10.07.2015 Views

Ne Yapmalı - Lenin

Ne Yapmalı - Lenin

Ne Yapmalı - Lenin

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

V. Ý. LENÝNNE YAPMALI?HAREKETÝMÝZÝN CANALACI SORUNLARIERÝÞ YAYINLARIV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?1


BÝRÝNCÝ BASKI


NE YAPMALI?HAREKETÝMÝZÝN CANALACI SORUNLARIV. Ý. LENÝN


1901 yazýyla Þubat 1902 arasýnda yazýldý. Ýlk kez, Mart 1902’de Dietz tarafýndanStuttgart’ta yayýnlandý.[V. Ý. <strong>Lenin</strong>’in Çto delat? (1902) adlý yapýtýný, Muzaffer Ardos Ýngilizcesinden (What IsTo Be Done? Burning Questions of Our Movement, Progress Publishers, Moscow 1970) veransýzcasýndan (Que faire? Les questions brûlantes de notre mouvement, Editions Sociales,Paris 1966) Türkçeye çevrilmiþtir. Sol Yayýnlarý. (Birinci Baský: Kasým 1968, Ýkincibaský: Mart 1977, Üçüncü baský: Ekim 1990)]Eriþ Yayýnlarý tarafýndan düzenlenmiþtir, 2003.erisyay@kurtuluscephesi.comhttp://www.kurtuluscephesi.comhttp://www.kurtuluscephesi.nethttp://www.kurtuluscephesi.org


“... Parti mücadeleleri, bir partiyegüç ve canlýlýk kazandýrýr; bir partininzayýflýðýnýn en iyi kanýtý, daðýnýklýk veaçýk-seçik sýnýrlarýn bulanýklaþmasýdýr;bir parti kendisini arýndýrarak güçlenir....”(Lassalle’in Marx’a 24 Haziran1852 tarihli mektubundan)


ÖNSÖZYAZARIN ilk planýna göre, bu kitapçýk, “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” 2(Ýskra, 3 n° 4, Mayýs 1901)* baþlýklý makalede belirtilen düþünceleriayrýntýlý bir biçimde geliþtirecekti. Bu yazýda verdiðimiz sözü (ki busöz, birçok sorulara ve özel mektuplara verdiðimiz yanýtlarda yinelenmiþtir)yerine getirmekte geciktiðimiz için, okurdan özür dilememizgerekir. Bu gecikmenin nedenlerinden biri, geçen yýlýn ha--ziranýnda (1901), bütün yurtdýþý sosyal-demokrat örgütlerin birleþtirilmesigiriþimidir. Bu yoldaki çabalarýn sonucunu beklemekdoðaldý; çünkü, bu çaba [sayfa 9] baþarýlý olsaydý, belki de Ýskra’nýnörgüt anlayýþýný biraz farklý bir yaklaþýmla açýklamak gerekecekti;herhalde böyle bir baþarý, Rus sosyal-demokrat hareket içindekiiki eðilimin varlýðýna çok çabuk bir son vermeyi vaadediyordu.* Bkz: V. I. <strong>Lenin</strong>, Collected Works, c. 5, s. 13-24. -Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?9


BÝRDOGMACILIK VE “ELEÞTÝRÝ ÖZGÜRLÜÐÜ”A. “ELEÞTÝRÝ ÖZGÜRLÜÐÜ” NE DEMEKTÝR?“Eleþtiri özgürlüðü”, hiç kuþkusuz, günümüzün en modasloganý ve tüm ülkelerde sosyalistler ve demokratlar arasýndakitartýþmalarda en sýk kullanýlan slogandýr. Ýlk bakýþta, tartýþmaya girentaraflardan birinin eleþtiri özgürlüðüne ciddiyetle baþvurmasýndandaha garip gözüken bir þey olamaz. Avrupa ülkelerinin çoðunluðunun,bilim ve bilimsel araþtýrma özgürlüðünü güvence altýnaalan anayasa hukukuna karþý, ileri partiler içerisinde sesler mikesilmiþtir? Her fýrsatta yinelenen bu moda sloganý duyan amatartýþanlar arasýndaki anlaþmazlýðýn özüne henüz girememiþ olandýþardan bir gözlemcinin yorumu, “burada yanlýþ bir þeyler olsagerek” olacaktýr; “besbelli [sayfa 13] ki, bu slogan, týpký lakaplar gibikullanýla kullanýla meþru hale gelen ve neredeyse genel terimlerhalini alan, alýþýlagelen sözlerden biridir”.12 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


mekte olduðu olgusu karþýsýnda, eðitim görmüþ sýnýflarýn genç kuþaklarýnýntümünün on yýllar boyunca sistemli bir biçimde bu doðrultudayetiþtirilmesi olgusu karþýsýnda, bu “yeni eleþtirel” eðiliminsosyal-demokrasi içerisinde, týpký Minerva’nýn Jupiter’in kafasýndanfýrlamasý gibi, eksiksiz olarak fýrlayýp çýkmasýnda þaþýrtýcý birþey yok. Bu yeni eðilimin içeriðinin büyümesine ve biçimlenmesinegerek yoktu, burjuva yazýnýndan sosyalist yazýna olduðu gibiaktarýlmýþtý.Devam edelim, eðer Bernstein’in teorik eleþtirisi ve siyasalözlemleri kimileri için hâlâ bulanýk kalýyorduysa, ransýzlar, bu “yeniyöntemi” çarpýcý bir biçimde sergileme zahmetine katlandýlar. Bukez de ransa, “tarihsel sýnýf mücadelelerinin, her seferinde, herhangibaþka bir yerde olduðundan daha fazla, kesin karara kadarsürdürüldüðü ... ülke” (Engels, Marx’in Der 18 Brumaire’ine Giriþ)*olma yolundaki eski ününü kanýtladý. ransýz sosyalistleri teori yapmayadeðil, eyleme baþladýlar. ransa’daki demokratik olarak oldukçayüksek bir düzeye ulaþmýþ [sayfa 15] siyasal koþullar, bütünsonuçlarýyla birlikte “bernþayncýlýðý pratiðe” hemen koymaya olanaksaðlamýþtý. Millerand, pratik bernþtayncýlýðýn kusursuz bir örneðiniverdi; Bernstein ve Vollmar’ýn onu böylesine büyük bir gayretkeþliklesavunmalarý ve övmeleri nedensiz deðildir. Gerçekten de, eðersosyal-demokrasi, özünde salt bir reform partisi ise ve bunu apaçýkkabul etmek yürekliliðini göstermek zorunda ise, o zaman, birsosyalist, yalnýzca burjuva hükümetine katýlma hakkýna sahip olmaklakalmaz, bu yolda her zaman çaba göstermek zorundadýrda. Eðer demokrasi, özünde, sýnýf egemenliðinin ortadan kaldýrýlmasýanlamýna geliyorsa, öyleyse niçin bir sosyalist bakan, tümburjuva dünyasýný sýnýf iþbirliði üzerine söylevlerle büyülemesin?Ýþçilerin jandarmalar tarafýndan kurþunlanmasý, sýnýflarýn demokratikiþbirliðinin gerçek niteliðini yüzlerce ve binlerce kez gözlerönüne serdikten sonra bile, niçin bu bakan hükümette kalmasýnki? Bugün ransýz sosyalistlerinin knouteur, pendeur et déportateur**adýnda. baþka bir ad vermedikleri çarýn selamlanmasýnaniçin katýlmasýn ki? Ve bütün dünyanýn gözleri önünde sosyaliz-* Bkz: Karl Marx, Louis Bonaparte’ýn 18 Brumaire’i, “Üçüncü Almanca Baskýya[1885] riedrich Engels’in Önsöz”ü, Sol Yayýnlarý, Ankara 1976, s. 11. –Ed.** Cellat, kýrbaççý ve sürgüncü. -ç.14 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


min böylesine aþaðýlanmasý ve kendi kendini alçaltmasýnýn karþýlýðýndakiödül, çalýþan yýðýnlarýn –zaferimizi güvenceye alabilecekbu biricik temelin– sosyalist bilincinin çürümesi karþýlýðýndaki ödül,bütün bunlarýn ödülü, zavallý reformlar, aslýnda burjuva hükümetlerdendaha da fazlasý elde edilmiþ bulunan bu zavallý reformlariçin þatafatlý projelerdir!Gözlerini bilerek kapatmayan bir kimse, sosyalizm içindekibu yeni “eleþtirel” eðilimin, oportünizmin yeni bir türünden ne dahafazla ne de daha az bir þey olmadýðýný görmemezlik edemez.Ve eðer insanlarý kuþandýklarý parlak üniformalarý ya da kendilerineverdikleri gösteriþli [sayfa 16] unvanlarýyla deðil de, eylemleriyle vegerçekte savunduklarý þeylerle deðerlendirirsek, “eleþtiri özgürlüðünün”,sosyal-demokrasi içinde oportünist bir eðilim özgürlüðü, sosyal-demokrasiyidemokratik bir reform partisine dönüþtürme özgürlüðü,sosyalizme burjuva düþüncelerini ve burjuva unsurlarýnýsokma özgürlüðü anlamýna geldiði apaçýk ortaya çýkacaktýr.“Özgürlük” büyük bir sözcüktür, ama sanayi özgürlüðü bayraðýaltýnda en yaðmacý savaþlar verilmiþtir, emek özgürlüðü bayraðýaltýnda çalýþan halk soyulup soðana çevrilmiþtir. “Eleþtiri özgürlüðü”teriminin modern kullanýmý, doðuþtan taþýdýðý ayný sahteliðiiçermektedir. Bilimde ilerlemeler kaydettiklerine kendilerini gerçekteninandýrmýþ olanlar, eski görüþlerle yanyana yürümek içinyeni görüþlerin özgürlüðünü istemezler, eskilerin yerine yeni görüþlerinkonulmasýný isterler. Bugün iþitilmekte olan “yaþasýn eleþtiriözgürlüðü”, boþ fýçý masalýný pek fazla anýmsatýyor.Kaynaþmýþ bir grup halinde, sarp ve zorlu bir yolda, birbirimizinellerine sýký sýkýya sarýlmýþ olarak ilerliyoruz. Düþman tarafýndanher yandan sarýlmýþ durumdayýz ve bunlarýn ateþi altýnda hemenhemen hiç durmadan ilerlemek zorundayýz. Özgürce benimsediðimizbir kararla, düþmanla savaþmak amacýyla, daha baþýndakendimizi tek baþýna bir grup olarak ayýrdýðýmýz için ve uzlaþmayolu yerine mücadele yolunu seçmiþ olduðumuz için, bizi suçlayankimselerin bulunduðu yakýnýmýzdaki bataklýða çekilmemekamacýyla birleþmiþ bulunuyoruz. Ve þimdi aramýzdan bazýlarý þöylebaðýrmaya baþlýyorlar: gelin bataklýða gidelim! Ve onlarý ayýplamayabaþladýðýmýz zaman da, karþýlýklarý þu oluyor: ne geri insanlarsýnýz!Sizi daha iyi bir yola çaðýrma özgürlüðünü bize tanýmamaktanutanmýyor musunuz? Evet beyler! Yalnýzca bizi çaðýrmakta deðil,V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?15


istediðiniz yere, hatta bataklýða bile gitmekte [sayfa 17] özgürsünüz.Aslýnda bize göre sizin gerçek yeriniz bataklýktýr, oraya ulaþmanýziçin size her türlü yardýmý yapmaya da hazýrýz. Yeter ki ellerimizibýrakýn, yakamýza yapýþmayýn ve o büyük özgürlük sözcüðünü kirletmeyin,çünkü biz de dilediðimiz yere gitmekte “özgürüz”, yalnýzcabataklýða karþý deðil, yüzlerini bataklýða doðru çevirenlerekarþý da savaþmakta özgürüz.!B. “ELEÞTÝRÝ ÖZGÜRLÜÐÜ”NÜNYENÝ SAVUNUCULARIÞimdi, bu slogan (“eleþtiri özgürlüðü” sloganý) son zamanlardaYurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliðinin (Union) 14 organýRaboçeye Dyelo (n° 10) tarafýndan bir teorik postulat olarak deðil,bir siyasal istem, “Yurt-dýþýnda faaliyet gösteren sosyal-demokratörgütleri birleþtirmek olanaklý mýdýr?” sorusuna bir yanýt olarak ilerisürülmüþtür: “Dayanýklý bir birlik için eleþtiri özgürlüðü olmalýdýr”(s. 36).Bu sözlerden iki kesin sonuç çýkar: l° Raboçeye Dyelo’nun,genel olarak, uluslararasý sosyal-demokrasideki oportünist akýmýkanadý altýna aldýðý, ve 2° Raboçeye Dyelo’nun Rus sosyal-demokrasisiiçerisindeki oportünizm için özgürlük istediði. Bu sonuçlarýinceleyelim.Raboçeye Dyelo, “Ýskra ve Zarya’nýn 15 uluslararasý sosyaldemokrasiiçerisindeki Montagne ile Gironde 16 arasýnda bir kopmakehanetinde bulunma eðilimi”nden “özellikle” hoþnut deðildir.*[sayfa 18]“Genel olarak söylemek gerekirse” diye yazýyor RaboçeyeDyelo editörü B. Kriçevski, “sosyal-demokrasinin saflarýnda iþitilenbu Montagne ve Gironde sözleri, yüzeysel bir tarihsel andýrýþmayýtemsil eder, bu da bir marksistin kalemine yakýþmayan bir þeydir.* Devrimci proletarya saflarýnda iki akým [devrimci ve oportünist akýmlar] ile 18.yüzyýlda devrimci burjuvazi saflarýnda iki akým [Montagne diye anýlan jakobenler ilejirondenler] arasýndaki kýyaslamayý, Ýskra n° 2’de yayýnlanan baþyazýsýnda [Þubat 1901]yapmýþtý. Baþyazýyý yazan Plehanov’du. Kadetler, Bezzaglavtsi’Ier 17 ve menþevikler,bugüne dek, Rus sosyal-demokrasisi içindeki jakobciliðe atýfta bulunmaktan hoþlanmýþlardý.Ama nasýl oldu da Plehanov bu kavramý sosyal-demokrasinin sað kanadýnakarþý uygulamaya kalktý? Onlar bu konuda susmayý ya da bunu unutmayý yeðlemektedirler.[Yazarýn 1907 baskýsýna notu.]16 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Toplumsal düþünce tarihçilerinin sanabilecekleri gibi, Montagneve Gironde farklý anlayýþlarý ya da entelektüel eðilimleri temsil etmiyorlardý,onlar ayrý sýnýflarý ya da tabakalarý temsil etmekteydiler:bir yandan orta burjuvazi, öte yanda küçük-burjuvazi ve proletarya.Oysa modern sosyalist hareket içinde sýnýfsal çýkar çatýþmasýyoktur; bütün [italikler Kriçevski’nindir] çeþitli biçimleriyle sosyalisthareket, tüm olarak, en aþýrý bernþtayncýlar dahil, proletaryanýnsýnýf çýkarlarý ve onun siyasal ve iktisadi kurtuluþu için sýnýf mücadelesizemini üzerinde oluþmaktadýr.” (s. 32-33.)Cüretli bir iddia! Acaba Kriçevski, uzun zamandan beribelirtilmiþ bir gerçeði, bernþtayncýlýðýn bu kadar hýzla yayýlýþýnýn,son yýllarda, bir “akademik” tabakanýn sosyalist harekete geniþ birbiçimde katýlmasý yüzünden olduðu gerçeðini,hiç iþitmemiþ midir?Ve en önemlisi, yazarýmýz, “en aþýrý bernþtayncýlarýn” bile, proletaryanýnsiyasal ve iktisadi kurtuluþu için sýnýf mücadelesi zeminiüzerinde durduklarý yolundaki görüþünü neye dayandýrmaktadýr?Bilinmez. En aþýrý bernþtayncýlarýn bu kararlý savunusu hiç bir kanýtya da nedenleme ile desteklenmemektedir. Besbelli ki, yazar, enaþýrý bernþtayncýlarýn kendi kendileri için söyledikleri þeyi yineleyecekolursa, iddialarýnýn hiç bir kanýt gerektirmeyeceðine inanmaktadýr.Ama bir akým hakkýnda, o akýmýn temsilcilerinin kendileri içinsöylediklerinden baþka bir þeye [sayfa 19] dayanmayan bir yargýdandaha “yüzeysel” bir þey düþünülebilir mi? Partinin geliþmesininizleyeceði iki ayrý yol, hatta birbirinin tam karþýtý iki ayrý tür ya dayol konusunda buradan kaynaklanan “vaýz”lardan daha yüzeyselbir þey olabilir mi? (Raboçeye Dyelo, s. 34-35.) Bir baþka deyiþle,Alman sosyal-demokratlarý eksiksiz eleþtiri özgürlüðünü kabul etmekteyken,ransýzlar buna karþýymýþlar, ve iþte “hoþgörü yoksunluðununkötülüklerini” tanýtlayan ransýzlarýn örneðiymiþ.Bunun karþýsýnda söyleyebileceðimiz tek þey, B. Kriçevskiörneðinin marksist sýfatýn, bazan, tarihi, “Ýlovaiski biçiminde” anlayankimseler tarafýndan da benimsendiðine tanýklýk ettiðidir. AlmanSosyalist Partisinin birliðini ve ransýz Sosyalist Partisinin bölünmüþlüðünüaçýklamak için bu iki ülkenin tarihinin özelliklerini incelemenin,birindeki askeri yarý-mutlakiyet koþullarý ile ötekindekicumhuriyetçi parlamentarizm koþullarýný kýyaslamanýn, Paris Komünününetkileri ile Sosyalistlere Karþý Yasanýn etkilerini tahlil etmenin,iki ülkenin iktisadi yaþamýný ve iktisadi geliþmesini kýyas-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?17


lamanýn, ya da “Alman demokrasisinin eþi görülmedik geliþmesinin”,sadece yanlýþ teorilere karþý deðil (Mühlberger, Dühring,*[sayfa 20] Katheder-Sosyalistler 20 ), ayný zamanda, yanlýþ taktiklere karþýda (Lassalle), sosyalizm tarihinde eþine raslanmadýk çetin mücadelelerlegerçekleþmiþ olmasý, vb. vb. üzerinde durmanýn hiç gereðiyok. Bütün bunlar gereksiz! ransýzlar hoþgörüden yoksun olduklarýiçin aralarýnda kavga ediyorlar; Almanlar iyi çocuklar olduklarýiçin birlik halindeler.Ve dikkat ediniz ki, bu eþi bulunmaz fikri derinlik ile, bernþtayncýlarýnsavunmasýný tamamen yýkan bir doðru “çürütülmek”istenmektedir. Bernþtayncýlarýn proletaryanýn sýnýf mücadelesi zeminiüzerinde durup durmadýklarý sorusu, ancak tarihsel deneyimletam ve kesin olarak yanýtlandýrýlabilecek bir sorudur. Bununsonucu olarak, ransa örneði, bu bakýmdan çok büyük anlam taþýr,çünkü, bernþtayncýlarýn, Alman kafadarlarýnýn yürekten onayý ile(kýsmen de Rus oportünistlerinin onayýyla; bkz: Raboçeye Dyelo,n° 2-3, s. 83-84), baðýmsýz olarak kendi ayaklarý üzerinde doðrulmayaçalýþtýklarý tek ülke ransa’dýr. ransýzlarýn “hoþgörü yoksunluðundan”(Nozdriyov 21 tarzýnda) sözetmek, “tarihsel” anlamý dýþýnda,son derece nahoþ gerçekleri öfkeli küfürlerle örtbas etme çabasýndanbaþka bir þey deðildir.Zaten bizim, Almanlarý, B. Kriçevski’ye ve diðer bir sürü“eleþtiri özgürlüðü” savunucularýna terketmeye niyetimiz yok. Eðer“en aþýrý bernþtayncýlarýn” varlýðý, Alman partisi saflarýnda hâlâ hoþgörüylekarþýlanýyorsa, bu Bernstein’ýn “tadil” teklifini kesin olarakreddetmiþ olan Hannover kararýna 22 ve (diplomatik bir dille yazýlmýþolmakla birlikte) Bernstein’a doðrudan doðruya bir ihtar niteliðin-* Engels, Dühring’e darbesini indirdiði zaman, Alman sosyal-demokrasisinin birçoktemsilcileri Dühring’in görüþlerine yakýnlýk duymaktaydýlar. Ve Engels, bir parti kongresindebile, aþýrý sertlikle, hoþgörü yoksunluðuyla, yoldaþlýkla baðdaþmayan polemiðe giriþmeklevb. açýkça suçlandý. 18 1877 Kongresinde, Most ve yandaþlarý, “okurun büyük çoðunluðunuilgilendirmediði” iddiasýyla Engels’in Vorwärts’deki 19 makalelerinin yayýnlanmasýnýnyasaklanmasý için bir karar taslaðý getirdiler, ve Vahlteich da Engels’in yazýlarýnýnyayýnlanmasýnýn partiye büyük zararý olduðunu, Dühring’in de sosyal-demokrasiyehizmetleri bulunduðunu söyledi: “Partinin çýkarlarý için herkesten yararlanmalýyýz: eðerprofesörler kendi aralarýnda polemiðe giriþmek istiyorlarsa, varsýn giriþsinler, ama bununyeri Vorwärts deðildir” [Vorwärts, n° 65, 6 Haziran 1877]. Ýþte size bir baþka “eleþtiriözgürlüðü” savunusu örneði daha, ve Almanlarý bize örnek olarak göstermekten o kadarbüyük zevk duyan legal eleþtiricilerimiz ve illegal oportünistlerimiz bunun üzerindedüþünseler iyi ederler!18 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


de olan Lübeck kararýna 23 boyuneðdikleri içindir. Alman partisininçýkarlarý bakýmýndan diplomatik bir tutumun doðru olup olmadýðýve bu durumda kötü bir barýþýn iyi bir kavgadan daha iyi olupolmadýðý tartýþýlabilir; kýsacasý, bernþtayncýlýðýn reddinde hangi yönteme[sayfa 21] baþvurulmasýnýn gerektiði konusunda ayrý görüþlerbulunabilir, ama Alman partisinin, bernþtayncýlýðý iki vesile ilereddetmiþ olduðu, kimsenin görmezlikten gelemeyeceði bir olgudur.Onun için Alman örneðinin “’en aþýrý bernþtayncýlarýn proletaryanýnsiyasal ve iktisadi kurtuluþu için sýnýf mücadelesi zeminiüzerinde durduklarý” tezini doðruladýðýný sanmak, gözümüzünönünde olup bitenleri hiç anlamamak demektir.*Üstelik Raboçeye Dyelo, gördüðümüz gibi, bununla da yetinmeyerek,“eleþtiri özgürlüðü” istiyor ve Rus sosyal-demokrasisiönünde bernþtayncýlýðý savunuyor. Besbelli ki, bu gazete, bizim,“eleþtirici”lerimize ve bernþtayncýlara haksýzlýk ettiðimize kendisiniinandýrmýþ. Ama hangilerine? Kime? <strong>Ne</strong>rede? <strong>Ne</strong> zaman? Bu haksýzlýkneymiþ? Bunlar hakkýnda tek bir sözcük yok. Raboçeye Dyelo,tek bir Rus eleþtiricisinin ya da tek bir bernþtayncýnýn adýnýanmýyor! Bu durumda iki olanaklý varsayýmdan birini seçmemizgerekiyor. Ya, haksýzlýða uðrayan Raboçeye Dyelo’nun kendisindenbaþkasý deðildir (n° 10’daki iki makalede sadece, RaboçeyeDyelo’ nun, Zarya ve Ýskra [sayfa 22] tarafýndan haksýzlýða uðratýldýðýndansözedilmesi, bunu doðrulamaktadýr). Eðer durum bu ise, bernþtaycýlarlaher türlü dayanýþmadan uzak durduðunu ýsrarla iddiaeden Raboçeye Dyelo’nun, “en aþýrý bernþtayncýlarý” ve eleþtiri öz-* Belirtmek gerekir ki, Raboçeye Dyelo, Alman partisinde bernþtayncýlýkla ilgili olgularýnsözünü etmekle yetinmiþ ve kendi görüþünü ifade etmekten tamamen “kaçýnmýþtýr”.Örneðin n° 2-3’teki [s. 66] Stuttgart Kongresi 24 raporlarýna bakýnýz. Burada bütün görüþayrýlýklarý “taktikler”e indirgenmektedir ve büyük çoðunluðun daha önce kabul edilmiþolan devrimci taktiklere baðlý kaldýklarýna deðinilip geçilmektedir. Ya da n° 4-5’te [s. 5 vedevamý] Hanover Kongresindeki söylevlerin yinelenmesi dýþýnda hiç bir þey yer almamaktave Bebel’in karar tasarýsýnýn metni sunulmaktadýr. Burada, Bernstein’ýn görüþlerininaçýklanmasý ve eleþtirisi [n° 2-3’te olduðu gibi] bu kez de “bir özel makale”de ele alýnmaküzere ertelenmektedir. Tuhaf olan þey, n° 4-5’te [s. 33] þunlarý okumamýzdýr: “... Bebel’insavunduðu görüþler, Kongrenin büyük çoðunluðu tarafýndan desteklenmiþtir” ve birkaçsatýr sonra da: “... David, Bernstein’ýn görüþlerini savundu. ... Her þeyden önce, Bernsteinve arkadaþlarýnýn, her þeye karþýn [aynen böyle!], sýnýf mücadelesi zemini üzerinde durduklarýný... göstermeye çalýþtý. ...” Bu, Aralýk 1899’da yazýlmýþtýr, ve Eylül 1901’de, görünüþteartýk Bebel’in haklý olduðuna inanmayan Raboçeye Dyelo, David’in söylediklerini kendigörüþleriymiþ gibi yineliyor!V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?19


gürlüðünü savunmadan, doðrudan doðruya kendisini savunamamasýgarip olgusu nasýl açýklanacaktýr? Ya da, haksýzlýða uðrayan,bazý üçüncü þahýslardýr. Eðer durum bu ise, bunlarýn adlarýný bildirmemekiçin ne gibi nedenler olabilir?Görüyoruz ki, Raboçeye Dyelo, kurulduðu günden berioynamýþ olduðu saklambaç oyununu (ki bunu aþaðýda da göstereceðiz)sürdürüyor. Ve ayrýca, ünlü “eleþtiri özgürlüðü”nün bu ilkpratik uygulanýþýný da kaydedelim. Gerçekte bu, sadece, her türlüeleþtiriden kaçýnmaya indirgenmekle kalmamýþ, ayný zamanda,baðýmsýz fikirleri ifade etmekten tamamen kaçýnmaya da indirgenmiþtir.Sanki utanýlacak bir hastalýkmýþ gibi Rus bernþtayncýlýðýnýnsözünü etmekten kaçýnan Raboçeye Dyelo’nun kendisi(Starover’in yerinde deyimini kullanacak olursak 25 ) hastalýðýn tedavisiiçin, hastalýðýn Alman çeþidi için olan en son Alman reçetesininsözcüðü sözcüðüne kopya edilmesini önermektedir! Eleþtiriözgürlüðü yerine, kölece (daha kötüsü: maymunca) taklitçilik! Uluslararasýmodern oportünizmin bu ayný toplumsal ve siyasal içeriði,kendisini, ulusal özelliklere göre çeþitli biçimlerde ortaya koymaktadýr.Oportünistler bir ülkede uzun zamandan beri ayrý birbayrak altýnda birleþmiþlerdir; bir diðerinde teoriyi savsaklamýþlarve gerçekte radikal sosyalistlerin siyasetini izlemiþlerdir; bir üçüncüsündedevrimci partinin bazý üyeleri oportünizm kampýna gelmiþlerve amaçlarýna, ilkeler ve yeni taktikler uðruna açýk mücadeleyledeðil, partilerini yavaþ yavaþ, hissedilmez ve, deyim yerindeyse,cezalandýrýlamaz bir biçimde yozlaþtýrarak ulaþmaya çalýþmýþlardýr;bir dördüncü ülkede ise, [sayfa 23] ayný cinsten kaçaklar, “legal” eylemle“illegal” eylemi tamamen orijinal bir biçimde birleþtirerek,siyasal köleliðin karanlýklarýnda ayný yöntemlere baþvurmaktadýrlar,vb.. Eleþtiri özgürlüðünden ve bernþtayncýlýktan, Rus sosyal-demokratlarýnýnbirliðini saðlamanýn bir koþulu olarak sözetmek ve Rusbernþtayncýlýðýnýn kendisini nasýl ortaya koyduðunu ve bunun negibi özel sonuçlar verdiðini açýklamamak, hiç bir þey söylememekamacýyla laf etmektir.Raboçeye Dyelo’nun söylemek istemediðini (ya da, belki dekavrayamadýðýný), birkaç sözcük ile de olsa, biz kendimiz söylemeyeçalýþalým.20 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


C. RUSYA’DA ELEÞTÝRÝÝncelemekte olduðumuz konu bakýmýndan Rusya’nýn baþlýcaayýrýcý özelliði, bir yandan iþçi sýnýfýnýn kendiliðinden hareketininbaþlangýcýnýn, ve öte yandan ilerici kamuoyunun marksizme yönelmesinin,heterojen unsurlarýn, ortak düþmana karþý (zamanýnýdoldurmuþ siyasal ve toplumsal dünya görüþüne karþý) savaþmaküzere tek bir bayrak altýnda bileþmeleri sonucunu vermiþ olmasýdýr.“Legal marksizm”in en canlý olduðu günlerin sözünü ediyoruz.Genel olarak söylemek gerekirse, bu, 80’lerde ya da 90’larýn baþlarýndaolanaklýlýðýna kimsenin inanmayacaðý tümüyle ilginç bir olguydu.Otokrasinin egemen olduðu bir ülkede, tamamen köleleþtirilmiþbir basýnla, en küçük bir siyasal huzursuzluk ve karþý gelmefilizlenmesinin ezildiði kudurgan bir siyasal gericilik döneminde,devrimci marksizmin teorisi, birdenbire, sansür altýnda bulunanyazýna girme yolunu buluyor ve Ezop dilinde ifade edilmekle birlikte,“ilgili” herkes tarafýndan anlaþýlýyor. Hükümet, sadece, (ihtilâlci)Narodnaya Volya’nýn teorisini tehlikeli saymaya kendisinialýþtýrmýþtýr, ve [sayfa 24] alýþýlageldiði gibi bu organýn geçirdiði iç evrimiizleyememektedir ve ona karþý yöneltilen her eleþtiriyi sevinçlekarþýlar. Hükümetin olup biteni anlamasýna kadar, ve koca sansürcülerve jandarmalar ordusu yeni düþmeni keþfedip üzerine çullananakadar (bizim Rus ölçülerimize göre) epey zaman geçti. Oysabu süre içinde, marksist kitaplar birbiri ardýndan yayýnlanýyordu,marksist dergiler ve gazeteler kuruluyordu; hemen hemen herkesmarksist olmuþtu, marksistler övülüyorlardý, onlara binbir iltifatyaðýyordu, yayýnevleri marksist yapýtlarýn olaðanüstü hýzlý satýþýndançok memnundular. Bu yüzden bu ortama kendini kaptýrmýþ acemimarksistler arasýnda, birden fazla “kendini beðenmiþ yazar...” 26bulunmasý çok doðaldý.Þimdi artýk, bu dönemden rahatça, geçmiþte kalmýþ bir olayolarak sözedebiliriz. Marksizmin yazýn alanýnda çiçek açtýðý bu kýsadönemin aþýrý ve çok ýlýmlý görüþ sahibi kimseler arasýndaki ittifaktanileri geldiði bir sýr deðildir. Aslýnda, bu ýlýmlý unsurlar, burjuvademokratlardý; bu durum (ki bu onlarýn daha sonra gösterdikleri“eleþtirel” geliþme ile açýkça doðrulanmýþtýr), daha henüz “ittifak”yürürlükte iken, bazýlarý tarafýndan anlaþýlmýþtý.*Durum bu olduðuna göre, sonraki “fikir karýþýklýðý”nýn baþlýcaV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?21


sorumlularý, geleceðin “eleþtiricileri” ile ittifaka girmiþ olan devrimcisosyal-demokratlar deðil midir? Bu soru, olumlu yanýtýyla birlikte,çok katý görüþlü kimselerden, zaman zaman iþitilmektedir. Amaböyleleri tamamýyla yanýlmaktadýrlar. Güvenilmez kimselerle bileolsa, geçici ittifaklara girmekten korkanlar, ancak [sayfa 25] kendisinegüvenemeyenlerdir; böyle ittifaklar olmasaydý tek bir siyasal partivarolamazdý. Legal marksistlerle birleþme, bir bakýma, Rus sosyaldemokratlarýnýngirdikleri gerçekten siyasal ilk ittifaktý. Bu ittifaksayesindedir ki, narodniklere karþý þaþýlacak hýzla zafer kazanýldýve marksist düþünceler (kaba bir biçimde de olsa) çok yaygýnlaþtý.Üstelik bu ittifak hiç bir “koþula” dayandýrýlmamýþtý. Bunun kanýtý,Rusya’nýn Ýktisadi Geliþmesi Sorunu Üzerine Materyal adlý marksistkoleksiyonunun, 1895’te, sansür tarafýndan yakýlmasýdýr. Eðerlegal marksistlerle yapýlan yazýnsal anlaþma bir siyasal ittifakla kýyaslanabilirse,o zaman bu kitap da bir siyasal antlaþmayla kýyaslanabilir.Baðlarýn kopmasý, elbette ki, “müttefiklerin” burjuva demokratolduklarýnýn anlaþýlmasý yüzünden olmadý. Tersine, burjuvademokrasisi akýmýnýn temsilcileri, Rusya’nýn bugünkü durumu demokratikgörevleri ön plana çýkardýðý sürece, sosyal-demokrasinindoðal ve özlenen müttefikleridirler. Ama böyle bir ittifakýn zorunlukoþulu, sosyalistlerin, iþçi sýnýfýna, onlarýn çýkarlarýnýn burjuvazininçýkarlarýna taban tabana karþýt olduðunu gösterme olanaðýna tamolarak sahip bulunmalarý olmalýdýr. Legal marksistlerin çoðunluðununkapýldýðý bernþtayncýlýk ve “eleþtirel” eðilim ise, sosyalistleribu olanaktan yoksun býrakmaktaydý ve marksizmi kabalaþtýrarak,toplumsal çeliþkileri körletme teorisini savunarak, toplumsal devrimve proletarya diktatörlüðü düþüncesinin saçma olduðunu ilânederek, iþçi sýnýfý hareketini ve sýnýf mücadelesini dar trade-unionculuðave küçük tedrici reformlar uðruna “gerçekçi” mücadeleyeindirgeyerek, sosyalist bilinci baltalamaktaydýlar. Bu, sosyalizminbaðýmsýzlýk hakkýnýn ve bunun sonucu olarak da varlýk hakkýnýnburjuva demokrasisi tarafýndan yadsýnmasýyla ayný anlama geliyordu;bu, o zamanlar, henüz baþlangýç [sayfa 26] aþamasýnda olan* Burada K. Tulin’in, Struve’ye karþý yazmýþ olduðu bir makaleye deðiniliyor, [Bkz:Collected Works, Vol. I, s. 333-507. -Ed.] bu makale, “Marksizmin Burjuva YazýnýndaYansýmasý” 27 baþlýklý bir denemeye dayandýrýlmýþtý. [Yazarýn 1907 baskýsýna notu.]22 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


iþçi sýnýfý hareketini, pratikte, liberal hareketin bir eklentisi halinegetirmesiyle ayný anlama geliyordu.Bu koþullar altýnda, kopuþ, doðal olarak zorunluydu. AmaRusya’ nýn “kendine özgü” özelliði, kendisini, bu kopuþun, sosyaldemokratlarýnen ulaþýlabilir ve yaygýn “legal” yazýndan safdýþý edilmesianlamýna geliþinde ortaya koydu. “Eleþtiri” bayraðýna sarýlanve marksizmi “yýkmanýn” neredeyse tekelini elinde bulunduran“eski marksistler”, bu legal basýnda mevzilendiler. (Þimdi RaboçeyeDyelo tarafýndan benimsenen) “ortodoksluða karþýyýz” ve “yaþasýneleþtiri özgürlüðü” sloganlarý moda oldu. Ve sansürün ve jandarmalarýnbile bu modanýn karþýsýnda duramadýklarýnýn kanýtý, ünlüBernstein’ýn (Herostratean anlamýnda ünlü) yapýtýnýn 28 üç Rusçabaskýsýnýn yayýnlanmasý ve Bernstein’ýn, Bay Prokopoviç ve ötekilerinyapýtlarýnýn Zubatov 29 tarafýndan salýk verilmesidir (Ýskra, n°10). Þimdi sosyal-demokratlara, zaten çetin olan, ama dýþtan yaratýlanengellerle büsbütün çetinleþen bir görevi yerine getirmek düþüyordu– yeni akýmla mücadele etme görevi. Ama bu akým, kendisini,yalnýzca yazýn alanýyla sýnýrlamýyordu. “Eleþtiriciliðe” doðrueðilim ile birlikte, pratik içinde olan bazý sosyal-demokratlar, ekonomizmekapýldýlar.Legal eleþtiricilikle illegal ekonomizm arasýndaki iliþki vebaðýmlýlýðýn ortaya çýkýþ ve geliþme biçimi ilginç bir konudur; özelbir makalenin ana konusunu oluþturabilecek bir konu. Biz, burada,bu baðýn tartýþma götürmez varlýðýný belirtmekle yetineceðiz.Credo’nun haklý olarak eriþtiði kötü ün, bu baðlantýyý açýk sözlülükleformüle etmesinden ve ekonomizmin temel siyasal eðiliminiaçýklamasýndan ileri gelmekteydi – iþçiler, iktisadi mücadeleyi (yada daha doðrusu, özgül iþçi sýnýf siyasetini de kucakladýðý için,trade-unioncu mücadeleyi) yürütürlerken, [sayfa 27] marksist aydýnlardasiyasal “mücadele”yi yürütmek için liberallerle birleþsinler.“Halk arasýnda” trade-unioncu eyleme giriþmek bu görevin ilk yarýsýnýyerine getirmekti, legal eleþtiri de ikinci yarýsýný. Bu sözler,ekonomizme karþý öyle kusursuz bir silahtý ki, Credo olmasaydýonu yaratmak gerekirdi.Credo yaratýlmadý; yazarlarýnýn izni alýnmadan ve belki deonlarýn isteklerine karþýn yayýnlandý. Her ne hal ise, yeni “programýn”*günýþýðýna çýkarýlmasýna yardýmcý olan bu satýrlarýn yazarý,sözcülerin kendileri tarafýndan kâðýda aktarýlan görüþlerinin özeti-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?23


nin çoðaltýlarak Credo baþlýðý altýnda daðýtýlmasýndan ve hatta bunakarþý protestoyla birlikte basýnda yayýnlanmasýndan ötürü yakýnmalarve suçlamalar duymuþtur! Bu olaya deðinmiyoruz, çünkübu, ekonomizmimizin çok kendine özgü bir özelliðini açýða vurmaktadýr– açýklýk korkusu! Bu, ekonomizmin genel bir özelliðidir,yalnýzca Credo’nun yazarlarýnýn deðil. Bu özelliði ekonomizmin enaçýk sözlü ve en dürüst savunucusu olan Raboçaya Mysýl, (Vademecum’da32 ekonomist belgelerinin yayýnlanmasýndan ötürü öfkeyekapýlan) Raboçeye Dyelo, iki yýl önce kendi profession defoi’sýnýn 33 bunun reddi ile beraber yayýnlanmasýna izin vermeyenKiev Komitesi** ve ekonomizmin birçok öteki bireysel temsilcileride göstermiþlerdir.Eleþtiri özgürlüðü yandaþlarýnýn bu eleþtiri korkusu, yalnýzcakurnazlýk olarak açýklanamaz (ama kurnazlýðýn [sayfa 28] da zamanzaman burada iþin içine sokulduðundan kuþku yoktur; yeni akýmýngenç ve henüz narin filizlerini muhaliflerin saldýrýlarýna maruzbýrakmak ihtiyatsýzlýktýr!). Hayýr, ekonomistlerin çoðunluðu, (ekonomizminniteliði gereði) her türlü teorik çatýþmalara, hizip anlaþmazlýklarýna,geniþ siyasal sorunlara, devrimcileri örgütlemeplanlarýna vb. içten bir kýrgýnlýkla bakmamaktadýrlar. Oldukça tutarlýbir ekonomist, bir gün, bana, “bütün bunlarý yurtdýþýndakilere býrakalým!”dedi, o, böylelikle çok yaygýn bir görüþü (ve gene salt trade-unioncubir görüþü) ifade ediyordu; bizi ilgilendiren iþçi sýnýfýhareketi, buradaki, kendi yöremizdeki iþçi örgütleridir; gerisi yalnýzcadoktrinerlerin icadýdýr, Ýskra n° 12’de yayýnlanan mektubunyazarlarýnýn Raboçeye Dyelo n° 10 ile uyum içerisinde ifade ettiklerigibi, “ideolojinin abartýlmasý”dýr.Þimdi þu sorun ortaya çýkýyor: Rus “eleþtiriciliði”nin ve Rusbernþtayncýlýðýnýn kendine özgü özelliði bu olduðuna göre, oportünizmeyalnýz sözle deðil, eylemle karþý durma çabasýný göstermiþolanlarýn görevi ne olmalýydý? Birincisi, legal marksizm döneminde* Credo’ya Karþý Onyedilerin Protestosu’na deðiniliyor. Yazar, bu protestonun yazýlmasýnakatýlmýþtýr [1899 sonu]. 30 Bu protesto ve Credo 1900 yýlýnýn ilkyazýnda yurtdýþýndayayýnlandý. [Bkz: “Rus Sosyal-Demokratlarýn Bir Protestosu”, Collected Works, Vol. 4, s.167-182. -Ed.] Þimdi artýk, Bayan Kuskova’nýn yazdýðý makaleden [sanýrým Byloye’de 31çýkmýþtýr], Credo’yu kaleme alanýn kendisi olduðunu ve o sýrada Bay Prokopoviç’in yurtdýþýndaki“ekonomistler” arasýnda pek önemli bir yeri olduðunu bilmekteyiz. [Yazarýn1907 baskýsýna notu.]* * Bildiðimiz kadarýyla, o zamandan bu yana Kiev Komitesinin bileþimi deðiþmiþtir.24 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


henüz baþlamýþ olan ve yeniden yeraltýnda çalýþan yoldaþlarýn omuzunayüklenen teorik çalýþmayý baþlatma çabalarýna giriþmeliydiler.Böyle bir çalýþma olmaksýzýn hareketin baþarýlý bir biçimde büyümesiolanaksýzdý. Ýkincisi, halkýn kafasýný geniþ ölçüde karýþtýranlegal “eleþtiricilik”e karþý etkin olarak mücadeleye giriþmeliydiler.Üçüncüsü, programýmýzý ve taktiklerimizi aþaðýlama yolundaki hertürlü bilinçli ya da bilinçsiz çabanýn içyüzünü açýða çýkararak veçürüterek pratik hareketteki fikir kargaþalýðýna ve sallantýlara etkinbiçimde karþý durmalýydýlar.Raboçeye Dyelo’nun bunlardan hiç birini yapmadýðý iyi bilinmektedir;aþaðýda bu çok iyi bilinen olguyu ayrýntýlý olarak ve çeþitliyönlerden inceleme fýrsatýný bulacaðýz. Ama þimdilik, biz, yalnýzca“eleþtiri özgürlüðü” istemiyle [sayfa 29] bizim yerli eleþtiriciliðimizinve Rus Ekonomizminin özel çizgileri arasýnda varolan çarpýcýçeliþkiyi belirtmekle yetineceðiz. Bunun için, Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlarý Birliðinin Raboçeye Dyelo’ nun görüþünü onayladýðýkarar metnine bir gözatmak yetecektir.“Sosyal-demokrasinin daha ileri ideolojik geliþmesinin çýkarýbakýmýndan, sosyal-demokrat teorinin sýnýf ve devrimci niteliðineaykýrý düþmediði sürece, bu teorinin parti yazýnýnda eleþtirilmesiözgürlüðünün tanýnmasýný kesin olarak gerekli saymaktayýz.” (ÝkiKonferans, s. 10.)Peki bunun nedeni nedir? Bu kararýn “birinci bölümünün,Lübeck Parti kongresinde Bernstein hakkýnda alýnan kararla çakýþmasý”.... Safdilliliklerinden ötürü “birlikçiler” bu kopyacýlýkla nasýlda kendi kendilerine bir Testimonium Paupertatis (yoksulluk tasdiknamesi)verdiklerinin farkýnda deðiller... “Ama ... kararýn ikincibölümü, eleþtiri özgürlüðünü, Lübeck Kongresinin yaptýðýndan çokdaha fazla sýnýrlandýrmaktadýr.”O halde Yurtdýþý Birlik, Rus bernþtayncýlarýný mý hedef almaktadýr?Eðer almýyorsa, o zaman, Lübeck Kongresine yapýlanatýf tamamen anlamsýz kalýr. Ama kararýn “eleþtiri özgürlüðünü sýnýrladýðý”nýsöylemek doðru deðildir. Hannover kararýný kabul ederken,Almanlar, Bernstein’in önerdiði tadilleri tek tek reddettiler, veLübeck kararlarýnda da, adýný anarak, þahsen Benstein’a ihtardabulundular. Bizim “özgürlük” taklitçilerimiz ise, Rus “eleþtiriciliðinin”ve Rus ekonomizminin tek bir belirtisine bir defacýk bile atýfta bulunmamaktadýrlar.Bu ihmal karþýsýnda, sadece teorinin sýnýf veV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?25


devrimci karakterinden sözetmek, özellikle Yurtdýþý Birlik, “ekonomizmdenen þeyi” oportünizmle özdeþleþtirmeyi reddettiði zaman,yanlýþ yorumlara alaný boþ býrakmaktadýr. (Ýki Konferans, s. 8, § 1.)Bütün bunlarý geçerken söylüyoruz. Asýl sorun, Rusya’da, oportünistlerin,devrimci sosyal-demokratlar [sayfa 30] karþýsýndaki konumlarýnýn,Almanya’dakinin tam karþýtý olduðunu belirtmektir. Oülkede, bildiðimiz gibi, devrimci sosyal-demokratlar, mevcut olaný–evrensel olarak bilinen ve onyýllar boyu deneyimlerle bütün ayrýntýlarýylaaçýklýða kavuþturulmuþ olan eski program ve taktikleri–muhafaza etmekten yanadýrlar. Ama “eleþtiriciler”, deðiþiklikler getirmekistemektedirler; ve bu eleþtiriciler önemsiz bir azýnlýðý temsilettiklerine göre, revizyonist çabalarýnda pek pýsýrýk davrandýklarýnagöre, çoðunluðun “yenilikleri” sadece reddetmekle yetinmesindekinedenleri anlayabiliriz. Rusya’da ise, mevcut olaný muhafazaetmekten yana olan eleþtiriciler ve ekonomistlerdir: “eleþtiriciler”kendilerini marksist saymaya devam etmemizi ve þimdiye kadartam olarak yararlandýklarý “eleþtiri özgürlüðünü” kendileri için güvencealtýna almamýzý istemektedirler (çünkü gerçekte bunlar hiçbir zaman herhangi bir parti baðýný * tanýmamýþlardýr, ve üsteliköðütlerde bulunma dýþýnda biz, eleþtiri özgürlüðünü “sýnýrlayabilecek”genel olarak kabul edilmiþ bir parti örgütüne hiç bir zamansahip olmadýk); ekonomistler, “bugünkü hareketin egemen niteliðini”devrimcilerin tanýmasýný istemektedirler (Raboçeye Dyelo,n° 10, s. 25) [sayfa 31] yani mevcut olanýn “meþruluðunu” kabul etmemiziistemektedirler; “ideologlarýn”, hareketi, “maddi unsurlarlamaddi ortamýn karþýlýklý etkisi sonucu meydana gelen” yolundan* Yalnýz parti baðlarýnýn ve parti geleneklerinin yokluðu olgusu bile, ki bu, Rusya ileAlmanya arasýnda temel bir farký oluþturur, aklý baþýnda bütün sosyalistleri körükörünebir taklitçiliðe karþý uyarmýþ olmalýydý. Ama “eleþtiri özgürlüðü”nün Rusya’da nerelerekadar vardýrýldýðýný gös-termek için bir örnek verelim. Rus eleþtiricisi Bay Bulgakov,Avusturyalý eleþtirici Hertz’i þu biçimde azarlýyor: “Vardýðý sonuçlar baðýmsýz olmaklabirlikte, Hertz, bu noktada [kooperatif dernekler sorununda] besbelli ki, partisiningörüþlerine gereðinden fazla baðlý kalmaktadýr, ve bu görüþlerden ayrýntýlarda ayrýlmaklabirlikte, ortak ilkeyi reddetmeye cesaret edememektedir.” [Kapitalizm ve Tarým, c. II, s.287] Nüfusunun binde dokuzyüz doksandokuzunun iliðine kadar siyasal boyuneðiþleyozlaþtýðý ve parti onuru, parti baðlarý anlayýþýndan tamamen yoksun bulunan, siyasalbakýmdan köleleþtirilmiþ durumda bir devletin uyruðu, meþrutiyet düzeniyle yönetilen birdevletin yurttaþýný “partisinin görüþlerine aþýrý ölçüde baðlý kaldýðý için” tepeden bakanbir edayla azarlamaktadýr! Ýllegal örgütlerimizin, eleþtiri özgürlüðü konusunda kararlarçýkarmaktan baþka yapacak iþleri yoktur elbet...26 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


“saptýrmaya” çalýþmamalarýný istemektedirler (“Mektup”, Ýskra n°12’de); “bugünkü koþullarda iþçiler için olanaklý olan mücadeleninözlenen bir mücadele olduðunun ve þu anda gerçekten yürütülenmücadelenin” olanaklý tek mücadele olduðunun kabul edilmesiniistemektedirler. (“Raboçaya Mysýl’ýn Özel Eki”, s. 14) Biz devrimcisosyal-demokratlar ise, tam tersine, kendiliðindenliðe, yani “þu anda”mevcut olana bu tapýnma ile yetinmiyoruz. Son yýllarda egemenolan taktiklerin deðiþtirilmesini istiyoruz; “birleþmeden önceve birleþebilmemiz için, her þeyden önce saðlam ve kesin sýnýr çizgileriniçizmemiz gerekir” diyoruz (Ýskra’nýn yayýna baþlama duyurusunabakýnýz).* Kýsacasý Almanlar mevcut olaný savunuyorlar vedeðiþiklikleri reddediyorlar; biz ise mevcut olanýn deðiþmesini istiyoruz,ve mevcut olana boyuneðmeyi, onunla uzlaþmayý reddediyoruz.Alman kararlarýnýn “özgür” kopyacýlarý, bu “önemsiz” farkýgözden kaçýrmýþlardýr.D. TEORÝK MÜCADELENÝN ÖNEMÝ KONUSUNDAENGELS“Dogmacýlýk, doktrincilik” “partinin kemikleþmesi –düþünceninzincire vurulmasýnýn sonucu olan kaçýnýlmaz ceza–” bunlarRaboçeye Dyelo’daki “eleþtiri özgürlüðünün” þövalyece savunucularýnýnsilaha sarýldýklarý düþmanlardýr. Bu sorunun gündeme alýnmasýndanpek memnunuz ve sadece bir baþka sorunun daeklenmesini öneririz:Peki yargýçlar kimlerdir? [sayfa 32]Önümüzde iki yayýncý duyurusu var. Biri, “Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliðinin Yayýn Organýnýn Programý – RaboçeyeDyelo” (Raboçeye Dyelo, n° 1’den yeniden basýlmýþ) ve öteki, “EmeðinKurtuluþu Grubunun Yayýnlarýnýn Yeniden Baþlayacaðý Duyurusu”.Her ikisi de 1899 tarihini, “marksizmin bunalýmý”nýn uzun süredenberi tartýþma konusu olduðu bir tarihi taþýyor. Peki ne buluyoruz?Birinci duyuruda bu olayla ilgili herhangi bir deðinmeyi yada bu sorunla ilgili olarak bu yeni organýn benimsemek eðilimindeolduðu konuma iliþkin belirli bir ifadeyi boþuna aramýþ olacaðýz.* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 354. -Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?27


Bu programda olsun, Yurtdýþý Birliðin 1901’deki Üçüncü Kongresinde34 benimsenmiþ olan ek kararda olsun (Ýki Konferans, s. 15-18), teorik çalýþma konusunda ve þu anda karþý karþýya bulunduðuivedi görevler konusunda tek bir sözcük söylenmemektedir. Bütünbu zaman boyunca Raboçeye Dyelo’nun yazýkurulu, bu teorik sorunlarý,bu sorunlar bütün dünyadaki sosyal-demokratlarýn zihinlerinikarýþtýran sorunlar olmasýna karþýn, görmezlikten gelmiþlerdir.Öteki duyuru ise, tersine, her þeyden önce son yýllarda teoriyekarþý azalan ilgiye parmak basýyor, “proletaryanýn devrimcihareketinin teorik yönüne uyanýk bir dikkat” gösterilmesini ýsrarlaistiyor, ve hareketimiz içindeki “bernþtayncý ve öteki karþý-devrimcieðilimleri amansýzca eleþtirmeye” çaðýrýyor. Zarya’nýn bugünekadarki sayýlarý bu programýn nasýl yürütülmekte olduðunu göstermektedir.Böylece, görüyoruz ki, düþünce kemikleþmesine vb. karþýüst perdeden söylenen sözler, teorik düþüncenin geliþmesi konusundakiilgisizliði ve çaresizliði gizlemektedir. Rus sosyal-demokratlarýnýndurumu, genel olarak Avrupa’daki (çok önceleri Almanmarksistleri tarafýndan da belirtilen) bir olguyu, yani o pek övüleneleþtiri özgürlüðünün [sayfa 33] bir teorinin yerine bir baþkasýnýn konmasýdemek olmayýp, bu türden bütünleþmiþ ve iþlenmiþ teoridenözgür olmak anlamýna geldiðini; seçmecilik ve ilke yoksunluðuanlamýna geldiðini açýkça göstermektedir. Hareketimizin gerçekdurumuyla azçok tanýþýklýðý olanlar, marksizmin geniþ bir biçimdeyaygýnlaþmasýnýn yanýnda, teorik düzeyin belli ölçüde düþmekteolduðunu görmemezlik edemezler. Pek çok insan, çok az bir teorikeðitimle, hatta hiç eðitilmeden, hareketin pratik önemi ve pratikbaþarýlarý yüzünden, harekete katýlmýþlardýr. Bundan RaboçeyeDyelo’nun, bir zafer havasýyla Marx’ýn þu sözlerini aktarýrken nasýlpatavatsýz olduðunu deðerlendirebiliriz: “Ýleriye doðru atýlan heradým, her gerçek ilerleme, bir düzine programdan daha önemlidir.”*Teorik kargaþalýk döneminde bu sözcükleri yinelemek týpkýbir cenazede yaslýlara “gözünüz aydýn!” demeye benzer. ÜstelikMarx’ýn bu sözleri, içerisinde ilkelerin formülasyonundaki seçme-* K. Marx, . Engels, Gotha ve Erfurt Programlarýnýn Eleþtirisi. “W. Bracke’ye MetninSunuluþunda Marx Tarafýndan Yazýlan Mektup - 5 Mayýs 1875”, Sol Yayýnlarý, Ankara 1976,s. 20. -Ed.28 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ciliði þiddetle mahküm ettiði, Gotha Programý 35 konusunda yazdýðýmektuptan alýnmýþtýr. Eðer birleþmek zorundaysanýz, diye yazýyorduparti liderlerine Marx, hareketin pratik amaçlarýný karþýlayacakanlaþmalara girin, ama ilkeler konusunda herhangi bir pazarlýðaizin vermeyin, teorik “ödünler” vermeyin. Marx bu düþüncede idi,ve hâlâ aramýzda –onun adýna– teorinin önemini küçümseme yolunuarayan kimseler var!Devrimci teori olmadan, devrimci hareket olamaz. Modahalinde oportünizm övgüsünün, pratik eylemin en dar biçimlerinedelicesine bir kapýlmayla elele gittiði bir zamanda, bu düþünceüzerinde pek güçlü olarak direnilemez. Ancak Rus sosyal-demokratlarýiçin teorinin önemi, çoðu kez unutulan þu üç durumdanötürü önem kazanmaktadýr: [sayfa 34] birincisi, partimizin sadece oluþumsürecinde olmasý, özelliklerinin daha yeni belirlenmeye baþlamasý,ve hareketi doðru yolundan saptýrma tehdidinde bulunandevrimci düþüncenin öteki eðilimleriyle henüz hesaplaþmadan uzakoluþuyla. Tersine tam da þu yakýn geçmiþ, (Akselrod’un uzun zamanönce ekonomistleri uyardýðý bir durum olan) 36 sosyal-demokratolmayan devrimci eðilimlerin yeniden canlanýþý ile damgalanmýþtýr.Bu koþullar altýnda, ilk bakýþta “önemsiz” gibi görünen biryanýlgý en kötü sonuçlara yolaçabilir ve ancak burnunun ötesinigöremeyenler, hizip tartýþmalarýný ve görüþ ayrýlýklarý arasýndaki enkeskin farklýlýklarý zamansýz ya da gereksiz sayabilir, Rus sosyaldemokrasisininyazgýsý gelecek birçok yýllar boyunca þu ya da bu“ayrýlýðýn” güçlenmesine baðlýdýr.Ýkincisi, sosyal-demokrat hareket, özünde, uluslararasý birharekettir. Bu, sadece ulusal þovenizmle savaþmak zorunda olduðumuzdemek deðil, genç bir ülkede yeni bir hareketin ancaköteki ülkelerin deneyimlerinden yararlanacak olursa baþarýlý olabileceðidemektir de. Bu deneyimlerden yararlanmak için bunlarýsalt tanýmak ya da yalnýzca en son kararlarýný kopya etmek yetmez.Gerekli olan, bu deneyimleri eleþtirici bir tutumla ele almakve bunlarý baðýmsýz olarak sýnamadan geçirmektir. Modern iþçisýnýfý hareketinin ne büyük ölçüde geliþtiðini ve dallandýðýný kavrayanbir kimse, bu görevi yerine getirmek için nasýl bir teorik kuvvetleryedeðine ve siyasal (ayný zamanda da devrimci) deneyime gerekolduðunu anlayacaktýr.Üçüncüsü, Rus sosyal-demokrasisinin ulusal görevleri,V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?29


dünyada baþka hiç bir sosyalist partinin daha önce karþýlaþmadýðýtürdendir. Ýlerde, halkýn tümünün otokrasinin boyunduruðundankurtarýlmasý iþinin bize yüklediði siyasal ve örgütsel görevlere eðilmefýrsatýný bulacaðýz. Þu noktada, yalnýzca, öncü savaþçý rolününancak en ileri teorinin [sayfa 35] kýlavuzluk ettiði bir parti ile yerinegetirilebileceðini belirtmek istiyoruz. Bunun ne demek olduðununsomut bir kavrayýþýna sahip olmak için okur, Herzen, Belinski, Çerniþevskigibi Rus sosyal-demokrasisinin öncellerini ve yetmiþlerinparlak, devrimci yýldýzlarýný anýmsasýn; Rus yazýnýnýn þimdi kazanmaktaolduðu dünya ölçüsündeki önem üzerine kafa yorsun; birde... ama bu kadar yeter!Sosyal-demokrat harekette teorinin önemiyle ilgili Engels’in1874’te söylediklerini aktaralým. Engels, sosyal-demokrasinin büyükmücadelesinin, aramýzda olduðu gibi iki biçimini (siyasal ve iktisadi)deðil, teorik mücadeleyi ilk ikisi ile bir tutarak üç biçimini kabulediyor. Hem pratik yönden hem de siyasal yönden güçlü halegelmiþ bulunan Alman iþçi sýnýfý hareketine öðütleri, bugünün sorunlarýve anlaþmazlýklarý yönünden öylesine öðreticidir ki, uzun zamandanberi kütüphanelerde büyük bir güçlükle bulunabilen Derdeutsche Bauernkrieg’e * yazdýðý önsözden uzunca bir bölüm aktardýðýmýzdanötürü okuru sýkmayacaðýmýzý umarýz:“Alman iþçilerinin, öbür Avrupa iþçilerine göre, baþlýca ikiüstünlüðü var. Birincisi, Alman iþçileri, Avrupa’nýn en teorisyen halkýnamensupturlar; üstelik, sözümona ‘kültürlü’ Almanya’da iyidenyitip gitmiþ olan teorik anlayýþý korumuþlardýr. Eðer daha önce Almanfelsefesi hele Hegel felsefesi olmasaydý, Alman bilimsel sosyalizmi–olmuþ olacak tek bilimsel sosyalizm– hiç bir zaman kurulamazdý.Ýþçilerin teorik anlayýþý olmasaydý, onlar bu bilimsel sosyalizmihiç bir zaman özümlemiþ olduklarý derecede özümleyemezlerdi.Ve bu üstünlüðün ne kadar büyük bir üstünlük olduðunu,bir yandan, her türlü teoriye karþý, çeþitli sendikalarýn kusursuzörgütleniþine karþýn, Ýngiliz [sayfa 36] iþçi hareketinin pek bir ilerlemegöstermemesinin baþlýca nedenlerinden biri olan kayýtsýzlýk, ve öteyandan da, prudonculuk tarafýndan, ilk biçimi içinde ransýzlar veBelçikalýlarda, sonradan, Bakunin eliyle karikatürleþtirilmiþ biçimi* Dritter Abdruck, Leipzig 1875, Verlag der Genossenschaftsbuchdruckerei. [Almanya’daBurjuva Demokratik Devrim, “Köylüler Savaþý”, Sol Yayýnlarý, Ankara 1975. -Ed.]30 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


içinde, Ýspanyol ve Ýtalyanlarda yaratýlan anlaþmazlýk ve karýþýklýktanýtlar.“Ýkinci üstünlük, Almanlarýn, iþçi hareketine, zaman bakýmýndanaþaðýyukarý en son gelmiþ olmalarýdýr. Týpký teorik Almansosyalizminin, doktrinlerinin tüm fantezi ve ütopyalarýna karþýn,bütün zamanlarýn en büyük kafalarý arasýnda sayýlan ve bugündoðruluklarýný bilimsel olarak tanýtladýðýmýz birçok fikirleriöncelemiþ bulunan üç adamýn, Saint-Simon, ourier ve Owen’ýnomuzlarý üzerinde yükseldiðini hiç bir zaman unutmayacaðý gibi,pratik Alman iþçi hareketi de, Ýngiliz ve ransýz [iþçi -ç.] hareketininomuzlarý üzerinde geliþtiðini, onlarýn pahalýya edinilmiþdeneylerinden sadece yararlanýp, þimdi o zaman çoðu kaçýnýlmazolan yanýlgýlarýndan kaçýnýlabildiðini hiç bir zaman unutmamalýdýr.Ýngiliz trade-unionlarý ile ransýz siyasal iþçi mücadelelerinin geçmiþiolmasaydý, hele Paris Komünü tarafýndan verilen devsel atýlým olmasaydý,bugün hareketin neresinde olurduk?“Alman iþçilerinin, durumlarýnýn üstünlüklerinden, az görülürbir kavrayýþla yararlanmasýný bildiklerini kabul etmek gerek. Biriþçi hareketi varolalý beri, mücadele, ilk kez olarak, –teorik, siyasalve pratik-iktisadi (kapitalistlere karþý direnç)– üç yönü içinde, uyum,baðlantý ve sistematik bir biçimde yürütülmüþtür. Alman [iþçi -ç.]hareketinin yenilmez gücü, iþte, deyim yerindeyse, bu tek merkezli(concentrique) saldýrýdadýr.“Bir yandan, elveriþli konumlarý nedeniyle, öte yandan Ýngiliz[iþçi -ç.] hareketinin adasal özellikleri ve ransýz [iþçi -ç.] hareketininzorla bastýrýlmasý sonucu, Alman iþçileri, þimdilik proletermücadelenin ön safýnda [sayfa 37] yer almýþ bulunuyorlar. O1aylarýn,bu þeref yerini ne kadar zaman onlara býrakacaðý önceden söylenemez.Ama, bu yeri tuttuklarý sürece, görevlerini, gerektiði gibiyerine getireceklerdir, bunu ummak gerek... Bunun için, tüm mücadeleve ajitasyon alanlarýndaki çabalarýný bir kat daha artýrmalýdýrlar.Önderlerin ödevi, özellikle, bütün teorik sorunlar üzerindegitgide daha çok bilgi edinmek, günü geçmiþ dünya görüþleriningeleneksel lakýrdýlarýnýn etkisinden kendilerini gitgide daha çokkurtarmak, ve sosyalizmin bir bilim durumuna geldiðinden bu yana,bir bilim olarak yürütülmek, yani irdelenmek istediðini hiç mi hiçunutmamak olacaktýr. Buna göre, böylece kazanýlan gitgide dahaaçýk görüþleri, iþçi yýðýnlarý arasýnda artan bir çabayla yaymak, veV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?31


parti ve sendikalar örgütünü gitgide daha güçlü bir biçimde saðlamlaþtýrmakönem kazanacaktýr. ...“Eðer Alman iþçileri böyle davranmakta devam ederlerse,hareketin baþýnda yürüyeceklerdir demiyorum –sadece herhangibir ulus iþçilerinin hareketin baþýnda yürümeleri, hareketin yararýnadeðildir–, ama savaþ çizgisi üzerinde þerefli bir yer tutacaklarve, hesapta olmayan aðýr sýnavlar ya da büyük olaylar, onlardandaha çok cesaret, daha çok karar ve daha çok enerji istediði zaman,pusatlanmýþ ve hazýr olacaklardýr.”*Engels’in sözlerinin kehanet olduðu çýktý ortaya. Birkaç yýliçerisinde Alman iþçileri Sosyalistlere Karþý Yasa biçiminde beklenmedikçetin, sýnavlarla karþý karþýya geldiler. Ve bu sýnavlarý savaþahazýr halde karþýladýlar ve bundan zaferle çýkmayý baþardýlar.Rus proletaryasý çok daha çetin sýnavlardan geçmek zorundakalacaktýr; onun savaþmak zorunda kalacaðý canavar yanýnda,anayasal bir ülkedeki anti-sosyalist yasa [sayfa 38] ancak bir cüce olarakkalýr. Tarih bizi þu anda herhangi baþka bir ülkenin proletaryasýnýnkarþý karþýya kaldýðý bütün ivedi görevlerin en devrimcisi olanbir görevle karþý karþýya getirmiþtir. Bu görevin yerine getirilmesi,yalnýzca Avrupa gericiliðinin deðil, (þimdi denebilir ki) Asya gericiliðininde bu en güçlü kalesinin yýkýlmasý, Rus proletaryasýný, uluslararasýdevrimci proletaryanýn öncüsü yapacaktýr. Ve biz, bin kezdaha geniþ ve daha derin olan hareketimizi, ayný fedakâr kararlýlýkve tutkuyla baþlatacak olursak, öncellerimizin, yetmiþlerin devrimcilerinin,kazanmýþ bulunduklarý bu onurlu unvaný elde edeceðimizegüvenme hakkýna sahip olacaðýz. [sayfa 39]* Bkz: riedrich Engel, Almanya’da Burjuva Demokratik Devrim, “Köylüler Savaþý”,Önsöz, Sol Yayýnlarý, Ankara 1975, s. 30-32 -Ed.32 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ÝKÝYIÐINLARIN KENDÝLÝÐÝNDENLÝÐÝ VESOSYAL-DEMOKRATLARIN BÝLÝNÇLÝLÝÐÝYetmiþlerin hareketinden çok daha geniþ ve derin olan bizimhareketimizin, o sýra hareketin esinlendiði ayný fedakâr kararlýlýkve enerjisiyle esinlenmesi gerektiðini söyledik. Gerçekten, öylesanýyoruz ki, bugünkü hareketin gücünün, yýðýnlarýn, (özellikle sanayiproletaryasýnýn) uyanmasýnda olduðundan ve zayýflýðýnýn dadevrimci liderler arasýnda bilinç ve inisiyatif yokluðundan ileri geldiðindenþimdiye kadar kimse kuþku duymamýþtýr.Bununla birlikte, son zamanlarda, þimdiye kadar bu sorunkonusunda geçerli olan bütün görüþlerin altüst olmasý tehlikesiniyaratan þaþýrtýcý bir keþifte bulunuldu. Bu keþif, Ýskra ve Zarya ilegiriþtiði polemikte özel noktalar [sayfa 40] üzerindeki itirazlarla yetinmeyenve “genel anlaþmazlýðý” daha derin bir köke baðlamayaçalýþan Raboçeye Dyelo’nun eseridir. Bu gazete, görüþ ayrýlýðýnýn,özünde, “kendiliðinden unsur ile bilinçli ‘yöntemsel’ unsurun gö-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?33


eli öneminin farklý deðerlendirilmesinden” ileri geldiðini yazmaktadýr.Raboçeye Dyelo, suçlamasýný, “geliþmenin, nesnel ya da kendiliðindenunsurunun önemini küçümseme”* olarak ifade etmektedir.Buna biz þu karþýlýðý veririz: bu tez, o kadar anlamlýdýr ki,bugün, Rus sosyal-demokratlarýný ayýran teorik ve siyasal görüþfarklarýný öyle derinliðine aydýnlatmaktadýr ki, Ýskra ve Zarya ile giriþilenpolemik Raboçeye Dyelo’nun bu “genel anlaþmazlýðý” keþfetmesindenbaþka bir sonuç vermemiþ olsaydý bile, biz, bu sonuçtanda büyük memnunluk duyardýk.Bu yüzden, bilinç ile kendiliðindenlik arasýndaki iliþki sorunuiþte bu kadar büyük bir genel ilgi uyandýrmaktadýr, ve onuniçin, bu sorun, ayrýntýlý olarak incelenmelidir.A. KENDÝLÝÐÝNDEN-GELME KABARMANINBAÞLANGICIBir önceki bölümde, Rusya’nýn eðitim görmüþ gençliðinindoksanlarýn ortalarýnda marksizmin teorilerini genel olarak nasýlyuttuðunu belirttik. Ayný dönemde, ünlü 1896 St. Petersburg sanayisavaþýný 37 izleyen grevler, ayný þekilde genel bir niteliðe büründü.Bunlarýn bütün Rusya’ya yayýlmasý, daha yeni uyanmakta olan halkhareketinin derinliðini açýkça gösterdi, ve eðer “kendiliðinden unsurdan”sözedeceksek, o halde, hiç kuþkusuz, kendiliðinden olarakkabul edilmesi gereken þey, her þeyden önce bu grev hareketidir.Ama kendiliðindenlik vardýr, kendiliðindenlik [sayfa 41] vardýr.Yetmiþlerde ve altmýþlarda (ve hatta 19. yüzyýlýn ilk yarýsýnda) Rusya’dagrevler oldu, ve bunlara makinelerin vb.’nin “kendiliðinden”tahribi eþlik etmiþti. Bu “baþkaldýrmalarla” karþýlaþtýrýldýðýnda doksanlarýngrevleri, bu dönemde iþçi sýnýfý hareketinin yaptýðý ilerlemeyibelirtmesi ölçüsünde, “bilinçli” diye bile tanýmlanabilirdi. Buda göstermektedir ki, “kendiliðinden unsur”, özünde, tohum halindekibir bilinçlenmeden baþka bir þey deðildir. Ýlkel baþkaldýrmalarbile, bilinçliliðin belli bir ölçüde uyanmýþ olduðunu ifade ediyordu.Ýþçiler, kendilerini ezen sistemin kalýcýlýðýna iliþkin çaðlar boyu sürüpgelen inançlarýný kaybediyorlardý... otoriteye kölece boyuneðmeyikesin bir biçimde terkederek ortak direnmenin gereðini,* Raboçeye Dyelo, n° 10. Eylül 1901, s. 17-18. Ýtalikler Raboçeye Dyelo’nundur.34 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


anlamaya demeyeceðim ama, hissetmeye baþlýyorlardý. Ama bugene de bir mücadele niteliðinden çok, umutsuzluk ve öç almapatlamalarý niteliðindeydi. Doksanlarýn grevleri, bilinçliliðin çok dahabüyük parýltýlarýný açýða vuruyordu; belirli istemler ileri sürülmüþtü,grevin zamaný iyi seçilmiþti, baþka yerlerdeki durumlar ve örneklerüzerinde tartýþýlmýþtý vb.. Baþkaldýrmalar ezilenlerin sadece direnmeleriydi,oysa sistemli grevler tohum halindeki sýnýf mücadelesinitemsil ediyordu, ama yalnýzca tohum halindeki. Kendi baþlarýnaalýndýklarýnda, bu grevler, salt sendika mücadeleleriydi, henüz sosyal-demokratmücadeleler deðillerdi. Bunlar iþverenlerle iþçilerarasýnda uyanmaya baþlayan düþmanlýklarý gösteriyordu, ama isçiler,kendi çýkarlarýnýn, modern siyasal ve toplumsal sisteminin tümüyleuzlaþmaz bir biçimde çatýþtýðýnýn bilincinde deðillerdi veolamazlardý da, yani onlarýn bilinci henüz sosyal-demokrat bir bilinçdeðildi. Bu anlamda, doksanlarýn grevleri, “baþkaldýrmalarla”karþýlaþtýrýldýðýnda çok büyük bir ilerlemeyi temsil etmelerine karþýn,salt kendiliðinden bir hareket olarak kaldý.Ýþçiler arasýnda sosyal-demokrat bilincin olamayacaðýný [sayfa42] söyledik. Bu bilinç onlara dýþardan getirilmeliydi. Bütün ülkelerintarihi göstermektedir ki, iþçi sýnýfý, salt kendi çabasýyla sadecesendika bilincini, yani sendikalar içerisinde birleþmenin, iþverenlerekarþý mücadele etmenin ve hükümeti gerekli iþ yasalarýný çýkarmayazorlamanýn vb. gerekli olduðu inancýný geliþtirebilir.*) Oysasosyalizm teorisi, mülk sahibi sýnýflarýn iyi eðitim görmüþ temsilcileritarafýndan, aydýnlar tarafýndan geliþtirilen, felsefi, tarihsel veiktisadi teorilerden doðup geliþmiþtir. Toplumsal konumlarýyla, modernbilimsel sosyalizmin kurucularý Marx ve Engels de, burjuvaaydýn tabakasýna mensupturlar. Tam ayný yolda, Rusya’da sosyaldemokrasininteorik öðretisi, iþçi sýnýfý hareketinin kendiliðindengeliþmesinden tamamen baðýmsýz olarak doðmuþtur; devrimci sosyalistaydýn tabaka arasýndaki düþünce geliþmesinin doðal ve kaçýnýlmazbir sonucu olarak doðmuþtur. Sözünü etmekte olduðumuzdönemde, doksanlarýn ortalarýnda, bu öðreti yalnýzca Emeðin Kurtuluþugrubunun tam olarak formüle ettiði programýný temsil et-* Sendikacýlýk [trade-unionism], kimilerinin sandýðý gibi, “siyaset”i tümüyle dýþtalamaz.Sendikalar her zaman bazý siyasal [ama sosyal-demokrat olmayan] ajitasyon ve mücadeleyürütmüþ1erdir. Bir sonraki bölümde sendika siyaseti ile sosyal-demokrat siyaset arasýndakiayrýlýðý ele alacaðýz.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?35


mekle kalmamýþ, Rusya’daki devrimci gençliðin çoðunluðunu dakendi yanýna kazanmýþ bulunuyordu.Böylece, hem çalýþan yýðýnlarýn kendiliðinden uyanýþýna, onlarýnyaþam bilincine ve mücadele bilincine yönelik bir uyanýþýna,hem de sosyal-demokrat teoriyle silahlanmýþ ve iþçilere yönelmeyezorlanan devrimci bir gençliðe sahiptik. Buna iliþkin olarak, budönemin ilk sosyal-demokratlarýnýn ekonomik ajitasyonu büyükbir gayretle yürüttükleri halde (bu eylemlerinde, onlara, o zamanlarhâlâ elyazmasý halinde bulunan Ajitasyon Üzerine adlý kitapçýðýniçerdiði gerçekten de yararlý görüþler kýlavuzluk [sayfa 43] etmekteydi),bunu tek görevleri olarak görmedikleri yolundaki çoðu kezunutulan (ve oldukça az bilinen) bir olguyu belirtmek özel önemtaþýmaktadýr. Tersine daha baþýnda Rus sosyal-demokrasisi içingenel olarak en uzak tarihsel görevleri, ve özel olarak da otokrasiyidevirme görevini koymuþlardý. Böylece, 1895’in sonlarýna doðruÝþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu Ýçin Mücadele Birliðini 38 kuran sosyal-demokratlarýnSt. Petersburg grubu, Raboçeye Dyelo adýndaki bir gazeteninilk sayýsýný hazýrladý. Bu sayý, 8 Aralýk 1895 gecesi grubunüyelerinden olan Anotoli Alekseyeviç Vaneyev’in* evine yapýlan birbaskýnla jandarmanýn eline geçtiðinde basýma hazýr durumdaydý,böylelikle Raboçeye Dyelo’nun ilk basýmý günýþýðýna çýkma fýrsatýnakavuþamadý. Bu sayýnýn baþyazýsý (belki de otuz yýl sonra birRusskaya Starina, 39 polis arþivlerinden bunu günýþýðýna çýkaracaktýr),Rusya’daki iþçi sýnýfýnýn tarihsel görevlerini özetliyor ve siyasalözgürlüklerin gerçekleþtirilmesini bu görevlerin baþýna koyuyordu.Bu sayý ayný zamanda “Bakanlarýmýz <strong>Ne</strong> Düþünüyor?”** baþlýðý altýnda,polisin temel eðitim komitelerini ezmesini ele alan bir makaleyide içeriyordu. Bunlardan baþka St. Petersburg’dan ve Rusya’nýnbaþka yerlerinden gelen mektuplar da (örneðin Yaroslavl Guberniyasýndakiiþçilerin katliami 40 konusunda bir mektup) vardý. DoksanlarýnRus sosyal-demokratlarýnýn, eðer yanýlmýyorsak bu “ilk çabasý”,tümüyle yerel, hele de “ekonomik” bir gazete deðildi, tersi-* A. A. Vaneyev, sürgünden önce hapisanede tek baþýna hücrede tutulduðu sýradayakalandýðý veremden 1899’da Doðu Sibirya’da öldü. Yukardaki bilgilerin yayýnlanmasýnýbu nedenle mümkün görüyoruz. Bu bilgilerin güvenilir olduðunu güvenle söylüyoruz;çünkü bu bilgiler, A. A. Vaneyev ile yakýn iliþkisi olan ve onu yakýndan tanýyan bir kiþitarafýndan aktarýlmaktadýr.** Bkz: Collected Works, Vol. 2, s. 87-92. -Ed.36 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ne otokrasiye karþý grev hareketini devrimci hareketle birleþtirmeyeve gerici bilisizlik politikasý altýnda ezilen [sayfa 44] herkesi sosyaldemokrasininsaflarýna kazanmayý amaçlýyordu. Bu dönemin hareketinindurumuyla biraz olsun tanýþýklýðý olan hiç kimse, böylebir gazetenin baþkentin iþçileri ve devrimci aydýn tabaka arasýndasýcak bir karþýlýk göreceðinden ve yaygýn bir tirajý saðlayacaðýndankuþku duyamazdý. Giriþimin baþarýsýzlýðý, sadece, bu dönemin sosyal-demokratlarýnýndevrimci deneyim ve pratik eðitimden yoksunoluþlarý yüzünden zamanýn ivedi gereksinmelerini karþýlayamadýklarýnýgöstermiþtir. Bunlar St. Peterburgski Raboþi Listok 41 için veözellikle Raboçaya Gazeta ve 1898 ilkyazýnda kurulan Rus Sosyal-Demokrat Ýþçi Partisinin Bildirge’si için de söylenmelidir. Kuþkusuz,o zamanýn sosyal-demokratlarýný hazýrlýksýz olduklarý için kýnamakaklýmýzýn ucundan bile geçmez. Ama bu hareketin deneyimindenyararlanabilmek ve ondan pratik dersler çýkarabilmek için þu yada bu eksikliðin nedenlerini ve önemini iyice anlamamýz gerekir.Bu nedenle, 1895-98 döneminde faal olan sosyal-demokratlarýn birbölümünün (belki de hatta çoðunluðunun), haklý olarak, o zamanbile, “kendiliðinden” hareketin hemen baþýnda, en kapsamlý birprogramla ve en militan taktiksel bir çizgiyle çýkmanýn olanaklýolduðunu düþündükleri olgusunu belirtmenin büyük önemi vardýr.*Devrimcilerin çoðunluðunun [sayfa 45] eðitimden yoksun oluþu,bu tümüyle doðal olgu, herhangi bir özel korku yaratamazdý. Birkez görevler doðru bir biçimde belirlenince, bir kez bu görevlerigerçekleþtirmek yolunda yinelenen giriþimler için enerji olunca,geçici baþarýsýzlýklar sadece küçük talihsizlikleri temsil ediyordu.Devrimci deneyim ve örgütsel yetenek elde edilebilecek þeylerdir,yeter ki bunlarý erde etme isteði olsun, yeter ki, eksiklikler kabul* “Doksanlarýn sonlarýnýn sosyal-demokratlarýnýn faaliyetlerine karþý düþmanca birtutum takýnan Ýskra, o sýralarda küçük istemler uðruna mücadeleden baþka herhangi birçalýþma için koþullarýn bulunmadýðýný görmezlikten geliyor” diye söylüyor ekonomistler“Rus Sosyal-Demokrat Organlara Mektup”larýnda [Ýskra, n° 12]. Yukarda verilen olgular,“koþullarýn bulunmadýðý” konusundaki tezin gerçeðe taban tabana karþýt olduðunugösteriyor. Deðil sonlarýnda, doksanlarýn ortalarýnda bile, küçük istemlerin yanýnda ötekiçalýþmalar için de koþullar vardý – liderlerin yeterince eðitilmiþ olmalarý dýþýnda bütünkoþullar vardý. Bizim, ideologlarýn, liderlerin yeterli eðitimden yoksun olduðumuzu içtenliklekabul etmek yerine, ekonomistler, bütün suçu “koþullarýn bulunmayýþýna”, hiç birideologun hareketi saptýramayacaðý maddi ortamýn belirlediði yolun etkilerine yüklemeyeçalýþýyorlar. Bu, kendiliðindenlik önünde kölece eðilmek deðil de nedir, “ideologlarýn”kendi kusurlarýna sevdalanmalarý deðil de nedir?V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?37


edilsin, devrimci eylemde bu eksikliklerin kabul edilmesi bunlarýnyarý yarýya giderilmesi demektir.Ama bu bilinç (ki bu, sözü edilen grubun üyeleri arasýndaçok canlý idi) sönmeye baþladýðýnda, eksikliklere erdemler olarakbakmaya hazýr, hatta kendiliðindenlik önünde kölece boyuneðiþlerineteorik bir temel bulmaya çalýþan kimseler –ve hatta sosyaldemokratorganlar– boygöstermeye baþladýðýnda, sadece ufak-tefektalihsizlikler olan þeyler, baþlýbaþýna talihsizlikler haline geldi. Bueðilimden, içeriði yanlýþ olarak ve çok dar bir biçimde ekonomizmolarak nitelenen bu eðilimden, sonuçlar çýkarmanýn zamanýdýr.B. KENDÝLÝÐÝNDENLÝK ÖNÜNDE EÐÝLMERABOÇAYA MYSILKendiliðindenliðe bu boyuneðiþin yazýnsal ifadelerini ele almadanönce, Rus sosyal-demokrasisindeki geleceðin iki çatýþaneðiliminin St. Petersburg’da çalýþan yoldaþlar arasýnda hangi koþullaraltýnda doðduðu ve büyüdüðüne ýþýk tutan (yukarda sözü edilenkaynak tarafýndan bize ulaþtýrýlan) þu ilginç olguyu belirtmek isteriz.1897’nin baþýnda, sürgünlerinden hemen önce, A. A. Vaneyevve birkaç yoldaþý, Ýþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu için Mücadele Birliðinin“eski” ve “genç” üyelerini biraraya getiren özel bir toplantýya katýldýlar.42 Konuþmalarýn aðýrlýk noktasýný örgüt sorunlarý, özellikle deson biçimi ile “Listok” [sayfa 46] Rabotnika, n° 9-10, s. 46’da 43 yayýnlanmýþolan “iþçilerin karþýlýklý yardým fonu tüzüðü” konusu oluþturuyordu.“Eski” üyelerle (St. Petersburg sosyal-demokratlarý bunlarýalaya alarak “dekabristler,” olarak adlandýrýrlardý) “genç” üyeler(ki bunlar, daha sonra Raboçaya Mysýl çalýþmalarýna aktif olarakkatýldýlar) arasýnda kesin ayrýlýklar hemen kendini gösterdi, ve aralarýndaþiddetli tartýþmalar baþladý. “Genç” üyeler yayýnlanmýþ haliyletüzüðün temel ilkelerini savunuyorlardý. “Eski” üyeler birincil gereksinmeninbu olmadýðýný, ama Mücadele Birliðinin bütün deðiþikiþçi yardýmlaþma fonlarýnýn, öðrenci propaganda çevrelerinin, vb.baðlý olacaðý bir devrimciler örgütü halinde güçlendirilmesi gerektiðinisavunuyorlardý. Hiç söylemeye gerek yok ki, tartýþma içindebulunan taraflar, bu sýradaki anlaþmazlýklarýn, bir bölünmenin baþlangýcýolduðunu kavramaktan uzaktýlar; tersine, bunlarý, tek baþýnave raslansal þeyler olarak görüyorlardý. Bu olgu da gösteriyor ki,38 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Rusya’da da ekonomizm, “eski” sosyal-demokratlara karþý bir mücadeleolmaksýzýn ortaya çýkmýþ ve yaygýnlaþmýþ deðildir (ki bu,bugünün ekonomistlerinin unutmak istedikleri bir þeydir). Ve eðer,esasýnda, bu mücadele, ardýndan “belgesel” izler býrakmamýþ ise,bunun tek nedeni o sýrada faaliyet gösteren çevrelerin üyeliðininöylesine sürekli bir deðiþiklikten geçmesidir ki, hiç bir sürekliliksaðlanamamýþ ve bunun sonucu olarak da görüþ ayrýlýklarý herhangibir belge ile kaydedilmemiþtir.Raboçaya Mysýl’ýn kuruluþu ekonomizmi günýþýðýna çýkardý,ama bir çýrpýda deðil. Yeni eðilimin çeþitli kentlerdeki baþarýlarý vebaþarýsýzlýklarýnda raslantýnýn ne ölçüde olduðunu ve bunun gerçekteayrý bir eðilimi mi ifade ettiði, yoksa salt belli kimselerin eðitimyoksunluðundan mi ileri geldiði konusunda, ne “yeninin” savunucularýnýnne de karþýtlarýnýn karar verebildikleri –ve bunu yapmafýrsatýný gerçekten de bulamadýklarý– zaman süresini [sayfa 47]anlayabilmek için, eylem koþullarýný ve Rus çalýþma gruplarýnýnçoðunluðunun kýsa ömürlü niteliðini somut bir biçimde kafamýzdacanlandýrmamýz gerekir (bu, ancak, bunu bizzat yaþamýþ olanlarýnyapabilecekleri bir þeydir). Örneðin, Raboçaya Mysýl’ýn ilk teksiredilmiþ kopyalarý sosyal-demokratlarýn büyük bir çoðunluðuna hiçbir zaman ulaþmadý, ve eðer ilk sayýsýndaki baþyazýya deðinebiliyorsak,bunun tek nedeni, yukarda belirtilen gazetelerden ve gazeteprojelerinden oldukça farklý olan bu yeni gazeteyi, hiç kuþkusuz,büyük bir gayretle, olduðundan fazla abartan V. Ý. 44 tarafýndan yazýlanbir makalede (“Listok” Rabotnika, n° 9-10, s. 47 ve devami)yeniden yayýnlanmýþ olmasýdýr.* Raboçaya Mysýl’ýn tüm havasýnýve genel olarak ekonomizmi büyük bir açýklýkla ortaya koyduðuiçin, bu baþyazý üzerinde durmaya deðer.“Mavi ceketliler”in 45 silahýnýn iþçi sýnýfý hareketini hiç bir zamanduraksatamayacaðýný belirttikten sonra, baþyazý, sözlerini þöylesürdürüyor: “... iþçi sýnýfý hareketinin canlýlýðý, iþçilerin, sonunda,kendi yazgýlarýný liderlerinin ellerinden koparýp kendi ellerine almalarýolgusundan ileri gelmektedir”; bu temel tez daha sonra ay-* Gerçekten kaydetmek gerekir ki, Raboçaya Mysýl’ýn Kasým 1898’de ekonomizminbütün yönleriyle açýklanmýþ olduðu bir sýradaki övgüsü, özellikle de yurtdýþýnda, çok kýsabir süre sonra Raboçeye Dyelo’nun yöneticilerinden biri olan V. Ý.’nin ta kendisindenkaynaklanmýþtý. Ama yine de Raboçeye Dyelo, Rus sosyal-demokrasisi içinde iki eðiliminolduðunu yadsýmýþtý ve bugün bile yadsýmasýný sürdürmektedir!V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?39


ýntýlarýyla geliþtirilmektedir. Gerçekte, liderler (yani sosyal-demokratlar,Mücadele Birliðinin örgütleyicileri), denebilir ki, polis tarafýndaniþçilerin ellerinden koparýlýp alýnmýþtýr;* ama iþçiler liderlerinekarþý mücadele ediyorlarmýþ gibi ve liderlerinin [sayfa 48] boyunduruðundankendilerini kurtarýyorlarmýþ gibi gösterilmektedir! Devrimciörgütün güçlendirilmesi ve siyasal faaliyetin geniþletilmesiyönünden ileri adýmlar atma çaðrýsý yerine, tümüyle sendika mücadelesinegeri çekilme çaðrýsý yapýlmýþtýr. “Hareketin ekonomik temelininsiysal ülküyü hiç bir zaman unutmama çabasýyla gölgelendiði”ve iþçi sýnýfý hareketinin parolasýnýn “ekonomik koþullariçin mücadele” (!) ya da daha da iyisi “iþçiler, iþçiler içindir” parolasýolduðu ilân edildi. Grev fonlarýnýn “hareket için öteki örgütlerdenyüz kez daha yararlý olduðu” (1897 Ekiminde söylenmiþ busözleri, 1897’nin baþlangýcýnda genç üyelerle “dekabristler” arasýndakitartýþmayla kýyaslayýnýz) vb. açýklandý. “Ýþçilerin ‘kaymaðýna’deðil, ‘ortalamaya’, iþçi yýðýnlarýna aðýrlýk vermeliyiz”; “siyaset herzaman itaatle ekonomiyi izler”** vb. vb. gibi ucuz deyiþler, harekettarafýndan çekilen ama çoðu durumlarda, ancak legal olarak ortayaçýkan yayýnlardaki kadarýyla marksizm kýrýntýlarýyla tanýþýklýðýolan gençlik yýðýnlarý üzerinde, karþý durulmaz bir etki yaratan modahaline geldi.Siyasal bilinç, kendiliðindenlik –Bay V. V.’nin “fikirlerini” yineleyen“sosyal-demokratlarýn” kendiliðindenliði, bir rubleye birkopek katmanýn her türlü sosyalizmden ve siyasetten daha deðerliolduðu ve “gelecek kuþaklar için deðil de kendileri ve çocuklarýiçin savaþtýklarýný bilerek savaþmalarý” gerektiði (Raboçaya Mysýl,n° 1, baþyazý) yolundaki savlarla kandýrýlan iþçilerin kendiliðindenliði–tarafýndan tümüyle boðulmuþtu. Bu çeþit sözler, [sayfa 49] sosya-* Bu olayýn doðru olduðu þu ilginç olgu ile gösterilmektedir. “Dekabristler”in yakalanmalarýndansonra, hareketin ortaya çýkarýlmasýnýn ve tutuklamanýn “dekabristler”le iþbirliðiyapan bir grupla iliþkisi olan bir ajan-provakatör, diþçi N. N. Mihaylov tarafýndan saklandýðýhaberi Schlüsselburg karayollarý iþçileri arasýnda yayýlýnca, iþçiler öylesine öfkeye kapýlmýþlardýki, onu öldürmeye karar verdiler.** Bu alýntýlar Raboçaya Mysýl’ýn ilk sayýsýndaki ayný baþyazýdandýr. Siyaset ve iktisatarasýndaki iliþkiler konusunda benzer görüþ1erl savunduðu için uzun zaman önce “tutucuiþ1erin eski bir ustasý” unvanýný almýþ olan gerçek Bay V. V.’ye karþý marksistlerin yazýnsalbir savaþ yürüttüðü bir sýrada “ekonomik materyalizmin” acemice kabalaþtýrýlmasýný yineleyipduran “Rus sosyal-demokrasisinin V. V.’leri”nin sahip olduklarý teorik eðitim düzeyibundan anlaþýlabilir?40 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


lizme olan nefretleri içerisinde, Ýngiliz trade-unionculuðunu kenditopraklarýna taþýmak ve iþçilere, katýksýz sendikal mücadeleyegiriþmekle,* geleceðin bilmem hangi sosyalizmi için, bilmem hangikuþaklarý için deðil, kendileri ve çocuklarý için mücadele etmiþolacaklarýný öðütlemeye çalýþan (Alman “Sozial-Politiker”i Hircshgibi) Batý Avrupa’nýn burjuvazisinin her zaman gözde bir silahýolmuþtur. Ve þimdi de “Rus sosyal-demokrasisinin V. V.’leri”, buburjuva sözleri yinelemeye giriþmiþ1erdir. Bu noktada çaðdaþ ayrýlýklarý,tahlilimizin bundan sonrasý için yararlý olacak üç durumukaydetmek önemlidir.**Birincisi, yukarda deðindiðimiz siyasal bilincin kendiliðindenliktarafýndan boðulmasý da, kendiliðinden oldu. Bu bir sözcükoyunu gibi görünebilir, ama ne yazýk ki acý gerçek budur. Bu, birininötekine üstün geldiði, birbirlerine tamamen karþýt iki görüþarasýndaki açýk bir mücadelenin bir sonucu olarak olmamýþtýr, bu,giderek daha çok “eski” devrimcinin jandarma tarafýndan “koparýlýpalýnmasý” ve giderek daha çok sayýda “Rus sosyal-demokrasisinin”“genç” “V. V.’lerinin” sahnede gözükmesi olgusu yüzündenolmuþtur. Bugünkü Rus hareketine katýlmýþ olanlar demeyeceðim,ama en azýndan onun havasýný koklamýþ olan herkes, durumuntamamen bu olduðunu pek iyi bilir. Ve eðer biz, yine de bu herkesçebilinen olgu konusunda okurun iyice açýklýða kavuþmasýyolunda fazla direniyorsak, ve eðer, daha da açýklýða kavuþturmakiçin Raboçeye Dyelo’nun ilk basýmýndaki ve 1897’nin baþýnda “eskiler”ile “gençler” arasýndaki tartýþmalardaki [sayfa 50] olgularý aktarýyorsak,bunu “demokrasi”leriyle övünen kimselerin geniþ kamuoyunun(ya da çok genç kuþaðýn) bu olgular konusundaki bilisizliðiüzerine spekülasyona girmelerinden ötürü yapýyoruz. Bu noktaüzerinde daha ilerde duracaðýz.Ýkincisi, ekonomizmin yazýnsal ifadesinin hemen baþlarýnda,“iþçi hareketinin katýksýz ve yalýn” yandaþlarýnýn, proleter mücade-* Almanlarýn da, “katýksýz sendikal” mücadeleyi savunma anlamýna gelen Nur-Gewerkschaftlerdiye özel bir deyimleri var.** Biz, çaðdaþ sözcüðünü, ikiyüzlülükle omuzlarýný silkip, þunlarý söyleyebileceklereyararlý olur diye vurguluyoruz: Raboçaya Mysýl’a þimdi saldýrmak pek kolaydýr, ama bütünbunlar eski hikâye deðil mi? Raboçaya Mysýl’ýn düþüncelerine tam boyuneðiþleri dahasonra tanýtlanacak olan böyle çaðdaþ ikiyüzlülere yanýtýmýz, mutato nomine de te fabulanarratur’dur [adýný deðiþtir, hikâye seni anlatýr -Ed.].V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?41


le ile en yakýn “organik” iliþkilere (Raboçeye Dyelo’nun deyimi) tapanlarýn,iþçi olmayan aydýn tabakanýn (sosyalist bir aydýn tabakanýnbile) karþýtlarýnýn, durumlarýný savunmak için “katýksýz” burjuva“trade-unionculuðu” tezlerine sýðýnmak zorunda kalmalarý gibi sonderece ilginç bir durum –bugünün sosyal-demokratlarý arasýndaegemen olan bütün ayrýlýklarý anlamak için çok tipik bir durum–gözlemliyoruz. Bu, Raboçaya Mysýl’ýn, daha hemen baþýnda –bilinçsizolarak–, Credo’nun programýný uygulamaya baþladýðýný göstermektedir.Bu, (Raboçeye Dyelo’nun kavrayamadýðý bir þeyi) iþçisýnýfý hareketinin kendiliðindenliðinin her türlü putlaþtýrýlmasýnýn,“bilinçli unsurun” sosyal-demokrasinin rolünün her türlü küçümsenmesinin,bunu küçümseyenin onu isteyerek yapýp yapmamasýndantamamen baðýmsýz olarak, iþçiler üzerinde burjuva ideolojisininetkisini güçlendirmek anlamýný taþýdýðýný göstermektedir. Bütünbu “ideolojinin öneminin abartýlmasý” * konusunda, bilinçli unsurunrolünün abartýlmasý ** vb. konusunda sözedenler, katýksýz veyalýn iþçi hareketinin, eðer iþçiler yalnýzca “kendi yazgýlarýný liderlerininellerinden kurtarýrlarsa”, kendisi için baðýmsýz bir ideolojiyigeliþtirebileceðini ve geliþtireceðini düþünmektedirler. Ama bu derinbir yanýlgýdýr. Yukarda söylenenleri tamamlamak için, Karl Kautsky’ninAvusturya [sayfa 51] Sosyal-Demokrat Partisinin yeni programtaslaðýyla ilgili olarak þu son derece doðru ve önemli sözlerini aktaracaðýz.***“Revizyonist eleþtiricilerimizden pek çoðu, Marx’ýn, ekonomikgeliþme ve sýnýf mücadelesinin yalnýzca sosyalist üretimin koþullarýnýyaratmakla kalmayýp, ayný zamanda, ve doðrudan doðruyaonun gerekliliðinin bilincini [italikler K. K.’nin] de yarattýðýný ilerisürdüðüne inanýrlar. Ve bu eleþtiriciler, Ýngiltere’nin, kapitalistgeliþmenin en yüksek düzeyine ulaþtýðý bu ülkenin, bu bilince herhangibaþka bir ülkeden daha uzak olduðunu öne sürerler. Taslaðabakýldýðýnda, böylece çürütülen bu sözde ortodoks marksistgörüþün Avusturya programýnýn taslaðýný hazýrlayan komitece depaylaþýldýðýný düþünmek mümkündür. Program taslaðýnda þöyledenmektedir: ‘Kapitalist geliþme arttýkça, proletaryanýn sayýsý da* Ekonomistlerin Mektubu, Ýskra, n° 12.** Raboçeye Dyelo, n° 10.*** <strong>Ne</strong>ue Zeit, 1901-02, XX. I, n° 3, s. 79. Kautsky’nin deðindiði komite taslaðý ViyanaKongresi tarafýndan [geçen yýlýn sonunda] ufak-tefek deðiþikliklerle kabul edildi. 4642 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


artar, proletarya arttýkça kapitalizme karþý savaþa zorlanýr ve busavaþa uygun duruma gelir. Proletarya sosyalizmin olabilirliði vezorunluluðu bilincine ulaþýr. Demek oluyor ki, sosyalist bilinç, proletersýnýf mücadelesinin zorunlu ve doðrudan bir sonucu olarakortaya çýkar.’ Ama bu kesenkes yanlýþtýr. Elbette, bir öðreti olarak,sosyalizmin kökleri, týpký proletaryanýn sýnýf mücadelesi gibi, modernekonomik iliþkilerde bulunmaktadýr ve sosyalizm, ikincisi gibikapitalizmin yýðýnlarda yarattýðý yoksulluk ve sefalete karþý mücadeledenortaya çýkar. Ama sosyalizm ve sýnýf mücadelesi, yanyanadoðar, birbirinden deðil; herbiri farklý koþullarda ortaya çýkar. Modernsosyalist bilinç, yalnýzca derin bilimsel bilgi temeli üzerindeyükselebilir. Gerçekten de, modern iktisat bilimi, diyelim modernteknoloji kadar, sosyalist üretim için bir koþuldur, ve proletarya, nedenli isterse istesin, ne birini [sayfa 52] ne de ötekini yaratabilir; herikisi de modern toplumsal süreçten ortaya çýkar. Bilimin taþýyýcýsýproletarya deðil, burjuva aydýn tabakadýr [italikler K. K.’nin]: modernsosyalizm, bu tabakanýn tek tek üyelerinin zihinlerindenkaynaklanmýþtýr, ve bunu entelektüel olarak daha geliþmiþ olan vekoþullarýn elverdiði yerlerde modern sosyalizmi proleter sýnýf mücadelesinesokan proleterlere iletenler de bunlar olmuþtur. Demekoluyor ki, sosyalist bilinç sýnýf mücadelesine dýþardan [von aussenHinein getragenes] verilen bir þeydir, onun içinden kendiliðindençýkan [urwüchsig] bir þey deðildir. Bu yüzdendir ki, eski Hainfeldprogramý pek haklý olarak, sosyal-demokrasinin görevinin, proletaryayý,konumunun bilinci ve görevinin bilinci ile doldurmak [aslýnda:proletaryayý doyurmak] olduðunu söylemektedir. Eðer bilinç,sýnýf mücadelesinden kendi baþýna doðsaydý buna gerek olmazdý.Yeni taslak, bu önermeyi, eski programdan aynen almýþtýr ve bunuyukarda belirtilen önermeye iliþtirmiþtir. Ama bu, düþünce çizgisinitümüyle koparmaktadýr...”Çalýþan yýðýnlarýn hareketlerinin süreci içerisinde kendibaþlarýna formüle edecekleri baðýmsýz bir ideolojiden sözedilemeyeceðinegöre, * tek seçenek þu oluyor [sayfa 53] –ya burjuva ideolojisi,* Elbette bu demek deðildir ki, böyle bir ideolojinin yaratýlmasýnda iþçilerin payýyoktur. Ama bunlar, iþçi olarak deðil, sosyalist teorisyenler olarak, Proudhon’lar veWeitling’ler olarak katýldýlar; bir baþka deyiþle, bunlar, yapabildikleri zaman, yaþadýklarýçaðlarýn bilgisini þöyle böy-le kazanabildikleri ve bu bilgiyi þöyle böyle geliþtirebildikleriölçüde, katýldýlar. Ama, iþçinin bun-da daha sýk baþarý gösterebilmesi için, genel olarakV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?43


ya da sosyalist ideoloji. Ýkisi arasýnda bir orta yol yoktur (çünküinsanlýk “üçüncü” bir ideoloji yaratmamýþtýr ve ayrýca da sýnýf karþýtlýklarýylaparçalanmýþ bir toplumda sýnýf-dýþý ya da sýnýf-üstü birideoloji sözkonusu olamaz). Öyleyse, herhangi bir biçimde sosyalistideolojiyi küçümsemek, ona birazcýk olsun yan çizmek, burjuvaideolojisini güçlendirmek anlamýna gelir. Kendiliðindenliktençok sözedilmektedir. Ama iþçi sýnýfý hareketinin kendiliðindengeliþmesi, onun burjuva ideolojisine tabi olmasýna, Credo programýdoðrultusunda geliþmesine yolaçar; çünkü kendiliðinden iþçisýnýfý hareketi, trade-unionculuktur, Nur-Geurerkschaftlerei’dir, vetrade-unionculuk, iþçilerin burjuvaziye ideolojik köleliði demektir.Demek oluyor ki, görevimiz, sosyal-demokrasinin görevi, kendililindenliðekarþý savaþmak, iþçi sýnýfý hareketini burjuvazinin kanatlarýaltýna sokmak yolundaki bu kendiliðinden trade-unioncuçabadan uzaklaþtýrmak, ve devrimci sosyal-demokrasinin kanadýaltýna sokmaktýr. Ýskra, n° 12’de yayýnlanan ekonomist mektubunyazarlarý tarafýndan kullanýlan, en güçlü ideologlarýn iþçi sýnýfý hareketinimaddi öðelerin karþýlýklý etkileþimi ve maddi ortamla belirlenmiþyolundan uzaklaþtýrma çabalarýnýn baþarýsýzlýða uðradýðý yolundakisözleri, bu nedenle, sosyalizmden vazgeçmeyle ayný þeydir.Eðer bu yazarlar, yazýn ve toplumsal faaliyet alanýna giren herkesinyapmasý gerektiði gibi, ne söylediklerini korkusuzca, tutarlýbir biçimde ve derinlemesine deðerlendirebilselerdi, onlar için “oiþe yaramaz kollarýný boþ göðüsleri üzerinde baðlamak” ve eylemalanýný, iþçi sýnýfý hareketini “en az direnme çizgisine” doðru, yaniburjuva trade-unionculuðu çizgisine doðru çeken Struve’lere, Prokopoviç’lere,ya da bu hareketi kilise ve [sayfa 54] jandarma “ideolojisi”çizgisine doðru çeken Zubatov’lara terketmekten baþka yapacaklarýbir þey kalmazdý.Almanya örneðini anýmsayalým. Lassalle’ýn Alman iþçi sýnýfýhareketine sunduðu tarihsel hizmet neydi? Bu hareketi (Schulzeiþçilerinbilinç düzeylerini yükseltmek için her türlü çaba gösterilmelidir; iþçilerin kendilerini“iþçi yazýnýnýn” sýnýrlarý içerisinde yapay olarak hapsetmemeleri, genel yazýnda giderekartan bir biçimde ustalýk kazanmayý öðrenmeleri zorunludur. “Kendilerini hapsetmemeli”dirleryerine “hapsedilmemelidirler” demek daha da doðru olacaktýr, çünkü iþçilerinkendileri de aydýnlar için yazýlan bütün þeyleri okumak istiyorlar ve okuyorlar, ve yalnýzcapek az [kötü] aydýn, “iþçiler için” fabrika koþullarý konusunda birazcýk þeyler söylemeninve uzun zamandan beri bilinen bu þeyleri bir daha, bir daha yinelemenin yeterli olduðunainanýr.44 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Delitsch ve benzerlerinin iyi yürekli yardýmlarýyla), ilerlemeci trade-unionculukve kooperatifçilik yolundan uzaklaþtýrýp, kendiliðindengitmekte olduðu yola çevrilmiþ olmasýydý. Böyle bir göreviyerine getirmek için kendiliðinden öðenin deðerinin küçümsenmesinden,süreç olarak taktiklerden, unsurlarla ortam arasýndakikarþýlýklý etkileþimlerden, vb.’den sözetmekten çok farklý bir þeyleryapmak gerekiyordu. Kendiliðindenliðe karþý amansýz bir mücadelegerekiyordu, ve ancak birçok yýllarý kapsayan böyle bir mücadeledensonradýr ki, örneðin Berlin’in çalýþan halkýný ilerlemeci partininbir dayanaðý olmaktan çýkarýp sosyal-demokrasinin en saðlam kalelerindenbiri haline getirmek, mümkün olabilmiþtir. Bu mücadelebugün bile (Alman hareketinin tarihini Prokopoviç’ten, felsefesiniise Struve’den öðrenenlerin sanabilecekleri gibi) hiç bir biçimdebitmiþ deðildir. Þimdi bile Alman iþçi sýnýfý, deyim yerindeyse, birsürü ideolojiler arasýnda parçalanmýþtýr. Ýþçilerin bir kesimi katolikve monarþist sendikalar içerisinde örgütlenmiþtir; bir baþka kesimiÝngiliz trade-unionculuðunun burjuva müritleri tarafýndan kurulanHirsch-Duncker sendikalarý 47 içerisinde örgütlenmiþtir; üçüncü kesimisosyal-demokrat sendikalar içerisinde örgütlenmiþtir. Son grup,geri kalanlardan çok daha kalabalýktýr, ama sosyal-demokrat ideolojibu üstünlüðü yalnýzca bütün öteki ideolojilere karþý kararlý birmücadele vererek saðlayabilmiþtir ve böyle koruyabilecektir.Ama niye, diye soracaktýr okur, kendiliðinden hareket, enaz direnme çizgisini izleyen hareket, burjuva ideolojisinin egemenliðineyolaçýyor? Þu basit nedenle ki, [sayfa 55] burjuva ideolojisi kökenbakýmýndan sosyalist ideolojiden çok daha eskidir, çok dahageliþkindir, ve boy ölçüþemeyecek kadar daha çok yayýlma olanaklarýnasahiptir.* Ve herhangi bir ülkede sosyalist hareket ne denligenç ise, sosyalist olmayan ideolojiyi güçlendirme yolundaki bütüngiriþimlere karþý o denli gayretli mücadele verilmeli, ve iþçiler o* Ýþçi sýnýfýnýn kendiliðinden sosyalizme çekildiði sýk sýk söylenir. Bu, sosyalist teorininiþçi sýnýfýnýn sefaletinin nedenlerini, baþka herhangi bir teoriden daha kötü ve daha doðrubir biçimde ortaya çýkarmýþtýr, ve bu nedenden ötürü, iþçiler bunu çok kolaylýklaözümlerler, ama yeter ki bu teori kendiliðindenliðe varmasýn, yeter ki bu teori kendinikendiliðindenliðe baðlý kýlmasýn. Çoðu kez, buna, garanti gözüyle bakýlýr. Ama RaboçeyeDyelo’nun unuttuðu ve çarpýttýðý da iþte budur. Ýþçi sýnýfý kendiliðinden sosyalizme doðruçekilir; ne var ki, en yaygýn [ve sürekli olarak ve çeþitli biçimler altýnda canlandýrýlan]burjuva ideolojisi, kendisini, iþçi sýnýfý üzerinde kendiliðinden daha da büyük ölçüde,kabul ettirir.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?45


denli kararlý bir biçimde, “bilinçli unsurun abartýlmasý” vb.’ye karþýferyat eden kötü danýþmanlara karþý uyarýlmalýdýr. Ekonomist mektubunyazarlarý, Raboçeye Dyelo ile birlik içinde, hareketin çocukluðununözelliði olan hoþgörüsüzlüðe sövüp saymaktadýr. Bunabizim yanýtýmýz þudur: evet, hareketimiz gerçekten de çocuklukdönemindedir, ve onun daha hýzla büyümesini saðlamak için, kendiliðindenliðeyaltaklanmalarýyla onun büyümesini geciktirenlerekarþý hoþgörüsüzlükle dolu olmalýdýr. Hiç bir þey, çok uzun süreönce mücadelenin her türlü kesin aþamalarýný geçirmiþ olan“ustalar” olma havasýna bürünmemiz kadar gülünç ve zararlý olamaz.Üçüncüsü, Raboçaya Mysýl’ýn ilk sayýsý “ekonomizm” teriminin(elbette ki, biz, bu ifade þu ya da bu yolda kendini kabulettirmiþ olduðuna göre, onun terkedilmesini önermiyoruz) bu yeniakýmýn gerçek niteliðine tam olarak uymadýðýný gösteriyor. RaboçayaMysýl, siyasal mücadeleyi tümden reddetmiyor; ilk sayýsýndayayýmlanan iþçilerin yardým sandýðýnýn tüzüðü, hükümete karþý [sayfa56] mücadele etmekten sözetmektedir. <strong>Ne</strong> var ki, Raboçaya Mysýl“siyasetin ekonomiyi itaatle izlediðine” inanmaktadýr (RaboçeyeDyelo, programýnda “Rusya’da ekonomik mücadelenin siyasal mücadeleden,herhangi baþka bir ülkeden çok daha fazla ayrýlamazolduðunu” ileri sürdüðünde bu tezi deðiþikliðe uðratmaktadýr). Eðersiyasetten kastý sosyal-demokrat siyaset ise, o zaman RaboçayaMysýl ve Raboçeye Dyelo’nun tezleri baþtanbaþa yanlýþtýr. Ýþçilerinekonomik mücadelesi (ayrýlmaz olmamakla birlikte) burjuva siyasetiyle,kilise siyasetiyle, vb., görmüþ olduðumuz gibi çoðu kez iliþkilidir.Eðer siyasetle, sendika siyasetini, yani bütün iþçilerin, hükümetin,içerisinde bulunduklarý durumu ortadan kaldýrmayan, yaniemeðin sermayeye baðýmlýlýðýný yoketmeyen, ama bu koþullarýnortaya çýkardýðý sýkýntýlarý hafifleten önlemler almasýný saðlamakyolundaki ortak çabalarýný kastediyorsa, Raboçeye Dyelo’nun tezleridoðrudur. Bu çaba, sosyalizme karþý olan Ýngiliz trade-unioncularýnýn,katolik iþçilerin, “Zubatov” iþçilerinin, vb. gerçekten deortak özelliðidir. Siyaset vardýr, siyaset vardýr. Böylece görüyoruz ki,Raboçaya Mysýl siyasal mücadelenin kendiliðindenliðine, bilinçsizliðineboyuneðdiði ölçüde, siyasal mücadeleyi yadsýmýyor. Bizzatiþçi sýnýfý hareketinden kendiliðinden çýkan siyasal mücadeleyi (dahadoðrusu iþçilerin siyasal istek ve istemlerini) tümüyle kabul46 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ederken, sosyalizmin ve Rusya’nýn günümüz koþullarýnýn genel görevlerineuygun düþen özel bir sosyal-demokrat politikanýn baðýmsýzolarak ortaya çýkarýlmasýný kesenkes reddediyor. Daha ilerdeRaboçeye Dyelo’nun da ayný yanýlgýlara düþtüðünü göstereceðiz.C. ÖZ KURTULUÞ GRUBU 48 VERaboçeye DyeloRaboçaya Mysýl’ýn birinci sayýsýndaki pek az bilinen ve þimdihemen hemen unutulmuþ olan baþyazý üzerinde [sayfa 57] uzun uzadýyadurmamýzýn nedeni, bu yazýnýn, sonralarý bir sürü dereciklerhalinde günýþýðýna çýkmýþ olan o genel düþünce selinin ilk ve ençarpýcý ifadesi olmasýdýr. V. Ý., Raboçaya Mysýl’ýn ilk sayýsýný vebaþyazýsýný överken, yazýnýn, “keskin ve ateþli” bir üslupla yazýlmýþolduðunu söylemekte haklýydý (“Listok” Rabotnika, n° 9-10, s. 49).Yeni bir þey söylediðine inanan inançlý herkes, “ateþli” bir üsluplayazar ve görüþlerini yüreklilikle belirtir ve savunur. Ancak iki tarafýidare edenler “ateþli” üsluptan yoksundurlar; ancak böyleleri, birgün Raboçaya Mysýl’ýn ateþini överken, ertesi gün onun hasýmlarýnýn“ateþli polemiðine” saldýrabilirler.“Raboçaya Mysýl’ýn Özel Eki” üzerinde durmayýp (ilerdeekonomistlerin düþüncelerini en tutarlý biçimde ifade eden bu yapýtýinceleme fýrsatýný bulacaðýz), “Ýþçilerin Öz Kurtuluþu GrubununÇaðrýsý”na (Mart 1899, Londra’da yayýnlanan Nakanune 49 , n°, 7,Temmuz 1899’da yeniden basýlmýþtýr) kýsaca deðineceðiz. “Çaðrý”yýkaleme alanlar, haklý olarak “Rusya iþçilerinin daha yeni yeni uyanmaktaolduklarýný, çevrelerine henüz bakýndýklarýný, ve elde ettikleriilk mücadele araçlarýna içgüdüyle sarýldýklarýný” söylemektedirler.Ama bununla birlikte, içgüdüyle olan bir þeyin, sosyalistlerinyardýma koþmalarýný gerektiren bilinçsiz (kendiliðinden) bir þeyolduðunu, modern toplumda “elde edilen ilk mücadele aracýnýn”her zaman sendikal mücadele aracý olacaðýný, ve “ilk elde edilen”ideolojinin de burjuva (sendika) ideolojisi olacaðýný unutarak, bundanRaboçaya Mysýl’ýn varmýþ olduðu ayný yanlýþ sonuçlarý çýkarmaktadýrlar.Ayný þekilde, bu yazarlar, siyaseti “reddetmiyorlar”,sadece (sadece!) Bay V. V.’nin siyasetin üstyapý olduðu, ve bundanötürü de, “siyasal ajitasyonun iktisadi mücadele uðruna yapýlanajitasyonun üstyapýsý olmasý gerektiði; ve bu siyasetin bu mücade-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?47


le temeline dayanmasý ve onu izlemesi [sayfa 58] gerektiði” yolundakigörüþlerini yineliyorlar.Raboçeye Dyelo’ya gelince, bu gazete, faaliyetine ekonomistleri“savunmakla” baþlamýþtýr. Ýlk sayýsýnda (n° 1, s. 141-142),ünlü broþüründe* ekonomistleri uyaran “Akselrod’un, hangi gençarkadaþlarý kastettiðini bilmediðini” iddia ettiði zaman, düpedüzgerçeðe aykýrý konuþmuþtur. Bu gerçeðe aykýrý beyan üzerine, Akselrodve Plehanov’la giriþtiði polemikte, Raboçeye Dyelo “kimlerinsözkonusu edildiðini bilmiyormuþ gibi görünerek, yurtdýþýndakibütün genç sosyal-demokratlarý, bu haksýz suçlamaya karþý savunmakisteðini” teslim etmiþtir. (Suçlama, Akselrod’un ekonomistlereyönelttiði dargörüþlülük suçlamasýydý.) 50 Gerçekte bu suçlamatamamen haklýydý, ve Raboçeye Dyelo, suçlamanýn, baþkalarýylabirlikte kendi yazýkurulunun bir üyesi olan V. Ý.’yi de hedef aldýðýnýçok iyi biliyordu. Geçerken belirteyim ki, bu polemikte, Rus Sosyal-DemokratlarýnGörevleri** baþlýklý broþürümün yorumlanmasýkonusunda, Akselrod tamamen haklýydý ve Raboçeye Dyelo da tamamenhatalýydý. Broþür, 1897’de Raboçaya Mysýl’ýn çýkmasýndanönce, yukarda niteliðini belirttiðim St. Petersburg Mücadele Birliðininilk eðiliminin egemen olduðunu haklý olarak sandýðým birsýrada yazýlmýþtý. Ve bu eðilim, hiç deðilse, 1898’in ortalarýna kadaregemendi. Onun için Raboçeye Dyelo’nun ekonomizmin varlýðýnýve tehlikesini yadsýyabilmek için, 1897-1898’de St. Petersburg’da,ekonomist görüþler tarafýndan safdýþý edilmiþ görüþleri açýklayanbir broþürü dayanak olarak göstermeye hakký yoktu.***Ama, Raboçeye Dyelo, ekonomistleri “savunmakla” [sayfa 59]* Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Bugünkü Görev ve Taktikleri, Cenevre 1898. RaboçayaGazeta’ya 1897’de yazýlmýþ iki mektup.** Bkz: Collected Works, Vol. 2, s. 323-51. -Ed.*** Raboçeye Dyelo, gerçeðe aykýrý ilk sözünü [“P. Akselrod’un hangi genç arkadaþlarýkastettiðini bilmiyoruz”] savunurken buna bir ikincisini ekledi, Yanýt’ýnda þöyle yazýyordu:“Görevler’in eleþtirisinin yayýnlanmasýndan bu yana, bazý Rus sosyal-demokratlarý arasýndasadece ekonomik tek yanlýlýða doðru eðilimler belirdi ya da azçok açýk olarak perçinlendi;bu eðilimler, hareketimizin, Görevler’de anlatýlan durumundan geriye doðru bir adýmýtemsil eder.” [s. 9.] Bu, 1900’de yayýnlanan Yanýt’taydý. Oysa Raboçeye Dyelo’nun 1. sayýsý[eleþtiriyle birlikte] 1899 Nisanýnda yayýnlanmýþtýr. Acaba ekonomizm, gerçekten de,yalnýzca 1899’da mý ortaya çýkmýþtýr? Hayýr, Rus sosyal-demokratlarýn ekonomizme karþýprotestolarý, ilk kez olarak, 1899’da yayýnlanmýþtýr. [Credo’ya Karþý Protesto.] RaboçeyeDyelo’nun da çok iyi bildiði gibi ekonomizm 1897’de doðmuþtur, çünkü V. Ý., RaboçayaMysýl’ý daha Kasým 1898’de övmekteydi. [Bkz: “Listok” Rabotnika no 9-10.]48 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


kalmadý, kendisi de durmadan ayný temel hatalara düþtü. Bu fikirkarýþýklýðýnýnýn kaynaðý, Raboçeye Dyelo’nun programýnýn þu tezinegetirilen yorumun bulanýklýðýnda aranmalýdýr: “Birliðin görevlerinive yayýn faaliyetinin niteliðini esas olarak belirleyecek olan [italiklerbizim] Rus yaþantýsýnýn en önemli olayý, bizce, son yýllardaortaya çýkmýþ olan yýðýnsal iþçi sýnýfý hareketidir [italikler RaboçeyeDyelo’nun].” Yýðýn hareketinin çok önemli bir olay olduðu tartýþmagötürmez. Ama sorunun özü, yýðýnsal iþçi sýnýfý hareketinin “görevleribelirleyeceði” sözünün nasýl anlaþýlacaðýndadýr. Bu, iki þekildeyorumlanabilir. Bu, ya bu hareketin kendiliðindenliði önünde boyuneðmek,yani sosyal-demokrasinin rolünü iþçi sýnýfý hareketine tabiduruma indirgemektir (ki, Raboçaya Mysýl, Öz Kurtuluþ Grubu veöteki ekonomistler, bunu böyle yorumlamaktadýrlar), ya da bu,yýðýn hareketinin karþýmýza yeni teorik, siyasal ve örgütsel görevler,yýðýn hareketinin ortaya çýkmasýndan önceki dönemde bizim içindoyurucu olabileceklerden çok daha karmaþýk görevler çýkardýðýanlamýna gelmektedir. Raboçeye Dyelo birinci yoruma eðilim göstermiþtirve hâlâ göstermektedir; çünkü bu gazete, yeni görevlerhakkýnda, belirli hiç bir þey söylemeyip ve bu “yýðýn hareketi”, sankiönümüze koyduðu görevleri açýkça anlama ve onlarý yerine getirmezorunluluðundan bizi kurtarýyorcasýna savlar ileri sürüp durmuþtur.Bu bakýmdan, Raboçeye Dyelo’nun, otokrasinin [sayfa 60]devrilmesi görevini, iþçi sýnýfý hareketinin birinci görevi olarak kabuletmenin olanaksýz olduðunu düþündüðünü, ve bu görevi (yýðýnhareketi adýna) kýsa vadeli siyasal istemler uðruna mücadele derekesinedüþürdüðünü belirtmemiz yeter (Yanýt, s. 25).Raboçeye Dyelo’nun editörü B. Kriçevski’nin bu gazeteninn° 7’de yayýnlanan ve ayný hatalarý yineleyen “Rus Hareketinde Ýktisadive Siyasal Mücadele” baþlýklý makalesi* üzerinde durmaya-* Örneðin bu makalede, siyasal mücadelede “Aþamalar Teorisi”, ya da “ÜrkekZikzaklar” teorisi þöyle ifade edilmektedir: “Nitelikleri gereði bütün Rusya’yý kapsayansiyasal istemler, buna karþýn, ilk zamanlarda [bunlar 1900’un Aðustosunda yazýlmýþtýr!]iþçilerin belirli tabakasýnýn [aynen böyle!] iktisadi mücadelede þu deneyime denk düþmelidir.Siyasal ajitasyona ancak [!] bu deneyimden hareket edilerek giriþilebilir ve giriþilmelidir”,vb. [s. 11]. Dördüncü sayfada, kendisine göre tamamen haksýz olan ekonomistsapma suçlamalarýna karþý dikilen yazar, dokunaklý bir biçimde þöyle haykýrýyor: “Marx’ýnve Engels’in teorilerine uygun olarak, bazý sýnýflarýn iktisadi çýkarlarýnýn tarihte belirleyicibir rol oynadýðýný, ve bunun sonucu olarak, özellikle proletaryanýn iktisadi çýkarlarý uðrunamücadelesinin, onun sýnýf olarak geliþmesinde ve kurtuluþu uðruna mücadelesindeV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?49


ak doðrudan doðruya Raboçeye Dyelo, n° 10’a geçeceðiz. Elbetteki, Kriçevski ve Martinov’un Zarya ve Ýskra’ya karþý yönelttikleriçeþitli itirazlar üzerinde ayrýntýlý olarak duracak deðiliz. Biz burada,sadece, Raboçeye Dyelo, n° 10’un dayandýðý ilkelerin temelleriyleilgilenmekteyiz. Þu halde, Raboçeye Dyelo’nun aþaðýda sunulan ikiönerme arasýnda “taban tabana karþýt bir çeliþki” görmesi garipolgusunu incelemeyeceðiz: [sayfa 61]“Sosyal-demokrasi kendi elini-kolunu baðlamaz, eylemlerinidaha önceden tasarlanmýþ herhangi bir planla ya da siyasalmücadele yöntemiyle sýnýrlandýrmaz; partinin elinde bulunan güçleredenk düþtüðü sürece bütün mücadele araçlarýný benimser” vb..(Ýskra, n° 1.) *Bir de þu önerme:“... Her koþul altýnda ve her an, siyasal mücadeleye giriþmekteustalaþmýþ güçlü bir örgüt olmadan, saðlam ilkelerle aydýnlanmýþve azimle yürütülen, taktik diye adlandýrýlmaya layýk o sistemlieylem planýndan sözedilemez.” (Ýskra, n° 4.) **Akla-uygun olmak koþuluyla, bütün mücadele araçlarýný,bütün mücadele plan ve yöntemlerini ilke olarak kabul etmek ilebelirli bir siyasal anda sýký sýkýya uygulanan bir plan gereðince hareketyönünü belirleme istemini birbirine karýþtýrmak, eðer taktiktensözediyorsak, hastalýklarý tedavi etmenin çeþitli yöntemlerinintip tarafýndan tanýnmasý ile belli bir hastalýða belli bir tedavi yöntemininuygulanmasý gereðini birbirine karýþtýrmayla ayný þeydir. Amagerçek þu ki, Raboçeye Dyelo’nun kendisi de, bizim kendiliðindenliðeboyuneðme diye adlandýrdýðýmýz bir hastalýða tutulmuþtur, vebu hastalýk için her türlü “tedavi yöntemini” reddetmektedir. Onunözellikle büyük önem taþýdýðýný hangi sosyal-demokrat bilmez?” [italikler bizim.] Burada,“Bunun sonucu olarak”, sözcüklerinin hiç yeri yoktur. Ýktisadi çýkarlarýn belirleyici bir roloynamasýndan, hiç de iktisadi [yani sendika] mücadelenin özellikle büyük önem taþýdýðýsonucu çýkartýlamaz; çünkü sýnýflarýn en temel, “belirleyici nitelikte” çýkarlarý, genel olarakancak köklü siyasal deðiþiklikler sonucu tatmin edilebilir; ve özel olarak da, proletaryanýntemel iktisadi çýkarlarý ancak burjuvazinin diktatörlüðünün yerine proletarya diktatörlüðünükoyacak siyasal bir devrimle tatmin edilebilir. B. Kriçevski, “Rus Sosyal-Demokrasisinin V.V.’leri”nin [siyaset iktisattan sonra gelir vb. yolundaki] savlarýný ve Alman sosyal-demokrasisininbernþtayncýlarýnýn savlarýný yinelemektedir. [Örneðin Woltmann da benzer savlarla,iþçilerin siyasal devrimi düþünmeden önce “ekonomik iktidarý” ele geçirmekle iþe baþlamalarýgerektiðini tanýtlamaya çalýþýyordu.]* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 370-371. -Ed.** Bkz: ibid., Vol. 5, s. 18. –Ed.50 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


için bu gazete “plan-olarak-taktiklerin marksizmin özüyle çeliþtiði”(n° 10, s. 18) yolunda, taktiklerin “partiyle birlikte büyüyen partigörevlerinin büyüme süreci” olduðu yolunda (s. 11, italikler RaboçeyeDyelo’nun) parlak bir keþifte bulunmuþtur. Bu sözler ünlübir özdeyiþ olma, Raboçeye Dyelo “eðiliminin” kalýcý bir anýtý halinegelme þansýna sahipti. “<strong>Ne</strong>reye?” sorusuna bu yönetici organýnverdiði karþýlýk þudur: hareket, baþlangýç noktasý ile hareketin birsonraki noktasý arasýndaki uzaklýðý deðiþtirme sürecidir. [sayfa 62] Bueþi görülmedik derinlik örneði, sadece merak konusu bir þey olmayýp(öyle olsaydý üzerinde uzun boylu durmanýn gereði kalmazdý),koca bir akýmýn programýdýr, R. M.’nin (“Raboçaya Mysýl’inÖzel Eki”nde) þu sözcüklerle ifade ettiði, programýn ta kendisidir:Özlemi duyulacak olan mücadele, mümkün olan mücadeledir,ve. mümkün olan mücadele belli bir anda verilmekte olan mücadeledir.Bu, kendini edilgen olarak kendiliðindenliðe uyduran sýnýrsýzoportünizm eðiliminin ta kendisidir.“Plan-olarak-taktikler marksizmin özüyle çeliþir!” Ama bu,marksizme iftira etmektir; marksizmin, narodniklerin bize karþýmücadelelerinde karþýmýza diktikleri karikatüre benzetilmesidir. Sýnýfbilincine ulaþmýþ olan militanlarýn inisiyatif ve enerjisini küçümsemekdemektir, oysa marksizm, tam tersine, sosyal-demokratýninisiyatif ve enerjisine devasa bir iti kazandýrýr, onun önünde engeniþ bakýþ açýsý saðlar, ve (eðer böyle ifade edilmesi uygun görülürse)milyonlarca iþçinin “kendiliðinden” mücadeleye giren büyükgücünü onun emrine verir. Uluslararasý sosyal-demokrasinin bütüntarihi, bazan þu, bazan da bir baþka siyasal lider tarafýndan ilerisürülen, bazýlarý liderin ileri görüþlülüðünü ve doðru siyasal ve örgütselgörüþlerini doðrulayan, bazýlarý da kýsa görüþlülüðü ve siyasalhatalarý yansýtan planlarla doludur. Almanya, tarihinin bir dönümnoktasýnda iken, imparatorluðun kurulmasý, Reichstag’in açýlmasýve bütün halka seçim hakkýnýn tanýnmasý sözkonusu iken, sosyaldemokratsiyaset ve genel çalýþma için, Liebknecht’in bir planý,Schweitzer’in ise bir baþka planý vardý. Sosyalistlere Karþý Yasa Almansosyalistlerinin tepesine indiði zaman, Most ve Hasselmann’inbir planý vardý – bunlar hemen þiddete ve teröre baþvurmaya hazýrdýlar;Höchberg, Schramm ve (kýsmen de) Bernstein’ýn ise bir baþkaplanlarý [sayfa 63] vardý –bunlar, sosyal-demokratlara, aþýrý ölçüde sertve devrimci olduklarý için yasanýn çýkarýlmasýna kendilerinin ne-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?51


den olduklarýný ve þimdi baðýþlanabilmeleri için tutum ve davranýþlarýnýnkusursuz olmasý gerektiðini va’zetmeye koyuldular. Ýllegalbir yayýn organýný 51 hazýrlayan ve sürdürenlerin de bir üçüncü planývardý. Geriye bakarak, hangi yolun tutulacaðý konusunda mücadeleverildikten sonra, ve seçilen yolun doðru olup olmadýðý konusundatarih hükmünü verdikten sonra, partiyle birlikte büyüyen partigörevleri hakkýnda derin vecizeler söylemek elbette ki kolaydý. Amafikir kargaþalýðýnýn hüküm sürdüðü bir anda,* Rus “eleþtiricilerinin”ve ekonomistlerinin sosyal-demokrasiyi trade-unionculuk derekesinedüþürdükleri bir zamanda ve teröristler eski hatalarý yineleyen“plan-olarak-taktiklerin” kabul edilmesini olanca güçleriyle savunduklarýbir sýrada böyle bir zamanda, bu türden derin sözler etmekleyetinmek, kendi kendine “yoksulluk tasdiknamesi” vermeyebenzer. Birçok Rus sosyal-demokratýnýn, inisiyatif ve enerji yoksunluðundan,“siyasal propaganda, ajitasyon ve örgütlenme alanýnýn”**yetersizliðinden, devrimci çalýþmanýn daha geniþ ölçüde örgütlendirilmesiiçin “planlarýn” yokluðundan yakýndýklarý bir sýrada, böylebir zamanda, “plan-olarak-taktiklerin marksizmin özüyle çeliþtiðini”ilan etmek, sadece marksizmi teori alanýnda kabalaþtýrmak deðil,pratikte de partiyi geriye doðru sürüklemek demektir.Raboçeye Dyelo vaýzýna þöyle devam ediyor:“Devrimci sosyal-demokratýn görevi, sadece, kendi [sayfa 64]bilinçli çalýþmasýyla nesnel geliþmeyi hýzlandýrmaktýr, bu geliþmeyiortadan kaldýrmak, ya da kendi öznel planlarýný bunun yerine koymakdeðildir. Ýskra bütün bunlarý teoride bilir; ama, marksizminbilinçli devrimci çalýþmaya haklý olarak yüklemiþ olduðu büyükönem, Ýskra’yý, uygulamada, taktikler konusundaki doktrinergörüþleri yüzünden, geliþmenin nesnel ya da kendiliðinden unsurununönemini küçümsemeye sürüklemektedir.” (s. 18)Bay V. V. ve ortaklarýna layýk olaðanüstü bir teorik kargaþalýðýnbir baþka örneði. ilozofumuza þunu sormak isteriz: Öznelplanlar hazýrlayan bir kimse, nasýl olur da nesnel geliþmeyi “küçümseyebilir”?Bu, ancak, nesnel geliþmenin bazý sýnýflarý, tabaka ya* “Ein Jahr der Verwirrung” [“Bir ikir Kargaþalýðý Yýlý”], Mehring’in Alman Sosyal-Demokrasisinin Tarihi adlý kitabýnda, sosyalistlerin yeni durum karþýsýnda “plan-olaraktaktikler”seçmede baþlangýçta gösterdikleri duraksama ve kararsýzlýðý anlatan bölümünekoyduðu baþlýktýr.** Ýskra, n° 1, baþyazýsý. [Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 369. -Ed.]52 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


da gruplarý, bazý uluslarý ya da ulus gruplarýný vb. yarattýðýný ya dagüçlendirdiðini, yýktýðýný ya da zayýf düþürdüðünü, ve böyleliklenesnel geliþmenin güçler arasýnda belirli bir uluslararasý siyasalmevzilenmeyi, ya da devrimci partiler tarafýndan takýnýlan tutumuvb. belirlediði gerçeðini gözden kaçýrmakla olabilir. Eðer planlarýhazýrlayan bunu yaptýysa, onun suçu kendiliðinden unsuru küçümsemekolmayacak, tersine, bilinçli unsuru küçümsemek olacaktýr;çünkü o zaman, plan hazýrlayýcýnýn nesnel geliþmeyi anlamadagerekli “bilinçten” yoksun olduðunu göstermiþ olacaktýr. Onun içinkendiliðindenlikle bilinçliliðin “göreli öneminin deðerlendirilmesi”(italikler Raboçeye Dyelo’nundur) konusundaki bu sözlerin kendisitam bir “bilinç” yoksunluðunu açýða vurmaktadýr. Eðer “geliþmenin”bazý “kendiliðinden unsurlarý”, genel olarak, insan bilinci tarafýndankavranabiliyorsa, bu durumda bunlarýn yanlýþ deðerlendirilmesi,“bilinçli unsurun küçümsenmesi” ile ayný þey olacaktýr.Ama eðer bunlar, kavranamýyorsa, bu durumda bunlarý bilemeyizve üzerinde konuþmamýz olanaksýzdýr. Öyleyse B. Kriçevski nedensözediyor? Eðer Ýskra’nýn “öznel planlarýnýn” yanlýþ olduklarý [sayfa 65]görüþünde ise (ki, bu görüþte olduðunu bildiriyor), bu planlarýnhangi nesnel olgularý hesaba katmadýklarýný göstermesi, ve ancako zaman bunlarý göremediði için Ýskra’yý siyasal bilinçten yoksunolmakla, –ya da onun sözcüklerini kullanarak– “bilinç unsurunuküçümsemekle” suçlamasý gerekirdi. Ama eðer o, nesnel planlardanmemnun kalmayarak, bize karþý “kendiliðinden unsuru küçümseme”nindýþýnda bir iddia ileri süremiyorsa (!), bu, þunu gösterir:l° teorik olarak, marksizmi, Beltov 52 tarafýndan yeteri kadar alayaalýnan Karayev ve Mihaylovski tarzýnda anladýðýný; ve 2° pratikte legalmarksistlerimizi bernþtayncýlýða doðru, ve sosyal-demokratlarýmýzýda ekonomizme doðru çekmiþ olan “geliþmenin kendiliðindenunsurlarý” ile pekâlâ tatmin olduðunu, ve Rus sosyal-demokrasisiniher ne pahasýna olursa olsun “kendiliðinden” geliþme yolundanayýrmaya kesin karar vermiþ olanlara karþý “öfke ile dolu” olduðunu.Bundan sonra gerçekten eðlendirici olan þeyler gelmektedir.“Ýnsanlar nasýl, doðal bilimlerin bütün keþiflerine karþýn, geneeski biçimde üreyeceklerse, yeni bir toplumsal düzenin doðuþuda, gelecekte, toplumsal bilimlerdeki keþiflere ve bilinçli savaþçýlarýnsayýsýnýn artmasýna karþýn, esas olarak kendiliðinden bir patlama-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?53


nýn sonucu olarak gerçekleþecektir.” (s. 19.) Týpký atalarýmýzýn oeski tarz bilgelikleriyle, “Herkes dünyaya bir çocuk getirebilir” demelerigibi, bugün de (Nartsis Tuporilov tarzýnda) 53 “modern sosyalistler”,kendi bilgelikleriyle, “yeni bir toplumsal düzeninkendiliðinden doðuþuna herkes katýlabilir”, demektedirler. Biz deherkesin katýlabileceði görüþündeyiz. Bu tür katýlma için gerekliolan tek þey, ekonomizm egemen olduðunda ekonomizme, [sayfa66] ve terörizm ortaya çýktýðýnda da terörizme teslim olmaktýr. NitekimRaboçeye Dyelo bu yýlýn ilkyazýnda, terörizm salgýnýna karþýuyarýcý birkaç söz söylemenin o kadar önemli olduðu bir anda,kendisi için “yeni” olan bu sorunla karþý karþýya gelince þaþýrýpkaldý. Ve þimdi altý ay sonra, sorunun azçok küllendiði bir sýrada,þöyle bir beyanla ortaya çýkýyor: “Biz, terörist duygularýn yükselmesinekarþý çýkmanýn sosyal-demokrasinin görevi olmadýðý ve olmamasýgerektiði görüþündeyiz.” (Raboçeye Dyelo, n° 10, s. 23.) Bukonuda bir de Konferans kararýný ileri sürüyorlar: “Konferans, sistemlive saldýrgan nitelikte terörün zamansýz olduðu görüþündedir.”(Ýki Konferans, s. 18.) Bütün bunlar ne kadar açýk-seçik ve tutarlý!Karþý çýkmamak ama zamansýz ilân etmek, ve bu da öyle bir biçimdeilân ediliyor ki, sistemli ve saldýrgan nitelikte olmayan terör,“kararýn” kapsamýna girmiyor. Böyle bir kararýn son derece tehlikesiz,ve hataya karþý güvence altýna alýnmýþ bir karar olduðunuteslim etmek gerekir; týpký konuþup da bir þey söylemeyen birkimsenin kendisini hataya karþý güvence altýna almýþ olmasý gibi.Böyle bir kararý kaleme almak için gerekli olan tek þey, hareketinkuyruðunda gidebilme yeteneðini göstermektir. Ýskra, terör sorununuyeni bir þey olarak ilân ettiði için Raboçeye Dyelo’yu alayaaldýðýnda,* bu gazete, Ýskra’yý, “Parti örgütüne, 15 yýlý aþan bir süreönce, bir göçmen yazarlar grubu tarafýndan önerilen taktik sorunlarlailgili çözümleri dayatmak gibi inanýlmaz bir küstahlýk” ile suçladý(s. 24). Gerçekten küstahlýk, hem de bilinç unsurunun aþýrý birönemsenmesi: önceden teorik sorunlarý bir çözüme baðlayacaksýn,sonra da örgütü, partiyi ve yýðýnlarý bu çözümün doðru olduðunainandýrmaya çalýþacaksýn.** Öyle yapacaðýna þimdiye kadar* Bkz: Collected Works, Vol. 5, s. 18-20. -Ed.** Þu da unutulmamalýdýr ki, terör sorununu “teorik bakýmdan” çözüme baðlarken,Emeðin Kurtuluþu grubu, daha önceki devrimci hareketlerin deneyimini genelleþtirmiþtir.54 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


[sayfa 67] söylenmiþ þeyleri yineleseydin, ve hiç kimseye hiç bir þey“dayatmadan”, her “’dönemeçte”, bazan ekonomizm doðrultusunda,bazan terörizm doðrultusunda zikzaklar çizseydin ne kadardaha iyi olurdu. Raboçeye Dyelo, dünyasal bilgeliðin bu büyükkuralýný bile genelleþtiriyor ve Ýskra ile Zarya’yý “programlarýný þekilsizkaos üzerinde dolaþan bir ruh gibi, hareketin karþýsýna çýkarmak”la(s. 29) suçluyor. Ama sosyal-demokrasinin iþlevi, kendiliðindenhareketin üzerinde dolaþan bir “ruh” olmak ve bununlayetinmeyip bu hareketi “kendi programý” düzeyine yükseltmek deðildirde nedir? Bu iþlev, herhalde hareketin kuyruðunda sürüklenmekolamaz; bu, en iyi durumda bile harekete hiç bir yarar saðlamaz,ve en kötüsü hareket için son derece zararlý olur. AmaRaboçeye Dyelo, sadece bu “süreç-olarak-taktikler”i izlemekle kalmýyor,onu, ilke düzeyine yükseltiyor, öyle ki, bu gazetenin eðiliminioportünizm olarak deðil (kuyruk sözcüðünden gelen) kuyrukçulukolarak nitelendirmek daha doðru olacaktýr. Ve teslim etmekgerekir ki, hareketi arkadan izlemeye, onun kuyruðu olmaya azmetmiþolan kimseler, “geliþmenin kendiliðinden unsurunu küçümsemeye”karþý, kesin olarak ve sonsuza dek güvence altýna alýnmýþlardýr.*Ve böylece, Rus sosyal-demokrasisinde, “yeni akým” tarafýndaniþlenen temel hatanýn, bu akýmýn kendiliðindenliðe boyuneðmesive yýðýnlarýn kendiliðindenliðinin biz sosyal-demokratlardanyüksek derecede bir bilinç gerektirdiðini anlayamamýþ olduðu sonucunavarmýþ bulunuyoruz. Yýðýnlarýn kendiliðinden kabarýþý, ne kadarbüyük ve hareket de ne kadar yaygýn olursa, sosyal-demokrasininteorik, siyasal ve örgütsel çalýþmasý için daha yüksek bir bilinçgöstermesi gereði de o ölçüde artar.Rusya’da yýðýnlarýn kendiliðinden kabarýþý, [sayfa 68] öyle büyükbir hýzla geliþti (ve halen de geliþmektedir) ki, genç sosyal-demokratlarýnbu devasa görevleri yerine getirmekte hazýrlýksýz olduklarýortaya çýktý. Bu hazýrlýksýzlýk, hepimizin ortak talihsizliðidir, bütünRus sosyal-demokratlarýnýn talihsizliðidir. Yýðýnlarýn kabarýþý kesintisizbir süreklilikle geliþti ve yayýldý; sadece baþladýðý yerlerde devametmekle kalmadý, yeni yörelere, toplumun yeni katlarýna yayýldýV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?55


(iþçi sýnýfý hareketinin etkisi ile öðrenci gençlik arasýnda, genel olarakaydýnlar arasýnda ve giderek köylü arasýnda yeniden kaynaþmalaroldu). Ama devrimciler bu kabarýþýn gerisinde kaldýlar, hem“teorileriyle”, hem de eylemleriyle gerisinde kaldýlar; onlar bütünharekete yön verebilecek olan deðiþmez ve sürekli bir örgüt kuramadýlar.Birinci Bölümde, Raboçeye Dyelo’nun teorik görevlerimiziküçümsediðini ve moda olan “eleþtiri özgürlüðü” sloganýný “kendiliðindenlik”leyineleyip durduðunu belirttik; bu sloganý yineleyenler,Almanya’daki ve Rusya’daki oportünist “eleþtiriciler”in tutumuve devrimcilerin tutumunun birbirinin tam karþýtý olduðunu anlayacak“bilinç”ten yoksundular.Bundan sonraki bölümlerde kendiliðindenliðe bu boyuneðiþin,siyasal görevler alanýnda ve sosyal-demokrasinin örgütselçalýþmasýnda nasýl ifadesini bulduðunu göstereceðiz. [sayfa 69]56 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ÜÇTRADE-UNÝONCU SÝYASET VESOSYAL-DEMOKRAT SÝYASETSözümüze, gene, Raboçeye Dyelo’yu övmekle baþlayacaðýz.Rabo-çeye Dyelo n° 10’da, Martinov’un Ýskra ile olan görüþ ayrýlýklarýnýinceleyen yazýya koyduðu baþlýk, “Teþhir Yazýný ve ProleterMücadele”dir. Yazar görüþ ayrýlýklarýnýn özünü þöyle formüle ediyor:“Biz, [iþçi partisinin] geliþmesini engelleyen düzeni teþhir etmekleyetinemeyiz. Biz, ayný zamanda, proletaryanýn bugünkü ivediçýkarlarýný da savunmak zorundayýz. ... Ýskra ... aslýnda, devrimcimuhalefetin, yurdumuzdaki durumu ve özellikle siyasal durumuteþhir eden bir organdýr... Biz ise, proletaryanýn mücadelesiyle sýkýorganik bað içinde, iþçi sýnýfýnýn davasý için çalýþmaktayýz ve [sayfa 70]çalýþacaðýz.” (s. 63.) Bu formülden ötürü Martinov’a ancak gönülborcu duyulabilir. Bu formül, genel bir ilgiye lâyýktýr, çünkü, özündesadece Ra-boçeye Dyelo ile deðil, ayný zamanda, genel olarakV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?57


izimle ekonomistler arasýnda, siyasal mücadele konusundaki mevcutbütün fikir ayrýlýklarýný da kucaklamaktadýr. Ekonomistlerin “siyaseti”tümüyle reddetmediklerini, durmadan siyasetin sosyal-demokratanlayýþýndan trade-unioncu anlayýþýna doðru saptýklarýnýyukarda gösterdik. Martinov da iþte tamamen böyle bir sapmaiçindedir; ve bu yüzden de, bu sorun konusunda onun görüþleriniekonomist yanýlgýnýn bir modeli olarak alacaðýz. <strong>Ne</strong>, “RaboçayaMysýl’ ýn Özel Eki”nin yazarlarýnýn, ne “Öz Kurtuluþ Grubu” ve nede Ýskra, n° 12’de yayýnlanan Ekonomist Mektup’un yazarlarýnýnbu seçimimizden ötürü bizi kýnamaya haklarý olamayacaklarýnýtanýtlamaya çalýþacaðýz.A. SÝYASAL AJÝTASYON VE BUNUN EKONOMÝSTLERTARAINDAN SINIRLANDIRILMASIRus iþçilerinin iktisadi mücadelesinin,* iktisadi (çalýþma vemeslek) koþullarý teþhir eden “yazýn”ýn yaratýlmasýyla zamandaþolarak, yaygýn bir geliþme ve pekiþme gösterdiðini herkes bilir.“Bildiriler” esas olarak fabrika sistemini teþhir ediyorlardý, ve böylecekýsa bir süre içinde iþçiler arasýnda gerçekleri teþhir etme tutkusuortalýðý sardý. Ýþçiler, sosyal-de-mokrat çalýþma çevrelerininkendilerine, yoksul yaþamlarý konusunda, da-yanýlmaz aðýrlýktakiçalýþmalarý ve haklardan yoksun oluþlarý konusunda [sayfa 71] bütüngerçekleri açýklayan yeni türden bir bildiri sunmayý istediklerini vebunu yapabileceklerini anlar anlamaz, bizi, fabrikalardan ve atelyelerdengelen mektup yaðmuruna tutmaya baþladýlar. Bu “teþhiryazýný”, sadece bildiride sözü edilen fabrikada deðil, ama teþhiredilen gerçeklerin yayýlabildiði bütün fabrikalarda da büyük biretki yaratmýþtýr. Ve ayrý ayrý iþletmelerde ve mesleklerde bulunaniþçiler arasýnda yoksulluk ve yoksunluk durumu hemen hemenayný olduðuna göre, “iþçilerin yaþamlarý konusundaki gerçekler”herkesi harekete geçiriyordu. En geri iþçiler arasýnda bile “basýndakendilerinden sözettirme” tutkusu uyandý – soyguna ve baskýya* Herhangi bir yanlýþ anlamaya yolaçmamak için, burda ve bu kitapçýk boyunca[bizim aramýzdaki kabul edilmiþ kullanýmýna uygun olarak] iktisadi mücadeledenanladýðýmýz þeyin, Engels’in yukarda aktardýðýmýz pasajýnda “kapitalistlere karþý direnme”olarak tanýmladýðý ve özgür ülkelerde örgütlü emeðin sendikal ya da mesleki mücadelesiolarak bilinen “pratik iktisadi mücadele” demek olduðunu belirtelim.58 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


dayanan mevcut toplumsal düzenin tümüne karþý, savaþýn bu ilkelbiçimi için duyulan soylu bir tutkuydu bu. Ve çoðunlukla, bu “bildiriler”,gerçekten bir savaþ ilânýydýlar, çünkü bu teþhirler, iþçileriharekete getiriyor, onlarý en göze batan haksýzlýklarýn kaldýrýlmasýnýistemeye ve isteklerini grevlerle desteklemeye yöneltiyordu. Nihayetiþverenler de, bu bildirilerin savaþ ilâný anlamýný taþýdýklarýnýkabul etmek zorunda kaldýlar, o kadar ki, birçok hallerde çatýþmalarýnpatlak vermesini bile beklemediler. Her zaman olduðu gibi,bu teþhirlerin salt yayýnlanmasý bile, derhal etkili oluyordu ve güçlübir manevi baský yaratýyordu. Birden çok durumda, bildirinin saltortaya çýkýþý bile, öne sürülen istemlerin tümünün ya da bir kýsmýnýnyerine getirilmesine yetiyordu. Tek sözcükle, iktisadi (fabrika)teþhirler, iktisadi mücadelenin önemli bir manivelasýydý, veþimdi de öyledir. Ve iþçilerin kendi kendilerini savunmalarýný zorunlukýlan kapitalizm varoldukça, bunlar, bu önemlerini korumayý sürdüreceklerdir.Avrupa’nýn en ileri ülkelerinde bile, geri bir sanayikolundaki, ya da unutulmuþ bir ev sanayii kolundaki aþýrý haksýzlýklarýnteþhir edilmesinin, sýnýf bilincinin uyanmasý için, sendikalmücadelenin baþlamasý [sayfa 72] ve sosyalizmin yayýlmasý için birbaþlangýç noktasý olabildiði hâlâ görülebilir.*Rus sosyal-demokratlarýnýn büyük çoðunluðu, son zamanlarda,he-men hemen bütün zamanlarýný fabrika koþullarýnýn teþhirininörgütlendirilmesine ayýrmýþlardýr. Bunun ne kadar doðru olduðunuanlamak için –o kadar ki, bunun, kendi baþýna ele alýndýðýnda,özünde henüz sosyal-demokrat olmayýp, yalnýzca sendikalçalýþma olduðu gerçeðini gerçekten de gözden kaçýrmýþlardýr– RaboçayaMysýl’a bir gözatmak yeter. Nitekim yapýlan teþhirler, yalný-* Bu bölümde, biz, yalnýz geniþ ya da dar anlamýyla, siyasal mücadeleyi ele almaktayýz.Onun için, Raboçeye Dyelo’nun, Ýskra’nýn iktisadi mücadele konusunda “çok sýnýrlý” olduðuiddiasýna ilginç bir þey olarak, geçerken deðinmekle yetiniyoruz. [Ýki Konferans, s. 27,Sosyal-De-mokrasi ve Ýþçi Sýnýfý adlý broþüründe Martinov tarafýndan yeniden ortayaatýlmýþtýr.] Eðer bu suçlamacýlar Ýskra’nýn herhangi bir yýl içinde sanayi kesiminde iktisadimücadeleye ayýrdýðý yeri [yapmaya çok düþkün olduklarý gibi] kilo olarak ya da yapraksayýsýyla ölçselerdi, ve bunu Raboçeye Dyelo ile Raboçaya Mysýl’ýn birarada bu konuyaayýrdýklarý yerle kýyaslasalardý, bu bakýmdan bile geri olduklarýný kolaylýkla görürlerdi.Besbelli ki, bu basit gerçeðin kendilerince görülmesi, onlarý kafa karýþýklýklarýný açýkçaortaya koyacak savlara baþvurmaya zorlamaktadýr. “Ýskra” diye yazýyorlar “istemeyeistemeye [!] yaþamýn zorunlu gereklerini kabul etmek ve hiç deðilse [!!] iþçi sýnýfý hareketiile ilgili mektuplarý yayýnlamak zorunda kalýyor[!].” [Ýki Konferans, s. 27]. Çürütülmesiolanaksýz sav dediðin böyle olur!V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?59


zca belirli bir sanayi kolunda iþçilerle iþverenler arasýndaki iliþkileredeðiniyordu, ve bunlarýn saðladýðý tek þey, iþgücü satýcýlarýnýn “metalarýný”daha iyi koþullarla satmayý ve salt ticari alýþveriþ konusundaalýcýlarla savaþmayý öðrenmeleri oldu. Bu teþhirler (eðer birdevrimciler örgütü tarafýndan gerektiði gibi kullanýlsaydý), sosyaldemokrateylemin bir baþlangýcý ve onu oluþturan bir parçasý olabilirdi;ama öte yandan bunlar, “salt sendikal” mücadeleye ve sosyal-demokratolmayan bir iþçi sýnýfý hareketine de yolaçabilirdi (vekendiliðindenliðe tapýnma tutumu veri olarak alýndýðýnda yolaçmasýkaçýnýlmazdý da). Sosyal-demokrasi, yalnýzca iþgücünün [sayfa73] daha uygun koþullarla satýlmasý için deðil, ayný zamanda mülksüzlerinkendilerini zenginlere satmaya zorlayan toplumsal düzeninkalkmasý için de iþçi sýnýfý mücadelesine önderlik eder. Sosyaldemokrasi,yalnýzca belirli bir iþverenler grubuyla deðil, moderntoplumun bütün sýnýflarýyla ve örgütlenmiþ bir siyasal güç olarakdevletle de iliþkilerde iþçi sýnýfýný temsil eder. Demek ki, sosyal-demokratlar,kendilerini, yalnýzca iktisadi mücadeleyle sýnýrlamaklakalmamalý, iktisadi teþhirlerin örgütlendirilmesi iþinin baþlýca eylemlerihaline gelmesine de izin vermemelidirler. Ýþçi sýnýfýnýn siyasaleðitimi ve bu sýnýfýn siyasal bilincinin geliþtirilmesini etkin olarakele almak zorundayýz. Zarya ve Ýskra, ekonomizme karþý ilk saldýrýlarýnýartýk yapmýþ olduklarýna göre, bu konuda “herkes görüþbirliðine varmýþtýr” (ama aþaðýda göreceðimiz gibi, bazýlarý için bu,yalnýzca, sözde kalmaktadýr).Karþýmýza þu sorun çýkýyor: siyasal eðitim neyi içermelidir?Bu otokrasiye karþý iþçi sýnýfý düþmanlýðýnýn propagandasýndan ibaretolabilir mi? Elbette ki hayýr. Ýþçilere siyasal bakýmdan ezildikleriniaçýklamak yetmez (nasýl ki, onlara çýkarlarýnýn iþverenlerin çýkarlarýnauzlaþmaz karþýtlýkta olduðunu açýklamak da yetmezse). Ajitasyon,bu baskýnýn her somut örneði ele alýnarak yürütülmelidir(týpký iktisadi baskýnýn somut örnekleri etrafýnda ajitasyon yürütmeyebaþlamýþ olmamýz gibi). Bu baský toplumun çeþitli sýnýflarýnýetkilediðine göre, kendisini yaþamýn ve eylemin en çeþitli alanlarýnda–meslek, kamu, özel, aile, din, bilim vb. alanlarýnda– ortayakoyduðuna göre, otokrasinin siyasal teþhirini bütün yönleriyle örgütlemeyegiriþmeyecek olursak, iþçilerin siyasal bilincini geliþtirmegörevimizi yerine getiremeyeceðimiz besbelli deðil midir? Baskýnýnsomut belirtileri etrafýnda ajitasyon görevini yerine getirebilmek60 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


için, bu [sayfa 74] belirtileri teþhir etmek gerekir (nasýl ki ekonomikajitasyonu yürütebilmek için fabrikalarda yapýlan haksýzlýklarý teþhiretmek zorunluysa).Bunun yeterince açýk olduðu düþünülebilir. Ama durumþudur ki, siyasal bilincin bütün yönleriyle geliþtirilmesinin gereðikonusunda, “herkes”, ancak lafta görüþ birliðindedir. Örneðin RaboçeyeDyelo, çok yönlü siyasal gerçekleri açýklama kampanyasýnýörgütlendirme görevine sarýlma (ya da bu yolda ilk adýmý atma)þöyle dursun, bu görevi üzerine alan Ýskra’yý yolundan uzaklaþtýrmayaçalýþmaktadýr. Söylediklerini dinleyiniz: “Ýþçi sýnýfýnýn siyasalmücadelesi sadece (hiç de “sadece” deðil) iktisadi mücadeleninen geliþmiþ ve en etkili biçimidir.” (Raboçeye Dyelo’nun programý,Raboçeye Dyelo, n° 1, s. 3) “Sosyal-demokratlar, þu anda, iktisadimücadelenin kendisine olabildiðince siyasal bir nitelik kazandýrmagöreviyle karþý karþýya bulunmaktadýrlar.” (Martinov, RaboçeyeDyelo, n° 10, s. 42) “Ýktisadi mücadele, yýðýnlarý etkin siyasal mücadeleyeçekmek için en geniþ uygulanabilirliðe sahip bir araçtýr.”(Yurtdýþý Birlik Konferansýnýn aldýðý karar, ve bu kararda yapýlan“deðiþiklikler”, Ýki Konferans, s. 11 ve 17) Görüldüðü gibi, RaboçeyeDyelo, ilk sayýsýndan son “Yazýkuruluna Talimat”a kadar, hep butezleri benimsemiþtir, ve bunlar, besbelli ki, siyasal ajitasyonla siyasalmücadele konusunda tek bir görüþü ifade etmektedir. Bugörüþü, ekonomistler arasýnda yaygýn olan ve siyasal ajitasyonuniktisadi ajitasyonu izlemesi gerektiði yolundaki görüþ açýsýndan elealalým. Ýktisadi mücadelenin, genel olarak*, yýðýnlarý siyasal [sayfa 75]mücadeleye sürükleyebilecek “en geniþ uygulanabilirliðe sahiparaç” olduðu doðru mudur? Tamamiyle yanlýþtýr. Yalnýzca iktisadimücadeleyle olan baðlantýsý bakýmýndan deðil, polis zorbalýðýnýnve otokratik zulmün bütün belirtileri, yýðýnlarý “çekmekte” hiç de* Raboçeye Dyelo bir tüm olarak partinin genel ilkelerinin ve genel görevlerinin sözünüettiði için, biz de “genel olarak” diyoruz. Hiç kuþkusuz, pratikte öyle durumlar olabilirki, siyasetin gerçekten iktisadi izlemesi gerekir, ama yalnýzca ekonomistlerdir ki, tümRusya için geçerli olan bir kararda böyle bir þey söyleyebilirler. “Daha baþlangýçta” siyasalajitasyonu “tamamýyla iktisadi bir temel üzerinde” yürütmenin mümkün olduðu durumlarolabilir; ama Raboçeye Dyelo, sonunda, “bunun hiç bir gereði olmadýðý” sonucuna varmýþtýr[Ýki Konferans, s. 11]. Bundan sonraki bölümde, “politikacýlarýn” ve devrimcilerin taktiklerinin,sosyal-demokrasinin sendikal görevlerini görmezlikten gelmek bir yana, tersinebu görevlerin tutarlý bir biçimde yerine getirilmesini saðlayabilecek olan þeyin yalnýzcabunlar olduklarýný göstereceðiz.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?61


daha az “geniþ uygulanabilirliðe sahip” bir araç deðildir. Zemskiyenaçalniki 54 ve köylülerin kýrbaçlanmasý, memurlarýn rüþvetçiliði vepolisin kentlerde “sýradan halka” karþý davranýþý, açlara karþý mücadele,halkýn aydýnlanma ve bilgi için olan çabasýnýn baský altýnaalýnmasý, vergilerin zorla tahsili ve dinsel mezheplerin ezilmesi,erlere karþý aþalayýcý davranýþlar ve öðrencilerle liberal aydýnlarakýþla yöntemlerinin uygulanmasý –bütün bunlar, ve zorbalýðýn bunabenzer binlerce belirtisi, “iktisadi” mücadeleyle doðrudan doðruyabaðlantýlý olmamakla birlikte, siyasal ajitasyon için ve yýðýnlarý siyasalmücadeleye çekmek için, genel olarak, daha az “geniþ uygulanabilirliðesahip” fýrsatlar mýdýr? Doðru olan, bunun tam tersidir.Ýþçilerin (bizzat kendilerinin ya da onlarla yakýn baðlarý olanlarýn),zulümden, zorbalýktan ve hak yoksunluðundan acý çektiði durumlarýntoplamý içinde, sendikal mücadeledeki polis zorbalýðý durumlarý,hiç þüphe yok ki, azýnlýkta kalýr. O halde sosyal-demokratlarýn,genel olarak söylemek gerekirse, hiç de daha az “geniþ uygulanabilirliðesahip” ol-mayan öteki araçlara da sahip bulunmasý gerekirken,niçin araçlardan yal-nýzca birini “en geniþ uygulanabilirliðesahip araç” ilan ederek siyasal aji-tasyonun kapsamýný öncedensýnýrlandýralým?Artýk belirsiz bir hal almýþ uzak geçmiþte (bundan [sayfa 76]tam bir yýl önce!..) Raboçeye Dyelo þöyle yazýyordu: “Hükümet,polisi ve jandarmayý karþýlarýna çýkarýr çýkarmaz”, “yýðýnlar, bir grevdensonra, ya da hiç deðilse birkaç grevden sonra, kýsa vadelisiyasal istemleri anlamaya baþlýyorlar”. (Aðustos 1900, n° 7, s. 15.)Bu oportünist aþamalar teorisi, Yurtdýþý Birlik tarafýndan artýkterkedilmiþtir; Birlik, þu sözleriyle þimdi, bize, bir ödünde bulunmaktadýr:“Daha baþlangýçta siyasal ajitasyonu tamamýyla bir iktisaditemel üzerinde yürütmenin hiç de gereði yoktur.” (ÝkiKonferans, s. 11.) Birliðin, geçmiþteki hatalarýnýn bir kýsmýndan buþekilde dönmesi, geleceðin Rus sosyal-demokrasisi tarihçisine, ekonomistlerimizinsosyalizmi nerelere kadar alçalttýklarýný bir sürükanýttan daha açýk olarak gösterecektir! Ama siyaseti sýnýrlandýrmanýnbir biçiminin terkedilmesinin. bize öteki biçimleri kabul ettireceðinisanýyorsa, Yurtdýþý Birlik, gerçekten çok saf olmalýdýr. Budurumda da, iktisadi mücadelenin mümkün olduðu kadar geniþbir temel üzerinde yürütülmesi gerektiðini, bundan her zaman siyasalajitasyon için yararlanýlmasý gerektiðini, ama bunun için ik-62 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


tisadi mücadeleyi yýðýnlarý etkin siyasal mücadeleye çekmek içinen geniþ uygulanabilirliðe sahip araç saymanýn “hiç de gereði olmadýðýný”söylemek daha mantýki olmaz mý?Yurtdýþý Birlik, Yahudi Ýþçileri Birliðinin (Bund) 55 DördüncüKongresinin kararlarýndan birinde yer alan “en iyi araçlar” deyimiyerine, kendisinin “en geniþ uygulanabilirliðe sahip araçlar” deyiminikoymuþ olmasýna önem vermektedir. Bu kararlardan hangisinindaha iyi olduðunu söylemekte güçlük çektiðimizi itiraf edelim. Bizceher ikisi de, bir diðerinden daha kötüdür. Hem Yurtdýþý Birlik, hemde Bund, (belki de kýsmen farkýnda olmayarak geleneðin etkisialtýnda) siyasete, ekonomist, trade-unioncu bir yorum getirme hatasýnadüþmektedirler. [sayfa 77] Bu hataya “en iyi” sözcüklerini kullanarakmý, yoksa, “en geniþ uygulanabilirliðe sahip” sözcüklerinikullanarak mi düþüldüðü, temelde hiç bir þeyi deðiþtirmez. EðerYurtdýþý Birlik “iktisadi bir temel üzerindeki siyasal ajitasyonun engeniþ ölçüde uygulanan (“uygulanabilirliðe sahip” deðil) araç olduðunusöyleseydi, bu, sosyal-demokrat hareketimizin geliþiminin bellibir dönemi için doðru olurdu. Bu, [Ekonomistler bakýmýndan ve1898-1901 döneminde] pratik içinde çalýþanlarýn (eðer çoðunluðubakýmýndan deðilse bile) birçoðu bakýmýndan doðru olurdu; çünküpratik içindeki bu ekonomistler, siyasal ajitasyonu (eðer uyguladýlarsa),hemen tamamýyla, iktisadi bir temel üzerinde uygulamýþlardýr.Böyle bir çizgiyi izleyen siyasal ajitasyon, Raboçaya Mysýl veÖz Kurtuluþ Grubu tarafýndan kabul edilmiþ ve, hatta gördüðümüzgibi, örgütlenmiþtir de. Raboçeye Dyelo iktisadi ajitasyon gibi yararlýbir iþin, siyasal mücadelenin sýnýrlandýrýlmasý gibi zararlý bir þeyineþliðinde yürütülmüþ olmasýný sert biçimde suçlamalýydý; bunu yapacaðýna,(ekonomistler tarafýndan) en geniþ ölçüde uygulananaraçlarýn, en geniþ uygulanabilirliðe sahip araçlar olduðunu ilânetmektedir! Bu durumda, bu kimselere ekonomist dediðimizde,karþýlýðýnda bize sövmekten, bize “yalancýlar”, “bozguncular”, “Papalýkelçileri” ve “iftiracýlar” demekten,* ve kendilerine hakaret ettiðimiziddiasýyla bütün dünya önünde bizden yakýnmaktan, veyemin edercesine “þu anda ekonomizmle lekelenmemiþ tek birsosyal-demokrat örgüt yoktur”** demekten baþka ellerinden bir* Bunlar Ýki Konferans’ta kullanýlmýþ olan ifadelerdir, s. 31-32, 28 ve 30.** Ýki Konferans, s. 32.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?63


þey gelmiyor. Ah þu kötü, iftiracý siyasetçiler! Ekonomizm denenþeyi, sýrf insanlýða düþman olduklarý için ve baþka insanlarý enamansýz hakaretlere uðratmak için icat etmiþ olmalýlar. [sayfa 78]Martinov “iktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelikkazandýrmak”tan sözederken, sosyal-demokrasiye yüklediði görevinsomut ve gerçek anlamý ne olabilir? Ýktisadi mücadele, iþçilerin,iþgüçlerini daha elveriþli koþullarla satmak için, çalýþma koþullarýný,yaþam koþullarýný iyileþtirmek için, iþverenlere karþý kolektif mücadelesidir.Bu mücadele, zorunlu olarak, sendikal bir mücadeledir,çünkü çalýþma koþullarý farklý meslek dallarýnda büyük farklýlýklargösterir, ve bu yüzden de bu koþullarýn iyileþtirilmesi uðruna mücadele,ancak meslek örgütü temeli üzerinde yürütülebilir (Batýülkelerinde sendika temeli aracýlýðýyla; Rusya’da geçici meslek birliklerive bildiriler vb. aracýlýðýyla). Demek ki, “iktisadi mücadeleninkendisine siyasal bir nitelik” kazandýrmak demek, bu meslekiistemlerin yerine getirilmesi için uðraþmak, her meslek kolundakiçalýþma koþullarýný (Martinov’un makalesinin bir sonraki sayfasýnda,s. 43’de), “yasal ve idari önlemler” yoluyla iyileþtirmek demektir.Ýþçi sendikalarýnýn yapmakta olduklarý ve her zaman yapmýþolduklarý da bundan baþka bir þey deðildir. Bay ve Bayan Webbgibi aðýrbaþlý bilim adamlarýnýn (ve “aðýrbaþlý” oportünistlerin) yapýtlarýnýokuyunuz, o zaman Ýngiliz iþçi sendikalarýnýn uzun zamandanberi “iktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrma”görevini benimsediklerini ve o görevi uzun zamandan beriyerine getirmekte olduklarýný, uzun zamandan beri grev hakký için,kooperatif ve sendika hareketi önünde bütün yasal engellerin ortadankaldýrýlmasý için, kadýnlarýn ve çocuklarýn korunmasýný saðlayacakyasalar için, saðlýk, ve fabrika yasalarý vb. aracýlýðýyla çalýþmakoþullarýnýn iyileþtirilmesi için mücadele etmekte olduklarýný göreceksiniz.Demek ki, “iktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelikkazandýrma” yolundaki gösteriþli sözler, “korkunç derecede”derin ve devrimci görünüþ altýnda, [sayfa 79] sosyal-demokrat siyaseti,sendikal siyaset derekesine düþürme geleneksel eðilimini gizlemektedir!Ýskra’nýn “dogmanýn devrimcileþtirilmesini, yaþamýndevrimcileþtirilmesinden daha üstün”* tuttuðu iddia edilen tek yan-* Raboçeye Dyelo, n° 10, s. 60. Bu, “ileriye doðru atýlan her adým, her gerçek ilerleme,64 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


lýlýðýný giderme maskesi altýnda, iktisadi reformlar uðruna mücadeleyiyepyeni birþeymiþ gibi önümüze sürmektedirler. Gerçekte,“iktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrmak”sözü, iktisadi reformlar uðruna mücadeleden baþka bir anlamtaþýmaz. Martinov’un kendisi de, eðer kendi sözlerinin anlamýnýbiraz düþünmüþ olsaydý, bu basit sonuca ulaþabilirdi. Martinov enaðýr silahlarýný Ýskra üzerinde deneyerek þöyle diyor: “Partimiz, hükümetinkarþýsýna, iktisadi sömürüye, issizliðe, açlýða vb. karþý somutyasal ve idari önlem istemleriyle çýkabilirdi ve çýkmalýydý.” (RaboçeyeDyelo, n° 10, s. 42-43.) Somut önlem istemleri – bu, toplumsalreform istemleri anlamýna gelmez mi? Ve tarafsýz okura bir kezdaha soruyoruz: Raboçeye Dyelo’culara Ýskra’yla görüþ ayrýlýklarýnda,iktisadi reformlar uðrunda mücadele zorunluluðu tezlerini ilerisürdüklerinden ötürü (bu yaygýn ve biraz garip adlandýrma bizebaðýþlansýn!), maskeli bernþtayncýlar dediðimizde kendilerine iftiramý ediyoruz?Devrimci sosyal-demokrasi, reformlar uðruna mücadeleyieylemine her zaman katmýþtýr ve þimdi de katmaktadýr. Ama sosyal-demokrasi,“iktisadi” ajitasyonu, sadece hükümetten her türdenönlemleri yerine getirmesini istemek için deðil, ayný zamanda(ve esas olarak) hükümetin bir otokratik hükümet olmasýna sonvermesini istemek için de kullanýlýr. Üstelik devrimci sosyal-demokrasi,[sayfa 80] hükümete karþý bu istemini yalnýzca iktisadi mücadeletemeli üzerine dayandýrarak deðil, ayný zamanda, toplumsal vesiyasal yaþamýn genel olarak bütün alanlarýna dayandýrarak ilerisürmeyi görev bilir. Kýsacasý, devrimci sosyal-demokrasi, bütününbir parçasý olarak reformlar uðruna mücadeleyi, özgürlük uðrunave sosyalizm uðruna devrimci mücadeleye tâbi kýlar. Oysa Martinov,aþamalar teorisini yeni bir biçimde canlandýrýyor ve sankisiyasal mücadele yerine tamamýyla iktisadi bir geliþme yolu izlenmesiniva’zetmeye çalýþýyor. Ýçinde bulunduðumuz devrimci hareketinyükseliþi döneminde reformlar uðruna mücadeleyi, sözdeözel bir “görev” gibi ileri sürmekle, o, partiyi geriletmekte, hem“ekonomist” ve hem de liberal oportünizmin ekmeðine yað sürbirdüzine programdan daha önemlidir” tezinin, hareketimizin bugünkü kaos durumuna,yukarda nitelendirmiþ olduðumuz Martinov tarzý uygulanmasýdýr. Gerçekte bu,bernþtayncýlarýn o ünlü “hareket her þeydir, nihai amaç ise hiç bir þey” tümcesinin Rusçabir çevirisinden baþka bir þey deðildir.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?65


mektedir.Devam edelim. Reformlar uðruna mücadeleyi, “Ýktisadi mücadeleninkendisine siyasal bir nitelik kazandýrma” gösteriþli tezininarkasýnda utanmazca gizleyerek, Martinov, tamamýyla iktisadi(aslýnda tamamýyla fabrikaya deðgin) reformlarý özel bir þeymiþgibi ileri sürdü. Bunu niçin yaptý? Bilmiyoruz. Belki de dikkatsizliðindenötürü. Ama aklýndan “fabrika” reformlarý yanýnda baþkaþeyler de geçiyor olsaydý, yukarýya aktardýðýmýz tezinin tümü, hertürlü anlamýný yitirirdi. Belki de, bunu, hükümetin ancak iktisadialanda “ödünler”de bulunmasýnýn olanaklý ve olasý olduðunu düþündüðündenötürü yapmýþtýr.* Eðer öyle ise, bu, garip bir kuruntudur.Kýrbaç cezasý, pasaportlar, toprak tazminatý ödemeleri, 56dinsel mezhepler, sansür vb., vb.’ye iliþkin yasalar çýkartýlmasý konusundada ödünler koparmak olanaklýdýr ve koparýlmaktadýr. [sayfa81] Elbette ki “iktisadi” ödünler (ya da sözde ödünler) hükümetbakýmýndan en ucuzu ve en elveriþlisidir, çünkü hükümet bunlarlaiþçi sýnýfýnýn güvenini kazanacaðýný ummaktadýr. Ýþte bundan ötürü,biz sosyal-demokratlar, hiç bir durumda ya da hiç bir þekilde, iktisadireformlara daha büyük önem verdiðimiz, ya da bu reformlarýnözel bir önem taþýdýðýný sandýðýmýz, vb. inancýný (ya da yanýlgýsýný)uyandýracak bir davranýþta asla bulunmamalýyýz. Yukardasözü edilen yasal ve idari önlemlerle ilgili somut istemlerden sözederken,“bu gibi istemler” diye yazýyor, Martinov, “kof bir ses olarakkalmaz, çünkü, elle tutulur sonuçlar vaaddettiði için, iþçi yýðýnýtarafýndan etkin olarak desteklenebilirler. ...” Hayýr, hayýr, biz ekonomistdeðiliz! Biz yalnýz, Bernstein’lar, Prokopoviç’ler, Struve’ler,R. M.’ler ve tutti quanti** yaptýðý gibi, somut sonuçlarýn “elle tutulurluðu”önünde kölece eðilmekteyiz! Biz, sadece, (Nartsis Tuporilovile birlikte) “elle tutulur sonuçlar vaadetmeyen” her þeyin“kof bir ses”ten baþka bir þey olmadýðýnýn anlaþýlmasýný istiyoruz!Biz sadece çalýþan yýðýnlar sanki (kendi dargörüþlülüklerini onlarayüklemeye kalkýþanlara karþýn bu alandaki yeteneklerini þimdidentanýtlamýþ gibi), hiç bir elle tutulur sonuç vaadetmese bile, otokrasiyekarþý her türlü karþý çýkýþý etkin olarak destekleye-mezlermiþ* s. 43: “Elbette ki, iþçilere hükümetten bazý iktisadi istemlerde bulunmalarýnýöðütlediðimizde, bunu, otokratik hükümet iktisadi alanda zorunlu olarak bazý ödünlerdebulunmaya hazýr olduðu için yapýyoruz.”* Bütün ötekilerin. -ç.66 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


gibi, muhakeme yürütmeye çalýþýyoruz!Örneðin Martinov’un kendisinin sözünü ettiði örnekleri,iþsizliðe ve açlýða karþý “önlemleri” ele alalým. Eðer vaatlerine inanmakgerekirse, Raboçeye Dyelo, “elle tutulur sonuçlar vaadeden”(yasa tasarýlarý biçiminde?) “yasal ve idari önlemler için somutistemlere” iliþkin bir program hazýrlayýp geliþtirmeye çalýþýrken, herzaman “dogmanýn devrimcileþtirilmesini yaþamýn devrimcileþtirilmesinden[sayfa 82] daha üstün tutan” Ýskra, iþsizlikle kapitalist düzenintümü arasýndaki kopmaz baðý açýklamaya çalýþtý, “açlýktehlikesine” karþý uyarýda bulundu, polisin “açlara karþý savaþýný”ve insafsýz “geçici aðýr ceza kurallarýný” teþhir etti; ve Zarya da YurtHaberleri Dergisi’nin açlýðý ele alan bir kesimini* bir ajitasyonbroþürü biçiminde özel bir yeni basým olarak yayýnladý. Hey Tanrým!Bu dargörüþlü ve baðnaz doktrinerler ne onmaz bir “tek yanlýlýk”içindeydiler! “Bizzat yaþamýn” çaðrýlarýna kulaklarýný nasýl datýkýyorlardý! Bunlarýn makaleleri “elle tutulur sonuçlar vaadeden”tek bir, evet (ne korkunç þey!) tek bir “somut istem” içermiyordu!Zavallý doktrinerler! Bunlar, taktiklerin bir büyüme süreci, ve büyüyenþeyin süreci vb. olduðunu ve iktisadi mücadelenin kendisinesiyasal bir nitelik kazandýrmak gerektiðini öðrensinler diye, Kriçevskive Martinov’a gönderilmelidirler!“Ýþçilerin iþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadelesinin[“hükümete karþý iktisadi mücadele”!] doðrudan taþýdýðý devrimcianlamdan baþka, bu mücadelenin þöyle bir anlamý da vardýr:böylelikle iþçiler devamlý olarak siyasal haklardan yoksun bulunduklarýbilincine varýrlar.” (Martinov, s. 44.) Bu pasajý buraya aktarmamýzýnnedeni, yukarda söylenenleri yüzüncü ve bininci kez yinelemekdeðil, Martinov’a bu mükemmel yeni formülünden ötürüözel teþekkürlerimizi sunmaktýr: “iþçilerin iþverenlere ve hükümetekarþý iktisadi mücadelesi”. <strong>Ne</strong> paha biçilmez bir inci! Ekonomistlerarasýndaki bütün kýsmý anlaþmazlýklarý ve bütün nüanslarýortadan kaldýran bu açýk ve kýsa önerme, iþçileri “genel çýkarlariçin bütün iþçilerin koþullarýnýn iyileþtirilmesi uðruna siyasalmücadele”ye** çaðýrmaktan baþlayýp, aþamalar teorisinden geçerek,konferansýn “en geniþ uygulanabilirliðe sahip [sayfa 83] araçlar”* Bkz: Collected Works, Vol. 5, s. 253-274. -Ed.** Raboçaya Mysýl, “Özel Ek”, s. 14.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?67


vb. konusundaki kararýyla son bulan ekonomizmin özü, burada neeriþilmez bir beceri ve ustalýkla ifade edilmektedir. “Hükümetekarþý iktisadi mücadele” trade-unioncu siyasetin ta kendisidir, vebu da sosyal-demokrat siyasetten hâlâ çok uzaktýr.B. MARTÝNOV, PLEHANOV’U NASILDERÝNLEÞTÝRDÝ?Bir arkadaþ bir gün, “Son zamanlarda, aramýzda, ne kadarçok sosyal-demokrat Lomonosov’lar belirdi!” dedi. Kastettiði þey,ekonomizmi benimseyen birçoklarýnýn, sadece “kendi kavrayýþlarýyla”(örneðin iktisadi mücadelenin, iþçileri, haklardan yoksun oluþlarýüzerinde düþünmeye sevkedeceði gibi) büyük gerçeklere varma,ve bunu yaparken anadan doðma dehalara özgü bir küçümsemeile devrimci fikir ve hareketin daha önceki geliþmesinin bize verdikleriniyok sayma yolundaki þaþýlasý eðilimdi. Lomonosov-Martinov,iþte tam böyle, anadan doðma dehadýr. Onun “kendi kavrayýþýyla”nasýl Akselrod’un çok eskiden söylemiþ olduðu þeyleriyeniden keþfettiðini (doðal ki, bizim Lomonosov’umuz, Akselrod’unadýný aðzýna almamaktadýr); örneðin, burjuvazinin þu ya da bukatýnýn muhalefetini nasýl görmezlikten gelemeyeceðimizi anlamayabaþladýðýný görmek için “Ývedi Sorunlar” baþlýklý makalesine birgözatmak yeter (Raboçeye Dyelo, n° 9, s. 61, 62, 71; bununla RaboçeyeDyelo’nun Akselrod’a Yanýt’ýný kýyaslayýnýz, s. 22, 23-24) vb..Ama ne yazýk ki, Martinov, sadece “keþfetmeye baþlamýþtýr”, dahafazlasý deðil. Çünkü o, Akselrod’un fikirlerini o kadar az anlamýþtýrki, “iþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadele”den sözedebilmektedir.Raboçeye Dyelo, üç yýl süreyle (1898-1901), Akselrod’uanlamak için çaba gösterdi, ama henüz anlamýþ deðildir! Bununnedenlerinden biri, sosyal-demokrasinin, “týpký insan türü gibi”,ancak baþarabileceði [sayfa 84] görevleri üzerine almasý olmasýn?Ama Lomonosov’larýn ayýrýcý özellikleri, yalnýzca, birçok þeylerincahili olmalarý deðil (böyle olsaydý talihsizlik yarý yarýya azalmýþolurdu!), ayný zamanda kendi cahilliklerinin de farkýnda olmamalarýdýr.Bu da gerçekten büyük bir talihsizliktir; ve iþte bu talihsizliktirki onlarý, Plehanov’u sezdirmeden “derinleþtirme” giriþimineitmektedir.“Plehanov bu kitabý [Rusya’da Açlýða Karþý Mücadelede Sos-68 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


yalistlerin Görevleri] yazalý beri”, diyor Lomonosov-Martinov, “köprülerinaltýndan çok sular aktý. Ýþçi sýnýfýnýn iktisadi mücadelesini onyýl boyunca yönetmiþ olan sosyal-demokratlar ... parti taktikleriiçin, geniþ bir teorik temeli henüz atamamýþlardýr. Bu sorun þimdiön plana geçmiþtir ve eðer biz, böyle bir teorik temeli atmak istiyorsak,Plehanov’un bir zamanlar geliþtirmiþ olduðu taktik ilkelerielbette ki oldukça derinleþtirmemiz gerekir. ... Bizim propagandaile ajitasyon arasýndaki ayrýma iliþkin tanýmýmýz, bugün Plehanov’unkinden deðiþik olmalýdýr. [Martinov, az yukarda, Plehanov’un þusözlerini aktarmýþtýr: “Propagandacý, birçok düþünceyi bir-iki kiþiyeverir; ajitatör ise, bir-iki düþünceyi geniþ yýðýnlara verir.”] Propagandadenince, tüm ya da kýsmi belirtileriyle olsun, bireyler ya dageniþ yýðýnlar tarafýndan anlaþýlýr biçimde yapýlmýþ olsun, bugünkütoplum düzeninin devrimci açýdan açýklanmasýný anlamamýz gerekir.Sözcüðün tam anlamýyla [aynen böyle!] ajitasyondan anlamamýzgereken þey ise, yýðýnlarýn, belirli, somut eyleme çaðrýlmasýve proletaryanýn toplum yaþamýna doðrudan doðruya devrimci müdahalesininsaðlanmasý olmalýdýr.”Rus –ve uluslararasý– sosyal-demokrasisini, Martinov sayesinde,daha kesin ve daha derin yeni bir terminoloji bulduðu içinkutlarýz. Þimdiye kadar (Plehanov’la ve uluslararasý iþçi sýnýfý hareketininbütün liderleriyle birlikte), [sayfa 85] diyelim ki, iþsizlik sorununuele alan bir propagandacýnýn, bunalýmlarýn kapitalist niteliðini,modern toplumda bunalýmlarýn kaçýnýlmazlýðýnýn nedenini, bu toplumunbir sosyalist toplum biçimine geçiþinin zorunluluðunu vb.açýklamasý gerektiðini sanýrdýk. Kýsacasý, propagandacý “birçokdüþünceyi” vermelidir, o kadar çok ki, bu düþünceler birbirleriylebaðlantýlý bir bütün olarak ancak (nispeten) az sayýda kimselertarafýndan anlaþýlabilir olacaktýr. Ayný konu üzerinde konuþan ajitatörise en çarpýcý ve en çok bilinen bir olguyu, diyelim iþsiz biriþçinin ailesinin açlýktan ölmesine, artan yoksullaþmayý, vb. örnekolarak ele alacak, ve herkesin bildiði bu olgudan yararlanarak “yýðýnlara”tek bir düþünceyi, örneðin servet artýþýyla yoksulluðun artýþýarasýndaki çeliþkinin saçmalýðý düþüncesini iletme yolunda çabaharcayacaktýr; ve bu çeliþkinin daha tam bir açýklamasýný propagandacýyabýrakarak, bu göze batan haksýzlýða karþý yýðýnlar arasýndahoþnutsuzluk ve öfke yaratmaya çalýþacaktýr. Ýþte bu yüzdendirki, propagandacý, genellikle, yazý yazarak görevini yerine getirir;V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?69


ajitatör ise konuþarak. Propagandacýnýn özelliklerinin ajitatörünkindenfarklý olmasý gerekir. Örneðin Kautsky’nin ve Lafargue’ýnpropagandacý olduklarýný, Bebel ile Guesde’in ise ajitatör olduklarýnýsöyleriz. Pratik eylemin bunlardan ayrý olarak bir üçüncü alanýnýya da bir üçüncü iþlevini bulup çýkarmak, ve “yýðýnlarý, belirli,somut bir eyleme çaðýrma”yý bu iþlevin içine dahil etmek, düpedüzsaçmalýktýr; çünkü, tek, baþýna bir eylem olarak çaðrý, ya teorikincelemenin propaganda broþürünün, ajite edici söylevinin doðalve kaçýnýlmaz tamamlayýcýsýdýr, ya da salt bir yürütme iþlevini temsileder. Örneðin, Alman sosyal-demokratlarýnýn tahýl gümrüklerinekarþý giriþmiþ bulunduklarý mücadelelerini ele alalým. Teorisyenler,diyelim ki, ticari antlaþmalar ve serbest ticaret için mücadele“çaðrýsý” ile birlikte gümrük siyaseti üzerine özel [sayfa 86] incelemelerkaleme alýyorlar. Propagandacý ayný þeyi bir dergide, ajitatör dehalkýn önünde verdiði söylevlerde yapýyor. Þu anda, yýðýnlarýn “somuteylemi”, tahýl gümrüklerinin artýrýlmasýna karþý bir dilekçeninimzalanarak Reichstag’a sunulmasý biçimini alýyor. Bu eyleme çaðrý,dolaylý olarak teorisyenlerden, propagandacýlardan ve ajitatörlerdengelmektedir, ve dolaysýz olarak da fabrikalarda ve evlerde dilekçeyidolaþtýrýp imza toplayan iþçilerden gelmektedir. “Martinov’unterminolojisine” göre, burada Kautsky ve Bebel’in her ikisinin depropagandacý olmasý gerekir, ve imza toplayan iþçilerin de ajitatör.Bu açýk deðil mi?Almanlarýn bu örneði, bana, Almanca Verballhornung sözcüðünüanýmsatýyor. Sözcük anlamýyla “balhornlaþtýrma” diye çevrilebilir.Bir yayýnevi sahibi olan Johann Ballhorn, 16. yüzyýlda, Leipzig’deyaþýyordu; bir alfabe yayýnladý. Bu kitapta, âdet olduðu üzere,öteki resimler yanýnda, bir de horoz resmi vardý; ama horozresmi mahmuzsuz çizilmiþti ve yanýna da birkaç yumurta konmuþtu.Alfabenin kapaðýnda þu açýklama vardý: “Bu baský, Johann Ballhorntarafýndan düzeltilmiþtir”. O zamandan beri metni ilk halindendaha kötü bir duruma getiren “düzeltmelere”, Almanlar Verballhornungderler. Martinov’un Plehanov’u “derinleþtirmesi” karþýsýnda,insan, Ballhorn’un öyküsünü anýmsamadan edemiyor.Bizim Lomonosov’umuz bu fikir karýþýklýðýný niçin “icat” etti?Ýskra’nýn “Týpký Plehanov’un bundan onbeþ yýl önce yaptýðý gibi,sorunun yalnýz bir yönünü gözönünde bulundurduðunu” (39) göstermekiçin. “Hiç deðilse þu anda, Ýskra’da, propaganda görevleri,70 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ajitasyon görevlerini arka plana itmektedir.” (52.) Eðer bu son önermeyiMartinovca’dan normal insan diline çevirecek olursak (çünküinsanlýk bu yeni icat edilmiþ terminolojiyi henüz öðrenmeyibecerememiþtir), þunu elde ederiz: Ýskra’da [sayfa 87] siyasal propagandave ajitasyon görevleri, “hükümete” “elle tutulur sonuçlarvaadeden”, “yasal ve idari önlemlere iliþkin somut istemler sunma”görevini (ya da henüz Martinov’un yükselememiþ olan eskiinsanlýðýnýn eski terminolojisini kullanmamýza bir kez daha izinverilirse, toplumsal reform istemlerini) arka plana itmektedir. Okurbu tezi aþaðýdaki tiratla kýyaslasýn:“Bizi, bu programlarda þaþýrtan bir baþka þey de [devrimcisosyal-demokratlarýn ileri sürdükleri programlar sözkonusudur], buprogramlarýn, iþçilerin fabrika sorunlarýyla ilgilenen imalâtçý yasamameclislerine [ki, Rusya’da mevcuttur] katýlmalarýnýn önemini...ya da hiç deðilse belediye organlarýna katýlmalarýnýn önemini [devrimcinihilizmleri yüzünden] tamamýyla görmezden geliyor olmalarýnakarþýn, durmadan iþçilerin parlamentodaki eylemlerinin [ki,Rusya’da mevcut deðildir] yararlarýný vurguluyor olmalarýdýr. ...”Bu tiradýn yazarý, daha dobra ve daha açýk bir tarzda, Lomonosov-Martinov’unkendi kavrayýþýyla keþfettiði þeyi ifade etmektedir.Yazar, “Raboçaya Mysýl’ýn Özel Eki”ndeki R. M.’dir (s. 15).C. SÝYASAL TEÞHÝRLER VE“DEVRÝMCÝ EYLEM EÐÝTÝMÝ”Ýskra’nýn karþýsýna “çalýþan yýðýnlarýn eylemini yükseltmeteorisi”ni sürmekle, Martinov, gerçekte, bu eylemi alçaltma eðiliminiaçýða vurmuþtur; çünkü, o, bütün ekonomistlerin önündesecdeye yattýklarý iktisadi mücadelenin, yeð sayýlmasý gereken mücadele,özel önem taþýyan ve yýðýnlarýn eylemini yükseltebilmekiçin “en geniþ uygulanabilirliðe sahip” bir araç olduðunu, bunun,bu eylem için en geniþ alan olduðunu söylemiþtir. Bu tipik biryanýlgýdýr, çünkü yalnýz Martinov’a özgü bir þey olmaktan [sayfa 88]uzaktýr. Gerçekte “emekçi yýðýnlarýn eylemini yükseltmek”, ancak,bu eylem “iktisadi bir temel üzerinde siyasal ajitasyon”la sýnýrlanmadýðýzaman olanaklýdýr. Siyasal ajitasyonun zorunlu olarak geniþlemesinintemel bir koþulu, siyasal teþhirlerin kapsamlý bir biçimdeörgütlendirilmesidir. Ancak, böyle bir teþhir aracýlýðýyladýr ki, yýðýn-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?71


lar siyasal bilinç ve devrimci eylemi eðitebilirler. Ýþte bunun içindirki, bu eylem, bütün uluslararasý sosyal-demokrasinin en önemliiþlevlerinden birisidir, çünkü siyasal özgürlük bile bu teþhirleri ortadankaldýrmaz, olsa olsa onun doðrultusunu birazcýk deðiþtirir. NitekimAlman Partisi, özellikle siyasal teþhir kampanyasýný yorulmakbilmez bir enerjiyle yürütüyor olmasý sayesinde durumunu güçlendirmekteve etki alanýný geniþletmektedir. Eðer iþçiler, hangi sýnýflarýetkiliyor olursa olsun, zorbalýk, baský, zor ve suistimalin her türlüsünekarþý tepki göstermede eðitilmemiþlerse, ve iþçiler bunlarakarþý, baþka herhangi bir açýdan deðil de, sosyal-demokrat açýdantepki göstermede eðitilmemiþlerse, iþçi sýnýfý bilinci, gerçek bir siyasalbilinç olamaz. Eðer iþçiler, öteki toplumsal sýnýflarýn herbirini,entelektüel, manevi ve siyasal yaþamlarýnýn bütün belirtilerinde gözleyebilmekiçin somut ve her þeyden önce güncel siyasal olgularve olaylardan yararlanmasýný öðrenmezlerse; eðer materyalist tahlilve ölçütleri, nüfusun bütün sýnýflarýnýn, tabakalarýnýn ve gruplarýnýnyaþam ve eylemlerinin bütün yönlerine pratik olarak uygulamayýöðrenmezlerse, çalýþan yýðýnlarýn bilinci, gerçek bir sýnýf bilinci olamaz.Kim, iþçi sýnýfýnýn dikkatini, gözlemini ve bilincini, tamamýylaya da hatta esas olarak iþçi sýnýfý üzerinde yoðunlaþtýrýyorsa, böylesi,sosyal-demokrat deðildir; çünkü, kendini iyi tanýyabilmesi için,iþçi sýnýfýnýn, modern toplumun bütün sýnýflarý arasýnda karþýlýklýiliþkiler konusunda tam bir bilgi, sadece teorik bilgisi deðil, hattadaha doðru olarak ifade edelim; [sayfa 89] teorik olmaktan çok, siyasalyaþam deneyimine dayanan pratik bilgisi olmasý gerekir. Bunedenle yýðýnlarý siyasal harekete çekmek için en geniþ uygulanabilirliðesahip araç olarak ekonomistlerimizin va’zettikleri iktisadimücadele kavramý, pratik sonuçlarý bakýmýndan çok zararlý ve gericidir.Bir sosyal-demokrat haline gelebilmesi için, iþçi, toprakbeyiile papazýn, yüksek memur ile köylünün, öðrenci ile serserininiktisadi niteliði ve toplumsal ve siyasal özellikleri konusunda açýkseçikbir fikre sahip olmalýdýr; onlarýn güçlü ve zayýf yanlarýný bilmelidir;her sýnýf ve tabakanýn kendi bencil özlemlerini, kendi gerçek“iç yapýsýný” gizlemek için kullandýðý bütün parlak sözlerin ve safsatalarýnanlamýný kavramalýdýr; belirli kurumlarýn ve yasalarýn yansýttýðýþu ya da bu çýkarlarýn neler olduðunu ve bu yansýtmanýn nasýlolduðunu anlamalýdýr. Ama bu “açýk-seçik tablo”, herhangi birkitaptan edinilemez. Ýþçi, bunu, ancak canlý örneklerden, belirli bir72 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


anda çevremizde olup bitenlerin, herkesin üzerinde konuþtuðu yada birisinin fýsýldadýðý þu ya da bu olayda, rakamlarda, mahkemekararlarýnda vb. belirenin sýcaðý sýcaðýna teþhirinden edinebilir. Bukapsamlý siyasal teþhirler, yýðýnlarý devrimci eylem bakýmýndan eðitmeninzorunlu ve temel bir koþuludur.Rus iþçileri, polisin halka zorbaca davranýþýna karþý, dinselmezheplere zulmedilmesine, köylülerin kýrbaçlanmasýna karþý,amansýz sansüre, askerlere iþkence edilmesine, en masum kültürelgiriþimlerin bastýrýlmasýna vb. karþý niçin hâlâ bu kadar az devrimcieylemde bulunmaktadýr? Böyle bir eylem, “elle tutulur sonuçlarvaadetmediði”nden, “olumlu” fazla birþey saðlamadýðýndan,“iktisadi mücadelenin” onlarý buna “itmediði”nden ötürü müdür?Böyle bir görüþü benimsemek, yineliyoruz, saldýrýyý gerekmediðiyere yöneltmek olur, kiþinin kendi darkafalýlýðýný “ya da bernþtayncýlýðýný”iþçi yýðýnlarýna [sayfa 90] yüklemek olur. Eðer bütün utanç vericihaksýzlýklara karþý yeteri kadar geniþ, çarpýcý ve anýnda teþhirlerihâlâ örgütleyemiyorsak suç bizdedir, yýðýn hareketinin gerisindekalýþýmýzdadýr. Bunu yaptýðýmýz zaman (ve bunu yapmak zorundayýzve yapabiliriz de), en geri iþçi bile, öðrencilerin ve dinselmezheplerin de, köylülerin ve yazarlarýn da, kendisini yaþamýnýnher adýmýnda baský altýnda tutan ve ezen ayný karanlýk güçler tarafýndanhareketlere ve keyfi davranýþlara uðradýklarýný anlayacakya da içinde duyacaktýr; ve bunu duyunca, kendisi de tepki göstermekisteyecektir, bu yolda dayanýlmaz bir istek duyacak ve gereðiniyapmayý bilecektir; bugün sansürcüleri “yuhalayacak”, yarýnbir köylü ayaklanmasýný amansýzca bastýrmýþ olan valinin evi önündegösteri yapacak, öbür gün kutsal engizisyonun iþini gören papazkýlýklý jandarmalara bir ders verecektir, vb. Þimdiye kadar çalýþanyýðýnlarýn önüne mümkün olan bütün konularda uygun teþhirlerisermekte çok az þey, ya da hemen hiç bir þey yapmadýk. Bir çoðumuz,henüz bu yükümlülüðümüzün bilincine varmýþ deðildir, vefabrika yaþamýnýn dar çerçevesi içinde “günlük tekdüze mücadelenin”ardýnda kendiliðinden sürüklenmektedir. Bu durumda, “Ýskra,günlük tekdüze mücadelenin ilerleyiþinin önemini küçümseme vebuna karþýlýk parlak ve eksiksiz düþüncelerin propagandasýný yeðtutma eðilimindedir” (Martinov, s.61) demek, partiyi geriletmek,hazýrlýksýzlýðýmýzý ve geriliðimizi savunmak ve yüceltmek demektir.Yýðýnlarý eyleme çaðýrmaya gelince, enerjik bir siyasal ajitas-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?73


yon olur olmaz, canlý ve çarpýcý teþhirler etkin olur olmaz, bu, kendikendine olacaktýr. Bir suçluyu suçüstü yakalamak ve onu hemenbütün halkýn önünde ve her yerde teþhir etmek, bir sürü“çaðrýlar” kaleme almaktan çok daha etkilidir; ve etkisi öyledir ki,çok kez kimin yýðýnlara “çaðrýda” bulunduðunu ve kimin þu ya da[sayfa 91] bu gösteri planýný vb. önerdiðini saptamayý kesinkes olanaksýzkýlar. Deyimin genel deðil somut anlamýndaki eylem çaðrýlarý, ancakeylem yerinde yapýlabilir; ancak harekete bizzat kendilerigiriþenler, ve bunu anýnda yapabilenler böyle çaðrýlarda bulunabilirler.Biz sosyal-demokrat yazarlara düþen de, siyasal teþhirleri vesiyasal ajitasyonu derinleþtirmek, geniþletmek ve yeðinleþtermektir.Geçerken “eylem çaðrýlarý” konusunda bir noktaya deðinelim.Ýlkyaz olaylarýndan 57 önce, iþçiler için elle tutulur sonuç1ar vaadetmediðikesin olan bir sorunda, yani öðrencilerin askere alýnmasýsorununda, iþçileri etkin olarak müdahale etmeye çaðýran tek gazeteÝskra olmuþtur. “183 öðrencinin askere alýnmasý” ile ilgili 11Ocak tarihli emrin yayýnlanmasýndan hemen sonra, Ýskra (Þubatsayýsý, n° 2*) bu konuda bir makale yayýnladý ve henüz gösterilerbaþlamadan önce iþçileri “öðrencilerin yardýmýna koþmaya” çaðýrdý,“halký” hükümetin bu küstahça meydan okumasýna karþý çýkmayaçaðýrdý. Þimdi soruyoruz. Martinov’un “eylem çaðrýlarý”ndanbu kadar sözetmesine ve giderek “eylem çaðrýlarý”nýn eylemin özelbir biçimi olduðunu ileri sürmesine karþýn, bu çaðrý hakkýnda teksözcük söylememiþ olmasýný nasýl açýklamak gerekir? Bunun ardýndanda, “elle tutulur sonuçlar vaadeden” istemler uðruna mücadeleyeyeteri kadar “çaðrýlar” yayýnlamadýðý için Ýskra’nýn tekyanlý olduðunu iddia etmesi düpedüz darkafalýlýk deðil midir?Raboçeye Dyelo da dahil olmak üzere, ekonomistlerimizbaþarýlýydýlar, çünkü, geri iþçilere ayak uydurdular. Ama sosyaldemokratiþçi, devrimci iþçi, (ve bunlarýn sayýsý gittikçe artmaktadýr)“elle tutulur sonuçlar vaadeden” istemler vb. uðruna mücadelekonusundaki gevezelikleri öfkeyle reddedecektir, çünkü o, bunun,eski türkünün, [sayfa 92] rubleye bir kopek ekleme türküsünün yenibiçimde ifade edilmesinden baþka bir þey olmadýðýný anlayacaktýr.Ve bu iþçi, Raboçaya Mysýl ve Raboçeye Dyelo’dan kendisine akýlöðretmeye gelenlere þöyle diyecektir: bizim kendi baþýmýza pekâlâ* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 414-419. - Ed.74 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


üstesinden geleceðimiz bir iþe böyle aþýrý gayretkeþlikle karýþmakla,kendinizi boþ yere meþgul ediyorsunuz ve asýl görevlerinizdenkaçýyorsunuz baylar. Sosyal-demokratlarýn görevinin iktisadi mücadeleninkendisine siyasal bir nitelik kazandýrmak olduðu yolundakiiddianýzda zekice olan hiç bir þey yoktur; bu, sadece bir baþlangýçtýrve sosyal-demokratlarýn temel görevi deðildir; çünkü, Rusyadahil, bütün dünyada, iktisadi mücadeleye siyasal nitelik kazandýrmayailk kalkýþan, çok kez, bizzat polis olmuþtur; hükümetinkimi desteklediðini kavramayý iþçiler kendileri öðreniyorlar.* Yenibir Amerika keþfetmiþ gibi bu kadar övgüsünü yaptýðýnýz “iþçileriniþverene ve hükümete karþý iktisadi mücadelesi”, bugün Rusya’nýnher tarafýnda, en ücra köþelerinde bile, grevlerden sözedildiðiniiþitmiþ, ama sosyalizm konusunda hiç bir þey duymamýþ iþçilerinkendileri tarafýndan yürütülmektedir. Elle tutulur sonuçlar vaadedensomut istemler ileri sürerek biz iþçiler arasýnda [sayfa 93] hareketegeçirmek istediðimiz “eylemi” biz zaten ortaya koyuyoruz vegünlük, sýnýrlý sendikal çalýþmalarýmýzda, bu somut istemleri çoðukez aydýnlardan hiç bir yardým görmeksizin biz kendimiz ileri sürüyoruz.Ama bu eylem bize yetmiyor; biz sadece “iktisadi” siyasetlapasýyla beslenecek çocuklar deðiliz. Biz ötekilerin bütün bildiklerinibilmek istiyoruz. Siyasal yaþamýn bütün yönlerini ayrýntýlý olaraköðrenmek ve tek tek her siyasal olaya etkin olarak katýlmak istiyoruz.Bunu yapabilmek için, aydýnlarýn, bizzat bizim pek iyi bildiðimizþeyleri biraz daha az yinelemeleri, ve henüz bilmediðimiz** þeyleri,* “Ýktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrma” istemi, siyasal eylemalanýnda kendiliðindenliðe boyuneðmeyi en açýk biçimde ifade eder. Ýktisadi mücadeleçok kez kendiliðinden siyasal bir niteliðe bürünür, yani, “devrimci basilin - aydýn tabakanýn”müdahalesi olmadan, sýnýf bilinçli sosyal-demokratlarýn müdahalesi olmadan. ÖrneðinÝngiliz iþçilerinin iktisadi mücadelesi de, sosyalistlerin herhangi bir müdahalesi olmadansiyasal bir niteliðe büründü. Ama sosyal-demokratlarýn görevi, iktisadi bir temel üzerindekisiyasal ajitasyonla sona ermiþ olmaz; onlarýn görevi, trade-unioncu politikayý sosyal-demokratsiyasal mücadeleye çevirmektir; iktisadi mücadelenin iþçilerin kafalarýna yerleþtirdiðisiyasal bilinç kývýlcýmlarýndan yararlanarak iþçileri sosyal-demokrat siyasal bilinçdüzeyine yükseltmektir. Oysa Martinov’lar, iþçilerin kendiliðinden uyanan siyasal bilinciniilerleteceklerine, kendiliðindenliðe ve iktisadi mücadelenin iþçileri siyasal haklardan yoksunbulunduklarýnýn bilincine varmaya “yönelttiðini” býkkýnlýk verene kadar yinelemektedirler.Kendiliðinden uyanan trade-unioncu siyasal bilincin, sizi, sosyalist görevlerinizi anlamaya“yöneltmemesi” üzücüdür baylar.** Bir iþçinin bir ekonomiste bu hayali söylevinin gerçeklere dayandýðýný tanýtlamakiçin, iþçi sýnýfý hareketi hakkýnda doðrudan doðruya bilgisi bulunduðunda þüphe olmayanve biz “doktrinerlere” karþý en az eðilimi olan iki tanýk göstereceðiz; bunlardan biriV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?75


aktardýk. Ama genel olarak söylemek gerekirse, bu ikisi arasýnda,daha sonra üzerinde durmamýz ve burada devrimci eylem içineðitim sorununa iliþkin olarak deðinmemiz gereken raslansal deðil,zorunlu bir iç baðýntý vardýr. Ekonomistler ile bugünün teröristleriarasýnda ortak bir kök bulunmaktadýr, ve bu, bir önceki bölümdegenel bir olgu olarak incelediðimiz ve þimdi de siyasal eylem vesiyasal mücadele üzerinde etkisi bakýmýndan ele alacaðýmýz kendiliðindenliðekölece boyuneðiþtir. “Günlük tekdüze mücadeleyi”vurgulayanlar ile bireylerden en özverili mücadeleyi bekleyenlerarasýndaki fark o kadar büyüktür ki, ilk bakýþta, bu söylediklerimizbir paradoks gibi gözükebilir. Ama bu, bir paradoks [sayfa 95] deðildir.Ekonomistlerle teröristler kendiliðindenliðin yalnýzca farklý uçlarýnaboyuneðmektedirler; ekonomistler “salt iþçi hareketi” önünde boyuneðmektedirler,teröristler ise devrimci mücadele ile iþçi sýnýfý hareketinibirbirini tamamlayan bir bütün içinde birleþtirmeyeteneðinden ya da olanaðýndan yoksun olan aydýnlarýn tutkuluöfkesinin kendiliðindenliði önünde boyuneðmektedirler. Ýnançlarýnýyitirmiþ olanlarýn ya da bunun mümkün olduðuna hiç bir zamaninanmamýþ olanlarýn öfkeleri ve devrimci enerjileri için, terördýþýnda bir çýkýþ yolu bulmalarý gerçekten zordur. Böylece sözünüettiðimiz kendiliðindenliðe kölece boyuneðiþin her iki biçimi de,ünlü Credo programýnýn uygulamaya konuluþunun baþlangýcýndanbaþka bir þey deðildir: Ýþçiler “iþverene ve hükümete karþý iktisadimücadeleye” giriþsinler (Credo’nun yazarý, kendi görüþleriniMartinov’un diliyle ifade ettiðimiz için bizi baðýþlasýn. Bizim bunuyapmaya hakkýmýz olduðu kanýsýndayýz, çünkü Credo’da da iþçileriniktisadi mücadelede “siyasal düzene karþý çýktýklarý” söylenmektedir)ve aydýnlar da siyasal mücadeleyi kendi gayretleriyle yürütsünler– elbette ki teröre baþvurarak! Bu, üzerinde direnilmesi gerekentamamen mantýki ve kaçýnýlmaz bir sonuçtur – programý uygulamayabaþlayanlarýn kendileri henüz bunun kaçýnýlmaz olduðunuanlamýyor olsalar bile. Siyasal eylemin, en iyi niyetlerle ya terörçaðrýsýnda bulunanlarýn, ya da iktisadi mücadelenin kendisine birsiyasal nitelik kazandýrmaktan sözedenlerin bilincinden çok ayrýolan bir mantýðý vardýr. Cehenneme giden yol, iyi niyetle döþenmiþtir,ve bu durumda, iyi niyet, kiþiyi “en az direnme çizgisine”,katýksýz burjuva Credo programý çizgisine kendiliðinden sürüklenmektenkurtaramaz. Hiç kuþku yok ki, birçok Rus liberalinin –V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?77


liberalliði resmen benimseyenlerin ve marksizm maskesi takanliberallerin– bütün yürekleriyle teröre yakýnlýk duymalarý ve günümüzdeortalýðý [sayfa 96] sarmýþ olan terörist havayý kýþkýrtmalarý dabir raslantý deðildir.Ýþçi hareketini her yoldan destekleme görevini benimseyen,ama programýna, terörü ve deyim yerindeyse, sosyal-demokrasidenkurtuluþu da almýþ olan devrimci-sosyalist Svoboda grubununkuruluþu, sosyal-demokratik duraksamalarýn bu sonuçlarýný daha1897’nin sonunda, (“Bugünün Görev ve Taktikleri”) “iki bakýþaçýsý”nýyazdýðý sýra sözcüðü sözcüðüne önceden belirtmiþ olan P. B. Akselrod’untakdire deðer ileri görüþlülüðünü bir kez daha doðrulamýþtýr.Rus sosyal-demokratlarý arasýndaki daha sonra ortaya çýkanbütün tartýþmalar ve anlaþmazlýklar, týpký bitkinin tohumdabulunmasý gibi, bu iki bakýþaçýsýnda mevcuttur.*Bundan, ekonomizmin kendiliðindenliðine karþý direnemeyenRaboçeye Dyelo’nun terörizmin kendiliðindenliðe karþý da niçindirenemediðini anlamak mümkündür. Svoboda’nýn, terörizmi savunmakiçin öne sürmüþ olduðu özgül savlarý burada belirtmekçok ilginç olacaktýr. Svoboda, terörizmin, caydýrýcý rolünü “tamamenreddediyor” (Devrimciliðin Yeniden Doðuþu, s. 64), ama bununyerine terörizmin “kýzýþtýrýcý önemini” vurguluyor. Birincisi, bu,[sayfa 97] terörizm üzerinde direnen geleneksel (sosyal-demokrasiöncesi) düþünceler çevriminin parçalanýþ ve düþüþ aþamalarýndanbirini temsil etmesi bakýmýndan tipiktir. Hükümetin terörle“yýldýrýlamayacaðý”ný ve bu yüzden de yýkýlamayacaðýný teslim etmek,terörü, bir mücadele sistemi olarak programýn öngördüðü* Martinov “daha gerçekçi [?] baþka bir ikilem tasarlamaktadýr” [Sosyal-Demokrasive Ýþçi Sýnýfý, s. 19]: “sosyal-demokrasi ya proletaryanýn iktisadi mücadelesinin doðrudanönderliðini üzerine alýr ve bununla [!] bu mücadeleyi devrimci sýnýf mücadelesine dönüþtürür...”“Bununla”, yani açýkçasý iktisadi mücadelenin doðrudan önderliðiyle, Martinov,sendikal mücadeleye önderlik etmenin, tek baþýna, trade-unioncu bir hareketi devrimcibir sýnýf hareketine dönüþtürmeyi baþarabildiði tek bir örnek gösterebilir mi? Böyle bir“dönüþümü” gerçekleþtirebilmek için her yönlü siyasal ajitasyonun “doðrudan önderliðini”etkin olarak üzerimize almamýz gerektiðini anlayamýyor mu? ... “Ya da öteki bakýþaçýsý:sosyal-demokrasi, iþçilerin iktisadi mücadelesinin önderliðini üzerine almaktan kaçýnýrve böylece ... kendi kanatlarýný yolmuþ olur. ...” Yukarýya aktarýlan Raboçeye Dyelo’nungörüþüne göre “kaçýnan” Ýskra’dýr. Ama gördük ki, Ýskra, iktisadi mücadeleyi yürütmedeRaboçeye Dyelo’nun yaptýðýndan çok daha fazlasýný yapmaktadýr, ama dahasý bununlakendini sýnýrlamaz ve iktisadi mücadelenin hatýrý için siyasal görevlerini dar sýnýrlarahapsetmez.78 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ir eylem alaný olarak tümüyle mahküm etmek demektir. Ýkincisi,bu, “devrimci eylem için eðitim” konusunda ivedi görevlerimizianlamakta kusur etmemizin bir örneði olarak daha da tipiktir. Svoboda,terörü, iþçi sýnýfýný “kýzýþtýrma” aracý olarak, ona güçlü bir itisaðlama aracý olarak savunuyor. Kendi kendisini böylesine çürütenbir sav düþünmek zordur. Ýnsanýn þu soruyu sorasý geliyor: Rusyaþamýnda yeralan haksýzlýklar yeterli deðil midir ki, özel “kýzýþtýrýcý”araçlarý icadetmek gereksin? Öte yandan, Rus zorbalýðýnýn bilekýzýþtýramadýðý ve kýzýþtýramayacaðý kimselerin, kollarýný kavuþturarak,hükümetin bir avuç teröristle düellosunu kenardan seyredecekleribesbelli deðil midir? Gerçek þudur ki, Rus yaþamýndaki toplumsalkötülükler, çalýþan yýðýnlarý heyecan doruðuna ulaþtýrmaktadýr,ama biz, Rus yaþam koþullarýnýn düþündüðümüzden çok dahageniþ boyutlara ulaþtýrdýðý ve gürül gürül akan tek bir sel halinegetirilmesi gereken halkýn bütün bu öfke damlacýklarýný ve dereciklerini,deyim yerindeyse, biraraya getirip yoðunlaþtýramýyoruz.Bunun baþarýlabileceði, iþçi sýnýfý hareketindeki muazzam büyümeile ve yukarda deðinilen iþçilerin siyasal yazýn susuzluðu ile kesinolarak tanýtlanmaktadýr. Öte yandan, terör çaðrýlarý ve iktisadimücadelenin kendisine bir siyasal nitelik kazandýrma çaðrýlarý, þuanda, Rus devrimcilerinin omuzuna yüklenenen ivedi görevden,yani kapsamlý siyasal ajitasyonu örgütlendirme görevinden kaçmanýniki farklý biçiminden baþka bir þey deðildir. Svoboda, “yýðýnlararasýnda yeðin ve güçlü bir ajitasyon baþlar baþlamaz, terörünkýzýþtýrýcý iþlevinin [sayfa 98] sona ermiþ olacaðýný” (Devrimciliðin YenidenDoðuþu, s. 68) açýkça kabul ederek, ajitasyonun yerine terörükoymak istemektedir. Bu, hem teröristlerin hem de ekonomistlerin,ilkyazda meydana gelen olaylarýn* ortaya koyduðu çarpýcý kanýtlarakarþýn, yýðýnlarýn devrimci eylemini küçümsediklerini tanýtlamaktadýr;ve birinci grup yapay “kýzýþtýrýcýlar” peþinde koþarken,ikinci grup da “somut istemler”den sözediyor. Ama her ikisi de siyasalajitasyonda ve siyasal teþhirlerin örgütlendirilmesinde kendieylemlerini geliþtirmede yeterli dikkati göstermiyorlar. Ve þimdi olsunya da baþka bir zaman olsun, hiç bir baþka iþ, bu görevin yerinialamaz.* 1901 ilkyazýnda baþlayan büyük sokak gösterileri. [Yazarýn 1907 baskýsýna notu.]V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?79


E. DEMOKRASÝ UÐRUNA MÜCADELENÝNÖNCÜSÜ OLARAK ÝÞÇÝ SINIIEn geniþ siyasal ajitasyonun ve bunun sonucu olarak da heryönlü siyasal teþhirin yürütülmesinin, eylemimizin, eðer bu eylemimizgerçekten sosyal-demokrat bir eylem olacaksa, mutlak olarakzorunlu ve baþlýca görevi olduðunu gördük. Ama biz, bu sonuca,sadece iþçi sýnýfýnýn en ivedi gereksinmesinden, siyasal bilgi vesiyasal eðitim gereksinmesinden hareket ederek vardýk. Oysa sorunubu biçimde koymak, çok dar olarak koymak olur, çünkü buradasosyal-demokrasinin, ve özellikle bugünün Rus sosyal-demokrasisiningenel demokratik görevlerini gözönünde tutmamýþ oluyoruz.Sorunu daha somut olarak açýklayabilmek için, konuyu, ekonomistlere“en yakýn” bir yönden, pratik yönden ele alacaðýz. Ýþçisýnýfýnýn siyasal bilincinin geliþtirilmesinin zorunlu olduðu konusunda“herkes görüþ birliði içerisindedir”. Çözülmesi gereken sorunbunun nasýl yapýlacaðý ve yapýlmasý için neyin [sayfa 99] gerekli olduðusorunudur. Ýktisadi mücadele, iþçileri, sadece hükümetin iþçisýnýfýna karþý tutumunu “kavramaya yöneltir”; onun için “iktisadimücadelenin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrmak” için nekadar çaba harcarsak harcayalým, iktisadi mücadelenin sýnýrlarýiçersinde kaldýðýmýz sürece, iþçilerin siyasal bilincini (sosyal-demokratsiyasal bilinç düzeyine kadar) hiç bir zaman geliþtiremeyiz,çünkü bu çerçeve çok dardýr. Martinov’un sorunu karmakarýþýketme yeteneðini göstermesi bakýmýndan deðil, bütün ekonomistleriniþledikleri temel hatayý, yani iþçilerin siyasal bilincini, deyimyerindeyse, içerden, iþçilerin iktisadi mücadelesinden, yani bu mücadeleyibiricik (ya da hiç deðilse baþlýca) temel sayarak geliþtirmeninolanaklý bulunduðu yolundaki inançlarýný açýk-seçik ifade etmesibakýmýndan, Martinov formülü, bizim için bir ölçüde deðer taþýr.Böyle bir görüþ, kökten yanlýþtýr. Kendilerine karþý giriþtiðimiz polemiklerealýnan ekonomistler, bu anlaþmazlýklarýn kökeni konusundaderinliðine düþünmeyi reddetmektedirler, ve bu, farklý dillerdenkonuþtuðumuzdan, birbirimizi anlayamamak sonucunu doðurmaktadýr.Siyasal sýnýf bilinci, iþçilere, ancak dýþardan verilebilir, yaniancak iktisadi mücadelenin dýþýndan, iþçilerle iþverenler arasýndakiiliþki alanýnýn dýþýndan verilebilir. Bu bilgiyi elde etmenin müm-80 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


kün olduðu biricik alan, bütün sýnýf ve tabakalarýn devletle ve hükümetleiliþkisi alaný, bütün sýnýflar arasýndaki karþýlýklý iliþkiler alanýdýr.Onun için, iþçilere siyasal bilgi vermek için ne yapmalý sorusunayanýt, pratik içindeki iþçilerin ve özellikle ekonomizme eðilimgösterenlerin çoðunlukla yeterli bulduklarý, “iþçiler arasýnda gidilmelidir”yanýtý olamaz. Ýþçilere siyasal bilgiyi verebilmek için, sosyal-demokratlarnüfusun bütün sýnýflarý arasýnda gitmek zorundadýrlar;onlar [sayfa 100] askeri birliklerini bütün yönlere sevketmekzorundadýrlar.Böyle kaba bir formülü kasýtlý olarak seçiþimiz, kendimizibu aþýrý ölçüde basitleþtirmiþ biçimde ifade ediþimiz, paradokslarlauðraþmak istediðimizden ötürü deðil, ekonomistleri, þimdiye kadaraffedilmez bir biçimde ihmal ettikleri görevlerini görmeye“yöneltmek”, anlamamakta direndikleri trade-unioncu siyasetle sosyal-demokratsiyaset arasýndaki farkýn ne olduðunu onlara göstermekiçindir. Onlar için okurdan sabýrsýzlanmamasýný, söylediklerimizisonuna kadar sabýrla dinlemesini isteyeceðiz.Son birkaç yýldan beri en yaygýn olarak görülen sosyal-demokratçalýþma çevresi tipini ele alalým ve nasýl çalýþtýðýný inceleyelim.Bu çevrenin “iþçilerle baðý” vardýr ve bununla yetinir; sadecefabrikalardaki aþýrý adaletsizlikleri, hükümetin kapitalistleri tutmasýnýve polis zorbalýðýný þiddetle suçlayan bildiriler yayýnlamakla kalýr.Ýþçi toplantýlarýnda, tartýþmalar, bu konularýn sýnýrlarýný hiç bir zamanaþmaz ya da çok seyrek olarak aþar. Devrimci hareketin tarihikonusunda, hükümetin iç ve dýþ siyaseti sorunlarý üzerinde, Rusya’nýnve Avrupa’nýn iktisadi evrimi sorunlarý üzerinde, moderntoplumdaki çeþitli sýnýflarýn konumlarý konusunda vb. konferanslarve tartýþmalar çok seyrektir. Toplumun öteki sýnýflarýyla sistemlibiçimde baðlar kurmaya ve bunlarý geliþtirmeye gelince, kimseböyle bir þeyi aklýndan bile geçirmez. Gerçekten, bu türden çevrelerinüyelerinin çoðunluðunun kafalarýnda canlandýrdýklarý idealönder, bir sosyalist siyasal liderden daha çok, bir sendika sekreteriniteliðindedir. Çünkü herhangi bir sendikanýn, örneðin bir Ýngilizsendikasýnýn sekreteri de, iktisadi mücadelede iþçilere yardým eder,fabrikadaki haksýzlýklarýn teþhirinde onlara yardým eder; grev vegrev gözcülüðü (yani belirli bir [sayfa 101] fabrikada grev olduðu konusundaherkesi uyarma) “özgürlüðünü baltalayan yasalarýn” ve önlemlerinadalete aykýrý olduklarýný açýklar, hakem mahkemelerininV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?81


urjuva sýnýflardan gelme yargýçlarýnýn taraf tuttuklarýný açýklar, vb.,vb.. Kýsacasý, her sendika sekreteri “iþverenlere ve hükümete karþýiktisadi mücadeleyi” yürütür ve bu mücadelenin yürütülmesineyardýmcý olur. Ve bunun henüz sosyal-demokratçýlýk olmadýðý; sosyal-demokratýnsendika sekreteri olmak ülküsüne deðil, keyfiliðinve baskýnýn kendini gösterdiði her yerde bunun bütün belirtilerinekarþý tepki göstererek, polis þiddetini ve kapitalist sömürüyü tümüylesergileyen bir tablo yaratmak ve bütün bunlarý genelleþtirensosyalist inançlarý ve demokratik haklar yolundaki davayý sergilemek,bunu herkese ve proletaryanýn tarihsel sýnýf mücadelesinekatýlmak isteyen her insana göstermek için en küçük fýrsattan yararlanarakhalkýn sözcüsü olma ülküsüne sahip olmasý gerektiði iyicevurgulanmalýdýr. Örneðin Robert Knight gibi bir lideri (Ýngiltere’deen güçlü sendikalardan biri olan Kazan Ýmalâtçýlarý Derneðininünlü sekreteri ve lideri), Willhelm Liebknecht ile kýyaslayýnýz, veMartinov’un Ýskra ile olan tartýþmasýnda çizdiði karþýtlýklarý bu ikisineuygulamayý deneyiniz. Robert Knight’ýn (Martinov’un yazýsýnýgözönünde bulundurarak yazýyorum) “yýðýnlarý belirli somut eylemlereçaðýrma” iþine daha çok giriþtiðini (Martinov, op. cit., s.39), Wilhelm Liebknecht’in ise, daha çok, “bugünkü düzenin tümününya da kýsmi belirtilerinin devrimci açýdan aydýnlatýlmasýna”önem verdiðini (38-39); Robert Knight’ýn “proletaryanýn kýsa vadeliistemlerini formüle ettiðini ve bu istemlere hangi yoldan ulaþýlacaðýnýgösterdiðini” (41), Willhelm Liebknecht’in ise bir yandan bunuyaparken, “ayný zamanda, çeþitli muhalefet katlarýnýn eylemlerinekýlavuzluk etmekte”, “onlara kesin bir eylem programý kabul ettirmeyeçalýþmakta”* kusur [sayfa 102] etmediðini (41); Robert Knight’ýn“iktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrmakiçin” elinden geleni yaptýðýný (42) ve “elle tutulur sonuçlar vaadedensomut istemleri hükümete sunmayý” pek güzel baþardýðýný(43); Liebknecht’in ise, daha çok “tek yanlý” “teþhirlere” önem verdiðini(40); Robert Knight’ýn “günlük tekdüze mücadelenin ileriyedoðru yol almasýný” daha önemli saydýðýný (61), Liebknecht’in ise“parlak ve eksiksiz düþüncelerin propagandasýna” (61) daha çokönem verdiðini; Liebknecht’in yönettiði gazeteyi “ülkemizdeki ger-* Örneðin ransa-Prusya Savaþýnda, Liebknecht, demokrasinin bütünü için bir eylemprogramý kabul ettirdi; bu, Marx ve Engels’in 1848 programýndan daha geniþ kapsamlýydý.82 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


çek durumu, özellikle siyasal durumu, halkýn en çeþitli katlarýnýnçýkarlarýný etkilemesi ölçüsünde teþhir eden devrimci bir muhalefetorganý” (63) haline getirdiðini, Robert Knight’ýn ise, “proletermücadeleyle sýký organik baðlar kurarak iþçi sýnýfý davasý için çalýþtýðýný”(63) –eðer burada “sýký organik baðlar” sözü, yukarda, Kriçevskive Martinov’un görüþlerini incelediðimiz kendiliðindenliðekölece boyuneðme anlamýnda kullanýlýyorsa– Knight’ýn, elbette ki,Martinov gibi, “etkisini derinleþtirdiði inancýyla, etki alanýný sýnýrlandýrdýðýný”(63) göreceksiniz. Kýsacasý, Martinov’un, sosyal-demokrasiyide facto* trade-unionculuk düzeyine indirgediðini göreceksiniz;her ne kadar o bunu sosyal-demokrasinin iyiliðini istemediðindenötürü deðil, sadece Plehanov’u anlama zahmetine katlanacaðýna,onu derinleþtirmede biraz acele ettiðinden ötürü yapmaktaysada.Ama biz açýklamamýza dönelim. Proletaryanýn siyasal bilincinitam olarak geliþtirmeyi gerçekten gerekli sayýyorsa, sosyaldemokrasinin“nüfusun bütün sýnýflarý arasýna” gitmesi gerektiðinisöyledik. Bu, þu soruya yolaçýyor: [sayfa 103] Bu nasýl yapýlacaktýr?Bunu yapmaya yeterli güçlerimiz var mýdýr? Bütün öteki sýnýflararasýnda böyle bir çalýþmaya zemin var mýdýr? Bu, sýnýf bakýþaçýsýndanbir gerileme demek deðil midir, ya da bizi bir gerilemeye götürmeyecekmidir? Bu sorularý ele alalým.Biz teorisyenler olarak, propagandacýlar olarak, ajitatörlerolarak ve örgütçüler olarak “nüfusun bütün sýnýflarý arasýna gitmeliyiz”.Sosyal-demokratlarýn teorik çalýþmalarýnýn çeþitli sýnýflarýn toplumsalve siyasal koþullarýnýn bütün özgül özelliklerini incelemeyiamaç edinmesi gerektiði konusunda kimsenin kuþkusu yoktur,ama fabrika yaþamýnýn özgül özelliklerinin incelenmesi yolundayapýlanlarla kýyaslandýðýnda, bu yönde yapýlanlar son derece yetersizdir.Komitelerde ve inceleme çevrelerinde, bütün zamanýný metalürjisanayiinin özel bir kolunu incelemeye ayýran kimselere bileraslayabiliriz; ama ülkemizin toplumsal ve siyasal yaþamýnýn belirliivedi bir sorunu üzerinde, nüfusun öteki katlarý arasýnda sosyaldemokratçalýþmanýn yürütülmesi için araç olabilecek malzemetoplama iþini özellikle üzerine almýþ olan (sýk sýk olduðu gibi, þu yada bu nedenden ötürü pratik çalýþmadan uzak durmak zorunda* iilen. ç.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?83


kalmýþ) örgüt üyelerine pek raslanmamaktadýr. Ýþçi sýnýfý hareketininbugünkü önderlerinin çoðunluðunun eðitimden yoksun bulunduðununsözünü ederken, bu bakýmdan da eðitimin eksik olduðunugörmemezlik edemeyiz, çünkü bu da, ekonomistlerin “proletermücadelesiyle sýký organik baðlar” konusundaki anlayýþýyla ilgilidir.Elbette ki asil önemli olan þey, halkýn bütün katlarý arasýndapropaganda ve ajitasyondur. Batý Avrupa sosyal-demokratlarýnýnçalýþmasý, bu bakýmdan herkesin katýlabileceði mitingler ve gösterilerle,sosyal-demokratýn parlamentoda bütün sýnýflarýn temsilcilerinesesleniyor olmasý olgusuyla kolaylaþmaktadýr. Bizde ne parlamentovar, ne de toplanma özgürlüðü; bununla birlikte [sayfa 104]biz, bir sosyal-demokratý dinlemek isteyen iþçiler için mitingler düzenleyebiliyoruz.Bir demokratý dinlemek isteyen bütün toplumsalsýnýflarýn temsilcileri için de mitingler düzenleme yol ve araçlarýnýbulmalýyýz; çünkü pratikte “komünistlerin her devrimci hareketidesteklediklerini”,* ve bundan ötürü sosyalist inançlarýmýzý bir anbile gizlemeksizin bütün halk önünde genel demokratik görevlerimiziaçýklamak ve vurgulamak zorunda olduðumuzu unutan kimse,sosyal-demokrat olamaz. Pratikte, her türlü genel demokratiksorunun ortaya atýlmasýnda, öneminin belirtilmesinde ve çözümebaðlanmasýnda herkesin önüne geçme yükümlülüðünde olduðunuunutan kimse, sosyal-demokrat deðildir.Sabýrsýz okur “ama bu görüþe herkes katýlmaktadýr!” diyecektir,ve Yurtdýþý Birliðin son konferansýnýn Raboçeye Dyelo yazýkuruluiçin kabul etmiþ olduðu yeni talimâtlarda kesin olarak þöyledenmektedir: “Proletaryayý ya özel bir sýnýf olarak, ya da özgürlükuðruna mücadelede bütün devrimci güçlerin öncüsü olarak doðrudandoðruya etkileyen toplumsal ve siyasal yaþamýn bütün olaylarý,siyasal propaganda ve ajitasyona konu olmalýdýr.” (Ýki Konferans,s. 17, italikler bizim.) Evet, bunlar çok doðru ve çok güzel sözlerdir,ve eðer Raboçeye Dyelo bunlarý anlasaydý ve ikinci solukta bunlarlaçeliþen þeyler söylemekten kaçýnabilseydi, bize bu kadarý yeterdi.Çünkü kendimizi, “öncü”, ileri birlik olarak adlandýrmamýzyetmez, öyle davranmalýyýz ki bütün öteki birlikler bizim baþta yürüdüðümüzüanlasýnlar ve bunu kabul etmek zorunda kalsýnlar.Þimdi biz, okura þunu soruyoruz: “öteki birliklerin” temsilcileri, biz* Marx-Engels, Seçme Yapýtlar 2, Sol Yayýnlarý, Ankara 1976, s. 168. -Ed.84 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


“öncü” olduðumuzu söylediðimiz zaman, sadece bu sözümüzleyetinecek kadar aptal mýdýrlar? Þöyle bir durumu gözünüzün önünegetirin: [sayfa 105] bir, sosyal-demokrat, eðitim görmüþ Rus radikallerininya da liberal anayasacýlarýn “birliðine” geliyor ve, bizöncüyüz diyor; “bizim önümüzdeki görev, elimizden geldiði kadar,iktisadi mücadelenin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrmaktýr”.Radikal ya da anayasacý, eðer biraz akýllýysa (ve Rus radikalleri ileanayasacýlarý arasýnda birçok akýllý kimseler vardýr), bu sözler karþýsýndasadece gülümseyecek ve diyecektir ki (elbette bunu içindendiyecektir, çünkü çoðunlukla o deneyim sahibi bir diplomattýr):“Sizin ‘öncünüz’ budalalardan oluþuyor olmalý. Bunlar, iþçilerin iktisadimücadelesinin kendisine siyasal bir nitelik kazandýrmak görevinin,bizim görevimiz, burjuva demokrasisinin ilerici temsilcileriningörevi olduðunu bile anlamýyorlar. Batý Avrupa burjuvazisigibi, biz de iþçileri siyasete çekmek isteriz, ama sadece tradeunioncusiyasete, sosyal-demokrat siyasete deðil. Ýþçi sýnýfýnýn trade-unioncusiyaseti, iþçi sýnýfýnýn burjuva siyasetinin ta kendisidir,ve bu ‘öncünün’ görev diye sözünü ettiði þey, trade-unioncu siyasetinformüle edilmesinden baþka bir þey deðildir! Varsýn onlar istediklerikadar kendilerini sosyal-demokrat ilân etsinler, ben etiketlerkarþýsýnda heyecanlanacak kadar çocuk deðilim. Ama onlar o kötübaðnaz doktrinerlerin etkisi altýnda kalmamalýdýrlar, varsýnlar, farkýndaolmadan sosyal-demokrasiyi trade-unioncu kanallara yöneltenlere‘eleþtiri özgürlüðü’ tanýsýnlar.”Ve anayasacýmýz, sosyal-demokrasinin öncülüðünden sözedensosyal-demokratlarýn, hareketimizde kendiliðindenliðin hementamamen egemen olduðu bugün, “kendiliðinden unsurun küçümsenmesinden”,“parlak ve eksiksiz düþüncelerin propagandasýnakýyasla, günlük tekdüze mücadelenin ileriye doðru hareketinin önemininküçümsenmesinden”, vb., vb. korktuðu kadar hiç bir þeydenkorkmadýðýný öðrenince, dudaðýndaki belli belirsiz gülümseme [sayfa106] kahkahaya dönecektir! Bilincin kendiliðindenliðe üstün geleceðindenkorkan, bizimle görüþ birliðinde olmayanlarýn bile genelolarak kabul etmek zorunda kalacaklarý yürekli bir “planý” ilerisürmekten korkan bir “öncü”. Acaba “öncü” ile “artçý”yý birbirinekarýþtýrmýyorlar mý?Gerçekten de Martinov’un þu uslamlamasýný inceleyelim.40. sayfada Ýskra’nýn suistimalleri teþhir taktikleri bakýmýndan tekV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?85


yanlý olduðunu, “hükümete karþý güvensizliði ve kini ne kadar yayarsakyayalým, onu devirmek için yeterli etkin toplumsal enerjiningeliþtirilmesinde baþarý saðlamadýðýmýz sürece amacýmýzaulaþamayacaðýmýzý” söylüyor. Bu arada belirtilebilir ki, bu, þimdiyekadar örneklerini çok gördüðümüz yýðýnlarý harekete geçirme özleminin,kiþinin kendi eylemini sýnýrlandýrma özlemiyle birleþmesidir.Ama þu anda asýl sorun bu deðildir. Martinov burada, bunauygun olarak, (“devirmek için”) devrimci enerjiden sözetmektedir.Ve hangi sonuca varmaktadýr? Normal zamanlarda çeþitli toplumsalkatlar, kaçýnýlmaz olarak ayrý ayrý yollardan yürüdüklerine göre,“biz sosyal-demokratlarýn çeþitli muhalefet katlarýnýn eylemini aynýzamanda yönetemeyeceðimiz, onlara kesin bir eylem programýkabul ettiremeyeceðimiz, çýkarlarý için nasýl bir günlük mücadeleyürütmeleri gerektiðini kendilerine gösteremeyeceðimiz besbellidir.... Liberal tabakalar, kendi kýsa vadeli çýkarlarý için etkin mücadeleyikendileri yürüteceklerdir, ve bu mücadele, onlarý siyasaldüzenimizle karþý karþýya getirecektir” (s. 41). Böylece. devrimcienerjiden, otokrasinin devrilmesi için etkiyi mücadeleden sözetmekleiþe baþlayan Martinov, çabucak sendika enerjisine ve kýsavadeli çýkarlar uðruna etkin mücadeleye dönüvermektedir! Hiçkuþku yok ki, öðrencilerin, liberallerin vb. “kýsa vadeli çýkarlarý”için mücadeleyi biz yönetemeyiz; ama sorunumuz bu [sayfa 107] deðildirçok saygýdeðer ekonomist! Tartýþtýðýmýz sorun, çeþitli toplumsalkatlarýn, otokrasinin devrilmesine olanaklý ve zorunlu katýlýþýsorunuydu; ve eðer biz, “öncü” olmak istiyorsak, bu “çeþitli muhalefetkatlarýnýn eylemine” sadece kýlavuzluk edebilecek durumdaolmakla kalmayýz, bunu yapmak zorundayýz da. Öðrencilerimiz veliberallerimiz, vb. “onlarý siyasal düzenimizle karþý karþýya getirenmücadeleyi” yalnýzca kendileri yürütmekle kalmayacaklardýr, buyönde en büyük katký, otokratik hükümetin polisinden ve memurlarýndangelecektir. Ama “biz”, eðer ön saflardaki demokratlar olmakistiyorsak, sadece üniversite ya da zemstvo vb. koþullarýndanyakýnanlarýn düþüncelerini, tüm siyasal düzenin beþ para etmediðidüþüncesine yöneltmeyi üstlenmeliyiz. Bütün muhalefet katlarýnýnmücadeleye ve partimize ellerinden gelen desteði verebilmelerinisaðlamak için kendi partimizin önderliði altýnda, çok yönlü bir siyasalmücadelenin örgütlendirilmesi görevini biz üzerimize almalýyýz.Pratik içindeki sosyal-demokratlarýmýzý; bu çok yönlü86 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


mücadelenin bütün belirtilerine kýlavuzluk edebilen, kaynaþmahalindeki öðrencilere, hoþnutsuz zemstvo mensuplarýna, öfkeli dinselmezhep mensuplarýna, gadre uðrayan ilkokul öðretmenlerine,vb., vb. gereken anda “kesin bir eylem programý kabul ettirmesini”bilen siyasal önderler olarak eðitmek, bizim iþimiz olmalýdýr. Onuniçin Martinov’un “bunlara iliþkin olarak, ancak olumsuz istismarteþhircileri rolünü oynayabiliriz ... yalnýzca çeþitli hükümet görevlilerinebaðladýklarý umutlarý daðýtabiliriz” (italikler bizim) yolundakiiddiasý tamamýyla yanlýþtýr. Bunu söylemekle Martinov, devrimci“öncü”nün gerçekten oynamasý gereken rolün ne olduðunu hiçbir biçimde anlamadýðýný göstermektedir. Ve eðer okur bunu gözönündetutarsa, Martinov’un vardýðý þu sonucun gerçek anlamýnýanlayacaktýr: “Ýskra ülkemizdeki gerçek [sayfa 108] durumu, özelliklesiyasal durumu, halkýn en çeþitli katlarýný etkilemesi ölçüsündeteþhir eden devrimci muhalefetin organýdýr. Biz ise, proleter mücadeleylesýký organik baðlar kurarak iþçi sýnýfý davasý için çalýþýyoruzve çalýþmayý sürdüreceðiz. Etki alanýmýzý sýnýrlandýrmakla bu etkiyiderinleþtiriyoruz.” (63) Bu sonucun gerçek anlamý þudur: Ýskra,iþçi sýnýfýnýn (yanlýþ anlama yüzünden, eðitim noksanlýðý yüzünden,ya da kanýlarý yüzünden pratik içinde bulunanlarýmýzýn kendilerinisýk sýk onunla sýnýrlandýrdýklarý) trade-unioncu siyasetini,sosyal-demokrat siyaset düzeyine yükseltmek istiyor. Oysa RaboçeyeDyelo, sosyal-demokrat siyaseti trade-unioncu siyaset düzeyinedüþürmek istiyor. Ve üstelik, iki tutumun “ortak dava içinde tamamenbaðdaþabileceði” (63) yolunda bütün dünyaya güvence veriyor.O sancta simplicitas!*Devam edelim. Bütün toplumsal sýnýflar arasý propagandave ajitasyonumuzu yürütebilmek için yeteri kadar gücümüz varmý? Elbette var. Sýk sýk bunu yadsýmaya eðilim gösteren bizimekonomistlerimiz, hareketimizin (aþaðýyukarý) 1894’ten 1901’e kadargösterdiði devasa ilerlemeyi gözden kaçýrýyorlar. Gerçek “kuyrukçular”gibi, onlar da, hareketimizin çoktan tarihe karýþmýþ olanbaþlangýçtaki aþamalarýnda yaþamayý sürdürüyorlar. Ýlk dönemde,gerçekten çok az gücümüz vardý, ve o sýra kendimizi yalnýz iþçilerarasýndaki eyleme adamamýz ve bu yoldan sapmalara karþý çýkmamýzçok doðal ve yerindeydi. O sýra bütün görevimiz iþçi sýnýfý* <strong>Ne</strong> saygýdeðer basitlik! -ç.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?87


içinde durumumuzu pekiþtirmekti. Ama þimdi harekete dev gibigüçler kazanýlmýþ bulunmaktadýr. Eðitim görmüþ sýnýflarýn gençkuþaðýnýn en iyi temsilcileri bize gelmektedir. Taþranýn her yerinde,orada yaþamak zorunda olan, harekete geçmiþte [sayfa 109] katýlmýþbulunan, ya da þimdi katýlmak isteyen ve sosyal-demokrasiye eðilimgösteren kimseler var (oysa, 1894’te, Rus sosyal-demokratlarýnýparmakla saymak mümkündü). Hareketimizin temel siyasal ve örgütseleksiklerinden biri, bütün bu güçlerden yararlanmayý ve onlarauygun iþler vermeyi beceremememizdir (bu konuya bundansonraki bölümde döneceðiz). Bu güçlerin büyük bir çoðunluðu“iþçiler arasýna gitme” olanaklarýndan tamamýyla yoksundur, öyleki, güçleri esas iþimizden baþka tarafa çekme tehlikesi sözkonusuolamaz. Ve iþçilere gerçek, kapsamlý ve canlý siyasal bilgiler saðlayabilmekiçin her yerde, toplumun bütün katlarýnda ve devlet mekanizmamýzýnbütün iç çarklarý hakkýnda bilgi edinebileceðimizbütün mevkilerde “kendi adamlarýmýz”, sosyal-demokratlar bulunmalýdýr.Böyleleri, sadece propaganda ve ajitasyon için deðil, amadaha çok örgütlendirme için gereklidir.Nüfusun bütün sýnýflarý arasýnda eylem zemini var mýdýr?Kim bundan kuþku duyuyorsa bilinç bakýmýndan yýðýnlarýn kendiliðindenuyanýþýnýn gerisinde kalmaktadýr. Ýþçi sýnýfý hareketi kimilerindehoþnutsuzluk, kimilerinde muhalefeti destekleme umutlarý,ve kimilerinde de otokrasinin dayanýlmaz bir hal aldýðý ve mutlakadevrilmesi gerektiði bilincini uyandýrdý ve uyandýrmaya devam ediyor.Eðer biz, görevimizin, her hoþnutsuzluk belirtisinden yararlanmakve ne kadar küçük olursa olsun her protesto hareketini birarayagetirip bunlarý en iyi bir biçimde kullanmak olduðunu anlamazsak(ki çoðunlukla gerçek durum böyledir), ancak sözde “siyasetçiler”ve sosyal-demokratlar oluyoruz. Milyonlarca ve milyonlarca köyemekçisinin, zanaatçýnýn, küçük esnafýn vb. biraz yeteneði olan birsosyal-demokratýn konuþmasýný büyük bir istekle dinlemeye herzaman hazýr olmasý durumu bunun dýþýndadýr. Gerçekten de, içindehak yoksunluðu [sayfa 110] ve zulümden yakýnmayan ve bu yüzdende en ivedi genel demokratik gereksinmelerin sözcüsü olaraksosyal-demokratlarýn propagandasýna açýk olan bireylerin, gruplarýnya da çevrelerin bulunmadýðý tek bir toplumsal sýnýf var mýdýr?Nüfusun bütün sýnýflarý ve katlarý arasýnda bir sosyal-demokratýnsiyasal ajitasyonunun ne olabileceði konusunda açýk bir fikre sahip88 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


olmak isteyenlere, bu ajitasyonun baþlýca biçimi olarak (ama elbetteki biricik biçimi deðil) sözcüðün geniþ anlamýyla siyasalteþhirleri gösterebiliriz.Ýlerde daha ayrýntýlý olarak ele alacaðým “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý”baþlýklý makalemde þöyle yazýyordum (Ýskra, Mayýs 1901, n° 4):“Nüfusun azýcýk olsun siyasal bilince eriþmiþ olan her kesimindesiyasal teþhir için bir tutku yaratmalýyýz. Siyasal teþhirin sesininbugün bu kadar zayýf, ürkek ve seyrek duyulur olmasýndan cesaretimizkýrýlmamalýdýr. Bu, polis zorbalýðýna toptan boyuneðildiðindenötürü deðildir; bu, teþhirlerde bulunabilenlerin ve bulunmayahazýr olanlarýn konuþabilecekleri bir kürsüden yoksun bulunmalarýndan,kendilerini dinlemeye istekli ve onlara cesaret veren birdinleyici yýðýnýndan yoksun bulunmalarýndandýr; onlar, halk arasýnda“her þeye kadir” Rus hükümetine karþý yakýnmalarýný yöneltmeyedeðecek o gücü hiç bir yerde görememektedirler. ... Þimdiçar hükümetinin ulus çapýnda teþhiri için bir kürsü saðlama durumundayýz,ve bunu yapmak görevimizdir. Bu kürsü bir sosyal-demokratgazete olmalýdýr.”*Siyasal teþhirler için en ideal dinleyici yýðýný, çok yönlü vecanlý siyasal bilgiyi herkesten çok gereksinen ve bu bilgiyi, bu mücadele“elle tutulur sonuçlar” vaadetmediði zaman bile, etkin mücadeleyedönüþtürme yeteneðine herkesten çok sahip bulunaniþçi sýnýfýdýr. Ulus [sayfa 111] çapýnda teþhirler için gerekli kürsü, ancakbütün Rusya’yý kapsayan bir gazete olabilir. “BugününAvrupa’sýnda bir siyasal organ olmadan siyasal hareket denmeyelâyýk bir hareket düþünülemez”; hiç kuþku yok ki, Rusya, bu bakýmdanbugünün Avrupa’sýnýn bir parçasý sayýlmalýdýr. Basýn, yurdumuzda,çoktan beri bir güç haline gelmiþtir; öyle olmasaydý, hükümet,basýný satýn almak için ve Katkov’larý ve Meþçerski’leri desteklemekiçin onbinlerce ruble harcamazdý. Ve otokratik Rusya’dayeraltý basýnýnýn sansür duvarýný yarmasý ve legal ve tutucu basýnýkendisinden açýkça sözetmeye zorlamasý yeni bir þey deðildir. 1870’lerde ve hatta 1850’lerde durum buydu. Ýllegal yeraltý basýnýný okumak,ve Ýskra’ya (n° 7) mektup gönderen bir iþçinin deyimiyle, 59bu basýndan “yaþamasýný ve ölmesini” öðrenmek isteyen halk kesimleri,þimdi, çok daha geniþ ve çok daha derindir, iktisadi teþhirler,* Bkz: Collected Works, Vol. 5, s. 21-22. -Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?89


nasýl fabrika sahiplerine karþý savaþ ilân etme anlamýný taþýrsa, siyasalteþhirler de, ayný ölçüde, hükümete karþý savaþ açma anlamýnagelir. Teþhir kampanyasý ne kadar geniþ ve güçlü olursa, vesavaþý baþlatmak için savaþý ilân eden toplumsal sýnýf ne kadarkalabalýk ve kararlýysa, bu savaþ ilânýnýn manevi önemi de o kadarbüyük olacaktýr. Onun için bizatihi siyasal teþhirler, karþý çýktýðýmýzdüzeni daðýtmak için, düþmandan iðreti ya da geçici müttefikleriniayýrmak için, otokrasinin kalýcý ortaklarý arasýnda düþmanlýðý vegüvensizliði yayabilmek için güçlü bir araçtýr.Zamanýmýzda, teþhirleri ancak gerçekten ulus çapýnda örgütlendirecekbir partidir ki, devrimci güçlerin öncüsü olabilir. “Ulusçapýnda” sözcüðünün çok derin bir anlamý vardýr. Ýþçi sýnýfýndanolmayan teþhircilerin büyük bir çoðunluðu (unutmayalým ki, öncüolabilmek için, öteki sýnýflarý da sürüklemeliyiz) duru kafalý siyasetçilerve pratik duyguya sahip kavrayýþlý kiþilerdir. “Her þeye [sayfa112] kadir” Rus hükümetinden yakýnmak þöyle dursun, küçük birmemurdan bile “yakýnmanýn” ne kadar tehlikeli olduðunu çok iyibilirler. Ve böyleleri, bize, þikayetlerini, ancak bunun gerçekten biretkisi olacaðýný, bizim bir siyasal gücü temsil ettiðimizi gördüklerizaman ileteceklerdir. Dýþýmýzda kalanlarýn gözünde böyle bir güçolabilmek için, artçý teori ve pratiðin üzerine bir “öncü” etiketiyapýþtýrmak yetmez; bilincimizi, inisiyatifimizi ve enerjimizi yükseltmekiçin çok çalýþmamýz ve inatla çalýþmamýz gerekir.Eðer biz, hükümetin teþhirini ulus çapýnda örgütlendirmeiþini gerçekten üzerimize alacaksak, hareketimizin sýnýfsal niteliðinasýl belirecektir? – “proleter mücadele ile sýký organik baðlar kurma”meraklýsý, iþte böyle soracaktýr ve gerçekten de sormaktadýr.Yanýt çok yönlüdür: ulus ölçüsündeki bu teþhirleri örgütlendirecekolan biz sosyal-demokratlarýz; ajitasyonun ortaya çýkardýðý bütünsorunlar tutarlý bir sosyal-demokrat ruhla açýklanacaktýr, ödünlerdebulunmadan, marksizmin kasýtlý ya da kasýtsýz çarpýtýlmasýnahiç bir ödün vermeden; bütün alanlarý kapsayan siyasal ajitasyon,tüm halk adýna hükümete karþý saldýrýyý, proletaryanýn devrimcieðitimini ve siyasal baðýmsýzlýðýnýn korunmasýný, iþçi sýnýfýnýn iktisadimücadelesine kýlavuzluðu ve onun kendisini sömürenlerleolan ve artan sayýda proleteri bilinçlendiren ve bizim saflarýmýzagetiren bütün kendiliðinden çatýþmalarýndan yararlanmayý ayrýlmazbir bütün içinde birleþtiren bir parti tarafýndan yürütülecektir.90 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Ama ekonomizmin en karakteristik özelliklerinden biri, proletaryanýnen ivedi gereksinmeleriyle (siyasal ajitasyon ve siyasalteþhir yoluyla kapsamlý bir siyasal eðitim) genel demokratik hareketingereksinmeleri arasýndaki bu baðý, hatta bu özdeþliði anlayamamasýdýr.Bu anlayamama sadece “Martinov’vari” sözlerde deðil,bu [sayfa 113] sözlerle ayný anlamý taþýyan ve sözde sýnýfsalbakýþaçýsýndan sorunu ele alan bazý kaynaklar tarafýndan da ifadeedilmektedir. Örneðin Ýskra, n° 12’de yayýnlanan “ekonomist” mektupyazarlarý þöyle diyorlar:* “Ýskra’nýn bu temel kusuru [ideolojininabartýlmasý], sosyal-demokrasinin çeþitli toplumsal sýnýflar veeðilimler karþýsýnda tutumu sorununda gösterdiði tutarsýzlýðýnýn danedenidir. Ýskra, mutlakiyete karþý derhal mücadeleye geçme sorununu,teorik uslamlama yoluyla [“parti ile birlikte büyüyen partigörevlerinin büyümesiyle” deðil] çözüme baðlamýþtýr. Belki de, bugazete, bugünkü durumda, böyle bir görevin iþçiler için zor olacaðýnýsezmektedir [sadece sezmek deðil, Ýskra, bu görevin isçilere,onlara emzikli bebek muamelesi yapan ekonomist aydýnlardançok daha kolay geleceðini bilmektedir, çünkü iþçiler, Martinov’ununutulmaz dilini kullanacak olursak, hiç bir “elle tutulur sonuç”vaadetmeyen istemler uðruna bile mücadeleye hazýrdýrlar], amaiþçilerin bu mücadele için yeteri kadar güç toplamasýný beklemeyesabrý olmadýðý için, Ýskra, liberallerin ve aydýnlarýn saflarýndan müttefikleraramaya baþlamýþtýr. ...”Evet evet, ekonomistlerimizin kendi geriliklerinin hatasýnýiþçilerin üzerine atmaktan vazgeçecekleri, kendi enerji yoksunluklarýnýiþçilerin sözde güç yetersizliðiyle haklý göstermekten vazgeçecekleriyolunda her çeþitten “uzlaþmacýnýn” uzun zamandanberi vaadettikleri o mutlu günleri “beklemekten”, býktýk usandýk,ve gerçekten “sabrýmýzý” tükettik. Ekonomistlerimize soruyoruz:[sayfa 114] “Ýþçi sýnýfýnýn mücadele için güç toplamasý” ile kastettiklerinedir? Bunun, iðrenç otokrasimizin bütün yönlerini açýkça görebilsinlerdiye, iþçilerin siyasal yönden eðitilmesi demek olduðu açýk* Yerimizin darlýðý, ekonomistlerin özelliklerini pek iyi belirten bu mektubu ayrýntýlýolarak Ýskra’da yanýtlamamýza engel oldu. Mektubun yayýnlanmasýna sevindik, çünküÝskra’nýn tutarlý bir sýnýfsal bakýþaçýsýný muhafaza etmediði yolunda iddialar çok dahaönce çeþitli kaynaklardan kulaðýmýza gelmiþti, ve yanýtýmýzý verebilmek için uygun bir anýya da bu moda suçlamanýn açýkça ifade edilmesini bekliyorduk. Üstelik bizim âdetimizsaldýrýlara savunmayla deðil, karþý-saldýrýyla yanýt vermektir.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?91


deðil midir? Ve asýl bu iþ için, zemstvolara karþý, öðretmenlere, istatistikçilere,öðrencilere vb. karþý siyasal saldýrýlara iliþkin teþhirlerdebizimle birlikte olmaya hazýr bulunan “liberallerin ve aydýnlarýnsaflarýndan müttefiklere” muhtaç deðil miyiz? Bu “ince mekanizmayý”anlamak gerçekten o kadar zor mudur? P. Akselrod, 1897’denberi, bize “Rus sosyal-demokratlarýnýn, proleter olmayan sýnýflararasýndan yandaþlar ve doðrudan ya da dolaylý müttefikler kazanmalarýgörevinin, her þeyden önce ve esas olarak proletaryanýnkendisi içinde yürütülen propagandanýn niteliði ile çözüleceðini”söyleyip durmamýþ mýdýr? Ama Martinov’lar ve öteki ekonomistler,iþçilerin, ilkin “iþverene ve hükümete karþý iktisadi mücadeleyle”(trade-unioncu siyaset için) güç toplamalarý gerektiðini, ve ancakbundan sonra (herhalde trade-unioncu “eylem için eðitim”den hareketle)sosyal-demokratik eyleme “geçmeleri” gerektiðini savunmaktadýrlar!“... Bu arayýþ içerisinde”, diye devam ediyor ekonomistler,“Ýskra sýk sýk sýnýfsal bakýþaçýsýndan ayrýlmakta, uzlaþmaz sýnýfkarþýtlýklarýný bulandýrmakta, ‘müttefikler’ arasýndakihoþnutsuzluðun nedenlerinin ve derecesinin büyük farklýlýklar göstermesinekarþýn, hükümete karþý duyulan hoþnutsuzluðun ortakniteliðini ön plana koymaktadýr. Örneðin, Ýskra’nýn zemstvolarkarþýsýndaki tutumu böyledir. Ýddia ettiklerine göre, Ýskra, “hükümetinverdiði sus paylarýndan hoþnut olmayan soylulara iþçi sýnýfýnýndesteðini vaadetmekte ama bu toplumsal katlar arasýndakiuzlaþmaz sýnýf karþýtlýðý konusunda tek söz bile etmemektedir”.Okur, her ne olursa olsun, mektubun yazarlarýnýn deðindikleri “Otokrasive [sayfa 115] Zemstvolar” (Ýskra, n” 2 ve 4) adlý makaleye 60dönecek olursa,* bunlarýn, hükümetin “toplumsal kastlara dayananbürokratik zemstvolarýn ýlýmlý ajitasyonuna” karþý, ve “mülk sahibisýnýflarýn bile baðýmsýz eylemine” karþý tutumunu ele aldýðýný görecektir.Bu makalede, hükümet zemstvolara karþý mücadele ederken,iþçilerin kayýtsýz kalamayacaklarýný belirtmekte, ve zemstvolarda, devrimci sosyal-demokrasi bütün gücüyle hükümete karþý çýktýðýzaman, ýlýmlý söylevler vermekten vazgeçip, saðlam ve kararlý biçim-* Bu iki makale arasýnda geçen sürede kýrsal alandaki uzlaþmaz sýnýf karþýtlýklarýnýözel olarak inceleyen bir makale vardýr. [Ýskra n° 3], [bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 420-428. -Ed.]92 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


de davranmaya çaðrýlmaktadýr. Mektubu kaleme alanlarýn buradahangi görüþe karþý geldikleri belli deðildir. Yoksa iþçilerin “mülksahibi sýnýflar” ve “toplumsal kastlara dayanan bürokratik zemstvolar”sözlerini “anlayamayacaklarýný mý” sanýyorlar? Yoksa zemstvolarýýlýmlý dili býrakýp sert konuþmaya zorlamanýn “ideolojiyi abartmak”olduðunu mu sanýyorlar? Ýþçilerin, otokrasinin zemstvolarakarþý davranýþý hakkýnda da hiç bir bilgi sahibi olmadan, otokrasiyekarþý mücadele için “güç toplayabileceklerini” mi sanýyorlar? Bütünbunlar da bir bilinmez olarak kalýyor. Yalnýz bir þey açýk, o da, sosyal-demokrasininsiyasal görevlerinin ne olduðu konusunda, mektupyazarlarýnýn çok belirsiz bir görüþleri olduðudur. Bu, þu sözlerdende belli, “Ýskra’nýn öðrenci hareketine karþý tutumu da böyledir”(yani “zulaþmaz sýnýf karþýtlýklarýný da bulandýrýyor”). Ýþçileri, sýnýrsýzzorbalýk, kargaþalýk ve saldýrýnýn kaynaðýnýn üniversite gençliðiolmayýp Rus hükümeti olduðunu mitinglerle, gösterilerle ilân etmeyeçaðýracaðýmýza (Ýskra, n° 2)* herhalde biz de RaboçayaMysýl’ýn savlarýna benzer savlar ileri sürmeliydik! Bu türden düþünceler,1901’in güzünde, Þubat ve Mart olaylarýndan sonra, yeni öðrenci[sayfa 116] ayaklanmalarýnýn arifesinde sosyal-demokratlar tarafýndanifade edilmiþti. Bu da, bu alanda bile otokrasiye karþý “kendiliðinden”protesto hareketinin, hareketin bilinçli sosyal-demokratönderliðini geride býraktýðýný gösterir. Polisin ve kazaklarýn saldýrýlarýnauðrayan öðrencileri savunmak için iþçilerin kendiliðinden hareketleri,sosyal-demokrat örgütlerin bilinçli eylemini aþmýþ bulunmaktadýr!“Bununla birlikte”, diye devam ediyorlar mektubu kalemealanlar, “öteki makalelerde, Ýskra, her türlü uzlaþmayý sert bir biçimdesuçluyor ve örneðin guesdcilerin uzlaþmaz davranýþýný savunuyor.”Sosyal-demokratlar arasýnda bugün mevcut olan anlaþmazlýklarýngüya temel nitelikte olmadýðýný ve bir bölünmeyi gerektirmediðinikendini beðenmiþ bir eda ile ve hafiflikle iddia edenlerebu sözcükler üzerinde ciddi olarak düþünmelerini öðütleriz. Kimileriotokrasinin çeþitli sýnýflara karþý gösterdiði düþmanlýðý açýklamaktave çeþitli toplumsal katlarýn otokrasiye karþý gösterdiklerimuhalefetten iþçileri haberdar etmede çok az þey yazýldýðýný iddiaederken, ve kimileri de, bu aydýnlatma iþinde bir “uzlaþma” –her-* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 414-419. -Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?93


halde “iþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadele” teorisiyleuzlaþma– görürken, bunlarýn ayný örgüt içinde birlikte çalýþmalarýmümkün müdür?Köylülüðün kurtuluþunun kýrkýncý yýldönümü dolayýsýyla, bizsýnýf mücadelesinin kýrsal kesimlere götürülmesi gereðini savunduk(n° 3)* ve Witte’nin gizli muhtýrasý ile ilgili olarak da yerelhükümet organlarýyla otokrasinin uzlaþmasýnýn olanaksýz olduðundansözettik (n° 4). Yeni yasa dolayýsýyla feodal toprak beylerine veonlara hizmet eden hükümete saldýrdýk (n° 8)** ve illegal zemstvokongresini selamladýk. Zemtsvonun, utanç [sayfa 117] verici dilekçelerdenvazgeçerek (n° 8),*** mücadeleye geçmesini istedik. Siyasalmücadelenin gereðini anlamaya ve bu mücadeleye giriþmeyebaþlayan öðrencileri bir yandan yüreklendirirken (n° 3), öte yandanöðrencileri sokak gösterilerine katýlmaktan vazgeçmeye çaðýran“katýksýz öðrenci” hareketi yandaþlarýnýn gösterdikleri “isyanettirici anlayýþsýzlýðý” en sert biçimde eleþtirdik (Moskova ÖðrencileriYürütme Komitesi tarafýndan 25 Þubatta yayýnlanan manifestoylailgili olarak, n° 3). Bir yandan zindancýlar hükümetinin “sessiz-sedasýzyazarlara, yaþlý profesörlere, bilim adamlarýna ve tanýnmýþliberal zemstvo üyelerine” nasýl zorbaca davrandýklarýna iþaretederken (n° 5, “Yazýna Karþý Polis Saldýrýsý”), Rossiya 61 gazetesinindüzenbaz liberallerinin “anlamsýz düþlerini” “yalancý ikiyüzlülüklerini”gözler önüne serdik (n° 5). “Ýþçilerin gönençlerinin saðlanmasýndadevlet himayesi” programýnýn gerçek anlamýný açýkladýk ve“yukardan reformlara izin vererek aþaðýdan reform istemlerini oyalamak,bu istemlerin ileri sürülmesini beklemekten yeðdir” yolundaki“deðerli itirafý” selamladýk (n° 6).**** Protestoda bulunan istatistikçileriyüreklendirdik (n° 7) ve grev kýrýcýsý istatistikçileri kýnadýk(n° 9). Bu taktiklerde, proletaryanýn sýnýf bilincinin bulandýrýlmasýnýve liberalizm ile bir uzlaþma gören kimse, Credo programýnýngerçek anlamýný kavrayamamaktadýr ve lafta ne kadar reddederseetsin, o programý de facto uygulamaktadýr. Çünkü böyle bir yaklaþýmla,bu kiþi sosyal-demokrasiyi “iþverenlere ve hükümete karþýiktisadi mücadele”ye doðru sürüklemekte ve liberalizme boyuneð-* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 420-428. -Ed.** Ýbid., Vol. 5, s. 95-100. -Ed.*** Ýbid., Vol. 5, s. 101-102. -Ed.**** Ýbid., Vol. 5, s. 87-88. -Ed.94 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


mekte, her “liberal” konuya etkin olarak müdahalede bulunma veo sorunda kendi tutumunu, sosyal-demokratik tutumunu belirlemegörevini býrakmaktadýr. [sayfa 118]. BÝR KEZ DAHA “ÝTÝRACILAR”, BiR KEZ DAHA“ALDATMACILAR”Okurun anýmsayacaðý gibi, bu çok edepli deyimler, bizim“iþçi sýnýfý hareketini burjuva demokrasisinin bir aleti haline getirmekiçin dolaylý olarak ortam hazýrlama” yolundaki suçlamamýzýbu biçimde yanýtlayan Raboçeye Dyelo’ya aittir. Raboçeye Dyelo,saflýðýndan, bu suçlamamýzýn ancak bir polemik yöntemi olduðukararýna vardý: þu kötü dogmacýlar, bizim hakkýmýzda çeþitli kötüþeyler söyleme yolunu tutmuþlardýr, burjuva demokrasinin bir aletiolmaktan kötü ne olabilir ki? Ve böylece büyük puntolarla bir “tekzip”yayýnlýyorlar. “Düpedüz iftira, baþka bir þey deðil” (Ýki Konferans,s. 30), “aldatmaca” (31), “maskaralýk” (33): Raboçeye Dyelo,týpký Jüpiter gibi, (Jüpiter’e hiç benzemese de) suçlu olduðu içinöfkeleniyor, ve aðzýndan kaçýrdýðý küfürlerle hasmýnýn uslamlamabiçimini kavrama yeteneðinden yoksun olduðunu tanýtlýyor. Oysayýðýn hareketinin kendiliðindenliði önünde her türlü boyuneðiþin,sosyal-demokrat siyaseti her türlü trade-unioncu siyaset düzeyinedüþürmenin, iþçi hareketini burjuva demokrasisinin bir aleti halinegetirmek için ortam hazýrlama sonucuna vardýðýný anlamak içinuzun boylu düþünmenin gereði yoktur. Kendiliðinden iþçi sýnýfýhareketi, tek baþýna, ancak trade-unionculuðu doðurabilir (ve kaçýnýlmazolarak doðurmaktadýr), oysa iþçi sýnýfýnýn trade-unioncu siyaseti,iþçi sýnýfýnýn burjuva siyasetinin ta kendisidir. Ýþçi sýnýfýnýnsiyasal mücadeleye ve hatta siyasal devrime katýlmasý, tek baþýna,onun siyasetini sosyal-demokrat siyaset yapamaz. Raboçeye Dyelobunu yadsýyabilir mi? Bu gazete, herkes önünde, ve kaçamaðasapmadan, açýkça, uluslararasý sosyal-demokrasinin ve Rus sosyaldemokrasisininen ivedi sorunlarýný nasýl anladýðýný artýk açýklamayacakmýdýr? [sayfa 119] Hayýr, bunu yapmayacaktýr. Çünkü, “buradaolmaz” yöntemi diye tanýmlayabileceðimiz oyuna baþvurmaktadýr– “ben deðilim, beygir de benim deðil, sürücü de ben deðilim. Bizekonomist deðiliz; Raboçaya Mysýl ekonomizmi savunmuyor; zatenRusya’da ekonomizm diye bir þey yok.” Bu pek ustaca “siya-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?95


sal” bir oyundur, ama bir tek kusuru var, o da bu oyuna baþvuranyayýncýlarýn, çoðu kez, “hizmetinizdeyim efendim” olarak adlandýrýlmasýdýr.Raboçeye Dyelo, burjuva demokrasisinin, Rusya’da, genelolarak, sadece bir “hayalet” olduðunu sanmaktadýr (Ýki Konferans,s. 32).* <strong>Ne</strong> mutlu insanlar! Devekuþu gibi baþlarýný kuma gömüyorlarve etraflarýndaki her þeyin yok olduðunu sanýyorlar. Her ay dünyayamarksizmin bozguna uðratýldýðýný, hatta yok edildiðini muzafferbir edayla ilân eden liberal yazarlar; iþçilere sýnýf mücadelesininBrentano’vari 62 anlayýþýný ve siyasetin trade-unioncu anlayýþýný iletenliberalleri yüreklendiren (St. Petersburgskiye Vedomosti, 63 RusskiyeVedomosti, 64 ve daha niceleri gibi) liberal gazeteler; gerçekeðilimleri Credo’da o kadar güzel açýklanan ve yazýnsal ürünleriRusya’da bir uçtan bir uca tek baþýna, gümrüksüz, vergisiz dolaþanmarksizm eleþtiricileri yýðýný; özellikle Þubat ve Mart olaylarýndansonra sosyal-demokrat olmayan devrimci eðilimlerin yeniden canlanmasý– bütün bunlar, besbelli ki, hayaletten baþka bireþey deðil!Bunlarýn burjuva demokrasisiyle en ufak bir iliþkileri yok herhalde![sayfa 120]Raboçeye Dyelo ve Ýskra, n° 12’de yayýnlanan ekonomistmektubun yazarlarý, “ilkyazdaki olaylarýn, sosyal-demokrasinin otoritesinive saygýnlýðýný artýracaðýna, bu gibi sosyal-demokrat olmayandevrimci eðilimleri canlandýrmasýnýn nedeni üzerindedüþünmelidirler”.Bunun nedeni, bizim, görevimizi yapmamýþ olmamýzdý. Ýþçiyýðýnlarý bizden daha etkindiler. Muhalefet katlarý arasýnda hükümsüren hava hakkýnda tam bilgisi bulunan ve harekete önderlikedebilecek, kendiliðinden bir gösteriyi siyasal bir gösteri halinedönüþtürecek, onun siyasal niteliðini geniþletecek vb. yetenekteyeterince eðitilmiþ liderlerden ve örgütçülerden yoksunduk. Bukoþullar altýnda bizim geriliðimizden, kaçýnýlmaz olarak, daha ha-* Bunun ardýndan, “iþçi sýnýfý hareketini devrim yoluna kaçýnýlmaz olarak sürükleyenRusya’nýn somut koþullarý”ndan sözedilmektedir. Ama bu kiþiler iþçi sýnýfý hareketininizleyeceði devrim yolunun sosyal-demokrat yol olmayabileceðini bir türlü anlamýyorlar.Mutlakiyet egemen iken, bütün Batý Avrupa burjuvazisi, iþçileri, devrim yoluna “sürükledi”,bile bile sürükledi. Ama biz sosyal-demokratlar bununla yetinemeyiz. Ve eðer herhangibir biçimde, sosyal-demokrat siyaseti kendiliðinden trade-unioncu siyaset düzeyinedüþürürsek, burjuva demokrasisinin ekmeðine yað sürmüþ oluruz.96 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


eketli ve daha enerjik olan sosyal-demokrasi dýþýndaki devrimcileryararlanacaklardýr, ve iþçiler, polise ve askeri birliklere karþý nekadar enerjik ve özverili bir biçimde savaþýrlarsa savaþsýnlar, hareketlerine kadar devrimci olursa olsun, sosyal-demokrat öncüyüdeðil, ancak o devrimcileri, burjuva demokrasisinin artçýsýný destekleyenbir güç olmakla kalacaklardýr. Örneðin bizim ekonomistlerimizinsadece zayýf yanlarýný taklit ettikleri Alman sosyal-demokratlarýnýalalým. Almanya’da niçin tek bir siyasal olay olmaz ki, sosyal-demokrasininotoritesine ve saygýnlýðýna bir þeyler eklemesin?Çünkü, sosyal-demokrasi, belirli bir olayýn en devrimci deðerlendirmesiniyapmada ve zulme karþý her protestoyu savunmada herzaman ötekilerin önüne geçmeyi bilmiþtir. Alman sosyal-demokrasisi,iktisadi mücadelenin, iþçileri, her türlü siyasal haklardan yoksunolduklarýný düþünmeye yönelteceði ve somut koþullarýn iþçi sýnýfýhareketini kaçýnýlmaz olarak devrim yoluna sürükleyeceði savlarýylakendisini avutmaz. Toplumsal ve siyasal yaþamýn bütün alanlarýnave bütün sorunlarýna müdahale eder; Kayzer Wilhelm, belediyebaþkaný seçilen bir ilerici burjuvayý atamayý [sayfa 121] reddettiði zaman,duruma müdahale eder (bizim ekonomistlerimiz bunun gerçekteliberalizmle bir uzlaþma olduðunu Almanlara öðretmeyehenüz fýrsat bulamadýlar!); ve “müstehcen yayýnlara ve resimlerekarþý” yasa hazýrlandýðýnda, hükümet, profesörlerin seçimini etkilemeyekalkýþtýðýnda, vb. vb., müdahale eder. Bütün sýnýflar arasýndasiyasal hoþnutsuzluk yaratarak, miskinleri harekete geçirerek,geride kalanlarý þevklendirerek, proletaryanýn siyasal bilincini vesiyasal eylemini geliþtirmek için zengin malzeme saðlayarak, sosyal-demokratlar,her yerde ön saftadýrlar ve bunun sonucu, busavaþçý öncü Örgüt, sosyalizmin düþmanlarýnýn bile saygýsýný kazanmaktadýr,ve sadece burjuva çevrelerden deðil, saraya baðlýbürokratik çevrelerden bile gelen önemli bir belgenin, bilinmez birmucizeyle Vorwärts gazetesinin bürolarýna ulaþmasý oldukça sýkgörülen bir durumdur.Raboçeye Dyelo’nun kavrayýþ düzeyini aþan ve ellerini havayakaldýrarak “Maskaralýk!” diye haykýrmasýna neden olan görünürdeki“çeliþkinin” sýrrý buradadýr. Hele bir düþünün: Biz, RaboçeyeDyelo, yýðýnsal iþçi sýnýfý hareketini ön plana alýyoruz (ve bunu,büyük puntolarla, ilân ediyoruz!); herkesi, kendiliðinden unsurunönemini küçümsemeye karþý uyarýyoruz; iktisadi mücadelenin ken-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?97


disine –kendisine– bir siyasal nitelik kazandýrmak istiyoruz; proletaryanýnmücadelesiyle sýký ve organik baðlar kurmak istiyoruz. Vegene de, bizim, iþçi sýnýfý hareketini burjuva demokrasisinin biraleti haline getirmek için ortam hazýrladýðýmýz söyleniyor! Ve bunusöyleyen de kim? Her “liberal” soruna müdahale ederek (“proletaryanýnmücadelesiyle organik baðý” anlayamamak bu kadar olur!),öðrenciler ve hatta (ne dehþet verici bir þey!) zemstvolar üzerindebu kadar durarak liberalizm ile “uzlaþan” kimseler! Çabalarýnýn(ekonomistlere kýyasla) daha büyük bir kýsmýný nüfusun proleterolmayan sýnýflarý [sayfa 122] arasýndaki eyleme harcamak isteyen kimseler!Bu “maskaralýk” deðil de nedir?Zavallý Raboçeye Dyelo! Acaba bir gün bu zor bilmeceninçözümünü bulabilecek mi? [sayfa 123]98 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


DÖRTEKONOMÝSTLERÝN ÝLKELLÝÐÝVE DEVRÝMCÝLER ÖRGÜTÜRaboçeye Dyelo’nun yukarda incelediðimiz, iktisadi mücadelenin,siyasal ajitasyonun en geniþ uygulanabilirliðe araç olduðu,ve bizim görevimizin artýk iktisadi mücadelenin kendisine siyasalbir nitelik kazandýrma vb. olduðu yolundaki iddialarý, sadece siyasalbakýmdan deðil, örgütsel görevlerimiz bakýmýndan da dar birgörüþü ifade etmektedir. “Ýþverenlere ve hükümete karþý iktisadimücadele” bütün Rusya’yý kucaklayan merkezi bir örgütü hiç degerektirmez ve bu yüzden de bu mücadeleden, siyasal muhalefetin,protestolarýn ve öfkenin bütün belirtilerini tek bir genel saldýrýiçersinde birleþtirecek bir örgüt, profesyonel devrimcilerden meydana[sayfa 124] gelen ve bütün halkýn gerçek siyasal liderlerinin yönetimindebulunan bir örgüt, hiç bir zaman doðamaz. Bu, anlaþýlýrbir þey. Herhangi bir örgütün niteliðini doðal ve kaçýnýlmaz olarakbelirleyen þey, o örgütün eyleminin içeriðidir. Onun için RaboçeyeV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?99


Dyelo, yukarda tahlil edilen görüþleri ile, sadece siyasal eylemindeðil, ayný zamanda örgütsel çalýþmanýn da darlýðýný savunmaktave meþrulaþtýrmaktadýr. Burada da Raboçeye Dyelo, her zamanolduðu gibi, kendiliðindenliðe boyuneðen bir bilince sahip organolduðunu ortaya koymaktadýr. Oysa kendiliðinden geliþen örgütbiçimlerine kölece boyuneðmenin, örgütsel çalýþmamýzýn dar sýnýrlýlýðýnýve ilkelliðini anlayamamanýn, bu en önemli alanda ne kadar“geri” olduðumuzu anlayamamanýn, bütün bunlarý kavrayamamanýn,hareketimizin tu-tulmuþ olduðu gerçek bir hastalýk olduðunusöylüyorum ben. Bu öyle bir hastalýktýr ki, çöküþle gelmez; bu,besbelli ki bir büyüme hastalýðýdýr. Bu konuda her türlü geriliðinsavunusuna karþý, darlýðýn hoþgörülmesine karþý ödünsüz mücadeleyegiriþmenin zamaný, kendiliðinden öfke dalgasýnýn bizim hareketinliderlerinin ve örgütçülerinin üzerinden de aþtýðý þu sýradýr.Pratik çalýþmaya katýlanlarýn ya da böyle bir çalýþmaya girmek içinhazýrlanmakta olanlarýn hepsinde, aramýzda yaygýn bulunan amatörlüðekarþý hoþnutsuzluk ve bundan kurtulmamýz için sarsýlmazbir kararlýlýk yaratmak özellikle gereklidir.A. ÝLKELLÝK NEDÝR?Bu soruyu, 1894-1901 döneminin tipik bir sosyal-demokratçalýþma çevresinin faaliyetini kýsaca anlatarak yanýtlamayaçalýþacaðýz. O dönemde, öðrenci gençliðin tümünün marksizmesarýldýðýný belirttik. Bu öðrenciler, marksizmle, elbette ki, sadecebir teori olarak [sayfa 125] ilgilenmiyorlardý, onunla “<strong>Ne</strong> Yapmalý?” sorusunabir yanýt olarak, düþmana karþý savaþmak için bir çaðrý olarakilgileniyorlardý. Bu yeni savaþçýlar, þaþýlacak ölçüde ilkel donatýmve eðitimle savaþa girdiler. Çok kez hemen hemen hiç donatýmlarýyoktu ve eðitim diye bir þey görmemiþlerdi. Sabanýný býrakýp savaþakatýlan köylüler gibi ellerinde sopalarla yürüdüler. Bir öðrenci çevresi,hareketin eski üyeleriyle hiç bir baðlantýsý olmadan, baþkayörelerdeki, hatta ayný kentin baþka kesimlerindeki (ya da baþkaeðitim kurumlarýndaki) inceleme çevreleriyle hiç bir baðlantý kurmadan,devrimci çalýþmanýn çeþitli bölümlerini örgütlendirmeden,belirli bir zaman süresini kapsayan sistemli bir eylem planý olmadan,iþçilerle iliþki kuruyor ve çalýþmaya koyuluyor. Bu çevre, yavaþyavaþ propaganda ve ajitasyonunu yaygýnlaþtýrýyor; eylemleriyle ol-100 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


dukça geniþ bir iþçi kesiminin ve eðitim görmüþ tabakanýn belirlibir kesiminin sempatisini kazanýyor; bu kesimler ona para saðlýyorlarve “komite” gençlerden oluþan yeni gruplarý bunlar arasýndanediniyor. Komitenin (ya da mücadele birliðinin) çekici gücübüyüyor, eylem alaný geniþliyor, eylemini tamamen kendiliðindenbir biçimde yayýyor; bir yýl ya da birkaç ay önce, öðrenci çevrelerinintoplantýlarýnda konuþan ve “<strong>Ne</strong>reye?” sorusunu tartýþan, iþçilerlebaðlantý kuran ve bu baðlantýlarý sürdüren, bildiri yazýp yayýnlayanbu kimseler, artýk öteki devrimci gruplarla iliþkiler kuruyorlar, yazýnediniyorlar, yerel bir gazetenin yayýnýna giriþiyorlar, bir gösteri düzenlemektensözetmeye baþlýyorlar, ve nihayet açýk savaþa geçiyorlar(bu açýk savaþ ilaný, duruma göre ilk ajitasyon bildirisi, birgazetenin ilk sayýsý ya da ilk gösteri yürüyüþü olabilir). Çoðunluklabu çýkýþlar, daha ilk anýnda tam bir fiyaskoyla sonuçlanýr. Ýlk anýndave tam bir fiyasko, çünkü, bu açýk savaþ daha önce düþünülmüþve uzun uzadýya saptamýþ sistemli bir plan, inatçý ve uzun [sayfa 126]süreli bir mücadele planý sonucu deðildi, sadece inceleme çevresiningeleneksel çalýþmasýnýn kendiliðinden büyümesi sonucuydu;çünkü, polis, besbelli ki, hemen her seferinde, yerel hareketin,üniversite sýralarýnda “adlarý duyulmuþ olan” baþlýca militanlarýnýtanýyordu, ve bir baskýn için kendisine en elveriþli aný kollarken,kasýtlý olarak, elle tutulur bir suçüstü saðlayabilmek için, devrimcigrubun yayýlmasýna gözyummuþtur ve her seferinde tanýdýklarý bazýkimselerin “tohumluk olarak” serbest gezmelerine izin vermiþtir(bildiðim kadar “tohumluk” terimi hem bizimkilerin hem de çarpolisinin kullandýðý bir terimdir). Böyle bir savaþý, bir köylü yýðýnýnýn,ellerinde sopalarla, modern askeri birliklere karþý savaþýna benzetmemekinsanýn elinden gelmiyor. Ve insan, savaþçýlarýn tam bireðitim yoksunluðuna karþýn, yayýlan, büyüyen ve baþarýlar saðlayanhareketin canlýlýðýna þaþýyor. Tarihsel bakýmdan donatýmýn ilkelliðininbaþlangýçta yalnýz kaçýnýlmaz olmakla kalmadýðý, savaþçýlarýngeniþ ölçüde seferber edilmesinin koþulu olarak meþru bileolduðu doðrudur; ama ciddi çatýþmalar yer almaya baþlayýnca (vebunlar fiilen 1896 yazýndaki grevlerle baþlamýþtýr), savaþ örgütümüzüneksikliklerini gittikçe daha çok duymaya baþladýk. Ýlkten þaþkýnlýðadüþen ve gaf üstüne gaf yapan hükümet (örneðin sosyalistlerinyaptýklarýnýn kötülüklerini anlatarak kamuoyuna baþvurmasý,ya da iþçilerin baþkentlerden taþradaki sanayi merkezlerine sürül-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?101


mesi gibi), kýsa zamanda mücadelenin yeni koþullarýna ayak uydurabildive kusursuz biçimde donatýlmýþ bir ajan provokatör, casusve polis birliklerini ustaca kullanmaya baþladý. Baskýnlar o kadarsýklaþtý, o kadar çok insaný etkiledi ki, ve bu baskýnlar sonucu yerelinceleme çevreleri öylesine silinip süpürüldü ki, iþçi yýðýnlarý hemenhemen bütün liderlerini kaybettiler, hareket inanýlmaz ölçüdedaðýnýk bir nitelik aldý ve çalýþmalarda [sayfa 127] süreklilik veuyum tümüyle olanaksýzlaþtý. Yerel liderlerin böyle darmadaðýnediliþi, inceleme çevreleri üyelerinin rasgele kiþilerden oluþmasý,teorik, siyasal ve örgütsel sorunlarda gerekli eðitimin olmamasý vebu sorunlarda dargörüþlülük, bütün bunlar, yukarda anlatýlankoþullarýn kaçýnýlmaz sonuçlarý idi. Ýþler öyle bir hale geldi ki, birçokyerlerde iþçiler, gereken saðlamlýðý gösteremediðimizden vegizlilik kurallarýna uyamadýðýmýzdan ötürü, aydýnlara olan inancýnýyitirmeye ve onlardan uzak durmaya baþladýlar. Ýþçiler þöyle diyordu:aydýnlar pek dikkatsiz davranýyorlar ve polis baskýnlarýna yolaçýyorlar!Hareket konusunda azýcýk bilgisi olan bir kimse, aklý baþýndasosyal-demokratlarýn tümünün, sonunda bu amatörce yöntemlerebir hastalýk olarak bakmaya baþladýklarýnýn farkýndadýr. Hareketiyakýndan bilmeyen okurun, hareketin özel bir aþamasýný ya daözel bir hastalýðýný “icat ettiðimizi” sanmamasý için, yukarda sözleriniaktardýðýmýz tanýktan, aþaðýya bir pasaj daha alacaðýz. Pasajýnuzunluðundan dolayý okurun bizi baðýþlayacaðýna inanýyorum.B-v, Raboçeye Dyelo, n° 6’da þöyle yazýyor: “Daha geniþ pratikeyleme tedrici geçiþ, Rus iþçi sýnýfý hareketinin þu anda aþmaktaolduðu genel geçici döneme doðrudan doðruya baðlý bulunan bugeçiþ, karakteristik bir özellik olmakla birlikte, Rus iþçilerinin devriminingenel mekanizmasýnda daha az ilginç olmayan bir baþkaözellik de vardýr. Eyleme uygun devrimci güçlerin genel olarakbulunmayýþýndan* sözetmekteyiz, bu yokluk sadece St. Petersburg’dadeðil tüm Rusya’da duyulmaktadýr. Ýþçi sýnýfý hareketiningenel olarak yeniden canlanýþýyla, çatýþan yýðýnlarýn genel olarakgeliþmesiyle, grevlerin giderek [sayfa 128] sýklaþmasýyla, iþçilerin artanaçýk yýðýn mücadelesiyle, ve hükümet baskýsýnýn, tutuklamalarýn,sýnýrdýþý etmelerin ve sürgünlerin yoðunlaþmasýyla, usta devrimci* Ýtalikler bize ait.102 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


güçlerin bu yokluðu gittikçe daha çok göze batar bir hale gelmektedir,ve hiç kuþku yok ki, bu durum, hareketin derinliðini ve genelniteliðini etkilememezlik edemez. Birçok grev, devrimci örgütleringüçlü ve doðrudan etkisi olmaksýzýn yapýlmaktadýr. ... Ajitasyonbildirileri ve illegal yazýn eksikliði duyulmaktadýr. ... Ýþçilerin incelemeçevreleri ajitatörlerden yoksun kalmaktadýr. ... Üstelik durmadanpara sýkýntýsý çekilmektedir. Kýsacasý, iþçi sýnýfý hareketinin büyümesidevrimci örgütlerin büyüme ve geliþmesini aþmaktadýr. Etkindevrimcilerin sayýsal gücü, hoþnutsuz iþçi yýðýnlarý üzerindekietkiyi kendi ellerinde yoðunlaþtýrmalarýný ya da bu hoþnutsuzluðabirazcýk olsun uyum ve örgütlülük getirmelerine olanak vermeyecekkadar azdýr. ... Daðýnýk, birbirine baðlý olamayan ayrý ayrý incelemeçevreleri, ayrý ayrý devrimciler, organlarý orantýlý biçimde geliþmiþtek bir güçlü ve disiplinli örgütü temsil etmemektedirler. ...” Daðýtýlaninceleme çevrelerinin yerine derhal yenilerinin örgütlendirilmesinin,“ancak hareketin canlýlýðýný tanýtladýðýný ... ama gerektiðigibi eðitilmiþ devrimcilerin yeter sayýda bulunduðunu tanýtlamadýðýný”kabul eden yazar þu sonuca varýyor: “St. Petersburg devrimcileriarasýnda pratik eðitimin bulunmayýþý, çalýþmalarýn sonuçlarýndagörülebilir. Son yargýlamalar ve özellikle Öz Kurtuluþ Grubunun veSermayeye Karþý Emek Grubunun 65 yargýlanmalarý açýkçagöstermiþtir ki, iþçi sýnýfýnýn koþullarý ve bunun sonucu olarak dabelirli bir fabrikada ajitasyon yapma koþullarý konusunda ayrýntýlýbilgiden yoksun, gizlilik ilkelerinden habersiz, ve sosyal-demokrasininancak genel ilkelerini anlayabilen [eðer anlýyorsa] genç militan,çalýþmasýný ancak dört, beþ ya da altý ay kadar yürütebilmektedir.Bunun ardýndan, bütün [sayfa 129] örgütün ya da hiç deðilseörgütün bir kýsmýnýn yýkýlmasýna neden olan tutuklamalar gelmektedir.Onun için þu soruyla karþýlaþmaktayýz: eðer ömrü aylarla ölçülecekse,bu grup, baþarýlý eylem yürütebilir mi? ... Besbelli ki,mevcut örgütlerin kusurlarýnýn sadece bu geçiþ döneminden ilerigeldiðini söyleyemeyiz. ... Besbelli ki, çalýþmakta olan örgütlerinsayýsal ve her þeyden öte niteliksel yapýlarý küçümsenecek bir etmendeðildir, ve bizim sosyal-demokratlarýmýzýn birinci görevi ...örgütleri etkin bir biçimde birleþtirmek ve örgüt üyeleri arasýndasýký bir ayýklama yapmaktýr.”V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?103


B. ÝLKELLÝK VE EKONOMIZMÞimdi de, kuþkusuz her okurun aklýna gelmiþ olmasý gerekenbir sorunu ele alalým. Bütün hareketi etkileyen büyüme hastalýðýolan bu ilkellikle, Rus sosyal-demokrasisinin içerisindeki akýmlarýndanbiri olan ekonomizm arasýnda bir baðlantý kurulabilir mi?Biz kurulabileceði görüþündeyiz. Pratik eðitimden, örgütsel çalýþmalarýnýyürütme yeteneðinden yoksunluk, hiç kuþku yok ki, dahabaþýndan beri, her zaman, devrimci marksizmi savunanlar dahil,hepimizin ortak noksanlýðýdýr. Eðer sorun sadece pratik eðitimdenyoksunluk olsaydý, kimse pratik içinde çalýþanlarý suçlayamazdý.Ama “ilkellik” terimi eðitim yoksunluðundan daha fazla bir þeyikapsar; bu terim, genel olarak, devrimci çalýþmada dar kapsamlýlýðý,bu kadar dar eylem temeli üzerinde iyi bir devrimciler örgütününkurulamayacaðýný anlayamamayý, ve nihayet (ki bu en önemlisidir)bu darlýðý haklý gösterme ve onu özel bir “teori” durumunayükseltmeyi, yani bu sorunda da kendiliðindenliðe böylece boyuneðmeyiifade eder. Bu türden çabalar açýða çýkar çýkmaz, ilkelliðinekonomizmle baðlarý bulunduðu ve genel olarak kendimiziekonomizmden [sayfa 130] (yani marksist teorinin ve sosyal-demokrasininrolünün ve siyasal görevlerinin dar anlayýþýndan) kurtarmadýkça,örgütsel eylemimizin bu darlýðýndan da hiç bir zaman kurtulamayacaðýmýzaçýkça belli oldu. Bu çabalar, kendilerini, iki yöndeortaya koydular. Bazýlarý, iþçi yýðýnlarýnýn, devrimcilerin onlara “kabulettirmeye” çalýþtýklarý geniþ ve militan siyasal görevleri bizzatkendilerinin ortaya atmadýklarýný; henüz kýsa vadeli siyasal istemleruðruna mücadele etmeyi, “iþverenlere ve hükümete karþý iktisadimücadeleyi”* yürütmeyi sürdürmeleri gerektiðini (ve doðalolarak yýðýn hareketinin “eriþebileceði” bu mücadeleye denk düþenve en az hazýrlýklý gençliðin bile “eriþebileceði” bir örgüt olmasýgerektiðini) söylemeye baþladýlar. Her türlü “teoricilik” teorisindenuzak olan bazýlarý ise, “siyasal bir devrimi gerçekleþtirmenin” olanaklýve zorunlu olduðunu, ama bunun, proletaryayý sýký ve inatçýmücadele içerisinde eðitmek üzere güçlü bir devrimciler örgütüyaratmayý gerektirmediðini söylediler. Yapmamýz gereken tek þey,o eski dostumuza, “eriþilebilir” sopaya sarýlmaktýr. Üstü örtülü ko-* Raboçaya Mysýl ve Raboçeye Dyelo, özellikle Plehanov’a Yanýt.104 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


nuþmayý bir tarafa býrakýrsak, genel bir grev örgütlemeli* ya da “kýzýþtýrýcýterör” yoluyla iþçi sýnýfý hareketinin “ruhsuz” ilerleyiþini kamçýlamalýyýz.**Biri oportünist, öteki “devrimci” olan bu iki eðilim,egemen olan amatörlüðe boyuneðmektedir; bunlar amatörlüktenkurtulunabileceðine inanmamakta ve ilk ve zorunlu pratik görevimizin,siyasal mücadeleye gerekli enerjiyi, oturmuþluðu ve sürekliliðisaðlayabilecek olan bir devrimciler örgütünün yaratýlmasýolduðunu görememektedirler.B-v’nin þu sözlerini aktardýk: “Ýþçi sýnýfý hareketinin [sayfa 131]büyümesi, devrimci örgütlerin büyüme ve geliþmesini aþmaktadýr.”“Yakýndan gözlemde bulunan bir kimsenin bu deðerli görüþü” (RaboçeyeDyelo’nun B-v’nin yazýsý hakkýndaki yorumu böyledir) bizimiçin çifte bir deðer taþýr. Bu beyan, Rus sosyal-demokrasimizinbugünkü bunalýmýnýn baþlýca nedeninin, liderlerin (“ideologlarýn”,devrimcilerin, sosyal-demokratlarýn) yýðýnlarýn kendiliðinden atýlýmýnýngerisinde kalmýþ olmalarý yolundaki görüþümüzü doðrular.Bu beyan, ayný zamanda, ekonomist mektubu (Ýskra, n° 12) yazanlartarafýndan, Kriçevski ve Martinov tarafýndan ileri sürülen, kendiliðindenunsuru, günlük tekdüze mücadeleyi küçümsemenintehlikesini belirten, süreç olarak taktikleri vb. savunan savlarýn tümünün,ilkelliði övme ve savunmadan baþka bir þey olmadýðýnýgösterir. “Teorisyen” sözcüðünü dudak bükmeden telâffuz edemeyen,eðitimden yoksunluða ve geriliðe kapýlmýþ olmalarýna“yaþamýn gerçeklerini sezme” adýný takmýþ olan bu adamlar, gerçekteen zorunlu pratik görevlerimizi anlayamadýklarýný açýða vurmaktadýrlar.Arkada kalanlara þöyle baðýrýyorlar: “Ayak uydur! Ýleriyegeçme!” Örgütsel çalýþmada enerji ve inisiyatiften yoksun bulunanlarageniþ ve yürekli eylem için gerekli “planlarý” bulunmayanlara,“süreç-olarak-taktikler” va’zediyorlar! Bizim iþlediðimiz en büyükgünah, siyasal ve örgütsel görevlerimizi, her günkü iktisadi mücadeleninkýsa vadeli, “elle tutulur” “somut” çýkarlarý düzeyine indirgememizdir;ama onlar, iktisadi mücadelenin kendisine siyasal birnitelik kazandýrýn! diye hep ayný nakaratý yineleyip duruyorlar. Yineliyoruz:halk masalýndaki kahraman, geçen cenaze alayýna,* Bkz: Kiev Komitesi tarafýndan yeniden basýlmýþ olan ve Rusya’da Proleter-Mücadeleadlý derlemede yayýnlanan “Siyasal Devrimi Kim Yapacaktýr?” adlý broþür.** Devrimciliðin Yeniden Doðuþu ve Svoboda dergisi.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?105


“gözünüz aydýn!” diye baðýrýrken ne kadar “yaþamýn gerçeklerini”seziyorduysa, böyle bir davranýþta bulunanlar da o kadar seziyorlar.Bu ukalâlarýn gerçekten “Narsis’e lâyýk” eþsiz bir kendinibeðenmiþlikle, “iþçi çevrelerinin sözcüðün gerçek ve [sayfa 132] pratikanlamýyla, yani siyasal istemler uðruna geçerli ve baþarýlý pratikmücadele anlamýnda siyasal görevlerle genel olarak (aynen böyle!)baþedemeyiþleri” konusunda (“Raboçeye Dyelo’nun Yanýtý”, s.24) Plehanov’a nasýl ders verdikleri anýmsansýn. Çevre vardýr, çevrevardýr, baylar! Elbette ki, “amatör” çevreleri, amatörlüklerininfarkýna varýp da bundan vazgeçemedikleri sürece, siyasal görevlerlebaþedemezler. Eðer ayrýca, bu amatörler, kendi ilkel yöntemlerinevurgunsalar, ve “pratik” sözcüðünün altýný çizmekte direniyorlarsave pratik olmanýn, bir kimsenin kendi görevlerini, yýðýnlarýn engeri katýnýn anlayýþ düzeyine indirgemesini gerektirdiðini sanýyorlarsa,o zaman böyleleri deva bulmaz amatörlerdir ve, elbette ki,bunlar genel olarak herhangi bir siyasal görevle baþedemezler.Ama Alekseyev ve Miþkin tipinde, Halturin ve Jelyabov tipinde birliderler çevresi, en gerçek ve en pratik anlamýyla siyasal görevlerlebaþedecek yetenektedir, ve böyleleri, siyasal görevleri, ateþli propagandalarýnýnkendiliðinden uyanan yýðýnlarda yanký bulmasýndanötürü, kaynayan enerjilerinin devrimci sýnýfýn enerjisinde destekbulmasýndan ötürü baþarabilmektedirler. Plehanov, bu devrimcisýnýfýn varlýðýna iþaret etmekle, ve bu sýnýfýn kendiliðinden uyanýþýnýnkaçýnýlmaz olduðunu tanýtlamakla kalmayýp, “iþçi çevrelerine bile”yüksek, geniþ kapsamlý siyasal görev yüklerken bin kez haklýydý.Ama siz, o zamandan beri fýþkýrmýþ olan yýðýn hareketine, bu görevialçaltmak, “iþçi çevrelerinin” enerjisini ve eylem alanýný daraltmakiçin iþaret ediyorsunuz. Eðer siz, kendi ilkel yöntemlerinizevurgun deðilseniz, nesiniz? Pratik olmakla övünüyorsunuz, amaher pratik Rus iþçisinin, sadece bir çevrenin deðil, bir kiþinin enerjisininbile devrim davasý için nasýl mucizeler yaratabileceðini bildiðinigöremiyorsunuz. Yoksa siz, bizim hareketimizin 1870’ lerinönderleri gibi önderler çýkaramayacaðýný mý [sayfa 133] sanýyorsunuz?Eðer bunu sanýyorsanýz, niçin? Eðitimden yoksun olduðumuz içinmi? Ama biz, kendi kendimizi eðitiyoruz, ve eðitmeye devam edeceðiz,ve gün gelecek eðitilmiþ olacaðýz! “Ýþverenlere ve hükümetekarþý iktisadi mücadele” durgun suyunun yüzeyini yosunlar kapla-106 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


dýðý ne yazýk ki doðrudur; aramýzda öyleleri çýktý ki, kendiliðindenliðinönünde, (Plehanov’un bir deyiþini kullanýrsak) Rus proletaryasýnýn“kýçýna” vecd içinde bakarak, secde ediyorlar. Ama biz,bu yosunlardan kurtulacaðýz. Rus devrimcilerinin, gerçekten devrimcibir teorinin kýlavuzluðunda, gerçekten devrimci ve kendiliðindenuyanan sýnýfa dayanarak, heybetiyle doðrulmasýnýn zamanýnihayet –nihayet!– gelmiþtir. Bunun olabilmesi için, pratik içindeçalýþanlar yýðýnýnýn, bunlardan daha da kalabalýk olan ve okul sýralarýndanberi pratik eylem rüyasý görenler yýðýnýnýn, siyasal görevlerimiziaþaðýlama ve örgütsel çalýþmalarýmýzýn alanýnýsýnýrlandýrma yolundaki her türlü öneriyi alay ve küçümseme konusuyapmalarý yeterlidir. Ve hiç telaþlanmayýn, baylar, bunubaþaracaðýz!“<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” adlý makalemde, Raboçeye Dyelo’nungörüþüne karþý þunlarý söyledim: “Özel bir soruna iliþkin aiitasyontaktiklerini ya da parti örgütüne iliþkin herhangi bir ayrýntýdaki taktikleri24 saat içinde deðiþtirmek mümkündür. Ama 24 saat içindedemeyeceðim, 24 ay içinde bile, insanýn bir mücadele örgütününve yýðýnlar içinde siyasal ajitasyonun genel, sürekli ve mutlak zorunluluðukonusundaki görüþünü deðiþtirebilmesi için her türlü ilkedenyoksun olmasý gerekir.”* Raboçeye Dyelo’nun karþýlýðý þu oldu:“Ýskra’nýn, olgulara dayandýðýný iddia ettiði bu biricik suçlamasý tamamendayanaksýzdýr. Raboçeye Dyelo okurlarý çok iyi bilirler ki,daha baþlangýçta, [sayfa 134] biz, Ýskra’nýn çýkmasýný beklemeden,siyasal ajitasyona çaðrýda bulunmakla kalmadýk ... [bunu sadeceiþçi inceleme çevrelerinin deðil, “yýðýnsal iþçi sýnýfý hareketinin de,mutlakiyeti devirmeyi birinci siyasal görev sayamayacaðýný”, ancakkýsa vadeli siyasal istemler uðruna mücadele ile yetinmesi gerektiðinive “yýðýnlarýn ancak bir ya da birkaç grevden sonra kýsavadeli siyasal istemleri anlamaya baþladýklarýný” söyleyerek yaptýnýz],...yurtdýþýndan Rusya içinde çalýþan yoldaþlara ilettiðimiz yayýnlarýmýzda,siyaset ve ajitasyon ile ilgili biricik sosyal-demokrat malzemeyisaðladýk ... [ve bu biricik malzemede, sadece en geniþ siyasalajitasyonu sýrf iktisadi mücadeleye dayandýrmakla kalmayýp,bu sýnýrlý ajitasyonun “en geniþ ölçüde uygulanabilen” ajitasyon olduðunuiddia etmeye kadar iþi vardýrdýnýz. Baylar, görmüyor mu-* Bkz: Collected Works, Vol. 5, s. 58. -Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?107


sunuz ki, Ýskra’nýn yayýnlanmasýnýn ve Raboçeye Dyelo’ya karþýmücadeleye giriþmesinin zorunluluðunu tanýtlayan, bunun, saðlananbiricik malzeme olduðu yolundaki kendi savýnýzdýr!]. ... Öteyandan, bizim yayýn eylemimiz, partinin taktik birliði için fiilen zeminhazýrlamýþtýr ... [taktiðin partiyle birlikte büyüyen parti görevlerininbüyümesi süreci olduðu inancýndaki birliði mi? Gerçektençok deðerli bir birlik!]. ... Ve böylelikle bir ‘militan örgütün’ yaratýlmasýolanaðýný saðlamýþtýr; o örgüt ki, onun uðuna Yurtdýþý Birlik,yurtdýþýndaki bir örgütün yapabileceði her þeyi yapmýþtýr.” (RaboçeyeDyelo, n° 10, s. 15.) Asýl konudan kaçmak için boþuna çaba! Elinizdengeleni yaptýðýnýzý yadsýmak aklýmýn kenarýndan geçmez. Bensizin için “olanaklý” olanýn sýnýrlarýnýn kendi görüþünüzün darlýðýylaçizilmiþ olduðunu iddia ettim ve þimdi de ediyorum. Bir “militanörgütün” “kýsa vadeli siyasal istemler” mücadelesinden, ya da “iþverenlerve hükümete karþý iktisadi mücadeleyi” yürütmesindensözetmek gülünçtür. [sayfa 135]Ama eðer okur, amatörlüðe olan ekonomist sevdanýn incilerinigörmek istiyorsa, seçmeci ve sallantýlý Raboçeye Dyelo’danyüzünü çevirip tutarlý ve kararlý Raboçaya Mysýl’a bakmalýdýr. ÖzelEk’inde, s. 13’te R. M. þöyle yazýyor: “Þimdi de gerçek devrimci aydýndenen tabaka üzerine bir çift sözümüz var. Bu tabakanýn, çarlýðakarþý kesin mücadeleye giriþmeye hazýr olduðunu birçok keztanýtladýðý doðrudur. Ama talihsizlik þurda ki, devrimci aydýn tabakamýz,siyasal polisin en amansýz baskýsýna uðradýðýndan, siyasalpolise karþý mücadelenin otokrasiye karþý siyasal mücadele olduðunusandý. Onun için bu tabaka, bugüne kadar, ‘otokrasiye karþýmücadele için kuvvetlerin nereden saðlanabileceðini’ anlayamamýþtýr.”(Sözcüðün en kötü anlamýyla) kendiliðinden harekete tapanbu kimsenin, polise karþý mücadeleye tepeden bakýp onuhorgörmesi, gerçekten eþi bulunmaz bir davranýþ! Kendiliðindenyýðýn hareketinde siyasal polise karþý mücadeleye giriþmemizin hiçde önemli olmadýðý savýna dayanarak, gizli eylemi örgütlendirmedekibeceriksizliðimizi haklý göstermeye hazýrdýr! Devrimci örgütlerdekieksikliklerimiz o denli ciddi bir sorun haline gelmiþtir ki, bukorkunç vargýya çok az kimse katýlýr, ama örneðin Martinov bunakatýlmýyorsa, bu, kafasýndaki fikirleri mantýksal sonuçlarýna kadardüþünemediðinden ya da düþünmeye cesareti yetmediðinden ötür-108 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


üdür. Yýðýnlarýn somut istemleri, elle tutulur sonuçlar vaadedenistemleri “ileri sürme” “görevi”, gerçekten de, istikrarlý, merkezi birmilitan devrimciler örgütünün yaratýlmasý için özel çabalar sarfedilmesinigerektirmekte midir? Böyle bir “görev”, “siyasal polisekarþý” hiç “mücadele etmeyen” yýðýnlar tarafýndan yerine getirilemezmi? Üstelik, eðer birkaç lider dýþýnda. “siyasal polise karþýmücadelede” hiç bir yeteneði olmayan, iþçiler (büyük çoðunluk)tarafýndan da [sayfa 136] üstlenilmeseydi, bu görev baþarýlabilir miydi?Yýðýnýn ortalama öðesi olan bu iþçiler, grevlerde ve polisle ve askeribirliklerle yapýlan sokak çatýþmalarýnda insanüstü bir enerji veözveri gösterebilirler ve tüm hareketimizin sonucunu belirleyebilirler(ve belirleyecek olanlar yalnýzca onlardýr); ama siyasal polisekarþý mücadele özel nitelikler gerektirir, profesyonel devrimcilergerektirir. Ve biz, yýðýnlarýn sadece somut istemler deðil, iþçi yýðýnlarýnýngittikçe artan sayýda profesyonel devrimciler de “öne sürmesini”saðlamalýyýz. Böylece, profesyonel devrimciler örgütü ilesalt iþçi hareketi arasýndaki iliþki sorununa varmýþ bulunuyoruz.Bu sorun, yazýna çok az yansýmýþsa da, ekonomizme azçok eðilimgösteren yoldaþlarla yaptýðýmýz konuþma ve polemiklerde, bu, biz“siyasetçileri” büyük çapta meþgul etmiþtir. Bu, özel ele alýþ biçimigerektiren bir sorundur. Ama bu sorunu ele almadan önce, ilkellikile ekonomizm arasýndaki bað konusundaki tezimizi gösteren birbaþka aktarma daha sunalým.Bay N. N., Yanýt’inda þöyle yazmaktadýr: “Emeðin Kurtuluþugrubu, mücadele için maddi güçlerin nereden saðlanacaðýnýdüþünmeden ve mücadelenin hangi yolu izleyeceðini belirtmeden,hükümete karþý doðrudan doðruya mücadeleye giriþilmesiniistemektedir.” Bu tümcedeki sözcüklerin altýný çizen yazar, “yol”sözcüðüne þu dipnotu eklemektedir: “Bunu gizliliðin gereði olarakaçýklayamayýz, çünkü program bu komplonun deðil, bir yýðýn hareketininsözünü etmektedir. Ve yýðýnlar gizli yollardan ilerleyemez.Gizli bir grev düþünebilir miyiz? Gizli gösteriler ve dilekçelerdüþünebilir miyiz? (Vademecum, s. 59.) Böylece, yazar, “maddigüçler” sorununa (grevlerin ve gösterilerin örgütleyicileri) ve mücadeleninizleyeceði “yollar” sorununa çok yaklaþmaktadýr. Ama, yýðýnhareketine “tapýndýðý” için, yani bu harekete devrimci eylemimiziyüreklendiren ve ona hýz veren bir þey deðil de, bizi [sayfa 137] devrimcieylemi yürütme zorunluluðundan kurtaran bir þey olarakV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?109


aktýðý için, gene de þaþkýn bir durumdadýr. Ona katýlanlar için veonunla doðrudan doðruya ilgili bulunanlar için bir grevin sýr olarakkalmasý olanaksýzdýr, ama bir grev, hükümet, grevcileri tecrit etmekve grev hakkýnda bütün haberlerin yayýlmasýný önlemek amacýylagereken önlemleri aldýðýndan, Rus iþçi yýðýnlarý için bir “sýr”olarak kalabilir (ve çoðunlukla kalmaktadýr). Burada “siyasal polisekarþý” özel bir “mücadele” gereklidir, böyle bir mücadeleyi degrevlerde yer alan geniþ yýðýnlar fiilen yürütemez. Böyle bir mücadele,devrimci eyleme profesyonel olarak girmiþ kimseler tarafýndan“sanatýn bütün kurallarýna” uygun olarak örgütlendirilmelidir.Yýðýnlarýn kendiliðinden harekete katýlmalarý olgusu, bu mücadeleninörgütlendirilmesini, daha az zorunlu kýlmaz. Tersine dahazorunlu yapar; çünkü biz sosyalistler, eðer polisin her grevi ve hergösteriyi bir sýr haline getirmesini önlemezsek (ve zaman zamankendimiz de gizlice grevler ve gösteriler hazýrlamazsak), yýðýnlarakarþý doðrudan görevimizi baþaramýyoruz demektir. Ve biz bunubaþaracaðýz, çünkü kendiliðinden uyanan yýðýnlar da, kendi saflarýndan,artan sayýda “profesyonel devrimciler” yetiþtireceklerdir(ama elbette ki, biz, iþçilere yerlerinde saymayý öðütleme gafletindebulunmazsak).C. ÝÞÇÝLER ÖRGÜTÜVE DEVRÝMCÝLER ÖRGÜTÜSiyasal mücadeleden “iþverenlere ve hükümete karþý iktisadimücadeleyi” anlayan bir sosyal-demokrat için, “devrimciler örgütü”ile “iþçiler örgütü”nün aþaðýyukarý ayný þey olmasý doðaldýr.Nitekim fiilen olan da budur; öyle ki, örgütten sözettiðimizde, ayrýayrý diller konuþmaktayýz. Örneðin daha önceden tanýmadýðým 66oldukça tutarlý bir ekonomistle aramda geçen konuþmayý iyice[sayfa 138] anýmsamaktayým. Siyasal Devrimi Kim Gerçekleþtirecek?adlý broþürü tartýþýyorduk, ve kýsa zamanda bu yapýtýn örgüt sorununugörmezlikten geldiði görüþünde birleþtik. <strong>Ne</strong>rede ise aramýzdatam bir görüþ birliðine varacaktýk ki, konuþmanýn ilerlemesiyle,ayrý ayrý dillerde konuþtuðumuz ortaya çýktý. Muhatabým, yazarý,grev fonlarýný, karþýlýklý yardýmlaþma derneklerini vb. görmezdengelmekle suçluyordu, oysa siyasal devrimi “gerçekleþtirecek olan”temel etmen olarak benim aklýmda olan bir devrimciler örgütüy-110 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


dü. Aramýzdaki görüþ ayrýlýðý açýkça ortaya çýkýnca da, anýmsadýðýmkadarýyla, bu ekonomistle görüþ birliði içinde olduðum tek birilke sorunu bile yoktu.Aramýzdaki görüþ ayrýlýðýnýn kaynaðý nerede idi? Ekonomistlerinhem örgüt, hem de siyaset sorunlarýnda durmadan sosyaldemokrasidentrade-unionculuða kaymakta olduklarý gerçeðindeydi.Sosyal-demokrasinin siyasal mücadelesi, iþçilerin iþverenlereve hükümete karþý iktisadi mücadelesinden çok daha geniþ vekarmaþýk bir mücadeledir. Ayný biçimde (ve bundan ötürü), devrimcisosyal-demokrat partinin örgütlenmesi, kaçýnýlmaz olarak,iþçilerin iktisadi mücadele için örgütlenmesinden, ayrý türde birörgütlenme olmak zorundadýr. Ýþçilerin örgütü, ilkin sendikal birörgüt olmalýdýr; ikincisi, olabildiðince geniþ olmalýdýr; üçüncüsü,koþullar elverdiðince gizlilikten uzak, açýk olmalýdýr (söylemeningereði yok ki, burada olsun, daha ileride olsun, sözkonusu olan,yalnýzca otokratik Rusya’dýr), buna karþýlýk, devrimciler örgütü, herþeyden önce ve esas olarak devrimci eylemi meslek edinmiþkiþilerden oluþmalýdýr (iþte bunun için, devrimciler örgütünden sözederken,devrimci sosyal-demokratlarý kastetmekteyim). Böyle birörgütün üyelerinin bu ortak özelliði karþýsýnda, iþçilerle aydýnlararasýndaki, ve hele ayrý ayrý meslekler arasýndaki her türlü ayrýmkesin olarak silinmelidir. Besbelli ki, bu örgüt, pek geniþ tutulmamalý[sayfa 139] ve olabildiðince gizli olmalýdýr. Bu üç ayýrýcý noktaüzerinde duralýmSiyasal özgürlüklerin var olduðu ülkelerde, sendika örgütüylesiyasal örgüt arasýndaki ayrým apaçýktýr, sendikalarla sosyal-demokrasiarasýndaki ayrým gibi. Biriyle öteki arasýndaki iliþkilerin,tarihsel, hukuksal vb. koþullara göre ülkeden ülkeye deðiþmesi doðaldýr;bu iliþkiler az ya da çok sýký, karmaþýk vb. olabilir (bize göreolabildiðince daha sýký ve daha az karmaþýk olmalýdýr); ama özgürülkelerde sendika örgütünü sosyal-demokrat parti ile ayný þey saymayakalkýþmak sözkonusu olamaz. Rusya’da, ilk bakýþta, otokrasininboyunduruðu, sosyal-demokrat örgütle iþçi dernekleri arasýndakiher türlü ayrýmý silmektedir, çünkü bütün iþçi dernekleri ve bütüninceleme çevreleri yasaklanmýþtýr ve iþçilerin iktisadi mücadelesininbaþlýca belirtisi ve silahý olan grev, adi bir suç sayýlmaktadýr(bazan da bir siyasal suç!). Böylece, bizdeki durum, bir yandaniktisadi mücadeleyi yürüten iþçileri siyasal sorunlarla uðraþmayaV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?111


“iterken”, öte yandan sosyal-demokratlarý da, sendikacýlýkla sosyal-demokrasiyibirbirine karýþtýrmaya “itmektedir” (ve bizimKriçevski’lerimiz, Martinov’larýmýzý ve benzerleri, birinci cinsten “itelemeyi”usanmadan tartýþýrken, ikinci cinsten “itelemenin” farkýnavarmamaktadýrlar). Gerçekten de, gözümüzün önüne, “iþverenlereve hükümete karþý iktisadi mücadele”ye yüzde doksandokuzgömülmüþ olan kimseleri getiriniz. Bunlardan bazýlarý, eylemlerinintamamý süresince (dört ila altý ay) daha çapraþýk bir devrimcilerörgütünün gereðini düþünmek zorunluluðunu hiç bir zamanduymayacaktýr. Baþkalarý, belki de, oldukça geniþ ölçüde daðýtýlanbernþtayncý yazýna raslayacaklar ve, bunun etkisi altýnda “günlüktek düze mücadelenin” ileriye hareketinin derin anlam taþýdýðýinancýna varacaklardýr. Baþkalarý da, belki, “proletaryanýn mücadelesiylesýký ve [sayfa 140] organik baðlar kurma”, sendika hareketiylesosyal-demokrat hareket arasýnda baðlar kurma örneðini bütündünyaya gösterme gibi çekici bir düþünceye kapýlacaklardýr. Böyleleri,bir ülkeye kapitalizmin ve bunun sonucu olarak da iþçi sýnýfýhareketinin girmesi ne kadar gecikirse, o ülkedeki sosyalistlerinsendika hareketine o kadar çok katýlabileceklerini ve bu hareketidestekleyebileceklerini, ve bu ülkede sosyal-demokrat olmayansendikalarýn varlýðý için nedenlerin o ölçüde azalacaðýný iddia edebilirler.Bu sav, buraya kadar tamamen doðrudur; ama ne yazýk ki,kimileri daha da ileri giderek bu durumdan sosyal-demokrasi ilesendikacýlýðýn tam bir kaynaþmasý düþünü görüyorlar. Biraz aþaðýda,St. Petersburg Mücadele Birliðinin Tüzüðü örneðinden, bu gibidüþlerin örgüt planlarýmýz üzerinde nasýl olumsuz etkide bulunduðunugöreceðiz.Ýktisadi mücadeleyi amaçlayan iþçi örgütleri, sendikal örgütlerolmalýdýr. Her sosyal-demokrat iþçi, elinden geldiði kadar buörgütleri desteklemeli ve bunlarýn içinde etkin olarak çalýþmalýdýr.Bu böyle olmakla birlikte, “sendikalarda” üyeliðe yalnýz sosyal-demokratlarýnseçilmesini istemek, elbette ki bizim çýkarýmýza olanbir þey deðildir; çünkü, böyle bir þey, olsa olsa, bizim yýðýnlar üzerindekietkimizin kapsamýný daraltýr. Ýþverenlere ve hükümete karþýmücadele için birleþmenin gereðini anlayan her iþçi, sendikalaragirebilmelidir. Eðer sendikalar, hiç deðilse bilinçlenmenin bu ilkelderecesine ulaþmýþ olan herkesi birleþtirmezse, ve çok geniþ örgütlerolarak kurulmazsa, sendikalarýn asýl amacýna ulaþmak112 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


olanaksýzlaþýr. Bu örgütler ne kadar geniþ tutulursa, bunlar üzerindekietkimiz de o ölçüde geniþ olur. Bu etki, sadece iktisadi mücadelenin“kendiliðinden” geliþmesi yüzünden ileri gelmez, sosyalistsendika üyelerinin, yoldaþlarýný etkilemede gösterdikleri doðrudanve bilinçli çabadan da ileri gelir. Ama geniþ bir örgüt sýký gizlilikyöntemleri [sayfa 141] uygulayamaz (çünkü daha fazlasýný ister). Çoksayýda üye gereði ile gizlilik yöntemlerini uygulama gereði arasýndakiçeliþki nasýl uzlaþtýrýlacaktýr? Sendikalarý olabildiðince açýk,her þeyi ortada örgütler haline nasýl getireceðiz? Genel olarak söylemekgerekirse, bu sonuca yalnýzca iki yoldan varabiliriz: ya sendikalaryasallaþtýrýlýr (bazý ülkelerde, bu, sosyalist ve siyasal birliklerinyasallaþtýrýlmalarýndan önce gelmiþtir), ya da örgüt gizli tutulur,ama öylesine “serbest” ve þekilsiz, Almanlarýn dediði gibi lose’dir*ki, üyelerin büyük çoðunluðunu ilgilendirdiði kadarýyla, gizlilik yöntemleriningerekliliði hemen hemen sýfýra inmiþ olur.Sosyalist olmayan ve siyasal olmayan iþçi birliklerinin yasallaþtýrýlmalarýRusya’da baþlamýþ bulunmaktadýr, ve hiç kuþku yokki, hýzla büyüyen sosyal-demokrat iþçi sýnýfý hareketimizin kaydettiðiher ilerleme, çoðunlukla kurulu düzenin yandaþlarýndan, amakýsmen de iþçilerin kendilerinden ve liberal aydýnlardan gelen buyoldaki yasallaþtýrma giriþimlerini artýracak ve yüreklendirecektir.Sendikalara legalite bayraðý Vasiliyev’ler ve Zubatov’lar tarafýndandaha þimdiden çekilmiþ bulunuyor. Ozerov’lar ve Vorms’lar bunlaradestek olmayý vaadettiler ve desteklediler, ve iþçiler arasýndada, daha þimdiden, bu yeni eðilimin yandaþlarýna raslanmaktadýr.Bundan böyle, bu eðilimi hesaba katmamazlýk edemeyiz. Bununasýl hesaba katacaðýz, bu konuda sosyal-demokratlar arasýnda ikiayrý görüþ olamaz. Zubatov’larýn ve Vasilyev’lerin, çar jandarmasýnýnve papazlarýn bu harekette oynadýklarý rolü durmadan teþhiretmeli ve iþçilere böylelerinin gerçek niyetlerini açýklamalýyýz.Ýþçilerin legal toplantýlarýndaki liberal siyasetçilerin verdikleri söylevlerde,bütün uzlaþýcý ve “uyumluluðu savunan” sözleri teþhir etmeliyiz.Bu gibi söylevlerin, barýþçý sýnýf iþbirliðinin özlenen bir þey[sayfa 142] olduðu yolunda içten gelme bir inancýn sonucu söylenmiþolmasý, ya da iktidardan bazi ödünler koparmak için söylenmesi,ya da sadece bir dikkatsizlik sonucu olmasý, durumu deðiþ-* Gevþek. -ç.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?113


tirmez. Ve nihayet, bu gibi açýk toplantýlarda ve izinli derneklerde,“ateþli olanlarý” saptayan ve kendi ajan provokatörlerini illegal örgütleresokmak için legal örgütlerden yararlanmaya çalýþan polisinsýk sýk kurduðu tuzaklar konusunda iþçileri uyarmalýyýz.Bunu yaparken, iþçi sýnýfý hareketinin yasallaþmasýnýn, uzunvadede Zubatov’larýn deðil, bizim iþimize yarayacaðýný unutmamakgerekir. Tersine, yaban otlarýný buðdaydan ayýrmamýza yardýmcýolacak olan þey, teþhir kampanyamýzdýr. Yaban otunun ne olduðunubelirtmiþ bulunuyorum. Buðdaydan kastýmýz en geri kesimlerde dahil olmak üzere, gittikçe artan sayýda iþçileri toplumsal vesiyasal sorunlara çekmek, ve geliþmesiyle bize ajitasyonumuz içinbol bol malzeme saðlayacak olan ve esas olarak legal olaniþlevlerden (legal kitaplarýn daðýtýmý, yardýmlaþma sandýklarý vb.)kendimizi, devrimcileri, kurtarmaktýr. Ýþte bu anlamda, Zubatov’larave Ozerov’lara þöyle diyebiliriz, ve demeliyiz: Hadi bakalým baylar,elinizden geleni yapýn! Ýþçilerin yolu üzerine (ya doðrudan provokasyonla,ya da “struveciliðin” 67 yardýmýyla iþçilerin morallerinin“dürüstçe” kýrýlmasýyla) her tuzak kuruþunuzda sizi teþhir etmekboynumuzun borcudur. Ama ileriye doðru gerçek bir adým attýðýnýzzaman, bu adým “ürkek bir zikzak” olsa bile, size, “lütfen devamediniz!” diyeceðiz. Ve ileri adým sayýlabilecek tek adým, iþçilerineylem alanýnýn, az da olsa, gerçekten geniþlemesidir. Bu tür hergeniþleme bizim yararýmýza olacak ve, ajan provakatörlerin sosyalistleriavlamasý yerine, sosyalistlerin taraftar kazanacaklarý türdenlegal derneklerin kurulmasýný hýzlandýracaktýr. Kýsacasý, bizim görevimizyaban otuna karþý mücadeledir. Saksýlarda buðday yetiþtirmekbizim iþimiz [sayfa 143] deðildir. Yaban otlarýný yolarak tarlayýbuðdaya hazýrlarýz. Ve Afanisi Ývanoviç’ler ve Pulherya Ývanovna’lar 68saksýdaki ekinlerine bakadursun, biz sadece bugünün yaban otlarýnýbiçmek için deðil, yarýnýn buðdayýný biçmek için de harmancýlarýmýzýhazýrlamalýyýz.** Ýskra’nýn yaban otlarýna karþý kampanyasý Raboçeye Dyelo’nun en öfkeli karþýlýðýnaneden oldu: “Ýskra için zamanýmýzýn belirtileri, [ilkyazdaki] büyük olaylardan çok, Zubatovajanlarýnýn iþçi sýnýfý hareketini ‘yasallaþtýrma’ yolundaki zavallý çabalardýr. Ýskra bugerçeklerin kendi tezini çürüttüðünü göremiyor: çünkü bunlar, iþçi sýnýfý hareketinin,hükümetin gözünde korkunç boyutlara ulaþtýðýnýn kanýtlarýdýr.” [Ýki Konferans, s. 27.]Bütün kabahat, “yaþamýn ivedi istemlerine kulaklarýný týkayan” ortodokslarýn “dogmatizmidir”.Bir metre boyundaki buðdayý görmeyip de, iki santim boyundaki yaban otlarýylamücadele edenler onlardýr! Bu “Rus iþçi sýnýfý hareketi bakýmýndan çarpýk bir bakýþaçýsýný”114 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Böylece, biz, olabildiðince az gizli ve olabildiðince geniþ birsendikal örgüt yaratma sorununu yasallaþtýrma yoluyla çözemeyiz(ama Zubatov’larýn, Ozerov’larýn, böyle bir çözümü, kýsmen deolsa, bize vermelerinden büyük hoþnutluk duyacaðýz; onun içinolanca gücümüzle onlara karþý savaþmamýz gerekiyor). Geriye gizlisendikal örgütler kalýyor, ve biz, bütün olanaklarýmýzla, (kesinolarak bildiðimiz gibi) bu yolu tutmuþ olan iþçilere yardým etmeliyiz.Sendikal örgütler sadece iktisadi mücadelenin geliþmesi vepekiþmesi için son derece yararlý olmakla kalmazlar, ayný zamandasiyasal ajitasyonun ve devrimci örgütlenmenin çok önemli biryardýmcýsý olabilirler. Bu sonuca varabilmek için, doðmakta olansendikal hareketi sosyal-demokratlarýn istedikleri doðrultuya yöneltebilmekiçin, her þeyden önce, St. Petersburg ekonomistlerininhemen hemen beþ yýldan beri sahip çýktýklarý örgütlenmeplanýnýn saçmalýðýný iyice anlamak gerekir. Bu plan, Temmuz 1897tarihli Ýþçilerin Karþýlýksýz Yardýmlaþma Sandýðý Tüzüðü’nde (“Listok”Rabotnika, n° 9-,10, s. 46, Raboçaya Mysýl, n° l’den alýnmýþtýr),ve Ekim 1900 tarihli Sendikal Ýþçi Örgütü Tüzüðü’nde (St.Petersburg’da [sayfa 144] basýlan ve Ýskra, n° l’de sözü edilen özelbildiri) sunulmuþtur. Her iki tüzüðün de temel nitelikte bir eksikliðivar: bunlar, geniþ iþçi örgütünü sýnýrlarý katýca çizilmiþ bir yapýiçine oturtuyorlar ve onu devrimciler örgütüyle karýþtýrýyorlar. Dahaayrýntýlý olarak hazýrlandýðý için, sözü edilen tüzüklerden ikincisiniele alalým. Tüzük elliiki maddeden oluþuyor. Yirmiüç madde, herfabrikada kurulacak olan (üye sayýsý 10’u geçmeyecektir) ve “merkez(fabrika) gruplarýný” seçecek olan “iþçi çevrelerinin” yapýsýný,iþleyiþ yöntemlerini ve bunlarýn hak ve yetkilerini açýklýyor. 2. maddeþunu belirtiyor: “Merkez grup, fabrikada ya da atölyede olupbiten her þeyi gözler, ve olaylarýn kaydýný tutar.” “Merkez grup,ödenti ödeyenlere her ay bir mali rapor sunar” (md. 17), vb.. “Bölgeörgütlerine” on madde ayrýlmýþ, ve ondokuz madde de ÝþçiÖrgütleri Komitesiyle St. Petersburg Mücadele Birliði Komitesi arasýndaki(her bölgenin seçilmiþ temsilcileriyle “yürütme gruplarý” –“propaganda gruplarý, eyaletlerle ve Yurtdýþý Örgütlerle baðlantýkurma gruplarý, maðazalarý, yayýnlarý ve fonlarý yöneten gruplar”–arasýndaki) çok çapraþýk karþýlýklý iliþkilere ayrýlmýþtýr.göstermiyor mu? [Ýbid., s. 27.]V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?115


Ýþçilerin iktisadi mücadelesinde “yürütme gruplarý”na ayakuyduran bir sosyal-demokrasi! Ekonomistlerin düþüncelerinin nasýlsosyal-demokrasiden trade-unionculuða doðru saptýðýný, ve sosyaldemokratlarýnher þeyden önce proletaryanýn kurtuluþ mücadelesinintümünü yönetebilecek bir devrimciler örgütü ile ilgilenmesigerektiði düþüncesinin bunlara ne kadar yabancý olduðunu, bundandaha çarpýcý bir biçimde göstermek zordur. “Ýþçi sýnýfýnýn siyasalkurtuluþundan”, “çarlýk zorbalýðýna” karþý mücadeleden sözetmekve ayný zamanda böyle tüzükler kaleme almak, sosyal-demokrasiningerçek siyasal görevlerinin ne olduðunu hiç, ama hiçanlamamaktýr. Elli küsur maddenin hiç birinde, yýðýnlar arasýndaolanaklý [sayfa 145] en geniþ siyasal ajitasyonu, Rus mutlakiyetininbütün yönlerini ve Rusya’daki çeþitli toplumsal sýnýflarýn özgül özellikleriniaydýnlatan bir ajitasyonu yürütmenin gereðinin anlaþýldýðýnýgösteren en ufak bir belirti yok. Zaten böyle tüzüklerle, hareketinsiyasal amaçlarý bir yana, sendikal amaçlara bile ulaþýlamaz, çünküsendikalar mesleklere göre örgütlenirler ki, bunun tüzükte lafýbile edilmemektedir.Ama belki en karakteristik olan þey, ayrý ayrý her fabrikayýve bu fabrikanýn “komitesini” sürekli, tek biçimde ve gülünç derecedeayrýntýlý kurallarla ve üç dereceli bir seçim sistemiyle birbirinebaðlamaya çaba gösteren bütün “sistemin” aþýrý yüklülüðüdür.Ekonomizmin dar ufuklarý arasýna sýkýþan fikir, aðýr bir kýrtasiyecilikve bürokrasi kokusu yayan ayrýntýlar içinde kendini kaybedipgitmektedir. Gerçekte, hiç söylemeye gerek yok ki, bu maddelerindörtte-üçü hiç bir zaman uygulanamaz; ama buna karþýlýk, herfabrikada bir merkezi gruba sahip böyle bir “gizli” örgüt, jandarmanýngeniþ çapta baskýnlar yapmasýný kolaylaþtýrýr. Polonyalý yoldaþlar,hareketlerinde buna benzer bir evreden geçmiþlerdir; her yerdeiþçi yardýmlaþma sandýklarý kurma tutkusuna kapýldýklarý bir zamanoldu; ama jandarmanýn iþini kolaylaþtýrmaktan baþka bir þeyyapmadýklarýný anlayýnca, bu fikirden çok çabuk vazgeçtiler. Eðergeniþ iþçi örgütleri istiyorsak, ve yaygýn tutuklamalar istemiyorsak,polisin iþini kolaylaþtýrmak istemiyorsak, bu örgütlerin herhangi birkatý biçimsel yapý içerisinde kalmamalarýný saðlamalýyýz. Ama ozaman da, örgüt iþleyebilecek midir?’Örgütün iþlevlerinin ne olduðunu görelim: “... abrikada olupbiten her þeyi gözlemek ve olaylarýn kaydýný tutmak.” (Tüzüðün116 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ikinci maddesi.) Bunu yapabilmek için resmen kurulu bir grubagerçekten gerek var mý? Özel bir grup oluþturulmaksýzýn illegalgazetelerle yürütülecek bir haberleþme yoluyla ayný amaç daha iyisaðlanamaz [sayfa 146] mý? “... Ýþçilerin çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesimücadelesine önderlik etmek” (madde 3). Bunun için desaptanmýþ örgütsel bir biçime gerek yok. Her aklý baþýnda ajitatör,sýradan konuþmalarda iþçilerin istemlerinin ne olduðunu saptayabilirve bu istemlerin bildirilerle ifade edilmesini saðlamak üzere,bunlarý dar –geniþ deðil– devrimciler örgütüne iletebilir. “... Herruble ücretten iki kopek ödentiyle ... bir fonun meydana getirilmesi”(madde 9), ve ödenti ödeyenlere aylýk bir mali rapor sunulmasý(madde 17), ödentilerini ödemeyen üyelerin örgütten çýkarýlmasý(madde 10), ve buna benzer þeyler. Ýþte polis için gerçek bir cennet;çünkü polis için böyle “merkezi bir fabrika fonu”nun gizliliðinesýzmaktan, paraya elkoymaktan ve en iyi adamlarý tutuklamaktandaha kolay bir þey olamaz. Ýyi tanýnan (son derece dar ve gizli) birörgütün resmi mührünü taþýyan bir kopeklik ya da iki kopeklikmakbuzlarla bu iþi halletmek, ya da karþýlýðýnda makbuz vermedenpara toplamak ve üzerinde anlaþmaya varýlan kod ile maliraporu bir illegal gazetede yayýnlamak daha basit deðil mi? Böylelikleamaca ulaþýlmýþ olur, ama jandarmanýn ipuçlarýný ele geçirmesi,yüz kez daha zorlaþýr.Tüzüðün tahliline devam edebiliriz, ama sanýrým ki bu söylenenleryeter. En güvenilir, en deneyimli ve çelikleþmiþ iþçilerdenoluþan küçük, kaynaþmýþ bir çekirdek, bellibaþlý semtlerde sorumlutemsilcileri olan ve kesin gizlilik kurallarý gereðince devrimcilerörgütüne baðlý bulunan bir çekirdek, yýðýnlarýn en geniþ desteðiyleve herhangi bir biçimsel örgüt olmaksýzýn sendikal örgütün bütüniþlevlerini yerine getirebilir, ve üstelik bunlarý sosyal-demokrasiningerektirdiði biçimde baþarabilir. Sosyal-demokrat bir sendikal hareketin,jandarmaya karþýn, pekiþtirilmesini ve güçlendirilmesini,ancak bu yoldan saðlayabiliriz. [sayfa 147]Hiç tüzüðü olmayacak kadar ve kayýtlý üyeleri bile bulunmayacakkadar lose bir örgütün, örgüt sayýlamayacaðý itirazýndabulunulabilir. Belki öyledir. Ama önemli olan ad deðildir. Önemliolan, “üyesi bulunmayan bir örgütün” gereken þeyi yapabilmesi,ve daha baþýndan gelecekteki sendikalarýmýzla sosyalizm arasýndasýký bir baðýn kurulmasýný saðlamasýdýr. Otokrasi altýnda, seçimleri-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?117


yle, raporlarýyla, üyelerinin oy hakkýyla vb. geniþ bir örgütü ancakiflah olmaz bir ütopyacý savunabilir.Bundan alýnmasý gereken ders basittir. Eðer güçlü bir devrimcilerörgütünün saðlam temellerinden iþe baþlarsak, hareketinbir bütün olarak istikrarlýlýðýný saðlayabiliriz ve hem sosyal-demokrasinin,hem de gerçek sendikalarýn hedeflerini gerçekleþtirmiþoluruz. Ama eðer yýðýnlarýn sözümona kolayca “eriþebileceði” (amagerçekte çar jandarmasýnýn daha da büyük kolaylýkla eriþtiði vedevrimcileri polis için kolayca eriþilebilir hale getiren) geniþ bir iþçiörgütüyle iþe baþlarsak, ne birinci hedefe varabiliriz, ne de ikincihedefe; elyordamý yöntemlerinden kurtulamayýz ve, daðýnýk kalacaðýmýzdanve güçlerimiz polis tarafýndan durmadan kýrýlacaðýndan,yýðýnlar için daha kolayca eriþilir hale getireceðimiz sendikalar,Zubatov ya da Ozerov tipi sendikalar olur.Devrimciler örgütünün asýl iþlevleri neler olmalýdýr? Bu soruyuayrýntýlý olarak ele alacaðýz. Ama daha önce, bu konuda da ekonomistkapý komþusu olan (ne talihsizlik!) teröristimiz tarafýndan ilerisürülen çok tipik bir savý inceleyelim. Ýþçiler için yayýnlanan Svobodagazetesi birinci sayýsýnda, “Örgüt” baþlýðýný taþýyan bir makaleyayýnladý. Yazar, dostlarýný, Ývanovo-Voznesenskli ekonomist iþçileri,savunmaya çalýþýyor. Söyle yazýyor:“Yýðýnlarýn dilsiz ve bilinçsiz oluþu, hareketin tabandangelmeyiþi kötü bir þey. Örneðin, bir üniversite kentinin öðrencileriyaz tatilinde ve öteki bayramlarda evlerine [sayfa 148] ne gitmek üzereayrýlýyorlar, ve iþçi hareketi hemen duruveriyor. Dýþardan itilmesigereken bir iþçi hareketi, gerçek bir güç olabilir mi? Elbette kiolamaz. ... Hareket kendi baþýna yürümeyi henüz öðrenmemiþtir,tutunmak zorundadýr. Her þeyde, bu, böyle. Öðrenciler gidiyor, veher þey duruveriyor. En yetenekli olanlar yakalanýyor; kaymakalýnýyor – ve süt ekþiyor. “Komite” tutuklanýrsa, bir yenisi kurulanadek her þey duruveriyor ve bir sonraki komitenin nasýl bir þey olacaðýnýkimse bilmiyor – bir öncekine hiç benzemeyebilir. Birincisibir þey söylediyse, ikincisi tam tersini söyleyebilir. Dün ve yarýnarasýndaki süreklilik kopmuþtur, geçmiþin deneyimi gelecek içinbir kýlavuz olmuyor. Ve bütün bunlar, hareketin yýðýnlar arasýndaderin kökler salmamýþ olmasýndandýr; iþ, yüz tane ahmak tarafýndandeðil, bir düzine akýllý tarafýndan yürütülüyor. Bir düzine akýllýbir çýrpýda yokedilebilir; ama, örgüt yýðýný kucakladýðý zaman, her118 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


þey yýðýndan geldiði zaman, hiç kimse, ne yaparsa yapsýn davayýbatýramaz.” (s. 63.)Olgular doðru bir biçimde anlatýlýyor. Amatörlüðümüzün tablosu,baþarýyla çizilmiþtir. Ama varýlan sonuçlar, hem aptallýklarýbakýmýndan, hem de siyasal kývraklýktan yoksun bulunmalarý bakýmýndanRaboçaya Mysýl’a lâyýktýrlar. Bu sonuçlar, ahmaklýðýndoruðunu temsil eder, çünkü yazar, hareketin “derinliði”, “kökleri”sorunu gibi felsefi ve toplumsal-tarihsel olan sorunu, jandarmalarakarþý en iyi mücadele yöntemi gibi teknik ve örgütsel bir sorunlakarýþtýrmaktadýr. Varýlan sonuçlar siyasal kývraklýk yoksunluðunundoruðunu temsil eder, çünkü yazar, iyi liderlere kötü liderlerdenyakýnacaðýna, “yýðýnlara” genel olarak liderlerden yakýnýyor. Siyasalajitasyon yerine kýzýþtýrýcý terörizmi koyma düþüncesi siyasalbakýmdan bizi nasýl geriletiyorsa, bu da, örgütsel olarak bizi geriletmeyolunda bir giriþim sayýlmalýdýr. Burada kendimi gerçekten[sayfa 149] de, hakiki bir embarras de richesses* içinde bulmaktayým,ve Svoboda’nýn bize sunduðu karmakarýþýklýðý çözmek için iþe neredenbaþlayacaðýmý bilemiyorum. Konuya açýklýk getirmek içinbir örnekle söze baþlayayým. Almanlarý ele alýnýz. Umarým ki, onlarýnörgütünün bir yýðýn örgütü olduðu, Almanya’da herþeyin yýðýnlardangeldiði, iþçi sýnýfý hareketinin yürümesini öðrendiðiyadsýnamayacaktýr. Ama gene de, bu milyonlarýn “bir düzine”denenmiþ liderlerine nasýl deðer verdiklerine ve nasýl onlara sarýldýklarýnabakýnýz; ve parlamentoda, düþman partilerin sözcüleri sýksýk sosyalistlere bu yüzden saldýrmamýþlar mýdýr: “Siz yaman demokratlarsýnýzdoðrusu! Sizin hareketinizin sadece adý iþçi hareketi;ortada görülen hep ayný liderler kliði, ayný Bebel ve ayný Liebknecht,yýllar boyu hep onlar. Sizin sözümona seçilmiþ iþçi milletvekillerinizÝmparatorluðun atadýðý memurlardan daha kalýcý!”dememiþler midir? Ama Almanlar, “yýðýnlarý” “liderlere” karþý çevirmek,yýðýnlarda kötü ve iddialý içgüdüler uyandýrmak çabalarýnave “bir düzine akýllý”ya karþý yýðýnlarýn güvenini sarsarak hareketinsaðlamlýðýný ve istikrarlýlýðýný baltalamak isteyen bu gibi demagojikçabalara sadece küçümseyerek gülüp geçmiþlerdir. Siyasal düþünceAlmanlar arasýnda yeteri kadar geliþmiþtir, ve profesyonel olarakeðitilmiþ, uzun deneylerden geçmiþ ve tam bir uyum içinde çalýþan* Zenginlikten gelme kararsýzlýk. -ç.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?119


“bir düzine” denenmiþ ve yetenekli lider olmadan (ve yetenekli kiþileryüzlerce doðmaz) modern toplumda hiç bir sýnýfýn kararlý birmücadeleye giriþemeyeceðini anlayacak kadar siyasal deneyimedinmiþlerdir. Almanlarýn da, kendi saflarý arasýnda “yüzlerceahmaðý” pohpohlayan ve onlarý “bir düzeni akýllýnýn” üstünde tutan,yýðýnlarýn “nasýrlý ellerini” yücelten ve (Most ve Hasselman gibi) buyýðýnlarý [sayfa 150] düþüncesizce “devrimci” harekete sürükleyen vesaðlam ve güvenilir liderlere karþý güvensizlik tohumlarý eken demagoglarýoldu. Alman sosyalizmi, ancak sosyalist hareket içindebütün demagojik öðelere karþý inatçý ve yorulmak bilmez bir mücadeleyiyürüterek büyüyebilmiþ ve bugünkü gücüne ulaþmýþtýr.Bizim ukalâlarýmýz ise, Rus sosyal-demokrasisinin kendiliðindenuyanan yýðýnlarý yönetecek yeterince eðitilmiþ ve deneyim sahibiliderlerin bulunmayýþý yüzünden bir bunalýmdan geçmekte olduðuþu sýra, aptallara yaraþýr bir derinlikle þöyle haykýrýyorlar! “Hareketintabandan gelmeyiþi kötü bir þeydir.”“Bir öðrenci komitesi iþe yaramaz; istikrarlý deðildir.” Çokdoðru. Ama bundan çýkartýlmasý gereken, bir profesyonel devrimcilerkomitesi kurmamýz gerektiði sonucudur, ve bir öðrencininmi, yoksa bir iþçinin mi profesyonel devrimci olabileceði sorunuönemli deðildir. Ama sizin çýkarsadýðýnýz sonuç, iþçi sýnýfý hareketinindýþardan iteklenmemesi sonucudur! Siyasal saflýðýnýzdan ötürüekonomistlerimizin oyununa geldiðinizi ve bizim amatörlüðümüzüteþvik ettiðinizi farketmiyorsunuz. Size sorabilir miyim: öðrencilerimiz,iþçilerimizi neyin içine “iteklemiþlerdir”? Olsa olsa, kendisininsahip bulunduðu bölük-pörçük siyasal bilgiyi, edinebilmiþ olduðusosyalist fikir kýrýntýlarýný iþçiye götürmüþtür (çünkü bugünün öðrencisininbaþlýca entelektüel besini olan legal marksizm, ona ancakilkel, bölük-pörçük bilgiler saðlayabilir). Böylesine “dýþardanitekleme” hiç bir zaman aþýrý bir ölçüye varmamýþtýr; tersine, þimdiyedek hareketimizde bu, çok az olmuþtur, çünkü biz gereðindenuzun bir süredir kendi yaðýmýzla kavruluyoruz; “iþçilerin iþvereneve hükümete karþý iktisadi mücadelesi” denen ilk mücadele önündefazla kölece boyuneðdik. Biz profesyonel devrimciler, bu türden“iteklemeyi” þimdiye kadar olduðundan yüz kez fazla iþ edinmeliyizve edineceðiz. Ama “dýþardan [sayfa 151] itekleme” gibi iðrençbir deyim seçmeniz olgusu –öyle bir deyim ki, iþçilerde (hiç deðilsesizin kadar bilinçsiz iþçilerde) dýþardan siyasal bilgi ve devrimci120 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


deneyim getiren herkese karþý güvensizlik duygusu yaratmamazlýkedemez, ve bunlarýn hepsine karþý iþçilerde içgüdüsel bir direnmeisteði doðurmamazlýk edemez–, demagog olduðunuzu kanýtlar, vedemagoglar iþçi sýnýfýnýn en kötü düþmanlarýdýr.Ve lütfen yoldaþça olmayan yöntemlerle” tartýþtýðýmý ilerisürerek, baðýrýp çaðýrmayýn. Ýyi niyetiniz saflýðýndan þüphe etmeyidüþünmüyorum; dediðim gibi, insan siyasal saflýktan ötürü de demagogolabilir. Ama sizin demagoglar durumuna düþtüðünüzü gösterdim,ve demagoglarýn iþçi sýnýfýnýn en kötü düþmaný olduklarýnýusanmadan yineleyeceðim. En kötü düþmanýdýrlar, çünkü, yýðýnlardaen bayaðý içgüdüleri uyandýrýrlar, çünkü, bilinçsiz iþçi, kendisinibir dost olarak sunan ve bazan da bunu içtenlikle yapankimselerin kendi düþmaný olduklarýný anlayamaz. En kötüdüþmanýdýrlar, çünkü, birliðin bulunmadýðý sallantýlý bir dönemde,hareketimizin henüz þekillenmeye baþladýðý bir sýrada, hatalarýnýsonradan acý deneyimle anlayacak olan yýðýnlarý yanlýþ yola yöneltmekiçin demagojik yöntemleri kullanmaktan daha kolay bir þeyyoktur. Bu nedenle, Rus sosyal-demokratý için günün sloganý, herikisi de demagoji düzeyine düþmüþ olan Svoboda’ya ve RaboçeyeDyelo’ya karþý kararlý mücadele olmalýdýr. Ýlerde bu konuyu, dahaayrýntýlý olarak ele alacaðýz.*“Bir düzine akýllý yüz ahmaktan daha kolay yokedilebilir.”Bu þaheser hakikat (ki bunun için yüz ahmak sizi her zaman alkýþlayacaktýr),tartýþmanýn tam ortasýnda bu [sayfa 152] sorundan ötekineatladýðýmýz için apaçýk gibi görünmektedir. Konuþmayý “komitenin”,“örgütün” açýða çýkarýlmasýyla baþlattýnýz ve sürdürdünüz, ve þimdide bir baþka soruna, hareketin “derin köklerinin” açýða çýkartýlmasýsorununa atlýyorsunuz. Hiç þüphe yok ki, hareketimiz açýðaçýkartýlamaz, çünkü yýðýnlarýn derinliklerinde sayýsýz binlerce köklerivardýr; ama burada sorunumuz bu deðil. “Derin kökler” sözkonusuolduðu kadarýyla, bütün amatörlüðümüze karþýn, þimdi bile “açýðaçýkartýlamayýz”, ama gene de “örgütlerimizin” açýða çýkarýlmasýndanve bunun sonucu olarak da hareketin sürekliliðini saðlamanýn* Þimdilik þu kadarýný söyleyelim ki, “dýþardan itekleme” konusunda ve Svoboda’nýnörgütlenme ile ilgili görüþleri konusunda söylediklerimizin tamamý, Raboçeye Dyeloyandaþlarý dahil, bütün ekonomistlere uygulanabilir; çünkü bazýlarý örgütlenme konusundakiböyle görüþleri etkin bir biçimde benimseyip savunurken, bazýlarý da bu görüþlerekapýlmýþlardýr.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?121


olanaksýzlýðýndan yakýnýyoruz ve yakýnmamazlýk edemeyiz. Amaörgütlerin açýða çýkarýlmasý sorununu ortaya attýðýnýza ve görüþünüzdedirendiðinize göre, ben, bir düzine akýllýyý açýða çýkarmanýnyüz ahmaðý açýða çýkarmaktan çok daha zor olduðunu iddiaediyorum. Ve bu görüþümü, “anti-demokratik” vb. diye yýðýnlarýbana karþý ne kadar kýþkýrtýrsanýz da savunacaðým. Tekrar tekrarbelirttiðim gibi, örgütle ilgili olarak “akýllýlar” sözüyle kastettiðim,profesyonel devrimcilerdir, kökenleri öðrenci olmuþ ya da iþçi olmuþönemli deðil. Ýddia ediyorum ki: 1° sürekliliði saðlayan istikrarlý birönderler örgütü olmadan hiç bir devrimci hareket varlýðýný sürdüremez;2° hareketin temelini oluþturan ve ona katýlan halk yýðýnlarýmücadeleye kendiliklerinden ne kadar büyük sayýda sürüklenirlerse,böyle bir örgüte olan gereksinme o ölçüde ivedileþir, ve bu örgütde o ölçüde saðlam olmalýdýr (yoksa demagoglarýn yýðýnlarýndaha geri kesimlerini peþlerinden sürüklemeleri daha da kolaylaþmýþolur); 3° böyle bir örgüt esas olarak devrimci eylemi meslekedinmiþ kimselerden oluþmalýdýr; 4° otokratik bir devlette, böylebir örgütün üyelerini devrimci eylemi meslek edinmiþ kimselerleve siyasal polisle mücadele sanatýnda profesyonel olarak eðitilmiþkimselerle ne denli sýnýrlarsak örgütü [sayfa 153] açýða çýkartmak, oölçüde zorlaþacaktýr; 5° harekete katýlabilen ve orada etkin olarakçalýþabilen iþçilerin ve öteki toplumsal sýnýflardan gelme öðelerinsayýsý o ölçüde büyük olacaktýr.Ekonomistlerimizi, teröristlerimizi, ve “ekonomist-teröristlerimizi”*bu tezleri çürütmeye çaðýrýyorum. Þu anda son iki noktayýele almakla yetineceðim. “Bir düzine akýllýyý” mý, yoksa “yüz ahmaðý”mý yok etmenin daha kolay olduðu sorusu, kendini, yukardaele alýnan soruya indirger: kesin gizliliði korumanýn zorunluolmasý halinde, bir yýðýn örgütüne sahip olmak olanaklý mýdýr? Bir* Bu terim, belki de, ekonomistlerden çok Svoboda için geçerlidir, çünkü bu organ“Devrimciliðin Yeniden Doðuþu” adlý makalede terörizmi savunurken, þimdi eleþtirmekteolduðumuz yazýsýnda ekonomizmden yana çýkýyor. Svoboda için “elinden gelseydi yapardý,ama ne çare ki gelmiyor” denebilir. Svoboda’nýn istekleri ve niyetleri çok iyi – ama sonuçtam bir fikir kargaþalýðý, bu, Svoboda’nýn bir yandan örgütlenmede sürekliliði savunurken,devrimci düþüncenin ve sosyal-demokratik teorinin sürekliliðini tanýmayý reddetmesindenileri gelmektedir. O, profesyonel devrimciyi yeniden canlandýrmak istiyor [“DevrimciliðinYeniden Doðuþu”], ve bu amaçla ilkin, kýzýþtýrýcý terörizmi, ve ikinci olarak da “bir ortalamaiþçiler örgütü” öneriyor [Svoboda, n° 1, s. 66 vd.], ve bu örgütün “dýþardan iteklenme”olasýlýðýnýn daha zayýf olduðunu düþünüyor. Baþka bir deyiþle, evi ýsýtmak için, evi yýkýpkerestesinin yakýlmasýný öneriyor.122 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


yýðýn örgütüne, hükümete karþý inatçý ve sürekli bir mücadeleyiyürütebilecek bir örgütte bulunmasý gereken gizlilik derecesini hiçbir zaman veremeyiz. Bütün gizli iþlevlerin olabildiðince az sayýdaprofesyonel devrimcilerin elinde toplanmasý, bunlarýn “herkes hesabýnadüþüneceði”, ve tabanýn hareket içinde etkin bir rol oynamayacaðýanlamýný taþýmaz. Tersine, üyeler, kendi saflarý arasýndanartan sayýda profesyonel devrimciler çýkaracaktýr: çünkü bilecektirki, birkaç öðrencinin ve iktisadi mücadeleyi yürütmekte olan birkaçiþçinin bir “komite” kurmak üzere biraraya gelmeleri yetmemektedir,ve bir kimsenin kendisini profesyonel devrimci olarakeðitebilmesi için uzun yýllar gerekmektedir; ve taban sadece amatörce[sayfa 154] yöntemleri deðil, böyle bir eðitimi de “düþünecektir”.Örgütün gizli iþlevlerinin merkezileþtirilmesi, hareketin bütüniþlevlerinin merkezileþtirilmesi anlamýný taþýmaz. “Bir düzine” profesyoneldevrimci bu iþle ilgili gizli iþlevleri merkezileþtiriyor diye”en geniþ yýðýnlarýn illegal basýna etkin olarak katýlmasý azalacakdeðildir; tersine, on kat artacaktýr. Ýllegal basýný okumanýn, onayazý yazmanýn, ve bir ölçüde de onu daðýtmanýn gizli çalýþma olmaktanhemen hemen çýkmasýný, bu yolla ve ancak bu yolla saðlayacaðýz;çünkü polis, binlerle daðýtýlan bir gazetenin herbiri içinkovuþturma açmanýn olanaksýz olduðunu kýsa zamanda anlayacaktýr.Bu, sadece basýn için deðil, hareketin bütün iþlevleri için degeçerlidir; sokak gösterileri için bile. Yýðýnlarýn eyleme etkin olarakve geniþ ölçüde katýlmasý, bundan bir zarar görmeyecektir; tersine,profesyonel olarak eðitilme konusunda polisten geri kalmayan“bir düzine” deneyimli devrimcinin, çalýþmanýn bütün gizli yönlerini–bildirilerin hazýrlanmasý, planlarýn düzenlenmesi ve her kentbölgesi için, her fabrika bölgesi için ve her eðitim kurumu için vb.lider gruplarýnýn atanmasýný– merkezileþtiriyor olmasýndan yarargörecektir. (Bu “demokratik olmayan” görüþlerimden ötürü itirazlarauðrayacaðýmý biliyorum, ama hiç de zekice olmayan bu gibiitirazlarý aþaðýda yanýtlayacaðým.) En gizli iþlevlerin bir devrimcilerörgütünde merkezileþmesi, geniþ yýðýnlara yönelik ve bu yüzdende olabildiðince gevþek ve gizlilikten uzak bulunan iþçi sendikalarýgibi, iþçilerin kendi kendilerini eðitme çevreleri ve illegal yazýnýokuma çevreleri gibi, sosyalist ve demokratik çevreler, nüfusunbütün öteki kesimleri arasýnda sosyalist ve demokratik çevrelervb., vb. gibi büyük sayýda öteki örgütlerin eylem alanýný geniþletecekV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?123


ve niteliðini zenginleþtirecektir. Böyle çevreleri her yerde kurmakgerekir; bunlar olabildiðince çok sayýda olmalý ve yerine getirdikleriiþlevler [sayfa 155] olabildiðince çeþitli olmalýdýr; ama bunlarý devrimcilerörgütüyle birbirine karýþtýrmak, aralarýndaki sýnýr çizgisinisilmek, yýðýn hareketine “hizmet edebilmek” için kendilerini özelolarak ve tamamen sosyal-demokrat eyleme adayan ve sabýrla,inatla profesyonel devrimci eðitimlerini yapan adamlar gerektiðikonusunda zaten zayýf olan bilinci daha da zayýflatmak saçma vezararlý olacaktýr.Evet bu bilinç inanýlmaz ölçüde zayýflatýlmýþtýr. Ýlkelliðimizle,Rusya’da devrimcilerin saygýnlýðýný düþürmüþ olmamýz örgüteiliþkin en büyük günahýmýzdýr. Teorik sorunlarda duraksama gösteren,ufuklarý dar, kendi hareketsizliðini yýðýnlarýn kendiliðindenhareketiyle haklý gösteren; bir halk sözcüsünden çok sendika sekreterinebenzeyen, düþmanlarýnýn bile saygýsýný kazanacak geniþve yürekli bir plan düþünmekten âciz, ve kendi profesyonel sanatýnda–siyasal polisle mücadele sanatýnda– deneyimsiz ve beceriksizbir kimse –böyle bir kimse, devrimci deðil, zavallý bir amatördür!Bu içten sözlerden ötürü hiç bir militan alýnmasýn, çünküyetersiz eðitim sözkonusu olduðu kadarýyla, ben, bu sözleri herkestenönce kendime yakýþtýrmaktayým. Bir zamanlar çok geniþ veçok kapsamlý görevleri kendi üzerine alan bir inceleme çevresinde69 çalýþmaktaydým; ve o çevrenin üyeleri olan hepimiz, çok tanýnmýþbir sözü deðiþtirerek, “Bana bir devrimciler örgütü verin,Rusya’yý altüst ederim!” diyebileceðimiz bir tarihsel anda, amatörlergibi hareket ettiðimizin bilincinde olduðumuz için, çok acý çekiyorduk.O zaman duyduðum utancý anýmsadýkça, vaýzlarýyla “devrimciadýný lekeleyen”, ve görevimizin devrimcileri amatörler düzeyinedüþürmek olmadýðýný, tersine amatörleri devrimciler düzeyineyükseltmek olduðunu bir türlü anlamayan o sözde sosyal-demokratlarakarþý öfkem artýyor. [sayfa 156]D. ÖRGÜTSEL ÇALIÞMANINKAPSAMIB-v’nin, “eyleme uygun devrimci güçlerin genel olarakbulunmayýþýndan, bu yokluðun sadece St. Petersburg’da deðil, tümRusya’da duyulduðundan” sözettiðini duyduk. Kimse bunun tersi-124 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ni iddia etmez. Ama sorun bu durumun nasýl açýklanacaðýdýr; B-vþöyle yazýyor:“Bu olgunun tarihsel nedenlerinin açýklamasýna giriþmeyeceðiz;biz sadece, uzun süren bir siyasal gericilik tarafýndan yýldýrýlmýþve geçmiþteki ve bugünkü iktisadi deðiþmelerle parçalanmýþbir toplumun saflarýndan devrimci eyleme uygun çok az sayýdainsan çýktýðýný; iþçi sýnýfýnýn, illegal örgütlerin saflarýný bir ölçüdegüçlendiren devrimci iþçiler ürettiðini, ama böyle devrimcilerin sayýsýnýn,zamanýn gereklerini karþýlamakta yetersiz kaldýðýný belirtmekleyetineceðiz. Üstelik, iþçi, durumu gereði, fabrikada günde onbirbuçuksaat çalýþtýktan sonra öyle bir hale gelmektedir ki, esasolarak, ancak bir ajitatörün iþlevlerini yerine getirebilir. Oysa propagandave örgütlenme, illegal yazýnýn hazýrlanmasý ve daðýtýlmasý,bildirilerin yayýnlanmasý vb., zorunlu olarak, büyük ölçüde, o çokaz sayýdaki aydýnlarýn omuzlarýna yüklenmektedir.” (Raboçeye Dyelo,n° 6, 38-39.)Birçok noktada, özellikle (pratik içinde bulunan ve düþünenherkes gibi) amatörlüðümüzden yakýnsa bile, ekonomizm altýndaezildiðinden, bu dayanýlmaz durumdan çýkýþýn yolunu bulamadýðýve bizim de altýný çizdiðimiz noktalarda biz B-v’nin görüþüne katýlmýyoruz.Gerçek þudur ki, toplum, “davaya” uygun birçok insanyetiþtirmektedir, ama biz, bunlarýn hepsini kullanamýyoruz. Hareketimizinbu bakýmdan içinde bulunduðu kritik geçiþ aþamasýþöylece formüle edilebilir: hiç adam yok – ama gene de yýðýnlaadam var. Yýðýnla adam var, çünkü iþçi sýnýfý ve gittikçe çeþitlenentoplumsal katlar, her yýl, kendi [sayfa 157] saflarý arasýndan, protestodabulunmayý isteyen, dayanýlmazlýðý herkes tarafýndan anlaþýlmamýþolsa bile, her gün büyüyen bir yýðýnýn gittikçe daha derinden duyduðumutlakiyete karþý mücadeleye güçleri yettiði kadar katkýdabulunmaya hazýr, gittikçe artan sayýda hoþnutsuz kimse üretmektedir.Ayný zamanda, adam yok, çünkü önderlerimiz yok, hemgeniþ ölçüde hem de birbirleriyle eþit ve uyumlu bir biçimde, enönemsizler dahil, bütün güçlerin kullanýlmasý olanaðýný saðlayanbir çalýþmayý gerçekleþtirecek yetenekte siyasal önderler, yetenekliörgütçüler yok, “devrimci örgütlerin büyümesi ve geliþmesi” sadeceiþçi sýnýfý hareketinin büyümesinin gerisinde kalmýyor –B-v bilebunu kabul ediyor–, ama halkýn bütün katlarý arasýndaki geneldemokratik hareketin de gerisinde kalýyor. (Geçerken belirtelimV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?125


ki, B-v herhalde, þimdi, bunu, kendi vargýlarýný tamamlayan bir þeyolarak görecektir.) Hareketin kendiliðinden temelinin geniþliðinekýyasla devrimci çalýþmanýn kapsamý çok dardýr. “Ýþverene ve hükümetekarþý iktisadi mücadele” teorisi gibi zayýf bir teori tarafýndançok fazla kuþatýlmýþtýr. Oysa bugün “nüfusun bütün sýnýflarýarasýna gitmesi” gereken sadece sosyal-demokrat siyasal ajitatörlerdeðil, ama ayný zamanda sosyal-demokrat örgütçülerdir.* Sosyal-demokratlarýn,örgütsel çalýþmanýn binbir küçük iþlerini, ençeþitli sýnýflarýn tek tek temsilcileri arasýnda daðýtabileceklerindenkuþku duyacak, pratikte çalýþan tek bir kiþi bile yoktur. Uzmanlaþmanýnbulunmayýþý, tekniðimizin en ciddi eksikliklerinden biridir,nitekim B-v de, haklý olarak ve acý acý bundan yakýnýyor. Ortakdavamýzdaki ayrý ayrý [sayfa 158] her “iþlem” ne kadar küçük olursa,bunlarý yapabilecek o kadar çok insan bulabiliriz (böyleleri çoðunluklaprofesyonel devrimciler olma yeteneðinden yoksundurlar);ve polis için de, bütün bu “uzman militanlarý” “tuzaða düþürmek”o ölçüde zorlaþacak ve, bir kiþinin kovuþturmaya uðramasý gibiönemsiz bir olayý, devletin “güvenlik” için harcadýðý fonlarý haklýgösteren önemli bir “dava” haline getirmek o ölçüde zorlaþacaktýr.Bize yardýmda bulunmaya hazýr olan kimselerin sayýsýna gelince,bundan önceki bölümde, bu bakýmdan son beþ yýl içinde meydanagelmiþ bulunan çok büyük deðiþikliðe iþaret etmiþ bulunuyorum.Ama, öte yandan, bütün bu küçük kesimleri bir bütün içindetoplayabilmek için ve görevleri daðýtayým derken hareketi parçalamamakiçin, küçük iþlevleri yerine getiren kiþiye, yaptýðý iþinzorunlu ve önemli olduðu inencini verebilmek için (ki bu inançolmaksýzýn onlar iþlerini hiç bir zaman yapmayacaklardýr),** bütün* Böylece, kýsmen iþçiler ve öðrenciler gibi düþmanlarla sokak savaþlarýnýn daha sýklaþmasýsonucunda, asker arasýnda, son zamanlarda, demokratik ruhu yadsýnamaz yenidenbir canlanýþý görülmüþtür. Elimizdeki güçler olanak verir vermez, hiç duraksamadan, bütündikkatimizi, askerler ve subaylar arasýndaki propaganda ve ajitasyona ve partimizebaðlý “askeri örgütlerin” yaratýlmasýna vermeliyiz.** Bir yoldaþýn sosyal-demokratlara yardim etmek isteyen ve fiilen de eden bir fabrikamüfettiþinden sözettiðini anýmsýyorum. Bu müfettiþ, verdiði “bilgilerin” gereken devrimcimerkeze ulaþýp ulaþmadýðýný, yardýmýnýn ne ölçüde istenip istenmediðini, ve küçük hizmetlerindenyararlanma olanaklarýnýn ne olduðunu bilmediði için acý acý yakýnmýþ pratikteçalýþan her militan, elbette ki, ilkelliðimizin bizi müttefiklerden yoksun býraktýðý bunabenzer birçok örnekler verebilir. Kendi baþýna “küçük” olan, ama yýðýn olarak ele alýndýðýndapaha biçilmez bir deðere ulaþan bu hizmetler, bize, sadece fabrikalardaki deðil,posta hizmetindeki, demiryollarýndaki, gümrüklerdeki memur ve yetkililer tarafýndan bazý126 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


unlar için güçlü bir denenmiþ devrimciler örgütü zorunludur. Böylebir örgüt ne kadar gizli olursa, partiye olan güven [sayfa 159] de okadar güçlü ve yaygýn,olur. Bilindiði gibi, savaþta her þeyden önemliolan þey, sadece kiþinin kendi ordusuna, kendi öz gücüne güvenkazandýrmasý deðildir, düþmaný ve bütün tarafsýz unsurlarý bu güceinandýrmasý da önemlidir; dostça tarafsýzlýk, bazý durumlardabaþarýnýn koþulu olabilir. Saðlam bir teorik temele dayanan ve elindesosyal-demokrat bir organ bulunan böyle bir örgüt varoldu mu,hareketin, kendi yanýna çektiði çok sayýda “yabancý” unsurlar tarafýndanyolundan saptýrýlmasýndan korku duymamýza gerek yoktur(tam tersine, asýl þimdi, amatörlük egemenken, birçok sosyal-demokratýnCredo’ ya kaydýklarýný ve hâlâ da kendilerini sosyal-demokratsunduklarýný görmekteyiz). Kýsacasý, uzmanlaþma,zorunlu olarak, merkezileþmeyi öngörür ve onu gerekli kýlar.Ama uzmanlaþmanýn gereðini o kadar güzel göstermiþ olanB-v, bizce, yukarýya aktardýðýmýz savýnýn ikinci kýsmýnda, bununönemini küçümsüyor. Bu iþçi sýnýfý devrimcilerinin sayýsý yetersizdirdiyor. Bu tamamen doðrudur, ve “yakýn bir gözlemcinin deðerlitanýklýðý”nýn, sosyal-demokraside bugünkü bunalýmýn nedenleri vebunun nasýl altedileceði konusundaki görüþlerimizi tamamen doðruladýðýnýbir kez daha belirtiyoruz. Yýðýnlarýn kendiliðinden uyanýþýnýngerisinde kalan sadece genel olarak devrimciler deðildir; iþçi-devrimcilerbile iþçi sýnýfý yýðýnlarýnýn kendiliðinden uyanýþýnýn gerisindekalmaktadýrlar. Ve bu olgu, “pratik” bakýmdan da, iþçilere karþýgörevlerimiz konusundaki tartýþmalarda sýk sýk lâyýk görüldüðümüz“pedagoji”nin sadece saçmalýðýný deðil, ama ayný zamandagerici siyasal niteliðini de doðrular. Bu olgu, birinci ve en önemligörevimizin, parti eylemi bakýmýndan aydýn devrimcilerle ayný düzeydeolan iþçi sýnýfý devrimcilerinin ortaya çýkmasýna katkýda bulunmakolduðunun kanýtýdýr (“parti eylemi bakýmýndan”, sözsoylularve papazlar tarafýndan, ve polis ve adliye dahil bütün meslek kollarýndakiler tarafýndansunulabilir ve sunulur da! Gerçek bir partimiz olsaydý, gerçekten militan bir devrimcilerörgütü olsaydý, bu “yardýmcýlardan” aþýrý isteklerde bulunmazdýk, onlarý “yeraltý”eylemimizin ta göbeðine getirmekte acele etmezdik, tam tersine, öðrencilerin resmi birgörevde “yardýmcý” olarak partiye yapacaklarý hizmetin, “kýsa ömürlü” devrimciler olarakyapacaklarý hizmetten çok daha büyük olabileceðini gözönünde bulundurarak bunlarýçok dikkatli bir biçimde kullanýrdýk, ve bu gibi iþlevler için insan bile yetiþtirirdik. Ama yineliyorum,ancak saðlam bir biçimde kurulmuþ ve etkin güçlerden yoksun bulunmayanbir örgütün bu gibi taktikleri uygulamaya hakký vardýr.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?127


cüklerini vurguluyoruz, çünkü, iþçilerin öteki bakýmlardan aydýnlarlaayný [sayfa 160] düzeye gelmesi, ne o kadar kolaydýr, ne de okadar ivedi bir zorunluluktur). Onun için iþçileri devrimciler düzeyineyükseltme iþi asýl çabamýz olmalýdýr; ekonomistlerin yapmayýistediði gibi “çalýþan yýðýnlarýn” düzeyine, ya da Svoboda’nýnyapmayý istediði gibi (ve böylelikle ekonomist “pedagoji”nin ikincisýnýfa yükselmesi gibi) “ortalama iþçi”nin düzeyine inmek bizimgörevimiz deðildir. Ýþçiler için kolay anlaþýlýr yazýnýn, ve özellikle degeri kalmýþ iþçiler için kolay anlaþýlýr (ama elbette ki kaba deðil)yazýnýn gereðini yadsýmýyorum. Ama beni üzen þey, pedagojinin,siyaset ve örgüt sorunlarýyla böyle durmadan birbirine karýþtýrýlmasýdýr.“Ortalama iþçi”yle bu kadar ilgilenen sizler, iþçi sýnýfý siyasetiniya da iþçi sýnýfý örgütlenmesini tartýþýrken, onlara tepeden bakmayýistemekle aslýnda iþçilere hakaret etmektesiniz baylar. Ciddiþeylerden ciddi bir biçimde sözedin; pedagojiyi pedagoglara býrakýn,siyasetçilere ve örgütçülere deðil! Aydýn tabaka arasýnda daileri kimseler, “ortalama” tabaka ve bir de “yýðýnlar” yok mudur?Aydýn tabaka arasýnda, kolay anlaþýlýr bir yazýnýn gerekliliðini herkeskabul etmiyor mu, ve böyle bir yazýn yayýnlanmýyor mu? Öylebir kiþi düþünün ki, lise ya da yüksek okul öðrencilerinin örgütlenmesikonusunda yazdýðý bir makalede, yeni bir keþifte bulunan biradam edasýyla, ilkin “ortalama öðrenciler” örgütü gereklidir deyipduruyor. Hiç kuþku yok ki, herkes kendisine gülecektir, ve böylesinelâyýk olan budur. Yazarýmýza, eðer varsa, örgüt hakkýndakidüþüncelerinizi bildirin, kimin “ortalama”, kimin bunun üstünde,kimin altýnda olduðuna biz karar verelim, denecektir. Ama eðerörgütleme hakkýnda kendinize ait düþünceleriniz yoksa, o zaman“yýðýnlar” ve “ortalama kimseler” adýna giriþtiðiniz bütün çabalarçok cansýkýcý olacaktýr. Bilmeniz gerekir ki, bu “siyaset” ve “örgüt”sorunlarý kendi baþlarýna öylesine ciddidir ki, bunlar ancak çokciddi olarak ele [sayfa 161] alýnabilir. Ýþçileri (ve üniversite öðrencileriyleliselileri) bu sorunlarý kendileriyle tartýþabilmek için eðitebilirizve eðitmeliyiz. Ama bu sorunlarý ele aldýðýnýz anda, bunlara gerçekyanýtlar vermelisiniz; geriye çarkedip “ortalama”dan ya da “yýðýnlar”dan medet ummayýnýz; gereksiz tümceciklerle ya da eðlendiricifýkralarla durumu geçiþtirmeye kalkmayýnýz.** Svoboda, n° 1, s. 66., “Örgütlenme” baþlýklý makalede þöyle yazýyor: “Ýþçi ordusu,128 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Ýþçi-devrimci, görevine tam olarak hazýrlanabilmek için, aynýþekilde profesyonel bir devrimci olmalýdýr. Onun için B-v., iþçi,günün onbir-buçuk saatini fabrikada geçirdiðine göre, ajitasyondýþýndaki öteki devrimci görevler “zorunlu olarak büyük ölçüde oçok az sayýdaki aydýnlarýn omuzlarýna yüklenmelidir”, derken yanýlmaktadýr.Ama bu, hiç de “zorunlu” olduðu için böyle olmamaktadýr.Bu, biz geri olduðumuz için, yetenekli her iþçiye profesyonelajitatör, örgütçü, propagandacý, yayýn daðýtýcýsý, vb. vb. olabilmesiiçin yardým etmenin görevimiz olduðunu bilmediðimiz için böyleolmaktadýr. Biz, bu bakýmdan, gücümüzü utanç verici bir biçimdeçarçur etmekteyiz, neyi en büyük dikkatle yetiþtirmemiz vegeliþtirmemiz gerektiðini bilmemekteyiz. Almanlara bakýnýz: onlarýngüçleri bizimkinin yüz katýdýr, ama gerçekten yetenekli ajitatörlerinvb., çoðu kez “ortalamalar” arasýndan çýkmadýðýný pek iyianlýyorlar. Onun için, her yetenekli iþçiyi, hemen, yeteneklerinigeliþtirebileceði ve tam olarak kullanabileceði koþullar içineyerleþtirmeye çalýþýyorlar: onu profesyonel ajitatör yapýyorlar; eylemalanýný [sayfa 162] geniþletmek için, tek bir fabrikadan bütün sanayikoluna, tek bir yöreden bütün ülkeye yayabilmesi için, ona yardýmcýoluyorlar. O, mesleðinde deneyim ve ustalýk ediniyor; görüþufuklarýný geniþletiyor ve bilgisini artýrýyor; baþka yörelerdeki vebaþka partilerdeki ileri gelen siyasal liderleri yakýndan gözlemeolanaðýný buluyor; iþçi, onlarýn düzeyine yükselmeye ve iþçi sýnýfýortamýnýn bilgisi ve sosyalist inançlarýn tazeliði ile profesyonel ustalýðýkendi þahsýnda birleþtirmeye uðraþýyor; çünkü bunlar olmadan,proletarya, kusursuz biçimde eðitilmiþ olan düþmanlarýna karþýçetin bir mücadele veremez. Ýþte yýðýnlar, saflarýndan, Bebel veAuer çapýnda adamlarý ancak bu þekilde çýkarmaktadýr. Ama siyasalbakýmdan özgür olan bir ülkede büyük çapta kendiliðindenolan þeyi, Rusya’da, biz, bilinçli olarak ve sistemli bir biçimde örgütlerimizdenyararlanarak yapmalýyýz. Azýcýk yeteneði olan ve birþeyler “vaadeden” bir iþçi ajitatörün günde onbir saat fabrikadaRus Emeði adýna ileri sürülecek olan bütün istemleri olanca gücüyle destekleyecektir” –elbette Emek büyük E harfiyle yazýlýyor, ve yazar þöyle haykýrýyor: “Ben aydýnlara hiç dedüþman deðilim, ama [ama – bu sözcüðü Sçedrin þu anlamda çevirmiþtir: Kulak hiç birzaman boynuzu geçemez!] – ama bir adam gelip de bana güzel ve büyüleyici laflar ettimi, ve bunlarýn [kendinin?] güzelliði ve öteki erdemleri yüzünden kabul edilmesini istedimi, fena halde caným sýkýlýyor”.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?129


çalýþmasýna izin verilmemelidir. Geçiminin parti tarafýndan saðlanmasýný;zamaný gelince yeraltýna geçebilmesini; eðer deneyiminiartýracaksa, görüþ ufuklarýný geniþletecekse ve jandarmaya karþýmücadelede hiç deðilse birkaç yýl dayanabilecekse, eylem yerinideðiþtirmesini biz saðlamalýyýz. Hareketlerinin kendiliðindenyükseliþi geniþlik ve derinlik kazandýkça, iþçi sýnýfý yýðýnlarý, kendisaflarýndan, sadece artan sayýda yetenekli ajitatörler deðil, amayetenekli örgütçüler de, propagandacýlar da, ve sözcüðün en iyianlamýyla “pratik militanlar” da çýkartýrlar (böyleleri, çoðunlukla,Ruslara özgü biçimde oldukça dikkatsiz ve alýþkanlýklarýnda derbederolan bizim aydýnlarýmýz arasýnda o kadar azdýr ki). Gereklihazýrlýktan geçmiþ ve eðitilmiþ iþçi-devrimcilerden kuvvetlerimizolduðu zaman (ve elbette bütün öteki kollardan da), dünyadakihiç bir siyasal polis bunlarla baþedemez, çünkü bütün varlýklarýyladevrime baðlý olan bu [sayfa 163] kuvvetler, iþçi yýðýnlarýnýn sonsuzgüvenini kazanmýþ olacaklardýr. Ve biz, hem iþçilerin hem de “aydýnlarýn”ortak yolu olan profesyonel devrimci eðitim yoluna iþçileri“yöneltmek” için gerekeni yapmadýðýmýz, ve çok kez, iþçi yýðýnlarýiçin, “ortalama iþçiler” vb. için “eriþilebilir” olan þeyler konusundaahmakça söylevlerimizle onlarý geriye çektiðimiz için doðrudandoðruya suçluyuz.Öteki bakýmlardan olduðu gibi, bu bakýmdan da örgütselçalýþmalarýmýzýn dar kapsamý, hiç kuþkusuz ki, doðrudan doðruyateorimizi ve siyasal görevlerimizi dar sýnýrlar içine hapsetmemizyüzündendir (her ne kadar ekonomistlerin büyük çoðunluðu vepratik çalýþma içindeki acemiler bunun bilincinde deðilseler de).Kendiliðindenliðe kölece boyuneðiþin, yýðýnlar için “eriþilebilir” olandanbir adým bile olsa öteye geçme korkusu, yýðýnlarýn dolaysýz veivedi istemlerinin ötesine geçme korkusu yarattýðý görülüyor. Korkmayýnýzbaylar! Unutmayýnýz ki, örgütlenme konusunda o kadargeri bir düzeydeyiz ki, çok öteye gidebileceðimiz düþüncesi saçmadýr!E. “KOMPLOCU” ÖRGÜTVE “DEMOKRATÇILIK”Ama aramýzda “yaþam gerçekleri”ne karþý o kadar duyarlýolanlar vardýr ki, dünyada bundan korktuklarý kadar baþka hiç bir130 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


þeyden korkmazlar, ve burada açýklanan düþünceleri benimseyenleriNarodnaya Volya çizgisini izlemekle, “demokratçýlýðý” vb. anlamamaklasuçlarlar. Elbette, Raboçeye Dyelo tarafýndan da dilegetirilmiþ olan bu suçlamalarý burada ele almalýyýz.Bu satýrlarýn yazarý, St. Petersburglu ekonomistlerin NarodnayaVolya eðilimi suçlamasýný Raboçaya Gazeta’ya da yakýþtýrdýklarýnýçok iyi bilmektedir (gazete Raboçaya Mysýl ile kýyaslandýðýndabunun nedeni kolayca anlaþýlýr). Onun için biz, kýsa bir süre sonra,Ýskra çýkmaya baþladýðý [sayfa 164] zaman, X kentindeki sosyal-demokratlarýnÝskra’yý bir Narodnaya Volya organý olarak nitelendirdiklerinibir arkadaþ bize bildirdiðinde, buna hiç þaþmadýk. Elbette,biz, bu suçlamadan ötürü gurur duyduk; çünkü ekonomistler hanginamuslu sosyal-demokratý Narodnaya Volya yanlýsý olmaklasuçlamamýþlardýr ki?Bu suçlamalar iki yanlýþ anlamanýn sonucudur. Birincisi, bizdedevrimci hareketin tarihi o kadar az bilinir ki, “Narodnaya Volya”adý, çarlýða karþý kesin savaþ ilân eden merkezi bir militan örgütdüþüncesini ifade etmek için kullanýlýr. Ama 1870’lerde devrimcilerinkurduklarý, ve bizim için de örnek olmasý gereken oyaman örgüt Narodnaya Volya tarafýndan deðil, Zemlya i Volya 70tarafýndan kurulmuþtu; bu, daha sonra, Çorni Peredel ve NarodnayaVolya olarak bölündü. Onun için militan bir devrimci örgüteözellikle Narodnaya Volya niteliðinde bir þey olarak bakmak, hemtarih ve hem de mantýk bakýmýndan saçmadýr; çünkü eðer ciddiolarak mücadeleye giriþmeyi düþünüyorsa, hiç bir devrimci akýmböyle bir örgüt kurmadan edemez. Narodnaya Volya’nýn hatasý,bütün hoþnutsuzlarý bu örgüt içinde toplamaya ve bu örgütü otokrasiyekarþý kesin mücadeleye yöneltmeye çalýþmasý deðildi; tamtersine, bu, onun büyük tarihsel erdemiydi. Hata, özünde hiç dedevrimci olmayan bir teoriye dayanmaktan ileri geliyordu, ve NarodnayaVolya üyeleri, geliþmekte olan kapitalist toplum içindekisýnýf mücadelesiyle kendi hareketlerini ayrýlmaz bir biçimde baðlamayýya bilmiyorlardý, ya da bunu baþaramýyorlardý. Ancak marksizmianlayamayanlar (ya da onu “struveciliðin” anladýðý gibi “anlayanlar”)iþçi sýnýfý hareketinin yýðýnsal, kendiliðinden yükseliþininZemlya i Volya’ nýnki kadar, hatta ondan çok daha iyi bir devrimcilerörgütü yaratma görevinden bizi kurtardýðýný düþünebilirler. Tersine,bu hareket, bu görevi bize yüklemektedir; çünkü mücadeleV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?131


[sayfa 165] güçlü bir devrimciler örgütü tarafýndan yönetilmediði süreceproletaryanýn kendiliðinden mücadelesi hiç bir zaman onungerçek “sýnýf mücadelesi” haline gelmeyecektir.Ýkincisi, birçok kimse, besbelli ki, B. Kriçevski de dahil olmaküzere, (Raboçeye Dyelo, n° 10, s. 18) sosyal-demokratlarýn,siyasal mücadele konusundaki “komplocu” görüþlere karþý her zamangiriþtiði polemikleri yanlýþ anlamaktadýr. Siyasal mücadeleninkomploculukla sýnýrlandýrýlmasýna her zaman karþý çýktýk ve elbetteki, karþý çýkmaya devam edeceðiz.* Ama bu, güçlü bir devrimciörgütün gereðini yadsýdýðýmýz anlamýna gelmez. Nitekim bundanönceki dipnotta sözü edilen broþürde, siyasal mücadelenin bir komployaindirgenmesine karþý, polemiðin ardýndan, (sosyal-demokratbir ideal olarak), “mutlakiyete karþý ezici darbeyi indirmek” içingerektiðinde “ayaklanmaya” ve bütün “öteki saldýrý biçimlerinebaþvurabilecek” kadar güçlü bir örgüt anlatýlmaktadýr.** Otokratikbir ülkede böyle güçlü bir devrimci örgüt, biçim olarak ayný zamanda“komplocu” bir örgüt olarak da, nitelendirilebilir, günküransýzca “conspiration” sözcüðü Rusça “zagovor” (“komplo”) sözcüðününkarþýlýðýdýr, ve [sayfa 166] böyle bir örgüt, tam bir gizlilik içindeçalýþmak zorundadýr. Gizlilik bu türden bir örgütün öylesine zorunlubir koþuludur ki, bütün öteki koþullar (üyelerin sayýsý ve seçimi,iþlevler vb.) bu birinci koþulla uyum içinde olmalýdýr. Onun içinbiz sosyal-demokratlarýn, komplocu bir örgüt kurmayý istediðimizyolundaki suçlamalardan korkmasý gerçekten de büyük bir safdillikolur. Her ekonomizm düþmaný için, böyle bir suçlama, NarodnayaVolya çizgisini izleme suçlamasý kadar gurur verici olmalýdýr.Bu kadar güçlü ve tam anlamýyla gizli bir örgütün, gizli ey-* Karþ.: Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevleri, s. 21, P. L. Lavrov’a karþý polemikler.[Bkz: Collected Works, Vol. 2, s. 346-341. -Ed.]** Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevleri, s. 23. [Bkz: Collected Works, Vol. 2, s. 342. -Ed.] Sýrasý gelmiþken, Raboçeye Dyelo’nun, ya neyin sözünü ettiðini bilmeden konuþtuðunuya da “esen rüzgâra göre” görüþlerini deðiþtirdiðini gösteren bir baþka örnek vereceðiz.Raboçeye Dyelo’nun birinci sayýsýnda þu pasajý italik olarak görüyoruz: “Broþürde ortayakonan öz, Raboçeye Dyelo yazýkurulunun programý ile tam bir uyum içerisindedir.” [s.142.] Öyle mi? Otokrasinin devrilmesinin yýðýn hareketinin birinci görevi olarak ileri sürülmemesiyolundaki görüþ, Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevleri’nde ifade edilen görüþlereuymakta mýdýr? “Ýþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadele” ve aþamalar teorisi obroþürde ifade edilen görüþlerle uygunluk halinde midir? “Görüþlerin birbirine uymasýný”böyle garip bir biçimde anlayan bir derginin saðlam ilkeleri olup olmayacaðý konusundakarar vermeyi okura býrakýyoruz.132 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


lemlerin bütün iplerini elinde tutan, ve zorunlu olarak merkeziolan bir örgütün, olgunlaþmamýþ saldýrýlara kolaylýkla kalkýþabileceði,siyasal hoþnutsuzluðun büyümesinin iþçi sýnýfýndaki öfke vekaynaþmanýn vb. böyle bir saldýrýyý olanaklý ve zorunlu kýlmasýndanönce hareketi düþüncesizce þiddetlendirebileceði itirazý ilerisürülebilir. Buna yanýtýmýz þudur: Soyut olarak konuþulduðunda,militan bir örgütün baþka koþullar altýnda tamamýyla kaçýnýlabilirbir yenilgiyle sonuçlanabilecek olan bir savaþa düþüncesizce katýlabileceðielbette yadsýnamaz. Ama bu durumda soyut uslamlamalarlayetinemeyiz, çünkü her savaþ kendi içinde yenilgisininsoyut olasýlýðýný taþýr, ve bu olasýlýðý azaltmanýn biricik yolu, örgütlübiçimde mücadeleye hazýrlanmaktýr. Ama eðer Rusya’daki bugünküsomut koþullardan hareket edecek olursak, harekete istikrarkazandýrmak ve düþüncesiz saldýrýlar olasýlýðýný önlemek için, güçlübir devrimci örgütün mutlaka gerekli olduðu kesin sonucuna varýrýz.Böyle bir örgütten yoksun bulunduðumuz ve devrimci hareketinhýzla ve kendiliðinden büyüdüðü þu anda, iki karþýt ucun meydanageldiðini (ki bekleneceði gibi bunlar, “birleþmektedirler”) dahaþimdiden görmekteyiz: biri tamamen tutarsýz ve aþýrý ölçüde ýlýmlýbir ekonomizm, öteki de birincisinden daha az tutarsýz olmayan,“ilerleyen ve güçlenen, [sayfa 167] ama henüz amacýndan çok,baþlangýç noktasýna yakýn bulunan bir harekette, yapay olarak buhareketin nihai noktasýnýn belirtilerini” arayan “kýzýþtýrýcý terörizm”(V. Zasuliç, Zarya, n° 2-3, s. 353). Raboçeye Dyelo örneði, bu her ikiaþýrý uca da ödünde bulunan sosyal-demokratlarýn eksik olmadýðýnýgösterir. Bunda þaþýlacak bir þey yoktur, çünkü, öteki nedenlerdenayrý olarak, “iþverenlere ve hükümete karþý iktisadi mücadele”devrimcileri hiç bir zaman tatmin edemez, ve karþýt uçlar bu yüzden,þurda burda görüleceklerdir. Ancak sosyal-demokrat siyasetitutarlýlýkla yürüten ve, deyim yerindeyse, bütün devrimci içgüdülerive uðraþlarý tatmin eden bir merkezi militan örgüttür ki, hareketidüþüncesizce saldýrýlara giriþmekten koruyabilir ve baþarý vaadedensaldýrýlar hazýrlayabilir.Burada açýklanan örgüt konusundaki görüþümüzün “demokratikilke” ile çeliþtiði de söylenerek bir baþka itiraz öne sürülebilir.Daha önceki iddia nasýl özellikle Rus bir kökenden gelmekte idiyse,bu ikinci iddia da özellikle yabancý bir nitelik taþýr. Ancak yurtdýþýndabulunan bir örgüt (Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliði)V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?133


kendi yazýkuruluna þöyle bir talimat verebilirdi:“Örgütlenme ilkesi: Sosyal-demokrasinin baþarýyla geliþmesive birliði için parti örgütü içinde geniþ bir demokrasi ilkesinin gereðinibelirtmek, bunu geliþtirmek, bunun için savaþmak gerekir;partimizin saflarýnda anti-demokratik eðilimlerin belirmesi bunudaha da gerekli hale getirmiþtir.” (Ýki Konferans, s. 18.)Ýskra’nýn “anti-demokratik eðilimlerine” karþý Raboçeye Dyelo’nunnasýl mücadele ettiðini bundan sonraki bölümde göreceðiz.Þimdilik, ekonomistlerin ileri sürdüðü bu “ilke”yi daha yakýndaninceleyelim. “Geniþ bir demokrasi ilkesi”nin iki açýk koþulu gerektirdiðiniherhalde herkes kabul eder: birincisi tam bir açýklýðý, ikincisibütün kademelere seçimle gelinmesini. Örgütün üyeleri [sayfa168] için sýnýrsýz tam bir açýklýk olmadan demokrasiden sözetmekgülünç olur. Alman Sosyalist Partisine demokratik bir örgüt diyebiliriz,çünkü bütün faaliyetleri, parti kongreleri bile, açýk olarak yapýlýr;ama üyeleri dýþýnda herkese karþý gizlilik perdesi altýnda saklananbir örgütü kimse demokratik olarak nitelendiremez. O halde, “geniþbir demokrasi ilkesi”nin temel koþulu gizli bir örgüt tarafýndan yerinegetirilemezken, bu ilkeyi öne sürmenin yararý ne? Bu “geniþilke”, böyle bir durumda, görkemli ama içi boþ bir sözdür. Dahasývar. Bu söz, örgütlenmeye iliþkin o andaki ivedi görevlerin hiçanlaþýlmadýðýnýn da kanýtýdýr. Bizim devrimcilerimizin “geniþ” yýðýnýarasýnda gizliliðe ne kadar az uyulduðunu herkes bilir. Bundan,“üyelerin sýký bir elekten geçirilmesini” (Raboçeye Dyelo, n° 6, s.42) haklý olarak isteyen B-v’nin nasýl yakýndýðýný gördük. Ama “gerçeklikduyularýyla” övünen kimseler, böyle bir durumda en kesingizliliðin ve üyelerin en sýký (yani daha da sýký) bir elekten geçirilmesiüzerinde deðil de, “geniþ bir demokrasi ilkesi” üzerinde direniyorlar!Karavana atmak buna denir.Demokrasinin ikinci koþulu için de, seçim ilkesi için de,durum daha uygun deðildir. Siyasal özgürlüðün bulunduðu ülkelerde,seçim ilkesi tartýþma götürmez. Alman Sosyal-Demokrat Partisitüzüðünün birinci maddesi þöyle der: “Parti programýnýnilkelerini kabul edenler ve partiyi gücü yettiði kadar destekleyenlerparti üyesidir.” Bir tiyatro sahnesi seyircilerine ne kadar açýksa, siyasalarena da kamuoyuna o kadar açýk olduðundan, herkes gazetelerdenve açýk toplantýlardan þu ya da bu kimsenin partinin ilkelerinikabul edip etmediðini, partiyi destekleyip desteklemediðini134 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ilir. Belirli bir siyasal kiþinin iþe nasýl baþladýðýný, nasýl bir evrimdengeçtiðini, çetin bir anda nasýl davrandýðýný, ne gibi niteliklertaþýdýðýný herkes bilir; onun için bütün parti üyeleri, bütün olgularýbiliyor [sayfa 169] olduklarýndan, bu kiþiyi belirli bir parti kademesineseçerler ya da seçmezler. Bir parti üyesinin siyasal alandaki herhareketinin (sözcüðün kesin anlamýyla) genel denetimi, biyolojide“en uygunlarýn kalýmý” diye adlandýrýlan ve otomatik olarak iþleyensiyasal bir mekanizmayý yaratýr. Mutlak bir açýklýðýn, seçilme hakkýnýnve genel denetimin sonucu olan bu “doðal seçme”, her siyasalkiþinin, son tahlilde, “kendisi için en uygun yeri” bulmasýný, gücüneve yeteneklerine en uygun düþen iþi yapmasýný, hatalarýnýnsonuçlarýný anlamasýný, ve hatalarýný kabul etme ve bunlardan kaçýnmayeteneðini herkesin önünde ortaya koymasýný saðlar.Çizdiðimiz bu tabloyu, bizim otokrasimizin çerçevesi içineyerleþtirmeye çalýþýnýz! Rusya’da, “parti programýnýn ilkelerini kabuleden ve partiyi gücü yettiði kadar destekleyen” herkesin, gizliçalýþan devrimcinin bütün eylemlerini denetlemesini akýl alýr mý?Ýþin çýkarlarý gereði, devrimci, bu “herkes” dediklerimizin ondadokuzundankimliðini saklamak zorunda iken, bu herkesin, devrimcilerdenbirini belli bir kademeye seçmesi mümkün müdür?Raboçeye Dyelo’nun ortaya attýðý görkemli formüllerin gerçek anlamýüzerinde biraz düþününüz, otokrasinin karanlýðý ve jandarmaegemenliði altýnda, parti örgütündeki “geniþ demokrasinin” yararsýzve zararlý bir oyuncaktan baþka bir þey olmadýðýný görürsünüz.Yararsýz bir oyuncaktýr, çünkü gerçekte, hiç bir devrimci örgüt, nekadar isterse istesin, geniþ demokrasiyi hiç bir zaman uygulamamýþtýrve uygulayamamýþtýr. Zararlý bir oyuncaktýr, çünkü, “geniþbir demokrasi ilkesinin” uygulanmasý yolunda herhangi bir çaba,sadece, polisin büyük baskýnlara giriþmesini kolaylaþtýracak, bugünhüküm süren ilkelliði devam ettirecek, ve pratik içinde çalýþanmilitanlarýn dikkatini, profesyonel devrimciler olmak için kendilerinieðitmeleri gibi ciddi ve ivedi bir görevden, “kâðýt” üstünde [sayfa170] ayrýntýlý seçim sistemi kurallarý hazýrlamaya çekecektir. Bu “demokrasicilikoyunu” ancak etkin çalýþmaya katýlma fýrsatýný bulamayankimselerin sýk sýk toplandýðý yurtdýþýnda, özellikle küçükgruplarda, yer yer geliþebilir.Raboçeye Dyelo’nun, ilk bakýþta akla-yatkýn görünen ve devrimciçalýþmalarda demokrasi “ilkesini” ileri sürme oyununun neV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?135


kadar uygunsuz olduðunu gösterebilmek için, gene bir tanýðýn ifadesinebaþvuracaðýz. Bu tanýk, Londra’da yayýnlanan Nakanunedergisinin editörü Y. Serebriyakov’dur, ve kendisi Raboçeye Dyelo’yakarþý dostça duygular ve Plehanov’a ve “plehanovculara” karþý daderin bir kin taþýmaktadýr. Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliðindemeydana gelen bölünme konusundaki makalelerinde, Nakanune,kesin olarak, Raboçeye Dyelo’nun tarafýný tuttu ve Plehanov’aküfürler yaðdýrdý. Bu durum, Nakanune’nin bu konuda tanýklýðýnýdaha da deðerli kýlmaktadýr. “Ýþçilerin Öz Kurtuluþu Grubu BildirgesiÜzerine” baþlýklý makalesinde (Nakanune, n° 7, Temmuz 1899),Serebriyakov, “ciddi bir devrimci harekette prestij, kýdem, yetkiliaréopagus* gibi þeylerden sözetmenin “edepsizlik” olduðunu söylerken,bu arada da þöyle yazýyor:“Miþkin, Rogaçov, Jelyabov, Mihaylov, Perovskaya, ignerve ötekiler, kendilerini, hiç bir zaman önder saymamýþlardýr, vekimse de onlarý önder olarak seçmemiþ ya da atamamýþtýr, oysagerçekte bunlar önderdirler, çünkü propaganda döneminde olduðugibi hükümete karþý mücadele döneminde de, en çetin iþionlar yükleniyordu, en tehlikeli yerlere onlar gidiyorlardý, ve onlarýneylemi en verimli olan eylemdi. Ve onlar kendileri istedikleriiçin deðil, ama çevrelerini saran yoldaþlarý, bilgilerine, [sayfa 171] enerjilerineve davaya baðlýlýklarýna güvendikleri için önder oldular.Hareketi keyfi olarak yönetecek herhangi bir aréopagus’tan korkmak(korkulmuyorsa, sözü niye ediliyor?), çok safdilce bir davranýþolur. Böyle bir aréopagus’a kim aldýrýr ki?”Okurdan soruyoruz: bu “aréopagus” hangi bakýmdan “antidemokratikeðilimler”den farklýdýr? Ve Raboçeye Dyelo’nun “aklayatkýn”örgüt ilkesinin de ayný ölçüde safça ve edepsiz olduðubesbelli deðil mi? Safça, çünkü, “çevrelerini saran yoldaþlarýnýn”,bunlarýn “bilgilerine, enerjilerine ve davaya baðlýlýklarýna” hiç birgüvenleri yoksa, bu “aréopagus”a ya da “anti-demokratik eðilimli”bu kimselere kimse aldýrýþ etmez; edepsiz, çünkü bu, bazýlarýnýnkendini beðenmiþliði, bazýlarýnýn hareketimizin gerçek durumu hakkýndakibilisizliði, ve bazýlarýnýn da hazýrlýksýzlýðý ve devrimci hareketintarihi hakkýnda bilisizliði üzerinde spekülasyon yapan bir* Aréopagus - Eski Atina’da Akrapol’un yakýnýnda bulunan bir tepe; o tepede toplananyüksek hukuk meclisi. -ç.136 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


demagojidir. Hareketimizde etkin olarak çalýþanlar için biricik ciddiörgüt ilkesi, en sýký gizlilik, üyelerin en sýký elekten geçirilmesi veprofesyonel devrimcilerin eðitilmesi olmalýdýr. Bu nitelikler birleþince,“demokratçýlýk” tan çok daha deðerli olan bir þeye, devrimcilerarasýnda eksiksiz bir yoldaþça karþýlýklý güvene kavuþmuþolacaðýz. Bu, bizim için kesin olarak gerekli, çünkü, Rusya’da, geneldemokratik denetimi bunun yerine koymak sözkonusu olamaz.Ve gerçekten “demokratik” bir denetimi gerçekleþtirmeninolanaksýzlýðýnýn, devrimci örgütün üyelerini tümüyle denetim dýþýbýraktýðýný sanmak büyük hata olur. Bunlarýn, demokratçýlýðýn (içerisindeeksiksiz karþýlýklý güvenin hüküm sürdüðü yakýn vekaynaþmýþ bir yoldaþlar topluluðundaki demokratçýlýðýn) oyuncakbiçimleri üzerinde düþünmeye vakitleri yoktur, ama onlar, zatenlâyýk olmayan bir üyeyi saflarýndan defetmek için gerçek bir devrimcilerörgütünün hiç bir þey önünde gerilemeyeceðini [sayfa 172]deneyimleriyle bildiklerinden, canlý bir sorumluluk duygusuna sahiptirler.Üstelik Rus (ve uluslararasý) devrimci çevrelerde, uzunbir tarihi olan ve yoldaþlýk görevlerine aykýrý davranýþlarý amansýzbir sertlikle cezalandýran oldukça geliþmiþ bir kamuoyu vardýr (“demokratçýlýk”,ama oyuncak demokratçýlýk deðil, gerçek demokratçýlýk,bu, yoldaþlýk anlayýþýnýn temel unsurlarýndan biridir!). Bütünbunlarý gözönünde tuttuðumuzda, göreceksiniz ki, “anti-demokratikeðilimler”le ilgili bir sürü söz ve bütün bu kararlar, yurtdýþýndakigeneralcilik oyununun siyasal muhacerete özgü küf kokusunutaþýmaktadýr.Belirtmek gerekir ki, bu sözlerin bir baþka kaynaðý olan safdillik,demokrasi hakkýnda edinilmiþ olan bulanýk fikirlerden dedoðmaktadýr. Bay ve bayan Webb’lerin Ýngiliz sendikalarý konusundakikitaplarýnda “Ýlkel Demokrasi” baþlýklý ilginç bir bölümvardýr. Yazarlar, burada, Ýngiliz iþçilerinin, sendikalarýnýn ilk kurulduðudönemde, bütün üyelerin sendika yönetiminin bütün ayrýntýlarýnakatýlmalarýný demokrasinin zorunlu bir koþulu saydýklarýnýanlatýyorlar; bütün sorunlar, bütün üyelerin oyuyla karara baðlanmaklakalmýyor, bütün resmi görevler, sýrasýyla bütün üyeler tarafýndanüstleniliyordu. Ýþçilerin, demokrasinin bu þekilde anlaþýlmasýnýnsaçmalýðýný görmeleri için ve bir yandan temsili kurumlarýngereðini, öte yandan da bütün zamanýný sendika yönetimine sarfedecekgörevlilerin gereðini anlayabilmeleri için uzun bir tarihselV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?137


deneyim dönemi gerekti. Ancak bazý sendikalar mali iflâsa uðradýktansonradýr ki, toplanan ödenti ve baðýþlarýn ne olmasý gerektiðisorununun yalnýzca demokratik oyla çözüme baðlanmayacaðýný,bunun, ayrýca, sigorta uzmanlarýnýn tavsiyesini de gerektirdiðiniiþçilere anlatmak mümkün oldu. Bundan baþka Kautsky’nin parlamentarizmve yasama iþlevinin halk tarafýndan yerine getirilmesikonusundaki kitabýný alýnýz ve [sayfa 173] göreceksiniz ki, bu marksistteorisyenin vardýðý sonuçlar, “kendiliðinden” örgütlenen iþçilerinuzun yýllar boyunca edindikleri pratik deneyimin bize öðrettikleriyletam uygunluk halindedir. Kautsky, Rittinghausen’in ilkel demokrasianlayýþýna þiddetle karþý çýkýyor; demokrasi adýna “halkçýgazetelerin doðrudan doðruya halk tarafýndan yönetilmesi”niisteyenlerle alay ediyor; proleter sýnýf mücadelesinin sosyal-demokratikönderliði için profesyonel gazetecilere, parlamenterlere vb.duyulan gereksinmeye iþaret ediyor; “etkin olabilmek için” doðrudanyasama iþlevinin halkýn tümü tarafýndan yerine getirilmesinisavunan, ama bu düþüncenin modern toplumda ancak göreli olarakuygulanabileceðini anlamayan “anarþistlerin ve edebiyatçýlarýnsosyalizmi”ne saldýrýyor.Hareketimizde pratik içinde çalýþmýþ olanlar, bu “ilkel” demokrasianlayýþýnýn öðrenci ve iþçi yýðýnlarý arasýnda ne kadar yaygýnolduðunu bilirler. Onun için bu anlayýþýn örgüt tüzüklerine veyayýna da girmesine þaþmamak gerekir. Bernþtayncý türden ekonomistler,tüzüklerine þunu koydular: “§ 10. Sendika örgütününçýkarlarýný ilgilendiren bütün iþler, üyelerin çoðunluðunun oyuylakarara baðlanýr.” Terörist türden ekonomistler de onlarýn ardýndanyineliyorlar: “Komitenin kararlarý ancak bütün çevreler tarafýndanonaylandýktan sonra yürürlüðe girer.” (Svoboda, n° 1, s. 67.) Dikkatediniz ki, bu geniþ ölçüde uygulanan referandum önerisi örgütüntamamýnýn seçim temeli üzerinde kurulmasý istemine ek olarakileri sürülmüþtür! Gerçek demokratik örgütlerin teori ve pratiðiniinceleme fýrsatýný pek az bulmuþ olan pratik içinde çalýþanlarý,elbette ki, bu yüzden suçlayacak deðiliz. Ama önderlik iddiasýndaolan Raboçeye Dyelo, böyle durumlarda, geniþ bir demokrasi ilkesikonusundaki bir kararla yetinirse, bu, salt “etkin olma çabasý”dýþýnda herhangi bir baþka þey olarak tanýmlanabilir mi? [sayfa 174]138 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


. YEREL ÇALIÞMA VE RUSYA’YIKAPSAYAN ÇALIÞMABurada anahatlarý çizilen örgüt planýna karþý, bu planýn demokratikolmadýðý ve “komplocu” nitelik taþýdýðý yolundaki itirazlartamamen yersizdir. Bununla birlikte, sýk sýk ileri sürülen veayrýntýlý olarak incelenmesi gereken bir baþka sorun var. Bu, yerelçalýþma ile bütün Rusya’yý kapsayan çalýþma arasýndaki iliþkidir.Merkezi bir örgütün kurulmasý halinde, aðýrlýk merkezinin yereldenbütün Rusya’ya doðru kayabileceði, ve böylelikle çalýþan yýðýnlarlabaðlarýmýzý ve genel olarak yerel ajitasyonun sürekliliðinizayýflatarak harekete zararlý olacaðý yolunda korkular dile getirilmektedir.Bu korkulara karþýlýk olarak diyoruz ki, son birkaç yýliçinde hareketimiz, asýl, yerel militanlarýn yerel iþlere gereðindençok daldýklarý için zarar görmüþtür; bu yüzden aðýrlýk merkeziniazçok ulusal çalýþmaya kaydýrmak mutlaka gerekir; ve bu, baðlarýmýzýve yerel ajitasyonumuzun sürekliliðini, zayýflatmak þöyle dursun,güçlendirir. Merkezi ve yerel gazeteler sorununu ele alalým.Okurdan istediðim, gazete yayýnýnýn bizim için genel olarak çokdaha geniþ ve çeþitli olan devrimci hareketi gösteren bir örnektenbaþka bir þey olmadýðýný unutmamasýdýr.Yýðýn hareketinin birinci döneminde (1896-1898), yerel devrimciiþçiler tarafýndan bütün Rusya’yý kapsayan bir gazetenin(Raboçaya Gazeta) yayýnlanmasý giriþiminde bulunuldu. Ýkinci dönemde(1898-1900), hareket sýnýrsýz bir ilerleme kaydetti, ama önderlerindikkati tamamen, yerel yayýnlar üzerinde toplanmýþtý.Yayýnlanmýþ olan yerel gazetelerin toplam sayýsýný hesaplarsak, ortalamaolarak ayda bir gazetenin yayýnlandýðýný görürüz.* Bu, [sayfa175] bizim amatörlüðümüzü açýkça göstermiyor mu? Bu, devrimciörgütümüzün, hareketin kendiliðinden büyümesinin gerisinde kaldýðýnýaçýkça göstermiyor mu? Ayný sayýda yayýn, daðýnýk yerel gruplartarafýndan deðil de, tek bir örgüt tarafýndan yapýlsaydý, sadecebüyük emekler tasarruf etmiþ olmakla kalmazdýk, ama ayný zamanda,çalýþmamýzda çok daha büyük istikrarlýlýk ve süreklilik* Bkz: Paris Kongresine Rapor, 71 s. 14. “O zamandan [1897] 1900’ün ilkyazýna kadar,çeþitli yerlerde, çeþitli gazetelerin otuz sayýsý yayýnlanmýþtýr. ... Ortalama olarak her aybirden biraz fazla gazete yayýnlanmýþtýr.”V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?139


saðlamýþ olurduk. Etkin olarak hemen hemen yalnýzca yerel organlardaçalýþan militanlarýmýz (ve ne yazýk ki, bugün de durumçoðunlukla böyledir), ve bu sorunda þaþýlacak bir Don Kiþot’lukgösteren yazarlarýmýz, bu basit gerçeði gözden kaçýrmaktadýrlar.Pratikte çalýþan militanlar, çoðunlukla yerel militanlar için bütünRusya’yý kapsayan bir gazetenin örgütlenmesiyle uðraþmalarýnýn“zor olduðu”* ve gazetesiz kalmaktansa, yerel gazetelerin daha iyiolduðu savýyla yetiniyorlar. Hiç kuþku yok ki, bu sav, tamamenhaklýdýr ve biz, genel olarak yerel gazetelerin büyük önemine veyararlýlýðýna pratik içinde çalýþanlardan daha az deðer biçiyor deðiliz.Ama sorun bu deðildir. Sorun, Rusya’da, iki-buçuk yýl içindeyayýnlanmýþ olan otuz yerel gazete sayýsýnýn açýkça ifade ettiði parçalanmave ilkelliðin üstesinden gelinip gelinemeyeceði sorunudur.Kendinizi, yerel gazetelerin yararlýlýðý konusundaki tartýþmagötürmez, ama çok genel olan sözlerle sýnýrlamayýnýz; iki-buçukyýllýk deneyimin gösterdiði olumsuz yönleri de açýkça kabul etmeyürekliliðini gösteriniz. Bu deneyim göstermiþtir ki, içinde çalýþtýðýmýzkoþullarda, bu yerel gazeteler çoðu durumda ilkeleri bakýmýndanistikrarsýz, siyasal anlamdan yoksun, devrimci güçlerin kullanýlmasý[sayfa 176] bakýmýndan son derece pahalý ve teknik bakýmdanda (elbette ki, burada sözkonusu olan baský tekniði deðil,yayýnýn belli aralýkla düzenli biçimde çýkmasýdýr) tamamen yetersizdirler.Bu eksiklikler raslansal deðildir; bunlar, bir yandan incelediðimizdönemde yerel gazetelerin egemenliðini açýklayan veöte yandan bu egemenliðin doðurduðu parçalanmanýn kaçýnýlmazsonuçlarýdýrlar. Gazetesini, ilkelerde istikrarlýlýðý muhafaza edebilenbir siyasal organ düzeyine yükseltmek, ayrý bir yerel örgütünkesin olarak gücünü aþar; bütün siyasal yaþamýmýza ýþýk tutacakolan gerekli miktarda malzemeyi toplamak ve bunlarý kullanmak,böyle yerel bir örgütün gücünü aþar. Özgür ülkelerdeki çok sayýdayerel gazetelerin gereðini desteklemek üzere ileri sürülen bir sav,böyle bir gazetenin yerel militanlar tarafýndan basýlmasýnýn maliyetidüþüreceði ve halka daha tam ve çabuk bilgi sunabileceði savýdýr– bu sav, deneyimin de gösterdiði gibi, Rusya’daki yerel gazeteler* Bu, gerçek olmaktan çok, görünüþte bir zorluk. Gerçekte, tek bir inceleme çevresiyoktur ki, bütün Rusya’yý kapsayan çalýþmaya iliþkin olarak þu ya da bu iþlevi yerinegetirme olanaðýndan yoksun bulunsun. “Yapamam deme, yapmam de.”140 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


için geçerli deðildir. Bu gazeteler, devrimci güçlerin kullanýlmasýbakýmýndan son derece pahalý olmaktadýrlar, ve ne kadar küçükolursa olsun, illegal bir gazetenin yayýnlanmasý, ancak büyük ölçeklifabrika üretimi için olduðu gibi büyük bir gizli aygýtý gerektirmektedir;çünkü bu aygýt küçük, elzanaatýna dayanan bir atölyedeyaratýlamaz. Gizli aygýtýn ilkelliði, çok kez polise, bir-iki sayýnýn yayýnlanýpdaðýtýlmasýndan sonra, geniþ tutuklamalara giriþmek olanaðýsaðlamaktadýr, bu her þeyi öylesine silip süpürmektedir ki, iþe yenibaþtan baþlamak zorunda kalýnmaktadýr (pratikte çalýþan her militanbunun birçok örneklerini bilir). Ýyi örgütlenmiþ bir gizli aygýt,profesyonel olarak eðitilmiþ devrimcileri ve en büyük bir tutarlýlýklauygulanan bir iþbölümünü gerektirir. Ama, ne kadar güçlü olursaolsun, yerel bir örgütün, gereken anda bu iki koþulu yerine getirmesikesin olarak olanaksýzdýr. Yerel olmayan gazeteler, hareketin[sayfa 177] yalnýzca bir bütün olarak genel çýkarlarýna deðil (iþçilerintutarlý sosyalist ve siyasal ilkeler içerisinde eðitilmeleri), ama özellikleyerel olan çýkarlara da daha iyi hizmet edebilir. Bu, ilk bakýþta,mantýða aykýrý gibi görünebilir, ama sözkonusu iki-buçuk yýllýk deneyim,bunu kesin olarak tanýtlamýþtýr. Herkes kabul eder ki, otuzsayýlýk gazete yayýný için kullanýlan yerel güçler tek bir gazete içinkullanýlsaydý, altmýþ, belki de yüz sayý kolayca yayýnlanabilirdi, vebunun sonucu olarak, hareketin yerel özellikleri daha tam olarakifadelerini bulmuþ olurdu. Böyle bir örgütlenme derecesineulaþmanýn kolay olmadýðý doðrudur, ama buna olan gereksinmeyianlamalýyýz. Her yerel inceleme çevresi bu konuda düþünmeli vedýþtan dürtü beklemeden, yerel bir gazetenin, devrimci deneyimimizinde gösterdiði gibi, büyük çapta yanýltýcý olan raðbet görüyoroluþuna ve daha kýsa zamanda gerçekleþtirilebilmesine kapýlmadanbunu baþarmak için etkin olarak çalýþmalýdýr.Ve kendilerini pratik içinde çalýþanlara özellikle yakýn sanankimi yazarlar, söylediklerinin ne, kadar hayali olduðunun farkýnavarmadan, hem yerel gazeteler olmasý, hem bölgesel ve hem debütün Rusya için gazetelerin olmasý gerektiði yolunda þaþýlacakderecede kolaya kaçan ve þaþýlacak derecede içi boþ sözlerle pratikçalýþmaya gerçekten kötülük etmektedirler. Genel olarak konuþtuðumuzda,elbette ki, bütün bunlar gereklidir, ama somut birörgütsel sorunun çözümüne giriþildiðinde, herhalde zaman vekoþullar da gözönünde bulundurulmalýdýr. Svoboda’nýn (n° 1, s.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?141


68) “gazete sorununu ele alan” özel bir makalesinde, “Bizce kaydadeðer sayýda iþçisi bulunan her yörenin kendi öz iþçi gazetesi olmalýdýr;baþka bir yerden ithal edilen gazete deðil, kendi öz gazetesi”diye yazmasý, Don Kiþot’ça bir davranýþ deðil midir? Eðerbunun ne demek olduðunu bu satýrlarý yazan düþünmüyorsa, [sayfa178] onun yerine hiç deðilse okur düþünsün. Rusya’da “kayda deðersayýda iþçisi bulunan” kaç yer vardýr, ve eðer her yerel örgüt, kendiöz gazetesini yayýnlamaya kalkarsa, bu, amatörce yöntemlerimizinne denli sürekli hale getirilmesi demektir! Bu daðýnýklýk jandarmanýn(“kayda deðer” bir çaba göstermeden) daha eylemlerin baþlangýcýndayerel devrimci iþçileri tuzaða düþürme ve onlarýn gerçekdevrimciler olmak üzere geliþmelerini önleme görevini nasýl dakolaylaþtýrýr. Bütün Rusya’yý kapsayan bir gazetenin okuru, diyedevam ediyor yazar, fabrika sahiplerinin kötü davranýþlarýný anlatanyayýnlarda, “kendi kenti dýþýndaki kentlerdeki fabrika yaþamýnýnayrýntýlarýnda” kendisini ilgilendiren pek az þey bulur. Ama “Orel’deoturan bir kimse Orel’e alt haberleri cansýkýcý bulmaz. Her sayýdakimin ‘yakalandýðýný’ kimin ‘iþkenceye götürüldüðünü’ öðrenir vecoþar” (s. 69). Evet Orelli coþacaktýr, ama bizim yazarýmýz da gereðindençok “coþuyor”. Bu gibi ayrýntýlarla uðraþmanýn taktik bakýmdangerekli olup olmadýðýný kendi kendisine sormalýdýr. Biz,fabrika teþhirlerinin gereðini ve önemini takdir etmekte kimsedengeri kalmayýz, ama gözönünde tutmamýz gerekir ki, artýk St. Petersburglularýn,St. Petersburg’da yayýnlanan Raboçaya Mysýl’dakiSt. Petersburg haberlerini cansýkýcý bulduklarý bir aþamaya varmýþbulunuyoruz. abrika teþhirleri þimdiye kadar hep bildirilerleolmuþtur ve bu böyle devam etmelidir, ama biz gazetenin düzeyiniyükseltmekle yükümlüyüz, onu fabrika bildirisinin düzeyinedüþürmekle deðil. Bir gazeteden beklenen þey, “ufak-tefek” teþhirlerdeðildir, fabrika yaþamýnýn bellibaþlý tipik kötülüklerinin teþhiridir,özellikle çarpýcý olgulara dayanan ve bu yüzden de bütün iþçilerinve hareketin bütün önderlerinin ilgisini uyandýrabilecek, bilgilerinigerçekten zenginleþtirebilecek, ufuklarýný geniþletebilecek, ve yenisemtlerin ve yeni sanayi bölgelerindeki iþçilerin [sayfa 179] uyanmasýiçin baþlangýç noktasý olabilecek teþhirlerdir.“Üstelik, yerel bir gazetede, fabrika yönetiminin ve baþkayetkililerin yaptýklarý kötülükler, hemen anýnda açýða vurulabilir.Uzak bir yerde yayýnlanan genel bir gazetede ise, haber gazetenin142 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


merkezine ulaþana kadar, haberin kaynaðý olan yerde sorun unutulmuþolacaktýr. Okur, gazeteyi eline aldýðý zaman, ‘ne zaman olmuþtu,kim anýmsýyor ki?’ diyecektir.” (Ýbid..) Doðru – kim anýmsýyorki! Ýki-buçuk yýl içinde yayýnlanan otuz gazetenin altý kentteçýktýðýný ayný kaynaktan öðreniyoruz. Bu, ortalama olarak, kentbaþýna yarým yýlda bir sayý eder! Saçmalayan yazarýmýz, yerelçalýþmanýn üretkenliðine iliþkin tahmini üç katýna çýkarsa bile (ki,bu ortalama bir kent için yanlýþ olurdu, çünkü bizim elyordamýnadayanan yöntemlerimizle üretkenliði kayda deðer ölçüde artýrmakolanaksýzdýr), gene de her iki aya bir sayý düþer, yani “hemenanýnda açýða vurmak” diye bir þey olmaz. Ama,bütün Rusya’da,ufak-tefek olaylarý deðil, gerçekten önemli tipik kötülükleri heronbeþ günde bir “açýða vurabilmemiz için”, on yerel örgütün birleþerekdelegelerini gönderip genel bir gazetenin örgütlendirilmesinekatýlmalarý yeterdi. Örgütlerimizdeki durumu bilen hiç kimsebundan þüphe edemez. Düþmaný suçüstü yakalamaya gelince –bundan güzel bir söz olarak deðil de, ciddi olarak sözediyorsak–,illegal bir gazete böyle bir þeyi baþarmayý aklýndan bile geçiremez.Bu, ancak bir bildiriyle yapýlabilir, çünkü çoðunlukla, bunu yapmakiçin ancak bir-iki günlük zamanýmýz vardýr (örneðin fabrikadakýsa bir grev, bir kavga, herhangi bir gösteri vb. sözkonusu olduðuzaman).“Ýþçiler sadece fabrikada yaþamaz, onlar ayný zamanda birkentlidir de”, diyen yazarýmýz, Boris Kriçevski’ye bile onur verecekbir tutarlýlýkla özelden genele geçerek, devam ediyor, belediye meclisleri,belediye hastaneleri, [sayfa 180] belediye okullarý gibi konularadeðiniyor ve iþçi gazetelerinin genel olarak belediye sorunlarýnýda atlamamasýný istiyor.Kendi baþýna kusursuz olan bu istem, yasal gazetelerin çoðukez ne gibi boþ soyutlamalarla sýnýrlý kaldýðýný gösteren canlý birörnektir. Birincisi, eðer Svoboda’nýn istediði gibi “kayda deðer sayýdaiþçisi bulunan her yörede” belediye sorunlarýna iliþkin ayrýntýlýhaberler yazan gazeteler gerçekten çýksaydý, bu bizim Ruskoþullarýmýz altýnda, kaçýnýlmaz olarak, fiilen ayrýntýlarla uðraþmakbiçiminde yozlaþýr, çarlýk otokrasisine karþý bütün Rusya’yý kapsayanbir saldýrýnýn önemi konusundaki bilinci zayýflatýr, ve var olmayanparlamentolar konusunda çok konuþup da, var olan belediyemeclislerinden hemen hiç sözetmeyen devrimcilere iliþkin o ünlüV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?143


sözlerin sonucu olarak ortaya çýkmýþ bulunan –kökü kazýnmamýþolan, ama þimdilik silinmiþ bulunan– eðilimin son derece güçlüfilizlerini daha da güçlendirmiþ olurdu. Svoboda’nýn bunu gerçektenistemeyip, tersine, tersyüz etmek istediðini vurgulamak için,“kaçýnýlmaz olarak” diyoruz. Ama iyi niyet yetmez. Belediye sorunlarýnýnuygun bir bakýþaçýsýyla çalýþmamýzýn bütünü içinde ele alýnabilmesiiçin, ilkin bu bakýþaçýsýnýn açýkça anlaþýlmasý, gelenekselbir istikrar kazanabilsin diye yalnýzca tartýþmalarla deðil, sayýsýzörnekle iyice yerleþtirilmesi gerekir. Biz bundan henüz çok uzaðýz,ama geniþ bir yerel basýný düþünmeden önce, bunun sözünü etmedenönce, iþe buradan baþlamamýz gerekir.Ýkincisi, belediye iþleri hakkýnda gerçekten iyi ve ilginç yazýlaryazabilmek için, bu sorunlarý sadece kitaplardan deðil, gerçekteniyi bilmek gerekir. Oysa Rusya’nýn herhangi bir yerinde bubilgiyi edinmiþ olan sosyal-demokratlar hemen hiç yoktur. Bir gazetede(bir halk broþüründe deðil) kentin ve devletin iþleri hakkýndayazý [sayfa 181] yazabilmesi için, kiþinin, iþinin ehli biri tarafýndantoplanmýþ ve iþlenmiþ taze ve çok çeþitli malzemeye sahip olmasýgerekir. Oysa böyle bir malzemeyi toplamak ve iþlemek için, herkesinher þeyle uðraþtýðý ve referandumlarla hoþ vakit geçirdiði birilkel çevrenin “ilkel demokrasisi” yetmez. Bunun için bir uzmanyazarlar ve muhabirler kadrosuna, her yerle iliþkiler kuran, her türden“devlet sýrlarýný” (Rus devlet memurunun bilmekten büyükgurur duyduðu ve gevezelik ederek her zaman kolayca açýða vurabileceðidevlet sýrlarýný) elde edebilen, “kulislere” sýzabilen bir sosyal-demokratmuhabirler ordusuna –“görevleri gereði” her yerdehazýr olmak ve her þeyi bilmek zorunda olan bir orduya– gerekvardýr. Ve biz, her türlü iktisadi, siyasal, toplumsal, ulusal baskýyakarþý mücadele eden parti olarak, bu her þeyi bilen orduyu bulabilir,toplayabilir, eðitebilir, seferber ederek harekete geçirebiliriz, vebunu yapmak zorundayýz. Ama bunu yapmak için, ilkin, bunungereðini anlamak gerek! Oysa, yörelerin büyük çoðunluðunda, biz,bu yönde tek bir adým atmamakla kalmadýk, çok kez bunun gereðininbilincinden bile yoksunuz. Sosyal-demokrat basýnýmýzdadiplomatik, askeri, dini, beledî, malî, vb. vb. gibi büyüklü küçüklüsorunlara iliþkin canlý, ilginç makaleler, mektuplar ve teþhirler bulabilmesiiçin, kiþinin çok uðraþmasý gerekir. Bu sorunlar konusundahemen hemen hiç bir þey yoktur.* Ýþte bunun için “bir adam144 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


gelip de bana” “kayda [sayfa 182] deðer sayýda iþçilerin bulunduðuyörelerde” fabrika, belediye ve hükümetteki kötülükleri teþhir edecekolan gazetelerin çýkarýlmasý gereði konusunda “güzel ve büyüleyicilaflar etti mi, fena halde caným sýkýlýyor.”Yerel gazetelerin merkezi basýn karþýsýndaki egemenliði, yayoksulluðun ya da bir lüksün belirtisi olabilir. Hareket büyük ölçekliyayýn için gerekli güçleri henüz geliþtirmemiþse, amatörlük içindedebelenip duruyorsa, ve “fabrika yaþamýnýn küçük ayrýntýlarý”içinde batýp kalmýþsa, bu, bir yoksulluk belirtisidir. Hareket kapsamlýteþhir ve kapsamlý ajitasyon görevinin hakkýyla üstesindengeliyorsa, ve bu yüzden merkezi organdan baþka çok sayýda yerelgazeteler yayýnlamak zorunlu bir hal almýþsa, bu, bir lüks belirtisidir.Rusya’da yerel gazetelerin bugünkü egemen durumunun hangianlamý taþýdýðý konusunda herkes kendi karar versin. Herhangibir yanlýþ anlamaya yolaçmamak için, vardýðým sonuçlarý tam vekesin olarak formüle etmekle yetineceðim. Þimdiye kadar yerelörgütlerimizin çoðunluðu, hemen hemen yalnýz yerel organlar çýkarmayýdüþünmüþlerdir; ve hemen bütün eylemleri bu çalýþmadanibaret kalmýþtýr. Bu anormal bir durumdur; bunun tam tersi olmalýydý.Yerel örgütlerin çoðunluðu bütün Rusya’yý kapsayan bir gazeteninyayýnlanmasýný baþlýca sorunlarý saymalýydýlar ve çalýþmalarýnýdaha çok buna yöneltmeliydiler. Bu yapýlýncaya kadar, hareketekapsamlý bir basýn ajitasyonu hizmeti gören tek bir gazeteyi kurmaolanaðýný bulamayacaðýz. Ama bu yapýldýðý zaman, gerekli merkezigazete ile gene gerekli olan yerel gazeteler arasýnda normaliliþkiler kendiliðinden kurulacaktýr.*Ýlk bakýþta, aðýrlýk merkezini yerel çalýþmadan bütün Rusya’yý* Onun için, yerel gazetelerin istisnai baþarýlý olanlarý bile görüþümüzü doðrulamaktadýr.Örneðin Yujni Raboçi 72 ilke istikrarsýzlýðýndan ötürü kýnanmasý mümkün olmayankusursuz bir gazetedir. Ama sýk sýk çýkamadýðý için ve yaygýn polis baskýnlarý yüzündenyerel harekete umduðunu getiremedi. Partimizin þu anda en çok gereksinme duyduðuhareketin temel sorunlarýnýn ilkelere uygun biçimde sunulmasý ve geniþ siyasal ajitasyonun,yerel gazetenin üstesinden gelemeyeceði kadar büyük bir iþ olduðu anlaþýlmýþtýr. Bugazetenin maden iþçileri kongresi ve iþsizlik üzerine yazýlarý gibi, yayýnlamýþ olduðu özeldeðerde malzeme sadece yerel malzeme deðildi, yalnýz Güney için deðil, bütün Rusyaiçin gerekliydi. Sosyal-demokrat gazetelerimizin hiç birinde böyle yazýlar çýkmamýþtýr.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?145


kapsayan çalýþmaya kaydýrmanýn gerektiði [sayfa 183] kararýnýn, özellikleiktisadi mücadele alanýný kapsamadýðý sanýlabilir. Bu mücadeledeiþçilerin dolaysýz düþmanlarý, en ufak ayrýntýsýna kadar tekbir iradenin yönettiði Rus hükümetinin –siyasal mücadeledeki dolaysýzdüþmanýmýzýn– katýksýz askeri ve sýký sýkýya merkezi olanörgütüyle en ufak bir benzerliðe sahip herhangi bir örgütsel baðlarýolmayan tek tek iþverenler ya da iþveren gruplarýdýr.Ama durum hiç de böyle deðildir. Tekrar tekrar belirttiðimizgibi, iktisadi mücadele, mesleki bir mücadeledir, ve bundan ötürüiþçilerin iþyerine göre deðil, mesleklerine göre örgütlenmeleri gerekir.iþverenlerimiz her türden ortaklýklar ve birlikler içerisinde nekadar hýzla örgütlenirlerse, mesleklere göre örgütlenme de, o kadarivedi bir zorunluluk kazanýr. Bizim parçalanmýþlýðýmýz ve amatörlüðümüz,bütün Rusya’yý kapsayan ve bütün Rusya sendikalarýnaönderlik etme yeteneðine sahip bulunan tek bir devrimciler örgütününvarlýðýný gerektiren bu örgütlenme iþini açýkça baltalamaktadýr.Yukarda bu amaç için gerekli olan örgüt tipini anlattýk;þimdi de, bununla ilgili olarak, basýn sorunumuz üzerinde birkaçsöz ekleyeceðim.Her sosyal-demokrat gazetenin, sendikal (iktisadi) mücadeleyeözel bir sütun ayýrmasýnýn gereðini herkes kabul eder. Öteyandan sendikal hareketin büyümesi bizi bir sendika basýný kurmayýdüþünmeye zorlamaktadýr. Ama bize öyle geliyor ki, pek seyrekbir-iki istisna dýþýnda, þu anda Rusya’da sendika gazetelerininyayýnlanmasý sözkonusu olamaz; bu bir lüks oluyor, oysa biz, çokkez günlük ekmeðimizi bile bulamamaktayýz. Ýllegal çalýþmamýzýnkoþullarýna uyacak ve þu anda da gerekli olan sendikal basýn biçimi,sendikal broþürlerdir. Bu broþürlerde, belli bir meslek kolundaçalýþma koþullarý konusunda, Rusya’nýn ayrý ayrý bölgelerinde buyönden gösterdikleri farklýlýklar [sayfa 184] konusunda, belli bir meslekkolunda iþçilerin ileri sürdükleri temel istemler konusunda, omeslek koluna iliþkin yasalarýn yetersizliði konusunda, o meslektekiiþçilerin iktisadi mücadelesinin baþlýca örnekleri konusunda, bunlarýnsendikal örgütlerinin baþlangýcý, bugünkü durumu ve gereklerikonusunda vb. legal* ve illegal malzeme toplanmalý ve sistemli bir* Bu bakýmdan legal malzeme özellikle önemlidir, ve biz, bunu, sistemli olaraktoplama ve kullanma yeteneðimiz bakýmýndan çok geriyiz. Ýnsanin bir sendika broþürünü146 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


þekilde gruplandýrýlmalýdýr. Birincisi, böyle broþürler, sosyal-demokratbasýnýmýzý, ancak belli bir meslek kolundaki iþçilerimizi ilgilendirenbir sürü mesleki ayrýntýlarý yayýnlama yükünden kurtaracaktýr.Ýkincisi, bu broþürler, sendikal mücadeledeki deneyimlerimizin sonuçlarýnýkaydetmiþ olacak, þimdi bir sürü bildiri ve parça parçahaberlerde daðýlýp kaybolan malzemenin muhafaza edilmesinisaðlayacak; ve bu [sayfa 185] malzemeyi özetleyecektir. Üçüncüsü, bubroþürler, ajitatörler için kýlavuz olabilecektir, çünkü çalýþmakoþullarý nispeten yavaþ deðiþir ve belli bir meslek kolunda iþçilerinistemleri son derece istikrarlý istemlerdir (örneðin Moskova bölgesindekidokumacýlarýn 1885’te 74 ileri sürdükleri istemlerle kýyaslayýnýz).Bu tür istem ve gereksinmeleri saptayan broþürler, yýllarboyunca, geri yörelerdeki, ya da iþçilerin geri kalmýþ katlarý arasýndakiiktisadi sorunlarda, ajitatörler için kusursuz bir elkitabý göreviniyerine getirebilir. Belli bir bölgede baþarýlý grev örnekleri, biryöredeki yüksek yaþam düzeyi konusunda, daha iyi çalýþma koþullarýkonusunda bilgiler öteki yörelerdeki iþçileri, tekrar tekrar mücadeleyegiriþmeye isteklendirecektir. Dördüncüsü, sendikalmücadeleyi genelleþtirmek için ilk hareketi saðladýktan ve böylelikleRus sendika hareketiyle sosyalizm arasýndaki baðý güçlendirdiktensonra, sosyal-demokratlar, ayný zamanda, sendikal çalýþmanýn,sosyal-demokrat çalýþmamýzýn bütünü içerisinde ne çoksadece legal malzemeye dayanarak çaba harcayýp hazýrlayabileceðini söylemek abartmaolmaz, ama böyle bir broþür, sadece illegal malzemeye dayanýlarak hazýrlanamaz. RaboçayaMysýl’ýn yayýnlarýnda 73 ele alýnan sorunlar konusunda, iþçilerden illegal malzemetoplamakla, devrimcilerin güçlerinin büyük bir kýsmýný boþa harcamaktayýz [çünkü onlarýnyaptýðý iþ, legal olarak çalýþanlar tarafýndan pekâlâ baþarýlabilir], ama gene de hiç birzaman iyi malzeme toplayamýyoruz. Bunun nedeni, çoðu kez büyük bir fabrikanýn yalnýztek bir bölümünü bilen ve hemen hemen her zaman iktisadi sonuçlarý bildiði halde, iþçiningenel koþullarý ve standartlarý üzerine bilgisi olmayan bir iþçi, bir fabrikanýn büropersoneli, müfettiþler, doktorlar vb. tarafýndan edinilmiþ olan, ve küçük gazete haberlerindeve týbbi zemstvo’ya iliþkin, vb. özel sýnai yayýnlarda daðýnýk halde bulunan bilgileri edinemez.Benim bu alandaki “ilk deneyimimi” çok canlý olarak anýmsýyorum ve bunu anlatmaktanhiç hoþlanmýyorum. Beni sýk sýk ziyarete gelen bir iþçiyi, çalýþtýðý kocaman fabrikadakikoþullarýn her yönü hakkýnda haftalar boyunca “sorguya çektim”. Evet, büyükçabalardan sonra [tek bir fabrikanýn!] betimlenmesi için gerekli malzemeyi toplayabildim,ama bu görüþmelerden sonra iþçi, alnýnýn terini siler, ve gülümseyerek, “sorularýnýzýyanýtlamaktansa fazla mesai yapmayý tercih ederim” derdi.Biz devrimci mücadelemizi ne kadar büyük enerjiyle yürütürsek, hükümet o ölçüde“sendikal” çalýþmalarýn bir kýsmýný yasallaþtýrmak zorunda kalacak, ve böylelikle yükümüzünbir kýsmýný hafifletecektir.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?147


dar, ne de çok geniþ bir yer almamasýný saðlayacaklardýr. Baþkakentlerdeki örgütlerle baðý kopmuþ olan bir yerel örgüt, bu ikisiarasýndaki doðru oraný tutturmakta çok güçlük çeker ve bazan dabunu yapmasý olanaksýzdýr (Raboçaya Mysýl örneði, trade-unionculukdoðrultusunda ne kadar büyük bir abartma içinde bulunabileceðinigösterir). Ama marksizm temeline sýký sýkýya baðlý, siyasalmücadelenin tümünü yöneten ve bir profesyonel ajitatörler kadrosunasahip bulunan ve bütün Rusya’yý kapsayan bir devrimcilerörgütü, doðru orantýlarý tayin etmekte hiç bir zaman güçlük çekmeyecektir.[sayfa 186]148 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


BEÞBÜTÜN RUSYA ÝÇÝN BÝR SÝYASALGAZETE “PLANI”Bizi “teoriyi pratikten tecrit ederek onu cansýz bir öðreti halinegetirme” eðilimiyle suçlayan B. Kriçevski (Raboçeye Dyelo, n° 10,s. 30) þöyle yazýyor: “Ýskra’nýn bu alanda yapmýþ olduðu en büyükhata, genel bir parti örgütü konusunda ileri sürdüðü ‘Planý’ydý”(yani “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” adlý makale*). Martinov, “Ýskra’nýn, parlakve eksiksiz düþüncelerin propagandasýna kýyasla günlük tekdüzemücadelenin ilerleyiþinin önemini küçümseme eðilimi ... bugazetenin 4. sayýsýnda çýkan ‘<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý’ baþlýklý makaledeileri sürülen ve partinin [sayfa 187] örgütlenmesi konusundaki planýile doruðuna ulaþtý” (ibid., s. 61) diyerek, ayný düþünceyi yinelemektedir.Ve nihayet L. Nadejdin de, son zamanlarda, bu “plana”karþý öfke korosuna katýldý (“plan”ýn týrnak içinde yazýlmasý alaylýbir küçümsemeyi ifade etmek içindi). Elimize henüz geçmiþ olan* Bkz: Colected Works, Vol. 5, s. 13-24. -Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?149


Devrimin Arifesi baþlýklý broþüründe (daha önce gördüðümüz Svoboda,“Devrimci-Sosyalist Grup” tarafýndan yayýnlanmýþtýr) þöyleyazýyor (s. 126): “iç baðlantýsý Rusya çapýnda bir gazete tarafýndansaðlanan bir örgütün þu anda sözünü etmek, masabaþý düþüncelerinve masabaþý çalýþmalarýn propagandasýný yapmaktýr” ve bu“kitabiliðin” vb. belirtisidir.Bu iki akým arasýndaki yakýnlýðýn kökenlerini siyaset ve örgütlenmebölümlerinde gördüðümüz için, teröristlerimizin, “günlüktekdüze mücadelenin ilerleyiþinin” savunucularýyla görüþbirliðinde olmalarý bizim için þaþýrtýcý deðildir. Ama burada þu noktayadikkat çekmek isteriz ki, Nadejdin, hoþuna gitmeyen bir makaledekidüþünce silsilesini anlamaya bilinçli olarak çalýþmýþ olanve isabetli yanýtlar vermeye çalýþmýþ olan tek kiþidir, oysa RaboçeyeDyelo, konuyla doðrudan doðruya ilgili somut hiç bir sözsöylememiþ, ve gereksiz demagojik saldýrýlarla sorunu karýþýk birhale getirmekten baþka bir þey yapmamýþtýr. Bu iþ pek zevkli olmasada, ilkin bu Augias ahýrlarýný temizlemekle uðraþmalýyýz.A. “NEREDEN BAÞLAMALI” MAKALESÝNDENKÝM ALINDI? 75Raboçeye Dyelo’nun baþýmýza yaðdýrdýðý sýfat ve ünlemlerdenbazýlarýný aktaralým. “Bir parti örgütünü gazete yaratmaz, tersine,gazeteyi parti örgütü yaratýr. ...” “Partinin üstünde duran, onundenetimi dýþýnda ve kendi ajan kadrosu sayesinde Partiden baðýmsýzolan bir [sayfa 188] gazete. ...” “Nasýl oldu da Ýskra, kendisinin de baðlýbulunduðu ve fiilen varolan sosyal-demokrat örgütleri unuttu? ...”“Saðlam ilkelere ve bunlara denk düþen bir plana sahip bulunanlar,partinin gerçek mücadelesinin yüksek düzenleyicileridirler vepartiye kendi planlarýný kabul ettirirler. ...” “Plan, bizim etkin vecanlý örgütlerimizi, gölgeler diyarýna sürüyor ve hayali bir ajanlaraðý kurmak istiyor. ...” “Eðer Ýskra’nýn planý uygulanmýþ olsaydý,biçimlenmekte olan Rus Sosyal-Demokrat Ýþçi Partisinin bütün izlerisilinmiþ, olurdu. ...” “Bir propaganda organý, bütün pratik devrimcimücadelenin denetim-dýþý otokratik yasa yapýcýsý oluyor. ...”“Partimiz, özerk bir yazý-kuruluna tamamýyla boyuneðme önerisinenasýl tepki göstermelidir?” vb., vb..Okurun yukardaki aktarmalarýn içeriði ve tonundan da an-150 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


layacaðý gibi, Raboçeye Dyelo, alýnmýþtýr. Bu alýnma, kendi hesabýnadeðil, Ýskra’ nýn sözümona gölgeler diyarýna sürmek istediði veizlerini ortadan kaldýracaðý partimizin örgütleri ve komiteleri adýnabir alýnmadýr. <strong>Ne</strong> korkunç þey! Yalnýz bu nokta bize biraz tuhafgörünüyor. “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” baþlýklý makale, 1901’in Mayýsýndayayýnlandý. Raboçeye Dyelo’daki yazýlar 1901’in Eylülündeçýkmýþtýr. Þimdi ise 1902’nin Ocak ayýnýn ortasýnda bulunuyoruz.Bu beþ ay içinde (Eylülden önce ve sonra) Partinin tek bir komitesive tek bir örgütü, kendilerini gölgeler diyarýna sürmek isteyen bucanavarý resmen protesto etmiþ deðildir; ama bu süre içindeÝskra’da ve birçok yerel ve yerel olmayan yayýnlarda Rusya’nýn hertarafýndan gelen yüzlerce haber yayýnlanmýþtýr. Nasýl oluyor da gölgelerdiyarýna sürülecek olanlar bunun farkýna varmadýklarý veÝskra’ya alýnmadýklarý halde, bir üçüncü þahýs, kendisini bu bakýmdanhakarete uðramýþ sayýyor?Bunun açýklamasý, komitelerin ve öteki örgütlerin gerçekçalýþma içinde olmalarýnda ve “demokrasicilik” [sayfa 189] oynamamalarýndadýr.Komiteler, “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” baþlýklý makaleyi okudular,bunun “kuruluþuna her yandan giriþilebilsin diye kesin birörgütlenme planýný hazýrlama” çabasý olduðunu gördüler; ve bu“yanlar”dan hiç birinin bu mimari planýn zorunluluðundan ve doðruluðundanemin olmadýkça “onun inþasýna kalkýþmayý”düþünmeyeceðini çok iyi bildiklerinden ve gördüklerinden, Ýskra’daþu aþaðýda yer alan sözleri söyleyenlerin aþýrý cüretinden doðalolarak “alýnmadýlar” ve kendilerini hakarete uðramýþ saymayý akýllarýndangeçirmediler; Ýskra’da denen þuydu: “Bu sorunun ivedi veönemli bir sorun olmasý karþýsýnda, biz kendi hesabýmýza, hazýrlanmaktaolan bir broþürde daha ayrýntýlý olarak geliþtireceðimizbir plan taslaðýný, burada, yoldaþlarýn dikkatine sunuyoruz.” Konuyaciddi bir þekilde yaklaþýlacak olursa, yoldaþlarýn kendilerinesunulan planý kabul etmeleri halinde, bu plana “boyuneðdikleri”için deðil, ortak dava için, zorunluluðuna inandýklarý için uygulayacaklarýný,ve kabul etmemeleri halinde de, “taslaðýn” (ne iddialýsözcük deðil mi?) sadece bir taslak olarak kalýp unutulacaðýný anlamamakmümkün müydü? Bir plan taslaðýna karþý sadece “çürüterek”ve yoldaþlara bunu reddetmelerini öðütleyerek deðil de,devrimcilikte deneyimsiz olanlarý, planý hazýrlayanlara karþý, sadece“yasalar koymaya” ve ortaya “yüksek düzenleyiciler” olarak çýk-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?151


maya cüret ettikleri için, yani bir plan taslaðý önermeye cüret ettikleriiçin kýþkýrtarak mücadele etmek demagoji deðil midir? Eðeryerel militanlarý daha geniþ görüþlere, hedeflere, planlara vb. yükseltmeyolundaki bir giriþim karþýsýnda, sadece bu görüþlerin yanlýþolduklarý ileri sürülerek itiraz etmekle kalýnmayýp, “yükselmemizistendi” diye, bu yüzden, kendimizi “hakarete uðramýþ” sayarsak,partimiz geliþip ilerleyebilir mi? Nadejdin de planýmýzý “çürütmeye”kalkýþtý, ama o, siyasal görüþlerinin safdilliði ya da ilkelliðiyle [sayfa190] açýklanmayacak herhangi bir demagojiye baþvurmadý; bir “partimüfettiþliði” kurmak niyetinde olduðumuz iddiasýna daha baþtankesin olarak karþý çýktý. Onun için Nadejdin’in plan konusundakieleþtirisine yanýt verilebilir ve verilmelidir, oysa Raboçeye Dyelo’yayanýt vermeye deðmez.Ama “otokrasi” ve “boyuneðme” diye haykýracak kadaralçalmýþ olan bir yazarýn horlanmasý, böylelerinin okurlarýn kafasýndameydana getirdikleri karýþýklýðý çözme ve okuru aydýnlýðakavuþturma görevinden bizi azat etmez. Burada “geniþ demokrasi”gibi çekici sözlerin gerçek niteliðini herkes önünde açýklayabiliriz.Komiteleri unutmakla, onlarý gölgeler diyarýna sürmek istemekle,ya da bu yolda çaba göstermekle vb. suçlanýyoruz. Gizlilik gerekleriyüzünden okura komitelerle gerçek iliþkilerimiz konusunda hemenhemen hiç bir bilgi veremezken, bu iddialara nasýl yanýt verebiliriz?Kalabalýklarý kýþkýrtmak için aðýr suçlamalarda bulunan kimseler,arsýzlýklarý ve bir devrimcinin kurmakta olduðu, ya da kurmayaçalýþtýðý iliþki ve baðlantýlarý herkesten dikkatlice gizlemekleyükümlü olduðunu görmezden gelmeleri bakýmýndan bizden ileridedirler.Elbette ki, bu gibileriyle “demokratçýlýk” alanýnda rekabetegiriþmeyi kesin olarak reddediyoruz. Partinin bütün sorunlarýndanhaberdar olmayan okura gelince, ona karþý görevimizi yerine getirmenintek yolu, kendisine olaný ve im Werden’i* deðil, olmuþ olanýnbir parçasýný ve geçmiþe ait bir þey olarak söylenmesinde birsakýnca olmayaný anlatmaktýr.Bund, “gasp”ta** bulunduðumuzu ima ediyor. Yurtdýþý Birlik,bizi, Partimizin bütün izlerini silmeye çalýþmakla suçluyor. Baylar,* Oluþ halindekini. -ç.** Ýskra, n° 8. Rusya ve Polonya Genel Yahudi Birliði Merkez Komitesinin UlusalSorun konusundaki makalemize yanýtý.152 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


kamuoyuna geçmiþe ait dört olguyu [sayfa 191] anlattýðýmýz zaman,aðzýnýzýn payýný almýþ olacaksýnýz.Birinci olgu.* Partimizin kurulmasýna ve Parti Kuruluþ Kongresinebir delege gönderilmesine doðrudan doðruya katýlan MücadeleBirliðinin üyelerinden biri, Ýskra grubunun bir üyesiyle,iþçilere yönelik ve bütün harekete hizmet edecek bir kitap dizisininyayýnlanmasý konusunda anlaþmaya vardý. Kitap dizisini yayýnlamagiriþimi sonuç vermedi, ve bu dizi için yazýlan broþürler, RusSosyal-Demokratlarýnýn Görevleri ve Yeni abrika Yasasý,** dolambaçlýbir yol izleyerek ve üçüncü þahýslarýn aracýlýðýyla, yurtdýþýnailetildi ve orada yayýnlandý.Ýkinci olgu. Bund Merkez Komitesi üyeleri, Ýskra grubununbir üyesine, Bund’un o sýra “Yazýn Laboratuarý” diye nitelendirdiðiþeyin örgütlendirilmesi önerisinde bulundu. Bu öneride bulunurken,bundcular, istedikleri yapýlmadýðý takdirde hareketin çok gerileyeceðinisöylediler. Bu görüþmelerin sonucu, Rusya’da Ýþçi SýnýfýDavasý *** broþürünün çýkmasý oldu.Üçüncü olgu. Bund Merkez Komitesi, bir taþra kenti kanalýndan,Ýskra grubunun bir üyesine, yeniden canlandýrýlan RaboçayaGazeta’nýn yayýnýný üzerine almasý önerisinde bulundu ve elbetteki olumlu yanýt aldý. Daha sonra öneri deðiþtirildi: yazýkurulununbileþimi hakkýnda yeni bir plan kabul edildiðinden, sözkonusuyoldaþýn gazeteye sadece yazýlarýyla katkýda bulunmasý istendi. Elbettebu öneriye de olumlu yanýt verildi. (Birer suretini sakladýðýmýz)makaleler gönderildi: “Programýmýz”, ki bernþtayncýlýða karþý,legal yazýnýn ve Raboçaya Mysýl’ýn [sayfa 192] izlediði çizgide meydanagelen deðiþikliðe karþý kesin bir protesto idi, “Þu Andaki Görevimiz”(“düzenli olarak çýkacak ve bütün yerel gruplarla sýký baðlarkuracak olan bir parti organýnýn yayýnlanmasý”; hüküm süren “amatörlüðün”zararlarý); “Ývedi Bir Sorun” (ortak bir organýn yayýnlanmasýnagiriþilmezden önce, ilkin yerel gruplarýn eylemini geliþ-* Bu olgularý kasýtlý olarak tarih sýrasýyla sunmuyoruz. 76** Bkz: Collected Works, Vol. 2, s. 323-351 ve 267-315. -Ed.*** Bu broþürün yazarý benden þu bilgiyi iletmemi istiyor: Bu broþürünü de, daha öncekilergibi Emeðin Kurtuluþu grubu tarafýndan yayýnlanacaðýný sanarak, Yurtdýþý Birliðegöndermiþ [bazý nedenlerden ötürü, o sýra -1899 Þubatý- yazýkurulunda meydana gelendeðiþikliði bilmiyormuþ]. Broþür en yakýn bir tarihte Birlik 77 tarafýndan yeniden yayýnlanacaktýr.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?153


tirmenin gerekli olduðu yolundaki itirazýn incelenmesi; bir “devrimciörgütün” büyük önemi ve “örgütlenme, disiplin ve gizliliktekniðinin en yüksek noktaya kadar geliþtirilmesinin” gereði üzerindedirenme).* Raboçaya Gazeta’nýn yeniden yayýnlanmasý önerisigerçekleþtirilmedi, ve yazýlar yayýnlanmadý.Dördüncü olgu. Partimizin ikinci olaðan kongresini hazýrlayankomitenin bir üyesi, Ýskra grubundan bir üyeye kongrenin programýnýiletti ve Ýskra grubunun yeniden canlandýrýlacak olanRaboçaya Gazeta’nýn yazýkurulu olmasýný önerdi. Bu ilk adým, dahasonra, bu üyenin içinde bulunduðu komite ve Bund’un MerkezKomitesi tarafýndan onaylandý. Ýskra grubu, kongrenin nerede vene zaman toplanacaðýndan haberdar edildi ve (bazý nedenlerdenötürü delege gönderip gönderemeyeceðinden emin olmadýðýndan)kongre için yazýlý bir rapor hazýrladý. Rapor, salt, bir Merkez Komitesiseçilmesinin þimdiki gibi kesin bir daðýnýklýk anýnda birlik sorununuçözememekle kalmayýp, yeni bir ani ve geniþ kapsamlý polisbaskýný halinde –ki, bu yeteri kadar gizlilik kurallarýna uymayanbugünkü çalýþma koþullarýnda çok daha olasýdýr– büyük bir fikri,partiyi kurma fikrini bir kez daha tehlikeye atacaðýný; onun içinbütün komiteleri ve bütün öteki örgütleri, bunlarý pratik bir bað ilegerçekten baðlayacak olan, hareketin bütününün yönetimini üzerinealacak bir önderler grubunu gerçekten hazýrlayacak ve yenidenkurulacak [sayfa 193] olan ortak gazeteyi desteklemeye çaðýrmaklaiþe baþlamak gerektiðini; komitelerin ve partinin, o zaman, bu grupbüyüyüp güçlenir güçlenmez, onu kolayca bir merkez komitesihaline getirebileceklerini ifade ediyordu. Bir dizi polis baskýný vetutuklamalarý yüzünden, kongre toplanamadý ve rapor, bir komitenintemsilcilerinin de aralarýnda bulunduðu sadece birkaç arkadaþtarafýndan okunduktan sonra, güvenlik nedenleriyle yokedildi.Bund’un bizim gaspçý olduðumuzu anýþtýrarak, ya da RaboçeyeDyelo’nun bizi komiteleri gölgeler diyarýna sürmeye niyetlenmekte,ve parti örgütü yerine tek bir gazetenin öne sürdüðüdüþünceleri yayan bir örgütü “koymak istemekle” suçlayarakbaþvurduklarý yöntemlerin niteliði konusunda kararý okur versin.Evet, biz, komitelerin kendilerine, onlardan gelen sürekli çaðrýlarauyarak, belirli bir ortak eylem planýnýn kabul edilmesinin gereðini* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 210-214, 215-220 ve 221-226. -Ed.154 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


açýkladýk ve savunduk. Bizim Raboçaya Gazeta’da yayýnlamak üzerekaleme alýnan makalelerde ve parti kongresine sunulan rapordaüzerinde iþlediðimiz bu plan, bu kez de partinin (fiilen) yenidenkurulmasý inisiyatifini üzerine alacak kadar partide nüfuzlu olankimselerin çaðrýsý üzerine, parti örgütünün kendisi için hazýrlanmýþtý.Ve parti örgütünün, partinin merkez organýný bizimle birlikte resmenyeniden kurmak için ardarda yapýlan iki giriþimin kesin olarakbaþarýsýzlýða uðramasýndan sonradýr ki, bundan sonraki üçüncügiriþimde, yoldaþlarýmýzýn ellerinde bazý deneyim sonuçlarý olsundiye ve sadece tahminler ve varsayýmlarla yetinmesinler diye, resmiolmayan bir organý çýkarmayý birinci görevimiz saydýk. Þu andabu deneyimin bazý sonuçlarý þimdiden gözler önündedir, ve bütünyoldaþlar, bizim görevimizi doðru anlayýp anlamadýðýmýzý ve bazýlarýna“ulusal” sorundaki tutarsýzlýklarýnýn, bazýlarýna da ilke sorunundakiyalpalamalarýnýn kabul edilemezliðini gösterdik diye, saltbu nedenle, [sayfa 194] yakýn geçmiþi bilmeyen kimseleri yanýlgýyasürüklemeye çalýþan kimseler hakkýnda ne düþünmek gerektiðinidoðru deðerlendirebilirler.B. BÝR GAZETE KOLLEKTÝ BÝR ÖRGÜTLEYÝCÝOLABÝLÝR MÝ?“<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” baþlýklý makale, özünde asýl bu sorunukoyuyor, ve buna olumlu yanýt veriyor. Bizim bildiðimiz kadarýyla,bu sorunun özünü tahlil etmeye giriþmiþ olan, bu sorununolumsuz olarak yanýtlandýrýlmasý gerektiðini tanýtlamaya kalkýþmýþolan biricik kimse, L. Nadejdin’ dir, ve onun ileri sürdüðü savlarýburaya tam olarak aktarýyoruz:“... Ýskra’nýn (n° 4) bütün Rusya’yý kapsayan bir gazeteningereði sorununu ele almasý, bizi çok sevindirmiþtir; ama bu görüþün,makalenin “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý” baþlýðýyla uygunluk içinde olduðunusöyleyemeyiz. Hiç kuþku yok ki, bu, son derece önemli bir konudur,ama ne bir gazete, ne bir bildiriler dizisi, ne de bir bildirgeleryýðýný, devrim dönemlerinde militan bir örgütün temellerini atamaz.Önemli olan güçlü yerel siyasal örgütler yaratma iþine giriþmektir.Bizde eksik olan budur, yýðýnlar hemen hemen sadece iktisadimücadeleyi yürütürlerken, biz, esas olarak bilinçli iþçiler arasýndaçalýþtýk. Ýyi eðitilmiþ güçlü yerel siyasal örgütler olmadan, en kusur-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?155


suz biçimde örgütlendirilmiþ olsa da, bütün Rusya için bir gazetene iþe yarar? Bu, tükenmeden alev alev yanan, ama kimseyi tutuþturmayanbir çalý olurdu! Ýskra sanýyor ki, halk, bu gazetenin çevresindeve onun adýna giriþilen eylemlerde biraraya gelecek veörgütlenecek. Ama bunlarýn daha somut eylemler çevresinde birarayagelmesi ve örgütlenmesi daha kolay olmaz mý? Bu somuteylem þu olabilir ve olmalýdýr da: yerel gazetelerin yaygýn biçimdekurulmasý, iþçi güçlerinin gösterilere þimdiden hazýrlanmasý, yerelörgütlerin itsizler arasýnda sürekli faaliyet [sayfa 195] göstermesi (yorulmakbilmeden broþür ve bildirilerin daðýtýlmasý, mitinglerin düzenlenmesi,hükümete karþý protesto çaðrýlarý vb.). Yörelerde canlýsiyasal eyleme giriþmeliyiz, gerçek bir temel üzerinde birleþmezamaný geldiðinde, bu birlik, suni bir gazete birliði olmayacak, kâðýtüzerinde kalmayacaktýr. Yerel çalýþmalarý Rusya ölçüsündebirleþtirme iþi, gazetelerin baþaracaðý bir iþ deðildir!” (DevriminArifesi, s. 54.)Bu veciz tiratta, yazarýn, planýmýz hakkýnda edindiði yanlýþfikri ve genel olarak Ýskra’ya karþý ileri sürdüðü görüþün yanlýþlýðýnýen iyi belirten sözlerin altýný çizdik. Ýyi eðitilmiþ güçlü yerel siyasalörgütler olmadan, en kusursuz biçimde örgütlendirilmiþ olsa da,bütün Rusya için en iyi gazete hiç bir iþe yaramaz. Bu, tamamendoðru. Ama bütün sorun þu ki, güçlü siyasal örgütleri eðitebilmekiçin, bütün Rusya’yý kapsayan bir gazeteden baþka araç yoktur.Yazar Ýskra’nýn “Plan”ýný ortaya koymazdan önce yaptýðý en önemliaçýklamayý gözden kaçýrmýþ: “Bütün güçleri birleþtirebilecek vehareketin sadece lafta deðil, gerçekten yöneticisi olabilecek birdevrimci örgütün, yani her protesto hareketini ve her kaynaþmayýher an desteklemeye hazýr, ve bunlardan kesin mücadeleyi verebilecekolan savaþ güçlerini inþa etmek ve saðlamlaþtýrmak içinyararlanabilen bir örgütün kurulmasý” zorunludur. Þimdi, diye devamediyor Ýskra, Þubat ve Mart olaylarýndan sonra, herkes, ilkeolarak, bu konuda görüþ birliðindedir; ama bize gerekli olan sorununilke olarak çözümü deðil, fiilen çözümüdür. Herkesin her yöndenderhal inþasýna giriþebileceði kesin bir inþa planýný derhal ortayakoymalýyýz. Oysa, fiili çözümden bizi gerilere, ilkede doðru olan,tartýþýlmayacak kadar doðru olan, ama geniþ iþçi yýðýnlarý için kesinolarak yetersiz ve anlaþýlmaz olan o büyük “güçlü siyasal örgütlerieðitmeye” doðru çekmek istiyorlar! Sorunumuz bu deðildir156 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


deðerli yazar. [sayfa 196] Sorun, eðitimin nasýl yapýlacaðý ve bununnasýl baþarýlacaðýdýr.“Yýðýnlar hemen hemen sadece iktisadi mücadeleyi yürütürlerken,biz esas olarak bilinçli iþçiler arasýnda çalýþtýk” demekdoðru deðildir. Sorunu bu biçimde koyarsak, savunulan tez, Svoboda’nýnalýþýlagelen ama özünde yanlýþ olan ve bilinçli iþçiler ile“yýðýnlarý” karþý karþýya getiren tezine indirgenir. Son yýllarda, bilinçliiþçiler bile “hemen hemen sadece iktisadi mücadele yürütmüþlerdir”.Birinci nokta bu. Öte yandan, biz, hem bilinçli iþçiler arasýndave hem de aydýnlar arasýndan bu mücadele için önderlerin eðitilmesinisaðlamadýkça, yýðýnlar hiç bir zaman siyasal mücadeleyiyürütmeyi öðrenemeyeceklerdir. Böyle önderler, ancak siyasalyaþamýmýzýn bütün her günkü yönlerini, çeþitli sýnýflarýn çeþitli nedenlerlebütün protesto ve mücadele giriþimlerini sistemli olarakdeðerlendirerek eðitimlerini saðlayabilirler. Onun için “siyasal örgütlerininþasý”ndan sözetmek ve ayný zamanda siyasal bir gazetenin“kýrtasiye iþini”, “yörelerdeki canlý siyasal eylem”le karþý karþýyagetirmek, sadece gülünçtür. Ýskra bir gazete kurma yolundaki “planýný”,iþsizler hareketini, köylü ayaklanmalarýný, zemstvo halký arasýndakihoþnutsuzluðu, “çarcý bir baþýbozuðun kudurganlýðý karþýsýndahalkýn öfkesini” vb. destekleyecek bir “militan hazýrlýk” yaratmayolundaki “plana” uygun hale getirmiþtir. Hareketi biraz olsun tanýyanlar,yerel örgütlerin büyük çoðunluðunun bu gibi þeyleri hiçbir zaman akýllarýndan bile geçirmediklerini; burada iþaret edilen“canlý siyasal eylem” olanaklarýnýn birçoðunun, tek bir örgüt tarafýndanbile hiç bir zaman gerçekleþtirilmediðini; örneðin zemstvoaydýnlarý arasýndaki hoþnutsuzluðun ve protestonun büyümesinedikkati çekmenin, Nadejdin’de (“Hey Tanrým, bu gazete zemstvohalký için mi çýkmaktadýr?” – Devriminin Arifesi, s. 129), ekonomistler[sayfa 197] arasýnda (Ýskra’ya n° 12’deki mektup) ve pratikiçinde çalýþanlar arasýnda dehþet ve þaþkýnlýk yarattýðýný çok iyibilirler. Bu koþullar altýnda, “iþe baþlamak” ancak insanlarý bütünbunlar üzerinde düþünmeye, çeþitli kaynaþma ve etkin mücadelebelirtilerini özetlemeye ve genelleþtirmeye teþvik etmekle mümkündür.Sosyal-demokrat görevlerin soysuzlaþtýrýldýðý zamanýmýzda,“canlý siyasal eylem”e baþlamanýn tek yolu, canlý siyasalajitasyonlardýr, bunu da, sýk sýk çýkan ve düzenli biçimde daðýtýlanRusya için bir gazetemiz olmadýkça saðlayamayýz.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?157


Ýskra “planýna” “kitabiliðin” belirtisi olarak bakanlar, bu planýnözünü hiç anlayamamýþlardýr ve þu an için en uygun araçolarak önerilen þey ile amacý birbirine karýþtýrmýþlardýr. Böyleleri,planýn canlý bir açýklamasýný sunabilmek için yapýlan iki kýyaslamayýinceleme zahmetine katlanmamýþlardýr. Ýskra þöyle yazmýþtýr:Bütün Rusya için bir siyasal gazetenin yayýnlanmasý ana çizgi olmalýdýr:bu çizgiyi izleyerek bu örgütü (yani her protesto hareketinive her kaynaþmayý her an desteklemeye hazýr devrimci örgütü)durmadan geliþtirebilir, derinliðine ve geniþliðine güçlendirebiliriz.Lütfen söyleyiniz, duvarcýlarýn, þimdiye kadar görülmedik büyüklüktekocaman bir yapýnýn çeþitli bölümlerine tuðlalarý yerleþtirdiklerizaman, tuðlalarý koyacaklarý doðru yerleri bulmalarýnda onlara yardýmcýolsun diye, ortak iþin nihai amacýný kendilerine göstersindiye, sadece her tuðlayý deðil, önceden ve sonradan konulan tuðlalaraharçla yapýþtýrýldýðý zaman tam ve kesin bir çizgi teþkil edecekher tuðla parçacýðýný bile kullanabilmek için, bir ipten yararlanmalarý“kýrtasiyecilik” midir? Ve biz, parti yaþamýmýzda, tuðlalarýmýzýnve duvarcýlarýmýzýn bulunduðu, ama herkesin görebileceði ve izleyebileceðio kýlavuz çizgisinden yoksun bulunduðumuz böyle birdönemden geçmiyor muyuz? Varsýnlar böyle bir çizgi çiziyoruzdiye, komuta etmek [sayfa 198] istediðimizi haykýrsýnlar. Eðer biz komutaetmek isteseydik, gazetemizin baþlýðýna, “Ýskra, n° 1” deðil, bazýyoldaþlarýn istedikleri gibi, ve yukarda anlatýlan olaylardan sonrabunu yapmaya pekâlâ hakkýmýz olduðu gibi, “Raboçaya Gazeta,n° 3” yazardýk baylar. Ama biz, bunu yapmadýk. Bütün sahte sosyal-demokratlarakarþý uzlaþmaz bir savaþ verebilmek için ellerimizinserbest kalmasýný istedik; doðru olarak çizilmesi koþuluyla,çizdiðimiz çizgiye, resmi bir organ tarafýndan çizildiði için deðil,doðru olduðu için saygý duyulmasýný istedik.“Yerel eylemi merkezi organlarda birleþtirme sorunu kýsýrbir döngüdür” diyor Nadejdin; “Birleþme, öðelerinin türdeþliðinigerektirir, ve türdeþliði de ancak birleþtiren bir þey yaratýr; amabirleþtirici öðe, þu anda hiç de türdeþlikleriyle övünemeyecek olangüçlü yerel örgütlerin ürünü olabilir.” Bu gerçek, güçlü siyasal örgütlereðitmemiz gerektiði gerçeði kadar saygýdeðer ve çürütülmezdir.Ve ayný ölçüde içi boþ gerçektir. Her sorun “bir kýsýr döngüdür”,çünkü, bir bütün olarak siyasal yaþam sonsuz sayýda halkalardanmeydana gelen sonsuz bir zincirdir. Siyaset sanatýnýn tama-158 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


mý, elimizden koparýlýp alýnmasý en güç olan halkayý, belirli biranda en önemli olan halkayý, onu elinde tutana bütün zincire sahipolmayý en çok güvence veren halkayý bulmaktan ve ona olabildiðincesýký bir biçimde sarýlmaktan ibarettir.* Eðer deneyimli birduvarcýlar ekibimiz olsaydý, ve bunlar kýlavuz ipi olmadan tuðlalarýtam gerektiði gibi yerleþtirebilecek kadar (ki bu, soyut olarakkonuþtuðumuzda, hiç de olanaksýz bir þey deðildir) birlikte çalýþmayýöðrenmiþ olsalardý, o zaman belki de baþka bir halkaya sarýlabilirdik.Ama ne [sayfa 199] yazýk ki, þimdilik ekip halinde çalýþmak içineðitilmiþ deneyimli duvarcýlarýmýz yok, tuðlalar çok zaman hiç degerekmeyen yerlere konuyor, genel çizgiye uygun þekilde duvarörülmüyor, ve tuðlalar o kadar daðýnýk durumda ki, düþman, yapýyý,tuðladan deðil de, kumdan yapýlmýþçasýna paramparça edebilir.Bir baþka kýyaslama: “Bir gazete, sadece bir kolektif propagandacýve kolektif ajitatör deðil, ayný zamanda kolektif bir örgütleyicidirde. Bu bakýmdan, yapým halindeki bir binanýn çevresindekurulan iskeleye benzetilebilir; yapýnýn dýþ kenarlarýný belirtir veyapýcýlarýn birbirleriyle temasýný, iþbölümünü ve örgütlüçalýþmalarýnýn meydana getirdiði ortak sonuçlarý görmelerini saðlar.”**Bunun, masabaþý yazarýnýn kendi rolünü abartmasýyla herhangibir benzerliði var mi? Ýskele, asýl yapý için gerekli deðildir,daha ucuz malzemeden yapýlýr, geçici olarak kurulur, ve yapýnýndýþ kýsmý tamamlanýr tamamlanmaz sökülerek yakacak odun yerinekullanýlýr. Devrimci örgütlerin yapýsýna gelince, deneyim gösteriyorki, bunlar, bizde, 1870’lerin gösterdiði gibi, bazan iskelesiz dekurulabiliyorlar. Ama þu anda, iskeleyi kurmadan, bize gerekli olanyapýyý yükseltmemiz olasýlýðýný düþünemeyiz bile.Nadejdin, þu sözleriyle, bu görüþe katýlmýyor; “Ýskra sanýyorki, halk, bu gazetenin çevresinde ve onun adýna giriþilen eylemlerdebiraraya gelecek ve örgütlenecek. Ama bunlarýn daha somut* Kriçevski yoldaþ ve Martinov yoldaþ! Dikkatinizi þu isyan ettirici “otokrasi”, “denetimdýþýotorite”, “yüksek düzenleyiciler” vb. belirtilerine çekiyorum. Hele bir düþününüz:bütün zincire sahip olmak isteði!! Derhal bir .þikâyet dilekçesi gönderiniz. Burada RaboçeyeDyelo, n° 12 için iki baþyazýlýk hazýr konu var!** Martinov, ya sorunun özünü tartýþmak istemediðini, ya da bu özü anlamadayeteneksizliðini vurgulamak istermiþçesine, Raboçeye Dyelo’da [n° 10, s. 62] bu pasajýnbirinci tümcesini aktarýrken ikinci tümceyi atlamýþtýr.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?159


eylemler çevresinde biraraya gelmesi ve örgütlenmesi daha kolayolmaz mý?” Gerçekten de, “daha somut eylemler çevresinde çokdaha kolay olacak”. Bir Rus atasözü söyle der: “Kuyuya tükürme,gün [sayfa 200] gelir suyunu içersin.” Ama öyleleri var ki, içine tükürülenkuyudan su içmekte bir sakýnca görmüyorlar. Bizim görkemlilegal “Marksizm Eleþtiricilerimiz” ve Raboçaya Mysýl’ýn illegal hayranlarýdaha somut bir þey adýna ne adilikler söylememiþlerdir ki!Darlýðýmýzla, inisiyatiften yoksunluðumuzla, duraksamalarýmýzla,hareketimiz ne kadar da kýsýtlýdýr; ve bütün bunlarý haklý göstermekiçin ileri sürülen geleneksel sav, “daha somut her þeyin çevresindebiraraya gelmenin çok daha kolay olduðu” savýdýr! Ve Nadejdin,–ki, kendisinin “yaþam gerçekleri” konusunda özellikle keskinbir duyguya sahip olduðunu sanýr, “masabaþý” yazarlarý acýmasýzcalanetler ve (nüktedan bir kiþi pozlarýnda) Ýskra’yý her yerdeekonomizm görme zaafýyla suçlar ve kendisini de ortodokseleþtiriciler arasýndaki bölünmenin çok üzerinde görür– öne sürdüðüsavlarla kendisini öfkelendiren darlýða katkýda bulunduðunuve içine en çok tükürülen kuyudan su içtiðini görememektedir!Darlýða karþý en içten öfke, buna kananlarý kurtarmak için duyulanen içten istek, yeterli deðildir; hele öfkeye kapýlan yelkensiz, dümensiz,rüzgârlarýn keyfine göre seyrederse ve týpký 1870’lerin devrimcilerigibi, “kendiliðindenlik” ile “kýzýþtýrýcý teröre”, “kýrsal teröre”ve “tehlike çanlarýný çalmaya” vb. sarýlýrsa. Çevresinde birarayagelip örgütlenmenin “çok daha kolay” olacaðýný sandýðý þu “dahasomut” eylemlere bir gözatalým: l° yerel gazeteler; 2° gösteriler içinhazýrlýklar; 3° iþsizler arasýnda çalýþma. Hemen belli oluyor ki, bütünbunlar bir þey söyleme bahanesiyle geliþigüzel yazýlmýþ þeyler; çünkühangi biçimde ele alýrsak alalým, bunlarda “biraraya gelmeyeve örgütlenmeye” özel olarak uygun herhangi bir þey görmek saçmadýr.Ayný Nadejdin, birkaç sayfa ötede, þöyle diyor: “Yörelerdekieylemin pek acýnacak türden olduðu gerçeðini açýkça söylemekzamaný gelmiþtir, komiteler yapabileceklerinin onda-birini bile [sayfa201] yapmýyorlar... Harekette uyum saðlayacak olan merkezlerimiz,þu anda, tamamýyla hayalidirler, üyelerinin birbirlerine karþýlýklý olarakgenerallikler bahþettikleri bir çeþit devrimci bürokrasiyi temsilederler; ve bu güçlü yerel örgütler kuruluna kadar böyle sürüpgidecektir.” Bu sözler, her ne kadar durumu biraz abartýyorsa da,hiç kuþku yok ki birçok acý gerçeði içermektedir; ama Nadejdin’in160 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


yörelerdeki eylemin acýnacak durumu ile, yerel örgütlerle sýnýrlýolan parti militanlarýnýn eðitimden yoksunluðun kaçýnýlmaz sonucuolan dargörüþlülükleri arasýndaki, eylemlerinin sýnýrlý kapsamýarasýndaki baðý göremediði söylenebilir mi? Svoboda’da yayýnlananörgüt konusundaki makalenin yazarý gibi, o da, geniþ bir yerelbasýna (1898’den bu yana) geçiþin nasýl ekonomizmin ve “ilkellik”ingüçlü bir þiddetlenmesinin eþliðinde olduðunu unutmuþ mudur?“Geniþ bir yerel basýn” doyurucu bir biçimde kurulabilseydi bile(pek istisnai durumlar dýþýnda bunun olanaksýz olduðunu gösterdik)– böyle bir þey olsaydý bile, yerel organlar, bütün devrimcigüçleri otokrasiye karþý genel bir saldýrý için ve birleþik mücadeleninönderliði için “biraraya getirip örgütleyemez”di. Unutmayalýmki, biz, burada sadece gazetenin “toparlayýcý”, örgütlendirici öneminitartýþmaktayýz, ve parçalanmayý savunan Nadejdin’e, bize acý biralayla yöneltmiþ olduðu soruyu biz de sorabiliriz: “200.000 devrimciörgütleyici bize miras olarak kaldý mý ki?” Üstelik Ýskra’nýn planýnakarþý “gösteriler için hazýrlýk” ileri sürülemez, þu nedenle ki, buplan olabildiðince geniþ gösterilerin örgütlendirilmesini amaçlarýndanbiri olarak içermektedir; tartýþýlan konu pratik araçlarýn seçimikonusudur. Bu noktada da, Nadejdin’in kafasý karýþýktýr, çünküo, ancak “biraraya getirilmiþ ve örgütlenmiþ” olan güçlerin, (þimdiyekadar, büyük çoðunlukla, kendiliðinden meydana gelmiþ olan) gösterileriçin “hazýrlanabileceklerini” gözden kaçýrmýþtýr; [sayfa 202] oysabizde asýl eksik olan þey, iþte o biraraya getirme ve örgütlendirmeyeteneðidir. “Ýþsizler arasýnda çalýþma.” Gene ayný kafa karýþýklýðý;çünkü bu da seferber edilmiþ olan güçlerin eylem alanlarýndanbirini teþkil eder, güçleri seferber etmek için bir planý deðil. Nadejdin’inburada da, parçalanmýþlýðýmýzýn, “200.000 örgütleyiciden”yoksunluðumuzun bize verdiði zararlarý ne kadar küçümsediði þuolgudan da görülebilir: birçok kimse (Nadejdin de dahil) Ýskra’yýiþsizlik konusunda çok az haber verdiðinden ötürü ve kýrsal yaþamýnen sýradan yönleri konusunda yayýnladýðý haberlerin geliþigüzel niteliðindenötürü suçlamýþlardýr. Bu suçlama haklýdýr; ama burada,Ýskra, “günah iþlemediði halde günahkârdýr”. Biz kýra da bir “çizgiçekmeye” çalýþýyoruz; ama orada hemen hemen hiç bir yerdeduvarcý yok; ve bize en sýradan olaylar konusunda bile bilgi verenherkesi, bu alanda bizimle iþbirliði yapacak olanlarýn sayýsýný artýracaðýve hepimize gerçekten önemli olan olaylarý seçmeyi öðrete-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?161


ceði umuduyla, teþvik etmek zorundayýz. Ama üzerinde eðitim yapabileceðimizmalzeme o kadar az ki, bunu bütün Rusya için genelleþtirmezseküzerinde eðitim yapacak hiç bir þeyimiz kalmaz.Hiç kuþku yok ki, Nadejdin’in ajitatör olarak yeteneklerine ve serserilerinyaþamý konusundaki bilgisine aþaðýyukarý sahip olan biri,iþsizler arasýnda ajitasyonuyla, harekete paha biçilmez hizmetlerdebulunabilirdi; ama böyle biri, yýðýnlar arasýnda bulunan ve yeniçalýþmalara giriþme yeteneðinden hâlâ yoksun olanlar daöðrenebilsinler diye, çalýþmasý sýrasýnda attýðý her adýmdanRusya’daki bütün yoldaþlarý haberdar etmedikçe kendi cevherinigizlemiþ olur.Bugün istisnasýz herkes, birleþmenin öneminden, “birarayagelip örgütlenmenin” gereðinden sözediyor; ama çoðunlukla bubirleþmenin nereden baþlanarak nasýl gerçekleþtirileceði konusundakesin bir düþünce yok. [sayfa 203] Belki de herkes kabul edecektirki, eðer biz, diyelim ki belli bir kentte, semt çevrelerini “birleþtirirsek”,bunun için ortak kurumlar meydana getirmek gerekecektir,yani, sadece “birlik” gibi ortak bir unvanla yetinilmeyecek, gerçektenortak çalýþma, malzeme, deneyim ve güç alýþveriþi, sadecesemtlere göre deðil, ama uzmanlaþma yoluyla kent ölçüsündeiþbölümü gerekecektir. Herkes kabul eder ki, koca bir gizli aygýt,tek bir semtin elbette hem para, hem de insangücü bakýmýndan“kaynaklarýyla” (ticari deyimi kullanarak) maliyetini kurtarmayacaktýr,ve bu dar alan, bir uzmanýn yeteneklerini geliþtirmesi içinyeterli olanak saðlamayacaktýr. Ama ayný þey, birkaç kentin eylemlerininuyumlu kýlýnmasý için de geçerlidir; çünkü belirli bir yörebile çok dar bir alan olacaktýr, ve böyle olduðunu bizim sosyaldemokrathareketimizin tarihi göstermektedir. Yukarda, bunu, siyasalajitasyon ve örgütsel çalýþma bakýmýndan ayrýntýlý bir biçimdegösterdik. Bize en çok ve acil olarak gereken þey, alaný geniþletmek,kentler arasýnda düzenli ortak çalýþma temeli üzerinde gerçek baðlarkurmaktýr, çünkü parçalanmýþlýk, insanlarý ezmektedir ve onlardünyadan habersiz, kimden neyi öðreneceðini bilmeden ya danasýl deneyim edinildiðinden, geniþ eyleme giriþme isteklerini nasýltatmin edeceðinden habersiz, (bir Ýskra muhabirinin kullandýðýdeyimle) “bir deliðe sýkýþmýþ” durumdadýrlar. Ancak bütün Rusya’yýkapsayan, biricik düzenli giriþim olarak eylemin en çeþitli biçimlerininsonuçlarýný özetleyen ve böylelikle, bütün yollarýn Roma’ya162 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


gittiði gibi, bir devrime giden bütün geçitler boyunca insanlarý yorulmadanileriye doðru yürümeye teþvik eden bir ortak gazeteninyardýmýyla gerçek baðlar kurmaya baþlayabileceðimiz yolundakiiddiamda diretiyorum. Eðer sadece lafta birlik kurmayacaksak, heryerel çevrenin diyelim ki güçlerinin dörttebirini ortak davaya etkinolarak katýlmak üzere [sayfa 204] hemen seferber etmesi gerekir. Vegazete, yerel çevrelere bu davanýn genel planýný, kapsamýný veniteliðini derhal iletecektir;* bütün Rusya çapýnda giriþilen hareketteen çok duyulan boþluklarý, ajitasyonun yeterli olmadýðý,iliþkilerin zayýf bulunduðu yerleri bu çevrelere kesin olarak gösterecekve belirli bir inceleme çevresinin geniþ genel mekanizmanýnhangi küçük diþlisini onarabileceðine ya da onun yerine daha iyisinikoyabileceðine iþaret edecektir. Henüz çalýþmaya baþlamamýþolan ve iþe atýlmak için sabýrsýzlanan bir inceleme çevresi, bu durumda,iþe “sanayideki” daha önceki geliþmelerden ya da sanayideegemen olan üretim yöntemlerinin genel düzeyinden habersizküçük bir atölyedeki tecrit olmuþ zanaatçý gibi deðil de, otokrasiyekarþý tüm genel devrimci saldýrýyý yansýtan büyük bir giriþimin birparçasý olarak baþlayabilir. Ve her çarkýn iþçiliði ne kadar kusursuzolur ve ortak davanýn deðiþik ayrýntýlarýnda çalýþan iþçilerin sayýsýne kadar büyük olursa, aðýmýz o ölçüde sýklaþýr, ve polisin kaçýnýlmazbaskýlarýnýn saflarýmýzda meydana getirdiði kargaþalýk o ölçüdeazalmýþ olur.(Eðer çýkarýlacak olan gazete, adýna lâyýk bir gazete ise,yani eðer düzenli olarak çýkarýlýyorsa, bir dergi gibi ayda bir deðil,ama en azýndan ayda dört kez çýkarýlýyorsa) gazeteyi salt daðýtmaiþlevi bile fiili baðlarýn kurulmasýna yardýmcý olur. Þu anda, devrimciamaçlarla yapýlan kentlerarasý haberleþme çok enderdir, herzaman ve her durumda, kural olmaktan çok, istisnadýr. Ama eðerbir gazetemiz olsaydý, böyle bir haberleþme kural olurdu, [sayfa 205]ve bu, elbette ki, sadece gazetenin daðýtýmýný saðlamakla kalmaz,(daha önemli olan) deneyim, malzeme, güç ve kaynak alýþ-veriþinide saðlardý. Örgütlenme çalýþmalarýnýn kapsamý hemen geniþler,* Bir ihtiraz kaydý: elbette, eðer belirli bir inceleme çevresi gazetenin izlediði siyaseteyakýnlýk duyuyorsa, ve onunla iþbirliði yapmayý yararlý görüyorsa. Ýþbirliðiyle kastedilenþey, sadece yazý bakýmýndan iþbirliði deðil, genel olarak devrimci iþbirliðidir. RaboçeyeDyelo için not Demokrasicilik oynamaya deðil de davaya deðer veren, “yakýnlýk”ý en etkinve canlý eyleme katýlmadan ayýrdetmeyen devrimciler için, bu ihtiraz kaydý çok doðaldýr.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?163


ve bir yörede saðlanan baþarý, öteki yörelerin daha iyi çalýþmasýiçin örnek olurdu; gazete ülkenin baþka kýsýmlarýnda çalýþanyoldaþlarýn kazanmýþ olduklarý deneyimlerden yararlanma isteðiuyandýrýrdý. Yerel çalýþmalar, þimdikinden çok daha zengin ve çeþitliolurdu. Rusya’nýn dörtbir yanýndan toplanan siyasal ve iktisaditeþhirler, bütün mesleklerdeki ve geliþmenin bütün aþamalarýndakiiþçilere fikri gýda saðlardý; bunlar, legal basýndaki imalarýn, halkarasýndaki konuþmalarýn ve “ayýbýný örtmeye çalýþan” hükümetbildirilerinin ortaya çýkardýðý çok çeþitli konular üzerinde konuþmakve okumak için malzeme ve fýrsat saðlardý. Her kaynaþma, hergösteri, bütün yönleriyle, Rusya’nýn her yerinde deðerlendirilir vetartýþýlýrdý; bu ötekilerden geri kalmamak ve ötekilerden daha iyisiniyapmak özlemini doðururdu (biz sosyalistler, her türlü yarýþmayýve her türlü “rekabeti” kesenkes reddetmeyiz!) ve ilkin bir bakýmakendiliðinden yapýlmýþ þeyi bilinçli olarak hazýrlama, saldýrý planýnýdeðiþtirme vb. için belirli bir yerdeki ya da belirli bir andaki uygunkoþullardan yararlanma isteðini uyandýrýrdý. Yerel çalýþmanýn buyeniden canlanýþý, ayný zamanda, her gösterinin ya da bir yerelgazetenin her sayýsýnýn yayýnlanýþýnýn sýk sýk yarattýðý bütün güçlerinumutsuzca, “ölçüsüzce” harcanmasýnýn ve bütün güçlerin tehlikeyeatýlmasýnýn önünü alýrdý. Bir yandan, polis, nerede arayacaðýnýbilmediðinden, “kökleri” bulmakta çok daha zorluk çekerdi; öteyandan, düzenli ortak çalýþma, adamlarýmýzý belli bir saldýrýnýnþiddetini ortak ordunun o bölümünün gücüne göre ayarlamayýöðretirdi (böyle bir þeyi, bugün kimse düþünmemektedir, çünküsaldýrýlar çoðunlukla [sayfa 206] kendiliðinden olmaktadýr); böyle birdüzenli ortak çalýþma, bir yerden bir yere sadece yazýnýn deðil,devrimci güçlerin de “naklini” kolaylaþtýrýrdý.Bu güçler, bugün, sýnýrlý yerel çalýþma denen muharebe alanýndabüyük kayýplar vermektedir. Ama ele aldýðýmýz koþullar altýnda,yetenekli bir ajitatörü ya da bir örgütçüyü ülkenin bir ucundanöteki ucuna nakletmek olanaðý olurdu ve bunu yapma fýrsatý dadurmadan doðardý. Yoldaþlar iþe, parti çalýþmasý için, parti hesabýna,kýsa yolculuklarla baþlayarak, geçimlerinin parti tarafýndan saðlanmasýna,profesyonel devrimciler haline gelmeye ve kendilerinigerçek siyasal önderler olarak eðitmeye alýþýrlardý.Ve eðer biz, yerel komitelerin, yerel gruplarýn ve incelemeçevrelerinin tamamýnýn ya da büyük kýsmýnýn ortak davaya etkin164 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


olarak katýlmalarýný gerçekten saðlayabilirsek, kýsa bir zaman içindebütün Rusya için onbinlerce basan ve düzenli bir þekilde daðýtýlanbir haftalýk gazeteyi kurabiliriz. Bu gazete, sýnýf mücadelesininve yýðýnsal öfkenin her kývýlcýmýný körükleyerek, onu, yaygýn biryangýn haline getiren muazzam demirci körüðünün bir parçasýhaline gelirdi. Henüz pek masum ve çok küçük, ama düzenli veortak olan bu çabanýn etrafýnda, sözcüðün tam anlamýyla denenmiþsavaþçýlarýn düzenli ordusu sistemli olarak biraraya getirilir ve eðitilirdi.Bu genel örgütsel yapýnýn iskelelerinde ve merdivenlerinde,çok geçmeden, devrimcilerimizin saflarýndan çýkma sosyal-demokratJelyabov’lar, ve iþçilerimizin saflarýndan gelen Rus Bebel’lerinintýrmandýðýný görürdük; ve böyleleri, seferber edilmiþ ordunun önündekiyerlerini alýrlar ve Rusya’nýn utancý ve lânetiyle hesaplaþmaküzere tüm halký harekete geçirirlerdi.Ýþte biz bunun rüyasýný görmeliyiz!“Rüya görmeliyiz!” Bu sözcükleri yazýyorum, ve birdenbirebir korkudur beni alýyor. Kendimi “Birlik [sayfa 207] Konferansý”nin biroturumunda görüyorum ve karþýmda Raboçeye Dyelo’nun editörlerive yazarlarý oturuyorlar. Martinov yoldaþ ayaða kalkýyor, ve banadönerek sertçe þöyle diyor: “Ýzninizle þunu sorayým, özerk bir yazýkurulunun,daha önce parti komitesinin görüþünü almadan rüyagörmeye hakký var mýdýr?” Onun ardýndan Kriçevski yoldaþ dikiliyor(Plehanov yoldaþý çoktan beri derinleþtirmiþ olan Martinovyoldaþý, felsefi bakýmdan daha da derinleþtirerek) daha da sert birtonla: “Daha ileri gideceðim, diyor, size soruyorum: bir marksistin,Marx’a göre insanlýðýn kendisine her zaman çözebileceði görevleryüklediðini ve taktiðin partiyle birlikte büyüyen parti görevlerininbüyümesinin bir süreci olduðunu bile bile, rüya görmeye hakký varmýdýr?”Bu korkunç sorularý düþünmek bile beni titretiyor, ve bir tekþeyi düþünüyorum: nereye saklanacaðýmý. Pissarev’in arkasýndasiper alsam nasýl olur?Rüya ile gerçeklik arasýndaki ayrýlýk konusunda Pissarev þöyleyazar: “Ayrýlýk vardýr, ayrýlýk vardýr. Benim rüyam, olaylarýn doðalakýþýnýn ötesine geçebilir, ya da olaylarýn doðal akýþýnýn hiç bir zamangitmeyeceði bir doðrultuya sapabilir. Birinci halde, rüyadanhiç bir kötülük gelmez; çalýþan insanýn enerjisini destekler, güçlendirirbile. ... Böyle rüyalarda çalýþma gücümüzü çarpýtacak ya daV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?165


felce uðratacak hiç bir þey yoktur. Tam tersine, eðer insan böylerüya görme yeteneðinden tamamen yoksun olsaydý, arasýra zihniilerilere atlayarak ellerinin henüz biçim vermeye baþladýðý ürününtam ve eksiksiz tablosunu gözünün önünde canlandýramasaydý, ozaman insani, sanat, bilim ve pratik çaba alanýnda büyük ve zahmetliiþlere giriþmeye ve tamamlamaya hangi itici gücün sürükleyeceðinidüþünemem bile. ... Eðer rüya gören kimse, rüyasýnaciddi olarak inanýrsa, yaþamý dikkatle gözler, gözlemlerini göktekurduðu þatolarla kýyaslarsa [sayfa 208] ve eðer, genel olarak söylemekgerekirse, rüyasýnýn gerçekleþmesi için bilinçli olarak çalýþýrsa,rüya ile gerçek arasýndaki ayrýlýðýn hiç bir zararý olmaz. Rüyalarlayaþam arasýnda bir bað varsa, her þey yolundadýr.” 78<strong>Ne</strong> yazýk ki, bizim hareketimiz içinde, bu türden rüya görmeçok azdýr. Ve bundan en çok sorumlu olan kimseler, aklýbaþýndagörüþleriyle, “somuta” “yakýnlýklarýyla” öðünenler, legal eleþtiriciliðinve illegal “kuyrukçuluðun” temsilcileridirler.C. BÝZE GEREKLÝ OLAN NASIL BÝRÖRGÜTTÜR?Bütün söylenenlerden, okur, “plan-olarak-taktikler”imizin,hemen saldýrýya geçmeye çaðrýyý reddettiðini; “düþman kalesininetkin bir biçimde kuþatýlmasýný” istediðini; ya da bir baþka deyiþle,bütün güçlerin kalýcý bir ordunun toplanmasýna, örgütlenmesineve seferber edilmesine yöneltilmesini istediðini görecektir. RaboçeyeDyelo’yu ekonomizmden birdenbire saldýrý çýðýrtkanlýðýna (“Listok”Raboçego Dyela, 79 n° 6, Nisan 1901) atladýðý için alaya aldýðýmýzzaman, bu gazete elbette bizi “doktriner” olmakla, devrimci görevimizianlamamakla, ihtiyatlý olmayý öðütlemekle vb. suçladý. Bizbu suçlamalarýn, tamamen ilkelerden yoksun olanlardan ve bütüntartýþmalardan derin bir “süreç-olarak-taktikler”den dem vurarakkaçanlardan gelmesine elbette hiç þaþýrmadýk; týpký bu suçlamalarýn,kalýcý programlara ve taktik ilkelere küçümseme ile bakanNadejdin tarafýndan yinelenmesine de þaþmadýksa.Tarihin kendi kendini yinelemediði söylenir. Ama Nadejdin,tarihin kendini yinelemesi için her türlü çabayý harcýyor ve “devrimcieðitimi” suçlayarak, “tehlike çanlarýnýn çalýnmasý” ve özel bir“devrimin arifesi görüþü” [sayfa 209] vb. konusunda baðýrýp çaðýrarak166 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Çakov’u taklit ediyor. Besbelli ki, özgün tarihsel olay bir trajediyseonun kopyasý bir komedi olacaktýr, yolundaki ünlü sözü unutmuþ 80Çakov’un propagandasýyla hazýrlanan ve gerçekten dehþet yaratan“dehþet yaratýcý” terör yoluyla gerçekleþtirilen iktidarý ele geçirmegiriþimi, görkemli bir þeydi, oysa bu küçük Çakov’un “kýzýþtýrýcý”terörü sadece gülünçtür, özellikle bunu vasat insanlar örgütüdüþüncesiyle desteklemeye kalktýðý zaman.“Eðer Ýskra”, diye yazýyor Nadejdin, “o kitabilik havasýndanbir kurtulsaydý, bunlarýn [örneðin Ýskra n° 7’de yayýnlanan bir iþçininmektubu, vb. gibi olaylarýn] “saldýrýnýn” yakýn, pek yakýn olduðunugösteren belirtiler olduðunu ve þu anda [aynen böyle!] Rusya çapýndabir gazeteye baðlý bir örgütten sözetmenin masabaþýdüþünceler ve masabaþý eylemler yaymak olduðunu görürdü. “<strong>Ne</strong>akýl almaz bir karýþýklýk!” Bir yandan kýzýþtýrýcý terör ve “ortalamainsanlar örgütü” savunuluyor ve bu yapýlýrken “daha somut” birþey çevresinde, örneðin yerel gazeteler çevresinde biraraya gelmenin“çok daha kolay” olduðu ileri sürülüyor; öte yandan, bütünRusya için bir örgütten “þu anda” sözetmenin, masabaþý düþünceleryaymak olduðu iddia olunuyor, yani, daha açýk söylemek gerekirse,“þu anda” artýk çok geç kalýndýðý söyleniyor! Ama “Yerel gazeteleringeniþ bir biçimde örgütlendirilmesi”nden ne haber – bununiçin de artýk çok geç deðil mi sevgili L. Nadejdin? Ýskra’nýn görüþünüve taktik çizgisini bununla kýyaslayýnýz; kýzýþtýrýcý terör saçmadýr;bir ortalama insanlar örgütünden ve yerel gazetelerin yaygýn birbiçimde yayýnlanmasýndan sözetmek, ekonomizme kapýlarý ardýnakadar açmak olur. Bütün Rusya’yý kapsayan tek bir devrimcilerörgütünden sözetmeliyiz; ve kâðýt üzerinde deðil de gerçek saldýrýbaþlayýncaya dek bundan sözetmek için hiç bir zaman geç kalýnmýþolunmayacaktýr. [sayfa 210]“Evet”, diye devam ediyor Nadejdin, “örgütlenme konusundadurumumuz hiç de parlak deðildir; evet, Ýskra, savaþ güçlerimizinbüyük kýsmý gönüllülerden ve isyancýlardan meydana gelmektedirderken tamamen haklýdýr. ... Güçlerimizin durumunu soðukkanlýlýkladoðru olarak deðerlendirmemiz iyi bir þey. Ama, yýðýnlarýnhiç de bizim malýmýz olmadýðýný ve bu yüzden de askeri harekâtane zaman baþlanacaðýný bizden sormayacaklarýný, kendiliklerinden‘harekete geçeceklerini’ unutmak niye. ... Kalabalýðýn kendisiilkel yýkýcý gücüyle harekete geçtiði zaman, saflarýna hep son dere-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?167


ce sistemli örgütlenmeyi sokmaya çalýþtýðýmýz, ama bir türlübaþaramadýðýmýz ‘düzenli birlikler’in üstesinden gelip onlarý safdýþýedebilir.” (italikler bizim.)Þaþýlasý bir mantýk! Asýl “yýðýnlar bizim malýmýz olmadýðý”içindir ki ani bir “saldýrý” konusunda çýðýrtkanlýk etmenin gereðiyoktur, bu saçma bir davranýþtýr; çünkü, saldýrý, düzenli birliklerinhareketidir ve yýðýnýn kendiliðinden atýlýmý olamaz. Kalabalýðýn düzenlibirliklerin üstesinden gelmesi ve onlarý safdýþý etmesi mümkünolduðu içindir ki, sürekli birlikler arasýnda “son derece sistemliörgütlendirme” çalýþmamýzla kendiliðinden atýlýma mutlaka “yetiþmeliyiz”,çünkü bu örgütlendirme iþini ne kadar çok “baþarýrsak”düzenli birliklerin kalabalýk tarafýndan safdýþý edilmeyip ileriye doðrukalabalýðýn baþýnda yürümesi þanslarý o ölçüde artar. Nadejdin yanýlmaktadýr,çünkü, sistemli örgütlenme sýrasýnda, birliklerin onlarýyýðýnlardan tecrit eden bir þeyle uðraþtýðýný sanmaktadýr, oysa gerçektebirlikler, tamamýyla çok yönlü ve her þeyi kucaklayan siyasalajitasyonla, yani yýðýnlarýn ilkel yýkýcý gücüyle devrimciler örgütününbilinçli yýkýcý gücünü birbirine yaklaþtýran ve tek bir bütünhalinde birleþtiren bir çalýþma içerisinde bulunmaktadýrlar. Siz, baylar,kendi suçunuzu baþkasýna yükleme çabasýndasýnýz. [sayfa 211]Çünkü programýna terörü sokarak bir teröristler örgütünün kurulmasýnýisteyen, Svoboda grubunun kendisidir, ve böyle bir örgüt,ne yazýk ki henüz bizim malýmýz olmayan ve ne yazýk ki mücadeleyenerede ve nasýl giriþeceklerini henüz bizden sormayan, ya dapek seyrek soran yýðýnlarla birliklerimizin daha sýký baðlar kurmasýnýgerçekten önlerdi.Ve Nadejdin, Ýskra’yý korkutmaya çalýþarak, “Devrimin kendisininde geldiðini göremeyeceðiz”, diye yazýyor, “nasýl ki, bizihazýrlýksýz yakalayan son olaylarýn geldiðini görmedikse.” Bu tümce,yukarýya aktarýlan sözlerle birlikte ele alýndýðýnda, Svoboda’nýnicat ettiði “devrimin arifesi görüþü”nün saçmalýðýný açýkça gösterir.*Açýkça konduðunda, bu özel “görüþ”, tartýþmak ve hazýrlanmakiçin “artýk” çok geç olduðu sonucunu vermektedir. “Kitabiliðin”çok deðerli muhalifi, eðer durum buysa, “Teori** ve Taktik Sorun-* Devrimin Arifesi, s. 62.** Bu arada belirtelim ki, Teori Sorunlarýna Bakýþ adlý yapýtýnda, Nadejdin, belki de“devrimin arifesi görüþü”nden gelen ve pek tuhaf olan þu pasaj dýþýnda, teori sorunlarýnýn168 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


larý” üzerine 132 sayfalýk bir broþür yazmanýn ne deðeri vardý?Onun yerine, içinde “Vurun Kafalarýna!” özet çaðrýsýnýn bulunduðu132.000 bildiri yayýnlamak “devrimin arifesi görüþüne” daha yakýþýrbir davranýþ olmaz mýydý?Ýskra gibi ulus ölçüsünde bir siyasal ajitasyonu, [sayfa 212] programlarýnýn,taktiklerinin ve örgütsel çalýþmalarýnýn temel taþý yapanlar,devrimin geldiðini önceden görememe tehlikesini en azýnaindirmiþ olanlardýr. Bugün Rusya’da bir uçtan bir uca Rusya çapýndakigazeteden yayýlan baðlantýlar aðý örmekle uðraþanlar, sadece,ilkyaz olaylarýný önceden görmekle kalmadýlar, üstelik bize, buolaylarýn geldiðini önceden haber verme olanaðýný saðladýlar. Onlar,Ýskra, n° 13 ve 14’te anlatýlan gösterileri 81 de önceden gördüler,ve bununla da yetinmeyip, kendiliðinden ayaklanan yýðýnlarýn yardýmýnakoþmanýn ve, ayný zamanda, gazete aracýlýðýyla, Rusya’dakibütün yoldaþlarýn gösteriler hakkýnda bilgi edinmelerini ve eldeedilen deneyimden yararlanmalarýný saðlamanýn kendi görevleriolduðu bilinciyle, bu gösterilere katýldýlar. Ve bu kimseler, eðerömürleri yeterse, her þeyden önce ajitasyonda deneyim sahibi olmamýzý,her protesto hareketini (sosyal-demokratik biçimde) desteklemeyeteneðinde bulunmamýzý ve ayný zamanda kendiliðindenhareketi dostlarýn hatalarýndan ve düþmanlarýn tuzaklarýndan koruyarakyönetmemizi gerektiren devrimin de geldiðini göreceklerdir.Böylece ortak gazete için ortak çalýþmayla kurulacak olanbütün Rusya için bir gazetenin çevresinde bir örgütlenme planýüzerinde direnerek durmamýzýn sonuncu nedenine gelmiþ bulunuyoruz.Ancak böyle bir örgüttür ki, militan bir sosyal-demokratesnekliði, yani mücadelenin en çeþitli ve hýzlý deðiþen koþullarýnahemen uyma yeteneðini, “bir yandan sayýca üstün olan ve güçlertartýþýlmasýnahemen hemen hiç bir katkýda bulunmamýþtýr: “Bir bütün olarak bernþtayncýlýkþu anda bizim için önemini yitirmektedir, nasýl ki, Bay Struve’nin þimdiden gününüdoldurduðunu Bay Adamoviç’in tanýtlayýp tanýtlamamasý, ya da tersine, Bay Struve, BayAdamoviç’in iddiasýný çürüterek istifa edip etmemesi sorunu da bizim için artýk öneminiyitirmiþse – bu, gerçekten hiç bir þeyi deðiþtirmez, günlü devrim saati gelip çatmýþtýr.” [s.110]. Nadejdin’in teoriyi umursamazlýðýný bundan daha açýk-seçik gösteren bir örnekbulunamaz. Biz “devrimin arifesi”ni ilân ettik, onun için ortodokslarýn eninde sonundaeleþtiricileri mevzilerinden sürüp atmayý baþarýp baþaramamalarý “gerçekten hiç bir þeyideðiþtirmez”! Bizim ukalâ, eleþtiricilerin pratik mevzilerine karþý kararlý bir savaþagiriþebilmemiz için, onlarla olan teorik mücadelemizin sonuçlarýna asýl devrim sýrasýndamuhtaç olacaðýmýzý görememektedir!V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?169


ini bir noktada toplamýþ bulunan bir düþmanla açýk alanda savaþtankaçýnýrken, öte yandan düþmanýn manevra yeteneksizliðindenyararlanarak en az beklediði yerde ve anda ona karþý saldýrýyageçme”* yeteneðini saðlayacaktýr. [sayfa 213] Parti örgütünü kurarkensadece patlamalara ve sokak çatýþmalarýna, ya da “tekdüze günlükmücadelenin ilerleyiþine” güvenmek büyük hata olur. Biz herzaman günlük çalýþmamýzý yapmalýyýz ve her zaman her þeye hazýrolmalýyýz, çünkü çok kez patlama dönemleri ile durgun dönemlerinbirbirinin yerini ne zaman alacaðýný önceden kestirmekhemen hemen olanaksýzdýr. Bu deðiþmeleri önceden görebildiðimizhallerde de, bu öngörüden örgütümüzü yeniden kurmak için yararlanamayýz;çünkü otokratik bir ülkede böyle deðiþiklikler þaþýlacakbir hýzla meydana gelir ve bazan bu deðiþiklikler, çarýn yeniçerilerinin**bir gecelik baskýnýyla olur. Ve devrimin kendisi de (görünüþegöre Nadejdin’lerin sandýðý gibi) tek bir hareket olarak deðil, azçokgüçlü patlamalar döneminin azçok mutlak durgunluktaki dönemlerinindizi halinde birbirinin yerini almasý olarak düþünülmelidir.Bundan ötürü, parti örgütümüzün eyleminin baþlýca içeriði, bu eyleminyoðunlaþma noktasý, en güçlü patlama döneminde olduðugibi en durgun dönemde de mümkün ve mutlaka gerekli çalýþmaolmalýdýr, yani Rusya’nýn bir ucundan bir ucuna birbiriyle baðlantýlý,yaþamýn bütün yönlerini aydýnlatan, ve yýðýnlarýn olabildiðincegeniþ katlarý arasýnda yürütülen siyasal ajitasyon çalýþmasý olmalýdýr.Ama öyle bir çalýþma, bugünün Rusya’sýnda, sýk sýk yayýnlananbütün Rusya için bir gazete olmadan düþünülemez. Bu [sayfa 214]gazete çevresinde kurulacak olan örgüt, buna katkýda bulunanlarýn(sözcüðün geniþ anlamýyla, yani gazete için çalýþanlarýn tümünün)örgütü, her þeye, devrim dalgasýnýn “alçalýþ” dönemlerinde* Ýskra, n° 4, “<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý”. “Devrimin arifesi görüþünü benimsemeyendevrimci eðitimciler, çalýþmanýn uzunluðundan ötürü hiç istiflerini bozmuyorlar”, diyeyazýyor Nadejdin [s. 62]. Bu konuyla ilgili olarak þunu belirteceðiz: Çok uzun sürecek birçalýþma için siyasal taktikler ve bir örgütlenme planý çizemez ve ayný zamanda bu çalýþmasüreci içersinde partimizin olaylarýn geliþiminin her hýzlanýþýnda yerini almakta ve göreviniyerine getirmekte hazýrlýklý olmasýný saðlayamazsak – eðer bu iþi baþaramazsak, zavallýsiyaset maceracýlarýndan baþka bir þey olmadýðýmýzý tanýtlarýz. Ancak dünden berikendisine sosyal-demokrat demeye baþlayan Nadejdin’dir ki, sosyal-demokrasininamacýnýn bütün insanlýðýn yaþam koþullarýný kökten deðiþtirmek olduðunu ve bu yüzdenbir sosyal-demokrat için çalýþmanýn uzunluðu sorunu karþýsýnda “istifini bozamayacaðýný”unutabilir.** <strong>Lenin</strong>, çarlýk polisini betimlemek için yeniçeri sözcüðünü kullanmýþtýr. -Ed.170 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


partinin onurunu, saygýnlýðýný ve yürekliliðini korumaktan, ulus çapýndakisilahlý ayaklanmayý hazýrlamaya, zamanýný saptamaya vegerçekleþtirmeye kadar her þeye hazýr olacaktýr.Rusya’da pek olaðan bir durumu gözünüzün önüne getiriniz:bir ya da birkaç yörede yoldaþlarýmýzýn tamamýnýn polis tarafýndantoplanmasýný. Bütün yerel örgütleri birleþtiren tek bir ortak,düzenli eylem yokluðunda, bu gibi baskýnlar, çok kez çalýþmalarýnaylarca durmasý sonucunu vermektedir. Ama eðer bütün yerel örgütlerinortak bir eylemi olsaydý, o zaman, çok önemli bir tutuklamahalinde bile, iki-üç enerjik kiþi birkaç hafta içinde ortak merkezleve, bildiðimiz gibi, þimdi bile hýzla yerden fýþkýran yeni gençlikçevreleriyle bað kurabilirdi. Ve arasýra tutuklamalarla darbelenenortak eylem herkesçe bilindiðinde, yeni çevrelerin ortaya çýkýp merkezlebaðlantý kurmalarý daha da hýzlý olurdu.Öte yandan, gözünüzün önüne bir halk ayaklanmasýný getirin.Bu konuda düþünmemiz ve buna hazýrlanmamýz gerektiði konusundaherhalde artýk herkes görüþ birliði içinde olacaktýr. Amanasýl? Merkez komitesi ayaklanmayý hazýrlama amacýyla, elbettebütün yörelere ajanlar atayamaz. Bir merkez komitesine sahip bulunsaydýkbile, Rusya’daki bugünkü koþullar altýnda bu komite bugibi atamalarla kesinlikle hiç bir þey baþaramazdý. Ama ortak gazeteninkurulmasý ve daðýtýlmasý sýrasýnda oluþacak ajanlar aðý,* ayaklanmaçaðrýsýnýn yapýlmasýný [sayfa 215] “oturup beklemek” zorundakalmaz, bir ayaklanma durumunda en yüksek baþarý olasýlýðýnýgüvence altýna alacak düzenli eylemi yürütebilirdi. Böyle bir eylem,bir ayaklanma için çok önemli olan ve bizim çalýþan yýðýnlarýnen geniþ katlarý ve otokrasiden hoþnutsuz olan bütün toplumsalkatlarla olan baðlarýmýzý güçlendirirdi. Genel siyasal durumu doðrubir biçimde deðerlendirme yeteneðini, ve bunun sonucu olarak* Eyvah, eyvah! Martinov’un demokratik kulaklarýný onca týrmalayan o “ajanlar” sözcüðünügene aðzýmdan kaçýrdým! Bu sözcüðün 1870’lerin kahramanlarýný gücendirmediðihalde, 1890’larýn amatörlerini niye gücendirdiðine þaþýyorum. Ben bu sözcüðü seviyorum,çünkü bütün ajanlarýn düþüncelerini ve eylemlerini yönelttikleri ortak davayý açýkça vekesin olarak gösteriyor, ve eðer bu sözcüðün yerine bir baþkasýný koymak zorundakalsaydým, sevebileceðim tek sözcük, akla belirli bir kitabiliði ve belirsizliði getirmeseydi,“katkýda bulunanlar” olurdu. Bize gerekli olan þey, askeri bir ajanlar örgütüdür. <strong>Ne</strong> var ki,boþ zamanlarýný “karþýlýklý olarak birbirlerine generallik bahþetmek” ile geçirmeyi pek seven[özellikle yurtdýþýndaki] sayýsýz Martinov’lar, “pasaport ajaný” demektense, “DevrimcilerePasaport Saðlayan Özel Daire Baþkaný”, vb. demeyi yeðleyebilirler.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?171


da, bir ayaklanma için uygun aný seçme yeteneðini geliþtirmeyehizmet edecek olan iþte bu eylemdir. Bütün yerel örgütleri,Rusya’nýn tamamýný harekete geçiren ayný siyasal sorunlara, olaylarave sonuçlara ayný anda tepki gösterme ve böyle “olaylara”olabildiðince güçlü, uyumlu ve uygun bir biçimde tepki göstermebakýmýndan eðitecek olan iþte bu eylemlerdir; çünkü bir ayaklanma,özünde, tüm halkýn hükümete karþý en güçlü, en uyumlu veen uygun “yanýtý”dýr. Son olarak, baþtan baþa tüm Rusya’daki bütündevrimci örgütleri birbirleriyle en sürekli, ve ayný zamanda da engizli baðlara sahip olma bakýmýndan eðitecek, böylelikle gerçekparti birliðini yaratacak olan iþte bu eylemlerdir; çünkü böyle baðlarolmaksýzýn, ayaklanmanýn planýný kolektif olarak tartýþmak veayaklanmanýn arifesinde zorunlu hazýrlýk önlemlerini, en sýký birgizlilik içinde tutulmasý gereken önlemleri almak olanaksýzdýr.Tek sözcükle, “bütün Rusya için bir siyasal gazete planý”,(gereði kadar düþünmemiþ olanlarýn sandýðý gibi) dogmacýlýða vekitabiliðe saplanmýþ masabaþý [sayfa 216] çalýþmasý yürütenlerinemeðinin ürünü deðildir, tam tersine, bu plan, günlük olaðançalýþmayý bir an bile unutmadan ayaklanmaya hemen bütün yönlerdenhazýrlanabilmek için en pratik plandýr. [sayfa 217]172 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


SONUÇRus sosyal-demokrasisinin tarihi, sýnýrlarý belli üç dönemeayrýlýr:Birinci dönem, on yýlý kapsar, aþaðý yukarý 1884’ten 1894’ekadar. Bu dönem, sosyal-demokrasinin teori ve programýnýn yükselme,ve pekiþ-me dönemiydi. Yeni akýmýn Rusya’daki yandaþlarýsayýca çok azdý. Sosyal-demokrasi bir iþçi sýnýfý hareketi olmaksýzýnvarlýðýný sürdürüyordu, ve bir siyasal parti olarak, geliþmesininrüþeym aþamasýndaydý.Ýkinci dönem, üç ya da dört yýlý kapsar – 1894-1898. Budönemde sosyal-demokrasi, sahnede, bir toplumsal hareket olarak,halk yýðýnlarýnýn bir atýlýmý olarak, bir [sayfa 218] siyasal parti olarakgöründü. Bu, hareketin çocukluk ve delikanlýlýk dönemidir.Aydýn tabaka narodizme karþý mücadele etme ve iþçilerin arasýnagitme genel çabasý içindeydiler; iþçiler de grev hareketine katýlmaV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?173


coþkusu içinde. Hareket büyük ilerlemeler kaydetti. Liderlerinçoðunluðu, Bay N. Mihaylovski’ye bir çeþit doðal sýnýr gibi görünen“otuzbeþ yaþýna” henüz varmamýþ olan gençlerdi. Gençliklerindenötürü, bunlar, pratik çalýþmaya hazýrlýklý deðildiler ve þaþýlacak birhýz-la sahneden uzaklaþtýlar. Ama çoðunlukla eylemlerinin kapsamýçok geniþti. Birçoklarý devrimciler olarak düþünmeye NarodnayaVolya yandaþý olarak baþlamýþlardý. Hemen hepsi, gençliklerindeterörist kahramanlara hayranlýk duymuþlardý. O kahramanlýk geleneklerininbüyüleyici etkisinden kurtulmak için bir mücadele gerekti,ve bu mücadeleye, Narodnaya Volya’ya sadýk kalmaya kararlýve genç sosyal-demokratlarýn derin bir saygý duyduklarý kimselerleolan kiþisel iliþkilerin kesilmesi eþlik etti. Bu mücadele, genç liderleri,kendi kendilerini eðitmeye, her eðilimdeki gizli yazýný okumaya,ve legal narodizmin sorunlarýný yakýndan incelemeye zorladý.Bu mücadelede eðitilen sosyal-demokratlar ne yollarýný aydýnlatanmarksist teoriyi, ne de otokrasiyi devirme görevini “bir an bile”unutmadan iþçi sýnýfý hareketi içine girdiler. 1898 ilkyazýnda partininkurulmasý, bu dönemin sosyal-demokratlarýnýn en çarpýcý veayný zamanda da sonuncu hareketi oldu.Üçüncü dönem, gördüðümüz gibi, 1897’de hazýrlanmýþtý ve1898’ de kesin olarak Ýkinci Döneme son verdi (1898-?). Bu, birbölünme, daðýlma ve yalpalama dönemiydi. Delikanlýlýk çaðýndakibir gencin sesi çatallaþýr. Ve iþte böyle, bu dönemde Rus sosyaldemokrasisininsesi de çatallaþtý, falsolu sesler çýkarmaya baþladý– bir yandan, Bay Struve ve Bay Prokopoviç’in, Bulgakov ve Berdyaev’inyazýlarý, öte yandan V. Ý-n ve R. M.’ninkiler, [sayfa 219] B. Kriçevskive Martinov’unkiler. Ama herbiri bir yanda dolaþýp duran vegerileyenler, yalnýzca liderlerdi; hareketin kendisi büyümeye devametti ve dev adýmlarla ilerledi. Proleter mücadele, iþçilerin yenikatlarýna sýçradý ve bütün Rusya’ya yayýldý; ayný zamanda, dolaylýolarak, öðrenciler arasýnda ve nüfusun öteki kesimleri arasýndademokratik ruhun canlanmasýný teþvik etti. Ama liderlerin siyasalbilinci, kendiliðinden kabarmanýn geniþliði ve gücü karþýsýnda boyuneðdi;sosyal-demokratlar arasýnda baþka bir tip egemen hale gelmiþti– hemen hemen sadece “legal” marksist yazýnla yetiþmiþmilitan tipi. Yýðýnlarýn kendiliðindenliði, liderlerden daha çok siyasalbilinç istedikçe, bu tip, daha da yetersizleþti. Liderler, sadeceteori bakýmýndan (“eleþtiri özgürlüðü”) ve pratik bakýmdan (“ilkel-174 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


lik”) geri kalmakla kalmadýlar, geri kalmýþlýklarýný bir sürü görkemlisavlar ileri sürerek haklý göstermeye çalýþtýlar. Sosyal-demokrasilegal yazýnda Brentano yandaþlarý tarafýndan ve illegal yazýnda dakuyrukçular tarafýndan trade-unionculuk derekesine düþürülüyordu.Özellikle sosyal-demokratlarýn “ilkel yöntemleri” sosyalist olmayandevrimci eðilimlerin yeniden canlanmasý sonucunu verince, Credoprogramý uygulanmaya baþlanýyordu.Eðer okur, Raboçeye Dyelo gibi bir gazete üzerinde gereðindenfazla durduðum için beni kýnarsa, kendisine þunu söyleyeceðim:Raboçeye Dyelo bu üçüncü dönemin “ruhunu” en belirginbiçimde ifade ettiði için “tarihsel” bir önem kazanmýþtý.* Daðýnýklýðýve yalpalamayý, [sayfa 220] “eleþtiricilik”e, “ekonomizme” ve terörizmeödünlerde bulunmaya hazýr oluþu temsil edebilecek olantutarlý R. M. deðil, esen rüzgara göre yön deðiþtiren Kriçevski’ler veMartinov’lardý. Bu dönemin karakteristik özelliði, bazý “mutlak” hayranlarýnýnpratik çalýþmaya küçümseme ile bakmalarý deðildir, tamtersine, küçük çapta pratikçilikle teoriye karþý tam bir umursamazlýðýnbileþimidir. Teoriyi bayaðýlaþtýrma giriþimlerinde bu döneminkahramanlarýnýn asýl tasasý “büyük laflarý” doðrudan doðruya reddetmedeðildi. Bilimsel sosyalizm, bütün halinde bir devrimci doktrinolmaktan çýktý, her yeni çýkan Alman ders kitabýnýn içeriðinin“serbestçe” sulandýrdýðý bir bulamaç haline geldi; “sýnýf mücadelesi”sloganý daha geniþ ve daha enerjik bir eyleme teþvik eden biretken olmaktan çýktý, “iktisadi mücadele siyasal mücadeleye kopmazbaðlarla baðlý bulunduðuna” göre, bir çeþit merhem göreviniyerine getirdi; parti düþüncesi, militan bir örgütün yaratýlmasý içinbir çaðrý olmuyor, tersine, bir tür “devrimci bürokrasili” ve “demokratik”biçimlerle çocukça oynamayý haklý göstermek için kullanýlýyordu.Üçüncü dönemin ne zaman sona ereceðini ve “bir çok belirtininmüjdelediði” dördüncü dönemin ne zaman baþlayacaðýnýbilemeyiz. Geçmiþten bugüne ve kýsmen de geleceðe geçiþ halindeyiz.Ama bütün gücümüzle inanýyoruz ki, dördüncü dönem, mi-* Þu Alman atasözüyle de yanýt verebilirdim: Den Sack Schlägt man, den Esel meintman [Eþeðe kýzýp semerini dövüyorsun]. Sadece Raboçeye Dyelo deðil, moda olan“eleþtiri”ye tutulan pratik içindeki militanlarýn ve teorisyenlerin geniþ bir yýðýný da modaolan “eleþtiricilik”e kapýlarak, kendiliðindenlik sorununu çözemiyorlar ve siyasal ve örgütselgörevlerimizin sosyal-demokratça anlayýþýndan trade-unioncu anlayýþa sapýyorlardý.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?175


litan marksizmin pekiþmesine yolaçacak, Rus sosyal-demokrasisibunalýmdan tam ergenlik çaðýna eriþmiþ olarak çýkacak ve oportünistartçýnýn “nöbetini” en devrimci sýnýfýn gerçek öncüsü “devralacaktýr”.“Nöbetin devralýnmasý” çaðrýsýnda bulunma anlamýnda veyukarda açýkladýklarýmýzý özetleyerek, ne yapmalý? sorusuna þukýsa yanýtý veriyoruz:Üçüncü Döneme Son Verin. [sayfa 221]176 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


EKÝSKRA’YI RABOÇEYE DYELO ÝLEBÝRLEÞTÝRME GÝRÝÞÝMÝBizim için geriye, Raboçeye Dyelo ile olan örgütsel iliþkilerindeÝsk-ra’nýn benimsediði ve sürekli uyguladýðý taktikleri anlatmakkalýyor. Bu taktikler Ýskra, n° l’de, “Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliðindeki Bölünme” baþlýklý makalede* tam olarak açýklanmýþtýr.Biz daha baþtan, Partimizin Birinci Kongresinde partininyurtdýþý temsilcisi olarak tanýnan gerçek Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliðinin iki örgüt halinde bölündüðü; partinin temsilisorununun Paris’teki Uluslararasý Kongre’de, Rusya’yý UluslararasýSosyalist Büro’da 82 temsil etmek üzere [sayfa 222] bölünmüþ olanYurtdýþý Birliðin her iki kesiminden birer kiþi olmak üzere iki üyeninseçilmesi ile ancak geçici ve koþullu olarak çözümlenmiþ vehâlâ askýda duran bir sorun olduðu görüþünü benimsedik. Ra-* Bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 378-79. - Ed.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?177


oçeye Dyelo’nun temelde yanlýþ olduðunu ilân ettik; ilke olarakkesinlikle Emeðin Kurtuluþu grubunun yanýnda yer aldýk ve aynýzamanda bölünmenin ayrýntýlarýna girmeyi reddederek Yurtdýþý Birliðinyaptýðý hizmetleri yalnýzca pratik çalýþma açýsýndan dikkatealdýk.*Bunun sonucu olarak, bizim politikamýz, bir ölçüde, bir beklemepolitikasýydý. Ekonomizmin en kararlý muhaliflerinin YurtdýþýBirlik ile birlikte çalýþabileceðini, çünkü bu örgütün teori ve taktikkonulardaki temel sorunlar üzerine sözümona baðýmsýz bir tutumalmaksýzýn Emeðin Kurtuluþu grubu ile ilke olarak fikir birliði içindeolduðunu ilân ettiðini söyleyerek, Rus Sosyal-Demokratlarýnýnçoðunluðu arasýnda egemen olan görüþlere ödün verdik. Takýndýðýmýztutumun doðruluðu, Ýskra’nýn birinci sayýsýnýn çýkýþýyla (Aralýk1900) hemen ayný zamanda, üç üyenin, Birlikten ayrýlarak“Uzlaþtýrma Grubu”nu kurmalarýyla ve þu aþaðýdaki örgütlereuzlaþma görüþmelerinde aracý olarak yardýmcý olacaklarýný bildirmeleriyledolaylý bir biçimde tanýtlandý.,1° Ýskra örgütünün yurtdýþýkesimine, 2° devrimci Sotsial-Demokrat örgüte, 83 ve 3° Yurtdýþý Birliðe.Bu örgütlerden ilk ikisi derhal bunu kabul ettiklerini bildirdiler;üçüncüsü ise öneriyi geri çevirdi. Geçen yýlki “Birlik” Konferansýndabir konuþmacý, bu olgulara deðindiðinde, Yurtdýþý BirliðinYönetim Kurulu üyelerinden birinin bu önerinin reddedilmesininyalnýzca Yurtdýþý Birliðin Uzlaþtýrma Grubunun bileþiminden hoþnutolmayýþýna dayandýðýný açýkladýðý [sayfa 223] doðrudur. Bu açýklamayýburada belirtmeyi bir görev saymakla birlikte, bunun yetersiz biraçýklama olduðunu söylemekten de geri duramam; çünkü iki örgütüngörüþmelere baþlamayý kabul ettiðini bilen Yurtdýþý Birlik,onlara bir baþka aracý kanalýyla, ya da doðrudan doðruya yanaþabilirdi.1901 ilkyazýnda, hem Zarya (n° 1, Nisan) ve hem de Ýskra(n° 4, Mayýs)** Raboçeye Dyelo ile açýk polemiðe girdiler. Ýskraözellikle Raboçeye Dyelo’nun “Tarihsel Bir Dönüþ” adlý makalesinesaldýrdý; Raboçeye Dyelo, Nisan ekinde, yani ilkyaz olaylarýndansonra, terör sorunu konusunda ve o sýra birçoklarýnýn kapýldýklarý* Bizim bölünme konusundaki yargýmýz yalnýzca konuya iliþkin yazýnýn incelenmesinedeðil, örgütümüzün birkaç üyesinin yurtdýþýndan derledikleri bilgilere dayandýrýlmýþtý.** Bkz: Collected Works, Vol. 5, s. 13-24. -Ed.178 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


“kan” çaðrýlarý konusunda istikrarsýzlýk göstermiþti. Polemiklerekarþýn, Yurtdýþý Birlik, yeni bir “uzlaþtýrýcýlar” grubu 84 aracýlýðýylauzlaþma görüþmelerinin baþlamasýna razý oldu. Adý geçen üç örgütüntemsilcilerinin Haziran’da yapýlan ilk konferansý, Yurtdýþý BirliðinÝki Konferans adlý broþürde, ve Yurtdýþý Devrimci Birliðin de“Birlik” Konferans Belgeleri adlý broþürde yayýnladýklarý çok ayrýntýlýbir “ilkelerde görüþ birliði” temeli üzerinde bir anlaþma taslaðýhazýrladý.Bu ilkelerde görüþ birliðinin (çoðu kez Haziran KonferansýKararlarý olarak adlandýrýlýr) içeriði, bizim genel olarak oportünizmin,özel olarak da Rus oportünizminin her türlü belirtisinin enkesin bir biçimde reddini birleþmenin mutlak koþulu yaptýðýmýzýen açýk bir biçimde ortaya koymaktadýr. 1. madde þöyledir: “Proletersýnýf mücadelesi içerisine oportünizmi sokma yolundaki bütüngiriþimleri –ifadesini ekonomizmde, bernþtayncýlýkta, millerandcýlýkta,vb. bulan giriþimleri– reddederiz.” “Sosyal-demokrat eylemlerinalanýna ... devrimci marksizmin bütün hasýmlarýna karþý ideolojikmücadele de [sayfa 224] dahildir” (4, c); “Örgüt ve ajitasyon eylemininher alanýnda, Sosyal-Demokrasi, Rus proletaryasýnýn ivedi görevininotokrasiyi devirmek olduðunu bir an için bile unutmamalýdýr”(5, a); “... ajitasyon [ama -ç.] yalnýzca ücretli-emek ile sermayearasýndaki günlük mücadele temeli üzerinde deðil” (5, b); “... yalnýzcaiktisadi mücadele ve kýsmi siyasal istemler uðruna mücadelediye bir aþama... tanýmýyoruz” (5, c); “... hareketin geliþkinolmayan biçimlerinin ... ilkelliðini ve darlýðýný ilkeselleþtiren eðilimlerineleþtirilmesini, hareket için önemli görüyoruz” (5, d). Hareketetamamen yabancý olan ve bu kararlarý birazcýk olsun dikkatliceokuyan bir kimse bile, bu kararlarýn formüle ediliþlerinden de anlayacaktýrki, bunlar oportünist ve ekonomist olanlara, otokrasiyidevirme görevini bir an için bile olsa unutanlara, aþamalar teorisinikabul edenlere, darlýðý ilke düzeyine çýkaranlara, vb. karþý yöneltilmiþtir.Emeðin Kurtuluþu grubu, Zarya ve Ýskra tarafýndan RaboçeyeDyelo’ya karþý yürütülen polemikleri þöyle böyle bilen birkimse bile, bu kararlarýn Raboçeye Dyelo’nun içine düþmüþ olduðuhatalarý bir bir çürüttüðünden bir an için olsun kuþku duyamaz.Yurtdýþý Birliðin bir üyesi, “Birlik” Konferansýnda kalkýp da,Raboçeye Dyelo, n° 10’daki makalelerin Yurtdýþý Birliðin gösterdiðiyeni “tarihsel dönüþün” sonucu olmayýp, kararýn aþýrý “soyutlu-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?179


ðu”nun sonucu olduðunu ilân ettiðinde,* konuþmacýlardan biri buiddiayý, haklý olarak, alaya almýþtý. Soyut olmak bir yana, bu kararlarýninanýlmaz ölçüde somut olduðunu söylemiþti: bunlarýn “birisiniyakalamaya çalýþtýðý” ilk bakýþta görülebilirdi.Bu sözler, konferansta çok tipik bir olaya yolaçtý. Bir yandanKriçevski, bunun bizim kötü niyetlerimizi açýða [sayfa 225] vuran (“tuzakkurmak”) bir dil sürçmesi olduðu inancýyla, “yakalamak” sözcüðünesarýlarak, dokunaklý bir biçimde þöyle haykýrdý: “Kimi yakalamayaçalýþýyorlar?” Alaylý bir biçimde “Evet kimi?” diyerek, bu soruyaPlehanov da katýldý. Kriçevski ise bunu, “Kavrama yeteneðindenyoksun olan Yoldaþ Plehanov’a yardýmcý olayým” diyerek yanýtladý.“Kendisine þunu açýklayayým ki, bu tuzak Raboçeye Dyelo’nun Yazýkuruluiçin kurulmuþtu [gülüþmeler], ama biz bu tuzaða yakalanmadýk!”(Soldan: “Daha da kötü ya!”) Öte yandan, Borba grubunun(uzlaþtýrýcý bir grup) bir üyesi, Yurtdýþý Birliðin kararlarda yaptýðýdeðiþikliklere karþý çýkarak ve bizim konuþmacýmýzý savunmak isteyerek,“yakalamak” sözcüðünün, besbelli ki, polemiðin harareti içerisindekazara söylendiðini ilân etti.Kendi payýma ben, bu sözün sorumlusunun bu “savunma”yýhiç de hoþ karþýlayacaðýný sanmýyorum. “Birisini yakalamayaçalýþmak” sözcüklerinin “þaka olarak söylenmiþ gerçek sözler” olduðunudüþünüyorum; biz Raboçeye Dyelo’yu her zaman istikrarsýzlýklave yalpalamakla suçladýk, ve yalpalamaya bir son vermekiçin doðal olarak, onu yakalamaya çalýþmak zorundaydýk. Bundaen ufak bir kötü niyet belirtisi yoktur, çünkü ilkelerde istikrarsýzlýksorununu tartýþmaktaydýk. Ve Yurtdýþý Birliði öylesine yoldaþlýðayakýþýr bir biçimde yakaladýk ki,** bizzat [sayfa 226] Kriçevski ve BirliðinYönetim Kurulu üyelerinden biri daha, Haziran kararlarýný im-* Bu iddia Ýki Konferans’ta da yinelenmektedir [s. 25].** Gerçekten de öyle. Haziran kararlarýnýn giriþinde, Rus Sosyal-Demokrasisinin birbütün olarak her zaman Emeðin Kurtuluþu grubunun ilkelerine baðlý kalmýþ olduðunu veYurtdýþý Birliðin gördüðü hizmetin özellikle yayýn ve örgütlenme faaliyeti olduðunu söyledik.Bir baþka deyiþle, bizim “yakalamaya” çalýþtýðýmýz yalpalamalarý tamamen býrakmasý koþuluyla,geçmiþi unutmaya ve Yurtdýþý Birlikteki yoldaþlarýn yaptýklarý çalýþmalarýn [davaiçin] yararlýlýðýný kabul etmeye tamamen hazýr olduðumuzu ifade ettik. Haziran kararlarýnýokuyan herhangi bir tarafsýz kimse, bunlarý ancak böyle yorumlayacaktýr. Eðer YurtdýþýBirlik, ekonomizme doðru yaptýðý yeni dönüþle [n° 10’daki makalelerinde ve yaptýðý deðiþikliklerde]bir bölünmeye neden olduktan sonra, yaptýðý hizmetler konusunda söylediklerimizdenötürü þimdi bizi yalancýlýkla suçlarsa [Ýki Konferans, s. 30], o zaman böyle birsuçlama elbette ki ancak bir gülümseme uyandýrabilir.180 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


zaladýlar.Raboçeye Dyelo, n° 10’daki makaleler (bizim yoldaþlarýmýzbu sayýyý ilk kez Konferans için geldiklerinde, toplantýlarbaþlamazdan birkaç gün önce görmüþlerdi), ilkyaz ile sonyaz arasýndakidönemde Yurtdýþý Birlikte yeni bir dönüþüm yer almýþ olduðunuaçýkça gösteriyordu: ekonomistler bir kez daha üstünlüðü elegeçirmiþler ve esen her “rüzgâra” göre yön deðiþtiren yazýkurulu,gene “en önde gelen bernþtayncýlarý” ve “eleþtiri özgürlüðü”nü savunmaya,“kendiliðindenliði” savunmaya ve Martinov’un aðzýndansiyasal etkinliðimizin alanýný “kýsýtlama teorisini” (sözümona buetkiyi daha da karmaþýklaþtýrma amacýyla) va’zetmeye giriþilmiþti.Parvus’ un, bir oportünisti herhangi bir formülle yakalamanýn zorolduðu yolundaki o çok yerinde gözlemi doðru çýkmýþtý. Bir oportünisther formüle kolayca imzasýný atar, ve onu ayný kolaylýklaterkeder, çünkü oportünizm demek, kesin ve saðlam ilkelere sahipolmamak demektir. Oportünistler, bugün oportünizmi getirme yolundakibütün giriþimleri reddetmiþler, her türlü darlýðý reddetmiþler,“otokrasiyi devirme görevini bir an için olsa bile unutmamaya” ve“ajitasyonu yalnýzca ücretli-emek ile sermaye arasýndaki günlükmücadele temeli üzerinde” yürütmeye, vb., vb. ciddi olarak sözvermiþlerdir. Ama yarýn aðýz deðiþtirecekler ve kendiliðindenliði vetekdüze günlük mücadelenin ilerlemesini savunma, elle tutulursonuçlar vaadeden istemler lehinde konuþma bahanesiyle eskihilelerine döneceklerdir. n° 10’daki makalelerde, “Yurtdýþý Birliðinne geçmiþte, ne de þimdi, konferansta kabul edilen taslaðýn genelilkelerine ters düþen herhangi bir sapma görmediði” yolundakiiddiasýný sürdürmekle (Ýki Konferans, s. 26), Yurtdýþý Birlik, olsaolsa, anlaþmazlýk konusundaki temel noktalarý anlamakta tam biryeteneksizlik [sayfa 227] ya da isteksizlik göstermiþ olmaktadýr.Raboçeye Dyelo, n° 10’dan sonra, ancak tek bir þey yapabilirdik:Yurtdýþý Birliðin bütün üyelerinin bu makalelerle ve yazýkuruluylagörüþ birliði içinde olup olmadýðýný anlamak üzere, genel birtartýþma açmak. Yurtdýþý Birlik bizden özellikle bu yüzden hoþnutdeðildir ve bizi kendi saflarý arasýna ayrýlýk tohumlarý ekmekle,baþka insanlarýn iþlerine burnumuzu sokmakla, vb. suçlamaktadýr.Bu suçlamalar elbette ki temelden yoksundurlar, çünkü ne kadarhafif olursa olsun, esen her rüzgâra göre “yön deðiþtiren” seçimleiþbaþýna gelmiþ bir yazýkurulunda, her þey rüzgârýn yönüne baðlý-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?181


dýr, ve biz bu yönün ne olduðunu birleþmek niyetinde olan örgütüyeleri dýþýnda kimsenin bulunmadýðý özel toplantýlarda tanýmladýk.Yurtdýþý Birlik adýna Haziran kararlarýnda yapýlmak istenendeðiþiklikler, bir anlaþmaya varma yolundaki son umutlarý da aldýgötürdü. Bu deðiþiklikler ekonomizme doðru yapýlan yeni dönüþünve Birlik üyelerinin çoðunluðunun Raboçeye Dyelo, n° 10 ile görüþbirliði içinde olduklarýnýn belgesel kanýtýdýr. Bu deðiþiklikler, oportünizminbelirtilerine yapýlan atýftan “ekonomizm” sözcüðünü çýkarmak(bu sözcüðün “anlamýnýn muðlak olduðu” gerekçesiyle; amadurum buysa, o zaman yapýlmasý gereken tek þey, bu yaygýn hatanýnniteliðinin daha kesin bir biçimde tanýmlanmasýydý), ve “millerandcýlýk”sözcüðünü çýkarmaktý (oysa Kriçevski bunu RaboçeyeDyelo, n° 2-3, s. 83-84’te, ve daha açýk olarak Vorwärts’ta* savunmuþtu).Haziran kararlarýnýn, Sosyal-Demokrasinin görevinin “siyasal,iktisadi ve toplumsal baskýnýn bütün biçimlerine karþý proletermücadelenin her belirtisine önderlik etmek”, böylelikle mücadeleninbütün [sayfa 228] bu belirtilerine sistem ve birlik kazandýrmakolduðunu kesinlikle belirtmesine karþýn, Yurtdýþý Birlik tümüyle gereksizolan þu sözleri eklemiþtir: “Ýktisadi mücadele, yýðýn hareketiningüçlü bir dürtüsüdür” (kendi baþýna alýndýðýnda, bu iddiayakarþý çýkýlamaz, ama dar ekonomizmin varlýðýnda yanlýþ yorumlarafýrsat yaratmamazlýk da edemez). Dahasý, hem “bir an için bile”(otokrasiyi devirme amacýný unutmak) sözcüklerinin çýkartýlmasýylave hem de “iktisadi mücadele, yýðýnlarý etkin siyasal mücadeleiçine çekmenin en geniþ uygulanabilirliðe sahip araçlarýdýr” sözcüklerinineklenmesiyle, Haziran kararlarýnda “politika”nýn düpedüzdaraltýlmasý bile önerilmiþti. Böyle düzeltmelerin önerilmesiüzerine, bizim konuþmacýlarýmýz, yeniden ekonomizme dönen vekendileri için yalpalama özgürlüðü elde etmek için uðraþan kimselerlegörüþmeleri sürdürmenin bir yararý olmayacaðý düþüncesiyle,birbirlerinin peþi sýra, söz almayý doðal olarak reddettiler.“Ýskra’nýn anlaþma için engel olarak gördüðü þey, RaboçeyeDyelo’nun baðýmsýz niteliðinin ve özerkliðinin korunmasýydý, ki Birlikbunun ilerideki anlaþmamýzýn dayanýklýlýðýnýn sine qua non’u*** Bu konuda bir polemik Vorwärts’ýn þimdiki editörü Kautsky ile Zarya’nin Yazýkuruluarasýnda baþladý. Rus okurunu bu tartýþma konusunda bilgi sahibi kýlmakta kusuretmeyeceðiz. 85** Kaçýnýlmaz koþulu, olmaz-sa-olmaz. -ç.182 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


olacaðýný düþünüyordu” (Ýki Konferans, s. 25). Bundan daha yanlýþbir þey olamaz. Bizim Raboçeye Dyelo’nun özerkliðine karþý hiç birzaman planýmýz olmadý.* “Baðýmsýz nitelik”ten kasýt, teori ve taktiklerdekiilkesel sorunlar konusunda baðýmsýzlýksa, biz gerçektende onun baðýmsýz niteliðini tanýmayý kesinlikle reddettik. Hazirankararlarý böyle bir baðýmsýz niteliði kesinlikle reddetmektedir, çünküböyle bir “baðýmsýz nitelik”, uygulamada, daha önce de iþaretettiðimiz [sayfa 229] gibi, her zaman, aramýzda hüküm sürmekte bulunanve parti açýsýndan kabul , edilemez olan bölünmüþlüðü besleyenher türden yalpalamalar anlamýna gelmiþtir. Raboçeye Dyelo,n° 10’daki makaleler, getirdiði “deðiþiklikler” ile birlikte, onun butürden baðýmsýz niteliðini korumak dileðinde olduðunu açýkçagöstermiþ ve böyle bir dilek doðal ve kaçýnýlmaz olarak bir kopuþave savaþ ilânýna yolaçmýþtýr. Ama Raboçeye Dyelo’nun kendisinibelirli yazýnsal iþlevlere vermesi anlamýnda, onun “baðýmsýz niteliði”nitanýmaya hepimiz hazýrdýk. Bu iþlevlerin doðru-dürüst daðýtýlmasý,doðal olarak, þunlarý gerektiriyordu: 1° teorik bir dergi, 2°siyasal bir gazete, ve 3° herkesçe anlaþýlabilir makale derlemelerive broþürler. Raboçeye Dyelo, Haziran kararlarýnýn hedeflediði hatalarýnýbütün bütün terketmeyi içtenlikle istediðini, ancak böylebir iþlev daðýtýmýna rýza göstererek tanýtlayabilirdi. Ancak böyle biriþlev daðýtýmýydý ki, her türlü sürtüþme olasýlýðýný ortadan kaldýrýr,dayanýklý bir anlaþma yapýlmasýný etkin olarak güvence altýna alýr,ve ayný zamanda da, hareketimizin yeniden canlanmasýnýn ve yenibaþarýlar elde etmesinin temeli olabilirdi.Devrimci eðilim ile oportünist eðilim arasýndaki nihai kopuþa“örgütsel” koþullarýn deðil, oportünistlerin oportünizmin baðýmsýzniteliðini pekiþtirmek ve Kriçevski’lerin ve Martinov’larýn tezleriylekafa karýþýklýðý yaratmayý sürdürmek istemelerinin neden olduðukonusunda þu anda hiç bir Rus Sosyal-Demokratý kuþku duyamaz.[sayfa 230]* Yani eðer, birleþmiþ olan örgütlerin ortak bir üst konsey kurmalarýna iliþkinyazýkurullarý arasýndaki görüþ alýþ-veriþi, özerkliðin sýnýrlandýrýlmasý olarak görülmüyorsa.Ama Haziranda, Raboçeye Dyelo buna razý olmuþtu.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?183


NE YAPMALI?’YA ÝLÝÞKÝN BÝR DÜZELTME<strong>Ne</strong> Yapmalý? kitapçýðýnýn 141. sayfasýnda * sözünü ettiðimUzlaþtýrma Grubu, yurtdýþý sosyal-demokrat örgütleri uzlaþtýrmagiriþiminde kendilerinin oynadýklarý rol konusunda anlattýklarýmdaþu düzeltmeyi yapma-mý istediler: “1900’ün sonunda, Yurtdýþý Birlikten,bu grubun üç üyesinden yalnýzca biri ayrýldý; ötekiler ise,1901’de, ancak, Uzlaþtýrma Grubunun önerdiði ve Yurtdýþý Ýskraörgütü ve devrimci Sotsial-Demokrat örgüt ile ya-pýlacak bir konferanskonusunda Birliðin rýzasýný almanýn olanaksýzlýðýndan eminolduktan sonra, ayrýldýlar. Yurtdýþý Birliðin [sayfa 231] Yönetim Kurulu,Uzlaþtýrma Grubunu oluþturan kiþilerin aracý olarak hareket etmeye* Bu kitabýn 223-224. sayfalarýna bakýnýz. -Ed.184 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


“yetkili olmadýklarý”ný ileri sürerek, ilkin bu öneriyi reddetti veYurtdýþý Ýsk-ra örgütü ile doðrudan iliþki içine girmek istediðini belirtti.Ama çok geçmeden, Yurtdýþý Birliðin Yönetim Kurulu,Uzlaþtýrma Grubuna, Birlik içindeki bölünme konusundaki raporuiçeren Ýskra’nýn ilk sayýsýnýn çýkmasýndan sonra, kararýný deðiþtirdiðinive artýk Ýskra ile iliþki kurmak istemediðini bildirdi. Bununardýndan, Yurtdýþý Birliðin Yönetim Kurulu üyelerinden birinin, Birliðinbir konferansa razý olmayýþýna yalnýzca Uzlaþtýrma Grubununbileþiminden hoþnut olmayýþýnýn neden olduðu yolundaki sözlerinasýl açýklanabilir? Yurtdýþý Birliðin Yönetim Kurulunun geçen yýlýnHaziranýndaki konferansa nasýl olup da rýza gösterdiðini açýklamanýnda ayný ölçüde zor olduðu doðrudur; çünkü Ýskra’nýn ilk sayýsýndakimakale, geçerliliðini hâlâ koruyordu ve Ýskra’nýn YurtdýþýBirliðe karþý olan ‘olumsuz’ tutumu, her ikisi de Haziran Konferansýöncesinde çýkmýþ olan Zarya’nýn ilk sayýsýnda ve Ýskra n° 4’tedaha da güçlü bir biçimde ifade ediliyordu.”Ýskra, n° 19, 1 Nisan 1902N. LENÝNV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?185


AÇIKLAYICI NOTLAR1<strong>Ne</strong> Yapmalý? Hareketimizin Canalýcý Sorunlarý, 1901’in sonunda ve1902’nin baþýnda yazýlmýþtýr.<strong>Lenin</strong> <strong>Ne</strong> Yapmalý’nýn bir taslaðý olarak adlandýrdýðý “Ekonomizmin SavunucularýylaBir Konuþma” adlý makalesini daha sonradan Ýskra, n° 12’de(Aralýk), yayýnladý. Önsözü Þubat 1902’de yazdý ve kitap Mart baþlarýnda Dietztarafýndan Stuttgart’ta yayýnlandý. Yayýn duyurusu Ýskra’nýn 10 Mart 1902 tarihli18. sayýsýnda basýlmýþtý.<strong>Ne</strong> Yapmalý?, Rusya’da iþçi sýnýfýnýn devrimci bir marksist partisi içinverilen mücadelede ve leninist Ýskra eðiliminin RSDÝP’nin komite ve örgütlerindeve 1903 Kongresinde zafere ulaþmasýnda önemli bir rol oynadý.Kitap, 1902 ve 1903’te, Rusya’daki Sosyal-Demokrat örgütler arasýndayaygýn bir biçimde daðýtýldý; Kiev, Moskova, St. Petersburg, Nijni-Novgorod,Kazan, Odessa ve baþka kentlerdeki polis baskýnlarýnda ve tutuklamalarda elegeçmiþtir.<strong>Ne</strong> Yapmalý?, 1907’de, bazý deðiþikliklerle Oniki Yýl adlý derlemede yenidenbasýldý. Bundan sonraki bütün baskýlar, 1907 baskýsý da gözönünde tutularakyapýldý.2<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý, ilk kez, Ýskra, n° 4’ün baþyazýsý olarak yayýnlandý.O sýra Rusya’daki Sosyal-Demokrat hareketin karþý karþýya olduðu en önemlisorunlara yanýtlar getiriyordu – siyasal ajitasyonun niteliði ve temel içeriði, bütün186 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Rusya’yý kapsayan militan bir marksist partiyi örgütleme görevi ve kurma planý.<strong>Lenin</strong> bu makaleyi, daha sonradan <strong>Ne</strong> Yapmalý? adlý kitap olarak ortaya çýkanplanýn taslaðý olarak adlandýrmýþtýr.Bu makale devrimci sosyal-demokratlar için bir program niteliðindeydive hem Rusya’da, hem de yurtdýþýnda geniþ bir biçimde daðýtýlmýþtý. Yerelsosyal-demokrat örgütler bunu Ýskra’da okumuþlar ve ayrý bir broþür olarakyeniden yayýnlamýþlardý. Sibirya Sosyal-Demokrat Birliði bu broþürden 5.000adet bastýrmýþ ve bütün Sibirya’ya daðýtmýþtý. Broþür ayrýca Rjev’de de basýlmýþve Saratov, Tambov, Nijni-Novgorod, Ufa ve öteki kentlerde daðýtýlmýþtý.3Ýskra (“Kývýlcým”). – <strong>Lenin</strong>’in 1900 yýlýnda kurmuþ olduðu, bütün Rusyaiçin ilk illegal gazete. Bu gazete, ekonomistlerin yenilmesinde, daðýnýkhaldeki sosyal-demokrat gruplarýn birleþtirilmesinde ve Rus Sosyal-DemokratÝþçi Partisinin Ýkinci Kongresinin hazýrlanmasýnda kesin ve etkin bir rol oynadý.Polis baskýsýndan ötürü, çarlýk Rusyasý içinde bir devrimci gazeteninyayýnlanmasý olanaksýzdý. Daha Sibirya’da sürgündeyken, <strong>Lenin</strong>, yurtdýþýnda birgazetenin yayýnlanmasý planýný bütün ayrýntýlarýyla uygulamaya giriþti.<strong>Lenin</strong>’in Ýskra’sýnýn ilk sayýsý 11 (24) Aralýk 1900’de Leipzig’de çýktý.Bundan sonra Münih’te, (Temmuz 1902’den sonra) Londra’da ve 1903 ilkyazýndanbaþlayarak da Cenevre’de yayýnlandý.Ýskra’nýn yazýkurulunda V. Ý. <strong>Lenin</strong>, G. V. Plehanov, Y. O. Martov, P. B.Akselrod, A. N. Potresov ve V. Ý. Zasuliç vardý. Ýlk günlerde sekreteri Ý. G. Smdoviç-Lemanidi. Daha sonra, 1901 ilkyazýnda N. K. Krupskaya, yazýkurulu sekreterioldu; Krupskaya, ayný zamanda Ýskra’nýn Rusya’daki sosyal-demokratörgütlerle yazýþmalarýný da yönetiyordu. <strong>Lenin</strong>, fiilen yazýkurulu baþkaný veÝskra’nýn bütün eylemlerinin yöneticisiydi. Ýskra’da yazdýðý yazýlar, partinin kurulmasýyla,Rus proletaryasýnýn sýnýf mücadelesiyle ilgili bütün temel sorunlarýve uluslararasý sahnedeki bellibaþlý olaylarý ele alýr.Ýskra’nýn çizgisini benimseyen RSDÝP gruplarý ve komiteleri, St. Petersburg,ve Moskova ve Samara da dahil olmak üzere, Rusya’nýn birçok kentindekuruldu.Ýskra örgütleri, <strong>Lenin</strong>’in eðittiði profesyonel devrimciler tarafýndan kuruluyorve onlarýn yönetimi altýnda çalýþýyordu. (N. E. Bauman, Ý. V. Babuekin,S. Ý. Gusev, M. Ý. Kalinin, G. M. Kirjijanovski bunlar arasýndaydý).<strong>Lenin</strong>’in giriþimiyle ve onun doðrudan katýlmasýyla Ýskra’nýn yazýkurulu,partinin program taslaðýný hazýrladý (gazetenin 21. sayýsýnda yayýnlanmýþtýr)ve 1903 Temmuz-Aðustosunda toplanan RSDÝP Ýkinci Kongresi düzenlendi.O zamana kadar Rusya’daki yerel sosyal-demokrat örgütlerin çoðunluðuÝskra ile iliþki kurmuþlardý. Onun taktiklerini, programýný ve örgütlenmeplanýný benimsiyorlar ve Ýskra’yý yolgösterici organ olarak kabul ediyorlardý.Ýkinci Kongre, özel bir kararla, partiyi kurma uðrundaki mücadelede oynamýþolduðu önemli rolü kaydetti ve Ýskra’yý RSDÝP’nin merkez organý olarak kabuletti.Ýkinci Kongre, <strong>Lenin</strong>, Plehanov ve Martov’u, Ýskra’nýn yazýkurulu olarakseçmiþti. Eski altý yazýkurulu üyesinin yazýkurulunda kalmasý gerektiðinde direnenMartov, kongrenin kararlarýna karþýn, Ýskra yazýkurulunda çalýþmayý kabuletmedi ve gazetenin 45-51. sayýlarý <strong>Lenin</strong> ve Plehanov tarafýndan yayýnlandý.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?187


Bundan sonra Plehanov, menþeviklerden yana bir tutuma büründü ve partikongresinin görevden uzaklaþtýrmýþ olduðu bütün eski menþevik yazýkuruluüyelerinin kurula alýnmalarýný istedi. <strong>Lenin</strong>, buna razý olmadý ve 19 Ekim (1Kasým) 1903’te yazýkurulu üyeliðinden çekildi; merkez komitesine seçildi vemenþevik oportünistlere karþý buradan mücadele etti. Ýskra’nýn 52. sayýsýný tekbaþýna Plehanov yayýnladý. 13 (26) Kasým 1903’te kendi baþýna hareket eden veKongreye meydan okuyan Plehanov, eski menþevik üyeleri yazýkuruluna aldý.Ýskra’nýn 52. sayýsýndan itibaren menþevikler, Ýskra’yý kendi organlarý halinegetirdiler. Artýk bolþevik eski-Ýskra’nýn yerini, menþevik yeni-Ýskra almýþtý.4Yurtdýþý sosyal-demokrat örgütler – Rus Sosyal-Demokratlar Birliði,Bund’un Yurtdýþý Komitesi, yurtdýþý Sotsial-Demokrat örgüt, yurtdýþý Ýskra veZarya örgütü– arasýndaki görüþmeler, Borba grubunun aracýlýðý ile birleþmekonusunda bir anlaþmaya varmak üzere 1901’in ilkyazýnda ve yazýndayürütülmüþtür. Bu örgütlerin temsilcileri, kongreye hazýrlýk yapmak üzereHaziran’da Cenevre’de bir konferans topladýlar (“Haziran” ya da “Cenevre”Konferansý olarak bilinir). Bu konferans, bütün Sosyal-Demokrat örgütlerinpekiþtirilmesini kabul eden ve her boydan ve soydan oportünizmi –ekonomizmi,bernþtayncýlýðý, millerandcýlýðý, vb.– mahkum eden bir karar (bir ilkeanlaþmasý) hazýrladý. Ama Rus Sosyal-Demokratlar Birliðinin ve onun organýRaboçeye Dyelo’nun oportünizme doðru yaptýðý yeni dönüþ, birliði saðlamagiriþiminin baþarýsýzlýðýný önceden belirlemiþ oldu.Yurtdýþý RSDÝP Örgütlerinin Birlik Konferansý 21 ve 22 Eylül (4 ve 5Ekim) 1901’de Zürih’te toplandý. Konferansa Ýskra ve Zarya örgütünden altýtemsilci (<strong>Lenin</strong>, Krupskaya, Martov ve baþkalarý), aralarýnda Emeðin Kurtuluþugrubundan üç üyenin de bulunduðu (Plehanov, Akselrod ve Zasuliç) Sotsial-Demokrat örgütünden sekiz üye, Rus Sosyal-Demokratlar Birliðinin (aralarýndaYurtdýþý Bund Komitesi’nin beþ üyesinin de yer aldýðý) onaltý üyesi ve Borbagrubundan da üç üye katýldý. Konferansa rey adý ile katýlmýþ bulunan <strong>Lenin</strong>,gündemin birinci maddesi üzerine ateþ1i bir konuþma yaptý “Ýlkeler KonusundakiAnlaþma ve Editörlere Talimat” (Collected Works, Vol. 5, s. 225-29). Bu,<strong>Lenin</strong>’in yurtdýþý Rus sosyal-demokratlarý arasýnda ilk kez açýkça ortaya çýkýþýydý.Rus Sosyal-Demokratlar Birliðinin Üçüncü Kongresinde Haziran Kararý üzerindeyapýlan oportünist deðiþiklikler ve eklemeler konferansta açýklandý. Bununüzerine, konferansýn devrimci kesimi (Ýskra ve Zarya ve Sotsial-Demokrat örgütlerininüyeleri) birleþmenin olanaksýz olduðunu söyleyerek konferansý terkettiler.Bu örgütler <strong>Lenin</strong>’in giriþimiyle Yurtdýþý Rus Devrimci Sosyal-DemokratlarBirliði olarak birleþtiler.5Raboçeye Dyelo (“Ýþçi Davasý”) – Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliðinin organý olarak Nisan 1899’dan Þubat 1902’ye kadar Cenevre’de düzensizaralýklarla çýkan ekonomist bir dergi. Toplam olarak oniki sayýsý çýkmýþtýr.Ekonomistleri, ya da Rusya dýþýndaki Raboçeye Dyelo yandaþlarýný birarayagetiren bir merkezdi. Dergi, Bernstein’ýn ve Rus sosyal-demokratlarýn taktikselsorunlarýna ve örgütsel görevlerine karþý oportünist bir tutum takýnmýþtý. Proletaryanýnsiyasal mücadelesini ekonomik mücadeleye baðýmlý kýlmayý öngörenoportünist düþünceyi yayýyor, iþçi sýnýfý hareketinin kendiliðindenliðini fetiþ halinegetiriyor ve partinin önder rolünü reddediyordu. Raboçeye Dyelo yandaþlarý188 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


1903’teki Ýkinci Kongrede partinin aþýrý sað oportünist kanadýný temsil etmekteydi.6Raboçaya Gazeta – Sosyal-demokratlarýn Kiev grubunun illegal organý;yöneticileri arasýnda B. L. Eidelmann, P. L. Tuçapski, N. A. Vigdarçik vardý.Yalnýzca iki sayýsý çýkmýþtýr. 1. sayý Aðustos 1897’de ve 2. sayý da ayný yýlýn Aralýkayýnda (Kasým tarihini taþýyordu). Tuçapski yurtdýþýna çýkarak, yazýkurulununtalimatý uyarýnca G. V. Plehanov’u ve Emeðin Kurtuluþu grubunun öteki üyelerini1. sayýnýn içeriðinden haberdar etti ve gazeteye yazý yazmak konusundaonlardan söz aldý; Emeðin Kurtuluþu grubuyla kurulan bu baðlantý sonucu gazetenin2. sayýsý daha belirgin bir siyasal içerik kazandý. Raboçaya Gazetaçevresinde bir grup oluþturan sosyal-demokratlar, Mart 1898’de toplanan RS-DÝP Birinci Kongresi için hazýrlýklara giriþtiler. Kongre sonrasýnda Merkez Komitesive Raboçaya Gazeta yöneticileri tutuklandýlar ve matbaalarý tahripedildiðinden 3. sayý hiç bir zaman çýkamadý.7Lasalcýlar ve Ayzenahçýlar – 1860’larda ve 1870’lerin baþlarýnda, Almaniþçi sýnýfý hareketi içerisinde, taktik sorunlar ve o zamanlar Almanya’nýnen ivedi sorunu olan Almanya’nýn birleþtirilmesi konusunda þiddetli bir mücadeleyegirmiþ olan iki parti. Lasalcýlar, Alman küçük-burjuva sosyalisti erdinandLassalle’ýn yandaþlarý ve 1863’te Leipzig’de yapýlan iþçi derneklerikongresinde kurulan Alman Ýþçileri Genel Birliðinin üyeleri. Lassalle, birliðin ilkbaþkanýdýr ve programýný ve taktik ilkelerini koymuþtur. Günlük politikalarýndaLassalle ve onun izleyicileri Bismarck’ýn Büyük Güç politikasýný desteklediler.27 Ocak 1865’te Marx’a, Engels, “<strong>Ne</strong>snel olarak bu bir alçaklýk ve Prusyalýlarlehine tüm iþçi sýnýfý hareketine ihanetti” diye yazýyordu. Hem Marx, hem Engels,lasalcýlýðýn teorisini, taktiklerini ve örgütsel ilkelerini sert bir biçimdeeleþtirmiþler, bunu Alman iþçi sýnýfý hareketi içinde oportünist bir eðilim olarakdamgalamýþlardý.Ayzenahçýlar, 1869’da Eisenach’ta yapýlan açýlýþ kongresinde kurulanAlman Sosyal-Demokrat Partisinin üyeleri. Bunlarýn liderleri, ideolojik olarakMarx ve Engels’in etkisi altýnda bulunan August Bebel ve Wilhelm Liebknechtidi. Parti, programýnda, kendini Uluslararasý Ýþçi Birliðinin bir bölümü olarakgördüðünü ve onun amaçlarýný paylaþtýðýný söylüyordu. Marx ve Engels’in öðütve eleþtirileri sayesinde ayzenahçýlar, lasalcý Alman Ýþçileri Genel Birliðindendaha tutarlý devrimci bir yol izlediler. Bundan ötürü de, Almanya’nýnbirleþtirilmesi açýsýndan “demokratik ve proleter bir yolu ve prusyacýlýða, bismarkçýlýðave milliyetçiliðe her türlü ödüne karþý mücadeleyi” desteklediler. (V.Ý. <strong>Lenin</strong>, Collected Works, vol. 19, s. 298.)1871’de Alman Ýmparatorluðunun yaratýlmasý, lasalcýlarla ayzenahçýlararasýndaki taktiklere iliþkin baþlýca anlaþmazlýðý ortadan kaldýrdý, ve 1875’te iþçisýnýfý hareketinin büyümesi ve hükümetin baskýsý ile iki parti, Gotha Kongresinde,daha sonra Alman Sosyal-Demokrat Partisi diye adlandýrýlan tek bir AlmanSosyalist Ýþçi Partisinde birleþtiler.8Guesdciler ve olanakçýlar – ransýz sosyalist hareketinde, ransýz ÝþçiPartisinin, St. Etienne Kongresinde bölünerek iki ayrý parti oluþturulmasýndansonra, ortaya çýkan devrimci ve oportünist eðilim.Guesdciler, sol-marksist akýmý oluþturan ve proletaryanýn baðýmsýz de-V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?189


vrimci bir politika izlemesini savunan Jules Guesde ve Paul Lafargue’ýnyandaþlarý idiler. Guesdciler, ransýz Ýþçi Partisi adýný korudular ve teorik bölümüMarx tarafýndan yazýlan Partinin Havre programýna baðlý kaldýlar. ransa’nýnsanayi merkezlerinde büyük etkinlikleri vardý ve iþçiler arasýndaki ileri unsurlarýbirleþtirmiþlerdi. 1901’de guesdciler, ransýz Sosyalist Partisini kurdular.Olanakçýlar (P. Bruss, B. Malon ve ötekiler), proletaryayý devrimci mücadeledensaptýrmaya çalýþan bir küçük-burjuva reformcu akýmý temsil ediyorlardý.Olanakçýlar, iþçilerin Sosyal-Devrimci Partisini kurdular. Emek hareketininsosyalist amaçlarýný geri plana iterek ve iþçilerin mücadelesini, gerçekleþtirilmesiolanaklý (adýný da burdan almaktadýr) þeylerle sýnýrlamakta ýsrar ederek; proletaryanýndevrimci bir programa ve taktiklere gereksinme duymadýðýný söylüyorlardý.Bunlar, desteði en çok ülkenin iktisadi yönden geri kesimlerinden veiþçilerin siyasal yönden daha az geliþmiþ kesimlerinden gördüler. 1902’deolanakçýlar ve öteki reformcu gruplar, Jean Jaurés’nin liderlik ettiði ransýzSosyalist Partisini kurdular. 1905’te bu parti, ransýz Sosyalist Partisi ile birleþtive Sosyalist Partiyi oluþturdu.Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda Guesde, Sembat ve partinin öteki liderleri,sosyal-þoven bir tutum takýnarak, iþçi sýnýfýna ihanet ettiler.9abiyanlar – 1884’te kurulan reformcu abiyan Derneðinin üyeleri.Dernek, adýný Anibal ile kesin bir çatýþmaya girmekten sakýnmak istemesi veoyalayýcý taktikler kullanmasýndan ötürü Cunetator (oyalayýcý) adýyla bilinenRomalý asker abius Maximus’tan almýþtýr. Derneðin üyeleri esas olarak burjuvaaydýnlarý, bilim adamlarý, yazarlar ve politikacýlar idi (örneðin, Sidney veBeatrice Webb, Bernard Shaw, Ramsay MacDonald). abiyanlar, proletaryanýnsýnýf mücadelesine ve sosyalist devrime gerek olmadýðýný söylüyorlar, kapitalizmdensosyalizme geçiþin küçük sürekli reformlar yoluyla gerçekleþebileceðiniileri sürüyorlardý. <strong>Lenin</strong>, fabiyancýlýðý “aþýrý bir oportünist eðilim” olarak deðerlendirdi.1900’de abiyan Derneði, Ýþçi Partisinin bir bölümü haline geldi. abiyansosyalizmi, bugünkü Ýþçi Partisinin hâlâ teorik kaynaklarýndan biri olmaktadýr.10Sosyal-Demokrat ederasyon – 1884’te kurulmuþtur. Bu federasyonunönderleri arasýnda reformistler (Hyndmann ve yandaþlarý), anarþistler vemarksizm yandaþlarý devrimci sosyal-demokratlar (Harry Quelch, Tom Mann,Edward Aveling, Eleanor Marx ve diðerleri) vardý; bu son grup Ýngiltere’dekisosyalist hareketin sol kanadýndan oluþuyordu. Engels, Sosyal-Demokrat ederasyonu,dogmacýlýk ve sekterlikle, Britanya’daki yýðýnsal iþçi sýnýfý hareketiylebað kurmamakla ve bu hareketin kendine özgü özelliklerini dikkatealmamakla suçlayarak sert bir biçimde eleþtirmiþtir. Bu federasyon 1907’deSosyal-Demokrat Parti adýný almýþ ve 1911’de Baðýmsýz Ýþçi Partisinin sol unsurlarýylabirlikte Britanya Sosyalist Partisini kurmuþtur; 1920’de bu partinin üyelerininbirçoðu Büyük Britanya Komünist Partisinin kurulmasýna yardýmcýolmuþlardýr.11Narodnaya Volya (“Halkýn Ýradesi”) – Bu grup Zemlya i Volya’nýnbölünmesi üzerine 1879 Aðustosunda narodnik terörcülerin gizli bir siyasalörgütü olarak kuruldu. A. Ý. Zelyabov, A. D. Mihaylov, M. . rolenko, N. A.Morozov, Vera igner, Sofya Perovskaya, A. A. Kýviyatkovski ve daha baþkakiþileri kapsayan bir yüksek komitenin yönetimindeydi.190 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


Narodnaya Volya, bir yandan narodnik ütopik sosyalist fikirlere inanýrken,temel amaç olarak mutlakiyetin yýkýlmasý ve siyasal özgürlüðün elde edilmesiiçin siyasal mücadelenin gereðine inanýyordu. <strong>Lenin</strong> þöyle yazmýþtý:“Narodnaya Volya üyeleri, siyasal mücadeleye girerek ileriye doðru bir adýmatmýþlardýr, ama bu mücadeleyi, sosyalizmle birleþtirmeyi baþaramamýþlardýr.”(Selected Works, Vol. 8, s. 72.)Narodnaya Volya, çarlýk mutlakiyetine karþý kahramanca bir savaþ verdi.Ama “aktif” kahramanlar ve “pasif” halk yýðýnlarý yanlýþ teorisini izleyerek,toplumu yeniden kurmayý, halkýn katkýsý olmaksýzýn, sýrf kendi çabasýyla vebireyci terörizmle gerçekleþtirmeyi umdu. Ýkinci Aleksandr’ýn 1 Mart 1881’dekatledilmesinden sonra, vahþiyane misillemelerle ve ölüm cezalarýyla, hükümet,bu grubun varlýðýna son verdi. 1880’ler boyunca örgütü yeniden canlandýrmagiriþimleri baþarýsýzlýða uðradý.Narodnaya Volya’nin yanýlgýlarýný, ütopik programýný eleþtirirken <strong>Lenin</strong>,bu grubun üyelerinin çarlýða karþý kiþisel çýkar gütmeyen çabalarýný, tekniklerinive gayet saðlam biçimde merkezileþtirilmiþ örgütlerini saygýylaanmýþtýr.12Bakanlýkçýlýk (millerandizm) – Adýný, 1899’da ransa’daki gerici burjuvahükümetine ticaret bakaný olarak katýlan ransýz sosyalist-reformistMillerand’dan alan oportünist bir akým. Millerand’ýn burjuva hükümetine girmesi,oportünist sosyal-demokrat önderlerin izledikleri sýnýf iþbirliði politikasýnýn,bu önderlerin devrimci mücadeleyi reddediþlerinin ve emekçi halkaihanetlerinin bir örneði olmuþtur.13Rus Eleþtiricileri – Marx’ýn devrimci öðretisini legal basýnda eleþtirenve bernþtayncýlýða yakýn bir tutum takýnan “legal marksistler” (Struve, Bulgakov,Berdyaev, ve ötekiler)14Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliði – 1894’te Emeðin Kurtuluþugrubunun giriþimiyle bütün üyelerinin grubun programýný kabul etmelerikoþuluyla kurulmuþtu. Birliðin yayýnlarýný yayýnlamayý üstlenmiþtir. Mart 1895’tegrup, kendi basýmevini birliðin hizmetine vermiþtir.RSDÝP’nin Mart 1899’de yapýlan Birinci Kongresi, Birliði, partinin yurtdýþýtemsilcisi olarak kabul etmiþtir. Zamanla oportünistler (ekonomistler ya da“gençler”) birlik içinde egemen oldular. Bunlar sosyal-demokrasinin ivedi amacýolarak siyasal özgürlüðün kazanýlmasýný ilân eden Kongre manifestosunu onaylamayýkabul etmediler. Kasým 1898’de Birlik ilk kongresini, Emeðin Kurtuluþugrubunun Birliðin yayýnlarýný Rabotnik’in 5-6. sayýlarý ve <strong>Lenin</strong>’in yayýnlanmasýnýgrubun üstlendiði Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevi ve Yeni abrika Yasasýadlý kitapçýklarý dýþýnda kalanlarý yayýnlamayý kabul etmediðini ilân ettiði bukongreyi, Zürih’te yaptý. Nisan 1899’da Birlik, ekonomist bir dergi olan RaboçeyeDyelo’yu yayýnlamaya baþladý. Birlik, Bernstein’a, millerandcýlara veöteki oportünistlere karþý sempati duyduðunu açýkladý. Birliðin içerisindeki mücadele,Ýkinci Kongresine kadar ve Ýkinci Kongre sýrasýnda da sürdürüldü. Bukongre, Nisan 1900’de Cenevre’de yapýlmýþtý. Emeðin Kurtuluþu grubu ve onunyandaþlarý, kongreyi terkettiler ve baðýmsýz Sotsial-Demokrat örgütü kurdular.RSDÝP Ýkinci Kongresinde Birliðin temsilcileri (Raboçeye Dyelo’nun izleyicileri)son derece aþýrý bir oportünist tutum takýndýlar ve Kongre, YurtdýþýV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?191


Rus Devrimci Sosyal-Demokratlar Birliðini partinin yurtdýþý biricik örgütü olarakkabul edince kongreyi terkettiler. Kongre, Birliði daðýttý.15Zarya. – 1901 ve 1902’de Stuttgart’ta Ýskra yazarlarý tarafýndan yayýnlananmarksist bir bilimsel ve siyasal dergi. Tümüyle dört (üç kitap) sayý yayýnlandý.Dergi, uluslararasý revizyonizmi ve Rus revizyonizmini eleþtirdi ve marksizminteorik ilkelerini savundu. <strong>Lenin</strong>’in bu konularla ilgili makalelerini yayýnladý:Zemstvo Ýþkencecileri ve Liberalizm Aniballeri, Tarým Sorunu Üzerine“Eleþtirmen” Baylar (Tarým Sorunu ve “Marx’ýn Eleþtirmenleri”nin ilk dört bölümü),Rus Sosyal-Demokrasisinin Tarým Programý ve Plehanov’unEleþtirmenlerimizin Eleþtirisi. Bölüm 1, Marx’ýn Toplumsal Geliþme TeorisininEleþtirmeni Olarak B. Struve, Kant’a Karþý Kant ya da Herr Bernstein’ýn ManeviVasiyetnamesi, ve öteki yapýtlarý.16Montagne ve Gironde – 18. yüzyýl sonundaki ransýz burjuva devrimisýrasýnda burjuvazinin iki ayrý siyasal gruplaþmasýna verilen adlardý.Montagne –jakobenler– zamanýn devrimci sýnýfý olan burjuvazinin, mutlakiyeteve feodalizme son verilmesini savunan daha kararlý temsilcilerine verilenaddý. Jakobenlerin tersine, jirondenler, devrim ile karþý-devrim arasýndayalpalýyorlar ve monarþiyle pazarlýða giriþiyorlardý.<strong>Lenin</strong> sosyal-demokrasi içindeki oportünist akýmý “sosyalist Gironde”ve devrimci sosyal-demokratlarý da proleter jakobenler, “Montagne” diyeadlandýrmýþtýr. RSDÝP’nin Bolþevik ve Menþevik diye ikiye ayrýlmasýndan sonra,<strong>Lenin</strong> menþeviklerin Rusya’daki iþçi sýnýfý hareketi içindeki jironden akým olduðunusýk sýk vurgulamýþtýr.17Bezzaglavtsi (Bez Zaglaviya adlý dergiden gelmektedir) – 1905-07Devriminin alçalýþ döneminde Rus burjuva aydýnlarýnýn (S. N. Prokopoviç, Y. D.Kaskova, V. Y. Boguçarski, V. V. Portugulov, V. V. Kijnyakov ve ötekiler) kurmuþolduklarý yarý-kadet, yarý-menþevik bir grup. Adlarýný ondan aldýklarý haftalýksiyasal dergi Bez Zaglaviya, Prokopoviç’in yönetiminde, Ocak 1906’dan Mayýs1906’ya kadar St. Petersburg’da yayýnlanmýþtýr; daha sonralarý ise Bez Zaglavtsisol-kadet Tovariþ’e baðlanmýþlardýr. Görünüþteki yansýzlýklarýnýn ardýna gizlenerek,burjuva liberalizminin ve oportünizmin aleti olmuþlar, uluslararasý veRus sosyal-demokrasisi içerisindeki revizyonizmi desteklemiþlerdir.18Almanya Sosyalist Ýþçi Partisinin bir kongresi 27-29 Mayýs 1877 tarihlerindeGotha’da toplandý. Kongre, parti basýný sorununu tartýþtýðý sýra, bazýdelegeler (Most, Vahlteich) Engels’in Dühring’e karþý yazdýðý makaleleri basan,Partinin merkez organý Vorwärts’a sansür koymaya kalkýþtýlar ama yenilgiyeuðradýlar (bu makaleler kitap halinde, Anti-Dühring. Bay Eugen Dühring BilimiAltüst Ediyor baþlýðý altýnda 1878’de yayýnlanmýþtýr); polemiklerinin sertliði yüzündenEngels’e konmak istenen sansür giriþimi de yenilgiye uðratýldý. Bununlabirlikte, Kongre, siyasal nedenlerle, teorik sorunlara iliþkin tartýþmalarýngazetenin kendisinde deðil, bu gazetenin ekinde sürdürülmesine karar verdi.19Vorwärts – Alman Sosyal-Demokrat Partisinin Merkez organý, günlükbir gazete. Wilhelm Liebknecht’in ve ötekilerin yönetimi altýnda 1876’daLeipzig’de kurulmuþtur. Sosyalistlere Karþý Yasa uyarýnca 1878’de yasaklanmýþ,ama Ocak 1891’de Berliner Volksblatt’ýn devamý olarak Berlin’de tekrar yayýna192 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


aþlamýþtýr. Engels bu gazetenin sütunlarýnda oportünizmin bütün belirtilerinekarþý mücadele etmiþtir; ama 1890’larýn sonlarýnda, Engels’in ölümünden sonra,gazete partinin sað kanadýnýn eline geçmiþ ve bundan sonra da Almansosyal-demokrat hareketine ve Ýkinci Enternasyonale egemen olan oportünistlerinyazýlarýný düzenli olarak basmaya baþlamýþtýr. Vorwärts, RSDÝP içerisindekioportünizme ve revizyonizme karþý verilen mücadelede ilkin ekonomistleri;Parti içindeki bölünmeden sonra da menþevikleri desteklemiþtir. 1905-07 Devrimininyenilgisini izleyen gericilik yýllarýnda Trotski’nin iftiralarla dolu yazýlarýnayer vermiþ, <strong>Lenin</strong>’e ve bolþeviklere Trotski’yi tekzip etmelerine ve partiiçinde olup bitenleri nesnel bir biçimde yansýtmalarýna olanak tanýmamýþtýr.Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda Vorwärts sosyal-þoven bir tutumtakýnmýþtýr. Rusya’daki Büyük Ekim Sosyalist Devriminden sonra ise anti-sovyetpropagandanýn baþlýca kaynaklarýndan biri olmuþtur. 1933’te yayýnýna sonvermiþtir.20Katheder-Sosyalistler (kürsü sosyalistleri) – 1870’lerde ve 1880’lerdeAlmanya’da ortaya çýkmýþ olan burjuva ekonomi politiðinde bir akým. Katheder-sosyalistler,üniversite kürsülerinden, sosyalizm kisvesi altýnda, liberal burjuvadönüþümcülüðünü savunmuþlardýr. Bunlar burjuva devletinin sýnýflarýnüstünde bir kurum olduðunu, kapitalistlerin çýkarlarýný zedelemeden iþçilerinisteklerini mümkün olduðu kadar karþýlayarak “sosyalizmi” yavaþ yavaþ getirebileceðinive çýkarlarý çeliþen sýnýflarý uzlaþtýrabileceðini iddia ediyorlardý. Katheder-sosyalistleringörüþlerini Rusya’da “legal marksistler” savundular.21Nozdriyov – Gogol’un Ölü Canlar adlý yapýtýnýn, gittiði her yerde skandallarayolaçmakla ünlü bir kahramaný.22Hanover kararý – 9-14 Ekim 1899 tarihinde toplanan Alman Sosyal-Demokrat Partisinin Hanover Kongresinde kabul edilen “Partinin TemelGörüþlerine ve Taktiklerine Yapýlan Saldýrýlar” baþlýklý karar. Bu soruna iliþkinresmi raporu August Bebel sundu. Kongredeki çoðunluk, sosyal-demokrasininteorik ve taktik temellerini gözden geçirme giriþimlerini reddeden Bebel’inönerdiði kararý onayladý. Ama karar Alman sosyal-demokrasisi içindeki revizyonistlerdensözetmediði için Bernstein ve yandaþlarý da bu karara oy verdiler.23Lübeck kararý – Alman Sosyal-Demokrat Partisinin Lübeck Kongresitarafýndan alýnmýþ (22-28 Eylül 1901) ve esas olarak Eduard Bernstein’a karþýyöneltilmiþti. E. Bernstein, 1899 Hanover Kongresinin ardýndan sosyal-demokrasininprogram ve taktiklerine karþý yönelttiði saldýrýlarý sürdürmekle kalmamýþ,bunlarý artýrmýþ ve bunlarý parti dýþýndaki çevrelere taþýmýþtý. Tartýþmalar sýrasýndave Bebel tarafýndan önerilip delegelerin büyük bir çoðunluðu tarafýndankabul edilen kararda Bernstein’a dolaysýz bir uyarýda bulunulmuþtu. Amarevizyonist propagandanýn parti üyeliði ile baðdaþamayacaðý sorunu ilke olarakortaya konulmamýþtýr.24Alman Sosyal-Demokrat Partisi Stuttgart Kongresi (3-8 Ekim 1898)Alman Sosyal-Demokrat Partisi içinde revizyonizm sorununu tartýþan ilk kongreoldu. Kongrede (katýlmamýþ olan) Bernstein’ýn kongreye göndermiþ olduðubir yazýsý okundu; burada daha önceki birkaç makalesinde ortaya koymuþolduðu oportünist görüþler geniþletiliyor ve savunuluyordu. Ama KongredeBernstein’ýn muhalifleri arasýnda bir birlik yoktu. Bazýlarý (Bebel, Kautsky veV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?193


ötekiler) Bernstein’ýn hatalarýna karþý ideolojik bir mücadele verilmesini ve buhatalarýn eleþtirilmesini istiyorlar ama Bernstein’a karþý örgütsel önlemler alýnmasýnakarþý çýkýyorlardý. Rosa Luxemburg’un baþýný çektiði ötekiler (azýnlýk)ise, bernþtayncýlýða karþý daha güçlü bir mücadeleyi savunuyorlardý.25Burada deðinilen deyim, Zarya’nýn Nisan 1901 tarihli 1. sayýsýndayayýnlanmýþ olan ve A. N. Potresov (Starover) tarafýndan yazýlmýþ olan “<strong>Ne</strong>Oldu?” baþlýklý yazýda yer almaktadýr.26Kendini Beðenmiþ Yazar, Maksim Gorki’nin öykülerinden birininbaþlýðýdýr.2727 <strong>Lenin</strong>, burada, K. Tulin takma adýyla yayýnlanmýþ olan “NarodizminEkonomik Ýçeriði ve Bunun Bay Struve’nin Kitabýndaki Eleþtirisi” (MarksizminBurjuva Yazýnýnda Yansýmasý) baþlýklý kendi makalesine deðiniyor. Bumakale Ekonomik Geliþmemizin Nitelendirilmesi Ýçin Malzeme adlý derleme(Collected Works, Vol. 1, s. 333-507) içinde yayýnlanmýþtýr.Bu derleme, Nisan 1895 tarihinde 2.000 adet olarak legal bir basýmevindebasýl-dý; çarlýk hükümeti bu kitabýn daðýtýmýný yasakladý, bir yýl boyuncadaðýtýmdan alýkoydu ve sonra da yakýlmasýný emretti. Ancak 100 adedi buimhadan kurtulmuþ ve bunlar St. Petersburg ve öteki kentlerdeki sosyal-demokratlararasýnda elaltýndan daðýtýlmýþtýr.28Edward Bernstein’ýn Die Voraussetzungen des Sozialismus und dieAufgaben der Sozialdemokratie adlý kitabý Rusya’da, 1901’de çeþitli baþlýklaraltýnda yayýnlanmýþtýr: (1) Tarihsel Materyalizm, St. Petersburg. (2) ToplumsalSorunlar, Moskova. (3) Sosyalizmin Sorunlarý ve Sosyal-Demokrasinin Görevleri,Moskova.29Zubatov – Kendi giriþimiyle 1901-03 yýllarýnda bir “polis sosyalizmi”politikasý izleyen, jandarma albayý ve Moskova Gizli Polis þefi. “Polis Sosyalizmi”politikasý, iþçileri otokrasiye karþý siyasal mücadeleden saptýrmak amacýylalegal iþçi örgütleri kurulmasýndan oluþuyordu. Bu örgütler aracýlýðýyla Zubatov,iþçi sýnýfý hareketini salt ekonomik hedeflerin gerçekleþtirilmesine yöneltmegiriþiminde bulundu. Ýþçilere çarlýk hükümetinin onlara ekonomik koþullarýnýiyileþtirmede yardým etmeye hazýr olduðu telkin ediliyordu.Zubatovculuðun gerici niteliði, çalýþan yýðýnlarý, otokrasiye karþý mücadeleniniçine çekmek üzere legal iþçi sýnýfý örgütlerinden yararlanan devrimcisosyal-demokratlar tarafýndan açýða çýkartýldý. Daha sonralarý <strong>Lenin</strong>’in de yazdýðýgibi: “Böylece Zubatov hareketi kendi sýnýrlarýný aþmakta ve polisin çýkarlarýiçin, otokrasinin desteklenmesi için, iþçilerin siyasal bilincinin yozlaþtýrýlmasýiçin polis tarafýndan baþlatýlan bu hareket, otokrasiye karþý dönmekte, proletersýnýf mücadelesinin bir patlamasý haline gelmektedir” (“St. Petersburg Grevi”,Toplu Yazýlar, Cilt 8, 1964 baskýsý).1903’teki devrimci hareketin etkisi altýnda çar hükümeti Zubatov örgütlerinidaðýtmak zorunda kaldý.30Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Protestosu, <strong>Lenin</strong>’in 1899’da sürgündeolduðu sýra yazýlmýþtýr. Bu “protesto” ekonomist grubun manifestosu Credo’yakarþý yazýlmýþtý.“Protesto”, <strong>Lenin</strong>’in Minusinsk bölgesindeki Yermakovskoye köyündetopladýðý ve onyedi marksist sürgünün katýldýðý bir konferansta tartýþýlmýþ ve194 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


oybirliði ile onaylanmýþtý. Turlihansk ve Orlov’daki (Vyatka Guberniyasý) sürgünlerde bu protestoya imza atmýþlardýr.<strong>Lenin</strong> bu “Protesto”yu yurtdýþýna, Emeðin Kurtuluþu grubunagöndermiþtir. 1900’ün baþlarýnda, bu, G. V. Plehanov tarafýndan Raboçeye Dyeloeditörleri için Vademecum’da yayýnlanmýþtýr.31Byloye – esas olarak narodizmin tarihine ve ilk toplumsal hareketleredeðinen bir dergi; V. L. Burtsev tarafýndan kurulmuþtur. 1900’den 1904’e kadardergi Londra’da, ve 1906 ve 1907’de de V. Y. Boguçarski ve P. Y. Þçogolevyönetiminde St. Petersburg’da yayýnlandý. 1907’de derginin yayýnlanmasý çarlýkhükümeti tarafýndan yasaklanmýþtýr. 1908’de dergi yazarlarýndan Burtsev dergiyiParis’te çýkarmaya baþladý ve bu yayýn 1912’ye kadar sürdü. Derginin Rusya’dayayýnlanmasý 1917’de baþladý ve 1926’ya kadar sürdü. Ekim Devriminden sonradergiyi P. Y. Þçogolev yönetmiþtir.32Raboçeye Dyelo Editörleri için Vademecum. Emeðin Kurtuluþu grubutarafýndan yayýnlanan bir malzeme derlemesi, G. V. Plehanov’un Önsözüyle(Cenevre, Þubat 1900), RSDÝP içindeki oportünizme, ve özellikle de YurtdýþýRus Sosyal-Demokratlar Birliðinin ekonomizmine ve onun organý RaboçeyeDyelo’ya karþý yöneltilmiþti.33Profession de foi (amentü, program) – 1899 yýlýnýn sonunda kurulmuþbulunan RSDÝP Kiev Komitesinin oportünist görüþlerini sergileyen bir bildiri. Bubildirinin Credo ile ortak yönü çoktu. <strong>Lenin</strong> bu belgeyi, “Profession de foiÜzerine” baþlýklý makalesinde eleþtirmiþtir (Collected Works, Vol. 4, s. 286-96).34Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliðinin Üçüncü Kongresi, 1901Eylül ayýnýn ikinci yarýsýnda Zürih’te yapýldý. Kongre, Haziran 1901’de yapýlanCenevre Konferansýnýn hazýrladýðý yurtdýþý Rus sosyal-demokrat örgütlerinbirleþtirilmesine iliþkin anlaþma taslaðýna deðiþiklikler ve ekler getirdi. Kongre,revizyonistleri yüreklendiren Raboçeye Dyelo yöneticilerine verilen talimatlarýonayladý. Kongre kararlarý, Birlik önderlerine egemen olan oportünist eðilimive bunlarýn Haziran Konferansýnýn kararlarýna uymaya niyetli olmadýklarýný gösterdi.35Alman Sosyalist Ýþçi Partisinin Gotha Programý, iki Alman sosyalistpartisini, August Bebel ve Wilhelm Liebknecht (bunlarýn her ikisi de Marx veEngels’in ideolojik etkisi altýnda idiler) liderliðindeki ayzenahçýlar ile lasalcýlarýbirleþtiren 1875’teki Gotha Kongresinde kabul edilmiþtir. Program, niteliði yönündenseçmeci ve oportünist bir programdý, çünkü bellibaþlý sorunlarda ayzenahcýlar,lasalcýlara ödün vermiþler ve lasalcýlarýn formülasyonlarýný kabuletmiþlerdi. Marx ve Engels, Gotha Programýnýn taslaðýný, 1863 Eisenach Programýile karþýlaþtýrýldýðýnda geri bir adým olduðunu söyleyerek þiddetle eleþtirdiler.(Marx ve Engels, Gotha ve Erfurt Programýnýn Eleþtirisi, Sol Yayýnlarý, Ankara1976.)6<strong>Lenin</strong> burada P. B. Akselrod’un 1898’de Cenevre’de yayýnlanmýþ olanRus Sosyal-Demokratlarýnýn Bugünkü Görevleri ve Taktikleri Sorunu baþlýklýkitapçýðýna deðiniyor.37<strong>Lenin</strong>, 1896’da St. Petersburg iþçilerinin yýðýn grevlerine atýfta bulunuyor.Grev, 23 Mayýsta Kalinkin abrikasýnda baþladý ve kýsa zamanda St.Petersburg’un öteki bütün bellibaþlý eðirme ve dokuma fabrikalarýna ve dahaV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?195


sonra da makine imalâtý iþletmelerine, lastik iþletmelerine, kâðýt fabrikalarýnave þeker fabrikalarýna yayýldý. Bu grev St. Petersburg iþçilerinin sömürücülerekarþý ilk ortak eylemleri idi. Tümü tümü 30.000 iþçi greve gitmiþti.Grev, St. Petersburg Ýþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu Ýçin Mücadele Birliði tarafýndanyönetilmiþti. Birlik, haklarý için, ortak mücadele yürütmeleri için çaðrýlaryapan bildiriler yayýnladý. Çalýþma gününün on-buçuk saate indirilmesi,daha yüksek ücret, ücretlerin zamanýnda ödenmesini, vb., kapsayan grevcilerinana istemlerini basýp daðýttý.Grevin haberleri dýþarda büyük etki yarattý. St. Petersburg proletaryasýnýngrevleri, Moskova ve Rusya’nýn öteki yerlerindeki iþçi sýnýfý hareketine bir dürtüverdi ve çar hükümetinin fabrika yasalarýný gözden geçirmesini ve 2 (14) Haziran1897’de çalýþma gününü onbir-buçuk saate indiren bir yasayý çýkarmasýnýhýzlandýrmaya zorladý. <strong>Lenin</strong>, bu grevlerin “iþçi hareketinin giderek yükseldiðibir döneme öncülük ettiklerini” yazmýþtýr. (V. Ý. <strong>Lenin</strong>, Collected Works, Vol.13, s. 84.)38Ýþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu Ýçin Mücadele Birliði, St. Petersburg’un 20marksist iþçi çevresini birleþtiren ve 1895 güzünde <strong>Lenin</strong> tarafýndan kurulanörgüt. Demokratik merkeziyetçilik ilkeleri üzerinde katý disiplin kurallarý ilekurulan örgütün baþýnda <strong>Lenin</strong>’in liderliðini yaptýðý Merkez Grup bulunuyordu.Bu örgüt Rusya’da, sosyalizmi iþçi sýnýfý hareketine sokan ilk örgüt oldu.Ýþçilerin ekonomik istemleri için mücadelesini çarlýða karþý siyasal mücadeleile birleþtirdi. Birlik iþçiler için bildiri ve kitapçýklar yayýnladý. Bunlar, bir iþçisiyasal gazetesi olan Raboçeye Dyelo’nun yayýnýna da yolgöstericilik eden <strong>Lenin</strong>tarafýndan kaleme alýnýyordu. Birliðin etkinliði St. Petersburg’un çok ötelerinekadar ulaþmýþtý.<strong>Lenin</strong>’in giriþimi ile iþçi çevreleri, Moskova, Kiev, Ekaterinoslav veRusya’nýn öteki kasaba ve bölgelerindeki Mücadele Birlikleri içerisinde birleþtiler.8-9 (20-21) Aralýk 1895 gecesi <strong>Lenin</strong> ve Birliðin öteki üyelerinin çoðunluðututuklandý ve Raboçeye Dyelo’nun ilk sayýsýna elkondu.Hapisanede <strong>Lenin</strong>, þifreli mektup ve broþürlerle Birliðin eylemlerineyolgösterdi ve onlara yardýmcý oldu. Hapisanede (bugüne kadar dahabulunamamýþ olan) Grevler Üzerine adlý bir kitapçýk ve Sosyal-Demokrat PartininProgramý Ýçin Taslak ve Açýklama’yý da yazdý.<strong>Lenin</strong>’in sözleriyle Birlik, iþçi sýnýfý hareketine destek saðlayacak veproletaryanýn sýnýf mücadelesine yolgösterecek devrimci bir partinin çekirdeðiidi. 1898’in ikinci yarýsýnda ekonomistler Birlik içinde aðýrlýk kazandýlar. GazeteleriRaboçaya Mysýl aracýlýðýyla Rusya’da sendikalizmi ve bernetayncýlýðý yaydýlar.Tutuklamadan kaçan Birliðin eski üyeleri, <strong>Lenin</strong>’in Birlik geleneðinisürdürdüler. Bunlar 1898’de RSDÝP’nin Birinci Kongresinin hazýrlanmasýna yardýmcýoldular ve Kongreden sonra yayýnlanan manifestoyu hazýrladýlar.39<strong>Lenin</strong>’in Raboçeye Dyelo gazetesi için yazmýþ olduðu “Rus Ýþçilerine”baþlýklý baþyazý bulunamamýþtýr.Russkaya Starina – M. Ý. Semevski tarafýndan kurulmuþ tarih konusundakimakalelere yer veren aylýk bir dergi; 1870’ten 1918’e kadar St. Petersburg’dayayýnlanmýþtýr. Bu dergi, Rus devlet adamlarýna ve kültür dünyasýnýn önce gelenlerininanýlarýna, günlüklerine, notlarýna ve mektuplarýna ve öteki çeþitli bel-196 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


gelere oldukça geniþ yer vermiþtir.4027 Nisan (9 Mayýs) 1895’te Yaroslavl’da Büyük Tekstil abrikasýndakigrevcilere karþý baskýlar. Ücretlerde kesinti yapýlmasýna karþý bir protesto çaðrýsýile greve 4.000’den fazla iþçi katýlmýþtý.<strong>Lenin</strong>’in bu grevle ilgili makalesi bugüne kadar bulunamamýþtýr.41S. Petersburgski Rabopi Listok, Ýþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu Ýçin MücadeleBirliðinin organý idi. Ancak iki sayýsý çýktý. - 1. sayý .Þubat (Ocak tarihini taþýyordu)1897’de ve 2. sayýsý Cenevre’de Eylül 1897’de yayýnlandý.Gazete, iþçileri ekonomik mücadelelerini geniþ siyasal istemlerlebileþtirmeye ve bir iþçi partisinin gerekliliðine aðýrlýk vermelerine çaðýrýyordu.42<strong>Lenin</strong>’in sözünü ettiði özel toplantý, St. Petersburg’da 14 ve 17 Þubat(26 Þubat-1 Mart) 1897 tarihleri arasýnda yapýldý. Toplantýya V. Ý. <strong>Lenin</strong>, A. A.Vaneyev, G. M. Kýrjijanovski ve St. Petersburg Ýþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu Ýçin MücadeleBirliðinin öteki üyeleri, yani Sibirya’ya sürgüne gönderilmeden önce hapistensalýverilen Birliðin “eski” üyeleri ile <strong>Lenin</strong>’in tutuklanmasýndan sonra Birliðinliderliðini üstlenen “gençler” katýlmýþlardý.43“Listok” Rabotnika, Yurtdýþý Rus Sosyal-Demokratlar Birliðinin (union)gazetesi, 1896’dan 1898’e kadar Cenevre’de düzensiz olarak yayýnlanmýþtýr.Tamamo on sayý yayýnlanmýþtýr, 1-8. sayýlarý Emeðin Kurtuluþu grubu tarafýndanhazýrlanmýþtýr.Birliðin (League) üyelerinin çoðunluðu ekonomizme yönelince EmeðinKurtuluþu grubu, Birliðin yayýnlarýný hazýrlamayý kabul etmemiþ ve 8 ve 9. sayýlarý(Kasým 1898) ekonomistler tarafýndan yayýnlanmýþtýr.44V. Ý. – V. P. Ývanþin.45Çarlýk jandarmalarý mavi üniforma giyerlerdi.46Avusturya Sosyal-Demokrat Partisinin Viyana Kongresi, 2-6 Kasým1901’de yapýldý ve bu kongre 1888 Heinfeld programýnýn yerine yeni bir programkabul etti. Bu yeni programýn taslaðý 1899 Brünn Kongresinde atananözel bir komisyon (V. Adler ve ötekiler) tarafýndan hazýrlandý, programbernþtayncýlýða büyük ödünler vermiþti.47Hirsch-Duncker sendika!arý, burjuva Ýlerici Partinin üyeleri olan Hirschve Duncker tarafýndan Almanya’da 1868’de kurulan reformcu sendikalar. Emeklesermaye arasýndaki “uyum” teorisine baðlý kalarak Hirsch-Duncker sendikalarýnýnvaftiz babalarý kapýlarýný iþçilere olduðu kadar kapitalistlere de açtýlar vegrev mücadelelerinin amaçsýz mücadeleler olduðunu ileri sürdüler. Bunlar,iþçilerin kapitalizmin boyunduruðundan, kapitalist toplumun içerisinde burjuvayasalarý ve sendika örgütleri yoluyla kurtarýlacaðýný söylüyorlardý. Onlara göresendikalarýn asýl iþlevleri, iþçiler ile kapitalistler arasýnda ve mali kaynaklarýnbirikiminde aracýlýk etmektir. Grevlere karþý olumsuz bir tutum takýnarak Hirsch-Duncker sendikalarý, gerçekte, grev-kýrýcýlýðý görevini yerine getiriyorlardý. Eylemleri,karþýlýklý yardým derneklerinde ve eðitim çalýþmalarýnda yoðunlaþmýþtý.Mayýs 1933’e kadar varlýklarýný sürdüren Hirsch-Duncker sendikalarý Almanya’dahiç bir zaman iþçi sýnýfý hareketi içerisinde önemli bir rol oynamamýþlardýr.1933’te bu sendikanýn önderleri faþist “iþçi cephesine” katýldýlar.48Ýþçi Sýnýfýnýn Öz Kurtuluþu grubu, 1898 sonyazýnda St. Petersburg’daortaya çýkmýþ ve ancak birkaç ay varolabilen küçük bir ekonomist gruptu. BuV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?197


grup Mart 1899 tarihli bir manifesto yayýnlayarak (Temmuz 1899’da Nakanuneadlý dergide basýlmýþtýr) tüzüðünü duyurmuþ ve iþçilere seslenen birkaç duyuruçýkarmýþtýr.49Nakanune – E. A. Serebriakov tarafýndan çýkartýlan ve Narodnikgörüþleri savunan aylýk bir gazete, Ocak 1889’dan Þubat 1902’ye kadar Rusçaolarak Londra’da yayýnlanmýþtýr, 37 sayýsý çýkmýþtýr. Dergi çeþitli küçük-burjuvapartilerin ve eðilimlerin temsilcilerini biraraya getiren bir merkez olmuþtur.50Emeðin Kurtuluþu grubu ile Raboçeye Dyelo editörleri arasýndakipolemik Nisan 1899’da, <strong>Lenin</strong>’in Rus Sosyal-Demokratlarýnýn Görevleri (Cenevre1898) baþlýklý kitapçýðýna iliþkin bir deðerlendirmenin bu gazetenin 1. sayýsýndabasýlmasý üzerine çýkmýþtý. Raboçeye Dyelo editörleri Yurtdýþý RusSosyal-Demokratlar Birliðinin oportünist bir nitelik taþýdýðýný ve Rusya’daki sosyal-demokratörgütler içersinde ekonomistlerin etkilerinin artmakta olduðunureddediyorlar ve yazdýklarý deðerlendirmede “kitapçýðýn özü ile RaboçeyeDyelo’nun yayýn programýnýn tam bir uyum içinde olduðunu ve kitapçýðýnönsözünde “Akselrod’un hangi ‘genç’ yoldaþlardan sözettiðirii” bilmediklerinisöylüyorlardý.Aðustos 1899’da Raboçeye Dyelo editörlerine yazdýðý mektubunda Akselrod,devrimci sosyal-demokratlarýn <strong>Lenin</strong>’in kitapçýðýn da anahatlarý verilenkonumlarýyla Rusya ve yurtdýþý oportünistlerin konumlarýyla bir tutma çabasýnýnaslýnda temelden yoksun olduðunu göstermiþtir. Raboçeye Dyelo ile olan bupolemik daha sonra Ýskra ve Zarya’nýn sütunlarýnda sürdürülmüþtür.51Sözü edilen illegal organ, Sosyalistlere Karþý Yasanýn yürürlükte olduðusýra Alman Sosyal-Demokrat Partisinin merkez organýydý; 28 Eylül 1879’dan22 Eylül 1888’e kadar Zürih’te, ve 1 Ekim 1888’den 27 Eylül 1890’a kadar daLondra’da yayýnlanmýþtýr. 1879 ve 1880’de gazete Georg von Vollmar, ve Ocak1881’den sonra da o yýllarda Engels’in etkisi altýnda bulunan Eduard Bernsteintarafýndan yönetilmiþtir. Engels’in ideolojik önderliði Der Sozial demokrat’ýmarksist bir çizgiye oturtmuþtur. Sosyalistlere Karþý Yasanýn yürürlüðe girmesindenhemen sonra yaratýlmýþ olan kafa karýþýklýðýnýn üstesinden gelmiþ olanAlman iþçileri yýðýnýnýn savaþkan ruhu gazete için büyük bir anlam taþýyordu;Der Sozial demokrat, bazý hatalara karþýn, devrimci taktikleri savunmuþ veAlman Sosyal-Demokrat güçleri toparlamakta ve örgütlemede çok önemli birrol oynamýþtýr. Sosyalistlere Karþý Yasa kaldýrýlýnca, Der Sozial demokrat dayayýnýna son verdi ve Vorwärts gazetesi tekrar partinin merkez organý oldu.52G. V. Plehanov, St. Petersburg’da 1895’te legal olarak yayýnlanan BirciTarih Teorisinin Geliþmesi adlý yapýtýný N. Beltov takma adýyla yayýnlamýþtý.53Zarya’nýn 1. sayýsýnda (Nisan 1901) yayýnlanmýþ ve ekonomistlerinkendiliðinden hareketlere olan tutkunluklarýyla alay eden “Modern Rus SosyalistininÝlâhisi” adlý hicivin bir mýsraý. Bu “ilâhi” Nartsis Tuporilov imzasýyla Martovtarafýndan yazýlmýþtý.54Zemskiye Naçalniki (kýrsal yönetici). – Toprakbeylerinin köylüler üzerindekiyetkilerini artýrmak üzere 1899’da çarlýk hükümeti tarafýndan kurulmuþolan yönetsel bir makam. Kýrsal yöneticiler yerel toprak soylularý arasýndanatanýyor ve kendilerine yalnýzca yönetsel deðil, köylüleri tutuklamak ve aðýrcezalara çarptýrmak da dahil geniþ yargýsal yetkiler de veriliyordu.198 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


55Bund – Litvanya, Polonya ve Rusya Genel Yahudi Ýþçileri Birliði, 1897’deVilno’da toplanan Yahudi sosyal-demokrat grubunun bir kongresinde kuruldu,daha çok Rusya’nýn batý bölgelerindeki yarý-proleter Yahudi zanaatçýlarýnýn birbirliðiydi. Bund, RSDÝP’nin birinci kongresinde (Mart 1898) partiye, özellikleYahudi proleterlerini ilgilendiren sorunlarda baðýmsýz olan özerk bir örgüt olarakkatýldý.Bund, Rus iþçi sýnýfý hareketine milliyetçi ve ayrýlýkçý eðilimleri getirdi.Nisan 1901’deki dördüncü kongresinde RSDÝP’nin birinci kongresinde benimsenenözerklik iliþkilerinin, federal ilkelere dayanan bir iliþki ile deðiþtirilmesikonusunda karar alýndý. Bund’un bu kongresinde, ayný zamanda, “geniþ yýðýnlarýharekete çekmenin en iyi yolunun ekonomik mücadele olduðu” yolundasiyasal mücadelenin yöntemleri ile ilgili bir karar da yayýnlandý. Partinin ikincikongresinde Bund delegeleri, örgütlerinin, Rusya’daki Yahudi proletaryanýn biriciktemsilcisi olarak tanýnmasýnda direndiler. Kongre, bu örgütsel milliyetçiliðireddetti ve bunun üzerine Bund, partiden ayrýldý. 1906’da dördüncü (Birlik)kongresinde alýnan bir kararla Bund, RSDÝP’ye yeniden girdi. Bundcular partiiçersinde daima oportünist kanadý (ekonomistler, menþevikler, tasfiyeciler) destekledilerve bolþeviklere karþý mücadele yürüttüler. RSDÝP’nin üyesi olmaklabirlikte Bund, burjuva-milliyetçi nitelikte bir örgüttü. Bo1þeviklerin, uluslarýnkendi kaderlerini tayýn etme isteðini kapsayan programlarýna karþý Bund, kültürel-ulusalözerklik dileðini öne sürdü. 1914-1919 Birinci Dünya Savaþýnda bundcularsosyal-þovenist bir tutumu benimsediler. 1917’de Bund, karþý-devrimcigeçici hükümeti destekledi ve Ekim Sosyalist Devrimi düþmanlarýnýn safýndayer aldý. Yabancý askeri müdahaleler ve içsavaþ yýllarýnda, bundcu liderler,karþý-devrimle iþbirliði yaptýlar. Ayný zamanda, Bund’un tabanýndaki üyelerarasýnda Sovyet hükümetini destekleme doðrultusunda bir dönüþ görüldü. Proleteriktidarýn, iç karþý-devrime ve dýþ müdahaleye karþý barýþý kesinleþtiði zaman,Bund, Sovyet düzenine karþý mücadeleden vazgeçti. 1921 Martýnda, Bundkendini daðýttý ve bazý üyeleri Bo1þevik Partisine girdi.56Rusya’da serfliðin kaldýrýlmasý kararnamesi (19 Þubat 1861) gereðince,çar hükümeti, köylülerin “alýnterleri ve kanlarýyla sulamýþ olduklarý kendi köylütopraklarý” (<strong>Lenin</strong>) için ödemede bulunmalarý yükümlülüðünü koydu. Saptananfiyatlar, köylüye verilen topraðýn gerçek fiyatýnýn iki-üç katýydý. 1907’de buödemeler durdurulana kadar, köylüler, toprak sahiplerine, toplam olarak, 2.000milyon ruble ödemiþ1erdi.57Burada sözü edilen olaylar, Þubat ve Mart 1901’de St. Petersburg’da,Moskova’da, Kiev’de, Harkov’da, Kazan’da ve Rusya’nýn öteki kentlerinde yeralan ve öðrencilerle iþçilerin giriþmiþ olduklarý yýðýnsal devrimci eylemlerdi:siyasal gösteriler, toplantýlar, grevler.Akademik istemlerle baþlayan 1900-01’deki öðrenci hareketi, otokrasiningerici politikasýna karþý, devrimci siyasal eylem niteliði kazanmýþtý; bu eylem,ilerici iþçiler tarafýndan desteklendi ve Rus toplumunun bütün katlarýarasýnda yankýlar uyandýrdý. Þubat ve Mart 1901’deki gösterilerin ve grevlerinasýl nedeni, öðrenci toplantýlarýna katýlmanýn cezasý olarak, Kiev üniversitesinden183 öðrencinin askere alýnmasýydý (bkz: Collected Works, Vol. 4, s. 414-419). Hükümet,. devrimci eylemlere katýlanlara karþý amansýz bir saldýrýya geçti;V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?199


polis ve kazaklar gösterileri daðýttý ve katýlanlara saldýrdý; yüzlerce öðrenci tutuklandýve kolejlerden ve üniversitelerden atýldý. 4 (17) Mart 1901’de, St.Petersburg’da, Kazan Katedrali önündeki meydanda yapýlan gösteri, görülmemiþbir vahþetle daðýtýldý. Þubat-Mart olaylarý, Rusya’da yaklaþmakta olan devrimcikabarmanýn belirtileriydiler; iþçilerin harekete siyasal sloganlarla katýlmalarýçok büyük bir önem taþýyordu.58Svoboda (“Özgürlük”) – Mayýs 1901’de E. O. Zelenski (Nadejdin)tarafýndan kurulan ve “sosyalist-devrimci” grup Svoboda tarafýndan Ýsviçre’deyayýnlanan bir dergi. Derginin yalnýzca iki sayýsý çýkmýþtýr: n° 1, 1901’de ve n° 2,1902’de. V. Ý. <strong>Lenin</strong>, Svoboda grubunu, “ne ciddi görüþlere, programlara, taktiklereve örgütlere ve ne de kitleler içinde köklere sahip” olan o “köksüzgruplaþmalar”dan biri olarak görmüþtür (bkz: “Maceracýlýk Üzerine”, Toplu Yapýtlar,cilt. 20, 1964 baskýsý). Yayýnlarýnda (Svoboda’nýn yanýnda, grup, DevriminArifesi. Teori ve Taktik Sorunlarýnýn Düzensiz Bir Yeniden Gözden Geçirilmesi,n° 1; Otkliki gazete-dergisi, n° 1; Nadejdin’in Rusya’da Devrimciliðin YenidenDoðuþu adlý programsal broþürü, vb. gibi þeyler de yayýnlanmýþtýr) Svobodagrubu, terörizm ve “ekonomizm” düþüncelerini savunmuþtur. St. Petersburg“ekonomistler”i ile bir blok halinde Ýskra’ya ve RSDÝP St. Petersburg komitesinekarþý çýkmýþtýr. 1903’te grubun varlýðý son bulmuþtur.59Ýskra, n° 7’deki (Aðustos 1901) mektup, St. Petersburglu bir dokumacýdangelmiþti. Bu mektup Ýskra’nýn “Ýþçi Hareketi ve abrikalardan Mektuplar”adlý kesiminde yayýnlandý. Bu mektup <strong>Lenin</strong>’in Ýskra’sýnýn ileri iþçiler arasýndakibüyük etkisini gösteriyordu. Mektupta þöyle deniyordu:“... Ýskra’yý birçok iþçi arkadaþýma gösterdim ve gazete okuna okunabir paçavra haline geldi; ama gene de bir hazine gibi saklýyoruz. ... Ýskra bizimdavamýzý, kopeklerle deðerlendirilemeyecek ya da saatlerle ölçülemeyecekolan tüm Rusya’nýn davasýný ele alýyor. ... Geçen pazar günü onbir kiþiyi topladýmve onlara “’<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý’yý okudum. Akþam geç saatlere kadar buyazýyý tartýþtýk. Her þeyi nasýl da iyi açýklýyor, nasýl da sorunun özüne giriyor. ...Ve Ýskra’nýza bir mektup yazýp bize yalnýzca nasýl baþlamamýzý deðil, nasýlyaþamamýzý ve nasýl ölmemizi de öðretmenizi istemeyi arzuladýk.”60P. B. Akselrod’un yazdýðý “Otokrasi ve Zemstvolar” adlý makalede,Þubat ve Mayýs 1901’de, Ýskra, n° 2 ve 3’te yayýnlandý. Struve’nin makalesininÝskra’da ve S. Y. Witte’nin gene “Otokrasi ve Zemstvolar” baþlýklý “gizliraporu”nun Struve’nin yazdýðý giriþle birlikte Zarya’da yayýnlanmasý, Ýskra veZarya yöneticileri ile (Struve’nin þahsýnda) “demokratik muhalefet” arasýndakiOcak (1901) tarihli anlaþma gereðince mümkün olmuþtu. Bu anlaþma,Plehanov’un desteði ile Akselrod ve Zasuliç tarafýndan yapýlmýþ, <strong>Lenin</strong> ise bunakarþý çýkmýþtý; anlaþma kýsa ömürlü oldu, çünkü 1901 ilkyazýnda sosyal-demokratlarile burjuva demokratlarý arasýndaki iþbirliðinin sürmesinin olanaksýz olduðuanlaþýldý ve Struve ile kurulmuþ olan ittifak bozuldu.61Rossiya – Gazeteci A. V. Anfiteatrov ve V. M. Doroþeviç’in de katkýlarýyla,G. P. Sazanov’un yönetimi altýnda, 1899’dan 1902’ye kadar St. Petersburg’dayayýnlanmýþ olan ýlýmlý bir liberal günlük gazete. Bu gazete Rus burjuva topluluðuarasýnda oldukça geniþ bir okur yýðýnýna sahipti. Gazete A. V. Amfiteatrov’un“Sayýn Obmanov’lar” baþlýklý makalesi yüzünden Ocak 1902’de çarlýk hüküme-200 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ti tarafýndan kapatýldý.62Brentanoculuk – “Proletaryanýn devrimci olmayan sýnýf mücadelesinikabul eden liberal bir burjuva öðretisi” (Collected Works, Vol. 28, “ProleterDevrimi ve Dönek Kautsky”). abrika yasalarý ve iþçilerin sendikalar içindeörgütlenmeleri yoluyla iþçi sýnýfýnýn sorunlarýnýn kapitalizm çerçevesi içerisindeçözülebileceðini iddia eder. Bu ad, burjuva ekonomi politiðinde Katheder-sosyalizmininönde gelen savunucularýndan olan L. Brentano’dan gelmektedir.63St.-Petersburgskiye Vedomosti – 1703’te kurulan ilk Rus gazetesiVedomosti’nin bir devamý olarak 1728’de St. Petersburg’da çýkmaya baþlayanbir gazete. 1728’den 1874’e kadar gazete, Bilimler Akademisi tarafýndan, ve1875’ten sonra da Eðitim Bakanlýðý tarafýndan yayýnlandý; yayýnýný 1917’nin sonunadek sürdürdü.64Ruskiye Vedomosti. – 1863’ten itibaren Moskova’da yayýnlanan birgazete; ýlýmlý liberal aydýnlarýn görüþ1erini yansýtýyordu. 1905’te anayasacý-demokratlarýnsað kanadýnýn organý oldu. 1918’de öteki karþý-devrimci gazetelerlebirlikte yayýnýna son verdi.65Sermayeye Karþý Emek Grubu, 1899 ilkyazýnda St. Petersburg’da V. A.Gutovski (daha sonralarý Y. Mayevski adý altýnda bir menþevik olmuþtur) tarafýndankurulmuþtur. Grup, St. Petersburg’daki iþçilerle güçlü baðlarý bulunmayanbirkaç iþçiden ve aydýndan oluþuyordu; 1899 yazýnda, hemen bütünüyelerinin tutuklanmasýndan sonra daðýldý. Bu grubun görüþleri ekonomistlerinkineyakýndý. Bu grup “Programýmýz” baþlýklý bir bildiri basmýþtýr.66Burada, <strong>Lenin</strong>’in 1901’de A. S. Martinov’la olan ilk karþýlaþmasýnadeðiniliyor.67Struvecilik – Baþ temsilcisi P. B. Struve olan legal marksizm.68Afanisi Ývanoviç ve Pulherya Ývanovna – Gogol’un Eski Zaman ToprakSahipleri adlý yapýtýnda anlatýlan taþralý küçük toprak sahibi bir ataerkilaile.69<strong>Lenin</strong>, St. Petersburg’da kendisinin yönettiði ve “eski üyeler” diyebilinen sosyal-demokrat çevreye deðiniyor; bu çevre 1895’te kurulan Ýþçi SýnýfýnýnKurtuluþu Ýçin Mücadele Birliðinin temelini oluþturmuþtur.70Zemlya i Volya (“Toprak ve Özgürlük”) – 1876 sonyazýnda St.Petersburg’da devrimci narodnikler tarafýndan kurulan bir örgüt. Üyeleri arasýndaMark ve Olga Natanson, G. V. Plehanov, O. V. Aptekman, S. M. Karavçinski, S.L. Perovskaya, A. D. ve A. . Mihaylov da vardý. Zemlya i Volya grubu, Rusya’daköylüleri baþlýca devrimci güç olarak görüyor ve köylüleri çarlýða karþý isyanettirmeye çalýþýyordu. Bu örgütün mensuplarý, birçok Rus guberniyasýnda (illerde),Tambov’da, Voronej’de ve baþka yerlerde, devrimci bir eylemi yürüttüler.Köylüler arasýnda ajitasyon amacýyla örgütün üyeleri, baþta Volga boyuve Rusya’nýn verimli merkezi bölgeleri olmak üzere tarýmsal alanlarda kýrsal“merkezler” kurdular. Ýþçiler ve öðrenciler arasýnda da çalýþtýlar. Bazý iþçi çevreleriylebaðlar kurmalarýna karþýn Zemlya i Volya týpký öteki narodnikgrupçuklar gibi, iþçi sýnýfýnýn öncü rolünü yadsýdýklarý için, iþçi sýnýfý hareketineönderlik edemedi. Ayrýca, siyasal mücadele olsa olsa devrimcilerin enerjisinigerçek yoldan saptýracaðý ve halkla olan baðlarýný zayýflatabileceði görüþündeolduklarý için, siyasal mücadelenin önemini anlayamadýlar.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?201


Köylüler arasýndaki devrimci çalýþmalarýn baþarýsýzlýða uðramasý ve hükümetingittikçe artan baskýsý karþýsýnda üyelerinin çoðunluðu, amaçlarýnaulaþmak için baþlýca yol olarak siyasal terörizme dönmeye baþladý. Bu konudakesin anlaþmazlýklar çýktý ve 1879 Haziranýnda Zemlya i Volya ikiye bölündü:Eski taktikleri destekleyenler (baþý Plehanov çekiyordu) Çorni Peredel (GenelYeniden Daðýtým) adý verilen bir örgüt oluþtururlarken, terörizmi savunanlar da(A. Ý. Jelyabov ve ötekiler) Narodnaya Volya’yý kurdular.71Sosyalist Enternasyonalin 1900 Paris Kongresine Rus Sosyal-DemokratHareketin Raporu, Raboçeye Dyelo’nun yazýkurulu tarafýndan Yurtdýþý RusSosyal-Demokratlar Birliði adýna kongreye sunuldu ve Cenevre’de 1901’de ayrýbir broþür olarak yayýnlandý.72Yujni Raboçi (“Güney Ýþçisi”) (gizli haberleþmelerde Yuri) – Rusya’nýngüneyinde, 1900 sonyazýnda, bu ad altýnda bir gizli gazete etrafýnda oluþmuþsosyal-demokrat bir grup.Ekonomistlerin tersine, Yujni Raboçi grubu proletaryanýn siyasal mücadelesinive otokrasinin devrilmesini baþ görev olarak kabul ediyordu. Terörizmekarþý idiler, devrimci bir yýðýn hareketini geliþtirme gereðini savunuyorlarve Rusya’nýn güneyinde geniþ devrimci faaliyetlerde bulunuyorlardý. Ayný zamandada, liberal burjuvazinin rolünü abartýyorlar ve köylü hareketinin öneminigörmezlikten geliyorlardý. Bütün devrimci sosyal-demokratlarý Ýskra etrafýndabirleþtirerek merkezi bir marksist parti kurma yolundaki Ýskra planýna karþýolarak, Yujni Raboçi grubu, bölgesel sosyal-demokrat birlikler yaratarak partiyiyenileme planýný öne sürdü. Bu planý uygulamak üzere Aralýk 1901’de GüneyRusya’daki parti komitelerinin ve örgütlerinin bir konferansýný toplamak biçimindepratik bir giriþimde bulunuldu: bu konferansta Yujni Raboçi yayýn organýolmak üzere RSDÝP Güney Komiteleri ve Örgütleri Birliði kuruldu. Ancak bugiriþimin uygulanamaz olduðu ortaya çýktý (grubun bütün örgütsel planýnýn uygulanamazoluþu gibi) ve 1902 ilkyazýndaki toplu tutuklamalarýn ardýndan Birlikçöktü. Aðustos 1902’de, dýþarda kalan Yujni Raboçi üyeleri, Russosyal-demokrasisinin birliðini yeniden kurmak için harcanacak ortak çabalarhakkýnda Ýskra yazýkurulu ile görüþmelere baþladýlar. Grubun Ýskra ile dayanýþmaiçinde olduðunu bildirmesi, Rusya’daki sosyal-demokrat güçlerinsaðlamlaþtýrýlmasý açýsýndan büyük önem taþýyordu. Kasým 1902’de, Yujni Raboçigrubu, Ýkinci Parti Kongresini toplayacak tertip komitesini kurmak üzere,Rusya’daki Ýskra örgütüne, St. Petersburg komitesine ve RSDÝP kuzey birliðinekatýldý ve sonra da komitenin çalýþmalarýnda yer aldý; ama, o dönemde bile,Yujni Raboçi grubu, tutarlý bir devrimci tutum takýnmayý baþaramadý.RSDÝP’nin Ýkinci kongresi, bütün öteki ayrý baðýmsýz sosyal-demokratgruplar ve örgütler gibi Yujni Raboçi grubunun da daðýtýlmasýný oylarýylakararlaþtýrdý.73Burada sözü edilen yayýnlar, Raboçaya Mysýl tarafýndan yayýnlanmýþolan Rusya’daki Ýþçi Sýnýfýnýn Durumuna Ýliþkin Sorular (1898) adlý bildiri veRusya’da Ýþçi Sýnýfýnýn Durumuna iliþkin Bilgi Toplamak Ýçin Sorular (1899) adlýkitapçýktýr. Ýþçilerin çalýþma ve yaþam koþullarý konusunda, bildiride 17, kitapçýktada 153 soru yer alýyordu.741885 grev hareketi Vladimir, Moskova, Tver ve sanayi merkezi olan202 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


öteki guberniyalardaki birçok tekstil giriþimcisini etkilemiþti. Bunlardan en ünlüsüOcak 1885’teki Savra Morozov fabrikasýndaki grevdi (Morozov grevi).Ýþçilerin baþlýca istemleri þunlardý: para cezalarýnýn azaltýlmasý ve iþçi istihdametme sistemine bir düzen getirilmesi. Bu grevi yöneten ileri iþçiler P. A. Moiseyenko,L. Ývanov ve V. S. Volkov’du. Yaklaþýk 8.000 iþçinin katýldýðý Morozovgrevi askeri birlikler tarafýndan bastýrýldý; greve katýlan 33 iþçi mahkemeye verildive 600’ü de iþlerinden atýldýlar. 1885-86 grev hareketinin baskýsý altýnda çarlýkhükümeti, Para Cezasý Yasasý olarak bilinen 3 (15) Haziran 1886 tarihli yasayýkaldýrmak zorunda kaldý.75Oniki Yýl adlý derlemede <strong>Lenin</strong>, Bölüm V’in A kesimini çýkarmýþ ve þunotu koymuþtur:“‘Kesim A.. ‘<strong>Ne</strong>reden Baþlamalý’ Makalesinden Kim Alýndý’, bu baskýyaalýnmamýþtýr, çünkü bu kesim Ýskra’nýn ‘kumanda etme’ vb.. çabalarýna iliþkinsorunlar üzerine Raboçeye Dyelo ve Bund ile yapýlan bir polemikten ibarettir.Öteki þeyler arasýnda, bu kesim, Partinin Merkez Organýný yenilemeye ve bir‘yazýnsal laboratuvar’ kurmaya Ýskra üyelerini davet edenin (1898-99’da) Bund’unkendisi olduðunu söylüyordu.”76Bu dipnotu, <strong>Lenin</strong>, gizlilik kurallarý gereði koymuþtur. Aslýnda, olaylar,tarih sýrasýna göre anlatýlmaktadýr.77Yurtdýþý Rus Devrimci Sosyal-Demokrasi Birliði, <strong>Lenin</strong>’in giriþimiyleEkim 1901’de kurulmuþtu. Ýskra dýþ örgütü ve Emeðin Kurtuluþu grubunu daiçeren Sotsial-Demokrat örgütü Birliðe baðlýydýlar.Birliðin kurulmasýndan önce, Haziran 1901’de, Cenevre Konferansýndabu örgütleri Yurtdýþý Sosyal-Demokratlar Birliðine katma yolunda bir giriþimdebulunulmuþtu. Bu konferansta Rusya’nýn bütün sosyal-demokrat güçlerini toparlamave özellikle yurtdýþýndaki bütün sosyal-demokrat örgütleri birleþtirmegereksinmesini belirten ve oportünizmin bütün tonlarýný ve belirtilerini kýnayanbir karar (“ilkeler üzerindeki anlaþma”) hazýrlanmýþtý. Birleþmeye resmi biçim,21-22 Eylül (4-5 Ekim) 1901’de toplanan “Birlik” Kongresinde verilecekti. Birliðinhâlâ oportünist tutumuna baðlý kaldýðý, Kongrede açýklýk kazanýnca, Kongrenindevrimci kesimi (Ýskra örgütü ve Sotsial-Demokrat grup üyeleri),birleþmeyi mümkün görmediklerini açýkladýlar ve kongreyi terkettiler. Bundankýsa bir süre sonra da bunun Ýskra örgütünün yurtdýþý kesimi olduðu tüzüðündebelirtilen Yurtdýþý Birliði kurdular. Birlik, yurtdýþýnda yaþayan Rus sosyaldemokratlararasýndan Ýskra yandaþlarý edindi, Ýskra’ya mali destekte bulundu,gazetenin Rusya’ya ulaþtýrýlmasýný örgütledi ve herkesçe anlaþýlabilir marksistliteratür yayýný yaptý. Aralarýnda <strong>Lenin</strong>’in Yoksul Köylülere’si de bulunan çeþitlibültenler ve broþürler de çýkardý.RSDÝP’nin Ýkinci Kongresi, Birliði, yurtdýþýnda komite statüsüne sahipbirleþik parti örgütü olarak tanýdý ve bunun ancak parti merkez komitesinceatanan kiþi ya da gruplar aracýlýðýyla Rus sosyal-demokrat harekete destekolabileceðini belirtti.Ýkinci Kongrenin ardýndan menþevikler, Birlik içinde mevzilendiler ve<strong>Lenin</strong> ve bolþeviklere karþý bir mücadeleye giriþtiler. Birliðin Ekim 1903’tekiÝkinci Konferansýnda menþevikler, RSDÝP Ýkinci Kongresi tarafýndan onaylanmýþparti tüzüðüne karþý yönelmiþ yeni bir tüzük kabul ettiler. Bundan sonra 1905’eV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?203


kadar varolan Birlik, menþevikliðin bir kalesi haline geldi.78<strong>Lenin</strong>, burada, D. Ý. Pisarev’in “Ham Düþünce Gaflarý” adlý makalesinedeðiniyor.79“Listok” Raboçego Dyela (“Raboçeye Dyelo Eki”) – Haziran 1900 ileTemmuz 1901 arasýnda, düzensiz aralarla, Cenevre’de sekiz sayý yayýnlanmýþtýr.80<strong>Lenin</strong>, Marx’ýn Louis Bonaparte’ýn 18 Brumaire’i adlý yapýtýndan þupasaja atýfta bulunuyor: “Hegel, bir yerde, þöyle bir gözlemde bulunur: bütüntarihsel büyük olaylar ve kiþiler, hemen hemen iki kez yinelenir. Hegel eklemeyiunutmuþ: birinci kez trajedi olarak, ikinci kez komedi olarak.” (Bkz: Marxve Engels, Seçme Yapýtlar, 1, Sol Yayýnlarý, Ankara 1976, s. 477.)81Kasým ve Aralýk 1901’de Rusya’da iþçilerin desteklediði bir öðrencigösterileri dalgasý baþladý. Nijni-Novgorod’daki (Maksim Gorki’nin sürgün edilmesiüzerine baþlamýþtý), Moskova’daki (N. A. Dobrolyubov’un anýsýna düzenlenenbir toplantýnýn yasaklanmasý üzerine baþlamýþtý), ve Ekaterinoslav’dakigösterilere ve Kiev, Harkov, Moskova ve St. Petersburg’daki öðrenci toplantýlarýnave huzursuzluklarýna iliþkin raporlar 20 Aralýk 1901’de Ýskra n° 13’te ve 1Ocak 1902’de Ýskra n° 14’te, “Toplumsal Yaþamýmýzdan” baþlýðý altýndayayýnlanmýþtý; Ýskra n° 13’te <strong>Lenin</strong>’in “Gösteriler Baþladý” adlý makalesi ve Ýskran° 14’te de Plehanov’un “Gösteriler Üzerine” adlý makalesi de yer alýyordu.82Uluslararasý Sosyalist Büro – Ýkinci Enternasyonalin sürekli yürütmekurulu ve haberleþme merkezi; bu büronun üyeleri Enternasyonale dahil bütünpartilerin temsilcilerinden oluþuyordu. G. V. Plehanov ve B. N. Kriçevski, Russosyal-demokratlarýnýn temsilcileri olarak seçilmiþlerdi. <strong>Lenin</strong> 1905’ten sonrabu büronun RSDÝP’nin temsilcisi olarak üyesi oldu. Birinci Dünya Savaþý sýrasýndabüro, sosyal-þoven bir tutum takýndý ve bundan sonra da uluslararasýiþçi sýnýfý hareketinin birliðini saðlayan bir organ olarak varlýðý fiilen son buldu.83Devrimci Sotsial-Demokrat örgütü, Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliði içinde bölünmeden sonra (Mayýs 1900) Emeðin Kurtuluþu grubu ve onunyandaþlarý tarafýndan kurulmuþtur. Ekim 1901’de, <strong>Lenin</strong>’in giriþimiyle, bu örgüt,Yurtdýþý Devrimci Rus Sosyal-Demokrasi Birliðini oluþturmak üzere yurtdýþý Ýskraörgütü ile birleþmiþtir.841900’de Paris’te kurulan bu sosyal-demokrat grup, Mayýs 1901’deBorba (“Mücadele”) adýný aldý. Rus sosyal-demokrasisi içindeki devrimci veoportünist akýmlarý uzlaþtýrma amacýyla, Borba grubu, 1901’de Cenevre’de toplananve yurtdýþý sosyal-demokrat örgütleri –Ýskra ve Zarya yazýkurulu, Sotsial-Demokratörgütü, Yurtdýþý Bund Komitesi ve Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliði– arasýnda yapýlan konferansý topladý. Bu grup Ekim 1901’deki “Birlik”Konferansýna da katýldý. Sosyal-demokrat görüþ ve taktiklerden ayrýldýðý ve örgütdüzenini bozucu faaliyetlere giriþtiði ve Rusya’daki sosyal-demokrat örgütlerlehiç bir iliþkide bulunmadýðý için, grubun ikinci kongrede temsil edilmesineizin verilmedi. Grup kongre kararýyla daðýtýldý.85Ýskra, n° 18 (10 Mart 1902), “Parti Yaþamý” kesiminde “Zarya’nýnVorwärts Editörleri ile Polemiði” baþlýðý altýnda tartýþmayý özetleyen bir yazýyayýnlandý.204 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


ADLAR DÝZÝNÝAAdamoviç (Vorovski, Vaklav V.)(1871-1923). – Bolþevik Partisininönde gelen bir kiþisi ve edebiyateleþtirmeni. 1901’de Struve’yi veBernstein’i devrimci açýdan eleþtirenbir makale yayýnlamýþtýr. Ekim SosyalistDevrimi’nin ardýndan diplomatikiþlerle uðraþmýþtýr.Akselrod, Pavel Borisoviç (1850-1928). – Menþeviklerin önderlerinden.1883’te Emeðin Kurtuluþu grubununkurucularýndan biriydi. 1900’den itibarenÝskra ve Zarya yazýkurullarýnýn üyesiydi.Ýkinci Parti Kongresinden sonra(1903), faal bir Menþevik oldu.Aleksevev, Pyotr Alekseyeviç(1849-1891). – 1870’lerde iþçilerarasýnda etkin propaganda yapmýþünlü bir devrimci iþçi; tutuklanmýþ vemahkemede çarlýk otokrasisinin devrilmesininkaçýnýlmaz olduðunu belirtenünlü bir konuþma yapmýþtýr.Auer, Ýgnaz (1846-1907). – Almansosyal-demokrat, oportünist bir önder.BBakunin, Mihail Atelsandroviç(1814-1876). – Rus devrimcisi; narodizminve anarþizmin ideologlarýndan.Birinci Enternasyonalde marksizminyeminli bir düþmaný olarak hareketetmiþtir, bölücü eylemlerindenötürü 1872 Lahey Kongresinde Enternasyonaldençýkartýlmýþtýr.Ballhorn, Johann. – 16. yüzyýldabir Alman kitap yayýncýsý.Bebel, August (1840-1913). – Almansosyal-demokratý ve uluslararasýiþçi sýnýfý hareketinin kurucularýndanve önde gelen önderlerinden. Almaniþçi hareketi içerisindeki revizyonizminve reformizmin faal bir muhalifi.Belinski, Vissarion Grigoryeviç(1811-1848). – Rus devrimci demokratý,eleþtirmen, yayýncý ve materyalistfilozof; Rusya’da toplumsal ve estetikdüþüncenin geliþtirilmesinde önemlibir rol oynamýþtýr.Beltov. – Bkz: Plehanov.Berdyaev, Nikolay Aleksandroviç(1874-1948). – Ýdealist ve mistik filozof,marksizm düþmaný, 1905’ten itibarenV. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?205


kadet.Berstein, Eduard (1850-1932). –Alman Sosyal-Demokrat Partisinin veÝkinci Enternasyonalin aþýrý oportünistkanadýnýn önderi, revizyonizmin teorisyeni.Brentano, Lujo (Ludwig Joseph)(1844-1931). – Alman burjuva iktisatçýsý,“Katheder-sosyalizmi“nin baþlýcatemsilcilerinden biri, sýnýf mücadelesininyadsýnmasýný savunmuþ ve toplumsalçeliþkilerin kapitalizm altýndaortadan kaldýrýlmasýnýn ve reformistsendikalar kurarak ve fabrika yasalarýçýkartarak iþçilerle kapitalistlerin çýkarlarýnýnuzlaþtýrýlmasýnýn olanaklý olduðunuiddia etmiþtir.Bulgakov, Sergey Nikolayeviç(18711944). – Rus gerici iktisatçýsý,idealist filozof. 1905-07 devrimindensonra Anayasacý Demokratlarla saftutmuþ, felsefi mistisizm va’zetmiþ,karþý-devrimci bir yayýn olan Velkhi’deyazýlar yazmýþtýr.B-v (Savinkov, Boris Viktoroviç.)(1879-1925). – Küçük-burjuva Sosyalist-DevrimciParti üyesi. Sovyet hükümetinekarþý mücadele etmiþtir;birkaç karþý-devrimci ayaklanma vekomplo örgütlemiþtir.ÇÇakov, Pyotr Nikitiç (1844-1885).– Devrimci narodizmin ideologlarýndan,yayýncý ve eleþtirmen. Çakov,devrimci narodizm akýmý içinde blankicilikeyakýn bir akýmýn baþýný çekmiþtir.Devrimci azýnlýðýn siyasal iktidarýele geçirmesi, yeni bir devlet yaratmasýve devrimci reformlar yapmasýgereðini savunmuþtur. Engels, Vakov’unküçük-burjuva görüþlerinieleþtirmiþtir.Çerniþevski, Nikolay Gavriloviç(1828-1889) – Rus devrimci demokratý.Rus sosyal-demokratlarýnýn öndegelen bir önceli; felsefi görüþleri,marksizm-öncesi materyalist felsefenindoruk noktasýný temsil eder.DDavid, Eduard (1863-1930). – AlmanSosyal-Demokrat Partisi’nin saðkanat önderi, revizyonist; Birinci DünyaSavaþý sýrasýnda sosyal-þovenolmuþtur.Duncker, ranz (1822-1888). – Almanburjuva politikacýsý ve yayýncýsý;1868’de Max Hirsch ile birlikte reformistsendikalar örgütlemiþtir.Dühring, Eugen (1833-1921). – Almanfilozofu ve iktisatçýsý, küçük-burjuvaideologu; felsefi görüþleri olguculuðun,metafizik materyalizmin ve idealizminseçmeci bir karýþýmýný temsilediyordu.EEngels, riedrich (1820-1895).igner, Vera Nikolayevna (1852-1942). – Rus devrimci narodniði, NarodnayaVolya partisinin yürütme komitesiüyesi; 1884’te ölüm cezasýnaçarptýrýlmýþ, sonradan bu, ömür boyukürek cezasýna çevrilmiþtir. 1905-07Devriminden sonra yurtdýþýnda yaþamýþtýr.1915’te Rusya’ya geri dönmüþve yazýn alanýnda çalýþmýþtýr.ourier, rançois Marie Charles(1772-1873). – ransýz ütopyacý sosyalist.GGuesde, Jules (1845-1922). – ran-206 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


sýz sosyalist hareketinin ve Ýkinci Enternasyonalinörgütleyicilerinden veyöneticilerinden biri. ransýz SosyalistPartisinin kurulmasýna (1901) yardýmcýolmuþtur. Marksist düþüncelerinransa’da yayýlmasýna ve ransýz sosyalisthareketinin geliþmesine çokemeði geçmiþtir, ama teori ve taktiklerdesekter nitelikte hatalar yapmýþtýr.Birinci Dünya Savaþý patlak verdiðindesosyal-þoven görüþleri benimsemiþve ransýz burjuva hükümetinin birüyesi olmuþtur.HHalturin, Stepan Nikolayeviç(1856-1882). – Ýlk devrimci Rusiþçilerinden biri. 1878’de Rusya’dakiilk illegal devrimci siyasal iþçi örgütlerindenbiri olan Rus Ýþçileri KuzeyBirliði’ni kurmuþtur. Bu Birlik kapatýldýðýnda,1879’da, Narodnaya Volyapartisine girmiþ ve birkaç terörist eylemekatýlmýþtýr. 1882’de tutuklanmýþve ölüme mahküm edilmiþtir.Hasselmann, Wilhelm (d. 1844).– Alman sosyal-demokratý; lasalcý GenelAlman Ýþçi Birliði’nin önde gelenkiþilerinden; 1880’de bir anarþist olduðugerekçesiyle Alman Sosyal-DemokratPartisi’nden çýkartýlmýþtýr.Hegel, Georg Wilhelm riedrich(1770-1831). – Büyük Alman filozofu,nesnel idealist; Alman burjuvazisininideologu. Hegel’in tarihsel meziyeti,diyalektik materyalizmin kaynaklarýndanbiri olan diyalektiðin derin ve ayrýntýlýbir tahlilini yapmýþ olmasýdýr.Herostratus. – M.Ö. 356’da DianaTapýnaðýný ateþe vermiþ olan bir Yunanlý.Hertz, riedrich Otto (d. 1878). –Avusturyalý iktisatçý, sosyal-demokrat,revizyonist; 1899’da yayýnlanmýþ olanSosyalizm Açýsýndan Tarým Sorunlarýadlý kitabýnda tarým sorunu konusundakimarksist öðretilere karþýçýkmýþtýr. Rusçaya çevrilmiþ olan bukitap, marksizme karþý mücadelelerindeBulgakov ve öteki burjuva mazeretçilertarafýndan geniþ bir biçimdekullanýlmýþtýr.Herzen, Aleksandr Ývanoviç (1812-1870). – Rus devrimci demokratý; materyalistfilozof, yazar ve yayýncý.Hirsch, Max (1832-1905). – Almaniktisatçýsý ve yayýncýsý, emek ile sermayeninuzlaþmasý ilkesine dayanarakörgütlenen sendikalarýn kurucusu.Yapýtlarýnda proletaryanýn devrimcitaktiklerine karþý reformizmi savunmuþtur.Höchberg, Karl (1853-1885). – Almansað kanat sosyal-demokratý,yayýncý, Sosyalistlere Karþý Yasanýnyürürlüðe girmesinden (1878) sonra,burjuvaziyle birleþmeyi ve proletaryanýnçýkarlarýný burjuvaziye teslim etmeyisavunarak, partinin devrimci taktiklerinekarþý durmakta Bernstein veSchramm ile iþbirliði yapmýþtýr.ÝÝlovaiski, Dmitri Ývanoviç (1832-1920). – Tarihçi ve yayýncý, Devrimöncesi Rusya’sýnda ilk ve ortaokullardakitarih ders kitaplarýnýn yazarý. Yazdýðýtarih esas olarak çarlarýn ve generallerinfaaliyetlerini ele almaktaydý.JJelyabov, Andrei Ývanoviç (1850-1881). – Tanýnmýþ bir Rus devrimcisi,devrimci narodnizmin önde gelentemsilcilerinden, Narodnaya Volyapartisinin örgütleyicisi ve önderi.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?207


KKarayev, Nikolai Ývanoviç (1850-1931). – Liberal burjuva tarihçisi veyayýncýsý. 1905’ten sonra AnayasacýDemokrat Parti üyesi; marksizmindüþmaný.Katkov, Mihail Nikiforoviç (1818-1887). – Gerici yayýncý; monarþist gericilerinsözcüsü durumuna gelenMoskovskiye Vedemosti’nin (1863-87)yöneticisi ve yayýnlayýcýsý. Katkov kendisiiçin “otokrasinin sadýk bekçi köpeði“deyimini kullanmýþtýr. Katkov’unadý en amansýz monarþist gericiliklebirlikte anýlýr.Kautsky, Karl (1854-1938). – AlmanÝkinci Enternasyonalin önderlerinden;baþlangýçta bir marksist, oportünizminen tehlikeli ve zararlý türüolan merkezciliði (kautskicilik) -enternasyonalizmkonusunda laf kalabalýðýardýna gizlenmiþ sosyal-þovenizm- savunarakbir marksizm döneði olmuþtur;gerici ultra-emperyalizm teorisininyazarý. Ekim Devrimine, iþçi sýnýfýnýndiktatörlüðüne ve Sovyet yönetimineaçýkça karþý çýkmýþtýr.Knight, Robert (1833-1911). – Ýngilizsendika hareketinin önde gelenönderlerinden; 1871-99’da Kazan YapýmcýlarýBirliðinin ve Kazan Yapýmcýlarýve Gemi Yapýmcýlarý BirleþikBirliði’nin sekreteri. Ýþverenlere karþýmücadeleyi iþçiler için daha iyi maddikoþullar elde etme mücadelesi ilesýnýrlayan klâsik trade-unionculuðuntipik bir temsilcisi.Kriçevski, Boris Naurnoviþ (1866-1919). – Rus sosyal-demokratý, yayýncý,ekonomist liderlerden biri.1890’larýn sonunda Yurtdýþý Rus Sosyal-DemokratlarBirliði’nin liderlerindenbiri. 1899’da Bernstein’ýngörüþlerini yaydýðý Birliðin dergisi RaboçeyeDyelo’nun yöneticisi. RSDÝP’nin Ýkinci Kongresinden hemen sonrasosyal-demokrat hareketten ayrýlmýþtýr.Kuskova, Yekaterina Dmitriyevna(1869-1958). – Rus burjuva yayýncýsý;Rus sosyal-demokrasisi içindeki ekonomizminönde gelen temsilcilerinden.Ekonomizmin oportünist niteliðinien canlý bir biçimde ortaya koyan,Credo’nun yazarý. Daha sonralarýKadetlerin görüþünü benimsemiþtir;Ekim Devriminden sonra Sovyet hükümetinindüþmanlarýndan olmuþtur.LLafargue, Laura (1845-1911). –ransiz iþçi sýnýfý hareketine katýlanlardan,Marx’ýn kýzý ve Paul Lafargue’ýnkarýsý.Lassalle, erdinand (1825-1864).– Alman küçük-burjuva sosyalisti; iþçisýnýfý hareketini olumlu yönde etkileyenAlman Ýþçileri Genel Derneðinin(1863) kurucularýndan. Ama, bu derneðinbaþkanlýðýna seçilen Lassalle,örgütü oportünist bir çizgideyönetmiþtir. Teorik ve politik görüþleriMarx ve Engels tarafýndan sert birbiçimde eleþtirilmiþtir.Lavrov, Pyotr Lavroviç (1823-1900). – Rus toplumbilimcisi ve yayýncý,devrimci narodizmin ideologu.Zemlya i Volya örgütünün, daha sonrada Narodnaya Volya partisinin üyesi.elsefe ve toplumbilim alanýndaseçmeci, insanlýðýn ilerlemesinin“akýllý bireylerin“ eylemlerine baðlý olduðunusavunmuþtur.Liebknecht, Wilhelm (1826-1900).– Alman ve dünya iþçi sýnýfý hareketininönce gelen bir kiþisi, Alman Sosyal-DemokratPartisinin kurucularýndanve önderlerinden. 1875’ten yaþa-208 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


mýnýn son günlerine kadar Alman Sosyal-DemokratPartisi Merkez Komitesiüyesi ve bu partinin merkez organýVorwärts’ýn baþyazarý, Birinci Enternasyonalinçalýþmalarýnda ve Ýkinci Enternasyonalinkuruluþunda etkinolmuþtur.Lomonosov, Mihail Vasilyeviç(1711-1765). – Büyük bir Rus materyalistbilim adamý ve yazar; bir köylüailesinden geliyordu. Rusya’nýn ilk parlakbilim adamýydý; buluþlarýyla birçokbilgi dalýný zenginleþtirmiþtir.MMartinov, A. (Picker, Aleksandr Simoiloviç)(1865-1935). – Rus sosyaldemokrasisiiçerisinde ekonomizminönde gelen bir temsilcisi; menþevik,sonradan Komünist Partiye katýlmýþtýr.Martov, L. (Çederbaum, Yuli Osipoviç)(1873-1923) – Menþevik bir önder;gericilik (1907-10) ve devrimciþahlanýþ yýllarý sýrasýnda tasfiyeci. BirinciDünya Savaþý sýrasýnda merkezcibir tutum takýnmýþtýr. Ekim Devrimindensonra Sovyet yönetiminindüþmaný olmuþ ve 1920’de yurtdýþýnagöçmüþtür.Marx, Karl (1818-1883).Mehring, ranz (1846-1919). – AlmanSosyal-Demokrat Partisinin öndegelen sol kanat önderlerinden; tarihçive yayýncý, Alman Komünist Partisininkurucularýndan.Meþçerski, Vladimir Petroviç(1839-1914). – Kara Yüzler’in yayýn organýGrozhdanin’in yayýncýsý aþýrý gericibir yazar.Mihaylovski, Nikolai Konstantinoviç(1842-1904). – Rus sosyologu,yayýncý ve yazýnsal eleþtirmen; liberalnarodizmin önde gelen bir teorisyeni,sosyolojide öznel okulun temsilcisi.Marksizme karþý amansýz bir mücadeleyegiriþerek 1892’de RusskoyeBogatstvo dergisini çýkarmýþtýr.Mihaylov, Aleksandr Dmitriyeviç(1855-1884). – Narodnaya Volya partisininkurucularýndan ve bu partininbirkaç militan eyleminin örgütleyicilerinden.1880’de tutuklanmýþ ve ölümcezasýna çarptýrýlmýþ, ama bu cezasýkürek cezasýna çevrilmiþtir.Mihaylov, Nikolai Nikolayeviç(1870-1905). – Diþçi, ajan provokatör,yaptýðý ihbarlar, St. Petersburg’daki ÝþçiSýnýfýnýn Kurtuluþu Ýçin MücadeleBirliði’nin önderlerinden <strong>Lenin</strong>’in veötekilerin tutuklanmasýna yolaçmýþtýr;1902’den itibaren Polis Bakanlýðýndaçalýþmýþtýr; 1905’te Sosyalist-Devrimcilertarafýndan öldürüldü.Millerand, Etienne-Alexandre(1859-1943). – ransýz devlet adamý.1880’Ierde bir küçük-burjuva radikaliidi; 1896’larda sosyalistlerden yanaolmuþ ve ransýz sosyalist hareketiiçersindeki oportünist eðilimin baþýnýçekmiþtir. 1899’da gerici burjuva hükümetindebakan oldu.Miþkin, Ippolit Nikitiç (1848-1885).– Devrimci narodnik; 1875’te Çerniþevski’ninhapisaneden kaçmasýnýsaðlamaya çalýþmýþ ama baþaramayýptutuklanmýþtýr.Most, Johann (1846-1906). – Almananarþisti. 1860’larda iþçi sýnýfý hareketinekatýldý. 1878’de SosyalistlereKarþý Yasanýn yürürlüðe girmesindensonra Ýngiltere’ye göçtü ve 1882’de deanarþizm va’zetmeyi sürdürdüðü,Amerika’ya gitti.Mühlberger, Arthur (1847-1907). –Alman küçük-burjuva yayýncýsý,prudoncu, mesleði fizikçi.V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?209


NNadejdin, L. (Zelenski, YevgenOsipoviç) (1877-1905). – Siyasal faaliyetineNarodnik olarak baþlamýþ, sonradansosyal-demokratlara katýlmýþtýr.Yazýlarýnda ekonomistleri desteklemiþve ayný zamanda da “yýðýnlarý hareketegeçirmenin“ etkin bir aracý olarakterörizmi savunmuþtur; <strong>Lenin</strong>’inÝskra’sýna karþý çýkmýþtýr. RSDÝP’ninÝkinci Kongresinden sonra menþevikyayýnlara yazýlar yazmýþtýr.Nartsis, Tuporilov (NarcissusBlunt-Snout). – Bkz: Martov, L.OOwen, Robert (1771-1858). –Büyük Ýngiliz ütopyacý sosyalisti.Ozerov, Ývan Kristoforoviç (1869-1942). – Burjuva iktisatçýsý; Moskovave St. Petersburg üniversitelerindeprofesör. 1901-1902’de Zubatov’un iþçisýnýfý hareketi içinde giriþtiði provokatiftaktiklerin etkin bir biçimde desteklenmesigerektiðini savunmuþtur.PParvus (Helphand, A. L.) (1869-1924) – Menþevik; 1900’lere doðru veondan sonraki dönemde Alman Sosyal-DemokratPartisinde çalýþtý. BirinciDünya Savaþýnda aþýrý-þoven.Perovskaya, Sofya Lvovna (1853-1881). – Rus devrimcisi, narodnik; Rusimparatoru Aleksandr II’ye 1 Mart1881’de düzenlenen suikast giriþiminefaal olarak katýlmýþ ve bu yüzden deidam edilmiþtir.Pisarev, Dmitri Ývanoviç (1840-1868). – Önde gelen bir Rus devrimcidemokratý, yayýncý ve eleþtirmen; materyalistfilozof. Yazdýðý makaleler Rustoplumundaki ilerici unsurlarýn devrimcigörüþlerinin biçimlenmesinebüyük katkýda bulunmuþtur.Plehanov, Georgi Valentinoviç(1856-1918). – Rus ve dünya iþçi sýnýfýhareketinin önde gelen bir kiþisi.Rusya’da marksizmi ilk yayanlardan,Rusya’daki ilk marksist grup olanEmeðin Kurtuluþu grubunun kurucusu.Ýkinci Parti Kongresinden (1903)sonra oportünizmle uzlaþmayý savunmuþtur.Gericilik yýllarýnda (1907-10)marksizmin mahçý revizyonuna vetasfiyeciliðe karþý durmuþtur. EkimDevrimine karþý tutumu olumsuzdu,ama Sovyet yönetimine karþý mücadeleyekatýlmamýþtýr.Prokopoviç, Sergei Nikolayeviç(1871-1955). – Rus burjuva iktisatçýsýve yayýncýsý. Doksanlarýn sonundaekonomizmin önde gelen temsilcilerindenve Rusya’da bernþtayncýlýðýn ilksavunucularýndan biriydi. 1906’daAnayasacý Demokrat Partinin MerkezKomitesi üyesi. Emek konusunda, busorunu bernþtayncý liberal bir biçimdeele alan birkaç kitap yazmýþtýr.Proudhon, Pierre Joseph (1809-1865). – ransýz yayýncý, iktisatçý vesosyolog, küçük-burjuvazinin ideologu,anarþizmin kurucularýndan.RRittinghausen, Moritz (1814-1890).– Alman demokratý; 1848’de Marx’ýnve Engels’in yayýnlamakta olduklarý<strong>Ne</strong>ue Rheinische Zeitung’a yazýlar yazmýþtýr.Birinci Enternasyonal üyesi.R. M. – Ekonomist oportünist görüþleriaçýkça ifade eden “Gerçekliðimiz“baþlýklý makalenin yazarýnýntakma adý.Rogagov, Dimitri Mihailoviç (1851-1884). – Rus devrimci narodnik, Na-210 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?


odnaya Volya partisinin önde gelenkiþilerinden; bu partinin düzenlediðiterörist eylemlerden birkaçýnakatýlmýþtýr. 1876’da tutuklanmýþ ve onyýllýk kürek cezasýna mahküm olmuþve hapisanede ölmüþtür.SSaint-Simon, Claude Henri (1760-1826). – Önde gelen ransýz ütopyacýsosyalisti.Saltikov-Sçedrin, Mihail Yevgrafoviç(1826-1889). – Tanýnmýþ bir Russatir yazarý, devrimci demokrat.Schramm, Karl August. – Almansosyal-demokratý, reformist. Marksizmieleþtirmiþtir; 1880’lerde partidenayrýlmýþtýr.Schulze-Delitzsch, Hermann(1808-1883). – Alman burjuva iktisatçýsýve politikacýsý; 1860’larda burjuvaÝlerici Partinin önderlerinden; kooperatifdernekler kurarak iþçileri devrimcimücadeleden saptýrmaya çalýþmýþtýr.Schweitzer, Johann Baptist (1833-1875). – Alman lasalcýlarýn önderi,Lassalle’ýn ölümünden sonra AlmanGenel Emek Birliðinin baþkaný;Bismarck’ýn Almanya’yý Prusya hegemonyasýaltýnda birleþtirme politikasýnýdesteklemiþtir.Serebriakov, Esper Aleksandroviç(1854-1921). – Rus devrimci narodnik;Narodnaya Volya partisi üyesi. 1883’teyurtdýþýna göçmüþtür. 1899-1902’deLondra’da Nakanune adlý dergiyiyayýnlamýþtýr. Ekim Sosyalist Devrimindensonra Rusya’daki devrimci hareketintarihi üzerinde çalýþmýþtýr.Struve, Pyotr Berngardoviç (1870-1944). – Rus burjuva iktisatçýsý veyayýncýsý; 1890’larda “legal marksizm“savunucusu. Sonradan Anayasacý DemokratPartinin Merkez Komitesi üyesiolmuþtur; Ekim Devriminden sonrabir Beyaz Mülteci.Sçedrin. – Bkz: Saltikov-Sçedrin.TTulin, K. – <strong>Lenin</strong>’in takma adý.VVahlteich, Karl Julius (1839-1915).– Alman ayakkabý yapýmcýsý; sað kanatsosyal-demokrat; lasalcý Genel AlmanÝþçileri Birliði’nin kurucularýndanve ilk sekreteri. Sosyalistlere KarþýYasa yürürlüðe girdiðinde (1878); iþçihareketine orada katýldýðý BirleþikDevletler’e göçmüþtür.Vaneyev, Anatoli, Alekseyeviç(1872-1899). – Rus devrimcisi, sosyaldemokrat,<strong>Lenin</strong>, Kýrjijanovski ve ötekilerlebirlikte Ýþçi Sýnýfýnýn KurtuluþuÝçin Mücadele Birliðinin Merkez Grubununüyesiydi. 1899’da ekonomist“Credo“ya karþý bir protestonun hazýrlanmasýnakatýlmýþtýr.Vasilyev, Nikita Vasilyeviç (d.1855). – Jandarma albayý; Zubatov’un“polis sosyalizmi“nin savunucusu.V. Ý.-a (Ývanþin, Vladimir Pavloviç)(1869-1904). – Rus sosyal-demokratý,ekonomist, Raboçeye Dyelo’nunyöneticilerinden. Ýkinci Parti Kongresindensonra menþevik olmuþtur.Vollmar, Georg (1850-1922). – AlmanyaSosyal-Demokrat Partisininoportünist kanadýnýn önderlerindenbiri; gazeteci; reformizmin ve revizyonizminideologlarýndan.Vorms, Alfons Ernestoviç (1868-1937). – Avukat, Moskova üniversitesindeprofesör, liberal. 1901-02’de Zubatovörgütlerinin toplantýlarýnda konuþmalaryapmýþtýr.V. V. (Vorontsov, Vasili Pavloviç)V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?211


(1847-1918). – Ýktisatçý ve yayýncý;1880’lerde ve 1890’larda liberal narodizminideologlarýndan; Rusya’daKapitalizmin Yazgýsý adlý ve baþka kitaplarýnyazarý; bu kitaplarda Rusya’dakapitalizmin geliþmekte olduðunuyadsýmýþ ve küçük meta üretimini savunmuþtur.Çarlýk hükümetiyle uzlaþmayapýlmasýný savunmuþ ve marksizmekesinlikle karþý çýkmýþtýr.WWebb, Sidney (1859-1947) ve Beatrice(1858-1943). – Ýngiliz sosyologlarý;1883-84’te reformist abiyan Derneðinikurmuþlar, iþçi hareketinin tarihikonusunda kitaplar yazmýþlardýr.Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda sosyalþovenizmisavunmuþlardýr. Ekim Devrimindensonra Sovyetler Birliði’ne yakýnlýkduymuþlardýr.Weitling, Wilhelm (1808-1871). –Alman iþçi sýnýfý hareketinin ilk aþamalarýndaönde gelen bir kiþi, ütopikeþitlikçi komünizmin bir teorisyeni.Wilhelm II (1859-1941). – Almanyaimparatoru ve Prusya kralý (1888-1918).Witte, Sergei Yulyeviç (1849-1915).– Rus devlet adamý; 1905-06’da BakanlarKurulu Baþkaný; liberal burjuvaziyebazý önemsiz ödünlerde vevaatlerde bulunmuþ ve 1905-07 devriminibastýrmak için halký amansýzcaezmiþtir.Woltmann, Ludwig (1871-1907).– Gerici bir Alman toplumbilimcisi veantropologu; iktisadi mücadelenin iþçihareketinin esas görevi olduðunu savunmuþtur.Irkçý teoriyi ve Alman ulusununüstünlüðünü savunmuþtur.ZZasuliç, Vera Ývanovna (1849-1919). – Rusya’daki narodnik ve dahasonra da sosyal-demokrat hareketinetkin bir üyesi. 1878’de St. Petersburgvalisi Trepov’a suikast giriþimindebulunmuþtur. 1883’te Rusya’daki ilkmarksist örgüt olan Emeðin Kurtuluþugrubunun kuruluþuna katýlmýþtýr.RSDÝP’nin Ýkinci Kongresinde menþeviklerekatýlmýþtýr.Zubatov, Sergey Vasilyeviç (1864-1917). – Moskova gizli polis dairesibaþkan yardýmcýsý (1899), sonra dabaþkaný; zubatovculuðun ya da “polissosyalizmi“nin akýl hocasý ve örgütleyicisi.Ýþçileri devrimci harekettensaptýrabilmek için jandarmanýn ve polisinhimayesi altýnda sahte iþçi örgütlerikurmuþtur. Ýlk Zubatov örgütüMoskova’da 1901’de kurulmuþtur, dahasonra öteki kentlerde de kurulmuþtur.Zubatovculuk büyüyen devrimcihareket tarafýndan yýkýlmýþtýr.212 V. Ý. <strong>Lenin</strong><strong>Ne</strong> Yapmalý?

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!