10.07.2015 Views

buraya

buraya

buraya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Olan Îmân) kitâb›n›n 1999 târîhli bask›s›n›n dokuzuncu sahîfesinde ve(Se’âdet-i Ebediyye) 64.cü sahîfesinde ve (Hak Sözün Vesîkalar›) 125.ci sahîfesindeyaz›l›d›r. Kalb böyle temizlendi¤i gibi, nefsin de, (Kelime-i Tevhîd)okumak ile temizlenece¤i 52. ve 78.ci mektûblarda yaz›l›d›r. Mekteb,meslek arkadafl›, ö¤retmen, gazete, televizyon, radyo, islâmiyyete, ahlâkamuhâlif ise, bunlar›n fenâ arkadafl olduklar› anlafl›l›r. Kalb, bu üç düflmân›n[Nefsin, fleytân›n, kötü arkadafl›n] flerrinden, hücûmundan kurtulunca,(tasfiye) bulur, ya’nî harâmlar› sevmek hastal›¤›ndan kurtulur. Allah sevgisi,kendili¤inden yerleflir. Suyu boflalan flifleye havân›n dolmas› gibiolur.]Veflflemsi sûresi dokuzuncu âyetinde meâlen, (Nefsini tezkiye edenkurtuldu. Nefsini günâhda, cehâletde, dalâletde b›rakan, ziyân etdi) buyuruldu.(Mevâkib tefsîri)nde diyor ki, (Nefs tezkiye edilince, kalb tasfiye bulur.Ya’nî nefs, kötü isteklerden kurtar›l›nca, kalbin mahlûklara, harâmlara ba¤l›l›¤›kalmaz.Fârisî beyt tercemesi:Harâmlar› istemekden, kesilmedikçe nefs,kalb ilâhî nûrlara, ayna olamaz hiç!Nefsin kötülükleri, pislikleri demek, islâmiyyetin be¤enmedi¤i, harâmetdi¤i fleyler [ya’nî, dünyâ] demekdir). fiimdi ba’z›lar›, Allahü teâlân›n fenâdedi¤i, yasak etdi¤i fleylere, moda, asrîlik, ilericilik diyor. Allahü teâlân›nbe¤endi¤i, emr etdi¤i fleylere gericilik, câhillik diyor. Harâm iflleyenleresan’atkâr, ayd›n, ilerici insan, müslimânlara mürtecî, yobaz, gerici diyenleroluyor. Bunlara aldanmamal›. Dîni, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblar›ndanö¤renmelidir.]Görülüyor ki, bu aç›k, parlak islâmiyyete ve temiz, do¤ru yola inanm›-yan kimsenin kalbi, flekerin tad›n› anl›yam›yan safral› gibi, hastad›r. Fârisîm›sra’ tercemesi:Bir kimse, kör ise, güneflin suçu ne?Seyr ve sülûkdan [ya’nî tesavvuf yolunda ilerlemekden] maksad, nefsitezkiye ve kalbi tasfiye etmekdir. Ya’nî nefsi ve kalbi hastal›klardan kurtarmakd›r.Bekara sûresinde, (Kalblerinde hastal›k vard›r) meâlindekidokuzuncu âyet-i kerîmede bildirilen hastal›k tedâvî edilmedikçe, hakîkîîmân ele geçmez. Bu âfetler var iken, akl yolu ile kalbde hâs›l olan îmân,îmân›n sûretidir. Çünki nefs, bu îmân›n tersini istemekde, küfründe inâdve isrâr etmekdedir. Böyle îmân, safra hastas›n›n, flekerin tatl› oldu¤unaîmân etmesi gibidir. Herne kadar inand›m dese de, vicdân›, flekeri ac› bilmekdedir.Safras› düzeldikden sonra, flekerin tatl› oldu¤una hakîkî îmân hâs›lolur. Îmân›n hakîkati de, nefsin tezkiyesinden ve kalbin itmînân›ndansonra kalbde hâs›l olur. [‹tmînân, hakîkî inanmak demekdir.] ‹flte böyle hakîkîîmân yaln›z Evliyâda bulunur ve elden gitmez. Yûnüs sûresinde, (Bilinizki, Allahü teâlân›n Evliyâs› için, azâb korkusu, ni’metlere kavuflmamaküzüntüsü yokdur!) meâlindeki altm›flikinci âyet-i kerîmedeki müjde,böyle îmân sâhibleri içindir. Allahü teâlâ, hepimizi bu kâmil, hakîkî îmânlaflereflendirsin! Âmîn. [63.cü mektûbu okuyunuz!]– 81 – Mektûbât Tercemesi: - F:6

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!