23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

perişân oldu. Birgün Konyalılar yağmur duâsına çıkmak için, benden, Mevlânâ hazretlerinin<br />

hediye ettiği hırkayı istediler.<br />

Ben de verdim. Duâ edilecek mahalle vardıklarında, duâyı edecek olan hoca, hırkayı giydi.<br />

Mevlânâ'yı vesîle ederek Allahü teâlâya yalvarmaya başladığı an, bereketli bir yağmur<br />

yağmaya başladı. Günlerce devam etti. Kuraklık kalktı. Konyalılar bana hesapsız mal verdiler.<br />

Hırkanın bereketiyle çok zengin oldum.<br />

O büyük âlimin hikmet dolu sözlerinden ba'zıları şunlardır:<br />

Nefsi mağlup etmek için, onu rahatsız etmelidir. İstediği şeyi vermemelidir. En<br />

te'sîrlisi, gündüzleri oruç tutmak, geceleri az uyuyup namaz kılmaktır.<br />

Az konuşmalıdır. Altı yerde dünya kelâmı ile meşgûl olmak uygun değildir. Bunlar;<br />

mescidler, ilim meclisleri, ölü yanı, kabristanlar, ezân okunurken ve Kur'ân-ı kerîm<br />

okunurkendir.<br />

Allahü teâlâ bir kimseyi zelîl etmek isterse, önce ona sâlih kimseleri zemmettirir.<br />

Eğer bir kula da iyilik murâd ederse, o sâlih kimsenin ayıplarını ve kusûrlarını ona<br />

göstermez.<br />

Hak teâlâ, kimin magfiretini arzû ederse, onu acz ve tevâzu sâhibi eyler.<br />

Allah için dökülen göz yaşı<br />

Allah rızâsı için ağlayan göz ile, O'nun için yanan gönül ne güzeldir.<br />

Su bulunan yerde yeşillik olur. Gözyaşı, Allahü teâlânın rahmetine vesîle olur.<br />

Gözyaşı dök ki, ağlayanlara şefkatin olsun. Rahmet dilersen, zayıflara merhamet et.<br />

Dilin söylediği bir söz, yaydan çıkan oka benzer. Atılan bir ok geri dönmez.<br />

Mevlânâ'da keder ve ümitsizlik yoktur. Yalnız sevgi ve merhamet vardır. Bunun için<br />

Mevlânâ;<br />

"Gel, gel, her kim olursan ol gel!<br />

Allaha şirk koşanlardan, mecûsîlerden, puta tapanlardan da olsan gel!<br />

Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir.<br />

Tevbeni yüz defa bozmuş olsan bile gel!" buyurmaktadır.<br />

Ba'zıları Mevlânânın bu ifâdelerini yanlış anlamaktadırlar. Mevlânâ hazretleri ne olursanız<br />

olun gelin, geldiğiniz gibi kalın demiyor. Ne olursanız olun gelin, fakat burada îmâna gelin<br />

Müslüman olun, hidâyete erişin, demektedir.<br />

Hüccet-ül-İslâm İmâm-ı Gazâlî 19 ARALIK <strong>1996</strong><br />

Ba'zı kimseler, onu felsefeci zannetmişlerdir. Gazâlî, İslâm dîninde, felsefenin<br />

olamıyacağını, felsefenin üstünde İslâm ilimleri, filozofun üstünde de İslâm âlimleri<br />

olduğunu kitaplarında bildirmiştir.<br />

İmâm-ı Gazâlî hazretleri evliyânın büyüklerinden ve İslâm âlimlerinin en<br />

meşhûrlarındandır. Lâkabı Hüccet-ül-İslâm ve Zeynüddîn'dir. Hüccet-ül-İslâm, dînin senedi,<br />

delili demektir. Zeynüddîn ise dînin zîneti, süsü ma'nâsındadır. Gazâlî diye de meşhûr<br />

olmuştur.<br />

İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin babası fakir ve sâlih bir zâttı. Âlimlerin sohbetlerinden hiç<br />

ayrılmazdı. Elinden geldiği kadar, onlara yardım ve iyilik eder, hizmetlerinde bulunurdu.<br />

Âlimlerin nasîhatını dinleyince ağlar ve Allahü teâlâdan kendisine âlim bir evlât vermesini<br />

yalvararak isterdi.<br />

Allahü teâlâ onun duâsını kabûl edip, iki oğul ihsân etti. Yün eğirip Tûs şehrindeki<br />

dükkânında satan bu mübârek zât, vefâtının yaklaştığını anlayınca, oğlu Muhammed Gazâlî'yi<br />

ve diğer oğlu Ahmed Gazâlî'yi hayır sâhibi ve zamanın sâlihlerinden bir arkadaşına bıraktı.<br />

Bir miktar mal vererek vasiyet etti ve ona dedi ki:<br />

- Ben, âlim olamadım. Bu yolda kemâle gelemedim. Maksadım, benim kaçırdığım<br />

derecelerin bu oğullarımda hâsıl olması için yardımcı olmanızdır. Bıraktığım bütün<br />

para ve erzâkı, onların tahsîline sarfedersin!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!