23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sadaka-i câriye, vakıf çeşme, köprü, câmi gibi devam eden sadaka demektir. Faydalı<br />

ilimden maksat da faydalı bir kitaptır. İnsanlar bu faydalı kitaplardan istifâde ederek dünya ve<br />

âhıret saâdetine kavuşurlar. Sâlih evlâdın iyi amellerinin sevâbından babası da istifâde eder.<br />

4- En güzel maldan sadaka vermelidir.<br />

5- Riyâ karışmaması için, sadakayı gizli vermelidir.<br />

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:<br />

(En fazîletli sadaka, gizli verilen sadakadır.)<br />

6- Ecrinin gitmemesi için, fakiri minnet altında bırakmamalıdır.<br />

Bekara sûresinde meâlen:<br />

(Sadakalarınızı minnet ve eziyet ile heder etmeyiniz!) buyuruldu.<br />

7- Sadakayı gerçekten muhtaç olanlara ve sâlih kimselere vermelidir.<br />

Vedâ Haccı 12 ŞUBAT <strong>1996</strong><br />

Kimin yanında bir emânet varsa, onu sahibine versin. Borç mutlaka yerine<br />

verilecektir. Kiralanan şey sahibine iade edilecektir. Ne zulmediniz, ne de zulme<br />

uğrayınız.<br />

Hicretin ya'nî Peygamber efendimizin Mekke'den Medîne'ye hicretinin dokuzuncu yılında,<br />

hac farz oldu. O sene Peygamber efendimiz, hazret-i Ebû Bekir emrinde üçyüz kişilik bir hac<br />

kâfilesini Mekke'ye gönderdi.<br />

Bir yıl sonra da, milâdi 632, hicri 10 yılında, Peygamber efendimiz, Zilkade ayında hac<br />

için hazırlık yapmalarını emir buyurdu. Kırkbini aşkın, Eshâbıyla o sene hacca gitti.<br />

Arefe günü, Arafatta, devesi Kusva üzerinde, hutbe irâd etti. Bu hutbeye Vedâ Hutbesi<br />

denildi. Çünkü bu seneden sonra, bir daha hac etmek nasip olmadı. Resûlullah efendimizin,<br />

bu hutbesi şöyle:<br />

Ey Eshâbım!<br />

Hamd Allahü teâlâya mahsûstur. O'na hamdeder, O'ndan af diler ve O'na tevbe ederiz.<br />

Nefslerimizin şerrinden ve günâhlarımızdan Allahü teâlâya sığınırız. Allahın doğru yola<br />

ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru yola getirecek yoktur.<br />

Şehâdet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. O birdir. O'nun eşi, ortağı yoktur. Ve<br />

yine şehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür.<br />

Ey Allahü teâlânın kulları!<br />

Ben size, Allahü teâlâya itaat etmenizi tavsiye ederim. Size hayır olan şeylerden söz<br />

açmak ister ve bundan sonra derim ki:<br />

Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha<br />

buluşamayacağım. Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir<br />

ay ise, bu beldeniz -Mekke- nasıl mukaddes bir belde ise, Rabbinize kavuşuncaya kadar<br />

kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız da öyle mukaddestir, birbirinize harâmdır.<br />

Ey Eshâbım!<br />

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak<br />

sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp de birbirinizin boynunu<br />

vurmayınız.<br />

Kimin yanında bir emânet varsa, onu sahibine versin. Borç mutlaka yerine verilecektir.<br />

Kiralanan şey sahibine iade edilecektir. Hediyeler hediye ile karşılanır. Başkalarına kefil<br />

olanlar, kefâletin mes'uliyetini de üzerine almış olur. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.<br />

Allahın kesin emriyle fâizcilik artık harâmdır. Câhiliyetten kalma çirkin âdetlerin her<br />

türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz, Abdulmuttalib'in oğlu amcam Abbâs'ın<br />

fâizidir.<br />

Zulmetmeyiniz! Zulmetmeyiniz! Zulmetmeyiniz!<br />

Zulmetmeyiniz! Zulmetmeyiniz! Zulmetmeyiniz!<br />

Ey Eshâbım!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!