10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

234Ancak Mısır açısından halifelik makamına “yetersizlik” görüşü, esas olarakaday kişinin Mısır dışından olması durumunda öne çıkmaktaydı. Aksi taktirdeMısır’ın konuya yaklaşımı değişmekteydi. 1935’ten sonra El-Ezher’in başına geçenŞeyh El-Meraghi ile 1936’da tahta geçen Kral Faruk’un işbirliği içindeKral’ın halifeliğini sağlama yolunda gösterdikleri çaba, buna bir örnek teşkil etmektedir.Gençliğinde Meraghi tarafından eğitilmiş olan Faruk, hocasının daetkisi altında, İslam’ı siyaset <strong>ve</strong> toplum için bir yönetsel doktrin olarak görmekte<strong>ve</strong> halifeyi de İslâm’ın ayrılmaz bir parçası, hatta özü olarak düşünmekteydi(Kedourie, 1963: 239). Şeyh <strong>ve</strong> Kral’ın bu ortak arzusu kendisini pek çok <strong>ve</strong>sileyleaçığa vurdu: 1938’de toplanan “Filistin İçin Arab <strong>ve</strong> Müslüman ParlamenterlerKongresi”nde bazı delegeler Faruk’u halife olarak ilan etme arzusu sergilediler;1939’da Kahire’de toplanan bir Arap Asamblesi’nde Faruk halifelik için birişaret teşkil edecek şekilde namaz cemaatine imamlık yaptı; 1943’teki İslâmî yeniyıl kutlamalarında Kahire’de sokaklara dökülen kitleler Faruk’a “Yaşasın Halife”nidalarıyla tâzimde bulundular (age.: 239-242). Faruk’un ümitleri yaklaşıkbir 10 yıl daha sürdüyse de Nasır <strong>ve</strong> General Necib öncülüğündeki Hür Subaylar’ındarbe ile kendisini tahttan indirdikleri 1952’de tamamiyle söndü. Oysa kiaynı yılın başlarında Faruk’un halifelik iddiasını güçlendirmek amacıyla onunana tarafından Peygamber’e yakınlığını “tesis etmek” üzere bir Kureyş soy bağlantısıbile kurulmuştu. (Haim, 1965: 244).Yukarıda anlatılanlar ışığında, Türkiye’de 1920’lerin başında görülmüş olan“film”in, müteakiben Mısır ağırlıklı olarak Ortadoğu’nun geri kalan kısmında dagösterime girdiği ileri sürülebilir. 38 Batı-merkezli “modern” uluslaşma sürecinindalga dalga yayılmasıyla giderek daha güçlü bir yönelim olarak beliren ulusdevletarayışlarının <strong>ve</strong> bu arayışı besleyen milliyetçilik ideolojisinin sert esenrüzgarlarının havaya hakim olduğu Ortadoğu İslâm coğrafyasında, “pre-modern”bir sosyopolitik örgütlenme modelinin yapı taşlarından olduğu söylenebilecekhilafet kurumunun altına sığınabileceği bir “çatı” bulmak adeta imkansızdı.İlga sonrasında hilafeti yeniden ihya etme yolunda yaşanan bu başarısızlık,bir bakıma, belirtilen coğrafyada 19. yüzyılın sonlarından itibaren İslâmcılık(panislâmizm) ile milliyetçilik arasında süregelen mücadelenin ikincinin zaferiylesonuçlandığının tescili olarak da okunabilir.38 Hilafetin kaldırılması sonrasında Mısır-merkezli beliren tepkilerin <strong>ve</strong> buna dayalı ihya girişimlerinindışında kararın Hindistan’da ciddi bir gündem oluşturduğu bilinmekte olup buna izleyenalt-bölümde değinilecektir. Bunun dışında İslâm dünyasınının diğer ülke <strong>ve</strong> bölgelerinde kararınnasıl karşılandığına ilişkin kaynaklar sınırlıdır. Bunlar arasında Suriye’de kararın hem lehindehem de aleyhinde bir takım kıpırtılar olduğunu belirten Picard (1990: 64-69) ile Malezya’da(G. Doğu Asya) kararın kayıtsızlıkla karşılanıp çok fazla tepkiye yol açmadığını kaydeden Milner(1990: 190-192) zikredilebilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!