11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

çok önemli olsaydı, bildirilirdi. Bunun için, önemli olan vermektir. Miktarıönemli değildir. Sen gönlünden kopanı ver, kâfi. Allah kabul eder.”Habuki, Peygamber Efendimiz, Zekatın ne oranda nasıl verileceğiniaçıkca bildirmiş. Hadis-i şerifler bunlar için delil olmadığından kendilerinegöre yorum yapıp insanları yanlışa zorluyorlar. Halbuki, Kur’an-ı keriminmuhatabı Peygamber Efendimizdir. En güzel, en doğru açıklayan O’dur.Peygamberimizin bildirdiklerini es geçip doğrudan Kur’an-ı kerimeyönelmek, Peygamberimizi devre dışı bırakmak olur. Bu bir Müslümanınyapacağı iş değildir.Herkes Kur'an-ı kerimi anlayıp, ondan hüküm çıkarabilseydi, hadis-işeriflere lüzum kalmaz, Kur’an-ı kerimde “Peygamberin emrettiğini yapın,yasakladığından sakının” buyurulmazdı. (Haşr 7)Nitekim, Hz. Ömere, “Namazların seferde kaç rekat kılınacağınıKur'anda bulamadık” diye sorulunca, “Allahü teâlâ, bize, Muhammedaleyhisselamı gönderdi. Kur'an-ı kerimde bulamadığımızı, Resulullahtangördüğümüz gibi yaparız. O, seferde, dört rekat farzları iki rekat olarakkılardı. Biz de, öyle yaparız.” buyurdu.Kısacası, dinimizin bozulmaması, oyuncak haline getirilmemesi için,15 asırdır nasıl yaşanmışsa, nasıl bizlere ulaşmışsa, aynı yolu takip edip,dinimizi fıkıh kitaplarından, İmihal’den öğrenmekten ve öğretmekten başkaçaremiz yoktur.İlmi çok olan çok korkar! 9.11.<strong>2001</strong>Hümanistler ve bunların etkisi altında kalan bazı kimseler, dinikitaplarında geçen, Allahü tâlânın azabı, Cehennem ateşi gibi konulardanrahatsız oluyorlar. Devamlı Allahü teâlânın affedici olduğundan Allahsevgisinden bahsedilmesini istiyorlar.Hatta, İslam âlimlerinin bütün işleri Cehennemin azâbına ve Cennetinnîmetlerine bağladıklarından İslama zarar verdiklerini söylemektedirler.Bu sözlerinde samimi değildirler. Esas maksatları, Müslümanlarıharamlara, yasaklara alıştırıp bunları sıradanlaştırmaktır. Gerçekten Allahısevselerdi, O’nun emir ve yasaklarına uyarlardı. Dikkat edilirse bu türinsanların İslami yaşantıdan uzak olduğu görülür. Seven sevdiğininisteklerini yerine getirir.Halbuki, Allahü teâlânın azabından korkmak ve titremek de, onusevmek gibi ulvî ve ruhîdir. İslâmiyette yükselmiş olanlar, Allahü teâlâyakarşı küçülmeyi en büyük şeref bilirler. İşte bu fark, korkunun kıymetliolduğu ince bir noktadır. İnsan ne kadar olgunlaşsa, ruhanî olsa,maddelikten kurtulamıyacağı için, maddî ihtiyaçlarla ve maddî tehlikelerleyine ilgilenir. Bunun için, korku ile olan bağlılık en sağlam ve en kıymetlibağlılık olur.Allah korkusu ile Allah sevgisini başka başka bilmek ve ikincisinibeğenip, birincisine karşı olmak, din bilgilerine ve dîn-i islâmın temelvesikalarına yabancı olmayı gösterir. Başka bir ifadeyle art niyetliolduklarını gösterir. Allah korkusunun önemi, ayet-i kerimelerde açıkça

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!