10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

118ERK YONTARgibi fizik bilimleri, her muhtemel bilimin prototipi olarak görülmekte <strong>ve</strong> yine bubilimin yöntemleri, her bilimsel yöntemin ideal prototipi olarak yüceltilmektedir.Şu soru ise çok ender olarak sorulmaktadır: “Acaba geleneksel fizik-kimyabilimlerinin yöntemi olan <strong>ve</strong> bütünün parçalarının izolasyonundan oluşan analiz,tüm ampirik-teorik bilimlerin konu alanları için aynı derecede uygun mudur?”(Elias, 1983b: 194). Halbuki, farklı bilim tiplerinin özelliği <strong>ve</strong> bunların konualanlarının özelliği birbirine bağlıdır. Ana bilimlerin konuları birbirleriylekarşılaştırıldığında, bunların konusal özelliklerinin spesifik bir biçimde değiştiklerigörülmektedir. Bu durumu Elias “artan karmaşıklık doğrultusundaki değişim”(Elias, 1983b: 194) olarak açıklar. Bu süreçte vurgulanması gereken, bütünübirleştiren <strong>ve</strong> değişen parçaların davranışının, birleşmiş bütünlerin davranışınınbelirleyicisi (Determinante) olarak önemidir. Elias’a göre, belirtilen bu süreceuygun şekilde, “farklı ana bilimlerin konu alanlarını teşkil eden ayrı olay kademelerinin(Geschehensstufen) açıklanması için gerekli model <strong>ve</strong> yöntemler dedeğişir” (Elias, 1983b: 195). Elias ana bilimlerin konu alanlarının özelliklerini incelerken,aynı zamanda “konu/obje modellerinin kontinuumu” olarak gözlenebilen,yönlü bir değişim/dönüşümü tespit eder. Bundan dolayı, bilim teorisi birsentezi, “bir modellerin modelini” (Elias, 1983b: 209) gerektirmektedir. Dönüşümyönünün ana hatlarını Elias şu şekilde özetler:Bir alt kademedeki parçaları henüz birbirine fonksiyonel (funktionsteilig) olarak bağlanmamışolan <strong>ve</strong> bundan dolayı sentezleri bu parçaların özelliklerini kaybetmeyecekşekilde tersine (ilk hallerine) çevrilebilir (re<strong>ve</strong>rsible) özelliğe sahip basit oluşuklardan,yine bir alt kademede bulunup da parçaları birbirine fonksiyonel olarak bağlı olan dahayoğun/karmaşık (kompleks) oluşuklar meydana gelir. Böylelikle bu parçaların yapısı,daha üst seviyede birleştirilmiş bir bütünlük çerçe<strong>ve</strong>sinde işlemeye ayarlanmış haldedir.Ancak parçalar, birlikte oluşturdukları daha üst seviyeli bütün, yani sentez parçalandığında,kendi öz yapılarını da kaybederler (Elias, 1983b: 196).Söz konusu süreci başka türlü açıklamak gerekirse, fonksiyonel bir şekildespesifik bir üst seviyeli oluşuğa göre ayarlanmamış alt kademedeki oluşuklar, buözellikleri nedeniyle yapılarını korumaktadırlar; dolayısıyla onların üst seviyelioluşukla meydana getirdikleri bütünlük, tersine çevrilebilir bir yapı arz etmektedir.Buna karşılık, evrimsel çizgi üzerinde fonksiyonel olarak birbirine bağlı parçalardameydana gelen fonksiyonel farklılaşma, bu özelliğe tekabül eden giderekartan seviyelerdeki entegrasyonlara yol açmaktadır. Elias, bu ikinci tür yapıların,tersine çevrilemez (irre<strong>ve</strong>rsible) özellikteki bir entegrasyon türüne dahil olduklarındansöz eder. Elias burada, sürekli <strong>ve</strong> yönlü bir dönüşümün varlığından<strong>ve</strong> kanıtlanabilirliğinden hareket etmekte; bunu fonksiyonel açıdan farklılaşmamış<strong>ve</strong> tersine çevrilebilir özellikteki bütünleşmiş doğal birimlerden, fonksiyonelaçıdan bütünleşmiş hücre türündeki doğal birimlere doğru bir evrime işaretederek açıklamaktadır. Söz konusu değişim/dönüşüm, aynı şekilde tek hücrelicanlılardan, parçalarının gittikçe daha karmaşık bir şekilde farklılaştığı <strong>ve</strong> buna

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!