11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ulmak isterler. Bu sırada kendilerine bir ihbar gelir. Ayaz’ın hazineyisoyduğuna, aldıklarını bir kulübeye yığdığına dair. Takip ettirirler gerçektenAyaz her gün sarayın bahçesinin tenha bir yerindeki kulübeye sessizcegirip çıkmaktadır. Hemen Sultana koşarlar:“Sultanım, derler Ayaz her gün kulübesine girip çıkıyor. Kapısını daiyice kilitliyor. Buraya kıymetli mücevherler, altınlar dolduruyor. Devletinmalını, orada kendisi için biriktiriyor.” Sultan Mahmud, onlara şöyle cevapverir:” Madem öyle, bu geceden tezi yok, kulübesinin kapısını kırıp,içeri girin! İçeride ne kadar altın, mücevher bulursanız sizin olsun!”Gece yarısı, hasetçiler, kokmuş ayranın içine üşüşen hamamböcekleri gibi hücum ederler kulübeye. Kapıyı kırıp girerler içeriye. Fakatbüyük bir hayal kırıklığına uğrarlar. Çünkü, ortalıkta hiçbir şey göremezler.İçeride sadece, duvarda bir kepenek ile bir çarığın asılı olduğunu görürler.Başka bir şey göremezler. Sabah olunca da, mahcubiyet içinde huzurunaçıktıklarında, Sultan neticeyi sorar: “ Bir şey bulamadık, sadece duvardabir aba ve bir çift çarık vardı.” derler.Sultan bir şey bulamayacaklarını biliyordu. Fakat, duvarda aba veçarığın bulunmasını, her gün oraya girip çıkmasını merak eder. Bunuöğrenmek için Ayaz’ı çağırıp sorar. Ayaz şöyle cevap verir: “ Sultanım!Biliyorsunuz benim aslım bellidir. Sayenizde, rüyamda bilegöremeyeceğim maddi manevi birçok rütbeye, nimetlere kavuştum.Bunlara dalıp, aslımı unuturum, kibir ve gurura kapılırım diye, köydengeldiğimde üzerimde bulunan, abamı ve çarıklarımı duvara asmıştım.Her girişimde, onlara bakıp, “Makam, mal mülk, “ aslını”unutturmasın!” derim kendi kendime.”Bu olaydan sonra Ayaz’ın kıymeti bir kat daha artar. HasetçilerSaraydan kovulur, Ayaz nimetlerden şımarmayıp, aslını asaletini muhafazaetmesinin karşılığına alır. Diğerleri de geçmişlerini unutup, kıskançlıkateşine tutulmalarının karşılığını...Ayaz gibi, her nimet sahibinin, zaman zaman eski hâlinidüşünmesinde veya doğduğu, büyüdüğü mekânları ziyaret edip, mevcutdurumu ile geçmişini karşılaştırmasında büyük fayda olsa gerek... Çünkügeriye bakmayan ileriyi göremez. Zamanla insan, bir emanetçi durumdaolduğunu unutup, makamı, malı kendinden ayrılması mümkün olmayan birparça zanneder. İşte böyle bir düşünce, felâket olarak insana yeter de artarbile... Kişi bu düşünceden kurtulmadıkça iflâh olamaz...Herkesin çektiği kendi cezası! 24.3.<strong>2001</strong>Hepimiz biliyoruz; imanın şartlarından biri de “kaza ve kadere”imandır. İyi kötü, hayır ve şer, başa gelen her şeyin Allah’tan olduğunainanmaktır. İyiliği de kötülüğü de veren Allahü teâlâdır. Fakat, bunlarıboşuna göndermiyor, bir sebeple veriyor.Bunun için, insanın başına bir iş gelmişse, sıkıntı, bela eksikolmuyorsa, bunun tahlilini,olayların muhasebesini iyi yapması gerekir. Çoğuzaman da sıkıntılar bir ikazdır; insanın yaptığı yanlışlardan, gaflettenvazgeçip kendini toparlaması için fırsattır. Ayet-i kerimede,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!