10.07.2015 Views

buraya

buraya

buraya

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mad›. Her iki flühûd var iken, bildirdiler ki, böylece, hiçbir ba¤l›l›k olmadangörülen, Hak teâlân›n kendi de¤ildir. Tekvîn s›fat›n›n âlemle olan ba-¤›n›n, Âlem-i misâlde olan sûretidir. Çünki, Onun zât›, mahlûklarla bir ilgisiolmakdan çok uzakd›r. Anlafl›labilen veyâ anlafl›lam›yan hiçbir ba¤lant›s›yokdur. Arabî beyt tercemesi:Sevgiliye kavuflmak, ele geçer mi acabâ?yüksek da¤lar ve korkunç tehlükeler var arada.K›ymetli kardeflim! Hâllerin hepsini aç›klama¤a ve ma’rifetleri anlatma-¤a kalk›fl›rsam, çok uzun sürer. Dinliyenleri usand›rabilir. Hele (Tevhîd-ivücûd) ma’rifetleri, herfleyin z›l, görüntü oldu¤u anlat›l›rsa, sonu gelmez.Bütün ömürlerini tevhîd-i vücûd ma’rifetlerinde geçirenler, bu sonsuzderyâdan bir damla ele geçirememifllerdir. fiuna da, çok flafl›l›r ki, onlar, bufakîri, tevhîd-i vücûd sâhiblerinden saymazlar. Tevhîd bilgilerine inanm›-yan âlimlerden san›rlar. Görüflleri k›sa oldu¤u için, tevhîd ma’rifetleriüzerinde durma¤› olgunluk bilirler. Bu bilgilerden ilerleme¤i, gerilemek san›rlar.Fârisî beyt tercemesi:Câhildirler, kendilerini de bilmezler,hüner sanmakdan ayblar› çekinmezler.Bunlar›n dayand›klar› birinci sened, eski tesavvufcular›n tevhîd-i vücûdîüzerindeki sözleridir. Allahü teâlâ, bunlara insâf versin! O büyüklerin,bu makâmlardan ilerlemediklerini, o makâmda ba¤lan›p kald›klar›n› nerdenbiliyorlar? Biz, tevhîd-i vücûdî ma’rifetleri yokdur demiyoruz. Var oldu¤unu,fekat bu makâmdan dahâ yüksek makâmlara ilerlenece¤ini de söyliyoruz.E¤er, bu makâmlar› aflanlara, bu bilgilere inanm›yor ad›n› tak›yorlarsa,ona bir diyece¤imiz yokdur.Yine sözümüze dönelim. Birfleyin örne¤i, o fleyi tan›t›r. Bir damla s›z›nt›,bir su menba’›n› buldurur. Biz de az bildirdik. Bir damla ile haber veriyoruz.Kardeflim! K›ymetli hocam›z, beni yetifldi ve yetifldirebilir görerek, tarîkatiö¤retmek için izn verince ve tâliblerden ço¤unu, bu yana gönderince,kemâle gelmifl oldu¤uma ve tâlibleri yetifldirebilece¤ime inanam›yordum. (Buiflde duraklama! Büyüklerimiz, bu makâmlar›n, kemâl ve tekmîl makâm› oldu¤unubildirmifllerdir) buyurdu. (Bu makâma inanmamak, o büyüklerinyüksekli¤ine inanmamak olur) dedi. Emrlerine uyarak, tarîkati ta’lîm etme-¤e bafllad›m. Tâliblere çal›flmalar›na yard›mc› olma¤a u¤rafld›m. Bu u¤raflmalar›m›ntâliblere çok fâideli oldu¤u görüldü. Öyle oldu ki, senelerce çal›flarakkavuflulabilenler, birkaç sâatde ele geçiyordu. Birkaç zemân u¤rafld›m.Sonra, yine noksân oldu¤umu, afla¤›da kald›¤›m› anlad›m. Tesavvuf büyüklerinin,son mertebe dedikleri, gelip geçici (Tecellî-i zâtî)ler, bu yolda hiçhâs›l olmam›fld›. (Seyr-i ilallah) ve (Seyr-i fillah) ne demek oldu¤unu bilmiyordum.Bu kemâllere de kavuflmak lâz›md›. Bunlar› düflündükce, afla¤›dakalm›fl oldu¤umu iyi anlad›m. Yan›mda bulunan tâlibleri topl›yarak, gerideoldu¤umu, hepsine bildirdim. Da¤›lmalar›n› söyledim. Fekat bu sözlerimi afla-¤› gönüllülük, bir incelik sand›lar. Yan›mdan ayr›lmad›lar. Az zemân sonra,– 450 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!