10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

182LALE YALÇIN-HECKMANNiçin Oramar bölgesinde kaldığım dönemde tanıdığım bazı yaşlı köylüler nasılbu büyük savaş döneminde güneydeki köylere kaçıp, ellerinde tüfekle, gizli gizligündüzleri geride bıraktıkları tarlalarını ekmeye geldiklerini anlatmışlardı. Buişgal ya da çatışma dönemlerinde yerel idari makamların köyleri korumaya ayıracakhiçbir güçlerinin olmadığı, ama köylerden de bir beklentileri <strong>ve</strong> bağımlılıkistekleri olmadığı da anlaşılmakta. Köylü, göçebe <strong>ve</strong> hayvancı kırsal halk aşiretliderlerinin <strong>ve</strong> şeyhlerin “tebaa”sı gibi görünmekte <strong>ve</strong> onlara öyle davranılmakta,kendilerinden doğrudan merkezî hükümetle herhangi bir ilişkiye girmeleribeklenmemekte idi.2. Şükrü Ağa’nın liderliği dönemi yörede yeni siyasi <strong>ve</strong> ekonomik süreçlerin<strong>ve</strong> aşiret ilişkilerinde değişmelerin yaşandığı bir döneme rastlamakta. Bu liderlikdönemiyle ilgili bilgilerin tamamı oğlu Cevdet’in anlatısına <strong>ve</strong> kısmen de sahaçalışması sırasında topladığım bilgilere dayanmakta. Şükrü Ağa’nın liderlikdönemi yörede yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin konsolidasyon sürecininbaşlangıç zamanlarıyla eşzamanlı. Cevdet’in anlatısına göre Suto’nunölümünden sonra Oramarî aşireti iki lider tarafından yönetilmeye başlandı; birisiLemdinî kabilesinden Havzala Ağa idi (Cevdet’in babasının babası), diğer liderise Mefî kabilesinden Nevruz Ağa idi. 16 Nevruz Ağa yukarda aktarıldığı gibi1930 Oramar isyanına önderlik edip, ardından Irak’a kaçmaya mecbur kalmıştı.Onun gidişinin ardından Mefî kabilesinin mensupları başka bir liderde anlaşamayıp,Havzala Ağa’nın liderliğini kabullenmişlerdi. Havzala Ağa, anlatıya göre,Lemdinî kabilesinin asil soyu olan Mala Mirî’ye bağlı olup, Suto’nun amcaoğullarınınbir sülalesine mensuptu. 17 Böylece liderlik Mala Mirî sülalesinden amcaoğullarıKinitî Hüseyn sülalesine geçti. 18 Cevdet’in tahminine göre, babasıŞükrü Ağa, liderlik konumuna 1935 yıllarında gelmiş. Tam tarihi kendisi de bilemiyor.Cevdet gençken babasının aşiret lideri olmasına pek önem <strong>ve</strong>rmezmiş.Kendi ifadesiyle: “Merak da etmiyorduk, bu düzen böyle gelmiş, böyle gider sanıyorduk.”Cevdet bugün babasının lider konumuna gelmesinde soylu köken <strong>ve</strong> ekonomikgücün rol oynadığını düşünmekte. Gene de babasının daha önceki aşiret liderlerindenşu noktalarda farklılıklar gösterdiğini savunmakta: babası aşiretli16 Burada sözü edilen Nevruz Ağa, Nikitine <strong>ve</strong> Soane’ın hikâyesindeki Mefî kabilesinden AbdürrahimAğa oğludur.17 Cevdet’in çıkardığı soyağacı <strong>ve</strong> kurduğu akrabalık ilişkileri ile benim, saha çalışmam sırasındaderlediğim bilgiler birbirine uymakta. Oramar’ın eski muhtarı Kerem’e göre de, ki kendisi Cevdet’inamcaoğlu olur, Suto’nun babası Selim <strong>ve</strong> Kinitî Hüseyn sülalesinin başı sayılan Hüseyinkardeş idiler. Hüseyin’in oğlu Ali, Ali’nin oğlu ise Havzala idi. Cevdet, Selim’in çocuklarının doğrudanMala Mirî’den olduğunu <strong>ve</strong> Kinitî Selim olarak anıldıklarını, erkek kardeşinin çocuklarınında Kinitî Hüseyn sülalesi olarak anıldıklarını söylemektedir.18 Suto’nun kalabalık ailesi <strong>ve</strong> çok sayıdaki kardeşlerinden olan torunlarından, yani Mala Mirî’den,halen Yüksekova’da, Kuzey Irak’ta <strong>ve</strong> Avrupa’da, örneğin Avusturya <strong>ve</strong> Hollanda’da, pek çok kişivarmış.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!