10.07.2015 Views

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

Türk ve Japon Modernleşmesi: 'Uygarlık Süreci' - Birikim

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kuruluş evresinde canla başla yürütülen teşebbüsler, Türk modernleşmesinin<strong>ve</strong> “uygarlaşmasının” pek dikkat çekmemiş ama gayet kapsamlı <strong>ve</strong> tipik bir <strong>ve</strong>çhesinioluşturuyor. Bunu Yael Navaro-Yaşın’ın ilginç makalesi layıkıyla gösteriyor.Makale, Kız Enstitülerinin kurumsal bayraktarı olduğu bu projenin, doğrudandoğruya Taylorizme atıflarla yürütülen, bir emek sürecini rasyonelleştirmeharekâtı olduğunu anlatıyor.Ermeni Kırımı ile ilgili kapsamlı araştırması bilinen Taner Akçam, bu araştırmasınınilhamıyla Elias’ın düşüncesiyle nasıl tanıştığını aktarıyor - salt bu tanıklıkbile, sosyal teorinin alımlanması <strong>ve</strong> anlamlandırılması bakımından ilgiyedeğerdir. Akçam, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecindeki travmatikyaşantıları, Elias’ın Uygarlık Süreci’nden sonraki -bazı yönleriyle onu revizeettiği tartışılan- Almanlar Üzerine İncelemeler’inin kavramsal avadanlığınael atarak çözümlemenin açabileceği ufka işaret ediyor.Türkiye’de laikliğin “normatif (içeriden) bir sekülarizasyona” dayanmayışı,uygarlaşma sürecinde yapısal bir ‘arıza’ teşkil etmiyor mu? Sayı konumuz açısındanilginç olan bu soruyu ima etmekle yetinen Bedri Gencer’in yazısı münhasıran“Türkiye’de laikliğin tarihî dinamikleri”ne eğiliyor. Yapılan yayının, dolaşımasokulan sözün miktarına bakıldığında çoktan tüketilmiş olması gerekenbir konu bu aslında - ama öyle değil. Bedri Gencer, Türkiye’de sosyal teorininher zaman politik –<strong>ve</strong> aktüel- bir telaşeyle yüklü olan bu ‘ezeli’ konusunu, asabiyyetbağlarının değişimi <strong>ve</strong> bunun ulus <strong>ve</strong> devlet kavrayışındaki yansımalarıüzerinden tartışıyor.Ayşe Çağlar’ın makalesi, kimlik kavramını “fundamentalist” ya da etnisistvurgulardan arındırmayı denerken başka türden özcü kalıplar üreten çokkimliklilik-çokkültürlülüktartışmalarının bir eleştirel tahlilini yapıyor. “Kültürcülük”çığrında ihmal edilen ‘maddi kültür’ araştırmalarının, bilhassa tüketim üstünearaştırmaların bu bağlamda sağlayabileceği katkılara dikkat çeken yazı, buyanıyla, “uygarlık süreci” bakış açısından bir okumaya da el<strong>ve</strong>rişli olabilir.Lale Yalçın-Heckmann’ın “Kürt aşiretleri, aşiret liderleri <strong>ve</strong> global süreçler:Hakkari’de Oramarî örneği” başlıklı makalesini önemli bir katkı sayıyoruz. İçinde“Kürt” kelimesi geçen araştırmaların, devlet politikalarına girdi sağlamayadönük jeostratejik etüdler dışında, YÖK’ün <strong>ve</strong> üni<strong>ve</strong>rsitelerdeki akademik heyetlerinsıkı gözetimi altında tutulduğunu bildiğimiz için önemsiyoruz. Yanlışanlaşılmasın; Yalçın-Heckmann’ın çalışmasının değeri, “aykırı” ya da yasaklanmışbir konunun üstüne gitmesinde değil, yerel-global ikiliği (ya da ikilemi) <strong>ve</strong>tarihsel gelişmenin eşzamansızlığı gibi revaçtaki kuramsal sorunları antropolojininimkanlarıyla <strong>ve</strong> ‘vaka incelemesi’ zahmetiyle içselleştirerek telif edebilmesindeyatıyor.“2000’lere girerken”, Toplum <strong>ve</strong> Bilim’de “zaman” kavramı etrafında bir sayıhazırlamayı tasarlamıştık, beceremedik. Çiler Dursun’un modern <strong>ve</strong> postmodernzaman kavrayışları arasındaki süreklilikleri <strong>ve</strong> kırılmaları ele alan makale-5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!