11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Atomdan - Hücreye, gezegenlerden - galaksilere bütün yaşananlarıtesadüfe bağlıyorlar. Aslında kendileri de biliyorlar tesadüfen olmadığını;ama inatla iddialarını sürdürüyorlar. Eskiler bu tutuma küfr-ü inadi adınıveriyorlar. Yani bildiği, gördüğü halde inkarda ısrar ve inat edenler içinkullanılmış bir kelime...26 Haziran 2000’de insanın genetik yapısı olan DNA moleküllerininharfleri sıralanmıştı. Yani insan genomu ortaya konulmuştu. Dikkat edintarih 26 Haziran 2000... Halbuki yıllarca evvel, daha insan genomubilinmezken evrimcilerin bir iddiaları vardı. Bu, kitaplarda yer alıyordu,konferanslarda anlatılıyordu, yazılarda yazılıyordu. Bu iddia şöyleydi:İnsanla maymunun genetik yapısı % 98 aynı. Dikkat edin, insangenomunun ilanı 26 Haziran 2000 yılında yapıldı, maymunun genomu isehala bilinmemektedir. Peki iki bilinmeyenin mukayesesini nasıl yaptılar da% 98 gibi bir oran çıkarttılar.Bu zavallıların hiçbir zaman anlayamadıkları bir şey vardır. İnsanbeyniyle maymun beyni arasında muazzam bir fark bulunmaktadır.Maymunda düşünme sistemi, yeni bir şeyi bulma kabiliyeti, bilinç yoktur.Maymun, inisiyatif olarak bir takım şeyleri öğrenir ve yapar. Ama insanınbeyin gücü vardır. Bu güç, insanı diğer canlılardan ayırır.Biz de sözümüzü şöyle bağlamak isteriz. Gönlünüz hangi yaratığı ataolarak kabul ediyorsa buyurun edin. Biz ilk atamızın insan olduğunubiliyoruz. Çünkü bütün bilimler, insanın ilk atasının yine insan olduğunu,insan neslinin yeryüzünde evrimleşerek değil bir yaratıcı tarafından engüzel bir biçimde yaratıldığını, en eski insanla günümüz insanı arasında,fiziki, akli ve ruhi görünüş bakımından hiçbir fark olmadığını söylemektedir.Eğer evrim teorisi, gerçekten kuvvetli, bilimsel bir teori olsaydı, o zamanböyle aptalca yollara başvurma gereği duymazdı. Dahası, bilim adamlarınınmaskarası da olmazdı.1970’li yıllarda bir İtalyan bilim adamı evrimcilerle şöyle dalga geçer;“İnsan, maymundan türememiştir. Aksine ayıdan türemiştir. Bunun için üçbüyük delilim var. Birincisi; yavrusunu terbiye ederken insan, eliyle vurur.Ayı da yavrusunu elini kullanarak terbiye eder. Maymun ise ısırır. İkincisi;bizde anne ve baba, çocuklarından ayrı olarak halvet olurlar. Ayılar dayavrularından ayrı bir yerde yatarlar. Ama maymunlar çocukları arasındayatarlar. Üçüncüsü; bir çocuğu oyuncak dükkanına götürdüğünüzde ilk eluzatacağı, çoğunlukla oyuncak ayılardır.”“Toprağı bol olmak” 8.9.<strong>2001</strong>Bugün de, Babıali Kültür Yayıncılık A.Ş. (0212 454 21 69)‘nin,yayınladığı bir başka kıymetli kitabından bahsetmek istiyorum. Değerliyazar İskender Pala’nın “İki Dirhem Bir Çekirdek- HikâyelerimizleDeyimlerimiz” kitabından.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!