Onbir ayın sultanı; Ramazan ayı 16.11.<strong>2001</strong>Adem aleyhisselamdan beri hak dinlerin hepsinde oruç vardı. Oruçtutmak bize, yâni ümmet-i Muhammede hicretten, Peygamber efendimizinMekke'den Medine'ye hicretinden onsekiz ay sonra, Şa'bân ayının onuncugünü, Bedir gazâsından bir ay önce farz oldu.Ramazan, yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbeedenlerin günâhları yanar, yok olur. İslâmın beş şartından dördüncüsü,mübârek Ramazan ayında, hergün oruç tutmaktır. Resûl aleyhisselâm:“Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır veşeytanlar bağlanır” buyurdu.Peygamber efendimiz, Şabân ayının son günü bir hutbesinde şöylebuyurdu:“Ey müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredirki, bu aydaki bir gece ki bu Kadir gecesidir, bin aydan daha faydalıdır.Allahü teâlâ, bu ayda, hergün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleriterâvîh namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilikyapmak, başka aylarda, farz yapmış gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak,başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredeningideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda mü'minlerin rızkıartar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftâr verirse, günâhları affolur. Hakteâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevabı kadar, onasevap verilir.”Resûlullahın bu hutbesini dinliyen Eshâb-ı kirâm şunu sordular: “YâResûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr edecek, onu doyuracak kadarzengin değiliz. Bu büyük sevaptan mahrum mu kalacağız?”Resûl aleyhisselâm Eshâbına şöyle cevap verdi:” Bir hurma ile iftârverene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, busevap verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af vemağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Bu ayda, emri altındaolanların yâni işçinin, memûrun, askerin ve talebenin vazîfesini hafîfletenleriAllahü teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır.”Peygamber efendimiz devamla şöyle buyurdu:” Bu ayda dört şeyi çokyapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelîme-i şehâdetsöylemek ve istiğfâr etmektir. İkisini de, zaten her zaman yapmanızlâzımdır. Bunlar da Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennemateşinden O'na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse,Kıyâmet günü susuz kalmıyacaktır.”Her ibadette olduğu gibi, oruç tutmada da niyet çok önemlidir. OruçAllah rızası için tutulmalıdır. Rejim için, âdet olarak tutulan orucun faydasıolmaz. Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “ Bir kimse, Ramazan ayındaoruç tutmayı farz bilir, vazîfe bilir ve orucun sevabını, Allahü teâlâdanbeklerse, geçmiş günâhları affolur.”Bu hadîs-i şerîften anlaşılıyor ki, orucun Allahın emri olduğunainanmak ve sevap beklemek lâzımdır. Günün uzun olmasından ve oruçtutmanın güç olmasından şikâyet etmemek şarttır. Günün uzun olmasını,oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmayı, fırsat ve ganîmet
ilmelidir.Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazanışerîfte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir peygambere vermemiştir:1- Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü'minlere rahmet eder.Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez. 2- İftâr zamanında, oruçlununağız kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir. 3- Melekler,Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolması için duâeder. 4- Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhırette vermek için, Ramazan-ı şerîfteCennette yer ta'yîn eder. 5- Ramazan-ı şerîfin son günü, oruç tutanmü'minlerin hepsini affeder. Yâni Ramazan ayının tamamını oruçlugeçirenleri affeder.En kıymetli ay 17.11.<strong>2001</strong>Ramazan ayı, diğer aylarla mukayese edilemeyecek kadar önemli biraydır. Sevapların, mükafatların kat kat fazlasıyla verildiği bir aydır. Bununiçin bu ayın kıymetini bilip, fırsatları kaçırmamak lazımdır.İslâm âlimlerinin büyüklerinden, İmâm-ı Rabbânî hazretleri Ramazanayının üstünlüğünü şöyle bildirmektedir: “Ramazan-ı şerîf ayında yapılannâfile namaz, zikir, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâb, başkaaylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylardayapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda, bir oruçluya iftâr verenin günâhlarıaffolur. Cehennemden âzâd olur. O oruçlunun sevâbı kadar, ayrıca bunada sevâb verilir. O oruçlunun sevâbı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların işlerini hafîfleten, onların ibâdetetmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur. Cehennemden âzâd olur.Resûlullah, bu ayda, esîrleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu aydaibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene, bu işleri yapmak nasip olur.Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâhişlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibâdetetmelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır.Bu ayı, âhıreti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kur'ân-ı kerîmRamazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır.”Ramazân-ı şerîfte, hurma ile iftâr etmek sünnettir. Güneşin battığı iyianlaşılınca, önce E'ûzü ve Besmele okuyup "Allahümme yâ vâsi'al -magfireh igfirli ve li- vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil mü'minîne vel mü'minâtyevme yekûmülhisâb" denir. Bir iki lokma iftârlık yiyip, “Zehebezzama'vebtelletil urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ.” duâsını okumak sünnettirBundan sonra yemeğe başlanır.. (Duânın başındaki "Z" peltek olan "Zel"harfidir. Zama'daki ise "Zı" harfidir. Sebe'deki "S" ise peltek "Se" dir.)Oruca, akşam ezânından, ertesi gün, dahve vaktine yâni öğleye birsaat kalana kadar niyet edilebilir. İmsâk vaktinden evvel niyet ederken,“Niyet ettim, yarın oruç tutmaya” denir. İmsaktan sonra niyet ederken,“Bugün oruç tutmaya” denir. Kazâ ve keffâret orucuna ve mu'ayyenolmayan adak oruçlarına fecirden sonra niyet edilemez.Ramazanda, iftârı acele etmek ve sahûru, geciktirmek sünnettir.Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", bu iki sünneti yapmağa çok dikkat
- Page 2 and 3:
görüşebilirsin. Yok, sesi gür b
- Page 4 and 5:
İnsanoğlu hep sıkıntısız olur
- Page 6 and 7:
sevkeder. Tamam mı devam mı, diye
- Page 8 and 9:
aksettiriyorum. Bildirdiğiniz şek
- Page 10 and 11:
Ne yapalım artık bu tür tepkiler
- Page 12 and 13:
Yüce olan Allahın, "Kim bir köt
- Page 14 and 15:
Dünya derin bir deryâdır 3.2.200
- Page 16 and 17:
kıymetli kumaştandır. Bunu da al
- Page 18 and 19:
Çağırıp durumunu sorar. O da ol
- Page 20 and 21:
Başarılı olmanın kuralları 17.
- Page 22 and 23:
yaralı veya değil patır patır d
- Page 24 and 25:
sonra da devam edecektir. Mühim ol
- Page 26 and 27:
İnsana gelen bu iki bilginin doğr
- Page 28 and 29:
tohumlarını ekmiş, daha sonraki
- Page 30 and 31:
gülebilmenizi; para konusunda tart
- Page 32 and 33:
Olumsuzlukların konuşulmamasını
- Page 34 and 35:
Yine yıllardır halkın kurban der
- Page 36 and 37:
“Ey insan, sana gelen her iyilik,
- Page 38 and 39:
Yapılan araştırmalara göre, Tü
- Page 40 and 41:
Çocuklarımız niçin bizim gibi d
- Page 42 and 43:
"Yâ Rabbi, beni îmân ve islâmda
- Page 44 and 45:
da buradaydı zaten. Bu, sadece yaz
- Page 46 and 47:
Bu bozma işini tam istedikleri kı
- Page 48 and 49:
Eskiden buna çok dikkat edilirdi;
- Page 50 and 51:
esas kaynak, Kur’an-ı kerim ve H
- Page 52 and 53:
kazandığından fazla harcayana da
- Page 54 and 55:
kimseye, aynı yerde yine rastladı
- Page 56 and 57:
Büyük âlim Süfyân-ı Sevrî ha
- Page 58 and 59:
Pek derindir bu kazan hemen bulunma
- Page 60 and 61:
Ülkemizin en büyük çıkmazları
- Page 62 and 63:
Amerikan ve Batı cemiyetleri için
- Page 64 and 65:
Ecdadımızın “ateş ve barut”
- Page 66 and 67:
sonraki antlaşmalar hep bu şartla
- Page 68 and 69:
gerçek islamı öğrenirler diye k
- Page 70 and 71:
“Roma İmparatorluğunun Yükseli
- Page 72 and 73:
Dedik ya maksat o değil, maksat ü
- Page 74 and 75:
ir şekilde ahlâksızlığa doğru
- Page 76 and 77:
Peygamber efendimiz de; “Lût kav
- Page 78 and 79:
Heyet başkanı, önce cemiyetin ga
- Page 80 and 81:
Başına kaldırıp, “ Evlad, iyi
- Page 82 and 83:
ibâdetlerde kullanmak, meselâ, ra
- Page 84 and 85:
O zamana kadar zorlamalar ile namaz
- Page 86 and 87:
İngilizce, Unidentified Flying Obj
- Page 88 and 89:
koyup düşünün; eksiniz mi fazla
- Page 90 and 91:
Mehmet cevap, vermez ama daha beter
- Page 92 and 93: vakit bulamazsanız, tövbe edersin
- Page 94 and 95: Bid’atin ne kadar tehlikeli bir g
- Page 96 and 97: “Vatan sevgisi imandandır” had
- Page 98 and 99: Batı’nın Osmanlı ile mücadele
- Page 100 and 101: asırlarca ayakta tutmasını becer
- Page 102 and 103: de dâhi ile.Dehâ genellikle sosya
- Page 104 and 105: Dünya ve ahiret saadeti için 18.8
- Page 106 and 107: kanının dökülmesine, hem de sah
- Page 108 and 109: Eğer ilim adamları, gençler, İs
- Page 110 and 111: Atomdan - Hücreye, gezegenlerden -
- Page 112 and 113: Dinimize göre, gayrimüslime “Ra
- Page 114 and 115: herşeyden önce insanoğluna diğe
- Page 116 and 117: Bütün mesele şunda düğümleniy
- Page 118 and 119: Bu hâdiseden sonra, kilisenin yar
- Page 120 and 121: gelseler de burada yaşayamayıp ö
- Page 122 and 123: Pâdişâh şöyle cevap verdi, “
- Page 124 and 125: de rahatsız ettiğinden, bunların
- Page 126 and 127: yardım, hattâ kiliselerini tamir
- Page 128 and 129: alemlerini geçip, bilinmeyen, anla
- Page 130 and 131: çıkarmamak Ehli sünnet olmanın
- Page 132 and 133: öyle terbiye etmesi yüzünden, il
- Page 134 and 135: Bunun üzerine Efendimiz; “Bizi a
- Page 136 and 137: olmayan emirlerini açıklamışlar
- Page 138 and 139: çok önemli olsaydı, bildirilirdi
- Page 140 and 141: Aklın çok olmasının alameti 10.
- Page 144 and 145: ederdi. Sahûru geciktirmek ve ift
- Page 146 and 147: da, saraylara yakın olan Beşikta
- Page 148 and 149: şeyler husûsunda elinden geleni e
- Page 150 and 151: yoktur. Osmanlı mülkünde yok den
- Page 152 and 153: artırıyordu. Osmanlının bu huzu
- Page 154 and 155: idi. Bundan dolayı, pek çok mille
- Page 156 and 157: Sonunda bulutlar dağıldı; Vatika
- Page 158 and 159: Burada önemli olan, sıkıntılard
- Page 160: Teknedeki papaz da Oruç Reis hakk