10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

78HEIKE HAMMERramaktır. Elias’ın bilimsel uygarlık kavramı, insanların kendileriyle <strong>ve</strong> birbirleriyleolan ilişkilerinde gözlenen, dürtülerinin <strong>ve</strong> duygularının artan özdenetimiyönündeki değişimleri kapsar. Elias, kendisini <strong>ve</strong> bu konuyla ilgilenen herkesi“‘uygarlık’ ya da ‘uygarlaşmamış’ kavramının her türlü utanma <strong>ve</strong> üstünlükduygusundan, bütün değer <strong>ve</strong> baskılardan arındırılma çabası” (Elias, 1997: 166)içinde olmakla yükümlü görür. Ampirik belgelere dayandırdığı ayrıntılı bir kavramçözümlemesi aracılığıyla uygarlık kavramının değerlendirici özelliğini açığaçıkarır. Buna rağmen Elias’ın kuramı Avrupamerkezci olmakla suçlanmaktadır.Peki, böylesi bir eleştiri nasıl mümkün olmaktadır?Öncelikle, bilim öncesi bir kavramın bilimsel bir kavram düzeyine yükseltilmesininancak uzun süreli bir süreçle mümkün olduğu gözönüne alınmalıdır.Bu süreç Elias’ın yapıtlarında da gözlenebilir, hatta Uygarlık Süreci’nde bile izlenmesimümkündür. Elias kullandığı kavramın günlük dildeki anlamındanfarklı olduğunu göstermek amacıyla tırnak işareti kullanır, ancak bu işareti koymadığıyerler de vardır. Böylece Avrupamerkezcilik ithamlarına kapı açar(Schröter, 1990: 43-57).Kavramın Elias tarafından yeniden tanımlanmasının ne kadar başarılı olduğunailişkin değerlendirmeler de birbirlerinden oldukça farklıdır. Wilterdink1984 yılında ‘uygarlık’ <strong>ve</strong> ‘uygarlaşma’ kavramlarının ‘bilim diline girmediği’nden(Wilterdink, 1984: 296) söz ederken, Schröter uygarlık kavramının giderekEliasçı anlamda kullanılır olduğu tespitini yapar. Ama, uygarlık kavramının(günlük dilde) yüklü olduğu değerlerden henüz tam olarak arındırılmadığı yada çok az arındırıldığı gerçektir; bu durum özellikle uygarlık kavramına yönelikeleştirilerde görülebilir. Genel olarak, bu kavramın ne kadar işe yaradığı konusundayapılan tartışmalar, bilimsel bir kavramın yerleşmesi için gerekli bir süreçolarak değerlendirilebilir.Avrupamerkezcilik ithamı, Elias’ın araştırması Batı Avrupa ile sınırlı olmasınarağmen, özdenetimin artışı ile devletin şiddet tekeli biçiminde ortaya çıkışı arasındavarolan bağlantının, bütün uygarlık süreçlerinin temel özelliği şeklindegenelleştirilmesine dayandırılmaktadır. İşte bu noktada Elias’ın kuramı gözdengeçirilmiştir. Antropologların ya da etnologların sağladığı ampirik malzemeler,genelleştirmeyi tartışılır hale getirmiş <strong>ve</strong> uygarlık sürecine ilişkin kuramın geçerlilikalanının Batı Avrupa ile sınırlı olması gerektiğini ya da en azından bukuramın fazlaca araştırma yapılmadan başka topluluklara uygulanamayacağınıgöstermiştir 3 (Wilterdink, 1984: 291f.; Krieken, 1989: 195ff.).Wilterdink haklı olarak, uygarlık sürecine atfedilen değer ile sürecin yönüarasındaki ilişkiye işaret eder; uygarlık kavramı günlük dildeki kullanımda dadaha iyiye doğru ilerleyişi içermektedir. Elias, kendisinin de kavramı değerlen-3 Breuer, uygarlık kuramının sadece mekânsal olarak değil, zamansal olarak da sınırlandırılmasıgerektiği görüşündedir (Breuer, 1995: 15-46).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!