10.07.2015 Views

buraya

buraya

buraya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hâs›l olursa, nemâz›n te’sîri iledir. Hadîs-i flerîfde, (Gözümün nûru nemâzdad›r)buyuruldu. Bu hadîs-i flerîf, belki çok seyrek olan bu hâlleri göstermekdedir.Baflka bir hadîs-i flerîfde, (Kulun Rabbine en yak›n oldu¤u zemân,nemâzdaki zemân›d›r) buyuruldu. Alak sûresi ondokuzuncu sonâyetinde meâlen, (Secde et, Rabbine yaklafl!) buyuruldu. Allahü teâlâya yak›nl›kçok oldu¤u zemân, baflkalar›n›n bulunmas›, araya kar›flmalar› da okadar azal›r. Bu hadîs-i flerîf ve bu âyet-i kerîme gösteriyor ki, o vakt, nemâzdaolan vaktdir. Vaktin devâml› ve kavuflman›n aral›ks›z oldu¤u, tesavvufbüyüklerinin söz birli¤inden de anlafl›lmakdad›r. Zünnûn-› M›srî buyuruyorki, (Geri dönen, yaln›z yoldan dönmüfldür. Kavuflan, geri dönmez).(Yâd-i dâflt), devâml› huzûr demekdir. Her ân Allahü teâlân›n huzûrundaolmakd›r. Bu ni’met, bu yolun büyükleri olan, Hâcegân “kaddesallahüteâlâ ervâhahüm ve esrârehüm” hazretlerinin yolunda çal›flanlar›n eline geçmekdedir.Vaktin devâml› oldu¤unu inkâr etmek, sona varamamay› gösterir.Büyüklerden birkaç›, meselâ ibni Atâ ve benzerleri “rahmetullahi teâlâaleyhim ecma’în”, (Allahü teâlâya kavufldukdan sonra, befleriyyet hâllerinedönülebilir) demifldir. Bu sözden, vaktin devâms›zl›¤› anlafl›l›r. Fekat,sözlerine dikkat edilirse, (Dönülebilir) diyorlar. (Dönenler vard›r) demiyorlar.Çünki, insanl›k s›fatlar›na dönen hiç olmam›fld›r. Böyle oldu¤unuerbâb› iyi bilir. Buradan anlafl›ld› ki, tesavvuf büyükleri, vâs›l olan›n geriyedönmiyece¤ini sözbirli¤i ile bildirmifldir. Bu sözbirli¤inden ayr›lanbirkaç kifli, dönmek câizdir demifldir.Sona varanlardan birçoklar› yüksek derecelerden bir dereceye kavufldukdanve (Cemâl-i ilâhî)yi müflâhede hâs›l oldukdan sonra, kendilerineso¤ukluk ve gevfleklik hâs›l oluyor. Böylece kavufldurucu mertebelereyükselmeleri duruyor. Bunlar›n dahâ kavuflduracak konaklar› aflmas› lâz›md›.Yaklafld›ran derecelerin hepsini geçmemifllerdi. Bu so¤uklukla berâber,yükselmek, yaklaflmak arzûsundad›rlar. ‹flte bu vakt simâ’ bunlara fâide verir.Harâretlerini, enerjilerini artd›r›r. Simâ’ yard›m› ile yaklafld›r›c› mertebelereyükselir. Sükûnet buldukdan sonra, bu mertebelerden geri dönerler.Fekat inerken, o makâmlardaki hâllerini gayb etmezler. Bu vecd, bu bulufl,gayb etdikden sonra olan bulufl de¤ildir. Çünki vuslat›, huzûru hiçgayb etmezler. Her ân kavuflmufl olduklar› hâlde, kavufldurucu konaklarayükselmeleri içindir. Sona gelenlerden vâs›l olanlar›n simâ’lar›, vecdleri deböyledir. Fenâ ve Bekâya kavuflanlara cezbe verirler. Lâkin so¤ukluklar›,gevfleklikleri oldu¤u için, yüksek konaklara ç›kabilmek için, yaln›z cezbeifl göremez. Simâ’ da lâz›m olur.Tesavvuf büyüklerinden birçoklar› da “kaddesallahü teâlâ esrârehüm”,vilâyet derecesine kavufldukdan sonra, nefsleri kulluk makâm›na iner.Rûhlar›, kendi makâmlar›nda cenâb-› Hakka karfl›d›r. Kulluk makâm›ndabulunan nefs-i mutmeinneden her zemân rûha yard›m gelir. Rûh bu yard›-m› ile matlûba âflina olur. Bu büyükler, ibâdetle râhat ederler. Kulluk vazîfelerinigörmekle sükûnet bulurlar. Yükselmek arzûlar› azd›r. ‹slâmiyyeteuymak nûru ile parlam›fllard›r. Kalb gözleri, sünnete uymak sürmesi ilekuvvet bulmufldur. Bunun için, keskin görüfllüdürler. Uzakdan öyle fleylergörürler ki, yak›nda olanlar onlar› göremez. Yükselmeleri az ise de, nûrlar›çokdur. Asl›n nûrlar› ile ayd›nlanm›fllard›r. Bu makâmlar›nda iken– 416 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!