10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TİRELİ KİMLİKLER: TEORİ VE YÖNTEME İLİŞKİN BAZI ARAYIŞLAR 145Tüketime toplumdaki sosyal, siyasi <strong>ve</strong> iktisadi dinamiklerin birbirleriyle karşılıklıetkileşim içinde olduğu bir alan olarak yaklaşmak, onu sadece ihtiyaçlarınkarşılandığı bir alan değil aynı zamanda ihtiyaçların tanımlandığı <strong>ve</strong> gruplarınsosyal hayata katılım biçimlerinin (kabul görme <strong>ve</strong> dışlanma gibi) müzakereedildiği bir alan olarak tasarlamamıza olanak tanır. Bu bakış açısından, AlmanTürkleri’nin tüketim pratikleri <strong>ve</strong> yapılarının analizi, bahsedilenlerin Türk <strong>ve</strong>Alman toplumlarındaki sosyal konumlanmalarının anlaşılmasında hayati birönem sahiptir. Bu perspektifin ilginç yanı, tüketimi Alman toplumuna entegreoluşun bir göstergesi sayan yaygın görüşten bir kopma anlamına gelmesidir. AlmanTürkleri’nin Alman toplumuna entegre oluşu <strong>ve</strong>ya kopuşu, hayat beklentileri,yönelimleri, aidiyet sorunları <strong>ve</strong> tüm bunlardaki değişimler sıklıkla tüketimsratejilerine başvurarak açıklanmaktadır. Göçmenlerin tüketim pratikleri basitkarşıtlıklara dayalı (either/or) toprak fikriyle sınırlı aidiyetin bir değişkeni olarakgörülmektedir. Hatta, nesiller arasındaki -ilk ya da ikinci nesil arasındaki ayrışmabenzeri- ayrımlar da Alman Türkleri’nin tüketim örüntülerini gösteren istatistiklertemelinde oluşturulmaktadır. Örneğin, Alman Türkleri’nin Almanya’dagittikçe daha fazla ev satın almaları, bahsedilenlerin Almanya’ya yönelmeleri <strong>ve</strong>aidiyet duygularının artışının bir göstergesi olarak yorumlanmaktadır. Aynı bakışaçısının devamı olarak, Türkiye’li göçmenlerin gittikçe daha fazla Türkçe yayınyapan televizyon seyretmeleri ise ilginç bir şekilde Türkiye’ye doğru yönelmelerinin<strong>ve</strong> Almanya’da gettolaşmalarının bir işareti sayılmaktadır. Bu pratikleridaha geniş bir çerçe<strong>ve</strong>ye yani Alman Türkleri’nin tüketim kalıplarına oturttuğumuzda,Türkçe yayın yapan televizyonların izleniş oranındaki artışın, Almanya<strong>ve</strong> Alman Türkleri’yle ilgili konulara yayınlarında daha fazla yer <strong>ve</strong>rilmesineyönelik bir taleple beraber gittiği görülecektir. Bu durum ise Alman Türkleri’nintüketim kalıplarına sabit karşıtlıklar temelinde bakmanın zayıf noktalarınıaçıkça göstermektedir.Tüketimin sosyal boyutuna sosyalleşmenin alanlarından biri olarak yaklaşıp,bu boyutu sembolik yarara kolayca indirgemeden Alman Türkleri’nin ev mülkiyetiolgusunu tamamen farklı bir şekilde analiz edilip yorumlayabiliriz. Tüketim,gelir dağılımından bağımsız olan sosyal düzenleme mekanizmalarının belirleyiciolduğu bir faaliyettir (Buğra, 1995). Tüketim, sadece bir satın alma faaliyetiolarak değil aynı zamanda içine hem devlet hizmetlerinin hem de piyasaürünlerinin dahil olduğu bir etkinlik olarak tahayyül edildiğinde onun yukarıdasözü edilen boyutunu daha net görebiliriz (Miller, 1995: 31). Dolayısıyla, sosyaldüzenleme mekanizmalarına bağlı olan tüketim, daha kapsamlı insan ilişkileriniiçeren belli bir düzenin sürmesine hizmet eder <strong>ve</strong> bazı bireyleri belirli alanlardandışlar. Tüketimin bu <strong>ve</strong>çhesi, Alman Türkleri’nin tüketim stratejilerinderahatça izlenebilir.Alman Türkleri hem Alman toplumunun hem de Türkiye’nin sosyal gü<strong>ve</strong>nliksistemiyle bütünleşmiş olsalar da, sosyal hayata bütünüyle katılımları her iki

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!