10.07.2015 Views

buraya

buraya

buraya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tesavvuf yoluna girmek, islâmiyyetin inan›lacak fleylerine îmân› kuvvetlendirmekiçindir. Böylece îmân, düflünerek anlamak zorlu¤undan kurtularak,görmüfl gibi sa¤lam ve vicdânî olur ve k›saca inanmak yerine, etrafl›ve derin îmân hâs›l olur. Meselâ, Allahü teâlân›n varl›¤›na ve bir oldu¤unaönce düflünerek veyâ baflkalar›ndan görerek inan›yordu. Tesavvuf yolundailerlemek nasîb olunca, o düflünerek ve ifliterek olan îmân, flimdi bularak,anl›yarak hâs›l olur. Îmân› olgunlafl›r. ‹nan›lacak fleylerin hepsine de,böyle îmân hâs›l olur. Tesavvuf yoluna girmenin ikinci fâidesi, f›khda bildirilenvazîfeleri yapmakda kolayl›k elde etmek ve nefs-i emmâreden ilerigelen güçlükleri yok etmekdir. Bu fakîr, iyi anlad›m ki, tesavvuf, islâmiyyetinyard›mc›s›d›r. ‹slâmiyyetden baflka birfley de¤ildir. Böyle oldu¤unu,mektûblar›mda, kitâblar›mda aç›klad›m. Bu iki fâideye kavuflmak için,tesavvuf yollar› içinden, Ebû Bekr-i S›ddîk›n yolunu seçmek iyi ve dahâ uygundur.Çünki, bu yolun büyükleri sünnet-i seniyyeye yap›flm›fllar vebid’atlerden sak›nm›fllard›r. Bunun için, sünnete yap›flmak nasîb olup da,ellerine birfleyler geçmezse üzülmezler, sevinirler. E¤er ahvâl ve mevâcîdekavuflur, fekat sünnete yap›flmakda gevflek davran›rlarsa, o hâlleri,vecdleri hiç be¤enmezler. Hâce Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri buyuruyorki, (Ahvâl ve mevâcîdi bize verseler, fekat, Ehl-i sünnet vel-cemâ’at i’tikâd›n›içimize yerlefldirmeseler, kendimi mahv olmufl bilirim. E¤er, Ehl-isünnet vel-cemâ’at i’tikâd›n› verseler, ahvâl ve mevâcîd hiç vermeseler, hiçüzülmem). Bundan baflka, bu yolda, nihâyetde kavuflulacak fleyleri, bafllang›çdatatd›r›rlar. Bunun için, dahâ ilk ad›mda, baflkalar›n›n, en son kavuflacaklar›n›ele geçirirler. Arada yaln›z icmâl ve tafsîl bak›m›ndan farkolur. Ya’nî topluca, k›sa ve aç›k, genifl olmak fark› vard›r. Bu yol, Eshâb-›kirâm›n “aleyhimürr›dvân” yoludur. Çünki, Resûlullah›n “sallallahü aleyhive sellem” dahâ ilk sohbetinde öyle fleyler kazanm›fllard›r ki, ümmet aras›ndakiVelîlerin, bunlara, en sonda kavuflduklar› bilinmemekdedir. Bununiçindir ki, Tâbi’înin en üstünü olan, Veysel Karânî “rahmetullahi aleyh” hazret-iHamzan›n kâtili olan Vahflînin “rad›yallahü anhümâ”, Resûlullah›n birkerrecik sohbetinde bulunmakla yükseldi¤i mertebeye yetiflememifldir.Çünki sohbetin fazîleti, bütün fazîletlerin ve kemâllerin üstündedir. Çünki,onlar›n îmânlar›, görerek kuvvetlenmifldir. Bu ni’met, baflkalar›na nasîbolmam›fld›r. Fârisî m›sra’ tercemesi:‹flitmek, görmek gibi olabilir mi?Bunun içindir ki, bunlar›n bir avuç arpa sadaka vermekle kazand›klar›dereceler, baflkalar›n›n da¤ kadar alt›n vererek kazand›klar› dereceden katkatdahâ yüksekdir. Eshâb-› kirâm›n hepsinin yüksekli¤i böyledir “r›dvânullahiteâlâ aleyhim ecma’în”. Hepsini büyük bilmemiz lâz›md›r. Hepsineiyi gözle bakmal›, hepsini sevmeli, övmeliyiz. Çünki, Eshâb-› kirâm›nhepsi âdildir. ‹slâmiyyeti bildirmekde, hepsi ortakd›r. Birinin bildirdi¤i, ötekininbildirdi¤inden dahâ k›ymetli de¤ildir. Kur’ân-› kerîmi onlar toplad›.Âyet-i kerîmeler, herbirinin adâletine güvenerek, hepsinden, birer ikifleral›narak, bir araya getirildi. Bir kimse, Eshâb-› kirâmdan birini kötülerse,bu sözü Kur’ân-› kerîme dokunur. Çünki, birkaç âyet-i kerîme, ondanal›nm›fl olabilir. Bu büyüklerin aralar›nda olan çekiflmelerin, muhârebeleriniyi sebeblerle yap›ld›¤›n› söylemeliyiz. Nefse uymakla, kin ve inâd ile– 253 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!