10.07.2015 Views

buraya

buraya

buraya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yi beklemeyip, su üzerinden yürüyüp karfl›ya geçdi. Hasen ise, gemiyi beklemekdekald›. Çünki, sebebler âlemine kadar inmifl oldu¤undan, onun ifllerini,sebebler te’sîri ile yap›yorlard›. Habîb-i Acemî ise, ifllerin yarat›lmas›nda,sebebleri görmedi¤inden, onun isteklerini sebebsiz olarak ihsân ediyorlard›.Hasenin derecesi, Habîbin derecesinden dahâ yüksekdir. Çünki,(‹lm makâm›)ndad›r. Ya’nî, ayn-ül-yakîni, ilm-ül yakîn ile birlefldirmifldir.Hâdiselerin husûle gelmesini, oldu¤u gibi, do¤ru görmekdedir. Allahü teâlâ,kudretini, hikmet alt›nda gizlemekde, herfleyi sebebler te’sîri ile yapmakdad›r.Habîbe gelince, O, aflk-› ilâhînin serhofludur. Sebebleri göremeyip, aslyapana bakmakdad›r ki, bu görüflü yanl›fld›r. Çünki, arada sebebler vard›r.Tâlibleri irflâd etmek vazîfesi, hârikalar göstermenin aksinedir. ÇünkiRehber, ne kadar çok inmifl olursa, irflâd› o kadar kuvvetli olur. ‹rflâd edebilmekiçin, tâlib ile rehberin birbirine yak›n olmas› lâz›md›r. Bu da, Rehberinafla¤› dereceye ya’nî tâliblerin derecesine inmifl olmas› ile olur. Bir Velî,ne kadar çok yükselirse, inifli o kadar çok afla¤› olur. Bunun içindir ki, Peygamberlerinson geleni “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât”, hepsindenyukar› gitdi. ‹niflde de, hepsinden afla¤› geldi. Bundan dolay›, Onun da’veti,irflâd›, hepsinden kuvvetli oldu ve bütün insanlar›n Peygamberi oldu. Çünkiinifli fazla oldu¤undan, mahlûklara yak›nl›¤›, dahâ çok oldu. Böylece, kendisindenistifâde, dahâ kolay oldu. Tesavvuf yolunda, nihâyete varmay›p, ortalardabulunan Velîler, tâliblere, nihâyete varm›fl da inememifl Velîlerdendahâ çok fâideli oluyor. Çünki ortalardakilerin hâli, bafllang›cdakilere dahâuygundur. Bunun içindir ki, fleyh-ul-islâm Hirevî Abdüllah-i Ensârî buyurduki, (E¤er Ebül-Hasen-i Harkânî ile Muhammed Kassâb bir flehrde bulunsayd›,sizi Muhammed Kassâba gönderirdim. Çünki o, tâliblere, Harkânîdendahâ fâideli olur). Harkânî, nihâyete varm›fld›. Tâlibler, ondan, pekistifâde edemezdi. Ya’nî afla¤› dönmiyen Velî, nihâyete varmakla, tâlibleriiyi yetifldiremez. Fekat, nihâyete varan Velîler, geriye indikden sonra, kuvvetliifâde ve terbiye edicidir. Çünki, Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”,herkesden dahâ yükselmifl iken, ifâde, terbiye etmesi, herkesden çokidi. Görülüyor ki, ifâdenin, terbiye etmenin azl›¤›, çoklu¤u inifl mikdâr›naba¤l› olup, nihâyete var›p varmama¤a ba¤l› de¤ildir. Burada, dikkat edilecekbir incelik vard›r ki, o da, Velînin “rahmetullahi aleyhim ecma’în”,kendi vilâyetini bilmesi lâz›m olmad›¤› gibi, kendisinden hârika, kerâmet hâs›loldu¤unu bilmesi de flart de¤ildir. Çok olur ki, herkes onun kerâmetinigörür. Onun bu kerâmetlerden hiç haberi olmaz. ‹lm ve keflf sâhibi olan Evliyân›nda, kendi kerâmetlerinden ba’z›s›n› bilmemesi câizdir. Ba’zan, bunlar›nÂlem-i misâldeki flekllerini, sûretlerini bir ânda, çeflidli memleketlerde,herkese gösterirler. Uzak yerlerde, flafl›lacak iflleri yapd›klar› görülür. Hâlbukikendisi, bunlar› hiç bilmez. Hazret-i Mahdûmî mevlânâ Nûreddîn-i Câmî“kuddise sirruh” buyurdu ki, (Büyüklerden birine, çeflidli yerlerdengelen tan›d›klar›, seni Mekke-i mükerremede gördük ve birlikde hac yapd›k.Baflkalar› da, seni Ba¤dâdda gördük ve birlikde flöyle flöyle fleyler yapd›kderlerdi. Hâlbuki, o kimse, o günlerde evinden ç›kmam›fld› ve o kimselerigörmemifldi. Acabâ niçin böyle söylüyorlar) derdi. [O kimse mevlânâCâmî’in kendisi idi.] Her iflin do¤rusunu, yaln›z Allahü teâlâ bilir. Dahâ fazlayazma¤a lüzûm yok. Merâk etdi¤inizi, dahâ çok anlamak istedi¤iniziö¤renirsem, inflâallah, dahâ çabuk ve dahâ çok yazar›m. Vesselâm.– 260 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!