10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

54YAEL NAVARO-YAŞINedileceği, nasıl tepki gösterileceği <strong>ve</strong> nelerin reddedileceği konusundaki diyaloglaraaktif bir şekilde katılırlar. “Diyalog” bağlamında, Mikhail Bakhtin’in tarihfikrine göre, Avrupa’dan gelen “şeyler” sürekli olarak yeniden şekillenir <strong>ve</strong> yenidentanımlanır. 7 Bunun ötesinde, sömürgeleştirilmiş ulusların çoğunun Avrupalılarlakarşılaşmadan önce kendilerine özgü “rasyonellik”, “disiplin” <strong>ve</strong> “düzen”fikirleri vardı. “Düzensizlik” onların doğal hali değildi. Mısır <strong>ve</strong> Türkiye gibiyerlerde yerli kültürler “disiplin” biçimlerine fazlasıyla aşinaydı. Ortadoğu’da,basmakalıp bir şekilde “modernizasyon” dönemi diye adlandırılan dönemden(örneğin on dokuzuncu yüzyıl) önce Arap <strong>ve</strong> Osmanlı orduları, kurumları <strong>ve</strong>bürokrasileri farklı “düzen” biçimleri denemişler <strong>ve</strong> yerleştirmişlerdir. Böylece“dönüşüm” Foucault’nun “söylemsel kopuş” fikrindeki gibi ani <strong>ve</strong> süreksiz olmamış,aksine eski “düzenli” kültürel yaşam biçimleri ile daha çok süreklilik <strong>ve</strong>kaynaşma göstermiştir.Lisa Rofel’in, 1978-79 ekonomi reformlarından sonra Çin’deki ipek fabrikalarındayürütülen bilimsel yönetime dair yakın zamanda yaptığı çalışma, yabancıdisiplin tekniklerinin benimsenmesi sürecinde görülen kültürel kaynaşmalarıinceliyor. Post-modernizmin (özcü) “modernlik” kurgularının mükemmelbir eleştirisini yapan Rofel, Çin’deki kültürel bağlamın özelliklerini ortayaçıkarır. Bu bağlamda, işçilerin eski kültürel mekân mantığına dair hatıralarının,Batılı biçimlerin kolayca taklit edilmesini nasıl engellediği görülmekteydi(Rofel, 1992: 93-114). Bu etnografik makalede de, Türk kadınlarının yirminciyüzyılın başlarında ev işleriyle ilgili girdikleri diyaloğun analizi üzerinden “modern”inkurgulanışındaki kültürel çeşitliliğe dikkat çekmek istiyorum. 8 Hane“rasyonalizmi” kavramlaştırmalarına vurgu yaparak Rofel gibi ben de analitik“modernlik” kategorisini eleştirmeyi amaçlıyorum. “Modernliği”, Türkiye’ninancak giriş yapabildiği, Aydınlanma Avrupası’nın ise ulaştığı doğal bir aşamaolarak görmek yerine onu, Türk milliyetçilerinin <strong>ve</strong> diğerlerinin kültürel olarak(<strong>ve</strong> böylece de farklı biçimlerde) tahayyül ettikleri tarihsel bir kurgu olarak elealacağım.Türk evlerinin nasıl “modern”leşmiş olarak düşünüldüğünü sorgulayacağım.Ev düzenlenmesi <strong>ve</strong> aşçılık, dikiş <strong>ve</strong> bulaşık yıkama gibi ev işleri için yeni olan,tavsiye edilmiş teknikleri inceleyerek Kemalist milliyetçiliğin çoğu orta sınıfolan geniş bir kadın kitlesini nasıl etkilemeyi amaçladığını göstereceğim. “Dahadüzenli” evleri savunan Kız Enstitüleri, Avrupa hane Taylorizmini yeniden üretmekyerine, o zamanlar Türkiye’ye nüfuz etmiş genel “rasyonalite”, “<strong>ve</strong>rimlilik”<strong>ve</strong> “düzen” söylemleri hakkında belli sektörlere yönelik canlı diyalogların yeralabileceği <strong>ve</strong>rimli alanlar yaratıyorlardı. İşte, hane Taylorizmi üzerine Avrupa7 Bkz. Bakhtin, 1986 <strong>ve</strong> Bakhtin, 19818 Bu makale, Mitchell’in <strong>ve</strong> Rofel’in çalışmalarının bir adım ilerisinde, toplumsal cinsiyet <strong>ve</strong> bedendisiplini çalışmalarını da içerir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!