09.07.2015 Views

Saha elemanlarına elektronik TAKİP Sayfa 6

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SOHBET ››<br />

Ne için yaratıldık?<br />

Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîminde, Vezzâriyât sûresinin 56. âyetinde<br />

meâlen buyuruyor ki: “İnsanları ve cinnîleri ancak, beni bilip, itâat,<br />

ibâdet etmeleri için yarattım!”<br />

Hayâtın ne olduğunu, dünyaya niçin geldiğimizi, ölüm ve<br />

sonrasını bilmek ve öğrenmek, insan olmanın ilk şartıdır.<br />

Hayâta niçin geldiğimizi, hayâtın sahibinden daha iyi bilen<br />

olur mu?<br />

Her şeyin olduğu gibi, hayâtımızın sâhibi de, Allahü teâlâdır.<br />

Kur’ân-ı kerîmde, Vezzâriyât sûresinin 56. âyetinde meâlen;<br />

(İnsanları ve cinnîleri ancak, beni bilip, itâat, ibâdet etmeleri<br />

için yarattım!) buyuruluyor.<br />

Bu hakîkati, zamanımızdaki insanların büyük bölümü bilmiyor<br />

ve buna göre hareket etmiyor. Bilenlerin de, bu<br />

hakîkate göz yumdukları veya ehemmiyet vermedikleri<br />

görülmektedir. İşte felâket de, bu noktadan başlamaktadır.<br />

Bu hakîkati bilmemek veya bildiği hâlde, ona göre davranmamak,<br />

bir insan, bilhâssa bir Müslümân için en büyük<br />

felâkettir. Çünkü Allahü teâlâ, kendi emirlerine inanmayanları<br />

sonsuz olarak, inanıp da emirlerini yapmayanları,<br />

irâde ettiği kadar Cehennemde azâb edeceğini, Kur’ân-ı<br />

kerîmde bildiriyor. Allahü teâlâ, insanlar gibi vâdinden dönmez.<br />

Emirlerini dinlemeyenleri mutlak cezâlandırır. Allahü<br />

teâlânın cezâsı ise, çok ağırdır. Bu cezâdan korunmayanlar,<br />

kendilerine yazık etmektedir. Dünyadaki kısa bir hayât için<br />

sonsuz âhıret hayâtını Cehennemde geçirmek, aklı başında<br />

bir insanın yapabileceği, düşünebileceği bir iş değildir.<br />

Netice olarak, iyilik edene, mâl ve hizmet ile karşılığı yapılır.<br />

Bunu yapamayan, teşekkür ve duâ eder. Karşılık yapmayanın<br />

başına kakılır, kötülenir. Çünkü iyiliğe karşı, iyilik<br />

yapmak, insanlık vazîfesidir. Böyle olunca, her iyiliği yapan,<br />

en büyük iyilik olarak, yok iken var eden, en güzel<br />

şekli veren, lüzûmlu uzuvları, kuvvetleri ihsân eden, akıl<br />

ve zekâ bahşeden, gıdâ, içecek yaratan, sonsuz kuvvet,<br />

kudret sâhibi olan, Allahü teâlâya şükretmemek, kulluk<br />

hakkını ödememek ne büyük kabâhât olur. Hele, ona ve<br />

nimetlerin ondan geldiğine inanmamak veya bunları başkasından<br />

bilmek, en çirkin yüz karası olur. Bir kimseye her<br />

ihtiyâcı verilse, her ay yetecek para, gıdâ hediye olunsa, bu<br />

kimse, o ihsân sâhibini her yerde herkese karşı över. Gece<br />

gündüz onun sevgisini, onun kalbini kazanmaya uğraşır.<br />

Ona hizmet edebilmek için, kendini tehlikelere atar. Bunları<br />

yapmasa, o ihsân sâhibine hiç kıymet vermese, herkes<br />

onu ayıplar. İyilik eden bir insanın hakkına böyle riâyet ediliyor<br />

da, her nimetin, her iyiliğin hakîkî sâhibi olan, hepsini<br />

yaratan, gönderen, Allahü teâlâya şükretmek, Onun<br />

beğendiği, istediği şeyleri yapmak, niçin lâzım olmasın?<br />

Elbette, en çok ona şükretmek, en çok ona itâat etmek,<br />

ibâdet etmek lâzımdır.<br />

SIRDAŞ 0212 852 47 47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!