“Bu il inhisarçılığa vä süni qiymät artımına son qoyulmalıdır”

11 TÜRKÝYE BASININDAN15-17 YANVAR 2011 ZAMANSEDAT LAÇINERSTAR‘Þehit’ dediðimizde ilk aklagelen yerlerden biri deYemen’dir. Anadolu’dan binlercekilometre uzakta býraktýðýmýz300 000’den fazla vatan evladýhala kalplerimizi burkar.Ne var ki ‘þehitler diyarýYemen’de önceki güne kadar tekbir Türk þehitliði bile yoktu.Býrakýnýz þehitliði, Türk elçiliðibile Cumhuriyet’in kuruluþundanancak 65 yýl sonra açýlabilmiþtir.Anlayacaðýnýz þehitlerimiziunutmuþuz, kabirlerine birtas suyu, bir demet gülü çok görmüþüz.Oysa ki memleket milliyetçiden,ulusalcýdan geçilmiyor.Ancak pek çoðumuzun milliyetçiliðikuru gürültüden,Türk’ü Türk’e anlatmaktanibaret. Gerçek milliyetçiliðinYemen’de, Somali’de, Brezilyaveya Nepal’de Türk bayraðýnýdalgalandýrmak ve Türk’ünmarþýný bu insanlara da okutmakolduðunu bazýlarý unutalý çok olmuþ.Önceki günCumhurbaþkaný Gül’ün resmiziyareti nedeniyle Yemen’deydik.Gül Yemen’deki ilk Türk þehitliðininaçýlýþýný yaptý. Öncesaygý duruþu gerçekleþtirildi,ardýndan Kuran okundu. Tamtören bitiyor derken Sana sokaklarýndaYemen Türküsüyankýlanmaya baþladý. Ah oYemen’dir, gülü çimendir.Giden gelmiyor acep nedendirAðlamamak elde deðil.Serde erkeklik de var, yaþarangözleri kimse görmesin diyebaþýmý saða kaydýrdýðýmda þehitliðisaran sýra sýra isimlerigördüm. Kimi Osman, kimiMEHMET PAKSUBUGÜNÖlüm nasýl nimet olur?Ölüm, hayat kadar bir gerçek, yaþamakkadar bir hakikattir. Fakat bugerçek pek kabul edilemez, istenmez ve“kapýya konmaz.” Bu kadar sevilmeyen,istenmeyen, düþünülmesi bile ürpertiveren ölümün acaba “güzel” yönleri devar mýdýr, varsa nasýl bir þeydir? ”Allahher þeyi en güzel þekilde yarattý” (Secde,32:7) âyeti ve “Sizi sýnamak için ölümüTürkiye’nin Güvenliði Yemen’den GeçerHasan. Ahmet de var, Mehmetde… Kimi Ýzmir’den gelmiþ, kimiHalep’ten. Çanakkale’den devar, Kýrýkkale’den de. Yüzlercevatan evladý… Burada aðlamayankalp, hiçbir yerde aðlamaz.Doðrusunu isterseniz burayagelmeyenin Türklüðü detamam olmaz. Baþýmý törenalanýna çevirdiðimdeCumhurbaþkaný Gül’ün de aynýdurumda olduðunu gördüm,Dýþiþleri Bakaný AhmetDavutoðlu’nun da. Diðer bakanlarArýnç, Gönül ve Akdað daaðlýyordu, milletvekilleri de.Gazeteciler ve akademisyenler,hepsinin gözleri nemliydi.Neredeyse herkes gözleri yaþlýdinliyordu türküyü.Cumhurbaþkaný Gül “ben aslýndahislerine hâkim olan biriyim.Ancak ilk kez 2005’te burada butürküyü dinleyince hislerimehâkim olamamýþtým. Sonra yineburada” dedi.***Þüphe yok ki bugözyaþlarýmýz onlarca yýl sürenvefasýzlýðý yýkayýp temizlemeyeçalýþýyordu. Fakat sadece gözyaþýyetmez. Yemen Türkiye için çokönemliydi, hala da çok önemli.Osmanlý Yemen’in Arabistan,Akdeniz ve Afrika’nýn giriþ kapýsýolduðunu biliyordu. EðerOsmanlý Yemen’i elinde tutamasaydý,Yemen’den girecekPortekizliler Akdeniz’e ve ötesineulaþabilirdi. Onlarý Ýspanyollar,Fransýzlar ve Ýngilizlerizlerdi. Osmanlý yýkýlýrken en sýkýdurmaya çalýþtýðý yerlerden biride Yemen oldu. Çünkü gerekFransýzlar, gerekse Ýngilizlerbugün Ortadoðu dediðimiz bölgeyeKýzýldeniz’in kuzeyinden vegüneyinden girmek istediler.Osmanlý’nýn direniþinde Kâbe’yikorumak gibi kutsal bir hedef elbettevardý. Ancak bununötesinde Hicaz düþerse Akdenizyolunun ve Suriye’nin de düþeceðibiliniyordu. Bu iseAnadolu’nun güneyden savunmasýzkalmasý anlamýna gelirdi.Kýsacasý Yemen savunmasýAkdeniz ve Anadolu savunmasýydý.Çað deðiþti, ancakYemen’in stratejik önemideðiþmedi. Bugün hala pek çokülke ve grup Yemen’i elegeçirmek için kýran kýrana mücadeleveriyor. Ýran, Þiiler üzerindenYemen’de. Bu topraklarEl Kaide’nin en faal olduðu yerlerdenbiri. Pek çok yorumcuyagöre Afganistan’dan sonra müdahaleedilecek ülkelerden biriPakistan’sa, diðeri de Yemen.Ülke ajan kaynýyor. Sýnýrdakiaþiret çatýþmalarý nedeniylegeçtiðimiz yýl Suudi Arabistanbile çatýþmalara müdahale etti.Yemen semalarýnda hala pek çokAmerikan insansýz hava-saldýrýaraçlarýdolaþýyor. Ýsrail veWashington’daki bazý neo-conlarülkedeki küçük terör gruplarýnýbahane ederek bir anönce Yemen’e müdahale edilmesigerektiðini seslendiriyorlar.Anlayacaðýnýz kýlavuz kargalaryine iþ baþýnda. Nitekim TürkiyeCumhurbaþkaný Sana sokaklarýndaelini kolunu sallayarakrahatça dolaþýrken ABD DýþiþleriBakaný Clinton da Yemen’e çokde hayatý da yaratan O'dur” (Mülk, 67:2)âyetinin penceresinden bakýldýðýndaölümün de birkaç yönden “nimet”olduðu anlaþýlýyor:1. Ölüm bir kurtuluþtur. Hayatýn zorluklarýndanbir kurtuluþ, bir özgürleþmedirve serbest bir âleme geçiþtir.Yapmaya çalýþtýðýmýz bir iþi hakkýyla yerinegetirdiðimiz veya bir engel çýkar dayapma imkânýmýz olmadýðý zaman, o iþüzerimizden kalkmýþ olur.Ve biz de rahatlayarak, “Üzerimdendað gibi bir yükün, bir aðýrlýðýn kalktýðýnýhissediyorum” deriz. Ýþte ölüm deböyledir. Hiç beklemediðimiz bir andagelir ve artýk taþýmaktan aciz kaldýðýmýzhayat yükünden bizi kurtarýverir.2. Dünya hayatý sýkýntýlý, problemli,dert ve ýstýraplarla doludur. Bazen birzindan oluverir, insaný boðar, hayatçekilmez bir hal alýr. Fakat ölüm geldiðizaman bütün bu sýkýntýlarý ve dertlerisilip süpürür. Geniþ, ýstýrapsýz, sonsuz,dertsiz ve gamsýz bir hayat baþlar.3. Ýnsanýn yaþý ilerledikçe hayataðýrlaþýr, yaþamak zorlaþýr. Kulaðý azduyar, gözü az görür. Hastalýklar,aðrýlar, sýzýlar birbiri peþi sýra gelir.Bütün bu dertler insaný ölüme birazdaha yaklaþtýrýr. Yaþlý ve hasta olan insanbu dertlerden gerçek anlamda ancakölüm sayesinde kurtulacaðýný bilir.Ölümün kendisi için bir nimet olduðunainanýr ve artýk kabul eder. Bir an içinölümün olmadýðýný düþünelim. Birtarafta, dedemiz, dedemizin dedesi,aðýr güvenlik önlemleri altýndaresmi bir ziyarette bulunuyordu.Türkiye Yemen’de okullar açýp,hastane kurma planlarý yaparken,Amerikalýlar ülkeye yenisilahlar getirmenin hazýrlýðýndaydý.Yemen geçmiþte olduðugibi bugün de Anadolu için hayatibir konuma sahip. Filistin,Irak ve Afganistan’dan sonraeðer Yemen’de de bir cepheaçýlýrsa dört bir koldan gelenterör ve þiddet dalgasý altýndaTürkiye’nin siyasi, ekonomik vetoplumsal istikrarýný koruyabilmesimümkün olamaz.Kýsacasý Türkiye’nin sýnýrlarýnýnbaþladýðý yerlerden biri deYemen’dir. Ne mutlu ki devletbunun farkýnda. THY, Sana seferlerinibaþlatmýþ, her günYemen’e uçuþ var.Ülkenin 3 ayrý þehrinde 5Türk okulu faaliyet gösteriyor.Üniversite yolda. Gönüllü Türkdoktorlar ülkenin dört bir yanýndaameliyatlara giriyor. Ticarethacmi þimdiden 500 milyonuaþýyor, hedef kýsa sürede 1 milyardolarý yakalamak. Yeter miderseniz, yetmez. Her alandadaha yolun baþýndayýz. Ancak,zaman çok dar. Birileri ülkeyisavaþ alanýna çevirmeye hazýrlanýrkenbizlerin Yemenlileri birleþtirmesive ülke kalkýnmasýnýhýzlandýrmasý gerekiyor. Hattaþu anda iç savaþý hýzlandýrabilecekABD politikalarýný dahiTürkiye’nin etkilemesi ve kýlavuzkargalarýn yerini Türk Aklý’nýnalmasý gerekiyor. Çünkü bölgeninbize, bizimse bölgeyeihtiyacýmýz var.onun dedesi ve sayýsýz dedeler... Öbürtarafta ninemiz, ninemizin ninesi, onunninesi ilâ ahir sayýsýz nineler... Her biriayrý bir dert ve hastalýk içinde inleyipdursalar, hayat hem onlar hem de bizimiçin ne kadar aðýr ve çekilmez olacaktýdeðil mi? Ölüm ne kadar arzu edilecekti?Ýþte sadece bu cihetten bakýlsa dahiölümün büyük bir nimet olduðu ortayaçýkar. Ölümü bir an için yok farz ederektahmin yürüten Ýbni Sina þöyle diyor:”Yeryüzünün hacmi ve kapasitesibelli... Ölmeselerdi bu kadar insan nereyesýðacaktý? Birbirine bitiþik ve sýmsýkýdurmalarý halinde bile dünyaya sýðmazdý.Nerede kaldý ki, oturduklarý vedaðýnýk halde bulunduklarý zaman bunlarýsýðýþtýrabilsin?” ”Ölüm, Ýlâhî bir ihsanolunca, kötü bir þey olmaz. Kötüolan þey, ondan korkmaktýr. Ölümdenkorkan da onun gerçek yüzünübilmeyendir.”4. Ölümle uyku arasýnda çok yakýnbir benzerlik vardýr. Baþta hastalar vemusibetler içinde kývrananlar olmaküzere, herkes için uyku nasýl ki, bir istirahatve rahmettir. Eflatun'un da dediðigibi, “Hiç kimse bilmez, ama ölümbütün nimetlerin en büyüðüdür.” Çünküölüm, ebedî bir hayata vesile olan birgerçektir. Tohumun ölümü açan birçiçektir, çekirdeðin ölümü yeþeren bir fidandýr,insanýn ölümü de sonsuz âlemdeyaþamaktýr. Zaten cennete gitmek içinölüm tünelinden geçmek gerekmiyormu?FERAÝ TINÇHÜRRÝYETAkdeniz’deki yeni doðalgazyataklarý ve KýbrýsÖYLE birden bire mi oldu? AlmanyaBaþbakaný Angela Merkel’in tam otuz yýl aradansonra Kýbrýs’ý ziyaret eden ilk Almanya baþbakanýolmasý sadece bir tesadüf mü?Tesadüf deðil.Almanya bu yýl baþýndan itibaren GüvenlikKonseyi geçici üyeliðine geldi. Oraya gelen hergeçici ülke gibi, akýlda kalacak izler býrakmak istemesindendaha doðal bir þey olamaz.Nitekim, Merkel’in Kýbrýs ziyareti öncesindede gördüðümüz gibi, Almanya bu üyeliði fýrsatbilip Kýbrýs meselesinde daha aktif bir rol almakistediðini çeþitli defalar dile getirdi.Bunda, kendi parçalanmýþlýk döneminindeneyimlerinden de yararlanýlabileceðini açýkçasöyledi.Hatta, Almanya’nýn mülkiyet meselesiniçözümde izlediði yolun örnek olmasa bile yararlanabilecekdeneyim olduðu vurgulandý.Ama Merkel’in, Kýbrýs Rum Yönetim’ini ziyaretisýrasýnda yaptýðý açýklamalarda kantarýn topunukaçýrýp, Türk tarafýný suçlamasý, güvenilir birarabulucu rolü ile baðdaþmýyor.O zaman, bu ziyareti farklý bir açýdan dadeðerlendirmek gerekiyor.DOÐALGAZ yataklarýDoðu Akdeniz’de son yýllarda yapýlan sondajlarsonucu bu bölgede, yani Ýsrail-Lübnan- GazzeÞeridi ve Kýbrýs arasýndaki sularda doðalgaz yataklarýkeþfedildi.Bu yataklarýn, dünyanýn önde gelen doðal gazdepolarý arasýnda olduðu söyleniyor. Bunlardan enbüyük yataklarýn bulunduðu Leviathan bölgesinin4.2 milyon varil petrol ve 0,5 trilyon metreküpdoðalgaza sahip olduðu ileri sürülüyor.Kýbrýs Rum Yönetimi, Türkiye’nin denizdenpetrol ve doðalgaz çýkarmak üzere yapýlan çalýþmalarýengellemeye kalkýþtýðý iddialarýný son zamanlardadaha yüksek sesle dile getirmeyebaþladý.Ankara’nýn, Kýbrýs sorunu çözülmeden vesýnýrlar tam netleþmeden yapýlacak çalýþmalarýnileride daha büyük sorunlara yol açabileceðigerekçesi ile karþý çýktýðý doðru.Ama bu Kýbrýs’ý Ýsrail gibi bazý ülkelerle özelanlaþmalar yapmaktan alý koymuyor.Bu geliþmeler ýþýðýnda deðerlendirme yaparsak,Kýbrýs’ýn lider akýnýna uðramasýný ve gelenlerinneden sýrt sývazladýðýný daha kolay anlayabiliriz.Dimitri Medvedev, Nicolas Sarkozy ve AngelaMerkel’in ziyaretleri bölgede yeni enerji haritasýnýnçizilmekte olduðunu gösteriyor.Enerji haritasýnda yer almak, Kýbrýs sorununuçözmekten daha önemli.Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Ban Kimoon,kasým sonunda yayýnladýðý Kýbrýs raporundaher iki lideri de eleþtirdi. Her ikisinden de yaratýcýçözümlere hazýr olmalarýný istedi. Bu amaçla 26Ocak’ta liderler ile Cenevre’de buluþacak.Bu buluþmada sonra BM’in denetiminde yenibir süreç baþlayabilir. Garantör ülkeler ve AvrupaBirliði’nin de bu sürece katýlacaðý söylentilerigüçlü.BM Genel Sekreteri’nin bu raporda taraflarýeþit biçimde eleþtirdiðini Merkel bilmiyor muydu?Tabii ki biliyordu ama özel bir pozisyon ortayakoydu.Merkel’in Kýbrýs’tan verdiði mesajlar, AvrupaBirliði’nin önümüzdeki dönemde, Annansürecinde görülmediði kadar, aðýrlýðýný görülürbiçimde Kýbrýs Rum Yönetimi’nden yana koyacaðýnýniþaretlerini veriyor.Kýbrýs Türklerini ve Türkiye’yi uzlaþma zeminindenuzaklaþtýrabilecek olan bu tutumunsonuçlarý bölgenin yeni oluþmakta olan enerji haritasýnada mutlaka yansýyacaktýr.Baþbakan Erdoðan’ýn Merkel’e yaptýðý gibikýzýp köpürerek, Türk dýþ politikasýnýn ciddi meselelerikarþýsýndaki sýkýntýlarýný hafifleteceðini sanmakyanlýþ.Önemli olan iliþkilerin bu noktalara gelmesiniengelleyecek önleyici diplomaside atik ve etkili olmak.