11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ne yapalım artık bu tür tepkilere alışmamız lazım. Toplum olaraksıkıntılar hayatımızın bir parçası haline geldi. Hem de sıkıntıların her çeşidi.Ailede sıkıntı, işyerinde sıkıntı, sokakta sıkıntı... Bir binanın temelindesarsıntı varsa, binan bütün kısımları az veya çok bundan nasibi alır.Biz de bu toplumun birer parçası olduğumuzu göre payımıza düşenerazı olacağız. Başka çaremiz de yok. Hayat inişli çıkışlıdır. Yeter kibunlardan ders alıp, yaptıklarımızın muhasebesini yapabilelim. Başkalarınısuçlamadan nerede hata yaptık bunu doğru olarak tespit edebilelim. Çünküayet-i kerimede, “Size gelen sıkıntılar, kendi kazandıklarınızdır. Çoğunuda af edip, size göndermiyoruz. “ (42/30) buyurulmaktadır.Sıkıntıların geçmesi sebeplere yapışıp tevbe edip, sabretmektenbaşka kurtuluş yolumuz yoktur. Ya affedilmeyip yaptıklarımızın karşılığı tamolarak gönderilseyde halimiz ne olurdu?Belâlara sabretmek, kurtuluşa sebep olan güzel huylardandır. Sabır,peygamberlerin hasletlerindendir. Allahü teâlâ, Habîbine sabrı tavsiyebuyuruyor ve Ahkâf sûresi onbeşinci âyetinde, “O halde "Ey Resûlüm,kâfirlerin eziyetlerine karşı," ulûl'azm peygamberlerin sabrettikleri gibisabret ve onlar hakkında azâb için acele etme!” buyuruluyor.Sabrın büyüklüğü ve fazîleti sebebiyle Kur'ân-ı kerîmde yetmiştenfazla yerde sabır ve sabredenlerin sevaplarının hesapsız verileceğibildiriliyor. “Elbette sabredenlerle beraberim.” “Ey mü'minler sabır venamazla, Allahü teâlâdan yardım isteyin. Muhakkak ki, Allahü teâlâ sabıredicilerle beraberdir.” buyuruyor.Hadîs-i şerîflerde, Peygamber efendimiz sabrı şöyle ifadebuyurmaktadır:“Sabır, Cennet hazinelerinden bir hazinedir.” ”Mü'mine gelen her dert,üzüntü, hastalık, eziyyet, sıkıntı, günâhlarına keffârettir.”Peygamber efendimiz, büyük taşları kaldırıp kuvvet denemesi yapanbir topluluğa rastladı. Onlara sordu:” Bu taşı kaldırmaktan daha zorunu bilirmisiniz? Bundan daha zorunu size bildireyim mi?” “Bildir yâ Resûlallah”dediler.” Öfkeli bir kimse, öfkesini yener, sonra sabır yolunu tutarsa, sizinen ağır taş kaldırmanızdan daha zor bir işi yapmış olur.” buyurdu.Hazret-i Ali de sabrın önemini şöyle ifade buyurdu:"Sabrın îmândaki yeri, başın bedendeki yeri gibidir. Başsız bedenolmıyacağı gibi, sabırsız da îmân olmaz."Şakîk-i Belhî hazretleri buyurdu:"Musîbete sabretmeyip feryat eden, Allahü teâlâya isyân etmiş olur.Ağlamak, sızlamak, belâ ve musîbeti geri çevirmez."Kul, her anda nefsinin hoşuna giden veya gitmeyen bir işten ayrıdeğildir. Her iki halde de sabra muhtaçtır. Mal, ni'met, makam, sağlık vebuna benzer şeylerde kendini tutmayıp, bu ni'metlere dalar ve kalbinibunlara bağlarsa ve bu halde durursa, onda ni'metlere aşırı derecededalmak ve haddi aşmak meydana gelir.Peygamber efendimiz bir sıkıntı geldiğinde nasıl hareket edeceğimizişöyle bildiriyor: “Her hangi bir mü'mine bir felâket geldiği vakit, Allahüteâlânın buyurduğu gibi "İnna lillah ve inna ileyhi raciun - Allahtan geldik,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!