10.07.2015 Views

Dört Büyük Halife (1. Cild) - Mehmet Oruç

Dört Büyük Halife (1. Cild) - Mehmet Oruç

Dört Büyük Halife (1. Cild) - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

at›lacak


DÖRT BÜYÜK HAL‹FE-1Tertip HeyetiGazetesi Yay›nlar›Ansiklopedi GrubuBask› Öncesi Haz›rl›kGazetesi Teknik ServisiISBN- 975-8818-18-x (Tk. No.)975- 8818-19-8 (<strong>1.</strong><strong>Cild</strong>)Bask›‹hlas Gazetecilik A.fi.29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna / ‹stanbul 34197Tel: (0212) 454 30 00 Faks: (0212) 454 31 00www.turkiyegazetesi.com‹stanbul-2004


Bafl›n›za Ömer geldi¤i zaman, onu kuvvetli, emin veAllah yolunda kimseden çekinmez görürsünüz.Bafl›n›za Ali geldi¤i zaman hâdî ve mühdî olur. Sizido¤ru yola götürür bulursunuz.” buyurdu.Dört halîfenin hilâfet müddeti 30 y›l kadard›r. Buy›llar ‹slâm târihinde “Dört Halîfe Devri” olarak an›l›r. Buzamanda ‹slâm ordular› Kuzey Afrika, K›br›s, Suriye,Anadolu, Irak, ‹ran içlerine seferlere ç›km›fl, buralarda pekçokülke ve flehir fethedilerek ‹slâmiyet insanlara ulaflt›r›lm›fl,muhârebelerden al›nan ganîmetlerle ‹slâm memleketleri îmâredilmifl, Müslümanlar rahat ve huzûr içinde yaflam›fllard›r.Dört halîfe, ‹slâm dîninde, peygamberlerden sonra di¤erbütün insanlardan üstündür. Birbirlerine üstünlükleri dehilâfetleri s›ras›na göredir. Bu dört halîfenin her birinisevmek, bütün Müslümanlara hadîs-i flerîflerle emredilmifltir.‹slam Dininin do¤ru ve tam olarak ö¤renilmesi veyaflanmas› için Peygamber Efendimizin ve Eshab›n›n hayatlar›n›ndo¤ru ve tam ö¤renilmesi gerekir. Bu bak›mdanSevgili Peygamberim adl› eserimizden sonra Dört Büyük<strong>Halife</strong>’nin hayatlar›n› ve menk›belerini de k›ymetli okuyucular›m›zatakdim ediyoruz. Bu kitab› haz›rlarken, Menâk›b-iÇihâr Yâr-› Güzîn kitab›n› esas ald›k. Ayr›ca her halifenink›saca hayatlar›n› ilave ettik.Bu eserin meydana gelmesinde eme¤i geçen bütün ilimadamlar›m›za ve arkadafllar›m›za teflekkür ediyoruz.Hay›rl› olsun.Türkiye Gazetesi Yay›nlar›Ansiklopedi Grubu


EBÛ BEKR-‹SIDDÎK


8 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKEBÛ BEKR-‹ SIDDÎKHazreti Ebû Bekr, Peygamberefendimizin ilkhalîfesi, daha hayattaykenCennet ile müjdelenen,peygamberlerdensonra bütün insanlar›n enüstünü olan sahâbîdir.As›l ad› Abdullah bin EbûKuhâfe bin Âmir bin Amrbin Ka’b bin Sa’d binTeym bin Mürre’dir. Babas›n›nad› Osman olup,Ebû Kuhâfe künyesi ilemeflhurdur. Annesi Ümmül-Hay›rlakab›yla tan›-nan Selmâ binti Sahr’d›r.Hazreti Ebû Bekr Peygamberefendimizden 2y›l 3 ay küçük olup, FilVak’as›ndan sonra 573 y›-l›nda Mekke’de do¤du.Müslüman olmadan öncead›, Abdüluzzâ veya Abdülka’beidi. Sevgili Peygamberimiz,îmân ettiktensonra onun isminiAbdullah olarak de¤ifltirdi.Peygamber efendimiz;“Cehennem’den atîk olan›“âzâd edilmifl kimseyi”görüp, sevinmek isteyenkimse, Ebû Bekr’e baks›n.”buyurdu¤u için“Atîk” lakab›yla tan›nd›.Peygamber efendimizinbildirdi¤i her fleyi ân›ndaihlâsla tasdik etti¤i için“S›ddîk” lakab›yla meflhûroldu. 634 “H.13” senesindeMedîne-i münevveredevefât etti.Otuz sekiz yafl›ndaMüslüman olmakla flereflendi.Hazreti Ebû Bekr, Resûlullahefedimizin, peygamberli¤inibildirip,Ebu Bekr-i S›ddîk hazretlerininismiyle an›lan Medine’deki Ebu-Bekir Camii9 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKMüslüman olmas›n› istedi¤izaman hiç tereddüdetmeden ‹slâmiyet’i kabuletti. Onun Müslüman olufluhakk›nda bildirilen haberlerçeflitlidir. fiöyle ki:Hazreti Ebû Bekr, dahaMüslüman olmam›flt›.Çok te’sîrinde kald›¤› birrü’yâ gördü. Gökten dolunayinip, Kâ’be-i muazzamayagelmifl ve sonraparça parça olmufl, parçalarMekke’deki her evinüzerine düflmüfl, sonra datekrar bir araya gelip gö¤eyükselmiflti. Fakat, kendievine düflen ay parças›evde kalm›fl tekrar gö¤eyükselmemiflti. HazretiEbû Bekr, evin kap›s›n› kapayarak,ay parças›n›nç›kmas›na mâni olmufltu.Sabahleyin heyecanlauyanan Hazreti Ebû Bekr,hemen bir Yahûdî âliminegidip, rü’yâs›n› anlatt›. Oda dedi ki:- Bu rü’yâ kar›fl›k rü’yâlardanbiridir. Bununta’bîri yap›lamaz.Fakat bu söz O’nu tatminetmemiflti. Devaml›bu rü’yân›n ta’bîrini düflünüyordu.Bir zaman sonra ticâretmaksad›yla gitti¤i yerde,râhip Yemlîhâ’yarü’yâs›n› anlatt›. Rü’yâYemlîhâ’n›n çok dikkatiniçekti. Bunun için HazretiEbû Bekr’e sordu:- Sen nerelisin?- Kureyfl’tenim.- Tamam. fiimdi rü’yân›ta’bîr edeyim. Mekke’de,bu kavimden birpeygamber gelecek,O’nun hidâyet nûru heryere yay›lacak. Sen, O hayattaiken O’nun vezîri,vefât›ndan sonra da Halîfesiolacaks›n!..Hazreti Ebû Bekr ne yapaca¤›n›flafl›rm›fl hâldeyken,râhip Yemlîhâ sözlerineflöyle devam etti:- fiimdi sen hemenmemleketine dön! O’naulafl! O’na vahiy gelmeyebafllad›¤›nda, git herkestenönce O’na îmân et!10 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKHazreti Ebû Bekr buta’bîri kimseye anlatmad›.Peygamber efendimiz,peygamberli¤ini teblî¤ebafllay›nca sordu:- Peygamberlerin,peygamber olduklar›nadâir delîlleri vard›r. Senindelîlin nedir?Peygamber efendimizbuyurdu ki:- Peygamberli¤imedelîl, o rü’yâd›r ki, bir Yahûdîâliminden ta’bîriniistedin. O âlim, “Kar›fl›kbir rü’yâd›r, i’tibâr edilmez”dedi. Sonra râhibYemlîhâ, do¤ru ta’bîr etti.Yâ Ebâ Bekr, seni Allahüteâlâya ve Resûlüneîmân etmeye da’vet ederim.Bunun üzerine, HazretiEbû Bekr, kelime-i flehâdetgetirerek Müslümanoldu. Zaten bir geceönce flöyle düflünmüfltü:“Baba ve dedelerimizinseçti¤i din, hiç akl›mayatm›yor. Zîrâ hiçbir zararve fayda vermeye kâdirolmayan bir heykele tap›nmak,ibâdet etmekak›ll›ca bir ifl de¤ildir. Bukadar muazzam bir kâinât›nbir yarat›c›s› olmas› lâz›md›r.Fakat bunu kendiakl›m ile bulmam mümkünde¤ildir. Yar›n gidipdurumu Muhammedaleyhisselâma anlatay›m.Bu durumu ancak O’naarz edebilirim. Zîrâ, olgunve ak›ll›, do¤ru görüfllü,hiç yalan söylemiyenbir kimsedir. HerkesO’ndan Muhammed-ülemîn diye bahsetmektedir.O, ne yapmam› isterseona göre hareket ederim.”Resûlullah efendimizde, ayn› gece, HazretiEbû Bekr’i ‹slâm’a da’vetidüflünmüfltü. Sabaholunca her ikisi de ayn›düflünce ile birbirlerininevine gitmek üzere evlerindenç›kt›lar. Yolda karfl›laflt›klar›nda,“Sözleflmedenbirlefltik” dediler.Hazreti Ebû Bekr, Müslümanolunca, hemen11 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKçok sevdi¤i arkadafllar›nagitti. Onlar› da, Müslümanolmalar› için iknâ etti.Eshâb-› kirâm›n ilerigelenlerinden ve Cennet’lemüjdelenenlerden;Osman bin Affân, Talhabin Ubeydullah, Zübeyrbin Avvâm, Abdurrahmânbin Avf, Sa’d bin EbîVakkâs, Ebû Ubeyde binCerrâh gibi yüksek flahsiyetleronun vâs›tas›ylaMüslüman oldular. AnnesiÜmmül Hayr da ilkMüslümanlardan oldu.Kureyflliler, ‹slâmiyet’ikabul eden Hazreti EbûBekr ve arkadafllar›n› dinlerindendöndürmek içinçeflitli iflkenceler yapt›lar.Hazreti Ebû Bekr, Mekke’deMüslüman olan kölelerisat›n alarak âzât ettive iflkenceden kurtard›.Bilâl-i Habeflî bunlardanbirisidir.Hazreti Ebû Bekr, Peygamberefendimiz nesöylerse îtirâz etmez, derhâlkabul ederdi. Hattâherkesin karfl› ç›kt›¤› me-Kâbe-i fierif12 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKseleleri bile îtirâzs›z tasdikederdi. Sevgili PeygamberimizinMîrac mûcizesinikabul etmeleri deböyle oldu.Müflrikler Peygamberefendimizin Mîrac mûcizesiniiflitince, kabul etmediler.Hattâ onunlaalay etmeye kalkt›lar.Sonra, Hazreti Ebû Bekr’esordular. Ebû Bekr Peygamberefendimizin isminiduyunca; “E¤er O söylediise inand›m. Bir andagidip gelmifltir.” dedi. Mîracmûcizesini tasdik vekabul etti¤ini müflriklereiftihârla söyledi. Resûlullahefendimiz o gün HazretiEbû Bekr’e “S›ddîk”lakab›n› verdi. Bu lakab›almakla flerefi bir kat dahaartt›.Hazreti Ebû Bekr, Resûlullahefendimizin en yak›ndostuydu. O’ndan hiçayr›lmazd›. Onlar›n bu berâberli¤i,Mekke’den Medîne’yehicrette de devâmetti. O’na ma¤ara arkadafl›oldu. Ma¤arada üç günMescid-i Nebevi içinde yer alanRavda-i Mutahhara. Ebu Bekr-iS›ddîk Hazretleri bu kubbe alt›ndayatmaktad›r.kald›ktan sonra, ikisi birdeveye binerek yolculukettiler. Medîne’ye var›ncayakadar Resûlullah efendimizinbütün hizmetini ogördü. Medîne’deki mescidyap›l›rken birlikte çal›flt›lar.Hiçbir hizmet ve fedâkârl›ktangeri kalmad›.Hazreti Ebû Bekr, Resûlullahefendimizle birliktebütün harplerde bulundu.Çok fliddetli muhârebelerde,Peygamberefendimizin muhâf›zl›¤›n›yap›p, bedenini siper etti.Bedr’de, Uhud’da, Hen-13 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKdek’te müflriklere karfl›büyük kahramanl›klargösterdi. Tebük Harbinde,sancakdârl›k vazîfesiniyerine getirdi.‹slâm›n insanlara bildirilmesinden21 y›l sonraMekke flehri, Müslümanlartaraf›ndan fethedildi.Mekke halk› Peygamberefendimizin huzûruna gelerek‹slâm› kabul etmeyebafllad›lar. Sevgili Peygamberimiz,Safâ Tepesineoturmufl, yeni Müslümanlar›nbî’at›n› kabulediyordu. Bu s›rada HazretiEbû Bekr’in babas›Ebû Kuhâfe de gelerekMüslüman oldu.Hazreti Ebû Bekr, 631“H.9” senesinde hac kâfilesibaflkanl›¤› vazîfesiniyapm›flt›r. Peygamberefendimizin son hastal›klar›ndaüç gün imâml›kgörevinde bulunup, onyedi vakit namaz k›ld›rm›fl,üç vaktinde de sevgiliPeygamberimiz, EbûBekr’e uyarak arkas›ndanamaz k›lm›fllard›r.Resûlullah’›n vefât›üzerine derhâl halîfe seçimiyap›ld›. Eshâb-› kirâm›nsözbirli¤i ile halîfe seçildi.Peygamber efendimizinvekîli, Müslümanlar›nreîsi oldu. Müslümanlarbafls›zl›ktan, da¤›n›kl›ktankurtar›ld›.Peygamber efendimizinvefât›ndan sonra, ArabistanYar›madas›n›n çeflitlibölgelerinde irtidâd“dinden dönme” hareketleribafl gösterince, üzerlerineasker gönderdi.Bunlardan Yemâme’dekiMüseylemet-ül-Kezzâb’›n40.000 kiflilik ordusu üzerinesevk edilen Hazreti ‹krimekomutas›ndaki askerlerikâfî görmeyen Halîfe,Hâlid bin Velîd’i yard›-ma gönderdi. Hâlid binVelîd Yemâme’de büyükbir zafer kazand›. Bu harpte20.000 mürtet öldürüldü.‹ki bine yak›n Müslümanflehid oldu. Amr ibniÂs da, Huzâa kabîlesiniyola getirdi. Alâ bin Hadrâmî,Bahreyn’de çetin14 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmuhârebeler yap›p, mürtetlerida¤›tt›. Huzeyfe, Arfeceve ‹krime rad›yallahüanhüm, Ummân ve Bahreyn’debirleflip mürtetleribuzguna u¤ratt›lar. Onbin mürtet öldürdüler. Halîfe,Hâlid bin Velîd’i Iraktaraf›na gönderdi. Hire’deyüz bin alt›n cizye ald›.Hürmüz kumandas›ndaki‹ran ordusunu bozgunau¤ratt›. Basra’da otuz binkiflilik orduyu periflân etti.‹mdâda gelen büyük ordudanyetmifl bin kâfir öldürüldü.Sonra çeflitli muhârebelerle,büyük flehirleral›nd›. Halîfe, Medîne’deordu toplay›p, HazretiEbû Ubeyde’yi fiamtaraflar›na, Amr ibni Âs’›da Filistin’e gönderdi.Sonra Yezîd bin Ebû Süfyân’›fiam’a yard›mc›gönderdi. Sonra askertoplay›p, Muâviye kumandas›nda,kardefli Yezîd’eyard›m gönderdi.Hâlid bin Velîd’i, Irak’tanfiam’a gönderdi. HazretiHâlid, askerin bir k›sm›n›Müsennâ’ya b›rak›p, birçokmuhârebe ve zaferlerleSuriye’ye geldi. ‹slâmaskerleri birleflerek Ecnâdin’debüyük bir Rum ordusunuyendiler. SonraYermük’te k›rk alt› bin ‹slâmaskeri, Bizans imparatoruHeraklius’un iki yüzk›rk bin askeriyle uzun veçetin savafllar yap›p gâlipgeldi. Üç bin Müslümanflehid oldu. Bu muhârebede‹slâm kad›nlar› da harpetti. Baflkumandan HazretiHâlid bin Velîd’in ve tümenkomutan› ‹krime’ninflafl›lacak kahramanl›klar›görüldü. Bütün bu zaferler,halîfenin cesâreti, dehâs›,güzel idâresi ve bereketiyleoldu.Hazreti Ebû Bekr, Resûlullah’›nvefât›ndan sonra,her geçen gün biraz dahazay›fl›yordu. Birgün k›z›Âifle-i S›ddîka vâlidemiz,bu zay›flaman›n sebebinisordu. Cevâb›nda; “Beni,Muhammed aleyhisselâm›nayr›l›¤› böyle zay›flatt›.”buyurdu.15 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKHazreti Ebû Bekr, YermükSavafl›n›n yap›ld›¤› s›-rada 634 “H.13”te hastaland›.Hastal›¤›n›n songünlerinde bir gece Peygamberefendimizi rüyâs›ndagördü. Peygamberefendimiz ona; “Yâ EbâBekr! Seni çok özledik, kavuflmazamân› yaklaflt›”buyurdu. O da; “Ben deseni özledim, yâ Resûlallah!”dedi. “Bu ümmetiçin âdil, sâd›k, yerde vegökte herkesin r›zâs›n› kazanm›fl,zamân›n en temiziolan Fârûk’u “HazretiÖmer’i” halîfe seç!” buyurdular.Bunun üzerineHazreti Ömer’in halîfe seçilmesinivasiyet etti. Hilâfeti2 sene 3 ay 10 gün sürdü.63 yafl›ndayken, 634“H.13” y›l›nda Cemâziyelâhiray›n›n yedisinde Pazartesigünü hastaland›. 15gün hasta yatt›ktan sonravefât etti. Cenâze namaz›n›Hazreti Ömer k›ld›rd›. Peygamberefendimizin kabrininbulundu¤u Hücre-i Saâdetedefnedildi.Hazreti Âifle anlat›r:Babam vefât edince, Eshâb-›kirâm nereye defnedelimdiye tereddüdedüfltüler. O hâlde uyumuflum.Kula¤›ma; “Dostu16 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKdosta kavuflturun” diyebir ses geldi. Uyand›m,Eshâb-› kirâma anlatt›m.Onlar da ayn› sesi iflittiklerinisöylediler. Hattâmescidde namaz k›lanlarda iflittik, dediler. Art›kmesele hallolmufltu. Peygamberefendimizin yan›-na defnettiler.Hazreti Ebû Bekr’in, Katîle,Ümmü Rûmân, Esmâve Habîbe adl› han›mlar›ndan,Abdullah, Esmâ, Abdurrahman,Âifle-i S›ddîka,Muhammed ve ÜmmüGülsüm adl› çocuklar› olmufltur.Hazreti Ebû Bekr’inyüzü ve gövdesi zay›f vebeyazd›. Yanaklar› üstündesakallar› az, gözleri çukurca,aln› yumruca idi.Hazreti Ebû Bekr, îmânagelen ve Müslüman olmaklaflereflenen ilk hürerkektir. Müslüman olmadanönce de Resûlullahefendimizin arkadafl› idi.Büyük ve dürüst bir tüccârd›.Bütün mal›n›, evini bark›n›Resûlullah’›n u¤rundaharcad›. ‹slâmiyet’i kabuletmesine kadar geçen otuzsekiz senelik hayât›nda hiçiçki kullanmad›, putlaratapmad›. Her türlü sap›kl›ktan,hurâfelerden uzak,iffeti ve güzel ahlâk› ile tan›nm›flbir kifliydi. Kavmiaras›nda sevilen ve sayg›gösterilen bir kimse olup,fakirlere yard›m eder,muhtâc olanlar› gözetirdi.Herkesin ona sonsuz birîtimâd› vard›.Hazreti Ebû Bekr, Eshâb-›kirâm›n en çok ilimsâhibi olanlar›ndand›. Herilimde mürâcaat kayna¤›olmufltur. ‹slâmî ilimlerinbütün meselelerini bilirdi.Nitekim Resûlullah efendimiz;“Allahü teâlân›nkalbime ak›tt›klar›n›, EbûBekr’in kalbine ak›tt›m.”buyurmufltur.Resûlullah efendimizinvezîri idi. O, bir meseledeEshâb-› kirâm ile istiflâreederken Hazreti EbûBekr’i sa¤›na, HazretiÖmer’i de soluna oturturdu.Görülecek mesele husûsunda,önce bu ikisinin17 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKreyini sorar, sonra da di-¤er sahâbîlerin görüfllerineyer verirdi. Resûl-i ekremefendimiz, Kur’ân-›kerîmin hepsinin tefsiriniEshâb›na bildirmifltir.Kur’ân-› kerîmin tefsiriiçin lâz›m olan bütün ilimler,Hazreti Ebû Bekr’demevcuttu. Yaflad›¤› zamandaKureyfl’in en büyükâlimi olarak tan›n›rd›.Arap dilinin belâgat›navâk›ft› ve gâyet güzel konuflurdu.Resûlullah efendimizinçok feyzlerine kavuflmufl,Kur’ân-› kerîminmânâs›na ve hakîkat›naâit bütün bilgileri bizzatO’ndan alm›flt›r. Kur’ân-›kerîmden hüküm ç›karmakhusûsunda üstün birkudret ve mahâret sâhibiydi.Âyet-i kerîmelerinve hadîs-i flerîflerin mânâve hakîkatlar›na hakk›ylamuttalî “bilir” idi. Eshâb-›kirâm ve Tâbiîn’in âlimleri,birçok âyet-i kerîmelerintefsirini ondan al›p bildirmifllerdir.Onun devrinde, devletidâresinin temelleri sa¤lamlaflm›fl,Kur’ân-› kerîminbir hükmü d›fl›na ç›-k›lmad›¤› gibi, dinden ayr›lmakisteyenlere f›rsatverilmemifltir. Mürtetlerleyap›lan bu harplerden Yemâme’de,birçok hâf›z flehidolmufltu. HazretiÖmer’in de teklifi ileKur’ân-› kerîmin bir kitaphâlinde toplanmas› kararlaflt›r›l›p,bu vazîfe Zeydbin Sâbit’e verildi. HazretiEbû Bekr’in en büyük hizmetlerindenbiri de,Kur’ân-› kerîmi kitap hâlindetoplamas› olmufltur.Peygamber efendimiz zamân›ndaCebrâil aleyhisselâmher sene bir keregelip o âna kadar inmiflolan Kur’ân-› kerîmi Levhül-Mahfûz’dakis›ras›nagöre okur, Peygamberefendimiz dinler ve tekrarederdi. Âhirete teflrif edece¤isene, iki kerre gelip,tamâm›n› okudu. Resûlullahefendimiz ve Eshâb-›kirâm›n ço¤u, Kur’ân-› kerîmitamâmen ezberle-18 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmiflti. Bâz›lar› da bâz› k›-s›mlar› ezberlemifl, birçokk›s›mlar›n› yazm›fllard›.Peygamber efendimizin,âhirete teflrif etti¤i sene,halîfe Ebû Bekr ezber bilenleritoplay›p ve yaz›l›olanlar› getirtip, Zeyd binSâbit’in baflkanl›¤›ndakibir heyete, bütün Kur’ân-›kerîmi k⤛t üzerine yazd›rd›.Böylece, M›shaf veyaMushaf denilen bir kitapmeydana geldi.Hazreti Ebû Bekr’in hadisilminde de üstün birhizmeti olmufltur. Resûlullah’›nher hâline ve her iflinepek yak›ndan vâk›f bulunuyordu.Eshâb-› kirâm,bir çok meselede Resûlullahefendimizin nas›l hareketetti¤ini, EbûBekr’den soruyordu. KendisindenÖmer bin Hattâb,Osman bin Affân,Aliyy-ül-Mürtezâ, Abdurrahmânbin Avf, Abdullahibni Mes’ûd, Abdullah ibniAbbâs, Abdullah ibniÖmer, Huzeyfet-ül-Yemânî,Zeyd bin Sâbit ve dahabirçok sahâbî hadîs-i flerîfrivâyet etmifllerdir. Resûl-iekremin vefât›ndan sonra,hemen hilâfet ifllerinebafllamas› ve meflgûliyetininçok olmas› ve her iflitti¤inirivâyet edecek kadaruzun yaflamamas› sebebiylebildirdi¤i hadîs-i flerîflerinsay›s› azd›r. Bunlar›n142 aded oldu¤u kaynakeserlerde zikredilmektedir.Resûlullah efendimizdenbizzat ifliterek rivâyetetti¤i hadîs-i flerîflerinbâz›lar› flunlard›r:19 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKMisvâk, a¤z› temizlemeye,cenâb-› Hakk’›n r›zâs›nakavuflmaya vesîledir.Do¤rulu¤a ve iyili¤edikkat edin, zîrâ bu ikisiCennet’e götürür. Yalandanve kötülükten sak›-n›n, zîrâ bunlar Cehennem’egötürür.Peygamberler mîrâsb›rakmazlar. Onlar›n b›-rakt›klar› sadakad›r.Ebû Bekr-i S›ddîk nesebilminde de yükselmiflti.Araplar›n soylar›naâit haberleri en iyi bilendi.Aralar›ndaki kan dâvâlar›-n› hâlleder, onun hakemli¤ineve kararlar›na îtirâzlar›olmazd›.Diline hâkim olmak, lüzûmsuzhiçbir söz söylememekiçin mübârek a¤z›natafl koyard›. Mecbûrolmad›kça aslâ dünyâ kelâm›söylemezdi. Bir hadîs-iflerîfte; “Ebû Bekr’inîmân› bütün mü’minlerinîmânlar› ile tart›lsa, EbûBekr’in îmân› a¤›r gelir.”buyruldu.Hazreti Ebû Bekr’in fazîletleriüstünlükleri çoktur.Bunlar›n her biriKur’ân-› kerîmin, hadîs-iflerîflerin ve Eshâb-› kirâmile di¤er din âlimlerininhaber vermesiyle anlafl›lm›flt›r.Bu ümmetiçinde, Peygamber efendimizdensonra olma saâdetininsâhibi, EbûBekr-i S›ddîk’tir. Çünküîmân etmek, dîni kuvvetlendirmekve Peygamberlerinefendisine yard›metmek için, mal›n›da¤›tmakta, cihâd etmekteyâni düflmanlarla fliddetlimücâdele etmekteöncelerin öncesi odur.Hadîd sûresinin 10. âyetindemeâlen; “Mekke-imükerremenin fethindenönce mal›n› veren ve cihâdeden kimseye, fetihdensonra mal›n› da¤›tanve cihâd edenden dahabüyük derece vard›r. Allahüteâlâ hepsine Cennet’ivâdetti.” âyet-i kerîmesi,onun için indirilmifltir.20 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKB‹R‹NC‹ BABBirinci halife emîr-ülmü’minîn Hazreti EbûBekr-i S›ddîk’›n Menk›belerihakk›ndad›r.‹slam dininin birincigöz bebe¤idir. MuhammedMustafâ’n›n refîkidir[arkadafl›d›r]. Bu ikisinden,ikincisidir. HazretiEbû Bekr’in ism-i flerîfleriAbdullah’d›r. Künyesi EbûBekr’dir. Babas›n›n ad›,Osman’d›r. Babas›n›nkünyesi, Ebû Kuhâfe’dir.Arablar aras›nda künyema’rûf ve meflhur oldu-¤undan, künye ile meflhurolup, nesebi, Ebû BekrAbdullah bin Ebî Kuhâfeibni Âmir bin Amr ibniKa’b bin Sa’d bin Temîmbin Mürredir. Mürre, Resûl-iekrem’in yedinci babas›d›r.fiüphesiz o temizneseb, yedinci atada birleflir.Hazreti Ebû Bekr’inism-i flerîfleri, öncedenAbdülka’be idi. Fahr-i âlemefendimiz Abdullah koydular.Peygamberimizin ilkde¤ifltirdi¤i isim, HazretiEbû Bekr’in ismidir.Menk›be: Lakab-› flerîflerindenbiri, “Atîk”dir.Bunun sebebi flu idi: HazretiFahr-i âlem Efendimizmubârek yüzlerine nazaredip, “Bu, Cehennem ateflindenatîktir” buyurdular.Ya’ni, Allahü teâlân›nnâr›ndan [ateflinden]azadl› kuludur, demekolur. Bundan sonra, bu lakabile flöhret buldu. Birlakab-› flerîfleri de “S›d-21 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKdîk”d›r. Ziyâde [çok fazla]inançl› demektir. Resûl-iekrem Efendimizi tastik etti¤iiçin, bu isim verilmifltir.Menk›be: S›ddîk kelimesi,lügatta üç manâyagelir. Birinci manâs›, gâyetdo¤ru söyleyici demektir.Bu manâ, Tâcül-‹slam’daaç›klanm›flt›r. Sûre-i Yûsüf’teS›ddîk lafz›, bu manâile tefsir edilmifltir. ‹kincimanâs›, kendi kavliniameli ile ya’ni yapt›¤› ifli,sözü ile do¤rulamak demektir.Üçüncü manâs›,dâimî tasdik demektir.Emîr-ül-mü’minîn EbûBekr-i S›ddîk hazretlerineS›ddîk söylenmesinde, birincimanâ düflünülse, ocihetle adland›r›l›r ki, gâyetdo¤ru söyleyen idi.Demifllerdir ki, Emîr-ülmü’minînhazreti Ali hadîsrivâyetini kimseden yeminetmeksizin kabûl etmezdi.Ancak Hazreti EbûBekr’den kabûl ederdi.E¤er ikinci manâ ile düflünülse,yine o cihetle adland›r›l›rki, aç›kt›r. E¤erüçüncü manâ düflünülse,o flekilde adland›r›l›r ki, Osultân› tastiki devaml›olup, yok olmas›, flüpheyedüflme ihtimâli yok idi.Nitekim, bildirilmifltirki, Fahr-i âlem Efendimizemi’râc müyesser oldu. Ogecenin sabah›nda, mi’râck›ssas›n› anlat›p, buyurduki, “Bu gece, Mekke’denBeyt-i Mukaddes’e gittim.Orada, Enbiyân›n rûhlar›-na imâm olup, iki rekatnamaz k›ld›m. Oradan Arfl›nüzerine yükseldim. Allahüteâlâ ile konufltum.Allahü teâlâ, ümmetime,bir gün bir gecede elli vakitnamaz farz etti. Geridöndüm. Gökte, HazretiMûsâ ile karfl›laflt›m. Benigeri gönderdi ki, elli vakitnamaza ümmetin tâkatgetiremez. Allahü teâlâyateveccüh ettim. On vakitnamaz ba¤›fllad›. Geri Mûsâaleyhisselâm›n yan›nageldim. Henüz çoktur, diyebeni geri döndürdü.Tekrar Allahü teâlâya teveccühettim. On vakit da-22 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKhâ ba¤›fllad›. Velhâs›l, beflnöbette, k›rk befl vakit namazba¤›fllad›. HazretiMûsâ yine dön, dedikte,dedim ki, Rabbimden hayâederim. Ben bu befl vakittenrâz›y›m, dedim. Allahüteâlâdan nidâ geldiki, bu befl vakit, elli vaktebedeldir. Sonra, Beyt-ülmukaddes’egelip, geceiçinde, Mekke’ye geridöndüm.” Hâl budur ki,bu gidip-gelmek, gâyet k›-sa zamanda oldu. Rivâyetedilir ki, geldikte, mubârekyataklar› henüz s›cak idi.Kâfirler bu k›ssay› iflitince,inkâr edip, akla uygunde¤ildir, dediler. ‹nkâreden o grup, flimdi bununlaEbû Bekr’i susturmakiyi olur, diyerek, yan›-na geldiler. Dediler ki; “YâEbâ Bekr! Efendinin, nas›lbir konuyu da’vâ edindi¤iniiflittin mi? Efendin derki, “Bu gece Arfl’a gittim,geldim.” Hazreti Ebû Bekro durumda, duraklama vetereddüt etmeksizin, tasdikve kabûl edip, “Böylesöyledi ise, gerçek söyler.Ondan yalan sâd›r olmaz,buyurdu. Ondan dolay›Ona, “S›ddîk” denildi.Hazreti imâm-› Ali,“Ebû Bekr-i S›ddîk ad›gökten inmifltir”, diye yeminetmifltir. Gâliba sebebi;meâl-i flerîfi “Do¤ru haberdegelen ve Onu tasdikeden...” olan âyet-i kerîmede,tefsir âlimleri, do¤ruhaberde gelenin Resûlullahefendimiz, Onu tasdikedenin de Ebû Bekr-iS›ddîk oldu¤unu söylemiflolmalar›d›r.‹brâhîm bin Hasen el-Cevherî rivâyet eder ki,Hazreti Resûl-i ekrem buyurdularki; “Ebû Bekr, anas›ndandünyaya geldi. Hakteâlâ, Cennet’e dedi ki, izzimcelâlim hakk› için, sanayaln›z Ebû Bekr’i sevenlerikoyaca¤›m!”Menk›be: Rivâyet edilirki, Hazreti Ebû Bekr’in annesiÜmmül hayr hâtunundo¤an her o¤lu, vefâtederdi. Hazreti Ebû Bekr’i23 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKdo¤urdu. Kuca¤›na al›p,Beyt-i flerîfe getirdi. Oradadedi ki, “Ey, Beyt-i harâm›nRabbi! Ey makâm›Mültezem’in sâhibi. Sendenricâ ederim ki, yenido¤mufl bu çocu¤u banaba¤›fllayas›n. Ma’mûredesin. Birdenbire makâmdan[Beyt-i flerîften]bir beyaz el ç›k›p, EbûBekr’in eline yap›flt›. Birses iflitildi ki, “Ey Allah›nkulu olan kad›n. Kuca¤›ndakiçocuk kurtulacak. Allahüteâlân›n Resûlünündostu olacak. Resûlullah’tansonra halifesi olacakt›r.”diyordu. Ümmülhayr, bunu iflitip, flükürsecdesi yapt›.Menk›be: Meâliyülferfl-ilâ avâliyil arfl isimlikitapta anlat›l›r. Kâdî EbülHasen, Ebû Hüreyre’denrivâyet eder. ResûlullahEfendimiz bir gün Eshâb-›güzîn ile oturmufllard›. Konuflmaesnas›nda, HazretiEbû Bekr dedi ki, “Yâ Resûlallah!Senin hakk›n içinki, ömrümde hiç puta secdeetmifl de¤ilim. “ HazretiÖmer: “Niçin Resûlullahhakk›na yemin edersin. Bukadar câhiliye zaman›m›zgeçti,” dedi.Hazreti Ebû Bekr dediki: “Babam Ebû Kuhâfe,bir gün beni al›p, puthâneyegötürdü. “Bunlarsenin ilâh›nd›r, bunlarasecde eyle” dedi. Benioraya koyup, gitti. Benileri vard›m. Puta, karn›maçt›r, bana yiyecek ver,dedim. Cevap vermedi.Su istedim. Cevap vermedi.Elbisem yok, bana elbisever, dedim. Cevapvermedi. Elime bir taflal›p, bu tafl› senin üzerineatar›m, e¤er ilâh isen mâni’ol, dedim. Cevap vermedi.Tafl› at›p, puta vurdum.Yüzü üzeri düfltü.Babam gelip, gördü. Banadedi: “Ey o¤ul. Niçinböyle edersin?” Elimdentutup, eve götürdü. Annemedurumu anlatt›. Annemdedi ki, “Bunu kendihâline koyal›m. Bununhakk›nda, Allahü teâlâ ta-24 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKraf›ndan bana hitap gelmifltir.Eseri zuhûr edecektir.”Sonra ben annemesordum. “Benim içinsana gelen hitap ne idi?”Annem dedi ki: “Seni do-¤urmam yak›n oldu¤ugece, a¤r› tutup, ›zd›râbadüfltüm. Hâtiften bir sesgeldi ki, Ey hâtun! Müjdelerolsun sana ki, sendenbir vücûd zuhûra gelecektir.Yerde ad› Atîk ve semâdaS›ddîk ve Ahir zamanPeygamberine yârve refîk olacakt›r, dedi.”Ebû Hüreyre der ki,Hazreti Ebû Bekr sözünütamamlad›. Cebrâîl aleyhisselâmnâzil olup, HazretiResûlullah’a “sâd›kEbû Bekr” dedi. Ya’ni EbûBekr gerçek söyler, diye üçkere tekrar etti.Menk›be: Ehl-i sünnetvel-cemâ’at müttefiklerdirki, Resûlullah’›n eshâb›n›nen üstünü Hazreti EbûBekr, ondan sonra HazretiÖmer’dir. Buhârî nakledip,Abdullah bin Ömer’den rivâyeteder ki, Hazreti Re-25 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKsûlullah’›n zaman-› flerîflerindeeshâb birbirindentercih olunurlard›. ÖnceHazreti Ebû Bekr’i, sonraHazreti Ömer’i, ondansonra Hazreti Osman’›,sonra Hazreti Ali’yi üstüntutarlard›.‹bni Münzir rivâyet ederki, Hazreti Ali buyurdu ki,“Bu ümmetin Peygamberi’ndensonra hay›rl›s›, EbûBekr, sonra Ömer, ondansonra Osman’d›r.”Menk›be: HazretiAli’den rivâyet edilir. Önce‹slam’a gelen, Hazreti EbûBekr’dir Resûl-i ekremEfendimiz ile ilk önce k›bleyedurup, namaz k›lanHazreti Ebû Bekr’dir. HazretiEbû Bekr’in ‹slam’agelifl sebebi flöyle idi. HazretiEbû Bekr önceleri tüccaridi. Sefer ve ticâret yapard›.Ekserî fiam’a giderdi.Seferde iken, bir gecerüya gördü ki, gökten ayinip, kuca¤›na girdi. EbûBekr, iki eliyle onu kucaklad›ve sînesine bast›.Uyand›. Yemlîhâ ad›ndameflhur bir rahip var idi.Ona var›p, rüyas›n› tâbirettirdi. Rahip dedi ki, “sennerelisin?” Ebû Bekr dedi;“Arz-› Hicaz’dan›m.” Tekrarsordu: “Ne ifl yapars›n?”Ebû Bekr, “Tüccar›m”dedi. Rahip dedi ki,“Ey Arabistanl› kifli. Bu rüyada,sana büyük müjdelervard›r. Tâbirini isterisen, ücretini ver” dedi.Hazreti Ebû Bekr on iki dînârç›kar›p, verdi. Rahipdedi ki: “O ay ki, göktensana indi. Âhir zamanPeygamberidir. Yak›nlardazuhûr edecektir. Sen Onunhayât›nda iken vezîri olursun.Sonra halifesi olursun.Ey Arabistanl› kifli.E¤er ben sa¤ iken, Onayetiflir isen, bana haberver. Ona var›p, buluflay›m.E¤er ben dünyadan gitmiflisem, selâm›m› ona ulaflt›-r›rs›n. Ben Onun dininegirdim ve ümmetinden oldum.Beni âhirette flefâ’atindenunutmas›n.”Hazreti Ebû Bekr, “Banabir mektup ver,” dedi.26 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKRahip, oniki sat›r bir mektupyaz›p, Hazreti EbûBekr’e verdi. O mektubunmevzûu flu idi. “Esselâmüaleyke yâ Muhammed binAbdullah el Mekkî el Medenîel-Tehamî, salevâtullahiteâlâ aleyke ve selleme.Hakîkaten sen âhir zamanPeygamberisin! VeRabbülâlemînin Resûlisin.Bu mektubu Ebû Bekr binEbû Kuhâfe ile sana gönderdim.Ma’lûm ola ki,ben sana îmân getirdimve sana ümmet oldum.Ebû Bekr bana gelip, rüyas›n›tâbir ettirdi. O rüyadelâlet eder ki, Ebû Bekrsenin vezîrin olur, sonrahalifen olur. E¤er ben sa¤olup, hazretine yetiflirsem,gelip önünde gaza ve cihâdederim. E¤er yetiflmezsem,âhirette beni flefâ’atindenunutmayas›n”diye mektubu tamam etmifltir.Hazreti Ebû Bekr: “Eyrüyay› tâbir eden kifli. E¤ertâbir etti¤in gibi olursa,yüz alt›n dahi bende seninemânetin olsun” dedi.fiâm seferini bitirip, Mekke’yegeldi. Bu hâdisedenon iki sene geçti. Hak te-27 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKâlâ, Hazreti Muhammed’evahyetti. Bir gece o büyükPeygamber, Ebû Kubeysda¤›na ç›k›p, gece yar›s›ndadedi ki: “Allahü teâlâyada’vet edenin da’vetinikabûl ediniz. Lâ ilâhe illallah,deyiniz.” Hazreti EbûBekr, serîr üstünde yat›-yordu. Söylenenleri iflitti.Eflhedü en lâ ilâhe illallah.Ve eflhedü enne Muhammed’enResûlullah.Birkaç gün sonra, Mekkesokaklar›nda, HazretiResûlullah ile bulufltu.Hazreti Fahr-i âlem onadedi ki: “Ne olayd›, ‹slam’ageleydin.” HazretiEbû Bekr dedi ki: “Yâ Muhammed“sallallahü aleyhive sellem”! Peygamberisen mu’cize gösteresin. “Hazreti Resûl-i ekrem,Ebû Bekr’in gö¤süne mubârekellerini dayay›p,flöyle duvara yaslay›p, dediki, “Sana o mu’cize yetmezmi ki, o rüyay› gördün.Yemlîhâ rahibe tâbirettirdin. O zamandan oniki y›l geçti. Tâbir edeneon iki dînâr verdin ve yüzdînâr dahâ va’dettin. Rüyay›tâbir eden, on iki sat›rbir mektup yaz›p, sanaemânet verdi. Bunlar› birbir görüp, muttalî olup,mektupta yaz›lan fludur,fludur deyip, takrîr buyurdular.Hazreti Ebû Bekr iflitip,parmak kald›r›p, “Eflhedüen lâ ilâhe illallah. Veeflhedü enne Muhammed’enResûlullah. Ya’nisen, o Peygambersin ki,Yemlîhâ rahip senden haberverdi,” dedi.Menk›be: Huzeyfe ibniYemân rivâyet eder. Birgün Hazreti Resûlullah sabahnamaz›n› k›l›p, dönüp,Ebû Bekr-i S›ddîk’› sual etti.Kimse Cevap vermedi.Hazreti Resûlullah aya¤akalk›p, Ebû Bekr nerede,buyurdu. Ebû Bekr arkasaftan, Lebbeyk “buraday›m”yâ Resûlallah, dedi.Resûlullah emir buyurdu.Ebû Bekr’e yol açt›lar. Yan›nagelip, Hazreti Fahr-ikâinât buyurdular ki, “YâEbâ Bekr nerede idin. Bi-28 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrinci rekatte bana yetifltinmi?” Hazreti Ebû Bekr dediki: “Yâ Resûlallah! Birincisafta sizinle tekbîral›p, Fâtiha sûresini okumayabafllad›m. Sonra,abdestimde vesvese oldu.Abdest için dönüp, mescidkap›s›na geldim. Birdenbirebir ses iflittim. Ard›mabakt›m, gördüm ki,alt›ndan bir kap as›lm›fl veiçi dolu su idi. O su, kardanbeyaz ve baldan tatl›idi. Üstünde bir mendil örtülmüfltü.Üzerinde, “Lâilâhe illallah MuhammedünResûlullah Ebû Bekr-iS›ddîk” diye yaz›lm›fl idi.Mendili al›p, önüme koydum.Abdest al›p, mendilitekrar kab›n üzerine koydum.Sonra gördüm, kaybolmufl.Sonra gelip, ilkrekatte size yetifltim, dedi.Resûl-i ekrem Efendimizbuyurdu ki: “Müjdeler olsunsana yâ Ebâ Bekr!Ben namazda k›râ’eti tamamlad›mki, rükû’a gideyim.Dizlerim tutuldu. Sengelmeyince, rükû edemedim.Sana abdest suyuveren Cebrâîl idi. Mendilitutan Mikâîl idi. Benimdizlerimi tutan ‹srâfîl idi.”Menk›be: Sevgili Peygamberimiz,Allahü teâlân›nemri ile Mekke-i mükerremedenhicret etmek diledi¤izaman, gece ile berâberyola ç›kt›lar. HazretiS›ddîk o Resûl-i Rabbil âlemînhazretlerini sak›n›p,kâh ard›na, kâh önüne, kâhsa¤›na ve kâh soluna geçerve kâh, mubârek aya¤› parmaklar›üzerine basard›.Düflmanlar izlemesin diye.Bu esnada Sevgili Peygamberimizbuyurdular ki,“Yâ Ebâ Bekr, ne ›zd›râbçekersin. Kendi nefsin içinmi korkars›n.” Cevap buyurdularki, “Yâ Resûlallah!Mubârek bedeninin bir k›l›-na zarar gelir diye, korkar›mki, benim gibi binlercekimsenin bafl› düflse yeridir.Sen din saray›n›nmi’mâr›s›n.” ResûlullahEfendimiz, “Üzülme, Allahüteâlâ bizimledir!” buyurdu.29 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKMa¤araya geldiler.Hazreti Ebû Bekr dedi ki,“Yâ Resûlallah! Bir miktarsabredin. O ma¤araya gireyim.Y›lan, akrep cinsindennesne var ise, zarar›Ebû Bekr’e olsun!” ResûlullahEfendimiz izin verdi.Ma¤ara içine girince, nekadar mahlûkat var ise, târûmârolup, her biri deli¤inegirdi. Hazreti Ebû Bekrs›rt›ndan mübârek gömle-¤ini ç›kar›p, parça-parçaedip, parçalar ile, o deliklerintamam›n› kapatt›. Odeliklerden biri aç›k kald›.Ona parça yetiflmedi. Odeli¤e de, aya¤›n›n taban›-n› iyice t›kad›. O büyüksultâna, flimdi seadet ile,“içeri buyurun” diye hitapetti. ‹ki cihân serveri de,Besmele söyleyerek, ma-¤ara içine girdi. Sabahakadar orada kald›lar.Sabah oldu. Hazreti EbûBekr’in gömle¤ini arkas›ndagöremeyince, sebebinisordular. Hazreti Ebû Bekr-iS›ddîk, yâ Resûlallah! Yolunda,gömle¤imi y›rt›p, akrepve y›lan deliklerini t›kay›p,flerlerini def ettim; dedikte,Resûl-i ekrem Efendimiz,“Allah›m! Ebû Bekr’i,k›yâmet günü, benim derecemde,benimle berâberbulundur!” buyurdu.Menk›be: Nakledilmifltirki, bu esnada Fahr-iEbu Bekr-i S›ddîk Hazretlerinin hicret s›ras›nda Peygamber Efendimizlebirlikte sakland›klar› Sevr Ma¤aras›30 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKâlem Efendimiz, HazretiEbû Bekr-i S›ddîk’›n mubârekyüzlerinde de¤ifliklikgörüp, sual ettikte, meydanagelen hâdiseyi anlatt›.“Ma¤arada olan delikleribir bir t›kay›p, lâkin, cübbeparças› bir deli¤e yetmedi.O delik de aç›k kalmas›ndiye taban›m› dayam›flt›m.Bir y›lan, birkaç defa taban›m›soktu. Aya¤›m› deliktençekmeye korktum ki, oy›lan delikten d›flar› ç›k›p,zât-› flerîfine bir elem verip,›zd›râb eder” diye Cevapverdi. Resûlullah Efendimiz:“Onunla benim aram›aç, b›rak ç›ks›n” buyurdu.O an Ebû Bekr-i S›ddîkmubârek aya¤›n› deliktençekti. ‹çeriden görünüflühüzün ve gam veren zehirlibir y›lan ç›kt›. Fahr-i âlemEfendimiz: “Ey utanmazy›lan! Benim ma¤ara arkadafl›m›ve esrâr›ma vâk›folan›, Allahü teâlâdan korkup,benden hayâ etmedinmi, aya¤›n› sokarakeziyet ettin, diyerek hitapedip, azarlay›nca, y›lan cevâbakâdir olup, dedi ki,“Ey Habîb-i Rahmân! Eyinsanlar›n ve cinnin Peygamberi!Senin âfl›k›n sâdeceinsanlar de¤ildir. Belkihayvân zümresindenkufllar, y›lanlar, kar›ncalar,cemâline âfl›kt›r. Hattâ benkulun, birçok yafll›, gözünemli, kendi cinsimiz olanbüyüklerimizden yüksekvas›flar›n›z› dinleyip, ›fl›ksaçan yüzünüzü görmeyemüfltak ve hayrân ve kendindengeçmifl, flaflk›n flekildea¤l›yarak, mâl vemülkünü terkedip, âfl›k-›divânen olmufltum. Buma¤aray› flereflendirece-¤inizi ö¤renmifltim. Onuniçin nice zamandan beri,bu s›k›nt›l› ma¤arada gece-gündüzdemeyip, yolunuzubekliyordum. Böylece,sizin buraya teflrîfinizile, ayr›l›k ac›s›na ve içimdekiderde merhem edeyim.Çünkü, en mes’ûd birzamanda, bu karanl›k ma-¤arada, arkadafl›nla [ma-¤araya girince], sabah günefligibi zâhir olup, devlet31 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKgüneflim do¤du. Ammâne var ki, arkadafl›n yineperde oldu. Bu sebeple,korku ve hayâ ben kulundankalk›p, zarûrî olarak,bu küstahl›k benden vâk›’oldu”, diye özür dileyince,Seyyid-üs-sekaleyn, dünyave âhirette bulunanlar›nflefâ’atcisi, y›lan›n küstâhâneözrünü kabûl etti.Hazreti Ebû Bekr’in yaras›-na, mübârek a¤›zlar›n›nsuyundan sürdü. O ândaac›s› flifâ buldu.Menk›be: O ma¤aradabir müddet kald›lar. OradaHazreti Ebû Bekr afl›r› derecedesusad›. Harâreti hadsafhâya gelince, Sultân-›Enbiyâya arz etti. Buyurdularki. “Yâ Ebâ Bekr! D›flar›-ya ç›k. Ma¤aran›n önündenakan nehirden murâd›nca[doyas›ya] iç.” Yüksekemirleri üzerine d›flar›ç›k›p, gördü ki, bir ›rmakakar. Kardan so¤uk ve hembeyaz. Baldan tatl› ve kokusumiskten güzel. Arzû etti-¤i kadar içip, geri geldikte,dedi ki: “Yâ Resûlallah! Bune hayât suyudur ki, bu da-¤›n bafl›nda hâs›l olmufl veyarat›lanlardan bir fert görmüflde¤ildir.” Resûl-i ekrembuyurdu: “Allahü teâlâhazretleri Cennet ›rma-¤› ile vazîfeli olan mele¤e,tâ Cennet-i Firdevs’den;akarsuyu getirip, bu ma-¤ara önünde ak›ts›n veEbû Bekr-i S›ddîk kulu, ondanmurâd›nca içsin diyeemretti. “Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîkbu sözleri iflitti¤i zamançok neflelenip, dedi ki,“Anam-babam sana fedâolsun. Ebû Bekr’in Hak teâlâkat›nda bu kadar mertebesivar m›d›r ki, onuniçin, Mekke da¤›nda, Cennet’ten›rmak ak›t›r. “ ResulullahEfendimiz: “Evet, yâEbâ Bekr, Allahü teâlâ hazretlerikat›nda dahâ ziyâdek›ymetin vard›r. Beni hakPeygamber gönderen Allahüteâlâya yemin ederimki, sana bu¤zeden kimselerCennet’e giremezler.Onlar›n yetmifl y›l kadarameli olsa da!”32 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKMenk›be: Rivâyet olunurki, Hazreti Resûl-i ekreminamcas› Ebû Tâlibhakk›nda bu âyet-i kerîmenâzil oldu. “fiüphesiz kisen istedi¤in kimseyi hidâyetekavuflturamazs›n.Ve lâkin, Allahü teâlâ diledi¤inihidâyete kavuflturur.”Ebû Bekr-i S›ddîk omahalde hâz›r idi. Ayet-ikerimeyi iflitinci, kendindengeçti.Menk›be: Fahr-i âlemEfendimiz buyurmufllard›rki, “Mi’râc gecesi, kardeflimCebrâîl’e sual ettimki, k›yâmet gününde, ümmetimincümlesine sualolunur mu.” Cevap verdiki, “Ey Allahü tealan›n Habibi!Ümmetinin cümlesinehesâb vard›r. Lâkin,Ebû Bekr’e yoktur. Ona k›-yâmet gününde yürü senhesaps›z Cennet’e var; denilir.O ise, dünyada benisevenler, benimle berâberCennet’e girmeyince, benCennet’e girmem, der.”Menk›be: ‹mâm-› Fahreddîn-iRâzî yazm›flt›r.Birgün Resûl-i sekaleynEfendimize bir gümüfl yü-33 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKzük hediye getirdiler. HazretiEbû Bekr’e verdi. “YâAtîk. Var, bunu bir kuyumcuyagötür. Üzerine “Lâ ilâheillallah”, kaz›s›n [ya’niyazs›n]”, buyurdu. HazretiEbû Bekr yüzü¤ü al›p, kuyumcuyagötürdü. Dedi ki,“Bu yüzü¤ün üzerine “Lâilâhe illallah, MuhammedünResûlullah” nakfleyle.”Bunu Sultân-› Enbiyâ emretmemiflti.Lâkin, HazretiEbû Bekr, Allahü teâlân›nism-i flerîfinden, HazretiHabîbi ekremin ism-i flerîfiayr› olmas›n› lây›k görmedi.Onun için, kuyumcuyaböyle ›smarlad›.Kuyumcu da, söylenildi¤iflekilde yüzü¤ün kafl›üzerine kaz›y›p, tekrar,Ebû Bekr’e teslîm etti. Onlarda mubârek yüzü¤üeline al›p, Fahr-i kâinâtagetirirken, Allahü teâlâhazretleri, azamet ve kibriyâs›ile, Cebrâîl aleyhisselâmaemretti ki, “Yâ Cebrâîl!Acele yetifl. Habîbiminyüzü¤üne Ebû Bekr’inad›n› yaz. Çünkü, EbûBekr, benim ism-i flerîfimdenHabîbimin isminin ayr›olmas›n› lây›k görmedi.Ben de lây›k görmedim ki,Habîbimin isminden, EbûBekr’in ismi ayr› olsun.”Cebrâîl aleyhisselâmderhâl yetiflip, mubârekyüzük Ebû Bekr’in elindeiken ve haberi yok iken,yüzü¤ün üzerine, HazretiEbû Bekr’in ism-i flerîfinikaz›tt›. Sonra Ebû Bekrhazretleri o mubârek yüzü¤ü,PeygamberlerinEfendisine teslîm etti.Fahr-i kâinât hazretleri, yüzü¤ünkafl›na bak›p, gördüki, “Lâ ilâhe illallah, MuhammedünResûlullah,Ebû Bekr-i S›ddîk” kaz›lm›fl.Bunun hikmeti nedir, diyetefekküre vard›. Ondansonra Hazreti Ebû Bekr’esual etti ki, “Yâ S›ddîk. Buyüzü¤ün kafl›na yaln›z Lâilâhe illallah kaz›tt› diye sipâriflolunmufl idi. Sen ziyâdekaz›tm›fls›n. Sebebinedir?“Hazreti S›ddîk hicâb›ndan[utanc›ndan] mubâ-34 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrek bafl›ndan aya¤›na var›ncayakadar terledi. DahâCevap vermeden Cebrâîlaleyhisselâm gelip,dedi ki: “Yâ Resûlallah!Hak teâlâ hazretleri sanaselâm eder. Ve buyurur ki,Ebû Bekr’in kendi ad›n›nyüzü¤ün kafl›nda yaz›ld›-¤›ndan haberi yoktur. Benkaz›tt›m. Habîbim bundandolay› huzursuz olmas›n.Zîrâ Ebû Bekr’in eline yüzü¤üverdi¤in vakit, yaln›zLâ ilâhe illallah kaz›t demifltin.Ebû Bekr benimism-i flerîfimden, Habîbiminisminin ayr› olmas›n›lây›k görmeyip, kendisikuyumcuya kaz›tt›. Ya’ni,Ebû Bekr senin ad›n›, benimad›mdan ay›rmad›.Ben de senin ad›ndan EbûBekr’in ad›n›n ayr› olmas›-n› revâ görmedim. Onuniçin, Cebrâîl’e emredip,gönderdim. Senin ad›n›nyan›na Ebû Bekr’in ad›n›yazd›.”Menk›be: Hazreti Resûl-iekrem buyurur ki,Arasat meydan›nda, Hakteâlâ emreyler ki, Cennet’tenmahfler yerine sar›yakuttan bir taht getirirler.Eni ve uzunlu¤u yirmi milolur. Ondan sonra, o taht›nsa¤ taraf›na bir taht dahâkoyarlar. Eni ve uzunlu-¤u bunun misâli olur. Ondansonra sol taraf›na akgümüflten bir taht dahâkoyarlar. Eni ve uzunlu¤ubunlar gibidir. Ondan sonra,sar› yakuttan taht üzerineEbû Bekr-i S›ddîk oturur.Sa¤ taraf›nda olan alt›ndantaht üzerine bir güzelmelek oturur. Sol taraf›ndaolan gümüfl tahtüzerine de bir melek oturur.Sonra, sa¤ taraf›ndaoturan melek, ayak üzeredurup, yüksek ses ile seslenirki,“Ey mahfler meydan›ndakiMüslümanlar. Bilinizki, Cennet hazînedâr› R›dvânbenim. Allahü teâlâbana emreyler ki, yâ R›dvân!Cennet kap›lar›n›nanahtârlar›n› al. HabîbimMuhammed Mustafâ hazretlerinegötür ve benim35 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKselâm›m› söyle. Habîbimkimden râz› ise, hesaps›zve azâbs›z Cennet’e al›pgit. Ben de Cennet’inanahtârlar›n› al›p, HabîbiEkreme götürürüm. Allahüteâlân›n emr-i flerîfi geregincedurumu arz ederim.“Server-i Enbiyâ buyurduki;“Yâ R›dvân! Anahtârlar›Ebû Bekr’e götür. Zîrâ,ben ümmetimin günâhkârlar›n›nflefâ’atiyle vazîfeliyim.Bu hizmeti EbûBekr görsün.”Bilmifl olunuz ki, HazretiEbû Bekr’e Cennet’inanahtârlar›n› teslîm ederimve de emrine mutî’olurum. Her kimden ki,Ebû Bekr râz›d›r, Cennet’eal›p, giderim. Kimdenhoflnut de¤ildir, Cennet’ekoymam; der.Ondan sonra sol taraftagümüfl taht üzerine oturanMelek ayak üzerinedurup, seslenir ki, “Cehennemhazînedâr› Mâlikbenim. Allahü teâlâ hazretleribana hitap eyler ki,yâ Mâlik! Cehennem kap›-lar›n›n anahtârlar›n› habîbimMuhammed Mustafâhazretlerine götür ve bendenselâm söyle. Her kim-36 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKden ki, Habîbim hoflnutde¤ildir; Cehennem’e al›p,götüresin. Ben de Cehennemkap›lar›n›n anahtârlar›n›al›p, Sultân-› Enbiyâyagötürürüm. Allahü teâlâhazretlerinin emr-i flerîfiüzere durumu aç›klar›m.Hazreti Fahr-i kevneynbuyurur ki, “Yâ Mâlik! Âsîümmetin hali ile meflgûlüm.Hemen anahtârlar›Ebû Bekr’e teslîm eyle. Buhizmeti onlar görsünler.”fiimdi uyan›k olun ki, Cehennem’inanahtârlar›n›Hazreti Ebû Bekr’e teslîmederim. Ben de emr-i flerîflerinemutî’ olurum. Herkimden ki Ebû Bekr-i S›ddîkmemnûn ve râz› de¤ildir.Suâlsiz ve hesaps›z, Allahüteâlân›n emri ile Cehennem’eal›p-götürürüm.”Menk›be: Birgün HazretiEbû Bekr, Hazreti Fahr-iâlemin huzur-› flerîflerinde,seadetle otururlarken;bir bedbaht kötü huylukimse; bir edepsizlik edip,Ebû Bekr’e dil uzat›p, yak›-fl›ks›z sözler söyledi. HazretiServer-i kâinât; oedepsiz, Ebû Bekr’e edepsizlikettikce; birfley söylemez,ba’zan da tebessümeder idi. Hazreti Ebû Bekr;o bedbaht ve edepsizinedepsizli¤i haddi afl›nca;zarûrî olarak gadaba gelip,birkaç söz söyleyince;Hazreti Fahr-i kâinât, seadetleve devletle yerindenkalk›p, gitti. HazretiEbû Bekr Sultân-› Enbiyân›nard›na düflüp, yetifltive: “Yâ Resûlallah! Niçin,bir hayâs›z, edepsizlikedip, gönül incitirken, sükûtbuyurup [susup], birfleysöylemediniz. fiimdi,ben ona söyleyince, kalk›p,gittiniz; sebebi nedir?”Dedi. Hazreti Fahr-ikevneyn ve Resûl-i sakaleynbuyurdu ki:“Yâ S›ddîk! O hayâs›zve bedbaht sana dil uzatmayabafllad›¤› zaman,Allahü teâlâ bir melekgönderdi ki, o kimseyikarfl›lay›p, kovacak idi.Sen, hemen gadaba geldin;söylemeye bafllad›n.37 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKO melek gidip, yerine iblîsgeldi. ‹blîs-i la’înin oldu¤uyerde, ben durmam. “Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîkondan sonra, vakitlivakitsiz söz söylememekiçin, mubârek a¤z›na birtafl koyar idi. Ne zamansöz söylemek lâz›m gelse,önce fikrederdi. Bir sözsöyleyece¤i zaman, o sözükendi kendine nice zamandüflünür, tefekkürdensonra, mubârek a¤z›ndano tafl parças›n› ç›kar›p, nesöz söyleyecek ise söyleridi. Sonra o tafl parças›n›mubârek a¤z›na al›p, tesbîhve tehlîl ile meflgûlolurdu. Kimseye, hay›rdanve flerden dünya kelâm›söylemez, e¤er kat’î lâz›mise ve çok efdal ise,söylerdi. Yoksa, gecede vegündüzde tesbîh ve tehlîlile meflgûl idi.Menk›be: Birgün PeygamberEfendimiz, HazretiÂifle-i S›ddîka’n›n evlerineteflrîf buyurdu. Buyurduki, “Yâ Âifle-i S›ddîka.Hiç yiyecekten bir nesnenvar m›d›r. Hazreti Âifle latîfeile dedi ki, “Sultân›m,bu gece yatt›¤›n›z yerde,niçin tedârik etmediniz.38 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎK[Oradan almad›n›z.]” HazretiÂifle’nin bu sözü Fahr-ikâinât›n mubârek gönüllerinebu hofl gelmedi. Huzursuzolup, odadan ç›kt›-lar. Hazreti Âifle, kofltu.Mubârek ete¤ine yap›flt›;al›koyup, yapt›¤› latîfedenaf dilemek istedi. Sultân-›Enbiyâ mubârek ete¤iniçekip, d›flar› ç›kt›.Hazreti Âifle anlad› ki,Fahr-i âlem hazretleri incindi.Hemen bafl›n› secdeyekoyup, Allahü teâlâhazretlerine yalvarmayabafllad›. Dedi ki: “Yâ Rabbî!Benim flefî’im [hâlimeac›y›p af edecek] sensin.Senden baflka benim hâlimeac›y›p, yard›m edecekyoktur.” Allahü teâlâ hazretlerinehem yalvar›r vehem mubârek gözlerininyafl› ›rmak gibi akar idi. Allahütebâreke ve teâlâhazretleri nihâyetsiz ihsân›ndan,Hazreti Âifle’ninduas›n› kabûl edip, Cebrâîlaleyhisselâm›, Habîb-iMükerem hazretlerinegönderdi. Sultân-› Enbiyâbir aya¤›n› mescidin içinekoyup ve di¤er aya¤›n› dakoymadan, Hazreti Cebrâîlyetiflip, dedi ki, “Yâ Resulallah!Mescide girme ki,izin yoktur.” Fahr-i kâinâthazretleri dedi ki, “Yâ kardeflimCebrâîl! Sebebi nedir?”Hazreti Cebrâîl dedi:“Hazreti Âifle’nin gözü ›rmakgibi akar. Hak teâlâder ki, var›p, Âifle’nin hât›-r›n› tesellî edesin. “Sultân-› kevneyn, seadetle,Hazreti Âifle’nin evinegeldi. Hazreti Âifle karfl›-lay›p, Sultân-› kâinât›n mubârekaya¤›n›n tozuna yüzünüsürüp, af diledi. ResûlullahEfendimiz af buyurdu.Allahü teâlâ, HazretiCebrâîl’e emretti ki, “Habîbimile Âifle’yi ben arayagirip, bar›flt›rd›m. ‹krâm dabizden olsun. Var Cennetni’metlerinin çeflitlerindengetirip, Hazreti Fahr-i âlemile, Hazreti Âifle’nin önlerinekoy.”Cebrâîl aleyhisselâmCennet’ten ni’met getirip,önlerine koydu. Hazreti Âi-39 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKfle, bir lokma Hazreti Sultân-›Enbiyân›n mubâreka¤z›na koyard› ve bir lokmakendi yer idi. ‹ki lokmakal›nca, Fahr-i âlem buyurduki, “Yâ Âifle! Bu ikilokmay› baban Ebû Bekriçin al›koy.“ Zîrâ Sultân-›kâinât›n Ebû Bekr’e o mertebemuhabbeti vard› ki,bir lokmay› onsuz yimezdi.Bir an dahî onsuz olmazd›.Ebû Bekr-i S›ddîk’›nbu ni’metlerden hissealmam›fl olmas›n› uygungörmedi. Onun içinHazreti Âifle’ye buyurduki, iki lokmay› al›koysun.Bu esnada kap› çal›nd›.Server-i Enbiyâ dedi ki,“Yâ Âifle! kap›ya gelenEbû Bekr’dir. ‹çeri gelsin. “Hazreti Ebû Bekr Habîb-imükerrem hazretlerinin,huzur-› âlîlerine yüzsürdükte, buyurdular ki,“Yâ S›ddîk! Bu iki lokmaCennet ta’âmlar›ndand›r.Size hisse ay›rd›k.”Hazreti Ebû Bekr bu ikilokmay› eline al›p, biriniFahr-i kâinâta ve biriniHazreti Âifle’ye verdi. ResulullahEfendimiz: “YâEbâ Bekr! Niçin bu iki lokmay›kendin yemedin, bizeverdin? Buyurdular.Hazreti Ebu Bekr: “Yâ Resulallah!O Allahü teâlâhakk› için ki, ondan gayriAllah yoktur. Sizin yedi¤inizbana kendim yememdenbin kat dahâ hay›rl›gelir, dedi.Hazreti Ebû Bekr’inFahr-i âlem hazretlerinebu kadar kuvvetli muhabbetivard›. Fahr-i âlem hazretleride ne mertebe riâyetedip, severlerdi ki,Cennet ni’metini EbûBekr-i S›ddîk’a hisse al›-koymay›nca yaln›z yemedi.Fahr-i âlem hazretleribir ân Ebû Bekr’siz olmazd›ve her ne vakit Sultân-›kâinât hazretlerine buluflmakmurâd-› flerîfleri olsa,mülâkat ederler idi [görüflürlerdi].Server-i Enbiyâ,her ne müflâvere etmek isteseler,Hazreti Ebû Bekrile ederdi. Hiç bir zamanEbû Bekr’den huzursuz40 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKolup, incinmedi. O dâimâSultân-› kâinât›n emrinemutî’ ve itâ’at ederdi. Aksinebir fley olmam›flt›r.Belki, mubârek hât›rlar›nabile gelmemifltir.Menk›be: ‹rflâd-üs-s›ddîkkitab›n›n sâhibi zikretmifltir.Bir gün Resûlullahbuyurdu ki, “Ebû Bekr’inîmân› di¤er mü’minlerinîmân› ile ölçülse, EbûBekr’in îmân› a¤›r gelir.”Bir rivâyette buyurmuflturki, “Rüyamda gördüm ki,k›yâmet kopmufl. Mahflerdeterâzî kurulmufl. Bütünmü’minlerin îmân› tart›ld›.Ebû Bekr’in îmân› cümleümmetin îmân›ndan a¤›rgeldi.”Menk›be: Yine ‹rflâdüs-s›ddîkkitab›nda bildirilmifltir.Enes bin Mâlik rivâyeteder: Birgün gördümki Server-i Enbiyâ , HazretiEbû Bekr-i S›ddîk ile müsâfehâedip, buyurdu ki,“Müjdeler olsun sana yâEbâ Bekr. Hak teâlâ, bütünmahlûklara, umûmî olarak,tecellî eder. Ammâ,sana husûsî olarak tecellîeder.”Kâbe-i fierif’in de içinde bulundu¤u Mescid-i Haram41 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKNakledilmifltir ki, HazretiEbû Bekr rivâyet etmifltir:Câhiliye zaman›ndabir gün, bir büyük a¤ac›nalt›nda otururken, birdal bafl›ma e¤ildi. Bir sesgeldi ki, yak›n zamanda,Kâ’be-i flerîfede, Benî Hâflîm’den,Abdülmuttalibo¤ullar›ndan Muhammedadl› bir Peygamber zuhûretse gerek. Böyle büyükve flanl› Peygamber dahâgelmemifltir ve de gelmeyecektir.Hâtem-ül-enbiyâd›r.Sen herkesten önceOnun dinine gireceksin.Ona senden yak›n kimseolmayacakt›r.Ne zaman ki Fahr-iâlem Efendimize Peygamberoldu¤u bildirildi, oa¤açtan yine ses geldi ki,ey Ebû Kuhâfe o¤lu. Müjdelerolsun sana, o Peygamberzuhûr etti. Hâz›rol, gayret eyle ki, onunlakarfl›lafl›p dinine giresin ki,senden önce onun dininekimse girmez. Sabahleyinsevinç ile kalk›p, Fahr-iâlem hazretlerinin bast›¤›topra¤a yüz sürmek niyetiile giderken, Sultân-› Enbiyâyarastgeldim.Menk›be: Hazreti EbûBekr ‹slam’a geldi¤i vakitte,Hak teâlâ aflk›na ve Habîbullahaflk›na, fakîrlereseksen bin alt›n sadaka etti.K›rk bin alt›n gizli, k›rkbin alt›n aç›ktan vermiflti.O hâle geldi ki, giyecek elbisesikalmam›flt›. Sonraeski bir mutâf [keçi k›l›ndandokunmufl elbise] elinegeçti. Mubârek arkas›-na ald›. Sonra namaz vaktigelince, o mutâf› arkas›-na al›p, namaz k›lard›.Bu hâl üzere üç günevinde oturup, PeygamberEfendimizin huzur-useadetlerine gidemedi.Dördüncü gün, ResulullahEfendimiz, sabah namaz›-n› k›ld›ktan sonra, mubârekarkas›n› mihrâba verip,sahâbe-i kirâm hazretlerineteveccüh edip, buyurdularki: “Üç gündür,Ebû Bekr-i S›ddîk mescidegelmedi. Acabâ mubârekhât›r-› flerîfi nas›ld›r. Vara-42 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKl›m, mubârek hât›r›n› soral›m”diye söylerken,mubârek arkas›na bir siyâhmutâf giymifl olarakCebrâîl aleyhisselâm geldi.Hazreti Resûlullah,Cebrâîl aleyhisselâm› buhâlde görünce, mubârekflekli de¤iflti. “Yâ kardeflimCebrâîl; bu ne hâldir”,diye sordu. Hazreti Cebrâîl,“Yâ Resûlallah! Ma’lûmunuzolsun ki, yedi katgökte, arfl ve kürsîde olanbütün melekler, bütün Kerûbîyûnböyle mutâf giydiler”,dedi. Hazreti Resûl-iekrem, “Bu iflin asl› nedir,yâ kardeflim, bana aç›kla”,dedi. Hazreti Cebrâîldedi ki, “Yâ Resûlallah!Hazreti Ebû Bekr, Allahüteâlân›n aflk›na ve senindinin u¤runa seksen binalt›n sadaka verdi. K›rk binigizli ve k›rk bini aç›ktan.fiimdi giyecek elbisesikalmad›¤› için, üç gündenberi mescide onuniçin gelemedi. Namaz›evinde k›ld›. Yâ Resûlallah!Hak teâlâ sana selâmedip ve buyurdu ki, HazretiEbû Bekr’e elbisegöndersin.Hazreti Fahr-i Enbiyâ,Eshâb-› güzîne bak›p, dediki, “Her kimin, bir fazlakaftan› varsa, Ebû Bekr’eversin ki, ben sevineyim.Hak teâlâ karfl›l›¤›nda nicenice sevâblar ve derecelerversin. Benimle firdevs-ia’lâda komflu olsun. “Eshâb-› kirâm›n hepsi,arad›lar. Hiçbirisinde bulunmad›.Bulunamay›nca;bir sahâbî var›p, bir baflkakimsede bir h›rka buldu.Hazreti Ebû Bekr’e gönderdi.Hazreti Ebû Bekr o sahâbîyedualar edip, o kaftan›giydi. Hazreti Resûlullah’›nyan›na gelmeden Cebrâîlaleyhisselâm yetiflti. Dediki: “Yâ Resulallah! Allahüteâlâ sana selâm eder. Buyurduki, bütün sahâbîlerile Ebû Bekr’i izzet ve ikramile karfl›layas›n.Ondan sonra, PeygamberlerinSultan›, HazretiEbû Bekr’e karfl› ç›k›p, mü-43 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKEbu Bekr-i S›ddîk Hazretleri, Ravdai Mutahhara’da PeygamberEfendimizin yan›nda yatmaktad›r.sâfehâ etti. Cenâb-› Hakk’ayönelip, dualar etti. Sonrabütün sahâbîler Ebû Bekrile müsâfehâ etti. GönüldenEbû Bekr’e dua ettiler.Bundan sonra, Cebrâîlaleyhisselâm dedi ki, “YâResulallah! Hak teâlâ sanaselâm eder. Buyurur ki, EbûBekr kuluma benden selâmsöyle! Bu fakîr hâliyle bendenrâz› m›d›r; sor? “Peygamber Efendimiz,Hazreti Ebû Bekr’e habergönderip, sorduklar›nda;Hazreti Ebû Bekr, inleyip,ba¤›rarak, feryâd ederek,dedi ki: “Ebû Bekr kimdirki, kim oluyor ki, Rabbimdenrâz› olmayay›m. Benherfleyi yaratan Rabbimdenrâz›y›m, râz›y›m”.Menk›be: Misbâh kitab›ndaanlat›lmaktad›r. HazretiÖmer der ki; bir günResûl-i ekrem bize, askeridonatmak için, sadaka getirindiye, emrettiler. Benim44 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmal›m›n çok oldu¤u bir zamanidi. Gönlümden geçtiki, her zamanda, kardeflimEbû Bekr sadaka husûsundahepimizden fazla sadakaverirdi. Ammâ bu defaben ondan fazla vereyimdiye, mal›m›n yar›s›n› götürdüm.Resûlullah Efendimizbuyurdular ki, “YâÖmer! Ev halk›na ne b›rakt›n”.Dedim ki, “Yâ Resûlallah!Yar›s›n› b›rakt›m”.Bu s›rada Hazreti EbûBekr cümle mal›n› getirip,koydu. Resulullah Efendimiz::“Yâ Ebâ Bekr! Evhalk›na ne b›rakt›n? Buyurdu.Hazreti Ebû Bekr:“Yâ Resûlallah! AilemeAllahü teâlây› ve Resûlünüb›rakt›m, deyince, ResulullahEfendimiz: “‹kinizinaras›ndaki fark, cevâb›n›zaras›nda olan fark gibidir,buyurdular. HazretiÖmer buyurdu ki: Ondansonra, Ebû Bekr-i S›ddîk’›nher bir iflte, önüne geçmeümidimi kestim.Rivâyet edilir ki, ResûlullahEfendimiz, sadakagetirin diye emredince,Hazreti Ebû Bekr bütünmal›n› ve giyeceklerini, sadakaverip, bir h›rka giydi.O zaman Cebrâîl aleyhisselâmgeldi. Server-i Enbiyâgördü ki, Cebrâîl aleyhisselâmh›rka giymifl.Ba’z› rivâyette gelmifltirki, bir gün Hazreti EbûBekr’in huzur-› flerîflerinebir dilenci gelip, Allah içinbir fley verin dedikte, vermeyebir fleyi bulunmay›p,s›rt›ndaki gömle¤i, kap›arkas›ndan dilenciyeverdi. Kendisi bir eski flalörtündü. ‹bâdetle meflgûloldu. Allahü teâlân›n emriile Cebrâîl aleyhisselâmüzerine bir flal bürünüp,Hazreti Habîbullah›n huzurunageldi. Resûl-i ekrem:“Yâ kardeflim Cebrâîl! Bune hâldir. Seni bu hâl üzerehiç görmemifltim”, dedi.Cebrail aleyhisselam:“Yâ Resulullah! Benim buflekle girdi¤imi acâib karfl›lama,ki Hak teâlâ bütüngök meleklerine bu sûretegirmeye emreylemifltir.45 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKÇünkü, Ebû Bekr-i S›ddîkflimdi bu flekildedir”, diyecevap verdi.Menk›be: Hazreti EbûBekr ile Ebüdderdâ, ikisiberâber giderken, bir daryola geldiler. Ebüdderdâönde, Hazreti Ebû Bekr arkada,o darl›kta yürürken,o s›rada, Resul-i EkremEfendimiz karfl›dan, parlakbir ay gibi, göründü. HazretiEbüdderdâ, HazretiEbû Bekr’in önüne geçmiflgörünce Peygamber Efendimizhuzursuz olup,Ebüdderdâ’ya hitap ettilerki, “Yâ Ebüdderdâ! NiçinEbû Bekr’in önünce yürürsün.Bilmez misin ki, EbûBekr senden öncedir. Sendenbüyük olan kimseninönünde gitmek edebi terkde¤il midir?“ HazretiEbüdderdâ hatâs›n› anlay›p,tövbe ve istigfâr etti.Menk›be: Birgün sahâbe-igüzînden ba’z›lar›Fahr-i kâinât›n yüksek huzurlar›navar›p, Hazreti EbûBekr’den flikâyet ettiler. Dedilerki, yâ Resûlallah! HazretiEbû Bekr bir oda içinegirip, ci¤er kebab›n› yaln›zyer. Kokusunu duyar›z. Lâkinbizi da’vet eylemez. Sultân-›Enbiyâ buyurdu ki,“Bir dahâ böyle yapt›¤› vakit,bana haber veriniz; evinevaral›m.“Birgün yine HazretiEbû Bekr, bir odaya girdi-¤inde, ci¤er kebab›n›n kokusunuduyan Sahâbîler,ci¤er kebab› yiyor, diyerek,Resulullah Efendimizehaber verdiklerinde, PeygamberEfendimiz, derhâlkalk›p, Hazreti Ebû Bekr’inoldu¤u odaya gitti. ‹çerigirdikte, gördü ki, ne ateflvar; ne kebab. Sonra sualetti ki, “Yâ Ebâ Bekr! Ci¤erkebab›n› yaln›z yer imiflsin;Bu uygun mudur?Ebû Bekr dedi ki: “Yâ Resûlallah!Hâflâ ben ci¤erkebab›n› yaln›z yiyeyim.Piflen kendi ci¤erimdir.“Peygamber Efendimiz, sebebinisordular. HazretiEbû Bekr cevap verdi ki,“Yâ Habîballah! Dâimâhât›r›ma gelir ki, Hak teâlâ46 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKbana ‹slam dinini müyesseretti. Ve Habîbinin dostlar›ndanetti. Husûsî olarakbütün sahâbe-i kirâmiçinde bu flekilde flöhretbuldum. K›yâmet gününde;acabâ halim ne olur.Allahü teâlân›n huzurundabu ni’metlerin flükrünüyerine getirir miyim, diyekorkudan ci¤erim kebabgibi piflti¤inin sebebi budur”.Hemen o sâat Cebrâîlaleyhisselâm gelip;Hazreti Ebû Bekr’in hakk›ndanice müjdeler getirdi.Ondan sonra Eshâb-›güzînin Hazreti Ebû Bekr’emuhabbetleri bir iken binkat fazla oldu.Menk›be: PeygamberEfendimiz bir gün mescid-iflerîfinde, Eshâb-› güzîn aras›nda,oturuyordu. Cebrâîlaleyhisselâm geldi. Sultân-›Enbiyâ hazretlerine buyurdularki, “Ebû Bekr’in bir sâatibâdeti yetmifl y›ll›k ibâdetyerini tutar.”Resûl-i ekrem Efendimizbunlara cevap vermeyip,Hazreti Bilâl’e emrettiki: “Var, Ebû Bekr’i da’veteyle.” Hazreti Bilâl, HazretiEbû Bekr’in kap›s›n› çald›.Dedi ki, “Ebû Bekr-iS›ddik’i Peygamber Efendimizça¤›r›r.” Hemen osâat Hazreti Ebû Bekr yerindenkalk›p, Server-i kâinât›nbulundu¤u yere gitti.Sultân-› kâinât karfl›lay›p,Hazreti Ebû Bekr’i yan›naald›. Sonra sual ettiki, “Yâ S›ddîk, ne amelüzerinde idin?” Cevapverdiler ki, “Yâ Habîballah!Hât›r›ma flöyle geldiki, Hak teâlâ iki ev halketti.Birinin ad› Cennet ve birininad› Cehennem. Elbettetakdîr yerini bulup, ikisinide dolduracakt›r. Birini yaramazkullar› ile, birini sâlihkullar› ile. Yâ Resûlallah!Dedim ki, yâ Rabbî!Bu zay›f kulunun bedeninibüyültüp, Cehennem’ekoy ki, benim bedenim ileCehennem dolsun. Seninemrin yerini bulsun. Bütünâlem, Cehennem korkusundanhalâs olsun.”Ondan sonra Eshâb-› gü-47 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKzîn Hazreti Ebû Bekr’inböyle duas›na ve yüksekhimmetlerine hayrânolup, cümlesi hay›r dua ettiler.Menk›be: Birgün HazretiEbû Bekr ile HazretiÖmer bir husûs için, birbiriyleçekifltiler. Hattâ, HazretiEbû Bekr HazretiÖmer’e bir miktar sertsöyledi. Biraz durduktansonra, Hazreti Ebû Bekrpiflmân olup, HazretiÖmer’den özürler diledi.Hazreti Ömer iltifât etmedi.Evine gitti. Hazreti EbûBekr gördü ki, HazretiÖmer affetmedi. Bu üzüntüile, Peygamber Efendimizinhuzurlar›na vard›.Habîb-i ekrem gördü ki,Hazreti Ebû Bekr’in fleklide¤iflmifl. Sual buyurdularki, “Yâ S›ddîk sana neoldu ki, böyle üzüntülüsün.Hazreti Ebû Bekr’ingözlerinden yafl ak›p, dediki, “Yâ Resûlallah! Bir husûsiçin Hazreti Ömer ileçekiflip, bir miktar gadabile, söylemifltim. Onuniçin gücenmifl. Sonra hatâm›bilip, af diledim. Kabûletmedi. Yâ Resûlallah,huzurunuza geldim. Benimhâlim nice olur. K›yâmetgününde e¤er Ömeryakama yap›fl›rsa, banainâyet, hâlime merhametet”; deyip a¤lad›. HazretiFahri âlem üç kere dua ettiki, “Yâ Rabbî! EbûBekr’in bütün günâhlar›n›af eyle; Ömer’in günâh›n›da af eyle!”Di¤er taraftan HazretiÖmer de Hazreti EbûBekr’in ricâs›n› kabûl etmedi¤inepiflmân olmufltu.Hazreti Ebû Bekr’in evleritaraf›na gitti. Kap›n›nönüne gelip, Hazreti EbûBekr’i sordu. Habîb-i ekremhazretlerine gitti diyeCevap verdiler. HazretiÖmer de var›p, Server-ikâinât›n huzur-› flerîflerineyüz sürdükte, gördü ki, birtarafta Hazreti Ebû Bekroturur. Bir taraf›nda HazretiEbüdderdâ oturur. Ondansonra Habîb-i ekremhazretleri buyurdular ki:48 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKHazret-i Ebu Bekr-i S›ddîk’›n Ravdai Mutahhara’daki kabr-i flerifleriningirifl kap›s›. Ortadaki kap› Peygamber Efendimize, sa¤daki kap› Hazret-iÖmer’e, soldaki kap› ise Ebu Bekr-i S›ddîk Hazretlerine aittir.“Hak teâlâ beni sizlerePeygamber gönderdi.Cümleniz tekzîb ettiniz[yalanlad›n›z]. Ancak EbûBekr-i S›ddîk tasdik etti.Cân ve bafl ve bütün varl›-¤›yla benim u¤rumda kalbenk›yâm gösterip, bir ânayr›lmad›. Neden EbûBekr’in k›ymetini bilmeyip,rencîde edersiniz. ‹nsâfm›d›r. Bilmez misinizki, Ebû Bekr’e olan riâyetve hurmet bizedir. Onunhât›r›n› gözetmek, bizimhât›r›m›z› gözetmek gibidir.“Hazreti Ömer Resulullah’›nbu kelâm›n› iflittiktensonra, kalk›p, Ebû Bekrtaraf›na gidip, Hazreti EbûBekr de karfl›lay›p, birbiriylemüsâfeha edip, özürdilediler.Menk›be: Hazreti Ali birgün hutbe okuyup, halk›gazâ ve cihâda teflvîk etti.Bir flah›s ayak üzere kalk›p,dedi ki, yâ imâm! Banafî sebîlillah cihâd›n vegazâlar›n sevâb›ndan haberver. Hazreti Ali buyurdularki, bir gün Resûl-i ekremEfendimiz ile gazâya49 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKgidiyorduk. Senin bendensual etti¤in gibi, ben deResûl-i ekrem’den sual ettim;dedim ki, yâ Resûlallah!Bize gazâ ve cihâd›nsevâb›ndan haber ver.Hazreti Server-i kâinât buyurdularki:“Bir kavim gazâya niyetetse, Hak teâlâ onlariçin Cehennem’den kurtuluflunaberat yazar. Kaç kiflisefer için hâz›rlansa, Allahüteâlâ onlar ile meleklereö¤ünüp, buyurur ki,görün, benim kullar›m›,benim yolumda gazâyahâz›rlan›rlar. Âilesine vedâ’ederken, evi ve duvarlar›onlar için a¤lar. Ve günâhlar›ndantemizlenip,anadan do¤mufl gibi olurlar.Y›lan›n, derisinden ç›kt›¤›gibi günahlar›ndans›yr›lm›fl olurlar. Hak teâlâher ad›ma k›rk bin melekverir. Dört taraf›ndan h›fzederler.‹flledikleri her haseneve her sevâb iki kat yaz›l›r.Ona bin âbid ibâdetisevâb› yaz›l›r. Öyle âbid ki,bin y›l ibâdet etmifl olur.Harbe gitmek üzere yolagirdi¤i zaman, Hak teâlâ okadar sevâb verir ki, dünyadakibütün insanlar katipolsalar, onun hesâb›ndaâciz olurlar. Düflmanakarfl› olup da, harbe bafllasalar,melekler onlar› çevirip,üzerlerine durup, nusretve zafer için, dua ederler.Arfl›n alt›ndan bir melek,El-cennetü tahte z›lâlissuyufya’ni Cennet k›l›çlar›ngölgesi alt›ndad›r diye,nidâ edip, ça¤›r›r. K›l›nçdokunup, her flehîd olana,s›cak günde so¤uk su içmiflgibi, lezzetli gelir. Herk›l›nç darbesi yiyip, at›ndanyere düflmezden önce,Hak teâlâ hûrî gönderir.Sa¤›ndan ve solundan yetiflip,müjde verirler. Hakteâlân›n onun için, Cennet’tehâz›r etti¤i ikrâmlar›ve sevâb› haber verirler vemüjdelerler. Ondan sonrayere düflse, bir ses gelip,der ki, “Merhâbâ ey temizrûh! Temiz bedenindenç›kt›n. Müjdeler olsun sanaki, Allahü teâlâ senin50 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKiçin Cennet’inde o kadarsevâb ve ecirler ve mülkve ni’metler haz›rlam›flt›rki, ne gözler görmüfltür, nekulaklar iflitmifltir. Ne dekimsenin hât›r›na gelmifltir.“ Resûl-i Ekrem Efendimizbuyurdu ki:Allahü teâlâ o flehîdhakk›nda buyurdu ki:“Onun çoluk-çocu¤unakefilim. Her kim onu râz›ederse, beni râz› eder. Herkim onu incitirse, beni incitir.”Hak teâlâ, flehîdlerinrûhlar›n› yeflil kufllar›nkursa¤›na koymufltur.Cennet’e girip, yemifllerindenyerler. fiehîde Cennetülfirdevs’de yetmifl kas›rverirler. Her iki kasr›n aras›San’a ile Tehâme aras›mesâfe kadard›r. O kas›rlar›nnûru do¤u ile bat›aras›n› doldurur. Her kasr›nyetmifl kap›s› vard›r.Alt›ndand›r. Her kap›daperde as›lm›flt›r. Kap›n›nüstünde bir köflk vard›r.Her bir köflkün içinde yetmiflçad›r vard›r. Her çad›rdayetmifl kanepe [serîr]vard›r. Her serîrin ayaklar›inciden ve yakuttan ve zeberceddendir.Her serîrüzerinde k›rk döflek vard›r.Her döfle¤in yüksekli¤ik›rk arfl›nd›r. Her döflektebir hûrî ayn ve her hûrî ayn›nk›rk câriyesi vard›r.51 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKBafllar›nda inciden tâçlarve boyunlar›nda mendillerve ellerinde murassale¤en ve ibrik tutarlar.Hazreti Resûlullah yeminedip, buyurdu ki; K›yâmetgününde, flehîdler yerlerindenkalk›p, mahfler yerinegelirken, yollar›ndapeygamberler aleyhimüsselâmolur. Onlar geldikte,ayak üzerine kalkarlar. fiehîdlergelip, mücevherlerlesüslü kürsüler üzerine otururlar.Her flehîd evlâd›ndanve ehlinden ve akrabâs›ndanve sevdiklerindenyetmifl bin kifliye flefâ’atedecektir. Hazreti Ali der ki;Hazreti Server-i Enbiyâ bunuböyle buyurdular.Nevfel derler bir yi¤it,iki o¤lunu ve hâtununuyan›nda getirip dedi ki,“Yâ Resûlallah! Ben duaedeyim, Siz âmîn deyiniz.Böylece duam kabûl olsun”.Hazreti Server-iâlem, buyurdular ki, “Sensöyle, ben âmîn diyeyim.”Hazreti Nevfel el kald›r›p,dedi ki: “Yâ Rabbel âlemîn!Nevfel kuluna flehâdetmüyesser eyle. Bu ikio¤lunu yetîm eyle. Vâlidelerinidul eyle.”Hazreti Nevfel, ondansonra var›p, silâh›n› kuflan›p,at›na binip, düflmanakarfl› ç›kt›. Birçok kimseyiöldürüp, sonunda at›n›düflürdüler. Sonra kendiniflehîd ettiler. Zübeyr binAvvâm der ki, ben gelipFahr-i kâinât EfendimizeNevfel’in flehâdetini bildirdim.Dedim ki, “Allahü teâlâgazân› Nevfel ile mubâreketsin. Nevfel flehîdolup, kana bulan›p, yatar.”Hazreti Resûl-i ekrem veNebiyyi muhteremin mubârekgözleri yafl ile doldu.Sonra oradaki Eshâb-›kirâm ile berâber geldiler.Sa’d bin Ebî Vakkas okat›p, müflrikleri Nevfel’inyan›ndan da¤›tt›.Resûlullah hazretlerigelip, bafl›n› dizi üzerineal›p, buyurdu ki: “Allahüteâlâ sana rahmet etsin;yâ Nevfel! fiüphe yokturki, Hak teâlâ yar›n k›yâ-52 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmet gününde, nidâ edip,buyurur. Sen Arfl›n alt›ndanç›kars›n. Bafl›n sa¤elinde olur. Damarlar›ndankan akar. Kokusumiskten güzel kokar. Suâlsiz,hesaps›z Cennet’egidersin.” Sonra Abdürrahmânbin Avf hazretlerinebuyurdular. Örtü getirdiler.Sar›p, defnettiler.Sonra Resûlullah hazretleri,kalk›p parmaklar›n›nüzerinde yürür idi. Sonrasual ettiler. O Resûl-i Hüdâbuyurdular ki; “Beni Peygambergönderen Allahüteâlâya yemin ederim ki,Nevfel üzerine o kadarmelek nâzil oldu ki, meleklerinçoklu¤undan aya-¤›m› basacak yer bulamazd›m.Bir melek gelip,kanad›n› aya¤›m alt›nadöfledi. Ona bast›m.” Gazâtamam olunca; HazretiResûl-i müctebâ, hergünvar›p, Nevfel’in kabrini ziyâretederdi.Zübeyr bin Avvâm rivâyeteder ki, say›s›z ganîmetlerile; gazâdan döndük.Muzaffer olarak, Medîne-imünevvereye yöneldik.Medîne’ye yaklafl›nca;Medîne halk› HazretiResûl-i Ekrem’i karfl›lamayaç›k›p, fliir okuyorlard›.Peygamber Efendimizimedh ve senâ ederler idi.Ans›z›n Hazreti Nevfel’inhan›m› iki o¤lu ile gelip,Peygamber Efendimiz’e,“gazân›z mubârek olsun”dedi ve “Yâ Resûlallah,Nevfel’in hâli ne oldu.Hazreti Fahr-i âlemin mubârekgözlerinden yafl revânolup, yan›nda olanlarda a¤lad›lar. Zübeyr binAvvâm, Server-i kâinât›nüzengisi yak›n›nda yürürdü.Ona buyurdu ki, “YâZübeyr! Yürü. Nevfel’inhaberini han›m›na söylemeyekim dayanabilir ki,ben söyleyeyim.” Mubârekeli ile ard›na iflâretedip, geçti, gitti.Ondan sonra HazretiAli geldi. Han›m O’na dediki. “Yâ Ebe’l Hasen! Nevfelne oldu.” Hazreti Alia¤lay›p, yan›ndakiler de53 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKa¤lad›lar. Ammâr bin Yâseryan›nda yürür idi. Onadedi ki; “Nevfel’in haberinihan›m›na nas›l söyleyebilirim.”Eli ile ard›na iflâretetti; geçti.Ondan sonra HazretiOsmân geldi. Han›m O’nada sordu. Hazreti Osmâna¤lay›p, yan›nda olanlarda a¤lad›lar. O da eliyleiflâret edip, geçti, gitti. Ondansonra Hazreti Ömergeldi. Han›m ona da sordu.Hazreti Ömer de Cevapvermeyip, geriye iflâretedip, geçti, gitti.Ondan sonra HazretiEbû Bekr-i S›ddîk geldi.Mû’az bin Cebel der ki:Ben Hazreti Ebû Bekr’in,yan›nda yürürdüm. Banabak›p, tebessüm ederdi.Geride kimse de kalmam›flt›.Han›m O’na da sordu.Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîkmubârek sakal›n› avucunaal›p, gönlü perîflânolarak, parma¤›n› diflinedokundurup, Hak teâlân›ndergâh›na teveccüh edip,dedi ki; “Yâ Rabbî! Bir gönülki, y›kmaktan Habîbiekremîn sak›nd›. HazretiAli, Hazreti Osmân, HazretiÖmer kaç›nd›lar. Benmüflkil durumda kald›m.E¤er ifflâ edersem, ya’niNevfel’in flehâdet haberiniverirsem, Habîbine muhâlefetetmifl olurum. E¤ergeri kald›, geliyor desem,yalan söylerim. Do¤rusöylesem gönlü y›k›l›r.Do¤ru söylemesem din y›-k›l›r. Gönülden dedi ki, yâRabbî! Bana da bir söz ilhâmeyle; yâ müflkilimisen çöz ki, kad›nca¤›z›ngönlü tesellî olsun” deyip,Hakka ba¤lan›p, dergâhayüz tutup, “Yâ ALLAH”deyince, o ânda yaydanok ç›kar gibi, k›l›nc› elindeNevfel sür’atle gelip, HazretiEbû Bekr’e selâm verdi.“Buyur yâ S›ddîk, benimi istersin”, dedi. Mübârekelini aç›p, HazretiAlî’ye sonra Sahâbe-i güzîneyetiflti ve selâm verdi.Bunlar bu hâli görüp, dehfletiçinde kal›p, atlar›ndandüfleyazd›lar.54 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKZübeyr bin Avvâm derki, Resûlullah Efendimizinâdet-i flerîfleri idi ki, seferdengeldikte, mescide var›p,iki rekat namaz k›lard›.Sefere gitmeyenler gelip,selâm verip, tebrîk ederlerdi.Yine mescide vard›.Otururken kap›da kalabal›koldu. Kalabal›¤› gördüler.Nevfel içeri girip, selâmverdi. Resûl-i ekremhazretleri Nevfeli karfl›lay›p,selâm›n› al›p, yerineoturttuktan sonra, kendileride oturdu. Buyurdu ki,“Sübhânallah! Bu birâyettir ki, Hak teâlâ aç›klad›.Acabâ kimin eliyle zâhiroldu”; derken, o ândaCebrâîl aleyhisselâm geldi.“Yâ Muhammed! fiükürsecdesi eyle ki, ümmetindeAllahü teâlâ, HazretiÎsâ aleyhisselâm gibi, ölüyüdirilten kimse yaratt›.Allahü teâlâ sana selâmeder. Buyurur ki, benimHabîbim, e¤er senin ma-¤ara arkadafl›n Ebû Bekr-iS›ddîk, bir kere dahâ “YâALLAH” demifl olayd›, iz-55 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKzim-celâlim hakk› için, bütünflehîdleri, diriltirdim.Yâ Muhammed! Ebû Bekrkuluma söyle ki, ben ondanrâz›y›m. O da bendenrâz› m›d›r. Onun sözünüdo¤ru ç›karmak için, Nevfel’idirilttim. Zîrâ o câhiliyedöneminde yalan söylememifltir.”Bunun üzerine,Server-i Âlem, EbûBekr’e Cebrâîl aleyhisselâm›nverdi¤i müjde haberinisöyleyip, buyurdular ki:“Yâ Ebâ Bekr! Hakt›r velây›kt›r ki, Allahü teâlâ sanaikrâm etmifltir. fiükürlerolsun o Allahü teâlâhazretlerine ki, ben dünyadanayr›lmadan önce,ümmetimde Îsâ aleyhisselâmgibi, Allahü teâlân›nizniyle ölüyü diriltenkimse yaratt›.” Ondansonra Nevfel nice y›llarömür sürdü. Önceki o¤ullar›ndangayri iki o¤lu dahâoldu. Sonra Yemâmecenginde flehîd oldu.Ba’z› rivâyette han›m›söylenmeyip, fakîr bir annesioldu¤u söylenmifltir.Nevfel, silâh›n› kuflan›p,at›na binip, muhârebeyekat›lmak üzere geldi. Annesi,a¤l›ya a¤l›ya feryâdederek, Fahr-i kâinâta gelip,dedi ki: “Yâ Habîballah!Benim gözümün yafl›-na merhamet eyle. Hayât›mda,görür gözüm ve tutanelim budur. Bundangayri s›¤›naca¤›m yoktur.Gâyet garîb ve fakîrim. Benimo¤lum gençtir. Harphallerinden haberi yoktur.Naz ile büyümüfltür. So¤u-¤a ve s›ca¤a dayanamaz.Ben zelîl kal›r›m. Kimse benimhâlimi bilmez”.Hazreti Resûl-i ekrem ofakîrin göz yafl›na ac›d›. Ocivâna dedi ki, “O¤lumben sana kefîl olay›m ki,gazâ sevâb›n› kazanas›n.fiehîdlik mertebesine eriflesin.Dertli annenin r›zâs›n›gözet. Bunun yafll›l›¤›vaktinde, göz yafl›n› ak›td›rma.Bu garîb bize flefâ’ategelmifl iken, ayr›l›katefliyle yakma.” ‹bâdetmeydan›n›n pîri, a¤l›yarak;“Yâ Resûlallah! Beni56 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmen’ etme. ‹htiyâr›m eldede¤ildir. Hak yoluna gönlümcân ve bafl koymakdiler. Nihâyet anneme birdua edin ki, duan›z sâyesinde,önce ona Allahü teâlâsabr ihsân etsin.”Bunun üzerine Resûl-iekrem Nevfel’in vâlidesinededi ki, “Gel bu yi¤idihay›rl› yolundan men etme.”Çileli annesi, Sultân-›kâinât›n emrine muhâlefetetmedi. Dedi ki, “Yâ Resûlallah!O¤lum, yeni yetiflmedir,Sefer hallerini bilmezammâ, sana ›smarlad›m.Her hâlini gözetesin”.Fahr-i âlem Efendimiz,“Allahü teâlân›n izniile olur” buyurdu.Bir rivâyette sâlim veganîmetlerle dönünce, annesiResûl-i ekremin huzurunageldi. O¤lunu sordu.O flefkat deryâs›, kötü haberivermekle gönlü k›r›l›rendîflesi ile çekinip, “Geridekald›, gelenlerden sualedesin” dedi. Nevfel’inannesi bekledi. Hazreti Aligelince, sual etti. Buyurdularki, “Habîbullahdansual etmedin mi?” Yafll›kad›n dedi ki, “Sual ettim.Böyle cevap buyurdular.”Hazreti Ali anlad› ki, HazretiRisâlet penâh, bunungönlünü k›rmamak için,musîbet haberini vermemifller.Sultân-› kevneynemuhâlif söylemeyip, ayn›flekilde cevap verdiler.Sonra da Hazreti Osmân,Hazreti Ömer, böyleceHazreti Ebû Bekr’e eriflti.Menk›be: Hazreti Bilâl-iHabeflî bir kâfirin kölesiidi. Lâkin Hazreti Fahr-iâlemin mubârek aya¤›n›ntopra¤›na yüz sürüp; kalbdenMüslüman olmufltu.Bir büyük puthane vard›.‹çindeki putlara hizmetiçin, kâfirler bir köylüta’yin etmifllerdi. BirgünHazreti Bilâl, o puthaneyitenhâ buldu. ‹çeri girip,putlar›n yüzlerini kirletti.Acele ile d›flar› ç›karken oHizmetçi köylü, Hazreti Bilâlile karfl›lafl›p, içeri girdi.Putlar› bu hâlde görünce,feryâd ederek, kâfirlerin57 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKoturduklar› yere do¤ru var›p,Hazreti Bilâl’den flikâyetetti. Putlar›na yap›landurumu bunlara bildirince,kâfirler Bilâl’in efendisiüzerine gittiler. “Bir kölenin,bizim putlar›m›zaböyle ihânet etmesi uygunmudur. Elbette bu kölenincezas›n› vermek gerekir”dediler. Efendisi debunlara dedi ki; “Mâdemki benim kölem böyle küstâhl›kyapt›. Size verdim.Ne yapmak isterseniz, öyleyap›n”.Onlar da Bilâl’i ald›lar.S›cak kum üzerine ç›plakolarak koyup, mübârekkarn› üzerine tafl koydular.Sonra iki ellerini ve ikiaya¤›n› ba¤lad›lar. Dedilerki, “Hazreti Muhammed’indininden dönmeyince senibundan kurtarmay›z.Bunun alt›nda kal›rs›n”.Hazreti Bilâl bu tafl›n alt›nda“Yâ Ehad” ismi flerîfinisöylerdi. Allahü teâlân›nhikmeti, Server-i Enbiyâyoldan geçerken, HazretiBilâl’i bu azâbda yatargördü. Hem de dili ile “YâEhad” ismi flerîfini söyler.Peygamber Efendimiz,buyurdu ki: “Yâ Ehad ismiflerîfi seni kurtar›r”. Ondansonra, seadetle devlethânelerinegitti. Bu s›radaHazreti Ebû Bekr, PeygamberEfendimizin, huzurunageldi. Hazreti Bi-58 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKlâl’in halini Ebû Bekr hazretlerineanlat›p, buyurdularki, “Yâ Ebâ Bekr! Bilâl’ikâfir elinden, sen kurtar›rs›n.Yoksa bir baflka kimsekurtaramaz.” Zîrâ EbûBekr hazretlerinin dâimââdet-i flerîfleri bu idi ki, kâfirlerinaras›nda yürürdü.Bir Müslüman esîr görse,hesaps›z para verip, sat›nal›rd›. Ald›¤› gibi, Hak teâlâyoluna ve Habîb-i Ekremaflk›na azâd ederdi.Yine âdet-i flerîflerinebinâen kâfirler aras›na gitti.Konuflma esnas›nda,onlara dedi ki, “Bilâl’eböyle azâb etmekten sizene fayda vard›r. Gelin banasat›n.” Onlar dediler ki,“Biz Bilâl’i dünya a¤›rl›¤›akça da versen satmay›z.E¤er Âmir ad›ndaki kölenile de¤ifltirirsen olur.” OÂmir, Hazreti Ebû Bekr sebebiyle,hesaba gelmezmal edinmiflti. Meta’›ndan,yâdigâr›ndan, davar›ndanbaflka nakit onbindirhemi vard›. Hazreti EbûBekr derdi ki, “Yâ Âmir!Müslüman ol, bütün mâlile azâd ol. Yan›mda, kardeflimolas›n.” Mel’ûn râz›olmay›p, ‹slam dinini kabûletmez idi. Müslümanolmad›¤› için, Hazreti EbûBekr de, huzursuz olup,azâd etmezdi.Ondan sonra kâfirlerdediler ki, “Kölen Âmir ileBilâl’i de¤ifliriz”. HazretiEbû Bekr’e gâyet hofl gelip,sevindi¤inden, “Âmir’i,bütün mal› ve davar› ile,Hazreti Bilâl için size verdim”,deyince, kâfirler de,Hazreti Ebû Bekr’i aldatt›k.Bu kadar mal ve Âmir gibiköle ald›k” diye sevindiler.Hazreti Bilâl için olanlardanmel’ûnlar›n haberleriyok idi. Yoksa Hazreti EbûBekr’in bütün mal›n› isterlerdi.O da Allah hakk› içinac›may›p, sâdece sultân-›Kâinât›n emr-i flerîfleri yerinegelsin diye, verirdi. Ondansonra Hazreti EbûBekr, Hazreti Bilâl’i, öncetafl›n alt›ndan kurtar›p, elinieline al›p, Habîb-i Ekreminhuzur-› âlilerine geti-59 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrip, ayak üzerine durup,buyurdular ki, “Yâ Resûlallah!Bilâl’i Allahü teâlâ aflk›nabugün azâd ettim”.Fahr-i âlem hazretleri çoksevinip, Hazreti Ebû Bekr’edualar etti. O anda Cebrâîlaleyhisselâm gelip, HazretiEbû Bekr hakk›nda, meâl-iflerîfi, “O ateflten Ebû Bekrgibi, ziyâde müttekî olansak›n›p, kurtulur ki, Allahüteâlâ yan›nda temiz veva’dine nâil olmak için,mal›n› Allah yolunda hayrâtasarf eder.” olan, Leylsûresi 17 ve 18.ci âyet-i kerîmelerinigetirdi.Menk›be: Birgün HazretiEbû Bekr ve Hazreti Alimescidde oturuyorlard›.Bir kimse mescide girip,Server-i kâinât hazretleriile, Hazreti Ebû Bekr’e selâmverdi. Sonra HazretiAli’yi görünce, gâyet mahzûnolup, yüzü sarard›.Hazreti Ebû Bekr o kimseninbu hâline bak›p, hayretetti. Namaz k›ld›ktan sonra,Hazreti Alî’ye sual ettiki, yâ Ali, bu kimse mescidegirip, seni gördükte,gâyet elem çekip, mahzûnoldu. Benzi sarard› gitti,hikmeti nedir? Hazreti Alidedi ki, bu kimse banaborçludur. Onun için elemçekti.Hazreti Ebû Bekr o kimseyiça¤›r›p, dedi ki, HazretiAlî’ye borcunu niçin60 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKvermezsin. Dedi ki; yâ S›ddîk!Allah hakk› için kudretimyoktur, ki vereyim.Yoksa bir gün te’hîr etmezdim.Hazreti Ebû Bekr,Kur’ân-› azîme riâyetindenve kemâl derecede cömertli¤indeno kimseyededi ki, e¤er sûre-i Fâtihay›yar›s›na kadar okuyup,sevâb›n› bana ba¤›fllarisen, borcunu ben öderim.O kimse de kabûl edip, güzelses ile Fâtihay› yar›s›nakadar okudu. Yine HazretiEbû Bekr buyurdu ki, e¤ertamam›n› okursan, borcunkadar dahâ vereyim.O kimse Fâtiha sûresinintamam›n› okuyup, HazretiEbû Bekr de vaad etti¤iparay› verdi. Hem de azverdim diye özürler diledi.‹flte Kur’ân-› azîme ve Furkân-›kerîme o server vebütün Eshâb-› kirâm böyleta’zîm ve tekrîm ederlerdi.Menk›be: Mesâbîh-iflerîf’de, sadaka bâb› fasl›nda,Hazreti Ebû Hüreyre’dennakl olunmufltur.Server-i kâinât Efendimizbuyurmufllard›r ki, “Birkimse eflyâdan bir çift fleyisadaka etse, fîsebîlillahCennet kap›lar›ndanda’vet olunur. Cennet içinkap›lar vard›r. Her kim kinamaz ehlindendir, namazkap›s›ndan da’vetolunur. Her kim ki cihâdehlindendir, cihâd kap›s›ndanda’vet olunur. Herkimse ki sadaka ehlindendir,sadaka kap›s›ndanda’vet olunur. Her kimseki oruc ehlindendir, reyyânkap›s›ndan da’vetolunur.”Hazreti Ebû Bekr buyurdularki, yâ Resûlallah!Bu kap›lar›n herbirindença¤r›lanlara bir müflkilâtyoktur. Lâkin, bu kap›lar›nhepsinden ça¤r›lan kimsevar m›d›r. Resûl-i ekremEfendimiz buyurdular ki,“Evet ümit ederim ki, seno kimselerden olursun.”Bu hadîs-i flerîf, sahîh hadîs-iflerîflerdendir. Buhârîve Müslim’de de vard›r.Müslim flerhinde aç›klanm›flt›rki, hadîs-i flerifte bir61 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKçift sadaka etse, buyurdular.Bir çiftden murâd nedir.Ba’z›lar› iki at, iki köle,iki devedir dedi. Ba’z›lar›dedi ki, alt›n ile gümüfl, yâdirhem ile elbise, herhangiiki fley olarak aç›klanm›flt›r.Bu hadîs-i flerifteCennet kap›lar›n›n, dörttenfazlas›n› beyan buyurmad›lar.Hem nas›l oldu-¤unu da aç›klamad›lar. Lâkinma’lûmdur ki, Cennet’insekiz kap›s› vard›r.Dört kap›s›n›n biri Tövbekap›s›d›r. Biri gadab›nahakim olanlar ve insanlar›af edenler kap›s›d›r. Biri r›-zâ gösterenler kap›s›d›r.Biri Eymen kap›s›d›r.Buhârî flârihi aç›klam›flt›rki, bir kimse bu hasletlerdenbir haslet sâhibi olsa,o haslet kap›s›ndança¤r›lsa, o kimseye birmüflkilât olmaz. Zîrâ, murâdCennet’e girmekdir.Lâkin cümle kap›lardança¤r›lmak, ikrâmd›r. ‹stedi-¤inden girmeye serbesttir.Hangisinden istersen oradangir, demektir. Zîrâcümlesinden girmek muhâldir.Lâkin, ad› geçenflerhte demifltir ki, ben derim,ihtimâl var ki, Cennetbir kal’a gibidir ki, onu sekizsur çevirir. Ba’z›s› ba’z›-s›ndan içeri, her bir surunkap›s› vard›r. O kap›dança¤r›lan o iki sûrun aras›ndakal›r. ‹kinci kap›dança¤r›lan, ikinci ile üçüncüaras›nda kal›r. Tâ sekizincikap›dan ça¤r›lan Cennet’inortas›na dâhil olmuflolur.Menk›be: Yine Mesâbîh’deayn› bâbda, EbûHüreyre, o hadîs-i flerîfinakabinde rivâyet edilmifltir.Resûlullah Efendimizbuyurdular ki: “Bugün siziniçinizde oruçlu olanvar m›d›r?” Hazreti EbûBekr cevap verdiler ki,“Ben oruçluyum.” Server-iâlem yine buyurdular ki,“Sizden bugün kim cenâzehizmetinde bulundu?”Hazreti Ebû Bekr cevapverdiler ki, “Ben bulundum.”Mefhar-› mevcûdâtyine sual buyurdular ki,62 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎK“Sizden bugün, bir fakîrekim yiyecek verdi?” HazretiEbû Bekr, cevap verdilerki, “Ben verdim.” Yinesual ettiler ki, “Sizden bugün,kim hasta ziyâretinegitti?” Hazreti Ebû Bekrcevap verip, “Ben gittim,”dedi. Bunun üzerine Resûl-iRabbil âlemin, buyurdularki, “Bu hasletlerbir kimsede bir aradaolunca, o kimse Cennet’egirer.” Müslim flerhindeaç›klanm›flt›r ki, Cennet’egirmekten murâd, hesaps›zve kötü ameller üzerineolan cezâlar› görmedenCennet’e dâhil olmakt›r.Asl›nda sâdece îmân,Allahü teâlân›n merhametiile Cennet’e girmeye sebeptir.Menk›be: Yine Mesâbîh-iflerîf’de, kerâmetinsahîh olmas› bâb›nda bildirilmifltir.Abdürrahmânbin Ebû Bekr-i S›ddîk habervermifller. Eshâb-› Suffa,fukarâ kimseler idi. Resûl-iekrem Efendimiz buyurdularki, “Her kimin yan›ndaiki kimseye yetecekkadar yiyece¤i var ise, Eshâb-›Suffadan aç olan birkimse götürsün.” HazretiEbû Bekr üç kimseyida’vet etti. Resûl-i ekremEfendimiz on kimse ald›.Hazreti Ebû Bekr’in âdet-iflerîfleri o idi ki, Hazreti Resûlullah’›nhuzurundabeklerdi. Berâber yats›y›k›larlar idi. Sonra seadet-Kore’de Hazret-i Ebu Bekr-i S›ddîk’›nismiyle an›lan Ebu BekirEs S›dd›k Camii63 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKhânelerine giderlerdi. Oâdetlerine binâen o üçkimseyi seadethânelerinegönderip, kendileri beklediler.Geceden bir miktargeçtikten sonra, seadethânelerineteflrîf buyurdular.Temiz han›mlar›, HazretiEbû Bekr’e söyledi ki, Misafirlerinizinyan›na gelmektenne fley size mâni’oldu. Hazreti Ebû Bekr buyurdularki, dahâ yemekvermediniz mi. Muhteremhan›m›, Cevap verdiler ki,yemek verdik. Lâkin, kendileriEbû Bekr gelmeyinceyemeyiz, sabrederiz,deyip, yemediler. Sonrayiyece¤i götürüp, ortayakoyup, kendileri yemeyebafllad›lar. Misâfirler deyemeye bafllad›lar. Bir lokmaal›rlard›. Onun yerinebir lokma meydana gelirdi.Hazreti Ebû Bekr yiyece¤inbu fazlalaflmas›n›görüp muhterem zevceleriÜmm-i Reyhâne’ye sualbuyurdular ki, bu yiyece-¤in hâli nedir. Onlar da buyurdularki, gözümün nûruhakk› için, “Murâd-› flerîfleriHazreti Resûl-i ekremhakk› için demek idi”bu yiyecek, önceki hâlininüç kat› olmufltur. Asl›n› bilememdedi. Misafirler dedoyuncaya kadar yiyip,Hazreti Resûl-i ekreminhuzurlar›na da gönderdiler.Böyle rivâyet olunmuflki, Resûl-i ekrem hazretleride, o yiyecekten yediler.Menk›be: Mesâbîh-i flerîf’tenakledilmifltir. HazretiEbû Hüreyre’nin rivâyet etti¤ihadîs-i flerifte, ResûlullahEfendimiz buyurdular:“Bize her ni’meti veren veiyilik eden kimseye karfl›l›-¤›n› verdik. Ebû Bekr’in iyilikve ikrâm›n›n karfl›l›¤›n›veremedik. Hak teâlâ hazretlerik›yâmette ona karfl›-l›¤›n› verir. Ebû Bekr’in mal›n›nfayda verdi¤i gibi, birkimsenin mal› bana faydavermedi. E¤er ben halîl[dost] ittihaz edici olsaidim [edinse idim], EbûBekr’i dost edinirdim. Lâkinbilmifl olun, sizin sâhibiniz,Allahü teâlâ hazretle-64 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrinin dostudur.” HazretiÖmer buyurdular ki, EbûBekr bizim seyyidimiz, hay›rl›m›zd›rki, Habîb-i Ekremhazretlerine cümlemizdensevgilidir.Menk›be: Ebû BekrHavrânî’den rivâyet olunur.Bir gece Server-i âlemEfendimizi rüyamda gördüm.Dedim ki, yâ Resûlallah!Evliyân›n yoluna yap›flmakistiyorum. Elhamdülillah!Size yetifltim. Sizebî’at edeyim. Bana tövbeettirin. Yol gösterin, mürflidimolun! dedim. Resûl-iekrem Efendimiz buyurdularki, Ben senin Peygamberinim!Ebû Bekr-i S›ddîksenin gerçek mürflidindir.Var, Ebû Bekr’i mürflidedin, ona bî’at eyle. EbûBekr-i S›ddîk hazretleri deorada hâz›rlar imifl. Fahr-iâlem hazretleri, Ebû Bekrhazretlerine iflâret ettiler ki,yâ Ebâ Bekr, buna büyüklerinyolunu göster. Do¤ruyola irflâd eyle. Ben de Habîb-iekremin iflâretiyle,Hazreti Ebû Bekr’in önünevard›m. Meflâyih âdeti üzerine,bana tövbe verip, duaetti. Bafl›ma külah ve arkamabir h›rka giydirdi. Belimebir kuflak ba¤lad›. Gövdemdeç›banlar ve sivilce-65 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKler vard›. Mubârek eli ile arkam›s›¤ad›. Dua etti. Gövdemdensivilceler ve ç›-banlar tamamen gitti. HazretiEbû Bekr’in duas› vekerâmeti bereketi ile uykudanuyand›m. Gördüm,bedenim s›hhat bulmufl. Oh›rka ve kufla¤› ve külah›önümde buldum. Bildimve i’tikâd ettim ki, EbûBekr-i S›ddîk hazretleri gerçekevliyâd›r ve do¤rumürfliddir.Menk›be: Fahr-i AlemEfendimiz Arafat da¤›nda,Kusvâ adl› devesine binmiflhâlde dururken, meâl-iflerîfi “Bugün dininizi ikmâlettim. Size verdi¤imni’metleri tamamlad›m.Din olarak size ‹slam dininibe¤endim” olan, Mâidesûresi, 3. âyet-i kerîmesinâzil oldu. Sahâbe-i güzînsevindiler. Fakat, HazretiEbû Bekr-i S›ddîk a¤lad›.Dediler ki, yâ Ebâ Bekr!Arafat da¤›66 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKBugün sevinmek günüdür.Bu sevinmek îcâb edenhâle niçin a¤lars›n ki, ‹slamdîni kemâl buldu. Allahüteâlâ mü’minler üzerineni’metini tamamlad›;sevinmek yeridir, a¤lamakyeri de¤ildir. Hazreti EbûBekr-i S›ddîk ârif ve gâyetak›ll› bir sultân idi. Fahr-iâlem hazretlerine çok fazlamuhabbeti oldu¤undan,dâimâ ahvâl-i flerîflerinedikkatli idi. Ne zaman ki,bu âyet-i kerîme okundu.Bildi ki, her kemâlin zevâlivar oldu¤u, dünyada muhakkakt›r.Onun için a¤lad›.Ebû Bekr-i S›ddîk dediki, arkadafllar! Her kemâlinzevâli vard›r. Her tamam›nnoksan› vard›r. Zîrâ, bir ifltamam oldu¤u zamannoksan› vard›r. Tamam oldudenildi¤inde zevâli vard›rbuyuruldu ki, bu âyet-ikerîmede size dinin kemâligöründü. Ve lâkin banaResulullah Efendimizin zevâli[sonu] göründü. Biryap›c›, bir pâdiflâh için, sarayyap›p, dört duvar›n› tamameylese ve üstünü örtse,kap›lar›n› assa, o yap›-c›ya destûr verirler. Ya’niart›k iflin bitti, derler. ResulullahEfendimiz yap›c› idi.Din saray›n› yapmaya gelmiflidi. O saray din saray›-d›r ki, befltir. Birinci duvar›namazd›r. ‹kinci duvar› zekâtd›r.Üçüncü duvar›oruçtur. Dördüncü duvar›hacd›r. Kap›s› gusüldür.Asl› îmând›r. Tavan› ihlâsd›r.Afla¤› efli¤i tevâzu’dur.Üst efli¤i yavafll›kt›r. Sa¤kanad› tevekküldür. Sol kanad›temellukdur. Kilidi küfürdür.Anahtâr› flehâdettir.Derecesi rif’attir. ‹çi seadettir.D›flar›s› flekâvettir.Her kim ki flehâdet miftâh›[anahtâr›] ile ‹slam saray›kap›s›ndan küfür kilidini k›-rarak, içeri girdi ise, seadetonundur. Her kim, Allahüteâlâ korusun, küfür kilidinibu saray kap›s›na vurup,d›flar›da kald› ise, flekâvetonundur. Hazreti Resûl-iekrem ne zaman ki bu‹slam saray›n› yap›p, kemâlineyetifltirdi. Bu âyet-i67 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKkerîme nâzil oldu. Bu âyet-ikerîmenin a¤›rl›¤›ndan,Server-i âlemin devesi çöküp,dizine kadar kumabatt›. O Server-i kâinât hazretlerivedâ hacc› yap›p,Medîne-i Münevvereyeseadetle geldikten sonra,seksenüç gün dünyadakald›. Rivâyet ederler ki,önce nâzil olan âyet-i kerîme‹kra’ sûresidir. Ve sonolarak yukar›da bildirilenâyet-i kerîme nâzil oldu.Menk›be: Tefsir-i Beydâvî’de,‹mam› Beydâvîbuyurmufltur ki, bu âyet-ikerîme ki, meâlen “Biz insana,babas›na ve anas›naihsân etmeyi emrettik ki,onun annesi, onu karn›ndazorluklara katlanaraktafl›m›fl, güçlükle do¤urmufltur.Tafl›nmas› ve süttenkesilmesi otuz ay sürer.Sonunda erginlik ça¤›-na erince ve k›rk yafl›navar›nca; Rabbim! Bana veanne ve babama verdi¤inni’mete flükür etmemi vebenim hoflnud olaca¤›mfaydal› bir amel yapmam›nasîb eyle. Bana verdi¤ingibi soyuma da salâh ver.Sana döndüm, ben kendimiSenin yoluna adayanlardan›m;demesi îcâbeder. ‹flte, ifllediklerini engüzel flekilde kabûl etti¤imizve kötülüklerini magfiretetti¤imiz bu kimseler,Cennetlik olanlar ile berâberdir.Bu, verilen do¤rubir sözdür” buyuruldu. Rivâyetolunmufltur ki, buâyet-i kerîme Ebû Bekrhakk›nda nâzil olmufltur.Zîrâ Ebû Bekr’den baflka,muhâcirden ve ensârdankendisi ve babas› ve anas›ve zevcesi ve evlâd› ‹slamnûru ile nûrlanan yoktur.Menk›be: Ebûl’muînen-Nesefî Temhîd-i akâidadl› risâlesinde imâmetbahsinde buyuruyor ki,imâmet yani halifelik, nassya’ni âyet-i kerîme ve hadîs-iflerîf ile bildirilmemifltir.Hazreti Alî’ye ve çocuklar›na,nas olmad›¤›na delîlfludur ki, e¤er aç›kça delîlolsa, Eshab-› kiram, ona ittifâkederlerdi. Onlar›n itti-68 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKfâklar› tâbi’îne, tâbi’îndende, tebe-i tâbi’îne, onlardanda bize ulafl›rd›. Alîyülmürtedâ hazretlerine veevlâd-› kirâm›na imâmetingeçifli ile alâkal› bir haberyoktur ki, Onlar o haberinnaklini gizli tutmufl olsunlarve eksik bildirmifl olsunlar.Görülmez mi ki, Eshâb-›kirâm bize, naslardanahkâm istinbât› ve ahkâm-›‹slamiyyeden bir cüz’ü nakildeeksik bildirmeyip, aynennakletmifllerdir. Buimâml›¤› gizledikleri düflünülemez.Bunun üzerine oeserde bildirilir ki, HazretiServer-i Enbiyâ fânî dünyadanayr›ld›klar› zaman,sahâbe-i kirâm Benî Sâide’ninsofas›nda toplan›p,buyurdular ki, “biz iflittik ki,Fahr-i kâinât Efendimiz buyurduki, “Bir kimse ölse,hâlbuki zaman›n›n imâm›-n› bilmese, onun ölümücâhiliye devrindeki ölümgibidir.” O hâlde, bizimüzerimizden bir gün imâms›zgeçmesi câiz olmaz.‹mâmdan murâd halifedir.Onun için, kendi zaman›ndamevcut olan imâm› bilmemekbüyük günâhd›r.Zîrâ, dinin ahkâm›ndanba’z› fleylerin câiz olmas›imâm ile [halife ile] olur.69 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKCum’a ve bayram namazlar›ve yetîmlerin nikâh› gibi.‹mâm›n lâz›m oldu¤unuve mevcut olan <strong>Halife</strong>yi inkâreden bir farz› inkâr etmiflgibidir. Farz› inkâr etmekküfürdür.”Resûlullah’›n halifesidiye tesmiye ettiklerine sebebodur ki, Hazreti Resûl-iEkrem, Ebû Bekr hazretlerinikendi makâm-› flerîflerineki, imâmet makâm›idi, halife nasb ettiler.Ömürlerinin sonunda nâsa[Müslümanlara] imâmetedip [imâml›k yap›p],namaz k›ld›rd›. Bir rivâyetteyedi gün ve bir rivâyetteüç gün imâml›k yapt›. Sahâbe-ikirâm hazretlerinincümlesi Peygamber Efendimizinvefat›ndan sonraHazreti Ebû Bekr-i S›ddîk’abî’at ettiler. Bî’at olduktansonra, Resûl-i ekrem Efendimizindefni ile meflgûloldular. Sonra vaaz edip,buyurdu ki, ben sizin üzerinizevâlî k›l›nd›m. Hâlbuki,hay›rl›n›z de¤il idim. Benikabûl edin.Bir gün gördüler ki,Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîkçarfl›da bir kad›na gömle-¤ini sat›p, ücreti ile yiyecekal›r. Dediler ki, sana beytülmâldannafaka ta’yîn edelim.Sen Müslümanlar›n ifllerinigör. Hergünde veyâiki günde iki dirhem ta’yînettiler. Yine kendi buyurdularki, ben zay›f bir kulum.Yevmiye iki dirhemlik amelekudretim yoktur. Öyleolunca, iki dirhem bana harâmolur. Ondan sonra birdirhem ve iki dank, ta’yînettiler. Hazreti Ebû Bekr obir dirhem ile iki dank› al›p,bir testiye koyard›. Yinegizliden mal satar kendisineharcard›. Vefâtlar› yaklaflt›¤›zaman, o testiyi istedive onda olan akçeyi döktü.Kerîmeleri Âifle-i S›ddîkahazretlerine buyurdularki, bu akçeyi Ömer bin Hattâbhazretlerine götür. Deki, bu mal Müslümanlar›nd›r.Bunu Müslümanlardanihtiyâç› olanlar›na versin.Âifle-i S›ddîka da o meblâ-¤› Hazreti Ömer hilâfet ma-70 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKkâm›na geçince, huzurunagötürüp ve babas›n›n vasiyetlerinibeyan ettiklerinde,Hazreti Ömer, a¤lay›p,“Ey S›ddîk! Bizi büyük zahmeteb›rakt›n. Ne garîbEbû Bekr ki, öldükden sonrayine adâlet ettin. Kim seninyolundan yürüyebilir,”deyip, mubârek gözlerindenyafl revân oldu.Rivâyet olunmufltur ki,Resûl-i ekrem Efendimizinintikâlinden sonra [âhiretiflereflendirdikden sonra],Hazreti Ebû Bekr, hilâfetmüddetlerinde, gündengüne zay›flad›lar. Zay›fl›klar›gün geçtikçe artt›. Birgün Âifle-i S›ddîka ona sordularki, ey benim babam,sana ne oldu ki gün be günzay›flars›n. Cevâb›nda buyurdularki, ey k›z›m, bilmiflol ki, Resulullah Efendimizinayr›l›¤› beni zay›flatt›.Ey azîzler, bunu fikredip, k›yâs edin ki, ne flekildemuhabbetli olmak gerekki, bu flekilde zay›f olmayasebeb olsun. Kalbindeböyle bir Hakk›n serverine,“Allahü teâlâ muhâfazaetsin” sûi’zann› olankimseye yaz›klar olsun! Allahüteâlâ hazretlerindennas›l rahmet umarlar. Habîbullahhazretlerinden neyüz ile flefâ’at ümit ederler.Menk›be: Hazreti Âifle-iS›ddîka der ki, Hazreti EbûBekr-i S›ddîk dünyadanâhirete göç ettiler. Eshâb-›kirâm›n hepsi bu serverinereye defnedelim, diyetereddüd ettiler. HazretiÂifle buyurdu ki, bu tereddüdünafl›r› ›zd›râb›ndanuyumuflum. Kula¤›ma birses geldi. “Dostu dostakavuflturun!” diyordu. Uykudanuyan›p, bu hâdiseyiEshâb-› kirâma anlatt›m.Onlar da biz de bu sesiiflittik; dediler. Mescid içindenamaz k›lanlar bile iflittikdediler. Bundan sonra,müflâvereye ihtiyâç kalmay›p,flüpheleri gitti.Sonra götürüp, Habîb-iEkrem hazretlerinin yan›-na defnettiler.Menk›be: Sahîh hadîs-iflerîf isnâd›yle, Câbir bin71 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKAbdullah’dan rivâyet ettiler.Ebû Bekr-i S›ddîk vefât›nayak›n vas›yet etti.“Ben vefât ettikten sonra,beni flu Beyt-i flerîfin kap›-s›na götürün. Resûl-i ekremhazretlerinin kabr-iflerîfleri oradad›r. O kap›y›çal›n›z. E¤er o kap› sizeaç›l›rsa, beni oraya defnediniz.”Câbir dedi ki, bizonu al›p, gittik. O kap›y›çald›k, dedik ki, iflte EbûBekr. ‹ster ki, sizin yan›n›zadefnolunsun. O kap› aç›ld›.Biz o kap›y› kimin açt›-¤›n› duymad›k. ‹çeri giriniz,onu defnediniz, sesiniduyduk. Hâlbuki ne bir flah›s,ne bir fley gördük.Menk›be: Fahr-i AlemEfendimiz, âhirete seferettikten sonra, münâf›klarbafl kald›r›p, Arablar›n ekserîsimürted oldular. ‹kivilâyetin ahâlisi ‹slamiyet’tenayr›lmad›lar. Mekkeve Medîne ehl-i ‹slam’›saklad›lar. Mürtedler ittifâkedip, zekât toplayanlar›öldürdüler. ‹tâ’atten ç›kt›lar.Kad›nlar›n›n ellerinek›na yakt›lar. Resûl-i ekremhazretleri âhirete seferetti¤i için, e¤lencelerdüzenlediler. Bu haber Eshâb-›Güzîne geldi. Çoküzüldüler ve mahzûn oldular.Mescîd’de toplan›p,meflveret ettiler. Emîr-ülmü’minînHazreti EbûBekr-i S›ddîk, minber üzerineç›k›p, hutbe okudu.Buyurdu ki: Ey mü’minler!Biliniz ki, her kim Muhammedaleyhisselâma taparsa,Muhammed aleyhisselâmâhiret âlemine göç etti.Her kim Muhammedaleyhisselâm›n Allah›nataparsa, o Allah diridir, flerîkiyoktur. Yine dedi ki, EyMüslümanlar! Biliniz ki,münâf›klar, aç›ktan fitneç›kard›lar. Allahü teâlâ veResûlünün zekât toplay›c›-lar›n› öldürdüler. E¤er bizbu ifli basit tutarsak, onlarkuvvet bulur. ‹slamiyet zay›folur. Yemin ettim ki,vallâhi, bugünden sonraonlar ile harp ederim. Onlarile benim aramda k›l›nçvard›r. Sonra Hazreti72 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKÖmer kalk›p, dedi ki, EyAllahü teâlân›n Resûlününhalifesi. Cümlemizemrine mutîyiz. LâkinÜsâme’ye de haber gönderin.Cümle asker ile gelsin.Bu az ifl de¤ildir. HazretiEbû Bekr buyurdu ki,Üsâme’ye ihtiyâc›m›z yoktur.Burada hâz›r olan askerkâfî gelir. Allahü teâlâhazretlerinin fadl› ile veHabîbullah hazretlerininmu’cizeleri ile mürtedlerinhakk›ndan gelirler.Büyükler demifllerdirki, sultân gönüllü olsa, hiçdüflman onun üzerine zaferbulamaz. Câbir bin Abdullahdedi ki, nice büyüksahâbîler ile minber dibindeoturmufltuk. Ceng niyetinedurduk. HerbirimizEbû Bekr’in emri ile, yüreklenipve kuvvetlenip,arslan gibi flâhland›k. Osâat, gazâ davullar› çal›nd›.Onbin asker silâhlan›p,hâz›r oldular. Hazreti EbûBekr Hâlid ibni Velîd’i, hâz›redip, onbin askere kumandanta’yîn edip, cümlesiniAllahü teâlâya ›smarlad›.Mürtedler üzeri-73 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKne gönderdi. Hâlid bin Velîdaskeri ile var›p, Hak teâlâhazretlerinin kudreti ile,Resûl-i ekremin zekât toplayanme’mûrlar›n› flehîdeden tâifeyi, katletti. Ondansonra bütün mürtedler gelip,piflmân olup, emân dilediler.Hazreti Ebû Bekr’inhuzuruna nâme yazd›lar.Yan›ld›k, hatâ iflledik. Namazk›lal›m, zekât verelim.Her ne buyurur isen yerinegetirelim. Hemen Hâlid binVelîd’i üstümüzden kald›r.Zîrâ, damar›m›z› kuruttu,kökümüzü kesti, dediler.Ebû Bekr hazretleri buyurduki, ben Peygamberimizinhuzurunda iflittim ki,“Hâlid, Allahü teâlâ hazretlerinink›l›c›d›r. Asla bofl yerekan dökmez.” Mâdem kiemân dilediler ve itâ’atgösterdiler, geri döndüler,îmâna geldiler, Hâlid binVelîd onlara zarar vermez.Sonra onu geri ça¤›rd›. Çokikrâmlarda ve ihsânlardabulundu.Menk›be: Hazreti Ömerbuyurdu ki, Hazreti EbûBekr’in bir gecelik amelineveyahut bir sâatlik ameline,bütün ömrümce iflledi-¤im amelleri mümkün olsade¤iflirim. Sordular ki,yâ Emîr-ül mü’minîn! EbûBekr’in o günde bir gecelikameli ne idi. Buyurdular ki,o gece ki, Server-i âlemEfendimize hicret etmekemredildi. Birçok Eshâb-›güzîn aras›nda Ebû Bekr,Fahr-i âlem Efendimize yolarkadafl› ta’yîn olundu.Hak teâlâ huzurunda veHabîbullah kat›nda mukarrebolup, mertebesi yüksekolmasa, bu seadete vebu izzete vâs›l olmaz idi.Resûl-i ekrem hazretleri ileMekke-i Mükeremeden,Medîne-i münevvereyeteflrîf buyurdular. Bundanbüyük devlet-i ebedî ve seadet-isermedî bir kimseyemüyesser olmam›flt›r.Bundan sonra da müyesserolmaz. Yine o gündebir sâatlik amel odur ki,Fahr-i âlem hazretleri âhiretesefer ettikte, Arablar›nço¤u, mürted oldular. Ben74 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKvard›m. Hazreti Ebû Bekr’ededim: Yâ Resûlallah›n halifesi.Mel’ûnlara birkaçgün müddet verseniz câizde¤il midir. Buyurdular ki,yâ Ömer! Muhakkak ki bu‹slam dîni kemâl mertebetamamlan›p, kuvvetlenmifltir.fiimdi geri dönüflyoktur. Nitekim Allahü teâlâkelâm-› kadîminde,Mâide sûresi, 3.cü âyet-ikerîmesinde meâlen “Bugündininizi sizin için ikmâlettim. Üzerinize olanni’metimi tamamlad›m vesize din olarak ‹slamiyetivermekle râz› oldum.” buyurmufltur.fiimdi, o Allahüteâlâ hakk› için ki, ondangayri ilâh yoktur. Biran emân vermeyip, benonlara k›l›ç çekip, mürtedlerile k›l›çtan gayri nesneile söyleflmem, dedi. HazretiEbû Bekr, halîm, selîmtabî’atli, flefkat ve merhametüzere iken, bunlar›nhakk›nda böyle buyurduklar›,îmân›n›n kuvvetindendir.Bundan sonra dîn-i‹slam’a zevâl gelmeyece-¤ini, kuvvetinin azalmayaca¤›n›bildi¤i için, böylekat’î Cevap verdi. Kalb-iflerîfleri, Resûlullah Efendimizinkalb-i flerîflerineuygun olup, îmân›n›n kuvvetive s›dk›, bu mertebekemâl bulmufl idi ki, birkimse bunun derecesineyetiflmemifltir. fiimdi, HazretiÖmer gibi bir sultân-›ziflân, Hazreti Ebû Bekrhakk›nda böyle flehâdetedince, k›yâs eyle ki, HazretiEbû Bekr’in derecesi,ne yüksek ve âlî, seadetliderecedir. Bunlara muhabbetedip, hâlis sevenlerdünyada ve âhirette inflâallahmahrûm kalmazlar.Menk›be: Hazreti EbûBekr-i S›ddîk son hastal›-¤›nda buyurdu ki; hilâfetikime b›rakaca¤›m konusunda,tekrar istihâre ettim.Allahü teâlâdan diledimki, bana r›zâs›na uygunolan› versin. Bilirsinizyalan söylemem. Hiçbirak›ll› kimse Allahü teâlâyakavuflma vaktinde [ya’niölüm ân›nda] kendine ifti-75 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrâ yap›lmas›n› arzû etmezve Müslümanlar› aldatmay›uygun bulmaz. Dedilerki, ey Resûlullah’›n halifesi.Hiç kimsenin do¤rulu-¤unuza flüphesi yoktur. Nesöyleyecek isen, söyle.Buyurdu ki, Rüyamda Resûl-iekrem Efendimizigördüm. ‹ki beyaz kaftangiymifl. O kaftanlar›n etekleriniben tutuyordum. Nezaman ki o iki kaftan yeflilolmaya ve parlamaya bafllad›.fiöyle ki, bakanlar›ngözlerini al›rd›. Hazreti Resûl-iekrem bana selâmverip, benimle müsâfehâederek, flereflendirdi. Mûbârekelini benim gö¤sümekoydu. Bende olan ›zd›râbgeçti. Dedi ki, ey EbûBekr! Sana kavuflma arzûmuzartm›flt›r. Vakti geldiki bizden yana gelesin.Ben uyku içinde o kadara¤lam›fl›m ki, ehlim haberdârolmufllar. Banasonra haber verdiler. Bende dedim, “Ben de sizi özledim,yâ Resûlallah!”.Buyurdular ki, yerine, buümmet için ümmetin âdilve sâd›k›, yerde ve gökteherkesin r›zâs›n› kazanm›fl,zaman›n›n temiziolan Ömer bin Hattâb’› geçir.Ondan sonra bana haberverdiler ve dediler ki,fikir ve vehimden kurtuldunve sen S›ddîks›n.Gökte melekler içinde S›ddîks›n.Yerde halk içindeS›ddîks›n. Sonra gittiler.Ben uyand›m. Yüzüm gözyafl›ndan ›slanm›fl. Âile efrâd›mbafl›m›n ucunda a¤lafl›rlard›.Menk›be: Hazreti EbûBekr son hastal›¤›nda,kendisinin evlâd›n›, HazretiÂifle-i S›ddîka’ya ›smarlad›.‹ki o¤lan iki k›z vas›-yet etti. Hazreti Âifle der ki,hâlbuki, bir k›z kardeflimvar idi. Di¤er k›z kardeflimhangisidir, dedim. Han›-m›m hâmiledir. Öyle zânederim ki, do¤urdu¤u k›zolsa gerektir. Sonra, do-¤um oldu. K›z evlâd› oldu.Menk›be: Seyyid MahmûdNakflibendi Güzîdeadl› nefîs risâlesinin yirmi-76 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKdokuzuncu bâb›nda, beyanbuyurmufltur. EbûBekr-i S›ddîk hazretleri halifeoldular. Yemâme vilâyetindeMüseyleme ad›ndabir yalanc› peygamberlikda’vâs›nda bulundu.Hazreti Ebû Bekr sahâbe-ikirâm› Yemâme vilâyetinegazâya gönderdi. Büyüksavafl olup, Müseyleme-ikezzâb› öldürdüler. Târîhdeflöyle beyan olunmufltur:Müseyleme cengindensonra; Eshâb-› kirâm›nmubârek hât›rlar›nakorku geldi. Kur’ân-› kerîmhâf›zlar› flehid oldu¤u için,Kur’ân-› kerîm yeryüzündenkalkacak diye korktular.Allahü teâlâ hazretleri,Hazreti Ömer’in mubârekkalbine ilhâm etti ki,Kur’ân-› kerimi bir arayatoplay›p, bir m›shaf yaz›ls›n.Hemen kalk›p, HazretiEbû Bekr’in huzuruna vard›.Durumu arz etti. HazretiS›ddîk buyurdular ki:Ben bu iflte etrâfl›ca düflünmeyemuhtâc›m. ZîrâHabîb-i ekrem Efendimiz,77 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKcem’ etmediler. Cem’ edindiye emir de buyurmad›-lar. O zaman Ebû Bekrhazretlerinin de mubârekkalbine Allahü teâlâ ilhâmbuyurdu ki, hay›r ve rahmet,Kur’ân-› kerimi toplay›p,bir mushaf yazmaktad›r.Zeyd bin Sâbit hazretleribuyurdular ki, bir günHazreti Ebû Bekr beni istemifl.Ben de huzuruna vard›m.Gördüm ki, HazretiÖmer de, Hazreti Ebû Bekrde, durumu aç›klay›p,Kur’ân-› kerimi cem’ etmeyibana teklîf ettiler. Buifl da¤lardan a¤›r geldi. Birnice gün sonra, Allahü teâlâbenim kalbime de ilhâmetti ki, hay›r ve rahmet,Kur’ân-› kerîmi cem’etmekte, bir araya toplamaktad›r.Ben ise HazretiPeygamberin zaman-› flerîflerindevahy kâtibi idim.Sonra Kur’ân-› kerimi otertîb üzere toplamaya teveccühedip, tahtalarda vek⤛dlarda, tafllarda vea¤açlarda yaz›lanlar› veEshâb-› kirâm›n hât›rlar›ndamahfûz olanlar› toplay›p,Resûl-i ekrem hazretlerindenson zaman›ndadinledi¤im tertîb üzereyazd›m. Sûre-i Berâe’ninsonuna var›nca; 127.ciâyet-i kerîmesinden sonra,sûre sonuna kadar hât›r›mdangitti. [Son ikiâyet.] Ba’z› kimselere sordum.Sonra Huzeyme tebniSâbit el-Ensârî hazretlerininyan›nda buldum. Yerineyazd›m. Sonra Sûre-iAhzâba kadar yazd›m. Ahzâbsûresinin 23.cü âyetiniHazreti Resûl-i Ekremdeniflitmifl idim. Kaybettim.Onu taleb ettim. Yine Huzeyme-iEnsârî hazretlerininyan›nda buldum. Yerineyazd›m. Nihâyet Mushaf›tamamlad›m. <strong>Halife</strong>yegötürdüm. Ona “ilk Mushaf”diye ad koydular.Hazreti Ali, Hazreti EbûBekr hakk›nda buyurdularki, Hazreti Ebû Bekr, insanlararas›nda en büyük sevâbakavuflmufltur.Kur’ân-› kerîmi, levhâlar-78 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKdan toplu hâle ilk getirenodur. Hazreti Ebû Bekr-iS›ddîk’›n hilâfeti zaman›ndabu Mushaf, onun yan›ndakald›. Hazreti S›ddîk-›ekber, âhirete göçtüktensonra, Hazreti Ömer’inyan›nda durdu. HazretiÖmer âhirete göçtüktensonra, Resûlullah Efendimizinmuhterem zevceleri,Hazreti Ömer’in k›z›Hafsa’n›n yan›nda durdu.Hazreti Ebû Bekr’in hilâfetmüddeti iki sene oldu. Eksikve fazla rivâyet de vard›r.Ömürleri altm›fl üç senedir.Hicretin onüçünde,mubârek cemâzil evvelinyirmi ikisinde akflam ileyats› aras›nda vefât ettiler.Menk›be: ‹mâm-› Begâvî,Meâlimüttenzîl adl›tefsîrinde, Lokmân sûresinde,meâl-i flerîfi “Tevhîdve tâatim yoluna gidenleretâbi’ ol ki, onlarPeygamber “aleyhisselâm”ve Eshâb›d›r” olan,onbeflinci âyet-i kerîmenintefsîrinde, ‹bni Abbâs’dannakletmifltir. Buyurdularki, âyet-i kerîmedekikimseden murâd EbûBekr-i S›ddîk’t›r Bununaç›klamas› odur ki, HazretiEbû Bekr’in ‹slam’a geldi-¤i vakit, Hazreti Osmân,Talha ve Zübeyr ve Sa’dbin Ebî Vakkâs ve Abdurrahmânbin Avf yan›nageldiler. Dediler ki, Sen buflekilde tastik edip, îmângetirdin mi. Evet. O do¤rusözlüdür. Siz de îmân getirin,dedi. Sonra hepsinial›p, Hazreti Habîb-i ekreminhuzur-u flerîflerinegötürdü. Müslüman oldular.Bunlar›n Müslümanolmalar› Hazreti EbûBekr’in irflâd› ile oldu. Allahüteâlâ onun medhindebuyurdu: “Bana dönenkimsenin yoluna tâbi’ ol.”Ya’ni Ebû Bekr’in yolunatâbi’ ol, demektir.Menk›be: Ravda-tüflflekây›kkitab›nda, Ömerbin Hattâb’dan rivâyetolunmufltur. Buyurdularki, Hazreti Resûl-i ekreminâhireti flereflendirdiklerizaman, Hazreti Ebû Bekr,79 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKbir acâib rüya gördü. Uykusundaöyle fliddet ilea¤lad› ki, kap›s› önündengeçerken a¤lamas›n› iflittim.Merâk edip, kap›s›n›çald›m. Hazreti S›ddîkuyand›. Kap›y› çalmam sebebiile kalk›p, benim içinkap›y› açt›. Gözlerinin yafl›,flakaklar›n›n üzerindenakard›. Sordum. Yâ EbâBekr, niçin bu kadar a¤lad›n›z.Benim için Eshâb-›Güzîni topla. Gördü¤ümrüyay› onlara haber vereyim,dedi. Ben de Sahâbe-ikirâm› toplad›m. Cümlesihuzurlar›nda hâz›r oldular.Hazreti S›ddîk buyurdularki: Gördüm ki, k›yâmetkopmufl. ‹nsanlar hesâbyerine sevk olunur. Bir bölükmevki’ sâhibleri gördüm.Minber üzerinde,yüzleri parlak, yald›z gibiparlar. Bir mele¤e sordum.Bunlar kimlerdir. Dediki, bunlar Peygamberlerdir.Muhammed aleyhisselâm›onu beklerler.Zîrâ flefâ’at dizgini O’nunelindedir. Hazreti Muhammedaleyhisselâm nerededir,diye sordum. Dediki, Arfl›n kenâr›ndad›r. Dedimki, beni Hazreti Muhammedaleyhisselâm›nhuzur-› flerîflerine götür.Ben Onun Hizmetçisi vearkadafl›y›m. Ben EbûBekr-i S›ddîk›m. Melek beniResûlullah’›n huzurunagötürdü. Gördüm ki, mubârekbafl› aç›k. ‹mâmesini[sar›¤›n›] Arfl’›n önünekoymufl. R›dâs› ile beliniba¤lam›fl. Sa¤ eli Arfl’›nkenâr›nda. Sol eli Cehennem’inkap›s›n›n halkas›nda.‹stigâse edip, derdi ki,yâ Rabbî! Ümmetimemerhamet buyur. Ümmetimiçinde ulemâ var, Evliyâvar, Sülehâ var, Mücâhidlervar, Hâc›lar var! Allahüteâlâdan nidâ geldiki, yâ Muhammed! ‹tâ’atedenleri söylersin. Âsilerizikretmezsin. Fâs›klar›, içkiiçenleri ve zâlimleri, fâizyiyenleri, zîna yapanlar›,kan dökücüleri zikretmezsin.Muhammed aleyhisselâm,yâ Rabbî! Onlar80 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKSenin buyurdu¤un gibidir.Lâkin onlarda müflrik vesana o¤ul isnad edici veputa tapan ve tevhîddendönücü yoktur. Ümmetimüzerine flefâ’atimi kabûlet. Gözlerimden akan yafllaraac›, deyip, yalvarmayabafllad›. Ben Habîbullahhazretlerine afl›r› muhabbetimdenve ac›d›¤›mdan,dedim ki, yâ Resûlallah!Niçin bu kadar a¤l›yorve yalvar›yorsunuz, kendiniziçok yoruyorsunuz.Mubârek bafl›n› kald›rd›.Sol eli, Cehennem’in kap›-s›n›n halkas›nda idi. Cehennemkap›s›n› ba¤lay›p,buyurdu ki, yâ Ebâ Bekr!Rabbimden ümmetimisordum. Yalvarmam afl›r›oldu¤u için, Rabbim teâlâflân›na uygun olarak, ümmetimibana ba¤›fllad›.Benim ümmetim üzerineüzüntümü kald›rd›. Benirâde ettim ki, yâ Resûlallah!Hak teâlâ sana ba’z›s›-n› m›, ba¤›fllad›, yoksahepsini mi diye söyleyecektim.Sormadan önce81 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKsen kap›y› çald›n yâ Ömer.Uyand›m. Hazreti EbûBekr bu sözü söyledi¤i ânda,evin içinden, bir sesiflittik: “Hepsini, hepsiniba¤›fllad› yâ Ebâ Bekr. Yaln›zbir mü’mini kast ile öldürenleriba¤›fllamad›.Onlar Cehennem’de sonsuzkalacaklard›r,” buyurdu.Hepimiz kalk›p, Allahüteâlâ hazretlerine hamdettik ki, böyle bir Peygamberinümmetinden etti.Raûfdur, rahîmdir, flefâ’atibizim hakk›m›zda kabûlolundu. Böylece maksad›-na vâs›l oldu, kavufltu.Menk›be: Ebû Bekr-iS›ddîk için bildirilen âyet-ikerîmeler hakk›ndad›r. ResûlullahEfendimizdensonra, hak üzere halifeEbû Bekr-i S›ddîk hazretlerioldu¤u icmâ’ ile sâbitolmufltur.1– Yukar›da zikrolundu-¤u minvâl üzere, Hak teâlâhazretleri Kur’ân-› azîmdehaber vermifltir ve buyurmufltur:“Sizden îmânedip de, sâlih amel iflleyenlere,Allahü teâlâ flöyleva’d buyurdu: Yemin olsunki, kendilerinden öncegelen ‹srâil o¤ullar›n› nas›l82 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKkâfirlerin yerine getirdiise, onlar› da kâfirlerinarâzîsine getirecek (hâkimk›lacak), onlara kendileriiçin seçdi¤i ‹slam’› kuvvetlendirip,icrâ imkân› verecek,onlar› korkular›n›n arkas›ndanmuhakkak emniyetekavuflturacakt›r. Allah,Müslümanlar›n düflmanlar›n›helâk edecektir.Böylece bana hiçbir fleyiortak koflmayarak, hepbana ibâdet edeceklerdir.Kim bundan sonra nankörlükederse, iflte onlaras›l fâs›klard›r.” [Nûr sûresiellibeflinci âyet-i kerîmemeâli.]Âlimler buyurdular ki:Allahü teâlâ, îmân getirip,iyi ameller iflleyen kimselereva’detmifltir ki, onlardanelbette yeryüzündehalifeler yapar. Nitekim okimseler ki, onlardan öncede halife oldular. Ya’ni Benî‹srâil’in dinleri ki, be¤enilmifltir.Onlara elbettebedel verir. Onlara korkudansonra emînli¤i verir.Tâ ki ibâdet ederler, Allahüteâlâya hiçbir fleyi ortakk›lmazlar. Her kim kibir ni’mete ondan sonraküfrân getirirse yani nankörlükederse onlar fâs›klard›r.Peygamber Efendimizve Eshâb-› kirâm Mekke-imükeremede müflriklerdenendifleli idiler. Medîne-imünevvereye gittiktensonra, yine endifle fazlaidi. Ne zaman ki Allahüteâlâ dinini her yere yayd›ve onlar› düflman üzerinegâlib getirdi o vakit emînoldular. Bu âyet-i kerîmede;Hazreti Ebû Bekr ve di-¤er halifelerin hilâfetlerinindo¤rulu¤una delîl vard›r.Çünkü, Allahü teâlâhazretlerinin, va’dindendönmek ihtimâli yoktur.2– “Dîni kuvvetli, mal›çok olanlar, fakîr akrabâs›-na, Allah yolunda hicretedenlere mal vermemeyeyemin etmesin. Onlar›nkusurlar›n› affedip, ba¤›fllas›nlar.Böylece, Allahüteâlân›n sizi affetmesiniistemez misiniz. Allahü83 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKteâlâ gafûrürrahîmdir.”[Nûr sûresi 22] mealindekibu âyet-i kerîmenin nüzûlsebebi flu idi. Ebû Bekr-iS›ddîk, M›stah’a nafakavermemeye yemin etti.Çünkü o, Hazreti Âifle hakk›ndayak›fl›ks›z sözlersöylemifl idi. Bu M›stah fakîrbir kimse idi. Muhâciridi. Ehl-i Bedr cümlesindenidi. Ebû Bekr-i S›ddîk’inteyzesinin o¤lu idi.Bu âyet-i kerîme nâzil oldu.Habîb-i ekrem Efendimiz,bu âyet-i kerîmeyiokuyunca, Hazreti S›ddîk“Allahü teâlâ bu âyet-i kerîmeile nafaka vermedi-¤im için beni bildiriyor.Bundan sonra kimseninnafakas›n› kesmeyece-¤im,” buyurdu.3– “Ey îmân edenler!Sizden kim dininden dönerse,Allahü teâlâ, baflkabir kavim getirir. Allahüteâlâ onlar› sever. Onlarda Allahü teâlây› severler.Mü’minlere tevâzû’ ederler.Kâfirlere karfl› fliddetlidirler.Allah yolunda cihâdederler. Ay›planmaktançekinmezler. Bu Allahü teâlân›nbir ihsân›d›r. Diledi-¤i kullar›na verir. Allahüteâlân›n fadl› çok genifltir,bu fadla lây›k olanlar› bilir.”[Mâide sûresi 54] mealindekibu âyet-i kerîmede Ebû Bekr-i S›ddîk’›n flân›hakk›ndad›r. Zira ResulullahEfendimizin vefat›ndansonra ‹slam dinindendönen mürtedlere amanvermemifl, üzerlerine ordugöndermifltir.4– “Emir ve yasaklardaAllahü teâlâya ve Resulüneitâ’at edenler, Allahüteâlân›n kendilerineni’met verdi¤i Peygamberler,S›ddîkler, flehîdlerve sâlihlerle berâberdir.Onlar ne güzel arkadaflt›r.Bu üstünlük Allahü teâlâtaraf›ndan verilir. Allahüteâlâ üstün kullar›na mükafâtverilmesini bilir.”[Nisâ sûresi 69 - 70.] mealindekibu âyet-i kerîmelerdedelîl vard›r ki, HazretiHabîbullah ile HazretiEbû Bekr’in aras›nda vâs›-84 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKta yoktur. Bütün MüslümanlarHazreti Ebû BekrS›ddîk derler. Bir flehâdette,yar›s› ile âdil, yar›s› ilezâlim olmak lây›k olmaz.Vâcib odur ki, ResûlullahEfendimizin derecesi ileHazreti Ebû Bekr’in derecesiaras›nda baflka bir dereceyoktur. Bu âyet-i kerîmelerdedelîl vard›r ki, Allahüteâlâ hazretlerininni’meti bu tâife üzerinekendi ihsan›ndand›r. Yoksaonlar bu ni’mete, ibâdetleriile kavuflmufl de¤illerdir.Kaderiye bozuk f›rkas›n›nsözünün aksine,Allahü teâlâ “Bu Allahüteâlân›n fadl›ndand›r” buyurdu¤unugörmez misiniz.5– “Ey îmân edenler!Allahü teâlâya ve Resûlüneve Sizden olan emîrlereitâ’at ediniz!” [Nisâ sûresi59] Hazreti ‹krime derki, Bu ayeti kerimedekiÜlûl-emrden murâd, EbûBekr-i S›ddîk ve Ömer-ül-Fârûk’dur. Ondan dolay›-d›r ki, Resûlullah buyurdu;“Benden sonra, EbûBekr ve Ömer’e tâbi’ olunuz.Onlar benim yan›mda,vücutta bafl gibidir.”6– “E¤er siz harbe gitmiyerekResûlüme yard›metmezseniz, Allahüteâlâ ona yard›m eder. Allah’›nResûlünü kâfirlerMekke’den ç›kard›klar› zamanonun yan›nda EbûBekr’den baflka kimseyoktu. ‹kisi ma¤arada berâberdiler.Resûl-i ekrem,arkadafl› Ebû Bekr’e, mahzûnolma, Allahü teâlân›nyard›m› bizim ile berâberdir,derdi. Allahü teâlâ ona[Hazreti Ebû Bekr’e] kalblererahâtl›k veren sekînesiniindirdi. Sizin görmedi-¤iniz ordu ile onu kuvvetlendirdi.[Ya’ni melekler ileonu korudu.] Kâfirlerinküfre da’vetini veyâ flirkialçak k›ld›. Tevhîdi veyâdinine da’veti yüksek oldu.Allahü teâlâ Azîz veHakîmdir.” [Tövbe sûresi40] Ebû Bekr-i S›ddîk hazretlerinino ma¤arada endîflesi,kendi üzerine kor-85 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKkusundan de¤ildi. Lâkinümmet üzerine flefkatindenidi. Zîrâ, Hazreti Peygamber-izîflâna dedi ki,e¤er beni öldürürlerse, neolur. Bir adam öldürmüflolurlar. Ammâ, e¤er mubârekcism-i latîfinize birelem eriflir ise, ümmet helâkolur. Hazreti Resûlullahbuyurdular ki, “Niçin düflünürsüno iki kimseninhâlini ki, onlar›n üçüncüleri,Allahü teâlâd›r.” Üçgün ma¤arada durdular.Hazreti Ebû Bekr’in birkaçkoyunu vard›. Âmir binFüheyre güderdi. Hergüno koyunlar›, o ma¤ara yan›nagötürürdü. Onlardansüt içerlerdi. Resûlullahhazretleri ma¤aradan ç›kmakniyet etti. Abdürrahmânbin Ebû Bekr-i S›ddîk,iki deve getirdi. Binip gittiler.Dört kifli oldular. HazretiResûl-i ekrem, EbûBekr-i S›ddîk, Âmir bin Füheyre,Abdullah bin Âmirbin Abdülleys.7– “... Allahü teâlâdanancak âlim kullar› korkar.fiüphesiz ki, Allahü teâlâazîzdir ve gafûrdur.” [Fât›rsûresi 28] ‹mâm-› a’zamEbû Hanîfe, Allah lafz›n›n“h”sini ötüre ile, ulemâkelimesinin hemzesini üstünile okudu. Allahü teâlâhazretlerinin haflyeti, buradailim ma’nâs›na olur.Manâs› böyle olur ki, ilimehlinin hât›r›n› ancak Allahüteâlâ bilir. Bu âyet-i kerîmeninnüzûlü o oldu ki,Ebû Bekr hazretlerinde birkorku hâs›l olmufl idi. Mubârekyüzünde belirtisi anlafl›l›rd›.Hazreti Server-ikâinât, Hazreti Ebû Bekr ilebu konuda konuflurdu. Allahüteâlâ hazretleri buâyet-i kerîmeyi inzâl buyurdu.8– “Muhâcîrin ve ensârdan,en önce îmânedenlerden ve onlara iyiliktetâbi’ olanlardan Allahüteâlâ râz›d›r. Onlar daAllahü teâlâdan râz›d›r.Onlar için Allahü teâlâCennetler haz›rlam›flt›r.Alt›ndan ›rmaklar akar.Orada ebedî kal›rlar. Bu86 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKçok büyük bir kurtulufltur.”[Tövbe sûresi 100]Resûlullah Efendimize önceîmân getiren kimsehakk›nda âlimler ihtilâf etmifltir.Bir k›sm› dediler ki,en önce îmân getiren Hadîce-ikübrâd›r. Bir k›sm›dediler ki, Hazreti EbûBekr’dir. Bu kavil dahâkuvvetlidir. Zîrâ ResûlullahEfendimiz buyurdu ki,“E¤er Ebû Bekr’in îmân›,bütün mü’minlerin îmânlar›toplam› ile tart›lsa,Ebû Bekr’in îmân› a¤›r gelir.”Ondan dolay›d›r ki, birkimse, iyi bir ifl ifllese, birbaflka kimse de, o ifllediktensonra o ifli ifllese, buikincinin ecri önceki kiflininterâzîsine konur. ‹kincikiflinin ecrinden bir nesneeksilmez. Yine Resûl-i ekremEfendimiz buyurdularki, “Ebû Bekr’in sizin üzerinizeüstünlü¤ü, namazve orucunun çoklu¤u ilede¤ildir. Onun sizin üzerinizeüstünlü¤ü, onungönlünde olan fley iledir.”Devaml› üstünlük, Allahü87 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKteâlân›n ma’rîfetinden dolay›d›r.Ebû Bekr marîfetullahciheti ile hepsindenüstündür. Bir baflkas›, marîfetullahtaEbû Bekr-i S›ddîk’tanüstün olsa idi, üstünlükonun hakk› olurdu.9– “Ey îmân edenler!Allahü teâlân›n râz› olmad›¤›ifllerden sak›n›n›z vesâd›klar ile berâber bulununuz!”[Tövbe sûresi119] Sa’îd bin Cübeyr buyururki, bu âyet-i kerîmedekisâd›klardan murâdHazreti Ebû Bekr ve HazretiÖmer’dir. Hazreti EbûBekr’in Ensâr üzerine üstünlü¤ünebu âyet-i kerîmeyidelil gösterdiler. Ensârmuhâcirine dediler ki,bizden bir imâm olsun,sizden bir imâm olsun.Hazreti Ebû Bekr minbereç›kt›. Hak teâlâ hazretlerinesenâ etti. Buyurdu ki,Ey Ensâr! Mü’minlersiniz.Allahü teâlâ hazretleri bizes›dk vermifltir o yerde ki,diyerek, meâl-i flerîfi “...onlar [muhâcirler], Allahüteâlâdan fadl ve r›zâ talebiile ve Allahü teâlân›n dinineve Resulüne nusret ilemülklerinden ve memleketlerindenihrâc olundular.O muhâcirler kavil vefiil ile dîn-i ‹slam’da sâd›kt›rlar”olan, Haflr sûresi8.ci âyet-i kerîmesini okudu.Ensâr›n tamam› kabûledip, kendilerinden bir halifeolmas› da’vâs›ndanvazgeçtiler.10– “Do¤ruyu (Kur’ân›)getiren (Peygamber aleyhisselâm)ve onu tastikeden (mü’minler) ise, ifltebunlar takvâ sâhibi kimselerdir.”[Zümer sûresi, 33]Ali bin Ebî Tâlib hazretleribuyurdu ki: S›dk ile gelenkimse Resulullah aleyhisselâtüvesselâm ve onutasdik eden, Hazreti EbûBekr-i S›ddîk’t›r .11– “Mekke-i mükerremeninfethinden öncemal›n› veren ve cihâdeden kimseye, fethdensonra mal›n› da¤›tan ve cihâdedenden dahâ büyükderece vard›r. Allahü teâlâhepsine Cennet’i va’d et-88 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKti.” [Hadîd sûresi 10] Tefsiralimlerinden ba’z›s›, buâyet-i kerîmenin Ebû Bekr-iS›ddîk’›n hakk›nda indi¤inive onun üstün oldu¤unuaç›kça bildirdi¤ini söylemifltir.Hazreti S›ddîk’›n fazîletigayrilerden üstündür.En önce o Müslümanoldu. Haberde gelmifltir ki,Ebû Ümâme, Amr binEnis hazretlerine dedi ki,niçin kuvvetli Müslümanoldu¤unu iddia edersin.Amr dedi ki, bunun sebebifludur: Ben halk› dalâlettegördüm. Bunlarda haküzere hiç kimse görmedim.‹flittim ki, Mekke-imükerremede bir zât Peygamberlikda’vâs› eder.Vard›m, gördüm ki, kavmiOnun üzerine gâlib, kendima¤lûb, O mert kimseyededim ki, sen nesin. Dediki, Nebîyim. Dedim, Nebînedir. Dedi ki, Allahü teâlâhazretlerinin Resûlüdür.Seni niye göndermifl, dedim.Dedi ki, Onun birli¤inibilmek, ortak getirmemek,putlara tap›nmamak,s›la-› rahm etmek içingönderdi. Dedim ki, seninile kim var. Bunun üzerinededi ki, bir hür, bir köle.Bakt›m, Ebû Bekr ile Bilâlidi. Ben de Müslüman oldum.Abdullah bin Mes’ûdbuyurur ki, k›l›c› ile Müslümanl›¤›ilk a盤a ç›karan,Resûlullah Efendimiz veEbû Bekr-i S›ddîk’t›r. HazretiAli buyurur: ‹slâmdaherkesten önce olan Resûlullah’d›r,ikinci EbûBekr’dir, üçüncü Ömer’dir.Yine buyurdu; bir kimseki, beni Ebû Bekr veÖmer’den üstün gösteririse, ona had cezâs› vururum.Ve flâhidli¤ini kabûletmem.12– “Onlar için nedir ki,Rablerine da’vet olundukta,icâbet edip, emir venehyinde itâ’at ederler.Namaz› flartlar› ve erkân›ile devaml› k›larlar. Emirlerindemeflveret ederler.Verdi¤imiz r›z›ktan fakîrlereve hayra verirler.”[fiûrâ sûresi 38] Bu âyet-i89 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKkerîme Ebû Bekr-i S›ddîk’inflân›n› bildirmek içinnâzil olmufltur. Zîrâ bütünmal›n› fakîrlere da¤›tt›. Nekadar, kötülediler. Kötüliyenlereiltifât etmedi. Buhüküm bütün mü’minlerhakk›nda müflterekdir.13– “Yâ Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)!Hudeybiye’den geridönenlere de ki, siz, fliddetlicengci bir kavim ileharbe da’vet olunursunuzki, tâ, onlar ‹slam’a gelinceyekadar veyâ onlardancizye kabûl olununcayakadar muharebe olunur.Onlar müflrikler veyâ Peygamber(aleyhisselâm)dansonra mürted olanlard›r.E¤er siz o cengde hulûs ileharp ederseniz, Allahü teâlâsize dünyada ganîmetve âhirette Cennet verir.E¤er bundan önce Hudeybiye’dei’râz etti¤iniz gibi,o muhârabede de i’râzederseniz, Allahü teâlâ sizifliddetli azâb ile azâbland›r›r.‹fl bu i’râz hakk›ndaolan va’d ve azâb›Müslümanlar›n zay›f veâcizleri iflittikte, bizim hâlimiznice olur derler.”[Feth sûresi 16] Râfi’ binHadic der ki: Biz bu âyet-ikerîmeyi dâimâ okurduk.Fakat bu vak’an›n ne zamanolaca¤›n› bilmezdik.Ebû Bekr-i S›ddîk Müslümanlar›;Yemâme’de Müseylemetülkezzâb’›neshâb›,Benî Hanîfe üzerineharbe gönderdi. Anlad›kki, kastedilen onlard›r. Buâyet-i kerîmede mülhidlerve mübtedîler üzerine ikihüccet meydana ç›km›flt›r.Birincisi, mülhidler üzerinedir.Bu âyet-i kerîmedegaybdan haber vard›r. Birzaman sonra bu habermeydana gelmifltir. Mülhidlerinkavlinin hilâf›na,bu mu’cize meydana ç›km›flt›r.Bu âyet-i kerîmedemübtedîler için de tenbîhvard›r. Ebû Bekr-i S›ddîk’›nhalifeli¤inin do¤rulu¤unadelîl vard›r. Bundan dolay›d›rki, Hak teâlâ hazretleribuyurdu ki, “Da’vet olunursunuz!”ya’ni yak›n za-90 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmanda, siz da’vet olunursunuzbir gürûha ki, be’s-ifledîd sâhibidir. E¤er oda’vet ediciye itâ’at ederseniz,size ecir verilir. Oda’vet ediciye itâ’ati vâcibk›ld›. Onlar›, fliddetli zararsâhibi olan kavim üzerineda’vet eden Ebû Bekr-iS›ddîk’t›r . Onlar› Acem veRum harbine o koydu. Bütünmüfessirlerin kavilleriüzerine, bu kavim, bu ikigürûhdan hâli de¤ildir.E¤er Benî hanîfe olursa, Oda’vet eden Ebû Bekr hazretleriolur. Ebû Bekr’inimâmeti [halifeli¤i] do¤rulukta,Hazreti Ömer’in deimâmetinin [halifeli¤inin]do¤rulu¤u olur. E¤er maksadPers [‹rân] ve Rum [Bizans]olur ise, HazretiÖmer olur. ‹mâml›¤›n hakoldu¤una delîl olur. Onunimâmeti do¤rulukta HazretiEbû Bekr’in de imâmetisâbit olur. Bu iki flekildenbaflka türlü söyleyenazd›r. Gaybdan haberveren aç›k bir delîlin do¤rulu¤ubu âyet-i kerîme ilea盤a ç›kt›. Orada buyurduki, “Da’vet olunursunuz!”.Her iki halife için buyrulanöyle vâki’ oldu.14– “O kimse ki, mal›ndanAllah için harcar, flirkve isyândan sak›n›p ve ihsânolan kelîme-i flehâdeti,yahut infâk etti¤i mal›nmukâbili va’d-i ilâhiyi tastikede. Biz ona âsân verahata sebeb olucu veCennet’e girmeye sebebolan yolunu kolaylaflt›r›-r›z.” [Leyl sûresi 5, 6, 7]Demifllerdir ki, bu âyet-ikerîme Ebû Bekr-i S›ddîk’›nflân› hakk›nda nâzilolmufltur. Her ne elinegeçse halka da¤›t›rd›. Bundada Allahü teâlân›n buyurdu¤uüzere ifl yapmas›ndandolay› onu medhbuyurdular. Demifllerdirki, Hüsnâ, Hak teâlâ hazretlerininsevâb vermeyiva’d etmesidir.15– “O ateflten [EbûBekr gibi] ziyâde müttekîolan ictinâb edip, kurtulurki, Allahü teâlâ yan›ndatemiz ve va’dine nâil ol-91 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKmak için, mal›n› Allah yolundahayrâta sarf eder.”[Leyl sûresi 17., 18.] Hiflâm;babas› Urve’den rivâyeteder: Ebû Bekr-i S›ddîkyedi köle sat›n al›p,azâd etti. Müflrikler onlaraMüslüman olduklar› içinazâb ederler idi. Birisi Bilâlhazretleridir. Dahâ önceanlat›lm›flt›r. Biri Âmir binFüheyre ve onun k›z› Hindiyyeidi. Müslüman olduve a’mâ oldu. Müflriklerdedi ki, Lât ve Uzza, görmesiniondan geri ald›. Odedi ki, ben Lât ve Uzzayainanmam. Allahü teâlâtekrar görmesini nasîb etti.Hazreti Ebû Bekr oradangeçerken, o de¤irmen çekerdi.O evin han›m› olankifli, ona dedi ki, “ben seni,senin bu sâhiblerinazâd etmeyince azâd etmem.”Hazreti Ebû Bekrbunu iflitip, buyurdular ki,bu câriye için ne istersin?O dedi, bu kadar gümüfl.Hazreti S›ddîk, dedi¤in akçayaald›m, buyurdu. Abdullahbin Zübeyr minberüzerinde dedi ki, Ebû Bekrhazretleri, zay›f kullar› [köleleri]sat›n al›p, azâdederdi. Babas› ona dedi ki,niçin kuvvetli köle sat›n almazs›n.Hazreti Ebû Bekr-iS›ddîk buyurdu ki, zay›fköleleri sat›n al›p, azâdederim ki, Allahü teâlâ buzay›f kulunu Cehennem’denazâd etsin. Hakteâlâ; meâl-i flerîfi “fiirk vegünâhlardan sak›nan kimseler,Cehennem’denuzaklaflm›fl olurlar” olan[Leyl sûresi 17] âyet-i kerîmeyigönderdi. Sûreninsonuna kadar hep EbûBekr-i S›ddîk hazretlerineiflârettir. Mü’minler, HazretiEbû Bekr’e halife dedi.Resûlullah halife dedi vebuyurdu ki, “Ebû Bekr, Allah›ndîni üzerine benimhalifemdir”. Allahü teâlâona halife dedi. “... onlar›yer yüzüne halef k›laca¤›-na....” buyurdu.Nükte: Ebû Bekr-i S›ddîk,Muhammed MustafâEfendimizin, sohbetindebulundu. Mihnetde Onun92 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKile oldu. Da’vetde Onun ileoldu. Seferde Onun ile oldu.Hazarda Onun ile oldu.Ma¤arada Onun ile oldu.Yolda ve hicrette, cânve mal vermekte Onunlaoldu. Kabirde, flefâ’atde,Onunla olur. Makâm-›Mahmûd’da, Cennet’te,Allahü teâlây› görmekte,Onunla olur. Zikrolunanâyet-i kerîme ki, HazretiEbû Bekr-i S›ddîk’›n flân›ile alâkal› oldu¤unu tefsîrdegördük, iflittik ve yazd›k.Bütün bu üstünlüklerkarfl›s›nda, Ebû Bekr hakk›ndanas›l kötü düflünülebilir?Ömrü Resûlullah’›nyan›nda geçen Hz. EbuBekir için bu beraberlikler,üstünlükler yetmez mi?Menk›be: Ebû Bekr-iS›ddîk için haber verilenhadîs-i flerîfler hakk›ndad›r:1– Abdullah ibni Abbâsrivâyet eder. ResûlullahEfendimiz buyurdu. Birkimse vard›r ki, Cennet’egirdi¤i zaman, köflklerde,saraylarda, odalarda bulunanherkes ona merhabâ,merhabâ derler. Ebû Bekr-iS›ddîk dedi ki, biz o kimseyi,o kasrlarda görür müyüz!Resûlullah aleyhisselâmbuyurdu ki, Evet, yâEbâ Bekr, o mert sensin.2– Esâd bin Zürâh diyorki: Resûlullah Efendimizihutbe okurken gördüm.Ebû Bekr’e iltifât edicifleyler söyledi. NeredeEbû Bekr, buyurdu. Cebrâîlaleyhisselâm banaflimdi haber verdi ki, Ümmetinhay›rl›s›, Sendensonra Ebû Bekr’dir .3– Abdullah ibni Abbâsrivâyet eder. Resûlullah’›nhuzurunda, Ebû Bekr-i S›ddîkzikrolundu. Hazreti Server-iâlem buyurdular ki,Ebû Bekr’in misli gibi kimseolamaz. ‹nsanlar benitekzîb ederken, ya’ni yalanlarkeno beni tastik ettive bana îmân getirdi. Herkesbenden kaçarken, obana k›z›n› tezvîc etti. Mal›n›bana fedâ etti. Benimlezor kald›¤›m›z sâatte vegecede berâber mücâhede93 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKetti. Âgâh olun ki, EbûBekr-i S›ddîk k›yâmet günündeCennet develerindenbir deveye binmifl olarakgelir. E¤eri yeflil zebercedden,yular› inciden,kendisi de sündüs ve istebrakdanyeflil iki elbisegiymifl oldu¤u hâlde, banaanlat›r, ben de ona anlat›-r›m. K›yâmet ehli derler ki,bunlar kimlerdir. Allahü teâlân›nResûlü Muhammed(aleyhisselâm) ve EbûBekr-i S›ddîk’t›r , diyeler.4– Hazreti Âifle-i S›ddîkabuyurdular ki, ResûlullahEfendimizin son hastal›¤›ndaa¤r›s› artt›. Buyurdularki: Ebû Bekr’e emiredin, insanlara imâmolup, namaz k›ld›rs›n. Bendedim ki, yâ Resûlallah!Ebû Bekr sizin makâm›n›-za geçince, a¤lamas›ndansesini kimse iflitmez.Ömer bin Hattâb’› emiredin, kavme imâmet eylesin.Resûlullah hazretleriyine buyurdu ki, EbûBekr’e söyleyin, insanlaraimâmet eylesin. Yine bendedim, yâ Resûlullah! EbûBekr, sizin makâm›n›zdadurma¤a tâkat getiremez.Yine buyurdu ki, EbûBekr’e söyleyin, insanlaraimâmet eylesin.Âifle hazretleri yine buyurduki: Hafsa’ya var›p,dedim ki, sen ResûlullahEfendimize söyle ki, babamEbû Bekr imâmet makâm›ndadurursa, a¤lamaktankimse sesini iflitmez.Hazreti Hafsa da söyledi.Yine Resûlullah buyurdularki; Ebû Bekr’esöyleyin, kavme imâmeteylesin. Siz kardeflim Yûsüfaleyhisselâm› s›k›nt›yadüflüren kimseler de¤il misiniz.Ben Ebû Bekr diyorum.Siz Ömer diyorsunuz.5– Câbir bin Abdullahhazretleri buyurdular ki,Resûlullah Efendimizinhuzur-› flerîflerinde idik.Kays kabîlesinden bir gürûhgeldi. ‹leri-geri ba’z›sözler söyleyip, sorularsordular. Resûlullah Efendimiz,Ebû Bekr-i S›ddîk’adönüp olup, buyurdular94 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKki, söylediklerini, duydunmu? Ebû Bekr-i S›ddîkduydum, yâ Resûlallah!dedi. fiimdi, o hâlde onlaracevap ver, buyurdu.Hazreti Ebû Bekr onlaragâyet güzel cevâblar verdi.Resûlullah Efendimizbuyurdular ki, “Yâ EbâBekr, Allahü tebâreke veteâlâ sana R›dvân-› Ekberversin.” Sahâbe-i güzîndenbirisi dedi ki, Yâ Resûlallah!R›dvân-› Ekber nedir?Buyurdular ki; Allahüteâlâ âhirette cümle kullar›naumûmî tecellî eder.Ebû Bekr’e husûsî tecellîeder.6– Ebû Hüreyre buyurdularki; Cebrâîl aleyhisselâm,ResûlullahEfendimize geldi. Çok zamanyan›nda kald›. Vahysöyledi. O esnada EbûBekr-i S›ddîk geldi, geçti.Resûl-i ekrem hazretleri,Cebrâîl aleyhisselâmabuyurdu ki, yâ Cebrâîl, sizsemâda Ebû Bekr’i bilirmisiniz? Cebrâîl aleyhisselâmdedi ki, evet. Senihalka Peygamber gönderenAllahü teâlâya yeminederim ki, Ebû Bekr gökteyerdekinden dahâ çokmeflhurdur. Göklerdekiad› Halîmdir.7– Abdullah ibni Abbâs,Resûlullah Efendimizdenrivâyet eder. Resûl-iekrem buyurdular:Beni mi’râca götürdüklerigece, Allahü teâlân›n huzurundadurdum. Banabuyurdu. Yâ Ahmed! Ehlinikime ›smarlad›n. Dedim,Ebû Bekr-i S›ddîk’a.Allahü teâlâ buyurdu: Obenim kullar›m›n, sendensonra, en sevgilisidir. Bendenona selâm götür.8– Huzeyfe rivâyeteder: Resûlullah Efendimizbuyurdu: Her kim rüyadabeni görmüfltür. Muhakkakbeni görmüfltür.Zîrâ fleytân benim sûretimdegörünmez. Her kim,Ebû Bekr’i uykuda görür.Ebû Bekr’i görmüfltür. Zîrâfleytân Ebû Bekr’in sûretindede görünmez.95 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎK9– Nakl eylemifllerdirki, bir gün Cebrâîl aleyhisselâmgeldi ve dedi: YâResûlallah! Allahü teâlâsana selâm söyler. Yâ Resûlallah!Allahü teâlâ yetmifldünya büyüklü¤ündebir âlem halk etmifltir.Onun zemîni beyaz miskile döflelidir. Oras›, Arfl-’dan bir i¤ne atsan, zemînedüflmiyecek flekildemelekler ile doludur. Allahüteâlâ o melekleri yaratt›¤›günden beri, tesbîh vetehlîl ederler. Sevâb›n›Ebû Bekr-i S›ddîk hazretlerininmuhiblerine (sevenlerine)ba¤›fllarlar.10– Sahih rivâyet ile rivâyetolunmufltur: ResûlullahEfendimiz, buyurdu:Ebû Bekr-i S›ddîk hazretleriannesinden do¤du¤ugün, göklere bir flenlikgeldi. Allahü tebâreke veteâlâ, Adn Cennet’ine nidâbuyurdu ki, izzim vecelâlim hakk› için, sanayaln›z Ebû Bekr’i sevenlerikoyar›m. Cehennem’e nidâbuyurdu ki, izzim ve96 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKcelâlim hakk› için, sendeEbû Bekr’in düflmanlar›ndanziyâde kimseye azâbetmem. K›yâmet kopup,nidâ gelir ki, Yâ Ebâ Bekr!Ben ki Cebbâr-› âlemim.Senin dostlar›n›, senin istedi¤inyere koyaca¤›m.11– Enes bin Mâlik veAli bin Ebî Tâlib, ResûlullahEfendimizden rivâyetederler. Buyurdular ki: Allahüteâlâ hazretlerindendünyaya veyâ âhirete âidbir iste¤i olan kimse, gecekalk›p, gusl edip veyâ abdestal›p, iki rekat namazk›lsa, her rekatinde bir Fâtihave üç kere sûre-i ‹hlâsokusa, selâmdan sonrabafl›n› secdeye koyup, YâRabbî, benim iste¤imiEbû Bekr-i S›ddîk hürmetineyerine getir, diye duaetse; Allahü teâlâ, EbûBekr-i S›ddîk hürmetineiste¤ini verir.12– Ömer-ibnül-Hattâbrivâyet eder: ResûlullahEfendimiz buyurdu: “Beflkimseden baflkas› içinaya¤a kalkmay›n›z. Anneye,babaya, size Kur’ân-›azîmüflflân ta’lîm edenhocaya, âlime, ki ilme hürmetiçin. fierefleri dolay›s›ile seyyidlere ve adlindendolay› âdil sultâna.” Ömerbin Hattâb der ki, ResûlullahEfendimiz bu hadîs-iflerîfi buyurdu¤u zamanEbû Bekr-i S›ddîk meclis-iseadete geldi. Peygamberhazretleri onun için aya¤akalkt›. Hazreti Ebû Bekroturmay›nca, kendileri deoturmad›lar. Ömer binHattâb dediler ki, yâ Resûlallah!Bize buyurdunuz ki,bu befl kimseden baflkas›için aya¤a kalkmay›n›z.Siz Ebû Bekr için aya¤akalkt›n›z. Buyurdular ki,Cebrâîl aleyhisselâm gelip,önümde oturmufl idi.O s›rada Ebû Bekr mescidegirdi. Hazreti Cebrâîldedi ki, Yâ Muhammed!Ebû Bekr geldi. Ben dedim,yâ Cebrâîl! EbûBekr’i tan›r m›s›n. Dedi ki,yâ Muhammed! Ebû Bekr,melekler yan›nda meflhurdurki, senin yeryüzünde97 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKtan›d›¤›n gibi, onu tan›rlar.Cebrâîl aleyhisselâmEbû Bekr-i S›ddîk önündeaya¤a kalkt›. Ben de kalkt›m.Yâ Ömer, bir yerde ki,Cebrâîl aleyhisselâm aya-¤a kalkar, ben kalkmazm›y›m! Ebû Bekr’e hürmetindenötürü, HazretiEbû Bekr oturmay›nca,Cebrâîl aleyhisselâm oturmad›.Ben de oturmad›m.13– Hazreti Enes buyurdularki, ResûlullahEfendimiz bir vakit hastaland›.Hastal›¤› uzad›. Birsabah Hazreti Ebû Bekr-iS›ddîk, Resûlullah Efendimizinziyâretine gitmifl idi.Zîrâ, her ifli herkesten önceyapmay› severdi. Buâdet-i flerîfesi idi. Var›pgördü ki, Resûlullah hazretlerievinde yatm›fl, mubârekbafl›n› D›hye-i Kelbî’nindizine koymufltu.Hazreti Ebû Bekr, D›hye-iKelbî’ye selâm verip, Resûl-iekremin hâli nas›ld›r,dedi. Dedi ki, hay›rd›r eyhalife-i Resûlillah! EbûBekr-i S›ddîk dedi ki; Allahüteâlâ sana hay›r versin.‹yi karfl›l›klar versin. Bumüjdeyi bana verdin. D›hyededi ki, yâ Ebâ Bekr! OAllahü teâlâ hakk› için ki,Ondan gayri Allah yoktur,ben seni gayrilerden, herkesinsevdi¤inden çok severim.Senin benim yan›mdahediyelerin vard›r,Sana ulaflt›ray›m. Sen Allahüteâlân›n Resûlününhalifesisin. Enbiyâ ve Mürsellerdensonra, Âdemo-¤ullar›n›n seyyidisin“aleyhissalâtü vesselâm”.Sana tâbi’ olan ve seni sevenfelâh bulur.Arâbî lugat›nda, bütünhay›rlar, iyilikler, felâh kelimesindetoplanm›flt›r. Felâh;dünya ve âh›rete âidisteklerin yerine gelmesinederler. Denilmifltir ki,felâh dört fleydir: Bir bekâki, fenâs› olmaya. Bir g›nâ[zenginlik] ki, fakîrli¤i olmaya.Bir izzet ki, zelîlli¤iolmaya. Bir ilim ki, cehliolmaya. Seni sevmiyen vesana uymayan ziyân etti.Her kim ki seni dost tutar,98 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKResûlullah hazretlerinindostlu¤u ile dost tutar. Herkim sana bu¤z eder. Resûlullahhazretlerine bu¤zuolmak sebebi ile sanabu¤z eder. Senin dostunhakîkatte Allahü teâlâ hazretlerininve Resûlünündostudur. Senin düflman›n,hakikatte Allahü teâlâve Resûlünün düflman›d›r.Her kim ki, seni düflmantutar. Muhammed Mustafâ’n›nflefâ’ati o kimseyevâs›l olmaz. Her kim ki,Muhammed Mustafâ’n›nflefâ’atinden mahrûmolur. O kimse Allahü teâlân›nrahmetinden de mahrûmkal›r. Yâ Ebâ Bekr, senbunun için iyi ve azîzsin;yak›n gel. Yak›n geldi¤iânda, D›hye kayboldu. ResûlullahEfendimiz de uykudanuyand›. Buyurdu ki,yâ Ebâ Bekr! Bu sual-cevapfleklindeki konuflmanedir? Ebû Bekr hazretleride D›hye ile yapt›¤› musâhabat›haber verdi. Resûlullahaleyhissalâtü vesselâm,buyurdu ki, yâ EbâBekr! O D›hye de¤il idi. OCebrâîl-i emîn idi. Sanahaber verdi o isimlerdenki, Allahü teâlâ ve tekaddeshazretleri onlar› sanatesmiye etti [sana verdi].14– Ebû Sa’îdil Hudrî rivâyeteder. ResûlullahEfendimiz buyurdular: K›-yâmet günü olunca, Allahütebâreke ve teâlân›nemri ile Arfl önünde k›rm›-z› alt›ndan üç kürsî konulur.Mahfler meydan› onlar›nnûru ile nûrlan›r, ayd›nlan›r.Biri bir kenârda,biri öbür kenârda, biri ortadakurulur. ‹brâhîm aleyhisselâmgelip, Allahü teâlân›nemri ile bir kenârdakiminber üzerine oturur.Ben de (Muhammedaleyhisselâm); öbür kenârdakiminber üzerineotururum. Orta yerde olanminber bofl kal›r. Bir münâdî,seslenir ki, Ebû Bekr-iS›ddîk nerededir. EbûBekr-i S›ddîk› durdu¤uyerden ta’zîm ile getirirler.Ortadaki minber üzerineoturturlar. Sonra bir mü-99 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKnâdî seslenir ve der ki, Halîlve Habîb aras›nda S›ddîk’›nbulunmas› ne hofltur,ne güzeldir. Sonra Allahüteâlâ hazretleri üçündenhicâb› kald›r›p, tecellîeder, dîdâr›n› gösterir.Ben, bafl gözü ile, Allahüteâlây› müflâhede ederim.‹brâhîm de müflâhedeeder, Ebû Bekr de müflâhedeeder.15– Ebû Ubeyde binCerrâh rivâyet eder: ResûlullahEfendimiz mübârekelini Ebû Bekr-i S›ddîkhazretlerinin omzuna koyarak,buyurdu ki: Yâ EbâBekr! Kullar, Allahü teâlâhazretlerinin huzurunada¤lar misilli günâh ileç›ksalar, kalblerinde seninmuhabbetin olsa, Allahüteâlâ onlar›n günâhlar›n›af eder.16– Bedr gazâs›nda,Ramezân-› mubârekin onyedinci Cum’a günü idi.Bu haberin râvisi, Abdullahbin Mes’ûd’dur. Der ki,o gazâda ben de hâz›ridim. Benden âciz kimseyoktu. Lâkin Ebû Cehl’inbafl›n› ben kestim, getirdim.‹ki asker birbirineeriflti. Ebû Bekr-i S›ddîkhazretlerini, MuhammedMustafâ’n›n huzur-u flerîfindegördük. Hazreti S›ddîkkendi o¤lunu kâfirlersaf›nda gördü. Gayret vehamiyyet-i dîniyyesi galebegelip, din gayreti ile ortayaç›k›p, yâ Resûlallahbana izin ver, tâ kâfirler ilemuhârebe edeyim. Onlar›nkalblerine vuray›m.O¤lumun bafl›n› kendielim ile keseyim, dedi. ResûlullahEfendimiz, yâ EbâBekr! Harbe kat›lma. Benimyan›mda, gözüm vekula¤›m gibi oldu¤unu bilmiyormusun, buyurup,Hazreti Ebû Bekr’i; Allahüteâlân›n selâm›n› ve kelâm›n›ifliten mübârek kulaklar›nave Allahü teâlây› bilmedi¤imizflekilde görenmübârek gözlerine benzettiler.Server-i âlem Resûl-iekrem Efendimizin mubârekbafllar›ndan kadem-i100 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKflerîflerine kadar herbira’zâs› güzel idi. Velâkinmubârek gözleri ve kulaklar›cümle a’zâlar›ndan dahâgüzel idi. Do¤udan-bat›yabütün Müslümanlar,muvâf›k ve muhâlif hepsibilirler ki, Resûlullah Efendimizçok kere, kula¤›ndanve gözünden dolay›dua buyurmufltur. “Ey benimAllah›m! Beni kula-¤›m ve gözüm ile faydaland›r.Benim gözümü vekula¤›m› benden sonraümmetime mîrâs b›rak.”Allahü teâlâ bu iki duayaicâbet etmifltir. Resûl-i ekremEfendimizi hayattaEbû Bekr ile faydaland›rm›flt›r.Vefâtlar›ndan sonra,Ebû Bekr’i mîrâs tutucuhalife etmifltir. Bu iki dua,o iki duaya benzer ki, EbûBekr S›ddik’a buyurmufllaridi: “Allahü teâlâ, sana,hayât›mda ve vefât›mdansonra, benim taraf›mdanen iyi karfl›l›klar versin!”Bu dualar›n tamam›n› Allahüteâlâ kabûl buyurmufltur.Zîrâ, ‹slam dîniönce ve sonra, Ebû Bekr-iS›ddîk hazretleri ile karârtuttu.17– Resûlullah Efendimiz,son hastal›¤›nda, vefâtlar›yaklaflt›. Cümle halk[ya’ni Eshâb-› kirâm] hüzünlüve telâfll› idiler vemuzdarib oldular. LâkinEbû Bekr hazretleri, tamamilmi, sekînesi ve hilmive fadl›, akl› ve tedbîrisebebi ile, o fitnelerde veâfatlarda, hilâf ve ihtilâflarda,halka dermân olurdu.Resûlullah vefât ettiler.‹htilâf oldu. HazretiServer-i âlem, dâr-› bekâya[âhirete] irtihâl ettikte[göçtükte], bir k›s›m dediki, vefât etti, bir k›s›m dediki vefât etmedi. Her iki k›-s›m toplan›p, k›l›nçlar çekildi.Ebû Bekr hazretleri,hücre-i seadete girdi. R›fkve karârl›l›k ile, ResûlullahEfendimizin, yast›¤› yan›-na geldi. Mübârek yüzünük›ble taraf›na yöneltip,üzerine bir çarflaf örtmüflleridi. Mübârek yüzündenörtüyü aç›p, bakt› ki, dün-101 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKya âleminden, âhirete göçüp,yok olmayan mukaddesrûhlar›n›n Allahü teâlâkat›na ulaflt›¤›n› anlad›.Ebû Bekr böyle gördükte,durdu¤u yerdendizleri üzerine düfltü. Birsâat miktar›, yüzünü, gözünüResûlullah hazretlerininmübârek eline veaya¤›na, yüzüne sürdü.Nûrlu yüzüne bakarak,gözyafllar›n› nisân ya¤murugibi döktü. Buyurduki, anam-babam sana fedâolsun. Allahü teâlâ vetekaddes hazretlerinin sanayazd›¤› ölümden ac›çektin ve fliddeti tatt›n.Bundan sonra ac› çekmezsin.Hiç mihnet dahî bulmazs›n.Kalk›p evden d›-flar› geldi. Minbere ç›kt›.Elhamdülillah, Vessalâtü...okuduktan sonra, Yâkavim! Her kim, sizdenHazreti Muhammed’e taparsa,Hazreti Muhammedvefât etmifltir. Herkim sizden Hak teâlâ hazretlerinetaparsa, Allahüsübhânehü ve teâlâ ölmez,dedi. Eshâb-› kirâmaras›ndaki ihtilâf kalkt›.Sâkin ve rahat oldular.Sonra da, hangi mekânadefnedelim diye ihtilâf ettiler.Muhâcirler dediler ki,Mekke-i Mükerremeyegötürelim. Ensâr dediler,Medîne-i münevverededefnedelim. Bir k›sm› dedi,fiam’a götürelim. Birkavim dedi ki, Yemen’egötürelim. Söz uzad›. Husûmetzuhûra gelecek idi.Hazreti Ebû Bekr buyurdularki, Resûlullah Efendimizdeniflittim. Buyurdularki: “Peygamberler,rûhlar› kabz olunduklar›mekâna defnolunurlar!”Bütün sahâbîler, bu kavlerâz› olup, sâkin oldular.Bir kere de, hilâfet içinihtilâf ettiler. Muhâcirlerdediler, halife bizden olsun.Ensâr dediler, halifebizden olsun. Bir k›s›m dadedi, halife iki olsun. BiriEnsârdan olsun, biri muhâcirdenolsun. Ebû Bekr-iS›ddîk kalk›p, minbereç›kt›. Hamd, senâ ve salât102 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKve selâm ettikten sonra,buyurdu ki, “imâmet vehilâfet ifli flirketle olmaz.Zîrâ iki k›l›nç bir k›nda olmaz.Bir evde iki sâhib olmaz.Bir mescidde ikimuhtelif k›ble do¤ru olmaz.‹mâm Kureyfl’denolur. Her kim Kureyfl’tende¤ildir, imâml›¤› [halifeli-¤i] olmaz. Bunlar› Resûlullah’taniflittim.” Muhâcirve Ensâr, Ebû Bekr-i S›ddîk’›nsözünü iflittiler vehepsi kabûl ettiler. ‹htilâfkalkt› .Bir de Üsâme hakk›ndaihtilâf ettiler. ResûlullahEfendimiz hayâtlar›nda,sekizbin yi¤it kimseyi,fiâm taraf›na gönderip,Üsâme’yi onlar›n üzerineemîr ta’yîn buyurmufltu.Kendi mubârek eli ileÜsâme’ye bir alem [bayrak]vermifllerdi. Onlar ilemeflgûl olmaktan kurtulmufllaridi. Lâkin, Üsâmehazretleri Medîne’den ç›kmadan,Resûlullah Efendimizâhiret âlemine göçtüler.Muhâcir ve Ensâr ittifâkettiler ki; o askerifiâm taraf›na göndermiyeler.Böyle bir zamandaYahudiler ve H›ristiyanlarbir yandan, mürtedler vemünâf›klar bir yandanrencîde ederlerdi. E¤er buzamanda, bu kadar askerikendimizden uzak tutarsak,sonra bizim hâlimiznice olur. Ebû Bekr-i S›ddîkbuyurdular ki, o Allahüteâlâ hakk› için ki, ondanbaflka Allah yoktur,e¤er k›rlardaki kurtlar gelseler,ortal›k bofl oldu¤uiçin, evlâd ve ›yâllerimizievlerimizden d›flar› çekselerde, o alemi [bayra¤›]ki, Resûlullah Efendimizmübârek eli ile ba¤lam›fld›r,geri döndürmem. Osâatte Üsâme’yi askeri ilefiâm taraf›na gönderdi.Yahudiler ve di¤erleri bunugördüler. Kalblerinekorku düfltü. Düflündülerki, e¤er ‹slam dîni do¤ruolmasa idi, böyle zamanda,bu kadar askeri kendilerindenuza¤a göndermezlerdi.103 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKMenk›be: Emîr-ülmü’minin Ömer bin Hattâbrivâyet eder: Bedir günüidi. Resûlullah Efendimizkendi eshâb›n›n azl›¤›-n› gördü ki, üç yüz on üçkimse idiler. Küffâr›n çoklu¤unugördüler, bin kifliyeyak›n idi. Mübârek yüzünük›ble taraf›na dönüpve iki ellerini yukar› kald›-r›p, “‹lâhî! Bize va’d etti-¤in zaferi nasîb et. Yâ ilâhî!E¤er, küffâr bugünMüslümanlar üzerine gâlipolsalar ve bu kavmimiburada helâk etseler, birdahâ k›yâmete dek, dünyadakimse Seni bir bilip,birli¤ini zikretmez” buyurdu.Ebû Bekr-i S›ddîköteden gelip dedi ki, yâResûlallah! Allahü tebârekeve teâlâ va’dinde durup,Size zafer nasîb eder,küffâr›n flerrini Sizdenuzaklaflt›r›r. Hemen Cebrâîlaleyhisselâm nâzil olup,beflbin melek, kendisi ileberâber kâfirler ile harp etmeküzere geldi. Dedi ki,yâ Muhammed! EbûBekr’in bu sözleri söylemesiüzerine, biz silâhlar›-m›z ile geldik ki, sendenbu flerri def’ edelim, bunakâfiyiz.Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîk,Resûlullah hazretlerine,kulak ve göz menzilesindeolmufltur. Zîrâ, bedeninbütün organlar›ndanönce, bir sesi kulakiflitir. Görülecek bir fleyi,bedenin bütün organlar›ndanönce göz görür.“Nükte”: ‹nsan vücûdundabafltan aya¤a dek,hiçbir uzuv, kulaktan vegözden fazîletli de¤ildir.Bütün Peygamberlerin(aleyhimüsselâm) ümmetiaras›nda da Ebû Bekr hazretlerindenüstün ve fazîletlikimse yoktur.Menk›be: Âifle-i S›ddîkahazretleri rivâyet eder:Resûlullah Efendimiz, birgece mübârek bafl›n›, benimyan›ma koymufltu.Mübârek gözlerini y›ld›zlaradikmiflti. Ben aya bakt›mki, Resûlullah hazretle-104 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrinin mübârek yüzü aydangüzel idi. Bir damla su[gözyafl›] benim gözümdenmubârek yüzü üzerinedüfltü. Benden tarafa bak›p,buyurdu ki: Yâ Âifle,ne oldu sana. Dedim: Bensenin yüzüne ve aya bakt›m.Senin yüzün aydandahâ nûrlu oldu¤unu gördüm.Vay o kimseye ki[ya’ni o kimseye ac›n›r ki]k›yâmet günü senin yüzünügörmesin ve senin flefâ’atindenmahrûm kals›n.Resûlullah buyurdu ki, yâÂifle! Hüdâ-i azze ve cellegüneflin ve ay›n nûrunubenim nûrumdan yaratt›.Niçin teaccüb edersin[hayret edersin], benimyüzümün nûruna ki, y›ld›zlar›ve levhi ve kalemive onsekizbin âlemi benimnûrumdan yaratt›.Ben dedim; Yâ Resûlallah!Sen y›ld›zlara niçin bakard›n.Buyurdu ki, yâ Âifle!105 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKBenim Eshâb›m aras›nda,bir recül [mevki’ sâhibi]vard›r ki, hergün y›ld›zlaradedince, onun tâ’atinigö¤e götürürler. Ben y›ld›zlarabakt›m ki, adediniAllahü teâlâ hazretlerindenbaflka bir ferd bilmekihtimâli yoktur. Âifle zanetti ki, benim babam› murâdederler. Dedi ki, yâ Resûlallah!O recül [mevki’sâhibi] kimdir. Buyurdular:O Ömer bin Hattâbd›r.Ömer bin Hattâb›n tâ’atiise baban›n tâ’ati yan›nda,deryâdan bir damla gibidir.Haberde gelmifltir. ResûlullahEfendimiz, Cebrâîlaleyhisselâm hazretlerinebuyurdular ki: BanaÖmer bin Hattâb’›n fazîletlerindenhaber ver.Cebrâîl aleyhisselâm buyurduki: Yâ Muhammed!Nûh aleyhisselâm›n Peygamberli¤imüddeti olandokuzyüzelli sene seninleotursam, Ömer bin Hattâb›nfazîletlerini beyan etsem,bir cüz’ünü beyanakâdir olamam. Ömer’in fazîleti[üstünlü¤ü], EbûBekr’in fazîleti yan›nda,y›ld›zlar aras›nda bir y›ld›zgibidir.Âlimlerden ba’z›s› derler,her kim ki, Hazreti Bilâl’infazîletlerini anlat›r›mder ise, anlatamaz. HâlbukiBilâl-i Habeflî, Ebû Bekr-iS›ddîk’›n azâdl›s› idi. Bendenin[kölenin] fazîleti bukadar olur ise, hâcenin[efendinin] fazîleti ne kadarolur, düflünmek gerek.Haberde gelmifltir ki, ResûlullahEfendimiz buyurdularki, Mi’râca vard›¤›mgece, Cebrâîl aleyhisselâmile Arfl alt›nda, birna’l›n sesi iflittik. Cebrâîlaleyhisselâm dedi ki, buBilâl-i Habeflînin na’l›n›sesidir ki, seher vaktindeonun ile mescide gider.Menk›be: “Allahü tebârekeve teâlâ flânühû hazretlerininüstün kullar› olkimselerdir ki, yer yüzündetevâzu’ ile yürürler. Tâki, canl› kar›ncay› incitmeyeler.”[Furkân sûresi 63]106 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKEbû Bekr-i S›ddîk yoldayürür iken bir canl›y› ezmemekiçin, aya¤› önünebakard›. Bir vakit yolda yürürken,yol üzerinde kar›ncagördü. Aya¤› ile üzerinebasmamak istedi. Bir gençgeldi. Hazreti S›ddîk› sözile meflgûl etti. Unutup,aya¤›n› o kar›nca üzerinebas›p öldürdü. Sonra,Hazreti S›ddîk bak›p, onugördü. Üzüldü. Ne yapaca¤›n›düflünmeye bafllad›.Tam o sâat, Allahü teâlâo kar›ncaya hayât verdive konuflmaya bafllad›:Esselâmü aleyke yâ halife-iResûlillah! O sâat beni öldürüp,üzüldünüz. Sizinüzülme sebebinizden dolay›,Allahü teâlâ ben zay›fkulunu diriltti. Konuflturdu.Resûlullah buyurdularki, yâ Ebâ Bekr, sanahalife diyen kimse kar›ncad›r.Sana bu¤zeden vedüflman olan kimseler kar›ncadanâdi olur.Menk›be: Hadîce-iKübrâ’y›, Resûlullah Efendimizeverecekleri zaman[evlenecekleri zaman],Hazreti Hadîce, bir flahs›gizlice Server-i kâinât›nhuzuruna gönderdi. O kifligelip, dedi: Müflrikler bizeta’n ederler ki, kendi flöhretlihâlinle, bir fakîre var›p,zevceli¤i kabûl ettin.fiimdi bir miktar çeyizgönderin, az da olsa, benonu ço¤alt›p, halka gösteririm.Ay›pl›yanlar›n ay›plamas›,kötüliyenlerin kötülemesidef’ olur. ResûlullahEfendimiz mütefekkirve mütereddid kalk›p,gitti. Ben kimden borç isteyeyimki, bana borç verir,diyordu. Yine kendikendine, bâri vefâkâr EbûBekr’in dükkân›na varay›mdeyip, pazara geldi.Hulle-i flerîfi omuzundaçekerek ve göklerin meleklerinazar ederek giderken,Ebû Bekr-i S›ddîkuzaktan gördü ki, Sultân-›kâinât hazretleri, seadetve izzetle teflrîf buyurur.Sevincinden flafl›rm›fl olarakkendi kendine dedi ki,e¤er benim dükkân›ma107 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKteflrîf ederse, her ne isterise vereyim. Kainat›nEfendisi do¤ru Ebû Bekr-iS›ddîk’›n dükkân›na geldi.Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîkda karfl›lay›p, dedi ki, yâMuhammedül-emîn! Niçinüzüntülüsün. Fahr-iâlem buyurdular ki, yâEbâ Bekr. Bana bir miktarfley gerek ki, Hadîce’ye ceyizgötüreyim. Ebû Bekr-iS›ddîk dedi ki, yâ Muhammedül-emîn!Yetmifl devem,fiam’a ticârete gitmiflti.Bugün müjde getirdilerki, sâlim ve ganîmetile geldiler. Kerem edip,karfl›lay›n. Kervân bafl›olan flahsa durumu bildirin.O kervân›n bafl›ndakiflahsa sa¤ ve sâlim geldi-¤inde, azâd edece¤imi,yüz alt›n verece¤imi, EbûBekr’in bunu va’detmifl oldu¤unusöyleyin. ResulullahEfendimiz, çok sevinip,kervân›n önüne geldi. Okervân bafl› flahsa dedi ki:Efendin Ebû Bekr-i S›ddîk108 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKbu develeri yükleri ile, eflyâlar›ile bana hibe etti.Sana nîflân vereyim dedikte,kervanbafl› kul, bensenden niflân istemem.Ben ve develer, sana fedâd›rdeyip, develeri Hadîceikübrâ hazretlerinin saray›taraf›na sürdüler. Pazar ortas›navard›lar. Ebû Bekr-iS›ddîk bir kimse gönderdiki, Muhammedül-emînhazretlerine söyle, develerigetirip, bu aradan geçirsinler.Getirdiler. Dedi ki,yâ Muhammedül-emîn,bir miktar durun. Hizmetçigönderip, kendi seadethânesindenrenkli-ipekli kaftanlargetirtip, herbirini birdevenin yükü üzerine çektiler.Renkli ipekli kumafllarile çeyizleri iletirler. Tâki, Muhammedül-emînhazretlerinin, kötüleyenleri,zemmedenleri, hasededenleri, üzüntülü, gaml›olsunlar. Bütün Mekke-imükereme ehline,ma’lûmdur ki, RasulullahEfendimizin mal› yoktur.Ebû Bekr-i S›ddîk mal›n›ve mülkünü Hazreti Muhammed’efedâ etmifltir.O develeri, üzerlerindeipekli-renkli kumafllar ileörtülü olarak, sesli olarakMekke-i mükerremeyi dolaflt›rarak,Hazreti Hadîce’ninseadethânesine ilettiler.Cümleye ma’lûm olduki, bu Hazreti Hadîce’ninçeyizidir. Muhammedülemîngetirmifltir. S›ddîk-›Ekberin bunun gibi, hizmet-iflerîfleri ve i’âne-i haseneleri,say›s›zd›r .Menk›be: Enes bin Mâlikrivâyet edip, buyurdularki; Resûlullah Efendimizden,Ebû Bekr’in o kadarüstünlü¤ünü iflittim ki,hayrette kald›m. Server-iâlem hazretleri, bu dünyadan,öbür âleme göç ettiler.Bir gece Sultân-› Enbiyây›rüyada gördüm. Önünebir tabak hurma koymufllar.“Yâ Resûlallah!Hak teâlân›n sana verdi¤io nesneden bana da ver!”dedim. Bana bir hurmaverdi. Dedim “Yâ Resûlallah!‹hsân›n›z› artt›r›n›z”.109 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKBöyle böyle dokuz hurmaverdi. Yine yâ Resûlallah,tekrar ver dedim. Uykudanuyand›m. Bakt›m, dokuzhurmay› elimde buldum.Bilâl’in ezân sesini iflittim.Abdest al›p, mescide geldim.Sabah namaz›n› EbûBekr hazretlerinin arkas›ndak›ld›m. Namazdan sonrabir sâat bafl›m› önümesal›p, tesbîh çektim. Bafl›-m› kald›rd›m. Hazreti S›ddîk›gördüm. Mubârek arkas›n›mihrâba vermifl. O rüyamda,Resûlullah Efendimizinönünde gördü¤ümhurma taba¤›n› flimdi, HazretiS›ddîk’›n önünde konulmuflgördüm. Dedim ki:Yâ halife-i Resûlillah! Allahüteâlân›n sana verdi¤ini’metlerden bana da ver.Bana bir hurma verdi. Dedim,artt›r. Bir hurma dahâverdi. Dokuz hurmaya dekbana verdi. Ben dedim: Yâhalife-i Resûlillah, artt›r.Buyurdu ki: Yâ Enes! E¤ergece Resûlullah hazretleriziyâde verse idi, ben de ziyâdeverirdim.Menk›be: Ömer binHattâb buyurur ki; EbûBekr-i S›ddîk’i gördüm. Diliniparma¤› ile tutup ovaridi. Dedim: Yâ halife-i Resûlillah,ne yap›yorsun!Buyurdu ki; bu beni çok ifllereu¤ratm›flt›r. Hem birbüyük kimseden iflittim ki,Hazreti Ebû Bekr yedi dirhema¤›rl›¤›ndaki bir tafl›,yedi sene a¤z›nda tuttu.Bir söz söyleyece¤i zaman,e¤er o söz, Allahütebâreke ve teâlâ hazretlerininzikrinden gayri olsaidi, sol eli ile dilini tutup,sa¤ eli ile o tafl› dili üzerinesürerdi. Der idi ki: Eydil. Bir dahâ söylemiyesino sözü ki, Allahü teâlâ hazretlerininmardîsi olmaya[sevdi¤i fley olmaya].Hüccet-ül-‹slam ‹mâm-›Gazâlî Kimyâ-i seadet adl›kitab›nda bildirmifltir: EbûBekr-i S›ddîk yedi lokmayemek yer idi. Fazla arzûeder ise, dokuz lokma yeridi. fiimdi, yüzbin rahmetolsun, Hazreti S›ddîk üzerineki, bütün iflleri bu yol110 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKüzerine idi. O pâk din vedo¤ru i’tikâd senin üzerineolsun ki [ya’ni do¤ru i’tikâdl›olas›n ki], Ebû Bekr,Ömer ve Osmân ve Ali’yi“rad›yallahü teâlâ anhüm”berâber sevesin.Menk›be: Haberde gelmifltirki, Kûfede Abdülmecîdbin Abdülgaffârad›nda biri var idi. Ca’fer-iSâd›k’›n hûzuruna vard›.Dedi ki, Esselâmü aleykeey Resûlullah’›n torunu.Resûlullah Efendimizdensonra en üstün olan kimdir.Ca’fer-i Sâd›k buyurduki: Ebû Bekr-i S›ddîk’t›r .Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Böyle oldu¤ununereden biliyorsun.Ca’fer-i Sâd›k: Hak teâlâhazretleri ona, Resûlullah’tansonra, ikinci buyurdu.Üçüncüleri Allahüteâlâ olan iki kifliden, ikincisiolmak kadar fleref olamaz“Bundan üstün flerefolmaz”.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Hazreti Ali, ResûlullahEfendimizin döfle-¤inde, kâfirlerden korkmadanyatmad› m›?Ca’fer-i Sâd›k: EbûBekr-i S›ddîk, Resûlullahhazretleri ile ma¤arayagirmedi mi?Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:E¤er korkmasa idi,girmezdi. Allahü teâlâ Resûlullahahaber verdi ki,Ebû Bekr’e korkma, dedi.Ca’fer-i Sâd›k: Onunkorkusu, ondan idi ki, kâfirleronlar›n nerede oldu-¤u hakk›nda bir haber duyup,gelirler. Resûl-i ekremiüzerler. Görmez misinizEbû Bekr-i S›ddîk, kendiaya¤›n›, ma¤arada birdeli¤e koydu. Hattâ y›lanonu kaç defa ›s›rd›. O ac›-ya katland›. Aya¤›n› kald›rmad›.Resûlullah› uyand›rmamakiçin, hiç ses de ç›-karmad›. Kendinden korksayd›,zehirlenerek, cân›n›Resûle fedâ etmezdi.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Mâide sûresinde,“Rükû’da iken sadaka ve-111 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKrirler” meâlindeki ellisekizinciâyet-i kerîme ilemedh olunan Alîdir.Ca’fer-i Sâd›k: Bu âyetdenönce, bir âyet-i kerîmevard›r ki tahsîs rakam› ondanziyâdedir. O S›ddîk flân›ndad›r.“Allahü teâlâ,mürtedler ile cihâd edenbir kavim getirir. Allahüteâlâ bunlar› sever” meâlindekiâyet-i kerîme, EbûBekr S›ddîk içindir ve dahâçok yükseltmektedir.Resûlullah Efendimizin,öbür âleme göçmelerindensonra, Arablar, dediki, biz namaz k›lar›z. Ammâzekât vermeyiz. EbûBekr buyurdu ki, Resûlullahhazretlerine edâ ettiklerizekât mal›ndan bir devedizinin ba¤›n› vermeselerve ondan eksik verseler,ben onlar ile toprak vekum say›s›nca olsalar damuhârebe ederim.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Yâ Ca’fer. HazretiAlî’nin flân› için, meâl-i flerîfi,“Mallar›n›, gece-gündüz,gizli ve gözönündeverenler” olan Bekara sûresininiki yüz yetmifl dördüncüâyeti gelmemifl mi?Ca’fer-i Sâd›k: “Sûre-iVelleyl”, Ebû Bekr-i S›ddîk’›nflân›nda nâzil olmufltur.fiân›n› çok yükseltmektedir.Zîrâ EbûBekr-i S›ddîk k›rk bin alt›nverdi. Kendisine b›rakmad›.Bir kilime sar›nd›. Cebrâîlaleyhisselâm geldi vededi ki, Allahü teâlâ buyurduki, ben EbûBekr’den râz›y›m. O bendenrâz› m›d›r? Ebû Bekr-iS›ddîk, ben Allahü teâlâdanrâz›y›m, râz›y›m, râz›-y›m, dedi.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Meâli flerîfi “Hâc›-lara su vermeyi ve Mescid-iHarâm› binâ etmeyi,îmân etmekle ve Allah yolundacihâd etmekle birmi tutuyorsunuz. Hây›r,böyle de¤ildir” olan Tövbesûresinin yirminci âyet-ikerîmesi Hazreti Alî’ninflân›n› bildirmek için nâzilolmad› m›?112 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKCa’fer-i Sâd›k: Meâl-iflerîfi “Mekkenin fethindenönce, sadaka verip,cihâd eden ile, fethdensonra veren ve cihâd edenbir de¤ildir. Önce olan›nderecesi dahâ yüksektir”olan Hadîd sûresininonuncu âyet-i kerîmesi ileEbû Bekr-i S›ddîk medholunuyor. Ebû Bekr’in muhârebeetmesi önce idi ki,Ebû Cehl, Resûlullah hazretlerinevurmak istedi.Ebû Bekr-i S›ddîk, EbûCehl’e mâni’ oldu.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Ali, hiç kâfir olmad›.Ca’fer-i Sâd›k: Öyledir,lâkin, Allahü tebâreke veteâlâ hiç kimsenin, îmân›n›,Ebû Bekr’in îmân› gibi methetmedi.Meâl-i flerîfi “Muhâcirve Ensâr›n önce gelenlerindenAllahü teâlâ râz›d›r.Onlara Cennet’te sonsuzni’metler vard›r” olanTövbe sûresi yüzbirinciâyetinde ve meâl-i flerîfi“Do¤ru haber ile gelen veOna inanan için Cennet’teistedikleri herfley vard›r”olan Zümer sûresi otuzüçüncüâyetinde, Allahü teâlâ,Ebû Bekr-i S›ddîk’›nîmân›n› methetmektedir.Her ne vakit ki, ResûlullahEfendimiz vahy ile bir haberverse idi, Kureyfl, yalansöylüyorsun derdi. EbûBekr-i S›ddîk hemen yetiflip,do¤ru söylüyorsun yâResûlallah, derdi.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Meâl-i flerîfi “UhudEbu Bekr-i S›ddîk Hazretlerinin Topkap› Saray›’nda muhafaza edilen k›l›c›113 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKgazâs›nda, fleytâna uyup,da¤›lanlar” olan ‹mrân sûresiyüz elli beflinci âyetinde,Allahü teâlâ flikâyet etmiyormu?Ca’fer-i Sâd›k: Âyet-i kerîmeninsonunu oku. Meâlen“Onlar›n bu kusurlar›-n› af ettim” buyuruyor.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Hazreti Alî’nindostlu¤u farzd›r. [HazretiAli’yi sevmek farzd›r.]Kur’ân-› azîmüflflânda, fiûrâsûresinde, yirmiüçüncüâyetinde meâlen “Size ‹slamiyetibildirdi¤im veCennet’i müjdeledi¤imiçin, bir karfl›l›k beklemiyorum.Yaln›z yak›n›molanlar› seviniz” buyurulduki, bunlar, Ali, Fât›ma,Hasen ve Hüseyin’dir.Ca’fer-i Sâd›k: EbûBekr’e dua etmek veOnun dostlu¤u [Onu sevmek]farzd›r. Allahü teâlâ,Haflr sûresinde onuncuâyetinde meâlen “Muhâcirlerdenve Ensârdansonra, k›yâmete kadar gelenmü’minler, yâ Rabbî!Bizi af et ve bizden öncegelen din kardefllerimizi[ya’ni Eshâb-› kirâm›] af etderler” buyuruyor. (Hüseynîtefsîrinde diyor ki;“Âlimler buyurdu ki, Eshâb-›kirâmdan birini sevmeyenkimse, bu âyettebildirilen mü’minlerdenolmaz. Bu duadan mahrûmolur”.)Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Resûlullah “Hasenve Hüseyin, Cennet gençlerininüstünüdür. Babalar›dahâ üstündür” buyurmad›m›?Ca’fer-i Sâd›k : EbûBekr-i S›ddîk hakk›ndabundan iyisini buyurdu.Babam Muhammed Bâk›r’daniflittim. Ceddim‹mâm-› Ali buyurdu ki,Resûlullah’›n huzurundaidim. Baflka kimse yok idi.Hazreti Ebû Bekr ile HazretiÖmer geldi. Server-iâlem: “Yâ Ali! Bu ikisi,Peygamberlerden baflka,Cennet erkeklerinin en üstünüdür.”buyurdu114 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKAbdülmecîd bin Abdülgaffâr:Yâ Ca’fer! Âifle miüstündür. Fât›ma m› üstündür?Ca’fer-i Sâd›k: Âifle “rad›yallahüanhâ” Resûlullah’›nzevcesi idi. Onunlaberâber olur. Hazreti Fât›-ma Hazreti Alî’nin zevcesiidi. Onunla berâber olur.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Âifle Ali ile muhârebeetti. Cennet’e girermi?Ca’fer-i Sâd›k: Allahüteâlâ Ahzâb sûresi, elliüçüncüâyetinde meâlen;“Resûlullah’› incitmeyiniz.Ondan sonra, zevcelerininikâh ile hiç almay›n›z.Bunlar›n ikisi de büyükgünâht›r.” buyuruyor.(Beydâvî ve Hüseynî tefsîrlerindediyor ki, buâyet-i kerîme gösteriyorki, Resûlullah vefât ettiktensonra da, ona sayg›göstermek için, zevcelerinesayg› lâz›md›r.)Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Ebû Bekr’in hilâfetini,Kur’ân-› azîmüflflândabana göstermeye kâdirmisin?Ca’fer-i Sâd›k: Gösteririm.Hem Kur’ân-› kerîmde,hem Tevrât’ta ve hemde ‹ncîlde gösterebilirim.Kur’ân-› kerîmde olan fludur:En’âm sûresi yüzaltm›flbeflinciâyetinde meâlen;“Allahü teâlâ siziyeryüzünde halife yapt›”buyuruldu. Nûr sûresi ellibeflinciâyetinde meâlen;“Îmân eden ve emirlerimiyapanlar›n›z›, yeryüzünehâkim k›laca¤›m› söz veriyorum.‹srâîlo¤ullar›n› halifeyapt›¤›m gibi, sizi debirbiriniz ard›-s›ra halifeyapaca¤›m” buyuruldu.(Beydâvî ve Hüseynî tefsirlerindediyor ki, buâyet-i kerîme gaybdan haberverip, Kur’ân-› kerîmin,Allahü teâlân›n kelâm›oldu¤unu ve dört halifesininmeflrû; hakl› oldu-¤unu göstermekdedir.)Feth sûresinin son âyetindemeâlen, “Resûlullah veonunla birlikte olanlar,115 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKbirbirlerini her zaman veçok severler ve her zamankâfirlere düflman olurlar!”bütün Eshâb bildirilmekteve Ebû Bekr’in flerefineiflâret edilmektedir. Buâyetin sonunda meâlen,“Eshâb›n›n misâlleri Tevrât’dave ‹ncîl’de bildirildi”buyuruyor. Babam, ceddimAli bin Ebî Tâlib’denve onun da Resûlullah’danbildirdi¤i hadîs-iflerifte, “Allahü teâlâ, hiçbirPeygamberine vermedi¤ikerâmetleri bana verir.K›yâmette mezârdanönce kalkar›m. Allahü teâlâdört halifeni ça¤›r, buyurur.Onlar kimdir, yâRabbî, derim. EbûBekr’dir, buyurur. Yer yar›-l›p, herkesten önce EbûBekr mezârdan ç›kar. SonraÖmer, sonra Osmân,sonra Ali kalkar” buyuruldu.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Yâ Ca’fer, bunlarKur’ân-› azîmde var m›d›r?Ca’fer-i Sâd›k: Evet,okumad›n m›, Allahü teâlâonlardan haber verdi.“Peygamberler ve bunlar›nflâhidleri, hesâb içingetirilir!” buyuruldu. [Zümersûresi 69] Yahut flehîdlerigetirilir, denildi.Ya’ni Ebû Bekr ve Ömer veOsmân ve Ali’yi getirirler.Abdülmecîd bin Abdülgaffâr:Yâ Ca’fer! Bu zamanakadar ben onlar›sevmiyor idim. fiimdi piflmânoldum. E¤er tövbeedersem, Allahü teâlâ kabûleder mi?Ca’fer-i Sâd›k: Çabuktövbe et ki, seadetin alâmetiolsun. E¤er, Allahüteâlâ korusun, o i’tikâdüzere dünyadan gitmifl olsayd›n,senin dinin boflagiderdi.Menk›be: Tenbîh-ül gâfilinkitab›nda Ebülleys Semerkandi,Zeyd bin Erkam’danhaber vermifltir.Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîk’inbir kölesi vard›. Ömrününsonlar›nda her akflamiftâr vaktinde yemekgetirirdi. Âdet-i flerîfleri116 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎK117 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKöyle idi ki, nereden ve nas›lald›¤›n›, kimden sat›nald›¤›n›, onun san’at› vemesle¤i ne oldu¤unu oköleden sormay›nca o yemektenbir lokma a¤z›nakoymazd›. Bu köle bir geceyine yemek getirdi. EbûBekr-i S›ddîk sual etmeden,mubârek elini uzat›p,bir lokma yemekten ald›-lar. Köle dedi ki: Ey EfendiNe oldu ki, bu akflam sormadanyeme¤e el uzatt›-n›z. Ebû Bekr-i S›ddîk’›nmubârek gözleri yafl iledolup, buyurdu: Açl›k banas›k›nt› verip, sab›rs›zland›rd›.Böylece bu hâlbafl›ma geldi. fiimdi banahaber ver ki, bu akflam yeme¤inereden getirdin.Köle dedi ki: Câhiliye vaktinde,raks ve oyun oynard›m.Bir gruba raks ettim.Onlara hofl geldi. Bana dedilerki, flimdi bir nesnemizyoktur. Va’detmifllerdiki, elimize birfley geçincesana iyilik ederiz. Ben bugüngördüm ki, onlar›n elleridoludur. Ben va’dlerinihat›rlatt›m. Yiyece¤i banaverdiler. Ebû Bekr-i S›ddîkbunu iflitti. Çok üzüldü.A¤lad›. Yeme¤i önündenatt›. Parma¤›n› bo¤az›na okadar soktu ki, kay’ etti. Olokma karn›ndan d›flar›geldi. Kendine eziyet verdi.Mubârek yüzü gö¤erdive karard›. Mubârek yüzününfleklinin de¤iflikli¤inigörenler, bir miktar su içmesinive bu üzüntüdenhalâs olaca¤›n› söylediler.S›cak su getirdiler. ‹çti, birkere dahâ kay’ etti. Rahâts›zoldu. ‹nceledi ki, karn›ndabir fley kalmad›. Dedilerki, yâ S›ddîk, bu kadarkendinize s›k›nt› vezahmet, bir lokmadan dolay›m›d›r? Buyurdu ki,evet. Resûlullah Efendimizdeniflittim. Buyurdularki, “Allahü tebâreke veteâlâ hazretleri, yedi¤i harâmolan kimselere Cennet’iharâm etmifltir.”Sonra bafl›n› yukar› kald›-r›p, Yâ ilâhel âlemîn! Yedi-¤im lokma için elimdengeleni yapt›m. O lokmalar›118 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKkay’ ettim. O lokmadandamarlar›mda birfley kald›ise affet. Bu zay›f kulun,Cehennem azâb›na dayanamamdiye, dua buyurdu.Bu o Ebû Bekr’dir ki,Resûlullah Efendimiz,“Ebû Bekr benim gözümve kula¤›m gibidir” buyurdu.Sual: Ebû Bekr-i S›ddîkhazretleri, niçin fîsebîlillahmal›n›n tamam›n› verdi.Ömer-ül Fârûk niçin mal›-n›n yar›s›n› verdi.Cevap: Ömer-ül Fârûkadâleti temsîl ediyordu.Adâlet eflitli¤i muhâfazaetmektir. Ebû Bekr-i S›ddîks›dk› temsîl ediyordu. S›dkodur ki, elinde ne var isehepsini vermelisin. E¤er,Hazreti Ömer, mal›n›n tamam›n›verip, çoluk-çocu-¤una b›rakmasa idi, âdilolamazd›. Hazreti EbûBekr mal›n›n yar›s›n› verip,yar›s›n› b›raksa idi, sâd›kolamazd›. Hazreti EbûBekr için adl, HazretiÖmer için de s›dk var idi.Lâkin birisinde s›dk cibillidir.Ve birisinde adl hâldir.Adl, Hazreti Ömer’in hâlidir.Bir s›fat kiflinin cibillisindevar ise, hâlinde devard›r. Ebû Bekr-i S›ddîkdedi ki: Cümle mal›n› ver.Hiç bir fleyi koyma. E¤erhelal ise onun hesâb›ndankurtulursun. E¤er harâmise azâb›ndan kurtulursun.Hazreti Ömer’in adlidedi ki, mal›n›n yar›s›n›da¤›t. Yar›s›n› ehl-i ›yâlineb›rak. Hazreti Ebû Bekr bütünmal›n› verdi¤i için,Hazreti Ömer ne kadarmal verirse de, HazretiEbû Bekr’e uymufl olur.Menk›be: Câbir bin Abdullahanlat›r: Bir bedevîa’râbî, bir k›rm›z› deveüzerinde, Hazreti Alî’ninhuzuruna gelip, devedeninip, dedi ki: Esselâmüaleyke, yâ emîr-el mü’minîn!Çabuk bana haberver, Ebû Bekr’den ki, oCennet’te midir? HazretiAli bundan dolay› üzülüp,buyurdu ki, yâ a’râbî, keflke,anan seni do¤urmam›flolsa idi. Resûlullah119 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKMedine’de infla edilen ilk cami olan Kuba CamiiEfendimizin hayât›nda vevefâtlar›ndan sonra, busözü hiç kimse söylemedi.Sen söyledin. Muhâcirînve Ensâr aras›nda, flüpheyoktur ki, Hazreti EbûBekr-i S›ddîk, Resûl-i ekremve nebiyyi muhteremEfendimizin hayât›nda vezîriidi. Vefât›ndan sonrahalifesi idi. Ondan sonraher kimin i’tikâd› bununüzerine olmaz ise, o dalâlettedir.Ey a’râbî! ResûlullahEfendimiz Ebû Bekr-iS›ddîk› babas› yerinde tutard›.Hazreti Ebû BekrCennet ehlini, t›pk›, gökyüzündekibir y›ld›z›n, yeryüzününehlini ayd›nlatd›-¤› gibi ayd›nlat›r. Ebû BekrCennet’te, bir köflkden birköflke, bir kasrdan bir kasragider. Cennet’te hiçbirkasr ve bir saray, bir oda,bir bahçe, bostân olmazki, illâ Hazreti Ebû Bekr’innûrundan ayd›nlanmas›n.120 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKCennet ehli köflklerdenbafllar›n› ç›kar›p, derler ki,yâ R›dvân! Bu nûr nedir?R›dvân der ki; Bu EbûBekr’in yüzünün nûrudurki, kasrdan kasra ve odadanodaya gider.Hazreti Ali sözüne devamladedi ki: Yâ a’râbî!Ebû Bekr-i S›ddîk, vefât›ân›nda bana dedi ki, benimcân›m, benim gözümünnûru ve benim dostumve benim azîzim. Benimvefât›m yak›nlaflt›.Ömrüm sonuna yaklaflt›.Beni o, Resûlullah Efendimiziy›kad›¤›n mubârek ellerinile y›ka. Kefene sar vetabut üzerine koy. CenâzemiResûlullah EfendimizinRavda-i mukaddeselerininkap›s›na koy. Ve de ki, yâResûlallah! Ebû Bekr kap›-dad›r. ‹çeri girmek için izinister. E¤er kilit anahtars›zaç›l›rsa, beni Seyyid-i âleminmubârek arkas› yan›-na defnedin. E¤er kilit aç›lmazise, beni Bakî’ kabristan›nagötürüp, garîblerkabristan›na defnedin.Hazreti Ali buyurdu ki, yâa’râbî, o halife-i Resûlullaholan Ebû Bekr-i S›ddîkdünyadan göçtü. Vasiyetiniyerine getirip, techîz ettim.Ravda-i mukaddesekap›s›na götürdüm. ‹zin istedim.O sâat kilit kendili-¤inden aç›l›p, bir ses iflittimki, “Habîbi habîbe kavuflturun.Habîbini çok özlemifltir”diyordu.Menk›be: Emîr-ülmü’minînAli bin Ebî Tâlib’in,Ebû Bekr-i S›ddîk’›nvefât› s›ras›nda söyledi¤isözler flöyle rivâyet olunmufltur:Ebû Bekr-i S›ddîk bu fânîâlemden, bâki âlemegöç ettiler. Mubârek yüzünüve bedenini bir çarflafile örttüler. Medîne-i Münevvere;Resûlullah Efendimizin,öbür âleme göçettikleri gibi, inleme ve a¤lamasesleri ile dolmuflidi. Hazreti Ali iflitip, a¤l›-yarak, “‹nnâ lillah ve innâileyhi râciûn” diyerek geldi.Söyledi¤i sözlerin manâs›budur: Nübüvvet hi-121 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKlâfeti bugün bitti. Geldi, oevin kap›s›nda durdu. EbûBekr-i S›ddîk hazretleriodada idi. Buyurdu: YâEbâ Bekr. Sen Resûlullah’›ndostu ve musâhibive mûnisi ve s›rdafl› vemüflâviri idin. En önce ‹slam’›sen kabûl ettin. Seninîmân›n cümle kavminîmân›ndan kuvvetli ve güzeloldu. Senin yakînin dahâkuvvetli, Allahü azîmüflflânhazretlerindenkorkun büyük oldu. Herkestenzengin, herkestendahâ cömert, sen idin. Resûlullahüzerine en flefkatli,en yard›mc› sen idin.Senin Resûlullah ile sohbetin,hepimizin sohbetindendahâ iyi idi. Hay›r sâhiblerininbirincisi sensin.Senin iyiliklerin, hepimizinkindençoktur. Her iyilikteileridesin. HazretiMuhammed Mustafâ’n›nhuzur-› flerîflerinde, seninderecen en yüksek oldu.Ona en yak›n sen oldun.‹krâmda, ihsânda, güzelhuylarda, boyda, yaflda,baflda, ona en çok benziyensen oldun. Allahü teâlâsana, çok mükâfât versinki, Resûlullah’a herkesyalanc› derken, sen, do¤rusöylüyorsun, inand›m, dedin.Sen onun kula¤› vegözü gibi idin. Allahü teâlâseni, Kur’ân-› kerîmde“s›dk” ile flereflendirdi.Resûlullaha en s›k›nt›l› zamanlar›ndayard›mc› oldun.Herkes Ondan kaçarken,sen Onun ile sohbetettin. Seferlerde ve s›k›nt›-l› yerlerde halifesi idin.Onun ümmetinin halifesive dininin koruyucusu oldun.Câhiller dinden ç›karken,sen dîn-i ‹slam’a kuvvetverdin. Herkes flafl›rd›-¤› zaman sen kükremiflarslan gibi ortaya ç›kt›n.Herkes da¤›l›rken, senMuhammed Mustafâ’n›nyolunu tuttun. Eshâb›n azkonuflan› ve en belî¤i, edîbisen idin. Her sözün, herbuluflun do¤ru, her iflin temizidi. Gönlün herkestenkuvvetli, yakînin hepimizdensa¤lam idi. Her iflin so-122 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKnunu önceden görür, gerikalm›fllar› ‹slam’a sokarakayd›nlat›rd›n. Mü’minlereflefkatli, affedici baba idin.‹slam’›n a¤›r yükünü tafl›-d›n. ‹slâm›n hakk›n› herkeselden kaç›r›rken, sen yerinegetirdin. Sen rüzgârlar›noynatam›yaca¤› bir da¤gibi idin. ‹flin do¤ruluk idi,ilim idi. Sözün mertçe do¤ruyubildirmek idi. Gericidüflüncelerin ve bozukinançlar›n kökünü kaz›d›n.Hak dinin a¤ac›n› diktin.Müflkilleri, Müslümanlarakolaylaflt›rd›n. Küfür vemürtedlik ateflini söndürdün.Rahmân›n dinini sendo¤rulttun. ‹slam’a, îmânasen kuvvet oldun. Göklerde,melekler aras›nda seninderecen çok büyüktür.Senin ölüm musîbetin veyeryüzünde, muhâcirîn veensâr aras›nda, senden ayr›l›kyaras› çok derindir, dedi.“‹nnâ lillah...” okuyarakçok a¤lad›. Mubârek gözlerindenkanl› yafl akt›. Hakteâlâ hazretlerinin her kazâs›narâz› olduk. Verdi¤ielemleri kabûl ettik. YâEbâ Bekr! Müslümanlara,Resûlullah’›n ayr›l›k ac›-s›ndan sonra, hiç seninayr›l›k ac›n gibi bir ac› vâki’olmad›. Sen mü’minleres›¤›nak ve dayanak vegölge idin. Münâf›klarüzerine çok sert ve ateflliidin. Allahü teâlâ hazretleri,seni Muhammed Mustafâ’n›nhuzuruna kavufltursun.Bizi senin ecrindenve bereketinden mahrûmeylemesin. Senden sonrabizi azg›n hâle koymas›n.Sahâbe-i güzînin hepsisessizce dinlemifller idi.Hazreti Alî’nin kelâm› bitti.Cümle yer ehli ve gök ehlia¤lama¤a bafllad›lar. Do¤rusöyledin yâ Resûlullah’›ndamâd›, dediler.Muhammed bin Cerîr-iTaberî, Tefsîr’inin, Ankebûtsûresini tefsîrinde buyurmuflturki: Ebû Bekr-iS›ddîk’a zehir verdiler. Ozehir sebebi ile vefât etmifltir.Aç›klamas› budurki; Hazreti S›ddîk-› ekberinhilâfeti günlerinde, Hay-123 dört büyük halife


EBÛ BEKR-‹ SIDDÎKber Yahudilerinden bir Yahudi,Ebû Bekr hazretlerini,kendi evine da’vet etmiflti.Hâris bin Kelde adl›Arab tabîb de Hazreti S›ddîkile berâber idi. Bir tabakpiflmifl pirinci sofraüzerine koydular. EbûBekr-i S›ddîk Hârise buyurduki, ileri gel. Kendileriel uzat›p, bir lokma al›p,mubârek a¤›zlar›na koyup,yidiler. Sonra Hârisde el uzat›p, bir lokmaal›p, a¤z›na koydu¤u gibilokmay› d›flar› att› ve dediki, bu yiyecek zehirlidir. Buzehir bir y›ldan sonra insan›öldürür. Te’sîrini bir y›ldagösteren zehir kat›lm›flt›r.Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîkiflitip, üzüldü. Kendikendi ile, bundan böyleâhiret az›¤›n› gördü. Hilâfetteay›k ve uyan›k olup,nefsini ölmüfl bilip, gözaç›p kapay›ncaya kadarAllahü teâlân›n ta’ât›ndanve zikrinden hâli olmad›[ihmâl etmedi]. Dâimâ a¤laridi. Ve der idi: Allahümmeente veliyyi fiddünyavel âh›reti teveffenî müslimenve elh›knî bissâlihîn.[Yâ Rabbî! Sen benim,dünyada ve âhirette velîmsin,sâhibimsin. BanaMüslüman olarak ölme¤inasîb et ve sâlih kullar›n›naras›nda bulundur.] Bir senetamam oldu. Ebû Bekr-iS›ddîk o bir lokma zehirliyemekten hasta olup, onbefl gün yatt›. Dünyadanâhirete göç etti. Cemâziyilâhirinyedinci pazartesigünü idi. O gün Abbab binEs’ed de Mekke-i Mükerremedevefât etti. Mekkeimükerremenin emîri idi.Hazreti Resûl-i ekrem onuemîr dikmifl idi. Ona da zehirvermifllerdi.Ulemâdan ba’z›lar› derlerki: Ebû Bekr-i S›ddîk vas›yetetti ki; Cenazemy›kan›rken o¤lum su döksün.Bana eski bir pefltamâlve eski “köhne” birkefen sar›n. Zinhâr “sak›n”bana yeni kefen sarmay›n.Yeni elbise diriyelây›kt›r ki, onun ile ibâdetetsin.124 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER


HAZRET‹ ÖMERHAZRET‹ ÖMERHazreti Ömer, Eshâb-›kirâm›n en büyüklerindenve Peygamberimizinikinci halîfesidir. Hulefâ-iRâflidînden ve Aflere-imübeflflereden yâni Cennetlemüjdelenen on kiflidenbiridir. Hicretten k›rksene önce Mekke’de do¤du.Dokuzuncu dedesiolan Ka’b’da soyu Peygamberimizinsoyu ilebirleflir. Babas› HattâbKureyfl kabîlesinin ilerigelenlerinden, annesiHanteme binti Hiflam EbûCehl’in k›zkardefliydi. Dâimâre’yi isâbet etti¤i,do¤ru söyledi¤i veyahakk› bât›ldan ay›rd›¤›için “Fârûk” ismi verildi.Künyesi Ebû Hafs’t›r.‹slâmdan önceki Mekketoplumunda do¤up büyüyenHazreti Ömer, soy kütü¤üilmini iyi bilirdi. Gençli¤indeata biner ve güreflyapard›. Hicaz bölgesinin ozaman en meflhur ve büyükpanay›r› olan Ukaz Panay›r›ndadefâlarca gürefltebirinci oldu. Ayr›ca hitâbetininüstünlü¤ü ve ata binmektekimahâreti meflhurolmufltur. E¤ere dokunmadanata binerdi. Sol elinisa¤ eli gibi iyi kullan›rd›.Çok heybetli, cesur ve çokkuvvetliydi. Edebindan, hayâs›ndanResûlullah’›n huzûrundao kadar yavafl konuflurduki, Peygamberimiz;“Yüksek söyle yâÖmer, iflitemiyorum.” buyururdu.Peygamber efendimizbir gün Hazreti Ömer ileEbû Cehl’in bir yerde oturup,gizli gizli bir fleyler konufltuklar›n›gördü. O geceduâ edip; “Yâ Rabbî!Bu ‹slâm dînini Ömer ileyâhut Ebû Cehl ile kuvvetlendir.”dedi. Peygamberefendimizin duâs› üzerineHazreti Ömer Müslümanolmakla flereflendi. Müslümanolmas› flöyle oldu:Resûlullah’a peygamberoldu¤unun bildirilmesininalt›nc› y›l›nda, Resûlullah’›namcas› HazretiHamza îmâna gelince,127 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMüslümanlar çok kuvvetlendi.Çok sevindiler. Bu iflKureyfl kâfirlerine güç geldi.‹leri gelenleri topland›-lar. “Muhammed’in adamlar›ço¤al›yor. Bunu önlemeyeçâre bulal›m.” dediler.Herbiri bir fley söyledi.Ebû Cehl; “Muhammed’iöldürmekten baflka çâreyoktur. Bunu yapana, flukadar deve, bu kadar da alt›nveririm.” dedi. Ömerbin Hattâb yerinden f›rlad›.“Bu ifli, Hattâbo¤lundanbaflka yapacak yoktur.”dedi. Onu alk›fllad›lar.“Haydi Hattâbo¤lu! Görelimseni!” dediler. K›l›c›n›çekerek yola düfltü. Nuaymbin Abdullah’a rastlad›.Nuaym; “Bu fliddet, buhiddetle nereye yâÖmer?” dedi. O da; “Milletaras›na ikilik sokan, kardeflikardefle düflman edenMuhammed’i öldürmeyegidiyorum.” dedi. “YâÖmer! Güç bir ifle gidiyorsun.O’nun Eshâb›, çevresindepervâne gibi dolafl›-yor. O’na bir fley olmas›ndiye titrefliyorlar. O’na yaklaflmakçok zordur. O’nuöldürsen bile Abdülmutalibo¤ullar›n›nelinden yakan›nas›l kurtarabilirsin?”dedi. Onun bu sözlerineçok k›zd›. “Yoksa, sen demi onlardan oldun? Öncesenin iflini bitireyim.” diye,k›l›c›na sar›ld›. “Yâ Ömer!Beni b›rak! Kardeflin Fât›-ma ile zevci Saîd binZeyd’e git ki, ikisi de Müslümanoldu.” dedi.Hazreti Ömer onlar›nMüslüman oldu¤unainanmad›. Nuaym bin Abdullah’›n;“E¤er inanmazsan,git sor! Anlars›n.”sözleri üzerine h›zla kardeflininevine gitti. O anlardaTâhâ sûresi yeni gelmifl,Saîd ile Fât›ma, bunu yazd›r›p,Habbâb bin Eretad›ndaki sahâbîyi evlerinegetirmifl, okuyorlard›.Ömer bin Hattâb, kap›danbunlar›n sesini duydu. Kap›y›sert bir flekilde çald›.Onu, k›l›ç belinde k›zg›ngörünce yaz›y› saklay›pHabbâb’› gizlediler. Sonra128 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERkap›y› açt›lar. HazretiÖmer içeri girince; “Neokuyordunuz?” diye sordu.Saîd’in; “Bir fley yok.”cevâb› üzerine daha da k›-zarak; “‹flitti¤im do¤ruymufl.Siz de O’nun sihrinealdanm›fls›n›z.” dedi. Saîd’iyakas›ndan tutup, yereatt›. Fât›ma beyini kurtarmakisterken, onun yüzünede öfkeyle bir tokat indirdi.Fât›ma’n›n burnundankan bofland›. Bunugören Hazreti Ömer, kardeflineac›d›. Fât›ma îmânkuvvetiyle Allahü teâlâyas›¤›narak; “Yâ Ömer! NiçinAllah’tan utanmazs›n?Âyetler ve mûcizelerlegönderdi¤i Peygambereinanmazs›n? ‹flte ben vezevcim, Müslüman olmaklaflereflendik. Bafl›m›z›kessen bundan dönmeyiz.”dedi ve kelime-i flehâdetiokudu. Hazreti Ömer,yere oturdu. Yumuflak sesle;“Hele flu okudu¤unuzkitab› ç›kar›n›z.” dedi. Fât›-ma getirip ona verdi. HazretiÖmer, güzel okuma bilirdi.Tâhâ sûresini okumayabafllad›. Kur’ân-› kerîminfesâhat›, belâgat›, mânâlar›ve üstünlükleri kalbiniçok yumuflatt›. “Göklerdeve yeryüzünde vebunlar›n aras›nda ve topra¤›nalt›ndaki fleyler hepO’nundur.” meâlindekiâyeti okuyunca, derin derindüflünceye dald›. “YâFât›ma! Bu bitmez tükenmezvarl›klar, hep sizintapt›¤›n›z Allah’›n m›d›r?”dedi. Kardefli; “Evet, öyleya! fiüphe mi var?” dedi.“Yâ Fât›mâ! Bizim bin beflyüz kadar alt›ndan, gümüflten,tunçtan, tafltanoymal›, süslü heykellerimizvar. Hiçbirinin, yeryüzündebir fleyi yok!” diyerek,flaflk›nl›¤› artt›.Biraz daha okudu.“O’ndan baflkas›na tap›lmaz,bel ba¤lanmaz. Herfley, ancak O’ndan beklenir.En güzel isimlerO’nundur.” meâlindekiâyet-i kerîmeyi düflündü.“Hakîkaten, ne kadar do¤ru.”dedi. Habbâb bu sözü129 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERiflitince, yerinden f›rlad›.Tekbir getirdikten sonra;“Müjde yâ Ömer! ResûlullahAllahü teâlâya “YâRabbî! Bu dîni, Ebû Cehlile yâhut Ömer ile kuvvetlendir.”diye dua etti. ‹fltebu devlet, bu saâdet sananasîb oldu.” dedi. Bu âyetikerîme ve bu duâ, HazretiÖmer’in kalbindeki düflmanl›¤›sildi, süpürdü. Hemen;“Resûlullah nerede?”dedi. Kalbi, Resûlullah’›nsevgisiyle yanmayabafllad›.O gün, Resûl-i ekremSafâ Tepesi yan›nda, Erkam’›nevinde Eshâb›nanasîhat veriyordu. Eshâb-›kirâm toplanm›fl, O’nunnurlu cemâlini görmekle,tatl› tesirli sözlerini iflitmeklekalplerini cilâl›yor,rûhlar›n› ferahlat›yorlard›.Sonsuz lezzet, zevk ve nefleiçinde hâlden hâle dönüyorlard›.Hazreti Ömer’iburaya getirdiler. Onun k›-l›çla geldi¤ini gören Eshâb-›kirâm, Resûlullah’›netrâf›n› sard›. Hazreti Hamza;“Ömer’den çekinecekne var, iyilikle geldiyse,hofl geldi. Yoksa o k›l›c›n›çekmeden, ben onun bafl›-n› yere düflürürüm.” derken,Resûlullah efendimiz;“Yol verin, içeri gelsin!”buyurdu. Biri sa¤›nda, birisolunda, ötekiler tetikteolarak içeri girdi. Cebrâilaleyhisselâm daha önceHazreti Ömer’in îmân etti-¤ini, yolda oldu¤unu habervermiflti. ResûlullahHazreti Ömer’i tebessümbuyurarak karfl›lad› ve;“B›rak›n›z, yan›ndan ayr›l›-n›z!” buyurdu. B›rakt›lar.Resûlullah’›n önünde dizçöktü. Resûlullah efendimiz,Hazreti Ömer’in kolundantutup; “Îmâna gelyâ Ömer!” buyurdu. O datemiz kalple kelime-i flehâdetisöyledi. Eshâb-› kirâm,sevinçlerinden yükseksesle tekbir getirdi.Eshab-› kiram, o zamânakadar îmân ettiklerinigizler, gizli ibâdet ederlerdi.Hazreti Hamza’n›n ve üçgün sonra da Hazreti130 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERGirne sahillerinde yer alan Hazret-i Ömer Tekkesi. Tekke, Hazret-iOsman devrinde K›br›s’a cihat için gelen sahabe-i kirâmdan flehiddüflenlerin kabirleri üzerine infla edilmifltir.Ömer’in Müslüman olmas›ile Müslümanlar kuvvetlendi.Hazreti Ömer; “Kardefllerimizne kadard›r?”dedi. “Seninle k›rk olduk.”dediler. “Öyleyse, ne duruyoruz?Haydi ç›kal›m, Harem-iflerîfe gidelim. Aç›kçanamaz k›lal›m!” dedi.Resûlullah kabul buyurdu.Önde Hazreti Ömer, sonraHazreti Ali, ondan sonraResûlullah, sa¤›nda HazretiEbû Bekr, solunda HazretiHamza, arkas›nda ötekiSahâbîler yürüyerek Harem-iflerîfe gittiler. Kureyfl’inileri gelenleri, oradaHazreti Ömer’den müjdebekliyorlard›. HazretiÖmer’i bütün Müslümanlarlaberâber görünce;“Ömer Muhammedîleritoplam›fl getiriyor.” dediler.Sevindiler. Ebû Cehl, zekî,cin fikirli oldu¤undan, bugelifli be¤enmedi. ‹leri var›p;“Yâ Ömer! Bu ne hâl?”dedi. Hazreti Ömer hiç ald›-r›fl etmeden; “Eflhedü en lâilâhe illallah ve eflhedü enneMuhammeden resûlullah.”dedi. Ebû Cehl, ne diyece¤iniflafl›rd›. Donakald›.Hazreti Ömer bunlara dönerek;“Beni bilen bilir. Bilmeyenbilsin ki, Hattâbo¤luÖmer’im. Kar›s›n› dul, ço-131 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERKâbe-i fierif’in hemen yan›ndaki Makam-› ‹brahim’i bugünkü yerineHazret-i Ömer koydurmufltur.132 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERcuklar›n› yetim b›rakmak isteyen,yerinden k›p›rdas›n.”dedi. Hepsi geriye çekilipda¤›ld›lar. Ehl-i ‹slâm,Harem-i flerîfte saf olup,yüksek sesle tekbir ald›. ‹lkolarak meydanda namazk›ld›lar. Hazreti Ömer, ogünden sonra, day›s› EbûCehl’e ve kâfirlerin ileri gelenlerinemeydan okudu.Hazreti Ömer Müslümanolunca; “Ey Peygamberim!Sana Allah ve müminlerden,senin izindegidenler yetiflir.” meâlindekiEnfâl sûresi altm›fldördüncü âyeti indi.Eshâb-› kirâm Mekke’denMedîne’ye hicretederken Hazreti Ömer silâh›n›kuflanarak aç›kça hicretetti. Medîne’ye daha öncevar›p Resûlullah efendimizinteflrif etmekte oldu¤unumüjdeledi. Kubâ’ya yerleflip,Peygamberimizi karfl›-lad›. Hicretten sonra Eshâb-›kirâm aras›nda yap›-lan kardefllikte, HazretiÖmer de, Utban ibni Mâlikile kardefllik kurmufltu. Hergün biri nöbetlefle Resûlullah’›nhuzûrunda bulunur,duyduklar›n› birbirlerinenaklederlerdi. Abdullah binZeyd bin Sa’lebe ve HazretiÖmer rüyâda ezân okunmas›n›görüp sevgili Peygamberimizesöylediler.Resûlullah efendimiz bunube¤enip namaz vakitleri girerkenokunmas›n› emirbuyurdu.Hazreti Ömer, bütünsavafllarda bulundu. Bedirve Uhud savafllar›nda devaml›Resûlullah’›n yan›ndayer ald›. Hendek Savafl›ndahende¤in önemli biryerini emrindeki askerlerletuttu ve hücum edendüflmana mâni oldu. Hayber’infethinden sonra askerleraras›nda taksim edilenarâziden kendine düflenk›sm› vakfetti. Bu ilkvak›flardan biri oldu. Mekke’ninfethinde de bulundu.Mekke’nin fethindensonra yap›lan Huneyn Savafl›nakat›ld›. Tebük Seferindebütün mal›n›n yar›s›-n› orduya verdi. Hendek133 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERSavafl›ndan sonra Peygamberefendimiz HazretiÖmer’in k›z› Hazreti Hafsâile evlendi. Böylece Resûlullah’›nakrabâs› olmaklaflereflendi. Vedâ Hacc›ndada bulunan Hazreti Ömer,Resûlullah’›n vefât›ndansonra Hazreti Ebû Bekr’edevaml› yard›mc› oldu.Hazreti Ebû Bekr’in halîfeseçilmesinde ilk bîateden Hazreti Ömer’dir.Bundan sonra da her iflindehalîfeye yard›m edip,vefât›na kadar onun hizmetindebulundu. Usâmeordusunun Sûriye’ye gönderilmesinde,irtidat (dindendönme) olaylar›n›nönlenmesinde büyük hizmetleryapt›. Hazreti EbûBekr devrinin beytülmâlemîni, yâni mâliye vekiliHazreti Ömer idi. O zamanhenüz toplanmam›fl sahîfelerhâlinde bulunanKur’ân-› kerîmin bir kitaphâline getirilmesini ilk önceHazreti Ömer teklif etti.Hazreti Ebû Bekr Kur’ân-›kerîm âyetlerini kitap hâlindebir araya toplatt›.Hazreti Ebû Bekr vefât›nayak›n, Eshâb-› kirâm›n ilerigelenlerini ça¤›r›p görüfltüktensonra, HazretiÖmer’i halîfe tâyin etti.Hazreti Osman’› ça¤›rarak;“Yaz.” buyurdu. O da yazmayabafllad›. Önce besmeleyaz›ld›. Sonra; “BuAllah’›n Resûlünün sallallahüaleyhi ve sellem halîfesiEbû Bekr’in dünyâdakison günü, âhiretteki ilk günününvasiyetidir. BenÖmer ibni Hattâb’› halîfeseçtim. Onu dinleyin. Onaitâat edin! Hayr› araflt›rmadakusur etmedim. E¤ersab›r ve adâlet eylerse benitasdik etmifl olur. Yan›lm›flsamgayb› ancak Allahbilir. Ben hayr› istedim...”yazd›rd›. Hazreti Ebû Bekrkendinden sonra HazretiÖmer’i halîfe seçti¤ini Eshâb-›kirâma bildirip yazd›rd›¤›vasiyetini okuyunca,Eshâb-› kirâm; “Kabulettik ve itâat ettik.” dediler.Hazreti Ömer 634(H.13) y›l›nda halîfe oldu.134 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER‹lk olarak Emîr-ül müminînismini ald›. On sene alt› ayve yedi gün adâletle halîfelikyapt›. Halîfeli¤i s›ras›ndao zamân›n iki büyükdevleti olan Bizans ve Sâsâni‹mparatorluklar›n›nhâkimiyeti alt›nda bulunanSuriye, Filistin, M›s›r,Irak ve ‹ran’› ‹slâm devletinins›n›rlar› içine ald›. Zamân›ndabin otuz alt› büyükflehir zapt edildi. KuzeyAfrika’dan Türkistan’a,Âzerbaycan’dan Yemen’ekadar uzanan ve iki milyonkilometre kareden büyükolan ‹slâm devletini,kurdu¤u mükemmel müesseselerlegâyet muntazambir flekilde idâre etti.Devleti idârî bölgelereay›rm›flt›. Bu bölgelerin enbaflta gelenleri Hicaz, Suriye,El-Cezire, Basra, Kûfe,M›s›r, Filistin, ‹ran, Horasanve Kirman bölgeleriydi.Her bir idârî bölgeninbafl›na bir vâli tâyin etti.Bölgeler vilâyet, nâhiye,kasaba merkezlerine ayr›ld›.Buralar›n idâresini verdi¤ivâlilerin, memur vedi¤er görevlilerin seçimindeve denetiminde sonderece titiz davran›rd›. Vâlilerden,kâd›lar›ndan vedi¤er memurlar›ndan malbeyannâmesi istedi. Onlaradolgun maafl verirdi.Vâlilerin ayl›k maafl› 1000dinard›. Vâliler hakk›ndayap›lan flikâyetleri tahkîkederdi. Dâvâlara bakmas›için mahkemeler, adlî teflkilâtlar,suç ve zâb›ta ifllerinebakan, sat›c›lar› kontroleden, halk›n birbiriyle olangünlük münâsebetlerinidüzenleyen teflkilâtlar kurdu.Beytülmâl için ayr› biryer ve memurlar tâyinedildi. ‹lk defâ para bast›rd›.Yine Hazreti Ömer zamân›ndadört binden fazlacâmi ve mescit yap›ld›.Yollar, köprüler inflâ edilip,su kanallar› aç›ld›. Mekke’dehac›lar için, yollarboyunca misâfirhâneler,hanlar yap›l›p, kuyularaç›ld›. Yeni fethedilen bölgelerdeyerleflim merkezlerikurulup buralar îmâr135 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERedildi. Yaz›l› muâmelelerdekar›fl›kl›¤› önlemek içinPeygamber efendimizinhicreti bafllang›ç olan takvimkararlaflt›r›ld›. ‹lk defânüfus say›m› HazretiÖmer zamân›nda yap›ld›.Fakir çocuklara maafl verildi.Sat›c›lar›n, esnaf›n vetüccar›n müflterileri aldatmalar›namâni olmak içinhisbe denilen belediyeteflkilât›n› kurdu. Postateflkilât›n› gelifltirdi. Geceleribekçi koyup, âsâyiflinteminini ilk defâ o tatbiketti. M›s›r’dan Medîne’ninCâr iskelesine deniz yoluylag›dâ maddeleri ilk defâonun zamân›nda geldi.Makâm-› ‹brâhim’i bugünküyerine koydu. Müslümanlar›nartmas›yla küçükgelmeye bafllayanMescid-i Haram’› ve Mescid-iNebevî’yi geniflletiptâmir ettirdi. Mescid-i Harametrâf›na duvar çektirdi.Eshâb-› kirâma maaflverilmesi için derecelemeyap›p her birinin derecesinidîvân denilen defterdetesbit ettirdi. Bunlar›n sakland›¤›yere de dîvân ad›verilmifltir. Ayr›ca miskinlere,fakir olanlara beytülmâldanun ve yiyecek verilmesifleklinde nafakaba¤lad›.M›s›r Vâlisi Amr ibn-ülÂs, Akdeniz’i K›z›ldeniz’eba¤layacak bir kanal açmakiçin teflebbüse geçmeküzere izin istedi¤inde,Hazreti Ömer ona gerekliizni verdi.‹slâm›n adâletini bütündünyâya tan›tan HazretiÖmer, ilmin yay›lmas›na,insanlar›n e¤itilmesine debüyük önem verir ve fethedilenyerlerde ‹slâmiyet’inyay›lmas›, yeni kitlelereanlat›lmas› için çokgayret sarfederdi. Onunhalîfeli¤i s›ras›nda,Kur’ân-› kerîm ve hadîs-iflerîflerin ö¤retilmesi içinher tarafta okullar aç›lm›flve buralarda ders vermeküzere maafll› muallimlertâyin edilmiflti. HazretiÖmer, insanlar›n bilme-136 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdikleri meseleler, hükümlerhakk›nda, mâlumat eldeedebilmeleri için müftülertâyin etmiflti. Herkes,muhtaç oldu¤u dînî, hukûkîbilgileri müftülerden sorupö¤renerek, ona görehareketini tanzim edebilirdi.Fetvâ, irflâd ve insanlar›ayd›nlatma vazîfesi, pekmühim olup, bunun ehliolmayan kimseler taraf›ndanyap›lmas›, fayda yerinezarar verece¤inden,Hazreti Ömer müftüleribizzat tâyin eder, kendisininmüsâade vermedi¤i kiflilerifetvâdan men ederdi.Zamân›nda fetvâ vermevazîfesini gören zâtlar;Hazreti Ali, Osman, Muâzbin Cebel, Abdurrahmânbin Avf, Übey ibni Ka’b,Zeyd bin Sâbit, Ebû Hürey-Kâbe-i fierif’in 1800’lü y›llar›n sonlar›nda çekilmifl foto¤raf›137 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERre, Ebüdderdâ rad›yallahüanhüm gibi Eshâb-› kirâm›nbüyükleriydi.Hazreti Ömer çok âdil,âbid, merhametli, alçakgönüllü olup, fakirlikle yaflard›.Hazreti Ömer, kuru arpaekme¤i yer, kal›n kumafllardanelbise giyerdi.Zamân›nda çok fetihler oldu.Öyle ki onun zamân›ndasekiz bin câmide Cumânamaz› k›l›n›yordu. Hernereye asker gönderse,zafer bulup, sa¤ sâlim olarakganîmetle dönerdi. Ordusununma¤lup oldu¤ugörülmemiflti. Çünkü çokhaz›rl›kl›, tedbirli ve adâletlihareket ederdi. fiân›bu kadar büyük, flöhretibu kadar fazla olmas›nara¤men yemesi, içmeside¤iflmedi. Mübârek kalbinekibir gelmedi, büyüklenmedi.Sonu üzüntü,piflmanl›k olan ifl yapmad›.Öyle adâletliydi ki, kendio¤lu günâh iflleyince,Allahü teâlân›n emri kadarhad vurulmas›n› emretti.Ölünceye kadar bütün ‹slâmâleminin, Resûlullahefendimiz gibi huzur, safâve rahatl›k içinde yaflamas›n›temin etti.Hazreti Ömer, 645(H.23) y›l›n›n son ay›ndaEbû Lü’lü Fîruz ad›nda Yahûdîbir köle taraf›ndannamaz k›larken flehit edildi.Bu köle Hazreti Ömer’egelip, efendisinin kendindenald›¤› verginin çok oldu¤unuiddiâ etti. HazretiÖmer ona ne kadar vergiödedi¤ini ve ne ifl yapt›¤›sordu. Marangozluk vedemircilik yapt›¤›n›, gündeiki dirhem vergi ödedi-¤ini söyleyince; HazretiÖmer; “Bu kazançl› meslekleregöre, senden al›-nan miktar fazla de¤ildir.”dedi. Adâletiyle de herkestaraf›ndan takdir edilenHazreti Ömer’in bu sözünerâz› olmay›p, düflmanl›kgösteren Fîruz, onu öldürmeyiplânlad›. HazretiÖmer ile görüfltü¤ü gündenbir gün sonra, elbisesiiçine bir hançer sakla-138 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERy›p, sabah namaz› vaktindemescide girdi. Beklemeyebafllad›. HazretiÖmer saflar› düzeltip tekbiralarak namaza dururdurmaz, Fîruz yerinden f›rlay›pHazreti Ömer’e arkaarkaya alt› darbe vurdu.Darbelerden biri karn›naisâbet etti. Fîruz bir kifliyidaha yaralay›p kaçt› ve yakalanmadanönce intiharetti. Hazreti Ömer evinekald›r›ld›ktan bir müddetsonra ay›l›p; “Kâtilim kimdir?”dedi. Ebû Lü’lü Fîruzoldu¤u söylenince; “Allah’aflükürler olsun ki birMüslüman taraf›ndan vurulmad›m...”dedi.Hazreti Ömer kendindensonra halîfe olacakkimsenin tâyini için Eshâb-›kirâmdan, Cennetlemüjdelenenlerden yedi kifliyiseçti. Bunlar; HazretiOsman, Hazreti Ali, Zübeyr,Talhâ, Sa’d ibni EbîVakkas, Abdurrahmân binAvf ve Abdullah ibniÖmer rad›yallahü anhümidi. Bu yedi kifliden kendio¤lu Abdullah bin Ömer’iseçilmemek kayd›yla listeyedâhil etmiflti. Bundansonra o¤lu Abdullah’›Peygamber efendimizinhan›m› Hazreti Âifle’yegönderip kendisinin Resûlullah’›nyan›na defnedilmesiiçin müsâade etmesiniistedi. Hazreti Âifle’yedurum bildirilince; “O yerikendim için ay›rm›flt›m,fakat gönül hofllu¤u ileHazreti Ömer’e veriyorum.”dedi. Hazreti Ömerbu haberi duyunca; “Bubenim en büyük dile¤imdi.”buyurarak çok memnunoldu. Yaraland›ktanyirmi dört saat sonra vefâtetti. Peygamber efendimizinyan›na defnedildi. fiehitoldu¤unda 63 yafl›ndayd›.Her hâliyle dost vedüflman›n hayran kald›¤›adâleti dillere destan olanHazreti Ömer’in vefât›, Eshâb-›kirâm› ve di¤er Müslümanlar›son derece üzdü,mahzûn etti. HazretiÖmer flehit olunca, Abdullahibni Ömer, Sahâbe-i ki-139 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERrâma dedi ki: “‹lmin ondadokuzu, Ömer ile berâberöldü.” Bâz›lar›n›n bu sözüanlamayarak duraklad›klar›n›görünce; “‹limdenmaksad›m Allahü teâlây›bilmektir. Di¤er bilgiler de-¤ildir.” dedi.Peygamberlerdensonra insanlar›n en üstünüHazreti Ebû Bekr’dir.Ondan sonra HazretiÖmer insanlar›n en üstünüdür.Hazreti Ömer, bütünilimlerde Eshâb-› kirâm›nileri gelenlerindendi.Tefsir ilminde çok yüksekti.Kur’ân-› kerîmin tefsirinibizzat Resûlullah’tandinlemifl ve ö¤renmifltir.Peygamber efendimizindevrinde de kâd›l›k yaparve Eshâb-› kirâm›n müflkillerinihâllederdi.Kur’ân-› kerîmin birçokâyeti onun ictihâd›n› teyitetmifl kuvvetlendirmifltir.Hazreti Ömer’in f›k›h ilminede büyük hizmeti olmufltur.F›k›h usûlününbirçok kâidesini tespit etmifl,Resûlullah’›n sünnetleriniîtinâ ile tespiteçal›flm›fl ve pekçok fetvâvermifltir. Bu fetvâlar›nbin kadar› f›kh›n mühimmeselelerinin temeliniteflkil etmifltir.Hazreti Ömer, çeflitli hadîs-iflerîflerle methedildi:“Ben peygamberlerin sonuncusuyum.Bendensonra peygamber gelmeyecektir.E¤er benden sonrapeygamber gelseydi,Ömer elbette peygamberolurdu.” hadîs-i flerîfi yüksekli¤inianlatmaya yetiflir.Fazîletini, üstünlü¤ünü vek›ymetini bildirmek içinhakk›nda din âlimleri veMüslüman olmayan kimselertaraf›ndan ciltlerle kitapyaz›ld›. Hazreti Ömer’imetheden hadîs-i flerîflerinço¤unu Hazreti Ali bildirmifltir.Onu methedenhadîs-i flerîflerden bir k›sm›flunlard›r:Ömer îmân etti¤i gün,Cebrâil (aleyhisselâm) geldive; “Melekler birbirlerineÖmer’in Müslüman oldu-¤unu müjdelediler.” dedi.140 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERÖmer, Cennet ehlinin›fl›¤› ve ‹slâm›n nûrudur.Allahü teâlâ, hakk›Ömer’in diline ve kalbineyerlefltirmifltir.fieytan Ömer ibni Hattâb’›gördü¤ü zaman,heybetinden yüz üstü yeredüfler.fiu dört kifliyi ancakmünâf›k olan kimse sevmez:Ebû Bekr, Ömer, Osman,Ali.”Hazreti Ömer, Peygamberefendimizden befl yüzdenfazla hadîs-i flerîf rivâyetetmifltir. Rivâyet etti¤ihadîs-i flerîflerden bir k›sm›flöyledir:“Öyle bir gün idi ki, Eshâb-›kirâmdan bir kaç›m›zResûlullah efendimizinhuzûrunda ve hizmetindebulunuyorduk. O gün, osaat, çok flerefli, pek k›ymetlive hiç ele geçmez birgündü. Çünkü, Resûlullah’›nsohbetinde, yan›ndabulunmakla flereflenmek,ruhlara g›dâ olan,141 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERcanlara zevk ve safâ verencemâlini görmek nasip olmufltu.O vakit, ay do¤argibi, bir zât yan›m›za geldi.Elbisesi çok beyaz, saçlar›pek siyaht›. Üzerindetoz toprak, ter gibi yolculukalâmetleri görünmüyordu.Resûlullah’›n Eshâb›olan bizlerden hiç birimizonu tan›m›yorduk. Yâni,görüp bildi¤imiz kimselerdende¤ildi. Resûlullahefendimizin huzûrundaoturdu. Dizlerini, mübârekdizlerine yanaflt›rd›.Ellerini Resûl-i ekremefendimizin mübârek dizleriüzerine koydu. Resûlullah’asallallahü aleyhive sellem sorarak; “Yâ Resûlallah!Bana ‹slâmiyet’i,Müslümanl›¤› anlat.” dedi.Resûl-i ekrem efendimizbuyurdu ki: “‹slâm›nflartlar›ndan birincisi Kelime-iflehâdet getirmek,“Eflhedü en lâ ilâhe illallahve eflhedü enne Muhammedenabdühû ve resûlüh”demektir.”(‹slâm›n ikinci flart›)vakti gelince namaz› k›lmakt›r.(Üçüncüsü) mal›nzekât›n› vermektir. (Dördüncüsü)Ramazân-› flerîfay›nda her gün oruç tutmakt›r.(Beflincisi) gücüyetenin, ömründe bir kerehac etmesidir.”O zât Resûlullah’tan bucevaplar› iflitince; “Do¤rusöyledin yâ Resûlallah.”dedi. Biz dinleyiciler, onunbu sözüne flaflt›k. Çünkü,hem soruyor, hem de verilencevâb›n do¤ru oldu¤unutasdik ediyordu.Bu zât yine sorarak;“Yâ Resûlallah! Îmân›n neoldu¤unu, hakîkatini vemâhiyetini de bana bildir.”dedi. Resûlullahefendimiz; “Îmân, önceAllahü teâlâya inanmakt›r.”buyurdu. Sonra devâmettiler: (Îmân›n alt› temelindenikincisi) Allahüteâlân›n meleklerine inanmakt›r.(Üçüncüsü) Allahüteâlân›n bildirdi¤i kitaplar›nainanmakt›r. (Dördüncüsü)Allahü teâlân›n pey-142 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERgamberlerine inanmakt›r.(Beflincisi) âhiret gününeinanmakt›r. (Alt›nc›s›) kadere,hay›r ve flerlerin Allahüteâlâdan oldu¤unainanmakt›r...”Sonra o zât gitti. Benuzun bir müddet Resûlullahefendimizin yan›ndakald›m. Bana buyurdu ki:“Yâ Ömer! O soran›n kimoldu¤unu biliyor musun?”Ben; “Allah ve Resûlübilir.” dedim. Resûlullahsallallahü aleyhi vesellem; “O (Cibrîl) Cebrâilidi. Sizlere dîninizi ö¤retmekiçin geldi.” buyurdu.‹ki Müslüman karfl›laflt›klar›nda,birbirlerine selâmvererek müsâfehalafl›rsa,aralar›na yüz rahmetiner. Bunun doksan›,önce selâm verip müsâfehalaflana,onu ise müsâfehaeden ikinci flahsad›r.Ya ma’rûfu (iyili¤i) emrederve münkerden (kötülüklerden)nehyedersiniz,yâhut Allahü teâlâ sizinkötülerinizi size musallateder. Sonra iyilerinizduâ etmeye yönelir, fakatduâlar› kabûl olmaz.E¤er siz hakk›yla Allah’atevekkül etseydiniz,143 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERkufllar›n r›zk›n› verdi¤i gibi,sizin de r›zk›n›z› verirdi.Onlar sabah aç ç›kar akflamatok olarak döner.‹nsanlara karfl› büyüklüktaslayan› (kibirleneni)Allah zelîl k›lar.Buyurdu ki:Sâd›k arkadafllar bulunve onlar›n aras›ndayaflay›n. Dürüst ve samîmiarkadafllar, darl›ktayard›mc›, genifllikte süsve zînettirler. Dostununsana düflen iflini güzel birflekilde gör ki, lüzumunda,sana daha güzeliylekarfl›l›kta bulunsun. Düflmanlar›ndanuzaklafl, herdosta bel ba¤lama, ancakemin olanlar› seç. Eminolanlar, Allahü teâlâdankorkanlard›r. Kötü insanlarladüflüp kalkma, onlardankötülük ö¤renirsin.Onlara s›rr›n› verme ifflâederler. ‹fllerini Allah’tankorkanlara dan›fl ve onlarlaistiflâre et.Allah’a itâat eden büyükzâtlar›n sözlerine dikkatedin. Çünkü onlara Allahtaraf›ndan gerçekler tecellîeder ve onu konuflurlar.‹yilik kolay bir fleydir.Güler yüz ve yumuflak sözbunu temin eder. fiiddetgöstermeksizin kuvvetli,zay›fl›k göstermeksizin yumuflakol.Çok gülenin heybetiazal›r. fiaka yapan e¤lenceyeal›n›r. Bir fleyi çokyapan onunla tan›n›r. Çokkonuflan çok yan›l›r, hatâyadüfler. Böyle kimseninhayâs› azal›r. Hayâs› azalanflüpheli fleylerden azkaç›n›r. fiüpheli fleylerdenaz kaç›nan›n kalbiölür.Hakk›mda hangisinindaha hay›rl› oldu¤unu bilemedi¤imiçin darl›k (fakirlik)ve bolluk (zenginlik)günlerimin hiçbirine ald›-r›fl etmedim.Hazreti Ömer bir defâs›ndafiam’a gitmiflti. Oradagiydi¤i eski elbiselerdendolay› söz edildi¤iniduyunca; “Biz ‹slâmiyetle144 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERizzet bulduk, izzeti, flerefibaflka yerde aramay›z.”buyurdu.Amellerin efdali, farzlar›yap›p haramlardan kaç›nmakve Allah kat›ndasâd›k niyettir.Hesâba çekilmedenönce kendinizi hesaba çekin.Amelleriniz tart›lmadanönce tart›n›z.Yolu bir mezbeledengeçse, orada durur ve: “‹flteh›rsla sar›ld›¤›m›z dünyâ.”derdi.Âhiret ifllerinde zararetmektense, dünyâya âitifllerde zarar ediniz. Böylesisizin için daha hay›rl›-d›r.Dul kad›nlara, yetimleres›rt›nda un tafl›rd›. Buhâlini gören biri: “B›rak›nbiz tafl›yal›m.” deyince,Hazreti Ömer; “Ya k›yâmetgünü günâh›m› kim tafl›r.”buyururdu.Alay, flaka ve mizah etmektenkaç›n›n›z. Zîrâ insan›nflerefini k›rar, vakar›-n› azalt›r.Ahmakla arkadafll›k etmektenkaç›n. Çünkü, ekseriya,sana iyilik yapay›mderken zarar› dokunur.Tövbe edenlerle oturun,onlar›n kalpleri yumuflakolur.‹slâm ordusunun ‹ran’›fethetti¤i gece, Hazreti OsmanHazreti Ömer’in huzûrunagirip selâm vermiflti.Hazreti Ömer acelemektup yaz›yordu. Mektubuyaz›p bitirince yanmaktaolan lambay› söndürdü.Baflka bir lamba yakt›ktansonra onun selâm›na cevapverip konuflmaya bafllad›.Hazreti Osman, lambay›söndürüp, baflka birlamba yakmas›n›n sebebinisorunca; “Söndürdü-¤üm lâmba, beytülmâl›nd›r.Bana âit de¤ildir. OnuMüslümanlar›n iflini görmekiçin yakm›flt›m, onlar›niflini görmek için yazd›-¤›m mektup bitti. fiimdiseninle flahsî iflimiz içinkonufluyoruz, bunun içinde kendime âit olan lâmbay›yakt›m.” buyurdu.]145 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER‹K‹NC‹ BÂB‹kinci <strong>Halife</strong> Emîr-ülmü’minîn Ömer-ül-FârûkunMenk›beleri hakk›ndad›r.Künyesi Ebül Hafs, neseb-iflerîfleri Ömer binHattâb bin Nefeyl bin Abdül’uzzabin Rabah binAbdullah bin Revâh binAdî bin Ka’b’d›r. Resûl-iekrem Efendimizin soyuile dokuzuncu dedesindebirleflir ki, o da Ka’b’d›r.Hazreti Ömer, Hazreti EbûBekr’den Resûlullaha birderece yak›nd›r. Zîrâ HazretiEbû Bekr-i S›ddîk Mürre’debirleflir. Mürre,Ka’b›n o¤ludur. HazretiResûl-i ekrem HazretiÖmer’den onüç yafl büyüktür.Vâlideleri Halîmedir.Ebû Cehl’in k›z kardeflidirve Hîflam›n k›z›d›r.Otuziki yafl›nda ‹slam’ageldi. O gün bu âyet-i kerîmenâzil oldu: “Ey Peygamberim“aleyhisselâm”!Sana yard›mc› olarakAllahü teâlâ vemü’minlerden sana tâbi’olanlar yetiflir.” [Enfâl sûresi64]Menk›be: Hazreti Resûl-iekrem ve nebiyyimuhterem HazretiÖmer’e, Fârûk lakab›n›takm›fllar idi. Sebebi o idiki, hakk› bât›ldan fark etti[ay›rd›]. Dîn-i ‹slam’› kabûletti. Din onlar ile kuvvetbuldu. Fârûk lakab› almas›nabir baflka sebeb debudur: Bir münâf›k ile birYahudi, bir hususta anlaflamad›.Yahudi da’vây›146 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERhâlletmek için, Sultân-›Enbiyâ Efendimizin meclis-iflerîflerine gelmek istedi.Münâf›k da Yahudilerinre’îsi Ka’b bin Eflref’egitmek istedi. Sonunda,Resûlullah’›n kat›na geldiler.Da’vây› Yahudi’ye hükümbuyurdular. Münâf›ko hükme râz› olmay›p,Hazreti Ömer’in huzurunada’vây› halletmesi içingeldiler. Yahudi, mâcerâve da’vây› Hazreti Resûlullah’›nhuzuruna var›p, ResûlullahEfendimizin kendisinehüküm etti¤ini, münâf›k›nise buna râz› olmad›¤›n›anlatt›. HazretiÖmer o münâf›kdan, anlaflmazl›¤›sual buyurdularki, bu Yahudi’nin anlatt›¤›gibi midir. Münâf›k,evet, öyledir. Ammâ benPeygamberin hükmünerâz› olmay›p, geldim ki,sen hüküm edesin, dedi.Hazreti Ömer buyurdu: Sizyerinizde durunuz. Gelip,sizin için hüküm edece-¤im. Var›p, evlerinden k›-l›nc›n› ald›. Geldi ve münâf›k›nboynunu vurdu.Buyurdu ki: Allahü teâlân›nve Resûlünün hükmünerâz› olmayan kimseyeben böyle hüküm eylerim.‹flte bu sebepten dolay›Hazreti Ömer’e hak ile bât›laras›n› ay›rt etti demekolan Fârûk ismi verildi.Ayr›ca o vakit, Cebrâîlaleyhissalâtü vesselâm,flu mealdeki ayet-i kerimeyigetirdi: “fiu kimselerigörmez misin, sana vesenden öncekilere indirilenkitaplara inand›klar›n›zan ederler. Muhâkemeolunmak için tâgûta [Ka’bbin Eflrefe] gitmek isterler..”[Nisâ sûresi 59] Tâgûttanmurâd Ka’b bin Eflref’dir.Menk›be: HazretiÖmer’in ‹slam’a gelifl sebebinianlat›r: Rivâyet edilirki, bir perflembe gecesi,Habîb-i ekrem Efendimiz,Ömer hakk›nda dua etti.Duas› kabûl oldu. Buyurdularki, “Yâ Rabbî! fiu ikikifliden hangisi sana sevgiliise dîn-i ‹slam’› onun147 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERile azîz eyle. Ömer binHattâb veyâ Amr bin Hiflâm.”Ertesi gün, Kureyfl’inbüyükleri Haremdetopland›lar. ‹flbu EbûTâlib’in yetîmi MuhammedMustafâ zuhûr edip,âbâ ve ecdâd›m›z›n dininiibtâl etti. Putlar›m›z için,fayda ve zarar vermez diyekötüledi. Gayretine dokunmuyormu ki, yâÖmer, bu denli kudret veheybetin, izzet ve satvetinvar iken, putlara yard›metmeyi, onu öldürme¤idüflünmüyor musun, diyetahrîk ettiler. HazretiÖmer’in câhiliye damar›kalkt›. Sonu kötü olan birgayretle, k›l›nc›n› tak›nd›.Resûlullah Efendimizi öldürmeyegiderken, BenîZühre’den Nu’aym’a rastlad›.Yâ Ömer, nereye gidersindedikte, cevap verip,flu Kureyfl’in büyüklerineahmak diyen ve putlar›m›zabât›l diyen, Muhammed’ikatletmeye gidiyorum,dedi. Nu’aymdedi ki, yâ Ömer! Hayretedilecek bir ifle yeltenmiflsin.Bafla ç›kam›yaca¤›n148 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERsevdâya düflmüflsün. E¤erbu ifli baflar›rsan, Benî Hâflimve Benî Zühre senisa¤ koyacaklar›n› m› san›-yorsun. Yürü var, ifline git,deyince, Ömer dedi ki, yâNu’aym! Yoksa sen de mi,Muhammed’in dinine girdin.E¤er öyle ise, önceseni katledeyim. Nu’aymhazretleri dedi ki: Muhammed’indinine sâdece benmi girdim, san›rs›n. K›zkardeflin ve eniflten de girmifllerdir.Ömer, bu haberiiflitince, gadab› dahâ fazlaolup, nereden ma’lûm onlar›nMüslüman olduklar›,dedi. Nu’aym dedi ki: E¤erinanmaz isen, k›z kardeflininevine var, bak.Hazreti Ömer o k›zg›nl›klagidip, kap›lar›na vard›.‹çeriden kula¤›na birses geldi. Dikkat ile dinledi.Anlad› ki, okuduklar›kelâm, hiç insan sözünebenzemez. Me¤er o vakitTâhâ sûresi nâzil olup;Hazreti Fahr-i kâinât Efendimiz,bu sureyi ö¤retmesiiçin Habbâb’› onlaragöndermiflti. Onlara, o sûreninâyetlerini ta’lîm ediyordu.O vakit, bunlarHazreti Ömer’in korkusundan,kap›y› ba¤lam›fllard›.Ta’lîm ile meflgûl iken,Hazreti Ömer kap› ard›ndandinledi. Dinledikçe, istidâdl›kalblerine, ezelîolan kelâm›n rahmânînûrlar› gelmeye bafllay›p,fleytânî Küfür zulmetimahv olmaya bafllad›.Sabretmeye mecâli kalmay›p,kap›ya eli ile vurdu.Kap› ba¤lanm›fl idi.Dikkat kesildikleri gibi, içerideolanlar, korkular›ndansustular. Habbâb’› gizlediler.Sûre-i kerîmeyi saklay›p,kap›ya bakt›lar ki, gelenHazreti Ömer’dir . K›-l›nc› yan›nda, heybetle vesatvetle gelmifl ki, yüzlerinebakmaz. K›z kardefli,hofl geldiniz deyip, içerial›p, oturdular. HazretiÖmer; okudu¤unuz ne idi,dedi. Onlar okuduklar›n›inkâr ettiler. Korkular›ndankonuflmaya bafllad›-lar. Hazreti Ömer buyur-149 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdular ki, bilmifl olunuz ki,ben Kureyfl aras›nda k›l›nçba¤lay›p, o da’vâ ile geldimki, var›p, Muhammed’ikatledeyim. Yoldagelirken, sizin de Muhammed-ül-emînindinine girdi¤iniziiflittim. Geldim ki,önce sizi katledeyim. SonraMuhammed’i katledeyim.Lâkin, kap›ya geldim.Kula¤›ma bir ses geldi.Dinledikce o kelâm›n lezzetibir hâl verdi ki, o kötüfikir benden gidip, kalbimeflevk ve muhabbet dolup,beni tedirgin etti. Elbetteinkâra mecâl vermeyip,getirin okudu¤unuzu,dinleyelim, dedi. K›z kardeflive enifltesi, bu sözüiflittiklerinde, sevindiler.Kalbi ‹slam taraf›na meyletmifltirdiyerek, dedilerki, okudu¤umuz, Allahüteâlân›n ezelî olan kelâm›-d›r. Hak teâlâ, Cebrâîl aleyhisselâmvâs›tas› ile, Resûl-iekrem Efendimize inzâleylemifltir [indirmifltir].‹flitmek murâd›n ise [dinlemekistersen], önce gusleyle.Ondan sonra okuyal›m,göresin. Hazreti Ömerkalk›p, huzur-› kalb ile,gusledip, gelip, k›bleyedönüp oturdu. K›z kardeflikalk›p, ta’zîm ve tekrîm ile,sûre-i flerîfi eline al›p,“Bismillahirrahmânirrahîm”.“Tâhâ ...” diye okumayabafllad›. Nazm-› flerîfinfesâhat ve belâgatinden,kalbi çok yumuflad›.“Ben o Allah›m ki, bendenbaflka ibâdete müstehakilâh yoktur. O hâlde yaln›zbana ibâdet et ve beni hât›rlamaniçin namaz k›l”meâlindeki Tâhâ sûresinin14.cü âyetine gelince,Kur’ân-› kerîmin nûru kalbinenûrâniyet verip,Kur’ân’›n eseri a盤a ç›k›p,küfür ve flekâvet zulmetigitmeye bafllad›. Dedi ki,beni, iki cihân›n fahri, MuhammedMustafâ Efendimizinhuzuruna ulaflt›r›n.O s›rada Habbâb bin Erat,perde aras›ndan d›flar› ç›-k›p, dedi ki, yâ Ömer, müjdelerolsun sana ki, Allahüteâlâya, Resûlullah Efen-150 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdimizin etti¤i duas›, seninhakk›nda, kabûl oldu. Allahüteâlâya hamd olsun.Sevinerek, önüne düflüp,Hazreti Sultân-› Enbiyân›noldu¤u eve götürdü. BütünEshâb-› güzîn , HazretiÖmer’in geldi¤ini görünce,Hazreti Fahr-i kâinâtahaber verdiler. B›rak›n gelsin.Bafl›nda devlet var iseîmâna gelir, buyurdu. HazretiÖmer Hazreti Peygamberinmubârek nûrcemâlini müflâhede ilemüflerref oldu.Resûl-i ekrem Efendimizbuyurdular ki, yâÖmer, dahâ küfür ve flekâvettenvazgeçmek yokmu? Hazreti Ömer, Peygamberinmubârek cemâlinenazar edip, kelâm›n›duyup, nazarlar›na kavuflunca,hemen karârs›z kalmay›p,yüksek dergâhlar›-na yüz sürüp, sonra, yâResûlallah, hiç flek ve flüphekalmad›. Hak Peygambersin.Bana îmân› arz eyle,dedi. “Eflhedü en lâ ilâheillallah. Ve eflhedü enneMuhammed’en abdühüve Resûlüh” deyip, flecere-iîmân› [îmân a¤ac›-n›] temiz kalbine dikti.Cümle Eshâb-› güzîn tekbîrgetirip, sürûr-› kalb ile,Hazreti Ömer ile müsâfehave muanaka [birbiri ilekucaklaflma, boynuna sar›lma]ettiler. Allahü teâlâhazretlerine hamd ve senâettiler. Resûlullah EfendimizO’na Kur’ân ta’lîm buyurdular.Kalbini îmân nûruile doldurdular. Namaz›ve di¤er dîni erkân› ta’lîmetti. Hazreti Ömer dedi ki,yâ Resûlallah! Bu ne keyfiyettirki, ibadetimizi gizliyap›yoruz. Seadet ile buyurdularki, müflriklerinmü’minlere ezâ ve cefâs›ndandolay› gizli yap›yoruz.Hazreti Ömer dedi ki,onlar puta gündüz taparlar.Önünde âflikâre yeröperler. Niçin biz, Hâl›kagizli tapar›z, yâ Resûlallah.Buyurun billahi varal›m,biz de Harem-i beyt-i fleriftenamaz› âflikâre k›lal›m.Görelim, bize kim mâni’151 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERolur. Fahr-i âlem kalk›p,Sahâbe-i güzîn ile berâber,Hazreti Ömer önlerinde,elinde yal›n k›l›nç,Beyt-i flerîfe do¤ru yürüme¤ebafllad›lar. Kureyflmüflrikleri önlerinde, HazretiÖmer’i böyle gördüklerinde,sevinip, dediler ki,me¤er Ömer bunlar›nhepsini esîr etmifltir, ki getiripkarfl›m›zda k›rmak ister.Yanlar›na geldiklerinde,gördüler ki, HazretiÖmer bunlar›n herbirinegüzel muâmele edip, bunlarile kar›flm›fl güle-gülesöyleflip gelirler. Ebû Cehlla’în bu hâli gördü. Müslümanoldu¤unu anlad›. Âh!Gördünüz mü? MuhammedÖmer’i de, kendi dininedöndürmüfl. Ben sizedemedim mi ki, sihrle Muhammedonu aldat›r, kendineuydurur. Siz dedinizki, böyle olmaz. Eyvâh, gelingörelim, flimdi ne yapal›m.Ve ona ne söyleyelim.Yak›n›na geldiler. HazretiÖmer k›l›nc› kald›r›pdedi; “Nazm”Durun ben geliyorum,bize k›yâma durun,Genç, ihtiyâr, yafll› hepsi,efendi köle olsun.Dîn-i ‹slam’› teblî¤ için,Allah gönderdi,Bize Peygamber olanMuhammed’i “aleyhisselâm”.A盤a ç›kard›, güzel‹slam dinini,Putlar y›k›ld›,kalmad› hükmleri.Döndüm Hakka,bunun dinine girdim,Ey Kureyfl!Hepiniz avam ve has böyle bilin!Kâfirler, bu hâli görüp,içlerinde telaflland›lar. EbûCehl la’în, yüksek sesle dediki, görün Muhammed’iki, Kureyfl’in büyükleriniMüslüman yapmaya bafllad›.Bu ifller bize azd›r. Dedim,gelin onlar ço¤almadan,öldürelim, ald›rmad›-n›z. fiimdi ejderhâ oldu.Kâfirler, Hazreti Ömer’denkorkup, hiçbir mü’mine eluzatmaya kâdir olmad›lar.Her birinin duda¤› kuru-152 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERyup, kald›. Server-i âlemileri yürüyüp, Hacer-ül esvedile bâb-› Kâ’be-i flerîfaras›nda durup, namaz› ogün âflikâre k›ld›lar. Gerçikâfirler çok idi. Mü’minleraz idi. Namaz bittiktensonra kalk›p, Kâ’be’yita’vâf ettiler. ‹bni Mes’ûdbuyurdular ki, HazretiÖmer’in Müslüman olmas›,mü’minlere feth ve nusretve rahmet oldu. OMüslüman oluncaya kadardîn-i ‹slam âflikâre olmad›.Kâ’be-i mu’azzamada,Müslümanlardan hiç kimsenamaz k›lmam›fl idi.Nakledilmifltir ki, HazretiÖmer îmâna geldikte, PeygamberEfendimiz, mubârekelini Ömer’in gö¤sünekoyup, üç kere buyurdularki, “Yâ Rab! Bunun sadr›ndaolan gereksiz s›fat›[gö¤sünde bulunan kötüs›fat›] ve illeti [hastal›¤›] ç›-kar›p, onun yerine îmânve hikmeti ver.”Menk›be: Ebû Hüreyre’denrivâyet olundu.Server-i âlem buyurdularki: Sizden önce olan ümmetleriçinde muhaddislervard›. E¤er içinizde devar ise, muhakkak oÖmer’dir. Hadis âlimlerindenTayyibî bu hadisi flöyleflerh etmifltir ki, muhaddisdenmurâd mübâlagaile kalbine ilhâm olunankimsedir ki, Hak teâlâ taraf›ndanilhâm olunursa,Enbiyâ derecesinde olur.Ya’ni sizden önce olanümmetler içinde Enbiyâvar idi. Mele-i âlâ taraf›ndanilhâm olunurlar idi.Benim ümmetimde e¤erböyle kimse olur ise, kivard›r, bu mertebe sâhibininöncüsü Ömer’dir. Ümmet-iMuhammed sâirümmetlerden efdal oldu-¤u sâbittir. Di¤er ümmetlerdebu s›fat ile muttas›folan kimseler oldu¤unagöre, bu ümmette bulunmas›muhakkakt›r. Benimümmetimde var ise buyurduklar›te’kid için vekat’î olarak bildirmek içindir.Meselâ, bir kimse, çoksevdi¤i dostu için der ki,153 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERe¤er benim, bir dostumvar ise o da falan kimsedir.Murâd› o kimsenin ziyâdesadâkatini beyand›r. Murâd›sadâkat› yok etmekde¤ildir. Bu hadîs-i flerîf“Mesâbîh-i flerîf”den rivâyetedilmifltir.Menk›be: Yine “Mesâbîh”deo hadîs-i flerîfinakabinde anlat›lm›flt›r.Sa’d bin Ebû Vakkas dediki: Hazreti Resûl-i ekreminhuzur-› flerîflerinde oturan,Kureyfl hâtunlar›ndanbirisi, yüksek ses ile konuflurken,Hazreti Ömer gelip,içeri girmeye izin talebetti. Hâtunlar kalk›p,sür’atle perde arkas›na çekildiler.Hazreti Ömer’eizin verilip, içeri girdi. Bakt›ki, Resûl-i ekrem Efendimizgülüyordu. HazretiÖmer dedi ki, Allahü teâlâhazretleri mubârek difllerinigüldürsün, yâ Resûlallah!Neden dolay› gülersiniz.Server-i kâinât hazretleribuyurdular ki, bu hâtunlarahayret ettim ki, benimyan›mda idiler. Ne vakitki senin sesini iflittiler,kaç›p, perde arkas›na girdiler.Hazreti Ömer dedi ki:Yâ kad›nlar! Beni görünce,Resûlullah’›n huzurundaoldu¤unuz hâlde, niçinkorkup, kaçt›n›z. Onun huzurundarahat oturup,korkmuyorsunuz! Hâtunlar,perde arkas›ndan dedilerki, yâ Ömer! Sen yarat›l›fltafliddetli ve gadabl›s›n.Server-i kâinât buyurdularki; “Ey Hattâbo¤lu! Sen sözünden ferâgatet! Varl›¤›m yed-i kudretindeolan Allahü teâlâyayemin ederim ki, fleytânyolda sana rastlasa, oyolu b›rak›p, baflka yolasapar, yolunu de¤ifltirir.”[Peygamberimizin kad›nlarile oturmas› hicâb âyetigelmeden önce idi. Hicâbâyeti gelince, kad›nlarile bir arada oturmad›.]Menk›be: ResulullahEfendimiz bir gün, sabahnamaz›n› k›ld›ktan sonra,mubârek arkas›n› mihrâbaverip, Eshâb-› güzîne teveccühedip, buyurdular154 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERki: “Hiç sizden bir kimserüya gördü mü.” Eshâb›ncümlesi bafllar›n› afla¤› sal›p,cevap vermediler.Sonra kendileri buyurdularki, “Bu gece bir garîbrüya gördüm.” Eshâb-›güzîn, rüyay› anlat›n, dinleyelimdiye ricâ ettiler.Buyurdular ki, kendimiCennet’te gördüm. Cennet’inetrâf›n› seyr ederken,bir büyük kasr gördüm.Yüksekli¤i yüz fersâhyol idi. [Bir fersâh5760 metredir.] Buna göreher taraf› büyük idi. Hât›r›-ma bu düflünce geldi ki,bu âlî [yüksek] makâm,hangi Peygamberindir veyâhangi Velînindir. Böyledüflünürken, bir kaç kimsegördüm. Yanlar›na vard›m,sual ettim ki, bu âlî[yüksek] makâm, acabâEnbiyâdan, hangi Nebînindir.Onlar, dediler ki,hiçbir Peygamberin de¤ildir.Belki Arab evlâd›ndanbir kimsenindir. Dedim,ben, Arab evlâd›ndan›m,benim olmas›n. Dediler,155 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERKureyfl’dendir. Ben de Kureyfl’denim,dedim. Dediler,ümmet-i Muhammed’dendir.Dedim, benMuhammed’im. Banasöyleyin ki, ümmetiminhangisinindir. Dediler,Ömer bin Hattâb’›nd›r. Okasrda olan hûrî ve g›lmân›nnihâyeti yoktu. Husûsîolarak içlerinde, yâ Ömer,sana mahsus bir hûrî varidi, diller flerh edemez vevasf da edemez. Lâkin seningayretinden, asla yüzünebakmad›m, deyince,Hazreti Ömer’in gözündenyafllar ak›p, yâ Resûlallah!Baksayd›n›z ve bana davas›flar›n› söyleseydiniz.Hazreti Ömer; dergâh-› izzetteve Resûlullah’›n huzurundane büyük sultând›r.Mertebesi ne yüksektir.Menk›be: Birgün Server-ikâinât Efendimiz buyurdularki, rüyamda ümmetimbana arz olundu.Cümlesi önümden geçip,birbir seyrettim. Kiminingömle¤i dizinde idi. Kiminindizinden afla¤› idi. Kiminindizinden yukar› idi.Lâkin Ömer’i bir gömlekile gördüm ki, yerde sürünürdü.Sahâbe-i güzîn dedilerki, yâ Resûlallah! Nas›ltâbir buyurdunuz. Buyurdular:Dîn-i mübîn iletâbir ettim. Zîrâ hilâfetlerizaman› uzundur. Dîn-i ‹slamdünyaya yay›l›r.Menk›be: Mesâbîh-i flerîf’tesahîh olarak, Abdullahibni Ömer’den rivâyetile flöyle yaz›l›d›r. Abdullahibni Ömer der ki: ResûlullahEfendimizden iflittim.Buyurdular ki, uyudu-¤um hâlde, bir kadeh sütile bana geldiler. ‹çtim. Okadar kand›m ki, toklukalâmeti t›rnaklar›mda görüldü.Sonra art›¤›m›Ömer bin Hattâb’a verdim.Sahâbe-i güzîn dedilerki, yâ Resûlallah! Ne iletâbir ettiniz. Buyurdular ki,ilim ile tâbir ettim.Menk›be: Yine Mesâbîh-iflerîf’in sahîh hadîslerinde,Ebû Hüreyre’den rivâyetedilir. Dedi ki, Resû-156 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERlullah’tan iflittim: fiöylebuyurdular. Rüyada, kendimi,etrâf› örülü kuyu yan›ndagördüm. Bir küçükkova var idi. O kuyudan okova ile Allahü teâlân›ndiledi¤i kadar su çektim.Sonra ‹bni Kuhâfe [EbûBekr] ald›. O da o kova ilekuyudan su çekti. Bir kova,ya iki kova çekmekdezay›fl›k var idi. Allahü teâlâzay›fl›¤›n› af eder. Sonrao küçük kova, büyükkova oldu. Ona k›rba derler.Sonra o kovay› birkimse ald›. Gördüm ki, bukuvvetli ve kudretli kimse,o kova ile su çekiyor.Bu su çeken Ömer idi.Ömer o kadar su çekti ki,kimse o kadar su çekmedi.‹nsanlar o kuyu yan›ndabir yer yapt›lar. Develersu içtikten sonra, oradaçöküp, istirahât eder, sonrabir kere dahâ su içerleridi. “Mesâbîh”i flerh edenbeyan etmifltir ki, Resûl-iekrem Efendimiz Ebû Bekrhazretlerine zay›f nisbetetmekten, hilâfetlerinde157 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbir naks ve taksîr oldu¤undandolay› de¤il idi. Zîrâhilâfetlerinde o kadarcehd ve tahammül ettilerki, di¤er ümmet onun tahammülündenâcizdirler.O sebebden ki, Hazreti Âiflebuyurdular ki; Resûlullahhazretleri, öbür âlemegöç ettikten sonra, Arablarmürted olup, nifâk› izhârettiler [fitne ç›kard›lar]. Babamüzerine meflakkattenve musîbetten öyle fleylerindi ki, e¤er büyük da¤larüzerine inse idi, da¤› küçültüp,da¤›t›rd›. Belki, zay›fnisbet etmeleri, bunaiflârettir ki, Hazreti Ömerzaman-› flerîfinde, memleketfethi fazla oldu. ‹slamaskeri kuvvetlendi. HazretiEbû Bekr-i S›ddîk zaman-›flerîfinde olan fetihdenfazla idi. Çünkü, S›ddîk’›nhilâfetleri zaman› az idi.Zîrâ iki seneden ziyâde halifelikyapm›flt›r. HazretiÖmer’in hilâfeti on seneoldu. Ba’z› flârihler [flerhedenler] dediler ki, HazretiPeygamber “iki büyükkova” buyurduklar› iki seneve birkaç gün hilâfetmüddetine iflârettir. “Allahüteâlâ zay›fl›¤›n› af etsin”zâhiren iflârettir. HazretiEbû Bekr taraf›ndankusur meydana gelmesin.Ammâ Elhamdülillah; vilâyetlerindekusur etmediler.Allahü teâlâ zay›f› afeder; buyurduklar›n›n vechîbu ola ki, kuyudan suçekmelerinde olan zay›fl›k,zaman› flerîflerinde olanirtidâda “Arablar›n mürtedolmas›na” ve münâf›klar›nçoklu¤una ve zekâtinkâr edenlerin olmas›ndandolay›d›r. Magfiret iledua ettiler, tâ iflitenler yan›ndamuhakkak ola ki, zay›fl›k,kendi kusuru ile olmay›p,zaman›n de¤iflikli-¤i dolay›siyledir.Menk›be: Yine “Mesâbîh-iflerîf”in hasen hadîslerinde‹bni Ömer’den rivâyetedilmifltir. Dediler ki,Hazreti Habîbullah buyurdularki, “Hak teâlâ, do¤ruyu,Ömer’in dili ve kalbiüzerine koymufltur”. Ya’ni158 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERhakk›n a盤a ç›kmas› veyay›lmas›, onun mübâreklisânlar› ve kalbleri üzerindesâbit ve orada yerleflmiflve ondan zuhûr eder.Yine o hadîs-i flerîfin akabindevârid olmufl ki; HazretiAli buyurdular ki: BizÖmer’in söyledi¤inin hakoldu¤unu, kalblerin onunsözü ile sükûn buldu¤unuuzak görmezdik. Ya’ni bizuzak sanmazd›k ki, HazretiÖmer konuflur, o fleyle ki,müstehakt›r. Nefisleronun üzerine sükûn eder.Kalbler onun üzerine mutmainolur. Hak olan, do¤ruolan söz, onun lisân›üzerine yerlefltirilmifltir.Menk›be: Yine “Mesâbîh-iflerîf”in hasen hadîs-iflerîflerinde, Câbir’den rivâyetedilmifltir. HazretiCâbir dedi ki, HazretiÖmer, Hazreti Ebû Bekr’ededi ki, “Ey, Resûlullah’tansonra, insanlar›nen hay›rl›s›.” Hazreti EbûBekr buyurdular ki, âgâhol yâ Ömer. Sen bana böylesöyledin ise, vallâhi gerçektirki, Resûlullah’taniflittim. Buyurdular ki,“Ömer’den hay›rl› bir kimseüzerine gün do¤mam›flt›r.”Yine onun devam›ndaUkbe bin Âmir’denNakledilir ki, Hazreti Resûlullahbuyurdular; “E¤erbenden sonra Peygambergelmek ihtimâli olsa idi,Ömer bin Hattâb Peygamberolurdu.”Menk›be: Yine “Mesâbîh-iflerîf”in hasen hadîslerinde,Âifle-i S›ddîka’danrivâyet edilmifltir. Buyurduki: Resûlullah Efendimizoturmufltu. Bir gürültüve çocuklar›n sesleriniiflittik. Hazreti Resûl-i ekremkalkt›. Bakt› ki, habeflîlerraks ederler. Uflaklaretrâf›nda seyrederler. Banadedi ki, yâ Âifle! Gelseyreyle. Ben de vard›m.Çenemi Hazreti Peygamberinomuzu üzerine koyup,mubârek omuzu ile,mubârek bafl›n›n aras›ndanseyretmeye bafllad›m.Bir müddet sonra,bana buyurdular ki, doy-159 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERmad›n m›. Hây›r, doymad›m,dedim. Murâd›m buidi ki, dahâ göreyim. Resûlünyan›nda ne miktar k›ymetimvard›r, bileyim. Os›rada Hazreti Ömer ç›kageldi. Hemen halk Habeflîlerinetrâf›ndan da¤›ld›lar.Hazreti Peygamber buyurdularki, “Muhakkakgörürüm ki, cinnin ve insan›nfleytânlar› Ömer’-den kaçarlar.” Âifle-i S›ddîkabuyurdular ki, ben degeri döndüm.Menk›be: “Me’âlimüttenzîl”kitab›n›n sâhibi,‹mâm-› Begâvî sûre-i Enfâlde,meâl-i flerîfi “HiçbirPeygamberini yer yüzünde.....” olan altm›fl yedinciâyet-i kerîmesinin tefsîrinde,A’mefl’den, o daAmr bin Mürre’den, o EbûUbeyde’den, o Abdullahbin Mes’ûd’dan bildirmifllerdir.Abdullah ibniMes’ûd buyurdular ki, ovakit ki, Bedr günü oldu.Esîrler de berâberlerindeolarak geri dönüldü. Resûl-iekrem Efendimiz buyurduki, “Bu esîrler hakk›ndane dersiniz!”. HazretiEbû Bekr dedi ki, yâResûlallah, bunlar kavmindirve ehlindir. Bunlar›koruma alt›na al›p, temkinlidavranal›m. Ümitederim ki, Allahü teâlâhazretleri, onlara tövbenasîb eyler. Onlardan fidyeal. Bize de, küffâr üzerinekuvvet olur. HazretiÖmer buyurdu ki, yâ Resûlallah!Bunlar seni tekzîbettiler, yalanlad›lar. Seniihrâc ettiler. Getir, bunlar›nboyunlar›n› vural›m.Alî’ye buyur, kardefliUkayl’›n boynunu vursun.Hazreti Hamza’ya buyur,kardefli Abbâs’›n boynunuvursun. Bana buyur, falankimsenin boynunu vuray›m,diye kendi soyundanbir kimseyi söyledi. Çünkü,bunlar kâfirlerin reîsleridir,dedi. Abdullah binEbî Revâha dedi ki, yâ Resûlallah!Odunu çok birdere bulal›m. Bunlar›n tamam›n›o dereye koyup,sonra bir atefl yakal›m.160 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERAteflte yans›nlar. Abbâsona dedi ki, rahmetini iyicekestin. Resûlullah Efendimizsükût etti. OnlaraCevap vermeyip, Hâne-iflerîfe gittiler. Sahâbe-i güzînayr› ayr› olup, bir f›rkadediler ki, Ebû Bekir’inkavline uyar›z. Sonra Server-iâlem Beyt-i flerîfindenç›k›p, buyurdu ki, Hakteâlâ ba’z› kiflilerin kalbiniyumuflak k›lar. Hattâ ya¤dandahî yumuflak olur.Ba’z› kiflilerin kalbini kat›eyler. Hattâ tafltan da kat›olur. Muhakkak yâ EbâBekr, senin mislin ‹brâhîmaleyhisselâm mislidir ki[benzeridir ki], onun hakk›ndaAllahü teâlâ, ‹brâhîmsûresi 36.c› âyet-i kerîmesindemeâlen, “Banatâbi’ olan, benim dînimdendir,karfl› gelen için, yâRabbî sen gafûrürrahîmsin!”buyurdu. Ve yâ EbâBekr! Senin mislin HazretiÎsâ aleyhisselâma benzerki, [ya’ni sen ona benzersinki], Allahü teâlâ, Mâidesûresi 120.ci âyet-i kerîmesindemeâlen, “Onlaraazâb edersen, senin kullar›nd›r.E¤er af edersen,azîz ve hakîm olan sensin”buyurdu. Ömer’e buyurdu,yâ Ömer! Seninbenzerin Mûsâ aleyhisselâmd›r.[Ya’ni Ona benzersin].“Yâ Rabbî! Kâfirlerinmallar›n›n fleklini de¤ifltir.fiiddetli azâb› göremeden,îmâna gelmeyecekflekilde, kalblerini ba¤la,kat› et!” [Yünûs sûresi88.] ve Hazreti Nûh aleyhisselâmabenzersin ki;“Yâ Rabbî! Yeryüzünde,kâfirlerden dolaflan hiçkimseyi b›rakma.” [Nûhsûresi 26] buyuruldu.Sonra, Peygamber Efendimizbuyurdular ki, “Bugünbu esîrlerden yâ fidye al›-nacak, yâ öldürülecekler”.Abdullah bin Mes’ûdbuyurdular ki, Süheyl binBeydâ’ hâriç olsun. Zîrâben onu iflittim ki, ‹slam’›zikrederdi. Hazreti Resûl-iekrem sustular. Ben öylekorktum ki, öyle hiç korktu¤umuhât›rlam›yorum.161 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERGökten bafl›ma tafl düfltüzan ettim. O gün ResûlullahSüheyl bin Beydâ’ hâriçbuyurdular, ferâhlad›m.‹bni Mes’ûd, ‹bni Abbâs’danrivâyet eder.Ömer bin Hattâb dedi ki,Hazreti Resûlullah EbûBekr’in söyledi¤ine meyletti, benim söyledi¤imemeyl etmedi. O gün geçti.Ertesi gün oldu. Geldim,gördüm ki, Resûlullah veEbû Bekr, oturmufllar, a¤lafl›rlar.Dedim yâ Resûlallah,bana haber verin, EbûBekr ile berâber, niçin a¤lars›n›z.A¤lamak îcâbeden bir hâl var ise, bende a¤l›yay›m. E¤er a¤lanacakbir durum yok ise,sizin a¤laman›z için a¤l›-yay›m. Resûlullah hazretleribuyurdular ki, “Eshâb›miçin a¤l›yorum. Malkarfl›l›¤›nda esîrleri b›rakt›klar›için, onlara gelenazâb bana gösterildi. fiua¤açtan dahâ yak›n oldu”buyurarak, kendilerine yak›nbir a¤aca iflâret ettiler.Allahü teâlâ hazretleri;meâl-i flerîfi “Esîrleri öldürmekdeacele etmek lâ-162 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERz›m iken, siz dünya mal›için fidye almay› tercih ettiniz.Hâlbuki, Allahü teâlâsizin, kâfirleri kahretmenizi,‹slam dinine yard›m etmeniziistemektedir. Allahüteâlâ azîz ve hakîmdir.”olan Enfâl sûresi 67.âyet-i kerîmesini gönderdi.Her bir esîre fidye olarakk›rk ukiye ald›lar. Herbir ukiye k›rk dirhemdir.‹bni Abbâs buyurdu:Müflrikleri katletmekle ilgiliemir Bedr gününde oldu.Müslümanlar o gündeaz idi. Vaktâ ki, Müslümanlarçok oldu ve saltanatlar›fliddetlendi [güçlendi].Hak teâlâ meâl-i flerîfi “....muhârebe sona erince, yâkarfl›l›ks›z veyâ fidye ilesal›verin....” olan, Muhammedsûresi 4.cü âyet-ikerîmesini inzâl buyurup,Allahü teâlâ Peygamberinive mü’minleri esîr emrindemuhayyer b›rakt›. ‹sterlersekatlederler, isterlerseköle ve câriye ederler.‹sterler ise azâd edeler.‹sterler ise fidye al›rlar.Abdullah ibni Abbâsbuyurdular ki, önceki Peygamberlereve ümmetleriüzerine ganîmet harâmidi. Ne zaman ki, ganîmettenbirfley ellerine geçerse,kurban için toplarlard›.Semâdan bir atefl inip,onu yutard›. Bedr günü oldukta,mü’minler, ganîmetihemen ald›klar› gibi fidyeyide ald›lar. Hak teâlâbu âyeti kerîmeyi inzâl buyurdu.“Ya’ni e¤er Allahüteâlâ hazretlerinden ganîmetmâl›n›n helal olaca¤›levh-i mahfûzda yaz›lmasaidi, emir olunmadan ald›¤›n›zfidyeler için elbettebüyük azâb size eriflirdi.”[Enfâl sûresi 68]Hasen ve Mücâhid veSa’d bin Câbir demifllerdirki, Allahü tebâreke ve teâlâdanhüküm gelmedenkimseye azâb olmaz. Bedrmuhârebesinde hâz›rolanlar ve Resûlullah onlardand›r.Hüdâdan emirolunmazdan önce, fidyeald›¤›n›z için, size büyükazâb eriflirdi, denilmifltir.163 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER‹bni ‹shâk dedi ki, Bedr gazâs›nahâz›r olan mü’minlerinhepsi esîrlerden fidyealmay› hofl gördü. SâdeceÖmer bin Hattâb ResûlullahEfendimize esîrleri katletmeyiteklîf ettiler. Sa’dbin Mu’âz dedi ki, yâ Resûlallah,esîrleri katletmekbana katletmemekten dahâiyi geliyor. Onun için,Resûlullah Efendimiz buyurduki, “E¤er semâdanazâb nâzil olsayd›, Ömerbin Hattâb ve Sa’d binMu’âzdan baflka kimse obelâdan necât bulmazd› “.Menk›be: Yine “Me’âlimüttenzîl”desûre-i Bekarada;meâl-i flerîfi “Orucgecesi, han›mlar›n›za yaklaflman›zsize helal k›l›nd›”olan 185.ci âyet-i kerîmenintefsîrinde Nakledilmifltir.Tefsir âlimleri dedilerki, ‹slam’›n ilk devrinde,iftâr ettikten sonra, yemekve içmek akflam ileyats› aras› veyâ uyuyanakadar helal olurdu. Yats›namaz›n› k›ld›ktan veyâuyuduktan sonra yemek,içmek ve cimâ’, ertesi günüakflama kadar harâmolurdu. Bir gece HazretiÖmer, yats›y› k›ld›ktansonra, tahammül edemeyip,ehline muvakaa etti[onun ile cimâ’ yapt›].Guslettikten sonra, piflmânolup a¤lad›. Nefsinilevm etti [paylad›]. Ertesisabah, Resûl-i ekremEfendimizin huzuruna gelip,dedi ki; Yâ Resûlallah!Ben bir hatâ için, nefsimdenHak teâlâya i’tirâz ettim.Ben bu gece yats›y›k›ld›ktan sonra, han›m›-m›n yan›na geldi¤imde birgüzel koku hissettim. Nefsimbunu güzel ve sevimligösterdi. Ehlimle yak›n oldum.Hazreti Resûlullahbuyurdular ki, “Yâ Ömer!Sen bu flekil amele lây›kde¤il idin.” Hemen sahâbe-igüzîn içinden birkaçkifli de kalk›p, Ömer’in i’tirâfetti¤i gibi i’tirâf ettiler.Sonra, Hazreti Ömer’in veSahâbe-i güzînin hakk›ndayukar›da zikrolunan âyet-ikerîme nâzil oldu.164 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERHazret-i Ömer’in Topkap› Saray›’nda muhafaza edilen k›l›c›Menk›be: Yine “Me’âlimüttenzîl”de,Tahrîm sûresinde,meâl-i flerîfleri “E¤erikiniz de Allaha tövbe ederseniz[Âifle ve Hafsa], negüzel... Olur ki, onun Rabbi,yerinize sizden dahâ hay›rl›zevceler verir....” olan4 ve 5.ci âyet-i kerîmelerinininme sebebi beyan›ndahaber verilmifltir. ‹smâîl binAbdülkâhir râvîler vâs›tas›ile Abdullah bin Abbâs’dan,o da Ömer binHattâb hazretlerinden rivâyetettiler. Bir vakit, ResûlullahEfendimiz, ezvâc-› tâhirattanayr›lmak istediler.Bu hadîs-i flerîf te’vîlli zikrolundu.Sonunda HazretiÖmer buyurdu ki, ResûlullahEfendimizin huzur-› flerîflerinevard›m. Dedim, yâResûlallah! E¤er han›mlar›-n›z› boflar iseniz, sizin içins›k›nt› olmaz. E¤er sen onlaratalâk vermifl isen, muhakkakAllahü tebâreke veteâlâ hazretleri seninledir.Hak teâlâ hazretlerinehamd ederim ki, onlarlaöyle bir kelâm ile konuflurumki, Allahü teâlâ benimsöyledi¤im kavli tasdikeder. Bu âyet-i kerîme nâziloldu. [Tahrîm sûresi 4 ve 5]165 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: Ebûl Mu’înNesefî Temhîd ad›ndaki risâlesindebeyan etmifltir.Ebû Bekr-i S›ddîk’›n vefât›yaklaflt›. Osmân bin Affân’abuyurdu ki; Söylediklerimiyaz. Osmân ne yazay›m,dedi. Buyurdular ki; “Yaz›n,Bismillâhirrahmânirrahîm.Bu Allahü teâlân›n Resûlününhalifesi Ebû Bekr’in,dünyadaki son günü, âhirettekiilk gününün vas›yetidir.Ben Ömer bin Hattâb’›halife seçtim. Ona itâ’atedin. Öyle zan ediyorum ki,adâlet eder. Yan›lm›flsamgayb› ancak Allahü teâlâ bilir.”Sahâbe-i güzîn hazretlerininhepsi HazretiÖmer’in hilâfetine râz› oldular.Husûsî olarak HazretiAli râz› oldu. Seve seve öncebi’ât etti. Zîrâ Resûl-i ekremEfendimizden iflitmiflidi. Buyurdular ki: Bendensonra iktida’ edin [tâbi’olun] o kimselere ki, onlarEbû Bekr ile Ömer’dir.Menk›be: Âlimler ittifâketmifllerdir. Hazreti Ömer’-den önce ve sonra, dünyadakimseye Hazreti Ömerdirli¤i gibi [idâresi gibi]dirlik verilmedi. Kimseonun yoluna varamad›.Hilâfette Hazreti Ömerflöyle idi. Dicle nehri kenâr›ndakoyun güden çoban›n,bir koyunu zâyi’ olsa,korkar›m ki, onu Allahü teâlâhazretleri niçin çoban›nkoyunlar›n› gözetmedindiye benden sorar, deridi. Rivâyet olunur ki, birgün Hazreti Ömer ö¤le s›-ca¤›nda kendi soyunup,sadaka develerini ba¤l›-yordu. Dediler, yâ Emîr-elmü’minîn!Niçin sen kendinzahmet çekersin. Birkifliye buyurun, o ba¤lasa,olmaz m›. Buyurdu ki,bunlar fakîrlerin hakk›d›r.Çünkü, Allahü teâlâ benibunlara çoban etti. Fakîrlerinifllerini kendim görmemlâz›md›r. Zîrâ âhirettebenden sorarlar. Bir kiflidedi, yâ Emîr-el-mü’minîn!Sana yak›n olanlar›nifllerini sen kendin görürsün.Uzak olanlar›n iflininas›l görürsün. Buyurdu166 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERki, inflâallahü teâlâ bir senegezece¤im. Nice gücüyetmez, fakîr ve hastalarvard›r. Kendim onlar›n kap›lar›navar›p, ihtiyâçlar›n›görece¤im.Hazreti Ömer her yerebir emîr veyâ âmir gönderirdi.Ona bir Vasiyetnâmeverirdi. Ne yapmalar› îcâbetti¤ini bildirirdi. Der idi ki,e¤er dedi¤imden d›flar› ç›-karsan›z, ben senden bîzâr›m.Bir k⤛d da o taraf›nreâyâs›na [ehâlisine] gönderirdi.E¤er bu kifli benimdedi¤im yerde emirlerimeuyar ise, emrine mutî’ olunuz.E¤er uymaz ise mutî’olmay›n›z.Hazreti Ömer zamân›ndasâhipleri Müslüman olmayanbir ticâret kervan›gelip Medîne’nin yak›n›ndakonaklam›flt›. Çok yorgunolduklar› için hepsiderin bir uykuya dalm›flt›.Hazreti Ömer bu kervandanhaberdâr olunca, Eshâb-›kirâmdan Abdurrah-30 bin sahabe-i kirâm›n yatt›¤› Cennet-ül Bâki167 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERmân bin Avf’› da yan›naal›p, sabaha kadar kervan›netrâf›nda dolaflarak onlaraherhangi bir zarar gelmemesiiçin bekledi. Kervandabulunanlar ancak sabahakarfl› bundan haberdâr oldular.Kendilerini bekleyenbu kiflinin kim oldu¤unumerak ettiler. Sabaha karfl›uzaklafl›p gittiklerini görünce,içlerinden biri tâkibebafllad›. Hazreti Ömer’inmescide girip namaz k›ld›rmas›ndansonra meraklabu zât kimdir diye sorankimse, onun Müslümanlar›nhalîfesi oldu¤unu ö¤renipkervanda bulunanlaragiderek hâdiseyi anlatt›.Kervandakiler; “OnunMüslüman olmayanlarayard›m› böyle olursa, kimbilirMüslümanlara flefkative yard›m› ne kadar çoktur.Onun dîni gerçekten hakdindir.” dediler. Daha sonrada Hazreti Ömer’in huzûrunagidip hepsi Müslümanoldular.Ramezân-› flerifte terâvîhnamaz›n› cemâ’at ilek›lmak, Hazreti Ömer’denkald›. Eslemî’yi beytül-mâlaemîn ta’yîn etmiflti. BirgünEslemî’den sordularki, hiç Hazreti Ömer’in beytül-mâldanherhangi birfleyald›¤› oldu mu. Dediki, e¤er, ehl ve ›yâlinin nafakayaihtiyâç› olursa, beytül-mâldanödünc al›rd›.Eline mal geçince, yine yerinekoyard›. HazretiÖmer’in, kuru arpa ekme¤iyimek âdeti idi. Kal›n kumafltangömlek giyerdi.Birçok gazâlar yapt›. O kadarvilâyetler fethetti ki, okadar mâl ve menâl onunkat›na geldi ki, kimseye okadar gelmedi. Arab veAcem ve Rum beyleri ikrâmlaredip, hükmüne bafle¤diler. O kadar flehir imâretetti ki, had ve hesâb›yoktu. Meflr›k ve magribaras›, tâ Ceyhûn’a ve Âzerbaycân,Horasan derbendineve Amman, Kirmân,M›s›r, fiâm ve Rûm’a var›ncayakadar; bütün beldeleronun hükmüne bafle¤di. Hattâ, rivâyet olundu168 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERki, Hazreti Ömer’in zaman-›flerîflerinde, sekizbincâmi’i flerifte cum’a k›lmakmüyesser olmufltur.Büyük gazâlar yapm›flt›r.Bu kadar memleketlerifeth eylemek, ezelde onatakdîr olmufltur. Her nereyeasker gönderse, mensûrve muzaffer olup, sâlimen,ganîmetler ile geriyedönmüfllerdir. Ordusu hiçma¤lûb olmam›flt›r. Tedbîrlive tedârikli ve adâletliidi. Hilâfeti zaman›nda yimesive içmesi hiç de¤iflmedi,fazlalaflmad›. Hiçbirzaman hât›rlar›na kibir gelmedi,büyüklenmedi. Sonupiflmânl›k, üzüntü olacakifl yapmad›. Bunlar Taberîtârîhi’nden al›nm›flt›r.Menk›be: Hazreti Ömerhilâfet makâm›na geçtiktensonra, k›z› Hazreti Hafsaki Resûlullah’›n ezvâc-›mutahheralar›ndand›r,muhterem babalar›n› görmeyevard›lar. Mubârekyüzlerini gördükte, üzerindeolan h›rkan›n oniki yerdeyamas› var. Hattâ yaman›nikisi deriden idi.Hafsa, babas›n› bu h›rkaile görüp, hât›r-› flerîflerimahzûn olup, dedi ki, eydevletlim ve gözüm nûrubabam. Bu h›rkay› bir fakîreverseniz. Kendi arkan›-za bir yeni h›rka yapsan›z,câiz olmaz m›? HazretiÖmer buyurdular ki, k›-z›m, sen Fahr-i âlem hazretlerininhelali idin. Senona bizden yak›n idin. Bilmezmisin ki, Server-iâlem bu alçak dünyadanneler çekmifltir. Ne mertebesak›nm›flt›r. Dünyay›hor ve zelîl edip, emri alt›-na alm›flt›r. Âhirete teflrîfettikte, bana vas›yet edip,“Yâ Ömer, k›yâmet gününde,benim ile ve EbûBekr ile buluflmak istersen,yolumuzdan ayr›lma”diye buyurmad› m›?Menk›be: Hazreti Ömerhalife iken, HazretiNu’mân’› serdâr yap›p,acem diyâr›na gönderdi.Nihâvend ile Hemedân’›fethettiler. Bir Mecusîacem, Mugîre’nin elinde169 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMEResîr iken, koynundan birkutu ç›kar›p, dedi ki, babambana bu kutuyu verdi¤izamanda, vasiyet etmifltirki, pâdiflâh oldu¤unvakit bunu aças›n. Benflimdiden sonra pâdiflâholacak de¤ilim, deyip, kutuyuMugîre hazretlerineteslîm etti. Mugîre de, kutuyueline al›p, bütün ‹slamaskeri içinde aç›p,gördüler ki, içi çok k›ymetlimücevher ile doludur.Hepsi dediler ki, bu kutuceng ile al›nmam›fld›r. Yinebunu ayn› flekilde,Emîr-ül mü’minîn Ömer’egönderelim. O kutuyu birkutu içine koyup ve mühürleyip,Hazreti Ömer’egönderdiler. Hazreti Ömerde kutuyu Eshâb-› güzînaras›nda aç›p, gördüktensonra, götüren kimseye,bu da gâzîlerin hakk›d›r.Sats›nlar, akçesini, gâzîleretaksîm etsinler diye emretti.Sonra o kutuyu yine‹slam askeri içine gönderip,etraftan gelen zenginlertoplan›p, sat›n ald›lar.Otuz bin kiflinin her birineonar bin akçe düfltü. Hu-170 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERsûsan, önce ma¤lûb ettikleriaskerin mal›ndan beytülmâliçin beflde bir ayr›ld›ktansonra, adam bafl›naaltm›fl bin akçe hisse düflmüflidi. Alt›ndan ve gümüfltengayri çok mal veganîmet elegeçmifl idi. Bugazâlarda tahsîl olunanmal ve ganîmetlerden,Hazreti Ömer bir habbesinikabûl etmezdi. Cümlesinifakîrlere ve gâzîlere sarfederdi. Taberî târîhi’ndenal›nm›flt›r.Menk›be: Yine Taberîtârihî’nden al›nm›flt›r. Hicretinyirmiüçüncü senesiidi. Birgün Ömer bin Hattâb’abir aflîretin zulmündenflikâyet ettiler. ‹rân taraf›ndabir aflîret vard›r.San’atlar› harâmîliktir.Müslümanlar›n yollar›n›basarlar. Mallar›n› al›rlar.Îmâna gelmezler. Müslümanlarakar›flmazlar. HazretiÖmer Mesleme binKays’› onlar›n üzerinegönderdi. Mesleme askerile var›p, onlar› dîne da’vetetti. Kabûl etmediler. Cizyeverin dedi, kabûl etmediler.Ceng ettiler. Meslemeonlar›n erkeklerini k›rd›.Kad›nlar›n› esîr ald›.Mesleme ganîmet mal›n›nbeflde birini beyt-ül-mâliçin ay›rd›. Bir kutu ile k›ymetlitafllar eline geçmiflti.Hazreti Ömer’e, beflde birmal ile o kutuyu, Müslümanlar›nr›zâs› ile arma-¤an gönderdi. O gönderdi¤ikifli rivâyet eder ki,Medîne-i münevvereyegeldim. Gördüm, HazretiÖmer yemekler piflirip,mescidde fukarâya yedirirdi.Zîrâ âdet-i flerîfesi buidi ki, beyt-ül-mâldan fakîrleriçin günde bir devekesip, piflirip, yidirirdi. Yemekyenirken, kendisi mubârekeline bir asâ al›p,aya¤› üzerine durup, yiyenlerigözetirdi. Ekmekve afl lâz›m oldukça, götürüpverirdi. O kifli der ki,Hazreti Ömer’i bu hizmetiyaparken gördüm. Sabredip,bekledim. HazretiÖmer iflini bitirip, evlerinegeldiler. Ben de arkas›n-171 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERSuudi Arabistan’›n tarihi Jauf flehrinde temelini Hazret-i Ömer’inatt›¤› mesciddan vard›m. Bana, içeri girindedi. ‹çeri girdim. HazretiÖmer’in hâtunu ki,Ümmü Gülsüm’dür. HazretiAlî’nin k›z›d›r. HazretiFât›ma’dan olmufltur. Gördümki, üzerinde bir eskimiflfistan giymifl, oturur.Evinin içinde, bakt›m, bireskimifl kilim, iki yast›ktangayri nesne görmedim. Oyast›klar da hurma lifindenidi. Hazreti Ömer kilimüzerine oturup, yast›¤› benimalt›ma verdi. Oturdum.Sonra, Ümmü Gülsüm’e,hiç bizim için yemekpiflirdin mi, dedi. Dediki, yâ Emîr-el mü’minîn,yaln›zl›k sebebi ile bugünyemek pifliremedim. Kalk›p,bir çana¤a bir miktarzeytinya¤› koyup, içine biraztuz koydu. Bir parça arpaekme¤ini HazretiÖmer’in önüne getirdi.Ben de Hazreti Ömer’inhât›r› için berâber yedim.Ondan sonra, o hediye kutusunuç›kar›p, HazretiÖmer’in önüne koydum.Hazreti Ömer bu nedir, de-172 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdi. Mesleme bin Kays bunusize gönderdi. Müslümanlarda hisselerindengeçtiler. Hepsinin r›zâs› ilebunu sana arma¤an gönderdiler,dedim.. HazretiÖmer onu gördükte, mubârekiki ellerini dizi üzerinekoyup, a¤lad› ve dediki: Hak teâlâ hazretleriÖmer’e bu kadar nesnelerverdi. Ömer’in gözü vekarn› doymad›. Bununladoyar m›, dersin. Yürü bukutuyu Mesleme’ye götürve de ki, bir dahâ bunungibi ifl yapmas›n. Müslümanlar›nnasîbini kimseyegöndermesin. Bu cevâhirlerisats›n, Müslümanlarada¤›ts›n. Çabuk git. E¤erda¤›lm›fl iseler, Mesleme’yebir ifl ederim ki,Müslümanlara ibret olur.O kimse dedi, yâ Ömerte’cîl eyle. Emîr buyurursan,benim binece¤imyok. Ben gidinceye kadargeç olur. Buyurdu, sadakadevelerden iki deve getirdiler.Bana verdi. Buyurdu,bu develere nöbetlebinip, oraya var›nca, sendendahâ müstehak ve dahâfakîr bir kifli bulup, budeveleri ona ver. O kifli dedi:Gecikmifl olarak Medîne’denç›k›p, o makâmaerifltim. Kutuyu Mesleme’yeverdim. Durumusöyledim. Mesleme de ocevherleri otuz bin alt›nasat›p, orada bulunan gâzîlerebölüfldürdü.Menk›be: HazretiÖmer’in zaman-› flerîflerinde,fiâm flehri civâr›nda,bir kal’ay› muhâsaraettiler. Allahü teâlân›nhikmeti ö¤le vakti yaklaflt›.Feth müyesser olmad›.Hazreti Ömer gadaba gelip,‹slam askerinin hepsinihuzuruna ça¤›r›p, buâna kadar kal’an›n fetholunamamas›n›n sebebinedir. Kâfirler kimlerdirki, ‹slam askerine karfl›koyarlar. Aran›zda zâhirenbir hatâ sâd›r olmuflkimse olmasa, bu kadardayanamazd›, diye fliddetliazarlad›. Eshâb-› tâhirevar›p, herbirisi tövbe173 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERve istigfâr ile meflgûl oldular.O esnada Eshâb-›güzînden birisi a¤l›yarak,Hazreti Ömer’in huzurlar›nagelip, dedi ki, yâEmîr-el-mü’minîn, bu geceteheccüde kalkt›¤›mvakit, karanl›k oldu¤undan,misvâk›m› aray›p,bulamad›m. Misvâks›znamaz k›ld›m. Var ise benimhatâmdand›r. HazretiÖmer buyurdu ki, tövbeve istigfâra devam eyle.Bir sâat geçmeden kal’afeth oldu.fiimdi, ey mü’min kardefllerim.‹slâm askerinelâz›m olan budur ki, do¤ruyoldan d›flar› bir ad›m atmazlar.Böylece, vard›klar›yerlerde yüz akl›klar edip,fetihler müyesser olur.Yoksa cevr ve zulüm nedünyaya ve ne âhirete yarar.Zâlimler dünyada veâhirette perîflânl›ktan kurtulamazlar.Hattâ nicemu’teber kitaplarda meflây›h-››zâm rivâyet buyurmufllard›r:Bir asker zulümüzerine olsa, Allahü tebâ-174 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERreke ve teâlâ, muhârebesaf›nda, düflmanla karfl›lafl›nca,o zâlim askerin kalbinevehm ve korku verip,düflman üzerine galebeetmeden firâr eder. Cengetmeye asla iktidâr› olmaz.Allahü teâlâ âlimdir.Böyle hâller çok olmufl,tecrübe olunmufltur. Allahüteâlâ nefislerimizin flerrinden,çirkin iflleri yapmaktanhepimizi muhâfazabuyursun.Menk›be: HazretiÖmer, halîfeli¤i zamân›ndaBizans imparatorunaelçi gönderip dîne dâvetetti. Bizans elçisi Medîne-imünevvereye geldi. HazretiÖmer, ihtiyar bir kad›-n›n duvar›n› yapt›r›yordu.Elçinin geldi¤ini haberverdiler. “Buraya gelsin.”buyurdu. “Efendim, elleriniziy›kay›p bir yere otursan›znas›l olur?” dediler.Kabul buyurmad›. Elçiyiça¤›rd›lar. “Arap pâdiflâh›bu mudur? Böyle oldu¤unubilsem gelmezdim veBizans ‹mparatoru da benigöndermezdi.” dedi. HazretiÖmer çamurlu mübârekiki parma¤› ile iflâretederek; “E¤er göndermeseydi,onun iki gözünü ç›-kar›rd›m.” buyurdu. HazretiÖmer, parma¤›yla iflâretedince, iki çamurluparmak gelip, Bizans ‹mparatorunungözlerini köreyledi. Parmaklar›n›n çamurugözlerinin üzerindekald›, silmek mümkün olmad›.Bir zaman sonra elçidönünce imparatorungözlerinin kör oldu¤unugördü. Sebebini araflt›rd›.Hazreti Ömer ile geçen hâdiseyide anlat›nca hepsihayret ettiler.Ba’z› rivâyetlerde, Rumpâdiflâh›n›n elçisi geldi¤ivakit, Eshâb-› güzîn HazretiÖmer’in yan›nda otururlaridi. Hazreti Ömer,hurma lifinden bir gömlekgiymifl, dokuz yerindenyamanm›fl idi. Acabâ, sultân›m,mubârek arkan›zabir kaftan alsan›z câiz olmazm›, dediklerinde, hemenHazreti Ömer gadaba175 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERgelip, dedi ki: Dahâ bu i’tibârgörmek arzûsundankurtulmad›n›z m›. Dîn-i ‹slamdakudreti böyle mifehmettiniz. Bize dîn-i ‹slam’›nflerefi yetmez mi.Dîn-i ‹slamdan efdal ve eflrefbir nesne var m›d›r ki,ona i’tibâr edersiniz. Buseadet ve bu devlet ki, Hakteâlâ hazretleri bize ihsâneylemifltir. Kime müyesserolmufltur ki, dîn-i ‹slamtâc›n› bafl›m›za koydu.fier’› flerîfi Muhammedîelbisesini arkam›za giydirdi.Kalbimizi kelime-i flehâdetile münevver etti.Allah, Allah! Dîn-i ‹slamkadrini bilmemiflsiniz. Ancakkendinizi halka libâsile mi göstermek istersiniz.O flekilde gadaba geldiki, belki kimse öyle gadabagelmemifltir. Söyleyenlerpiflmân olup, art›k,cevâba kâdir olmay›p,bafllar›n› afla¤›ya e¤ip, sükûtettiler.Menk›be: Hazreti Ömerhalife iken, bir gün mesciddeoturuyordu. Rum kayserininelçisi geldi. Ba’z›hediye ve bir do¤an, bir taz›,bir flifle de zehir getirdi.Dedi ki, yâ halife. Bu taz›öyle bir taz›d›r ki, her nereyesalar isen, av›n› yakalar,kaç›rmaz. Av› ondan kurtulmaz.Bu do¤an da birdo¤and›r ki, hangi kufla salarsan›z,hiç aman vermeyip,al›r. Asla bir kufl pençesindenkurtulamaz. Bu flifleiçinde olan zehir, öyle birzehirdir ki, bir katresini insanaiçirseler, o ânda ölür,bunun ilâc› olmaz. [Ya’ni okifli kurtulamaz]. Tuhâfnesne olup, pâdiflâhlar hazînesindebulunmas› lâz›md›rve lây›kt›r diye, Rumsultân› kayser göndermifltir.Hazreti Ömer buyurduki, kufl nedir ki, insan onunlameflgûl olup, ondan nefayda hâs›l eder. Ehl-i hâlolan onu eline al›p, amellerinibofla ç›karmaz, deyip,ba¤lar›n› ç›kar›p, sahrâyasal›verdi. Kelb [köpek] nedirki, insan ona tâlib ve râg›bolup, o mekrûhu evinekoysun ve ard›nca gezip,176 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERyürüsün. Onun da zincirlerinial›p, azâd eyleyip, serbestb›rakt›. Ondan sonra oiçinde zehir olan flifleyi mubârekeline al›p, dedi ki, benimdünyada nefsimdenbüyük düflman›m yoktur.O zehiri Besmele çekip tamam›n›içti. Elçi bu hâli görünce,flafl›r›p, mescid kap›s›ndadurdu. Bir zamandansonra gelip, HazretiÖmer’e bakt›. Gördü ki,Hazreti Ömer önceki gibidevlet ve seadetle, s›hhatve selâmette oturur. Hemenyerinden kalk›p, HazretiÖmer’in ayaklar›na yüzünüve gözünü sürüp dediki, yâ halife, bana îmân›anlat. Hazreti Ömer elçiyekelime-i flehâdet telkîn ettive elçi, Müslüman oldu.Ondan sonra elçi, Rumkayserine gitmeyip, gerikalan ömrünü Ömer’inhizmetinde geçirdi.Menk›be: Hazreti MevlânâAbdürrahmân Câmî’ninfievâhid-ün Nübüvveadl› kitab›nda anlat›l›r:Hazreti Ömer halifeiken, Eshâb-› Güzîn hazretlerindenbirisini komutanta’yîn edip, ‹slam askeriile gazâya göndermiflti.Askerler gittikten sonra,bir gün Hazreti Ömer oturdu¤uyerde, üç kere sesliolarak lebbeyk dedi. Hiçbirkimse bunun s›rr›navâk›f olmay›p, sorma¤ada kimse cesâret edemedi.Zîrâ Ömer çok fazlaflanl› idi. Kimse teklîfsizhuzurlar›nda söz söyleyemezdi.Bu hâlin oldu¤ugünün târîhini yazd›lar.Görelim bunun asl› nedir,dediler. Bir zaman sonra oserdâr ve askerleri, nicefetihler yap›p, sâlimen veganîmetler ile geri geldiler.Serdâr, Hazreti Ömer’esefer ahvâlini bir bir anlatt›.Hazreti Ömer buyurduki; yâ o yi¤idin hâli ne oldu,dedi. O da, dedi ki, Allahüteâlâ hazretlerinema’lûmdur, yâ Ömer!Kasd ile olmad›. Suyunderinli¤ini ölçmek için soyunup,suya girdi. Me¤ero su gâyet so¤uk olup, tâ-177 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERKâbe-i fierif’in de içinde bulundu¤u Mescid-i Haramkat getiremeyip, üç kere;yâ Ömer diye ba¤›rd› verûhunu teslîm etti. HazretiÖmer, benden sonra âdetolmayaca¤›n› bilsem, senikatlederdim. Ammâ var, oyi¤idin evlâd›na akça borcunuver, ya’ni diyetiniöde, diye tenbîh etti. HazretiÖmer bu mertebe âdilidi. Askerin ahvâline çokfazla alâka gösterirdi. Hattâo yi¤idin vefât etti¤i yerbir ayl›k yol idi. Bu uzakl›ktakiyoldan ça¤›rd›¤› gibi,Medîne-i münevverede,izzet ve seadet ile oturdu-178 dört büyük halife¤u yerde, o yi¤idin ba¤›rmas›n›iflitip, üç kere “lebbeyk”demesinin sebebibu idi.Menk›be: HazretiÖmer’in kuvvet-i kudsiyelerive rûhâniyyetleri bumertebe idi ki, her kim karfl›s›nagelse, yalan söylemekkastetse, dili varmazidi. Do¤ru söylerdi. Birmü’min ile bir münâf›kkarfl›s›na var›nca da, söylemedenonlar› fark ederdi.Zîrâ sûretlerine bakmay›p,sîretlerine nazar ederdi.Onun için yüksek flân-


HAZRET‹ ÖMERlar›na uygun olarak ÖmerülFârûk denilmifltir. Dostlu¤uve düflmanl›¤› Allahüteâlâ için ederdi. Gayretliidi. ‹leriyi görücü, tedbîrsâhibi idi. Nice kere, görüfllerineuygun âyet-i kerîmenâzil olmufltur.Menk›be: Hazreti Ömerhilâfeti zaman›nda, fiâmflehrine gitmek îcâb etmiflti.Seadet ve izzetle, Eshâb-›güzînden bir cemâ’atide yanlar›na al›p,Medîne-i Münevveredenç›k›p, yola revân oldular.Hazreti Ömer’in bir devedenbaflka binece¤i yoktu.Mugîre adl› bir köle varidi. Bir sâat Hazreti Ömero deveye binerdi. Mugîrepiyâde olunca [yaya kal›nca],deveyi yederdi. Bir sâatMugîre binerdi. HazretiÖmer önünde piyâdeolurdu. Allahü teâlân›nhikmeti, fiâm flehrine gireceklerivakit, deveye binmeknöbeti Mugîre’ye gelmiflti.Eshâb-› güzîn, HazretiÖmer’e geldiler, dedilerki, efendim, ihsân eyleyin.Bu sâatde deveye seadetlesizin binmenizi ricâederiz. Hazreti Ömer buyurduki, önce nöbet benimidi, bu sâat nöbet Mugîre’nindir.Deveye niçinben bineyim. Eshâb-› güzîndediler ki, bugün fiâmflehrine girilecektir. fiâmflehrinin bütün ileri gelenleri,sizi karfl›lamaya gelirler.Onlar atl›, siz halifeiken yaya yürümek münâsibde¤ildir. Lutfunuzdanümit ederiz ki, ricâm›z›makbûl tutup, red etmeyiniz.Hazreti Ömer huzursuzolup, dedi ki, siz bunlardankurtulmad›n›z m›?‹slam dininin kadrini böylemi anlad›n›z. Bize ‹slamflerefi yetmez mi. ‹slâm dinindenekrem ve eflref birnesne var m›d›r. Bu seadetve bu devlet ve bu izzetiAllahü teâlâ hazretleribize ihsân eylemifltir. Dîn-i‹slam tâc›n› bafl›na koymak,kime müyesser olmufltur.Resûlullah’›n getirdi¤i‹slam elbisesini arkam›zagiydirdi. Kelime-i179 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERflehâdeti dilimize ç›ra¤ etti.Kur’ân-› azîm ile kalbimizimünevver etti. ‹slamiyetinkadrini acaba niçinanlamam›fls›n›z ki, kendinizihalka, at ile, don ile göstermekistersiniz. Yaln›zHabîb-i ekremin ümmetiolmak flerefi size yetmezmi, diye Cevap verince,kimse söze kâdir olamay›p,bir fley diyemediler.Mugîre, bu güç zamandadeve hâz›rlay›p, HazretiÖmer’in huzur-› flerîflerinegetirip, çökdürdü ve dediki, yâ halife! O Allahü teâlâhakk› için ki, ondangayri Allah yoktur. Bu hallergönlümden geçmifltir.Eshâb›n rey’i ile de¤ildir[ya’ni ben düflündüm].Kalbimden helal ettim. ‹hsâneyle ve benim iste¤imikabûl eyle. Bugün deveyeseadetle sizin binmeniziricâ ederim, dedi.Emîr-ül mü’minîn önündee¤ilip, yâ halife arkamabas›p, devenin üzerinedevletle bin diye iltimâsetti. Hazreti Ömer Mugîre’nincân-› gönülden ricâs›n›görünce, hât›r› için ogün seadetle deveye bindiler.Ondan sonra, bütün‹slam askeri içinde nidâ ettirdiki, iflte bugün fiâmflehrine girmek müyesseroldu. Buradan sa¤ ve selâmetleç›kaca¤›m›z› Allahüteâlâ bilir. Her kimin bizdehakk› var ise, gelip bizdentaleb eylesin. Bütün ‹slamaskeri Hazreti Ömer’e hay›rdua ettiler. Dediler ki,yâ Allahü teâlân›n halifesi.Senden herkes râz›d›r.Senden kimse huzursuzde¤ildir. Bir ferdin sizdehakk› yoktur. Münâdîleryüksek sesle ça¤›rd›lar.Hiçbir kimse gelip, bir haktaleb etmedi. Hepsi flükrânüzere olduklar›n› HazretiÖmer’e haber verdiler.Halk aras›ndan kimse gelmeyince,Hazreti Ömer’inMugîre adl› kölesi ileri gelip,dedi ki, yâ Emîr-elmü’minîn! Birgün, hiç suçumyok iken, kula¤›m› çekip,a¤r›tt›n. Diyorsunuzki, kimin hakk› var ise dün-180 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERTopkap› Saray› Mukaddes Emanetler Bölümü’nde muhafaza edilenHazreti Ömer’in k›l›c›yada iken taleb etsin. Hâlâbu hakk›m sizin üzerinizdedir,bilmifl olunuz. HazretiÖmer buyurdu ki, yâMugîre gel, sen de benimkula¤›m› çek, berâber olal›m.Eshâb-› güzîn hepbirden tekbîr getirdiler.Arablarda âdettir ki, bunungibi bir acâib durumzuhûr ettikte, tekbîr getirirler.Dediler ki, yâ halife, seningibi âdil pâdiflâh gelmemifltir.‹’tikâd›m›z budurki, flimdiden sonra dagelmeyecektir. Kölenin,bu flekilde küstâhl›¤acür’et etmesi uygun mudur.Husûsen [özellikle] kifli,kendi kölesini azârlamas›nabir fley lâz›m gelmez.Nerede kald› ki, birmiktar kula¤›n› çekmifl olsun.Kölenin üzerine gidip,niçin edebsizlik ettindiye azarlad›lar. HazretiÖmer buyurdular ki, eyEshâb-› güzîn! Lütuf edip,incitmeyin ki, âhirette cezâs›n›çekmekten ise, dünyadaçekip, kurtulmak evlâd›r.Sonra, yâ Mugîre,gel sen de benim kula¤›m›çek. Dünyada senin ile helallaflal›m,âhirete kalmas›n,dedi. Mugîre de HazretiÖmer’in kula¤›na yap›fl›p,bir miktar çekti. HazretiÖmer, buyurdu, yâMugîre, niçin ziyâde çekmedin.Mugîre dedi ki,âhirette k›sâstan korkar›m.Çok çekersem, senin hakk›nbenim üzerimde kal›r.181 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERHazreti Ömer böyle sultânidi ki, kölesi hakk›nda bunungibi durumu kabûldençekinmeyip, dünyadacezâs›n› çekti. Kölesi de,acâib de¤il midir ki, efendisihakk›nda bu flekildecezâ verdi. Efendisi Hakehli oldu¤unu muhakkakbilip, de¤il huzursuz olmak,kalb-i flerîflerine zerrekadar bir flüphe gelmedi¤inei’tikâd› tamam oldu-¤undan, bu fi’ile cesâretetmifltir. Belki HazretiÖmer’in Mugîre’nin böyleyapmas› ile muhabbeti flerîfleriona, önceki durumundandahâ çok artm›flt›r.Hazreti Ömer’in Menk›-be-› flerîflerine nihâyetyoktur. Yaln›z bu yetmezmi ki, rey’lerine uygun olarakonyedi yerde, Cebrâîlaleyhissalâm ResûlullahEfendimize âyet-i kerîmegetirmifltir. Tefsir ve târîhkitaplar›nda da vard›r.Menk›be: Hazreti Ömerhilâfeti zaman›nda, bir kaçbin askeri gazâya gönderdi.Âdet-i flerîfleri flöyle idiki, gazâya giden askerlerinevlerine adam gönderip,durumlar›n› sorard›. Hergece kendileri flehri gezerdi.Allahü teâlân›n hikmeti,bir gece flehri dolafl›yordu.Bir kap›n›n yan›ndangeçerken, içeriden bir hâtunba¤›rmas›n› iflitti. Kulakverdi. Gördü ki, o hâtuna¤l›yor ve devaml›söyliyordu ki, benim kocam›halife gazâya gönderdi.Ben burada aç ve susuzkald›m. Yar›n varay›m, halifeninkap›s›na çocuklar›-m› b›rakay›m. HazretiÖmer bunu iflitir iflitmez,a¤laya a¤laya seadethânelerinegelip, bir çuval unomuzuna ald›. O hâtununevine geldi. Mubârek elleriile odun parçalay›p veatefl yakt›. Sonra eline birtesti al›p, su getirdi. Ondansonra bir tencereyioca¤a koyup, derhâl o afl›piflirdi. Bir sahan içine koyup,o hâtunun çocuklar›-n› kald›r›p, önüne götürdüve yedirdi. Ondan sonraözürler dileyip, dedi ki, yâ182 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERhâtun! Suçumuzu af eyle.Zîrâ habersizdik. fiimdidensonra halini her zamanbize bildir, deyip, yolunagitti. Hâtun da, HazretiÖmer’in tevâzu’ ve alçakgönüllülü¤ünü görüncehayret edip, HazretiÖmer’e hay›r dualar etti.Târîh-i taberî’den naklolunmufltur.Menk›be: Emîr-ülmü’minîn Ömer-ül Fârûkhazretleri halife iken, ‹rânmemleketini fethetmek arzûsundaidi. ‹slamiyet oralardada yay›ls›n istiyordu.Sahâbe-i güzîn ile istiflareedip, asker toplad›. Bafllar›naSa’d bin Ebî Vakkâs’›serdâr ta’yîn edip, Îrân taraflar›nagazâya gönderdi.Fâris vilâyetine vard›lar.Haber verdiler ki, Arab askerigeldi. ‹rânl›lar askertedârik edip, bunlara karfl›durmak istediler. Kisrân›naskeri flehirden d›flar› ç›-k›p, ‹slam askerinin karfl›-s›na kondular. ‹slam askeriyirmibin kifli idi. Sa’d binEbî Vakkâs’›n huzuruna elçigönderdiler. Ne ifl içingeldiler ve maksadlar› nedir,sordular. Hazreti Sa’dbuyurdular ki, Allahü teâlâhazretlerinin askeri biziz.Sizi dîn-i ‹slam’a da’vetederiz, onun için geldik.E¤er sözümüzü kabûl etmezseniz,ceng ederiz.Kisrâya bu haber geldi.183 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERKisra askerine dedi ki, yar›ncenge hâz›r olunuz.Acem pâdiflâhlar›na kisrâderler idi. Bu pâdiflâh›nad› Yezdücürd idi. Dedi ki,bu gelen asker yirmibin kiflidir.Siz yüzbinden çoksunuz.Onlardan niçin korkars›n›z.Sabah oldu. ‹kitaraf›n askeri atlara binip,saflar ba¤lay›p, davullarçal›p, alemler [bayraklar]diktiler. Ceng yapmak için,bahâd›rlar hâz›rland›lar.Sonra iki asker birbirinegirdi. ‹kisinin aras›ndamücâdele ayyûka ç›kt›. Ogün geceye kadar bu flekildeceng ettiler. Geceolunca asâyifl davulu çald›lar.Herbirisi çad›rlar›nadöndüler.Bir rivâyet de fludur ki,o gece sabaha kadar muhârebeettiler. Hiç dinlenmediler.Yezdücürd’ünpehlivânlar›ndan Rüstembin Mihribân ki Ermenî’dendir.Uzun zaman,muhârebe meydan›ndabahâd›rl›k yap›p, Arab yi-¤itlerinin birinin elinde helâkoldu. Bunu helâk edenArab, bir sebepten dolay›,kumandan›n çad›r›ndamahbûs idi. Bu mahbûs,Rüstemin bir k›l›nç vurmas›ile Müslümanlar›n flehîdoldu¤unu gördükçe, odinsize difl bilerdi. HazretiSa’d’›n mak’ad›nda bir a¤r›oldu¤undan o gün, muhârebedekiyerine tahteravânile gitti. Harp âletleriçad›rda, câriyesinin yan›ndakalm›flt›. O merd gâzîcârîyeye yalvar›p, mahbûsolmaktan kurtuldu. HazretiSa’d’›n at›n› ve harp âletlerinide câriyeden ricâ ileal›p, hemen meydandakiRüstem’in yan›na gitti. ‹lkhücûmunda nârâ atarakRüstemi titretti ve göz açt›rmay›p,ilk hamlede Rüstem’iat›ndan düflürüp, bafl›n›gövdesinden ay›rd›kdansonra, sözünde durup,do¤ruca HazretiSa’d’›n çad›r›nda mahbûsoldu¤u yere geldi. Câriyeye,zinciri boynuna takt›rd›.Sa’d bin Ebî Vakkâs, omerd gâzîyi tan›d›. Harp184 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERâletlerini ve at›n› da tan›d›.Çad›r›na gelerek vak’ay›cârîyeden tafsîlât› ile ö¤rendikdensonra, bu hâdiseyiHazreti Ömer’e arz etti.O da gâzî merdin cezâs›n›ba¤›fllad›. Ve sonrayapaca¤› hatâlar› da gözyumula, fleklinde, Sa’d binEbî Vakkâs’a mektup yazd›lar.O merd gâzî Ömer-ülFârûkun bu af mu’âmelesiniö¤renince, hemen kötüadetlerinden vazgeçti.Rüstem helâk oldu¤u zaman,kâfirler da¤›l›p, ‹slamaskeri bunlar›n ard›nadüfltü. Kâfirleri k›ra k›raflehirlerine götürdüler.Kal’a kap›s›n› y›k›p, içerigirdiler. Rivâyet ederler ki,yüzbin kâfirin ellibinini k›rd›lar.Do¤ru Kisrân›n saray›nageldiler. Hazînesinintamam›n› ele geçirdiler. Opâdiflâh›n bir o¤lu ve birk›z› var idi. Esîr ald›lar. Çokmâl ve hazîne al›p, feth venusret ve flâd olarak dönüp,Emîr-ül mü’minînÖmer’in huzur-› flerîflerinegeldiler. Bütün Eshâb-› güzîn,emîr-ül mü’minînÖmer’in bu gazâs›n› kutlad›lar,hay›r dualar ettiler.Rivâyet ettiler ki, HazretiÖmer o k›z›, ezvâc-› tâh›râtümmihâtül mü’minînden[Peygamberimizin han›mlar›ndan]Ümm-i Selemehazretlerinin huzurunagönderdiler. Zîrâ, Ümm-iSeleme tatl› dilli ve flefkatlive mihribân idi. O k›z, ‹slam’agelir diye, Onun yan›nagönderdiler. Çeyizinide Sa’d bin Ebû Vakkâsgetirip, Hazreti Ömer’eteslîm etti. Hazreti Ömerde o çehizi ayn› ile Beyt-ülmâlemînine emânet verip,böylece h›fzeyle, buyurdu.Üç ay sonra o k›z,Müslüman oldu. HazretiÖmer’e müjdelediler.Sonra emretti. Çehizlerinigeri verdiler. Hazîne kap›-s›n› açt›lar. Onun türlü çehizlerinive alt›nlar›n›, incive cevâhîr ve atlas ve nicetürlü elbiselerinin hepsiniç›kar›p, cümlesini ona teslîmedin diye emretti. fiöyleki, Medîne ehâlisi bu185 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERHazret-i Ömer’in Ravdai Mutahhara’daki kabr-i fleriflerinin giriflkap›s›. Ortadaki kap› Peygamber Efendimize, soldaki kap› Ebu Bekr-iS›ddîk Hazretlerine, sa¤daki kap› ise Hazret-i Ömer’e, aittirmâl› görüp, hayret ettiler.Bu k›z bu çehizini görüncesevinip, Hazreti Ömer’edua etti. O k›z›n ad› fiehr-iBânû idi. Hikmet-i RabbânîHazreti Hüseyin’e müyesseroldu, ya’ni ona nikâhettiler.Menk›be: Hazreti Ömerhalife iken, bir bayram günü,bütün Eshâb-› güzînevlâdlar›na hâllerine uygunolarak, bayraml›k elbiselerald›lar. O bayramda,186 dört büyük halifeHazreti Ömer’in çocu¤ununelbisesi eski idi. Di¤erçocuklar›n elbiseleri yeniidi. Çocukluk sebebi ileolacak ki, onunla bir miktaralay ettiler. HazretiÖmer’in o¤lu kendisi ilealay ettiklerini anlay›nca,a¤l›ya a¤l›ya babas›n›nhuzuruna geldi. HazretiÖmer o¤lunu a¤lar flekildegörünce, sebebini sordular.O da çocuklar ile aras›ndageçen hâdiseyi ba-


HAZRET‹ ÖMERbas›na anlatt›. HazretiÖmer da o¤lunu böylemahzûn ve gaml› görünce,kalbden ac›y›p, flefkat vemerhametinden, beytülmâlemînini huzuruna ça-¤›rd›. Dedi ki, bayram gelmekteolup, herkes çocuklar›nayeni elbise ald›lar.Bizim o¤lumuzun elbisesieski olmakla, di¤er çocuklaralay etmifller. A¤l›yaa¤l›ya bana geldi. Ben dehâlini görünce, zarûrî olarakflefkat ve merhametimdendolay›, sizi da’vetettim ki, beyt-ül-mâldanbana ta’yin olunan gelecekaya âit olmak üzere bir kaçakça veresin ki, buna birelbise alay›m. Beytül-mâlemîni dedi ki, yâ Emîr-elmü’minîn,gelecek aya kadaryaflayaca¤›n›z› tahkîkettiniz mi ki, hak etmedenönce, benden hak etmedi-¤iniz paray› istersiniz. HazretiÖmer buyurdu ki, Hakteâlâ hazretlerinden gayrikim bilir. Beyt-ül-mâl emî-K›rg›zistan’›n Biflkek kentinde Hazret-i Ömer’in ismiyle an›lan Hazret-iÖmer Camii187 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERni dedi ki, yâ halife, siz bilmediktensonra, ülûfe almaksize lây›k de¤il; bizede vermek ma’kûl de¤ildir.Hazreti Ömer söyledi¤inepiflmân olup, istigfâr etti.O emîni be¤enip, hay›rdua etti. Allahü teâlâ hazretlerikemâl-i lütfundanHazreti Ömer’in o¤luna dabir yol ile teselli verip, herbiri gönülleri hofl olarakgittiler.Menk›be: Hazreti Ömerhazretlerinin hilâfeti zaman›nda,bir gazadan çokmal getirmifllerdi. Bu mal›nbeflde birini hakk› olanlarataksîm ederken, HazretiHasen bin Ali bin EbûTâlib’e bin dirhem gümüflverdi. Hazreti Hüseyin’ebin dirhem gümüfl verdi.Sonra, Hazreti Ömer’inkendi o¤lu, Hazreti Abdullahgazâ mal›ndan istedi.Ona beflyüz dirhem gümüflverdi. Abdullah dediki: Efendim, yetiflmifl yi¤itolan ve nice defa gazâyagidip ve Hazreti ResûlullahEfendimizin önündek›l›nç çekip, nice bafllardüflürmüflken, bana beflyüzdirhem verirsin. HazretiHasen ile Hazreti Hüseyinki, henüz tâze yi¤itlerdir.Onlara biner dirhemverirsin. Bu lây›k m›-d›r? Hazreti Ömer buyurdularki; yâ Abdullah! Senonlar ile berâber mi olmakistersin? Onlar›n, HazretiAli gibi babalar› vard›r veHazreti Fât›mâ-tüz-zehrâgibi, analar› vard›r. PeygamberEfendimiz gibi dedelerivard›r. HazretiÜmm-i Gülsüm ve HazretiRukayya gibi teyzeleri vard›r.Hazreti Ca’fer Tayyârve Hazreti Ukayl gibi amcalar›vard›r. HazretiÖmer’in böyle söyledi¤ini,Hazreti Ali iflitti. O büyükzât buyurdu ki, Resûl-iekrem Efendimiz, “Ömer,Cennet ehlinin ›fl›¤› ve ‹slam’›nnûrudur.” buyurmuflidi. Bunu bofl yerebuyurmam›fld›r.Menk›be: Hazreti Ömerhilâfeti zaman›nda, Sâriyehazretlerini, ‹slam askeri188 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERile, bir gazâya gönderdiler.Gazâ yap›lacak yere var›p,bir da¤›n ete¤inde konaklad›lar.Müslümanlar›nmola verdikleri da¤›n arkas›ndabulunan kâfirler,onlar› gâfil avl›yarak hücûmetmek istediler. O s›-rada, Hazreti Ömer Medîne-imünevverede Cum’agünü minber üzerinde,hutbe okurken, yükseksesle, üç kere nidâ ettiler;“Yâ Sâriye el-Cebel-el-Cebel”.[Yâ Sâriye, da¤a, da-¤a.] Allahü teâlân›n kudretiile Hazreti Ömer’in o sesini,o hâl içinde bulunanSâriye hazretlerinin, mubârekkulaklar›na iflittirdi.O ses sebebi ile arkalar›n›da¤a verdiler. Düflmanagâlip olup, kâfirleri hezîmeteu¤ratt›lar. Hazreti Alio günün ve o sâatin târîhinibir tarafa yazd›. HazretiSâriye, ‹slam askeri ilemuzaffer olarak ve ganîmetlerile döndü. O mâcerâdansordular. Sâriye odurumu aç›klay›p, buyurdularki, kâfirler bize hîleyap›p, ans›z›n basmak istedi.Cum’a günü bir da-¤›n ete¤inde oyalan›rken,bir ses iflittim ki, yâ Sâriye-el-Cebel,dedi. Biz deda¤a arka verdik. Allahüteâlân›n inâyeti ile, kâfirleregâlip olup, kâfirler hezîmeteu¤rad›lar.Menk›be: Hazreti Ömerzaman-› flerîflerinde birgün Medîne-i münevveredezelzele oldu. ‹nsanlarkorkular›ndan ›zd›râbadüfltüler. Hazreti Ömerkamç›s› ile yere vurdu.“Allahü teâlân›n izni ilesâkin ol” dedikte, o vakitarz [yer] sâkin oldu.Menk›be: Yine HazretiÖmer’in hilâfetleri zaman›nda,Medîne-i münevveredebir yang›n ç›kt›. Sahâbe-igüzîn korku ile durumuHazreti Ömer’e ilettiler.Hazreti Ömer bir saks›parças› al›p, üzerineyazd› ki, “Yâ nâr [atefl], Allahüteâlân›n izni ile sâkinol”. Var›p onu atefle b›rakt›lar.Allahü teâlân›n izniile so¤udu.189 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: HazretiÖmer’in hilâfetleri zaman›ndebir melik elçi gönderdi.Elçi gelip, HazretiÖmer’in saray›n› sordu.fiöyle zân etti ki, di¤er sultanlargibi, onun da saray›vard›r. Dediler ki, onun saray›yoktur. fiu ânda kendisiflehri muhâfaza için,gezmektedir. Elçi onun gitti¤imahalle do¤ru gitti.Hazreti Ömer’i gördü.Toprak üzerine yatm›fl.Kamç›s›n› bafl›n›n alt›nakoymufl, uyuyordu. Elçibu hâli görüp, hayret etti.Dedi ki, do¤u ve bat› ehlibu kifliden korkarlar. Bukorku, bu s›fat üzerinedir.Gönlünden dedi; ben bunu,yaln›z buldum. Öldüreyim.‹nsanlar›, bununkorkusundan kurtaray›m.K›l›nc›n› kald›rd›¤› ânda,Allahü teâlâ, yerden birarslan ç›kard›. Bunun üzerinehamle etti. Korkusundank›l›nc› elinden b›rakt›.Hazreti Ömer bu hâldeuyand›. Hiç birfleyden haberiyoktu. Elçiye, ne oldu-¤unu sordu. Elçi de hâdiseyianlatt› ve Müslümanolup, Hazreti Ömer’in hizmet-iflerîflerinde bulunup,ölünceye kadar ayr›lmad›.Menk›be: Hazreti Ömerbir k›tl›k zaman›nda, birdeve kesip, Medîne-i Münevvereninfakîrlerine bölüfltüründiye emretti. Bölüfltürmeiflini yapan hizmetçi,o devenin k›ymetliyerlerinden bir miktar al›-koyup, halife için güzel birflekilde piflirip, iftâr zaman›ndahuzur-u flerîflerinegetirdi. Hazreti Ömer bu etneredendir diye sual buyurdular.Hizmetçi dedi ki;yâ Emîr-el mü’minîn! Emriflerîfiniz ile fakîrlere teslîmolunan deve etindensizin hissenizdir. Rengi de-¤iflip, buyurdu ki; Vay benimgibi vâlîye ki, fukarâyakötü yerini ay›r›p, kendisiiçin en güzel yerindenal›koyuyor. fiimdi, yâ hizmetçi!Bir dahâ böyle etme.Kald›r bu yeme¤i, benimönümden. Fakîrler-190 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERden, çoluk-çocu¤u olanbir kimsenin evine götür.Ver, yesinler. Bana yineönceki âdet üzere yemekgetir ki, halife olan kimseninhaftada bir kere et yimesikâfî’dir. Sonra, hizmetçiemr-i flerîfleri üzereyeme¤i uygun bir fakîreverdi. Hazreti Ömer’in eskiâdeti üzere, bir miktar zeytinya¤› ile, kuru ekmekparças› getirip, önlerinekoydu. Hazreti Emîr-ülmü’minîn, o ekmek parças›n›ya¤a bat›r›p, gönül rahatl›¤›ile yiyip, yerlerin vegöklerin sâhibi olan Allahüteâlâya flükür ve hamdetti.Menk›be: Hazreti ÖmerMedîne-i Münevveredenhac yapmak üzere, Mekke-imükeremeye gitti. Var›pgelinceye kadar hesâb ettiler.Seksen dirhem harcan›lm›fl.Çok harcad›mdiye çok üzüldü. Nakledilirki, Kâ’be-i Mu’azzamayavar›p-gelinceye kadar, yollardabir gün çad›r kurma-191 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERy›p, bir köhne perde gölgelikedip, onun alt›ndagölgelendi.Menk›be: Naklolunmuflturki, Hazreti Ömerherhangi bir fleyden halk›men’ etse, ev halk›n›n tamam›n›toplay›p, buyururduki, Allahü teâlân›n buyurdu¤uüzere, Onun yasaketti¤i bir nesneyi halk›nifllemesinden men’ ettim.Ona uymaya siz herkestendahâ çok uyan›kolunuz. O fiili ifllememekbaflkalar›ndan dahâ çoksize lâz›md›r. fiöyle bilmiflolunuz ki, sizden biriniz oifli ifllese, gayrilere edece-¤im cezân›n dahâ fazlas›n›ona yapar›m, buyurur idi.Ondan halk› men’ ederdi.Yak›nlar›n›n kaç›nmas› vekorkusu baflkalar›ndan dahâçok olurdu.Menk›be: Hazreti Ömerhalifeli¤i zaman›nda, Medîne-iMünevverenin etrâf›ndabir deve palan› düflmüfl.Onu al›p, sür’atle giderkenterlemifldi. HazretiAli ile karfl›laflt›lar. HazretiAli sordular ki, yâ Emîr-elmü’minîn! Bu ne hâldir.Cevap verdiler ki, yâ kardeflimAli, bu deve Müslümanlar›nbeyt-ül-mâl›ndand›r.Palan›n› düflürüp,kaçm›fl. Onu bulup, yinearkas›na koymak isterim.Böylece hilâfet zaman›-m›zda, beyt-ül-mâla ziyânvermifl olmayal›m. HazretiAli dedi ki, yâ Emîr-elmü’minîn! Size ne hâcet.Bir baflka kimse gönderseniz,olmaz m›yd›? Cevapverdiler ki, yâ Resûlullah’›namcas›n›n o¤lu! Buifl benim ahdime lâz›md›r.K›yâmet günü olunca, buiflin kusurunu benden sorarlar.En iyisi budur ki,kimseye ›smarlamay›p,iflimi kendim görmeliyim.Böylece, dergâh-› izzettemahçupluk çekmiyeyim.Hazreti Ali bu sözü iflitti.Bir derinden âh çekip, a¤lamayabafllad›. Dedi ki,yâ Ömer, senden sonragelenlere rahat koymad›n.Zîrâ onlar bu yolda gidemezler,s›k›nt›ya düflerler.192 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERNakledilir ki, bir günHazreti Ömer bir cemiyettea¤lad›. Niçin a¤lad›¤›sual olundukta, buyurdular,niçin a¤lamayay›m ki,e¤er F›rat kenâr›nda o¤lakzâyi’ olsa, yâr›n k›yâmetgününde, o Ömer’den sorulur.Yine naklolunur ki,bir gün Hazreti Ömer elinebir saman çöpü al›p, deridi ki, ne olayd›, bu samançöpü ben olayd›m. Neolayd› mahlûk olmayaidim, vâlidem beni do¤urmayayd›.Ne olayd›, hât›rlanannesne de¤il de, unutulannesne olayd›m.Menk›be: HazretiÖmer’e Rum kayserindenelçi geldi. Bu elçi geri dönerken,Hazreti Ömer’inhâtunlar›, bir dinâr ödüncal›p, onunla hofl kokulunesneler sat›n ald›. Bir flifleniniçine koyup, kayserinhâtununa gönderdiler.Elçi vâs›l oldukta, kokular›alanlar çok hâz al›p vememnûn oldular. Gelenkaplar›n içine cevâhir [mücevher]doldurup karfl›l›-¤›nda onlara gönderdiler.Gelen hediye flifleleri boflalt›p,bir tabak içine koyup,hâtunlar› seyrediyorlard›.O s›rada HazretiEmîr-ül mü’minîn içeri girip,onlarda bu cevherlerigördü. Nereden geldi, diyereksual buyurdular. Hâtunlar›da hâdisenin asl›n›anlat›nca, Hazreti Ömerbuyurdular ki, e¤er siz halifehâtunu olmasa idiniz,size bu cevherlerin birisinigöndermezler idi. Size gelende, halifeye gelen deMüslümanlar›n beyt-ülmâl›n›nd›r.Sizin hakk›n›z,karz [borç] ald›¤›n›z miktard›r.O cevâhirleri satt›-r›p, içinden, borç ald›¤› kadar›n›hâtunlar›na teslîmedip, geri kalan›n› beyt-ülmâlaverdi. O hâtunlar›da, Hazreti Ömer’e karfl›l›kvermeyip, Emîr-ül mü’minîninemrine tâbi’ olmalar›takdîr edilir.Menk›be: Hazreti ÖmerIrâk vilâyetine Eshâb-› güzîndenasker gönderdi. Azzamanda Allahü teâlân›n193 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERizni ile vilâyetleri feth edip,kiliseleri câmi’, puthânelerimescid yap›p, sâlimenve ganîmetler ile geri Medîne-iMünevvereye geldiler.<strong>Halife</strong> ile bulufltular.Lâkin, Hazreti Ömer bunlaraasla iltifât etmeyip, neyapt›n›z diye de sormad›.Onun bu mu’âmelesi, Eshâb-›güzîne gâyet gücgelip, Emîr-ül mü’minîno¤lu Abdullah ibni Ömerile mescidde buluflup, flikâyetettiler. O da dedi ki,Emîr-ül mü’minîn ile buelbiseler ile mi bulufltunuz?Me¤er bunlar acemvilâyetinin güzel süslü elbiselerindengiymifller idi.Abdullah ibni Ömer’in iflâretiile, arkalar›na öncekielbiselerini giyip, geri HazretiEmîr-ül mü’minîninhuzurlar›na geldiler. Ömer,bunlara izzet ve ikrâmedip, herbirinin hât›r-› flerîflerindenayr› ayr› sorup,merhabâ yâ Eshâbe Resûlillah,merhabâ yâ Muhâcirîninve Ensâr›n meflhurlar›diye, bunlar› haddin194 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERüstünde taltîf ettikte, Eshâbdanbiri cür’et edip,sordu: Yâ Emîr-el mü’minîn!Hikmeti ne idi ki, öncekigörüflmemizde iltifâtbuyurmay›p, nefret ederflekilde karfl›land›k. fiimdiise güzel sûretle karfl›lad›-n›z. Cevap buyurdular ki,önceki geliflinizde, de¤iflikelbiseler giydi¤inizi gördüm.Herbirisi gözümebelâ dikeni gibi görünüp,dedim ki, Sübhânallah!Hilâfet zaman›m›zda, Eshâb-›güzîn elbiselerini de-¤ifltirdiler. Birkaç gündensonra, kalbleri de de¤iflip,dünya zînetlerine meyl vemuhabbetleri çok olur. Yâr›nk›yâmet gününde, ResûlullahEfendimize kavuflunca;yâ Ömer, senin hilâfetinzaman›nda, benimEshâb›m elbiselerini de-¤ifltirip, sonra kalbleri de-¤iflti. Sen niçin nehy etmedin,mâni’ olmad›n diyehitap ederek azarlamalar›ndankorktum. Onuniçin sizlere iltifâta mecâlimolmad›. Allahü teâlân›n izniile, önceki elbiseleri görüp,o hâlden kurtulup,flimdiki hâle geldim, buyurdu.Rivâyet edilmifltir ki, iflbu hâdise esnas›nda, getirdikleriganîmet mallar›-n› arz ettiklerinde, Eshâbaras›nda eflit olarak taksîmettikten sonra, kaplarile Acem tatl›lar›ndan ba’z›tatl›lar getirmifllerdi. Huzur-uflerîflerine koydular.Mubârek parmaklar› ile birmiktar tad›p, lezzet ve kokusunabak›p, bu, flu yiyeceklerdendirki, bundandolay› mü’minlerden o¤lubabas›n›, kardefl kardeflinikatletseler gerektir, deyip,kald›r›n bu yiyece¤i, flugazâda flehîd olanmü’minlerin çoluk-çocu-¤una verin ki, ayr›l›k ac›s›ile ac›lanm›fl a¤›zlar› tatlans›n,buyurdular.Menk›be: Büyük âlimve velilerin îmân›n kâmilolmas› için mü’minlerenasîhatlar›ndand›r. Her kiflininzühd ve takvâs› veAllahü teâlâdan havf ve195 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERrecâs› [korku ve ümiti], fluflekilde ve i’tidâlde olmal›ki, ne bir ân ümitsizlik hâliolsun. Ne de bir ân korkusuzlukhâli olsun. NitekimHazreti Ömer buyururlarki, e¤er Hak teâlâ hazretleribuyursa ki, ben cümlekullar›m›n hepsini Cennet’ekoyup, içlerinden birkuluma azâb ederim. Ben,kendi günâhlar›ma bak›p,korkar›m ki, Allahü teâlâhazretlerinin o azâb edece¤ikul, ben olurum. E¤erHak teâlâ buyursa ki, bütünkullar›m› Cehennem’ekoyar›m. Birisini Cennet’ekoyar›m. Ben o erhamerrâhimînve ekrem-ül ekremînAllahü teâlâ hazretlerindenümit ederim ki, oCennet’e giren kul benolurum. Nitekim büyüklerbuyurmufllard›r: Beyt:Ey Allah›m, mâdem ki buyurdun,benden ümit kesmeyin.Günâh›m çok olsa da,Ümidimi keser miyim!fiimdi mü’mine lây›kolan ve flân›na muvâf›kolan budur ki, ne Allahüteâlâ hazretlerinin mekrinden[azâb›ndan] emîn olave ne rahmetinden ümidinikese. Yine o büyüklernasîhat ederler ki, muvahhidmü’mine lâz›m olanemirlerden biri de, herhâlde ölümü hat›rlamakt›r.Hiçbir vakit, gâfil olmamas›d›r.Resûlullah Efendimizbuyurmufllard›r ki, “Lezzetleriy›kan› [e¤lencelereson vereni] çok hât›rlay›-n›z!” manâ-i flerîfi, Allahüteâlâ bilir, budur ki, lezzetleriy›kan›n zikrini çok edinki, o ölümdür. Nitekim,Hazreti Ömer bir kimseyehergün birkaç kere gelip,ölümü hât›rlats›n diye birkaç akçe ta’yîn etmifltir.Her vakit o kimse gelip,ölümü ona hat›rlatt›. Hergün o kimse gelip, hizmetedâ ettikçe, Hazreti Ömerta’yîn buyurduklar› akçeyiverirlerdi. O flah›s›n vazîfesineson verilince, vazîfetaleb etti. Buyurdular ki,sen bundan sonra gelip,196 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERölümü hât›r›ma getirmeki, ihtiyâç›m›z kalmad›. Zîrâsakal›m›za ak düfltü. Sakal›nak› ise ölümün habercisidir.Dâimâ gözönünde olup, mevti “ölümü”hât›rlat›r.Menk›be: Medîne-iMünevverenin taflras›naakflâm namaz› vakti bir kâfilegelip, konmufldu. HazretiEmîr-ül mü’minînÖmer giderken, Abdürrahmânbin Avf hazretlerinerast geldi. Dedi ki, gelseninle bu gece, bu kâfileyibekliyelim. Böylece, birh›rs›z gelip, bir zarar görmesinler.Rahat olsunlarki, yorgundurlar. Hilâfetzaman›m›zda e¤er bunlarabir zarar olacak olur ise,k›yâmet gününde bizdensorarlar. O gece kâfileyibeklerken, bir o¤lanc›k, birmahalde, bir evin içindedevaml› a¤l›yordu. HazretiÖmer o evin kap›s›na var›p,anas›na seslenip, flua¤l›yan› a¤latma deyip,tenbîh eyleyip, gelip, yinekendi ibâdetine meflgûl197 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERoldu. Çocuk gittikçe a¤lamas›n›artt›rd›. HazretiÖmer defalarca, flu ma’sûmua¤latma diye gitti geldi.Tâ ki, seher vakti oldu.Kâfile de uykudan uyand›-lar. Hazreti Emîr-ül mü’minîno hâtunun kap›s›na var›p,dedi ki, ne yaramaz,merhameti olmayan anas›nki, bu gece bu t›f›l [çocuk]rahat olmad›. Sabahakadar ba¤›rmas› dinmedi,dedi. O hâtun Cevap verdiki, yâ Ebâ Abdullah! Niçinbeni kötülersin ve beniazârlars›n. Benim hâlimdenhaberdâr de¤ilsin ki,onun için bana böyle huzursuzolursun. Ben bu çocu¤usütten kestim. Evdeyiyecek cinsinden bir nesneyoktur ki, onun ile e¤leyeyim[oyal›yay›m, susturay›m],rahat olsun, dedi.Emîr-ül mü’minin hazretleridedi ki, bu çocuk kaçyafl›ndad›r. Hâtun da dediki, henüz bir yafl›n› bitirmemifltir.Emir-ül mü’mininbuyurdu ki; niçin vaktigelmeden sütten kestin.Hâtun cevap verdi ki, halifemizolan Hazreti Ömer’eAllahü teâlâ insâf versin.O¤lanc›klar sütten kesilmeyincenafaka takdîr eylemez.Ona binâen vakitsizkestim. Hazreti Ömergeri dönüp, a¤l›yarakmescide geldi. Sabah namaz›n›fliddetli a¤lamaktangüçlük ile k›l›p, selâmverdikden sonra, a¤l›yaa¤l›ya “Sizin Ömer’inizeyaz›klar olsun, yaz›klar olsun!”dedi. Hemen o sâattellâllar ba¤›rd› ki, herMüslüman›n, gerek o¤luve gerek k›z› do¤ar ise,gelsin halifeyi uyand›rs›n[bildirsin] ki, beyt-ül-mâldanona nafaka takdîr etsin.fiimdiden sonra kimsenafaka tamah› ile evlâd›n›vaktinden önce süttenkesmesin ve bu türlü kimselerinevlâd› var ise, getirsinler,bugünden nafakayazd›rs›nlar. Herkes iflittiki, sürûr ve safâ içinde, sevinerek,Hazreti Ömer’inadâletine ve insâf›na hayrânl›kduydular.198 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: Hazreti Ömerhalife iken, bir Cum’a günü,temiz [güzel] elbiselergiyip, Cum’a namaz›na gidiyordu.Hazreti Abbâs’›nseadethâneleri [evi] buyol üzerinde idi. HazretiAbbâs, bir güvencin yavrusunubo¤azl›y›p, damüzerinde y›kay›p, kanl› suyunu,oluktan yola dökmüflidi. O s›rada HazretiÖmer, olu¤un alt›ndan geçerken,o kanl› su üzerinedökülüp, elbiseleri kirlendi.Bu oluk, burada Müslümanlarazarar veriyor diyeemretti, olu¤u yerindenkopard›lar. Geriye evinedönüp, di¤er elbisesini giyip,Cum’a namaz›na gitti.Cum’a namaz›n› k›ld›ktansonra, Hazreti Abbâs’›nhuzurlar›na gelip, olu¤ukopard›¤›na özür diledi.Hazreti Abbâs dedi ki, yâhalife, o olu¤u, ResûlullahEfendimiz mubârek elleriile, oraya koymufl idi. HazretiÖmer’in, yüzünde birde¤ifliklik olup, dedi ki, yâResûlullah’›n amcas›.Ömer üzerine nezr [adak]olsun ki, sen omuzumabas›p, o olu¤u geri eskihâli üzere yerine koyas›n.O sâat yerinden kalk›p, omahalle var›p, dedi¤i gibiyapt›lar.Menk›be: Mesâbîh-iflerîf’te, sahîh hadîs-i fleriftebildirilmifltir. Câbir binAbdullah hazretlerindenrivâyet olunmufltur. HazretiÖmer-ibnül Hattâb,Resûlullah Efendimizdenrivâyetle bana buyurdularki, Resûl-i ekremden iflittim.E¤er ömrüm kifâyeteder ise, elbette YahudileriArab yar›madas›ndanç›kar›r›m. Hattâ Müslümanlardanbaflka kimseyikoymam.Bir rivâyette de, ResûlullahEfendimiz buyurdularki, e¤er Allahü teâlân›nizni ile fazla yaflar isem,elbette Yahudi milletiniArabistan yar›madas›ndanç›kar›r›m. ‹bni Ömer’-den rivâyet olunmufltur.Hazreti Ömer hutbede,buyurdu ki, muhakkak,199 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERResûlullah Hayber Yahudisiile mallar› üzerine ahdetmifller idi ve de buyurmufllard›ki, “Allahü teâlân›nterk etti¤i fley üzerinesizi terk ederiz.” Yahudilerinihrâc›n› bize emretmemifltir.Hazreti Ali buyurdularki, ben Hayber Yahudilerininç›kar›lmas›n› istiyordum.Hazreti Ömer’in niyetide böyle idi. HazretiÖmer’in huzuruna EbülHakîk kabîlesinden birisigeldi. Dedi ki, yâ Emîr-elmü’minîn. Sen bizi ihrâceder misin [ya’ni ç›kar›r m›-s›n]. Hâlbuki Fahr-i âlembizi terk etmifltir [ç›karmam›flt›r].Bizi Hayber mahallindekimallar›m›z üzerineâmil k›lm›flt›r. Hazreti Ömerbuyurdular ki, Resûlullah’›nbuyurduklar›n› benimunuttu¤umu mu zanediyorsunuz. Size, Hayberdenç›kar›l›nca hâliniz neolur. Deveniz sizin ile menzilmenzil yar›fl eder, buyurmuflidi. Yahudi dedi ki,Ebûl Kâs›m böyle latîfeyapm›fld›. Hazreti Ömerbuyurdu ki, ey Allahü teâlân›ndüflman›, flimdi yalansöyledin. Onlar› [Yahudileri]Hayberden ihrâc etti[ç›kard›]. Onlara karfl›l›kta’yîn olunan mal, deve,paralar›n›n bedelini verdi.Menk›be: HazretiÖmer’in flehâdeti beyan›ndad›r:Bir Yahudi olanEbû Lü’lü, Mugîre tebnîfiûbe’nin kölesi idi. Bir kavilde,Hâlid bin Velîdin kölesiidi. Efendisini HazretiÖmer’e gelip flikâyet etti.Efendim benden haddimdenfazla harc ister, dedi.Hazreti Ömer buyurdu ki,ne miktar ister. Dedi ki; hergün iki dirhem, ister. HazretiÖmer buyurdu ki, nesan’at bilirsin. Bir kaç›n›sayd›. Hazreti Ömer buyurduki, bu san’atlar ilebu kadar harc çok de¤ildir.Sonra, iflittim ki, sen yelde¤irmeni yaparm›fls›n.Benim için de bir yel de-¤irmeni yapsan. Dedi ki,senin için bir yel de¤irmeniyapay›m ki, flarkda [do-¤uda] ve garbda [bat›da]200 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERonu söyleyeler. HazretiÖmer mecliste olanlarabuyurdular ki, bu kâfir benikatletmek istedi¤inisöylüyor. E¤er böyle demekistiyor ise, onu ortadankalkmas› için emredin,dediler. Buyurdu ki,katilden önce k›sâs olmaz.Yahudi Ebû Lü’lü, HazretiÖmer’i öldürmek içinf›rsat› gözetti. Zilhicceninyirmiüçüncü günü sabahnamaz›n› edâ ederken, f›rsatbulup, alt› yerinden yaralad›.Benî Esed kabîlesindenbir er Ebû Lü’lü’ye birok at›p, y›kt›. Birisi de b›çakile bo¤azlay›p, öldürdü.Hazreti Ömer Abdürrahmânbin Avf’a emretti. Oimâml›k yapt›. Sonra Sahâbe-igüzîn’i toplay›p, buyurduki, siz mi Ebû Lü’lüyebenim katlimi emrettiniz.Hepsi, hâflâ bizim haberimizyoktur, diye yemin ettiler.Hazreti Ömer dedi ki, Elhamdülillahki, ben bu ümmetin,katletti¤i kimse olmad›m.Bir Yahudi’nin elindeflehîd olurum. Hilâfetemrini flûrâya havâle etti.Diri iken ve ölü iken hilâfetinbenim üzerimde olmas›n›istemem. Âflere-i mübeflfleredenalt› serveri,müflâvereye ta’yîn buyurdularki, hilâfete lây›k bunlard›r.Lâkin, herbirinde birhusûs müflâhede ederim.O sebebden onlar›n birinidi¤erine tercih edemem. Oalt› serverin biri Osmân binAffân ve biri Alîyül mürtedâve biri Talha ve biri Zübeyrve biri Sa’d bin EbîVakkâs ve biri Abdürrahmânbin Avf idi. Sa’îd binZeyd hazretleri hayatta idiler.Lâkin Hazreti Ömer onumüflâvereye dâhil k›lmad›-lar. Zîrâ amcas› o¤lu veenifltesi idi. Ammâ EbûUbeyde bin Cerrâh hazretleriâh‹ret âlemine göçmüflleridi. Onlar›n hakk›ndabuyurdular ki, e¤er EbûUbeyde hayatta olayd›,onu halife ta’yîn ederdim.Zîrâ Resûlullah ona “Ümmetinemîni” buyurmufltu.O sebepler bunlard›r: Osmânakrabâs›n› sevicidir.201 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMEROnlar› devlet ifllerinde kendisineyard›mc› al›r ki bu dahalk aras›nda yanl›fl anlamalarasebep olabilir. HazretiAli gençtir. Tecrübesi vehalka mu’âmelesi azd›r. Hilâfetemri ise çok tecrübeve havâdis görmeye muhtâcd›r.Talha mültefitdir, hilâfetemuhâfaza gerektir.Zübeyr sert huyludur. Hilâfeter›fk lâz›md›r. Sa’d binEbî Vakkâs ve Abdürrahmânbin Avf kendilerini tutuculard›r.Kimseyi incitmekistemezler. Hilâfettedarb ve fletm “azarlamak”zarûrî vâki’ olur. Alt› serveraralar›ndan birini hilâfeteta’yîn etsinler. Bütün Sahâbe-igüzîn de o kimseyi halifebilip, ona mutî’ olurlar.Bir rivâyette HazretiÖmer seher vaktinde mescid-iflerifte namaz k›lmayagiderken, Ebû Lü’lümel’ûn, karanl›kda b›çakla,mubârek karn›n› yard›.Emîr-ül mü’minîn ça¤›rd›.Adamlar› haber ald›, geldiler.Emîr-ül mü’minînibu hâl içinde görüp, a¤laflt›lar.O kâfiri katlettiler.Hazreti Ömer’i o mahaldenal›p, devlethânelerinegetirdiler. Cerrâh görüp,yaray› dikti. ‹yileflinceyekadar hareket etmesin, üçdörtgün yats›n, iyi olur,dedi. Sahâbe-i güzîn gelipçevresinde oturdular. Hilâfetemrini ve sâir dîniemirleri onlara vas›yetederken, namaz vakti gelip,müezzin ezân okudu.Sonra yüzünü cerrâha dönüpdedi ki, flimdi abdestal›p, namaz k›lsam ne olur.Cerrâh dedi ki, e¤er yerindenhareket edersen, budikti¤im yerden sökülür,vefât edersin. Emîr-ülmü’minîn dedi ki: Namaz›terk etmekten ise, karn›myar›ls›n ve öleyim dahâiyi, elbette namaz k›lsamgerektir. Sahâbeden biriniHazreti Âifle’nin huzurunagönderdi ki, destûr verirmi ki, [ya’ni izin verir ise],biz de Resûlullah EfendimizinRavda-i mutahheralar›nagirelim ve O Servereilticâ edelim. Hazreti Âi-202 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERfle bu haberi iflitince a¤lad›.Âh, k›ymetli Ömer, atam›nyâdigâr› da gidiyor.‹flte o yeri ben kendim içinsaklard›m. Ammâ onlarahibe ettim. Hazreti Ömer’esöyleyin ki, Resûlullah vebabam›n kat›na [yan›na]var›nca, benim selâm›m›onlara söylesin. Ve desinki, bu ayr›l›¤›m ne zamanakadar olacak. HazretiÖmer bu haberi iflitince,o¤lu Abdullah hazretlerinededi ki, benim cenâzenamaz›n› k›ld›ktan sonra,Âifle-i S›ddîka’n›n huzurunageri var›p, destûr dileyesin[izin isteyesin]. Öncebenden utan›p, izin vermiflolabilir ve piflmân olmuflolabilir. Onun r›zâs›ile defnolay›m. Namazvakti sonuna gelmiflti.Müezzin ikâmet okudu.Emîr-ül mü’minîn, aya¤akalk›p, abdest almak venamaz k›lmak istedi. O ândadikilen yerler sökülüp,Emîr-ül mü’minîn yeredüfltü. Dostlar›na, elvedâelvedâ, esen kal›n, hakk›-n›z› helal ediniz, tekrar görüflmemizk›yâmete kald›,dedi. Sahâbeler aras›ndaa¤lama-inleme bafllad›.Hemen o sâat HazretiÖmer flehâdet kelimesinigetirip, cân›n› Allahü teâlâhazretlerine teslîm etti.Ondan sonra y›kad›lar.Namaz›n› k›ld›lar. O¤luAbdullah, Âifle-i S›ddîkahazretlerine gitti. Destûrdiledi [izin istedi]. HazretiÂifle a¤lad›. Dedi ki, eyÖmer, adâleti hayât›ndada, ölünce de elinden b›-rakmad›n. O yeri sana fedâettim. Ondan sonramubârek cenâzesini, Ravda-imutahhera kap›s›nagetirdiler. Birisi ileri var›p,Esselâmü aleyke yâ Resûlallah!Ömer’i getirdik.E¤er destûr var ise, ravdaiçine defnederiz, dedi.Cümle Sahâbe-i güzîn, ResûlullahEfendimizin, yârimibenim kat›ma getirin,diye sesini iflittiler. Ravdan›nkap›s› aç›ld›. HazretiEbû Bekr’in sol yan›ndahâz›rlanm›fl bir yere koy-203 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdular. Hattâ Ravdadan yanabir el gördük ki, HazretiÖmer’in boynuna doland›,diye bir rivâyet edilmifltir.Menk›be: Hazreti Ömerhalife olduktan sonra, okadar adâlet üzere hareketetti ki, ne kimse yapm›flt›rve ne yapabilecektir. fiuflekilde adalet etti ki, himmet-ikudsiyesi kuvvetiyle,kurdun koyuna zarar› olmazd›.Rivâyet ederler ki,ne zaman ki Hazreti Ömerflehâdet flerbetini içti. Birçoban koyununun yan›ndadururken, bir kurt geldi.Koyuna sald›rd›. Çobanhemen feryâd edip, a¤lad›.Ve âh Ömer, “‹nnâ lillahve ...” dedi. Çobanlarona sordular ki, HazretiÖmer’in vefât etti¤ini neredenbildin. Dedi ki, flundanbildim ki, HazretiÖmer hayatta iken, kurdunkoyun sürüsüne bakt›¤›hâlde zarar› yok idi.fiimdi gördüm ki, kurt koyunasald›rd›. Bildim ki,Hazreti Ömer bu dünyadangöç eylemifllerdir.Menk›be: Hazreti Server-ikâinât Efendimiz, birgün meclis-i flerîflerindekabir azâb›n›, münker venekîrin ne yol ile gelip,heybet ile sual ettiklerinibeyan buyurdular. HazretiÖmer sordu ki, yâ Resûlallah!Biz kabre girdiktensonra, bu ak›l bize verilip,sonra m› sual olunuruz,yoksa verilmeden mi sualolunuruz. Resûl-i ekremEfendimiz buyurdular ki,flimdi ne ak›lda isen, kabirdede böyle olursun. HazretiÖmer dediler ki, böyleolduktan sonra, üzülmeyelüzûm yoktur. Sonra, HazretiÖmer vefât etti. Kabredefnettikten sonra, HazretiAlî’nin falan zamanda,Hazreti Ömer’in böylesöylemifl oldu¤u hât›r›nageldi. Göreyim da’vâs›n›neri midir, diyerek kabrinegeldi. Mubârek gözleriniyumup, kalb-i flerîfleriniHazreti Ömer’in ahvâlineyöneltip, tam bir teveccühile murâkabeye vard›klar›nda,Allahü teâlâ gözle-204 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERrinden perdeyi kald›r›p,durumu müflâhede ettiler.Gördüler ki, Münker veNekîr heybetle gelip, HazretiÖmer’e dediler ki,“Rabbin kim, dinin nedir,Peygamberin kimdir”.Hazreti Ömer onlardan sualbuyurdular ki, yedincigökten buraya kadar, nemiktar yol geldiniz. Dedilerki, yedibin y›ll›k yoldur.Hazreti Ömer buyurdularki, yâ siz yedibin y›ll›k yoldangelinceye kadar Hâl›k›unutmad›n›z. Bugünevimden ç›k›p, kabre gelinceyekadar, Rabbimi vedînimi ve Peygamberiminas›l unuturum. Meleklerdediler ki, yâ Ömer biz desenin böyle cevap verece-¤ini bilirdik. Lâkin bu heybetlegelip, sual etmeyeme’mûruz. Sonra, HazretiAli mubârek gözleriniaç›p, Allahü teâlâ mubâreketsin, Ömer da’vâs›n›neri imifl, dedi.Ba’z› rivâyette mübâla-¤a etmifller ki, HazretiÖmer meleklere Cevapverdikden sonra, herbirisinibir eli ile sa¤lam tuttuki, söz veriniz ki, bundansonra böyle, ümmet-i Muhammeddenbir ferde buheybetle gelmeyesiniz.Yemin teklîf etti. O iki melekHazreti Ömer’in iltimâs›namüsaade edip, ümmet-iMuhammed’e busûretle gelmeyecekleriniiltizâm ettiler.Hazreti Ömer’in hilâfetmüddetleri on sene, alt›ay, yedi gündür. Ömrü flerîflerialtm›flüç sene ongündür. Ömürleri müddetinde,on hac yapt›lar.Menk›be: ‹mâm-› Begavî,Meâlim-üt-tenzîl’de,Sûre-i Bekara’da, meâl-iflerîfi “Ey mü’minler, sizmakâm-› ‹brâhîm’i namazgâh[namaz k›l›nacakyer] edinin!” olan “126.c›”âyet-i kerîmesinin tefsîrinde,Enes bin Malik’denflöyle bildirmifltir. ÖmeribnülHattâb buyurdu ki:Vallahi ben Allahü teâlâhazretlerine üç fleyde muvâfakâtettim ve Rabbim205 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERcelle flânühü hazretleri debana üç fleyde muvâfakâtetti.1– Yâ Resûlallah, neolayd› makâm-› ‹brâhîm’imusallâ ittihâz edeydiniz[namaz k›l›nacak yer yapsayd›n›z],dedim. HemenAllahü teâlâ meâl-i flerîfi,“Ey mü’minler, siz makâm-›‹brâhîmi namazgâhedinin!” olan âyet-i kerîmeyigönderdi.2– Dedim ki, yâ Resûlallah!Sizin yan›n›za bizde geliyoruz. Fâs›klar dageliyor. Ne olayd›mü’minlerin annelerinehicâb ile emir buyursayd›-n›z. Hemen Allahü teâlâazze flânühü hazretleri hicâbâyetini inzâl etti.3– Resûlullah’›n ba’z›han›mlar› birbirleri aras›ndanizâ’ etmifller idi. Buhâdiseyi iflitip, Onlara vard›m.Böyle yap›p, Resûlullah›üzerseniz, Allahü teâlâ,kendi Resûlüne sizdenhay›rl› hâtunlar verir, dedim.Hemen Allahü teâlâ;meâl-i flerîfi “Resûlüm,e¤er sizi boflarsa, OnunRabbi, sizi pek yak›nda,sizden hay›rl› han›mlar ilede¤ifltirir...” olan Tahrîmsûresi beflinci âyetini gönderdi.Menk›be: Yine ‹mâm-›Begavî, Meâlim-üttenzîl’desûre-i Bekara’da;meâl-i flerîfi “Senden içkive kumar› sorarlar ise, onlarade ki, ikisi de büyükgünâhd›r ve insanlaramenfe’atleri vard›r. Günâh›,zarar›, faydas›ndan büyüktür,çoktur.” olan ikiyüzondokuzuncuâyet-ikerîmenin tefsîrinde, beyanbuyurmufllard›r ki, buâyet-i kerime nâzil oldu.Ömer bin Hattâb ve Mu’âzbin Cebel ve ensârdan birkifli Resûlullah Efendimizegeldiler. Dediler ki, yâ Resûlallah!Bize içki ve kumarhakk›nda fetvâ ver. Zîrâiçki, akl› gidericidir. Kumardanmurâd kârd›r. Mal›nyok olmas›na sebeboluyor. Hemen Allahü teâlâbu âyet-i kerîmeyi inzâl206 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbuyurdu. Cümlenin kaviliki içkinin kötülü¤ü hakk›ndamüfessirlerin beyanbuyurduklar› üzere budurki, muhakkak ki, Allahü teâlâiçki hakk›nda, Mekke-iMükeremede dört âyet-ikerîme gönderdi. Meâl-iflerîfi “Size hurma veüzümden elde edilenleriiçiririz. ‹flte bunda da akl›-n› kullanacak bir kavimiçin bir alâmet vard›r.”olan Nahl sûresi 67.ciâyet-i kerîmesi, bunlardanbiridir. Müslümanlar o s›-ralarda içki içerler idi.Müslümanlara helal idi.Sonra, Ömer ve Mu’âz“rad›yallahü anhüm” içkive kumar›n hükmünü sordu.Bekara sûresi 219.cuâyet-i kerîmesi nâzil oldu.Resûlullah Efendimiz buyurdularki, muhakkak Allahüteâlâ önce büyük günâhd›rbuyurmakla, içkininharâml›¤›na iflâret etti.Sonra, insanlara faydalar›vard›r buyurmakla, içkininhelall›¤›na iflâret etti. Buâyet-i kerîmenin nüzûlündensonra, Eshâb-› kirâm›nba’z›s› büyük günâhbuyuruldu¤u için, içkiyiterk etti. Ba’z›s› insanlarafaydas› vard›r buyuruldu-¤u için, terk etmedi. O s›-rada Abdürrahmân binAvf, birkaç sahâbeyi ziyâfeteda’vet etti. Onlara içkigetirdi. ‹çip, sarhofl oldular.Akflam namaz› oldu.Cemâ’at ile namaz k›ld›lar.‹mâm olan, “Kâfirûn” sûresiniokudu. ‹kinci âyet-ikerîmedeki “Lâ” lafz›n›okumad›, terk etti. Allahüteâlâ bundan sonra meâl-iflerîfi “Ey îmân edenler!Ne söyledi¤inizi bilmeniziçin sarhofl oldu¤unuz zamannamaza yaklaflmay›-n›z” olan Nisâ sûresinink›rkikinci âyet-i kerîmesinigönderdi. Sarhofllu¤u, namazvaktinde harâm k›ld›.Bu âyet-i kerîme nâzilolunca, bir k›sm› tamameniçkiyi yasak ettiler.Dediler ki, namaza mâni’olan fleyde hay›r yoktur.207 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERBir k›sm› da, namaz vaktininhâricinde içerler idi.Hattâ bir kifli yats› namaz›-n› edâ ettikten sonra içkiiçer, sabaha kadar sarhofllu¤ugiderdi. Sabah namaz›n›k›ld›ktan sonra içeninö¤le namaz›nda sarhofllu¤ugider idi.Abbâd bin Sâmit bir ziyâfethâz›rlad›. Müslümanlardanbirkaç kifliyida’vet etti. Sa’d bin EbîVakkâs onlar›n içinde idi.Abbâd ise, bir deve bafl›k›zartm›flt›. Yediler ve içkiiçtiler. Hattâ sarhofl oldular.Sonra bafllad›lar nesebleriile iftihâr etmeyeve fliirler söylemeye. Sa’dbir kasîde okudu ki, o kasîdeEnsâr› kötülüyor. Kendikavmi Kureyfl’i methediyordu.Ensârdan bir kiflidevenin çene kemi¤inial›p, bafl›na vurup, bafl›ndanmuvadd›ha miktar›yard›. [Bafl›n kemi¤ininbeyazl›¤›na kadar yar›lmas›.]Sa’d kalk›p, ResûlullahEfendimizin huzur-u flerîflerinevar›p, ensârdan o kiflidenflikâyet etti. HazretiÖmer orada hâz›r idi. Dediki, “Yâ Rabbî, bize içkihakk›nda kesin emrini bildir.”Hemen Allahü teâlâmeâl-i flerîfi, “Ey îmânedenler! ‹çki, kumar, putlar,kumar oklar›, pisdir,fleytân iflidir. Bunlardansak›n›n›z ki, felâh bulas›-n›z. fieytân içki ve kumarile aran›zda düflmanl›k,bu¤z meydana getirmekister. Böylece Allaha ibâdetdenve bilhâssa namazdanal›koyar. O hâldeonlara art›k son vermezmisiniz!” olan Mâide sûresinin90-9<strong>1.</strong>ci âyet-i kerîmelerinigönderdi. HazretiÖmer: “Biz ona son verdik,yâ Rabbî.” diyereksevindi.Menk›be: Yine ‹mâm-›Begavî, Meâlimüttenzîl’desûre-i Bekaran›n, meâl-iflerîfi “Kad›nlar›n›z çocukyetifltiren tarlan›zd›r. Ohâlde tarlan›za diledi¤inizgibi var›n...” olan 223.cüâyet-i kerîmesinin tefsîrindeflöyle bildirmifltir. ‹bni208 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERAbbâs’dan flöyle rivâyetedilmifltir. Hazreti Ömer,Resûlullah Efendimizinhuzur-u flerîflerine geldive dedi ki, yâ Resûlallah!Ben helâk oldum. Habîbullahhazretleri buyurdularki, nedir o fley ki, senihelâk etti. Dedi ki, dün gecehan›m›m ile sünneteuygun olmayan bir flekildeberâber oldum. Resûl-iekrem Efendimiz asla Cevapvermedi. Allahü teâlâhazretleri o vakit bu âyet-ikerîmeyi inzâl buyurdu.“Bekara sûresi 223.cüâyet-i kerîmesi.” “Kad›nlar›n›zile istedi¤iniz flekildeve istedi¤iniz zaman cimâedebilirsiniz. Yaln›z livâtafleklinde ve hayz zaman›ndayaklaflmak harâmd›r.”Menk›be: Ömer-ül Fârûk’unflân› ile alâkal› inzâlolan âyet-i kerîmeler:Önce diyelim ki, Onun flân›n›bildiren âyet-i kerîmelerdenbaz›lar› flunlard›r:1– Bunlardan birisi;meâl-i flerîfi “Ey Resûlüm!Cebrâîl’e düflman olanlarade ki, ona düflmanl›¤a sebebyoktur. O, Allahü teâlân›nemri ile Kur’ân-› kerîmisenin kalbine, dahâönce inen kitaplara muvâf›kolarak, mü’minleri hakdîne hidâyet ve Cennet’egireceklerini müjdeledi¤ihâlde indirdi. Bir kimse Allahüteâlâya, Meleklerine,Peygamberlerine, Cebrâîl’eve Mikâîl’e düflmanolursa, Allahü teâlâ kâfirleredüflmand›r” olan doksanyedive doksansekizinciâyet-i kerîmeleridir. Buâyet-i kerîmelerin nüzûlsebebi flu idi. Abdullahbin Abbâs der ki: ‹bni Suryâadl› bir Yahudi, ResûlullahEfendimizin huzur-›flerîflerine geldi. Çok delîllersöyledi. Hüccetleri [delîlleri]bitti. Dedi ki, yâ Resûlallah!Gökten sanahangi melek gelir. Buyurdularki, Cebrâîl gelir. Dedi,e¤er Mikâîl gelse idi,sana îmân getirirdim. ZîrâCebrâîl düflman›m›zd›r. Bizimile çok düflmanl›klar209 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERetmifltir. Bize kat’i düflmanl›¤›o oldu ki, Allahüteâlâ bizim PeygamberimizeBuhtunnasar adl› kiflitaraf›ndan Beyt-ül-mukaddesharâb olsa gerektir diyevahy etti. Peygamberimizde bize haber verdi.Biz de, Buhtunnasâr› katledecekkuvvetli bir kifliyibulduk. O vakit Cebrâîlaleyhisselâm gelip, onukatlolunmaktan kurtarm›fl.O merde demifl ki, e¤erHüdâ-i Rabbil âlemîn irâdeetmifl ise, sizi onunüzerine musallat etmez.E¤er irâde etmemifl ise nesebeb ile onu katledersiniz.O merd [yi¤it] de busözü ondan kabûl edip,geri dönmüfl. O vakittenberi Cebrâîl’i düflman tutar›z.Bir kere de dediler ki,onlar›n Cebrâîl ile düflmanl›klar›nasebeb odurki, inançlar›nca, Cebrâîlaleyhisselâma demifllerdiki, Peygamberli¤i bize getir.O gayriye götürmüfl.‹mâm-› Süddî der ki:Ömer bin Hattâb hazretlerininbir âdeti var idi. Gidip-geldi¤iyolu Yahudilerintopland›¤› yere u¤rard›.Var›p, onlar›n yan›nagirerdi. Onlar›n sözünüdinlerdi. Onlar ile konuflurdu.Onlar, yâ Ömer! Bizseni Muhammed’in eshâb›n›nhepsinden çok severiz.Zîrâ onlar gelip-geçerken,bizim üzerimizdengeçerler. Bizi rencîde ederler.Sen bizi incitmezsin.Hattâ dersimizi dahî dinlersin.Seni onun için severiz,derler idi. HazretiÖmer buyurdu ki: Allahüteâlâ hakk› için ki, ben sizinyan›n›za dost olmakiçin gelmem. Size birfleylersormamdan maksad,hâflâ ki dînimden flüphemoldu¤undan de¤ildir. Suâlimesebeb odur ki, flirkinizinasl›n› iyice ö¤reneyim.Resûlullah Efendimizinflân›ndaki eserlerini veburhânlar›n› ve ni’metlerini[üstünlüklerini] sizin kitaplar›n›zdaçok görürüm.Siz bedbahtl›¤›n›zdan vekötü düflünceli oldu¤u-210 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERnuzdan îmân getirmezsiniz.Dediler ki: Yâ Ömer!Hazreti Muhammed’e devaml›hangi melek gelir.Hazreti Ömer buyurdu:Cebrâîl aleyhisselâm gelir.Dediler; biz Cebrâîl’i sevmeyiz.Muhammed’i bizims›rlam›za muttâli’eder. Bir yere gelen azâb›veyâ k›tl›¤› veyâ y›ld›r›m›Cebrâîl getirir. Mikâîl iyidirki, sulhu, emniyeti ve bolni’meti getirir. HazretiÖmer buyurdu: Ey bîçareler!Siz Cebrâîl aleyhisselâm›bilirsiniz ve MuhammedEfendimizi inkâr m›edersiniz. Ben flehâdetederim o kimseye ki, HazretiCebrâîl’i düflman tutar,Allahü teâlân›n düflman›olur. Oradan Resûl-iekrem Efendimizin huzur-›flerîflerine geldi. Cebrâîlaleyhisselâm ondan öncegelip, yukar›da bahs edilenâyet-i kerîmeyi getirmiflti.Resûlullah Efendimiz,Hazreti Ömer’e okuyup,buyurdu ki, “YâÖmer! Senin Rabbin sanamuvâfakat etti”. HazretiÖmer flâd olup, Allahü teâlâyaflükretti. Buyurdu ki;bundan sonra, kendimidîn-i ‹slam üzerine tafltankat› buluyorum.‹flâret: Sübhânallah!Yahudiler, Cebrâîl aleyhisselâm›,bizim dînimiz vilâyetininizzeti onun sebebiile harâb olmufltur, diyedüflman tutarlar. Hak teâlâhazretleri buyurur: Cebrâîlher ne yaparsa, bizim emrimizile yapar. Ey Yahudi!Sen Cebrâîl’i düflman tutars›n.Biz onu dost tutar›z.E¤er sizin helâk ve azâb›-n›z, Cebrâîl’in elinde olduise, kâfirlerin helâk olmas›lây›kt›r. Bizim Resûlümüzünzaferi, nusreti Cebrâîlile oldu. “Rabbiniz size niflânl›,befl bin melek ileimdâd edecektir” [Âl-i imrânsûresi 125.]2– Bir âyet-i kerîme defludur: Ömer bin Hattâb,dinde gayret sâhibi, merdbir zât-› flerîf idi. Resûl-iekrem Efendimizin harem-iflerîflerinde, bir gün211 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER212 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdedi ki, ne olayd›, emir geleydide, Resûlullah’›n seadethânelerinedestûrsuzgirmeselerdi. Allahü tebârekeve teâlâ HazretiÖmer’in sözüne muvâf›kbu âyet-i kerîmeyi gönderdi.“Ey îmân edenler! Resûlümünevine yeme¤eda’vet olunmaks›z›n vevaktine bakmaks›z›n girmeyin.”[Ahzâb sûresi 53]‹bni Abbâs buyurdular ki,bu âyet-i kerîme bir grubhakk›nda nâzîl olmufltur.Onlar Resûlullah Efendimizinyemek vaktini gözleyip,o vakitte var›p, Resûlullah’›nyan›nda otururlaridi. Yemek gelir yerler idi.Sohbet ederlerdi. D›flar›gitmezlerdi.3– Resûlullah bir hizmetçisini,Hazreti Ömer’iça¤›rmas› için gönderdi.Kaylûle vakti idi. HazretiÖmer uyumufltu. O hizmetçiba¤›rd›. Uyanmad›.Kap›y› aç›p, içeri girdi.Hazreti Ömer’in tenindenbir miktar aç›lm›flt›. O hizmetçihemen d›flar› ç›kt›.Dedi ki, ey Allah›m,Ömer’i sen uyand›r. Bir keredahâ ba¤›rd›. HazretiÖmer uyand›. Hizmetçininiçeri girip, aç›lan yerinigördü¤ünü anlad›. Üzüldü.Ne olayd›, sabah vaktive kaylûle vakti ve akflamvakti, bu üç vakitte, halkevlerinde uyurlar. Allahüteâlâdan buyruk nâzil olsayd›da, birbirinin evineizin ile girselerdi. HazretiÖmer’in sözüne muvâf›kAllahü teâlâ bu âyet-i kerîmeyiinzâl buyurdu. “Eyîmân edenler! Sizin mülk-iyemininizde olan k›z, erkek,köle ve hür çocuklar›-n›zdan, bülûg ça¤›na ermiyenler,üç vakitte yan›-n›za girerken, izin istesinler.Zîrâ sabah namaz›ndanönce, ö¤le vaktindeve yats› namaz›ndan sonraörtünmeniz zor olur.[Elbiseler de¤ifltirilir.] Buüç vaktin d›fl›nda, birbirinizinyan›na girmenizdesize, hizmetçi ve çocuklar›n›zagünâh yoktur. Allahsize hüküm âyetlerini213 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERböylece bildiriyor. Allah sizinhâlinizi bilir. Ve ‹slamiyetinhikmetini icrâ eder.Çocuklar›n›z bülûg ça¤›naeriflince, onlardan öncebâlig olanlar›n izin istedi¤igibi her vakitte izin istesinler.”[Nûr sûresi 58]Hazreti Ömer hazretleriningönlünün gamlanmas›ndandolay› bu üç vakitte,bütün çocuklar›, Allahüteâlâ anadan ve babadangeri tutmufltur. K›-yâmet gününde âsîleringönlünün gam›ndan dolay›,ayr›l›k ateflini gönüllerdenuzak tutmas› acâibde¤ildir.4– Mekke-i mükeremeileri gelenlerinden bir cemâ’at,Resûlullah Efendimizeu¤rad›lar. Bakt›lar ki,meclis-i flerîflerinde Suheyb-iRûmî ve Habbâbbin Erat ve Bilâl-i Habeflîve Ammâr bin Yâser veSelmân-› Fârisî oturmufllard›.Bunlar, üzerinde yünelbise bulunan fakîr sahâ-214 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbîler idi. O cemâ’at dedilerki, ey Muhammed! Râz›oldun mu, bir gruba ki, seninetrâf›nda oturmufllard›r.Biz gelelim, onlar ileotural›m m›? Hâlbuki bunlarbizim kullar›m›zd›r [kölelerimizdir],hizmetçilerimizdir,câriyelerimizdir.Bunlar› kendinden uzaktut. Tâ ki, biz sana tâbi’olal›m. Bir rivâyette gelmifltirki, dediler, yâ Muhammed!Sen sedirdeotur. Biz senin etrâf›ndaotural›m. Onlar› uzak oturtup,bizler onlar›n yünündenve h›rkalar›ndan rahats›zolmayal›m. Resûlullahbuyurdu: “Mü’minlerikendi yan›mdan uzaklaflt›ramam”.Onlar da dedilerki, bize ayr› meclis iletoplant› yap. Bizim seninyan›ndaki fazîletimizi bilsinler.Onlar ile berâber olmam›z,bize ar olur. Kavmimizbizi bunlar ile oturmuflgörmesin. Biz gelinceonlar meclisten kalks›nlar.Onlar gelince biz kalkar›z.Sen yine onlar ile oturmayadevam edersin. Resûlullahbuyurdu: “Peki!”Onlar dediler ki, bu cümleüzerine bize bir nâme yaz.[Ya’ni bir k⤛da yaz.] Server-ikâinât k⤛d istedi.Nâme yazmak için HazretiAli’yi ça¤›rd›. Allahü teâlâhazretleri, Cebrâîl aleyhissalâtüvesselâm hazretleriile bu âyet-i kerîmeyi gönderdi:“Sabah-akflam Rabbineihlâs ile dua edenkimseleri yan›ndan uzaklaflt›rma.Müflriklerin îmânagelme hesâb› senden,senin hesâb›n da onlardansorulmaz! Kâfirler îmânagelsinler diye mü’minleriyan›ndan kovarsan zâlimlerdenolursun!” [En’âmsûresi 52] Resûlullah yaz›-y› yazmad›.Selmân-› Fârisî diyorki: Resûlullah, mescidinbir köflesinde oturmufltu.Bu âyet-i kerîme nâzil oldu.Resûlullah bize okudu:“Âyetlerimize inananlaraselâm ver ve de ki,Rabbiniz size rahmet etmeyiüzerine alm›flt›r. Siz-215 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERden biriniz, zarar›n› düflünmedenbir günâh ifllese,sonra bir dahâ yapm›-yaca¤›na azm ederek tövbeetse, hâlini düzeltse,Allahü teâlâ onun günâh›-n› ba¤›fllar. Ve tövbesinikabûl etmekle rahmeteder.” [En’âm sûresi 54]Resûlullah o flekilde otururidi ki, bizim dizlerimizmubârek dizlerine de¤erdi.Kalkmak isterler idi.Önce biz kalkard›k. Resûlullah›oturur flekilde b›rak›rd›k.Sonra o kalkard›.Buyurdu ki, Allahü teâlâyaflükürler olsun ki, beni öldürmezdenönce, banaemretti ki, “Müslümanlardanbir grub ile berâberbulunma¤a sabr et.”‹krime der ki, Kureyfl’tenbir tâife geldiler.Ebû Tâlib’in yan›na var›pdediler: Halk bizi Muhammedile oturur görürlerise, onlar da ona mutî’olurlar. Ondan sonra bizi okullar [köleler] ile otururgörürler ve bizi kötülerler.Var Muhammed’e söyleki, onlar› yan›ndan uzaketsin. Biz de Ona îmân getirelim.Sonra Ebû Tâlibbu haberi Ona götürdü.Ömer bin Hattâb dedi ki,böyle eyle yâ Resûlallah,görelim dediklerini yaparlarm› ve sözleri üzere dururlarm›. Bunun üzerinebu âyet-i kerîmeler nâziloldu. [En’âm sûresi 52, 53,54] Hazreti Ömer bu âyet-ikerîmeleri iflitti¤i gibi, geldi,özür diledi. Söyledi¤isözlerden piflmân oldu.Allahü teâlâdan hitap-› izzetgeldi ki, Ey Habibim!Benden Ömer’e selâm eyleki, senin menzilin vemerteben bizim kat›m›zdayüksektir. Bu kadar zelleile kendi dergâh›mdan senired etmem. Senin özürdilemeye gelece¤ini bildi-¤im için, selâm›m› öncegönderdim. O yerdeki seningünâh›n› yazd›m.Özürden önce rahmetimimukâbilinde yazd›m.Onun ile olan ba¤l›l›¤›m›zçok kuvvetlidir. Zelle ilekesilmez, buyurdu.216 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER“‹flâret”: Hak teâlâ buâyet-i kerîmede, HazretiÖmer’i befl defa zikretti.“Sana geldi¤i vakitte”,“Îmân getirmek”, “günâhifllemek”, “Tövbe etmek”,“Hâlini ›slâh etti”. Allahüteâlâ, Hazreti Ömer’i beflnesne ile yâd etti [zikr etti].“Selâmün aleyküm” diyerekselâm etti. “Sizin Rabbinizvâcib k›ld›”, buyurarakhaber verdi. “Kendinefsi üzerine rahmet etmeyi”,buyurarak rahmetetti. “Cehâlet ile bilmiyerekgünâh iflledi”, diyerekgünâhdan ma’zûr tuttu.“Allah affedici ve tövbeyikabûl etmekle rahmet edicidir”,buyurarak af etti.“Nükte”: Hazreti Ömerbir günâh iflledi. Özür diledi.Allahü teâlâ, onunlaböyle mu’âmele etti. HazretiÖmer’in dostlar› iflitsinlerki, flâd olsunlar. Allahüteâlâ dostlar›n›Ömer’e ortak eyleyip, bizimüzerimize selâm söyledi.Ve rahmetine ortaketti. “Rahmetim herfleyiiçine alm›flt›r” buyurdu.Meleklerini gönderdi.“Melekleri gönderdik”buyurmufltur. Özürünü kabûletti. “Allah kullar›n›ntövbesini kabûl eder” buyurmufltur.Magfiret etti.“Ey Resûlüm! Nefsleriniisrâf eden kullar›ma, Allah›nrahmetinden ümitkesmemelerini söyle!”buyurmufltur.5– Di¤er bir âyet-i kerîmefludur: Uhud cengindeEbû Süfyân henüz Müslümanolmam›fl iken bizededi ki, “bizim Uzzam›zvar, sizin yoktur.” Ömeribnül Hattâb cevap verip,buyurdu ki, “bizim Mevlâm›zvar, sizin mevlân›zyoktur”. Allahü teâlâ hazretleriHazreti Ömer’in kavilinemuvâf›k bu âyet-ikerîmeyi gönderdi. “...Mü’minlerin yard›m görmesive kâfirlerin kahrolmas›,Allahü teâlân›nmü’minlere velî olmas› veyard›m etmesidir. Kâfirlerinmevlâs›, onlar›n azâb›-n› men’ eden bir yard›mc›-217 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERlar› yoktur.” [Muhammedsûresi 11] Bu âyet-i kerîme,ehl-i Mekkenin îmângetirmiyenlerini korkutucuve tehdîd edici mâhiyyetdedir.6– Di¤er bir âyet-i kerîmefludur: Münâf›klardanAbdullah bin Ebî Selülhasta oldu. Resûlullah iyâdetine[hasta ziyâretine]vard›. ‹bni Ebî Selül, Habîbullahhazretlerine dedi ki,ben öldü¤üm zaman namaz›m›k›l. Kabrim üzerindedur. Bana dua et. Kendikaftan›n› kefen et. Sonra‹bni Ebî Selül öldü. ResûlullahEfendimiz diledi ki,namaz›n› k›ls›n. Ömer dediki, yâ Resûlallah! Onunüzerine namaz m› k›lacaks›n.Hâlbuki o sana böyleböyle ifller etmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurdu:Elini benden kald›r. HazretiÖmer de; gitme, dedi. Habîb-iekrem yine o cevâb›verdi. Üçüncü kere, Server-iâlem buyurdu ki, e¤erbilse idim ki, Allahü tebârekeve teâlâ rahmet eder.Yetmifl kere Allahü teâlâhazretlerinden ona istigfârederdim. Zîrâ ben istigfârdamuhayyer k›l›nd›m.Sonra, mubârek gömle¤inikefen yap›p, kabire koydu.Hazreti Ömer der ki, buhâlde ben hayrette kald›m.Allahü teâlâ ben kulununkaviline muvâf›k flu âyet-ikerîmeyi inzâl buyurdu:“Münâf›klardan ölen kimselerinnamaz›n› k›lma.Kabri üzerinde durma.Çünkü onlar, Allaha ve Resûlüneîmân etmeyip, münâf›kolarak öldüler.” [Tövbesûresi 84] Resûl-i ekremhazretleri bu âyet-i kerîmedensonra, hiçbir münâf›küzerine namaz k›lmad›.Kabri üzerine durmad›.Ya’ni, ey benim Resûlüm!Dua etme ki, e¤er dua etsen,icâbet etmesem, seninflân›na noksanl›k olur.E¤er icâbet etsem benimhikmetime lây›k olmaz. K›-yâmet gününde ben derimki, ey benim Resûlüm!Sen flefâ’at eyle, tâ ki, benba¤›fllayay›m. E¤er flefâ’at218 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERetmez isen, senin haflmetineuygun olmaz. E¤er rahmetetmesem benim keremimenaks olur. Sen flefâ’atet. Tâ ben ba¤›fllayay›m.7– Di¤er bir âyet-i kerîmefludur: Resûlullah, Âifle-iS›ddîka hakk›nda,Hazreti Ömer ile meflveretetti. Buyurdu ki, yâ Ömer!Sen Hazreti Âifle hakk›ndasöylenenlere ne dersin.Hazreti Ömer dedi ki, yâResûlallah! Bir dahâ busözü dinlemeyiniz. “Bubüyük bir iftirâd›r.” Bu sözüsöylemek ve kalbinegetirmek kimsenin haddide¤ildir. Hazreti Âifle pâkve pâkizedir. Onlar ehl-iîmând›r. Allahü teâlâ hazretleri,Hazreti Ömer’inkavline uygun bu âyet-ikerîmeyi inzâl buyurdu:“Onu iflitti¤inizde, niçinbize o sözü söylemek yak›flmaz!Yâ Rabbî! Senitenzîh ederiz. Bu Server-i219 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERâlemin han›m›na at›lanbüyük bir iftirâd›r, demediniz!”[Nûr sûresi 16]8– Di¤er bir âyet-i kerîmefludur: Allahü teâlâÂdem aleyhisselam zürriyyetiflân›nda bu âyet-i kerîmeyiindirdi: “Biz insan›(Âdemi) muhakkak ki çamurunhulâsas›ndan yaratt›k.Sonra, Âdem’in neslinisa¤lam bir yerde (rahîmde)bir nutfe (az bir su) yapt›k.Sonra, o nutfeyi (as›lm›fl)kan p›ht›s› hâline getirdik.Ondan sonra, kan p›ht›s›n›bir parça et yapt›k. O etparças›n› da kemikler hâlineçevirdik. Kemiklere deet giydirdik. Sonra, onabaflka bir yarat›l›fl (rûh) verdik.Bak ki, flekil verenlerinen güzeli olan Allah›n flân›ne kadar yücedir.” [Mü’minûn12,13,14] Hazreti Ömerbu âyet-i kerîmeyi okudu.Hayrette kald›. “Kudreti vehikmeti sebebi ile Allahü teâlân›nflân› büyüktür. Kudretlilerinen güzelidir” dedi.Hazreti Ömer’in buyurdu¤ugibi, âyet-i kerîme indi.Menk›be: Ömer hakk›ndakihadîs-i flerîfler:1– Ebû Hüreyre’den rivâyetolunur. ResûlullahEfendimiz buyurdu: K›yâmetgünü dîn-i ‹slammahflere güzel sûretde vesüslenmifl olarak gelir.Hak teâlâ bu durumu biliriken, sorar ki, sen kimsin.‹slâm der ki, yâ ilâhel âlemîn!Ben ‹slam›m. Allahüteâlâ buyurur. Bunu Cennet’eiletin. ‹slam der ki,yâ ilâhel âlemîn. Beni azîztutup, ikrâm eden kimseleri,azîz tutup, ikrâm etmedikçe,bana yard›medenlere yard›m etmeyinceve bana yer verenlere,yer vermeyince, ben Cennet’egitmem. Allahü teâlâemreder ki, var o kimselerigetir ki, seni azîztutmufltur. Ve sana nusretetmifltir. O vakit ‹slam gelip,halk›n saflar› aras›ndagezer. O s›rada Ömer’i görüp,elinden tutup, seslenir“ba¤›r›r” ve der ki, ‹lâhî!Bu o kimsedir ki, beniherkesin sürdü¤ü zaman,220 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbana kendi yan›nda yerveren, kabûl eden, azîz tutand›r.Halk beni o vakitred ettiler. Bu kimse bananusret [yard›m] etti. Halkbeni kendilerinden uzakettiler. Bu zât beni azîz etti.O vakit halk beni zelîlettiler. Allahü tebâreke veteâlâ buyurur: Onu Cennet’eilet. ‹slam der ki, yâRabbel âlemîn! Tâ k›yâmetedek, her kim“Ömer’i sever” beni sever,onlar› da Cennet’eiletmeyince bunu iletmem.Allahü teâlâ ve tekaddeskabûl buyurur.Öyle yap! ‹slam mahflerdesaflar›n aras›nda dolan›r.Her kim ki, Ömer’i sever.Onun elini tutup, Ömer ileCennet’e iletir.2– Hazreti Ömer, ResûlullahEfendimizden rivâyeteder. Buyurdu: YâÖmer! Cebrâîl (aleyhissalâtüvesselâm) benim yan›mageldi. Dedim, yâCebrâîl! Bana, Ömer binHattâb›n göklerdeki fazîletindenhaber ver. Dedi221 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERki, yâ Muhammed!Ömer’in göklerdeki fazîletlerindenve Menk›belerindene¤er sana haberverirsem, Hazreti Nûhaleyhisselam›n ömrünceki, kavmi yan›nda bin senedenelli sene eksiktir,henüz fazîletlerini söylemeyekâdir olamam. ResûlullahEfendimiz buyurur:Korkunuz! Ömer’inh›flm›ndan ki, o gadabl›olunca, Allahü tebârekeve teâlâ ondan ötürü gadabl›olur.3– Sa’îd bin Cübeyr, ‹bniAbbâs’dan rivâyet etmifltir.Resûlullah Efendimizbuyurur ki: Cebrâîlaleyhisselâm benim yan›-ma geldi ve dedi ki: Allahütebâreke ve teâlâ ve tekaddeshazretleri buyurduki, Ömer’e benden selâmet! Ona haber ver ki,Onun r›zâs› benim hükmümdür.Onun h›flm› benimadlimdir.4–Bir genç, Ebû Zer-iG›fârî’nin yan›na geldi.Ebû Zer o gence dedi ki,benim için Hak teâlâdanistigfâr et, affedilmemi iste.O genç dedi ki, yâ EbâZer! Sen Hazreti Resûlullah’›nsohbetinde bulunmuflsun.Ben senin nas›laffolunman› isterim. EbûZer; “olsun, iste” dedi.Genç dedi, bana haber verki, ben de ne hay›rl› iflâretgördün ki, benim duam›ve istigfâr›m› istersin. EbûZer dedi ki; Bundan dolay›ki, sen Hazreti Ömer’inönünden geçiyordun.Hazreti Ömer, bu iyi gençtir,buyurdu. Ben ki, EbûZer’im. Resûlullah Efendimizdeniflittim ki, buyurdu:“Allahü teâlâ, do¤rusözü, Ömer’in dili üzerinekoymufltur.”5– Ya’lâ bin Ziyâd rivâyetiile, Hazreti Hasen buyurduki: Bir vakit HazretiÖmer, Ebû Zer hazretlerininelini tutup, s›kt›. EbûZer, elimi b›rak, incittin, yâ‹slam’›n kilidi, dedi. HazretiÖmer, yâ Ebâ Zer, busöyledi¤in nas›l bir sözdür.Ebû Zer dedi ki: Yâ222 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMEREmîr-el mü’minîn, akl›ndam›d›r (hât›rlar m›s›n), falanvakit, falan günde, ResûlullahEfendimiz buyurduki: E¤er aran›zda yay›-lacak fitnelerden korkuyoriseniz, Ömer’in bereketiile onlar size eriflmez.Yâ Ömer, sen ‹slam’›n kilidisin.6– Hazreti Enes haberverdi. Resûlullah EfendimizÖmer’in yüzüne bak›p,güldü ve buyurdu.Yâ Hattâb o¤lu! Bilir misinniçin tebessüm ettim.Hazreti Ömer, Allahü teâlâve Resûlü bilir, dedi.Seadetle buyurdu: “Ondandolay› güldüm ki, Allahüteâlâ, Arefe gecesiArafatda bulunanlarainâyet nazar› ile nazar etti.Sana husûsî olarak nazaretti.”7– Âifle-i S›ddîka’n›n rivâyetiile, Resûlullah buyurduki: “MeclisleriniziÖmer bin Hattâb’› anarakzînetlendiriniz!”223 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMER8– Ali bin Ebî Tâlib buyurdu.Sâlihler zikrolundu¤uzaman, siz Ömer’inzikri ile olun. Zîrâ biz ki,Resûlullah’›n eshâb›y›z.Hepimiz sekîne ve ârâm›nÖmer’in dili üzerine oldu-¤una, ittifâk etmifliz.9– Mubârek bin Fudâle,Hasen’den rivâyet etmifltir.Resûlullah buyurdu:“‹nsan o¤lundan baflkas›,kendisi gibi bin kimsedendahâ k›ymetli olamaz.Ömer ise bin mislindendahâ hay›rl›d›r.”10– Huzeyfe tebni Yemân’danrivâyet edilmifltir.‹slam, Hazreti Ömer zaman›ndamakbûl kimseyebenzer idi ki, yak›nl›¤› artard›.Ömer’den sonra ‹slam,arkas›n› dönmüflkimseye benzerdi. Uzakl›-¤› artard›.11– Abdullah binMes’ûd’un rivâyeti ile gelmifltir.Dedi ki: Üç kimseninfirâseti gâyet iyi oldu.1- M›s›r azîzinin firâseti.Yûsüf aleyhisselâm hakk›ndafirâset edip, kendizevcesine dedi ki, bunumükerrem tut. Olur ki, ondanbize menfâ’at eriflir.2- fiuayb aleyhisselâm›nkerîmesinin firâsetiki, Hazreti Mûsâ aleyhisselâmda’vete gelmiflti. Babas›nadedi ki, yâ baba.Onu ücret ile tut. Kavî veemîndir.3- Hazreti Ebû Bekr-iS›ddîk’›n firâseti ki, kendindensonra, hilâfeti HazretiÖmer hazretlerine verdiki, onda adâlet fehmetti.Bir gün Hazreti Ali bin EbîTâlib d›flar› ç›kt›. Üzerindeçok güzel bir elbise vard›.Bu elbiseyi bana kardeflim,dostum, sâd›k›m vesafiyyim Ömer bin Hattâbgiydirdi, buyurdu.12– Ebû Bekr-i S›ddîkrivâyet etmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurdu:“E¤er benden sonra Allahüteâlâ Peygamber gönderseidi, Ömer’i gönderirdi.Allahü tebâreke ve teâlâiki melek ile ona kuv-224 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERvet vermifltir. Bunlar onakuvvet verir. Ondan birhatâ meydana gelecek olsa,ondan döndürürler.Do¤rusunu yapt›r›rlar.”13– Abdullah bin Ömerrivâyet etmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurdular ki:“‹nsanlar birfley söyledi.Ömer de o hususta bir fleysöyledi. Ömer’in kavilinemuvâf›k olarak Kur’ân-›azîmüflflân nâzil oldu.”14– Übeyy bin Ka’b rivâyetiile gelmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurdularki: “Benden sonra, Allahüteâlân›n yak›n oldu-¤u kimse, Hattâb o¤ludur.O kimse, Hak teâlân›nkudreti ile elini tuttu¤u,feryâd›na eriflti¤i, selâmverdi¤i, Cennet’ine koydu¤ukimsedir. O Ömerbin Hattâb’d›r. Bu makâmdayak›nl›k mekân ileolmaz. O yak›nl›¤› Allahüteâlâ ve ben bilirim. Onabir kerâmet ve bir ni’metverir ki, baflkalar›na bumertebe ve yükseklik olmaz.”15– Resûlullah Efendimiz;“fieytân Ömer’i gördü¤üvakit, Ömer’in heybetindenyüzü üzerine düflerdi”buyurdu.16– Fadl bin Abbâs rivâyetetmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurdu ki:“Ömer bin Hattâb benimledir.Ben Ömer bin Hattâbileyim. Benim vefât›mdansonra, Hak teâlâÖmer iledir. Her neredeolursa olsun, Allahü tebârekeve teâlâ hazretlerininh›fz ve emân›nda olur.”17– Abdullah bin Abbâsrivâyet etmifltir. Resûlullahbuyurdu ki:“Ömer’in Müslüman oldu¤ugün, Cebrâîl aleyhisselâmbenim üzerime nâziloldu. Ömer bin HattâbMüslüman oldu diye meleklerinbirbirine müjdeverip, flâd olduklar›n›, banahaber verdi.”18– Enes bin Mâlik rivâyetetmifltir. Resûlullahbuyurdu ki: “Yâ Ömer!Sen benim ümmetim üze-225 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERrine berekâts›n. Allahü tebârekeve teâlâ senin flân›ndagöndermifltir. Nâfileibâdetlerden, zikr veKur’ân-› kerîm okuma¤›gündüz kaç›rd›klar›n› gece,gece kaç›rd›klar›n›gündüz kazâ et.”Menk›be: Hazreti Ömerhakk›nda çeflitli kitaplardabildirilen haberleri aç›klamakdad›r.A’mefl, Süfyân’danve Abdullah’danrivâyet etmifltir. Dediler ki,vallahi Ömer’in amelini terâzîninbir kefesine koysalar,di¤er insanlar›n amellerinide terâzînin di¤er kefesinekoysalar, Ömer’inamelinin a¤›r gelece¤inizan ederiz.Zeynüddîn Ali bin Tâhirkendi tasnîf etti¤i kitaptademifltir ki: Ömer binHattâb hazretleri buyurduki, münâf›k o kimsedir ki,dünya onun ümîdi olur.Hatâ ve günâh onun ameliolur. Çok yemin onunsan’at› olur. Âhiret ifllerindecâhil, dünya ifllerindezekî olur.Hazreti Ömer’in flefkative rahmeti, mahlûkât üzerineo mertebede idi ki,Ebûlleys-i SemerkandîTenbîh-ül gâfilîn’de yazm›flt›r:Ömer bin Hattâbbir yafll› zimmî gördü ki,kap›larda gezip, kap›lardadilenir. Hazreti Ömer hazretleribuyurdu ki, ey pîr!Benim sana insâf etmemiistiyorlar. Gençlik vaktindesenden cizye ald›m. Lây›kolan odur ki, bugün seniaffetmeliyim. Affedip, hergün kendinin ve ›yâlinin[çoluk-çocu¤unun] yiyece-¤ini beyt-ül-mâldan versinler,buyurdu.Menk›be: Bir gün emîrülmü’minîn Alîyül-mürtedâ,oturmufl, sohbet ediyordu.Söz aras›nda birkimse, Hazreti Ömer’inmethetmeye bafllad›. HazretiAli buyurdu ki, hangiÖmer? Allahü tebâreke veteâlâ Enbiyâ aleyhissalâtüvesselâmdan sonra,Ömer’e benzer kul halk etmemiflve hiçbir baban›nve anan›n Ömer gibi o¤lu226 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERolmam›flt›r. O Ömer’dir ki,âlimdir. Hak teâlâ hazretlerinindininin s›n›rlar›n› bilir.Allahü teâlâ ‹slam’›onunla azîz etti, onunlaadâlet etti. Böylece kendisiemîn oldu. ‹slamiyeti bilenfakîhdir. Kendisindensonra gelen halifeleri zorduruma düflürdü.Emîr-ül mü’minînÖmer, ‹slam dininde güzelâdetler b›rakt›. ‹slamda ilkkâdî ta’yîn etti. fiüreyhi kâdîta’yîn etti. Postay› ilk kuranodur. Beyt-ül-mâl binâs›yapt›rd›. Zekât vebaflka mallar› buraya koyard›.Zindan› ilk binâeden odur. Mescid ve câmi’leriflehirlerde o tertîbetti. Serhadlar› [s›n›rlar›] ovaz’ etti. Müezzin gibi hay›rl›ifl iflliyenlere ücret verirdi.Îrân topra¤› üzerineharâc› o ta’yîn etti. Cemâ’atile, Ramezân ay›ndaterâvîh namaz›n› âflikârek›ld›. Resûlullah terâvîhnamaz› k›lard›, Fakat âflikâretmezdi. Allahü teâlân›nterâvîh namaz›n› ümmetiüzerine farz edece-¤inden ve onlar›n meflakkatçekece¤inden çekinirdi.Hazreti Ömer’de bumertebe yükseklik var idiki, adâletin, heybetin, siyâsetin,gayretinin sesiufuklara yay›lm›fl iken, birzerre kibr ve ucb kendinefsinde yoktu. Kendinicümleden afla¤› görürdü.Kendi eli ile yapt›¤› ifllerikimse gücü yetip, yapamad›.Kesbederdi [çal›fl›ridi]. Der idi ki, ey Müslümanlar,kesbedin [çal›fl›n],baflkalar› üzerine yük olmay›n.Pazarda, çoluk-çocu¤umunnafakas›n›te’mîn etmek için çal›fl›rkenöldü¤üm yer, bana ensevimli yerdir. Elinizi kesbdenkald›r›p da [çal›flmay›b›rak›p da] Allahü teâlâr›zk›m› verir demeyiniz.Allahü teâlâ gökten alt›nve gümüfl göndermez.Âdet-i kerîmesini de¤ifltirmez.Cümle mubâhlar›gözler önüne sermifltir.Vera’ ve takvâs› o merte-227 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbede idi ki, sadaka sütündenbir içim HazretiÖmer’e süt verdiler. ‹çti.Sonra anlad› ki, buna lây›kde¤il idi. Parma¤›n› bo¤az›nasoktu. O sütü kay etti.O kadar zorluk ve mihnetçekti ki, mubârek rûhu bedenindenayr›l›yor, diyekorktular. Sonra, yâ Rabbîdamarlar›mda kal›p da ç›-karamad›klar›mdan sanas›¤›n›r›m, buyurdu.“Kimyâ-i seadet”de,‹mâm-› Gazâlî nakl buyurmufllar:Bir vakit, HazretiÖmer’in harem-i flerîflerine,ganîmetten misk getirmifllerdi.Kendi ehline [han›m›na]buyurdu ki, bumiski sat›p, dervifllere sarfedelim. Bir gün seadethânesinegirdi. Hâtunununsand›¤›ndan misk kokusuduydu. Buyurdu ki, bu nekokusudur. Hâtunu dediki, miski satarken elimekokusu sindi. Sand›¤a dokundum.Ömer o sand›¤›al›p topra¤a o kadar sürdüki, asla kokusu kalmad›.Sonra han›m›na verdi. Bukadara müsâmaha gösterilebilirdi.Lâkin Ömer228 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbundan murâd› flu idi ki,küçük zararlara göz yumarak,büyük zarara yakalanmayalar.Veyâ harâm korkusundanbir helali terk etmiflolup, müttekîler sevâb›n›bulmak için yap›lm›flolur.Menk›be: Tefsîrde gelmifltir.Hazreti Ömer binHattâb minber üzerindebuyurdu ki, han›mlar›nmehrinde ifrât etmeyiniz[ya’ni fazla mehr ta’yîn etmeyiniz]!E¤er bu dünyadaikrâm olsa idi veyâ Allahüteâlâ kat›nda harâmdansak›nmak olsa idi, onauyacak kimse, ResûlullahEfendimiz olurdu. Hâlbuki,Resûlullah hiçbir hâtununave kerîmelerinden birineoniki buçuk ukiye gümüfltenziyâde mehr kesmediki, her ukiyesi k›rkdirhemdir. Tamam› beflyüzdirhem olur. Bu sözüsöyledikleri vakit, söz sâhibiolan bir hâtun, ayaküzerine kalk›p, dedi ki, Allahüteâlâ bize k›rba dolusumehr verir. [K›rba: Sakatulumu demektir.] Meâl-iflerîfi, “Sizden biriniz, han›m›n›fuhfltan baflka birsebeple boflay›p, baflkabir han›m ald›¤›nda, öncekihan›ma mehr olarakverdi¤i çok fazla miktardakimal› geri almas›n”olan Nisâ sûresi 19.cuâyet-i kerîmesinde, kad›nlaraçok ihsân, çok mal verilece¤ibeyan buyurulmaktad›r.Hâlbuki Hattâbo¤lu geri almak ister; dedi.Ömer dinde ve emân›ndabüyüklü¤ünden ve insâf›ndan,bu sözü iflitti. Anlad›ki, o kad›n›n söyledi¤isöz, do¤rudur. Hak sözükabûl edip ve insâf edip,buyurdu ki, “Bütün insanlarÖmer’den iyi bilir. Bukad›n do¤ru söyledi.Ömer hatâ etti.”Hazreti Ömer bir günbuyurdu ki, ey kad›nlar,bafl›n›z› kald›r›n. Kendihâllerinize bak›n. Hakikatteyol âflikâre oldu. [gidilecekyol bellidir.] Zinhârhalk üzerine yük olmay›-n›z. Ya’ni kesbediniz. Kim-229 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERseye muhtâc olmay›n›z.[Dînimize uygun flekildekesb ediniz.] Yine Ömerbuyurdu ki, her kim ki, dindefakîh de¤ildir, bizim pazâr›m›zdaal›fl-verifl etmesin.Çünkü, fâize düflüp, s›-k›nt› çeker. [Ya’ni, al›fl-veriflilmini bilmiyen, al›fl-veriflyapmas›n!]Menk›be: Emîr-ülmü’minîn Ömer bin Hattâbhazretleri halife olduklar›vakit, Hâlid bin Velîdserasker, ya’ni baflkomutanidi. Onu azledip, Sa’dbin Ebî Vakkâs onun yerineserasker ta’yîn etti. Birzaman sonra, Sa’d, Kûfe’debir saray binâ etmekarzû etti. Saray yapaca¤›yerin bir taraf› bir Mecusî’ninevine bitiflik idi.Sa’d, Mecusî’yi ça¤›r›p,dedi ki, o evi bana sat.Sa’d çok para verdi¤i hâlde,Mecusî satmad›. Hâz›rolanlar, dediler ki, bu Mecûsi’yebu kadar ricâ etmeyene lüzûm vard›r.Sen o evi al ve bedelini dever. Mecusî de bunu iflitip,korktu ki, Sa’d böyle yapacak.Evine var›p, han›m›nadedi ki, ne tedbîr alal›m.Han›m› dedi ki, onlar›n biremîrleri var ki, ona emîr-ülmü’minîn Ömer derler.Kalk onun yan›na var›p,Sa’d’› flikâyet et. O emirbuyurur, Sa’d elini sendençeker. Mecusî de kalk›p,Medîne-i Münevvereyevard›. Sordu ki, Emîr-ülmü’minîn saray› nerededir.Dediler saray› yoktur.Kendisi d›flar›ya, sahrâyaç›km›flt›r. O Mecusî sâiremîrler gibi flehir hâricineavlanmaya gitmifltir zanetti. fiehir hâricine ç›k›p,etrâf› gözetip, hangi taraf›ndanhaflmetle ve hizmetkârlar›ile gelecek diyebakt›. Hiçbir taraftan birtoz eseri dahî kalk›p görülmedi.Hazreti Ömer ise,kamç›s›n› bafl›n›n alt›nakoyup, toprak üzerindeuyumufl idi. O Mecusî onugördü. Lâkin onun Emîr-ülmü’minîn oldu¤unu bilmiyordu.Uyand›rd› ve dediki, Emîr-ül mü’minîn han-230 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERgi tarafa gitmifltir. HazretiÖmer buyurdu: Onu niçinsoruyorsun [ne yapacaks›n]ve ne istersin. Mecusîdedi ki, Sa’d’dan ona flikâyetegeldim. O evimi kasdenve cebren elimden almakister. Hazreti Ömeroradan kalk›p, seadethânelerinegeldiler. Hizmetçiyebuyurdular ki, bir parçak⤛d getir, Sa’da birnâme yazaca¤›m. Hizmetçiarad›, k⤛d bulamad›.Buyurdular ki, bir parçaderi de olursa, getir. Hizmetçibulamad›. Buyurdular,bir parça kemik, getir.Bir koyun küre¤i bulup,getirdi. Üzerine “Bismillâhirrahmânirrahîm.YâSa’d! Bu nâme sana eriflti-¤i zaman hasm›n› hoflnutet. Veyâ kalk›p huzurumagel!” diye yazd›. O kürekkemi¤ini Mecusî’ye verdi.Mecusî onu al›p, evinegeldi. Han›m› dedi ki, neyapt›n. Dedi ki, hayret ki,bu uzun yolu gittim. Bukadar meflakkat ile; elimeyaz›lm›fl bir parça kemikverdiler. Han›m› dedi ki,mâdem ki getirdin, Sa’d’aonu götür arz et. Bakal›mne söyler. Mecusî de kalk›p,Sa’d’›n saray› kap›s›nagitti. Sa’d hazretleri namaz›n›k›l›p, saray kap›s›ndaoturmufltu. Halk, karfl›s›nasaf ba¤lay›p oturmufllaridi. Mecusî kürek kemi¤iniSa’d’›n karfl›s›nda tutup,durdu. Sa’d’›n gözü onugördükte, Emîr-ül mü’minînHazreti Ömer’in yaz›s›oldu¤unu anlay›p, çehreside¤iflti. Dedi ki, her ne isterisen bana söyle. BeniEmîr-ül mü’minîn HazretiÖmer’in huzuruna ç›karmaki, ben Ömer’in siyâsetinetâkat getiremem.Hemen o Mecusî, akl› bafl›ndangidip, düfltü. Bir zamansonra ay›ld›. Dedi ki,yâ Sa’d! Bana ‹slam’› arzeyle, deyip, Müslüman oldu.Evini ona, hüsn-i r›zâs›ile ba¤›fllad›. O Mecusî’yedediler ki, ne sebepleMüslüman oldun. Dedi,bunlar›n emîrlerini gördüm.Bir köhne h›rka ör-231 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERtünmüfl. Kamç›s›n› bafl› alt›nakoyup, toprak üzerindeuyumufl, dervifl sûretinde.O flekilde ki, onugördüm. O kadar siyâsetve heybet ki, halk›n gönüllerindeyerleflmifl oldu¤unugördüm. Kendi kendimededim ki, bu dindeböyle bir emîr olsun, budin mutlaka hak dindir.Anlamal›d›r ki, adâlet nemubârek nesnedir.Menk›be: Bir günÖmer Resûlullah Efendimizinarkas›nda namaz k›-l›yordu. Resûl aleyhisselâmsûre-i Vennaziat okuyordu.Meâl-i flerîfi“Fir’avn kavmine, ben sizinulu tanr›n›z›m dedi”olan âyet-i kerîmeyi okudu¤unda,Hazreti Ömer’ingayret damar› hareketegelip, mubârek bedenindetüyleri elbisesinden d›flar›ç›k›p, “E¤er ben orada hâz›rolayd›m, boynunu vururdum”dedi. Namaz edâedildikden sonra, ResûlullahEfendimiz buyurdu ki,“Yâ Ömer, namazda konufltun.Namaz›n› iadeet”. Hemen Cebrâîl aleyhisselâmgelip, Allahü teâlân›nemrini erifltirip, buyurduki, “Yâ Muhammed!Ömer’e namaz› iadeet diye söyleme! Biz o namaz›kabûl ettik. O namaz›cümle ümmetin namaz›na232 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERberâber ettik ki, biz çokgayretli, sevdi¤ini kay›r›c›kimseleri severiz.”Menk›be: Hazreti Ömerbir bayram günü, HazretiResûlullah’›n huzur-› flerîflerinegeldi. Mescide vard›-lar. Sonra yola ç›kt›lar. Medîne-iMünevverenin çocuklar›Server-i kâinâta yap›fl›p,bayraml›k istediler.Hazreti Habîbullah buyurduki, yâ Ömer! Beni bunlardansat›n al [kurtar]. HazretiÖmer de gidip, bir parçaet ve bir miktar hurmave meyve getirip, çocuklaraverdi. Resûlullah buyurduki, yâ Ömer! Sen beniMâlik bin Za’rin, Yûsüfaleyhisselâm› ald›¤›ndandahâ ucuza ald›n. Mâlik,Yûsüf’u birkaç dirheme ald›.Sen beni meyveye veete ald›n. Ömer buyurdu:Yâ Resûlallah! Her ne kadarYûsüf aleyhisselâmdanucuz ald›m ise de, ondangüzel ve flirinsin.Hazreti Ömer bir merdidi ki, onun gölgesindeniblîs kaçard›. M›s›r’daki Nilnehri kurumufl iken, onunmektubu ile akt›. Onunkamç›s› ile zelzele durdu.Heybetinden ve onun sesiniMedîne-i Münevveredehutbe okurken,Irâk’dan iflittiler. Allahü teâlâonun rey’ine uygunâyet-i kerîme gönderdi. ‹slâmonunla kuvvetlendi.Aslan onun yast›¤›n›nbekçili¤ini yapard›. Onunyükünü çekmekten yer vegök âciz kal›rd›.Menk›be: Bir gün ResûlullahEfendimiz, seadetleotururlard›. Ömerbin Hattâb meclis-i flerîfindehâz›r oldu. HazretiServer-i âlem buyurdu ki,“Yâ Ömer, bana ilâhî emirgelmifltir ki, adâlet nûrunu,Ömer bin Hattâb’aver. fiimdi sana verdim.Cihânda adâlet etmek seninnasîbindir.”Ebû Bekr-i S›ddîk hazretlerininbu dünyadangöç etmek vakti yaklaflt›.Bir vas›yetnâme yazd›.<strong>Halife</strong> olacak flahs›n isminiyani Hazreti Ömer’i yazd›.233 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMEREshâbdan ba’z›lar› gelip,dediler ki, niçin böyle ettin.Ömer bin Hattâb sert tabî’atl›kimsedir. Allahü tebârekeve teâlâ huzurunda,Ömer’i Müslümanlarüzerine getirdi¤inden dolay›,ne huccet getirirsin.S›ddîk buyurdu ki: Benikald›r›n, oturtun. Oturup,buyurdu ki, e¤er Hak teâlâ,benden niçin Ömer’i halifeettin diye sual buyurursa,ben cevap veririm ki, yâilâhelâlemîn. O gün yeryüzünde,Ömer’den âdil kimsebulamad›m. O sebebdenÖmer’i halife ta’yîn ettim.Sonra Hazreti Ömerhilâfet makâm›na oturdu.Etraftan insanlar gelip, sorarlard›emîr kimdir diye.Kurt koyun ile berâber suiçip, dolafl›r, hiç ziyân etmez.Hazreti Ömer o kadarâdil davrand›, adâlet gösterdiki, Müslümanlarmaksadlar›na kavufltular.Dul kad›nlara suyu kendiçekerdi. Ve unu kendi sat›nal›rd› ve kendi götürürdü.Hamallara yard›m ederdi.Der idi ki, bir miktar yolben götüreyim ve bir miktarsen götür. Köle ve câriyesu çekmekden veyâ un234 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERö¤ütmekden âciz kalm›flise, yard›m ederdi. GeceleriAbdürrahmân bin Avf ileberâber flehri dolafl›p, bekçilikederdi.Menk›be: Abdürrahmânbin Avf der ki, benHazreti Ömer’den acâibliklergördüm. Dediler, negördün. Buyurdu ki, hayattaolsa, ben söylemeye kâdirolmazd›m. Birisi odurki, her gece ikimiz flehri dolan›rd›k.Bir mahalle var›rd›k.Ömer bana der idi ki,sen burada dur. Ben demuhâlefete kâdir olamay›p,dururdum. Var›p, birzamandan sonra, gelirdi.Sual etmeye de cür’et edemezdim.Vefâtlar›ndansonra bir gece o mahalleyevar›p, bir ev içine girdim.Bir ihtiyâr kad›n gördüm.Kendi kendine acabâ ne olduki, Ömer bu gece gelmedi,diyordu. Ben dedim,ey hâtun! Ömer dünyadangöçtü. Kad›n bunu iflitince,bir âh çekip, bay›ld›. Sonraakl› geri geldi. Dedi ki; eyAllah›m! Bana yard›mdabulunan Ömer’i affet. Onadedim ki, ne yard›m ederdi.Gündüz vakti üzerimikirletirdim. Onu d›flar› atard›.Kirlenmifl elbisemi y›-kard›. Beni temizlerdi. Banayiyecekten ne nesne gerekise, getirirdi. Dedim, eyhâtun! Ben de Ömer’inarkadafl›y›m. E¤er o gittiise ben sa¤›m. BenÖmer’in yapt›¤› iflleri yapay›m.Beni ça¤›r›p, dedi ki,Ömer’in yerini kim tutabilir.E¤er Ömer’in arkadafl›isen, bana dua eyle, yard›met. Hemen bafl›n› yukar›tutup, dedi ki, yâ ilâhelâlemîn! Ben o hastal›¤›Ömer’in yard›m› ile çekerdim.Ömer gitti. Benim rûhumukabz eyle ki, benÖmer’siz ömür istemem.Bunu dedi, o sâat duas›makbûl olup, dünyadangöç etti. Ben a¤lad›m. Techîzve tekfînini yap›p, defnettim.Menk›be: Yine Abdürrahmânbin Avf buyurdu.Hazreti Ömer bir gece birtulumu su ile doldurup,235 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERarkas›na alm›fl, Medîne-iMünevvere köylerine giderkenyorulmufl. Ben dedimki, Ya emîr-el mü’minîn,yorulmuflsunuz! Banaver, biraz da ben götüreyim.Buyurdu ki, e¤er bugünsen benim tulumumunyükünü götürür isen,yar›n benim günâh›m›n yükünükim götürür. Dedim,senin ne yükün var ki, senResûlullah’›n yolu üzerineyürüyorsun. Buyurdu ki,ben Resûlullah hazretlerinindostu o zaman olurumki, bu Hilâfetten baflabaflkurtulay›m. [Ya’ni zarars›zolarak kurtulur isem, Resûlullah’›ndostu olurum.]Dünyadan göç etmezdenönce böyle buyururlar idi.O¤ullar› Abdullah babas›n›nvefâtlar›ndan birsene sonra onu rüyadagörmüfl. Sabahleyin bafl›aç›k d›flar› gelip, ResûlullahEfendimizin mescid-iflerîflerine vard›. Seslenip,dedi ki, ey Sahâbîler, toplan›n.Babam›n selâm›n›size getirdim. Hepsi topland›lar.Orada Abdullahhazretleri buyurdu. Düngece babam› rüyada gördüm.Dün geceye kadar,babam›n âhirete göç ediflibir sene oldu. ResûlullahEfendimize babam› rüyadagöreyim niyeti ile salevâtgetirirdim. Fakat, göremezdim.Tâ dün gece gördüm.Babam›n yüzü de-¤iflmifl. Dedim, ey baba!Bu ne hâldir. Senin yüzününrengi k›rm›z› idi. Dedi,ey o¤ul, flimdi kurtuldum.fiimdiye kadar muhâsebedeidim. Dedim. Ey babanas›l muhâsebe [hesâb]olundun. Hesâb›n biri bitmedenbiri bafll›yordu. Hâlbir yere eriflti ki, beyt-ülmâlaâid sadaka develerininbir yular› var idi. Birçokyerden ba¤lam›flt›m. Art›kdeveye takacak yeri kalmam›flt›.D›flar› atm›flt›m.Cenâb-› Rabbil âlemîndenazarlay›c› hitap geldi ki, niçino yular› att›n. Müslümanlar›nmal›n› zâyi’ ettin.Ey baba, bu itâbdan ne sebeplekurtuldun. Dedi ki,236 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERey o¤ul! Bir gün Hasen veHüseyin hazretleri babam›nyan›na geldiler. Selâmverdiler. Oturdular.Babam, Müslümanlar›n ifliile meflgûl idi. Selâmlar›n›iflitmedi. Sonra ifli bitti.Buraya gelin. Onlar dediler,biz selâm verdik. Babamdedi, iflitmedim. Babamkalkt›. Onlar›n yan›navard›. Onlar›n ikisi de aya-¤a kalkt›lar. Babam ikisininde elini öptü. Hazîne ilemeflgûl olan hizmetkârabuyurdu ki, iki kaftan getir.Her birini birine giydir. Onlardansonra özür dileyip,dedi ki, bizden râz› olun ki,bilmedik, kusur ettik. Hasenve Hüseyin , babalar›-n›n huzurlar›na vard›lar.Dediler ki, Emîr-ül mü’minînÖmer bize hil’at verdi[elbise verdi]. Hazreti Aliçok memnûn oldu. O¤ullar›nadedi ki: HazretiÖmer’e gidin ve ona, ResulullahEfendimizin:“Ömer hayatta oldu¤umüddetçe ‹slam›n nuru,vefat›ndan sonra da Cennetehlinin ›fl›¤›d›r” buyurdu¤unuhaber verin. ‹fltebu müjde sebebiyle itabdankurtuldum.Menk›be: Bir gün HazretiÖmer Medîne-i münevveredegidiyordu. Birihtiyâr kad›n yol kenâr›ndadurmufl idi. Bir baflkakad›n ona dedi ki, içeri gir,emîr-ül mü’minîn Ömergidiyor. Acûze “ihtiyâr”kad›n, bafl›n› d›flar› ç›kar›pdedi ki, kimdir, emîr-ülmü’minîn. Bir merd idi ki,ona dün Ömer derler idi.Bu gün emîr-ül mü’minînmi oldu. Hazreti Ömer osözü iflitti. Geri döndü, dediki, Ömer’i Ömer’e göstereno kad›n kimdir.Ömer’in kendini tan›mas›-na, anlamas›na sebeb oldu.Ondan sonra hergün oacûzenin [ihtiyâr kad›n›n]kap›s›na gelirdi ve derdiki, at›lacak çöpün var iseatay›m, hizmetin var isegöreyim. Destin bofl isever, su getireyim. ZîrâÖmer’i senden gayri kimsetan›mad›.237 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: Ömer bir geceMedîne-i münevveredegeziyordu. Bir kad›n eviiçinde k›z›na dedi ki, k›z›mbir miktar su getir, sütüniçine kat. K›z› dedi ki, Emîrülmü’minîn nidâ ettirmedimi bugünden sonra, sütesu katmay›n›z. Kad›ndedi ki, O flimdi buradade¤ildir. K›z dedi, Ömerburada de¤il ise, Rabbigörüyor. Hazreti Ömeronun sözünü iflitti. Evi niflânetti. Geldi, o¤luna dediki, senin için bir k›z buldum.Onu sana alay›m.Ertesi gün o kad›n›n kap›-s›na geldi. Dedi ki, k›z›n›benim o¤luma ver. Kad›ndedi ki, bende o cür’etyoktur ki, bunu kalbimdengeçireyim. Ömer buyurdu:Ben o k›zdan iflittimsöyledi¤i o sözü ki, hoflumagitti. O k›z› kendi o¤luÂs›m hazretlerine ald›. Abdül’azîzo k›z›n evlâd›ndanoldu. Abdül’azîzden emîrülmü’minîn Ömer bin Abdül’azîzhazretleri vücûdageldi. Onun hilâfeti zaman›ndakurt koyun ile gezerdi.238 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: Ömer bir geceflehri gezerken bir evdençeflitli sesler iflitti.Ömer hazretleri dama ç›kt›.Damdan o eve girdi.Gördü ki, bir kifli bir kad›nile oturmufl. Orta yerde deflarap var. Hazreti Ömerdedi: Niçin Allahü teâlâhazretlerinin emrini tutmazs›n.Bu kadar günâh›ncezâs›n› çekmeyece¤inimi zan ediyorsunuz! O kifliçok korkup, dedi ki, yâEmîr-el mü’minîn! Hiçacele etme ki, ben bir günâhiflledim ise, sen dörtgünâh iflledin. Birincisi,Allahü teâlâ buyurdu ki,“Evlere kap›lar›ndan giriniz.”Sen damdan girdin.‹kincisi, Allahü teâlâ buyurduki, “Evlerinizdengayrî evlere izin al›p, ehliüzerine selâm vermeyincegirmeyiniz.” Sen fermândinlemeden girdin. Üçüncü;Allahü teâlâ buyurur:“Tecessüs etmeyiniz.”Sen tecessüs ettin. Dördüncü;Allahü tebâreke veteâlâ buyurur, “Sû-i zânetmekten sak›n›n›z.” Sensû-i zan ettin. Ömer bunuiflitti. Mubârek gönlüneçok te’sîr etti. Piflmân oldu.Onun keffâretine birköle âzâd etti. HazretiÖmer’in adâleti ve siyâsetibereketi ile, o kifli de tövbeedip, iyiler zümresindenoldu.Menk›be: Hazreti Ömerbir gün, mescidde mübârekbafl›n› koyup, yatacakt›.Tam o s›rada bir karaköle, seslenip, dedi: Kalk,yâ Emîr-el mü’minîn. Öncebana insâf eyle. Rabbülâlemîn k›yâmet günü benimhakk›m› senden al›r.Hazreti Ömer acele kalk›p,onun sözü gönlüne fazlate’sîr etti. Buyurdu ki: Neifl yapars›n. Yard›m edeyim.O köle dedi ki, bendüflkün bir kifliyim. Elbisemiy›kayas›n ve temizleyesin.Mübtelâlara (düflkünlere),dervifllere, hastalarayard›m etmek senin üzerinevâcibdir. Hazreti Ömerdedi: Evet, Hak senin elindedir.Ne buyurur isen öy-239 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERlece yapaca¤›m. O kendiesvâblar›n› ç›kard› ve dedi;yâ Emîr-el mü’minîn!Sen esvâb›n› bana ver; giyineyimki, ç›plakl›¤a sabredemem.Hazreti Ömeresvâb›n› ç›kar›p, ona verdi.Kendi beline bir pefltamâlba¤lad›. Kölenin elbisesiniy›kad›. Ondan özürlerdiledi. Ona taltîf gösterdi.Yumuflak sözler ilehelallik diledi. Köle dedi,yâ Emîr-el mü’minîn, e¤ersana ac›masam, helal etmezdim.Sen bilirsin ki, k›-yâmet gününde, flarkdangarbaMüslümanlar›n ç›plaklar›ve açlar› ve zay›flar›ve fakîrleri ve mübtelâlar›haklar›ndan seni sualederler. Allahü teâlâ bunlar›nhaklar›ndan sana sualeder, sen ne cevap verirsin.Ömer çok a¤lad›.Yine köleden özürler diledi.Gönlünü hofl etti. Kendielbisesini ona ba¤›fllad›.A¤l›yarak geri döndü.Menk›be: HazretiÖmer’in zaman›nda birkervân, bir gece vaktindeMedîne-i münevvereyegeldi. Kervândakilerinhepsi kâfir idiler. Konaklad›klar›gibi hepsi uyudular.Zîrâ yorulmufllard›. Develerinive yüklerini himâyesizkoydular. Ömer bu hâldeonlar› uyumufl gördü.Düflündü ki, sak›n olmayaki, bunlar›n mallar›n› çalarlar,ben mes’ûl olurum. Buendîfle ile Abdürrahmânbin Avf’›n yan›na vard›.Abdürrahmân bin Avf sordu,yâ Emîr-el mü’minîn!Bu vakitte ne ifle geldiniz.Buyurdu ki, yâ Abdürrahmân!Bir kervâna u¤rad›m.Konmufllar ve hepsiuyumufllar. Korktum ki,onlar›n mallar› çal›n›r. Banamuvâfakat et, varal›m,onlar› bekleyelim. ‹kisi, var›p,h›fz edip, beklediler.Sabah vakti oldu. Ömer“Es-salât, es-salât”, deyip,seslendi. Uyand›lar. Emîrülmü’minîn dönüp, seadethânelerinegeldi. Kervânhalk›ndan bir kimse,Emîr-ül mü’minînin, arkas›ndangitti. Bu kimdir ki,240 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbunlar› sabaha kadar bekledi.Onu baflkalar›ndansual etti. Dediler, o emîr-ülmü’minîn Ömer hazretleridir.Yeryüzündeki insanlar›nen iyisidir. O kifli devar›p, kervân halk›na haberverdi ki, emîr-ülmü’minîn Ömer kendisigelip, biz uyurken bizi beklemifl.Dediler, onun kâfirlerebu derece flefkat vemerhameti oldu¤una göre,Müslümanlara ne derecedemerhametlidir. Bizanlad›k ki, onun dîni hakdindir. Hepsi kalk›p, Ömerhuzur-› flerîflerine var›p,tamam› Müslüman oldular.Menk›be: Emîr-ülmü’minîn Ömer, Selmân-›Fârisî’yi Fârîs vilâyetinevâlî ta’yîn etti. Ebû MûselEfl’ârî hazretlerini hâkimta’yîn etti. Herbirine beytülmâldan iki dank ta’yînbuyurdu. [Bir dank, yar›mgram gümüfltür.] Buyurdularki, beyt-ül-mâldanbir mescid binâ ediniz.Selmân vard›. Emîrlik iflleriile u¤raflmaya ve mescidbinâ etmeye bafllad›.Ebû Mûsel Efl’ârî baflka biryerde oturup, Müslümanlararas›nda hükmetmeyebafllad›. Selmân kendi ücretindeniki dank ald›. Birdank› ile fiâmî kilim ald›.Zîrâ hastal›¤› vard›. fiâmyap›s› o kilim hastal›¤afaydal› idi. Bir danka iki arpaekme¤i ald›. Yemektensonra, kendi kilimini döfleyip,üzerinde bir miktaruyudu. Ebû Mûsel Efl’ârî,Emîr-ül mü’minîn kat›namektup yazd›. Yâ Emîr-elmü’minîn! Selmân, Resûlullah’›nyaflay›fl›n› ve Eshâb-›güzînin hâllerini b›-rak›p, çeflitli nefîs yemeklerile meflgûl olur ve yumuflakeflyâ üzerindeuyur. Müslümanlar›n iflleriile meflgûl olmaz. Ömer omektubu okudu. Bir kimsegönderip, Selmân› azletti.Geri yan›na ça¤›rd›. SelmânMedîne-i münevvereyegeldi. Ehâli karfl›lamayaç›kt›. Hazreti Ömerde karfl›lamaya ç›kt›. Sel-241 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERmân-› Fârisî HazretiÖmer’i görüp, deveden indi.Yan›na var›p, müsafehâetti. Sonra, Selmân dediki: Yâ Emîr-el mü’minîn!Benim hakk›mda neiflittin ki, beni azlettin. HazretiÖmer iki arpa ekme¤inive fiâmî kilim üzerindeuyudu¤unu söyledi. Selmân,kendi hastal›¤›n›söyledi ve tövbe etti. Birdahâ etmem, dedi. Emîrülmü’minîn Hazreti Ömerbuyurdu: Yâ Selmân! Allahüteâlân›n izzü ve celâlihakk› için, e¤er benim halimdensen de bir nesneiflittin ise ki, sana mekrûhgelen [uygun gelmeyen]birfley, bana haber ver, tâben de tövbe edeyim. Selmândedi: Yâ Emîr-elmü’minîn, iflittim ki, seniniki kaftan›n vard›. Biri eski,biri Cum’a namaz›ndandolay› yeni idi. Sen bilirsinki, bizim Peygamberimizinhiçbir vakit gömle¤i iki olmad›.Emîr-ül mü’minînbuyurdu: Yâ Selmân, birzaman iki gömlek edinmifltim.Lâkin, birisini fukarâyaverdim. Tövbe etmifltimve iki elbise kullanm›yaca¤›mada söz verdim.Menk›be: Bize bildirilmifltirki, emîr-ül mü’minînHazreti Ömer Îrân bölgesinifethetti. Deveden,attan ve dirhemden ve koyundanve s›¤›rdan ve köleve câriyeden çok mal veganîmet getirdiler. Emîr-ülmü’minîn bütün o ganîmetitaksîm etti. Kendisineasla birfley al›koymad›.Seadethânelerine gecevakti geldiler. Ev ehli dedilerki, niçin bizim için ikidirhem getirmedin. Yimekiçin, bu gece evde hiçta’âm yoktur. HazretiÖmer buyurdu, ey hâtun!Korktum o tâifeden olmaktanki, Allahü tebârekeve teâlâ hazretleri kelâm›mecîdinde buyurur: “...Dünya hayât›nda güzelni’metleri yiyerek, iyi ifllerinizinsevâb›n› giderdiniz.Onlar ile istimtâ’ edip, faydaland›n›z,yeryüzünde ki-242 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbirlenip, günâh ifllediniz.Bugün fliddetli azâb ile cezâlanacaks›n›z.”[Ahkâfsûresi 20]Yine korktum o kimselerdende olurum diye.“Dünyaya ma¤rûr olup,aldand›lar...” ve Hak teâlâbuyurmufltur: “Sizi dünyahayât› aldatmas›n...” vede k›yâmet günü, ResûlullahEfendimizden uzak kalmaktankorktum, buyurmufllard›r.Resûlullah, “EyAllah›m! Beni miskîn yaflat.Miskîn olarak öldür.K›yâmet günü miskîn oldu¤umhâlde, miskînlerzümresi ile haflreyle” buyururdu.Ondan sonraHazreti Ömer bakt› ki, evdeyiyecek yok. D›flar› ç›kt›.Mescide var›p, minbereç›kt›. Yüksek sesle “Essalât”deyip, hutbeye bafllad›.Hutbede dedi ki, ey insanlar,k›yâmet korkusu olmasaidi, bu korktu¤unuzifllerden baflka ifller olurdu.Velâkin, k›yâmet korkusubizi geri çekti. Nefsimizetâbi’ olmad›k. Sonra243 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbuyurdu: Bana iki dirhemkim borç verir. Tâ ki bu geceninihtiyâc›n› göreyim ki,benim evimde bu gece yiyecekbir nesne yoktur. Eshâb-›güzîn bunu iflittiler.Çok a¤lad›lar. Sonra Abdürrahmânbin Avf kalk›p,iki dirhem verdi.Menk›be: Hak teâlâhazretleri, Fârîs [Îrân] bölgesininfethini emîr-ülmü’minîn Hazreti Ömerzaman-› flerîfinde müyesseretti. O gece Hazreti OsmânHazreti Ömer’in huzurunavard›. Gördü ki,acele ile mektup yazarlar.Hazreti Osmân selâm verdiler.Emîr-ül mü’minîn cevapvermedi. Mektubu bitirdi.Ç›r⤛ söndürüp, selâmacevap verdi. HazretiOsmân sordu: Neden selâm›ncevâb›n› ç›r⤛ söndürdükdensonra verdiniz.Buyurdular ki, yâ Osmân!Ç›r⤛ Müslümanlar›nmaslahatlar› için ›fl›kland›rd›m.Korktum ki, o zamanselâm›n› alsam o ç›-r⤠›fl›¤›nda, k›yâmet gününde,Müslümanlar banahas›m olurlar [haklar›n›isterler]. Allahü teâlâ beniondan sual edip, ben cevapvermeye tâkat getiremem.Menk›be: Allahü teâlâ,anâs›r-› erbe’a ki, su, atefl,toprak, havâd›r, emîr-ülmü’minîn Hazreti Ömer’emüsahhar k›ld› [Emrineverdi]. Hilâfetleri zaman›nda,Medîne-i münevveredebir zelzele vâki’ oldu.Halk korktular. HazretiÖmer halk› toplad›. Minbereç›k›p, hutbe okudu.Hutbede buyurdu ki, eyMüslümanlar! ResûlullahEfendimizden iflitmiflim,buyurdular ki: “Yerin zelzelesiiki fleyden olur. Birisi,zinâ etmekten. Biri zulümetmekten. Zinâ ve zulümâflikâre olur ise, yerona tâkat getiremez. Allahütebâreke ve teâlâ dergâh›nayalvar›r, inler vesallanma¤a bafllar. Tâ ki,Allahü tebâreke ve teâlâonlar› helâk eder.” fiimdie¤er günâhkâr ben isem,244 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERtövbe ettim. Siz de tövbeediniz. Onlar da tövbe ettiler.Hazreti Ömer kamç›s›-n› yere vurdu. Buyurdu ki,yâ yer! Sen tövbe edenlerinalt›nda sallan›yorsun.E¤er sâkin olup, karâr k›lmazsan,ben sana bir vururumki, k›yâmete kadaronu söylerler. Sonra yersâkin oldu. Hazreti Ömerhayatta iken, bir dahâ yersallanmad›; sâkin oldu,Hazreti Ömer’e boyun e¤di.Nitekim, Hazreti Mûsâaleyhisselâma boyune¤ip, Kârûnu yuttu. Rüzgâr›nmüsahhar olmas›[itâ’at etmesi] ise o hutbede,yâ Sâriye-el cebel [yâSâriye da¤a] buyurduklar›zamandad›r. Bu sesi NehâvenddeSâriye hazretlerininiflitmesine vâs›l oldu.Yel [rüzgâr], Süleymânaleyhisselama da itâ’at etmiflidi.Menk›be: Bir gün Emîrülmü’minîn Hazreti Ömerdervifllere bahflîfl verdi,mal ihsân etti. Bir kifli biro¤lan çocu¤u ile geldi.Ömer buyurdu; Sübhânallah!Bu çocu¤un sanabenzedi¤i kadar, birbirinebenzeyen kimse görmedim.Muhakkak ki bu o¤lansana benzer. O kifli dediki: Yâ emîr-el mü’minîn!Bu o¤lan›n acâib hallerindensana haber vereyim.Ben sefere gitmek murâdettim. Bunun anas› hâmileidi. Bana dedi, beni buhâlde koyup, gider misin.Ben dedim ki, karn›ndaolan nesneyi Allahü teâlâyaemânet ettim. Sonraseferden geri geldim. Annesiölmüfl. Bir gece söyleflirken,karfl›m›zda mezârl›kdanbir atefl gördüm.Sual ettim ki, bu atefl nedir?Dediler bu atefl seninhan›m›n›n kabrindendir.Biz bunu her gece böylegörürüz. Dedim, Sübhânallah!O hâtun namaz k›-l›c› ve oruc tutucu idi. Buatefl ne hâldir, diyerek vard›m.Kabri aç›p, gördüm,bir ç›r⤠yanar. Bu o¤lanonun ›fl›¤›nda oynar. Birses iflittim ki, bana, bunu245 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbize ›smarlad›n, geri bizsana verdik, diyordu. Bendedim, ne olayd›, anas› dadiri olayd›. Hât›fdaki sesdedi ki, e¤er anas›n› da bize›smarlam›fl olayd›n, buflekilde onu da geri verirdik.Menk›be: Emîr-ülmü’minîn Ömer bekçi yerine,flehri kendi dolan›rd›.Nerede bir noksanl›k görürise, onu tedârik ederdi.Bu kadar ihtiyât ile dâimâa¤lar idi. Derler idi, yâEmîr-el mü’minîn! Bu kadarkorku ve a¤lamak nedendolay›d›r. Buyurdu ki,e¤er bir koyun veyâ bir keçiF›rat kenâr›nda gezer.Onun hastal›¤›na ilâc yapmazlarise, korkar›m ki, k›-yâmette onu benden sualederler. O bu kadar takvâve vera’ sâhibi idi. Abdullahbin Amr bin Âs der ki,Hazreti Ömer’in vefât›ndansonra, ben dâimâ duaederdim ki, yâ Rabbel âlemîn!Ömer hazretlerini rüyadabana göster. Onikiaydan sonra duam kabûlolup, rüyamda gördüm.Gusledip, pefltamâlini tutunmuflflekilde gördüm.Dedim, yâ emîr-el mü’minîn!Allahü teâlân›n huzurundayerini nas›l buldun.Buyurdu ki, Ey Abdullah!Sizden ayr›lal› ne kadar zamanoldu. Dedim: Onikiay. Buyurdu: fiimdiye kadarmuhâsebede idim. ‹fllerimdenhelâk olmak korkusuvar idi. E¤er, Allahütebâreke ve teâlâ hazretlerininrahmeti gazab›n› aflmasaidi, çaresiz kal›r,mahv olurdum. fiimdi benve sen bilelim ki, defterlerigünâh ile siyâh etmifliz.Ben ve sen tâ’at ve hasenât›rüzgâra vermifliz. Benve sen yüz suyunu Allahüteâlâ ve Resûlü önündeyere dökmüflüz. [Huzurundaedebsizlik etmifliz.] Benve sen dünya mal›na ma¤rûrve meflgûl olup, âhirethâz›rl›¤› yapmam›fl›z.Ömer bin Hattâb hazretlerininhâli böyle olan yerdeki, dünyada geçinecekmiktardan fazla eflyâ tut-246 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERmazd›, yâ biz âsî ve flerkullar›n ve âhireti dünyayaveren hasîslerin, belkiâhireti bir baflkas›n›n dünyas›naveren düflük kimselerinhâli ne olur.Menk›be: Emîr-ülmü’minîn Hazreti Ömer,Ebû Mûsâ-el Efl’arî’yi Farsvilâyetine vâlî ta’yîn edip,göndermiflti. Bir müddetsonra bir mektup yaz›p,gönderdi. Mektupta: Bilmelisinki, idârecilerin eniyisi o kimsedir ki, halk›onun sebebi ile iyidir. Kötübahtl›lar onun ile kötübahtl›d›r. Ve zinhâr yâ EbûMûsâ, elini aç›k tutup, isrâfedici olma ki, o vakitâmillerin de öyle ederler.Senin misâlin o hayvangibidir ki, otu çok yir.Onun semîz olmas›, bo-¤azlanmas›na sebeb olur.Bir vakit Hazreti Ömer veHuzeyfe oturmufllar idi.Hazreti Ömer buyurdu ki:Yâ Huzeyfe! ResûlullahEfendimiz münâf›klar›ns›rr›n› sana söylemifltir.Bende nifâk eserinden ne247 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERgörürsün. Huzeyfe dedi ki:Allahü teâlâ muhâfaza etsin.Sen bunu nas›l söylüyorsun.Resûlullah Efendimizden,sende nifâk ilealâkal› birfley iflitmedim.[Ya’ni sende münâf›kl›kalâmeti yoktur.] Bir vakittede oturmufltu. Vera’ sözünüsöylerdi. Sonra buyurdu;harâma ve flüpheliyedüflerim korkusu ile yetmiflhelalden el çektim.Kimyâ-i seadet’de de nakledilmifltirki, emîr-ülmü’minîn Ömer yedi veyâdokuz lokmadan fazlayimezdi.Menk›be: Ebû ‹shakGülâbâdî Te’arrüf kitab›ndademifltir ki, emîr-ülmü’minîn Hazreti Ömer,Üveys-i Karnî’nin s›fat›n›Resûlullah Efendimizdeniflitmiflti. Hazreti Ömer’esöylemiflti, Üveys’i görmemiflti.Fakat, Üveys’içok senâ ederdi. Ömer’eÜveys hakk›nda vas›yetetti. Hilâfet s›ras› HazretiÖmer’e geldi. Arefe günündehalk› Arafat’ta toplanm›flbuldu. Minber üzerineç›kt›. Seslendi: Herkim Irâkl› ise aya¤a kalks›n.Bir miktar halk aya¤akalkt›lar. Her kim Yemenliise, ayr› tarafta otursun.Bir kifli kalkt›. Emîr-ülmü’minîn o kifliden sualbuyurdu ki; Neredensin. Odedi, Karn’dan›m. Buyurdu,Üveys-i Karnî’yi bilirmisin. Bilirim, onu niçinsoruyorsunuz. Hâlbuki,içimizde ondan dîvâne vefakîr yoktur. Emîr-ülmü’minîn bunu iflitti vebuyurdu ki, onu o sebebdenisterim ki, ResûlullahEfendimizden iflittim, buyurduki: “K›yâmet günüRâbi’a ve Mudar kabîlelerininkoyunlar›n›n yünüadedince, Onun flefâ’atiylebenim ümmetimdenCennet’e girseler gerektir.”Bu iki kabîle Arabistândabüyük kabîlelerdir.Koyunlar› çoktur.Herem bin Hayyân’danbunu iflittim: Kufe’ye var›p,onu taleb ettim [arad›m].Tâ F›rat kenâr›nda248 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbuldum, abdest al›p, kaftan›n›y›kard›. Selâm verdim.Selâm›m› al›p, banabakt›. ‹stedim ki, elini tutay›m.Dedim: Allahü teâlâsana rahmet etsin, seni affetsin,nas›ls›n. Bana onunmuhabbetinden ve onunhâlinin zaîfli¤ine ac›mamdan,bir a¤lamak geldi. Oda a¤lad›. Dedi: Yâ Herembin Hayyân! Sen nas›ls›n,yâ benim kardeflim. Sanabenim taraf›ma kim yolgösterdi. Ben sordum: Benimad›m› ve babam›nad›n› nas›l bildin, görmemifliken, nas›l tan›d›n. “Oalîm ve habîr ki, hiçbir fleyonun ilminden d›flar› de-¤ildir”, bana haber verdi.Benim rûhum senin rûhunutan›d›. Mü’minlerin rûhubirbirlerini görmemiflolsalar bile, birbirleri ileâflinâ olurlar. Dedim, banaResûlullah Efendimizdenbir haber ver, yâdigâr olsun.Dedi: Benim cân›mve bedenim Resûlullahafedâ olsun. Ben Onu görmemiflimve Onun hadîsi-249 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERni gayriden iflitmiflim. Hadîsrivâyetinin yolunu kendiminüzerine kurulmas›n›istemem. Muhaddis vemüftî olmay› ve meflhurolmay› istemem [sevmem].Benim bir Meflguliyetimvard›r ki, ondangayri ile meflgûl olmam.Dedim; bana bir âyet oku.Tâ senden ifliteyim. Banadua ve vas›yet et. Tâonunla amel edeyim ki,seni Allah için çok severim.Benim elimi tuttu. F›-rat kenâr›na götürdü. Dedi;“E’ûzü billâhi mineflfleytânirracîm”ve a¤lay›p,sözlerin en do¤rusu Allahüteâlân›n sözüdür. SonraDühân sûresi 38.ci âyetinden42.ci âyetine kadarokudu. “Biz gökleri, yerive ikisi aras›ndakileri abesolarak, bât›l olarak yaratmad›k.Bu ikisini hak olarakyaratt›k. Fakat çoklar›bunu bilmezler. Do¤rusuhüküm günü hepsinin birarada bulunaca¤› gündür.O gün dostun dosta hiçbirfaydas› olmaz. Yard›m dagörmezler. Yaln›z Allahüteâlân›n merhamet etti¤ikimseler bunlar›n d›fl›ndad›r.O flüphesiz güçlüdür,merhametlidir.” Sonra birba¤›rd› ki, akl› bafl›ndangitti ve dedi, yâ Hayyâno¤lu! Baban Hayyân öldü.Sen dahî yak›nd›r ki ölürsün!Yâ Cennet’e gidersinveyâ Cehennem’e! BabanHazreti Âdem aleyhisselâmöldü ve Nûh aleyhisselâmöldü. ‹brâhîm Halîlullahöldü. Mûsâ kelîmullahöldü. Dâvüd halife-ihüdâ öldü. [Hazreti Îsâ ölmedi.]Hazreti MuhammedResûlullah öldü. Resûlullah’›nhalifesi EbûBekr öldü. Birâderim HazretiÖmer de öldü. BenÖmer henüz ölmedi, dedim.Hak teâlâ banaÖmer’in öldü¤ünü haberverdi. Ben ve sen de ölece¤iz,dedi. Salevât getirip,k›sa bir dua yapt›. Dediki, benim sana vas›yetimodur ki, Allahü tebârekeve teâlâ hazretlerininkelâm-› azîmüflflân›n› ve250 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERehl-i sâlih tarîk›n› [sâlih kiflilerinyolunu] önünde tutas›n,ölümü anmakdanbir sâat gâfil olmayas›n.Kendi kavmine var›p, onlaranasîhat edesin. Onlar›nasîhats›z b›rakmayas›n.Cemâ’atten bir ad›m ayr›lmayas›nki, bilmeden dindenç›kar ve Cehennem’edüflersin. Sonra bir çokdualar etti ve dedi: Yâ Herembin Hayyân! Bundanböyle ne ben seni görürüm.Ve ne sen beni görürsün.Beni dua ile yâd et. Tâki, ben de seni dua ile yâdedeyim. Sen bir tarafa git.Ben de bir baflka tarafa gideyim.‹stedim ki, bir sâatonunla gideyim. ‹stemedive a¤lad›, beni de a¤latt›.Ard›nca bakt›m. Sonra birmahalleye girdi. Bir dahâondan haber alamad›m.Ömrümün sonuna kadarHazreti Ömer’in rûhunahay›r dua ederdim ki, banaonun taraf›na yol gösterdi.E¤er onun irflâd› olmasayd›,ben Üveys’i bulup, feyzalamazd›m.Menk›be: Tenbîh-ül gâfilîn’deNakledilmifltir.Ömer bin Hattâb’a fiâm’-dan kablar içinde zeytingetirmifller idi. HazretiÖmer onu taksim ederdi.O¤lu önünde otururdu.Bofl olan kaplara elini sürerdi.Eli ya¤l› olurdu. Oya¤l› elini saç›na sürerdi.Hazreti Ömer bakt›. Dediki, ey o¤ul! Saç›n› ya¤l›görürüm. O¤lu dedi: Evet,elim zeytinlerin kab›ndan,saçlar›m da elimden ya¤land›.Çabuk o¤lunun elindentutup, hamâma götürdü.Saçlar›n› y›katt›. Buyurduki: O¤lum! Bu ifl baban›nazâb görmesindenkolayd›r.Yine Tenbîh-ül gâfilîn’debildirilmifltir. Birgün bir kifli HazretiÖmer’in huzuruna han›-m›ndan flikâyet etmeyegitti. Seadethânelerinin[evinin] kap›s›na vard›.‹çeriden bir münâkafla sesigeliyordu. O kifli der ki,kula¤›mla iflittim ki, muhteremhan›mlar› ona çok251 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERsözler söyler. HazretiÖmer ona asla karfl›l›kvermez. Susar ve dinler.O kifli kendi kendine dediki, ben isterim ki kendihan›m›mdan HazretiÖmer’e flikâyet edeyim.fiimdi o benden de çokelemde ve cefâdad›r. Evinegitmek üzere geri dönmüflidi. Hazreti Ömer d›-flar› ç›kt›, o kifliyi gördü ki,gidiyor. Ona dedi ki, ne ifliçin gelmifltin. O kifli, YâEmîr-el mü’minîn! Han›-m›mdan sana flikâyet etmeyegelmifltim. Sizinharem-i flerîfinizde olannesneyi iflitince geri döndüm,dedi. Hazreti Ömerbuyurdu ki, “Ben onu,üzerimde olan flu haklardandolay› affederim. Birincisi,benim ile Cehennemaras›nda perdedir.Nefsim onun ile harâmdansâkin olur. ‹kincisi,evden d›flar› giderim, eviminbekçisi olur. Üçüncüsü,çamafl›r›m› y›kar. Dördüncüsü,çocuklar›m›nbak›c›s›d›r. Beflincisi, ekme¤imiyapar, yeme¤imipiflirir. Onun bu haklar›onu azarlamama mâni’dir.”O merd de dedi ki,do¤ru söyleyen kifliyi vedo¤ru giden kifliyi Allahüteâlâ sever. Benim han›-m›m›n da bu haklar› var.Onu r›zâm ile affettim.Menk›be: “Mesâbîh”dehavz ve flefâ’at bâb›n›nhasen hadîs-i flerîflerindeEnes nakletmifltir.Resûlullah Efendimiz buyurdularki: “Allahü teâlâbana ümmetimden dörtyüz bin kimseyi Cennet’ekoyaca¤›n› va’detti.” HazretiEbû Bekr, bize ziyâdeet yâ Resûlallah, dedi. Buyurdu:‹ki elini avuç yap›p,bunun kadar, buyurdu. YineEbû Bekr dedi: Bize ziyâdeet, yâ Resûlallah! Yineöyle buyurdu. HazretiÖmer dedi: Bizim hepimiziAllahü teâlâ Cennet’ekoyma¤› irâde etse idi, biravuçda koyard›. Resûlullah“Ömer do¤ru söyledi”buyurdular.252 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERÜÇÜNCÜ BÂBEbû Bekr-i S›ddîk veÖmer-ül Fârûk’un Menk›-beleri:Menk›be: Mesâbîh-iflerîf’de fieyhayn›n [EbûBekr-i S›ddîk ve Ömer-ülFârûk] Menk›beleri bâb›nda,sahîh hadîslerde, EbûHüreyre’den rivâyet olunmufltur.Fahr-i âlem ve Resûl-iekrem Efendimiz buyurdularki, “Bir adamöküzünü sürüp giderdi.Adam yoruldu. Öküze bindi.Allahü teâlâ öküze nutkverip, fasîh lisân ile söylediki, biz binilmek için halkolunmam›fl›z. Biz ancakçift sürmek için halk olunmufluz.‹nsanlar bunu iflitip,dediler ki, Sübhânallah!Öküz konufltu.” HazretiResûlullah buyurdularki, “Muhakkak benöküzün konuflmas›nainand›m. Ebû Bekr veÖmer de îmân getirdiler.”Hâlbuki bu iki server, omekânda hâz›r de¤il idiler.Onlar›n orada olmad›klar›hâlde, g›yâblar›nda onlariçin flehâdet ettiler.Yine Resûlullah buyurdularki: Bir çoban kendikoyunlar› içinde dururdu.O s›rada bir kurt koflarakbir koyunu ald›, gitti. Sâhibiyetiflip, koyunu kurtard›.Allahü teâlâ hazretlerininkudreti ile kurt konuflmayabafllay›p, seb’ günükoyunu kim güdecek. Obir gündür ki, benden gayrikoyuna çoban olmaz. ‹nsanlariflitip, dediler ki,Sübhânallah! Kurt konu-253 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERfluyor. Hazreti Resûlullahbuyurdular ki: Muhakkakben kurdun konuflmas›naîmân getirdim. Ebû Bekrve Ömer de îmân getirdiler.Hâlbuki onlar o mekândahâz›r de¤il idiler.Seb’ gününde ihtilâf ettiler.Lâkin s›hhatli olan manâbudur ki, seb’ günü ogündür ki, fitne ve fesatçok olur. ‹nsanlar koyunlar›sâhibsiz b›rak›p, kurtlar›neline f›rsat düfler.Menk›be: “Mesâbîh”deyine ayn› bâbda hasen hadîs-iflerîflerde, Ebû Sa’îdilHudrî’den rivâyet olunmufltur.Resûlullah Efendimizbuyurmufltur ki: “Sizingök yüzündeki ›fl›kl› y›ld›zlarabak›p, gördü¤ünüz gibi,Cennet ehli de ‹lliyyînehline bakar. Muhakkak ki,Ebû Bekr ve Ömer onlardand›r.Lâkin onlar bu mertebedende yüksektirler.Na’îm Cennet’ine dâhil oldular.”Yine hasen hadîs-i flerîfolarak, Enes bin Malik’denrivâyet edilmifltir. Resûl-iekrem Efendimiz bu manâile alâkal› hadîs-i fleriftebuyurdular ki, “Ebû Bekrve Ömer Cennet erkeklerinin,enbiyâ ve mürselîndengayri seyyididir.“254 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERYine hasen hadîs-i flerîfolarak Huzeyfe’den rivâyetedilmifltir. Hazreti Resûlullahbuyurdular. Bumefhûm üzerine ki, iktidâedin [uyun] o iki kimseyeki, benden sonra halifedirler,onlar Ebû Bekr veÖmer’dir.Yine Enes’den rivâyetedilmifltir. ResûlullahEfendimiz mescide dâhilolduklar› zaman, Ebû Bekrve Ömer’den baflka kimsebafl›n› yukar› kald›rmazd›.O ikisi Hazreti Resûle bak›p,tebessüm ederler idi.Hazreti Resûlullah da onlarabak›p, tebessümederdi. Yine hasen hadîsdeAbdullah ibni Ömer’-den rivâyet edilmifltir: Resûlullahbir gün ç›kt›lar vemescide geldiler. Ebû Bekrve Ömer biri sa¤›nda vebiri solunda idi. HazretiResûlullah ara yerde, ikisininelini tuttu¤u hâlde, buyurdularki, “K›yâmet günündeböylece ba’s olunuruz.”[K›yâmet günündeböyle kalkar›z.]Menk›be: Yine “Mesâbîh-iflerîf”de o bâb›n hasenhadîs-i flerîflerinde,Abdullah bin Hat›yye’denrivâyet edilmifltir. Abdullahbin Hat›yye tâbi’îndendir.Resûlullah Efendimiz;Hazreti Ebû Bekrile Hazreti Ömer’i gördükte,buyurdu ki, “Bunlargözdür ve kulakt›r”.Ya’ni bu ikisi, Serverinmenzil-i dinde, göz ve kulakmenzilesindedir. Ba’z›ehl-i dirâyet; Hazreti Resûlullah’›nbu kavil-i flerîfininaç›klamas›nda, “Allah›m!Bizi gözlerimiz vekulaklar›m›zdan faydaland›r!”hadîs-i flerîfindekigöz ve kulaktan murâd,Ebû Bekr ve Ömer’dir, demifllerdir.Yine o bâbda hasenhadîs-i flerifte, EbûSa’îd’den rivâyet olunmufltur.Resûlullah buyurdular:“Her Peygamberinyer ehlinden iki, gök ehlindeniki vezîri olur. Benimgök ehlinden vezîrlerimCebrâîl ve Mikâîldir (aley-255 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERhimesselâm). Yer ehlindenvezîrlerim Ebû Bekrve Ömer’dir.”Yine o bâb›n hasen hadîslerk›sm›nda, HazretiEbû Bekr’den rivâyetolunmufltur. Bir adam, ResûlullahEfendimize dediki, rüyada gördüm. Göktenbir mîzân nâzil oldu.Hazretiniz ve Hazreti EbûBekr vezn olundunuz,ya’ni tart›ld›n›z! Siz üstüngeldiniz. Hazreti Ebû Bekrve Hazreti Ömer hazretlerivezn olundular. HazretiEbû Bekr üstün geldi. HazretiÖmer ve Hazreti Osmânhazretleri vezn olundular.Ömer üstün geldi.Sonra mîzân kalkt›. ResûlullahEfendimize bu rüyadanbir büyük üzüntü hâs›loldu. Buyurdular ki; “Nübüvveteâid olan Hilâfettensonra, Allahü teâlâmülkü diledi¤ine verir.”Tayyibî beyan etmifl ki,bu rüya fluna iflâret eder.Hak üzere olan Hilâfette kesintiolur ve sonra yok olur.Hadîs-i flerifte bildirildi¤i gibi,Hazreti Ömer’in hilâfetide nübüvvete ba¤l› olarakdevam eder. fieyhayn›n[Hazreti Ebû Bekr ve HazretiÖmer’in”] derecesine hiçkimse ç›kamad›. Bunlar›nyapt›¤› hizmet, baflkalar›nanasîb olmad›. Hazreti Osmânve Hazreti Ali de haküzere halife idiler. Bunlar›nzaman›nda fitne ve kar›fl›kl›klarço¤ald›. Kalblerdeüzüntüler artt›. [Ehl-i sünnetegöre, her ikisini de üstünbilmek ve sevmek flartoldu.] Osmân ve Ali’densonra melik-i adûd oldu.Menk›be: Ravdat-ülulemâ kitab›n›n sâhibi,yazm›fl ki, fakîh Ebû Nasrfârisî dil ile Hazreti Ali’denrivâyet eder. Resûlullah’›nhuzuruna bir kifli geldi vededi ki, yâ Resûlallah! FilânYahudi’nin bir ›s›r›c›köpe¤i vard›r. Her ne zamancemâ’ate gelmek içinoradan geçerim, beni difller[›s›r›r], elbisemi y›rtar.O Yahudi’ye emir edin ki,o kelbi [köpe¤i] habs etsin.Resûlullah hazretleri


HAZRET‹ ÖMER257 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERkalk›p, o Yahudi’nin evinegitti. Yahudi karfl›lad›. Resûlullah“Senin köpe¤inbu kimseyi difllemifl ve elbisesiniy›rtm›fl” buyurdu.Yahudi dedi ki: Benim köpe¤imkendine eziyet etmeyeneeziyet etmez. E¤ersen Allahü teâlâ hazretlerininResûlü isen, öyle zanedersin [ki öyledir], gel köpektensor ki, niçin eziyeteder. Rivâyet eden diyor ki:Resûlullah Efendimiz, Yahudi’ninköpe¤ini gördü.Köpek kalkt›. Ondan yanakoflup, kuyru¤unu oynatmayabafllad›. O s›rada oflah›s› da gördü. O flah›s›nüzerine sald›rd›. Resûlullahbuyurdu ki; nedir senin hâlinyâ kelb. Niçin bu kimseyesebebsiz eziyet edersin.Hak teâlâ köpe¤e konuflmakiçin izin verdi. Hattâfasîh bir lisân ve güzel biribâre ile konuflup, dedi ki,yâ Nebiyyallah! Muhakkak,benim yan›mdan hergünbin adam geçer. Hiçbirinezarar vermem. Buadama o sebebden eziyetederim ki, Ebû Bekr veHazreti Ömer’e bu¤z ederve o iki serverin güzel sûretlerinikap›s›n›n dehlîzindetasvîr etmifltir. Evine girerkenve evinden ç›karkeno sûret-i flerîflere tükürür.Yâ Resûlallah! Benim ileberâber buyurun, onunevine gidelim. E¤er benyalanc› isem, nefsim sanafedâ olsun. ResûlullahEfendimiz o flahs›n evinegittiler. Bakt›lar ki, kelbin[köpe¤in] anlatt›¤› minvâlüzere dehlîzin kap›s› üzerinde,resimlerin üzerindetükürük izleri görünür. Resûl-iekrem hazretleri oflahsa dönüp, buyurdularki, “Tövbe eyle, Müslümanol. Allahü teâlâ hazretleritövbeni kabûl eyleye.” Oflah›s da tövbe edip, Müslümanoldu. Sonra kelbinsâhibi de Müslüman oldu.Sonra kelb dedi ki: SelâmSenin üzerine olsun yâ Resûlallah!Sen Hak teâlân›ngönderilmifl hakîkî Peygamberisin.Sonra gözdenkayboldu.258 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: Ravdat-ülulemâ sâhibi demifl ki, FakîhEbülleys Nasr Ahmedbin Muhammed Hay›r dediki: Ben Buhâra pazar›ndanTûs pazar›na gitmeküzere yola ç›kt›m. YoldaFergâna köylerinde ‹skenderiyyelibir flah›s ile arkadafloldum. Ben o flahsadedim. Nereden gelirsin,nereye gidersin. O flah›sdedi ki, Fergâne’den gelirim,hacca giderim. Bir han›miçin üçyüz dirhemehacca giderim. Ben onabu zaman hac vakti de¤il,zîrâ hâc›lar ç›km›fllard›r,sen onlara eriflemezsin.Fergâne’den Mekke-i Mükerremeyeüçyüz dirhemenas›l hacca gidersin dedim.O flah›s dedi ki, bizimiçin Tûs’da bir yer vard›r.Ona meflhed denilir. Biz obeka’ay› [o yeri] hac ederiz.O yerde Hazreti Alî’ninsülâle-i flerîflerinden Alibin Mûsâ el R›zâ’n›n kabrivard›r. O kabri hac ederiz.Ona karfl›l›k cevap verdim.Delîl ve senedli cevap verdi¤imhâlde, konuflmam›zmünâkafla fleklini al›nca,onu Meflhed’de terk ettimve Tûs’a gittim. K›ssay›hâkime söyledim. O s›radaEbûl Fadl hâkim idi.Tûs’da hâkim bana dediki, niçin arkadafll›¤›n› devamettirmedin. Böylece,onlar›n küfrü a盤a ç›ksaidi. Biz de o sebeple onlar›bu flehirden ihrâç ederdik[sürerdik]. Hâkimden izintaleb ettim, dönüp Meflhed’egittim. Birçok geceleronunla oldum. O kadaronunla düflüp-kalkt›m ki,kendilerinden zan etti. Bende onlardan oldum. Banadedi ki, yâ falan, art›k bizdenoldun, art›k bizim seyyidimizive imâm›m›z› ziyâretetmez misin! Olur,dedim. ‹mâmlar› bir flah›sidi ki, tan›flt›k. Onlar ile namazk›lard›. Kur’ân-› azîmüflflân›,neûzübillâhi teâlâ,hakîkî k›râatinden baflkabir flekilde okurdu. HattâK›yâmet sûresini okudu.Meâl-i flerîfi “Ey Resûlüm!Kur’ân-› kerîmi kal-259 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERbinde toplay›p, dilinde sâbitk›lmak bizim üzerimizdedir”olan 17.ci âyet-i kerîmeyiokurken, de¤ifltiripokudu. Ben kalbimdenona yalan söylüyorsun,dedim. O namaz› yenidenk›ld›m. Sonra o flah›s benibüyüklerinden birinin yan›nagizlice götürdü. Oradabir flah›s gördüm ki, ikiaya¤› kelb aya¤› gibi vea¤z› kelb a¤z› gibi, kelb sûretindeidi. Onlar derler ki,o flah›s Allahü teâlâ hazretlerinizikr eder. Sonra oFergâneli bana dedi ki, buseyyidimiz hergün fieyhaynhazretlerine neûzübillah,bin kere la’net eder.Emir geldi, bu mertebeyegeldi. Ben de ç›kt›m Tûsflehrine geldim. Hâkimehepsini haber verdim. Kalk›pMeflhed’e geldi. O tâifeyioradan ç›karmak içinu¤rafld›. Mümkün olmad›.Menk›be: Yine Ravdatülulemâ sâhibi diyor ki:Ebu Yûsüf Ya’kûb bin Yûsüf’deniflittim. Der ki, benMekke-i mükerreme yolundaDâmigân’a vard›m.Niflâpûrlu bir flahsa rastgeldim. Bu flah›s, Dâmigânl›bir flah›s ile; EbûBekr ve Ömer hazretlerininfazîletleri konusundamünâkafla ediyorlard›. Dâmigânl›yafieyhayn hazretlerininfazîletleri konusundayard›m etmek için,ben de onlara dâhil oldum.Edîb Zâhid flöylenakletmifltir. Dâmigânl›,Niflâpûrluya dedi ki, bukonuda benim sana söyledi¤imsözleri kimse söylememifltir.Lâkin sana budalâletten dönmen içinhiçbir fley fayda vermedi.Gel seninle fi’ili tecübeedelim. Niflâpûrî dedi ki,nas›l? Dâmigânî dedi ki;Dâmigân’da bir hamâmvard›r. Emîr hamâm› denmeklemeflhurdur. Dâmigânhamâmlar›nda o hamâmkülhân›ndan büyükateflli bir külhân [ocak]yoktur. Varal›m, külhânc›-ya külhân kap›s›n› açt›ral›m.Sen ve ben külhânagirelim ve onun içinde ö¤-260 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERle vaktine kadar e¤lenelim.E¤er sen hak üzerineisen necât bulursun [kurtulursun],ben helâk olurum.E¤er ben hak üzereisem, ben necât bulurum[kurtulurum], sen helâkolursun. Kalkt›k, o hamâmavard›k. Külhânc› bizimiçin külhân kap›s›n› açmaktanimtinâ etti [çekindi].Tâ ki, birkaç Müslüman›bu kadiyye üzerine flâhidtuttu. Sonra, Dâmigânî,Niflâpûrînin sa¤ elininküçük parma¤›ndan tutup,kendi önce külhâna [oca-¤a] girip, Niflâpûrîyi deçekti. ‹kisi berâber külhânagirip, e¤lendiler [beklediler].Hamâm yak›n›ndaolan câmi’in müezzini ö¤levaktinin ezân› okuyunca,ben külhânc›y› [ocakc›-y›] ça¤›rd›m. Külhânc› dao ikisine nidâ ettikte [seslenip,ça¤›rd›kda], Dâmigânl›ç›kt›. Elbiselerindenbir parça bile yanmam›fl.Atefl asla te’sîr etmemifl.Niflâpûrlu ise, yanm›fl, kömürgibi olmufl.261 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERMenk›be: Hazreti Ömerbin Hattâb’›n âdet-i flerîfleriflu idi ki, herkesten öncemescide giderlerdi. Birgün mescide giderkengördü ki, bir çocuk, aceleile önünden gider. HazretiÖmer dedi ki, yâ sabî [çocuk],niçin bu kadar acelemescide gidersin. Sanahenüz namaz dahî farz olmam›fl.Çocuk dedi ki, yâÖmer, ben niçin acele etmeyeyimki, dünkü gün,benden küçük bir çocukvefât etti. Hazreti Ömerçocuktan bu sözü iflitince,o flekilde a¤lad› ki, gözündenyafl yerine kan geldi.Menk›be: Bostân sâhibiKitâb-ül Bostân’da,ba’z› seleften nakletmifltir.Benim bir komflum vard›.Ebû Bekr ve HazretiÖmer’i fletm ederdi [kötülerdi].Bir gece afl›r› kötüledi.Tahammül edemeyip,kavga ettim. Sonradöndüm, hüzün ve üzüntüile evime geldim. Yats› namaz›n›te’hîr edip, uyudum.Uykum içinde, ResûlullahEfendimizi gördüm.Dedim ki; yâ Habîballah!Falan kifli senin eshâb›n›seb’ eder [kötüler]. Buyurduki; kimi kötülüyor. Dedim,Ebû Bekr ve Ömer’i.Buyurdu ki; bu b›ça¤› al,bununla var onu bo¤azla.Ben de o b›ça¤› ald›m.Onu y›k›p, bo¤azlad›m.Gördüm ki, kan›ndan eli-262 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERme bulaflt›. Elimi yere sürdüm.Bu esnada uyand›m.O flah›s›n evinden ba¤›rmalar[figânlar] geldi¤iniiflittim. Dedim ki, bu figânnedir. Dediler, bu gece filanfüc’eten ölmüfl. Sabaholdu. Vard›m, ona bakt›m.Bo¤az›ndan bir hat çekilmifl,gördüm.Menk›be: Sefîne rivâyeteder. Resûlullah Mescid-iflerîfi binâ etmeyebafllad›. Kendi mubârekeli ile bir tafl koydu. Sonra,Ebû Bekr’e buyurdu ki,Sen de tafl›n› benim tafl›-m›n yan›na koy. SonraHazreti Ömer’e de buyurduki, yâ Ömer! Sen de tafl›n›Ebû Bekr’in tafl› yan›-na koy. Buyurdu ki; Bunlarbenden sonra halifelerdir.Bu da fievâhid-ün nübüvve’denal›nm›flt›r.Menk›be: Rivâyet olunmuflki, Sahâbe-i güzîninçocuklar› oynafl›rken, HazretiEbû Bekr’in o¤lu, HazretiÖmer’in o¤luna, uzunfikirlinin o¤lu, dedi. HazretiÖmer’in o¤lu a¤l›yarakbabas›na var›p, EbûBekr’in o¤lu bana böylededi, diye flikâyet etti. HazretiÖmer de bu sözdenüzüldü. Dedi ki, acaba büyüklerindeniflitip de miöyle demifltir. Zîrâ çocukkendisi böyle söyleyebilirmi? deyip, kalk›p, Resûlullah’›nhuzur-› flerîflerinevard›. Durumu arz etti.Hazreti Habîbullah, HazretiEbû Bekr’i da’vet etti.Hazreti Ebû Bekr de huzur-› flerîflerine geldi. EbûBekr’e hitap edip, buyurdularki: Yâ Ebâ Bekr! Senyata¤a girdi¤in vakit, nedüflünerek yatars›n. HazretiEbû Bekr, bir nefesiveririm, geri almak müyesserolur mu, olmaz m›.Bir nefesi ki al›r›m gerivermek, mümkün olurmu, yâ olmaz m›, onu düflünürüm,dedi. SonraHazreti Ömer’e dönüp,buyurdu ki, sen ne düflünerekyata¤›na girersin.Hazreti Ömer dedi ki, sabahaç›kar m›y›m, ç›kmazm›y›m, onu düflünürüm.263 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERSonra, Resûlullah, HazretiÖmer’e buyurdu; yâÖmer! Sen söyle; EbûBekr’in fikrine nisbetle seninfikrin ne miktar uzunolur. Hazreti Ömer o karfl›-l›¤› teslîm edip, râz› oldu.Menk›be: ‹mâm-› BegavîMeâlim üt tenzîl adl›tefsîrinde; meâl-i flerîfi,“Namazda k›râetini cehrve ihfâ etme. Bu ikisi aras›ndabir yol tut!” olan ‹srâsûresinin 110.cu âyet-ikerîmesinin tefsîrinde beyanbuyurmufllard›r. EbûOsmân Sa’îd bin ‹smâîl,Ebû Katâde’den bize haberverdi. Hazreti ResûlullahEbû Bekr hazretlerinededi: “Senin yan›ndangeçtim. Hâlbuki senKur’ân-› azîmüflflân okurdun.Sesini çok azalt›rd›n”.Hazreti Ebû Bekr dediki, ben iflittiririm o zâtaki, ona münâcat ederim.[Ya’ni sesimi Allahü teâlâiflitir.] Hazreti Resûlullahbuyurdu ki, “Sesini birazc›kyükselt.” HazretiÖmer’e dedi ki, “Senin yan›ndangeçtim. SenKur’ân-› azîmüflflân okurdun.Sesini yükseltirdin.”Hazreti Ömer dedi ki, “Uykudaolanlar› uyard›m vefleytân› tard ettim.” Server-iâlem buyurdu ki;“Birazc›k sesini alçalt!”Menk›be: ‹mâm-› BegavîMesâbîh’de fieyhayn›nMenk›beleri bâb›nda, ‹bniAbbâs hazretlerinden sahîhhadîs olarak nakletmifltir.Buyurmufl ki; Ben birkavmin içinde durmufltum.O kavim; Hazreti Ömer’edua ederlerdi. Hâlbuki HazretiÖmer’in mubârek cismi,vefât›n› müteâkib gaslolunmak için, teneflir üzerinekonulmufldu. Nâgah birflah›s arkamda dirse¤inibenim omuzum üzerinekoyup, der idi: Allahü teâlâsana rahmet etsin yâÖmer. Ben ricâ ederim ki,Allahü teâlâ seni iki sâhibinile berâber k›ls›n. Zîrâ çokkere olurdu, iflitirim ki, Resûlullahbuyurdu; “Benme’mûr oldum. Ebû Bekrve Ömer de me’mûr oldu.264 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERBen iflledim. Ebû Bekr veÖmer de ifllediler. Ben ihrâcolundum (ç›kar›ld›m).Ebû Bekr ve Ömer de ihrâcolundu.” Arkama bakt›mki, o Ali bin Ebî Tâlib’dir.Menk›be: Süfyân-›Sevrî buyurdu ki, Kûfe’debizim yak›n›m›zda ›s›r›c›bir köpek vard›. Birgün, birifl için geçerken o köpe¤igördüm. Korkup, gitmeyip,durdum. Allahü teâlâo kelbe [köpe¤e] nutk verip[konuflma hâssas› verip],fasîh lisân ile söylediki, yâ Süfyân! Ne oldu sanaki, durdun. Ben dedimki, senden korktum. Kelb,Cevap verdi ki, yâ Süfyân!Benden korkma ki, ben seni›s›rmam. Beni seninüzerine musallat etmemifllerdir.Beni musallatetmifllerdir o münâf›k vedinsiz üzerine ki; EbûBekr’e ve Ömer’e seb’eder [kötüler] ve onlarayaramaz sözler söyler.Menk›be: ResûlullahEfendimiz ile Hazreti Aligidiyorlard›. Buyurdularki, “Yâ Ali! Hiçbir kavimaras›nda [devaml›] sevinçlilikve sürûr olmad›. ‹llâki, o sevinçli hâlden sonra,onlara bir gam ve s›k›nt›eriflti. Yâ Ali! Bütün dünyani’metleri kesilir. ‹llâ Cennetni’metleri devaml›olur, kesilmez. Yâ Ali! Senistikâmet üzere olas›n. ‹lkânda zarar görünse bile,sonunda sevinç olur.” Busözleri söyler iken, HazretiEbû Bekr ve Hazreti Ömerkarfl›dan geldiler. Resûlullahbuyurdular, “Bu ikisiümmetin müjdecileridir.Bunlar› sevmek, îmândand›r.Bunlara bu¤z etmek,nifâkdand›r.” Hazreti Alidedi ki, “Evet, yâ Resûlallah!Ben onlar› severim.Onlar›n sevgisi benim kalbimde,sizin bu sözünüzdensonra ço¤ald›.”Menk›be: ResûlullahEfendimiz buyurdular ki,“Gökte iki melek vard›r. Birisidâimâ fliddet ve gadabile buyurur. Birisi sühûletile ve hilm ile buyurur. Herikisi de hak üzerinedirler.265 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMEROnlar›n birisi Cebrâîl’dir vebirisi Mikâîldir. Resûllerdeiki kimse vard›r. Birisi lütufile ve iyilik ile buyurur vebirisi kat›l›k ile ve fliddet ilebuyurur. ‹kisi de hak üzeredirler.Birisi Hazreti ‹brâhîmve birisi Hazreti Nûh aleyhimesselâmd›r.Benim eshâb›mdanda iki kimse vard›r.Birisi r›fk ile ve merhametile emir eder. Birisisertlik ile ve fliddet ile emireder. ‹kisi de hak üzeredirler.Biri Ebû Bekr-i S›ddîk vebiri Ömer-ül Fârûkdur.”Menk›be: Ebüdderdânakletmifltir. ResûlullahEfendimizin huzur-› flerîflerine,Ebû Bekr ve HazretiÖmer geldiler. Hazreti Resûlullahbuyurdular ki:“fiükür ve hamd olsun Allahütebâreke ve teâlâhazretlerine ki, beni sizinlekuvvetlendirdi.”Menk›be: fiuayb binHarp diyor ki; Mâlik binMu’avvel’den sordum vededim ki, bana bir vas›yetet. Dedi ki, fieyhayn› sevmeksenin üzerine olsun.Ben dedim, bana bir vas›-yet et! Allahü teâlâ sanarahmet etsin. Mürâd›modur ki, bu haberin isnâd›-n› beyan etsin. Mâlik, bizeRekkâfli Enes bin Mâlik’den, o da Enes’den haberverdi. Resûlullah Efendimiz,buyurdular ki, “Benümmetimden, EbûBekr’in ve Ömer’in muhabbetini,Lâ ilâhe illallahMuhammedün Resûlullahkavili flerîfini istedi¤im gibiisterim!”Menk›be: Abdullah binAbbâs rivâyet eder. ResûlullahEfendimiz buyurdularki: “Bana Hamza ileCa’fer gösterildi. Gördüm,önlerinde zeberceddenbir tabak. O tabakdanincir yirler. Sonra üzüm oldu.Üzümden yidiler. Sonratâze hurma oldu. Hurmadanyidiler. Onlardansual ettim. Ne amel ilebuldunuz, bu mertebeyi.“Lâ ilâhe illallah, MuhammedünResûlullah!” kavliile bulduk, dediler. Dedim,ondan sonra ne amel ile.266 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERDediler, sana salavât vermekile. Dedim, ondansonra ne amel ile buldunuz.Dediler, Ebû Bekr-iS›ddîk ve Ömer-ül Fârûkusevmek ile.Menk›be: ‹mâm-› Süyûtîhazretleri “Târîh-ul-Hulefâ”kitab›nda diyor ki: Hadîs-iflerîflerde, “Ümmetiminen merhametlisi EbûBekr’dir. Allahü teâlân›nemirlerini yapmakta enfliddetlisi Ömer’dir. Hayâs›en çok olan› Osman’d›r. ‹slamiyet’tekizorluklar› ençok çözen Alî’dir. Ümmetiminen emîni Ebû Ubeydebin Cerrâh’d›r. Ümmetiminen zâhidi Ebû Zer’dir. ‹bâdetien çok olan Ebüdderdâ’d›r.Ümmetimin en halîmive cömerdi Mu’âviyebin Ebî Süfyând›r” buyuruldu.Menk›be: Hazreti Ali rivâyeteder. ResûlullahEfendimiz buyurdular ki:“Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîk’a,ondan sonra ÖmerülFârûka “rad›yallahü teâlâanhüm”, mutî’ olunuz,do¤ru yolu bulursunuz.Onlar›n izince giderseniz,olgun olursunuz!”Menk›be: Lübâb-ül-elbâb’da,Enes bin Mâlik’denrivâyet olunmufltur.Resûlullah Efendimiz,ensârdan bir kimseyi,mektup ile Yemen cânibine[taraf›na] Mu’âz bin Cebelhazretlerine gönderdi.Bu flah›s›n ad› Sefîne idi.Sefîne yolda giderken, biraslan onun karfl›s›na ç›kt›.Güyâ onunla söyleflir gibi,sesler ç›kar›yordu. Sefîneona dedi: Ey aslan, benimyan›mda Resûlullah Efendimizinmektubu var. Bunuiflitip, uzaklaflt›. SefîneYemen’e vard›. ResûlullahEfendimizin cevâb›n›Mu’âz bin Cebel hazretlerindenald›. Dönüp, omevzi’e gelince, yine o aslanonun önüne geldi. Yineyüzüne karfl› gelip, güyâkonuflurdu. Sefîne yolututup, Medîne-i Münevvereyegeldi. ResûlullahEfendimizin huzuruna vard›.Henüz hiçbir kelâm et-267 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERmezden önce, Server-iâlem buyurdu ki: Yâ Sefîne,hâdiseyi sen mi anlat›rs›n,ben mi anlatay›m.Sefîne dedi ki; yâ Resûlallah!Hâdiseyi sizden iflitmekgüzeldir. Senin mubâreka¤z›ndan, dinlemekdahâ hofl, dahâ güzeldir.Buyurdu ki: O aslan gidiflindeve geliflinde seninönüne ç›kt›. Sana ne dedi-¤ini anlad›n m›. Allahü teâlâve Resûlü bilir, dedi.Sana gidiflinde, “Resûlullah›, Ebû Bekr’i ve Ömer’i(rad›yallahü teâlâ anhüm)ne hâl üzere b›rakt›n›z”dedi. Abdullah bin Mes’ûdkalk›p, dedi ki, yâ Resûlallah!Y›rt›c› hayvanlar [aslan]Ebû Bekr’in veÖmer’in fazîletlerini bilirlermi? Buyurdu ki: Evet! Benihak Peygamber gönderenAllahü teâlâya yemin ederimki, semâvat›, yedi katyeri, Cennet’i ve Cehennemi,arfl ve kürsî, meleklerive cinleri, da¤lar› ve deryâlar›,hayvanlar› ve y›rt›c›hayvanlar› ve a¤açlar› vebunun gibi eflyây› halketti.Ya’ni yaratt›. Bunlar›n hepsiEbû Bekr ile Ömer’in fazîletinibilirler.Menk›be: Yine Lübâbül-elbâb’danaklolunmufltur.Enes bin Mâlik rivâyeteder. Resûlullah Efendimizbuyurdu ki: “ElbetteAllahü teâlâ beni kendinûrundan yaratt›. Benimnûrumdan Ebû Bekr’i, EbûBekr’in nûrundan Ömer’ive Âifle’yi yaratt›. Ömer’innûrundan, ümmetiminmü’min erkeklerini, Âifle’ninnûrundan da,mü’min kad›nlar›n› yaratt›.”Sonra meâl-i flerîfi “Allahüteâlâ bir kimseye nûrvermez ise, o münevverolamaz!” olan, Nûr sûresinink›rk›nc› âyet-i kerîmesiniokudu. Yukar›dakiResûlullah’›n sözleri mutlakado¤rudur. Bütün insanlarifllerindeki dürüstlü¤üondan alm›flt›r. Mubârekvücûdlar› devaml›ibâdet ile meflgûl olduklar›ndan,dâimâ temiz kalm›flt›r.Mubârek kalbleri,268 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERismet [günâhs›zl›k] ve hidâyetüzere halk olunmufltur.Delîlleri aç›klamalar›kuvvetli, mu’cizeleri müstekîmdir.“Elbette sendo¤ru yolu göstericisin!”[fiûrâ sûresi 52] buyurulmufltur.Hadîs-i flerifte buyurduki: Allahü tebârekeve teâlâ beni kendi nûrundanyaratt›. Bu mutlak vemücmel kelâmd›r. Tafsîle[aç›klama¤a] muhtâçt›r.Resûlullah her ne buyurmuflise, ekserî rümûz yoluile buyurmufltur. Kâideve asl›n› beyan etmifltir.fierhini, aç›klamas›n› kendiilmî vârislerine b›rakm›fl,havâle etmifltir. Tefsirve te’vîlini, istinbât ve ictihâdehillerine b›rakm›fld›r.E¤er bütün söyledikleriniaç›klayarak buyursa idi,yüzbin kitâb onun flerh vebeyan›na kifâyet etmezdi.Buyurduklar›n› yanl›fl anlamamal›d›r.fiûrâ sûresi1<strong>1.</strong>ci âyet-i kerîmesindemeâlen, “Ona benzer birfley yoktur. O iflitici ve görücüdür”buyuruldu. Hüdâ-iazze ve celle kadîmdirve s›fatlar› da kadîmdir.Halk [yarat›lanlar] ve yarat›lanlar›ns›fatlar› sonra-269 dört büyük halife


HAZRET‹ ÖMERdan ç›km›flt›r, ya’ni yarat›lm›fld›r.Ne kadîm muhdesolur. Ve ne muhdes kadîmolur. Hadîs-i flerîfin manâs›flöyledir ki, Hak teâlââlemi halk etmezden önce,azîz ve latîf ve has birnûr halketti. O nûrdan benihalketti. Topraktan vesudan Âdem aleyhisselâm›halketti. Ve atefli halketti.Ve ateflten fleytân›yaratt›. Âdemden öncerüzgâr› “yeli” yaratt›. Oyelden onu yaratt›. Ve onûru yaratt›. O nûrdanmelek yaratt›. Ondan Allahüteâlâ tekaddes hazretlerio nûru kendi zât-› pâkinemudâf etti. ResûlullahEfendimizi de, o nûra mudâfetti. Teflrîfen ve tahsîsan,nice ki, Kâ’be-i mükeremeyikendi zât-› flerîfinemudâf etti. Bu bâbda vâridolan âsâr›n zâhiri ki,Âdem ve Îsâ aleyhimesselâmhazretlerinin hâdiseleridir[yarat›lmalar›d›r].Allahü teâlâ hazretleri birrûh yaratt›. Yarat›lm›fl rûhuÂdem aleyhisselâm›nmübârek bedenine üfürdü.Hicr sûresi 29.cu âyet-ikerîmesinde meâlen,“Ona kendi rûhumdanüfürdü¤üm zaman, secdeyevar›n›z!” buyuruldu ki,Âdem aleyhisselâm içindir.Bir baflka rûh da yaratt›.O rûhu mahlûku HazretiMeryem’in gömle¤ininyakas›na üfürdü. Tahrîmsûresi 12.ci âyet-i kerîmesindemeâlen, “Biz onarûhumuzdan üfürdük. ORabbinin suhuflar›na veyânâzil olan kitaplar›na veyâPeygamberlerine vahy ettiklerineveyâ levh-i mahfûzdayaz›l› olanlara inan›p,tastik etti. Devaml›itâ’at eden kimselerdenoldu.” buyuruldu ki, HazretiMeryem hakk›ndad›r.Bunlar gibi, Allahü teâlâhazretleri bir nûr yaratt›. Onûrdan Muhammed MustafâEfendimizin mubârekcesedini yaratt›. Bu kelâm›bu makâmda bu vech üzerinetakdîr ve tafsîl etmek‹stanbul’u fethetmektenmühim ve evlâd›r.270 dört büyük halife


HAZRET‹OSMÂN-I Z‹NNÛREYN


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNHAZRET‹ OSMÂN-IZ‹NNÛREYNHazreti Osman Eshâb-›kirâm›n en büyüklerindenolup, Peygamberimizindâmâd› ve üçüncü halifesidir.577 senesinde Mekke’dedo¤du. Babas› Affânolup, Kureyfl kabîlesininBenî Ümeyye kolundand›r.Annesi ise Ervâ bintiKüreyz’dir. Hem ana hembaba yönünden soyu, Abdülmenaf’taPeygamberefendimizin temiz nesebiylebirleflir. DünyâdaykenCennetle müjdelenenon kifliden biridir. HazretiRukayye’den Abdullah ismindebir o¤lu olmufl, busebeple Ebû Abdullahkünyesiyle tan›nm›flt›r.Osmân-› Zinnûreyn, ilkMüslüman olanlar›n beflincisidir.Müslüman olmadanönce ticâretle u¤rafl›rd›.Zengin bir tüccarolup, mükemmel ve zarifbir cemiyet insan› idi. Kabîlesiaras›nda genifl birçevresi ve büyük îtibâr›vard›. ‹slâmiyet gelmedenönce, Hazreti Ebû Bekr ileyak›n arkadafl ve dost idi.Ona karfl› içten bir sevgibesler, ifl husûsunda dagörüflüp konuflurlard›. Oda Hazreti Ebû Bekr gibicâhiliye devrinin her türlükötülüklerinden uzak durmufltur.Ebû Bekr Müslümanolduktan sonra o daonun teflvikiyle Müslümanoldu. Müslüman oluflunukendisi flöyle anlat›r:Benim bir teyzem vard›.Kâhindi. Bir gün onunevine varm›flt›m. Bana dediki: “Sana bir hâtun nasipolacak ki, ne sen ondanönce bir hâtun görmüflolursun, ne de o, sendenönce bir erkek görmüflolur. Güzel yüzlü vezâhide bir hâtun olup, birbüyük peygamber k›z› olsagerektir.” Ben, teyzeminbu sözüne hayret ettim.Yine bana dedi ki:“Bir peygamber geldi.O’na gökten vahy nâzil oldu.”Ben dedim ki: “Eyteyzem, böyle bir s›r, flehirdehiç duyulmad›. O273 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNhâlde bu sözü aç›k söyle.”O zaman dedi ki; “Abdullah’›no¤lu Muhammed’epeygamberlik geldi. Halk›dîne dâvet eder. Çok zamangeçmez ki, O’nun dîniyleâlem nûrlan›r. O’nakarfl› gelenin bafl› kesilir.Teyzemin bu sözleri,bana çok tesir etti. Endifleyedüfltüm. Ebû Bekr ile,aram›zda büyük bir dostlukvard›. Birbirimizden hiçayr›lmazd›k. Bu meseleyigörüflmek üzere, iki günsonra, hemen Ebû Bekr’inyan›na gittim. Teyzeminsöylediklerini O’na söyledim.Ebû Bekr bana dediki: “Yâ Osman! Sen ak›ll›bir kimsesin. Hiç görmezve iflitmez ve bir fleye faydave zarar vermez olanbirkaç tafl tanr›l›¤a nas›l lây›kolur?” Ben; “Do¤rusöylüyorsun, teyzemin sözügerçektir.” dedim.”Hazreti Ebû Bekr, HazretiOsman’a ‹slâmiyeti anlatt›ktansonra O’nu Resûlullah’›nhuzûruna götürdü.Peygamber efendimizHazreti Osman’a flöyle buyurdu:“Yâ Osman! Hakteâlâ seni Cennete misâfirli¤edâvet ediyor. Sen deicâbet eyle (kabul et). Benbütün insanlara hidâyetrehberi olarak gönderildim.”Hazreti Osman, Resûlullah›nyüksek hâlleri vegüler yüzle söyledi¤i sözlerkarfl›s›nda kendinden geçip,büyük bir flevk ve teslimiyetlekelime-i flehadetgetirip Müslüman oldu.Sonra da daha önce fiam’agitti¤i s›rada gördü¤ü birrüyây› flöyle anlatt›: “YaResûlallah! Biz Muân ileZerkâ denilen yer aras›ndayd›k,bir ara orada uyumufltuk.O s›rada; “Ey uyuyanlar!Uyan›n! AhmedMekke’de zuhûr etti.” diyenidâ eden bir ses iflittik.Mekke’ye gelince de sizinPeygamber olarak gönderildi¤iniziö¤rendik.”Hazreti Osman Müslümanolduktan sonra, di¤erMüslümanlar gibi o da çeflitliiflkencelere u¤rad›.Bilhassa amcas› taraf›n-274 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNdan çok iflkence yap›ld›.Müslüman oldu¤u içinamcas›, onu iple belindena¤aca ba¤lay›p, yoruluncayakadar k›rbaçla döverdi.O bütün bu iflkenceleresabreder hep kelime-i flehâdetokurdu. Peygamberimizink›z› Rukayye ile evlendi.Peygamberimizink›zlar› Rukayye ve ÜmmüGülsüm daha önce EbûLeheb’in o¤ullar› Utbe veUteybe ile niflanlanm›fllard›.Peygamberimiz, insanlar›Müslüman olmaya dâvetebafllay›nca, Ebû Lehebdüflmanl›k etmeyebafllad›. O¤ullar› da düflmanl›kedip, Resûlullah’›nk›zlar›n› almaktan vazgeçtiler.Böylece Resûlullah’›s›k›nt›ya düflürmek istediler.Bunun üzerine vahygelerek Rukayye HazretiOsman’a nikah edildi.Hazreti Osman Müslümanolunca, müflrikler taraf›ndanyap›lan iflkencelereuzun zaman tahammüledip, Habeflistan’ahicret etmeye izin verilincehan›m› Rukayye rad›-yallahü anhâ ile Habeflistan’ahicret etti. BöyleceHabeflistan’a ilk hicreteden Müslümanlardan oldu.Bir müddet sonraMekke’ye dönüp, ikinciolarak tekrar Habeflistan’ahicret etti. Bu ikinci hicrettensonra da Mekke’ye dönüp,son olarak Medîne’yehicret etti. Böylecedîni u¤runa üç kere hicretetti.Medîne’ye hicrettensonra Eshâb-› kirâm aras›ndaen zengini HazretiOsman idi. Hicretin ilkgünlerinde su s›k›nt›s› çekilmiflti.Hazreti Osman birYahûdî taraf›ndan suyuparayla sat›lan Rûme kuyusunuo zamanki paraylak›rk bin dinara sat›n al›p,Müslümanlar›n su ihtiyac›n›karfl›lamak için vakfetti.Bedir Savafl› hâriç bütünsavafllarda bulundu.Hudeybiye Antlaflmas›ndaMekke’ye elçi olarakgönderildi. Tebük Seferindeon bin kiflilik ‹slâm or-275 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNdusunun, bütün ihtiyaçlar›n›karfl›lay›p donatt›. Ayr›cabin alt›n da para yard›m›ndabulundu. Bütünmal›n› ‹slâmiyetin yay›lmas›,insanlar›n kurtulmas›,saâdete kavuflmas› içinAllah yolunda harcad›.Bedir Savafl› yap›ld›¤›s›rada, Peygamberimizink›z› olan, han›m› HazretiRukayye’nin a¤›r hasta olmas›sebebiyle, Bedir Savafl›nakat›lmas›na izin verilmedi.Zafer haberi geldi¤igün Hazreti Rukayyevefât etti. Hazreti Osman’›nRukayye’den, Abdullahad›nda bir o¤luolup, hicretin dördüncü y›-l›nda alt› yafl›nda vefât etti.Peygamberimiz, k›z› Rukayye’ninvefât›ndan sonradi¤er k›z› Ümmü Gülsüm’üHazreti Osman ileevlendirdi. Böylece Peygamberimiziniki kerîmesiyleevlenme nîmetinekavufltu¤u için, iki nur sâhibimânâs›na “Zinnûreyn”denildi. Hicretin dokuzuncuy›l›nda ÜmmüGülsüm de vefât edincePeygamberimiz; “Yâ Osmanbir k›z›m daha olsayd›,onu da sana verirdim.”buyurdu.Hazreti Osman, Peygamberimizinvahiy kâtiplerindendi.Güzel yazar,güzel konuflur ve çok kuvvetlibir hatipti. DâimâKur’ân-› kerîm okur, ondançeflitli meseleler ç›kar›rd›.Kur’ân-› kerîmi h›fz›(ezberi) çok kuvvetliydi.Namazda bir rekatte bütünKur’ân-› kerîmi okuyandört kifliden biri deodur. Çok okudu¤u için ikimushaf elinde eskimifltir.‹slâmiyet yay›lmayabafllay›nca, her taraftanMüslümanlar ço¤al›p Medîne’yegeliyordu. Peygamberefendimizin mescididar gelmeye bafllam›flt›.Bunun üzerine Resûlullah;“Bizim mescidimizibir z›râ olsun geniflletenCennete gider.” buyurdu.Hazreti Osman;“Yâ Resûlallah, mal›mmülküm sana fedâ olsun.276 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNHazret-i Osman’›nflehit edilirken okudu¤uMushaf-› flerîfMescidi geniflletme ifliniüzerime al›yorum.” dedi.Mescidi k›rk z›râ (20 metre)geniflletti ve bütünmasraflar›n› karfl›lad›. Bununüzerine Tevbe sûresinin;“Allah’›n mescitleriniancak, Allah’a, âhiret gününeinanan, namaz k›lan,zekat veren ve yaln›z Allah’tankorkan kimselertâmir eder. ‹flte hidâyetüzere bulunanlardan olduklar›umulanlar bunlard›r.”meâlindeki on sekizinciâyeti nâzil oldu.Ekseriyetle Peygamberimizinyan›ndan ayr›lmad›.Vedâ Hacc›nda da Resûlullahefendimizle berâberdi.Peygamberimizinvefât›ndan sonra HazretiEbû Bekr’e bîat edip onunhalîfeli¤i s›ras›nda meflveretmeclisinde bulundu.Ebû Bekr-i S›ddîk’in kendisindensonra HazretiÖmer’in halîfe olmas›n›bildirdi¤i ahitnâme HazretiOsman taraf›ndan yaz›-l›p haz›rland›. HazretiÖmer’in yaraland›¤›nda,içlerinden birini kendisindensonra halîfe seçmeleriiçin tâyin etti¤i alt› kiflidenbiriydi. Bu heyet taraf›ndanhicretin 24. y›l›nda(m. 644) senesinde Mu-277 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNharrem ay›n›n birinci günühalîfe seçildi ve bîatolundu.12 sene hilâfet makâm›ndakalan Osman rad›-yallahü anh cesurdu. Hiçbirfelâket karfl›s›nda sars›lmam›flt›r.Bunun içinhalîfeli¤i de baflar›l› geçmifltir.Bilhassa halîfeli¤ininilk y›llar›. ‹slâm târihindealt›n bir devir teflkileden Ebû Bekr ve Ömerrad›yallahü anhümâ devirlerininbir devam›yd›.Devrinde birçok fetih yap›lm›flt›r.Horasan, Hindistan,Mâverâünnehr, Kafkasya,K›br›s Adas› ve KuzeyAfrika’n›n birçok yeri,onun devrinde ‹slâm topraklar›nakat›lm›flt›r.Yine onun halîfeli¤i s›-ras›nda fiam’da vâlilik yapanHazreti Muâviye komutas›ndakiordu K›br›sAdas›n› alarak Akdeniz’deönemli bir mevki elde etti.O zaman Bizans’›n hükümetmerkezi olan ‹stanbul’daHazreti Muâviye taraf›ndankuflat›ld›.Hazreti Osman herkeselây›k oldu¤u vazifeyi verirdi.Onun tâyin etti¤i vâlileri,emirleri, onu sevmekteve emirlerini yapmakta,askerlikte ve memleketlerifethetmekte, çal›flkanl›ktaen seçme kimselerdi.Onun zamân›nda ‹slâmmemleketleri bat›da ‹spanya’yakadar, do¤udaKabil ve Belh’e kadar geniflletildi.‹slâm ordular›denizde ve karada büyükzaferler kazand›.Hicaz’daki ve Irak’takibak›ms›z yerleri, güvendi-¤i kimselere ve yak›nlar›naverip, zirâat âletleri de teminederek çal›flt›r›rd›. Milleteçok toprak kazand›rarakzirâat› gelifltirip, ba¤lar,meyve bahçeleri yetifltirdi.Kuyular kazd›r›p, kanallaraçt›rd›. Arabistan’›n kurutopraklar› onun zamân›ndaen bereketli yerler gibiolmufltu. Emniyet ve huzurda böylece kendili¤indenmeydana gelmiflti.Hanlar misafirhâneler yap›lm›flt›.Ticâret ve nakli-278 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNyatta kolayl›k da, bunlaraba¤l› olarak geliflmiflti.Mal, servet art›p ifl hayât›canland›. Onun zamân›ndaMedîne’de tarla sürmeyen,ba¤ yetifltirmeyenkimse kalmad›. Bu bereketive huzûru gören Eshâb-›kirâm, Hazreti Osman’› çoktakdir ettiler.Hazreti Osman’›n hizmetlerindenbiri de HazretiEbû Bekr’in birarayatoplatt›¤› Mushaf-› flerîfnüshas›ndan, alt› nüshadaha yazd›r›p, büyük ‹slâmmerkezlerine göndermesidir.Bu bak›mdan onaNâflir-ül Kur’ân (Kur’ân’›nyay›c›s›) denilmifltir. HazretiÖmer’in hilâfeti zamân›olan on sene ile ‹mâm-›Osman’›n on iki senesindenilk alt›s›, refâh ve istirahatlageçerek, ‹slâmmemleketlerinin hepsindedînî hükümler uyguland›ve ‹slâm dünyâs› çok geniflledi.Hattâ, bütün Arabistanve Afrika’n›n büyükbir k›sm›, ‹slâm memleketininbir parças› olmufl,Trablusgarb, Fizan, Bingazi,Tunus, Cezayir, Fas,Merakefl, Dimyat, Zeyyad,Aden, San’a, Asir, Bahreyn,Hadramût, Katif,Necd, bütün Irak, ve Sind,Semerkand, Hive, Buhârâve Türkistan, ‹ran, Kafkasya‹slâm›n idâresi alt›nagirerek, ‹slâm sanca¤›, ‹stanbulsurlar›n›n önünekadar götürülmüfltü. Fethedilenmemleketlerinahâlisi de seve seve Müslümanolmakla flereflendiklerinden‹slâm nüfûsupek artm›fl, milyonlar› aflm›flt›.Bu kadar genifllik veçokluk sebebiyle fikirlerdeayr›l›k ço¤alm›fl, düflünüfltarzlar›, idrâk flekilleri aras›ndafarkl›l›klar bafl göstermiflti.Müslüman flekline girenmünâf›klar›n körüklemesiylehalîfeye karfl› ç›-kan isyan yüzünden HazretiOsman’›n hilâfetininson alt› senesi kar›fl›k vegürültülü geçti. Yahûdîlerve di¤er ‹slâm düflmanlar›,çeflitli ihtilaflar ç›kara-279 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNrak, fitne ve fesad› yaymakteflebbüsüne geçtiler.Fitnenin ve fesad›n en büyükkayna¤› M›s›r’da idi.Buradaki fitne hareketini,Yemenli bir Yahûdî olanAbdullah ibni Sebe ad›ndakibir münâf›k yap›yordu.Her tarafa yerlefltirdi¤iadamlar› ile temas hâlindeolup, fitnenin yay›lmas›için her yola baflvuruyordu.‹slâmiyeti içerden y›kmakiçin faaliyete geçenAbdullah ibni Sebe, önceBasra ve Kûfe’de gizli teflkilâtkurdu. Daha sonraMedîne’ye gelip, orada birtak›m fitne ve kar›flt›r›c›l›kfaaliyeti göstermek istediysede, tutunamay›p,M›s›r’a kaçt›. M›s›r’da y›k›-c› faaliyetlerini devam ettirmeküzere, kendisi gibifitneci kimseleri etrâf›natoplad› ve faaliyete geçti.Burada fitnenin ilk tohumlar›n›at›p, Sebeiyye f›rkas›n›ortaya ç›kard›. Kurdu-¤u gizli teflkilâtla, câhil vebafl›bofl M›s›r k›btilerini aldatarakbir çapulcu alay›Hazret-i Osman, ‹slamiyet yay›l›p Müslümanlar›n Medine’yegelmesiyle birlikte daralan Mescidi Nebevi’yi 20 metre geniflleterekbütün masraflar›n› karfl›lam›flt›.280 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNtoplad›. Âsilerden on üçbin kifli, Medîne-i münevvereflehrini sarmaya kadarileri gidip, halîfeye, hilâfettençekilmesini teklifetmifllerdir. ‹mâm-› Osmanise; “Server-i âleminbana giydirdi¤i elbiseyi,elimle ç›karmam.” buyurduki, Sahâbe-i kirâm›nhepsinin ve Tâbiîn-i kirâm›nictihatlar› da böyle idi.Fakat, âsiler iknâ edilemedi.Hicretin otuz beflincisenesinde Medîne’ye gelerek,halîfenin evini kuflatt›lar,Muhâsara, k›rkgün devam etti. HazretiHasan ve Hüseyin ile HazretiTalha, halîfe-i müslimîninkap›s›nda nöbet tuttular.Nihayet âsiler, komfluduvar›ndan aflarak içeriyegirdiler. Hazreti Osmanoruçlu olup, Kur’ân-›kerîm okuyordu. ÂsilerdenM›s›rl› Gâfiki, Halîfe’ninüzerine at›l›p flehitetti. Bu arada han›m› Nâile’ninde parmaklar› kesildi.Hazreti Osman böyleceâsiler taraf›ndan flehitedildi. Âsiler, Halîfeninevini soydular. Devlet hazinesiolan beytülmâl› daya¤ma ettiler. Âsiler, Medîne-imünevvereyi kanabulad›lar. Halîfenin cenâzesi,üç gün defnedilemedi.Nihâyet Zübeyr on yedikifliyle cenâze namaz›n›k›ld›ktan sonra, Bakî Mezarl›¤›nadefnettiler. fiehitoldu¤u zaman 82 yafl›ndabulunuyorlard›.Hazreti Osman’›n flehitedilme haberi, ‹slâm ülkesindebüyük üzüntüye yolaçt›. Her tarafta büyük birhuzursuzluk ve hüzün bafllad›.‹slâm düflmanlar› fitneyiç›karm›fllar, kinlerinikusmufllard›. Hazreti Osman’›nflehit edildi¤i zamânakadar tam bir birlikiçinde olan Müslümanlararas›nda bâz› kimseler ayr›larakflii, hârici gibi f›rkalarabölündüler. Peygamberimizinbildirdi¤i ve Eshâb-›kirâm›n tâbi oldu¤udo¤ru yoldan ayr›lmayanMüslümanlar ise, fitneyiyok etmek için büyük gay-281 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNretler gösterdiler. Do¤ruyoldan aslâ sapmad›lar.Hazreti Osman dâimâadâletli davrand›. Müslümanlar›nrahat› için büyüktitizlik gösterdi. Fitne hareketinebirtak›m ithamlarlabafllayan âsilerin her türlübozuk iddialar›na, iknâedici cevaplar verip, delillerinigösterdi. Fakat âsilerinmaksad› kar›fl›kl›k ç›-karma ve fitne yaymak oldu¤undanhicretin 35. y›-l›nda Hazreti Osman’› flehitettiler. Onun flehit olmas›ndansonra HazretiAli halîfe seçildi.Hadîs-i flerîflerde HazretiOsman hakk›nda buyrulduki: “Her peygamberinCennette bir arkadafl›vard›r. Benim arkadafl›mda Osman’d›r.”Resulullah, k›z› Rukayye’yiHazreti Osman’a verdiktenbir zaman sonra, k›-z›na; “Osman bin Affân’›nas›l buldun?” dedi. “Hay›rl›,iyi gördüm.” dedi.“Ey cân›m k›z›m! Osmân’açok sayg› göster.Çünkü, Eshâb›m aras›nda,ahlâk› bana en çok benzeyenodur!” buyurdu.Hazreti Osman, hilm vehayâs›yla meflhurdur. Mârifetilminde gâyet mâhirdi.Peygamber efendimiz birdefâs›nda onun için; “Osman’dangökteki meleklerhayâ ederler.” buyurdu.Yine buyurdu: “Bütünmelekler benimle iftiharederler. Ben de Osmanbin Affân ile ö¤ünürüm.”Resûlullah Hazreti Osman’abu¤z eden bir kimsenincenâze namaz›n› k›lmam›flt›r.Resûlullah Efendimizbir hadîs-i flerîfte; “Ben Allahüteâlân›n huzûrunda,Hazreti Osman’›n düflmanlar›n›nhasm›y›m, onlarakarfl›y›m.” buyurdu.Yine buyurdu ki: “BizOsman bin Affân’›, Allahüteâlân›n halili ve kerimolan babam›z ‹brâhimaleyhisselâma benzetiyoruz.”282 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNAbdullah bin Abbâs,Resûlullah’›n; “Yâ Rabbi,Osman’› k›yâmet günününs›k›nt›lar›ndan kurtar,ona rahatl›k ver. O bizimbirçok s›k›nt›m›z› gidermifltir.”buyurdu¤unu bildirmifltir.Bir hadîs-i flerîftede; “Osman’›n flefâati sâyesinde,Cehennemi haketmifl yetmifl bin kifli, hesaps›zCennete girecektir.”buyrulmufltur.Hazreti Osman cömert,hayâ sâhibiydi. Gecenin birk›sm›nda uyur, sonra ibâdetekalkard›. Gündüzleride oruçlu geçirirdi. Muhtaçolanlara bol bol yemek yedirir,kendisi de evde sirkeile zeytinya¤› yerdi. <strong>Halife</strong>iken, deveye binince kölesinide arkaya al›r, böyle yapt›¤›için çekinmez s›k›lmazd›.Kabristana u¤rad›¤› zamanoturur, a¤lard›. Öyle kisakal› ›slan›rd›.Hazreti Osman Peygamberimizden146 hadîs-iflerîf rivâyet etmifltir.Rivâyet etti¤i hadîs-i flerîflerdenbâz›lar› flunlard›r:K›yâmet günü üç s›n›finsan flefâat eder: Bunlar,Peygamberler, âlimler veflehitlerdir.En hay›rl›n›z Kur’ân’›ö¤renen ve ö¤retendir.Bir kul her gün sabah veakflam flu duây› üç defâokursa, o kimse zararlardankorunur: “Bismillahillezilâ yedurru maasmihifley’ün fil ard› ve lâ fissemâive huvessemîul alim”Buyurdu ki: “Dünyâiçin üzülmek kalbe zulmet,âhiret için üzülmek ise kalbenûrdur.”“Ârifin alâmetlerindendir.Kalbi havf ve recâ, dilihamd ve senâ, gözü yafll›ve hayâl›, iste¤i günahlar›ve dünyây› terk ve r›zaüzerine olmakt›r. ‹nsanlar›nen iyisi Rabbine kavuflmadanönce, Rabbini kendindenrâz› eden, içine girmedenönce kendi kabrinien güzel yapand›r.”“‹nsanlar›n en iyisi,dünyâ onu terk etmeden,dünyay› terk edendir. Rab-283 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNbine kavuflmadan önce,Rabbini kendinden râz›edendir.”“‹bâdetin tad›n› dörtfleyde buldum: Allah’›nfarz k›ld›klar›n› yapmada,yasaklar›ndan sak›nmada,Allah’tan sevap bekleyerekemr-i ma’rûf yapmadave Allah’›n gadab›ndankaç›narak nehy-i münkeretmede.”“Dört fley vard›r ki, d›fl›fazilet, içi farzd›r: Sâlihlerledüflüp kalkmak fazilet, onlarauymak farz; Kur’ânokumak fazilet, onunlaamel farz; kabir ziyâreti fazilet,kabir için haz›rlanmakfarz, hasta ziyâreti fazilet,vas›yyetini almak farzd›r.”“Ölümü bilip gülene,dünyân›n fâni oldu¤unu bilipona ra¤bet edene, ifllerintakdirle oldu¤unu bilip,istedi¤i olmay›nca üzülene,hesâba inan›p mal toplayana,Cehenneme inan›p günahiflleyene, Allahü teâlâyainan›p dünyâ ile rahatlayana,fleytan› düflman bilip,ona itâat edene çok flaflar›m!E¤er gönüller mânevîpisliklerden temiz olsayd›,Kur’ân-› kerîmin zevkinedoyulmazd›.”“Befl vakit namaz› vaktindedevam üzere k›lanadokuz fley ikram edilir: Allahonu sever, bedeni sa¤lamolur, melekler onu korur,evine bereket iner, yüzündesâlihler simâs› olur,Allahü teâlâ kalbini yumuflat›r,s›rat› flimflek gibi geçer,Allahü teâlâ; “Onlariçin korku ve üzüntü yoktur.”zümresine onu ilhakeyler, Allahü teâlâ onu Cehennemdenkorur.On fley çok zâyi olmufltur:Sual sorulmayanâlim, amel edilmeyenilim, kabul edilmeyendo¤ru görüfl, kullan›lmayansilah, içinde namaz k›-l›nmayan mescit, okunmayanmushaf, infâk edilmeyenmal, binilmeyenvâs›ta, dünyây› isteyeniniçindeki zühd ilmi, içindeâhiret yolculu¤u için az›kedinilmeyen uzun ömür.284 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNDÖRDÜNCÜ BÂBÜçüncü halife emîr-ülmü’minîn Osmân-› ZinnûreynMenk›beleri hakk›ndad›r:Hayâ sâhibi olan HazretiOsmân, ikrâm ve iyilikmenba’›, Kur’ân-› kerîmintoplay›c›s›d›r. Neseb-i flerîfleri,Osmân bin Affânbin Ebîl’as bin Ümeyyebin Abdil’flems bin Abd-iMenâfd›r. Neseb-i flerîfleriResûlullah Efendimizinneseb-i flerîfleri ile dördüncüatada birleflir ki,Abd-i menâfd›r. Neseb cihetindenHazreti Osmân,Hazreti Ebû Bekr ile HazretiÖmer’den önce Resûlullahile birleflir “rad›yallahüanhüm”. Künye-i flerîfleri,‹slamdan önce EbûAbdullah’d›r. Lakab-› flerîfleri,Zinnûreyn’dir. ‹ki nûrsâhibi demektir. Resûl-iekrem Efendimizin ikimuhterem kerîmelerini[k›zlar›n›] ald›¤› için iki nûrsâhibi denilmifltir. Birinin‹sm-i flerîfi Rukayye, birininÜmm-ü Gülsüm’dür.Önce Hazreti Rukayye’yitezvîc ettiler. O vefât ettiktensonra, Hazreti Ümm-üGülsüm’ü tezvîc ettiler. Oda vefât ettikte, HazretiResûlullah buyurdular ki;“Yâ Osmân! E¤er yan›mdaüçüncü k›z›m olsayd›,onu da sana verirdim.”Nûr sâhibi, ilim ve hilminbirleflti¤i zâtd›r.Menk›be: Hazreti Osmânkendisi anlat›r. ‹slâm’agelmezden önce birgün, Kureyfl’in ileri gelen-285 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNHazret-i Osman’›n Topkap› Saray›’nda muhafaza edilen k›l›c›286 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNleri ile oturmufltum. Birkimse haber verdi ki, ResulullahEfendimiz kerîmesiRukayye’yi Utbe’yevermifl. Bu haberden banahayli üzüntü geldi. Ben niçinistemedim, diye perîflânhâlde, s›k›nt› ve endîfleile eve geldim. Gördümki, annem, teyzem ve akrabâdannice hâtunlar birkimseyi methederler. Dedimki, yâ teyzeci¤im, bumethetti¤iniz kimdir? Dedilerki, O güzel yüzlü, konuflmas›tatl› bir kimsedir.Rahmân onu bize hak dînibildirmek ve ona ça¤›rmakiçin göndermifltir.Gökten inen Furkân ilegelmifltir. Ona tâbi’ ol, putlaratapma! Bu garîb kelimeleridinleyip, merâkedip, dedim ki, bu kimdir,bana beyan eyle! Dedi ki,Muhammed bin Abdullah’d›r.Allahü teâlâ taraf›ndanResûl olarak gelmifltir.Allahü teâlân›nemirlerini bize bildirir. Bizihak dîne ça¤›r›r. Yüzü ›fl›kverir. Dinine giren kurtulur.‹stedi¤i fleyler kolayd›r.Ona yak›n olan iyilikbulur. Bu medh sözleri kalbimeçok te’sîr etti. Tenhâbir yerde Hazreti EbuBekr’i buldum. Hâlime bak›p,nedir fikrin, dedi. Zîrâ,firâset ehli bir büyük zâtidi. Vâki olan k›ssay› beyanetti¤imde, dedi ki, yaz›ksana yâ Osmân! Hakdin günefl gibi aç›kta iken,sen kavminin kuruyacakelleri ile yapt›klar› tafltanputlara ma’bûd demelerindenutanmaz m›s›n!Gözü görmeyip, kula¤›iflitmeyip, zarar ve kâra kâdirolmayan ilâh olur mu?Dedim ki, olmaz. Dedi,teyzen sana do¤ru sözsöylemifl. ‹flte ResulullahEfendimiz. Gel, seninlehuzur-› flerîfine varal›m.Îmân getir, dedikte; o s›radaHabîbullah Efendimizve yan›nda Hazreti Ali orayaç›ka geldiler. HemenHazreti Ebû Bekr aya¤akalk›p, onlara karfl› vard›.Mübârek kulaklar›na birsöz söyledi. Sultân-› enbi-287 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNyâ Efendimiz yan›ma gelip,buyurdu ki, “Yâ Osmân!Seni Allaha ve Cennet’eça¤›r›yorum. Ben,Allahü teâlân›n sana vebütün insanlara gönderdi-¤i Peygamberinizim!”Mubârek sözlerini iflittim.Kalbim îmân nûru ile doldu.‹htiyârs›z olup [düflünmeden],“Eflhedü en lâ ilâheillallah ve eflhedü enneMuhammed’en abdühüve Resûlüh” dedim. Aradançok zaman geçmedi,Rukayye’yi bana nikâhedip, verdi.Ba’z› rivâyette gelmifltirki, Hazreti Osmân buyurdularki: Bir teyzemvard›. ‹yiyi kötüden ay›rabilen,kehânet ilmini bilen,baflka ilimlerden de haberiolan birisi idi. Bir gün oteyzemi görmeye gittim.Me¤er bir kasîde söylemifl.O kasîde içinde ResûlullahEfendimizi medh vesenâ eylemifl. Hem Peygamberli¤iniaç›klam›fl.Hem ben onun kerîmesini[k›z›n›] al›p, dâmâd› oldu-¤umu ve hem vezîri oldu-¤umu aç›klam›fl. O kasîdeyibana verdi ve bana dediki, durmay›p var MuhammedEfendimizin huzuruna.Da’vetini kabûl edip,emrine mutî’ olup, dininegir. O do¤ru sözlüdür. Getirdi¤idin Hakt›r. Gündengüne ifli yüce olur [flân›yüksek olur]. Bu sözü bendeniflit. Senin mertebende çok yüksek olacakt›r.Bu söz gönlüme [kalbime]kâr edip [te’sîr edip], oradandönüp, yola revân oldum.Giderken, ResûlullahEfendimize u¤rad›mki, S›ddîk-› ekber ile gelirler.Me¤er murâd-› flerîfleriyan›ma gelmek imifl.Server-i Enbiyâya selâmverdim. Selâmdan sonrabuyurdular ki, yâ Osmân,iflittim ki, teyzenin sanaetti¤i nasîhatlar› ve cümlesözleri yakîn üzere vedo¤rudur. Sak›n, muhâlefetetme. Allahü teâlâyave bana muhâlefet etmiflolmayas›n. O sana dedi¤isözler, hep olsa gerektir.288 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNHemen gel, ‹slam dininikabûl eyle. Hazreti EbûBekr de dedi ki, yâ Osmân,sana bir suâlim var. Cevapver. Bu dîni, ResûlullahEfendimiz getirdi. O dînebizi da’vet etti. Ben onukabûl ettim. Bu dinde flek[flüphe] var m›, fikreyle[düflün]. Yalanlamakmümkün müdür. fiu tutageldi¤iniz,ata ve dede dininizki, bir parça tafltankendilerinin yonttu¤u, negörür ve ne iflitir, ilâh olmayalây›k m›d›r? Ben dedim,do¤ru söylersin, yâEbâ Bekr! Hemen Resûl-iekrem Efendimizin mübârekellerini öpüp, bî’atedip, Müslüman oldum.Demifllerdir ki, Hazreti Osmân‹slam’a geldikte,Müslümanlar›n beflincisioldu.Menk›be: Muhyissünne‹mâm-› Begavî Meâlimüt-tenzîl kitab›nda, sûre-iBekara’n›n sonunda meâl-iflerîfi “Mallar›n› Allah yolundainfâk edenler, da¤›-tanlar..” olan 262.ci âyet-ikerîmesinin izah›nda tefsiralimlerinden flöyle naklbuyurmufllar ki, bu âyet-ikerîme, Hazreti Osmânbin Affân ve Hazreti Abdürrahmânbin Avf haklar›ndanâzil olmufltur. Abdürrahmânbin Avf, Resûlullah’›nhuzuruna dörtbin dirhem getirdi, koydu.Dedi ki, yan›mda sekizbindirhem var idi. Dörtbindirhemi kendime ve âilemeal›koydum. Dörtbindirhemi Rabbime ödüncverdim. Resûl-i ekremona buyurdu ki, “Evindeb›rakt›¤›na ve borç verdi-¤ine, Allahü teâlâ bereketversin!” Ammâ OsmânMüslümanlar› Tebûk gazâs›ndatechîz etti. Ticâretdevelerini, hevedleri veçullar› ile berâber verdi. Oiki serverin hakk›nda buâyet-i kerîme nâzil oldu.Abdürrahmân bin Sümrededi ki, Ceyfl-i UsretdeHazreti Osmân, bin dinârile geldi. Ceyfl-i Usretdenmurâd, Tebük gazâs›d›r.Hazreti Resûlullah’›n ku-289 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNca¤›na alt›nlar› döktü. Bengördüm. Resûlullah mubârekelini alt›nlar aras›nadâhil k›l›p, kar›flt›rd›. Buyurduki, “Osmân’a bundansonra yapt›klar› zararvermez.” Allahü teâlâ hazretlerimeâl-i flerîfi, “Allahyolunda mallar›n› sarfeden kimseler, da¤›tt›klar›fleyler ile karfl›s›ndakileriezâda ve minnetde b›rakmazlar.Onlar›n ecrini onlar›nRabbi verir. Onlariçin korku ve üzüntü yoktur.”olan âyet-i kerîmeyigönderdi.Minnet, ihsânda ve ikrâmdabulundu¤u kimsenin,ben sana flunlar› verdim,bu kadar fley verdim,diye verdi¤i ni’meti onunbafl›na kakmak, onu üzmekdir.Ezâ, ni’met verdi-¤i, ihsânda bulundu¤ukimseyi mahcûb etmek,utand›rmakt›r. Veyâ ikrâmdabulundu¤u kimseyi, hiçbilmesi îcâb etmeyen birisiyan›nda ikrâm etti¤inisöyleyerek utand›rmakt›r.Süfyân demifltir ki, minnetve ezâ demek, sana verdim,sen flükür etmedin,290 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNdemektir. Abdürrahmânbin Zeyd bin Eslem dediki, benim babam der ki,bir flah›s bir fleyi, bir kimseyeba¤›fllas›n. Sonrabaks›n ki, senin selâm›nonun üzerine a¤›r gelir.Selâm›n› o kimseden önceverme. Allahü teâlâ kullar›naihsân ve iyilik ettiktensonra, bafla kakmay› harâmk›lm›flt›r. Kullar›na herçeflid ni’meti verip, onlar›nbafl›na kakmamay›kendi zât-i pâkine mahsuss›fat k›lm›flt›r. Zîrâ kuldanminnet, kulun iyilik etmesi,sonra bafla kakmas› veüzmesidir. Hak teâlâ hazretlerininminneti, kullar›-na ni’met vererek, kullar›-n› memnûn etmesi, hattâihsân›n› artt›rmas›, bunlar›hât›rlatmas›d›r.‹mâm-› Begavî Mesâbîh-iflerîf’de hasen hadîslerinbirinde, Abdürrahmânbin Habbâb’dan rivâyetetti ki, hadîs-i flerîfinmazmûn-› flerîfi böyle beyanolunmufl ki, Abdürrahmândedi, ben hâz›r oldum.Resûlullah Efendimiznasîhat edip, Eshâb-›kirâm› Tebük gazvesineteflvîk ederlerdi. HazretiOsmân kalk›p, dedi ki, yâResûlallah! Yüz deve, çullar›ile [palanlar› ile] ve hevedlerile, fîsebîlillah benimüzerime olsun! SonraFahr-i âlem yine tergîb ettiler[teflvîk ettiler]. YineHazreti Osmân kalk›p dediki, yâ Resûlallah! Üçyüzdeve, çullar› ile ve hevedleriile, fîsebîlillah benimüzerime olsun! Ben gördüm,Resûlullah minberdeniner. Sonra buyurur:“Osmân bundan sonra,nâfilelerden bir amel etmezise de, bir be’is yoktur.Zîrâ o yapt›¤› haseneona bütün nâfileler yerinekifâyet eder.”Menk›be: ‹mâm-› BegavîMesâbîh-i flerîf’de,Menk›be-i Osmân bâb›ndasahîh hadîs olarak,Hazreti Âifle-i S›ddîka’dannakletmifllerdir. Hazreti Âiflebuyurdular ki, Resûlullah,mübârek bald›rlar›291 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN292 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN[topuk ile dizi aras›] aç›koldu¤u hâlde evimde yat›-yordu. Hazreti Ebû Bekrkap›ya gelip, izin istediler.Hazreti Habîbullah izinverdiler. Kendileri o hâllerinide¤ifltirmediler. Sohbetebafllad›ktan sonra,Hazreti Ömer gelip, izin istediler.Hazreti Fahr-i âlemona da izin verdiler, mubârekbald›rlar› aç›k oldu¤uhâlde, sohbete devam ettiler.Sonra Hazreti Osmângelip, izin istediler. HemenResûlullah Efendimiz oturup,örtüsünü üzerine ald›.‹zin verdi. Sonra cümlesikalk›p, gittikten sonra,Hazreti Âifle dedi ki, yâ Resûlallah!Pederim [babam]Ebû Bekr geldi. Hiçhareket etmediniz. Ömergeldi. Ona da ayn› flekildeoldunuz. Sonra Osmângeldi. Kalk›p, esvâb›n›z›[elbisenizi] örttünüz. Server-iâlem Efendimiz buyurdular:“Meleklerin hayâetti¤i kimseden benhayâ etmez miyim.” Bir rivâyettebuyurdular ki,“Muhakkak ki, Osmânçok hayâl› bir kimsedir.Ben ondan hayâ ettim.E¤er ona o hâl üzere ikenizin versem, içeri girip, hâcetini[arzûsunu, iste¤ini]bana söyleyemezdi.”Menk›be: Yine Mesâbîh’de,Talha bin Abdullah’danrivâyet olunmufltur.Resûlullah buyurdularki: “Her nebî için bir refîkvard›r. Benim refîkim Cennet’teOsman’d›r.” Yine ayn›bâbda hasen hadîs olarak,Enes’den rivâyet olunmufltur.Hazreti Enes dediki, Resûlullah Efendimiz bizebî’at-› r›dvân ile emrettiklerivakitte, Hazreti Osman’›Mekke-i mükeremede,Kureyfl’e resûl (haberci)göndermifl idi. ‹nsanlar ilebî’at ettikte, “Muhakkak kiOsmân, Allahü teâlân›n veResûlünün hâcetini [iflini]görmektedir!” buyurup,mubârek ellerinin birinikendisi için, birini Osmâniçin k›ld›. Kendileri için k›ld›-¤› eli, Hazreti Osmân içink›ld›¤› el üzerine koyup,293 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNHazreti Osmân yerine bî’atettiler. Nakleden der ki, ResûlullahEfendimizin kendimubârek elleri Hazreti Osmânbin Affân için, sâir insanlar›nkendi ellerindenhay›rl› oldu.Menk›be: Yine Mesâbîh’de,hasen hadîslerdeMürre bin Ka’b’den naklolunmufltur.Ben ResûlullahEfendimizden iflittim.Meydana gelecek fitnelerizikretti. O s›rada kendiniörtmüfl biri geçiyordu. Resûlullahbuyurdular ki: “Ofitne günü bu kifli hidâyetüzerinde sâbittir.” Benkalkt›m, o flah›stan tarafabakt›m. O flah›s Osmânbin Affân idi. Nakledender ki, o flahs›n yüzünüHabîbullah Efendimizegöstererek, dedim ki, bumudur yâ Resûlallah!Evet, buyurdu.Yine o Menk›be bâb›nda,hasen hadîs olarakMesâbîh sâhibi beyan etmifltir.Âifle-i S›ddîka’danrivâyet olunmufltur. ResûlullahEfendimiz buyurdular:“Yâ Osmân! Allahü teâlâseni yak›nda halife yapacakt›r.Seni halifelikdenindirmek istiyen insanlariçin, kendini halifelikdenazl etme!” Bu hadîs-i fleriftendolay› Hazreti Osmân;muhâsara olundu¤ugünü Hilâfetten çekilmedi.Yine o bâbda, ‹bni Ömer’-den rivâyet olunmufltur:Resûlullah fitneyi zikr etti.Buyurdu ki, “O fitnede Osmânmazlûm olarak katlolunur.”Menk›be: Hazreti Osmânbin Affân îmâna geldiktensonra, amcas›, HazretiOsmân’a düflmanl›kve husûmet edip, eli ile vedili ile çok eziyet yapt›.Sen Muhammed’in dinindendön diye o kadar eziyetyapt› ki, anlatmak vesöylemek mümkün de¤ildir.Günlerden bir günHazreti Osman’›n yan›navar›p, dedi ki, insâfa geldinmi. Hemen yâ dinindendön, atan ve dedenindinine gir. Veyâ sana eziyettengeri durmam. Haz-294 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNreti Osmân buyurdu ki; yâamca! Bu kadar cefân›n,yüz mislini de yapsan bana,Hazreti Muhammed’indo¤ru dininden, dönmekihtimâlim yoktur. Bofl yerezahmet çekersin, dedi.Sonra, amcas› Hazreti Osmân’aeziyet etmektenvazgeçti. O sadâkat sâhibi,cefâdan kurtuldu. Do¤ruFahr-i âlem Efendimizinseadethânelerine vard›.Di¤er Eshâb ile Habeflistânahicret ettiler. Cümlemal› ile ve azîz cân› ileFahr-i âlem Efendimizinu¤runa [yoluna] fedâ olmufltur.Hiçbir zaman da,yüz çevirmemifltir. Din yolundabüyük hizmetler etmifltir.Menk›be: Hazreti Osman’›nmal› gâyet çoktu.Hattâ, seadethânelerindebir çok câriyesi var idi ki,hizmet ederlerdi. BirgünOsmân insanl›k îcâb› câriyelerdenbirine ulaflt›. Me-¤er Habîb-i ekrem Efendimizinkerîmeleri Rukayyebu durumu anlam›flt›r. Kad›nl›kgayreti zuhûra gelip,gönülleri huzursuz olmufl.Lâkin Hazreti Osman’›nyüzüne vurmay›p, hemenzerâfet ile izin isteyip, babam›nseadethânelerinegidece¤im, dedi. HazretiOsmân izin verdi. Ammâiçine te’sîr edip, kalbineatefl düfltü. Kendi kendinededi ki, Habîbullah Efendimizevar›p, benden flikâyetederse, benim hâlimnice olur. Ne dünyada vene âhirette yerim kal›r, deyip,derhâl abdest al›p,mubârek yüzünü ve sakal›n›kara topra¤a sürüp,feryâd ve figân ile Hak teâlân›ndergâh-› âlisine tedarrûve niyâz etti. HazretiRukayye de Sultân-› kâinât›nseadethânelerinevard›kta, Server-i Enbiyâ,Rukayye validemizin yüzündes›k›nt› eseri görüp,sual buyurdular ki, ey benimci¤erparem. Nedir hâlin,niçin s›k›nt›das›n. HazretiRukayye elinde olmayaraka¤lay›p, dedi ki, benimdevletli babam, sultâ-295 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNn›m. Senin flân-› flerefinelây›k olan bu mudur ki,Hazreti Osmân benim üzerimecâriyeye baks›n. HazretiHabîbullah; “Ey benimk›z›m! E¤er Allahü tebârekeve teâlân›n r›zâs›n›ve benim r›zâm› istersen,bir ân durma, var evine ki,Osmân’›n ayaklar›na yüzünüsürüp, özür dile.Yoksa ne Hakk›n huzurunda,ne de benim huzurumdayerin kal›r.” deyip vebir ân durdurmay›p, HazretiOsman’›n huzurunagönderdi. Rukayye daemr-i flerîfine imtisâl edip[uyup], acele ile geri evinegeldi. Kap›ya el vurdu.Bakt› ki, kap› kapanm›fl.Kap›ya vurdu. Hazreti Osmâniçeriden seslendi ki,kimdir. Hazreti Rukayyededi ki, bu zay›f han›m›nd›r.Hazreti Osmân aceleile kap›y› açt›. Özür dilemekistedi. Hazreti Rukayyerâz› olmay›p, mubârekayaklar›na kapanmak istedi.Hazreti Osmân mâni’olmak istedi. Hazreti Rukayyerâz› olmad›. Elbettebabam hazretlerinin emriniyerine getirmeyince içerigirmem, deyip, mubârekyüzünü Hazreti Osman’›nayaklar›na sürüpve özür diledi. Ondan sonraHazreti Osmân secde-iflükür edip, dedi ki, Ey Resûlullah’›nkerimesi! Mâdemki baban sana böylevas›yet etti. Ben de Allahüteâlân›n aflk›na ve baban›nhürmetine haremimdeolan câriyenin tamam›n›âzâd ettim. Hür olsunlar,dedi.Menk›be: Hazreti Osmânharem-i flerîfinde[evinde] Habîbullah Efendimizinkerîmeleri Rukayyeile oturmufltu. Câriyelerdenbirisi, yiyecek getirdi.Hazreti Osmân ta’âmgetiren câriyenin yüzünebakt›. Hazreti Rukayye fark›navard›. Han›ml›k [kad›nl›k]gayreti galebeedip, huzursuz oldu. HazretiOsmân Rukayye hazretlerininhuzursuzlu¤unugörünce, yâ Rukayye, ben296 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNo câriyenin yüzüne tama’ile bakmad›m, dedi ve yeminetti. Bakmam›z istiyerekolmad›. Yoksa Allahüteâlâ bilir ki, kasd ile de-¤ildir. Hazreti Rukayyeinand›, tesellî buldu, rahatlad›.Zîrâ muhakkak ki,Hazreti Osmân câriyeninyüzüne tama’ ile bakmam›flidi. Hazreti OsmânRukayye ile bar›flt›ktansonra, hât›r-› flerîfine geldiki, Fahr-i âlem Efendimizinkerîmesinin her ne kadaronu incitmeye kast›myok ise de kalbi incindi.Bunun için keffâret vermemgerek. Fahr-i âlemseyyid-i veledi âdemEfendimizin kerîmeleri oldu¤uiçin, bu kadarc›knesneden dolay› yüz köleâzâd etti. Bu mertebe ResûlullahEfendimizi severdi.O hazretin hât›r-› flerîfinigözetip, ri’âyet ederdi .Menk›be: Bir gün Resûl-iekrem Efendimizinyan›nda bir melek durdu.Hazreti Osmân geçti. Resûlullahadedi ki, bu geçenkimdir. Dediler, HazretiOsman’d›r. Hemen ki,Osmân ad›n› iflitti. Ayaküzerine durdu ve dedi ki,yâ Resûlallah! Bu serverdencümle melekler hayâeder. Ve muhabbet edip,ri’âyet ederler ve bununmertebesi Hak teâlâ hazretlerinindergâh-› âlisindeyücedir. Bunun gibi flân›yüksek sultân› kavmi nebehâne ile cesâret edip,katlederler, dedi.Menk›be: Fahr-i âlemEfendimiz, “Yâ Osmân!Hak teâlâ senin önce veâh›r günâh›n› af etsin!” diyedua etti. Hak teâlâ Habîbullahhazretlerinin duas›n›kabûl edip, HazretiOsman’› affetti. Nice âyet-ikerîme hakk›nda nâzil olmufltur.Hazreti Habîbullah“Cennet ehli, Cennet’tebir burak gördüler.Bu burak nedir, diye sordular.Hak teâlâ azametve kibriyâs› ile buyurdu ki,bu bir nûrdur. Burak de¤ildir.Hazreti Osmân birhücreden [odadan] bir297 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNhücresine giderdi. Gördü-¤ünüz o nûr, na’l›n›n›n nûrudur”buyurdu. Yerde yürürkenCennet’te nûr verirdi.Meflhurdur ki, HazretiOsmân, her gecede iki rekatnamazda Kur’ân-› azîmüflflân›hatmederdi.Menk›be: Bir gün Server-iâlem Efendimiz Eshâb-›güzîn ile otururken,Cebrâîl aleyhisselâm geldi.Dedi ki, yâ Resulallah!Hazreti Yûsüf-i S›ddîkaleyhisselâm›n mubâreksakal›na bakmak isterisen, Hazreti Osman’›nmubârek sakal›na bak.Hazreti ‹brâhîm Halîlullahaleyhisselâm›n mubâreksakal›na bakmak istersen,Hazreti Osman’›nmubârek sakal›na bak.Her kimin bir Peygamberebenzerli¤i varsa, okimse muhakkak ehl-iCennettir.Menk›be: Bir gün Osmânbin Affân, ResûlullahEfendimize gelip, dedi ki,yâ Resûlallah! Kemâl-i lütfundanbu âciz bendenizitopraktan kald›r›p, evimiziflereflendiriniz, teflrîf buyurunuz.Sultân-› kâinâtve mefhar-i mevcûdât buyurdularki, yaln›z beni mida’vet ediyorsun, yoksaEshâb-› kirâm› da m›?Hazreti Osmân dedi ki, Eshâb-›kirâm da gelsinler.Server-i Enbiyâ, Bilâl-i Habefli’yiça¤›r›p, buyurdu ki:Yâ Bilâl! Bütün Sahâbeyehaber ver. Osman’›nda’vetine gelsinler. Kendilerikalk›p, Hazreti Ali ileHazreti Osman’›n seadethânelerinedo¤ru gitmeyebafllad›lar. Yolda giderken,Hazreti Osmân, Resûl-i ekreminard›nca gidip,ad›mlar›n› sayard›. ResûlullahEfendimiz buyurdu:Yâ Osmân! Niçin say›yorsun.Hazreti Osmân dediki: Yâ Resûlallah, her mubârekad›m›n›z için, bir köleâzâd olsun. Da’vettensonra bütün köleleri âzâdoldu. Kölelerin âhidnâmeleriniverdi.Menk›be: ResûlullahEfendimiz buyurdu ki,298 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN“Peygamberler (aleyhimüsselâm)hayâtlar›ndaiken birer kimse ile ö¤ünmüflleridi. Ben de Osmânbin Affân ile ö¤ünürüm”.Bir yerde de buyurdu ki,“Bütün melekler benimleiftihâr ederler. Ben Osmânile iftihâr ederim.” Bir yerdede buyurdu ki, “Mahflergününde bütün Peygamberler(aleyhimüsselâm)eshâblar›ndan birisinirefîk edip, onunla gezerler.Bir ân yanlar›ndanayr›lmazlar. Ben de Osman’›refîk edinirim. Birân onsuz olmam. Cennet’tebenim refîkim Osmânolacakt›r.”Menk›be: Âifle-i S›ddîkanakletmifltir. Bir günResûlullah Efendimiz buyurduki: “Yâ Âifle! Dilerimki, eshâb›mdan ba’z›s›buraya [yan›ma] gelsinler.Onlara ba’z› söyleyeceklerimvard›r. Söyleyeyim.”Dedim yâ Resûlallah! EbûBekr’i ça¤›ray›m m›? Birfleysöylemedi. Bildim ki,onu dilemez. Dedim,Ömer’i ça¤›ray›m m›?Onun için de birfley demedi.Bildim ki, onu dahî dilemez.Dedim, amcan o¤luAli’yi ça¤›ray›m m›? Onada birfley söylemedi. Dedim,Osman’› ça¤›ray›mm›? Buyurdular; “Ça¤›rgelsin!” Ça¤›rd›m, geldi.Resûlullah’›n huzur-› flerîfindedurdu. Resûlullahhazretleri ona ba’z› fleylersöyledi. Onun rengi de¤iflti.Ba’z› fleyler de söyledi.Rengi eski hâlini ald›. HazretiOsman’›n evini muhâsaraettikleri günde, onadediler, niçin karfl›l›k vermezsin.Dedi ki, HazretiResûlullah benim ile sözleflmifltir.Bana çok sözsöylemifltir. Ben bu belâyasabrederim. Hazreti Âifledemifltir ki, benim zann›möyledir ki, Hazreti Habîb-iekrem o vakit ona bu k›ssay›haber vermifltir.Menk›be: Câbir-i Ensârî’denrivâyet olundu.Bir gün bir cenâze götürdüler.Resûlullah Efendimizçekinip, namaz›n›299 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNk›lmad›. Sual ettiler ki, yâResûlallah! fiimdiyekadar, hiçbir cenâzedençekinmeyip, gördü¤ünüzgibi namaz›n› k›lard›n›z.Hikmeti ne oldu ki, bucenazenin namaz›n› k›lmad›n›z.Cevâb›ndabuyurdular ki, “Bu flah›s,benim yârim Osmân’abu¤z ederdi. Osmân’abu¤zeden kimseye Allahütebâreke ve teâlâ bu¤zeder. Bir kimseye ki, Allahüteâlâ bu¤z eder.Benim onun namaz›n› k›lmamuygun mudur?”Menk›be: Abdullah ibniAbbâs rivâyet etmifltir.Fahr-i âlem Efendimizbuyurmufllard›r: “Osman’›nflefâ’ati ile, hepsinâra müstehâk olan kimselerdenelbette yetmiflbinkifli Cennet’e girsegerektir.” Abdullah ibniÖmer’den rivâyet olunurki, Resûl-i ekrem Efendimizbuyurmufllar ki,“Mi’râc gecesi dördüncügöke ayak bast›kta,önüme bir elma düfltü.Al›p, ikiye böldüm. ‹çindenbir hûrî ç›kt›. Kahkahaile gülerdi. Sual ettim ki,sen kimin için yarat›ld›n.Dedi ki, “Zulüm ile flehîdedilen Osmân bin Affâniçin yarat›ld›m” dedi.” .Menk›be: Abdullah ibniMes’ûd rivâyet etmifltir.Bir gazâda Resûlullah ilehâz›r idim. Zahîre bitti. Askerdehayli üzüntü ves›k›nt› hâs›l oldu. Server-iâlem Efendimiz bu durumavâk›f olup, buyurdularki, “Vallahi günefl batmadanAllahü teâlâ hazretlerisize r›z›k gönderir.”Bu ma’nây› Hazreti Osmânhemen anlay›p, Allahüteâlâ hazretlerininResûlü mutlaka do¤rusöyler diye düflünüp, biryerde on dört yük zahîrebuldu. Yüksek fiyat ileal›p, günefl batmadandokuz yükünü ResûlullahEfendimize getirdi. “Bunedir, yâ Osmân” diyebuyurdukta, dedi ki, Osman’›nAllah ve Resûlünehediyesidir. Seyyid-i300 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNkâinât Efendimizin mu’-cizât› te’hîrsiz meydanagelince, mü’minlersevinip, münâf›klar mahzûnve giryân oldular.Resûlullah Efendimizmubârek ellerini dergâhakald›r›p, “Yâ Rabbî, Osmân’açok ecir ver, iyiliklerinebol karfl›l›k ver”diye hay›r dua buyurdular.Menk›be: Ebûl Mû’înNesefînin “Temhîd”kitab›nda diyorki: HazretiÖmer âhirete sefer ettiklerivakitte, hilâfeti alt› serverinaras›nda müflâvereettiler. O alt› kifliden Sa’dhazretleri orada yoktu. Talhave Zübeyr i’tizâr ettiler.Bizim hilâfet ile iflimiz yoktur.‹stemeyiz dediler. Üçkifli kald›. Osmân ve Ali veAbdürrahmân. Abdürrahmânbin Avf dedi ki: “Benifli ikinize b›rakt›m.” Onlardediler, öyle olsun. Üçgün mühlet istediler. Abdürrahmânhazretleri o üçgünde, halk aras›nda gizliâflikârkimin halife olmas›gerekti¤ini araflt›rd›. Cümlehalk›n Hazreti Osmântaraf›na meyilli olduklar›n›ö¤rendi, tesbît etti. “BenOsmân bin Affân’› seçtim”buyurdu. Hazreti Ali301 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNve di¤er Sahâbe-i güzînHazreti Osmân ile bî’atedip, fitne ve kavgay› ref’ettiler.Menk›be: Kur’ân-› keriminço¤alt›lmas›n›n HazretiOsmân taraf›ndanyap›ld›¤› halk aras›ndameflhur oldu¤u ma’lûmdur.Hazreti Azîzin Güzîdeadl› risâlelerinde yaz›l›aç›klamas›ndan anlafl›lanodur ki, Kur’ân-› kerîmi,Ebû Bekr-i S›ddîk, HazretiÖmer ve di¤er Sahâbe-igüzînin ittifâklar› ile toplam›flt›r.Hazreti Osman’›nhilâfetleri zaman›nda, Irâkve fiâm fetholdu¤uzaman, halk aras›nda hiçbirkâmil ve tamam mushafyok idi. Kur’ân-›azîmüflflân›n k›râ’etindeihtilâflar vâki’ oldu. Halk›nbirbirini tekfîr edip, inkâretmeye bafllamalar›ndanendîfle edildi. Huzeyfe binel-Yemânî Irâk ve fiâmtaraf›na gazâya gitti. Halk›nbu ihtilâflar›n› görüp,dedi ki: Yâ Emîr-elmü’minîn! KitâbullahtaYahudiler ve Nasrânîlergibi, ihtilâf etmezden önceümmet-i Muhammed’emeded eyle! Hazreti Osmânbunu iflitince, bütünEshâb-› kirâm› toplay›p,Kur’ân-› kerîmin k›râ’etindeihtilâf oldu¤unu anlat›p,buyurdular ki:Hât›r›ma böyle gelir ki,esâs mushaf, Ebû Bekr-iS›ddîk’›n toplad›¤›d›r. Ondanbefl aded mushafyaz›p, herbirini bir vilâyetegönderelim. Halk ona tâbi’olsunlar. Sahâbe-i kirâm,isâbetli olaca¤›n› söylediler.Hazreti Ali buyurdularki: E¤er ben de halifeolsa idim, böyle yapard›m.Hazreti Osmân, ilkmushaf›, Hazreti Hafsa’dangetirtip, Sa’îd binÂs’a yazmas› için emretti.Zeyd bin Sâbit’e emrettiki, kitâb hâline getirsinler.Bir rivâyette Abdullah binZübeyr ve Sa’îd bin Âs veAbdürrahmân bin Hâris’eyazs›nlar, diye emretti.Zeyd bin Sâbit kitâbhâline getirdi. Bunlara302 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNbuyurdular ki, e¤er sizinbir müflkiliniz olursa,Kureyfl lügatine mürâca’atediniz. Zîrâ Kur’ân-›azîmüflflân Kureyfl lügatiüzerine nâzil olmufltur.Bunlar sûre-i Bekara’dabir müflkilât ile karfl›laflt›lar.Biri tâbut okudu.Birisi tâbuh okudu. HazretiOsmân’a arz ettiler.Hazreti Osmân, tâbutdurbuyurdular. Befl mushafyazd›lar. Bu mushaflar›nadlar›na mushaf-› imâmkoyup, herbirini bir flehiregönderdiler. ‹htilâf olundu¤uvakit bu mushaflaramürâca’at olunsun.Birisini Mekke-i Mükerremeye,birisini Basra’ya,birisini fiâm-› flerîfe, birisiniKufe’ye gönderip,birisini de Medîne-iMünevverede al›koydular.Bir rivâyette de yedi mushafidi. Birisini Yementaraf›na, birisini de Bahreyn’egönderdiler. HazretiOsman’›n rey’i ve tedbîrive tasarrûflar› buflekildedir.Menk›be: Hazreti Osmânbin Affân, Kur’ân-›azîmüflflân›n yaz›lma ifliile u¤rafl›rken, bir Cum’agünü, Cum’a namaz›n› k›ld›ktansonra, mubârek ellerinikald›r›p, dua ederken,bir kifli geldi. Acâibsözler söyleyip, dedi ki; EyVahy kâtibi! Sûre-i Tebbetifazîleti bak›m›ndansûre-i ‹hlâs’dan önce yazmaklây›k de¤ildir. Akla dahofl gelmez deyip, buflekilde bunun hikmetiniö¤renmek istedi. HazretiOsmân, o kiflinin tereddüdünükald›rmak için,hemen kiflinin gözlerinisilip, “Bak, levh-i mahfûzugörürsün” dedi. O kifli debak›p, o ân levh-i mahfûzugördü. Kur’ân-›azîmüflflân levh üzerinde,bu tertîb üzerinde yaz›lm›flt›r.Her bir harfi vesûreler yerli yerindedir.Arab bu kerâmeti görünce,Hazreti Osman’›n hizmetindenayr› kalmay›p,tâat ve ibâdeti ile meflgûloldu.303 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNMenk›be: Herkeseadâletle davranmaya çokdikkat ederdi. Birgün birkölesinin kula¤›n› çekti.Kölenin kula¤› ac›y›p flöylededi: “Efendim, herkesinbirbirinden hakk›n›alaca¤› k›yâmet gününüdüflününüz.” Bu söz HazretiOsman’a çok tesir etti.“Gel, sen de benimkula¤›m› çek, ödeflelim.”buyurdu.Köle, Hazreti Osman’›nkula¤›n› çekti. Hazreti Osman;“Biraz daha çek!”deyince Köle; “Sizk›yâmet gününüdüflünerek korktunuz. Bende o günkü hesaptan korkuyorum.”dedi. Bununüzerine kölesini âzâd edip,serbest b›rakt›.Menk›be: Hazreti Ömervefât etti. Hazreti Osmânyerine halife oldu. HazretiÖmer’in vefât haberi Rumdiyâr›na eriflti. Hazreti Osmân;Afrikiyye’de Bizansl›larakarfl› cihad eden Abdullahbin Ebî Serh’e veAbdullah bin Zübeyr’i imdâdagönderdi. ‹ki f›rkabirbiri ile karfl›laflt›lar.Ceng günü de belli oldu.Abdullah bin Zübeyr, Abdullahbin Ebî Serh’e dediki, Rum ve frenk askeriçoktur. Müslümanlar›n askeriazd›r. Onlara hîleyaparak muzaffer olmal›d›r.Henüz harp bafllamam›flt›r.Sen asker iledurup, hâz›r ol. Benimtaraf›mdan tekbîr sesleriniiflitince, hemen Rum vefrenk askerine var›p,vuruflma¤a baflla. Zîrâhaber alm›fl›m ki, Rumkumandan› askerden ayr›yerde olup, tavuskanad›ndan yap›lm›fl gölgeli¤indebirkaç flark›c› ileoturur. Abdullah bin EbîSerh hâz›r vaziyyetdedururken, Abdullah binZübeyr otuz er al›p, resmîelçiler gibi gitti. Rumkumandan›na yak›n vard›.O otuz askere dedi ki, sizRum ve frengin askeri ilebenim aramda durun ki,benim hâlime vâk›f olmayalar.E¤er benim304 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNhâlime kasdetmek isterlerise, onlar› bir müddetmeflgûl ediniz. Bu aradaben de iflimi yapay›m.Hemen at›n› sal›p, hücûmetti. Rum kumandan›n› veyan›ndakileri k›l›nç ilehelâk edip, tekbîr getirdi.O otuz er de yüksek ses iletekbîr ald›lar.Abdullah bin Ebî Serhhâz›r vaziyyetde dururken,tekbîr sesini iflitti¤i gibi, ‹slamaskeri ile bir yerdentekbîr al›p, Rum ve frenkaskerine hamle edip, birbirlerinevurdular. Onbinkâfiri k›r›p, k›l›nçtan geçirdiler.Bu zafere Abdullahbin Zübeyr’in kahramanl›¤›sebeb oldu. MeflhurRum flehirlerinden birkaçflehir Müslümanlar›ntasarrûfuna dâhil oldu.Abdullah bin Ebî SerhMedâyine vard›. O vilâyetiele geçirip, harac ald›. HicretinYirmialt›nc› senesindeHazreti Osmân Harem-iflerîf etrâf›nda birçok evlerisat›n ald›. Bu flekildeMescid-i Harâm› geniflletti.Yirmisekizinci senesindehaber geldi ki, Horasankavmi emre mutî’ olmuyorlar.Sa’d bin Âs hazretlerinigönderdi. Onlar›,itâ’ate getirdi.Otuzuncu senede,Resûlullah Efendimizinyüzü¤ü, Hazreti Osman’›nelinden Erîs kuyusunadüfltü. Ne kadar istedilerise de bulamad›lar. Busene Hazreti Mu’âviye ‹stanbul’avar›p, gazâ etti.Abdullah bin Sebe’ adl›Yahudi, Hazreti Ömer’inzaman›nda Müslüman oldu¤unusöylemiflti. Fakat,Yahudilik kîni gönlündebâkî kalm›flt›. ‹slâm dininde,çok kötü bir fitne ç›karmakistedi. HazretiÖmer’in fliddeti ve tedbîrlihareketi onun fitnesinemâni’ olurdu. Hazreti Osmânzaman›nda f›rsatbulup, fitne ç›kard›. HazretiOsman’›n gidifli, fieyhayngidifllerine muhâlifidi diyerek, Müslümanlar›Hazreti Osmân üzerineayakland›rd›. Hattâ insan-305 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNlara öyle i’tikâd ettirdi ki,Hazreti Osman’›n üzerineyürümek, ayaklanmakibâdettir, fikrini afl›lad›.M›s›rl›lardan bir grub,Hazreti Alî’nin huzurunageldiler, gittiler. Basrâl›larZübeyr bin Avvâm’›n huzuruna,Kûfeliler, Talha’n›nhuzuruna geldiler.Bu din büyüklerinin nasîhatlar›bunlara fayda verip,nasîhatlar› kabûl ettiler.Sonra, bunlar yine fitneç›karmak için topland›-lar. Hazreti Osman’› susturmak,yâhûd Hilâfettenhal’ etmek [çekilmesinisa¤lamak], e¤er öyle olmazise, katletmeye karârverdiler. Hazreti Osmânhazretlerinin üzerine yürüdüler.Dediler ki: Resûlullahve fieyhayn Arafat’tanamaz› kasr ettiler [k›saltt›-lar]. Osmân niçin tamamk›ld›. Cevap verdi ki; ‹slam’›nifli büyüdü. fiark vegarb›n halk› ‹slam’a gelip,Arafatda topland›lar. E¤ernamaz› tamam k›lmasayd›m,vilâyetlerin halk› kusurederler ve böyle k›lmakgerekli zan ederlerdi.306 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNKasr sünnetini bilmezlerdi.Ayr›ca benim Mekke’deevim var. Bu sebeple benMisafir de¤ildim. Misafirolmayan›n da namaz› k›-saltmas› caiz olmaz.‹kinci suâlde dediler ki:Resûlullah ve fieyhaynEbû Zer-i G›fârî’yi mükerremtutarlar idi. Ebû Zer,fiâm’da Hazreti Mu’âviye’ninyan›nda bulunuyordu.Hazreti Mu’âviye ileBeyt-ül mâldaki mallar›nkullan›m› konusundauyuflmazl›k hâs›l oldu. EbûZer-i G›fârî fiâm’dan Medîne-iMünevvereye geldi.Hazreti Osmân onu Medîne’dend›flar› ç›kard›. O da,bir harâbe köyde (Rebeze)mekân tuttu [yerleflti]. Osmâncevâb›nda dedi ki,Ebû Zer ve Mu’âviye’ninuygulamalar› ve sözleri onlar›nictihâd› ile alâkal›d›r.Onlar›n birbirlerini sevmeleriâyet-i kerîme ile sâbittir.Medîne’den uzakta ikâmetetmesi câhillere birfleyulafl›p, ‹slam’a bir zarargelmesin diyedir.Üçüncü suâlde dedilerki, önceden Emval-i Bat›nan›nzekât›n› da âmiller toplard›.Mal sâhiblerinin iste-¤ine [gönlüne] b›rakt›n. Tâki gönlünün istedi¤ine versinler.Cevap verdi ki: Âmillertelef eder. Ald›klar› vakitcebir ile al›rlar. Ben mal sâhiblerielinde koydum.Kendileri götürüp, Beyt-ülmâla teslîm etsinler.Dördüncü suâlde dedilerki: Hakem bin Âs ile,Mervân bin Hakem’i, ResûlullahEfendimiz, nifâksebebi ile Medîne-i münevveredend›flar›ya sürdü.Hazreti Osmân yineMedîne’ye getirdi, dediler.Cevap verdi ki: ResûlullahEfendimizin son hastal›klar›ndaonlar› getirmeyeizin istedim. ‹zin verdiler.Bu sözü Ebû Bekr veÖmer’e söyledim. Bir baflkaflâhid istediler. Bulunmad›.Sonra hilâfet bizeeriflti. ‹lmimiz o izin ile ayn›oldu. Resûlullah Efendimizinizni flerîfleri ile onlar›geri getirdim.307 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNBeflinci sual olarakdediler ki, Benî Ümeyyeninihsân›n› artt›r›yorsun.Onlar›n ma’îfleti fazlalafl›yor.Cevap verdi ki,Herkes bilir ki, Allahü teâlâhazretleri, ben kuluna servetvermifltir. Ben dâimâs›lâ-i rahmi muhâfaza etmiflimdir.fiu ânda ömrümünsonuna geldim. Buhâlde be¤enilmifl durumunniçin aksini yapay›m.Fakat vallahi beyt-ül mâldanhiçbir fley onlara vermedim.Kendi mal›mdanverdim.Alt›nc› sual olarakdediler ki, Kur’ân-› kerîminbirkaç nüshas› hâriç,di¤erlerini niçin imha ettin.Cevap verdi ki, etraftanhaber yazd›lar ki,Kur’ân-› azîmüflflânrivâyetlerinde ihtilâf vâki’olmufltur. Diledim ki, buvâs›ta ile dîn-i ‹slamda birfitne ç›kmas›n. Ayn› nüshay›b›rak›p, de¤iflik nüshalar›imha ettirdim.Kötüleyenlerin dilleri dîn-i‹slam üzere olmas›n.Yedinci sual olarakdediler ki, Ebû Bekr-i S›ddîkResûlullah Efendimizehürmeten minberden birderece afla¤› durdu. Ömerbin Hattâb Ebû Bekr’ehurmeten ondan afla¤›durdu. Osmân, Resûlullahhazretlerinin yerinde durdu.Cevap verdi ki: E¤erbu kâideyi devam ettirseidim, tedrîcen lâz›m geliridi ki, hutbeyi, bir kuyukaz›p, kuyu içine girip,okumak îcâb ederdi.Sekizinci sual olarakdediler ki, kap›na kap›c›larta’yîn ettin. Cevap verdi ki:Devletin din ifllerini görürken,din ile alâkas› olmayanlar›nzarar›n› def’etmek için kendi etrâf›m›muhâfaza ettim.Dokuzuncu sual olarakdediler ki, hayvanlar› Bakî’otunu yimekden men’ ettin[orada otlamalar›n›yasaklad›n]. Cevap verdiki, Beyt-ül mâl hayvanlar›ndandolay› onukorudum. Böylece, onukoruyup, telef etmesinler.308 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNOnuncu sual olarak dedilerki, Resûlullah Efendimizinyüzü¤ünü kaybettin.Cevap verdi ki, Sahâbe-igüzînin gözleri önündeyüzük Erîs kuyusuna düfltü.Ne kadar arad›ksa, bulamad›k.O flerefden mahrûmkald›k. Hazreti Osmânher bir süâle lây›k oldu¤uüzere cevap verdi. AlîyyülMürtedâ’n›n gayreti ile fitnesâkin oldu [fitne ç›kmad›].Kavga def’ oldu.Menk›be: Yemen’de,Abdullah bin Sebe’ ismindebir Yahudi, eski kitaplar›çok okumufltu. Müslümanoldu¤unu söylüyordu.Medîne’ye gelip, halifeningözüne girmek istedi.Fakat, halife buna hiçyüz vermedi. Bu her yerdeHazreti Osman’› kötüledi.<strong>Halife</strong>ye, bu Yahudi dönmesi,her zaman seni kötülüyor,dediler. <strong>Halife</strong>, bunuMedîne’den ç›kard›. Buda M›s›r’a gidip, halifeyekarfl› propagandaya bafllad›.Çok bilgili oldu¤undan,câhilleri etrâf›na toplad›.En çok söyledi¤i fley,“Her Peygamberin bir vezîrivar idi. Bizim Peygamberimizinvezîri de Alî’dir.Hilâfet, onun hakk› idi. Osmânonun elinden ald›.”309 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNsözleri idi. Fellahlar› kand›-r›p, Osmân kâfirdir, dediler.M›s›r vâlîsi Abdullahbin Sa’d’dan, halifeye flikâyetleryazd›lar. M›-s›r’dan dört bin kifli Medîne’yegeldi. <strong>Halife</strong>nin be-¤enmedikleri hareketlerinikendisine bildirdiler. <strong>Halife</strong>her suâle cevap verip,âyet-i kerîme ve hadîs-iflerîfler ile hakl› oldu¤unuisbât etti. Bir sene sonra,M›s›r’dan dört bin veIrâk’dan dört bin kifli geldi.Medîne ehâlisi silâhlan›p,niçin geldiniz dediklerinde,hacca gidiyoruz dediler.Ehâli de, silâh›n› b›rakt›.Gelenlerin maksadlar›Hazreti Osman’› hâl’ etmekidi. M›s›rl›lar HazretiAli’yi, Irâkl›lar Hazreti Talha’y›halife yapmak istiyordu.M›s›rl›lar HazretiAlî’ye gelip, “Seni halifeyapaca¤›z” dediler. HazretiAli bunlara dar›l›p, “Peygamberimizsizin yerleflti-¤iniz yere gelip konacakaskerin mel’ûn oldu¤unuhaber verdi” buyurdu. Ogece halife, Hazreti Alî’ninyan›na gelip, bu askerlerigeri döndür, dedi. HazretiAli de pekî deyip, sabahleyinaskere nasîhat verdi.Asker geri dönmekte iken,Hazreti Ali halifeye gelip,M›s›r vâlîsini de¤ifltir, onlar›nistedi¤ini ta’yîn eyle,dedi. <strong>Halife</strong>, Muhammedbin Ebî Bekr’i vâlî yapt›.M›s›rl›lar vâlî ile M›s›r’agitti. Fakat yolda bir haberciüzerinde halifeninmektubunu buldular. Eskivâliye emir olup, gelenlerikabûl ediniz deniyordu. Ozaman yaz›lar noktas›z oldu¤undan,noktan›n yerinegöre, katlediniz manâs›da okunur. M›s›rl›lar böyleokuyup, k›zd›lar. Geri döndüler.Irâkl›lar› da döndürdüler.<strong>Halife</strong>nin evini sard›lar.Osmân hazretlerininmevcut dörtyüz kölesi varidi ki, akçe ile alm›fl idi.Hepsi harp âletleri ile kuflan›p,Hazreti Osman’›nsaray›n› kuflatm›fllard›.Hazreti Osmân bütün kö-310 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNlelerini huzuruna ça¤›r›p,buyurdu ki, her kim odas›-na var›p, silâh›n› b›rak›p,kendi hâlinde oturursa,âzâd olsun. Benim hay›rduam onun ile olsun. Onlarda emre uyup, da¤›ld›-lar. Ondan sonra HazretiAlî’ye haber verdiler. Onbinkadar kimse HazretiOsman’›n katli için toplan›pgelmifllerdir, dediler.Resûlullah Efendimizinayr›l›¤›, ‹mâm-› Ali’nincân-› azîzlerine bir mertebekâr eylemifl idi ki, negünleri gün yerine ve negeceleri gece yerine geçeridi. Geceleri a¤lar idi. Mubârekci¤erini da¤lard›.Hattâ Fahr-i âlem Efendimizdensonra, Zülfikâr adl›k›l›c›n› mubârek belinekuflanmad›. Gece-gündüzRavda-i Mutahharas›ndaolurdu. Onun için kendilerigitmeyip, ‹mâm-› Hasen’ive ‹mâm-› Hüseyin’igönderdiler. Tenbîh ettilerki, her kim ki Hazreti Osman’›kasd için gelir ise k›-l›c› vurun. Her kim olursaolsun, aman vermeyin. Buiki flehzâde, bellerine k›l›çlar›n›kuflan›p, Hazreti Osman’›nkap›s›na vard›lar.Bu flehzâdeleri gördüklerigibi, hiçbir fert kap›ya gelmeyecesâret edemedi.Kap›y› b›rak›p, saray duvar›n›deldiler. Hazreti OsmânKur’ân-› azîm ve Furkân-›kerîm okurlar idi.Okurken flehîd ettiler.Hazreti Osmân vefâtetmeden önce Hazretiimâm-› Alî’ye haber verdiler.Acele ile kalk›p, HazretiOsman’›n yan›na gitti.‹mâm-› Hasen ve imâm-›Hüseyin’i görüp, onlar›tekdîr edip, içeri HazretiOsman’›n yan›na vard›.Mübârek hât›r›n› sordu.Hazreti Osmân hâline flüküredip, dedi ki, yâ Ali!Bu benim bafl›ma gelece-¤ini beni bilmez mi zanedersin! Yoksa, ResûlullahEfendimiz bana bildirmedimi zan edersin. Yâ Ali! Lütufedip, benden ötürü birkimseye zarar etmiyesin.Bu gece Peygamberimiz311 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNEfendimizi rüyada gördüm.Bana buyurdu ki;“Yâ Osmân! Bu gece bizimyan›m›zda iftâr edersin!”Yâ Ali, on nesneyisaklad›m. Mahrem hazînegibi kimseye açmad›m. Oon nesneyi bu üslûb üzeretakrîr buyurdular: Ben ‹slam’›nüçüncü halifesi oldum.PeygamberimizEfendimizin iki kerîme-imuhteremelerini almak,hiç kimseye müyesser olmam›flt›r.Bana müyesseroldu. Tegannî etmedim.Bütün ömrümde tegannîetmek istemedim. Tegannîedilen yere bile u¤ramad›m.Îmâna geldiktensonra zinâ etmedim. Öncedende zinâ etmemifltim.Îmâna geldikten sonra,h›rs›zl›k etmedim. Öncedende etmemifltim.Fahr-i âlem Efendimiz ilebî’at edip, mubârek elineelim yap›flt›ktan sonra,sa¤ elimi avret yerimeuzatmad›m. Bir Cum’a günügeçmedi ki, ben bir köleâzâd etmifl olmayay›m.E¤er hâz›r köle bulunmazise, sonra bir köle al›p, getirip,âzâd ederdim. ResûlullahEfendimizin zaman-›flerîflerinden beri benimbafl›ma gelece¤i bilirdim.Lâkin kimseye açmazd›m.Bu üslûb ve bu tertîb üzerineyedi mushaf-› flerîfyazd›r›p, bütün mu’minleriihtilâf etmekten kurtar›p,herbirini bir iklîme [memlekete]göndermek banamüyesser oldu.Menk›be: Menak›b-› ÇiharYar-i Güzin kitab›n›nmüellifi nakleder: Emîrefendi buyurdular ki, HazretiOsmân bin Affân’›nmübârek hatt› flerîfleri ileyazd›¤› mushaflardan üçtânesini gördüm. Birinifiâm’da, birini Yemen’deve birini M›s›r ‹skenderiyyesinde.Ammâ, ba’z›lar›ndannakl olunur ki, bumushaflar›n üçünde demeâl-i flerîfi “... Onlarakarfl› sana Allahü teâlâ kâfidir,yeter..” olan Bekarasûresi 137.ci âyet-i kerîmesindeflehîd ettikleri va-312 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNkit, mubârek kan› damlam›fl.Lâkin ba’z›lar›ndanda rivâyet olunur ki, flu ândakelâm-› flerîflerin birisindead› geçen âyet-i kerîmedemubârek kan› tâze,sanki henüz damlam›flt›r.Allahü teâlân›n hikmeti,Emîr efendi huzuruna birkaç defa var›ld›. Ammâ buhaberin s›hhatini sormakmüyesser olmad›. Lâkinbu kadar kerâmeti, HazretiOsmân hazretlerinin yüceflân› için acâib de¤ildir.Menk›be: Mesâbîh-iflerîf’de, Menk›be-› HazretiOsmân bâb›n›n haseninderivâyet olunmufltur.Sümâme tebni CezemîlKufleyrî dedi ki: Ben Yevmüddârahâz›r oldum.Yevmüddâr, Hazreti Osman’›nkatlolundu¤u günederler. Hazreti Osmân,saray›n› muhâsara edenlerinhâlini anlad›. Onlarahitap edip, buyurdular ki:Allahü teâlâya ve de ‹slam’ayemin ederim ki, sizbilmez misiniz, ResûlullahEfendimiz Medîne’ye geldi.Medîne-i MünevveredeRûme kuyusundan baflkatatl› su yoktu. Buyurdularki, “Rûme kuyusunu kimsat›n al›r, kendi kovas› ileMüslümanlar›n kovas›n›bir tutarsa, onun Rûmekuyusundaki kovas›ndanCennet’teki kovas› hay›rl›olur.” Kendi hâlis mal›mdano kuyuyu sat›n ald›m.Siz bugün o kuyunun suyunuiçmekten beni men’edersiniz. Hattâ deniz suyugibi tuzlu su içerim.Hepsi dediler ki: “Evet öyledir”.Rûme, bir kuyununad›d›r. Medîne-i Münevvereninalt› mil miktar› uza-¤›nda bir kuyudur. O kuyuküçük vâdi’dedir. Zîrâ, Medîne-iMünevverede ikivâdi’ vard›r. Büyük vâdi’deolan Azîze kuyusudur.fiârih Gürânî, ‹bni Abdülber’dennakletmifltir ki:Medîne-i Münevveredebir Yahudi’nin a¤z› örülübir kuyusu var idi. Suyugâyet tatl› idi. Suyunu satard›.Resûlullah Efendimizbuyurdular ki: “Rûme313 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNKâbe-i fierif’in de içinde bulundu¤u Mescid-i Haram314 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNkuyusunu kim al›r, kendikovas›n› Müslümanlar›nkovas› ile berâber tutarsa,Cennet’teki kovas› bundanhay›rl› olur.” Hazreti Osmânvar›p, kuyuyu Yahudiile pazarl›k etti. Yahudi kuyununtamam›n› satmaktanimtinâ etti. Hazreti Osmânda, yar›s›n› ald›. Nöbetyolu ile, bir gün Osman’›nolacak, bir gün Yahudi’ninolacakt›. Hazreti Osmânnöbetini sebîl ve sadaka etti.Yahudi ücret ile satard›.Müslümanlar da HazretiOsman’›n nöbeti geldikte,iki günlük su al›rlard›. Yahudi’ninnöbetinde asla u¤ramazlaridi. Yahudi’nin pazar›kesâda u¤ray›nca, di¤eryar›s›n› da satmak istedi.Di¤er yar›s›n› da HazretiOsmân ondan sat›n ald›.Önceki yar›s›n› Yahudi’denoniki bin dirheme alm›flt›.Di¤er yar›s›n› da sekiz bindirheme ald›. Tamam›n› sebîletti.Yine Hazreti Osmânmuhâsara edenlere hitapedip, buyurdu ki, Allahüteâlâ hazretlerine ve ‹slam’ayemin ederim ki, sizbilmez misiniz. Mesciddar geliyordu. Resûlullahbuyurdular ki, “Falan›nyerini kim sat›n al›p, Mescidekatarsa, o yerden dahâiyisine Cennet’te kavuflur.”O yeri has mal›m ilesat›n ald›m ve Mescide ilhâkettim [katt›m]. Siz bugün beni o mescidde ikirekat namaz k›lmaktanmen’ ediyorsunuz. Dediler,evet öyledir. O yinebuyurdu ki, yemin ederimAllahü teâlâya ve ‹slam’aki, Tebûk gazâs›nda, ‹slamaskerini kendi mal›mdantechîz etti¤imi bilmiyormusunuz? Dediler; evet,biliyoruz! Yine buyurdu ki,yemin ederim Allahü teâlâyave ‹slam’a ki, ResûlullahMekke-i MükeremedenSebîr adl› da¤aç›kt›lar. Ebû Bekr ve Ömerve ben de berâber ç›kt›m.Da¤ harekete geldi. Hattâtafllar› döküldü. Resûlullahmubârek aya¤› ile da-¤a vurup, buyurdular ki,315 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN“Sâkin ol yâ Sebîr! Seninüzerinde bir Nebî ve birS›ddîk ve iki flehîd vard›r.”Bunu bilmez misiniz. Dediler,evet, biliyoruz! HazretiOsmân dediler ki, “Allahüekber! Kâ’be’nin Rabbineyemin ederim ki, ben flehîdim.”Allahü ekber sözünü,hayrette olan kimsehasm›n› ilzâm ve ona tepkifleklinde söyler. HazretiOsmân o vakit, has›mlar›n›izhâr edip, kendisinin haküzere olup, has›mlar›n›nbât›l üzerine oldu¤unu,onlar kendi dilleri ile ikrârettiler. Hazreti ResûlullahSebîr da¤› üzerinde iki flehîdbuyurduklar›n›n birisiHazreti Ömer, birisi HazretiOsman’d›r. Yine has›mlarahitap edip, dedi, Kâ’be’ninRabbi hakk› için siz flâhidolunuz ki, muhakkak benflehîdim. Üç defa böyle buyurdular...Mesâbîh-i flerîf’den yineo bâbda naklolunmufltur:Süheyl der ki, HazretiOsmân dâr gününde banadedi ki, muhakkak ResûlullahEfendimiz bendenahd ald›. Ben o ahdüzerine sabrediciyim.Ya’ni bana vas›yet buyurdularki, sabredeyim. Mukâteleetmeyeyim.Menk›be: Adî bin Hâtemrivâyet etmifltir: HazretiOsmân hazretlerininflehîd oldu¤u gün bir nidâiflittim. “Yâ Osmân bin Affân!Rahatl›k ve seadet ile,Rabbini gadabs›z bulmanile, gufrân ve r›dvân ilemüjdeliyorum.” Etrâf›mabakt›m. Bir kimse görmedim.Menk›be: Hazreti Osmânflehâdet flerbetini içti.Üç gün mubârek cenâzesidurup, defnolunmad›.Üç günden sonra, gaybdanbir ses geldi ki, “Osman’›ncenâzesini defnedin.Namaz›n› k›l›n›z ki,muhakkak Hak teâlâ ve tekaddeshazretleri ona salevâtetti, ya’ni rahmet etti,diyordu.Menk›be: Hazreti Osmânbin Affân üç günden316 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNHazret-i Osman efendimizin kabr-i flerifisonra, Bakî’ taraf›na defnolunma¤agiderken, arkalar›ndanbir büyük buluthâs›l oldu. Cenâze-i flerîfile gidenlerin yüreklerinekorku düflüp, az kald› ki,cenâzeyi b›rak›p, gideceklerdi.O bulutun içindenbir ses, korkmay›n›z, cenazeyib›rak›p gitmeyiniz ki,biz de bu mubârek cenazeninnamaz›n› k›lmayageldik, diyordu.Menk›be: Hazreti Osmânflehîdlik rütbesinenâil olduktan sonra, Resûl-üssekaleyn EfendimizinMescid-i flerîflerininüzerinde, üç gün üç gececinnîler gelip, a¤lay›p, feryâdve figân ettiler. Cümlehalk bunlar›n feryâd ve figânlar›n›iflittiler. Bu daHazreti Osman’›n büyüklü¤üneiflârettir.Menk›be: Hazreti Osmânflehâdet mertebesinekavuflup, âhirete sefer ettiktensonra, Medîne-i münevveredehalifelerinoturmas› vâki’ olmam›flt›r.Allahü teâlân›n r›zâ-› flerîfleriolmam›flt›r. Zîrâ Hazreti‹mâm-› Ali halife olunca,317 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNrey’i flerîfleri öyle oldu ki,Kûfe flehrine yerlefltiler.Hazreti Mürtedâ Medîne-imünevvereden Kûfe flehrinevar›p, orada yerleflmeleri,onun, Resûlullah’›nhuzurunda izzeti vekadri olmad›¤› flekliyle k›-yâs etmemelidir. Hâflâ öylede¤ildir. Nihâyet ezeldeböyle mukadder olmufl ki,Hazreti ‹mâm-› Ali, Hak teâlân›nnusret ve inâyetiile, Kûfe flehrine var›p, etrâf›ndakimemleketleri fethedip,oralar› korumas›ezelde takdîr olunmufltur.Menk›be: Hazreti Osman’›nbir büyük kerâmetide fludur. Hazreti Osman’›nflehâdetine gelinceyekadar bu ümmet aras›ndafitne yok idi. HazretiOsmân flehîd oldu. Dünyafitne ile doldu. Fitneninsonu Deccâl ile hitâm[son] bulsa gerektir. HazretiOsman’›n flehâdetindenbir kimsenin gönlünebir zerre kadar sürûr gelse,e¤er o kimse Deccâlayetiflirse, ona tâbi’ olup,kâfir olmas›ndan korkulur.E¤er Deccâla yetiflmezse,k›yâmet günü haflroldukta,Deccâl ile haflr olmas›ndankorkulur.Menk›be: fievâhid-ünnübüvve’de diyor ki: ‹bniSa’îd-il G›fârî derler bir kimsevar idi. Hazreti Osmânflehâdet flerbetini içtiktensonra, seadethânelerinegirdi. Orada Sultân-› kâinâttankalm›fl bir asâ var idi.Onu al›p, dizine dayay›p,k›rmak istedi. Orada hâz›rolanlar, ça¤›r›fl›p, sak›n olaki, bu mubârek asây› k›rma,zîrâ, Fahr-i âlem Efendimizdenkalm›flt›r, dediler. O daasây› k›rmad›. Lâkin küstâhl›kedip, Hazreti Osman’›nharem-i hâslar›na[evine] girip, o mubârekasây› k›rmak kastetti¤i için,o kimsenin aya¤›na birhastal›k zuhûr edip, gündengüne artt›. Senesinevarmad›, öldü. Hak teâlâgayûrdur [gayretlidir].Dostlar›na ihânet edenlerindünyada olsun, âhirette olsun,haklar›ndan gelir.318 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNMenk›be: fievâhid-ünnübüvve’de diyor ki: Büyüklerdenbirisi rivâyeteder. Kâ’be-i flerîfi tavâfederken bir a’mâ gördüm.Hem tavâf ediyor vehem de, “Yâ Rab! Bilirimki, günâh›m af olunmaz!”diyordu. Ben de ona, böylebir yerde, böyle sözsöylenir mi, dedim. O dadedi ki: Hazreti Osmânflehîd olunmazdan öncebir arkadafl›m ile, HazretiOsmân flehîd olduktansonra, yüzüne bir tokatvural›m diye yemin ettik.fiehâdet flerbetini içti.Ben ve arkadafl›m HazretiOsman’›n yan›na vard›k.Gördük, mübârek bafl›hâtununun yan›nda, örtülmüfldurur. Arkadafl›mhâtununa dedi ki, aç yüzünü,Onun yüzüne tokatvurmaya ahd ettik. Hâtunudedi ki, Allahü teâlâhazretlerinden korkmazm›s›n›z. Peygamber Efendimizinsohbetini anmazm›s›n›z. Hazreti Peygamberiniki muhterem kerîmesiniald›¤›n› fikretmezmisiniz? Ben hicâb edip,geri döndüm. Arkadafl›morada kal›p, vard›, HazretiOsman’›n mubârek bafl›-n› aç›p, nûra gark olmuflyatarken, mubârek gülyana¤›na, bir eliyle tokatvurdu. Hazreti Osman’›nhâtunu, elleriniz kurusunve gözleriniz kör olsundedi¤i gibi, o ânda, kap›-dan d›flar› ç›kamadangözlerimiz kör oldu. Ve ellerimizkurudu.Hazreti Zeyd’den rivâyetolunur ki, Hazreti Osman’›nkatline kasdedenlerintamam› az zamandaakl›n› kaç›r›p, helâk oldular.Abdullah bin Mubârekbu haberi iflitti¤i zaman“Delilik onlar için azd›r”buyurmufltur.Menk›be: Osmân hazretlerininflânlar› ve flerefleriiçin nâzil olan âyet-ikerîmeler:1– ‹slam dîni yay›lmayabafllay›nca, her taraftanArablar Medîne-i münev-319 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNvereye gelmeye bafllad›-lar. Mescid-i flerîf dar oldu¤uiçin, gelenler yer bulamad›¤›ndansahrâda çad›rkurup, oturdular. ResûlullahEfendimiz buyurdularki: “Her kim bu bizimmescidimizi, bir zrâ’ dahîbüyültürse, Cennet onuniçindir.” Osmân hazretleri,yâ Resûlallah! Benimmal›m ve mülküm sanafedâd›r. Ben kemter kulun[kölen] geniflleteyim, dedi.Sonra k›rk zrâ’ geniflletti.Allahü teâlâ hazretleri,meâl-i flerîfi; “Allahü teâlân›nmescidlerini, ancakAllaha ve âhiret gününeinanan, namaz k›lan, zekâtveren ve yaln›z Allahüteâlâdan korkan kimselerta’mîr eder. Bu vas›fdakikimselere Cennet’e götürecekamelleri yapmak lâz›molur” olan Tevbe sûresionsekizinci âyet-i kerîmesinigönderdi.2– Allahü teâlâ, Müslümanlara,birbirinizle ittifâkedip, mallar›n›z›n bir miktar›n›vâcib ve bir miktar›-n› nafile olarak Allah yolundaharcay›n, buyurmufltu.Onlara, infâklar›-n›n netîcesinin bereketininnas›l olaca¤›n› ve onun sevâb›n›nhaddi [miktar›] nekadar olaca¤›n› beyan buyurmufl,meâl-i flerîfi,“Müslümanlardan mallar›n›cihâd veyâ dahâ baflkahay›rl› ifller gibi, Allahüteâlân›n gösterdi¤i yoldasarf etmeleri, bir taneyitarlaya ekip, bundan yedibaflak ve her bir baflaktanyüz tane almaya benzer.Allahü teâlâ diledi¤i kimselerebu kat kat artt›rmay›veyâ dahâ fazlas›n› kulunmal›n› da¤›tmas›ndakiihlâs› nisbetinde, sevâb›n›on, yetmifl, yediyüz veyâdahâ fazla katlar› kadarartt›r›r. Allahü teâlâ vasi’dir.Alîmdir. Allah yolundamal sarf edenler, sarfettiklerinde men’ ve ezâetmeyenler, Rablar›n›n yan›ndabüyük sevâblara kavuflurlar.Onlar için,âhirette korku ve dünyaifllerinde üzüntü yoktur.”320 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNolan, Bekara sûresi 261,262.ci âyet-i kerîmeleri ilebildirmifltir.Minnet, ni’meti yâd etmektir.Söylemek ve saymakyolu ile bafla kakmak,o ni’metin sevâb›n› kesme¤esebeb olur. Bununaz› odur ki, bir kimseyein’âm ve ihsân eder. Sonraonu o kimsenin istemedi¤iyerde yâd eder. Veyâ onunakebinde bir söz söyler ki,o kimseye hofl gelmez. Veyânice kere sana in’âm ettim,hiç flükrünü etmedindiye söyler. Bir kimseyehiçbir fleyi vermemek, onabirfley verip de, sonra minnetetmekle rencîde etmekteniyidir. Zeyd bin ‹slamder ki: Babam banadedi ki, bir kimseye bir fleyverdi¤in zaman, böyle bilesinki, ona senin selâm›ndanbir nesne gönlünegelir. Selâm› ondan geritut. Tâ ki, o ni’met halâskals›n.” Ebû Üsâme’ninyan›na bir kad›n geldi vededi ki, hakîkat üzere gazâeden bir mertten bana ha-321 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNber ver ki, bir okum vard›,ona vereyim. Ebû Üsâmededi: Allahü teâlâ bulundu¤uncemiyette seni mubâreketsin ki, onlar›; dahâvermezden önce rencîdeettin. Allahü teâlâ, kullar›üzerine, iyilik edip, baflakakmay›, verdi¤i ni’metiverdi¤ini söylemeyi harâmetmifltir. Ni’meti yâdederken bafla kakmamal›,karfl›s›ndakine ma¤rûr olmamal›d›r.Hak teâlâ hazretlerikullara ni’met verirve onlara minnet eder. Allahütebâreke ve teâlân›nminneti yâd ettirmekni’meti olur. Böylece okimse, birfley verincema¤rûr olmamal›d›r.Meâl-i flerîfi “Mallar›n›cihâd ve hay›r ifllerinde Allahiçin harcayanlar...”olan Bekara sûresinin262.ci âyeti kerîmesi Osmânbin Affân, Abdürrahmânbin Avf flân-› flerîfleriiçin nâzil olmufltur. Abdürrahmânbin Avf, Resûlullah’›nhuzur-› flerîflerine,dört bin dirhem ile geldiler.Dedi ki, yâ Resûlallah!Yan›mda sekiz bin dirhemvar idi. Dört bin dirheminiçoluk çocu¤uma nafakaiçin al›koydum. Dört bindirhemini getirdim. Allahüteâlâ hazretlerine karz-›hasen [ödünç] verdim. ResûlullahEfendimiz buyurduki: Allahü tebâreke veteâlâ verdi¤ine ve hem de›yâlin için al›koydu¤unabereket versin. Fakat HazretiOsmân Tebûk gazâs›ndabuyurdular ki, techîzat›olmayan herkesin techîzat›n›almak benim üzerimeolsun. Bin deve yükü ilegâzîlerin techîzât›na sarfetti. Allahü teâlâ bu âyet-ikerîmeyi onlar›n flânlar›için gönderdi. Abdürrahmânbin Sümüre der ki:Hazreti Osmân bin k›rm›z›alt›n getirdi. ResûlullahEfendimizin kuca¤›na döktü.Dahâ önce de beyanolunmufltur. Hazreti Habîb-iekrem mubârek eli ileo alt›nlar› döndürüp, buyurdularki, “Affân o¤luna,bugünden sonra her322 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNne ederse, ziyân etmez!”Ebû Sa’îd-i Hudrî der ki:Resûlullah Efendimizi gördüm.Mubârek ellerini kald›rm›fl,Osmân’a flöyledua buyururdu: “Yâ Rabbî!Ben Osmân’dan râz›-y›m. Sen de râz› ol!” Böylece,sabah oluncaya kadardua buyurdular.3– Afla¤›daki âyet-i kerîmenininifl sebebi fludur:Hazreti Osmân gündüzoruc tutard›. Gece namazk›lard›. Her gece iki rekatnamaz k›lard›. Bir rekatindeKur’ân-› azîm-üfl-flân›ntamam›n› okurdu. Bir rekatindebin “Kul hüvallahüehad” sûre-i flerîfesiniokurdu. Hak teâlâ bu âyet-ikerîmeyi irsâl buyurdu.“Bütün gece secde edip veayakta durup, devaml› ibâdetve itâ’at eden ile isyâneden bir olur mu. O âhiretazâb›ndan korkar. Rabbininrahmetini ümit eder.Ey Resûlüm, de ki, hiç bilenile bilmiyen bir olurmu. Nitekim devaml› itâ’ateden ile isyân eden de birde¤ildir. Bildirdiklerimizeancak ak›l sâhibleri k›ymetverir.” [Zümer sûresi 9]4– Bu âyet-i kerîmeninnâzil olmas›na sebeb o idiki, Osmân hayrât etmekte,namazda ve orucda vemal vermekte devaml› idi.Allahü teâlâ hazretleri,onun yüksek flân› için, meâl-iflerîfi, “fiüphesiz ki,kendilerine bizden seadetîcâb etmifl olanlar, ifltebunlar Cehennem’denuzaklaflt›r›lm›fllard›r. Cehennem’denuzaklaflt›r›-lan O Cennetlikler, Cehennem’inh›fl›lt›s›n› bile duymazlar.Bunlar canlar›n›nistedi¤i fleyler içinde ebedîolarak kal›c›d›rlar. O enbüyük korku (sûra üfürülüflân›) bunlar› mahzûnetmeyecek, kendilerinimelekler flöyle karfl›layacaklar:‹flte bu size dünyadava’dedilen mutlu gündür!”olan Enbiyâ sûresi101, 102 ve 103.cü âyet-ikerîmelerini gönderdi. Birrivâyette gelmifltir. HazretiAli bu âyet-i kerîmeyi oku-323 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNdular. Sonra buyurdularki, ben onlardan›m. EbûBekr ve Ömer ve Osmânve Talha ve Zübeyr veSa’îd ve Abdürrahmân“rad›yallahü anhüm” daonlardand›r.5– Di¤er âyet-i kerîmedeAllahü teâlâ buyurdu ki:“Sâlih mü’min olanlar, Allahüteâlân›n harâm etmedi¤ifleyleri yemelerindezarar yoktur. Ancak harâmlardansak›nmalar›, îmânl›olmalar› ve amel-i sâlih ifllemelerilâz›md›r. Bundansonra, kendilerine harâmolan fleylerden sak›n›r, harâmolduklar›na inan›rlar.Ve dahâ sonra bütün günâhlardandevaml› sûretlesak›n›r, güzel amelleri araflt›r›p,onlar› yaparlarsa,muhsin olurlar. Allahü teâlâ,muhsinleri, ihsânedenleri sever.” [Mâide sûresi93] Emîr-ül mü’minînHazreti Ali buyurur ki: Buâyet-i kerîme, Osmân hakk›ndagelmifltir.Menk›be: Hazreti Osman’›nüstünlükleri hakk›ndabildirilen hadîs-i flerîflerve haberler hakk›ndad›r:1– ‹snâd ile Ebû Karfesa’danrivâyet olunmufltur.Bir gün ResûlullahEfendimizin meclis-i flerîflerindebir cemâ’at oturmufllard›.Ben de onlar›niçinde bir zaman oturdum.Sonra, Hazreti Osmânmeclis-i flerîflerine dâhiloldular. Bir köflede oturdular.Resûlullah buyurdu ki:“Yâ Osmân! Bana yak›nol.” Biraz yaklaflt›lar. Yinebuyurdu ki: “Bana yak›nol!”. O mertebe yak›n olduki, Hazreti Osmân’›n dizi,Habîbullah’›n mubârek dizineulaflt›. Osman’›n yakas›n›nba¤› aç›k göründü.Mubârek eli ile yakas›n›ba¤lad›. Ve yüzüne bakt›.Mubârek gözleri yafl iledoldu. Sonra buyurdu, “YâOsmân! Önünde büyük iflolaca¤›n› bil! Sen k›yâmetgününde benim havz›maeriflenlerin ilki olursun! Senindamarlar›ndan kan revânolur. Rengi kan rengi324 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNolur. Kokusu misk kokusuolur. Ben ki, [Sana] Sübhânallah!Sana bunu kim etti,derim. Sen, falan ve falanetti, dersin. Orada birnidâ edici, Arfldan nidâeder ki, biliniz ki, Osmânbin Affân, pâdiflâh ve emîr,dehr [dünya] sürülmüflüzerine. Sonra, senin ileAllahü teâlâ aras›ndakiperde kalkar. Sana Allahüteâlâ tecellî edip, buyurur!Yâ Osmân! Seni öldürenlerhakk›nda ne düflünürsün.Sen dersin ki, yâ Rab!E¤er Sen onlar› azarlarisen [cezâland›r›r isen],ben de azarlar›m. E¤er Senonlar› af edersen, ben de afederim.”2– Câbir der ki, biz muhâcirlerdenbir cemâ’at,Resûlullah’›n huzur-› flerîflerindeoturmufl idik. EbûBekr ve Ömer ve Osmânve Ali ve Talha ve Zübeyrve Abdürrahmân bin Avfve Sa’d bin Ebî Vakkâs “rad›yallahüteâlâ anhüm”onlar›n aras›nda idi. ResûlullahEfendimiz buyurduki, “Sizden herkes, kendidost ve yârinin yan›na vars›n!”Onlar da öyle yapt›-lar. Resûl-i ekrem Osman’›nyan›na vard› veonu yan›na ald›. Yüzünüöptü ve buyurdu ki: “YâOsmân! Sen benim dünyadave âhirette dostumsun!”3– Resûlullah Osmânbin Affân’a buyurdular ki:“Ben Ümmü Gülsüm’ü,Allahü teâlâ taraf›ndanvahy gelerek sana verdim.”4– Ebû Ümâmet-el Bahilîrivâyet eder. Resûl-iekrem Efendimiz buyurdular:“Ricâlin [bir kiflinin]flefa’âti ile benim ümmetimdenRebî’a ve Mudarkabîleleri miktar› Cennet’egirer.” Rivâyet ederlerki, o mert Hazreti Osmânbin Affân’d›r .5– Mugîre bin fiûbe’ rivâyetiile gelmifltir. Mugîretebni fiûbe dedi ki: MüflriklerHuneyn gazâs› günühezîmete u¤rad›lar. Resû-325 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNlullah Efendimizin bir adamabuyurdu¤unu iflittim:“Ey Allah›n düflman›. Allahütebâreke ve teâlâ sanabu¤z eder!” Mugîre der ki,yâ Resûlallah! Bu o kiflidirki, Kureyfl’e bu¤z eder. Buyurduki, “Evet, Osmân binAffân’a bu¤z eder!”6– fieddâd bin Evs dediki: Resûlullah’tan iflittim,buyurdu ki: “Ben eshâb›maras›nda oturmufltum ki,Cebrâîl aleyhisselâm benimönüme geldi. Beni sa¤kanad› üzerine ald›. Cennet-iAdna iletti. Cennet-iAdnda gezerken, bir elmaelime geldi. Ben o elmayabak›p, te’accüb ederkennâgah, o elma flak olup, ikibölük oldu. Aras›ndan birhûrî d›flar› geldi. Hak teâlâhazretlerine tesbîh etti. Öyletesbîh etti ki, öncedenâh›re kimse öyle tesbîh etmemifltir.Ben dedim; Senkimsin. Dedi, ben hûrî’ayn›m.Allahü tebâreke ve teâlâbeni Arfl’›n nûrundanhalk etmifltir. Ben dedim,kimin içinsin. Dedi, imâm-›mazlûm Osmân bin Affâniçinim.326 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN7– Zührî rivâyeti ile,Enes bin Mâlik bildiriyor.Resûlullah Efendimiz birgece kalk›p, gidiyordu.Hazreti Osmân da ileridegidiyordu. Cebrâîl aleyhisselâmgeldi ve dedi ki: YâResûlallah! Bu kimdir ki,bu sâatde Senin önündengitti. Buyurdular ki, “Osmânbin Affân’d›r”. Cebrâîlaleyhisselâm dedi ki,bu Ebû Amr’d›r, ya’ni Osman’d›r.Resûlullah Efendimizbuyurdular “Evet yâCebrâîl. Siz Osman’› göktede tan›r m›s›n›z!” Cebrâîlaleyhisselâm dedi ki:yâ Resûlallah! O Allahütebâreke ve teâlâ hakk›için ki, seni halka hak Nebîgönderdi. Güneflin yer yüzünüayd›nlatt›¤› gibi, Osmângökleri ayd›nlat›r.8– Abdürrahmân binEbî Leylâ rivâyet eder.Hazreti Ali, Kanber’e buyurduki, var mesciddeyüksek ses ile seslen. HazretiOsman’› seven kimsevar m›d›r. Kanber var›p nidâettikte, bir kifli kalk›pdedi ki, ben Hazreti Osman’›severim. Kanber dediki, gel, emîr-ül mü’minînAli seni ça¤›r›r. O kiflikalk›p, emîr-ül mü’minînAlî’nin huzuruna geldi.Emîr-ül mü’minîn buyurduki, Osman’› sever misin.Dedi ki, yâ Emîr-elmü’minîn, Allahü teâlân›nizzet ve azameti hakk› için,ben Hazreti Osman’› kendicân›mdan dahâ çok severim.Bir vakit Resûlullah’›nhuzuruna varm›flt›m. Dedimki, yâ Resûlallah! Banabirfley ver ki, bir han›malm›fl›m, hiçbir nesne yokturki, onun mehrini vereyim.Resûlullah Efendimiz,bana bir ukiye alt›nverdiler. Bir ukiye k›rk dirhemk›ymetinde alt›n idi.Ebû Bekr de bir ukiye verdi.Hazreti Ömer de birukiye verdi. Hazreti Osmaniki ukiye verdi. Yâ Osmân,Resûlullah ve EbûBekr ve Ömer birer verdiler.Sen niçin iki verdin,dedim. Hazreti Osmân dediki, bir ukiye kendimden327 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNötürü, bir ukiye de, Ali binEbû Tâlib’den ötürü verdimki, o vakit onun hâz›rbir nesnesi yoktu ki, sanaversin. Ondan sonra dedimki, yâ Resûlallah! Bumal›n bereketi olmas› için,bana dua et. ResûlullahEfendimiz buyurdu: “Bumal›n bereketi nas›l olmazki, bunu sana Peygamberve S›ddîk ve ikiflehîd verdi.” Hazreti Alibunu iflitti¤i zaman çok sevindive buyurdu ki, “do¤rusöyledin” .9– Sa’d bin ‹brâhîm rivâyeteder. Ali bin Ebî Tâlib,Resûlullah’›n huzurlar›ndaoturmufltu. Hazreti Hasenve Hazreti Hüseyin geldiler.Server-i âlem onlar› gördü.Buyurdu ki: “Yâ Ali! Bu ikisi,ya’ni Hasen ve Hüseyin,Cennet gençlerinin büyükleridir[üstünleridir]. Onlar›nbabalar› onlardan yüksektir.Osmân bin Affân, ‹brâhîmHalîl-ür-rahmân aleyhisselâmabenzer.”10– Sahih haber ile gelmifltir.Muhâr›k bin Sümâ-328 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNme, k›z kardefli ÜmmüGülsüm’e söyledi ki,mü’minlerin annesi HazretiÂifle’nin huzur-› flerîflerinevar. Benden selâmsöyle. Ümmü Gülsüm derki, Hazreti Âifle-i S›ddîka’n›nhuzuruna vard›m.Dedim ki: Senin o¤ullar›ndanbirisi sana selâmeder. Buyurdu ki: Allahüteâlân›n selâm› ve rahmetionun üzerine olsun. Bendedim: Cenâb›n›zdan ricâederim ki, Hazreti Osmânbin Affân hakk›nda, bir hadîs-iflerîf nakil buyurunuzki, onu flehîd ettikleri vakit,herkes bir söz söyledi.Hazreti Âifle buyurdu ki:Ben flehâdet ederim ki, birso¤uk gecede, Osmân binAffân’›, bu ev içinde, ResûlullahEfendimiz ile gördüm.Cebrâîl aleyhissalâtüvesselâm vahy getirdi.Vahy gelince, Resûlullahüzerine bir a¤›rl›k inerdi.Nitekim, Hak teâlâ haberverir. “Biz senin üzerinevahy ederiz. Ya’ni Kur’ânki o, her ne kadar dil üzerindehafîf ise de azametdea¤›rd›r.” Resûlullahmubârek elini Osman’›narkas›na vurup, buyurduki, “Bu makâm kime müyesserolur. Allahü teâlâhazretleri bu makâm› Peygamberlerindenbaflka hiçkimseye vermemifltir. Ancak,o kimseye vermifltirki, fazlaca ikrâm edendir.Her kim ki, Osmân’a yaramazl›ksöyler ise, Allahüteâlân›n la’neti onun üzerineolsun.”11– Enes bin Mâlik rivâyetetmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurdular ki:Hazreti Lût aleyhisselâmdansonra, han›m› ile, Allahüteâlâ yolunda ilk hicreteden Osmân bin Affân’d›r.Allahü teâlâ bilir ki, Eshâb-›güzîn, Mekke’den Medîne’ye,Resûlullah Efendimizinhuzuruna hicreti yaln›zyapm›fllard›r. Hazreti Osmân,ehli ve ›yâli ile berâberhicret etmifltir.12– Yûsüf bin Abdullahbin Selâm rivâyet eder:Resûlullah Efendimiz329 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN“Ben; Allahü tebâreke veteâlâ huzurunda, Osman’›ndüflmanlar›n›nhasm›y›m.” buyurmufltur.13– Resûlullah Efendimizbir hadîs-i flerîflerindebuyurmufllard›r ki, “BizOsmân bin Affân’›, Allahüteâlâ kat›nda halîl ve kerîmolan babam›z ‹brâhîmaleyhisselâma benzetiyoruz.”14– Abdullah binÖmer’den rivâyet olunmufltur.Resûlullah Efendimizbuyurdular ki: “Osmânbenim ümmetiminen hayâl›s› ve en çok ikrâmedenidir.”15– Kelîb bin Velîd, ‹bniMelbeke’den rivâyet eder.Abdullah ibni Ömer huzurunabir adam geldi vesordu: Osmân ibni AffânBedr gazâs›na hâz›r oldumu? Abdullah hazretleribuyurdu ki, hây›r olmad›.Bî’at-› R›dvân’a hâz›r oldumu. Buyurdu ki: Hây›r olmad›.‹ki asker birbirinemülâki olduklar› günde,yüz döndürdü mü? [Uhudgünü, da¤›lanlar aras›ndade¤il mi idi.] Buyurdu ki,evet! O kifli kalkt› gitti. Dediler,bu kifli sizden ba’z›fleyler sordu. Cevâb›n›zdananlad› ki, siz Osman’›zemmettiniz [kötülediniz].Buyurdular ki, acele oadam› geri döndürün. Ça-¤›rd›lar, geri döndü. Buyurdularki, benden sualetti¤in sözleri anlad›n m›.O flah›s dedi ki, evet. Sendensual ettim. OsmânBedr gazâs›na hâz›r oldumu. Sen dedin, yok. Sualettim ki, Bî’at-› r›dvâna hâz›roldu mu. Sen dedin,yok. Sual ettim ki, Uhuddada¤›lanlar aras›nda m› idi.Sen dedin, evet.Abdullah bin Ömer buyurduki: Bedr gazâs›naHazreti Osmân hâz›r olmad›,ammâ, Allahü teâlân›nve Resûlünün hâcetinde[iflinde] idi. ResûlullahEfendimiz, Hazreti Osman’›nnasîbini o gazâdaay›rd›. Ondan gayri hâz›rolmayanlara nasîb verme-330 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNdiler [hisse ay›rmad›lar].Bî’at-› R›dvân’da da, Osmânona hâz›r olmad›. Resûlullahhazretleri HazretiOsman’›, Mekke-i Mükeremeyeelçi göndermifl idi.Eshâb-› güzîn bî’at ettiler.Resûlullah Efendimiz kendimubârek elinin birisinidi¤erine tutup, buyurdu ki,bu Osman’›n eli olsun. Resûl-iekremin mubârek eli,Osman’›n elinden üstündür.Uhud Gazas›nda da¤›-lanlar› Allahü teala affetti.Nitekim; Allahü Sübhânehüve teâlâ, kelâm-› kadîmindehaber vermifltir.“Uhud gazâs›nda iki askerkarfl›laflt›¤› zaman, arkaçevirip dönenleri fleytânigfâl etti [yan›ltd›]. Allahüteâlâ onlar› affetti. Allahüteâlâ günâhlar› affedici vecezây› gecikdiricidir.” [Âl-iimrân sûresi 155] Abdullahbin Ömer o flah›sa buyurduki: Sak›n ola ki, Osmânhakk›nda kötü düflünmiyesin.Buna gayret et!16– Abdullah bin Mubârek,Ebû Mus’ab’dan, oda Yezîd bin Ebî Leheb’denrivâyet etmifltir.Osmân bin Affân ile kavgaedenlerin cümlesi dîvâne[deli] oldular. Abdullahbin Mubârek der ki, onlar›nCehennem’de tadacaklar›azâb yan›nda delilikleriazd›r.17– Ebû Sa’îd-i Hudrîrivâyet eder: ResûlullahEfendimiz buyurdular ki:“Ey Allah›m! Muhakkak kiOsmân, r›zân› taleb eder.Sen de fadl ve keremin ileOsmân’dan râz› ol!”18– Abdullah bin Abbâsrivâyeti ile gelmifltir.Resûlullah Efendimiz buyurdular:“Ey Allah›m!Osmân’a, k›yâmet günününfliddetinden rahatl›kve kurtulufl ver. Çünkü, obizi nice s›k›nt›l› günlerimizderahata kavuflturdu.”19– Emîr-ül mü’minînOsmân hakk›nda rivâyetolunur. Resûlullah Efendimizbuyurdular ki: “E¤erk›rk k›z›m olsa idi, cümle-331 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNsini birbiri ard›nca, hiçbirikalmay›ncaya kadar Osmân’averirdim.”20– Abdullah bin Ömerrivâyet eder. ResûlullahEfendimiz buyurdular ki:“Muhakkak istedim ki, Eshâb›mdandört kimseyiâleme göndereyim ki, halkaKur’ân-› azîm-üfl-flân›ta’lîm etsinler. Bizden öncede Îsâ bin Meryemaleyhimüsselâm havârîlerinihalka göndermiflti.”Osmân bin Affân’›, Abdullahbin Mes’ûd’u ve Mu’âzbin Cebel’i ve Übeyy binKa’b’› “rad›yallahü teâlâanhüm” gönderdiler.21– Abdullah bin Abbâsrivâyet eder. ResûlullahEfendimiz, buyurdularki: “Ümmetimden büyükgünâh iflleyip, Cehennem’egitmesi îcâb edenyetmifl bin kimseye Osmânflefâ’at eder. Allahüteâlâ onlar› Cennet’e gönderir.”Menk›be: K›ymetli kitaplardahaber verilmifltir.Ebû Hüreyre buyurdularki: Birgün Resûlullah Efendimizinkerîmeleri ve HazretiOsman’›n zevcesi olanHazreti Rukayye’nin huzurlar›navard›m. Elindebir tarak tutuyordu. Buyurduki, k›ymetli babamResûlullah Efendimiz flimdiyan›mdan gitti. Bu tarakile mubârek saç›n› ve sakal›n›tarad›m. Bana buyurdularki, “Yâ Rukayye!Ebû Abdullah Osmân binAffân’› nas›l buldun!”.Ben dedim ki: “Hay›r ilegördüm. ‹yilik ile gördüm!”Babam buyurdu ki:“Cümle Eshâb›m aras›ndaahlâk› bana en çok benziyenodur. Osmân’a hurmettekusur etme!”Menk›be: Zübeyr binHarrâfl rivâyet eyler. HazretiÖmer; k›z› Hafsa’y›Hazreti Osmân’a nikâhlamakistedi. Hazreti Osmânözür beyan etti. HazretiÖmer üzüldü. Bu haberResûlullah Efendimizeeriflti. Hazreti Ömer’e buyurdularki: “Yâ Ömer! K›-332 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNz›n› Osmân’dan dahâ iyisialacak. Ve Osmân Hafsa’daniyisini zevce edinecek.Sen k›z›n› bana nikâhet! Ben de k›z›m› Osmân’anikâh edeyim!”Menk›be: Ukbe binÂmir el Cühenî bildiriyor.Resûlullah Efendimiz birgünbuyurdular ki: “YâEbâ Bekr ve Ömer! Sizinikiniz, dünyada ve âhirettekardefllersiniz. fiimdiher ikiniz, birbirinize selâmveriniz ve müsâfehaediniz.” Hazreti Ebû Bekr,Hazreti Ömer’in elini tuttu.Resûlullah Efendimiz tebessümedip, buyurdu:“Yâ Ebâ Bekr! SenÖmer’in önünde olursun!”Ya’ni dahâ önce halifeolursun. Sonra buyurdular.“Yâ Zübeyr ve Talha!Siz de geliniz. Sizinaran›zda da kardefllik vereyim.Her ikiniz, dünyadave âhirette kardefllersiniz.fiimdi birbirinize selâmverip, müsâfeha ediniz.”Nas›l buyurdu ise öyleyapt›lar. Sonra buyurdu.Übeyy bin Ka’b ve Abdullahbin Mes’ûd da öyleyapt›lar. Sonra Ebû Ubeydebin Cerrâh ve Sâlim’i,ki Sâlim Ebû Huzeyfe’ninkölesi idi, onlara da buyurdu.Onlar da öyle yapt›lar.Sonra Üsâme tebni Zeydile Ebû Hind öyle yapt›lar.Ebû Hind Haccâm ki, ResûlullahEfendimizden Kan›n›al›rd›. Hazreti Resûlullahaziyâde muhabbettenonlar›n yan›nda kardeflliketti. Onlar da öylece yapt›-lar. Sonra Abdürrahmânbin Avf yüzünü Hazreti Osmânbin Affân taraf›nadöndürüp dedi ki: “‹nnâlillah ve innâ ileyhi râciûn!”.Bize ne olmufltur vene ifllemifliz ki, ResûlullahEfendimiz benim ve senintaraf›m›za iltifât etmedi.Allahü teâlân›n h›flm›ndanve Resûlünün azar›ndan;yine Allahü teâlâya s›¤›n›-r›z, dedi. Resûlullah Efendimizonlar taraf›na bak›p,buyurdular ki: “Hak teâlân›nizzi ve celâli ve kudretive azameti hakk› için,333 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNAllahü teâlâ sizin üzerinizeh›fl›ml› [gadabl›] de¤ildir.Ve Resûlü de sizinüzerinize azarl› [sizi azarlam›fl]de¤ildir. Allahü teâlâve Resûlü ve melekleriyan›nda ikrâm görenlerdensiniz!Velâkin, ben siziyâd etmek istedi¤im zaman,Hak teâlâ bir melekgöndermifltir. Beni men’etti ve dedi ki, onlar› sonrayâd et ki, onlar›n ikiside ganîdir [zengindir]. Bende ondan dolay› sizi sonrayâd ettim. Bunun gibi, k›-yâmet gününde hesâbederler. Fakîrlerin hesâb›-n› önce yaparlar. Zenginlerinhesâb›n› sonra yaparlar.Ve sonra siz, dünyadave âhirette kardefllersiniz.Siz de birbirinizeselâm verip, müsâfehaediniz.” Onlar da öyleyapt›lar.Sonra Resûlullah Efendimizbuyurdular ki, “Râz›oldunuz mu!”. Onlar dedilerki: “Evet, râz› olduk. Allahüteâlâya flükrederiz ki,bizi rüsvâ etmedi.” ResûlullahEfendimiz buyurduki: “Sizin üzerinize dahâilâve edeyim mi!” Evet,dediler. Resûlullah Efendimizbuyurdu: “Siz ikinizdünyada ve âhirette kardefllersiniz!Cennet’te benimkardeflim ‹lyâs aleyhisselâmd›r.‹lyâs aleyhisselâm,Allahü teâlâ hazretlerinebütün halk›n ensevgilisi idi. Allahü tebârekeve teâlâ hazretleri Cebrâîlaleyhisselâm› ‹lyâs’agönderdi ki, Hak teâlâ sanakardefllik verdi; bir kulunhalâs›yle ki, onu zulümile öldürürler. Ben ki, Resûlullaholarak Hak teâlây›sizi flâhid tutar›m ki, sizedünyada ve âhirette kardefllikverdim. Siz bugüncümlenin iyisisiniz.”Menk›be: Sahih rivâyetile gelmifltir. ResûlullahEfendimizden sordular.Cennet’te berk [›fl›k, flimflek]olur mu? Buyurdularki, evet olur. Osmân binAffân bir kasrdan bir kasragiderken yüzünün nûru›fl›k olur. Bundan dolay›d›r334 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNki, ona zinnûreyn derler.Ülemân›n ba’z›n›n kavliyle,Hazreti Osmân uzungecelerde tâ’at yap›p veKur’ân-› azîm-üfl-flân okumaktangeri kalmazd›.Mubârek gözü a¤lamaktankuru olmazd›.Menk›be: Nu’mân binBeflîr’den sahih rivâyet ilegelmifltir. Resûlullah Efendimizbuyurdular ki: “‹çinizdehayâ bak›m›ndan ensâd›k›n›z, Osmân bin Affân’d›r.”Bu haber zâhirdelîldir ki, hiç kimseninhayâ ve hicâb› bu ümmetteOsmân bin Affân’›n hayâve hicâb›ndan dahâ çokve üstün de¤ildir. HazretiÂdem aleyhisselâm›n zaman›ndanbu zamana gelenekadar, güzel ahlâktanherkeste zuhûra gelmifltir.O güzel ahlâktan hayâ, oahlâklar›n eflreflerindendir.Bu sözün manâs› odurki, hay›rdan ve flerden hernesne ki, Allahü teâlâ halketmifltir, onu çift halk etmifltir.Kur’ân-› kerîmonunla nât›kd›r. “Her fleydençift yaratt›k...” buyurulmaktad›r.[Zâriyât sûresi49] Açl›¤› yaratt›. Toklu-¤u onun çifti k›ld›. S›hhatiyaratt›. Hastal›¤› ona çiftk›ld›. Fakîrli¤i yaratt›. Zenginolmay› ona çift k›ld›.Kimseye muhtâc olmamakile, baflkalar›na yükolmay› çift k›ld›. Gönlü[kalbi] yaratt›. Rûhu onaçift k›ld›. Nefesi yaratt›.Râyihây› ona çift k›ld›. Dîniyaratt›. Kemâli ona çift k›ld›.“Bugün dininizi tamamettim!” [Mâide sûresi3] Dünyay› yaratt›. Zevâli[yok olmay›] ona çift k›ld›.“Dünya mal›ndan yan›-n›zda olanlar fânîdir. Allah›nindinde, Cennet’tekisevâb, oradakilerle bâkîdir!”[Nahl sûresi 96] Topra¤›yaratt›. Sükûnu [›zd›-râbs›zl›¤›] onun çifti etti.Yer alt›n› yaratt›. Darl›¤› vekaranl›¤› onun çifti etti. Yeriyaratt›. Aç›lmay›, yay›lma¤›onun çifti etti. “Allahüteâlâ sizin için arz› döflekyapm›flt›r. [Yeri genifletti ki, üzerinde genifl yol-335 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNlar aças›n›z.]” [Nûh sûresi19] Gökü yaratt›. Yüksekli-¤i [mertebeyi] onun çiftietti. “Yedi kat gökleri çokkuvvetli sa¤lam k›ld›k. Zamanlabozulmaz.” [Nebe’sûresi 12] Cennet’i yaratt›.Maddî ve ma’nevî s›k›nt›-lar› ona çift k›ld›. NitekimSeyyid-i âlem Efendimizbuyurdu ki: “Cennet, istenmeyen,s›k›nt› verenfleyler ile örtülüdür. Cehennemde, flehvetler, arzûlananfleyler ile örtülüdür.”Îmân› yaratt›. Hayây›onun çifti etti. Çeflitli haberlerdegelmifltir. Enesbin Mâlik rivâyet etmifltir.Resûlullah Efendimiz buyurmuflturki: “Hayâ veîmân bir arada bulunur.”Ya’ni hayâ ve îmân› birbirininçifti etti. Lâkin hayây›gözde yaratt›. Ne kadar ki,hayâ gözdedir. Îmân dagönüldedir. Allahü teâlâkorusun, hayâ gözden zâilolunca [gidince], îmân dagönül [kalb] de zay›f olur.Bu ikisi de kat’î delîl ile sâbittir.fiek ve flüphe yoktur.336 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNOsmân Zinnûreyn hazretlerininzaman›nda, yeryüzündeondan fazîletli veazîz, yüksek hâlli kimseyok idi. Hazreti Osmân’›nyüksek hâlleri ve hayâs›ve cömertli¤i ve sâir Menk›belar›say›s›zd›r. Hayâ,Allahü teâlân›n s›fatlar›ndand›r.Mahlûklara da bus›fat gelmifltir. Halka geleno hayâ s›fat› birkaç çefliddir.Birinci çeflidi hayâ-i hacâlettir.Ya’ni utanmak flekilindekihayâd›r. Âdemaleyhisselâm›n hayâs› gibi.Yasak meyveden yedi.Üzerinde elbise [Cennetelbisesi] kalmad›. Hacil oldu[utand›], yüzünü döndürdü.Allahü teâlâ hazretleri.“Bizden kaç›yor musun!”,buyurdu. Hây›r, yâRabbî! Elbiselerim ç›kar›ld›¤›için utan›yorum. Outanmadan dolay› yüzümüdöndüm.‹kinci nev’i, hayâ-i azamettir.‹srâfîl aleyhisselâm›nhayâs› gibi. Haberdegelmifltir ki, ResûlullahEfendimiz buyurdular: “‹srâfîlher gün yetmifl kereyüzünü kendi kanad› ileörter ve der ki, yâ ilâhelâlemîn! Ne yapabilirim ki,herkes gibi sana lây›k birsecde ve bir rükû’ etmeyekâdir de¤ilim.”Üçüncü nev’i, heybethayâs›d›r. Melekler ve Nebîlerhayâs› gibi ki, “YâRabbî! Seni tesbîh ve tenzîhederiz. Sana hakk› ileibâdet edemedik”, derler.Dördüncü nev’i hayâ,hürmet ve hizmettir. Mûsâbin ‹mrân alâ nebiyyinâ vealeyhissalâtü vesselâmhayâs› gibi. Mûsâ aleyhisselâmbuyurdu ki: “YâRabbel âlemîn. Bana Cennetgerektir. Senden isterim.Senin dîdâr›n gerek.Onu da senden isterim.Lâkin her vakit ki, banatuz, ekmek ve koyun içinlâz›m olan hakîr fleyler gerekince,bunlar› ben sendennas›l isterim.” Allahüteâlâ hazretleri, “Yâ Mûsâ!Maksad budur. Ya’nionlar› istemektir. Kul, her337 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNvakitte bir sebeple, bir ihtiyâçile huzura gelsin. Münâcâtetsin. O bahâne ile[o sebeple] kullu¤unu yerinegetirsin. Vefâs›n› tâzetutsun.” Bu k›ssa uzundur.Bu makâmda bundan ziyâdemümkün de¤ildir.Ammâ o hayâ ki, Allahüteâlâ hazretlerinin ni’metve s›fat›d›r. Günâhlar› örterve affeder. Kullar›n›ngünâhlar›n› görür, örter,affeder.Birçok haberde gelmifltir.Câbir bin Abdullah rivâyetetmifltir. ResûlullahEfendimiz buyurmuflturki: “Bir mü’min ve günâhkârkul kabirden kalkar,S›rat heyecân› ve Cehennemkorkusu ile mahfleregelirken, iki yol bafl›na eriflir.Korkarak ve a¤l›yarak,sükûnet ve karâr ile, yolunbirisine girer. Kimseondan bir söz sual etmez.Dosdo¤ru Cennet kap›s›-na eriflir. Sa¤ aya¤›n› kap›-dan içeri koyup, sol aya¤›-n› yerinden kald›rmazdanönce, Allahü teâlâ ve tekaddes,bilâ-vâs›ta [vâs›-tas›z] o kulun sa¤ eline birnâme verir. Kulum, sen albu nâmeyi oku ve o nâmeiçindekileri ö¤ren. Ondansonra, hüküm senin hükmündür.Cennet-i ebediyyeyegir ve ondaki seninhimmetin ve murâd›nd›r.Orada ebedî olarak kal,buyurur. O kul da nâmeyebakar görür ki, “ey benimkulum, her ne yapt›n ise,gördüm ve bildim. Lâkinyapt›¤›n ifllerini, tekrar sanagöstermeye hayâ ettim,”yaz›lm›fl, görür.Bu haberin benzeriEbû Süleymân-› Dârânî rivâyetiile baflka bir vakittegelmifltir. Resûlullah buyurmuflturki: “Allahü teâlâbuyurmufltur. Göktenindirilen kitaplar›n ba’z›-s›nda, benim kulum, herne kadar ki, sen günâhkârs›nve günâh›ndankorkars›n ve hayâ edicisin.‹zzim ve celâlim hakk›için Ay›plar›n› ve günâhlar›n›Âdemo¤lunun gözündenve gönlünden gizli338 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNederim. Ve gözünün hâinliklerini,bedeninin gizligünâhlar›n› meleklerinanlay›fl›ndan saklar›m.Ben yan›lmalar›n› ve günâhlar›n›levh-i mahfûzda,kirâmen kâtibindengizli tutar›m. Ve k›yâmetteseni muhâsebe makâm›nagetirir ve hesâb›n›kolay eylerim!”Her kimse ki, günâhkârolur. Günâhlar› sebebi ileutan›r ve korkar. Onun hesâb›çetin olmaz. HazretiOsmân bin Affân her günâhdankaç›n›r, her iyili¤iyapar, hilim, vefâ ve hayâsâhibi idi, utan›r idi. Osmânbin Affân’a hesâb olmaz.O’nun dostlar›na dahesâb az olur. Birçok haberdegelmifltir: Resûlullahbuyurdular ki, “Allahüteâlâ k›yâmet günündeyüz yirmi dört binden ziyâdenebîyi ümmetleri ilemuhâsebe yerinde durdurur.Herkesi meflgûl oldu-¤u fley miktar› [amelinegöre] çok müddet veyâ azmüddet o yerde durdurur.Osmân bin Affân’› ve onusevenleri hesaps›z mahflerdengeçirir.” Herkesimakâm› ne olursa olsun,339 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNs›dk [do¤ruyu söyleyecek]makâma getirir. Allahü teâlâResûllere ve Nebîlereçok fazîletler, Menk›belervermifltir. O haslet ve fazîletve fahr-i flehâdet ki [flehîdolmak ki], Allahü teâlâZekeriyyâ ve Yahyâ aleyhimesselamavermifltir.[Hazreti Osmân’a da vermifltir.]‹kinci haslet, fadl-›zühd ve fahr-i hicrettir ki,Allahü teâlâ Îsâ bin Meryem’evermifltir. Üçüncühaslet, mukâleme fazîletiki, Allahü teâlâ ve tekaddeshazretleri onu Mûsâaleyhisselama vermifltir.Dördüncü haslet, hüsn-icemâl fazîleti ki, Rabbilâlemîn onu Yûsüf aleyhisselamavermifltir. Beflincihaslet, cömertlik [sehâvet]fazîletidir. Allahü teâlâ onu‹brâhîm Halîl aleyhisselamavermifltir. Alt›nc› haslet,yafll›l›k, pîrlik [ihtiyârl›k]üstünlü¤ü ki, Allahüteâlâ onu Nûh aleyhisselamavermifltir. Yedincihaslet, hayâ ve hicâb fazîletidirki, Allahü tebârekeve teâlâ onu Âdem safiyyullahave MuhammedMustafâ (aleyhi efdalüssalâtve ekmelütteh›yyât)Efendimize vermifltir. Allahüteâlâ bu fazîletlerinhepsinin benzerini ve buMenk›be›n mahsûlünüOsmân bin Affân hazretlerinevermifltir. Onun hayâs›fazîletlerine iflârettir.Allahü teâlâ pîrlik [ihtiyârl›k]hil’atini [elbisesini]Nûh aleyhisselâma vermifltir.Nûh aleyhisselâmo sebebdendir ki, Resûllerininpîri olmufltur. Bunungibi, Allahü teâlâ azze vecelle pîrlik hil’atini [elbisesini]Osmân’a verdi. HazretiOsmân da o sebeplekendi zaman›nda ümmetinpîri oldu. ResûlullahEfendimizin ömr-i flerîflerialtm›flüç idi. Ebû Bekr-iS›ddîk ve Ömer-ül Fârûk’unda ömr-ü flerîflerialtm›flüç oldu. Lâkin Osmân-›Zinnûreyn’in ömrüonlara muvâf›k olmad›.Sekseniki yafl›nda vefât etti.Onun ömrünün uzun ol-340 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNmas›n›, ömrünün sonunda,kahr ve zulüm ve cevrgörmesini Allahü teâlââlimdir, bilir. Yahyâ bin Zekeriyyâaleyhisselam gibi;mübârek bafl›n› keserler.Allahü tebâreke ve teâlâ,Hazreti Osmân hazretlerininömrünü uzun irâde etmiflki, o sebeple cân teslîmetti¤i vakitte rahat olsun.Ma’lûmdur ki, hammeyve tâze a¤açtan zorayr›l›r. Bunun gibi gençolan kiflinin rûhu da bedenindenzor ç›kar. Kemâlbulmufl [olgunlaflm›fl]meyve a¤ac›ndan tez [kolay]ayr›l›r. Pîr [yafll›] olankimsenin de rûhu bedenindenkolay ç›kar [ayr›l›r].Allahü teâlâ ve tekaddeshazretleri, Fütüvvet vesehâveti Peygamberlerinönderi olmas› için, ‹brâhîmalehhisselama verdi.Bunu Hazreti Osmân’a daverdi ki, böylece zaman-›flerîfinde Evliyân›n önderiolsun!“‹flâret”: Rahip Mugîre’ninTâif’de bir ba¤› vard›.Kâfirler, her hafta bafl›ndao ba¤da bir meyveninturfandas› yetiflir, diyeö¤ündüler. Mü’minler de,Medîne-i münevverede,Hazreti Osman’›n saray›var. Bir y›l ki üçyüzaltm›flgündür. Hergün o sarayda,garîblere ve miskînlerebir yeni da’vet ve aç›ktan[âflikâre] Misafir kabûlolunur, diye ö¤ündüler.Menk›be: Hazreti Câbirve Hazreti Enes rivâyet etmifllerdir.Resûlullah Efendimizbuyurdular ki, “Benmi’râc gecesi dünya gökündebir mihrâb gördüm.Dört mil uzunlu¤u, bir mileni ve mercân tanesindenidi. O mihrâb›n içinde Osman’›nhüsn ve cemâlininsûretini gördüm. ‹kinci gökünüzerinde bir mihrâbgördüm. K›rk mil uzunlu-¤u ve on mil eni ve bir taneinciden idi. Onun daiçinde Osman’›n hüsn vecemâlinin sûretini gördüm.Üçüncü gökün üzerindebir mihrâb gördüm.Dörtyüz mil uzunlu¤u ve341 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNyüz mil eni ve bir firûzedenidi. O mihrâb›n içindeOsman’›n güzel sûretinigördüm. Dördüncü göküzerinde bir mihrâb gördüm.‹kibin mil uzunlu¤uve bin mil eni ve bir yâkutdânesinden idi. O mihrâb›niçinde Osman’›n güzelyüzünü gördüm. Beflincigök üzerinde bir mihrâbgördüm. Üç bin mil uzunlu¤u,ikibin mil eni, bir tanek›rm›z› yakuttan idi. Omihrâb›n içinde Osman’›ngenç cemâlini gördüm.Alt›nc› gök üzerinde birmihrâb gördüm. Dört binmil uzunlu¤u ve bin mileni ve bir tane zeberceddenidi. O mihrâb›n içindeOsman’›n hüsn-ü sûretinigördüm. Fevc fevc, tâifetâife, gürûh gürûh, her ânve her sâat mukarreblerdenve rûhânîlerden vekerûbîlerden [melekler]gelirler ve o mihrâb›n berâberindedurup, Osman’›nhüsn-i sûret ve cemâlinekarfl› Allahü tebârekeve teâlâ hazretlerinesenâ ederler. Ben dedimki, yâ Cebrâîl! Mihrâblar›nsadr›nda [içinde] olan Osman’›nbu sûret, hüsn vecemâli ne zamandan berizûhura gelmifltir. Cebrâîlaleyhisselâm dedi: O Allahüteâlâ hakk› için ki,Âdem safîyullah halkolunmazdan dörtyüz binsene önce, Osman’›n busûret ve cemâli bu yedigök üzerinde mihrâblardazuhûr etmifltir. Amel-i sâlihîninbereketinden vehayrât›ndan zuhûra gelmifltir.”Bu sâlih amellerin birincisiodur ki, Osmân dâimâoruc tutard›. ‹kincisi,gece yatmaz. Bütün gecenamaz k›lard›. Üçüncüsü,elbisesi olmayanlara elbisealarak giyindirir. Dördüncüsü,açlar›n karn›n›doyurur. Beflincisi, Sûre-i‹hlâs› çok okur. Alt›nc›s›,Hazreti Osmân gönlündeMüslümanlara bir zerre g›lve g›fl, kin, hased, sû-i zântutmaz. Yedincisi, her acz,her belâ, her musîbet Os-342 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNman’›n önüne gelir. O hâldeh›flm›n› yutup, sabrederve kimseye flikâyet etmezdi.Menk›be: Ebû OsmânHîrî, Letâif kitab›nda yazm›flt›r.Resûlullah Efendimizbuyurdu ki, “Mi’râcgecesi beni gö¤e götürdüler.Dünya göküne vard›m.Osman’›n sûretinigördüm. Dedim, bu mertebeyene ile erifltin. Dedi,gece namaz› ile. ‹kinci gö-¤e vard›m. Osman’›n sûretinigördüm. Dedim, bumertebeye ne ile erifltin.Dedi, Kur’ân-› azîm-üflflânokumak ile. Üçüncügö¤e erifltim. Osman’›nsûretini gördüm. Dedim,bu mertebeye ne ile erdin.Dedi, sûre-i ‹hlâs okumakile. Dördüncü gö¤e vard›m.Osman’›n sûretinigördüm. Dedim, bu mertebeyene ile erifltin. Dedi,Âl-i Resûle [Resûlün akrabâs›na]nasîhat etmekle.Beflinci gö¤e erifltim. Osman’›nsûretini gördüm.Dedim, bu mertebeye neile erifltin. Dedi, Mesciddei’tikâf etmekle. Alt›nc› gö-¤e vard›m. Osman’›n sûretinigördüm. Dedim, bumertebeye ne ile erifltin.Dedi, Allahü teâlâdan hayâetmek ile. Yedinci gö¤eerifltim. Osman’›n sûretinigördüm. Dedim, bu mertebeyene ile erifltin. Dedi,Musîbetler ve mihnetlerçekmekle.”Menk›be: Hazreti Osmân’aZinnûreyn denilmesininbaflka sebeplerioldu¤u da bildirilmifltir.Ma’lûmdur ki, Allahü teâlâhazretleri Mûsâ “alâ nebiyyinâve aleyhisselâm”hazretlerine iki nûr vermiflti.Biri Tevrât nûru. BiriYed-i Beydâ nûru. HazretiOsmân’a da iki nûr vermiflti.O sebeple Zinnûreynderler. Bir kavil de fludurki, iki nûr, ResûlullahEfendimizin iki kerîmelerini,biri Rukayye ve biriÜmmü Gülsüm’dür alm›flt›r.Aliyyül mürtedâ hazretlerininö¤ünmesi ResûlullahEfendimizin bir kerî-343 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNmesiyle idi. Hazreti Osmân’›nö¤ünmesi ondanziyâde olur. O iki nûr ikihicrettir ki, Osmân bin Affân’anasîb olmufltur. Birkavil de odur ki, o iki nûr ikigazâd›r. Biri Bedr gazâs›,biri Hudeybiye gazâs›d›r.Ammâ Bedr gazâs›nda ResûlullahEfendimiz, Osmânbin Affân’a buyurdularki, “Yâ Osmân! Bensendenim, sen bendensin!”Hem kendi nûrunututas›n ve hem benim nûrumututas›n. Hudeybiyegazâs›nda ResûlullahEfendimiz buyurdular ki,iflte bu iki elimin biri benimelimdir. Ve biri Osman’›nelidir. Do¤ru Bî’at-›R›dvân ettim. O vakitte ResûlullahEfendimizin ikimubârek eli birbirine ulaflt›.Bir elinden günefl gibibir nûr ve bir elinden ay gibibir nûr parlad›. Buyurdularki, “Bu iki nûr Osman’›nnûrudur. Osmânbenim ile ebedî olarakCennet’te refîktir.” Bir kavilde odur ki, iki nûrun biri,gündüz oruclu olman›n,biri gece namaz k›lman›nnûrudur. Bir kavilde odurki, o iki nûrun biri îmân nûruve biri Kur’ân nûrudur.Bir kavil de odur ki, iki nûrunbiri zâhirinin nûru vebiri bât›n›n›n nûrudur. Herkesinittifâk›yla Hazreti Osmânhem fleyh-i ehl-i îmânidi ve hem fleyh-i Kur’ânidi. fiu sebebden fieyh-iehl-i îmân idi ki, yetîmlerbabas› idi. Dertliler yard›mc›s›idi. ‹htiyâr kad›nlar›nyard›mc›s› idi. A’mâlarayard›m ederdi. Medîne-imünevvere beldesinde biraç veyâ bir ç›plak var ise, oaç kimseyi doyurmay›ncakendi yemez, o ç›plak kimseyigiyindirmeyince, kendigiyinmezdi. fieyh-iKur’ân idi. Ya’ni Kur’ân-›azîmüflflân› kendi hadd› iledört mushaf-› flerîf yazd›.Âlemin dört taraf›na gönderdi.Yirmi küsur sene akflamnamaz›n› k›ld›ktansonra, dört rekat namazk›ld›. Her rekatte sûre-i Fâtihâdansonra k›rk kere344 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNKulhüvallahü ehad sûresiniokurdu. Ondan sonraihlâs ile dörtbin tesbîh,tehlîl ve dua okurdu. Bunlar›yerine getirdikden sonra,bütün Kur’ân-› kerimiki, yüzondört sûre, alt›binalt›yüzaltm›flalt›âyettir,bir kavile göre; tertîb vetertil ile her gece vitr namaz›ndaokurdu. Bu mertebelerdensonra, bir deflehâdet mertebesine kavufltu.Haberde gelmifltirki, Resûlullah Efendimizbuyurdu ki, “Ben mi’râcgecesi dedim ki, yâ Rabbî!Osmân bin Affân senin he-345 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNsâb›n için hayâ eder. Allahüteâlâ buyurdu: Yâ Muhammed!Ben cümlemahlûku hesâba çeksemde Osmân’a hesâb etmem,ben Osmân’dan hesâb›ref’ etmiflim [kald›rd›m].”‹flâret: Her kim beflnesneyi yapar; ondanbefl nesneyi men’ etmezler.Her kim hayâ eder.Ondan hayâ ederler. Herkim rahm eder [rahmeteder], ona rahmet ederler.Her kim mal›n› Cennet’ebedel verir. Cennet’iona bedel verirler. Herkim affeder. Onu affederler.Her kim Hak teâlây›tan›d›. Ya’ni bilip korktu.‹flleri tamam olur. Allahüteâlây› bulup, vâs›l olur.Bu befl nesneyi Osmânbin Affân yapard›.Nükte: Büyüklük dünyadadört fley ile olur. Âhirettede dört fley ile olur.Dünyada hüsn ve cemâlile olur. Sehâvet ve mal ileolur. Aflîret ve Âl [yak›nlar]ile olur. Âhirette iyi sünnetve iyi ibâdet ile, iyi huy ileve iyi sîret ile olur. Emîr-ülmü’minîn Osmân bin Affânhazretlerinde, bu sekizide mevcut idi. Mal vecemâl sâhibi idi. Resûlullah’›nyak›n akrabâs›ndanidi. Emîr-ül mü’minîn idi.Sünneti iyi bilirdi ki,Kur’ân-› azîm-üfl-flân› toplay›p,dört tarafa gönderdi.K›yâmete kadar tilâvetedenlerin sevâb›na ortakoldu. Ahlâk›n›n güzel olmas›ndandolay›, Resûlullahmuhterem kerîmeleriÜmmü Gülsüm’ü, HazretiOsmân’a tezvîc buyurduklar›ndasöyledikleri dahâönce beyan olunmufltur.‹bâdeti ve iyili¤i de dahâönce bildirildi. Sîreti, iyili-¤i odur ki, birisi kalkt›, Osmânbin Affân’›n huzurunagitmek için ç›kt›. Giderkenyolda bir kad›n gördü.Tekrar ona bakt›. Sonrahuzurlar›na vard›. “Gözlerinizdezinâ eseri görürüm!”dedi. O kimse, yâEmîr-el mü’minîn! Resûlullah’tansonra vahy in-346 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNmifl midir?” Buyurdular,vahy inmedi. Velâkin,mü’minin firâseti do¤rudur.Nitekim, Seyyid-ilâlem Efendimiz buyurdularki: “Mü’minin firâsetindenkaç›n›n›z. Çünkü,mü’min, Allahü teâlân›nnûru ile bakar.”“‹flâret”: ‹slâm›n bekâs›dört nesne iledir. K›râetile, tahâret ile ve ibâdet ileve mücâhede ile. Allahüteâlâ, bu dördünü de HazretiOsmân’a müyesseretti. Bu dört dâimâ onuniçin olur: Kur’ân-› kerimik›râ’et için cem’ etti. Rûmekuyusunu, mü’minlerin suiçmesi için sat›n ald›. Mescid-iflerîfi ibâdet için geniflletti.Tebûk gazâs›ndaaskeri mücâhede için techîzetti.Menk›be: Hazreti Osmanbir defâs›nda Resûlullah’›nevinde hiç yiyecekkalmad›¤›n› iflitmiflti.Hemen bir semiz koyun,bir miktar bal ve bir çuvalun al›p Hazreti Aifle’ninevine götürdü. Hazreti Aifle’yeflöyle dedi: “Ey müminlerinannesi, Resûl-iekremin bunu di¤er han›mlar›aras›nda paylaflt›-raca¤›n› zannediyorum.Hiç paylaflt›rmas›n çünküben onlara da bunlar›n ayn›s›n›gönderdim dedi.Peygamber efendimiz evegelip durumu ö¤renince;“Yâ Rabbi Osman’›n geçmifl,gelecek, gizli, âflikâr,bütün günahlar›n› affet.”diyerek duâ etti.Menk›be: Hazreti Osmân’dansual ettiler. YâEmîr-el mü’minîn! Allahüteala hakk› için söyle ki, bumakâma ne ile ulaflt›n. Cevapverdi ki, Kitâbullah›sa¤ taraf›ma koydum.Sünnet-i Resûlullah› soltaraf›ma koydum. Bilirdimki, Allahü teâlâ hazretleribenim s›rlar›m› bilir.Haberde gelmifltir. HazretiAli, Fâtimâ-tüz-zehrâüzerine bir baflka han›mdahâ almak istedi. ResûlullahEfendimize kerîh gelip,Hazreti Alî’ye üzüldüler.Hazreti Ebû Bekr fle-347 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNfâ’at etti. Affetmedi.Ömer-ül Fârûk flefâ’at etti.Affetmedi. Osmân bin Affânflefâ’at etti. Af buyurdular.Sonra sordular ki,yâ Resulallah! Neden EbûBekr ve Ömer’in flefâ’atinikabûl etmediniz de Osman’›nflefâ’atini kabûledip, af ettiniz. ResûlullahEfendimiz buyurdular ki,“Bir kimsenin flefâ’atinikabûl ettim ki, Allahü teâlâyahitap edip dese ki,yâ Rab! Bu yer ile gö¤üyer de¤ifltir. Veyâ dese ki,yâ Rab! Ümmet-i Muhammed’incümle âsîlerinerahmet eyle! Allahü teâlâflefâ’atini kabûl edip, cümlesiniaffeder.”Menk›be: Bir gün ResûlullahEfendimiz, Âifle-iS›ddîka’n›n hücresinde[evinde] otururdu. HazretiOsmân dört deve yükübu¤day› Fahr-i kâinâta hediyeettiler. Hizmetçilerigeri gelip dediler ki, yâefendi, bu¤day› Habîb-iRabbil âlemîn, muhâcirîneverdiler. Hazreti Osmândört deve yükü dahâ bu¤day›gönderdi. Onu da Resûl-iekrem hazretleri Ensârada¤›tt›lar. Hazreti Osmândört deve yükü bu¤day›dahâ gönderdi. Fahr-ikâinât onu da ailesi aras›ndataksîm edip, evlerinegönderdiler. GetirenHizmetçilere sordular ki,seyyidinize kaç deve yükübu¤day getirmifllerdi. Hizmetçilerdediler, oniki yük.Resûlullah Efendimiz buyurdular.“Tamam›n› bizegönderdi. Kendi için birmiktar al›koymad›.” Mubârekellerini kald›r›p, buyurdu:“Yâ Rab! Ben Osman’›nihsân›ndan âciz oldum.Her kim bana ihsânetti, Ben ona mükâfat›n›verdim. Ammâ Osman’›nmükâfât›ndan âcizim yâRab. Sen Osmân’a karfl›l›-¤›n› ver.” Derhâl Cebrâîlaleyhisselâm geldi. Buyurdu,“Yâ Rasulallah! Allahüteala sana selâmeder. Buyurdu ki, Osmân’abenden selâm söyle.Söyle ki, biz ondan râz›348 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNolduk. Onu Cennet’te Sanarefîk ettik. Arasat hesâb›n›ondan ref’ ettik. E¤ersen ona mükâfattan âcizisen, biz ona mükâfattanâciz de¤iliz.”Menk›be: Bir gün HazretiOsmân yedi taba¤› alt›nile doldurup, yedi Hizmetçinineline verdi. PeygamberEfendimize hediyegönderdi. Hizmetçiler,tabaklar› huzuruna koydular.Hazreti Resûl-i ekrembuyurdular ki, gerigidin, efendinize selâmgötürün. Hizmetçiler [köleler]dediler ki: Yâ Resûlallah,efendimiz bizi detabaklar ile size hibe etmifltir.Resûlullah hazretleribuyurdular ki, “YâRabbî! Osman’› sana havâleettim.” Hemen Cebrâîlaleyhisselâm geldi ki,“Allahü teâlâ sana selâmeder ve buyurur ki, Osmân’abenden selâmerifltir ve de ki, Huld veNa’îm Cennet’ini bu hediyesinekarfl›l›k olarak onaba¤›fllad›m.”Menk›be: Hazreti Ali,Hazreti Fât›ma ile evlenece¤izaman dü¤ün masraf›yapmak üzere z›rh›n› sat›lmas›için pazara göndermiflti.Hazreti Osman pazardangeçerken HazretiAli’nin z›rh›n› tan›d›.Tellal›ça¤›r›p bu z›rh›n sâhibi bunane kadar para istiyor?diye sordu. Tellal dört yüzdirhem istiyor dedi. Gelparas›n› verip alay›m dedi.Evine gittiler, z›rh› al›pparas›n› verdi. Sonra buz›rh›n yan›na dört yüz dirhempara koyup HazretiAli’ye gönderdi ve flöylehaber yollad›: “Bu z›rhsenden baflkas›na lây›kde¤ildir. Bu dört yüz dirhemide dü¤ününe harca bizima’zur gör...”Menk›be: Bir defâs›ndaMedîne’de k›tl›k vard›. Os›rada Hazreti Osman’›nfiam’dan yüz deve yükübu¤day kervan› gelmiflti.Eshâb-› kirâm sat›n almakiçin yan›na gittiler. HazretiOsman sizden daha iyi al›-c›m var ve sizden daha faz-349 dört büyük halife


HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYNla veren var, ona verece-¤im dedi. Eshâb-› kirâmdurumu Hazreti EbûBekr’e bildirip bundanüzüldüklerini söylediler.K›tl›k zamân›nda böyleyapmas› uygun olur mudediler. Hazreti Ebû Bekr;“Osman, Resûlullah’›ndâmâd› olmakla flerefkazanm›flt›r ve Cennetteonun arkadafl›d›r. Siz onunsözünü yanl›fl anlad›n›zberâber gidelim.” buyurdu.Hazreti Ebû Bekryan›na gidip; “Yâ Osman,Eshâb-› kirâm senin birsözüne üzülmüfller.” deyipdurumu anlatt›. HazretiOsman; “Evet ey Resûlullah’›nhalîfesi! Onlardaniyi al›c› olan bire yedi yüzveriyor. Onlar bire yediveriyor. Biz bu bu¤day›bire yedi yüz verip alanaverdik.” dedi. Bundan sonrayüz deve yükü bu¤day›Medîne’de bulunan fakirlere,Eshâb-› kirâma bedâvada¤›tt›. Yüz deveyi dekesip fakirlere yedirdi.Hazreti Ebû Bekr bu ifleçok sevinip, Hazreti Osman’›naln›ndan öptü.Menk›be: Hazreti AliyyülMürtedâ, ResûlullahEfendimizden sordu: “YâResûlallah! K›yâmet günüönce kimin hesâb›n›görürler. Resûlullah Efendimizbuyurdular ki, “Öncehesâb› görülen benim.Sonra Ebû Bekr, sonraÖmer, sonra sen yâ Ali!”.Hazreti Ali dedi ki, “Osman’›nhesâb› nas›l olur?”Buyurdular ki, “Benim birvakit Osmân’a bir hâcetimdüfltü [ihtiyâç›m oldu].O hâceti Osmân’dangizli taleb ettim [Gizliceyapmas›n› istedim]. Osmâno hâcetimi [iste¤imi]gizlice yerine getirdi. BenHak teâlâdan ricâ ettim[istedim], Osman’›nhesâb› gizli olsun.”Emîr-el mü’minîn Osmândâimâ bu duay›okurdu: “Allah›m! Dînimi,‹slam›m›, emânetimi veîmân›m›, fercimi [hayâm›]muhâfaza eyle!”350 dört büyük halife


F‹HR‹STEBÛ BEKR-‹ SIDDÎK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9B‹R‹NC‹ BAB(Hazreti Ebû Bekr-i S›ddîk’›n Menk›beleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21HAZRET‹ ÖMER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .125‹K‹NC‹ BÂBÖmer-ül-Fârûkun Menk›beleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 146ÜÇÜNCÜ BÂB . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Ebû Bekr-i S›ddîk ve Ömer-ül Fârûk’un Menk›beleri: . . . 253HAZRET‹ OSMÂN-I Z‹NNÛREYN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .271DÖRDÜNCÜ BÂBÜçüncü halife emîr-ül mü’minînOsmân-› Zinnûreyn Menk›beleri hakk›ndad›r: . . . . . . . 285351 dört büyük halife


HAKÎKAT K‹TÂBEV‹TAKDÎM EDER• Büyük boy, lüks cildli, 1248 sayfal›kbu k›ymetli eserde, do¤umdanölüme kadar, hayât›n›zda lâz›molacak bütün dînî bilgileri ASLINAuygun olarak bulacaks›n›z.• ‹yi bir müslimân olmak için, sevmekve sevilmek için, huzûrlu olmakiçin, okunacak tek eser...ONÜÇKIYMETL‹ESERToplam (5504) sayfal›kbu k›ymetli eserler,göz nûru dökülerekuzun y›llar›n çal›flmanetîcesi hâz›rlanm›fl,‹SLÂM dînini asl›nauygun anlatan enk›ymetli eserlerdir.HAKÎKAT K‹TÂBEV‹Darüflflefeka Cad. 57/A P.K.: 3534262 Fatih-‹STANBULTel: 0.212.523 45 56-532 58 43www.hakikatkitabevi.come-mail: bilgi@hakikatkitabevi.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!