10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

102PETER IMBUSCHyok edilişini, varolan ilişkilere uyumu çözümledikleri kültür endüstrisi analizleri,ya da üretim ilişkilerinin belirli biçimlerini şiddet ilişkileri olarak değerlendirmeleri)önemli başlangıç noktaları sunmalarıdır. Farklı şiddet fenomenlerinin<strong>ve</strong> ilişkilerinin açıklanması için, Frankfurt Okulu başka hiçbir açıklama girişiminderastlanmadık ölçüde, konuyla ilgili özel ampirik araştırmalardan yararlanır.Sonuç olarak, Freud <strong>ve</strong> Alfred Weber gibi, Horkheimer <strong>ve</strong> Adorno da dönemlerininşiddet deneyimlerini başlı başına birer uyarı olarak kabul ederler <strong>ve</strong>daha sonraki yazılarında sürekli olarak bunlara gönderme yaparlar.Ancak, eleştirel bir gözle bakıldığında, uygarlığın kendisinin gerçekten ‘uygarlıkçöküşleri’ için yeterli bir koşul olup olmadığı, bu arada başka koşullarıngözden kaçırılıp kaçırılmadığı sorusu sorulmalıdır. Ayrıca, şu sorunun yanıtı dahenüz <strong>ve</strong>rilmemiştir: Neden benzer modern uygarlıklar da soykırım <strong>ve</strong> kitleselterör girişimlerinde bulunmamışlardır? Eleştirilecek bir başka nokta da, uygarlığın<strong>ve</strong> moderniteye ait rasyonalitenin, tarihsel olarak belirlenimci bir etkiyle,sanki çizgisel <strong>ve</strong> durdurulamayacak bir süreç sonucunda belirli bir afete doğruilerlediği görüşünde ifadesini bulan, tarih kuramına ilişkin oldukça indirgemeciyaklaşımdır. Bütün bunlara ek olarak Horkheimer <strong>ve</strong> Adorno’nun çözümlemelerindesosyolojik boyutun yetersiz olduğu da söylenebilir.5. Modern uygarlık süreci <strong>ve</strong> barbarlıkUygarlık sürecine ait kuramlar, -burada gösterilmeye çalışıldığı gibi- 20. yüzyılınilk yarısında yaşanan şiddet deneyimleri ile çok farklı şekillerde hesaplaştıklarıgibi, uygarlık sürecini de oldukça farklı biçimlerde görmektedirler. Bu değerlendirmelerdemodernitenin çokanlamlılığı da az ya da çok ortaya çıkmaktadır.Burada paradigmatik olarak seçilen yaklaşımlar özetlenmek istenirse, önceşiddet, savaş <strong>ve</strong> terörün uygarlık <strong>ve</strong> modernlik düşüncesiyle nasıl bir ilişki içindebulunduğu <strong>ve</strong> bir yandan şiddet fenomeni devam ederken, hatta katlanarakbüyürken, diğer yandan aklın özgürlükçü-eleştirel iddiaları <strong>ve</strong> Aydınlanma postülatlarıarasında varolan bariz çelişkinin nasıl çözüleceği sorusu sorulmalıdır.Modernite ile barbarlık arasındaki ilişkinin açıklanmasında, bunlar arasındakiöznel bağlantıyı, modernite ile terör / savaş / şiddet arasındaki zamansal koşutluğadayandıran basit yaklaşımları aşan dört farklı tutum görülür (krş. Sofsky,1994: 58ff.; Miller/Soeffner, 1996: 14ff.).Birinci yaklaşıma göre, insanlık şu ya da bu ölçüde sürekli bir uygarlık süreciiçinde bulunmaktadır, ki bu süreç farklı evrim <strong>ve</strong> modernleşme kuramları çerçe<strong>ve</strong>sinde,şiddete dayalı hayalî bir ilk durumdan başlayarak -bu ilk durum,Hobbesçu anlamda ‘herkesin herkesle mücadele’ içinde bulunduğu, ancak Leviathanile ‘dizginlenen’ bir ‘doğal durum’ (Hobbes 1984), daha sonra baba katlindeifadesini bulan, Freudçu bir ‘ilk sürü’ (Freud 1912/13) ya da değişik aşamalardangeçerek özgürlükler dünyasına ulaşacak olan Marxçı bir ‘vahşi dö-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!