10.07.2015 Views

buraya

buraya

buraya

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

her yerde bulunan radyoda ses hâs›l ediyorlar].Tesavvuf büyüklerinden birço¤u, rûh makâm›na var›nca, onu Arfl›n üstündebuluyorlar. Rûhun tenzîhini [ya’nî, maddelere benzememesini], Allahüteâlân›n tenzîhi san›yorlar. Rûh makâm›n›n bilgilerini, ma’rifetlerini,ince, gizli fleyler zan ediyorlar. Allahü teâlân›n Arfl üstünde istivâs›n› anlad›kdiyorlar. Hâlbuki onlar›n gördükleri nûr, rûhun nûrudur. Bu fakîr“kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”de, bu makâm hâs›l olunca, flafl›r›p kalm›fld›m.Bereket versin, Allahü teâlân›n yard›m› imdâd›ma yetiflerek, butehlükeden kurtar›lm›fld›m. O nûrun, rûhun nûru oldu¤unu, Allahü teâlân›nnûru olmad›¤›n› anlam›fld›m. Bize bu do¤ru yolu gösteren Allahü teâlâyahamd olsun! Allahü teâlâ, bize do¤ru yolu göstermeseydi biz onu bulamazd›k.Rûh, mekâns›z oldu¤u için, anlafl›lam›yacak bir mahlûk oldu¤uiçin, insan› flafl›rtmakdad›r. Do¤ruyu a盤a ç›karan Allahü teâlâd›r. Do¤ruyolu gösteren ancak Odur.Bunlardan birkaç›, Arfl›n üstündeki rûhun nûru ile nûrlanarak geri dönerlerve onunla Bekâ hâs›l ederler. Kendilerini, teflbîh ile tenzîhi birlikdetafl›yor san›rlar. Bu nûru kendilerinden ayr› bulurlarsa, cem’den sonrafark, ya’nî birlefldikden sonra ayr›lmak makâm›na kavuflduklar›n› san›rlar.Tesavvufcular›n böyle yan›lmalar› çok olmufldur. ‹nsan› böyle yan›lmakdanve korkulu yerlerden koruyan ancak Allahü teâlâd›r.Rûh, bu madde âlemine göre, her ne kadar maddesiz ve anlafl›lam›yacakise de, hiç anlafl›lam›yana göre anlafl›l›r olmakdad›r. Sanki bu madde âlemiile, hiç maddesiz olan mukaddes varl›k aras›nda bir geçid gibidir. Bununiçin, her ikisine de yak›nl›¤› vard›r. Her iki bak›mdan da incelenebilir. Hiçbirfleyehiç benzemiyen varl›k ise böyle de¤ildir. Maddeli varl›klar›n, akl›n,anlay›fl›n, Ona hiçbir ba¤l›l›¤› yokdur. Bundan dolay› sâlik, rûhun bütün makâmlar›n›geçmedikce, o isme varamaz. Görülüyor ki, önce göklerin her tabakas›n›ve Arfl› geçmek lâz›md›r. Madde âleminden büsbütün ç›kmal›d›r.Bundan sonra mekâns›z, maddesiz olan (Âlem-i ervâh) mertebeleri deafl›lmal›d›r. Bundan sonra bu isme var›labilir. Fârisî beyt tercemesi:Efendi, yükseldim, kavufldum san›yor,Kendini be¤enmifl, yerinde say›yor.Allahü teâlâ, mahlûklara benzemekden çok uzakd›r. O ötelerin ötesi, dahâötesidir. Bu (Âlem-i halk) denilen madde, ölçü âleminin ötesi (Âlem-iemr)dir. Âlem-i emrin ötesi, ismlerin ve flü’ûnlar›n z›llerinin ve asllar›n›n toplucave ayr› ayr› mertebeleridir. Bu z›l ve asl ve mahlûklar ve ilâhî ve topluve ayr› ayr› bütün mertebelerin ötesinde hakîkî matlûbu aramal›d›r. Böyle aramakni’metini acabâ kime ihsân ederler? Hangi tâli’liyi bu se’âdetle flereflendirirler?Bu Allahü teâlân›n öyle bir ihsân›d›r ki, diledi¤ine verir. Allahü teâlâ,büyük ihsân sâhibidir. Çok yüksekleri istemelidir. Yolda ele geçenlerleoyalanmamal›d›r. Bunlar›n ötesini aramal›d›r. Arabî beyt tercemesi:Sevgiliye kavuflmak, ele geçer mi acabâ?Yüksek da¤lar ve korkunç tehlükeler var arada!TENBÎH 2: Sonsuz kavuflmak ve devâml› vakt, ancak mutlak Fenâdan– 419 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!