10.07.2015 Views

PDF SAYI 20 - Hayat Online

PDF SAYI 20 - Hayat Online

PDF SAYI 20 - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dosyaDinimiz Ýslamýn çokönem verdiði hususlardanbiridirsýla-i rahm. Yani akrabalar,yakýnlar arasýnda münasebet...Bunun iyi olmasý, karþýlýklýsevgi, saygý ve yardýmlaþmaesasýna dayanmasýgerekmektedir.Rahm, kelime olarakrahmet`ten gelir, rahmet,“acýmak, “þefkat duymak”manalarýný taþýr. Türkçemizde“sýla-i rahm” tabiriiçerisinde “rahm” þeklindekullanýlan bu kelime, arapçaaslýnda rahim þeklindekullanýlýr. Akrabalýk, hýsýmlýk,yakýnlýk, kuvvet, kerabetgibi farklý kelimelerledile getirilen beþeri yakýnlýðýifade eder.Sýla, ulaþma, varma, kavuþma,uzakta bulunanmemleketine, vatanýna veailesine kavuþma anlamlarýnýifade eder.Sýla-i Rahm: Akraba veyakýnlarýný ziyaret etme,hal hatýr sorma ve yardýmdabulunma demektir. SýlaiRahm tabir olarak kýsacaakrabalara kavuþmak manasýnagelir. Sözgelimi iþ veikamet yerimiz akrabalardanuzakta ise, zaman zamanziyaretlerine gitmek,mektup yazýp telefon etmek,yakýndaysa arada sýradagörüþmek, yardýmýmýzamuhtaçsa yardým etmek,hastaysa ziyaret etmek, birproblemi varsa ilgilenmek,sevinçliyken tebrik, üzüntülüykenteselli ve taziyedebulunmak, hal hatýr sormak,selam vermek...vb.hepsi sýla-i rahm`e dahildir.Bütün bu sayýlanlar akrabalararasýndaki manevibaðlarý güçlendirir, artýrýr,insaný hayata daha çok baðlar,fertleri bencillik, yalnýzlýkgibi kötü hislerden veböylesi duygularýn getireceðimarazi hal ve durumlardankorur. Allah`ýn rýzasýna,rahmetinin tecellisinesebeb olur.Sýla-i Rahm öncelikleakrabalara karþý talep edilmiþise de, komþulara, arkadaþlara,meslekdaþlara, iþarkadaþlarýna, din kardeþlerineve her çeþit tanýdýklarakarþý da vazife ve borçkýlýnmýþtýr.Sözgelimi, karþýlaþtýðýmýzbir mümine, tanýþmasakbile verilen bir selam,yaþlý bir kimseye yer gösterme,otobüste yer verme,düþen bir çocuðu kaldýrma,soran kimseye adres tarifetme, sosyal münasebetlerdegüler yüzlü,tatlý sözlü olma, hayýrhahve yardýmsevertavrý takýnma...vs. hepsibirer sýla-i rahm`dir.Bilginler sýla-irahm`in dereceleri olduðunu,en yüksek derecenin,nikah düþmeyecekderecedeki yakýnakrabalar arasýnda bulunduðunuve buna riayetinfarz olduðunusöylerler. Bu görüþe göreamca, dayý çocuklarýarasýnda farz olmaz. Enaþaðý derecesini de selamlaþmaolarak ifadeeden olmuþtur.Allah`ýn insanlar arasýnaböyle bir baðý koyup bunavacip emirler arasýnda yervermesi, insanlara olan büyüknimet ve rahmetlerindenbiridir. Kiþi ve toplumlarýnbirbirlerini karþýlýklýolarak sevme ve saymalarýnýnmayasýný sýla-i rahmteþkil eder.Mensubu bulunmaklaiftihar ettiðimiz Dinimiz,beþeri saadetin vazgeçilmezþartlarýndan birisi olansýla-i rahm`in terkini büyükgünahlardan saymýþtýr. Buna”kat-i rahim” de denir,yani rahm`i (akrabalýk baðlarýný)koparmak demektir.Allah`ýn insanlara rahmetve merhametinin tecellisi,sýla-i rahm`in edasýnýnþartýna baðlanmýþtýr. BizzatKur`an-ý Kerim sýla-irahm`i kesenlere Allah`inlanetini yani rahmetindenmahrumiyeti haber vermektedir.Sýla-i Rahm`in öneminibelirten sayýsýz Peygamberbuyruðu vardýr. Öneminebinaen bunlardan bir kaçýnýzikredelim:- “Sýla-i Rahm`i kesencennete giremez.”- “Sýla-i Rahm, güzel ahlak,baþkalarýyla iyi geçinmek,beldeleri mamür,ömürleri uzun eder.”- “Yakýnlara sýla (kavuþmak,ziyaret etmek), maldazenginliði, ailede sevgiyi veömürde uzamayý artýrýr.”- “Senden kopandan senkopma, sana kötülük yapanasen iyilik yap, aleyhinebile olsa hakký söyle.”- “Rahm arþa asýlýdýr,der ki; “Kim beni sýla ederseAllah da ona sýla etsin.Kim benden, koparsa AllahGerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatSýla-i RahmDr. Yusuf IÞIKda ondan kopsun.”- “Kim rýzkýnýný Allahtarafýndan geniþletilmesini,ecelinin uzatýlmasýný istersesýla-i rahm yapsýn”- “Nesebinizden sýla-irahm yapacaklarýnýzý öðrenin.Zira sýla-i rahm akrabalardasevgi, malda bolluk,ömürde uzamadýr.”Hz. Muhammed (s.a.v),sýla-i rahm için neseb yaniakrabalarý öðrenmeyi emretmektedir.Ýslam bilginleribu hadise dayanarak sýlayapýlmasý gerekenlerinana-babadan ibaret olmayýpzevi`l-erham`a (babalar,amcalar, dedeler, dayýlar,teyzeler, halalar vs.) sayý olduðunusöylemiþlerdir. Akrabalaragösterilecek sýla-irahm, onlara yakýnlaþma,þefkat ve ihsandan ibarettir.Sýla-i Rahm`in ömürdeuzamaya sebeb olmasý meselesiecelin deðiþmeyeceðiniortaya koyan ayetle zýtgibi görülebilir. Ömrünuzamasý demek, amelde bereketve tevfik hasýl olmasý,ömrün boþa gitmemesi þeklindeyorumlanmalýdýr.Ayrýca: “Sýla-i Rahm, öldüktensonra hayýrla yadedilmeyesebebtir” veya “salihevlatlarýn varlýðýna sebeptir”de denmiþtir.Sýla-i Rahm, taatin bereketlenmesineve günahlardankorunmaya bir sebeptir,böylece kendisindensonra hayýrla yad devameder ve sanki ölmemiþ gibi(sevabý devam eder). Kiþiyeyardým saðlayan þeyler arasýnda,kendisinden sonraistifade edilecek ilim, sadaka-icariye ve salih evlat davardýr.Önemine binaen sonolarak þu hususu da kayde-Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 14285delim ki konu biraz dahaiyi anlaþýlmýþ olsun.Resulullah (s.a.v)ýnmümtaz özelliklerindenbirisi de sýla-irahm`e verdiði ehemmiyetve önemdir. ÖylekiHz. Peygamber,peygamberliðinin ilktezahürleri karþýsýndave bilhassa Cebrail (a.s)ile ilk defa karþýlaþmasýnýnhemen akabindekorkmuþ ve Hz. Hatice`yebunu açmýþtý. Hz.Hatice, korkmamasý,Allah`ýn kendisini mahcupetmeyeceði hususundateselli ederkenResulullah`ý ikna etmeküzere zikrettiði delillerdenbiri Aleyhisselatü Vesselam`ýnsýla-i rahm`e riayetetmesiydi.Peygamberliðinin ilkyýllarýndan itibaren Resulullahýnmuhataplarýný israrladavet ettigi þeylerdenbiri yine sýla-i rahm`di.Hatta Bizans ÝmparatoruHerakliyus, Peygamberlikiddiasýnda bulunan Muhammedhakkýnda bilgiedinmek üzere ticaret maksadýylaÞam´a gelmiþ olanEbu Süfyan ve yanýndakileriçaðýrtýp “Size Muhammedne emrediyor” diyesorulunca Ebu Süfyan`ýnsaydýklarý arasýnda sýla-irahm`i de görmekteyiz. O,Herakliyus`a Hz. Peygamber`insözlerini aktarýyor“O, bize namazý, sadakayý,iffeti ve sýla-i rahm`i emrediyor”diyor.Buraya kadar anlattýklarýmýzdançýkan netice þudur:Sýla-i Rahm, akraba ziyareti,konu komþu, eþdost,aile, memleket, hemþehri,baba-ana dostlarýnýnhal ve hatýrlarýnýn sorulmasýve onlara yardým edilmesigibi görevler olduðunuve bu görevlerin Ýslam`ýnbir emri olduðunu öðrenmiþbulunuyoruz. Ayný zamandasýla-i rahm yapmamanýnbüyük günah ve vebaloluþunu bir tarafa koyacakolursak bir de þu gerçekleyüzyüze kaldýðýmýzýgörürüz.Sýla-i Rahm yapmamakhastalýða sebeb olur. Buhastalýðýn adýna da “sýlahastalýðý” denir. Bu hastalýktýp literatüründe görülmez.Bu hastalýða týp, psikolojikbozukluk, stres, sinirselhastalýk, moral bozukluðu,kafa bozukluðu gibi teþhislerkoymaktadýr.Sýla hastalýðý, özellikleuzun yýllar gurbette yaþayanlardagörülür. Bu hastalýðýnbelirtileri vardýr. Stres,psikolojik bozukluk, dengesizlik,kararsýzlýk, kafabozukluðu ve davranýþ bozukluklarý...vb.Sýla hastalýðý ilaçla, iðneyletedavi edilemeyen birhastalýktýr. Bunun diðer adý“hasret” hastalýðýdýr. Ýnsanlarýüþütük yapar, karamsaryapar, bendin yapar, yorgunve bitik yapar. Böylehastalýða düçar olanlar derhaltedavi olmalýdýr. Buhastalýðýn tedavisi ise “sýlairahm”dir.Sýla-i Rahm yapanlar buhastalýktan kurtulurlar.Yapmayanlar kurtulamazlar.Sýla hastalýðý uzunmüddet devam edenler fizyolojikolarak da hastalýklarayakalanabilirler. Özelliklekalp, tansiyon, dolaþýmbozukluklarý, hazýmsýzlýkve mide hastalýklarý gibihastalýklar, sýla hastalýðýnýnvücuda vuran tezahürleridir.Bugün dolaþýn lokalleri,cemiyetleri, evleri, kahvehaneleri,orada toplanýpsohbet eden insanlar, genelliklememleketten ve memlekettekihatýralardan bahsederler.Beden baþka yerde,ruh baþka yerdedir. Ýþtebu hal sýla hastalýðýnýn baþlangýcýdýr.Bundan kurtuluþyolu, sýla-i rahm yapmaktýr.Memleket özlemini gidermektir.Psikolojik itminanakavuþmaktýr. Bunun baþkada kurtuluþ yolu gözükmemektedir.Sýla-i Rahm maksadýylaizine/tatile gidenler, önceanne-baba, hýsým-akraba,eþ-dost ziyaretini yapmalýve ondan sonra dinleneceðiyere varmalýdýr. Zamanýnýnbir kýsmýný tarihi cami,medrese, han, hamam, imarethaneler,tekkeler, türbelergibi yerlerin ziyaretlerineayýrmalýdýr. Paranýn birkýsmýný da hayýr hasenataharcýyabilmelidir.Sýla-i Rahm, hal vurupharman savurmak, israf etmek,çýlgýnca eðlenmek vegayr-i meþru ortamlardabulunmak ve böylece vakitöldürmek olmamalýdýr.Sýla-i Rahm, sýla-i rahmgibi olmalýdýr.Hayýrlý ve uðurlu sýla-irahm`ler...


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirdosya hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 14286 faaliyet haber 13Schwaben Gençli¤inden Anavatana tarih gezisi32özel mektup• Schwaben/Yusuf ÂsanGençlik Teflkilat› SchwabenBölgesi Baflkan› Davut Koçakve ekibinin haz›rlad›klar›gezi notlar›n› sunuyoruz;Gençlik Teflkilat› SchwabenBölgesi Baflkan› Davut Koçakve ekibinin haz›rlad›klar› muhteflembir program ile bir Türkiyegezisi, hat›ralarda yerini ald›.Gezimiz Schwaben HicretCamii´nde 45 kiflilik bir grup ilesabah namaz›ndan sonra Allah'›nizni ve dualar ile StuttgartHavaliman›ndan ‹stanbul-´a u¤urland›k.‹lk gün hotele yerleflme veFatih Camii´ni ziyaret ile geçtive ertesi günü sabah namaz› vekahvalt›dan sonra ikinci güngezimiz Allah'›n izniyle bafllad›.‹lk ziyaretimiz Osmanl› ‹mparatorlu¤unundevleti yönetti¤iTopkap› Saray› ve SultanAhmet Camii gezildikten sonraö¤le namaz› ve yeme¤i için MilliGazete ve TV5 tesislerine geçildi.Namaz ve yemekten sonraMilli Gazete ve TV-5 yetkililerindenTV5 ve Milli Gazetehakk›nda bilgi al›nd›. Dahasonra Miniatürk ziyaret edilerekSüleymaniye Camii'ndeikindi ve akflam namazlar›n›nk›l›nmas›ndan sonra hotele dönüldüve grup serbest b›rak›ld›.8 Nisan sabah› ise peygamberimiziMedine'de misafireden, Peygamber Efendimiz'inHadis-i fieriflerine nail olmakiçin ‹stanbul'un önlerine kadargelen ve orada vefat eden EbuEyyüb el-Ensari hazretleri ziyaretedildi. Sabah Namaz› oradak›l›narak manevi hava teneffüsedildi. Hacca gidenler Mescid-iHaram ve Mescid-i Nebevi´dekihavay› tekrar yaflam›fl gibioldular. Daha sonra hotele geçildive kahvalt›n›n ard›ndanFatih Sultan Mehmet'in ‹stanbul´uald›¤›nda ilk Cuma Namaz›n›k›ld›rd›¤› günümüzdeise müze olan Ayasofya Müzesigezildi. Daha sonra GülhanePark›ndan Bogaz kenar›na gelindive çay bahçesinde çaylariçildikten sonra ö¤le namaz› yenicamii´nde k›l›narak iki saatlikmuhteflem bir bo¤az turugerçeklefltirildi.9 Nisan sabah› ise herzamankindendaha farkl› idi, sabahsaat 04:00´te bafllayan pro¤ramtarihin alt›n sayfalar›ndansay›lan Çanakkale Geçilmezdestan›n›n yaz›ld›¤› Çanakkalefiehitleri ziyareti bafllad›. SeyyidOnbafl›, Anafartalar, ConkBay›r› ve daha bir çok flehitliklerziyaret edilerek flehitlerimizinruhu flerifleri için Fatiha´larokundu. Sevinç ile hüznün birarada yafland›¤› bir günün ard›ndanBursa'ya hareket edildi.Akflam Anadolu GençlikVakf›'n›n Yurdunda kal›nd›ktansonra Bursa Program› daUlu Camii'nde k›l›nan SabahNamaz›'n›n ard›ndan OrhanGazi, Osman Gazi, Emir SultanTürbeleri ve Yeflil Camii ziyaretlerindensonra, AnadoluGençlik Vakf›n'da k›l›nan ikindiNamaz› ve Akflam yeme-¤in'den sonra gezi'nin son dura¤›Ankara'ya hareket edildi.Ankara'da geçen iki gündeise Hac› Bayram Veli hazretlerive Kocatepe Camii ziyaret edildiktensonra 13 Nisan akflam›45 kiflilik grup Almanya'ya sa¤salim geri döndü.Bu Gezi esnas›nda bizlererehberlik eden ‹stanbul'da Murat,Çanakkale'de Bilal ve Bursa´daYusuf kardefllerimizdenAllah raz› olsun.SCHWABEN- 28-29 Nisan<strong>20</strong>07´de Schelklingenflubesinde düzenlenenYat›l› E¤itim seminerinde“‹man” konusu ele al›nd›. Seminerlerdenfaydalanan gençk›zlar gün boyu birbirleri iletan›flma imkan› da buldular.‹ki günlük seminerde ifllenenkonulardan bafll›klar: “MilliGörüfl Gençli¤i nas›l olmal›-d›r?”, “Bilim ve Kur´an”,“Tesettür” ve gündemdekikonularla ilgili tart›flmalar...Kad›n Kollar› Schwaben Gençli¤inden hizmet ata¤›Yat›l› E¤itim ve TurnuvaSchwaben Kad›n Kollar› Gençli¤inin faaliyetleri h›zla devamediyor. Schwaben Kad›n Kollar› Gençli¤i; Yat›l› E¤itimi & <strong>20</strong>07Volleyboll Tunuvas›nda bulufltular.Bölge Hatibesi Ayfle Çicek´inverdi¤i seminerdensonra hediyeleflme ve dua ileYat›l› E¤itim Kamp›n›n ilkbölümü sona erdi.Genç K›zlar E¤itim Seminelerindenald›klar› güç vemotivasion ile Kamp›n ikinciBölümü olan Volleyboll Turnuvas›nageçtiler. Toplam yediflubeden kat›lan tak›mlar›seyirciler heycanla destekledi.Tak›mlar coflku ve azimlebirincilk için yar›flsada oyunlardostluk içinde geçti. ‹lk üçtak›mlara kupalar ve yüce Kitab›m›zKur´an-› Kerim takdimedildi. Birincili¤i ev sahibiflube Schelklingen, ikincili-¤i Bad Waldsee ve üçüncülü-¤ü de Krumbach elde etti.Nefleli ve verimli geçen Yat›l›E¤itim & Spor faaliyeti dahasona erdi. Teflkilat yetkilileri,çok güzel ve kal›c› dostluklar›nkuruldu¤u bu gibi faaliyetlerinh›z kesmeden devamedece¤ini ifade ettiler.


dosyaAylar süren bir hazýrlýksonrasýnda “AlmanyaMüslümanlarýKoordinasyon Konseyi”(KRM) 10 Nisan <strong>20</strong>07 tarihindekuruluþunu açýkladý.Ayný gün yapýlan basýn açýklamasýnda“Konseyin kuruluþuyla,hem Ýslamî kuruluþlarve Müslümanlarýn taleplerihem de siyasilerin vetoplumun ortak bir muhatapbeklentisine cevap vermiþoluyoruz” ifadelerineyer verildi. KoordinasyonKonseyi’nin kurulma sürecineAlmanya’daki Müslümanlarýncemiyet hayatýnýnmerkezi olan cami cemiyetlerininçok büyük bir çoðunluðunutemsil eden 4 büyükÝslamî kuruluþ; DÝTÝB, AlmanyaÝslam Konseyi, AlmanyaMüslümanlarý MerkezKonseyi ve Ýslam KültürMerkezleri Birliði katýldýlar.Almanya MüslümanlarýKoordinasyon Konseyi’ninkurulmasýyla, Müslümanlarýnortak bir þekilde temsiledilmesi noktasýnda çokönemli bir adým da atýlmýþoldu. Bunun devamý olacakadýmlarýn da atýlmasý zaruribir ihtiyaç. KoordinasyonKonseyi’nin baþarýsý, üyederneklerin, kendilerinebaðlý cemiyetlerin ortak sorumluluklarakarþý duyarlýlýklarýnýartýrmasý, müþtereksorunlarý birlikte çözmekiçin eyaletler bazýnda ortaktemsil yapýlanmasýna katýlmalarýnýtemin etmede yapacaðýkatkýlarla kendinigösterecektir. Þimdiye kadarbazý eyaletlerde bu tür ortakyapýlanmalara gidilmiþ olsada, geldiðimiz bu noktadaesas olan, mümkün olduðukadar geniþ temsil gücüneulaþmak için mevcut yapýlanmalarýnkuvvetlendirilmesive bu ortak yapýlanmayakatýlmamýþ olan çatý kuruluþlarýnabaðlý cami cemiyetlerinde katýlýmýný saðlamaktýr.KoordinasyonKonseyi’ninhiç de küçümsenmemesigereken diðerbir görevi de, her hangibir çatý kuruluþuna üyeolmayan cami cemiyetlerinide süreç içine alarakeyaletlerdeki ortaktemsil yapýlanmalarýnaentegre etmektir. Ancakmümkün olduðu kadarçok Müslümanýn katýlýmýylaeyaletler düzeyindekiortak temsil yapýlanmalarýnýoluþturabiliriz.Bu anlamda, Müslümanlarýnhepsinin bircami cemiyetine üye olmalarý,böylece Almanya’daMüslümanlarýn veÝslam’ýn entegrasyonusürecine katýlýmlarý büyükönem arzetmektedir.Müslümanlarýn temsilyapýlanmasý noktasýndakibu geliþme sözkonusu entegrasyonunönemli bir parçasýdýr.Müslümanlarýn“gerçek” entegrasyonu iseAlmanya’da Ýslam dininindiðer dini cemaatlerle eþithaklara sahip olmasýyla ancakmümkün olabilecektir,zira entegrasyon, katýlýmimkanlarýna sahip olmayýGerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirSorumluluklarý birlikte üstlenmek-Almanya Müslümanlarý Koordinasyon KonseyihayatMustafa YENEROÐLUmyeneroglu@igmg.deMayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 14287gerektirmektedir. Bununiçin Müslümanlarýn ferdolarak ortaya koyabilecekleriçaba yeterli deðildir. Çünkükatýlým, birçok alanda belirlikurumlaþma þekilleriniöngörmektedir. Örneðin bircami cemiyetinin varlýðý veidaresi için veya bir caminininþasý için dinî bir derneðinvarlýðý yeterli olarak görülürken,resmi okullarda dindersi hakkýnýn alýnabilmesiiçin hukukî anlamda bir dinîcemaatin varlýðý zorunludur.Gerek federal gerekseeyalet hukukunda dinî cemaatleriçin çok sayýda özeldüzenleme yer alýrken, belediye,eyalet veya federal düzeylerdekikurullara katýlýmdaolduðu gibi, radyo televizyonkurullarýnda temsilkonularý da bu düzenlemeleregöre belirlenmektedir.Almanya MüslümanlariKoordinasyon Konseyi’ndetemsil edilen Ýslamî kuruluþlar,kendi tanýmlamalarýnagöre birer dinî cemaatolarak kurulmuþlardýr. Aynýzamanda bu kuruluþlar, dinîcemaatlerin –cami cemiyetleri-biraraya gelmeleriyleoluþmuþ olmalarý sebebiylezaten birer dinî cemaattirler.Ancak, Almanya Anayasasý’ndasoyut anlamda dinicemaatin resmî olarak “tanýnmasý”ile ilgili bir belirlemeolmamasýna raðmen, siyasilerþimdiye kadar deðiþikbahanelerle dini cemaatlerinörneðin Anayasa’nin 7.maddesi 3. fýkrasýnda dilegetirilen din derslerinin muhatabýolma taleplerini reddetti.Nitekim Berlin ÝslamFederasyonu, idarenin yýllardýrsürdürdüðü ertelemetaktiðine karþýn, <strong>20</strong> yýl sürenbir hukuk mücadelesi sonucunda,dinî bir cemaat olmaözelliklerine sahip olduðunu,mahkemece tasdikettirebildi. Kuzey RenVestfalya Eyaleti’nde deayný þekilde davacý kuruluþlarýnAnayasanýn 7.maddesi 3. fýkrasýna göredinî kuruluþ olup olmadýklarýile ilgili mahkemesüreci halen devamediyor.Siyasilerin sýklýklaöne sürdükleri gerekçeise Müslümanlarýn sadeceküçük bir oranda organýzeolduklarý ve bunedenle de kuruluþlarýnancak Müslümanlarýnküçük bir bölümünütemsil ettikleri yönünde.Bu gerekçe hukuki dayanaktanyoksundur. Esasdikkat çekici olan ise, KuzeyRen Vestfalya Eyaleti’nin,Müslümanlarýn çatý kuruluþlarýnýtemsilden uzak olmaklasuçlamasýna raðmen,daha az temsil gücü bulunancami cemiyetleri ile iþbirliðinegitmekte bir sorungörmemesidir. Ayný þekilde,çatý kuruluþlarýnýn baðýmsýzlýðýya da hukuka baðlýlýðýhususunda þüpheli olduklarýnýöne sürmelerineraðmen, ayný çatý kuruluþlarabaðlý cami cemiyetlerinimuhatap olarak kabul etmelerikendileri için bir sorunteþkil etmiyor. Tabii bununartýk klasikleþmiþ bir oyunolduðu ortada.Müslümanlarýn geneliniilgilendiren konularda resmitemsilin ortak olmasý ile ilgiliyukarýda belirtilen sebeplerdendaha önemlisi benceþu husustur: Her teþkilat elbettekendi iç bünyeleri vetabanlarýna yönelik çalýþmalarýnýgelecekte de kendileriyürütecek. Ancak tüm Müslümanlarýayný þekilde ilgilendirenmeselelerde (Müslümanlarýnresmi temsil kurulu,okullarda din dersininverilmesi, ÜniversitelerdeÝslam Ýlahiyatçýlarýnýn yetiþmesiyleilgili kürsülerinoluþturulmasý vs) ortak birsorumluluk sözkonusudur.Örnek verecek olursak, Ýslamîdin derslerinin verilmesiþu veya bu derneðinhakký veya özel görevi deðildir.Aksine, ortak birinanç temelinden hareketle,her türlü hak ve ödevleriyle,tüm Müslüman kuruluþlarýnortak sorumluluðundaolmasý gerekir.Bunun yaný sýra, ortakbir temsil yapýlanmasýnýnoluþturulmasýyla Müslümanlargüçlü bir sese sahipolabilecek, Müslümanlarýbölmek zorlaþacak, dayanýþmaartacak ve herþeyden öncede imkânlarýn birleþtirilerekdaha da güçlendirilmesisaðlanacaktýr. Sözkonusuyapýlanmalardaki çalýþmalar,tüm cemiyetleri içinedâhil edecek, fikir oluþturmasürecine ve yerli sorunlaraduyarlýlýðý saðlayacakve Müslümanlarýn entegrasyonuiçin olumlu bir dinamikortaya çýkacaktýr.Almanya MüslümanlarýKoordinasyon Konseyi’ninkurulmasý öncesindeki ortakçalýþma bu bakýmdan umutvericidir. Almanya çapýndailk defa ortak programlardüzenlenip ortak açýklamalaryapýlýrken, pek çok seviyedeüye kuruluþlarýn temsilcileribir araya geldi. Müslümantoplumun özellikleKöln Arena’da ortaklaþa düzenlenenPeygamberimizianma programýnda sergilediðitavýr, bu adýmýn hemönemli hem de, Almanya’dapek çok Müslüman tarafýndanhasretle beklenen biradým olduðunu gösterdi.Þimdi görev, yüklendiklerisorumluluðun hakkýný verecekyapýcý ve ortaklaþa iþbirliðinidevam ettirecek olankatýlýmcýlara düþmektedir.“Göçmenlerin seçme hakký olmamalý”CDU-Hessen Frankfurt Belediye Baþkaný PetraRoth’un göçmenler için seçme hakký talebini reddettiFrankfurt BelediyeBaþkaný PetraRoth’un (CDU), ABüyesi olmayan ülkelerdengelen göçmenlere yerel seçimlerdeseçme hakký verilmesitalebinin, CDU-Hessen tarafýndan reddedildiðibildirildi.Ýçiþleri Bakaný VolkerBouffier (CDU), sadece Almanvatandaþlarýnýn seçmehakký olabileceðini veseçme hakký verilmesininentegrasyonun amacýnaulaþmasý için iyi bir yol olmadýðýnýsöyledi.Eyalet meclisleri ve FederalMeclis seçimlerindenayrý olarak, yerel seçimlerdeAlman vatandaþlarýnýnyaný sýra AB vatandaþlarýnýnda belediye meclisinive belediye baþkanýný seçtiðibelirtilirken, FrankfurtBelediye Baþkaný PetraRoth’un bundan böyle ABüyesi olmayan ülkelerinvatandaþlarýnýn da bulunduklarýþehirde belli bir sürediryaþýyor olmalarý kaydýylaseçme haklarýnýn olmasýtalebinde bulunduðukaydedildi.Yeþiller Roth’un bu talebini“göçmenlerin politikkatýlýmlarý konusundaönemli bir katký” olarakdeðerlendirip olumlu karþýlarkenayný zamandaeyalet hükümetinden ABdýþý ülkelerin vatandaþlarýnada seçme hakký tanýnmasýnýöngören bir yasadeðiþikliði yapmasý talebindebulundu. Roth’untalebi ayrýca SPD’den dedestek gördü. “seçme kararýsunulan kiþiler kendilerinitoplumumuzun deðerlibir üyesi olarak hissedeceklerdir”diyen SPD MilletvekiliSabine Waschke,Almanya’da yaþayan, çalýþanve vergi ödeyen göçmenlerinseçme hakkýnasahip olmasý gerektiði görüþündeolduðunu belirtti.


dosyaMüjdeler olsun!..Müjdeler olsun, adostlar!... Almanyamüslüman azýnlýðý hep elele, omuz omuza görmek isteyen,hayal edenlerin düþlerigaliba gerçekleþiyor.Bunca musibetten sonra galibabu sefer bizim aðalar iþiciddiye almýþa benziyorlar.Vicdanlarý sýzlatan “VicdanTesti” ve ardýndan patlakveren “Karikatür Krizi”ylebaþlayan ortak eylem planýzamanla biraz daha somutlaþarakdin eksenli müslümançatý kuruluþlarýnýn tekaðýzdan konuþmalarýna zeminhazýrladý. Bir senedenfazla bir zamandan beri yapýlanbirlik toplantýlarýndateklifler, tenkidler ve biriötekisini oyunbozanlýklasuçlamasý gibi detaylar daartýk “toplantý notlarý” olarakdosyalandý ve rafa kaldýrýldý.Þimdi iþ, icraat zamaný,kollarý sývama zamanýdýr.Eskiden gelen, hataarama alýþkanlýðýmýzýn yerinehatalarý örtme zamaný,fikren ve zikren birbirimizeomuz verme zamanýdýr.Þimdi birlik zamanýdýr!...Bazý hata ve eksikliklereraðmen, Berlin, Bremen,Hannover gibi þehirlerdeortaklaþa düzenlenen “KutluDoðum” ve hele 10 Nisangünü Köln’deki o muhteþemtablo…. Aman Allahým,ne kadar da hasretmiþiz þumanzaraya… Alman, Arap,Boþnak, Arnavut müslümanlarve tabii ki her mezhepve meþrepten Türkler…Bu tarihi bir kenara notedin: 10 Nisan <strong>20</strong>07. SadeceAlmanya Türk göç tarihindedeðil, muhtemelen BatýAvrupa müslüman azýnlýðýntarihinde de bir dönümnoktasý olarak tarihe geçecekbir tarihtir 10 Nisan<strong>20</strong>07. Binlerce müslümanKöln-Arena salonunu doldurmadanönce Diyanet ÝþleriTürk-Ýslam Birliði (DÝ-TÝB), Ýslam Kültür Merkezleri(VÝKZ) , Almanya ÝslamKonseyi (Islamrat) ve AlmanyaMüslümanlarý MerkezKonseyi (ZMD) baþkanlarýkalabalýk bir Türk ve Almanmedyasýnýn karþýsýndaKordinasyon Konseyi’niilan ettiler. Konseyin ilk sözcüsüolarak Ayyub Köhler’inseçilmesi ise mevcutbaþkanlarýn en yaþlýsý olmasýmünasebetiyle isabetli birtercih olmuþ.Buraya kadarý iþin tozbayramtarafýydý. Yýllardanberi Almanya’daki özeldeTürklerin, genelde müslümanazýnlýðýn hayati hermeselesinde devlet veyahükümet yetkililerinindediði; “Önce kendiaranýzda birlik saðlayýnki, biz de müslümanazýnlýðýn temsilcisini bilelim”türünden bir bahaneydi.Þimdi müslümanlarda, bu bahaneyebirlik saðlayarak sonverdiler.Kordinasyon KonseyiSözcüsü Hacý AyyubKöhler’in Alman basýnýnailk beyanatý; biz müslümanlarolarak birleþtik,þimdi dini cemaatstatüsünün verilmesinibekliyoruz, deyince; bu seferdüne kadar birleþin diyenlerdediklerine bin piþmanoldular. Gazeteler, eyvah..müslümanlar hak istiyor,þeklinde baþlýklar atmayabaþladý ve daha onlarýnsesinin yükselmesine fýrsatvermeden, bizimkiler (!) feryad-ýfigan etmeðe baþladýlar:Eyvaah... uykularýmkaçtý!... Hep bizim mi uykularýmýzkaçacak, varsýnbiraz da sizinki kaçsýn demeyebile dilim varmýyor.Dilinin altýndakiniçýkar!Lafý eveleyip geveleyene,“Çýkar dilinin altýndakibaklayý!” derler ya bizde...Þimdiye kadar anayasanýnazýnlýklara veya dini cemaatlaratanýdýðý hakký istediðimizde,hep eveleyip geveleyenlerbugünlerde biz demedenkendileri baklayýaðýzlarýndan çýkardýlar. Meðerbir taraftan birleþin diyenler,diðer taraftan müslümanlarýnbiraraya gelmemesiiçin hem dua ediyor,hem de oyunbozanlýk yapýyorlarmýþ.Kimsenin dindarlýkderecesini sorgulamakhatta sormak gibi birselahiyetimiz de niyetimizde yoktur. Fakat mesele ferdiliktençýkýp toplumu ilgilendirenbir konu haline gelince,o zaman karþýlýklý sormave sorgulama hakký dadoðar. Müslüman bir anababadandoðmanýn ötesindeÝslam’la hiçbir baðý olmayan,hatta asýl mesleklerindebelli bir yere gelemeyenbazýlarý, müslümanlarýgammazlamayý ve Ýslam’ahakaretler yaðdýrmayý meslekhaline getirerek hemGerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatMahmut AÞKARMayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 14289Koordinasyon Konseyive Beklentilerimizefendilerine karþý kulluk görevleriniyerine getiriyor,hem de bu yolla kariyer yapýyorlar.Türke ve müslümanahakaretler yaðdýranyazar-çizerlerimizin kitaplarýbundan dolayý satar,makallelerine büyük gazetelerbu özelliklerinden ötürüsayfalarýnda yer verir.Bildiðiniz gibi, Türk aleytarlýðýBatý’da eskiden olduðugibi prim yapmaya devamediyor.Bizi endiþelendiren vehatta ümitlerimizi suya düþürensebep ise, “Ýslam Zirvesi”gibi beklentilerin yüksekolduðu bir toplantýyasýrf denge unsuru olsun ve“Kordinasyon Konseyi”nindirencini kýrsýn diye, Ýslam’ave Almanya Türkazýnlýðýna neredeyse savaþilan etmiþ müslüman kimlikliþahýslarýn koz olarakkullanýlmasýdýr. Onyýllardanberi, “birleþin gelin, sizimuhatap olarak kabul edelim”diyen siyasi irade, þimdide asýl muhatabýn (KordinasyonKonseyi) karþýsýnabir muhatap da kendisi çýkardý.Baþka bir ifadeyle,þimdiye kadar, müslümanlarýnçok baþlý olmasýndandolayý karþýlýklý görüþmeortamý doðmadý, diyenlerinkendileri daha yeni oluþanbirliði, en azýndan ikilemeðikafalarýna koymuþlar. Sizinanlayacaðýnýz, oyun bozuculukdevam ediyor ve ilkbaþlarda, “birleþin de görüþelim”þartýnýn, þimdi þarttanziyade bahane olduðunugörmüþ olduk.Vaziyete göretavýr almakMesleði sisayet ve arkasýndadevlet desteðiolanlarýn karþýsýna, dünün“misafir iþçileri”nindesteði ve amatör birruhla müslüman azýnlýðýntemsilcileri olarakçýkanlarýn iþi elbettekizordur. Aslýnda müslümanazýnlýktan ziyadeTürk azýnlýk olarak meseleyeyaklaþsak, çözümbulmada iþimiz birazdaha kolaylaþacaktýr.Sözkonusu çokbaþlýlýkda, birlik de AlmanyaTürk azýnlýðýn tutumuylabire bir alakalýdýr.Türklerin birliði eþittirAlmanya müslümanazýnlýðýn birliði veya Türklerinbölünmüþlüðü demek,müslümanlarýn da daðýnýklýlýðýdemektir.Türkiye’de olduðu gibi,Almanya’da da heterojenbir yapýya sahip olan Türklerinbu özelliði gözönündetutularak iþe baþlanmalýdýr.Aksi durum, hayal kýrýklýðýve baþarýsýzlýk sebebidir.Gerek Ýslam dairesindeinanç farklýlýðýndan ve gerekseTürkiye kaynaklý siyasigörüþün aðýrlýk basmasýndandolayý, AlmanyaTürk/Türkiye kökenli azýnlýkiçinde çok seslilik her zamanolacaktýr.Bir taraftan kendi içindekimuhalefet, diðer taraftanAlman siyasi iradesinin önesürdüðü þartlar ve engeller,Almanya’daki müslümanazýnlýk temsilcilerinin manevrasahasýný daraltacak,onlarý psikolojik baský altýnaalmaya gayret edecektir. Buböyle bilinmeli ve ona görede tedbir alýnmalýdýr. Bütünbunlara ilaveten; KordinasyonKonseyi’ni oluþturanveya onlarýn çatýlarý altýndakiüye kuruluþ temsilcilerinibirbirine düþürme gayretleride bundan sonra biraz dahahýz kazanacaktýr. Amandikkat!....Mevcut durumuokuyabilmekMevcut durumu okuyabilmekiçin aranan özellik,okur-yazarlýktan öte bir meziyettirki, bu donanýmdaolanlara bugünlerde þiddetleihtiyacýmýz olduðu kanaatinitaþýyorum. Almanyamüslüman azýnlýk (özelliklede Türkler) için bugünlerbir dönüm noktasý olarakgöç tarihine geçecektir. Bizdensonraki nesillerin adetakaderi bugünlerde tayinedilecek.Hükümet temsilcileridersine iyi hazýrlanmýþ, neyine zaman ve nasýl isteyeceðini,daha doðrusu kabul ettireceðinibilen bir profesyönelekip tarafýndan masayaotururken biz, kafamýz karýþýkhalde ve ekibimiz zayýfolduðu kadar da hazýrlýksýzbir vaziyette masaya oturuyoruz.Toplantýnýn birindendiðerine koþturmaktan uyumayabile zaman bulamayan(uykusuz kafanýn düþünceüretmesini de varýnsiz düþünün) insanlardanmevcut durumu okumalarýnýbeklemek, mucize kabilindenbirþey gibidir.Kavganýn içinde olanlarkavgayý kuþbakýþý görmeleri(objektif olarak) mümkündeðildir. Bu karþýlaþmayýancak dýþarýdan seyreden veayný zamanda oyunun kurallarýnýbilenler okuyabilir,anlatabilirler. Demek istediðimþudur: Bugünden teziyok, buradaki toplumunahizmet etmek, onun sözcülüðünüyapmak gibi birmisyonu, iddiasý olan kuruluþlar,ortaklaþa düþünceüretme merkezi (vakýf) kurmalýdýrlar.Kendi sahasýndabilgi ve tecrübe birikimiolan elitimizden teþekküledecek bir oluþum, hemTürk hem de müslümanazýnlýðýn hayati meselelerinekalýcý çözümler üretecekyegane adres olabilir. Bu aydýnkadrosuyla müslümanazýnlýk temsilcileri, her zirveyedonanýmlý ve kendindenemin bir ruh haliyle katýlabilirler.Doðrusu, bu saatten sonra,çatý kuruluþ temsilcilerimizininsan unsurundan,yani yetiþmiþ insan kýtlýðýndançok þeyler kaybettiðimizi,birçok fýrsatlarý deðerlendiremediðimiziartýk görebildiklerineinanmak istiyorum.Hakkýyla temsil edilemediktensonra, yüzlercecami derneðiniz, binlerceüyeniz olsa ne yazar... Kökkültüründen kopmuþ yeni(müslüman kimlikli) nesilleritarif edecek, onlar adýnaonlarý ifade edecek entellektüelaçýlýmlara þiddetle veacilen ihtiyaç var!... AlmanyaMüslümanlarý KordinasyonKonseyi’nin bu istikamettede hayýrlý bir giriþimdebulunmasýný sadece temennideðil, talep de ediyorum.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428dosya 11 13Bat› dünyas›n›n üzerindeen çok övünerek durdu-¤u, farkl› kültürlerin, farkl›dinî 32cemaatlerin ve farkl› siyasale¤ilimlerin bir aradayaflamalar›n› temin edecekmekanizmay› sa¤lam›fl olmaiddias›, son y›llarda baflka biranlam kazanmaya bafllad›.Öyle ki, art›k, çok kültürlülü¤ün,farkl› hayat flekillerininhiç te zenginlik olmad›¤›ndanbahsediliyor. Tekdüze bir toplum iste¤i güngeçtikçe yayg›nlafl›yor. Sony›llarda gerçeklefltirilen seçimlerinana tart›flmas› bu konulardayo¤unlafl›yor. Müslümanlar›nhayatlar›n› zorlaflt›racak,toplumsal geliflmelerind›fl›nda tutulacak tedbirleryasalafl›yor.Tart›flmalar› alevlendirengerçek ise Müslümanlar›nAvrupa’daki varl›klar›n›n giderekartmas›. Almanya dabu tart›flmalardan geri kalm›-yor. Müslümanlar toplumiçerisinde olumsuz bir “öteki”olarak de¤erlendiriliyor.Siyasetçiler meydanlarda vemedyada her a¤›zlar›n› açt›klar›nda,Müslümanlar›n daanayasalar ve yasalarla garantialt›na al›nan haklar›n›nnas›l t›rpanlanabileceklerininprojelerini sunuyorlar. Medyada bofl durmuyor. Örne¤inAlmanya’n›n Der Spiegel dergisi,sadece Müslümanlar› de-¤il, Müslümanlar›n yasalardando¤an haklar›n› kullanmalar›n›onaylayan yarg› organlar›n›neredeyse iflbirlikçiliklesuçlayan bir kapak konusuyay›nlad›. Kapa¤a göre,Almanya, sessizce ‹slamlaflt›-r›l›yordu. Yarg› organlar› bu‹slamlaflt›r›lmay› körüklüyordu.Çünkü hukuk devletininliberalli¤i kötüye kullan›l›-yordu. Üstelik, yanl›fl anlafl›lanbir toleransla Almanyane kadar yabanc›l›¤a katlanabilirdi.Der Spiegel bir örnek. FakatDer Spiegel Alman toplumundakikollektif 盤l›¤› ortayakoyabilme cesareti göstererek,Müslümanlar›n günahlar›n›ortaya dökmeyi gö¤üsleyebilmecesareti göstermiflti.Peygamber Efendimizinveladeti sebebiyle düzenlenenortak anma programlar›-Almanya, Müslümanlar› tart›fl›yorn›n yan› s›ra ayn› s›ralardaAlmanya Müslümanlar› KoordinasyonKonseyi’nin(KRM) kurulmas› bu tart›flmalar›daha da alevlendirdi.Müslümanlar›n ortak birsesle ortaya ç›kmalar› ve eyaletlerderesmen muhatap olacakkurumlar›n oluflmas›nayard›mc› olan bu yeni oluflumtüm Müslümanlar› heyecanland›r›rken,Müslümanlar›nortak hareket etmesini kabullenemeyenlerede rastlamakmümkün.Her ne kadar tart›flmalar›çeflitli kategorilerde de¤erlendirmekmümkün ise de, butart›flmalar›n en etkili olan›,Müslümanlar›n nas›l ehlîlefltirilece¤iyolunda al›nmas›gereken tebdirler üzerine yap›lantart›flmalar. 11 Eylülolaylar› sonras›ndaki geliflmelerdensonra yap›lan yasaldüzenlemelerle, ‹slamî derneklerden,di¤er dinlerinmensuplar›na tan›nan ayr›cal›klar›n›nkald›r›lmas› ilebafllayan yasalaflt›rma süreci,güvenlik ve göç yasalar› iledevam etti. Öyle ki, AlmanyaFederal ‹çiflleri Bakan› Dr.Wolfgang Schäuble flimdi, terörolaylar›n›n önlenilmesindesuçu ispat edilene kadarbir kiflinin suçsuz say›laca¤›ilkesinin de¤ifltirilmesini istiyor.Tüm bu tart›flmalar Müslümanlar›do¤rudan etkiliyor.Bir kaç Avrupa ülkesinde‹slam’›n resmen bir din olarakvarl›¤› kabul edilse de uygulamada,di¤er dinlere kulland›r›lanbaz› haklar kulland›r›lm›yor.Yani ‹slam’a karfl›eflit davran›lm›yor. Almanyaise, bu yönde ad›m atma iste-¤ini vurgularken, bu hakk›n‹lhan B‹LGÜ · ibilgu@igmg.dedaha ne zamana kadar kulland›r›l›pkulland›r›lmayaca¤›yönündeki çal›flmalar›n›sürdürüyor.Müslümanlarla ilgili tart›flmalarda‹slam ve Müslümanlar›n,di¤er dinlerle hukukîeflitli¤e kavuflmalar› yönündekisesler çok k›s›k ç›k›-yor. Hukukî eflitlik alan›ndayap›lan haks›zl›l›klar›n giderilmesiyönündeki isteklerise, zaman zaman, hukukîeflitli¤i haketseler bile Müslümanlar›nbu eflitli¤e kavuflmalar›n›nhenüz zaman› gelmedi¤iyönündeki sesler ilebast›r›l›yor. En çok yank› bulanve siyasetçileri meflguleden konu ise, Müslümanlar›nhukukî eflitlik kazanmalar›n›nyollar›n› kapayabilecektedbirleri alma gayreti oluyor.Bunun için, Müslümanlar›nmevcut hukukî yollarabaflvurmas› bile hukukun kötüyekullan›m› olarak de¤erlendiriyor.Örne¤in, Müslümanlar›n‹slamî usullere görehelal et temin etmeleri, ö¤retmenlerinbaflörtülü olarak görevyapabilmeleri, yüzmederslerinin kar›fl›k yap›lmamas›,ehliyet, pasaport ve ikametmüsaadelerinde baflörtülüfoto¤rafa müsaade edilmemesi,yalan ve iftiralara karfl›medyada ç›kan haberlerin yalanlanmas›,imar idarelerinincami ruhsat› vermemesi gibikeyfî davran›fllar›na karfl›aç›lan davalarla ilgili yorumlar,Almanya’da Müslümanlar›nhukuku kötüye kulland›klar›n›iddia ediyor.fiimdi Almanya’da Müslümanlar›nartan nüfusu datart›flma konular›n›n bafl›ndageliyor. Ve gelecek 50 y›l içindebir Müslüman›n hattabaflörtülü bir Müslüman han›m›nCumhurbaflkan› olabilece¤itart›fl›l›yor. Bu tart›flman›nda iki yönü bulunuyor.Birincisi, güyâ bir tehlikeyeiflaret ederken, ikincisi,Müslüman varl›¤›n›n art›kkabullenilmesi ve buna göreçal›flmalar yap›lmas›n› öneriyor.Dikkatlerin çekilmedi¤ibir Müslüman varl›¤›n›n getirdi¤iflanslar ve Müslümanlar›nuyumlar›n›n temini yönündeyap›lmas› gereken çal›flmalaradikkat çeken buyaklafl›m› Müslümanlar dadestekliyor. Ne var ki, DerSpiegel’in öne sürdü¤ü gibi,yafllanan ve do¤um oranlar›azalan bir toplumda Fundamentalistlerdaha çok çocukyap›yorlar. Meselâ, ‹srail’dekiOrtodoks Yahudiler gibi. Buanlay›fla göre, tehlike çanlar›-n› flimdiden görmek gerek. ‹statistiklerde buna iflaret edermifl:fiu anda 3,3 milyon nüfusuylaMüslümanlar Almanya’danüfusun yüzde 4’ünüolufltururlarken, <strong>20</strong>30 y›l›ndabu say› 7 milyona ç›kacak venüfusun yaklafl›k yüzde10’unun oluflturacaklar.Burada Müslümanlar aç›-s›ndan sorulmas› ve cevaplar›bulunmas› gereken sorular daözelvar tabiîki.mektupHerfleyden önce‹slamî kurulufllar bu sorular›sorup cevap bulmakla yükümlü.Tart›flmalar›n geldi¤ibu noktada, Avrupa’daki, Almanya’dakiMüslümanlar›ngelece¤i ilgili olarak ne plan›-m›z var? Toplumu nas›l anlayaca¤›zve kendimizi toplumanas›l tan›taca¤›z? fleklindeözetlenebilecek bu iki soruözelde Müslümanlar›n geneldede Alman toplumunun cevapbekledi¤i sorudur. ‹slamîkimli¤imizle, ‹slamî hayat›-m›zla bu topluma bir dinî,kültürel, sosyal zenginlik vekatk› sunabilecek projelerihayata geçirmek durumunday›z.Art›k dünyada hemen hemenbütün toplumlar, ülkelerçok kültürlülük, çok dinlilikmeselesini tart›fl›yor. Tart›flmahayat›n içinden geldi¤iiçin de, herkes buna al›flacak.Avrupa bu gerçe¤i yaflad›¤›gibi, yasal düzenlemeleriniyapmak ve Müslümanlar›nhukukî eflitli¤ini sa¤lamakdurumundad›r.Müslümanlar olarak inan›yoruzki, her ne kadar medyave beyinlerinin bir yerlerindeafl›r› ›rkç›l›k ve ötekidüflmanl›¤› izleri bulunan baz›siyasetçilerin sesleri dahaçok ç›ksa da, akl-› selim sahiblerikazanacakt›r. Avrupa,farkl› kültürlerin, farkl› dinîcemaatlerin ve farkl› siyasale¤ilimlerin bir arada yaflamalar›n›temin edecek mekanizmay›Müslümanlar› da dâhilederek sa¤layacakt›r. Avrupa’n›nbu yeni zenginli¤i kaç›rmalüksü de yoktur.“Somut tehlike yoksa arama da yok”Düsseldorf Eyalet Mahkemesi“Rasterfahndung” denilen arama taramaoperasyonlar›n› yasaklad›Düsseldorf polisi geçti¤imiz y›l Kuzey Ren VestfalyaEyaleti’nde teröre karfl› önlem olarak befl milyonkiflinin bilgilerini toplay›p kay›t alt›na almak istemifl,ancak ilgili hâkimler taraf›ndan engellenmiflti. Bunun üzerineDüsseldorf polisi somut deliller oldu¤u iddias› ileDüsseldorf Eyalet Mahkemesine baflvurmufltu. Buna karfl›nDüsseldorf Eyalet Mahkemesi’nin somut deliller olmad›¤›ve “Rasterfahndung” denilen bilgisayar üzerinden aramatarama operasyonlar˝ için bir sebep olmad›¤›na kararverdi¤i bildirildi.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirdosya hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142812 haber 13‹slam Toplumu Milli GörüflGençlik Teflkilat› ÜniversitelilerBaflkanl›¤›’n›n düzenledi¤i32 Üniversiteliler Günüyaklafl›k 1600 ö¤rencinin kat›l›-m›yla Almanya’n›n Hagen flehrindegerçeklefltirildi. “Gelenektengelece¤e” slogan›ylahaz›rlanan Üniversiteliler Günü’ndegeleneksel el sanatlar›olan ebru, tezhip, minyatür vehat sanatlar›n›n örnekleri sergilenirken,‹stanbul Sazendelerigrubunun sundu¤u enstrümantalsanat müzi¤i örnekleriise izleyenleri coflturdu. GökselBaktagir yönetimindeki Sazendelerayr›ca Türk tasavvuf musikisisanatç›s› Veysel Da¤sald›’yada efllik ettiler. VeyselDa¤sald› ayr›ca solo olaraksundu¤u örneklerle de izleyicilerinbüyük takdirini toplad›.Da¤sald› ayr›ca Osmanl› flairlerindenNabi’nin PeygamberEfendimiz için yazd›¤› naat›seslendirdi ve bu naat›n hikâyesinianlatt›. ÜniversitelilerGünü Avrupa Tilavet Yar›flmas›birincilerinden Sezai Çakan’›nKur’an tilavetiyle bafllad›.IGMG Gençlik Teflkilat› veÜniversiteliler Baflkanl›¤›’n›nyapm›fl oldu¤u hizmetlerinmultivizyon gösterisiyle sunuldu¤uprogramda teflkilatta dahaönce hizmette bulunanlarla,çeflitli üniversitelerde görevliö¤retim üyelerinin üniversitelileregerek üniversite yaflamlar›ylagerekse genel anlamdayapt›klar› ö¤üt ve tavsiyelerdeaktar›ld›.Üniversiteliler Baflkan› CelalTüter’in “Gelenekten Gelece¤e”slogan›n›n seçmektekigayelerini anlatt›¤› konuflmas›ndansonra Gençlik Teflkilat›Baflkan› Mesut Gülbahar buanlamda ‹slam ilim tarihindeönemli bir yeri bulunan ilim,irfan ve hikmet sahibi ‹mamGazali’nin “geçmifle dayanarakgelece¤i elde etmek laz›md›r”sözünü hat›rlatt› ve gelece¤ingelenekler üzerine kurulmas›-n›n önemine iflaret etti.IGMG Genel SekreteriO¤uz Üçüncü Bat› toplumlar›nda‹slam ve Müslümanlarakarfl› ortaya konulan aç›k tepkilerera¤men Müslümanlar›nsükûnetle ama kendilerine yak›fl›rbir tepki vermeleri gerekti¤ineiflaret etti. Üçüncü Avrupa’daoluflturulan güvenliktedbirlerinin, topluma Müslümanlararas›nda marjinal birIGMG Üniversiteliler Günütoplulu¤un ‹slam’› istismar etti¤iimaj›n› vermeye çal›flt›¤›n›,ama bunula birlikte yetkililerin,Müslümanlar›n ço¤unlu-¤unun da bar›fl ve huzur ortam›içerisinde yaflamak istedi¤inisöylemeyi de ihmal etmediklerinevurgu yaparken Hollandave ‹ngiltere de do¤up büyüyenve görünürde yerel toplumlarauyum sa¤lam›fl olangençlerin eylemleri karfl›s›ndada ‹slam’a ve Müslümanlarayönelik h›zland›r›lm›fl bir ayd›nlanmabask›s›nda da bulunduklar›n›söyledi. Bu talebin“ya kabul et, ya da terk et” slogan›ndanhareketle Müslümanlarad›na ‹slam dininin yorumland›¤›n›ve dinin ça¤daflya da ça¤d›fl› dini kurallar olaraks›n›fland›r›ld›¤›na dikkatçeken Üçüncü Müslümanlar›n›l›ml› ‹slam veya Euro-Islamdiye nitelendirilen bu oluflumakarfl› net tav›r almalar›n› istedi.“E¤er bizler Müslüman isek vebafll›ca vas›flar›m›z Kur’an’a veSünnete kesin ba¤l›l›ksa, bukonudaki ciddiyetimizi gerekkad›nlar gerek erkekler olarakortaya koymal›y›z” diyenÜçüncü dolay›s›yla Avrupa dayaflayan Müslümanlar›n buradakiyaflamlar› üzerine yap›landin anlay›fllar› tart›flmalar›n›niçinin sadece ve sadece Müslümanlar›nyapabilece¤ini bu tart›flmalar›baflkas›na b›rakma gibine niyetleri ne de haklar› olamayaca¤›n›söyledi. “Onlar biziistemiyorsa, biz onlar› hiç istemiyoruz”anlay›fl›n›n Müslümanlar›nanlay›fl› olamayaca¤›-n› da vurgulayan Üçüncü Müslümanlar›nkat›l›mc› bir anlay›fllatoplumsal sorumluluklar›n›ngere¤ini de yerine getirmeleriniistedi. Üçüncü konuflmas›n›flöyle bitirdi. “Yaflad›¤›-m›z topluluklar›n geliflimindebir katk›m›z olmayacaksa yaflad›¤›m›zonca s›k›nt›ya hiç de¤mez.E¤er kendimizi bu toplumlar›nvazgeçilmez bir parças›olarak alg›l›yorsak, o zamanbunu, kültürel zenginli¤imizve medeniyet anlay›fl›m›zdanbeslenen katk›larla pekifltirmeliyiz.Toplumda yaflanansay›s›z olumsuzluklar›n yan›ndada olumlu geliflmeleri mutlakagörmeliyiz.IGMG Genel Baflkan› YavuzÇelik Karahan konuflmas›ndaMüslümanlar›n Avrupada kal›c› olduklar›n› vurgulad›ve bu kal›c›l›¤›n temellerindekendi öz kültürlerinden kaynaklananesaslar üzerine kurulmas›n›istedi. Karahan üniversitelilerindüflünen ve düflünceüreten kimseler olmas›n›isteyerek flöyle dedi, “Bizler,e¤er, “E Felâ yetefekkerûn, “EFelâ yetezekkerûn” düflünmezlermi, anmazlar ve anlamayaçal›flmazlar m›? ilahî sorular›ndacevab›n› bulan, düflünüpanlamaya çal›flan, yarat›l›fl hikmetleriniö¤renen ve Mü’min,Müslüman bir kul olarak görevleriniyerine getiren ö¤renciler,araflt›r›c›lar ve soruflturucularde¤ilsek, bu toplulu¤unbir anlam› kalmaz. ‹flte o zaman,e¤er bizi biz edeni, Allahile aram›zdaki ba¤› unutarakgidiyorsak üniversiteye, endüstrisonras› toplumun insan›öncelemeyen bireylerindenbaflka bir fley olamay›z.”Peygamber Efendimizintavsiyelerinden örnekler vererekgençlerin kimseye karfl›kalbinde kötülük tutmamas›n›,büyüklerine hürmet ve küçüklerinede merhamet etmesini istedi.Avrupa da yaflayan üniversitelilerin‹slam Ümmetininsorunlar›na da bigane kalamayaca¤›n›vurgulayan YavuzÇelik Karahan “bu sorunlar›nçözümüne de kafa yormak bizimgörevimizdir” dedi. Karahanbu inançla çal›flacak olanÜniversitelileri flöyle tan›mlad›:“Gelecek sizlersiniz, sizlergeleceksiniz”.Prof. Dr. Numan Kurtulmufl‹slam Dünyas›n›n Avrupa’dayaflayan ö¤rencilerdenneler bekledi¤ini anlatt›¤› konuflmas›ndaMüslüman ö¤rencilerinmutlaka içinde yaflad›klar›ülkenin diline ilaveten hangidil olursa olsun birde birbaflka bat› dili ve bir do¤u diliö¤renerek dünyada olup bitenleride¤erlendirmelerini istedi.Bilgi sahibi olman›n bir sorumlukmeselesi oldu¤una da dikkatçeken Kurtulmufl gençlerindünyaya, ahirete, kendilerine,ailelerine ve topluma vakit ay›-rarak sorumluluklar›n› yüklenmeleriniistedi. Bilgi sahibi olman›nyan›nda irfan ve hikmetsahibi olman›n da gere¤ine iflaretden Kurtulmufl hikmet sahibiolmay› ö¤renilen bilgiyi aksiyonhaline getirerek insanlar›nhayr›na sunulmas› olaraktan›mlad›. Bilgi teknolojilerininçok iyi kullan›lmas›n› da isteyenKurtulmufl üniversitelilerinentelektüel alt yap›lar›n› gelifltirecekaraflt›rmalar yapmalar›n›ve bu araflt›rmalar› datopluma sunabilme kabiliyetikazanabilmelerini istedi. Bugündünyan›n bar›fla da susad›¤›nade¤inen Numan Kurtulmuflbar›fl için ‹slam tarihindebüyük takdirle karfl›lanan Kudüs’tekifarkl› çok kültürlü çokdinli uygulaman›n örnek teflkiletti¤ini belirtti ve flöyle dedi:“Herkes inanc›nda hür ve inanc›nagöre yaflayabilmelidir.‹nand›¤› flekilde örgütlenebilmeli,inanc›na göre e¤itim alabilmelive inanc›n› baflkalar›natebli¤ edebilmelidir. ‹stedi¤i gibiserbest ticaret yapabilmeliama farkl› de¤iflik inanç ve yaflamflekillerine mektupde sayg› göster-özelmelidir. Bunun için adalete deönem vermelidir.” Müslümanlar›nbugünkü yap›lan tart›flmalaragöre do¤u veya bat› diyebir problemi olmad›¤›na iflareteden Kurtulmufl Müslümanlar›n‹slam’a ve kendilerineyap›lan tan›mlara da karfl›da savunmac› ve tepkici olmamas›gerekti¤ini söyleyerek1400 y›ll›k tarih boyunca do¤rusuylayanl›fl›yla bu tarihi savunabilece¤inive hesab›n› verebileceklerinibelirtti.Türkiye Cumhuriyeti 54.Hükümeti Baflbakan› Prof. Dr.Necmettin Erbakan da toplant›yabir video mesaj›yla kat›larakgençlerin yaflad›klar› toplumlardaifsat edici de¤il ›slahve düzeltici olarak görevleriniyükümlenmelerini istedi. Müslümanlar›nher ifle bafllarkenCenab› Allah’›n Rahman ve Rahims›fatlar›n› kullanarak bafllad›¤›naiflaret eden ErbakanCenab› Allah’›n Kahhar ve ‹ntikamsahibi s›fatlar›n›n da bulunmas›nara¤men bu flekildebafllan›lmas›n›n Müslümanlar›nda merhamet sahibi olmas›gerekti¤inin bir iflareti oldu¤unusöyledi. Erbakan üniversiteligençlerin sa¤lam bir itikat veinanca sahip olarak iç ve d›fl temizli¤ede dikkat etmelerini istedi¤ikonuflmas›nda ibadetleriniihmal etmemelerini, ahlaksahibi bir insan olarak kendinefislerini de terbiye ederekbütün insanl›¤›n saadeti içinçal›flmalar›n› istedi.Sosyolog Prof. Dr. ÜmitMeriç de yapt›¤› konuflmas›ndaüniversiteli gençlerin özellikleMusevi ve Hr›stiyanlarlaolan iliflkilerinde geçmifltekipeygamberlerden örnekler vererekbu Peygamberlerin yaflad›¤›flekilde ortak yönlerin öneç›kar›lmas›n›n karfl›l›kl› anlay›flve bar›fla katk›da bulunulmas›gerekti¤ini vurgulad›.IGMG Gençlik Teflkilat›Üniversiteliler Baflkanl›¤› Avrupa’dakibaflar›l› ö¤rencileriteflkilat›m›z›n kurucular›ndanve ilk Genel Baflkan› Dr. ZeynelAbidin ad›na baflar› plaketi ileödüllendirdi. Toplant›da ayr›caAvrupa çap›nda faaliyet gösterenpek çok ‹slami kurulufl açt›klar›stantlarda yapt›klar› hizmetve faaliyetleri tan›tma f›rsat›buldular.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir14 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428faaliyet haberÝslam Toplumu Milli Görüþ Teþkilatlarý Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilenTefekkür Konferanslarýnýn ilk ikisi yapýldýBad Homburg / ÖzelIGMG Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilen“Tefekkür Konferanslarý”nýn ilki Bad Homburg`dakiBürgerhaus salonunda yapýldý.Program açýlýþ Kur`an-ý Kerimi ile baþladý. AçýlýþKur`an-ý Kerimini küçüklerde Hessen Bölge 1.siolan Abdülkadir Gönan okudu.Daha sonra program hakkýnda kýsa bir bilgilendirmeyapýldý.Bu bilgilendirmeden sonra IGMG Hessen BölgeBaþkaný Mehmet Ateþ mikrofona gelerek bir selamlamakonusmasý yaptý. Ateþ; bu konferanslar dizisinindevam edeceðini ve konularýnda uzman hatiplerinkatýlýmýnýn artacaðýný söyledi. Tefekkür Konferanslarýprojesinin Avrupa`da bir ilk olarak HessenBölgesi tarafýndan organize edildiðini belirten MehmetAteþ; katýlýmýn bunu destekler bir vaziyette olduðunuda belirtti.Daha sonra Kutlu Doðum Haftasý münasebetiylePeygamber Efendimiz ile alakalý bir sinevizyon gösterimiyapýldý. Ýzleyiciler pür dikkat sinevizyon gösteriminitakip ettiler.Tefekkür Konferanslarýnýn 2.sinin misafir hatibiolan Prof. Dr. Ýhsan Süreyya Sýrma Bey de bir vesileile bulunduðu Frankfurt`tan programa katýlarak birselamlama konuþmasý yaptý.Prof.Dr. Ýhsan Süreyya Sýrmanýn selamlama konuþmasýndansonra yine günün anlam ve öneminebinaen çok mükemmel olarak hazýrlanan sinevizyongösterimine geçildi. Yaklaþýk 25 dakikalýk bu gösterimsalonda bulunanlar tarafýndan gözyaþlarý ile izlendi.Akþam Namazý için verilen moladan sonra; gününhatibi olan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karataþ“Hz.Muhammed (s.a.v) ve Kutlu Doðum” konulukonferansýný vermek üzere mikrofona geldi. Yaklaþýk90 dakikalýk konferansýnda Yrd.Doç.Dr Karataþ;Peygamber Efendimizin hayatýndan kesitler anlattý.Salonda bulunanlar tarafýndan adeta nefes almadandinlenen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karataþ nefis bir sunumyaptý.Konuþmanýn sonunda 10 dakikalýk bir mola verilerekizleyicilerden gelen sorular ve temenniler alýndý.Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karataþ bu soru ve temennilerecevaplar verdi.Daha sonra sahneye Aydýn Sercan gelerek yeniçalýþmalarýndan bazýlarýný seslendirdi.IGMG Hessen Bölge Baþkaný Mehmet Ateþ ikincidefa sahneye gelerek bir deðerlendirme konuþmasýyaptý. Bu deðerlendirme konuþmasýndan sonraprogramýn kapanýþ Kur`an-ý Kerimi okundu.Kapanýþ Kur`an-ý Keriminden sonra IGMG HessenBölgesi bir sürpriz yaparak tüm katýlýmcýlaraEfendimizi simgeleyen gül takdiminde bulundu.Programýn hatibi Yrd. Doç.Dr. Mustafa Karataþprogram çýkýþýnda kitaplarýný imzaladý.Bad Homburg / ÖzelGMG Hessen Bölgesi tarafýndan organizeedilen “Tefekkür Konferanslarý”nýnIikincisi Bad Homburg`daki Bürgerhaussalonunda yapýldý.Program açýlýþ Kur`an-ý Kerimi ile baþladý.Açýlýþ Kur`an-ý Kerimini büyüklerdeHessen Bölge 1.si olan Yahya Kocaboðaokudu.Daha sonra program hakkýnda kýsa birbilgilendirme yapýldý.Bu bilgilendirmeden sonra IGMG HessenBölge Baþkaný Mehmet Ateþ mikrofonagelerek bir selamlama konusmasý yaptý.Ateþ; bu konferanslar dizisinin devam edeceðinive konularýnda uzman hatiplerin katýlýmýnýnartacaðýný söyledi. Tefekkür Konferanslarýprojesinin Avrupa`da bir ilk olarakHessen Bölgesi tarafýndan organizeedildiðini belirten Mehmet Ateþ; katýlýmýnbunu destekler bir vaziyette olduðunu dabelirtti.Daha sonra Tefekkür Konferanslarýnýn2.sinin misafir hatibi olan Prof. Dr. ÝhsanSüreyya Sýrma Bey sahneye gelerek konferansýnýnbirinci bölümünün sunumunuyaptý. Ýslam Tarih Bilinci konulu konferansýnsunumunu yapan Prof. Dr. Ýhsan SüreyyaSýrma sunumunu resim ve seslendirmelerlezenginleþtirdi.Akþam Namazý için verilen moladansonra; Prof. Dr. Ýhsan Süreyya Sýrma konferansýnýnikinci bölümünü sunmak için tekrarsahneye geldi.Zaman zaman espirili örnekler verenSýrma hocayý izleyiciler zevkle takip ettiler.Konferansýn ikinci bölümünde özellikle OsmanlýDevletinin son dönemleri ve Sultan 2.Abdülhamid ile alakalý doyurucu bilgilendirmeleryapýldý.IGMG Hessen Bölge Baþkaný MehmetAteþ ikinci defa sahneye gelerek bir deðerlendirmekonuþmasý yaptý.Bu deðerlendirme konuþmasýndan sonraprogramýn kapanýþ Kur`an-ý Kerimi FatihhanPekdemir tarafýndan okundu.Programýn hatibi Prof.Dr. Ýhsan SüreyyaSirma program çýkýþýnda kitaplarýný imzaladý.


dosyaÝslam alemi, Ýslam ülkeleri,Ýslam toplumlarý huzursuzluklarve ekonomik krizleryaþýyoruz. Hele hele bizim ülkemizdemillet kan aðlýyor, alýmgücü kalmadýðý ifade ediliyor.Esnaflar siftah yapmadan kepenkkapatýyor ve iflas ediyor.Pazar artýklarýný toplayanlarve çöplüklerden hayatýný teminedenlerin sayýsý gün geçtikçe çoðýlýyor.Emekliler kuyruk sýrasýndakuyruk sýrasýnda býr kackuruþ alacam diye beklerkendüþünceden, aþýrý yorgunluktankalp krizinden ölüyorlar.Öte yandan en yüksek maaþýaldýðý halde geçinemiyorum diye,milletvekilleri meclise önergeveriyor. Ayný ülkede þartlaraltýnda yaþayan iki insan arasýndabu kadar haksýz gelir daðýlýmýolduðu halde o ülkede adaletten,huzurdan nasýl bahsedersiniz.Toplum bunalým içerisinde,evine ekmek getiremediði içineve gidemeyen, çoçuklarýnýnyüzüne bakamayan babalar, çoçuklarýnýntedavisini yaptýramayanaileler hiç de küçümsenecekkadar az deðildir. Buna karþýlýkhaksýzlýklar, soygunlar, vurgunlar,kapkaccýlar, adam öldürmeler,hýrsýzlýklar, boþanmalar,krizler, yoksulluklar ve yolsuzluklarçaresizlikler insanlýk tarihininen çirkin ve çýlgýn döneminiyaþýyor.Oysa Kur’an, müslümanlar(insanlar) akýllarýný baþlarýnatopladýðý zaman bambaþka birdünyadan bahsediyor.Ýslam tarihi ve bizim tarihimizdünya tarihinde altýn levhalarlaözgürlük ve mutluluklarlayerini almýþtýr.Ýslam tarihinde Hulefa-i Raþidindöneminde Hz. Ömer`ingeceleri sokak sokak dolaþarakocaðý tütmeyen insanlarý tesbitedip onlarýn dertleriyle dertlenmesibu konudaki hassasiyetinönemini anlatacak kadar yeterlidir.Ayný þekilde yakýn tarihimizdede iktisadi durum o kadariyi durumda idiki zekat verilecekkimse bulunamýyordu.Osmanlý arþivlerinde ülkemiziktisadi ve refah seviyesinin nekadar yüksek olduðu þu rakamlarlaanlaþýlmaktadýr. Sadece Sivasvilayetimizin yýllýk bütçesi<strong>20</strong> milyon altýn iken, buna karþýlýkaþaðýlandýðýmýz hor görüldüðümüz,bir türlü aralarýndaolmaya reva görülmedimiz veen zor iþlerinde çalýþtýrýldýðýmýzAvrupa`nýn, Fransa ülkesinintoplam yýllýk genel bütçesinin 4milyon, Ýngilterenin 3.5 milyonaltýn olduðu bilinmektedir.Ne oldu bize? Bugünlere nasýlgeldik? Nerde hata yaptýk?Bugün bunlarý sorgulamanýn cevaplarýnýaramanýn ve gereðiniyapmanýn tam zamaný gelmiþtir.Þu bir gerçektirki, bütün manevideðerler ayaklar altýna alýndý.Yani Allahu Teala`nýn yasakladýðýbütün haramlara müsaadeedildi. Avrupa`ya taviz verilmedikhiç bir deðer kalmadý.Ecdadýmýzýn þehit kanlarýylayoðrularak bize miras býrakýlano güzelim ülkemizde, zinaya,Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatOsman ARSLANTÜRKkumara, içkiye, adam öldürmeyeAllah`a þirk koþmakgibi büyük günahlarýnhepsine müsaade edilmiþaçýk bir þekilde iþlenip ülkemizbeþkeþ çekilmektedir.Zina suç olmaktan çýkmýþ,resmi, gayri resmi gizli veaþikar olarak sokaklarda yapýlmaktadýr.Yüzde doksandokuzu müslüman olan birülkede Fatihlerin, Eba EyyübelEnsarýn, þehitlerin,evliyalarýn ve daha nicelerinbulunduðu bir ülkede,bir müslüman çýksa deseki,bu sizin yaptýðýnýz yasaktýr,haramdýr, zinadýr. Hemendevlet tarafýndan ya da bellibir menfaat gurubu tarafýndangerici, yobaz, irticacýhatta vatan ve millet hainiolarak tutuklanýr ve içeri atýlýr.Bu durumu Kur-an-ý Kerimçirkin ve hayasýzlýk olarak tarifediyor. Çünki bütün toplumu ilgilendirenbereketi ortadan kaldýran,yuvalarý ve aileleri yýkankötü bir yoldur. Baþka bir ayet-ikerimede ‘’Sakýn zinaya yaklaþmayýn,çünki o çirkinliði meydandaolan bir hayasýzlýktýr, çokkötü bir yoldur.”Baþka bir ayet-i kerimede‘’Siz kadýnlarýn ötesinde, þehvetleerkeklere gidiyorsunuz ha!Yok yok anlaþýldý. Siz haddiniaþmýþ bir milletsiniz.’’Tarih boyunca haddini aþanher toplumu yüce Allah (c.c) cezalandýrmýþhatta helak etmiþtir.Bugün yaþadýðýmýz kriz ve sýkýntýlar,huzursuzluklar bununsonucudur. Haddi aþmayanlaraYüce Allah (c.c) ’’Bir de eðer onlarTevratý, Ýncili ve Rablerindenkendilerine indirilen Kur`an’ýnhükümlerini dosdoðru tutsalardýmuhakkak ki hem üstlerindenhem de ayaklarýnýn altlarýndanyiyeceklerdi (her taraftanAllah(c.c.)’nun nimetlerine garkolacaklardý.)Anlaþýldýðý gibi Yüce Allah’ýn(c.c.) gösterdiði halindeçok büyük nimetler ihsan etmiþtir.Beklenmedik kapýlardanumulmadýk yerlerden nimetlendirdibizi. Ama deðerini ve kýymetinibilemedik. Hatta birazdaha ileri giderek kendiliðinden,bizden kaynaklandýðý hissine,yanlýþýna kapýldýk. Rabbimizinuyarýlarýna kulak vermedik.’’Namazý dosdoðru kýlýn, zekatýverin ve Peygambere itaat edin.Taki, ilahi rahmete kavuþturulasýzemrini kulak arkasý ettik. Ýslamikdisatýnýn temelini oluþturanzekat müessesesini faizle degiþtirdik.Kendi ellerimizlegökten ve yerden bizim için geleceknimetlerin önünü kestik.Müslümanlar arasýnda yardýmlaþmanýn,sevginin saygýnýnoluþmasýna vesile olan ZekatýAllah (c.c) emretti, ama bizimnefsimiz kýrkta bir ayýrmayamüsaade etmedi. Bunun için Cenab-ýAllah da bizden bunun katkat daha fazlasýný aldý.Bütün mal varlýðýmýz eldengitti. Devlet fakirleþti, ileriyi güremeyenferaseti ve siyaseti kapalýyöneticilere mahkum edildik.Ülkemizin ve milletimizinbütün deðerleri elden gitti, genede nice büyük uyarýlara kulakasmadýk.Bütün bunlardan sonra þunuçok rahatlýkla söyleyebiliriz. Yaþadýðýmýzhuzursuzluk ve krizler,ÞÜKÜRSÜZLÜÐÜN ve nankörlüðünkrizidir. Yüce Allah`ýn(c.c) verdiði nimetlere þükretmedik.Þükretmek þöyle dursun,nankörlük ettik. Kur`-an yanýbaþýmýzda olduðu halde ona uymadýk.Cenab-ý Hakk`ýn vermiþolduðu bütün maddi ve manevinimetlerin bizim için birer rýzýkolduðunun farkýna varamadýk.Baþta iman, Ýslam, haya, edep,namus v.b. bütün mukaddes nimetlerindeðerini ve þükrünü bilemedik.Nimet þükür ister. Küfürnankörlük kabul etmez. Sahibininbilinmesini ister, inkaredilmesini reddeder. Þükredilmezse,nimetler birer birer geridöner. Çünki bu kulluðun temelidir,ilahi kanundur. ‘’Þükrederseniznimetimi arttýrýrým’’ buyrulmaktadýr.Bunun tersini düþündüðümüzzaman azalýr,onun yerini dünya ve ahiretikapsayan azab alýr. Þükredilmedi,malüm durumlar baþýmýzageldi. Kalb gözü açýk yöneticilerinyerine feraseti ve ufku kapalýinsanlar geldi. Ahiretle alakalýkýsmýný tam olarak ancak Rabbimizbilir.Dünyalýk kýsmýnda azabýnyanýnda büyük bir þahsiyet kaybýnauðradýk. Zamanýmýzda, paraçok pahalý, karþýlýðýnda din,haysiyet, þeref, namus, izzet vemukaddes deðerler elden gitmektedir.Bu mukaddes deðerleri kaybederekelde edindiðimiz yanlýþsermayenin tabiki gidiþide yanikolay olacaktýr. Hem de günahlabirlikte. Oda iktisadýn karþýtýolan ÝSRAF’LA. Ýslam toplumununiçine düþtüðü en büyük iktisadihastalýklardan biri de ÝS-RAF’týr. Saçýp savurmaktýr. BöyleleriniKur`an-ý Kerim ‘’Þeytan`ýnarkadaþlarý olarak tarif ediyor’’.Kainatta olduðu gibi, YüceAllah (c.c) her þeyde iktisat istiyor,israf istemiyor. Burada herþey kelimesinin çok iyi anlamamýzlazým. Çünki Cenab-ý Hakkhiç bir þeyi istemiyor. Oysa bizMayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142815ÝKTÝSADÝ HAYAT, GELÝNEN NOKTA ve ÝSLAMne büyük deðerleri ve þahsiyetleriisraf ettik. O herþeyihikmetine binaen yerliyerinde yaratýyor, kullanýyor.Mülkün sahibi olanböyle yapýyor. Fakat onunkullarý olan bizler aþýrý birsavurganlýk, daðýtmak, yerliyersiz harcamak, hele heleekmek ve su gibi birincisýnýfa giren yiyecek ve içeceklerdekiaþýrý bir israf, açgözlülük ve nimetlerin çöplerdegezmesi, yarýsýnýn yenilipyarýsýnýn atýlmasý veasýl önemli yönüyle nimeteolan saygýnýn kalkmasý biziburalara sürükleyen etkendir.Bu büyük hastalýk hepimizinhayatýnda vardýr. Ýsrafýnzirvesinde ve israfþampiyonuyuz. Ýþte nimetlerbu þekilde israf edilirse, hürmetve saygý görmezse birer birerçekilir, elimizden çýkar, hürmetgördüðü yerlere gider. Bizlerdeþu an olduðu gibi kýymetinibilmediðimiz nimetlerin dilencisioluveririz. Amerika BirleþikDevletlerine ve Avrupa Birliðineyalvarýr dururuz. Halbukiisraf yerine ÝKTÝSADÝ tasarrufesas alýnsa þükür de gerçekleþmiþolacaktýr.Bütün bunlarý okuduktansonra bizi bu hale getiren buyanlýþlarýn hiç birini ben yapmýyorumder iþin içinden çýkabilirsiniz.Ama maalesef bu bizikurtarmaz. Çünki Ýslam evrenseldircemaat dinidir. Dünyanýnbir ucundaki müslüman diðerbir ucundaki müslümandan sorumludur.Bunun içindirki gelenazablar, krizler, huzursuzluklarumumidir. Bu sadece bugünböyle deðil bizden öncekiümmetler içinde hep ayný olmuþtur.Kur`an bunlarý bize bildiriyor.‘’Biz bol geçimi ile halkýþýmarmýþ nice memleketleri helakettik.’’ diðer bir ayet-i kerimede‘’Allah (c.c) o memleketibir ibret örneði olarak ileriyesürdü ki, o korkudan emin vesakindi. Rýzkýda kendisine herbir yandan bol bol geliyordu.Fakat o Allahýn (c.c)’ýn nimetlerinenankörlük etti de Allah(c.c)da ona halkýnýn iþlemekteýsrar ettikleri kötülükler yüzündenaçlýk ve korku elbisesini tattýrdý.Ellerinde yetki ve mal bulunduranlarýn,bilgisiz, hesapsýzve tam bir þýmarýklýk içindeharcama yapmalarý sonucu tümülkenin yýkýma gideceðini haberveren ayetlerde vardýr. ’’Biz birmemleketi helak etmek istediðimizzaman onu refah ve nimettenþýmarmýþ elebaþlarýna emrederizde orada itaattan çýkarlar.’’Artýko memlekete karþýazab hak olmuþtur. Ýþte biz onukökünden helak etmiþizdir.’’Netice olarak þunu söyleyebilirizbu musibetlerden bu kriz vehuzursuzluklardan ve ahlaksýzlýklardanbir þekilde herkes nasibinialmýþtýr. Denilebilirki suçlularzalimler tamam da inananlarniçin? Onlarýnda suçu canla baþlaçalýþmadan hakkýyla milletiuyarmadan meydaný baþkalarýnabýrakmalarýydý. Daha iyisiniRabbimiz bildiði için konuyuRabbimize havale ederek dilekve temennilerle bitirelim.Musa (a.s.)da Ýsrailoðullarýylabu duruma düþmüþtü veRabbimize þöyle bir niyazda bulunmuþtu‘’Ya Rabbi þimdi biziiçimizdeki beyinsizlerin yaptýklarýndandolayý helak mý edeceksin?Bu sýrf senin imtihanýndanibarettir. Dilediðini imtihandaþaþýrtýr dilediðine yol gösterirsin.Sensin bizim mevlamýz,affet bizi merhamet eyle senmaðfiret edenlerin en hayýrlýsýsýn.’’O büyük peygamber bulunduðumakamdan Rabbine buþekilde yalvarýyordu. Bizim iseyalvarmaya bile yüzümüz yok.Çünkü üzerlerimize düþenleriyaptýktan sonra bu hallere gelmedik.Bunun için Rabbimiz bakýnbizim için nasýl hüküm verdi.’’Bir de öyle bir fitneden sakýnýnkio içinizden yalnýz zulmedenleredokunmakla kalmaz hepinizeþamil olur. Bilinizki Allah`ýncezalandýrmasý þiddetlidir.’’‘’Siz toplum olarak bozulurve benim yasalarýmý tanýmazhududu aþarsanýz öyle bir fitnebela, musibet ve azaba uðrarsýnýzki,yalnýz hak edenlere dokunmaklakalmaz herkese ulaþýrherkes bu azabtan nasibini alýr.’’Bir düþünelim, yaptýðýmýzbir hatadan düþünmeden verdiðimizbir karardan dolayý þu sonzamanlarda etkilenmeyen varmý? Bu hatanýn yanlýþ karar veseçimin telafisi zamaný yaklaþmaktadýr.Saðlam bir tövbe ve piþmanlýklabüyük bir çalýþmanýn içinegirmeliyiz, insanlarýmýzý duyarlýhale getirmeliyiz. Telefonlarlayakýnlarýmýzý duyarlý hale getirirkenbizler de izinlerimizi budoðrultuda hazýrlamalýyýz. Sonzamanlarda dünya müslümanlarýnýndurumundan dersler çýkarmalýyýz.Birinci ve en büyükdersimizde Allah(c.c) nun rýzasýnýyeniden nasýl kazanabilirizolmalýdýr. Ýkincisi ise en büyüksünnetullahý yani Hazreti Peygamberimizinmücadelelerinihatýrlayarak onun bu büyüksünnetini yerine getirmemiz.Bunlarý hatýrladýktan sonra siyasi,iktisadi, sosyal ve kültürel hayattaduyarsýz kalmak mümkündeðildir. Bu doðrultuda çalýþýlaraktarih boyunca dünya medeniyetlerineinsanlýk dersi vermiþbir dinin, bir peygamberin ve tarihintorunlarýyýz. Dünyaya kültürve medeniyeti iktisat ve teknolojiyiöðreten bir neslin varisleriolarak geçmiþimizi hatýrlaronlarýn dini ve medeni uygulamalarýdoðrultusunda hayatýmýzýtanzime çalýþýrsak dinimize veinsanlýða en büyük hizmeti yapmýþolur tarihimizlede çakýþmayýz.Ýþte ozaman inþaallah haberverilen azablardan kriz ve hursuzluklardanadam yerine konmayanbir millet olmaktan Avrupakapýlarýnda sürünmektenkurtulmuþ oluruz. Böylelikle deRabbimizin affýna mazhar oluruzinþaallah.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir16 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428çizginin dili


dosyaÝnsanýn kiþiliði mevcutolan her þeyi kapsar;onurunu, onu tek yapanfarklý farklý özelliklerini,duygularýný, isteklerini,düþüncelerini, ahlakýný,bilgi ve de davranýþlarýný...Bir kaç aylýk bebek bile birkiþiliðe sahiptir; onda bulunanbelirli yetenekler vekarakter özelliklerini sayabilmekteyiz.Ve çocuk senelergeçtikçe yeni þeyleröðrenir. Tüm çocuklar aynýgeliþim süresini izlerler.Ancak; çocuklarýn geliþimhýzlarýyla davranýþlarý, baþarmaküzere geçirdiklerisürenin, bireyden bireyedeðiþtiði görülür. Bazý çocuklar,diðerlerine oranladaha hýzlý geliþirler.Freud veya Piaget gibibilim adamlarýnýn ortayakoyduklarý geliþim evreleriniincelemeyeceðiz; fakatgenel olarak çocuðun etkilendiðiiki faktöre dikkatlibakacaðýz: Aile ve çevre.Gelecek olan diðer yazýlarýmýzda,aile içerisinde çocuðumuzuhangi yönlerdeolumlu ve olumsuz etkileyebileceðimizhakkýnda dabilgi vereceðiz.Okul öncesi dönemde,çocuðun yaþamýndaki enetkili sosyalleþtirme kurumuailesidir. En küçük toplumbirimi olarak da tanýmlananaile insan yaþantýsýiçinde doðumdan sonrakiilk geliþim yýllarýndanyaþamýn sonuna deðin etkinliðinisürdüren bir kurumdur.Bu dönem çocuktabaþkalarýný taklit eðilimininen yüksek olduðuevredir. Ailenin çoçuk üzerindekietkilerinin kalýcý olduðudüþünüldüðünde ailekavramýnýn önemi dahada belirginleþmektedir.Anne/Babanýn ve aileiçindeki diðer bireylerinçocukla olan etkileþimi, çocuðunaile içindeki yerinibelirlemekle beraber, çocuðunana güvencesi olaraknitelediðimiz güven duygusunuoluþturur. Bu duyguona, daima itimat edebileceðibirinin var olduðunugöstermekte. Lakinçocuk, güven duygusununyaný sýra ayný zamanda güvensizlik,aþaðýlýk ve utanmaduygusu, kararsýzlýkve suç duygularýný da geliþtirmeyebaþlar. Çocuðungeliþmesi, kendi tercihiningeliþtirilmesiyle irtibatlýdýr.Bu tercihler bireyin deðerlerinitemsil eder ve geniþölçüde ailenin kurduðukoþullara baðlýdýr.Diyebiliriz ki; çocuðunailesinin yapýsý, geniþliði,sosyal, ekonomik ve kültüreldüzeyi, onun ilk sosyaldeneyimlerini, dolayýsýyladuygusal ve toplumsal geliþmesinietkileyecektir.Çoðunlukla sosyal, ekonomikve kültürel düzeyiyüksek olan ailelerden gelençocuklarýn sosyal geliþimlerindeve okul eðitimlerindebaþarý gösterdiklerisavunulur.Baldwin veya Watsongibi araþtýrmacýlara göre;hoþgörülü, dengeli, sevgive sevecenlik içinde ve ‘demokratik’evlerde büyüyençocuklar, arkadaþlarýylailiþkilerinde daha etkin, giriþken,yaratýcý fikirler önesürer. Onlar, fikirlerini serbestçesöyleme ve savunabilmeeðilimindedirler. Butür ailelerde, yetiþkinlerçocuðun okul ve sosyal yaþamýndabaþarýlý olabilmesiiçin, onun yeteneklerinikeþfeder ve geliþtirir, onunilgi ve yeteneklerine uygunGerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatKiþilik OluþumuÝkbal NUR - Pedagogarzularýnýn geliþmesineyardým eder. Bunun karþýsýnda;daha sert, otoriterbir denetim altýnda tutulan,fikir alýþveriþine önemvermeyen, ya da eðitimyöntemleri deðiþken olanailelerde büyüyen çocuklarise, karþý çýkma ve saldýrganlýkeðilimleriyle kendilerinikabul ettirmeyi istemekte;kendi iç dünyalarýný,duygu ve düþünceleriniaçýklamakta zorluk yaþamaktadýrlar.Kendi duyguve düþüncelerini yok sayarcasýnauyumlu ve körbir itaatkar davranýþ sergilemektedirler.Bu çocuklardaha çok pasif, kendinegüvensiz, daha az meraklýolmakla beraber, insaniiliþkilerde daha çok problemlerlekarþýlaþýrlar. Anneve baba baskýsý altýnda büyüyençocuklarýn, duygusalve sosyal geliþimlerindeolumsuz açýdan etkilendiklerinibilmeliyiz.Ayný zamanda unutulmamalýdýrki, en büyük etkilerdenbir tanesi; eþlerarasý iliþkidir. Aile içindeeþler arasý iliþki, çocuklarakarþý takýnýlan tavrý etkiler.Örneðin; eþiyle anlaþamayanmutsuz bir anne, tümsevgisini çocuðuna vererek,onunla aþýrý derecedebütünleþebildiði gibi, tamtersine, saldýrgan bir tutumada bürünebilir. Büyümeaþamalarýnda olan, iyiaile içinde yetiþmiþ çocuklar,baþaralý çocuklardýr.Dolayýsýyla anne ve babalarýnçocuklarýnýn üzerindeoluþturduklarý etkinin farkýndaolup ona göre davranmalarýgerekir.Ailenin bu tür etkisi, çocuðunokula baþlamasýylaazalýr. O güne kadar, birincisosyalleþme evre’si diyebahsederken, okula baþlayýpbir kaç arkadaþ edinmesiyleberaber (yaklaþýk 7yaþ) ikinci sosyalleþme evresibaþlamaktadýr. Bu evredeçocuðun üzerinde aileninyaný sýra, genel olarakçevre diyebileceðimizaile dostlarý, arkadaþ veokulun etkisi görülmektedir.Yukarýda bahsettiðimizgibi aile, bir kurum olarak,çocuðun öðreneceði kavramlarýseçerek vermekte,onlarý yorumlamakta veMayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142817Ara ara yazacaðým yazýlarýmda sizlerle bir pedagogve öðretmen olarak Almanya’da doðan, büyüyen veyaþayan çocuklarýn geliþim ve eðitimiyle ilgili fikirlerimipaylaþabilme mutluluðunu yaþayacaðým.Bu ilk yazýmda, çocuðun geliþiminde rol oynayanetkileþim faktörlerine göz atacaðýz ve bu geliþim süreciiçerisinde çocuðun karþýlaþabileceði problemleriele alacaðýz.sonucu deðerlendirmektedir.Bu seçici ve deðerlendiricisüreç, çocukta kiþiselve sosyal davranýþlarla ilgilideðer duygusunun geliþimiylesonuçlanmaktadýr.Hiç kuþkusuz, çocuðunbulunduðu kültür çevresiiçinde yer alan ve onu etkileyecekolan gelenek vekurallar vardýr. Türk veya‘yabancý’ çocuklar Almankültürü içerisinde büyümektedirler.Bir yandan ailelerkendi doðrularýný, ahlakölçülerini ve inanýþlarýnýsergileyip çocuklarýnavermeye çalýþýrken, çocuklarokulda Alman arkadaþlarýndandaha farklý düþünce,hayat, inanç ve ahlakanlayýþlarýyla karþý karþýyakalmaktadýrlar. Küçükçocuk, anne veya babasýndanöðrendiklerinin yanýsýra farklý bir davranýþlakarþýlaþýrken, fazla düþünmeyipöðrendiðine göredavranýrken, 12 yaþ ve üstündekilerçeliþkiler yaþamayabaþlamaktadýrlar.Burada kültür çatýþmasýolarak nitelediðimiz fenomendenbahsetmekteyiz.Örneðin; bir tarafta mütevazilikahlaki bir tutumolarak nitelendirilirken, diðerkültür o davranýþ biçimini,çekingenlik, pýsýrýklýkolarak görmekte ve kiþiyiözgüvensiz olmakla suçlamaktadýr.Örnekleri çoðaltabilmekleberaber çokfarklý boyutlara da çekebilmekteyiz.Elli altmýþlý yýllarda Almanya’yaçalýþma niyetiylegöç eden birinci nesil, halkýmýzýnkýrsal kesiminioluþturmakta. Dolayýsýylakýsýtlý (belirli) bir kültür vebilgi birikimine sahip olduklarýnýdüþünecek olursak,karþýlaþtýklarý yeni, yabancýve farklý bir ülkeninkültürünün karþýsýndakendi bildiklerine, alýþageldikleri geleneksel yaþambiçimine sarýlýp sürdürdükleripsikolojik birneticedir. Geri döneceðizdüþüncesiyle Almanca dilinide yeteri kadar öðrenmeyincede bir çok problemmeydana gelmiþtir.Geri döneceðiz düþüncesi,beraberinde olan kültürleriniyoðun bir þekilde idealizeetmekle, yaþadýklarýAlman kültürüne sýrt çevirip,korunma stratejisi olarakadeta etraflarýna birduvar örerek, geleneklerinedaha sýký sarýldýklarý sonucuçýkmýþtýr ortaya. Türkiye’deki Türklerin deðiþmelerineraðmen Almanya’dayaþayan birinci nesilöðretilerine göre ve aileviyapýlarýný sürdürmeye çalýþmaktadýrlar.Böylelikleçocuklarýn ‚iki arada birderede kalma‘ gibi bir durummeydana gelmekte.Bir tarafda yaþadýklarý kültürdekiarkadaþlarýn veokuldaki öðretmenlerinbeklentileri ve diðer yandaasli kültürlerinin beklentileriarasýnda bir orta yolbulmaya çalýþmaktadýrlar.Uzun bir süreç olmakla beraber,farklý durumlarlakarþýlaþmaktadýrlar. Ýkisosyo-kültürel farklý beklentilerçatýþmalar meydanagetirmektedir. Çocuðunçeliþkisi ise, hangi düþüncebiçimi doðru? Anne babamý, okuldaki arkadaþ veyaöðretmen mi? Ýkinci veüçüncü nesilde bu durumartýk birinci nesilde ki yoðunluðutaþýmamakta. Lakineveynlerin ilk etaptayapmalarý gereken çocuklarýnahoþgörülü davranýp,çocuklarýnýn ortaya koyduklarýyeni davranýþ biçimlerini‘kötü’ veya ‘yanlýþ’ýn yaný sýra, kültürümüzeaykýrý damgasýný yapýþtýrmamalarýdýr.Her toplumunoluþturduklarý kültürdeðerlerinin olduðunuunutmamalý ve mutlakaöðrenebileceðimiz birþeylervardýr düþüncesiyleyaklaþdýðýmýz zaman, çocuklarlaolan ve toplumlaolan diyaloðumuz hem kolaylaþacaktýr,hem de çatýþmalardoðmadan önleri kesilmilolacaktýr.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhaber hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142821KÖLN ARENA’DA PEYGAMBER COÞKUSUAlmanya’da faaliyette bulunan, DÝTÝB, Ýslamrat, Zentralrat veVIKZ’nin önderliðinde Türk Sivil toplum kuruluþlarýncaorganize edilen ve Hz. Peygamberimiz’in dünyaya teþriflerinin1436. yýlý münasebetiyle, KÖLN ARENA’da gerçekleþtirilenKUTLU DOÐUM programý <strong>20</strong> bin kiþinin katýlýmýylamuhteþem bir atmosferde gerçekleþti.Kutlu Doðum Programýna, T.C. Diyanet Ýþleri BaþkanýProf. Dr. Ali Bardakoðlu,T.C. Köln Baþkonsolosu M. AsýmTemizgil, T.C. Diyanet Ýþleri BaþkanYardýncýsý Prof. Dr. MehmetGörmez, T.C. Diyanet Ýþleri BaþkanlýðýDýþ Ýliþkiler Dairesi BaþkanýDoc. Dr. Ali Dere, T.C. BerlinBüyükelçiliði Din Hizmetleri Müþavirive DÝTÝB Genel Baþkaný SadiArslan, T.C. Almanya BaþkonsolosluklarýDin Hizmetleri Ataþeleri,Almanya’nýn Emekli BüyükelçilerindenDr. Murat Hofmann, DÝ-TÝB Eski Genel Baþkaný ve T.C. DiyanetÝþleri Baþkanlýðý, BaþkanlýkVaizi Rýdvan Çakýr, DÝTÝB YönetimKurulu Üyeleri, DÝTÝB BirimMüdürleri, Ýslam Toplumu MilliGörüþ Teþkilatý, Avrupa Batý TýrakyaTürk Federasyonu, AvrupaTürk islam Birliði, Avrupa ÜlkücüTürk Dernekleri Federasyonu, AvrupaTürk Kültür Dernekleri Birliði,Cem Vakfý Avrupa Koordinatörlüðü,Avrupa Demokrasi Vakfý,Türk Ýþ Adamlarý dernekleri AvrupaFederasyonu, Avrupa Türk CaferilerBirliði, Kazak Türkleri KültürMerkezi, Avrupa Türk DemokratlarBirliði, Avrupa Mustakil ÝþAdamlarý Derneði, Avrupa Ehli-Beyt Vakfý Genel Baþkan ve temsilcileriile <strong>20</strong> binin üzerinde davetlikatýldý.Ankara Kocatepe Camii Ýmam-Hatip’i Hafýz Ýsmail Coþar’ýn, güzelsesiyle okuduðu Kur’an-ý ileaçýlýþý yapýlan Kutul Doðum programýnda,Kutlu Doðum Programýnýaçýlýþ konuþmasýný T.C. BerlinBüyükelçiliði Din Hizmetleri Müþavirive DÝTÝB Genel Baþkaný SadiArslan yaptý.Arslan: “Sayýn Diyanet ÝþleriBaþkaným. Sayýn Baþkonsolosum.Sayýn Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýncým.Sayýn Daire Baþkaným. Siviltoplu örgütlerinin Deðerli Yöneticilerive Baþkanlarý. Çok Kýymetlihanýmefendiler ve Beyefendiler.Sevgili Gençler. Hepinizi enderin sevgi ve saygýlarýmla selamlýyorum.Özellikle bu önemli günümüzde,bizleri yalnýz býrakmýyan, T.C.Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. AliBardakoðlu Hocam’a þahsým vemüsadelerinizle sizin adýnýza hoþgeldinizdiyorum. Ayrýca, bu güzelprogramýn hazýrlanmasýnda emeðigeçen bütün kuruluþlarý, bütünkardeþlerimi tebrik ediyor, YüceMevla’dan bu birlik ve beraberliðimizindevam etmesini diliyor,hepinize saygý ve sevgilerimi sunuyorum”dedi.Sadi Arslan’dan sonra söz alandiðer kuruluþlarýn baþkanlarý yaptýklarýkonuþmalarda:Ýslamrat Baþkaný Ali Kýzýlkaya:“Bugün O’nun ümmeti olduðumuzugöstermek için bir araya geldik.Almanya’da O’nu anmak içinbir araya gelmek çok güzel ve çokanlamlý bir þey. Biz bu güne kadarO’nun ümmetinden olmamýzaraðmen, bu güzel ortamý beraberyaþayamýyorduk. Bugün tarihi birgün yaþýyoruz. Hepinizden AllahRazý olsun. Rahmet Peygamber’ineait olmak için biz bugünbir araya geldik. Dört büyük kuruluþolarak, DÝTÝB, Ýslamrat, Zentralratve Ýslam Kültür MerkezleriBirliði olarak Almanya’da, Avrupa’da,dünyada, Peygamberimizleilgili tartýþmalarda bir tavýr ortayakoyduk. Hiç bir zaman Peygamberimiz’ekarþý yapýlan eleþtirilereþiddetle cevap vermedik. Biz bugünburada, onlara sevgiyle cevapverdiðimizi göstermek için bir arayageldik.Ýslam Kültür Merkezleri BirliðiGenel Baþkaný Mehmet Yýlmaz:“Teþrifleriylke alemlere nura garkeden, dünyaya yeniden sevgi vebarýþ getiren alemlerin efendisiMuhammet Mustafa (s.a.v.)’i anmaküzere düzenlenen Kutlu Doðumprogramýna hoþgeldiniz der,Ýslam kültür Merkezleri adýna hepinizisaygý ve sevgilerimi sunarým.O öðle bir Peygamber ki, iyiyikötüden ayýrt etmeyi, birbirimizisevmeyi, paylaþmayý, yardýmlaþmayý,ahlakýn güzelliðini, dürüstlüðünü,doðruluðu, þerefli davranýþlarý,hoþgörünün en mükemmelini,insana saygýnýn en yücesini,þefkat ve merhametin sýnýr tanýmayanolgusunu, adaletin en güzeltatbikini, herþeyin en iyisini, engüzelini bizlere öðretmiþ bulunmaktadýr.Böylesine Yüce olanPeygamberimiz’in kutlu doðumyýldönümünü, bütün insanlýðýnhidayete ererek huzurlu ve mutluolmasýný, müslümanlarýn birlik veberaberliðine, evlatlarýmýzýn daPeygamber Efendimiz’in ahlakýnýöðrenmelerine vesile olmasýný Cenab-ýAllah’tan niyaz eder, teþrifleriniziçin hepinize teþekkür ederim”dedi.Zentralrat Baþkaný Ayyüb AxelKöhler’de: “Peygamber sevgisiylecoþan gönüllere selam olsun. Allah,biz insanlara, mesajlarýný bizlereiletmesi için .en büyük elcisini,mükembel insaný yolladý.Hz.Muhammed (s.a.v.) onun örnekdavrnýþý, alçak gönüllülüðü,insanlara karþý davranýþý ve münasebeti,yaratýlýþý ve tevazusu iletüm insanlýða örnek insan olarakkaldý. Bizler birlikte, beraberce dinimizinve Peygamberimiz’in arkasýndasadýk duruyoruz. Teþrifleriniziçin hepinize teþekkür ederim”dedi.Daha sonra bütün sivil toplumtesilcileri sahneye çýkarak, el elebirlikte davetlileri selamladýlar.Duygunun sel olup aktýðý gecede,T.C Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr.Ali Bardakoðlu kuruluþ baþkanlarýnagül takdiminde yaptýðý konuþmasýnda:“Yüce Rabbimize sayýsýzhamt olsun, Yüce RahmetPeygamberimiz’e sayýsýz salat veselam olsun, Bu rahmet taplosuhep daim olsun ve bütün insanlýðakaplasýn. Saygýlarýmla” demesiylebirlikte salonu dolduran <strong>20</strong> bin cývarýndakidavetli dakikalarca alkýþladý.Ýsmail Coþar’ýn ilahi ve natlarlasüslediði gecede, dünya Kur’anýKerim-i okuma birincisi AbdurrahmanSadien ve Zübeyir Altunda okuduklarý Kur’an’la susamýþgönüllere ilaç oldular.Almanya’nýn Emekli BüyükelçilerindenDr. Murad W. Hofmann:“ O Rasüle ümmet olmak,O Rasül’ü sevmet, bir canlý için büyükbir bahtiyarlýktýr. O’na ümmetolanlara selam olsun.T.C Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof.Dr. Ali Bardakoðlu, Kutlu Doðum’dayaptýðý konuþmasýnda:Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalarolsun ki, bizi mükemmel birvarlýk olarak yarattý. Ýslamla þereflendirdi.Kalbimize sevgiyi nakþetti.O Rasüle ümmet eyledi.Efendimiz Muhammet Mustafa’ya,O’nun bütün ashabýna, Rabbimizinkutlu elçilerine, Hz.Adem’den Hz. Musa’ya, Hz. Musa’danEfendimiz MuhammetMustafa’ya kadar kutlu önderlerinhepsine salat ve selam olsun.Burada hepimizi ortak bir bað,ortak bir aþkla, bir araya getirenAllah’a hamt olsun. Sizlere, EyPeygamber Aþýklarý, Ey Peygamberdostlarý diyorum sadece. Eypeygamber dostlarý, mubarek insanlar.Kandiliniz mübarek, akþamýnýzkutlu olsun.Bu sevgiyle kalýn. Bu Rasül aþkýylakalýn. Efendimizin güzel ahlakýyolumuzu anydýnlatan bir ýþýkolsun. Deðerli dostlarým, aranýzdakibu sevgiyi ve coþkuyu, Türkiye’yeen güzel bir hediye olarakgötüreceðim.Deðerli kardeþlerim. Ne zamanbir araya gelirseniz, Ben yanýnýzdayým.Ne zaman buluþursanýz,bilin ki, bedenimle, düalarýmla,sevgimle, saygýmla ve yürektenselamlarýmla Ben aranýzdayým. Allah’ýnselamý, Allah’ýn bereketi hepsizinle olsun” dedi.Kutlu doðum Programý, AhmetÖzhan ve ekibinin sunduðudoyumsuz Türk Tasavvuf Musýkisikonseri ve ardýndan Mesut Kurtiþ’inokuduðu ilahilerle sona erdi.


Einbauküchen&ElektrogeräteKücheInhaber: Tefik ‹zciMarktstraße. 6-8 · D-65428 RüsselsheimTel: 06142-797793 · Tel: 06142-798627


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirdosya hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428bilgilendirme 23 13Maliye flimdiden uyar›yorFRANKFURT-Maliye dairesininvergi ifllemlerindebakım yapanlara gönderdi¤i32 uyarı açıklamasındakısaca, ‘size <strong>20</strong>07 yılından itibarengeçerli olacak yeni de¤iflikliklerhakkında bilgi veriyoruz’deniyor ve aslında sadece65 yaflın üzerinde olan muhtaçinsanlara bakım yapılabılece¤idile getirildikten sonra, bazı istisnalarayer veriliyor:Sakatlık durumu,- Sa¤lık durumu çok bozukolanlar,- 6 yaflından küçük çocuklarabakmak ve yetifltirmek zorunlulu¤u,- Sakat olan bir yakına bakmadurumu,- Sonradan ve ciddi bir tahsildurumu- Meslek e¤itiminde olanlar- Meslek sahibi olamayanveya çok az para kazananlarabakım yapılaca¤ı dile getiriliyor.Her ülkenin kendi dilindebakım belgelerini bilgisayarkanalıyla internetten alabilece-¤i adres (www.bundesfinanzministerium.de)Bu belgelerdende anlaflılaca¤ı gibi, bakımyapılan kiflilerin sadece gelirleride¤il, gider ve harcamalarıda soruluyor.Bakım yapılan kiflilerin nezanandan beri bakıma muhtaçoldu¤u, neden para kazanmadı¤ıveya bakımların kim veyakimler tarafından yapıldı¤ı gibiçok sayıda sorunun cevaplandırılmasıgerekiyor yeni bakımbelgelerinde.Bakım yapılan her kifli içinayrı bir bakım belgesi doldurulmakzorunludur. Bakım yapılankiflilerin bizzat imzalamasıgereken belgeler, nüfusdairesince de tasdik edilmekzorunda.Bakımların tam kabul edilmesiiçin ilk ödemenin (havalenin)Ocak ayında bafllamasıflarttır. Aksi halde, ilk havalene zaman gitmiflse, bakım miktarıona göre hesaplanıyor.Elden para verme sadecebizzat kendinizin izine gitmesihalinde ve izinden önce ikihafta önceden fazla olmamakflartıyla para çekme ve parayıalan tarafından bizzat tasdikedilmak kaydıyla ve izine gitti-¤inizin pasaport kopyesi, biletvb. ispatlanması gereklidir.Efli Türkiye`de yaflayankimseler için, Türkiye`ye gidiflleriniispatladıkları takdirde,her gidifl için flimdiye kadar oldu¤ugibi, bir net maafl bakımiçin kabul edilecek. (Efli Türkiye`deolanların çift ev masraflarıkonusunda da dikkatliolmaları gerekti¤iniburda hatırlatmakta faydagörüyorum)Bakım parası miktarındabir de¤ifliklik söz konusude¤ildir.Okuyucularımıza birkez daha hatırlatalım:Federal Maliye Bakanlı¤ı’nınaldı¤ı bir kararla,1996 yılında ikinci sınıftanüçüncü sınıfa indirilerek,Afrika ülkeleriyle aynı düzeyeindirilen Türkiye, gelirvergisi kanunu kapsamında<strong>20</strong>04`te ülkelerinyeniden sınıflandırılmasısonucu, dört sınıfa ayrılan ülkelerarasında, üçüncü sınıf ülkelerstatüsüne çıkarılmıfltır.Bu sınıflandırma ülkelerin hayatstandartları ve buna ba¤lıolarak geçinme endekslerinegöre yapılmaktadır.Komflumuz Yunanistandaha önce 1. sınıf ülke olarakifllem görürken, ikinci sınıfa indirildi.Böylelikle iki ülke arasındakibüyük fark azaltılmıfloldu.Bu sınıflandırmaya göre,Almanya, Avustralya, Belçikave di¤er bazı ülkeler 1. sınıfyani yıllık bakım miktarı 7680euro oluyor.2. Sınıf ülkeler arasında Yunanistan,Kore, Malta, Portekiz,Kıbrıs vb. Ülkeler 5210 euroyıllık bakım parası kifli baflınavergiden muaf tutabiliyor.3. sınıf olarak Türkiye, Macaristan,Arjantin ve di¤er birçok ülke yılda kifli baflına 3840euro bakım gösterebiliyor. Venihayet 4. sınıf olarak Afganistan,Fas, Pakistan, ‹ran, ve birçok ülke yılda sadece 19<strong>20</strong> eurokifli baflına bakım yapabilecektir.Türkiye`de yaflayan anne,baba, dede ve ninelerimize bakımyapma hakkımızın oldu-¤una göre, bu kimselerin varsagelirlerinin yazılaca¤ı ve konsolosluklardan,vergi danıflmabürolarından ve hatta valiliklerdentemin edilebilen Almanca/Türkçebakım belgelerikaymakamlıklar veya valiliklercedoldurulup mühürlenmelidir.Bu bakım belgelerininyanında, yaflı 55 ve daha afla¤ıolanlar için Türkiye ifl ve iflçibulma kurumunun illerdekiflubesinden birkaç dilde hazırlanmıfl‘iflsizlik belgesi’ alınmalıdır.As›m TOZO⁄LUmelik.sel@gmx.deFederal Maliye Bakanlı¤ı,<strong>20</strong>07 yılı için kullanılmaküzere, dünyadaki tüm yabancıülkeler için 4 sayfalıkbakım belgeleri hazırlattı.Bakanlık bu yıl ifllemleriniyaptıranlara gelecekyıl geçerli olacak kurallarıhatırlatıyorOtobüs floförleri yoluyla(örne¤in eski Yugoslavyavatandaflları) veya bir arkadaflveya akraba eldenverme olayı tarihe karıflıyor.Bakımların tam kabuledilmesi için ilk ödemenin(havalenin) ocak ayındabafllaması flarttır. Aksi halde,ilk havale ne zamangitmiflse, bakım miktarıona göre hesaplanıyor.Vergi denklefltirme yoluylabiz devletten ne bir yardım nede sadaka almaktayız. Tam aksineflu veya bu nedenden dolayıfazla kesilen vergilerdengerekli belgeleri ibraz ederek,bir miktar parayı geri almaktayız.En çok sorulan sorulardanbakım konusuna tekrar dönüp,kısaca özetlemek istiyoruz.Böylelikle, daha önceherhangi bir nedendendolayı duymayanlar ö¤renmiflolacaklar bilenlerde bilgilerini pekifltireceklerdir.a) Federal Almanya-’daki yakın akrabalarımıza,yani anne, babalarımızave hatta dede ve nenelerimizebakım yapabiliriz.Önemli olan konu, bukimselerin emekli veya iflsizolmaları ve yeteri kadargelirleri olmamasıdır.<strong>20</strong>06 yılından itibaren kiflibaflına en az 7680 Euro birkiflinin yaflaması için devletçebelirlenen asgari gelirmiktarıdır. Birçok gurbetçimizdenbilhasse ilk nesil insanlarımızıngenellikle birinin çalıflıp,di¤erinin mesela ev hanımıoldu¤unu görüyoruz. Böyleliklebir kimsenin örne¤inaylık 900 euro emeklilik gelirininolması halinde, bu aileninyıllık sadece 10.800 Euro gelirininiki kiflilik bir aileye yetmeyece¤iortadadır. Oysa, kanuneniki kifli için belirlenen asgarimiktar 15360 Eurodur.(Emekli veya iflsiz kimselerinörne¤in Merkez Bankası’ndaparaları varsa, bu gelirleri denazarı itibara alınmak zorundadır.Ayrıca 16.000 Euroyugeçen serveti olan kiflilere bakımdüflmemektedir. )Federal Almanya’da yaflayanbu emekli çiftin evlatları,maddi destek sa¤layarak, maliyedenpara alabilirler:1) Aynı evde oturan kimseleriçin hiçbir sorun yoktur.Vergi denklefltirme ifllemleriyapılırken gerekli emeklilikbelgeler ve anne ve babanınimzalayacakları ‘Almanya bakımbelgesi’ yeterli olacaktır.2) Aynı evde oturmayananne ve babanın konto hesabınamutlaka para havalesi yapılmalıdır.Ço¤u okuyucularımızında bildi¤i gibi, ‘Kontoauszug’göstererek gerekli ifllemlerinyapılması bu yıldanitibaren geçerli de¤ildir. Ohalde derhal anne ve babanıyınhesap numarasına para havaleifllemini yapınız ki, hakkınızkaybolmasın…b) Bakım yapılan kimselerTürkiye’de yaflıyorlarsa, yılbaflındanitibaren paralarınmümkünse tüm aylara bölünerekgönderilmesi tavsiye ediliyor.Ne var ki, örne¤in <strong>20</strong>06 yılıbaflında toplu para göndermeifllemi yapılmıflsa, maliyebakımları kabul etmek zorundadır.Bugüne mektupkadar az veyaözelhiç havale yapmayan okuyucularımızınhemen mümkünoldu¤u kadar çok para havaleetmelerini salık veririz. Gönderilenparaların Türkiye’dekibankadan alındı¤ına dair‘Empfangsbestätigung’ mutlakasaklanmalıdır. Bakım yapılankimseler için vali veya kaymakamlıktanalınacak bakımbelge örnekleri baflkonsolosluklarımızda,vergi bürolarındave Türkiye’de kırtasiyecilerdemevcuttur.Türkiye’de yaflayan bakımamuhtaç kifli baflına yapılacakbakım miktarı <strong>20</strong>06 yılındanitibaren geçerli olmak kaydıyla3840 eurodur. Bazı okurlarımızhaklı olarak bir soruyönelterek, ‘bu kadar parayıherkes gönderemez’ demektedirler.Biz de Almanca deyimle‘Opfergrenze’ kanununuöneriyoruz aslında. Yani herkesaya¤ını yorganına göreuzatsın ama haklarını da hediyeetmesin.c) Türkiye’de çok yafllı veyahasta anne veya babasıolanlar, paraları alamayacakdurumda oldukları için çokbüyük problemler oldu¤unudile getiren okurlarımıza önerimiz,o kimselerin bir defayamahsus bankaya giderek enyakın ve güvendikleri kimseleradına yetki vermeleridir. Ondansonra vekalet verilen kimselergerekli ifllemleri yapacaklarve bakım yapılan yafllı insanlaraeziyet çektirmedenyardımlar ulafltırılmıfl olacaktır.d) Hem Almanya hem Türkiyebakımı: Bu konuda sevgiliokurlarımızdan bilhassa hassasiyetistiyoruz. Federal Almanya’dakiçocuklarını ziyaretegelen anne ve babanın,burda kaldıkları sürece bakımmiktarları, Almanya’da yaflayanbakıma muhtaç kifliler kadardır.Yani bu kimseler Türkiye’deiken ayda 3<strong>20</strong> Euro bakımmiktarı düflülürken, Almanya’dakaldıkları sürece aydakifli baflına 640 Euro bakımmiktarı hesaplanmaktadır. Ohalde, bakım yapılan anne vebabanın Almanya’da kaldıklarısürece ‘Almanya’ bakım belgesidoldurulup imzalamalarıgerekmektedir. Maliyeye kanıtolarak pasaportların kopyesiyeterlidir. Böylece vatandafllarımızınmaliyeden alacaklarıparalar daha fazla olacaktır.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir24 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428faaliyet haberSAMÝ YUSUF Live in Augsburg01 Mayýs <strong>20</strong>07 Salý günü Bavyera’nýn Augsburg kentindeki Schwabenhalle (AugsburgMesse) ünlü Sanatçý Sami Yusuf ve hayranlarý vesilesiyle „Allah“ nidalarý ile dolduMurad Torlak/MünihIGMG Gençlik Teþkilatý Güney BavyeraBölgesi, Bavyera eyaletindebir defa daha bir ilk gerçekleþtirdi.Aylardýr süregelen çalýþmalarýn neticesinde01 Mayýs <strong>20</strong>07 Salý günü 3 bininüzerinde insanýn katýlmýyla „SamiYusuf Live in Augsburg“ adý altýndabir Gençlik Þöleni düzenlendi.Program IGMG Gençlik TeþkilatýGüney Bavyera Bölgesi BobingenGençlik Teþkilatýndan Hidayet Altuntaþ’ýnFussilet Suresinin bir bölümünütilavetiyle ve ardýndan Almanca tercümesiile start aldý.Ardýndan IGMG Gençlik TeþkilatýGüney Bavyera Bölge Baþkaný CengizAltýnýþýk açýlýþ ve Bölge Baþkaný AbdüssamedTemel birer selamlama konuþmasýyaptýlar.Konuþmalar bölümü IGMG GenelMerkez Hatibi Mustafa Mullaoðlu’nunyaklaþýk yarým saatlik vecizsohbeti ile son buldu.Sanatçýlardan ilk olarak Frankfurt`taikamet etmekte olan, aslen Kuba’lýRapçi Ammar114 sahne aldý.Programda bir sürpriz yaparak yenisanatçýlardan Serkan114’ü sahneye aldý.Bazý eserleri düet olarak okuyan ikisanatçý dinleyicilerden yoðun ilgi gördülerArdýndan „Rahmanurraihim“ eseriyletanýnan Nazeel Azami sahne aldý.Beklenilen ve istenilenden daha kýsabir program yapsa da, dinleyicilerieserleriyle mest eden Nazeel Azamimütevazi tavýrlarýylada yoðun beðenive ilgi topladý.Üçüncü olarak sahneye çýkanHamza Robertson oldu. Hamza birkaçyýl önce Ýslamý seçmiþ, ingiliz asýllý veözgün tasavvuf müziði tarzýnda eserlerokumaya baþlamýþ. Ýlk sýralar heyecanlýolduðu görülen sanatçý, dinleyicilerinyoðun ilgi ve alkýþlarýyla rahatladý.Güzel bir performans sergileyenHamza Robertson sempatik ve mütevazitavýrlarýyla birçok dinleyiciningönlünde taht kurdu.Programýn starý Azeri kökenli Ýngiltere`deikamet etmekte olan ve þusýralar Kahire Üniversitesinde ArapDili Edebiyatý okuduðunu belirten ünlüsanatçý Sami Yusuf idi. Diðer sanatçýlardanfarklý olarak sahneye saloniçerisinden dinleyicilerle tokalaþarakgiren Sami Yusuf, salona girmesiylebütün salonu ayaklandýrdý. Coþku veilgiden memnun kalan Sami, birbirindenveciz eserleri bütün salon eþliðindeokudu. Özellikle „Hasbi Rabbi“eserine yaþlý genç herkes ayný coþkuile eþlik ettiSchwabenhalle Allah nidalarýylainlemesini ve programa ilginin yoðunolmasý Programý organize eden „SamiYusuf Konseri Komisyonu“ üyeleriniçok memnun etti.Program açýlýþýnda olduðu gibiKur’an-ý Kerim ile son buldu.Ingolstadt Gençlik Teþkilatý Üyelerine Kahvaltý ÝkramýIGMG Gençlik Teþkilatý, Güney Bavyera Bölgesi, Ingolstadt Þubesi geçtiðimiz Pazargünü üyelerini kahvaltý da bir araya getirdi.Ýdris Mete -IngolstadtIGMG Ingolstadt-Gençlik Teþkilatýfaaliyetleri arasýnda yer alan; ÞubeYürütme Kurulu (ÞYK) eski üyeleriiçin düzenlenen Kahvaltý bu seferüyelere yönelik organize edildi.Namaz-Ders-Kahvaltý-ToplantýkombinasyonuPazar günü Sabah namazýna davetedilen üyelerle birlikte kýlýnan toplucanamazadan sonra Ingolstadt’da herPazar sabah namazýný müteakibendüzenlenen Tefsir dersine katýlýndý.Dersten sonra, GOB Baþkaný MehmetGürbüz ve ekibi tarafýndan hazýrlananve sadece kuþ sütünün eksik olduðukahvaltý masasýna oturuldu.Teþkilat Baþkaný Abbas Ýbrahimbaþve ekibide gençleri yanlýz býrakmayarakKahvaltý’ya katýldýlar.Hoþ muhabbetlerle uzayan kahvaltýüç saate yakýn sürdü. Gençlik çalýþmalarýnýnda enine ve boyuna deðerlendirildiðiKahvaltý son dere verimligeçti.Kominasyonlu oranizeden memnunkalan IGMG Ingolstadt - GençlikTeþkilatý üyeleri Gençlik BaþkanlarýYasin Altýntaç’ý tebrik ederek teþekkürlerinisundular.Üyelerle vedalaþdýktan sonraGençlik Baþkaný, ekibiyle birlikte haftalýkÞYK Toplantýsýný düzenledi.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428dosya 25 13Bilindi¤i gibi Müslümanlar›ndinî yaflamlar›na hitapeden camiler 60’l› y›llardanbu 32 yana Almanya flehirlerindehizmet vermektedir. Müslümanlar›nkutsal mekan›olan camilerde sadece diniibadetler ifa edilmemekte, birdiaspora hüviyeti tafl›yanMüslümanlar›n sosyal ve kültüreletkinlikleri de bu mekanlardaicra edilmektedir.Bir taraftan camilerin aslî vas›flar›olan befl vakit namaz,Cuma ve bayram namazlar›-n›n eda edilmesi, di¤er taraftandü¤ün, konferans ve kermesgibi programlarla camiçevresinde yaflayan Müslümanlar›nsosyal ihtiyaçlar›nahitap edilmesi, Almanya camileriningünlük ve haftal›kgündemine yans›yan çal›flmalard›r.Bu mekansal imkan›nvarl›¤› ve etkinli¤i, Müslümanlar›ngenel toplum içerisindekikonumunu belirlemekteve uyum-entegrasyondüzleminde önemli bir fonksiyonuicra etmektedir.Almanya’da yaflayanMüslüman az›nl›¤› flehir boyutundatemsil eden camilerin1960’l› y›llardan günümüzekadar geçirdi¤i geliflim süreci,flüphesiz ki araflt›rmayade¤er konulardan biridir.Sosyal boyutu güçlü olan ‹slamdinine mensup insanlar›noda ve bodrumlarda mescidolarak bafllayan cemaatba¤lam›ndaki dini hayat›,sonraki y›llarda kiralanan geniflmekânlarda devam etti.Aile birleflimi ile kad›nlar›nve çocuklar›nda Almanya’yagelmesi, mescidlerin bu yenikesimlere yönelik olarak geliflmesinigerekli k›ld›. Çocuklar›ndini e¤itimleri ve kad›nlar›ndini yaflamlar› do¤rultusundayeni flekil alanmescidler, göreceli olarak dahagenifl mekâna ve daha çokinsana hitap etmeye bafllad›ve bir ‘cami’ olarak flehirlerdeyer ald›. Her ne kadar da camilerdaha çok insana hitapetmeye bafllam›fl olsa da flehirlerdekibu ‘yer al›fl’ ilk dönemlerde‘geçicilik’ anlay›-fl›ndan etkilenmekte, camihizmet ve çal›flmalar› bu anlay›fldo¤rultusunda yürütülmekteydi.Sorunun yeni ad›: fiehirdeki camiÜnal KOYUNCU · ukoyuncu@igmg.deHer kitlesel göç yap›s›ndagörüldü¤ü gibi Almanya’yagöç eden Müslüman az›nl›¤›nsosyal yap›s›nda da ‘kal›c›l›k’vas›flar› zaman içerisinde dahada belirginleflti. ‹kinci neslinokul ve meslek hayat›nabu ülkede devam etmesi veaile hayatlar›n›n bu co¤rafyadayürütülmesi, bu ‘kal›c›l›k’vas›flar›n› somutlaflt›ran örneklerdir.‘‘Almanya’da geçiciyiz!’’düflüncesinden ‘’Bizburada kal›c›y›z!’’ düflüncesinegeçifl, do¤al olarak, insanlar›niçinde yaflad›klar› mekân›nözelliklerini de etkiledi.Ailelerin içinde yaflad›klar›evler için bunun anlam›, art›keski eflyalar ve eski evler de-¤il, daha çok yeni eflyalar veyeni evler demekti. Bir mescid-camidenyola ç›k›ld›¤›ndabu dönüflüm, geçmiflte kullan›lanmekânlara k›yasla dahauygun yerlerin kullan›m› ileefl anlaml›yd›. Bu durum ayn›zamanda daha önce pek dedikkate al›nmayan hukukikurallar›n daha fazla gözönünde bulundurulmas›n›ifade etmekteydi.Konuya girifl maksad›ylaaç›klad›¤›m›z bu geçmifle dönükbilgiler, flehirdeki camiba¤lam›nda yaflan›lan aktüelsorunlar›n, az›nl›¤›n iç dünyas›ile alakal› arkaplan›n›oluflturmaktad›r. En arka s›-rada yer alan ve 11 Eylül olay›nakadar ülke kamuoyunda‘geri dönecekler’ düflüncesiekseninde ele al›nan Müslümanaz›nl›k, ülke kamuoyundagörünür hale geldikçe dahafazla sorun olarak alg›lan›-yor.Geride b›rak›lan 40 y›l içerisindebiriken sorunlar›n birbir kamuoyuna yans›mas›n›nard›ndan ülkenin kaderinielinde tutan ayd›n kesiminbu alana yönelik ilgi ve alakas›,geçmifle k›yasla daha fazlaart›yor. Bununla birlikte uluslararas›iliflkiler düzlemindeyaflanan krizlerin iç politikayayans›mas›, hepimizin yak›ndantakip etti¤i gibi, gerginli¤idaha da art›r›yor. E¤itim,paralel toplum ve iflsizlik,y›llar y›l› göz ard› edilenaz›nl›¤›n birikmifl sorunlar›olarak karfl›m›za ç›k›yor.Toplumsal gerginli¤i art›r›c›bir unsur olarak ülke gündemindeson birkaç y›lda karfl›-m›za ç›kan meselelerin bafl›ndaflüphesiz ki cami yap›m›ba¤lam›nda yaflanan sorunlaryer al›yor.Alman toplumu ve kamuoyuaç›s›ndan flu ana kadarbir kapal› kutu olarak telakkiedilen Müslüman az›nl›k,kap›lar›n› farkl› tarzlardaaçmaya bafllam›flt›. Almanca’y›bilen kiflilerin cami çal›flmalar›ndaaktif olmalar›ylaba¤lant›l› olan bu yenili¤inbariz örne¤i, bilindi¤i gibi,y›lda bir defa tertiplenen aç›kcami günleridir.Alman toplumuna karfl›caminin tan›t›lmas›n› etkinlikdüzleminde sa¤layan bu çal›flmayaparalel olarak bir di-¤er ayr›nt›, camilerin flehirlerdekid›fla yans›mas›na netlikkazand›rd›. Zira her ne kadarda caminin varl›¤› mimariolarak kendisini belirtmesede, mekânlar›n d›fl duvarlar›-na yans›yan cami ve minareresimleri, bu d›fla aç›lma sürecininbir baflka sembolüolarak kabul edilebilinir. D›fltanbak›ld›¤›nda cami oldu¤uhiç anlafl›lmayan yap›lar, kutsalbir mekân olmay› ifadeeden cami resimleri ile görünürlükkazanmakta, bu sembollerleayn› zamanda flehirdebir caminin var oldu¤udüflüncesi gözler önüne serilmektedir.Gerek cami duvarlar›nayans›yan semboller ve gereksede yap›lan etkinlikler, TürkiyeliliktenAlmanyal› olmayado¤ru evrilen bir kesiminkitlesel ihtiyac›na tam anlam›ylacevap vermiyor. Bir dinemensup olman›n beraberindegetirdi¤i sorumluluk,bu dinin kamusal yans›mas›ile alakal› vazifeleri de içermektedir.Farkl› dine mensupkiflilerinde yer ald›¤› bir flehirdecami, Müslümanlar›nvarl›¤›n› ifade eden bir yap›-d›r. Bu yap›n›n mekânsal vemimari özellikleri yap›yamensup olan kiflilerin bu ülkeyedair bak›flaç›lar›n›n biryans›mas›d›r. 4-5 y›l çal›fl›pmemlekete geri dönecek olanTürkiye kökenli bir kiflinin budüflüncesinden hareketle birodada cemaati gerektiren dinipratiklerini devam ettirmesi,dönemin insan›n›n kendiihtiyac›na bu flekilde cevapvermesidir. Gelece¤ini Almanya’dagören Müslümanaz›nl›¤›n, bu gerçek do¤rultusundadini mekânlar›n›n varl›¤›n›farkl› yöntemlerle ifadeetmeye bafllam›fl olmas›, buülkeye dair bak›flaç›lar›n›ngöstergesi olarak karfl›m›zaç›kmaktad›r. Müslüman vatandaflbir Frankfurtlu, Hamburgluveya Kölnlü olarakFrankfurt’a, Hamburg’a veKöln’e yak›fl›r ve bural› olman›nbir ifadesi olan bir camininoluflumunu hedeflemektedir.Yine bu ba¤lamda imkân›olan cami yönetimleri,üyelere ve cami çevresindeyaflayan Müslümanlara dahakapsaml› hizmetlerde bulunmakmaksad›yla daha geniflmekânlara tafl›nma aray›fl›içerisindedir.Bu aray›fl›n olumlu bir flekildeneticelenmesi ‹slamî yap›lar›nsadece kendi iç imkânlar›n›ilgilendiren bir konude¤il. Birözel mektupcami yönetimininpersonel ve maddi imkân›olabilir. Tasarlad›¤› dahaelveriflli cami projesi üyelerindedeste¤ini alabilir. Fakatbu faydal› projenin uygulanmas›,cami karfl›t› bir grubungelifltirdi¤i bir inisiyatifle aksayabilir.Yak›n zamandaBerlin, Wiesbaden ve Remscheidflehirlerinde bu sözettiklerimizinpratik örneklerinigördük. Her üç flehirde tasarlanancami projeleri popülistkutbun engeline tak›ld›.‹slamlaflma, korku, yabanc›-laflma (Überfremdung) söylemlerigündeme geldi. Yerelgazetelerde s›k s›k gündemegelen haberlerle mesele kamusalboyut kazand›. Belediyemeclislerinde konunun siyasipartiler taraf›ndan tart›-fl›lmas› ve cami yönetimleriile konunun müzakere edilmesi,ilgililerin gündemindeyer ald›. Öte taraftan haftal›kSpiegel dergisinde konu hakk›ndayay›nlanan makaledekifoto¤raf, yeni cami mimarisiekseninde yaflanan toplumsalgerginli¤i resimlere tafl›d›.Cami yap›m›na karfl› oldu¤unuifade eden kifliler, ellerindekipankartlarla sokakta yürüyüflteler.Bir az›nl›¤›n temelinsani ihtiyac›na karfl› di¤erbir az›nl›¤›n protesto yürüyüflüböylelikle dergi sayfalar›-na yans›m›fl oldu. Yaflananlaranayasal temele sahip olandin özgürlü¤ünün kolaycaprati¤e geçirilemeyece¤ini birkez daha gösterdi. ‹ki taraftayer alan az›nl›¤› ilgilendirencami gerginli¤i, her iki taraftavar olan düflünce altyap›s›n›tekrar gözler önüne sermekte.Müslüman kesim, yeni camiinflas› hedeflerinin de gösterdi¤igibi, Almanyal› olmay›prati¤e geçirmeye çal›fl›rken,ev sahibi konumundakibir grup az›nl›k aradan 40 y›lgeçmesine ra¤men Müslümanaz›nl›¤› ‘kabullenmeme’dürtüsünü devam ettiriyor.Arkaplanda yer alan islamofobikatmosferden de beslenenbu gerginlik, kolay kolaygündemden düflmeyece¤ebenziyor.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir26 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428açýlýþ haberMühldorf Eyüp Sultan Camii açýldýIhsan Karahan - MühldorfKýsa adý IGMG olan Ýslam ToplumuMilli Görüþ´e baðlý olarak faaliyetlerinisürdüren Eyüp Sultan Camii resmiaçýlýþýný yaptý. Baþlýca misafirler Türkiyedendavetli olarak gelen 54. HükümetinAdalet Bakaný ayný zamanda Saadet PartisiGenel Baþkan Yardýmcýsý Þevket Kazan, TürkiyeCumhuriyeti Münih BaþkonsolosluðuDin Ateþeliði DiTiB Waldkraiburg din GörevlisiTahsin Aðca, Türkiyeden SP MKYKÜyesi Hasan Bitmez, IGMG Genel MerkezÝrþad Baþkaný Ahmet Özden, Güney BavyeraBölge Baþkaný Abdussamed TEMEL veBYK Üyeleri, eski G.Bavyera Bölge BaþkanýMehmet Gündoðar, Mühldorf BelediyesindenBay Max Ölmaier, Kilise Temsilcilikleri,Alman Politikacýlar, Sivil Toplum Kuruluþlarý,Mühldorf ve çevresinde görev yapanTürk öðretmen Hasan Koç, Çevre Cami veCemiyetlerin Baþkan ve Ýdarecileri, SPDParti Chefi Bayan Schmidmaier, Yeþiller PartisiTemsilcisi, Katolig Din Adami TheologDr. Gafus, Evengelis Kilisesini Temsilen BayanIngrid, Sema gösterisi ilahi ve ezgileriylePrograma Renk katan Damlalar Programyapýmcýsý Ýsmail Tüzen ve ekibi, beðeniyleizlenilen TV 5 adýna Vuslat Programi ekibi,çok iayýda Türk ve Alman komsularýmýz katýldý.Program Ahmet Özelin okuduðuKur`an-ý Kerim ile baþladý. Ardrndan selamlamayapmak için Cami Yönetim KuruluBaþkaný Ýsmail ATMACA mikrofana geldi.Camimizin kuruluþunda ve bügünlere gelenekadar hertürlü maddi ve manevi destekleriniesirgemeyen herkese teþekkür etti.Ardýndan Güney Bavyera Bölge BaþkanýAbdussamet Temel Entegrasyon ve Dialoðuvurgulayan konuþmasýnda teþkilatýmýzýnbu konuda yaptýklarý faaliyetleri özetledn.Almanca ve Türkçe yaptýðý konuþmasýndakatýlan misafirlere ve camide emeði geçenlereteþekkür etti.Ardindan Mühldorf Belediyesinden BayÖlmaier halki selamladý. Akabinde KatoligDin Adamý Theolg Dr. Gafus mikrofana gelerekmüslümanlarý tebrik etti. Artýk sizlerCuma ve Bayram Namazlarýnda ve Ramazan´dasýkýþmadan rahat ve huzurlu bir ibadetdileðinde bulundu. Evangelisch Kilisesiadýna Bayan Ingrid halký selamladý. Dahasonra Münih Baþkonsolosluðu Din AteþeliðiDITIB Waldkraiburg Cami Ýmamý TahsinAðca veciz bir konuþma yaptý.Ardýndan IGMG Genel Merkez ÝrþadBaþkaný Ahmet Özden Hoca kürsiye geldi.Genel Baþkan ve çalýþma arkadaþlarýnýn selamlarýnýbildirdikten sonra bu Külliyeninmüslümanlar adýna hayýrlý olmasýný diledi.Ve son konuþmayý günün hatibi ÞevketKazan yaptý. Bir anektnotla baþladýðý konuþmasýndayýllar önce 1975 Hollanda Rotterdam´dakonuþma yapmak için yer bulamadýðýmýzdanKilisede Papaz Kürsüsüneçýkýp oradan konuþmayý yapmýþtým. Ta neredennereye geldik hamd olsun artýk mescidlerimizvar camimiz ruhlarýn terbiyeedildiði yerdir. Her insanýn böyle yerlere ihtiyacývardýr. Biz Ademin çocuklarýyýz bizkardeþiz, anlaþmamaya sebep yoktur. Ýslamdini barýþ dininidir herkesin bunu böyle bilmesilazým kökü barýþtýr. Ýslam vahþeti kabuletmez Ýslam dýþý davranýþlarý yapanMüslüman deðildir. Þevket Kazan böyle biryerin açýlmasý insanlýðýn saadetine vesile olmasýnýtemenni ediyorum diyerek konuþmasýnýtamamladý. Mühldorf Yürütme KuruluÜyesi Özlem Yalavin Almanca TercümesiyleAlman misafirlere de aktýrýlmýþ oldu.Sevket Kazan`ýn okumuþ olduðuKur`an-ý Kerim ve Cami Hocasý Zeki Hoca`nýnyaptýðý dua ile Alman komþularý camiyigezdirilerek çemiyetin verdiði ikramlaaçýlýþ gerçekleþmiþ oldu.Açýlýþ kurdelasýný Þevket Kazan, AhmetÖzden, Abdussamet Temel, Ýsmail Atmaca,ve Dr. Gafus birlikte kestiler.


dosyaAlmanya Federal Aile,Yaþlý, Kadýn veGençlik Bakaný Dr.Ursula von der Leyen’in, 3yaþýndan küçük çocuklarýnaile dýþýnda bakýmý için,devletin önemli bir bütçeayýrmasý gerektiði yönündekiçalýþmalar, ülkenin ençok tartýþýlan konularýnýnbaþýnda geliyor. Bakan vonder Leyen’in özellikle çalýþananneleri dikkate alarakgündeme getirdiði bu tartýþmaaslýnda, modern toplumunuzun süredir gündemegetirmekten çekindiðidiðer sosyal geliþmeleri detartýþma konusu haline getirdi.Tartýþmalara, Katolikkilisesinin de „doðum makinesi“gibi kelimeleri kullanarakkatýlmasý, sosyalyapýdaki geliþme veya deðiþimlerdenduyulan rahatsýzlýklarýnda gündemealýnmasýna vesile oldu.Bugün gelinen noktada,ne sosyal deðiþimler sonucuoluþan bunalýma çözümüretilebiliyor, ne de saðlýklýbir toplum yapýsýnýn geliþmeve deðiþimlere raðmensürdürülebilmesine. Siyasalrekabet, dinî kaygýlar, veya,dinî kaygýlarý küçümseyenyaklaþýmlar insanýn toplumsalve ortak hayatýný rahatlatacakçözümlerin bulunmasýyolundaki adýmlarýengelliyor.Modern toplum, farklýinanç ve hayat biçimlerininkendi öz dünyalarý içinde,ve fakat, uyumlu bir þekildeyaþamasýný iddia ederken,gelinen sürecin bunun tamtersi olduðunu görüyoruz.Keskin kutuplaþmalarýnvarlýðýna raðmen, bu kutuplaþmalarferd bazýnda insanýgiderek daha da yalnýzlaþtýrýyor.Ýnsanýn yalnýzlaþmasýnýnýnönüne geçecek en iyitedbir ise, insanlýðýn binlerceyýl sürdürdüðü tecrübedenhareketle saðlýklý bir ailehayatýdýr. Bakan von derLeyen’in de dediði gibi „Aile,toplumumuzun merkezidireklerinden birisi“dir. Bumerkez direðin sarsýldýðýndankimsenin þüphesi yokda, sarsýlýp yýkýlmasýný önlemeyeyönelik çözümler neyazýk ki, sarsýntýyý daha daartýrýyor.Tartýþmalara baktýðýmýzdagördüðümüz noktadakikýsýr döngü de ilginç: Kadýnlarçalýþmalý mý, çalýþmamalýmý? Veya, biraz dahasokak dili ile konuþacakolursak, kadýn eve hapsolupsadece ev iþlerini miyapmalý? Sorulara böylebaþlandýðýnda, vereceðinizcevap, mazeretleriniz ne kadargüçlü ve ikna edici olursaolsun, sonunda bizi doðruolmayan yöne götürecektir.Burada gözden kaçannokta, hâlâ kadýn-erkekayýrýmcýlýðýnýn beyinlerdekalan izleri ve bu ayýrýmcýlýðadireniþteki yanlýþlýk noktasýdýr.Evet! Kadýnlar geçmiþtegerçekten de ezilmiþler; sadecekadýn olmalarý sebebiyleaþaðýlanmýþlar ve evede hapsedilmiþlerdir. Bununlabirlikte kadýnlar, tarihîsüreçte her ne kadar çoðunluklaev iþlerine bakmýþlarise de, bugün, buyanlýþlýklardan kaynaklananbunalýmlara vereceðimizcevap, yanlýþýna-doðrusunabakmadan, tarihî tamda aksinin yapýlmasý gerektiðiyolundaki inançtýr. Buradanhareketle, kadýn daçalýþmalýdýr veya kadýn daçalýþabilir önermesi ile ortayaçýkarsanýz, yine doðruyubulamazsýnýz. Çünkü buönermelerin ikisi de, kadýnabir rol biçme çabasýndanöteye geçmiyor. Ayný tartýþmayýerkekler için niye yapmýyoruz?!Bilemiyorum.Kadýnlarýn da çalýsmasýný,ya da çalýþabilirliklerini tartýþmayaaçanlara soruyoruzbunu.Toplum dinamiklerinibu þekilde deðerlendirmeyebaþladýðýnýzda, kadýnlarabiçeceðiniz diðer fonksiyonlarýda deðerlendirmekzorundasýnýz. Erkeðe biçtiðiniztek rol kalmýþtýr; o da:çalýþmak çalýþmak... Ek olarakda, fýrsat bulduklarýnda,gerekirse „aile kurmadan“da cocuklarýn doðmasýndaetkin rol almak. Budurumda, kimileri, erkeklerede ailede anne gibi bakýcýlýkgörevleri yüklemeyekalkýþýyor. Ne var ki bu isteklerindepek israrcý deðiller.Artýk erkeðe yüklenenfonksiyonlarý tartýþmýyoruz.Gündemimiz kadýnlarayükleyeceðimiz fonksiyonlar.Tartýþmanýn ana noktasý,sosyal yapýnýn temeli olanailenin saðlýklý bir varlýðýnýsürdürebilme imkanlarýný,Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhayatüstelik her ailede farklýlýkarzedecek þekilde geliþtirebilmeninyollarýný aramakdeðil midir? Yoksa tartýþma,erkeðiyle, kadýnýyla varlýkve birey olan insanlarý aþaðýlamayagötürecek noktayagelir. Aile yardýmý, ebeveynparasý, çocuk parasýgibi gibi devletin, insanlarýnrefahý için harcadýðý kaynaklarýnasýl amacýnýn, çocukyapmaya teþvik olduðuyönündeki gerekçeler nekadar da alçaltýcý deðil mi?Ýþte bu noktada, yanlýþanlaþýlsa da, Augsburg PiskoposuDr. Walter Mixa’nýngündeme getirdiði kadýnlarýn„doðum makinesi“ olarakgörülmesi tabiri bu noktayaiþaret etse gerek. Yanikadýna biçilen bir rol de bu.Zira, artýk Batýlý sanayi ülkelerininnüfuslarý giderekyaþlanmakla kalmýyor, doðumoranlarýnýn düþmesiile azalýyor da. Azalmanýnönüne geçmenin tek yolu,doðum makinelerini çalýþtýrmak!!!Kadýnlar için PiskoposMixa’nýn ifadesinikullanmak elbette ki onlarýaþaðýlamaktýr. Peki bu tabirikullanmayýp da kadýnlarý,gerçekten de bir doðummakinasý gibi görmek, onlarýaþaðýlamak olmuyor mu?Genelde tartýþmanýn, çalýþanannelerin yükünüazaltmaya yönelik olarakdeðerlendirmesi bizi böylesinebir yanlýþa sürüklüyor.Tartýþmanýn konsepti, aileyi,çoçuklarýyla, çocuklarýnbakýmlarýyla, eðitimleriyle,kadýný ve erkeðiyle çalýþýp,sýcak bir yuva haline getirebilmeninyollarýný aramakolmalýydý. Bunu biraz dahaaçarak, toptam bir toplumu,ailenin önemi hususundabilinçlendirmeye yönelik,bir tartýþma yapmak zorundayýz.Akraba, komþulukve dostluk iliþkilerinin toplumunsaðlam temellerinoturmasýndaki önemini degündemimize almamýz gerekiyor.Ana-babanýn evlatlarýna,evlatlarýn ana-babalarýna,akrabalarýn ve komþularýnbirlirleri ile iliþkilerineneredeyse mekanikleþmiþbir hukukî bir çözümleyaklaþamayýz. Hukuk, 18yaþýnda bir evladý, ana-ba-Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142827Aile kurmak ya da devletbütçesinde bir aile kurgulamakÝlhan BÝLGÜ . ibilgu@igmg.debayla iliþkilerinde özgür kýlarama, saðlýklý bir aile yapýsý,taraflarýn hepsine sorumlulukyükler. Ýslâmî bakýþaçýsýyla baktýðýmýzda,ana-baba hakkýnýn olsun,akraba hakký veya komþuhakkýnýn olsunun hepsininbir hukukî ve manevî sorumluluðuolduðunu görürüz.Hukukî sorumlulukzaruret hallerinde gündemegelirse de, manevî sorumlulukhiç bir zaman ortadankalkmaz.Aile hayatý, çocuklarýnruhen geliþmesinde enönemli etkendir. Sevilmeyive sevmeyi, hayatý ve toplumudeðerlendirmeyi, sorumlulukyüklenmeyi vediðer insanlara karþý görevlerinibu sýcak ortamda bulur.Buradaki en iyi eðiticianne-babadýr. Bu rolü, baþkalarýnaverebilirsiniz. Burolü alan kiþi gerçekten deiþini iyi yapabilir. Ama yinede bu rol oynanmýþ olmaktanöteye geçmez; yaþanmaktan,eðitmekten, öðretmekve sorumluluk þuurunavarmaktan uzak olur.Dikkat ederseniz, anne yada baba deðil, anne-babaikilisinin rolünden bahsediyoruz.Modern toplumun,aile kurmadan, nikah veyaevllik baðý dediðimiz baðlýlýklarolmadan da insanlarýnbir aile halinde yaþayayabileceðiinancýný da tartýþmamýzgerekiyor. Böylebir ortamda saðlýklý bir aileiliþkisini, tek tük istisnalarýnýbulsanýz bile, genel olaraknasýl oluþturabiliriz ki?Yanlýþ nerede? Yanlýþfertlere, ailelere göre deðiþiklik,farklýlýk arzeden vebu ihtiyaçlara göre düzenlenmesigereken noktalarýn,tüm bir genele yaygýnlaþtýrýlmakistenmesindedir.Þöyle ki: Bir kadýn çalýþmakistemiyor. Evinde, ev iþlerive çocuklarý ile meþgul olmakistiyor. Ama siz, kadýnýnçalýþmasý adýna, bu kadýnýev iþlerine ve çocuklarabaktýðý için aþaðýlýyor ve çalýþmayamecbur ediyorsunuz.Bir baþka örnek: Bir kadýn,çalýþmak istiyor, amaçocuklarý da var, ev iþleride. Bu kadýna da diyorsunuzki, eve, çocuklarýnadön. Yukarýda da gündemegetirdiðimiz gibi, erkeðeevde fazla rol vermek istemiyorsunuz.Yanlýþýn içindekibir baþka yanlýþ dahavar: ev iþleri ile çocuklarýnbakýmýnýn zorluðunu, güçlüðünüönemsememek.Saðlýklý bir ailenin oluþmasýve idamesi, insanlarýngeçim dertlerinin halledilmesiile mümkün. Bu yetermi? Yetmez. Zira bu yaklaþým,insanlarýn neredeysemakinalaþtýrýlmasý anlamýnagelir. Geçim derdini halletmiþbir ailenin mutlu biraile olacaðý inancý yayðýnlaþýr.Burada, manevî atmosferiunutuyoruz. Kim nederse desin, manevî atmosferinoluþmasýnda en belirleyiciunsur dindir. Din, insanruhunu besler. KarlMarx, dinin fonksiyonunuuyuþturma olarak nitelendirsede, din insanýn ruhunuve ufkunu açar, geniþletir.Marx gibi din ile problemive mücadelesi olanlarýnbile, bilinen dinlerin önerdiðigibi olmasa da ruhlarýnýbesleyen manevî deðerlerimutlaka olmuþtur, olmakzorundadýr. Ýnsan, mekanikbir oganizmaya sahip ve sadecekendisinden istenileniyapan bir varlýk deðildir.Üzülerek söylemek gerekirsezamanýmýzda, inan artýkneredeyse böyle görülüyor.Aile yardýmý, çocuk parasý,3 yaþýndan küçükleriçin daha fazla bakým mekanlarý,tartýþmalarý en çokailelere zarar veriyor. Buyardýmlar yapýlýrken, devletinsosyal görevi unutuluyor.Devletin sosyal görevindenfaydalanan ailelerde, dilenci gibi görülüyor.Ýmkaný olan aileler zaten buihtiyaçlarýný istedikleri giderebiliyorlar.Bu imkanlardanyararlananlar da dargelirliler. Dolayýsýyla dargelirliler devlet bütçesi üzerindebir yük gibi görülüyor.Evet bu yük olacak vebu yükü de, toplumsal sorumluluðumuzunbir sonucuolarak, içimizden geliriiyi olanlarýmýz, iyi kazananlarýmýzyüklenecektir. Yükümüzve sorumluluklarýmýzortaktýr. Çocuklar bizim,aileler bizimdir. Çocuklarýmýzýevimizde büyüteceðimizgibi, masraflarýdevlet tarafýndan karþýlananbakým evlerine ihtiyacýmýzvar. Ýþe iþtiyacýmýz var.Eve, aileye ihtiyacýmýz var.Kadýnýyla, erkeðiyle çalýþarakve bir aile içinde yaþayarak.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir28 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428faaliyet haberIGMG Rödelheim`da Mevlid Kandili ProgramýIGMG Hessen Bölgesine baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren Rödelheim CemiyetiKadýn Kollarý tarafýndan Mevlit Kandili programý düzenlendi.IGMG Hessen Bölgesine baðlýolarak faaliyetlerini sürdürenRödelheim Cemiyeti KadýnKollarý tarafýndan Mevlit Kandiliprogramý düzenlendi.Program ikindi ile akþamvakti arasýnda gerçeklestirildiProgram açýlýþ Kur`an-ý Kerimile baþladý.Kadýn Kollarý gençliðininhazýrladýðý þiirler, ilahiler, nat-ýþerifler, Peygamber Efendimizeyazýlmýþ mektuplar sunuldu.Asiye Erdemligil haným kutludoðum ile ilgili bir konuþmayaptý.Bu konuþmadan sonra sinevizyongösterilerimi yapýldý.Program kapanýþ Kur`an-ýKerimi ile sona erdi.Güney Bavyera Bölgesi kazan, Ingolstadt’lý gençler kepçeIGMG Gençlik Teþkilatý, Güney Bavyera Bölgesi, Ingolstadt Þubesi aylýkyaptýðý þube ziyaretlerine aksatmadan devam ediyor.Ýdris Mete-IngolstadtHedeflerinin Güney BavyeraBölgesi sýnýrlarýnda faaliyetgösteren otuz’a yakýn þubeyiziyaret etmek olduðunu açýklayanGençlik Baþkaný Yasin Altýntaç, ‘Cenab-ýAllah nasib ederse bu sezoniçerisinde tüm þubeleri ziyaret etmiþolacaðýz’ dedi ve Güney BavyeraBölgesi sýnýrlarýnýn çok geniþ olduðunu,kuzey’den güney’e iki þubenýnarasýnda <strong>20</strong>0 km’den fazla birmesafe olduðunu ve Ingolstadt’ýnda bölgenin en kuzeyindeki þubesiolduðunu ekledi.Yapýlan son ziyarette Hausham,Wasserburg ve Mühldorf þubelerinemisafir olundu.Hausham’da Hz. PeygamberimiziAnma proðramýna denk geldiler...Ekibinden beþ kiþi ile birlikteGençlik Baþkaný Yasin Altýntaç’ýn ilkduraðý Hausham þubesi oldu. OradaHz. Peygamberimizi Anma proðramýnadenk gelen gençler düzenlenenproðrama iþtirak ettiler. HaushamÞube Baþkaný ile birebir görüþengençler, baþkanýn Hausham’lýgençlerin azimlerini artýrmak içinyapmýþ olduðu çalýþmalara þahit oldular.Wasserburg’da hazýrlýklar mükemmelIngolstadt Gençlik Teþkilatý’nýnikinci duraklarý olan Wasserburg þubesindeekibi sýcak bir ortam bekliyordu.Gençlik mekanlarýnda hoþcamuhabbetle birlikte izzet-i ikram dabol tutulmuþtu. Toplu halde kýlýnannamazýn ardýndan mescidde oluþturulanhalkada genel gençlik meselelerigörüþüldü.<strong>20</strong>05/06 çalýþma yýlýnda GenelMerkez tarafýndan Avrupa Birincisiünvanýný alan Ingolstadt GençlikTeþkilatýnýn kendilerinin tek rakibiolduðu belirten Wasserburg GençlikBaþkaný Tezcen Gülperi’nin gayretliçalýþmalarý, Ingolstadt’lý gençleridememnun etti.‘Mühldorf’ta IGMG’nin yeni mekanýhayýrlý uðurlu olsun’Ayný günde Ingolstadt gençliðiekibinin son duraklarý Mühldorf þubesioldu. Geçtiðimiz günlerde T.C.Adalet eski Bakaný Þevket Kazanbey tarafýndan hizmete yeni açýlanmekan ziyaret edildi. Ekibiyle birliktemisafirlerini sabýrsýzlýkla bekleyenMühldorf Gençlik Baþkaný EyüpYalav önce yeni yerilerini gezdirerektanýttý.Özellikle Gençlik bölümünde,gençler için herþey düþünülmüþtüve burasý Mühldorf gençliðinin çalýþmalarýnýndestekleyen Alman içmimar tarafýndan dekor edilmiþti.‘Burada yapamayacaðýnýz birþeyyok, Cenab-ý Allah yeni yerinizi hayýrlýuðurlu etsin, bolca hayýrlý çalýþmalardileriz’ diyen IngolstadtGençlik Baþkaný uzunca muhabbettensonra topluca kýlýnan akþam namazýnýnardýndan ekibiyle birlikteIngolstadt’a doðru hareket ettiler.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428dosya 29 13Almanya’da din özgürlü¤ütemel anayasalhaklardan biridir. Burada32yaflayan her insan bir dineba¤lanma ya da ba¤lanmama,hayat›n› dinin öngördü¤ühayat biçimine göredüzenleme ya da dini etkilerdenuzak kalma konusundaözgürdür. Din özgürlü¤üdevlet taraf›ndanyasalar ile k›s›tlanamayan,ancak di¤er insanlar›n anayasalhaklar› ile s›n›rland›-r›labilen haklardand›r.Din özgürlü¤ünün somutlaflt›¤›Anayasan›n dördüncümaddesine, ayr›cadin özgürlü¤ü çerçevesindeoluflan teamüllere bakt›¤›-m›zda günlük hayatta ensorunsuz alanlardan birinindinin yaflanmas› olmas› gerekti¤idüflünülebilir. Vak›an›nfarkl› oldu¤unu iseAlmanya’da yaflayan Müslümanlarhayat›n her alan›ndatecrübe etmekteler.Okul, din özgürlü¤ü anlay›fl›n›nyasalara ve literatüreyans›y›fl›ndan yola ç›-karsak, sorun yaflanmayanalanlardan birisin olmas›gerekirdi. Derslere ö¤rencilerinbaflörtüsü ile kat›l›pkat›lamayaca¤› flu ana kadarhiçbir ‹darî Mahkemededava konusu olmad›,çünkü bunun k›s›tlanamayaca¤›hukukçular aras›ndaistisnas›z kabul görmüfltür.Buna ra¤men s›k s›k okullardabayan ö¤renciler baflörtüsütakmalar›nda baz›tecrit olaylar› ile karfl›laflmaktalar.Yaz›m›zda verdi-¤imiz örneklerden de, buayr›mc›l›¤›n yasal dayanaklarade¤il, baz› ö¤retmenlerinhoflgörüsüzlü¤ündenkaynakland›¤› görülecektir.Dortmund’da bir Hauptschule‹daresi ö¤rencilerebaflörtüsü yasa¤›n› okuluntüzü¤üne alm›flt›. Böyleceokul idaresi anayasalbir hakk›, yasal ba¤lay›c›l›¤›s›n›rl› bir iç tüzük ile ortadankald›rmaya çal›flmaktayd›.Bu tüzü¤e dayanarakOkul müdürü baflörtülü birAlmanya’da Müslümanö¤rencilerin baflörtüsüö¤rencinin velisine, art›kk›z›n›n okulda baflörtüsütakamayaca¤›n›bildirir. Tüzükteki baflörtüsüneengel olarakflu ifadeyi engel gösterir:“Biz ancak k›yafetlerimizile dinimizi, siyasive dünya görüflümüzüd›fla yans›tmad›¤›m›zzaman ancak huzur ilebirlikte yaflayabiliriz.”Okulun velilere gönderdi¤ibir yaz›da, böyleyapmakla okulda olabildi¤incedini ve siyasinötr bir ortam sa¤lamayaçal›flt›klar›n› ifade etmekteler.Var›lan sonuç iseokulda baflörtülü Müslümanbayanlar›n tecrit edilmesiidi. Sorun ancak Arnsberg’dekiBölge okul idaresininolaya müdahil olup,Okul iç tüzü¤ünü de¤ifltirtmesiile çözülebildi.Rhein-Erft-Bölgesi?ndebir meslek okulunun müdiresininbaflörtülü bayanlarae¤itim y›l›n›n ilk haftas›ndaayr›mc› bir tutum ile yaklaflmaktayd›.“Ben s›n›flar›mdabaflörtüsü istemiyorum”diyordu müdire. Baflörtüsüs›hhat ve kazalar›engelleme aç›s›ndan sorunyarat›rm›fl. Yasak ile karfl›karfl›ya kalan bayanlar buemri için bir yasal dayanaksorduklar›nda, müdire bunured eder. Özellikle o haftabafllayacak olan bir uygulamal›dersi bahane ederek,o derse kesinlikle kat›lamayacaklar›n›ifade eder. Busorun da ancak Bölge Okul‹daresinin müdahalesi ileçözüme ba¤lanabildi ve bayanlar›nokula devam› sa¤lanabildi.Okul idaresindemüdirenin ifade etti¤i hijyeneve güvenli¤e yönelik endifleleryoktu, “bunlar ancakmüdirenin sübjektif yorumlar›olabilir” dedi BölgeAbdulgani EnginKARAHANakarahan@igmg.deOkul idaresindeki yetkiler.Bir Katolik özel okula giden14 yafl›nda bir bayan iseailesinin bask›s› ile baflörtüsündenvaz geçmek zorundakald›. Okulun bahanesi, okulun“Hristiyan” oldu¤u idi.Bavyera’n›n Neutraublingenkentinde bir okulda15 yafl›nda bir ö¤renci derss›ras›nda ö¤retmeninin baflörtünüç›kar emriyle karfl›karfl›ya kald›. Ö¤retmen ‹ngolstadtMahkemesi?ndeç›kmayan bir karara at›flabunun yasak oldu¤unusöyleyerek s›n›f önünde ö¤rencisininbaflörtüsünü zorlaç›kartt›rd›. Ö¤retmeninbahsetti¤i flekilde bir kararise ne o güne kadar, nedeondan sonra ç›kmam›flt›.Ö¤renci bundan sonra okulunkap›s›nda bafl›n› açmakzorundayd›. K›z›n annesiokula geldi¤inde, müdürtaraf›ndan terslenip kap›önüne konulur. “Okulumdabaflörtüsüne izin vermem”sözleriyle gönderilir.Aile Bölge Okul ‹daresinebaflvurdu¤unda oradan dabir sonuç alamam›flt›. Okulidaresinin tavr›n›n Bavyeraana yasas›na ve mevcut yasalar›nauygun oldu¤u görüflünüifade eder bölgeokul idaresi. Karar vermehâkimiyetinin ö¤retmendeoldu¤unu ifade eden idare,ö¤rencinin baflörtüsünüç›kartarak derse kat›lmakzorunda oldu¤unuifade etti. Ancak e¤itimbakanl›¤›n›n ihtar› BölgeOkul ‹daresini vebizzat okul idaresinitavr›n› de¤ifltirebildi.Bu ö¤rencilerin karfl›laflt›¤›sorunlar Almanyaortam›nda neyaz›k ki tekil olaylar de-¤il. Almanya’n›n birçokokulunda böyle olaylaryaflanmakta. Ö¤rencilerinbaflörtülerini yasaklaman›nyasal bir dayana¤›n›nolmad›¤›n› söylemifltik.Bundan yola ç›k›ld›-¤›nda, kendilerini baflörtüsünüç›kartmaya zorlayanö¤retmen ve müdürlerin tav›rlar›n›anlamak daha dazor.fiüphesiz toplumun genelindeson y›llarda yo¤unlaflmaktaolan ‹slam’a karfl›flüpheci tav›r, bu tür davran›fllarayol açmakta. ÖzellikleÖ¤retmenlerin derslerdebaflörtüsü tak›p takamayaca¤›konusundaki tart›flmalar,baflörtüsüne karfl› olanönyarg›lar› art›rm›fl, gayr-imüslim toplumda baflörtüsü,dinin bir emri olarak de-¤il, siyasî bir simge olarakalg›lanmas› yayg›nl›k kazanmayabafllam›flt›.fiüphesiz baz› ö¤retmenlerde bu görüflü paylaflmaktave baflörtüsünü kendisiylemücadele edilmesigereken, kendi kazan›mlar›-na sald›r› olarak alg›lamayabafllad›, bu baflörtüsü sadece14 yafl›nda bir k›z çocu-¤unun bafl›nda olmufl olsada. Bu olaylar kurumsal biryönlendirmeden çok, baz›ö¤retmenlerin münferid hareketlerindenkaynaklan›-yor. Bu tür olaylar›n yayg›nl›¤›ise, bu tutumun toplumungenelinde ne kadaryayg›nlaflmaya bafllad›¤›n›gösteriyor.Özellikle ürkütücü olanözel mektupflu ki, tüm bu tecritlerin dinözgürlü¤ünü ve kad›n erkekeflitli¤ini bahane ederekyap›lmas›. Neutraublingen’dekiolayda ö¤retmenzorla ö¤rencisinin bafl›n› açt›rd›¤›nda,bunu kendisininiyili¤i için yapt›¤›n›, böylecekendisini özgürlefltirdi-¤ini ifade ediyordu. Bu zorlaözgürlefltirmenin s›ras›ndamuhatab›n›n yaflad›¤› ›zd›rab›hiç fark›nda de¤il gibiydi.Hatta ve hatta iyilikyapt›¤› düflüncesindeydi.Baflka karfl›laflt›¤›m›zolaylarda, bu tür tecridlerbaz› ö¤retmenler taraf›ndan“ayd›nlanmam›fl” ya da“ayd›nlanmaya direnen” ‹slamile mücadele olarak alg›lanmaktayd›.Madem ‹slamve Müslümanlar kendibafllar›na “ayd›nlanam›yorlar”,o zaman zorla bir yard›metmemiz gerekiyor düflüncesindeydiler.‹slam’›n ama gerçektenbir “ayd›nlanmaya” ihtiyac›var m›, onun üzerine o anakadar hiçbiri düflünmemifltiflüphesiz. Bas›n ve siyasilerdenkapt›klar› “‹slam ayd›nlanmakzorunda” yolaç›karak, ‹slam’›n geliflim süreciile Hristiyanl›¤›n gelifliminibir tutuyor, bilmediklerive anlamad›klar› bir ‹slam’›kendilerinin do¤rubulduklar› bir yola yönlendirmeyeçal›fl›yorlar. Ac›olan, bunu yaparken kendiö¤rencilerini kalplerini vegüvenlerini kaybettikleriniya fark etmemeleri ya daumursamamalar›.Yaz›m›zdaki örneklerdede görüldü¤ü gibi, böyledurumlarda yap›lmas› gereken,olay› okul müdürünebildirmek, oradan bir sonuçal›namazsa, Bölge Okul‹daresine (Schulamt) ya dakaymakaml›ktaki (Bezirksregierung)okul ‹daresinebafl vurmak gerekir.Bu yaz› IGMG PerspektifDergisinde de Yay›nlanm›flt›r.


30KARASAKAL VEFIKRALARIKaraman’ýn fýkra tiplerindenikincisi Karasakal adýylameþhur olan, Mehmet AliKýrboða’dýr. 50-55 yaþlarýndaolan hoca, halen Karaman’dahiçbir ücret talep etmeden vaazlýkgörevini sürdürmektedir.Ýlme, ilim adamlarýna çokmeraklý olan hocanýn, Kamusü’lKütüb adý altýnda basýlanTürkçe bir kitabý da vardýr.Parlak zekalý, halk lisanýnave darbý mesllerine tamamýylevakýf, kendine has espirisiyleKarasakal Hoca, Karaman’ýnsevilen simalarýnýnbaþýnda gelmektedir.KAHVE DEÐÝRMENÝKarasakal’ýn evine bir tanýdýðýziyarete gelir. Etrafagöz gezdiren adam, Karasakal’a“Hocam kahve yokluðundanbu kadar kahve deðirmeninine yapacaksýn “diyesorar. Hoca þaþýrýr, çünküevinde hiç kahve deðirmeniyoktur.Nerede kahve deðirmeni?diye þaþkýn þaþkýn etrafýnabakýnýr. Adam gayet emin birþekildi, Karasakal’ýn kitaplarýnýgöstermez mi? Meðerseciltli kitaplar bakýnca aynýkahve deðirmeni gibi görünüyormuþ.Kitaptan nasibiolmayan adam kitaplarý kahvedeðirmenine benzetivermiþ.ALTININ ZEKATIHocaya bir gün birisi gelirve karýsýnýn altýnlarýnýn zekatýnýkarýsýnýn mý, yoksa kendisininmi vereceðini sorar.Hoca da:-Altýnýn zekatýný altýnýkullanan verir deyince,adam:-Yani altýnýn zekatýný karýmverecek deðil mi der. Hoca:-Yanlýþ anladýn, ben öyledemedim, altýnýn zekatýný altýnýkullanan verir diye tekrarlar.Bu cevaptaki inceliðisonradan kavrayan adam,hiçbir þey söyleyemeden çýkargider.SÝGARANIN HÜKMÜHocaya sigaranýn Firavununpisliði olduðunu söyleyenbirisine hoca “Biradersen Firavunun bahçivanýmýydýn?” deyiverir.BÝ ESKÝDEN BÝ YENÝDENKaraman’ýn meþhur mizahtiplerinden, kitapçý Halilamca, bir dönemin, insanlarýsýký takip altýnda tuttuðu vedini bir takým ihtiyaçlarýn kýsýtlandýðýyýllarda, dükkanýndabir taraftan kadayýf dökerken,bir taraftan da:-Ya Mevlam, hu Mevlam.Aþkýn bize ver Mevlam diyebir ilahi tutturmuþ. Bu sýradaiçeriye bir polis girmesin mi?Tabii Ýbrahim Amca’da hoþafýnyaðý kesilmiþ ve birdenilahiyi boþlamýþ, baþlamýþ:-Ýliman ektim taþa.... diyebir türkü bir türkü çaðýrmaya.Bu iþe þaþýran polis dayanamayýpsormuþ:-Ne oluyor Ýbrahim Amca?-Biþi yok kuzum, bi eskiden,bi yeniden deyivermiþMEKTUP MU SENET MÝ?Kadýnýn biri, okuyup yazdýðýnainandýðý bir adama birkaðýt getirerek okumasýný ricaetmiþ. Adam kaðýdý evirip çevirerekbaþlamýþ asker mektubugibi okumaya. Kadýn itirazetmek istediyse de, adamdinlemeden sonuna kadarkaðýdý okumuþ bitirmiþ. Ensonunda kadýn:-Oðlum o mektup deðilsenet, senet deyince, adam,-Baþtan söylesene ne olduðunu.Senet deseydin senetgibi okurdum der.GÜZÜN YERLERAdamýn biri bir eve misafirolur. Ev sahibi yemek koyar,birlikte yerler. Adam yemektensonra caný üzüm çekerve bunu þöyle dile getirir.Bizim eller, bizim ellerHer yemekte üzüm yerlerEv sahibi de bunun altýndakalmaz ve þöyle cevap verir:Bizim eller, bizim ellerO üzümü güzün yerlerGÝDESÝ GELMÝÞAdamýn biri, baþka þehirdeoturan oðlunu ve torununuziyarete gelir. Hoþ beþtensonra, kayýnpederinden hoþlanmayangelin, çocuðunukucaðýna alýp þöyle der:Kuzumun dedesi gelmiþGelmeden gidesi gelmiþAdam derhal gelinin kucaðýndantorununu alýr ve:Dedesinin adý DuraliBu gün de buralý, yarýn daburalý diyerek uzun sürekalacaðýný belli eder.AK HOCA VEFIKRALARIAk Hoca ismiyle tanýnanhocamýzýn asýl ismi HasanHüseyin’dir. Kirpiklerine varýncayakadar bütün kýllarýnýnbeyaz olmasý sebebiyleAk Hoca adýyla meþhur olmuþtur.1913 de doðan hoca, 1968yýlýnda yakalandýðý kanserhastalýðýndan kurtulamýyarakvefat etmiþtir.Bembeyaz yüzü, tatlý espirisive Karaman’a mahsusarabaþý çorbasýna karþý doymabilmez iþtahý ile hocamýz,küçük büyük bütün Karamanlýlarýnkalbinde silinmezbir taht kurmuþtur. Ölümüüzerinden uzun yýllar geçmesineraðmen fýkra ve esprilerihalkýmýz arasýnda canlý birvaziyette yaþatýlmaktadýr.Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatÝmamlýk yapmasý sebebiylehemen hemen bütün fýkralarýimamlýk hayatý, bir kýsmýda genel konular üzerine kuruludur.PÝLAV AÞIAk Hoca Karaman’ýn muhacirköylerinden birineimam olur. Köyün aðasý, Hüseyinisminde birisidir. Hüseyinaða bir gün köylüleri toplarve onlara þöyle der:-Bu hoca ovalýdýr. Bizimhamur iþlerini pek bilmez,onlar bulgur pilavýna alýþkýndýr,hocanýn midesine bir zararvermiyelim, yavaþ yavaþbizim yemeklere alýþtýralýmdiye talimat verir.Bu talimatý alan köylü sýraylahocayý yemeklere davetetmiye baþlarlar ve her daveteden de bulgur pilavý piþirir.Bir gün böyle, beþ gün böyle,on gün böyle.... Hoca bulgurpilavýndan býkar, açýkça dabir þey söyliyemez.Nihayet bir ay sonundaCuma günü Cuma salasý vermeyeminareye çýkar ve salaezgisinde baþlar okumaya:Sarý çamýn taþýHüseyin Aða’dýrbu köyün baþýHer gün pilav aþýYenir mi Ya ResulleallahKöylü normal sala veriliyordiye söylenenlere hiç dikkatetmez. Fakat, 70 yaþlarýndabir kadýnýn bu sala garibinegider. Yaþlýlýðýn verdiði azduyma etkisiyle bir þey anlamaz.Hüseyin Aðayý görür veseslenir:-Üle Hüseyin, hoca ne diyobi yol diðneyive hele.Hüseyin aða hocanýn söylediklerinidinler, sonra köylüleribaþýna toplar:-Uþaklar hoca pilavdanbýkmýþ gayri, çevirin macýriþine. Hoca kývrak zekasý sayesindebu sýkýntýdan karlýolarak kurtulur.ÖLÜ GELMEYÝNCEAk Hoca Karaman’ýnMandoson köyüne imam tutulur.Köylüler yýl sonundahocaya kýrk havayi buðdayvermeyi taahhüt ederler. Yýlsonu geldiðinde, mahsülünkýtlýðý bahane edilerek, Hocayaancak otuz havayi buðdayverirler. Bu iþe hoca çok içerlerama seslenmez.Cuma bir gün hutbeye çýkarve cemaate þöyle der:-Ey cemaat beni kýrk havayiyeimam tuttunuz, ancakotuz havayi buðday verdiniz,buna da eyvallah amma Allah’tanutanýn, þu teneþir ölüsüzlüktentakýr takýr kurudu.Koca bir yýl içinizden bir tekölen olmadý, bu sizin yaptýðýnýzýadama düþmaný yapmazder ve minberden iner.Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428KARAMAN’DA SÖYLENEN FIKRALARfýkra-mizahSÝZÝ DE ÝSTÝYORLARKara müfti adýyla anýlanKaraman müftisinin çok kýzgýnolduðu bir zamanda, AkHoca izin istemek için gelir,Müfti izin vermez, Ak Hocada “Sen vermesen de ben giderim”deyince, Kara müfti”Cehenneme kadar yolun var,defol git” diye hocayý yanýndankovar.Ak Hoca hiç seslenmedendýþarý çýkar, biraz sonra tekrariçeri girer. Müftü ters ters bakar:-Ulan ben sana cehennemol git demedim mi?-Ben de cehenneme kadargittim, yolda zebaniler gitmüftiyle birlikte gelin diyebeni katmadý, ben de sizi almayageldim der.ÝMAM YANILMAZHocamýzýn mahallemizdeimam olduðu yýllarda bir akþamvakti, hocanýn imamlýðýndaakþam namazýnýn farzýnýkýlýyorduk. Bir ara arkataraftan birisi, hocanýn yanýldýðýnýbelli etmek için, yükseksesle “Sübhanallah” dedi.Hoca tam ikinci rekatadoðruluyordu. Gayet þaþkýnbaþýný arkaya çevirdi:-Ne var len diye kýzgýnlýklabaðýrdý. Yine cemaatten birisi:-Bir þey yok hocam devamet dedi.Hoca hiç bir þey olmamýþgibi namaza devam etti venamazý bitirdi. Namazdansonra yanýlma secdesini bileyapmadý.SOBA MUSKASIHocaya bir gün bir kadýngelir ve sobasýna yanmasý içinmuska yazmasýný ister. Hocahiç bozuntuya vermeden birmuska yazar.Daha sonra anlattýðýna göremuskayý þöyle yazar:Önüne kuru arkasýna yaþOrtasýna yaðlýsýndanbir talaþYan Ayþa’nýn sobasý yanTesadüf eseri olarak kadýnýnsobasý o günden sonra gürülgürül yanmaya baþlar, hocayada soba muskasý yazdýrmakisteyenler çoðalýr.ÇAMLI HOCAFIRIN KEBABI SEVMEKÇamlý Hoca ile Matematiköðretmeni Lütfi Ulus, birgüniþleri için Ankara`ya giderlero gün iþlerini, bitiremeyincebir otelde ayný odada uyanýr,Lütfi Ulus”u dürterek:-Kalk len Lütfi karnýmacýktý. Seninle çýkalým þöylebir buçuk fýrýn kebabý yiyipgelelim.Gözlerini ovuþturarakuyanan Lütfi Ulus:- Ama Çamlý hoca, burasýAnkara, hem fýrýn kebabý bulunmaz,bulunsa da geceninbu saatinde açýk yer olmaz.Çamlý Hoca bunu duyuncatepesi atar:-Mesela dedik len, gubuz.der ve baþýna yorganý çekerbaþlar horlamaya. Uykusukaçan Lütfi Ulus sabahýmatematiksel hesaplarý ezberlemeklegeçirir.PAZAR ALIÞVERÝÞÝÇamlý Hoca; elinde sepetlepazara gitmek üzere evindençýkar. Sokaðýn baþýndakomþusu Süleyman efendi ilekarþýlaþýr. Süleyman Efendi- Çamlý hoca nereye gidiyorsun,neler alacaksýn bakalým?Çamlý Hoca komþusununbu münasebetsiz davranýþýnabozulur. Ve yanýt verir:- Pazara alýþ-veriþe gidiyordum,biraz þöyle öte bete,gývýr zývýr, langýr, lungur vanvun alacaðýmda.ÖKÇEÇamlý, hoca birgün yoldayürürken ayakkabýsýnýn ökçesiçýkar. Ayaðýný sürüyerektanýþ bir dükkana kapaðý atar.Dükkan sahibi Çamlý Hoca’yýkarþýsýnda görünce sevinerek:- Oooo. Hocam, hangirüzgar attý seni böyle, þöyleotur bakalým, ne içersin çaymý, kahve mi ?Çamlý hoca’nýn aklý ökçe’dekalmýþtýr. Ökçeyi elinealarak:- Sen çayý, kahveyi boþverde bana bir ayakkabý ökçesitamiri ýsmarlarsan daha makbulegeçer, der.BAHÇE DE DERSÇamlý Hoca, öðretmenlikyaptýðý sýralarda hava günlükgüneþlik olursa dershanededers yaptýrmayý hiç sevmezdi.Böyle bir gün, derse girergirmez, çocuklara sorar:-Çocuklar bugün dersi dýþarýdamý yapalým içerde mi ?Doðal olarak öðrenciler herdefasýnda ayný yanýtý verirlerdi:-Dýþarýda yapalým hocam,dýþarýda.Çamlý Hoca, bunu çevresindekidostlarýna anlatýrken“Çocuklarýn istediði biçimdeders yaptýrmak gerekir” diyeyorumlardý.KLORUN FORMÜLÜÇamlýbel hoca; Ývriz Ýlköðretmenokulunda okurken,bir gün kimya hocasýtahtaya kaldýrýr ve bir gramklorun formülün yazmasýnýsöyler. Çamlýbel hoca, epeycedüþünür ve iþin içinden çýkamayacaðýnýanlayýnca yanýtýyapýþtýrýr:-Avrupa tonlarla klorlauðraþýrken, ben 1 gram klorlauðraþamam, der ve yerineoturur.


özel köþeBölük komutaným "Buadam uyanýk birinebenziyor, bunu nöbeteyazýn, diyor. Ben ertesigün nöbetçi çavuþ olacaðýmýöðrenince tabii biraz þaþýrýyorum.Ertesi gün görevialdým. Ama bir þey bilmiyorum.Acemi birliðindekieðitimi bile görmediðimgibi doðru dürüst yazýmbile yok. Daha öðle olmadanbir alarm çaldý tatbikatvar, askeri hementoplamam lazým çünkü tatbikatvar. Bütün bölüklertoplandý, benim bölük görünürdeyok, herkes biryerlere arazi olmuþ, barakalarýnarka taraflarýndabirkaç er kumar oynuyor"Haydi yürüyün, desem de"Git ordan çaylak, diyorlar.Üç beþ kiþi olsa da yine deyetmiyor. <strong>20</strong>-25 kiþi eksik.Topladýðým askerlerle birliktebaþka bir çavuþa yazdýrdýðýmlisteyi elime aldým.Askerlere sakýn gülmeyinben askerlerle iþtimayerine geldim. Askerleriçin, için kaynýyor ben nediyeceðimi unuttum, selamverdikten sonra duruþubozdum, hazýr ol vaziyettekialbayýn eline o listeyiverdim, lakabý kemik kýranve ilerde üç kiþi var çaðýrýpgeleyim dedim, dedim amayatýrýverdim ayaða kuvvetyani kaçtým.Ýlerde bir yerlere saklandýmdurumu seyrediyorum,herif o an kalp krizigeçirmiþ, silah elinde vuracaðýmdiye yemin ediyormuþ,askerlik hayatýmdaböyle bir olay görmedim.Bütün çavuþlar dayaðý yiyince84 kiþiyi toplamýþlarama ortada nöbetçi çavuþyok. Arkadaþlar adam yeminetti seni vuracak dediler.Artýk karar verdim askerdenkaçacaðým, bazý Karamanlýlardanmemleketegötürmek için mektup bilealdým. Ama baþka bir Karamanlýarkadaþ "Sen deli misin?Paþanýn hanýmýna gitbelki yardým eder, dedi tabiiaklým baþýma geldi.Hemen yengenin yanýnagiderek çiçekleri suladýmve aðladým "Benivuracaklar, dedim. Bana"Sen benim hemþerimolasýn da seni böyletehdit edeler, birazdanPaþa gelir iþ hallolurkarnýn açsa sen mutfaðageç yemek ye, dedi.Artýk rahatlamýþtýmçünkü paþanýn hanýmýiþi ele alýyordu, karnýmdaacýkmýþtý karnýmýgüzelce doyurdum,bu arada paþa geldi hemenelini öptüm. Olayýyenge anlatmýþ, bana"Kimden þikâyetçisin? Dedi:ben de Bölük komutanýmý,Karamanlý bir subayvardý onu, kemik kýranýþikâyet ettim, hemen telefonetti bir de baktým hepsigeldiler, beni görünce renkleriattý. Paþa "Oturun efendileroturun meðer adamvurmak ne kadar kolaymýþ.Kars buraya kaç kilometre?Subaylar "45 kilometre. Paþa"Ruslar yarýn bize silahçekse bu asker kurþunu kimesýkar, siz kimi öldürüyorsunuz,suçu varsa mahkemeyeverirsiniz. Banadönerek "Þimdi doðru bölüðüneerkekse vursun bakalým,dedi. Ben elimi kolumusallaya, sallaya gidiyorum.Buarada subay evlerininyanýndan geçerkenasýldým türküyü, tabii subaylargiderken nöbetçi askerleretembih etmiþler."Sakýn hacarabý tutmayýndiye, onun için nöbetçiler"Hacý çavuþ sessiz ol, bende "Siz iþinize bakýn, dedimve türküye devam ettim.Bölüðe girdiðimde hemþeriler"Hacý sen ne yapýyorsunadam seni vuracak büyükyemin etti. Ben "Siz iþinizebakýn ben iþimi hallettim.Biraz sonra subaylarbeni odalarýna çaðýrdýlar,Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatM.Salih AYDINben yanlarýna gittim bana"Buyur beyefendi þöyleotururmusun, çay, kahvene alýrdýnýz acaba, artýk nezamandan beri? Ýþler yukardanhalloluyor. Ben de"Ne yapayým ölümle tehditedilince korktum öyle yaptým,deyince. Bölük komutaným"Bundan böyle nesen bize karýþ ne de biz sanagaraja gelen arabalaraiyi bak gerisi sana ait. Böylecebu olayda bitti bana birdaha nöbete yazmadýlarhiç karýþmadýlar.Tabii bu arada bir Erzurumlukýzla niþanlandýk,dýþarýya çýkýnca doðru onlaragidiyorum, bana bakýyorlarve beni seviyorlardý.Birgün Karamanlý bir arkadaþbizim bölüðe geldi, bende hem garip olduðu içinhem de gösteriþ için bizimkayýnpederin evine götürdüm.Kýzýn babasýna "Bakbaba bu benim hemþeri benibuna sor, dedim. Buhemþeri de ne kadar yalandolan varsa karaladýkça karalamýþ.Birgün yine ziyarete gidince"Bak oðlum o hemþerinböyle, böyle söyledi,onun için baþka kapýya sanaverecek kýzým yok, dedi.Ben de "Tamam baba senöyle diyorsan öyle olsun,Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142831Hacarap`ýn Askerliði-2Büyük koalisyon içerisindekientegrasyonçalýþma grubunungöçmenlere yönelikentegrasyon kurslarýndakikaliteyi yükseltmeyihedeflediði belirtildi. ÝçiþleriMüsteþarý Peter Altmaier(CDU), kurslarýn600 saatten 900 saate çýkarýlacaðýnýsöylerken, mecburigiriþ sýnavlarý ve finalsýnavlarýnýn uygulamayakonacaðý, katýlýmcýsayýsýnýn kurs baþýna 25ile sýnýrlandýrýlacaðý veöðretmenler için dahafazla kaynak ayrýlacaðýkaydedildi. Ayrýca katýlýmcýlarfinal sýnavýný kazanamasalarbile, entegrasyonyükümlülüklerini“tekrar tekrar ve kabaca”ihlâl etmedikleri süreceoturum izni almalarýnýnengellenemeyeceði ifadededim ve bir daha rahatsýzetmedim. Benterhis olunca tren istasyonunakadar geldiler,ama ben yine elleriniöptüm ve nasip deðilmiþhakkýnýzý helaledin deyip ayrýldým.Böylece her yerde olduðugibi bir hemþeri nanesidaha yedik ve niþanlýmdanzor da olsaayrýlmýþ oldum.Yine birgün bölükkomutaný "Arabayý hazýrlaeve gideceðim, dedi.Ben de içimden bunabir oyun oynayayýmdedim. Tabii eve vardýk,o eve çýkýnca ben elektrikakýmýný kestim, yaniplatinin arasýna kâðýt koydum,gelince de kontaðý çevirdimama boþuna çalýþmadý,ben güzel bir rolleboynumu bükünce sinirliceindi ve arabayý itmeye baþladý.O arada hanýmý penceredenkomutaný sordu,ben de elimle arkayý gösterdim.Gülerek "Ah Hazýmbeyciðim muavin mioldun, deyince. Arabayý itmeyibýrakýp tekme tokatbana giriþince baktým dayakvar, arabayý hemenyaptým, yaptým ama boþunadayaðý da yedim. Ondansonra da kendi kendimeülen Hacarap sen kaþýnýyorsunsana ne elin komutanýadamý zorla kendinedayak attýrýyorsun yahusen amma da ters iþlerleuðraþýyorsun artýk akýllandedim. Ben yine boþ durmuyordum,arada sýradaaskerler arasýnda Paþa gelecekmiþdeyip boya sandýðýnýçýkarýyordum öyleceasker sýraya girip ayakkabýlarýnýve botlarýný boyatýyorlarben de yolumu buluyordum.Tabii ne gelenvar ne giden. Benim garajdabütün arabalar tam kýtahazýrdý. Çünkü bir tamirciHükümet entegrasyon kurslarýna eðiliyorGöçmenlere yönelik dil kurslarý 600 saatten 900 saate çýkarýlacakedildi. Altmaier, bugünekadar entegrasyon kurslarýnasenede yaklaþýk140 Milyon Euro kaynakayrýldýðýný ve bu kaynaðýndaha da artýrýlacaðýnýsöyledi. <strong>20</strong>05 yýlýndan buvardý ki arabayý yutmuþtuama çavuþ olamamýþtý, onuhemen kaptým, "Sen arabalarýtamir et gerisine karýþmasana ne nöbet ne saçkesmek var, demiþtim. Birgüntamir olan arabanýn birinebindim, hem denemekiçin hem de fors yapmakiçin dýþarý çýktým, hâlbukitamir tulumu giysem kimsekarýþmaz ama yok efendimöyle çýkacaðým. Tabiiinzibatlar yakaladý inzibatýnbiri Ýstanbullu birideKonyalý biri saðýmdan birisolumdan arabaya atladýlardireksiyondan tuttular býrakmýyorlar,levyeyi kaptýðýmgibi hemþerime acýdýðýmdanönce Ýstanbullununkafaya geçirdim, kafayalevyeyi yiyince ay dedikendini aþaðý attý. BizimKonyalý zoru görünce o dakendini aþaðý attý. Ben bölüðedönsem de sonradantutukladýlar attýlar hapishaneye.Tam da orucum bizimHarilos ile Herman banayiyecek yaðdýrdý. Ongün sonra mahkemeye çýkardýlar.Hâkim bizim Karamanlýeczacý Naci Beybütün konuþmalar bittiktensonra. Naci Bey "Bu ikiaskere bak bir de þu adamabak. Devlet bunlarý özelolarak seçmiþ ki suçlularýgetirsin diye. Ama bunlarne yapýyor bardak kadaradamýn hakkýndan gelemiyor.Bunlara iki gün çadýrcezasý bu adama da beraat,deyince ben de kurtulmuþoldum.Sonra gidip hem teþekkürettim hem de elleriniöptüm. Bana "Bir daha görmeyeyimbana güvenip debir daha suç iþleme, dedi.Böylece askerliðimde birçokmerhale ve aþama geçirdiktensonra biz de terhisolduk ve eve döndük.)Babamýn askerliði hakkýndaanlattýklarý buradanoktalanmýþtýr. Gelecek sayýdabaþka bir konu anlatmaküzere ALLAH`a emanetolunuz efendim. Selamve dua ile.yana ortalama 250.000göçmenin entegrasonkurslarýna katýldýðý ve katýlýmcýlarýnyüzde 70’ininuzun süredir Almanya’dayaþayan göçmenler olduðubelirtilirken, kurslardakihedefin, baþarý oranýnýnyüzde 45’den yüzde75’e çýkarýlmasý olduðukaydedildi.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirdosya hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142832 dosya 13Nitekim kendi içinizden,size bir peygambergönderdik.32O, size âyetlerimizi okuyor,sizi tezkiye edip kötülüklerdenar›nd›r›yor, Kitab’› veHikmet’i talim edip bilmedikleriniziö¤retiyor” 1Okuma yazmas› olmayananlam›nda “ümmî”olan Resûlüllah’›n (s.a.v.) ilmeve âlimlere ne derece de-¤er verdi¤i izahtan varestedir.Yukar›da mealine yerverdi¤imiz ayet-i kerime de,esasen Hz. Peygamber’in bir“muallim” olarak gönderildi¤igerçe¤ini aç›kca ortayakoyar. Buradan hareketleOnun (s.a.v.), âlim, muallimve mürebbîlerin uymas› gerekenpek çok ahlâkî ölçügetirdi¤i de bilinen bir husustur.Ne var ki –baz› Müslümanlardahil- bugün pekçok insan, e¤itim-ö¤retimkonusundaki en önemli ilkeve de¤er yarg›lar›n›n, modernsosyal bilim taraf›ndanortaya koydu¤unu düflünmekteve Bat›l› araflt›rmac›-lar›n bu ilimlerin temelleriniatt›¤› görüflünde birleflmektedirler.Esasen bu temel biryan›lg›d›r.Zira as›rlar öncesindenResûl-i Ekrem Efendimiz,ashâb›n›, tam bir mürebbî vemuallim gibi e¤itmifl ve onlar›bütün insanl›¤a örnekbir nesil olarak yetifltirmifltir.Hadislerden ç›kard›¤›-m›z ve her biri bugünkü e¤itim-ö¤retimintemel prensipleriniyans›tan flu bafll›klar,buna aç›kca delâlet eder:“E¤itim-ö¤retim ve âdâb›”,“her Müslüman›n ö¤renmesigereken bilgiler (ilm-uhâl)”, “ilim ö¤renmede kiflininniyetinin hâlis olmas›”,“e¤itim-ö¤retimde süreklilik”,“ilim tahsilinin zorluklar›nakarfl› sab›r”, “talebeninhocaya hürmet edip güzelsorular sormas›”, “toplumunö¤retmenlere (muallim/mürebbî)önem veriponlar›n k›ymetini takdir etmesi”,“çocuklar›n› ö¤retmedetoplumun dayan›flmas›”,“ö¤renciye karfl› gülerE¤itim ve ö¤retimde nebevî uslûbYrd. Doç. Dr. Özcan HIDIR • ohidir@hotmail.comyüz gösterme ve onu hofltutma”, “ö¤renciye flefkatlidavranma”, “iyi ve çal›flkantalebenin ödüllendirilipövülmesi”, “hata edenemerhamet gösterme ve flefkatliolma”, “ö¤retim konusundatedricî bir metot takipetme ve zorluk de¤il kolayl›kgösterme”, “bireysel/ferdîfarklar› gözetme”, “e¤itim-ö¤retimdeorta bir yoltakip etme ve b›kt›rmama”,“e¤itim ve irflatda uygulamal›bir metot takip etme”,“e¤itim-ö¤retimi kolaylaflt›-r›c› vas›talar kullanma”,“e¤itim-ö¤retimde teflbîh,darb-› mesel ve k›ssa yoluylaanlat›m› tercih etme”, “sorusorma ve diyalog yöntemiyledikkatin da¤›lmamas›n›temin etme”.Hadis kaynaklar›n›nözellikle “ilim” bölümleritetkik edildi¤inde Hz. Peygamber’inkavlî hadisleriylefiilî-takrîrî sünnetlerinde,e¤itim ve ö¤retimin yukar›-da zikri geçen önemli ilkeleriyleilgili pek çok tevcih,ö¤üt ve uyar› bulunmaktad›r.Bu itibarla, yukar›da sözkonusu etti¤imiz hususlardasünnet, baflka hiç bir yerdebulunmayan bilgi hazinelerinesahiptir. Bu ilke veprensiplerin hemen hepsison derece önemli olmaklabirlikte biz, e¤itim-ö¤retimdegöz önünde bulundurulmas›gereken önemli bir ilkeyedikkat çekip, buna ba¤l›olarak sünnetin getirdi¤ie¤itim-ö¤retimle alakal› baz›ölçü ve prensipler üzerindeduraca¤›z.E¤itimde Ferdî/BireyselFarkl›l›klar›n Gözetilmesi‹nsanlar aras›ndaki ferdî/bireyselfarkl›l›klar›n gözetilmesie¤itim-ö¤retimdeson derece önem arzeder.fiüphesiz buna, çevre flartlar›ndankaynaklanan farklarile kiflilik farklar› da dâhildir.Zira bir kimse için uygunve faydal› olan e¤itimö¤retim,bir baflkas› için uygundüflmeyebilir. Bir sosyalçevrede geçerli olan e¤itimö¤retimbaflka bir çevredegeçerli ve uygulanabilir olmayabilir.Bir grup veya cemaatiçin muteber olan e¤itim-ö¤retimbaflka bir cemaatiçinde muteber olmayabilir.Yine bir dönem ve as›rdarevaçta olup yayg›n orandauygulanan e¤itim-ö¤retimbaflka bir dönemde uygulamaalan› bulamayabilir. fiuhalde baflar›l› bir ö¤retici,fert olsun cemaat olsun, uygunmiktarda ve istifadeliolabilecek üslûp ve vakitte,bildi¤i konularda her insanamünasip bir e¤itim ve ö¤retimsunan kimsedir.Bu ümmetin ilk muallimve mürebbîsi olan Resûl-iEkrem Efendimiz, insanlararas›nda var olan ferdî farkl›l›klar›gözetmede, hem teorikhem de pratik örneklersunmufltur. Zira Resûlüllah’›n(s.a.v.) sîret ve sünnetinde,insanlar aras›ndakiferdî ve kültürel farklar› gözetmekonusunda, afla¤›dakihususlar bilhassa öne ç›kmaktad›r:a. Kendisinden ö¤üt vetavsiye isteyen kimselerindurumuna göre Resûlüllah’›n(s.a.) tavsiyelerininde¤ifliklik arzetmesi.b. Soru soran kimselerinferdî ve ictimaî durumlar›n›dikkate alarak, kendisineyöneltilen ayn› soruya verdi¤icevap ve fetvalar›n›nfarkl› olmas›.c. Kendileriyle al›fl-veriflyap›p beflerî münasebettebulundu¤u insanlar›n durumlar›nagöre hal ve hareketlerininfarkl› olmas›.d. Kendilerine sorumlulukyükledi¤i ve bir ifli yapmas›n›emretti¤i kimseleringüç, istidat ve kabiliyetlerinegöre, bu ifllerin de¤ifliklikarzetmesi.e. ‹çerisinde bulunulanflart ve durumlar›n de¤iflikolmas›na binaen, bir kimsedenmüsamaha ile karfl›lad›-¤› bir davran›fl›, baflka birindenanlay›flla karfl›lamamas›.a. fiah›slara Göre Hz.Peygamber’in TavsiyelerininFarkl›l›¤›:Hadislerden ö¤rendi¤imizegöre, bir çok kimse Resûl-iEkrem Efendimiz’den,cenneti kazand›r›p cehennemdenuzaklaflt›racak vb.hususlarda kendilerine do¤rudanveya dolayl› tavsiyedebulunmas›n› istemifl, O(s.a.v.) da o kimselere muhtelifö¤ütler vermifltir. Meselabir kimseye, “Allah’a ibâdetet, Ona (c.c.) hiç bir fleyiortak koflma, namaz›n› k›l,zekât›n› ver ve akrabay› taallukâtlailiflkini kesme (s›lairahimi ihmal etme)” diyetavsiyede bulunurken; baflkabirine, “Nerede olursanol Allah’tan kork; bir kötülükiflledi¤in zaman ard›ndanbir iyilik yap ki, o kötülü¤üyok etsin ve insanlaragüzel ahlâkla muamele et”buyurmaktad›r. Di¤er birkimseye, “Allah’a inand›mde ve sonra dosdo¤ru ol” diyeö¤üt verirken, di¤er birinede, baflka hiç bir fley söylemeksizinsadece “K›zma”buyurmufltur.Böylelikle Hz. Peygamber,kendisinden ö¤üt vetavsiye isteyen kimsenin durumunugözetmifl ve herkeseen fazla ihtiyaç duydu¤uö¤üdü vermifltir. Onun kendisinesoru soranlara yöneliktavr›, t›pk› hastalar›n›nbünyesine ve hastal›klar›n›ndurumuna uygun ilaçlar›veren bir doktorun tavr› gibidir.b. Ayn› Soruya VerilenCevab›n Farkl›l›¤›:Hadislerde bunun pekçok örne¤i bulunmaktad›r.Allah Resûlü’ne de¤iflik vesilelerlesorulan, “Hangiamel daha fazîletlidir?”,“Hangi ‹slâm daha de¤erlidir?”-‹slâmî hayat tarz› anlam›nda-gibi sorular karfl›-özel mektups›nda O’un (s.a.v.) vermifloldu¤u cevaplar farkl›l›k arzedebilmifltir.Abdullah b. Mes‘ûd’dan(r.a.) rivayete göre o flöyledemifltir: “Resûlüllah’a hangiamellerin Allah kat›ndadaha makbul oldu¤unu sordumve bana, ‘Vaktinde k›l›-nan namaz’ diye cevap verdi.‘Sonra hangisi?’ diye tekrarsordu¤umda, ‘Ana-babayaiyilik edip r›zalar›n›kazanmak’ buyurdu. ‘Dahasonra hangisi?’ diye sordu-¤unda ise, ‘Allah yolundacihad etmektir’ buyurdu.” 2Has‘am Kabîlesi’ne mensupbir kimse flöyle demifltir:“Resûlüllah (s.a.) birgrup ashâb›yla beraberkenonlar›n yan›na yaklafl›p Hz.Peygamber’e hitaben, ‘KendisininAllah’›n elçisi oldu-¤unu iddia eden sen misin?’diye sordum. Resûlüllah(s.a.),‘Evet’ diye cevap verdi.Bunun üzerine ben, ‘Yâ Resûlellah!Allah kat›nda ensevimli ameller hangileridir?’dedim;‘Allah’a iman etmek’ buyurdu.Ben, ‘Yâ Resûlellah!Sonra hangisi?’ dedim,‘Akarabay› ziyaret ediphal ve hat›rlar›n› sormak’ diyecevap verdi. Ben tekrar,‘Yâ Resûlellah! Daha sonranedir?’ dedi¤im zaman flöylebuyurdu: ‘‹yili¤i emredipkötülükten sak›nd›rmak”. 3Görüldü¤ü üzere, bu rivayetlerdeResûlüllah’a yöneltilensorular ayn› olmas›-na ra¤men, bu sorulara verilencevaplar farkl›l›k arzetmifltirki, bunun tek bir îzâh›vard›r: Soru soranlar›n durumuve onlarla ilgili gözönünde bulundurulmas›îcap eden ferdî farklar›n gözetimi.Bir defas›nda kad›nlarResûl-i Ekrem’e cihad hakk›ndasormufllar ve O (s.a.v.)de, “En fazîletli cihad, flartlar›yerine getirilerek yap›l-


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428dosya 33 13m›fl ve kabul olunmufl hacd›r”4 buyurmufltur.Buhârî’nin Sahîh’inde32Ebû Mûsâ’dan (r.a.) rivayetetti¤i bir hadise göre, (baz›kimseler) Hz. Peygamber’e,“Yâ Resulallah! Hangi ‹slâmdaha fazîletlidir?” diye sormufllarve Hz. Peygamberde flöyle buyurmufltur:“Elinden ve dilinden Müslümanlar›nselâmette oldu¤ukimse(nin yaflad›¤› ‹slâm).” 5Yine Abdullah b. Ömer’-den (r.a.) rivayete göre biradam Resûlüllah’a, “Hangi‹slâm daha hay›rl›d›r?” diyesormufl, Resûlüllah (s.a.) da,“Tan›d›¤›n ve tan›mad›¤›nkimselere selâm vermen veyedirip içirmendir” diye cevapvermifltir. 6Buradaki ikinci soru, hadistefarkl› laf›zlar tafl›sa dabirinci sualle ayn›d›r. Fakatsoru soran ve dinleyicilerindurumlar› farkl›l›k arzetti¤iiçin, yukar›da da belirtti¤imizüzere, bu sorulara tekbir cevap verilmemifltir. Bunagöre birinci soruya verilencevap, eli ve diliyle baflkalar›naeziyet etmesindenendifle edilen birinin bunuyapmamas›n› tavsiye; ikincisoruya verilen cevap ise, sözve fiille umumî bir fayda getirece¤iümit edilen bir ifliyapma konusunda biriniteflvik etmektir. Buradaözellikle bu iki hasletin öneç›kar›lmas›n›n sebebi, Buhârîfiârihi ‹bn Hacer’in de belirtti¤iüzere, söz konusu vakittebu iki hasletin toplumdayay›lmas›na olan fliddetliihtiyaç ve bunlar›n gönülleribirlefltirmedeki önemi gibimaslahatlar olabilir. 7Yukar›daki örneklerdendaha meseleye ›fl›k tutucuolan› ise, bir mecliste ayn›konuda (muhtelif flah›slara)verilen cevaplar›n de¤ifliklikarzetmesidir. Abdullah b.Amr b. el-Âs (r.a.) kanal›ylanakledilen bir hadise göreAbdullah flöyle demifltir:“Resûlüllah’›n yan›nda bulundu¤umuzbir s›rada Ona(s.a.) bir genç gelip, ‘Yâ Resûlellah!Oruçlu iken (han›-m›m›) öpeyim mi?’ diye sordu.Resûlüllah, ‘Hay›r’ dedi.Daha sonra bir ihtiyar geldive ayn› soruyu sordu, bu defaResûlüllah, ‘Evet, (öpebilirsin)’cevab›n› verdi. Bu cevaplarüzerine bizler birbirimizebak›flt›k. Bunu hissedenResûlüllah flöyle buyurdu:‘Birbirinize bak›fl›p durdu¤unuzugördüm; muhakkakbu ihtiyar nefsine hakimolur.” 8‹slâm âlimlerinin, “Bulunulanduruma göre fetvalarde¤ifliklik arzedebilir” prensibide, esasen bu hadislerdenhareketle ortaya konmuflönemli ilkelerdendir.c. ‹çerisinde BulunulanDuruma Göre Davran›fllar›nFarkl›l›¤›:Resûlüllah’›n, çöl hayat›ndangelen bedevî Araplarlakendi e¤itim ve terbiyesindengeçmifl sahâbîleremuamelesi farkl›l›k arzetmifl;bedevî Araplara di¤ersahâbîlere göstermedi¤imuameleyi göstermifltir. Bedevîlerdenmüsâmaha ilekarfl›lad›¤› bir davran›fl›,kendi hücre-i saâdetinde yetiflmiflsahâbesinden müsâmahaile karfl›lamam›flt›r.Mesela Mekke’nin fethi s›ras›ndaMüslüman olanlarla,kalplerini ‹slâm’a ›s›nd›rmakiçin çeflitli kabîle reislerineyapt›¤›n›, muhâcir veensârdan di¤er sahâbîleriçin yapmam›flt›r. Yine O(s.a.v.), ashâb›n›n makammevkiive mizaçlar›n› gözönünde bulundurarak onlaramuamelede bulunmufltur.Mesela huzuruna Hz.Osman girdi¤i zaman ayaklar›n›toplar, elbisesini düzeltirdi.Ayn› fleyi Ebû Bekirve Hz. Ömer için yapmazd›.Çünkü Hz. Osman’daki hayâve edep duygusunuEfendimiz (s.a.v.), flu sözlerledile getirmifltir: “Meleklerinhaya etti¤i bir kimsedenben haya etmeyeyim mi?” 9Hz. Âifle bu durumu sezmiflve Hz. Peygamber’e,“Yâ Resûlellah! Osman’dan(r.a.) çekindi¤iniz (haya etti-¤iniz) gibi Ebû Bekir veÖmer’den (r.a.) çekinmedi-¤inizi görüyorum; acaba neden?”diye sordu¤unda flöylebuyurmufltu: “Osman hayasahibi bir kimsedir ve flayeto bu halimle huzurumagirerse, bana ihtiyac›n› bildirmeyece¤indenkorkuyorum.”10Di¤er taraftan Resûlüllah,bir kavmin önde gelenive flereflisi huzuruna girdi¤izaman, ona ikramda bulunupiltifat eder; ahmak vekötü biri huzurda bulundu-¤unda da onun gönlünü fethedipflerrinden emin olmakiçin tatl› sözle muamele ederve güler yüz gösterirdi. Ancakhiç bir zaman hilâf-› hakîkatbir flekilde insanlar›methetmez, ya¤c›l›k da yapmazd›.Yine tevhid akîdesiüzere ölen biri hakk›nda baz›müjdelerde bulunur ancaktembelli¤e ve gevflekli¤esebebiyet verir endiflesiyle,bu durumun di¤er insanlarabildirilmesinden hofllanmazd›.11d. Emir ve SorumluluklardakiFarkl›l›k:Resûl-i Ekrem’in, her insanagücünün yetti¤i oranda,kiflinin durumuna uygundüflen görev ve sorumlulu¤uona yükledi¤ini görmekteyiz.Mesela Medine’yehicret ve Sevr Ma¤aras›’ndasaklanma hadisesinde Resûlüllah,de¤iflik kimselere,herkesin kendi durumunauygun bir dizi önemli görevvermifltir. Hz. Ebû Bekir’eyolculukla ilgili haz›rl›k vekendisine refakat göreviniverirken, Hz. Ali’ye her türlütehlikeyi göz önüne alarakkendi yata¤›nda gecelemesivazîfesini vermifltir. YineEsmâ Binti Ebû Bekir’e(r.a.) ma¤araya yemek getirmeve Mekkelilerle ilgili istihbarattoplama göreviniverirken, Abdullah b. EbûBekir ve Âmir b. Füheyre debu konuda önemli görevlerîfa etmifllerdir.Ayn› flekilde Hz. Peygamber’inHâlid b. Velîd veAmr b. el-Âs’› (r.a.) baz› seriyyelerinbafl›nda görevlendirmifl,Hassân b. Sâbit’e(r.a.) de -Kureyfl flâirlerininhicivlerine karfl› fliirle müflriklerihicvetmesi görevinivermifltir. Görüfl ve mizac›ndakikat›l›k ve tavizsizli¤ibildi¤i için, kendisini vali tayinetmesini istedi¤i zamanEbû Zer’e (r.a.) böyle bir görevvermemifltir.e. Resûlüllah’›n Baz› SahâbîlerdenMüsamaha ‹leKarfl›lad›¤› Bir Söz ve Davran›fl›Di¤er Baz›lar›ndanKabul Etmemesi:Resûl-i Ekrem Efendimiz,ço¤u zaman bedevîAraplar›n baz›lar›n›n sadecefarzlarla iktifa etmelerineses ç›karmamakta ve hattakendisine, “Allah’a yeminolsun ki, buna ne ilavedebulunur ne de eksiltirim”dediklerinde onlar hakk›nda,“E¤er söyledi¤inde sâd›kolursa kurtulufla ermifldemektir” 12buyurmaktayd›.Bir hadislerinde (böyle biriiçin), “Cennet ehlinden birinebakmak kimin hofluna gidersebu adama baks›n” buyurmufltur.Hâlbuki o, dahaönce böyle bir sözü ensâr vemuhâcirlerden baflka birihakk›nda söylememifltir.fiu halde, talebelerinin veashâb›n›n durumunun fark›ndaolup onlar›n genel veözel kabiliyetlerini görüpgözeten gerçek bir mürebbîve muallimin hali böyle olmas›gerekir. Zira bu durumdakibir muallim ve mürebbî,herkesin kendi durumunauygun çözüm ve ç›k›flnoktalar›n› bulmak için,grup ve cemaatlerin de ötesindetek tek fertlerin durumlar›n›göz önünde bulundurur.Büyüklerine hitapetti¤i ile küçüklerine hitâb›ayn› olmaz. Genç k›zlara hitâb›,delikanl›lara hitab›ndanfarkl›l›k arzeder. Avâmdanolan kimselere anlatt›klar›n›bilgili ve kültürlü insanlaraanlatmaz. Zeki veçal›flkan kimselere verdi¤igörevle tembel ve zeki olmayanlaraverdi¤i görev ayn›olmaz. Bedevî ve köy kültürüyleyetiflmifl kimselereemretti¤ini, medenî ve flehirlerdeyetiflmifl kimselereözel mektupemretmez. K›saca o, ümmetinilk mürebbîsi Allah Resûlü’nüörnek alarak, kabiliyet,makam ve mevkisini itibaraalarak, herkesin hakk›-n› verir.Topluma yön verici konumdakihocan›n, anlay›panlayamayan, istifade edenve kendisine zararl› olacakkimseleri temyiz etmeksizin,her buldu¤una her birfleyi anlatmas›, acziyetininifadesi -belki de günah bileolabilir- olsa gerektir. Zirabir hadiste, “Her iflitti¤inianlatmas› kifliye günah (yalan)olarak yeter” buyurulmaktad›r.13Sahâbe-i Kirâm’›n da ençok sak›nd›rd›¤› fleylerdenbiri budur. Hz. Ali flöyle demifltir:“‹nsanlara bildikleri(üslup ve dil) ile konuflun.Siz hiç Allah ve Resûlü’nünyalanlanmas›n› ister misiniz?!”14 Bu konuda ‹bnMes’ûd (r.a.) da, “Bir toplulu¤abir söz söyleyece¤inizzaman ak›llar›n›n erdi¤i tarzve miktarda söyleyin; yoksa(yanl›fl anlamak veya anlamamaksuretiyle) aralar›ndafitne ç›karanlar olabilir” demifltir.15Böyle davranmak, hiçbirsurette ilmin gizlenmesi de-¤ildir. Bilakis, ilmin yerindeve güzel bir flekilde insanlaraaktar›lmas› ve ehli olanlaraverilmesidir. Çünkü hermakam›n makâli (sözü), herilmin de ricâli (ehli/insanlar›)vard›r. “Hikmeti (ilmi)ehli olmayanlara vermeyin;zira onlara zulmetmifl olursunuz.Ehli olanlar›n da o ilmielde etmesine engel olmay›n;çünkü bu flekilde deonlara zulümde bulunmuflolursunuz” sözü, nesillerboyu nakledilen hikmetlisözlerdendir.‹mam Gazzâlî ‹hyâ’s›ndaflöyle demektedir: “Talebesininkavray›fl ve kabiliyetinegöre, bilgi aktarmas›, hocan›ntalebesine karfl› görevlerindendir.Böylelikle hoca,


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirdosya hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142834 dosya 13insanl›¤›n Efendisi Hz. Peygamber’inde bu konudakisünnetine uyarak, akl›n›n32ermedi¤i ve dolay›s›yla nefretedip bofluna yoruldu¤ubir meseleyle talebesini u¤raflt›rmamal›d›r.Talebeninakl›, kavray›fl ve anlama aç›-s›ndan ba¤›ms›z düflünmemelekesini kazan›p k›vamaermeden belli gerçekleri onaaktarmamal›d›r. Bu konuylaalakal› olarak Ali (r.a) -gö¤süneiflaret ederek- flöyle demifltir:‘‹flte buras› tamamenilimle doludur. Onu lay›k›ylatafl›yacak birini bulsamdahi, oradaki baz› bilgileriona aktarmam; zira bir âliminher bildi¤ini herkeseaç›klamas› gerekmez. Bir ilmikavray›p da ehli olmayankimse için durum buysa,o ilmi kavrayamayan›ndurumunu var›n siz düflünün!’Bu sebeple flöyle denilmifltir:‘Herkesi ak›l ve anlay›fl›ölçüsüyle de¤erlendirin.Zira böylelikle ondan selâmetteolursunuz ve size faydas›dokunur. Aksi halde ölçülerinfarkl›l›¤› sebebiyle okimse inkâra bile gidebilir.”Yine Gazzâlî flöyle demifltir:“Vazifesini yapmay›p bukonuda kusurlu davranantalebeye durumuna uygunbaz› aç›k ve anlafl›l›r meselelerdenbaflkas› anlat›lmay›p,meselelerin arka plan›ndakihakikat ve ayr›nt›lar›n bilgisiverilmemelidir. Hoca birmüddet için bunlar› ondansaklamal›d›r. Çünkü bu, talebeninaç›k ve sarih olangerçeklere olan ra¤betiniakamete u¤rat›r, kalbindekarmaflaya yol açar ve kendisineilmî cimrilik yap›ld›¤›vehmine kap›l›r. Zira böylelikleo, herkesin anlamas›zor, dikkatli bir düflünmeyigerektiren her meseleyi kavrayabilece¤inisan›r! Avâmunâsdan olan kimselerle derinli¤inetahlil gerektiren vehassas meselelerin hakikatinedalmak yak›fl›k almaz. Bilakisonlara, Kur’an’›n dabildirdi¤i üzere, ibadetleri,çal›flt›¤› iflte emanet duygusuylaçal›flmas›n›n gere¤ini,kalplerini cennet ümidi vecehennem korkusuyla dolduracakaflk› ö¤retip afl›lamakgerekir. Onlar› flüphelendirecekve kalplerineflüphe sokacak hususlardankaç›nmak gerekir. Zira, e¤eronlar›n kalplerinde flüpheoluflursa, bundan kurtulmalar›zor olur ve bu da, onlar›helake ve kötülerden olmayado¤ru götürebilir.? 161el-Bakara 2/1512Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 5;Cihâd, 1; Edeb, 1<strong>20</strong>; Müslim,Îmân, 137-140; Edeb, 1<strong>20</strong>.3Ebû Ya‘lâ, Müsned, XII, 229.Ayr›ca bk. Heysemî, Mecmau’z-zevâid,VIII, 151.4Buhârî, Hac, 4; Cihâd, 1; Ahmedb. Hanbel, Müsned, VI,71.5Buhârî, Îmân, 5, <strong>20</strong>; ‹sti’zân, 9;Müslim, Îmân, 63, 65; EbûDâvûd, Edeb, 131; Nesâî,Îmân, 11.6Buhârî, Îmân, 6.7‹bn Hacer, Fethu’l-Bârî, I, 62.8Ahmed b. Hanbel, Müsned, II,1<strong>20</strong>, 185.9Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 26;Ahmed b. Hanbel, Müsned, I,71.10Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 27.11özel mektupBuhârî rivâyet etmifltir (bk.‹bn Hacer, Fethu’l-Bârî, I,226).12Buhârî, Îmân, 3; Savm, 1;Müslim, Îmân, 8-9; Ebû Dâvûd,Salât, 1.13Ebû Dâvûd, Edeb, 80.14Buhârî bu hadisi Sahîh’ininilim bölümünün “Men hassabi’l-ilm kavmen dûne kavminkerâhete en lâ yefhemû=Bir konuyu(bilgiyi), bir toplulu¤aanlat›p da anlamazlar endiflesiyledi¤erine anlatmamak” konusunda,mevkuf olarak rivâyetetmifltir.15‹bn Hacer, Fethu’l-Bârî, I,225.16Gazzâlî, ‹hyâ, I, 57-58 (Beyrut,Dâru’l-Ma’rife neflri).Anayasa düflmanl›¤›n› kurgulamak‹slam Toplumu Milli Görüfl Genel SekreterYard›mc›s› Mustafa Yenero¤lu Baden-WürttembergAnayasa Koruma Dairesi’nin haz›rlad›¤› “‹slamc›ekstremizm ve terörizm” adl› broflürü de¤erlendirdiBroflürün, kendi iddias›nagöre Almanya’da, ideolojilerive faaliyetleri nedeniyleanayasa koruma daireleri taraf›ndanizlenen aktif „islamc›“ organizasyonlarlailgili bir bilgilendirmeöngördü¤ünü belirten Yenero¤lu,ancak bunun gerçeklefltirilmedi¤ini,aksine, „islamc›“ olaraknitelendirilen ‹slami kurumlar›nterör örgütlerinin ilk basama¤›olarak gösterilerek, islami kurumlarve terör örgütleri aras›ndabir iliflki kuruldu¤unu ifade etti.Ayr›ca din özgürlü¤ü çerçevesindekorunan davran›fl biçimlerinin“islamc›l›k” ve anayasa düflmanl›¤›olarak damgaland›¤›n›kaydeden Yenero¤lu, „islamc›’’olarak nitelendirilen kurumlar›nanayasaya ayk›r› iddia edilen fiillerihakk›nda somut verilerin gösterilemedi¤inibelirtti ve ekledi,“Daire, rapora al›nan kurumlar›nanayasa düflmanl›¤›na dair somutverileri ortaya koymak yerine, izledi¤iorganizasyonu kolayca içerisinealabilece¤i bilimsel olarakgeçersiz kategorilerle bir çerçeveoluflturmaktad›r”.Yenero¤lu de¤erlendirmesinde,özgürlükcü demokratik temeldüzenin unsurlar›na dayal› birdelillendirmenin sözkonusu olmad›¤›n›gösteriyor. Bunun yerine,zikredilen kurumlar›n, anlam›hukuken belirgin olmayan “‹slamc›l›k“kavram›n›n alt›na yerlefltirildi¤ini,bu belirsizli¤in de,müslümanlar›n anayasal haklar›-n›n k›s›tlanmas›na vesile oldu¤unubelirtti.‹slam ve terörizmin bu dereceiçiçe alg›lanmas›n›n kamuoyununnerdeyse hiç dikkatini çekmemesininendifle verici oldu¤unu, butür yay›nlar›n da Müslümanlarayönelik önyarg›lar› körükledi¤inive toplumsal bar›fl› tehdit etti¤inibelirten Yenero¤lu, son olarakflunlar› söyledi: “‹slam’›n ve Müslümanlar›nd›fllanmas› yoluylaözgürlükçü demokrasimizin sürekliyara ald›¤› düflünüldü¤ünde,içiflleri bakanl›klar› ve anayasay›koruma dairelerinin uygulamalar›n›nhiç bir flekilde toplumdantepki görmemesi kayg›land›rmas›gereken bir durumdur”.Temel haklar›n ihlaline son verilmesive terörle mücadele kanunlar›n›n yenidengözden geçirilmesi talebiUluslararas˝ ‹nsan Haklar› Birli¤i “terörle mücadele”yap›l›rken insan haklar›n›n tehdit edildi¤i görüflündeUluslaras› ‹nsan Haklar› Birli¤iBaflkan› Rolf Gössner “Terörzamanlar›nda insan haklar›”ad›yla yay›nlanan kitab› vesilesiyleyapt›¤›˝ aç›klamada “Hukuki güvenceninve güvenin kaybedildi¤iotoriter güvenlik devleti” konusundauyar›da bulundu.‹nsan Haklar› Birli¤i’ndenyap›lan bas›n aç›klamas›nda temelhaklar›n ihlaline son verilmesi ve terörlemücadele kanunlar›n›n yenidengözden geçirilmesi talep edildi.Aç›klamada Gössner flu uyar›lardabulundu, “‹çiflleri Bakan› Schäublegüvenlik politikalar› alan›ndaki korkusenaryolar›yla kendisi giderekdaha fazla güvenlik riski haline gelmektedir.Devletin terörle mücadelesidemokrasi, insan haklar› ve hukukdevleti için tehdit oluflturmaya çoktanbafllad›. Bu flekilde devam etmek,populist ve sorumsuz davranmakanlam›na gelir”.fiahsa ait bilgisayarlar›n kontroledilmesi ve telekomünikasyon bilgilerininzorunlu kay›t alt›naal›nmas›n›n birlik taraf›ndan anayasayaayk›r› olarak de¤erlendirildi¤iaç›klamada, büyük koalisyonun butür terörle mücadele yöntemleri vegüvenlik ad› alt›nda özgürlük haklar›n›nihlalleri ile toplumuna karfl›genel zan alt›nda b›rak›c› politikalarüretti¤i ifade edildi.Federal Anayasa Mahkemesi, FederalYüksek Mahkeme ve Avrupa‹nsan Haklar› Mahkemesi’nin sony›llarda “özgürlükçü demokratikanayasan›n esaslar›na uymad›¤›” gerekçesiyleçok say›da kanunu ve önlemianayasa ve kanuna ayk›r› oldu-¤una karar verdi¤i hat›rlatan Gössner,afla¤›daki örnekleri gösterdi: Evlerdenelektronik dinlemeler (<strong>20</strong>04),önleyici telekomünikasyon kontrolü(<strong>20</strong>05), Gümrük Kriminal Dairesi’nekontrol izni verilmesi (<strong>20</strong>04), Avrupatutuklama emri (<strong>20</strong>05) Uçak yolcubilgilerinin Amerikan güvenlik birimlerineaktar›lmas› (<strong>20</strong>06),Kaç›r›lan bir yolcu uça¤›na askeriyeninatefl açmas›na izin verilmesi(<strong>20</strong>06) “Gizli ‹slamc›” kovuflturmas›(<strong>20</strong>06), Gazetecilerin evlerinin aranmas›ve bilgisayarlar›n internet üzerindengizlice araflt›r›lmas›.Aç›klamada ayr›ca birlik taraf›ndansiyasiler, partiler, parlamentolarve güvenlik birimlerindeanayasa ve insan haklar› bilinciningitgide azald›¤›n›n gözlemlendi¤ikaydedildi.


özel mektupGerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde GizlidirhayatResûl’e (sav) mektupBismillahirrahmanirrahimEy aþk,Mektup yazmayý severim.Kolayýma gider kelimelerle oynamak.Ama bu mektubu yazmakgünlerimi aldý. Geceleriyarýn dedim hep, yarýnlaraulaþtýðýmda ise, hep baþka yarýnlaraerteledim, cesaretimitoplayýp yazmayý beceremedim.Aþka mektup... Aþk uðrunayaratýlan ben, uðrunda yaratýldýðýmanasýl kolay yazabilirdimki... Sonunda o aþk, benâþýk, âþýk aþka, aþktan baþka neyazar deyip, baþladým mektubuma.Ya Resul... Seninle ilk buluþmamýzýhatýrlýyor musun?Ben hiç unutmadým. Yýllar önceydi.Her aný zamanýn hýþmýnauðrayýp bayatlasa da, o an’ýtaze tutmayý bildim ben hafýzamda.Sana gelmiþtim. Yollarameydan okuyan bir yiðit gibihissederek gelmiþtim sana.Ensar þehrine girdiðimde tuhafbir ürperti sardý bedenimi. Seninbakýþýn deðmiþtir belki diye,mübarek sayarak baktýmher yere. Topraða basmayahayâ ettim, ya Resul’ün gözü,ömründe bir kez olsun orayailiþmiþse diye. Uhud’da, sendenakan bir damla kan yerine,tüm vücudumdaki kan çekilsinistedim. Ahþap bir otel odasýnýnpenceresinden ýþýðýný saçanminareleri aradým meraklýgözlerle ilkin ve ‘buluþma vakti’diye fýsýldadým kendi kulaðýma,gözlerim sende. Mescidindebin bir renkli kelebeklergibi uçmak istedim. Kapýlarýsonuna kadar açýktý artýk, sanakavuþmak için ve yüreðim,Hazreti Süleyman’ýn es emriniduyan rüzgâr gibi sana koþmakisterken, ayaklarým HazretiÝbrahim’i yakmaktan hayâeden ateþ gibi ürkek adýmlarlailerledi.Nasýl çýkacaktým senin huzuruna?Kim diye tanýtacaktýmkendimi? Günahlarýmýn yüzümdekiyansýyýþýný görürsündiye korktum ya Resul! Kendimiçin deðil, sen üzülürsün,benim ümmetim mi bu günahkârdersin de, içini bir hüzünkaplar diye korktum. Senzaten yeterince üzülmemiþmiydin bizler için? Yeterincegözyaþý dökmemiþ miydin?Gidiþinin ardýndan da mý üzeyimseni diye korktum. Amayüreðim coþmuþtu bir kere.Kalabalýklar arasýndan izledimseni. Sen görmedin...Daha sonra hep kalabalýklararasýna saklanarak izlemeyedevam ettim seni. O görmesin,varsýn bilmesin, ben onugönlümle görüyorum ya, yeterdedim. Ama orda denizde birdamla olan ben, ‘ben de ümmetinimya Habibullah’ diye,sessiz haykýrýþlarýmý yolladýmsana.Zaman bana düþmandý.Akrep ve yelkovan yarýþ ediyorlardýsanki ve veda gününügetirmiþlerdi. Veda edin Habibullah’adediler. Allah’ýn Habibineveda edin. Ýnsanýn kanýnýndonduðu an bu olsa gerek.Allah senden vazgeçememiþken,ben sana veda mý edecektim?Daha özlemimi bir nebzedindirememiþken hem de!Hani ya Rasulallah, huzurundadiz çökmüþtüm. Kalabalýktýyine... Kalabalýktý amakimse yoktu sanki. Sen banabakýyordun çünkü sadece bana.Bana gülümsediðini gördümey Sevgili. Beni tanýmýþ,onca günahýma raðmen, bensenden gizlenmek isterken, sengülümsemiþtin bana. Rahimolan Allah, sen gibi merhamettimsalini boþuna kendine Habibeylememiþti ya... Hayal deðildi,ümit deðildi, gerçeðin takendisiydi.O an ömrümce sürsün istemiþtimoysa... Ama olmadý. Seninhuzurunda bile arsýzca yapýlanhýrsýzlýk ve ardýndan senirahatsýz etme pahasýna koparýlanhayâsýzca yaygara, o an’ýve o an ile birlikte sanki tümhayatýmý allak bullak etmiþti.Sen küsmüþtün sanki kýrýlmýþtýmahzun yüreðin. Gücenmiþtinhuzurunda olanlara... Gittin...Bana yine yetim bakýþlar vesessiz haykýrýþlar býrakarakgittin.Gözlerimi açtýðýmda o kadýnvardý karþýmda, polisinelinden kurtulmak isteyen vekalabalýklar...Ya Rasulallah, kýzdým ona...Aþkýn mabedinde olmama raðmen,kalbimi nefret kapladýona karþý. Yýllar geçti, affedemedimonu. Affetmek Allah’amahsustur dedim ve affedemediðimiçin Allah’tan beni affetmesinidiledim hep. Anlamýyordum…Deðer miydi hayatýma yönverecek o rüyayý bozmaya?Deðer miydi üç, beþ kuruþ için,asýrlarýn hasretiyle nakýþ nakýþdokunmuþ yüreðimi, bir anlýkerdiði vuslattan, acýmasýzca çekipkoparmaya?Hiç bilmedim ya Resul!Belki dedim hep, gitmeseydin,gücenmeseydi aþkla yoðrulmuþgönlün, okþar mýydýn öksüzbaþýmý? Sensizliðin hasretiylekavrulan çocuksu yüreðimiteselli eder miydin? Ümmetimdeyip baðrýna basar mýydýn?Bilmiyorum, hiç öðrenemedim.Kalabalýklarýn arasýndansýyrýlýp seninle buluþamadýmbir daha, veda buluþmamýzdaki,vedasýz ayrýlýþýmýzdaki gibi.Ya Resulallah, ben hep kýskandýmsenin sevdiklerini. Seninleayný maðarada gizlenen,sadýk dostun Ebu Bekir’i imrenerekdüþündüm. Veysel Karani’ninyerinde olmak istedimhep. Annemin sözünden çýkar,asýrlar boyu hikâyem dildendile dolaþmazdý belki ama seninkapýna elim sürmüþken,bununla yetinmezdi, aþka açolan gönlüm ve asi olmak pahasýnakoþardým sana. Sen belkio zaman beni, Veysel’i sevdiðinkadar sevmezdin ama olsun...Ben senden vazgeçemezdim.Sultaným, hasret kavramýhiç bu kadar basitleþmedi gözümde,özlem bu kadar anlamsýzlaþmadý.Duygularýmý,yüreðimin iniltisini sana nasýlanlatmak istesem, mutlaka birisevdiðine sarfetmiþtir o kelimeleri.Harcanmamýþ telaffuzlararar oldu benliðim. Ruhumueline versem de, onu dinlesenkeþke. Derviþin kâinatý gönülkulaðý ile dinlediði gibi, sanagönül dilimle seni anlatmaktanbaþka ne gelir ki elimden...Ey sevdiðim, ey tüm zerrelerinsen yaratýlasýn diye yaratýldýðýgönül hedefim.O kadar garibim ki ben veo kadar garip ki senin ümmetin.Ama ýþýða muhtaç, ümmetinise sana. Gündüzlerimizsensizlikten kapkara, gecelerimizzifiri. Hangi acý, hangi iþkencedaðlar ki insan yüreðinibu denli?Kýskandým ya Resulallah,Kýzgýn çöller üstünde, kýzgýnkayalar altýnda, inkâr etsin diyegazaba uðrayan Bilal-i Habeþinezdinde, tüm kölelerikýskandým... Zenginliði elinintersiyle iten ve þehid düþtüðündekefeni bile yetmeyenMus’ab bin Umeyr’in nezdinde,o gençleri kýskandým...Onun cansýz bedeninin baþýndaakan gözyaþlarýna, “doyamadýmMus’ab’ým” deyiþlerine,aciz gözyaþlarýmý kattýmhep.Kâbe’de sen Rabbin ile buluþurken,baþýndan hayvan iþkembesidökenlerinin gözleriönünde, Fatýma’nýn bir annegibi sana sarýlmasýný, “sana neyaptýlar ey babacýðým” diyehaykýrýþýný imrenerek düþündüm.O haykýrýþýn ateþi hiçMayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 142835Ýslam Toplumu Milli Görüþ Düsseldorf Bölgesi Gençlik Teþkilatýtarafýndan düzenlenen "Peygambere Mektup" yarýþmasýnda birinciliködülünü Yasemin Karakuþ'un aþaðýda bulunan mektubu kazanmýþtýrsönmedi içimde. Yankýlarý eksilmedikulaklarýmdan.Ya Resul, biz dayanýr mýydýkiþkencelere? Bizler sarýlýrmýydýk eteðine, her þeye raðmen?Ama seni bir kez dünyagözüyle gören, aþkýnýn zevkinibir kez tadan, gülden gül yüzünebir kez bakma þerefinenail olan, nasýl vazgeçer ki?Keþkelerimiz bitmedi bizimey Habib... Keþke dedikhep, keþke biz de görseydik.Görseydik te, ömür boyu gülmeseydiyüzümüz. Ruhumuzunyasý hiç bitmedi sen gittiktensonra. Bir kanadý kýrýk doðdusenden sonra gelenler. Baþýdik olamadýk Ömerler kadar.Yalan deðil ey varlýðýmýn sebebi,sevdiðimiz kadar kýskandýkda onlarý...Ey sevdiðim, ey sevgininPadiþahý olan Allah’ýn sevgilisi!Sen yetiþir misin ümmetineamel terazisinde? Vatan olurmusun bize, sýðýnacaðýmýz?Orada da gözlerimizin sanayetim kalmamasý için, þefaatþerbetini sunar mýsýn avuçlarýnda,ona kanalým diye?Korkuyorum ey Can, Allah’ýnhuzuruna çýkmaktankorkuyorum. O’na hesap verememekten,dað gibi günahýmý,tövbe hararetiyle eritemeden,son nefesimi vermekten korkuyorum.Ben hamým. Bir veligibi, “Ne cehenneminden korkuyorum,ne cennetini istiyorum,Ya Rab, sana layýk kul olmakistiyorum” diyecek gücesahip deðilim ey Resul. Amacehennemden daha çok, birömür gönül aynamda seni izleyenben, ebedi âlemde seninle,seni görenlerle olamayýp, yinehasret kazanýnda kavrulmaktankorkuyorum.Ey Can, itiraflarým var benim.Kendime bile söylemektençekindiðim günahlarýmvar. Seni unutuþlarým var benim.Adýný duyduðumda kalbiminumursamazlýklarý varbazý bazý. Öyle anlar ki, sen neiþe yararsýn ki deyip, Hamza’nýnkalbi yerine, kalbimi yerindensöküp atmak istediðim.Ya Resul, sen söyle, sen anýldýðýndaacý çekmeyen bir kalpdaha ne diye atsýn ki sanki?Utanmazlýklarým var benimey Habib. Sen bizi her anýþýndagözlerinden yaþlar süzülürken,ben seni andýðýmda akmayangözyaþlarým var. Ya Resul,buna raðmen sever misinbeni? Buna raðmen sevgimeinanýr mýsýn? Çünkü benimdualarým da var. Rabbim ilebaþbaþa dertleþmelerimiz var.Seni en iyi bilen O’na, seni anlatmýþlýðýmvar benim. Yüreðimineridiði anlar var, seniO’ndan isterken. Üzüntüleriniüzüntüm bildiðim zamanlarvar benim. Þehidlerin efendisineaðlamýþlýðým var. Vahþi’yiaffediþine hayranlýklarým var.Sensizliðin Kerbelasýnda sanasusamýþ yýllarým var benim.Senden asýrlar sonra geldik...Sana asýrlarca geç kaldýk.Ýslam öyle yaygýn ki ya Resul.Dünyanýn her bir yerinden insanlarMüslümaným diyor. Sayýitibarý ile o kadar çoðuz ki.Ama yanlýþlar var ey Sultan,iyi ki yoksun dedirten yanlýþlarvar. Eðer görseydin sendensonra olanlarý, ümmetinin ümmetinedüþmanlýðýný, Müslümanýnmazlum kardeþine sýrtçeviriþini eðer görseydin...Görmek istemezdin ey Habib.Bunlarý yapmaktan hayâ etmeyenümmetinin þuursuzluðunugörmekten sen eminimhayâ ederdin. Biz sana layýkolamadýk. Yürüyen Kur’anolamadýðýmýz gibi çelme taktýkyürüyen Kur’anlara. Fakat bizseni sevdik ya Resulallah. Bunasýl bir sevgi ki, sevileni üzecekher þey yapýlan, bilmiyorumama biz seni çok sevdik.Senden en uzak olanýmýz bilesalât ve selam yolladý sana ahiretteona ýþýk tutsun diye. Vedua ettik gecelerce. Allah’ýmdedik, ‘beni Mahkeme-i Kübra’dahesaba çektiðinde, eðersorgum kötü geçecekse ve eðerSen beni cehennemine atacaksanve ebediyyen Habibinigörmeme müsaade etmeyeceksenki Senin gazabýndan yineSana sýðýnýyorum, n’olur Rabbim,Resul bizi bilmesin.O’nun huzurunda sorgulamabizleri. O’na ahirette de gözyaþýdöktürme. Bu ümmetin haline diye feryat ettirme. DiðerPeygamberler karþýsýndao’nun boynunu bükme ya Rahim.’Ey Aþk, bu mektup gönülpusulama uyup sana ulaþýnca,ben ya bir cehennem çukurundakem fiillerimi ödüyor olacaðým,ya da senin dizlerinin dibindegözlerim sana doysundiye çabalayacaðým. SeninRabbin o kadar merhametli olmasaydý,ben gibi birini sanaümmet etmezdi. O’nun “Latagnitu min Rahmetullah” (Allah’ýnrahmetinden ümidinizikesmeyin) ayetine sýðýnarak,koynumda bu mektubu gizleyip,zebaniler beni cehennemeatmak ile görevlendirilirlerse,bu mektubu göstereceðim.Rabbim diyeceðim, Rabbim!‘Eðer ben bu mektubu muhlisbir kalp ile yazdý isem, bu aþkýnyüzü suyu hürmetine, birkere uzaktan Resulünü göreyimde, beni ondan sonra cezalandýr’Esselatu vesselamu aleykeya Rasulallah!Esselatu vesselamu aleykeya Habibullah!Esselatu vesselamu aleykeya seyyidel evveliyne vel ahiriyn!Yaradýlýþýmýn sebebine,salât ve dua ile...


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir36 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428faaliyet haberIGMG Hessen Bölgesi Rodgau Þubesi hizmetlerine bir yenisini daha eklediKutlu Doðum Haftasý KutlamalarýIGMG Hessen Bölgesine baðlý olarak faaliyelterinisürdüren Rodgau Ýslam Cemiyeti07.04.07 tarihinde Rodgau Bürgerhaus salonundayoðun bir katýlýmla kutlu doðum haftasýnýkutladý.Programa Ümit Uzun hocaefendi tarafýndanokunan Kur`an-ý Kerimle baþlandý.Daha sonra Þube Baþkaný Mehmet Mermertaþ`ýnkonuþmasýyla devam edildi. Çocuklarýnþiir okumalarý ve çeþitli gösterileri programa ayrýbir renk kattý. Okuduðu ilahilerle Aydýn Sercankatýlan cemaati çok duygulandýrdý.Sinevizyon gösterileriyle peygamber efendimizindoðum gününün önemini pekiþtirdi.Daha sonra IGMG Hessen Bölge BaþkanýMehmet Ateþ Bey`in konuþmasý gerçekleþti. AbdurrahmanPolat hocaefendi de günün anlam veönemini anlatan bir konuþma yaptý.Program Saadettin Arýcýoðlu hocaefendininkapanýþ Kur`an-ý Kerimi ve duasýyla son buldu.Golden Holiday YazSezonuna HazýrGolden Holiday ReisenGmbH Yaz SEZONU uçuþlarýile ilgili bilgilendirmetoplantýsý düzenledi.Toplantýya Golden HolidayReisen GmbH sahibi Dr. Fazýl PE-RU, K. Kýbrýs Türk Cumhuriyetiturizm ateþesý ÖNAL DORAK,Golden Holiday Reisen GmbH RezervasyonKoordinatörü Rýza Kaygusuz,Muhasebe Müdürü ZaferSinop, Halkla Ýliþkiler Müdürü ÝsrafilÇetin, Büro çalýþanlarý, bölgeacenteleri ve çok sayýda basýn mensubukatýldý.Golden Holiday Reisen GmbHsahibi Dr. Fazýl PERU yaptýðý konuþmadaþirketin geçmiþi ve geleceðiile ilgili bilgiler verdi.Dr. Fazýl PERU; “ÞirketimizGolden Holiday Reisen GmbH ticarethayatýna <strong>20</strong>03 yýlý Aralýk ayýndabaþlamýþ ve ilk olarak KýbrýsTürk Hava Yollarý’nýn Almanya’nýnFrankfurt þehrinden düzenlemiþolduðu Ankara ve Ýstanbulbaðlantýlý Ercan seferlerinin yetkiliacentesi olarak hizmet vermiþtir.Þirketimiz Haziran <strong>20</strong>06`dan buyana Full-Charter uçak seferleridüzenlemektedir. Yakýn bir zamandaKýbrýs Türk Hava Yollarý -KýbrýsTürk Seyahat Acenteleri Birliði veGolden Holiday Reisen GmbH iþbirliðiile Kuzey Kýbrýs Türk Turizmineyönelik ürünler de sunulacaktýr.Þirketimiz THY bölge acenteliðive SunExpress iþbirliðini hizmetinide <strong>20</strong>05 yýlý ortalarýndan beriacentelerine sunmaktadýr. Bu konudakiçalýþmamýz þirket bünyemizdekiihtisaslaþma yapýlanmasýylabirlikte artarak sürecektir.THY ve SunExpress ile olan çalýþmalarýmýzher iki þirketin de bu güzelve verimli çalýþmayý daha dageliþtirme arzularýna uygun olarakilerleyen sezonlarda daha da artaraksürecektir.Son olarak seyahat acentelerimizdengelen istek ve destekleri dedeðerlendirmek suretiyle KTHY ileanlaþarak Türkiye ye yönelik yolcutaþýmacýlýðý konusunda kapsamlý birprogram sunma kararý aldýk ve bunubu sezonda da hizmete sunduk.Seferlerimiz her Salý, Cuma veCumartesi Ýstanbul, Ankara, Kayseri,Adana, Ýzmir, Ercan olarakuygulanacaktýr.Golden Holiday Reisen GmbHolarak bunun sadece bir yaz programýolmadýðýný, þirketimizin güvenilir,acentelerine saygý duyan vesahip çýkan bir tur operatörü olarakbu programý devamlý olaraksunacaðýný vurgulamak istiyoruz.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidirhayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428dosya 37 13Hac mevsiminde yapt›¤›organize nedeniylebaflar› belgesialan IGMG, Umre mevsiminede h›zl› bafllad›. IGMGHac ve Umre Organizesi yetkililerindenverilen bilgiyegöre Nisan ay› umre program›kapsam›nda 650 kifli dualarlaFrankfurt Havaliman›’ndanyolcu edildi. 31Mart’ta 30 kifli olan Belçikakafilesi de E. Demirtafl hocanezaretinde, 2 Nisan Lyonve Paris’den 65 kiflilik kafileAhmet Yavuz hoca nezaretinde,3 Nisan’da ise Köln,Ruhr A ve Rhein-Neckar-Saarbölgeleri ve Frankfurt’tan287, Hessen Bölgesi’nden 95ve Berlin’den de 95 kifliyikutsal topraklara u¤urland›-lar. Umrecilerin ilk bölümügeri dönerken program yazAlmanya’ya da kültürel çeflitlilikBassam Tibi’nin ortaya atm›floldu¤u öncü/bask›n kültürkavram› son zamanlarda yines›kça 32siyasîlerin dillerinde dolafl›yor.Hemen hemen her politikac›entegrasyon konusu sözkonusu oldu¤unda, bu “öncü/bask›nkültür düflüncesi”etraf›nda yap›lan tart›flmalarakat›l›yor ve Almanya’n›n de-¤erler sisteminin esas olarakdikkate al›nmas› gerekti¤i üzerindeduruluyor. Örne¤in, öncü/bask›nkültür tart›flmalar›naçokça kat›lan Bakan GüntherBeckstein’›n geçti¤imiz günlerde,‹slamî dinî cemaatlerin,Müslüman bayanlara dinî yaflay›fllar›n›nbir parças› olan baflörtüsünütavsiye etmemelerigerekti¤ini dile getirdi¤i gibi.Gerçi, baflörtüsü takmamakdinden ç›kmak anlam›na gelmedi¤igibi, ‹slamî aç›dan bak›ld›¤›ndakiflinin dindarl›¤›n›ntek bafl›na ölçüsü de de¤ildir.Ancak, erkek ve bayanlar içingiyinme kurallar› ise ‹slam ö¤retisininve ‹slamî kültürel temellerinbir parças›n› oluflturmaktad›r.Dinî inançlar›n yaflanmas›ndak›s›tlamaya gidilmesi yoluylaentegrasyon talep edenlerin,bu taleplerinin “Alman öncü/bask›nkültürü” içerisindeasimile olma fleklinde alg›land›-¤› biliniyor. Ne var ki demokratikanayasal bir devlet düzenindeentegrasyonun bu anlamagelemeyece¤i ise kesin.Hakikaten samimî ve tutarl›bir entegrasyon politikas›nas›l olmal›? fleklindekibir soru ise, burada hangitemel de¤erlerin zarurîolarak geçerli olaca¤›n›naç›k ve belirgin olmas› durumundasorulabilir. Ancakböyle bir netlik flu andasözkonusu de¤il. Bu, zatenanlafl›l›r bir durum de¤il.Zira, bir yabanc›n›n entegrasyonunaölçü olabilecekbir “Alman” bulmak zorolsa gerek.Ayn› flekilde “tek tipmüslüman” da yok. Esasenböyle bir entegrasyon modelinikurgulamak ve istemek, demokratikanayasal bir devletin,kültürel çeflitlilik üzerine dayanankültürü ile de ba¤daflm›-yor.Anayasaya göre, bir Alman,Hristiyan, Müslüman veya Ateistolabilece¤i gibi örne¤in Türkkültürünün düflünce ve davran›flflekillerini ortaya koyabilirve anayasadaki fikir özgürlü¤üçerçevesinde, hatta, politik vekültürel temellerin sorgulamas›n›da yapabilir. Dolay›s›ylaentegrasyon “kültürel eflitlenme”anlam›na gelemez. Çünkü,aylar›nda ve Ramazan ay›ndada devam edecek.IGMG Hac ve Umre SorumlusuTahir Köksoy veEmrullah Yayla Umre yolcular›n›nifllemlerinin havaalan›ndayap›ld›¤›n› söylediler.Umre yolcular›n› u¤urlamayagelen Köln Bölge Baflkan›Bekir ALTAfibaltas@igmg.dekültür, özgür bir ülkede, bu anlamdaAlmanya’da da, “tektür” bir gövde (monolit) olaraktan›mlanabilir bir fley de¤ildir.18 Mart <strong>20</strong>07 tarihinde imzalanankültürel çeflitlili¤indesteklenmesi ve korunmas› ileilgili UNECSO Antlaflmas›,az›nl›klara mensup kiflilerinkültürlerinin de dahil olmaküzere, insan onurunun tan›nmas›ve tüm kültürlere sayg›l›olunmas›n› flart kofluyor. Antlaflmabu yönüyle, devletleraras›hukukta kültürel çeflitlili¤ingüçlendirilmesi için ba¤lay›c›temel oluflturmay› öngörüyor.Antlaflman›n çekirde¤ini, insanhaklar› sözleflmelerinde belirlenenkiflinin kültürelözerkli¤iyle ilgili noktalar›ntan›nmas› olufltururken,böylece toplumda kültürelçeflitlili¤in teminat alt›naal›nmas›, entegrasyonunyorumlanmas› alan›ndada kilit nokta olarakkarfl›m›za ç›k›yor.Ço¤unlukla karfl›laflt›-¤›m›z gibi, bu durumda dateori ve pratik aras›nda tezatolufltu¤u bir gerçektir.Edward Said, “Kültür veEmperyalizm” adl› kitab›ndaAvrupa kimli¤ininin,kültürel gücü ele geçirmee¤iliminin eski ve yeni formlar›nadikkati çekerek “Ruhun sömürgesizlefltirilmesi”talebinidile getiriyor.Uzun y›llar süren emperyalgeniflleme dönemlerinde Avrupakültürünün merkezinde so-¤uk kanl› ve ac›mas›z bir Avrupamerkezcili¤in yer ald›¤›n›belirten Said, flunlar› söylüyor,“Bu Avrupa merkezcilik verileri,topraklar›, halklar›, tarihitoplad›, onlar› s›n›fland›rd›, soruflturduve Calder’in de dedi¤igibi, “Avrupal› ifladamlar›nabüyük çapta planlar yapmaya”izin verdi. Öncelikle halklar›Kemal Ergünve Hessen Bölge Baflkan›Mehmet Atefl de yapt›klar›k›sa selamlama konuflmas›ndaumreye gidenlerin sevinçlerineortak olduklar›n›belirterek dua ettiler.Yetkililer, 30 yafl›ndanküçük gençlere, Nisan-Haziranaras›nda uygulanan özelUmre fiyat› (780,- Euro) vePaskalya tatili nedeniyleözelikle gençlerin yo¤un ilgisiylekarfl›laflt›klar›n› ifadeederek, bu nedenle umreyegidenlerin genellikle gençlerdenolufltu¤unu söylediler.kendi kültürel kimliklerindenve hatta beyaz Hristiyan fikrindenuzaklaflt›rarak boyunduruözel¤u alt›na ald›. mektupSözkonusu kültürelsüreç, emperyalizmin materyalistmerkezi olarak ekonomikve politik makinelere dönüflenve sürekli güçlenen paralelflirketleri oluflturdu. Avrupamerkezci kültür, Avrupal› olmayanveya talî olan dünyadavarolan herfleyi kodlayarak vegözlemleyerek dokunmad›kçok az kültür, az say›da da ülkeve bölge b›rakt›.”Bu anlamda tepki olarakkülltürel kimli¤e s›k›ca sar›lmaközgür olmak için sadeceilk ad›m. Bir Müslüman içininand›¤› ve kendi iradesiyle kabuletti¤i dinî emirleri yerinegetirmek, sadece özgür olmaad›na at›lm›fl ilk ad›m de¤il, budurum, ayn› zamanda o Müslüman›nkültürel varl›¤›n›n vekimli¤inin çekirde¤ini de oluflturur.Bu anlamdaki bir kültürelçeflitlili¤in kabulüyle oluflanortak de¤erler, baflar›l› bir entegrasyonsürecinin ön flart› mahiyetindedir.Federal Almanyaanayasas›, bu birlefltirici özelli-¤i tafl›man›n yan› s›ra, bu devletinsiyasîlerini, giriflte örneklerinisundu¤umuz, önyarg›l› vedüflmanvarî alg›lay›fllar› bertarafetmekle de yükümlü k›lmaktad›r.Millî Görüfl Umre program› yo¤un ilgi görüyorIGMG Hac ve Umre yetkililerininverdi¤i bilgiye göre,yaz tatilinde izine gidecekleriçin uygulanacak olantarife sayesinde ise, yaz izninegidecek olanlar hem umreyegidecek hem de Umredönüflü ayn› biletle Türkiye’yegiderek kalan izinlerinimemleketlerinde geçirebilecekler.IGMG Hacc ve Umreyetkilileri, vatandafllar›nbu f›rsat› de¤erlendirmeleriça¤r›s›nda bulunarak, hiçvakit kaybetmeden Umrekay›tlar› için müracaat etmelerinitavsiye ettiler. IGMGUmre organiyasyonu çerçevesindefarkl› mekanlar› görmekisteyenler için fiam, Kahireve Türkiye ba¤lant›l›uçufllarda yap›l›yor.


Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ýn Ýçinde Gizlidir38 hayat Mayýs-Mai <strong>20</strong>07 Cemaziye`levvel 1428bulmacaAnadolu’nun kap›s›n› biz MüslümanBüyük Selçuklu Türklere açan Büyük Selçuklu Sultan›Sultan› Alparslan’›n Alparslan’›n kazand›¤› büyük zaferkarfl›s›nda hezimeteu¤rayan BizansimparatoruBüyük SelçukluSultan›Bir renkOsmanl›‹mparatorlu¤u’nunkurucusuTersi, de¤ersizOsmanl›‹mparatorlu¤u’nunmanevi kurucusuBir denizimizCama tak›lan tülGalyum’un simgesiBir tür birlefltiricimadeni maddeVeya anlam›ndaDik uçurumTersi, ateflTersi, birdurumbildirmeYi¤it kifliekiKur’an-› Kerim’debir sureSes18Beslenmemaddeleri16BirdenMevlam›z›nemretti¤i herfleySankiBir say›Tungsten’in simgesiDini müzikBorç karfl›l›¤›imzalanan resmika¤›tBüyük bir çölBurgulu çiviTersi, a¤ac›n kollar›GATA’n›n ünsüzleriBir kad›n ad›Vas›taDermanTersi, yönelmebelirten kelimeBir göz hastal›¤›KiloamperYapmac›k hareketTane’nin ünsüzleriDört köflesi de ayn›ölçüde olan flekilTürkiye Taflkömürü‹flletmeleriNormal ihtiyac›nfazlas›Tarihte bir Türk‹mparatorlu¤uBir erkek ad›Bir vahfli hayvanYasaKocalar› kardeflolan kad›nlarTutamak, sapBir tür a¤açErzurum ilimizin birilçesiBilgi bankas›Canl› varl›klar›inceleyen ilim dal›Ekin biçilen aletBüyük su bidonuCihan devletiBir hat›rlama nidas›Beceri, ustal›kBattal’›n son hecesiBüyük depoTarihte bir TürkdevletiEn büyük k›taAlim’in ünsüzleriArabesk müzi¤inkrallar›ndanTersi, Birleflik ArapEmirlikleriArabesk müzi¤inkrallar›ndanKale’nin son hecesi3519Gerçek37Oksijen’in simgesiAfl›r›, körükörüneba¤l›l›kBir olumsuzluk ekiA¤ac›n kollar›Bir tür çekyatGülhane Askeri T›pAkademisiAyakbast› paras›Bir say›Çocuklu kad›nBir ada devletiDeve’nin ünsüzleriAvrupa EkonomikToplulu¤uKart tavukMevkii1227‹nanma sistemiAmerika BirleflikDevletleriAdil olma haliBal›kç› teknesiAzot’un simgesiTersi, de¤ersizEklemeToprakta yetiflir vek›zartmas› yap›l›r13Gitmekten emirKara k›taKara KuvetleriKomutanl›¤›m›zLahzaBir renkBolu’nun sonhecesi11Ormanlar kral›Bir flart yap›m ekiBir kad›n ad›14Tersi, kötü amaçl›olanBir tür pamukTersi, köfle bafl›BedduaGökyüzünün denizlebirleflmifl gibi göründü¤ük›s›m01 plakal› ilimiz‹ffet7Hindistan’dabölgesel kralBüyük üretim binas›Onay vermeBir notaÜmit, beklentiBir kad›n ad›Tüküren hayvanSiirt’in bir ilçesiBir nehirDuman lekesiAy›n tamgörüntüsü40311559Çocuklu kad›nBeyazErzurum ilimizin birilçesiMu¤la’n›n bir ilçesi32Bir erkek ad›Aktinyum’unsimgesiBa¤›fllamaYerleflikKonu’nun sonhecesi17Suni’nin ünlüleri‹ktidarYaz›tBir olumsuzluk eki‹stanbul’daBefliktafl’ta bir semt28 21293443233322Oltu’nun ilk hecesi‹stemiyerek olanolayBirlikte24B›ça¤›n tutulank›sm›Tersi, k›l›ç k›l›f›Rütbesiz askerÜçüncü tekil flah›sYemekBal›k tutulan ipBirdenPazuBir büro mobilyas›Depdebeli,gürültülü393642Dolayl› anlat›mTemiz, kat›fl›ks›zPazuSuBastonLahzaTarihte bir TürkdevletiÇin’in baflflehri3844Üstünkörü‹laçBir notaTersi, bir durumyap›m ekiKedi’nin ilk hecesiCamdan bir çocukoyunca¤›, ebeGece bekçisi30Bir Kuzey AmerikaülkesiArgon’un simgesiBir flart yap›m ekifiikarKur’an-› Kerim’debir sureHavadan sudan,bofl sözlerFas›la8Duman lekesi610Baston25Tersi, bir kad›n ad›Bir notaBir haber ajans›m›zfiikarKamerSima’n›n ünlüleriUtanma duygusuBir organ›m›zBir renk26‹nek’in ünsüzleniKanun taraf›ndanaranan kifliBir olumsuzluk etki1ANAHTARSÖZCÜK23Bir erkek ad›Söz vermeDuman lekesiKanal<strong>20</strong>Bir vahfli hayvan1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 <strong>20</strong> 21 22 23 24 25 26 27 28 2930 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 4441Görev gere¤ikullan›lan devletgücüYük4


30 yafl›ndan küçük gençlere, Nisan-Haziran aras›nda özel Umre fiyat› (780,- Euro) (*)IGMG UMRE UÇUfi PLANI / FLUGPLAN <strong>20</strong>07 / 1428 IGMG RAMAZAN UMRES‹ UÇUfi PLANI / FLUGPLAN <strong>20</strong>07-1428K. No.Gidifl T. Dönüfl T. Uçufl yeri Süre Aç›klama Fiyat2 28.05.<strong>20</strong>07 11.06.<strong>20</strong>07 Frankfurt 2 hafta direk 890,-3 21.06.<strong>20</strong>07 05.07.<strong>20</strong>07 Düsseldorf 2 hafta Türkiye üzeri 995,-4 12.07.<strong>20</strong>07 26.07.<strong>20</strong>07 Hamburg 2 hafta Türkiye üzeri 995,-5 08.07.<strong>20</strong>07 22.07.<strong>20</strong>07 Lyon 2 hafta Türkiye üzeri 1095,-6 01.07.<strong>20</strong>07 15.07.<strong>20</strong>07 Paris 2 hafta Türkiye üzeri 1095,-7 01.07.<strong>20</strong>07 15.07.<strong>20</strong>07 Strassbourg 2 hafta Türkiye üzeri 1095,-8 11.07.<strong>20</strong>07 25.07.<strong>20</strong>07 Berlin 2 hafta Türkiye üzeri 995,-9 09.07.<strong>20</strong>07 23.07.<strong>20</strong>07 Frankfurt 2 hafta Türkiye üzeri 995,-10 19.07.<strong>20</strong>07 02.08.<strong>20</strong>07 Hannover 2 hafta Türkiye üzeri 995,-11 22.07.<strong>20</strong>07 05.08.<strong>20</strong>07 Amsterdam 2 hafta Türkiye üzeri 1095,-12 26.07.<strong>20</strong>07 09.08.<strong>20</strong>07 Stuttgart 2 hafta Türkiye üzeri 995,-13 30.07.<strong>20</strong>07 13.08.<strong>20</strong>07 Münih 2 hafta Türkiye üzeri 995,-14 07.10.<strong>20</strong>07 21.10.<strong>20</strong>07 Frankfurt 2 hafta Kahire ziyaretli 1270,-15 23.09.<strong>20</strong>07 07.10.<strong>20</strong>07 Frankfurt 2 hafta fiam ziyaretli 1270,-16 23.09.<strong>20</strong>07 07.10.<strong>20</strong>07 Frankfurt 2 hafta Kahire ziyaretli 1270,-K. No.Gidifl T. Dönüfl T. Uçufl yeri Süre Aç›klama Fiyat1 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Frankfurt 4 hafta direk 1440,-2 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Frankfurt 2 hafta direk 1360,-3 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Paris 4 hafta direk 1540,-4 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Paris 2 hafta direk 1460,-5 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Amsterdam 4 hafta direk 1540,-6 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Amsterdam 2 hafta direk 1460,-7 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Lyon 4 hafta direk 1540,-8 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Lyon 2 hafta direk 1460,-9 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Strasbourg 4 hafta direk 1540,-10 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Strasbourg 2 hafta direk 1460,-11 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Viyana 4 hafta direk 1540,-12 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Viyana 2 hafta direk 1460,-13 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 ‹sviçre 4 hafta direk 1540,-14 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 ‹sviçre 2 hafta direk 1460,-13 13.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Belçika 4 hafta direk 1540,-14 29.09.<strong>20</strong>07 13.10.<strong>20</strong>07 Belçika 2 hafta direk 1460,-* Genclere özel olan bu program, Almanya haricindeki ülkeler için 880 Euro’dur. • 6 hafta önceden müracaat etmek ve en az 30-40 kiflilik grup olunmasıhalinde yukar›da belirtilen program harici, istenilen tarihte Umre organizasyonu yap›labilir. • Ferdi gitmek isteyenler için özel fiyat 995,- Euro (Bu fiyat Nisanve Eylül aylar› aras› geçerlidir.) • Uçufl tarihlerinde 1-2 günlük de¤ifliklik olabilir. • Türkiye üzeri uçufllarda Umre dönüflü Türkiye’de ayn› bilet ile izin yapmaimkan›na sahipsiniz. • Kahire ve fiam ba¤lant›l› Umre programlar›, Ramazan ve sonbahar tatiline denk geldi¤inden ailece Umre yapma f›rsat›n› kaç›rmay›n!Islamische Gemeinschaft Millî Görüfl · ‹slam Toplumu Millî Görüfl · Hac ve Umre Organizasyonu • Boschstr. 61-65 · D-50171 Kerpen ·Tel.: +49 (0)2237-656 310/311 · Fax: +49 (0)2237-656 319 · E-Mail: hacumre@igmg.de · www.igmg.deBanka Hesap Numaras›: IGMG • SEB AG – Köln • Konto Nr.: 162 888 5602 • BLZ: 370 101 11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!