Mekânsal Bilişime Ontolojik Bir YaklaşımRıtvan Şentürkde öznenin özerkliğini garanti altına alması vebilgilenme süreçlerini hızlandırması beklenmiştir.Fakat sonuç farklı olmuş ve insanlık,günümüzde ‘postmodern’ olarak tanımlananbir durumla karşı karşıya gelmiştir: Teknoloji,özne ve nesne, kültür ve tabiat arasındakiuçurumu niteliksel anlamda derinleştirmeklekalmamış, aynı zamanda insan ve hakiki tabiatarasında varlığı ve gerçekliğini tehdit edenüçüncü yapay bir tabiata dönüşmüştür.2. Ontolojik Bütünlüğün veHiyerarşik Düzenin Yıkılması:Bilindiği üzere, antik Yunan düşüncesinde veözelikle de bu dönemin hâkim rengi olan Aristocumetafizik düşüncede kozmolojik bütünlükiçinde hiyerarşik bir düzen tasavvur ediliyordu.Antik Yunan ve daha sonra Orta Çağ düşüncesinehâkim olan Aristocu ontolojik anlayışagöre tabiat ve fiziğin temelini metafizik ilkelerbelirliyor, varlık ve oluş soruları teolojik birçerçevede ele alınıyordu. Bu teolojik karakteresahip ontolojik anlayışa göre fizik, tabiata üstünolan metafizik ilkelerin tabii olanın dairesi içindeuygulanmasıydı. Aristo’nun ve O’nu takipeden klasik Ortaçağ’ın ontolojik anlayışı evrenikendi içinde kapalı bir bütünlük olarak kabulediyordu. Bu anlayışa göre evrenin bütünlüğüher ne kadar niteliksel bir değer ifade ediyorsada, hiyerarşik bir bölümlemeye maruz kalmıştı.Başka bir deyişle, evrenin niteliksel bütünlüğünüoluşturan unsurların bulundukları mevki vedereceye göre farklı kanunlara tabi olduklarınainanılıyor ve araştırma konusu yapılıyordu.Yeryüzünde bulunan nesnelerin yerin niteliğine,gökyüzünde bulunanların ise gökselliğinniteliğine uygun olarak araştırılması gerektiğineinanılıyordu. Konuyu daha açık bir ifadeylesomutlaştırmak gerekirse bu ontolojik ilkeleregöre örneğin, ağır nesnelerin yere düşmesi,hafif olanların uçması, yeryüzüne ait olanlarındoğrusal, gökyüzüne ait olanların ise çevrimselbiçimde hareket etmesi gerekiyordu.Tıpkı fizik anlayışında olduğu gibi Aristo, teolojikevren tasavvurunda üç türlü cevherin<strong>10</strong>6olması gerektiğini düşünüyordu: 1) Duyulararacılığı ile algılanabilir, geçici ve sonlu somutnesneler; 2) Duyular aracılığı ile algılanabilirgeçici ve sonlu olmayan, ebediyen hareketeden gezegenler gibi göksel nesneler ve 3) Duyulararacılığı ile algılanamayan, ebedi olan vedeğişime maruz kalmayan, her türlü oluşun ananedeni olan hareketsiz cevher, yani Tanrı. [1]Aristo’nun teolojik ontoloji anlayışı değişimi,geçici ve sonlu olmanın göstergesi olarakkabul etmektedir. Aristo, değişimlere maruzkalan doğrusal bir hareketin sonsuzca devametmesinin imkânsız olduğunu, değişimlererağmen ebediyen hareketini sürdürebilecek hareketinyalnızca çevrimsel deveran olduğunudüşünmekte ve bu ilkeye uygun olarak da göknesnelerinin ebediyetine inanmaktadır. [1]Görüldüğü üzere, Aristo’nun ontolojik anlayışınıçerçeveleyen fizik ve metafizik ilkeleriesasen dünyanın, varlığından, varlık ve oluşungerçekliğinden şüphe etmeyi aklına bilegetirmeyen gözlemlere ve pratik tecrübeleredayanmaktadır. Dünyanın varlığına, varlık veoluşun gerçekliğine duyulan bu güven Aristove klasik Ortaçağ ontolojik anlayışının temelkarakteristiğini oluşturmaktadır. Örneğin Aristoher şeyin, bilinen bütün somut nesneleringeçici olduğunu gözlemlemekte ve bu gözlemden,geçici oluşun kendisi ve bunu mümkünkılan zamanın zorunlu olarak ebedi olduğu sonucunuçıkarsamaktadır. [1] Yine aynı şekildemekân da, Aristo’ya göre zaman gibi sonsuzbölünebilir, fakat bütün değişimleri, geçiciliği,süreksizliği mümkün kılan bir sürekliliktir.Aristo’nun drama sanatında konu bütünlüğü vesürekliliğini, özellikle zaman, mekân ve aksiyonunbirliğini öngörmesi inandığı ontolojikilkelerin ve bu ilkeleri tecrübe ile gözlemleyebilensağlıklı akıl anlayışının bir gereğidir. Ziravarlık, bir imkânın bütün değişimleri mümkünkılan zaman ve mekânın kesişme noktasındasınırlı bir süreklilik ve birlik olarak gerçekleşmesidir.Kendini bu şekilde algılayan vetecrübe eden insan, her şey gibi kendisinin degelip geçici olduğunu, kalıcı ve sürekli olanındünya, yani zaman ve mekânın kendisi olduğunualgılar ve tecrübe eder. Yüzyıllar boyu devameden bu tecrübe sonuç itibariyle insandageçip-gidenlerden sonra geride kalanın, yanizaman ve mekânın kalıcılığına ve sürekliliğineolan inancı pekiştirmektedir. Aristo’nunontolojik anlayışı esasen bu tecrübeyi tespitve tasdik etmektedir. Aristo’nun düşüncelerininyüzyıllar boyunca, Rönesans’a ve özellikleYeni Çağ ile birlikte yaşanan dönüm noktasınavarıncaya kadar yaygın bir şekilde kabul görmesininen önemli sebeplerinden birisi, O’nunfizik ve ontolojik ilkelerinin işte bu en sıradaninsanın bile tecrübe ederek çıkarsayabileceğidünyanın, zaman ve mekânın sürekliliğine vedeğişmezliğine duyduğu güvendir. Hatta bilindiğiüzere yüzyıllar boyunca pekişen bu güvendolayısıyla Avrupa’da 14. ve 15. yüzyıla kadarAristo’nun dünyanın sabit olduğuna, hareketetmediğine dair inancı[2] hâkim olmuştur.16. ve 17. yüzyılda ise Aristocu metafiziğinnesnelerin düzeni ile düşüncenin düzeni arasındakiöngördüğü ontolojik ilişkinin değişmeyebaşladığı, tabiatın tabi olduğu metafizikilkelerle uyumluluğu gözeten düşüncenin yerine,aklın tecrübî bilgilerle çatışan işlevsel operasyonları,eleştirel ve analitik olarak sürdürülendeneyleri sayesinde tasdik edilen konsepteiman eden bir bilimsellik anlayışının ikameedildiği görülmektedir. Söz konusu değişiminen büyük öncülerinden biri olarak kabul edilenGalilei Galileo ile birlikte ilk defa bilimsel birmeta-anlatıma dönüşen akıl, tecrübe ile uyumiçinde olan değil, düşünceler aracılığıyla inşaedilen gerçekliğe inanıyordu. Galilei ve YeniÇağ’ın tabiat bilimleri ile birlikte evren matematiğindiliyle deşifre edilerek okunması gerekenbir kitaba benzetiliyor, tabiat, matematikile tasarlanmış deneylerle sorgulanıyor ve geometrikişaretlerle deşifre edilmesi gereken birkitap olarak tasarımlanıyordu. [5] Galileo’nunöncülük ettiği Yeni Çağ ile birlikte, kendinisadece apriori temellerle sınırlayan protofizikterk ediliyor, yerine Galileo öncesinde hiç bilinmeyendeneyin metodik tatbiki ve deneyde<strong>Akademik</strong> Bilişim’<strong>10</strong> - XII. <strong>Akademik</strong> Bilişim Konferansı Bildirileri<strong>10</strong> - <strong>12</strong> Şubat 20<strong>10</strong> Muğla Üniversitesi<strong>10</strong>7ifade edilen, fizik gibi bir ilim için oldukça verimliakıl ve tecrübe birlikteliği (ampirik fizik)anlayışı ikame ediliyordu. [6]Galieo, Yeni Çağ ve Aydınlanma dönemindeözne ile nesne arasında tesis edilen karşıtlıkilişkisi daha sonra modernizm ile özdeşleşenbilimsel ilerleme mantığının temelini oluşturmuştur.Yunan düşüncesi nesnelerin sabit değişkenolmayan, düşüncenin sistemiyle de uyuşandüzeni tarafından yönlendirildiğine inanırken,Yeni Çağ düşüncesinde ise bu uyuşma sorunsallaşmıştı.“Nesnelerin düzeni ile düşüncenindüzeni bir birinden ayrılmaya ve uzaklaşmayabaşladılar, öyle ki sonunda ortalıkta sadece,nesneleri henüz anlaşılmamış fazlalık olarakinisiyatifinde tutan düşüncenin düzeni kaldı.Başka ama alışılmış kelimelerle ifade etmek gerekirse:Yunan düşüncesini vasıflandıran, onunvaroluşun güvenirliliğine itimat etmesiyken,Yeni Çağ düşüncesi ise yalnızca aklın güvenirliliğineinanıyordu.” [6] Lyotard’ın deyimiyletabiat artık ikramda bulunan ve yönlendiren değil,istismar edilen bir şey haline gelmişti. Akılartık, bağlayıcı bir düşüncenin terkibi olmaktançıkmış, kendi aksiyomlarını önce çözen, sonratekrar oluşturan, sonra yine ulaştığı veya ulaşmakistediği sonuçlara göre değiştirerek sonsuzcaaçılan bir güç olmuştu. [7]Böylece, klasik Orta Çağ boyunca geçerli olan,kendi içinde kapalı bir bütünlüğü ve hiyerarşikbir düzeni öngören Aristocu ontolojik anlayış,açık, sınırsız, genişleyen bir bütünlük olarakvar olan ve her yerde geçerli olan fundemantalkanunlara göre yapılanmış bir evren ile değiştiriliyordu.17. yüzyıldan itibaren kendini kabulettiren çağ değişimi aynı zamanda sürekli olandansüreksize, görünürden görünmeyene, nitelikseldenniceliğe geçişi ifade ediyordu. Değişenbu yeni evrende artık gök ve yeryüzündenoluşan iki dünyalı zıtlık geçerliliğini yitiriyor,onun yerine her şeyin tek ve aynı varlık düzeyindeolduğu bir evren ikame ediliyordu.Galileo’nun ve Yeni Çağ’ın tabiat bilimlerinintabiatı matematikselleştirilmesi, sadece Antik
Mekânsal Bilişime Ontolojik Bir YaklaşımRıtvan Şentürkve Orta Çağ’ın hiyerarşik düzeninin çözülmesineyol açmadı, aynı zamanda ve belki de dahada önemlisi, mekânın ve hareketin geometrikleştirilmesiylemekânı sonsuzca genişleyen birhomojenliğe dönüştürmüştür. Yeni homojenmekân anlayışıyla birlikte biyolojik etki alanısınırlandırılmış mekân olarak kabul edilenvücudun veya nesnenin kendi fiziki çevresindentamamen izole edilebileceği görülmüştü.Ayrıca artık hareket ve hareketsizlik, Aristocukabullerin aksine, tek ve aynı ontolojik varlıkdüzeyine yerleştirilmiş birer durumdan başkabir şey değildi. [3]Tabiatın matematikselleştirilmesi ve mekânıngeometrikleştirilmesi varoluş düzeyleri arasındakifarkı ortadan kaldıran, mekânın homojenleşmesive doğrusal hareketin sonsuzluğunuöngören söylemsel modern düşüncenin 17.yüzyıldan itibaren kendini kabul ettirmesi vetoplumsallaşmasıyla birlikte yerleşim yerlerinindüzeninin de değişmeye başladığı gözlenmektedir.M. Foucault’un da tespit ettiği gibi“Ortaçağ’ın yerleşim yapısı belirli bir ölçüdeçözülmüştü: Bir şeyin bulunduğu yer, artıkonun sadece hareketi esnasındaki bir noktası,bir şeyin sükûneti ise onun sonsuz yavaşlatılmışhareketiydi. Başka türlü ifade edersek:Galileo’dan, 17. yüzyıldan beri, düzenin yerinigenişleme almaktadır.”[8]Aristocu teolojik anlayışa uygun olarak inşaedilen, merkeziyetçilik ve niteliksel farklarınhiyerarşik düzeni esas alınarak inşa edilen OrtaÇağ kentleri günümüze kadar uzanan süreçiçinde tedrici olarak dönüşmeye ve değişmeyebaşladılar. Mekânın homojenleşmesi ve genişlemesi,daha önce kilisenin, siyasal gücün vezengin sınıfın üstünlüğüne ve otoritesine vurguyapan yerleşim düzenin dönüşmesine ve giderekhiyerarşik farklılıkların ortadan kalkmasınayol açtı. Bu dönüşüm bir anlamda din merkezliyerleşim düzeninden, merkezi olmayan sekülermekân anlayışına geçişi ifade ediyordu.Söz konusu olan radikal bir değişimdi ve sadecegeometrik değil, aynı zamanda mekânıntoplumsal ve bireysel davranışları belirlemesi<strong>10</strong>8ve yönlendirmesi, değer yargılarını somutlaştırmasıbakımından etik bir dönüşümdü.3. Klasik Zaman ve Mekân AlgısıGerçekten de insanın dünyaya ilk gelişinde tanıştığıana rahmi, onu çevreleyen ve varlığınıdışarıdaki sınırsız açık alanla ilişkilendirecekbir nispet noktası oluşturan bir mekândır. Anarahmi bu özelliği ile daha başlangıçta insaniçin mekânın, esasen bir şeyin mevcut olduğuyer olduğunu göstermektedir. Bu bağlamdabir varlığın mekânı, bulunduğu yer ve bu yeregöre diğer varlıklarla kurduğu nispet alanı,çevresidir. İnsanın ana rahminde mekân olarakalgıladığı dairesel form, aynı zamanda varlığınhem bulunduğu yerin hem de çevreselliğininifadesidir. Mekânın en asli biçimi olarak dairedaha sonra dünyanın ve zamanın küreselliği vesürekliliği sağlayan çevrimselliği olarak çıkarinsanın karşısına. İnsanın ilk bulunduğu anarahmi ve dünyaya geldikten sonra gözünü açtığıgökyüzü daireseldir. Daire, insanın bulunduğuyer ve çevresi olarak algıladığı mekân veyerkürenin çevrimsel hareketi olarak gerçekleşenzamanın niteliksel bir ifadesidir. Daire hemmekânsal bir alan hem de zamansal bir sürekliliğinifadesidir. İnsanın dünyaya ilk gelişindeve ana rahminde tanıştığı en kadim biçim dairedir.Bütün bu özellikleriyle daire, sınırlılığınolduğu kadar sınırsızlığın, mekânın olduğu kadarzamanın ve nihayet yokluğun olduğu kadarvarlığın da niteliksel ifadesidir.Nesnenin mekânının, bulunduğu yer ve yöresiolduğunu ifade eden en güzel biçim dairedir.Bu ontolojik özellik daha ana rahmindeykenmerkez ve çevre ilişkisi ve mahremiyet duygusuolarak gelişir. İnsan daha ana rahminde bulunduğumekânı merkez ve çevre ilişkisi olaraktecrübe ederken daireyi de varlığın bulunduğuyeri merkeze alarak çizginin dışındaki sınırsızlıktanve sonsuz açıklıktan, bir başka deyişlebilinmeyen belirsizlikten kendini koruyan, barındıranve sarmalayan bir biçim olarak algılar.Bu bağlamda daire, varlığın kendini bulunduğumekânın merkezinde barınmış, korunmuş,güvenli ve mahrem hissetmesini sağlayan ontolojikbir biçimdir.Bu insanın ana rahminde varoluş biçimi olarakalgıladığı ve tecrübe ettiği dairesellik dahasonraki evrelerde de devam eder: Doğan çocukhemen kundağa sarılır ve beşiğe/yatağa konur.Kundak insan bedeninin dış sınırlarıyla özgünlüğüve mahremiyetinin işaretlenerek korumayaalınmasını, beşik ise etrafını kuşatan mekâniçinde barınmasını sağlayan ev duygusunun gelişmesiniifade etmektedir. McLuhan tarafındandaha çok beden sınırlarının genişlemesi olarak,James Joyce ve Baudelaire gibi büyük sanatçılartarafından ikinci bir beden[8] olarak algılananev esasen klasik ontolojik ve kozmolojikanlamda dairenin merkezinde bulunan insanınvarlığını ve mahremiyetini muhafaza edecekgüvenlik sınırlarının daha geniş bir halka ilegenişletilmesini ifade etmektedir. Yine aynı şekildemahremiyet ve güvenlik sınırları içindesürekli genişleyen akrabalık ilişkileri, mahalle,semt, kasaba ve şehir de insanın bireysel ve toplumsaloluş sürecinde tecrübe ettiği çevresel veçevrimsel mekânları ifade etmektedir.Ana rahminde başlayan, varlığın bulunduğuyerin çevresini oluşturan ve dışarısı olarak algılananmekânın içselleştirilerek değer ve nitelikkazanması süreci daha sonra hayatın her evresindedevam eder. İnsanın giyindiği elbise, barındığımekân, yakın akraba çevresi, mahallesi/semti, köyü, kasabası ve şehri tıpkı kullandığınesneler ve o enselerin ait olduğu mekânlargibi tatlı ve acı hatıralar, değişik duygular vedüşlerle içselleştirilmekte ve sürekli genişleyenbir güvenlik ve mahremiyet alanı olarakdeğer kazanmaktadır. İnsanın mekânla olan buçevrimsel ilişkisinde ben ve ben-olmayan arasındakizıtlık ilişkisi durulmakta ve geçerliliğiniyitirmektedir. [<strong>10</strong>]Klasik ontolojik anlayış mekânı, insanın dışındagibi durmasına rağmen içselleştirdiği,[<strong>10</strong>]kendiyle özdeşleştirdiği, karşılıklı aidiyet duygusunupekiştirdiği, kendi konumunu, değerlerini,özsel niteliklerini ifade eden bir nispet<strong>Akademik</strong> Bilişim’<strong>10</strong> - XII. <strong>Akademik</strong> Bilişim Konferansı Bildirileri<strong>10</strong> - <strong>12</strong> Şubat 20<strong>10</strong> Muğla Üniversitesi<strong>10</strong>9alanı olarak kabul etmektedir. İnsan, adı dahaönce başkaları tarafından konulmuş bilmediğibir yerde dünyaya gelmekte, büyümekte, dolaşmakta,aşklarını, nefretlerini, mutluluklarını,acılarını yaşamakta, paylaşmakta, türkülerinisöylemekte, bulunduğu yeri yuva edinmekte vekök salmakta, [<strong>10</strong>] ait olduğu mekânla ve sahipolduğu nesnelerle öylesine özdeşleşmektedirki, uğruna ölümü bile göze alabilmektedir.Klasik ontolojik anlayışa göre nasıl insanın birmekânda bulunması basit matematiksel veyageometrik bir konumlandırma değil, nitelikselbir nispet noktası ise, aynı şekilde mekândakihareketi ve yer değiştirmesi de, geometrik değil,nitelikseldir. İnsan nasıl bulunduğu mekânlabirlikte kültürel, toplumsal ve etik değerleriiçselleştiriyorsa ve böylece kendi bireysel oluşuylaözdeşleştiriyorsa, başka bir mekâna geldiğindede aynı şekilde o mekânsal özelliklerintemsil ettiği değerlerle karşılaşmaktadır. Zirakişinin kendini tanımladığı, bilgi ve değerleripaylaştığı özel ve toplumsal mekânlarda davranışlarıyönlendirilmekte ve biçimlendirilmektedir.Mekân aynı zamanda kişiden yaşına,mesleğine ve toplumsal statüsüne göre değişikroller talep etmekte, belirli işlevlerin yerinegetirileceği, epistemolojik, kültürel ve etikdeğerlerin paylaşılacağı yerler olarak nitelikkazanmaktadırlar. Klasik mekân anlayışınınen önemli özelliği, mekânsal düzenin işlevselözelliklerine göre sınırlarının çizilmiş olmasıve talep ettiği rol, etik değerler ve davranış biçimleribakımından niteliksel özelliklerine görekonumunu genel düzen içinde belirlemesi, ayrışmasıdır.Örneğin klasik şehir tasarımında,ibadet yeri ile eğlence yeri, eğitim yeri ile askerialan veya hastane ile hapishane üstlendikleriroller ve niteliksel özelliklerine uygun davranışbiçimlerini talep edecek biçimde tasarımlanmışve konumlandırılmışlardır. Aynı şekilde, yineörneğin eski Osmanlı-Türk kent tasarımı ve evmimarisi anlayışında, içerinin ve mahrem olanındışsallaştırılması yerine, daha çok dışarıdaniçeriye doğru gittikçe özelleşen ve mahremleşenalanların hiyerarşik bir düzen içinde kurulmasıve korunması amaçlanmıştır.
- Page 4 and 5: Tıp Bilişiminde Mobilite Uygulama
- Page 6 and 7: İnternet ve Sanat, Yeni Medya ve n
- Page 9 and 10: İnternet ve Sanat, Yeni Medya ve n
- Page 11 and 12: İnternet ve Sanat, Yeni Medya ve n
- Page 14 and 15: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 17 and 18: Öğrenci ve Öğretim Elemanının
- Page 19 and 20: Lise Öğrencilerinin Mesleki Yönl
- Page 21 and 22: Lise Öğrencilerinin Mesleki Yönl
- Page 23 and 24: Telsiz Duyarga Ağları ile Bir Nes
- Page 25 and 26: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 27 and 28: Kablosuz Algılayıcı Ağlar ve G
- Page 29 and 30: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 31 and 32: Çizge Teorisi, Dağıtık Algoritm
- Page 33 and 34: Uzaktan Eğitimde Sistem Odası Tas
- Page 35 and 36: Hizmet İçi Eğitime Farklı Bir Y
- Page 37 and 38: Hizmet İçi Eğitime Farklı Bir Y
- Page 39 and 40: Orta Öğretimden Üniversiteye Gel
- Page 41 and 42: Orta Öğretimden Üniversiteye Gel
- Page 43 and 44: Uzaktan Eğitimde Yeni Bir Yaklaş
- Page 45 and 46: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 47 and 48: Erişim Ağlarında WIMAX’ın Opt
- Page 49 and 50: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 51 and 52: Türk ve Dünya Hukukunda Bilişim
- Page 53: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 57 and 58: Mekânsal Bilişime Ontolojik Bir Y
- Page 59 and 60: Mekânsal Bilişime Ontolojik Bir Y
- Page 61 and 62: Temel Bilişim Eğitiminde Enformat
- Page 63 and 64: Mobi̇ l Peer-To-Pee (P2P) Ağlarda
- Page 65 and 66: Mobi̇ l Peer-To-Pee (P2P) Ağlarda
- Page 67 and 68: Bulut Hesaplama Teknolojisi: Mimari
- Page 69 and 70: Bulut Hesaplama Teknolojisi: Mimari
- Page 71 and 72: Görevdeş (P2P) Ağlarda Sık Bulu
- Page 73 and 74: Görevdeş (P2P) Ağlarda Sık Bulu
- Page 75 and 76: Çevrimiçi Web Analiz Yazılımlar
- Page 77 and 78: Web Sitelerinde Kullanılabilirlik
- Page 79 and 80: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 81 and 82: Akademik Profil Web SayfasıMehmet
- Page 83 and 84: Mekansal Veritabanlarında Hızlı
- Page 85 and 86: Mekansal Veritabanlarında Hızlı
- Page 87 and 88: Öncül Parola Denetimi Yöntemiyle
- Page 89 and 90: Öncül Parola Denetimi Yöntemiyle
- Page 91 and 92: Yazılım Geliştirme Süreçleri v
- Page 93 and 94: Yazılım Geliştirme Süreçleri v
- Page 95 and 96: Web Tabanlı CMMI Süreç Yönetimi
- Page 97 and 98: Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 99 and 100: Geleneksel Yazılım Mühendisliği
- Page 101 and 102: Geleneksel Yazılım Mühendisliği
- Page 103 and 104: Veriambarı Yazılım Geliştirme S
- Page 105 and 106:
Veri Madenciliğinde Temel Bileşen
- Page 107 and 108:
Veri Madenciliğinde Temel Bileşen
- Page 109 and 110:
İş Zekası Çözümleri için Ço
- Page 111 and 112:
İş Zekası Çözümleri için Ço
- Page 113 and 114:
Görüntü İşlemede Yeni Bir Solu
- Page 115 and 116:
Görüntü İşlemede Yeni Bir Solu
- Page 117 and 118:
Bağlantısız Web Uygulamalarını
- Page 119 and 120:
Bağlantısız Web Uygulamalarını
- Page 121 and 122:
Web 2.0 Yeniliklerinin Eğitimde Ku
- Page 123 and 124:
Kurumsal Kimlik Yönetiminde Günce
- Page 125 and 126:
Kurumsal Kimlik Yönetiminde Günce
- Page 127 and 128:
Nesneye Dayalı Programlarla Nesne
- Page 129 and 130:
Normatif Çoklu Etmen Sistemlerinde
- Page 131 and 132:
Normatif Çoklu Etmen Sistemlerinde
- Page 133 and 134:
Birbirleriyle Etkileşim Halinde Bu
- Page 135 and 136:
Birbirleriyle Etkileşim Halinde Bu
- Page 137 and 138:
Gezgin Satıcı Probleminin İkili
- Page 139 and 140:
Gezgin Satıcı Probleminin İkili
- Page 141 and 142:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 143 and 144:
Web Tabanlı Sayısal Yarıgrup Hes
- Page 145 and 146:
Web 2.0 Uygulamalarının E-Öğren
- Page 147 and 148:
Web 2.0 Uygulamalarının E-Öğren
- Page 149 and 150:
İstatistiksel Yazılım Geliştirm
- Page 151 and 152:
Arama Motoru OptimizasyonuCoşkun A
- Page 153 and 154:
Arama Motoru OptimizasyonuCoşkun A
- Page 155 and 156:
Üst Seviye Ontolojileri Üzerine B
- Page 157 and 158:
Üst Seviye Ontolojileri Üzerine B
- Page 159 and 160:
Anlamsal Web Politika Dillerinin Ka
- Page 161 and 162:
Anlamsal Web Politika Dillerinin Ka
- Page 163 and 164:
Kural ve Sorgu Örüntülerinin Dü
- Page 165 and 166:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 167 and 168:
Eğitimde bir Günlük Uygulaması:
- Page 169 and 170:
Eğitimde bir Günlük Uygulaması:
- Page 171 and 172:
Web 2.0 Teknolojilerinin Eğitim Ü
- Page 173 and 174:
Türkçe Hayat Bilgisi Veri Tabanı
- Page 175 and 176:
Türkçe Hayat Bilgisi Veri Tabanı
- Page 177 and 178:
Türkiye’de İşe Alım Sürecini
- Page 179 and 180:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 181 and 182:
Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Po
- Page 183 and 184:
Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Po
- Page 185 and 186:
Türkiye’de Planlı Kalkınma ve
- Page 187 and 188:
Türkiye’de Planlı Kalkınma ve
- Page 189 and 190:
Bilişim Şuraları, Teknoloji Poli
- Page 191 and 192:
Bilişim Şuraları, Teknoloji Poli
- Page 193 and 194:
Düşük Maliyetli Web Tabanlı Uza
- Page 195 and 196:
Düşük Maliyetli Web Tabanlı Uza
- Page 197 and 198:
Mobil Öğrenme Teknolojileri ve Ar
- Page 199 and 200:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 201 and 202:
Öğretim Teknolojileri: Tanımı v
- Page 203 and 204:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 205 and 206:
Braille Alfabesi ile Yazılmış Ka
- Page 207 and 208:
Bilgi Güvenliğinde El YazısıBor
- Page 209 and 210:
Güvenli İnternet Bankacılığı
- Page 211 and 212:
Güvenli İnternet Bankacılığı
- Page 213 and 214:
SMTP Protokolü ve Spam Mail Proble
- Page 215 and 216:
SMTP Protokolü ve Spam Mail Proble
- Page 217 and 218:
Sembolik Hesaplamalar için Mathema
- Page 219 and 220:
Genişband Gezgin Haberleşmede Yen
- Page 221 and 222:
Üç Boyutlu Çerçeve Yapıların
- Page 223 and 224:
Üç Boyutlu Çerçeve Yapıların
- Page 225 and 226:
Değişken Kalınlıklı İzotrop P
- Page 227 and 228:
Değişken Kalınlıklı İzotrop P
- Page 229 and 230:
Katsayıları Özellikli Bant Matri
- Page 231 and 232:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 233 and 234:
Beykent Üniversitesi Yazılım Mü
- Page 235 and 236:
Beykent Üniversitesi Yazılım Mü
- Page 237 and 238:
Kampüs Ağlarında Etkin Bant Geni
- Page 239 and 240:
Kampüs Ağlarında Etkin Bant Geni
- Page 241 and 242:
Yabancı Dilde Lisans Öğrenimi i
- Page 243 and 244:
Pardus’un 64 bit Mimarisine Port
- Page 245 and 246:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 247 and 248:
İnternetteki Etkileşim Merkezi So
- Page 249 and 250:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 251 and 252:
Desert Dune Dynamics And ProcessesL
- Page 253 and 254:
Uydu Kentlerin Tasarımı için Bir
- Page 255 and 256:
Uydu Kentlerin Tasarımı için Bir
- Page 257 and 258:
Kent Kaynaklarının Etkin ve Verim
- Page 259 and 260:
Kent Kaynaklarının Etkin ve Verim
- Page 261 and 262:
Anadolu Liselerine Öğretmen Atama
- Page 263 and 264:
Akıllı Trafik Denetimi ve Yöneti
- Page 265 and 266:
Akıllı Trafik Denetimi ve Yöneti
- Page 267 and 268:
3-Boyutlu Sanal Üniversite Oryanta
- Page 269 and 270:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 271 and 272:
Metin İçerikli Türkçe Dokümanl
- Page 273 and 274:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 275 and 276:
Uygurcada Biçimbilimsel Belirsizli
- Page 277 and 278:
Sosyal Ağlar ve Profil Yönetimine
- Page 279 and 280:
Sosyal Ağlar ve Profil Yönetimine
- Page 281 and 282:
Mimarlıkta Yapı Bilgi Modelleme v
- Page 283 and 284:
Mimarlıkta Yapı Bilgi Modelleme v
- Page 285 and 286:
Kan Damarı Genişliği Değişimin
- Page 287 and 288:
Diş Hekimliği Fakültesi Hastanel
- Page 289 and 290:
Diş Hekimliği Fakültesi Hastanel
- Page 291 and 292:
Ulusal Aşı Bilgi Sistemi: Bir Dur
- Page 293 and 294:
Ulusal Aşı Bilgi Sistemi: Bir Dur
- Page 295 and 296:
Dermatolojide Tanı Belirlemeye Yar
- Page 297 and 298:
Türkiye’de B2B e-Ticaret’i Uyg
- Page 299 and 300:
Türkiye’de B2B e-Ticaret’i Uyg
- Page 301 and 302:
Bazı Kamu Kurumlarında Elektronik
- Page 303 and 304:
Bazı Kamu Kurumlarında Elektronik
- Page 305 and 306:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 307 and 308:
Açık Kaynak Kodlu Bilgisayar Enva
- Page 309 and 310:
Dicle Üniversitesi Bilgi İşlem O
- Page 311 and 312:
Aluminyum Kütle İçerisinde İler
- Page 313 and 314:
Aluminyum Kütle İçerisinde İler
- Page 315 and 316:
İş Akış Çizelgeleme Problemi
- Page 317 and 318:
Meslek Liselerinde Mesleki Eğitimi
- Page 319 and 320:
Meslek Liselerinde Mesleki Eğitimi
- Page 321 and 322:
ActiveX ile Eğitsel Bir Web Sayfas
- Page 323 and 324:
Eğitim Amaçlı Debian Web, FTP ve
- Page 325 and 326:
Akademik Bilişim’10 - XII. Akade
- Page 327 and 328:
Yeni Nesil Mobil Öğrenme Aracı:
- Page 329 and 330:
Geoteknik Rapor Hazırlanmasında S
- Page 331 and 332:
Geoteknik Rapor Hazırlanmasında S
- Page 333 and 334:
Excel VBA ile Ankrajlı ve Ankrajs
- Page 335 and 336:
Excel VBA ile Ankrajlı ve Ankrajs
- Page 337 and 338:
Nüfus Tahmin Metotlarının ve Gel
- Page 339 and 340:
Nüfus Tahmin Metotlarının ve Gel