10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

NORBERT ELIAS’IN UYGARLIK KURAMI: ELEŞTİRİLER VE GELİŞMELER 81rütebileceğini düşünür. Oysa Elias diğer toplulukların -ya da Ortaçağ’da yaşayandiğer insanların- utanma duygularına sahip olabileceklerini reddetmez.Her toplumun ‘mutlaka gerekli bir hayatta kalma işlevi’ olarak özdenetimleriöğrenmesi gerektiğinin (Elias, 1983: 34) altını çizer. Ancak, incelediği dönemdeutanma <strong>ve</strong> sıkılma eşiğinin yükseldiğini, insanların özdenetimlerinin arttığını<strong>ve</strong> yetişkinlerin özdenetiminde niteliksel değişimlerin meydana geldiğini tespiteder. Bunlar giderek içselleştirilen özbaskılanıma (süper ego, vicdan) dayanır,büyük ölçüde otomatikleşmiş <strong>ve</strong> dışsal baskılanımdan, yani dışsal yaptırımlarındenetiminden giderek bağımsızlaşmışlardır. 7 Kuramsal temellerden yoksunolan Duerr’in eleştirileri bu nedenle havada kalmakta <strong>ve</strong> Elias’ın en önemli görüşüolan psiko-oluşum ile sosyo-oluşum arasındaki ilişki hakkında herhangibir şey söylememektedir.Gevşeme tezi60’lı <strong>ve</strong> 70’li yıllarda davranış biçimlerinde gözlenen değişimler <strong>ve</strong> bunlara bağlıözgürleşme hareketleri Elias’ın uygarlık kuramını temelinden sarsmış gibi görünür.Geleneklerde <strong>ve</strong> ilişki biçimlerinde -özellikle cinsiyetler arasındaki ilişkilerde,cinsellikte <strong>ve</strong> duyguların ele alınış biçimlerinde- görülen gevşeme, ilk başlardaözdenetimin azalması şeklinde yorumlanır <strong>ve</strong> dürtülerin <strong>ve</strong> duyguların denetimiyönündeki genel doğrultuyla çelişki içinde olduğu düşünülür. Bu anlayış bir süreElias’ı da, gevşeme eğilimini uygarlık kuramına dahil etmekten alıkoyar. Bu durum,Hollanda’da yürütülen Elias çalışmalarında, özdenetim anlayışıyla derindenilgilenilmesine <strong>ve</strong> bu anlayışın geliştirilmesine yol açar (Wouters, 1977: 279-298; 1999; de Swaan, 173-198). 8 Kavram mercek altına yatırılır. Sonuç olarak, duygularladaha az baskıcı bir biçimde ilişki kurulmasının, özdenetimin azalmasışeklinde basitçe yorumlanamayacağı sonucuna varılır. Aksine, gevşeme dönemlerinde,dürtülerin <strong>ve</strong> duyguların bireyler tarafından üst düzeyde denetlenmesigerekmektedir, çünkü genel bağlayıcı düzenlemelerin gücü azalır <strong>ve</strong> bunlar insanlararasında yeniden oluşturulmalıdır. Akılcılaştırma, ruhsallaştırma <strong>ve</strong> kendinibaşkalarıyla eşit görme yeteneğine duyulan gereksinim artar.Davranış <strong>ve</strong> ilişki biçimlerindeki değişiklik, toplumsal egemenlik ilişkilerindekideğişikliklerle ilişkilidir: Gevşeme süreçleri, egemenlik ilişkileri açısındangüçsüz grupların özgürleşerek egemenlik merkezlerine yerleşmeye çalıştıklarıgeçiş dönemlerinde ortaya çıkar. Egemenlik ilişkilerinde uygun değişimler yaşandıktansonra, bu gevşeme süreçlerini, biçimlendirme süreçleri izleyebilir.7 Elias’ın sosyalleşme sürecini yalnızca bir koşullandırma süreci olarak gördüğü <strong>ve</strong> bilinçli olarakdavranan, id ile süper ego arasında iletişimi sağlayan egoyu dışladığı yolundaki eleştiriler içinbkz. Honneth/Joas (1980: 119ff.), Sampson (1984: 26), Wehovsky (1977: 9-10) <strong>ve</strong> Blomert(1991: 17ff).8 Özdenetim kavramını geliştiren araştırmacılardan birisi de Waldhoff’tur (1995).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!