12 TÜRKÝYEAlmanya deð<strong>il</strong>, Merkel ve Sarrazin kaybediyorKERÝM BALCIAlmanya'nýn farklý þehirlerinde Türk kökenlihalkýn nabzýný tutma imkaný buldum.Bu geliþim Merkel'in "çokkültürlülük deneyiminintümden baþarýsýzlýða uðradýðý" yönündekisöylemi <strong>il</strong>e Th<strong>il</strong>o Sarrazin'in yazmýþ olduðu"Almanya Kendini Yok Ediyor" kitabýnýn oluþturduðukýrgýnlýðýn üzerine denk geldi. Türk kökenliAlman vatandaþlarýnýn ülkelerinin geleceklerininasýl gördüklerini, bu geleceðe sahip çýkmakiçin neler yaptýklarýný bir de bu "dýþlanmýþlýkhissiyatýnýn" penceresinden seyretmiþ oldum.Merkel ve Sarrazin sýradan ýrkçýlýk yapan insanlardeð<strong>il</strong>. Irkçýlýðýn saf versiyonunu yapanUdo Voigt gibi insanlar - ki kendisiAlman M<strong>il</strong>li Demokrat Partisi'nin lideriolur - Merkel ve Sarrazin'insadece Müslüman göçmenleri hedefalan açýklamalarýna karþý çýkýyorlar.Onlara göre bütün göçmenler gelmiþolduklarý ülkelere geri gönder<strong>il</strong>meli.Bu bakýþ açýsý <strong>il</strong>e Nazi dönemi ýrkçýdoktorlarýnýn ari ýrký ortaya çýkarmaçalýþmalarý arasýnda çok bir fark yok aslýnda.Onlar üstün b<strong>il</strong>dikleri DNA'larýný baþka ýrklarýnDNA'larýndan temizlemeye çalýþýyorlardý; bunlarda ayný þeyi göçmenleri ülkeden uzaklaþtýrarakyapmaya çalýþýyorlar.Bu söylemin giderek daha fazla insantarafýndan seslendir<strong>il</strong>mesi, Sarrazin'in kitabýnýnbir buçuk m<strong>il</strong>yonun üzerinde satmasý, Hamburgbölgesinde Sarrazinc<strong>il</strong>er Partisi diye bir partininb<strong>il</strong>e kurulmuþ olmasý elbette ülkede yaþayanTürk kökenli Alman vatandaþlarýný rahatsýz ediyor.Ancak bu rahatsýzlýk geçmiþte bekleneceðiüzere bir "geri dönüþ" arayýþý deð<strong>il</strong>, tam aksinebir "sahiplenme ve kalýcýlaþma" enerjisi oluþturmuþ.Bunda Hizmet'in yadsýnamaz bir katkýsý davar. Böyle zamanlarda ülkeyi <strong>il</strong>k terk edenlerbaþka yerlerde, özellikle de kendi anavatanlarýndakend<strong>il</strong>erine daha güzel bir gelecek inþaedeb<strong>il</strong>ecek olan okumuþ, kültürlü ve meslekerbabý gençler olur. Avukatlýk stajýný bitirmeküzere olan bir akrabam, çoðu arkadaþýnýnTürkiye'de çalýþmayý Almanya'da çalýþmaya tercihettiklerini söyledi bana ve ekledi: "Bizi buradaHizmet tutuyor. Yoksa bu kadar dýþlama veaþaðýlamaya kimse dayanamaz. Biz de çekergiderdik."Çekip giderlerse ne olacaðýný Almanlarýnkend<strong>il</strong>eri de b<strong>il</strong>iyor. Hýzla yaþlanan Alman nüfusukýsa zaman içinde kendine bakamaz, emekl<strong>il</strong>ikve hastalýk sigortalarýný ödeyemez hale gelecek.O zaman, þimdi istenmeyen genç göçmenlermumla aranacaklar. Fakat endiþeye mahal yok:Almanya'da yetiþmiþ Türk asýllý gençlerin enkalitel<strong>il</strong>eri burada kalmaya, bu ülkenin geleceðinehizmet etmeye, bu ülkeyi þimdi olduðundandaha güzel bir ülke yapmaya kararlýlar.Zaman Avrupa'nýn sadece Almanya'da 30.000aboneye ulaþma gayreti de bu kararlýlýðýn birürünü. Gidici olanlarýn gazeteleri de gidici olur.Zaman ise büyümeye devam ediyor. Gidici olanlarýntelevizyon kanallarý da küçülür.Burada Mesut Öz<strong>il</strong>'lerin kuþaðýAlmanca yayýn da yapan Ebru TV'yikurmuþlar. Daha doðrusuAmerika'dan buraya taþýmýþlar.Samanyolu Avrupa zaten yýllardýr devameden yayýnlarýný yerelleþtirerekdevam ettiriyor.Geçen yýl Almanya'nýn Türkiye'yi3-0 yendiði maç için "Bizim için maç 0-0 bitmiþtir.Çünkü golleri Türk ve Polonyalý oyuncularattý," diyen Udo Voigt'in Zaman Avrupa'yaverdiði röportajý okumuþtum. Voigt'in veSarrazin'in göremedikleri, veya belki de tam dagörüp de rahatsýz olduklarý þey þu: Türklersadece gol atmýyorlar. Ýçinde yaþadýklarýtoplumu da dönüþtürüyorlar. Komþularýna <strong>il</strong>ktatlý ikram ettiklerinde þaþkýnlýkla karþýlaþanTürkler bugün komþularýnýn kend<strong>il</strong>erini nasýlgüler güzle selamladýklarýný anlatýyor.Almanlarýn esaslý bir bölümü döner yemeyi kendihot-doglarýný yemeye tercih ediyorlar. Yaniçokkültürlülük dominant kültürün misafir kültürtarafýndan aþýlanmasýyla baþarýya ulaþýyor. YaniAlmanya'da kalýcýlaþan, Almanya'nýn geleceðiniVoigt veya Sarrazin'den çok daha akýlcý vekuþatýcý bir zihinle planlayan bir Türk kökenl<strong>il</strong>ercemaati ortaya çýkýyor. Þimd<strong>il</strong>ik Zaman 30.000Türkçe b<strong>il</strong>en insana hitap ediyor. Ama bunu hergün yapýyor. Her geçen gün de daha fazla insanahitap edecek þek<strong>il</strong>de yapýyor. Küçük birparçasý olduðum bu gayretin Almanya'nýn geleceðiniþek<strong>il</strong>lendireceðine, bu gelecekteSarrazin'lere deð<strong>il</strong> Mesut Öz<strong>il</strong>'lere yer olduðunainanýyorum ben. Almanya'daki bu yepyenimedeniyet ýþýltýsýnýn mimarlarýna "ha gayret"demekten baþka bir þey kalmýyor bana...Yargýtay'ýn tek laiki Hamdi Bey mi?Yargýtay 8. Ceza Dairesi üyesi HamdiYaver Aktan ismi yeniden gündemde.Yine konumu <strong>il</strong>e uyuþmayan cümlelerinyer aldýðý bir ses kaydý internete düþtü.Aktan yaptýðý yazýlý açýklamada, kaydýnbir bölümünü esas alarak 'avukatarkadaþýnýn istediði makaleyi istemeyegeldiðini' belirtiyor. Gerçekten de <strong>il</strong>kbölümdeki konuþma Hamdi Bey'in savunmasýnauyuyor gibi. Fakat bitiþteki dosyanumarasý iþi bozuyor. Makale isteyen birineden dairede görüþülmeyi bekleyendosyanýn numarasýný tekrarlayýp dursun?Ayrýca asýl eleþtiri konusuolan sözler bunlar deð<strong>il</strong>di.'Bozma mý istersin onamamý?' ifadelerinin yer aldýðýkýsým hâlâ izah bekliyor.Aktan böyle bir konuþmayapýlmamýþtýr demiyor,sadece çarpýtma olduðunuiddia ediyor.Daha önceki kasetleriyle <strong>il</strong>g<strong>il</strong>i deAktan'ýn benzer beyanatlarý olmuþtu.'Referandumda hayýr çýkmasý içinÖcalan'a ihtiyaç var' cümlesiyle alakalýCumhuriyet'e konuþan Aktan, “Gündeliksohbetlerimiz, referandum yaklaþtýkça,montajlanarak belli organlara servised<strong>il</strong>iyor. Anlaþýldýðý kadarýyla bunlarYargýtay'daki ortam dinlemeleri. Deðiþikzamanlardaki konuþmalar sanki tek birkonuþmaymýþ gibi birden fazla montajlanýyor.Yeni de deð<strong>il</strong>. Bekletip bekletipservis yapýyorlar, referandum yaklaþtýkça.”demiþti. O konuþma da tepkiçekmiþ hatta dönemin Hâkimler veSavcýlar Yüksek Kurulu Baþkan Vek<strong>il</strong>iKadir Özbek, içeriðini tasvip etmemeklebirlikte 'bir<strong>il</strong>erinin kendi aralarýnda yaptýklarýkritik' diye yorumlamýþtý. YargýtayBaþkaný Hasan Gerçeker de tepkisini ''BirYargýtay üyesinin, hâkimin, insanýnsöyleyeb<strong>il</strong>eceði, konuþab<strong>il</strong>eceði þeylerdeð<strong>il</strong>. Bunlar hiçbir zaman tasvip ed<strong>il</strong>ecekþeyler deð<strong>il</strong>. Çok çirkin beyanlar.''þeklinde d<strong>il</strong>e getirmiþti. Muhatabýn varlýðýnýkabul ettiði, muhtevasýný kimseninonaylamadýðý konuþmalarýn <strong>son</strong>ucu neoldu? Aktan montajlý olsa b<strong>il</strong>e varlýðýnýBÜLENT KORUCU15-17 YANVAR 2011 ZAMANkabullendiðikonuþmalarla <strong>il</strong>g<strong>il</strong>i herhangi bir takibatatabi tutulmadý. Belki ceza görmedi amakamu vicdanýnda aklandýðýný da iddiaedemez. Halktaki, 'yargýnýn kolu yeniçinde kýrýlýyor' kanaati iyice pekiþti.Yüksek yargý hakkýndaki olumsuzdüþünceler muhkemleþti. Yine aynýsý olacakgibi görünüyor.Bu defa umut verici küçük birgeliþme var. Yüksek yargýç Aktan, kendisinisavunurken 'laiklik ve üniter yapý'argümanlarýna sýðýndý. “Gayri ahlakî olmanýnötesinde hukuka aykýrýþek<strong>il</strong>de pervasýzca vehayasýzca sürdürülen kampanya,ulus-devlet, laiklik gibiCumhuriyet'imizin temeldeðerlerini savunmaktanþahsýmý alýkoyamayacaktýr.”dedi. Genelde Atatürk, laiklikve üniter devlet <strong>son</strong> kozlar olarak deðerlendir<strong>il</strong>ir.Durumun ciddiyet kesbettiði hallerdecümlelere özenle yerleþtir<strong>il</strong>ir. Pek çokörneði var. Hakkýnda uygunsuz görüntülerbulunduðu <strong>il</strong>eri sürülen kiþ<strong>il</strong>er b<strong>il</strong>ebuna sýðýnýyor. CHP'li Onur Öymen deTunceli gafýný savunurken “Atatürk'ünpartisine mensup birisi olarak Atatürk'ünyaptýklarýndan utanç mý duyacaðým?Atatürk'ün yaptýklarýný anlattým. Cesaretiolan Atatürk'e itiraz etsin, Atatürk hatayaptý desin.” sözlerini sarf etmiþti. ÞimdiAktan ayný yolu tercih ediyor. Haliyle insanýnaklýna þu geliyor: “Yargýtay'dayegâne laik Hamdi Bey mi? Neden baþkayargýçlarla <strong>il</strong>g<strong>il</strong>i benzer suçlamalaryapýlmýyor da Aktan için yapýlýyor?” Ýnsanlarkend<strong>il</strong>erini savunurken arkasýnasaklandýðý deðerleri yýpratýyor. HemAktan'ý, hem yargý camiasýný hem de sözkonusu deðerleri itibar erozyonundankorumanýn yolu aklanmaktan geçiyor.'Kanun dýþý yollardan elde ed<strong>il</strong>miþ del<strong>il</strong>'gibi teknik ifadelerin kamu vicdanýndakarþýlýðý yok. 'Böyle konuþmalar yapýlmamýþtýr'güvencesine ihtiyacýmýz var.Hukuka olan güvenimizi tekrarkazandýrýn bize.
13 15-17 YANVAR 2011 ZAMANMÝZAHOSMAN TURHANÝy<strong>il</strong>ik, iy<strong>il</strong>ikten, kötülük de kötülükten doðarVampir yarasalargerçekten kan mý içer?Evet, gerçekte kan içerler. Kandanbaþka bir þeyle beslenmezler ve avlarýnagece saldýrýrlar. Hemen korkmanýza gerekyok, çünkü bizim onlardan korktuðumuzdandaha çok onlar bizden korkuyor.Amerika kýtasýnda yaþayan bu hayvanlarinsanlara çok nadir saldýrýrlar. Genellikleat ve sýðýr gibi çiftlik hayvanlarýnýn kanlarýnýemerler. Fakat bu hayvanlarý öldürüpkanlarýný içmezler. Keskin ön diþleri <strong>il</strong>eavlarýnýn vücudunu yaralarlar. Salyalarýndakibir madde kanýn pýhtýlaþmasýný engellerve avdan sürekli kan akar, o da beslenir.Manzara korkunç gözükse de öyledeð<strong>il</strong>. Çünkü yara çok acýmaz ve akan kansýzýntýsý çok azdýr. Üstelik bu vampirlerin,öksüz yavru vampirleri evlat edindiklerinive yardýma ihtiyaç duyan diðer vampirlereyardým ettiklerini b<strong>il</strong>iyor muydunuz?Doðal gaz nedir?Doðal gaz renksiz, kokusuz ve havadanhafif olarak yaratýlan yanýcý bir gazdýr.Temizdir ve atýk gazlar çevreyi kirletmez.Tam yanmasý, mavi renkli bir alevle olur.Yer altýna insanlýðýn istifadesi için Rabbimiztarafýndan depolanmýþ olan doðal gazrezervleri, petrol yataklarýna yakýn veyaonlarla birlikte bulunur. Doðal gaz çokdüþük sýcaklýklarda, 160 derecede ve atmosferbasýncýnda sývýlaþab<strong>il</strong>ir. Dolayýsýylayaþanab<strong>il</strong>ir mekanlarýn tamamýnda gazhalindedir. Yani doðalgaz, gaz halindeborularla taþýnab<strong>il</strong>eceði gibi sývý halde(LNG) olarak özel tankerlerle de taþýnab<strong>il</strong>ir.Doðal gazýn bu özellikleri insanlarýnfarklý ihtiyaçlarýna cevap vermek için Rabbimiztarafýndan tasarlanmýþtýr. Kimyasalyapýsýnýn basit olmasý sebebiyle yanma iþlemikolaydýr ve tam yanma gerçekleþir.Dolayýsýyla, duman, is, kurum ve külmeydana getirmez.Kanatlar uçaðýnhavada kalmasýnýnasýl saðlar?Uçak uçarken hava, kanatlarýn altýndanve üstünden geçer. Kanatlarýn üst kýsýmlarýnýnüstünden geçen hava, kanatlarýnaltýndan geçen havadan daha hýzlý hareketetmek ve daha uzun bir yol almakzorunda kalýr. Böylece kanatlarýn altýndakiyavaþ hava, kanadýn üstündeki hýzlý havadandaha kuvvetli bir itme uygular veuçaðý kaldýrýr.1Hayatýn içindenHedeflerinizi netleþtirinDünyanýn en iyi yüzücülerinden Þorence Chatwik’inyaþadýklarý, kendindeki geliþmeyi ölçemeyen bir kiþiye nelerolduðunu gösteren güzel bir örnektir. Þorence Chatwik,4 Temmuz 1952 tarihinde Pasifik Okyanusu’na dalarak,Kaliforniya’ya doðru yüzmeye baþlar. Eðer bu denemesinibaþarýyla tamamlarsa bunu yapan <strong>il</strong>k bayan yüzücü olacaktý.Chatwik çok kararlý bir þek<strong>il</strong>de okyanusun sularýna dalarakyüzmeye baþladý. Ancak o gün yoðun sisten dolayý gözgözü görmüyordu, su ise aþýrý derecede soðuktu. Bu zor denemebirçok insan tarafýndan televizyonlardan dakika dakikaseyred<strong>il</strong>iyordu. Saatler <strong>il</strong>erliyor, bir taraftan yorgunlukbir taraftan soðuk... Chatwik için dayanýlmaz bir durumdu.Bu zorlu yüzüþe 15 saat dayandýktan <strong>son</strong>ra artýk devamedemeyeceðini anlayýnca kendisini sudan çýkarmalarýný istedi.Yakýndaki teknede bulunan annesi ve antrenörü karayayaklaþtýðýný belirterek yüzmeye devam etmesini söyled<strong>il</strong>er.Ama Chatwik dönüp Kaliforniya sah<strong>il</strong>lerine baktýðýndatek göreb<strong>il</strong>diði yoðun bir sis tabakasýydý. Az <strong>son</strong>ra Chatwikdaha fazla dayanamayarak sudan çýktý. Dinlenip kendinegeldikten <strong>son</strong>ra gazetec<strong>il</strong>erin “Kýyýya çok az bir mesafe kalmýþtýniçin biraz daha dayanmadýnýz?” sorusuna “Bakýnmazeret bulmak için söylemiyorum ama karayý göreb<strong>il</strong>seydimbaþarab<strong>il</strong>irdim.” cevabýný verdi. Chatwik’in pes etmesine yorgunluktan ne de soðuktan kaynaklanýyordu. Sis yüzündenkarayý göremediði için hedefine ulaþamayacaðýnýdüþündü ve yüzmekten vazgeçti. Kendisi iki ay <strong>son</strong>ra aynýmesafeyi yüzerek geçmiþ ve rekor kýrmýþtýr.Hayallerinize sahip çýkýnOrta ikideyken öðretmeni bir çocuða büyüdüðü zamanne olmak istediðini bir kompozisyon halinde yazmasýný istedi.Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliðinesahip olmayý hedeflediðini anlatan 7 sayfalýk bir kompozisyonyazdý. Hayalini en ince ayrýntýlarýyla anlattý. Hatta hayalindeki200 dönümlük çiftliðin krokisini de çizdi. Binalarýn,ahýrlarýn ve koþu yollarýnýn yerlerini gösterdi. Krokiye,200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelikevin ayrýntýlý planýný da ekledi. Ertesi gün hocasýna sunduðu7 sayfalýk ödev, tam kalbinin sesiydi. Ýki gün <strong>son</strong>ra öðretmenödevi geri verdi. Kaðýdýn üzerinde kýrmýzý kalemleyazýlmýþ kocaman bir “sýfýr” ve “Dersten <strong>son</strong>ra beni gör”uyarýsý vardý. Çocuk öðretmenine merakla sordu: “Neden“sýfýr” aldým?” Öðretmeni: <strong>“Bu</strong> senin yaþýnda bir çocuk içingerçekçi olmayan bir hayal dedi, paran yok. Gezginci bir a<strong>il</strong>edengeliyorsun. Kaynaðýnýz yok. At çiftliði kurmak büyükpara gerektirir. Önce araziyi satýn alman lazým. Damýzlýkhayvanlar da alman gerekiyor. Bunu baþarman olanaksýz.Eðer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten <strong>son</strong>ra yenidenyazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.” Çocukevine döndü, bir hafta kadar düþündükten <strong>son</strong>ra ödeviniöðretmenine hiçbir deðiþiklik yapmadan geri götürdü.“Siz verdiðiniz notu deðiþtirmeyin, “ben de hayallerimi”...O, orta 2. sýnýf öðrencisi, bugün 200 dönümlük araziüzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yýllar önceyazdýðý ödev þöminenin üzerinde çerçevelenmiþ olarak asýlý.Ayný öðretmen, geçen yaz 30 öðrencisini bu çiftliðe kampkurmaya getirdi. Çiftlikten ayrýlýrken eski öðrencisine: “Sanasimdi söyleyeb<strong>il</strong>irim. Ben senin öðretmeninken, hayalhýrsýzýydým. O yýllarda öðrenc<strong>il</strong>erimden pek çok hayal çaldým.Allah’tan ki sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadarinatçýydýn.” Bakýn bakalým çevrenize sizin hayallerinizikimler çalýyor?Her türlü yazýlarýnýzý bekliyoruz: info@zaman.az,a.ucal@zaman.az Hazýrlayan: Aydýn Ucal“Bizde þans mý var?”Adamýn biri göl kenarýnda otururken kadýnýn birinin göledüþtüðünü görmüþ. Eþine benzettiði yüzme b<strong>il</strong>meyen kadýnýnboðulmak üzere olduðunu anlayýnca yardým için“Ýmdaaat! Karým göle düþtü!” diye baðýrmaya baþlamýþ. Osýrada balýk avlayan adamýn birini görmüþ ve: “Lütfen!Karýmý kurtarýrsanýz size yüz dolar veririm!” demiþ. Balýkçýhemen suya atlamýþ, bir iki sert kulaçtan <strong>son</strong>ra kadýnýyakalamýþ ve getirerek kumsalda adamýn ayaklarýnýn dibinebýrakmýþ. “Evet!” demiþ. “Yüz dolarýmý alayým!”“Ama!” demiþ adam. “Ben karým zannetmiþtim, bu benimkayýnvalidem!..” “Bizde þans mý var?” demiþ balýkçý, cebindencüzdanýný çýkartmaya çalýþýrken, “Ne kadar ödeyeceðim?!”