alemlerini geçip, bilinmeyen, anlaşılamıyan, anlatılamıyan şekilde, Allahüteâlânın dilediği yüksekliklere ulaştı.Mekansız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü teâlâyı gördü.Hiçbir mahlukun bilemiyeceği, anlıyamıyacağı nimetlere kavuşup, bir anda,Kudüs'e ve oradan Mekke-i mükerreme'ye Ümm-i Hani'nin evine geldi.Yattığı yer henüz soğumamış, leğendeki abdest suyunun hareketidurmamıştı.Peygamber efendimiz sabahleyin Ka'be yanında miracını anlatınca,işiten müşrikler, inkar edip, alay etmeğe başladılar. Müslüman olmağaniyetli olanlar vazgeçtiler.Müşrikler, hazret-i Ebu Bekr'e gidip durumu anlattılar. Hazret-i EbuBekr, “Eğer O söyledi ise, inandım. Bir anda gidip gelmiştir.” diyerekhemen Peygamber efendimizin yanına geldi. Yüksek sesle, “YaResulallah! Mi'racınız mübarek olsun! Allahü teâlâya sonsuz şükürlerederim ki, bizleri, senin gibi büyük Peygambere, hizmetçi yapmaklaşereflendirdi. Parlıyan yüzünü görmekle, kalblerini alan, ruhları çekentatlı sözlerini işitmekle ni'metlendirdi. Ya Resulallah! Senin her sözündoğrudur. İnandım. Canım sana feda olsun!” dedi.Resulullah efendimiz çok sevindi; bu samimi bağlığından dolayı EbuBekr'e "Sıddîk" dedi. Bu adı almakla, bir kat daha yükseldi.Peygamberlerden sonra insanların en üstünü oldu.Mirac kandiliniz mübarek olsun! 14.10.<strong>2001</strong> (?)Mi'rac, yükseğe çıkmak manasında olarak merdiven, yani Resul-iekrem efendimizin varlık ufuklarının üstüne, yüce makamlara yükselmesidemektir.Nitekim mirac olayında sevgili Peygamberimiz, “Yükseğe çıkarıldım”buyurduklarından, bu hadise “mirac” diye anılmıştır.Sevgili Peygamberimizin mirâcı geceleyin meydana geldiği için de,“gece yolculuğu ettirilmek” manasında bu olaya "İsra" denmiş, bu mübarekkelime aynı olayı anlatan ayetle başlayan "İsra" suresinin de adı olmuştur.Bu davet ve mirac işi, Peygamber efendimizin kendisini en yalnız veen çok üzgün hissettiği bir zamanda olmuştur. Zira Taif'ten müteessir olarakdönmüştü. Sonra 25 yıllık biricik hanımı ve en yakın destekçisi Hz. Haticevalidemizi kaybetmişti.Bundan bir müddet evvel de amcası Ebu Talib vefat etmişti. ArtıkMekke müşriklerine karşı onu himaye edecek kimse de kalmamıştı. Hemkendisine, hem Eshabına uygulanan baskılar, münasebetleri kesmeler,ezalar ve cefalar, haddi hududu aşmıştı.Müslümanların bir kısmı da Peygamber efendimizin izni ileHabeşistan'a göç etmişlerdi. Onbir yılı aşkın bir zamandan beri devameden iman ve küfür mücadelesinde inananların sayısı pek fazla değildi.Çoğunluğu inanmayanlar teşkil ediyordu. Hulasa ebedi hayat verecek yücedin yok edilmek isteniyordu.İşte bu olup bitenlerin içinde, çok üzgün halde bulunanPeygamberimize, bütün bu tehlikeli günlerin sona ermek üzere olduğunu,
hicret olayı ile İslam tarihinde yepyeni bir huzur ve sükun devrinin açılmaküzere bulunduğunu müjdelemek ve gönlünü almak için, onun melekutalemini seyredeceği ve yüce Mevla’dan yeni emirler telakki edeceğimübarek gece gelip çatmıştı.Peygamber efendimiz bu gece Cebrail aleyhisselamın geçemediğinoktayı geçmiş, arada vasıta olmaksızın bilinmiyen bir şekilde mekansız,zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü teâlâyı görmüş ve konuşmuştur.Beş vakit namaz burada farz kılınmıştır. Ayrıca, iman esaslarıyle ilgiliBekara suresinin son iki ayeti ve ümmetinden şirk koşmayanlarınCennete gireceği müjdesi, Peygamber efendimizin mirac dönüşü bizümmetine getirdiği en değerli armağanlardır.Yine bu gecede bizzat Allahü teâlâ tarafından Peygamber efendimizevahyedilen ve O'nun şahsında bize öğretilen bazı tutum ve davranışlarhakkında ilahi vecibeler bildirilmiştir.Bu mucizeyi zaman ve mekan mefhumlarıyle açıklamak ve akıl ileizah etmek mümkün değildir. İlahi kudretin ve Peygamberlik mertebesininne demek olduğunu idrak edebilenler, bu hadisede bir gariplik görmezler.Allah ve Resulüne inananlar mucizeye de inanırlar.Ayet-i kerime ile sabit olan, Resulullahın bedenen Mekke'den Beytülmukaddes'egötürüldüğüne inanmayan dinden çıkar. Sahih hadis-i şeriflerlesabit olan, göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise,“fırka-i nâciye” denilen “Ehli sünnet” yolundan ayrılmış olur.Bu gecenin gününü oruçla, gecesini ibadetle geçirmelidir. Kur’an-ıkerim okumalı, namaz kılmalı, kazası olan borcunu ödemelidir. Peygamberefendimiz buyurdu ki:“Receb ayında bir gün, bir gece vardır ki, bir kimse o gün oruç tutsa,gecesinde namaz kılsa, ibâdete devam eylese, bir senenin bütün günlerinioruç tutmuş, bütün gecelerini ibâdetle geçirmiş sevâbı verilir. O günRecebin yirmiyedinci günüdür.”“Bir kimse, Recep ayının yirmiyedinci günü oruç tutsa, Allahüteâlâ o kimseye altmış ay oruç tutma sevabı yazar” ( Sadece Cumartesigün oruç tutmak mehruh olduğu için Pazar günü de tutmak gerekir.)Klavuzu karga olanın... 19.10.<strong>2001</strong>İslam tarihine baktığımızda, resmen ilan edilen savaşların dışındaMüslüman ile Hıristiyanların karşı karşıya geldiği pek görülmez.Devletlerarası savaşlar da ordular arasında cereyan etmiştir, halk zatenyoktur. Bu durum hazreti Peygamber zamanından günümüze kadar devamede gelmiştir.İstisna olarak bazı çatışmalar görülürse de bunlar her iki tarafınfanatikleri arasında olmuştur. Gerçek islamı temsil eden Ehli sünnetMüslümanların, ne bağlı bulundukları devlete ne beraber yaşadıkları diğerdin mensuplarına saldırmak, kan dökmek gibi terörist faaliyetler akıllarınınucundan bile geçmemiştir.Çünkü isyanın, kan dökmenin, terörün İslam dininde yeri yoktur.İmam-ı azam Ebu Hanefi hazretlerine göre, isyan etmemek, anarşi
- Page 2 and 3:
görüşebilirsin. Yok, sesi gür b
- Page 4 and 5:
İnsanoğlu hep sıkıntısız olur
- Page 6 and 7:
sevkeder. Tamam mı devam mı, diye
- Page 8 and 9:
aksettiriyorum. Bildirdiğiniz şek
- Page 10 and 11:
Ne yapalım artık bu tür tepkiler
- Page 12 and 13:
Yüce olan Allahın, "Kim bir köt
- Page 14 and 15:
Dünya derin bir deryâdır 3.2.200
- Page 16 and 17:
kıymetli kumaştandır. Bunu da al
- Page 18 and 19:
Çağırıp durumunu sorar. O da ol
- Page 20 and 21:
Başarılı olmanın kuralları 17.
- Page 22 and 23:
yaralı veya değil patır patır d
- Page 24 and 25:
sonra da devam edecektir. Mühim ol
- Page 26 and 27:
İnsana gelen bu iki bilginin doğr
- Page 28 and 29:
tohumlarını ekmiş, daha sonraki
- Page 30 and 31:
gülebilmenizi; para konusunda tart
- Page 32 and 33:
Olumsuzlukların konuşulmamasını
- Page 34 and 35:
Yine yıllardır halkın kurban der
- Page 36 and 37:
“Ey insan, sana gelen her iyilik,
- Page 38 and 39:
Yapılan araştırmalara göre, Tü
- Page 40 and 41:
Çocuklarımız niçin bizim gibi d
- Page 42 and 43:
"Yâ Rabbi, beni îmân ve islâmda
- Page 44 and 45:
da buradaydı zaten. Bu, sadece yaz
- Page 46 and 47:
Bu bozma işini tam istedikleri kı
- Page 48 and 49:
Eskiden buna çok dikkat edilirdi;
- Page 50 and 51:
esas kaynak, Kur’an-ı kerim ve H
- Page 52 and 53:
kazandığından fazla harcayana da
- Page 54 and 55:
kimseye, aynı yerde yine rastladı
- Page 56 and 57:
Büyük âlim Süfyân-ı Sevrî ha
- Page 58 and 59:
Pek derindir bu kazan hemen bulunma
- Page 60 and 61:
Ülkemizin en büyük çıkmazları
- Page 62 and 63:
Amerikan ve Batı cemiyetleri için
- Page 64 and 65:
Ecdadımızın “ateş ve barut”
- Page 66 and 67:
sonraki antlaşmalar hep bu şartla
- Page 68 and 69:
gerçek islamı öğrenirler diye k
- Page 70 and 71:
“Roma İmparatorluğunun Yükseli
- Page 72 and 73:
Dedik ya maksat o değil, maksat ü
- Page 74 and 75:
ir şekilde ahlâksızlığa doğru
- Page 76 and 77:
Peygamber efendimiz de; “Lût kav
- Page 78 and 79: Heyet başkanı, önce cemiyetin ga
- Page 80 and 81: Başına kaldırıp, “ Evlad, iyi
- Page 82 and 83: ibâdetlerde kullanmak, meselâ, ra
- Page 84 and 85: O zamana kadar zorlamalar ile namaz
- Page 86 and 87: İngilizce, Unidentified Flying Obj
- Page 88 and 89: koyup düşünün; eksiniz mi fazla
- Page 90 and 91: Mehmet cevap, vermez ama daha beter
- Page 92 and 93: vakit bulamazsanız, tövbe edersin
- Page 94 and 95: Bid’atin ne kadar tehlikeli bir g
- Page 96 and 97: “Vatan sevgisi imandandır” had
- Page 98 and 99: Batı’nın Osmanlı ile mücadele
- Page 100 and 101: asırlarca ayakta tutmasını becer
- Page 102 and 103: de dâhi ile.Dehâ genellikle sosya
- Page 104 and 105: Dünya ve ahiret saadeti için 18.8
- Page 106 and 107: kanının dökülmesine, hem de sah
- Page 108 and 109: Eğer ilim adamları, gençler, İs
- Page 110 and 111: Atomdan - Hücreye, gezegenlerden -
- Page 112 and 113: Dinimize göre, gayrimüslime “Ra
- Page 114 and 115: herşeyden önce insanoğluna diğe
- Page 116 and 117: Bütün mesele şunda düğümleniy
- Page 118 and 119: Bu hâdiseden sonra, kilisenin yar
- Page 120 and 121: gelseler de burada yaşayamayıp ö
- Page 122 and 123: Pâdişâh şöyle cevap verdi, “
- Page 124 and 125: de rahatsız ettiğinden, bunların
- Page 126 and 127: yardım, hattâ kiliselerini tamir
- Page 130 and 131: çıkarmamak Ehli sünnet olmanın
- Page 132 and 133: öyle terbiye etmesi yüzünden, il
- Page 134 and 135: Bunun üzerine Efendimiz; “Bizi a
- Page 136 and 137: olmayan emirlerini açıklamışlar
- Page 138 and 139: çok önemli olsaydı, bildirilirdi
- Page 140 and 141: Aklın çok olmasının alameti 10.
- Page 142 and 143: Onbir ayın sultanı; Ramazan ayı
- Page 144 and 145: ederdi. Sahûru geciktirmek ve ift
- Page 146 and 147: da, saraylara yakın olan Beşikta
- Page 148 and 149: şeyler husûsunda elinden geleni e
- Page 150 and 151: yoktur. Osmanlı mülkünde yok den
- Page 152 and 153: artırıyordu. Osmanlının bu huzu
- Page 154 and 155: idi. Bundan dolayı, pek çok mille
- Page 156 and 157: Sonunda bulutlar dağıldı; Vatika
- Page 158 and 159: Burada önemli olan, sıkıntılard
- Page 160: Teknedeki papaz da Oruç Reis hakk