2425Saint Cecilia John William WaterhouseKADIN VE MIMARLIK 1Gül Berrak Sert“Ünlü bir kitaplýðýn bir kadýn tarafýndanlanetlenmesi, o kitaplýk için hiçbir þeyifade etmez. O tüm hazineleri yüreðininiçinde güvenli bir biçimde gizlemiþ,saygýn ve sakin, gönül rahatlýðý içindeuyuklamaktadýr ve benim açýmdan da,sonsuza dek uyuklayacaktýr. Bir dahahiçbir zaman o yankýmalarýuyandýrmayacak, o konukseverliðibeklemeyecektim, öfkeylemerdivenlerden inerken buna yeminettim.” 2Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda, 19281928'in bir Ekim günü Virignia Woolf, halasýnýnbýraktýðý mirasýn saðladýðý olanaklarla, bir otelodasýnda yazý yazan bir kadýn olarak, Thackeray'a ait“Esmond” elyazmasýný bulmak amacýylaOxbridge'deki ünlü kütüphaneye girmeteþebbüsünde bulunmuþtu. Fakat bir fakültelieþliðinde ya da bir tavsiye mektubuyla gelmediðitakdirde girmesine izni yoktu.Toplumdaki cinsiyet ayrýmýný içeren yapýlanma buolayýn yaþanmasýnýn nedeni olmuþtur. Kadýnlarýndünya nüfusunun yarýsýný oluþturmasýna raðmenkadýn ve erkek hiçbir zaman eþit olarakdeðerlendirilmemiþtir. Bu durum feministlertarafýndan ortaya atýlan bazý tartýþma ve giriþimlereyol açmýþtýr.“… kadýn ondokuzuncu yüzyýlýn en özgün tarihiformlarýndan biridir… Kadýn, görmenin vegörmemenin, temsil edilebilmenin ve edilememeninayný anda var olduðu yeni bir tarihi rejiminkaçýnýlmaz iþareti olmuþtur. ” 3Hide and Sick James Jacques Joseph TissotMimarlýk ise sosyal bir oluþum olarak cinsiyetayrýmýný birçok açýdan içermektedir. Öyle ki budurum bir çok mimarlýk teorisyeni tarafýndanaraþtýrýlmýþtýr. Bu ayrým, mimarlýk teorisinin mimarlýktarihi ve pratiði baðlamlarý içinde, bazý feministgruplar tarafýndan sorgulanmýþtýr. Jane Rendell,Nothingham Üniversitesi'nin mimarlýk bölümündeönemli bir öðretim görevlisi ayný zamanda “Gender,Space, Architecture, An InterdisciplinaryIntroduction” kitabýnýn editörlerinden biri olarakcinsiyet ve feminizmi mimarlýk sýnýrlarý içinde þöyleaçýklar:“Geçtiðimiz yirmi yýl içinde, mimari tarih ve tasarýmdisiplinleri çarpýcý bir þekilde deðiþmiþtir. Bir taraftanfeminist mimari tarih, kadýn mimarlarýn eleþtirel bircinsiyet ayrýmcýlýðý üzerinden mimari temsiliyetlerintarihini yorumlamasýyla yol katetmiþtir. Diðertaraftan ise, mimarlýk pratiðini yerine getiren kadýnmimarlar cinsiyet ayrýmcýlýðý sorununa tarafsýz kalmave bu soruna karþý kendi feminist tutumlarýný açýkçaortaya koyma arasýnda kalmýþlardýr. Diðerdisiplinlerin de müdahalesiyle, cinsiyet ayrýmcýlýðýnadair teoriler mimari pratiðin tanýmlarýna ek olaraksüreç, ürün, çizim ve yapýyý da içine almýþtýr.Böylelikle, tasarým, tarih ve teori arasýndaki ayrýmartýk olduðundan fazla, ancak daha belirsiz bir hale4gelmiþtir.”Bu çalýþma süresince cinsiyet ve mimarlýk arasýndakiiliþkiyi açýklamak için üç ana baþlýk ele alýnacaktýr.Mimar Olarak KadýnBina üreten mimarlar arasýnda süregelen cinsiyetayrýmý sorunu Jane Rendell'ýn Gender, Space andArchitecture adlý kitaptaki giriþ yazýsýnda þöylesorgulanmýþtýr:“Kadýnlar mimariyi farklý mý uyguluyorlar? Bufarklýlýklar nasýl kendini gösterir? Kadýnlarýn estetikdeðerleri, mekana ve zamana dair algý biçimleri farklýmýdýr? Kadýnlar malzemeleri farklý mý görüyor, pratikuygulamalarýný farklý mý düzenliyor, farklý tasarýmmetodolojilerini mi tercih ediyor? Dahasý bufarklýlýklarý nasýl açýklarýz? Kaynaðý biyoloji ya datoplum mu? Eðer kadýnlarýn tasarýma yaklaþýmlarýnýnözel olduðuna inanýyorsak, bunun sebebi kadýnlarýnerkeklerden farklý bir fiziksel yapýya sahip olmasýyaratýmsal süreçlere, objelerin üretimine, mekana,kelimelere ve nesnelere karþý farklý duyarlýlýklara5sahip olmasý olabilir mi?”Erkekler tarafýndan yönetilen bir alan olan mimaripratik, bir þirketin sahibi olmaktan inþai süreçlerekadar akademik hayatýn da payýný aldýðý erkekegemen bir çoðulculuk anlayýþýyla sürdürülmektedir.“Women and Architecture” adlý makalesinde LyneeWaller kadýnlarýn onyedinci asýrdan ondokuzuncuasra kadar amatör gelenekler içinde çalýþtýðýnýbelirtmektedir.Zaha Hadid, Eileen Gray, Truus Schröder, CharlottePerriand gibi mimarlar kendi þirketlerinin sahibi olankadýn mimarlar olarak karþýmýza çýkmaktadýr ki bu damimarlýk alanýnda çok karþýlaþýlan bir durum deðildir.Öte yandan bazý mimarlar çoðunlukla eþleriyleortaklýk kurmakta, ya da bir þirkette tasarým ekibininparçasý olmaktadýr. Bu kadýnlar çoðu zaman silik vekendi mesleki tutum ve niteliklerini dile getirmeþansýndan yoksun bireyler olarak kalmaktadýrlar.Dennis Scott Brown “Gender, Space andArchitecture” isimli makalesinde kendi çalýþmalarýnýnRobert Venturi'ye mal edilmesinden yakýnýyor. Erkekegemen baþka bir alan da akademik dünyadýr.Journal of Architecture'ýn Ekim 1991 sayýsýndaAdele Santos deðinmektedir ki:“Mimarlýk dünyasýndaki birçok kadýn akademisyentasarým yerine tarih, planlama hatta psikolojiöðretmektedir. Tasarým öðrettikleri zaman kadýnlaren hassas ve talepkar olan birinci sýnýf stüdyolarýný6tercih ediyorlar.”Tasarýmcýlar olarak kadýn mimarlar koþullarkarþýsýnda gösterdikleri farklý tutumlarý itibariyleerkek meslektaþlarýndan ayrýlýrlar. Yapýnýn tasarým veüretim aþamasýnda sergiledikleri duyarlýlýklar onlarýmesleki alanda bazý koþullarda erkekmeslektaþlarýndan geri düþürebilecek kadar hassaskýlar. Erkek egemen bir mesleki ortamdaki varlýklarýfarklý estetik tutumlarýyla birleþtiklerinde onlarýnilham kaynaklarýný da özel kýlar. Ýlhamýn erkeköznenin yaratýcýlýðýný tetikleyen diþil bir kavramolduðuna dair genel bir kaný olmasýna raðmen budurum kadýn ve erkeðin hem etki hem de etkilenen7olabileceði karþýlýklý bir süreçtir.Kadýn ve ÞehirMimarlýk alanýnda kadýný ele aldýðýmýzda konununþehir, yapýlý çevre, sosyal ve kültürel hayatladerinden ilintili olduðu açýktýr. Kadýnýn kenttekihassas konumu önemli bir olgudur. Bu oluþum içindekadýn kendini nasýl konumlandýrýr ve koþullartarafýndan nasýl konumlandýrýlýr? Kadýn varlýðýnýn vemimarlýktaki olumlu ilerlemesinin yadsýmasý kadýnýntoplumdaki yeriyle paraleldir.“Kadýnýn varlýðýný gizleyerek þehrin dahilinde onugöstermeyerek veya görünmez kýlarak teorisyenler8post modern kenti cinsiyetsiz kýlmaktadýrlar.”Kentin ve kent sosyal hayatýnýn düzenlenme sürecisýrasýnda sosyal mekan, ev ve paylaþýma kapalýmahremiyet alanlarýnýn aksine iki cinsin bir arayagelmesi ve sosyal yaþamý paylaþmasý açýsýndanönemli bir tamamlayýcýdýr.“…sosyal alan toplum tarafýndan üretilirtemsiliyetleri ise mimari tanýmlamalar deðil,
2627toplumsal eylem ve fiziksel mekan arasýndaki9kestirilemez iliþkinin ürünüdür.”Kadýn ve EvSavaþ süresince evinde bekleyen kadýn sosyalhayatýn gerçek bir elemaný deðildi. Savaþ ardýndanyaþanan ekonomik geliþmeler ve buna baðlý ortayaçýkan tüketimci özne rolü çoðunlukla kadýna uygungörülmüþtür. Böylelikle kadýn birçok zorunluluðundanözgür kýlýnýrken kentsel hayatýn ve önüne konulanolanaklarýn tanýmlanmýþ bir öznesi olup, erkekegemen politikalar dahilinde kurmaca bir çeþitliliðinve belirgin olmayan sýnýrlamalarýn hedefinde kendinibulur.Bu baðlamda mimarlýðýn sözü edilen uygun ortamýnsaðlanmasýnda baskýn bir rolü vardýr.“En yüksek üretimi ve tüketimi eþzamanlý olarakhedefleyen bir toplumda sosyal ve bireysel kesimlerayrý ama tamamlayýcý roller üstlenirler. Mimarlýk dabu cinsiyet ayrýmcý yapýyý güçlendirmek ve yenidenüretmek adýna hem kadýn hem de erkek adýna etkili10imgeler üretimine hizmet eder.”Bu imge üretiminde ev, kadýnýn tüketime veözelleþmeye teþvikinde ana araçtýr. Ev kendiimgesiyle ve kadýnýn ona özel araçlarlaçevrelenmiþliðinin yansýtmasýyla kadýný ona verilenkonumu kabule ikna eder.Mark Wigley kadýnýn evdeki imgesini açýklarkenLeon Battista Alberti'nin “On the Art of Building inTen Books” isimli kitabýna deðinir:“Kadýnlar mümkün olduðunca dýþ dünyadan ayrý birbiçimde sýralanmýþ mekanlarýn derinliklerinekapatýlmýþken, erkekler bu dünyaya açýktýr. Evalenen kadýnlarýn evcilleþtirilme mekanizmasý olarak11anlaþýlmaktadýr.”1ODTÜ Mimarlýk Fakültesi, ARCH 709 House and Discourse,Yard.Doç.Dr. Ali Cengizkan.2Penguin Group, s. 103M. Christine Boyer, Crimes In and Of The City: The FemmeFatale As Urban Allegory, The Sex Of Architecture, Ed. DianaAgrest, Patricia Conway, Leslie Kanes Weisman, New York:Harry N. Abrams, Inc., 1996, s.104.4Jane Rendell, Gender, Space, Architecture, Part 3-26, s.2265A.g.e., s:2256Architecture, Ekim, 1991, s. 23.7Anne Griswold Tying, From Muse to Heroine, Architecture: APlace For Women, Washington: Smithsonian Institution Press,1989, s.171.8M. Christine Boyer, Crimes In and Of The City: The FemmeFatale As Urban Allegory, The Sex Of Architecture, Ed. DianaAgrest, Patricia Conway, Leslie Kanes Weisman, New York:Harry N. Abrams, Inc., 1996, s.97.9A.g.e., s:.249.10A.g.e., s:.204.11Mark Wigley, Untitled: The Housing Of Gender, Sexuality andSpace, Princeton University School of Architecture Press, 1992,s. 332.Selim Turan “Sarýkýz”8 MART <strong>2005</strong> DÜNYA KADINLAR GÜNÜKADINA YÖNELÝK ÞÝDDETE SONULUSLARARASIAF ÖRGÜTÜTMMOB MÝMARLAR ODASIANKARA ÞUBESÝSaat: 10:00HEYKEL AÇILIÞIHeykeltraþlar:Erdal Duman - Mehmet Ali UysalCUMHURÝYET PARKI8. Cadde ÇayyoluUlaþým için araç temin edilecektir. <strong>Mimarlar</strong> Odasý önündesaat 9.00da araçlarla hareket etmek üzere buluþulacaktýr.Saat: 18.30HEYKEL SERGÝSÝGazi Üniversitesi Mimarlýk ve Þehir BölgePlanlama,Orta Doðu Teknik ÜniversitesiMimarlýk, Hacettepe Üniversitesi GüzelSanatlar Heykel Bölümü öðrencileri:Behiç Yýldýz, Can Yýldýrým, Ece Etel, Elif Zilan, GayeÖzkaya, Ýrem Akkaya, Özgür Bayramoðlu, PýnarErdoðan, Sevgi Nur Þahin, Sinem Yýldýrým veErdal Duman, Mehmet Ali UysalHeykelleri SergisiMÝMARLAR ODASI 5.KATTAKONUR SOKAK 4/5HACETTEPE ÜNÝVERSÝTESÝGÜZEL SANATLAR FAKÜLTESÝYENÝMAHALLEBELEDÝYESÝ