23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hazırlamış olduğu makâmları görünce, hemen oraya konup yerleşmek ister. Bunu gören<br />

melekler ona sorarlar:<br />

- Ne yapmak istiyorsun?<br />

O cevap verir:<br />

- Allahın hazırlamış olduğu bu şerefli yere konmak istiyorum.<br />

Melekler derler:<br />

- Yürü! Senin bundan daha iyisi vardır.<br />

Biraz daha gidince, karşılarında çatısı inciden, kendisi altından bir köşk belirir. Ona<br />

yaklaşınca, ellerinde gümüşten aynalar, altından ibrikler bulunan inci dâneleri gibi hizmetçiler<br />

onları karşılayarak Cennetlik mü'mini selâmlarlar. O da onları selâmlar ve oraya konmak için<br />

hazırlığa girişirler.<br />

Fakat melekler yine ona, "Yürümene devam et! Senin için ileride daha âlâsı vardır"<br />

derler.<br />

Bunun üzerine mü'min yoluna devam eder. Biraz gidince karşısına kırmızı yâkuttan<br />

yapılmış bir köşk çıkar. Öyle bir köşk ki, dışardan içi görünmektedir. O derece şeffâf ve<br />

parlaktır.<br />

Tarifsiz bir güzellikteki odaya girer. Bu odanın dört bin kanat penceresi vardır. Her biri de<br />

altındandır. İçinde, inci dâneleriye süslenmiş altından bir yaygı bulunur. Bu, oda ile aynı<br />

renktedir. Bu yaygının üzerinde bir taht, onun üstünde de dünya çardaklarından yetmiş çardak<br />

buyüklüğünde bir minder vardır.<br />

Mü'min bunun üzerine oturur. Canı her ne istediyse, meselâ meyve istediği zaman, arzû<br />

ettiği meyveler kendiliğinden onun önüne gelirler.<br />

Yâhut üzerinde oturmakta olduğu taht yürüyerek meyvelerin bulunduğu mahalle gider.<br />

Böylece o, hiç bir zahmet çekmeden istediği meyveyi rahatlıkla yer. Bütün bu ni'metler, takvâ<br />

sâhiplerine, içkiden, zînâdan vesâir çirkin amellerden kendilerini koruyanlara mahsûstur.<br />

Berât Kandili 5 OCAK <strong>1996</strong><br />

Berât gecesi, Şa'bân ayının onbeşinci gecesidir. Ya'nî ondördüncü günü ile onbeşinci günü<br />

arasındaki gecedir.<br />

Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, herşeyi takdîr etti, diledi. Bunlardan, bir<br />

yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir.<br />

Kur'ân-ı kerîm, levhilmahfûza bu gece indi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bu gece<br />

çok ibâdet, çok duâ ederdi.<br />

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:<br />

(Şa'bân-ı şerîfin onbeşinci gecesi olunca, o geceyi ihyâ ediniz ve gününde oruç<br />

tutunuz! Muhakkak ki, Allahü teâlâ, "Magfiret olunmak isteyen yok mudur, magfiret<br />

edeyim. Rızık isteyen yok mudur, rızık vereyim. Kim ne isterse vereyim!" buyurur. Bu<br />

hâl sabaha kadar devam eder.)<br />

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan duâ, tevbe, red olunmaz. Fıtr<br />

Bayramının ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Şa'bânın onbeşinci (Berât) gecesi ve<br />

arefe gecesi.)<br />

(Berât gecesini ganîmet, fırsat biliniz. Şa'bânın onbeşinci gecesidir. Kadir gecesi çok<br />

büyük ise de hangi gece olduğu belli değildir. Bu gece (Berât gecesinde) çok ibâdet<br />

ediniz. Yoksa kıyâmet gününde pişmân olursunuz.)<br />

(Şa'bânın onbeşinci gecesinde Allahü teâlânın kulları üzerine rahmeti zuhûr edip,<br />

mü'minleri magfiret eder, bağışlar. Kâfirlere ise mühlet verir. Kin ve hased sahibi<br />

olanları bu sıfatları terk edinceye kadar kendi hâllerinde bırakır.)<br />

(Şa'bân ayının onbeşinci gecesi, rahmet-i ilâhi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak<br />

haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan magfiret<br />

olunmaz.)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!