23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Evet, burada hürriyet var, herkes istediğini yapıyor. Fakat, ancak maddeye<br />

ehemmiyet veriyor. Rûhları bomboş. Hâlbuki, insanı hakîkî insan yapan, onun gelişmiş,<br />

temizlenmiş rûhudur. Size tavsiyem şudur: Rûhunuzu geliştirmeye, güzelleştirmeye<br />

bakın! Ancak o zaman, memleketinizde bulunan ve sizi de üzen çirkinlikler yok olmaya<br />

başlar.<br />

Dîne önem verin! Din, insan rûhunun gıdâsıdır. Dînine bağlı insanlar, her işte sizin en<br />

büyük yardımcınız olacaktır. Çünkü, onları Allah korkusu doğru yoldan ayırmaz. Sizin<br />

en büyük zâbıta kuvvetiniz bile, herkesi gece gündüz murâkabe edemez. İnsanları<br />

fenâlıktan alıkoyan polis değil, onların duyduğu Allah korkusudur."<br />

Yaşayarak örnek olmak 3 KASIM <strong>1996</strong><br />

Bu örnek insanların vasıtasıyla, yerli halk İslâmiyeti, İslâmın güzel ahlâkını,<br />

adâletini tanır, kısa zamanda Müslüman olurlardı. Balkanlardaki yerli halkın<br />

Müslüman olmaları hep böyle olmuştur.<br />

Din, insanlar için en büyük ihtiyâçtır. Kendi dînine inanmıyan, fakat Hak din olan<br />

İslâmiyeti incelemeye fırsat bulamıyan zavallıların rûhu boş kalır ve bunlar, yalancıların<br />

yanlış inançlarına sarılırlar. Çünkü, insan muhakkak kendinden üstün bir kudretin varlığına<br />

inanmaya ve ona bağlanmaya muhtâçtır.<br />

En ileri, en gelişmiş milletlere mensûb insanlar bile, bu ihtiyâcı tatmîn için, türlü türlü<br />

sapık düşüncelere, uydurma fikirlere bağlanmışlardır. Akıl almaz çılgınlıklar yapılmıştır.<br />

1978 de, Jim Jones adlı sapık bir papazın Amerika'da kurduğu ve "Halk dîni" dediği sapık<br />

inanca bağlı 900 kişiyi, bu papaz, Güney Amerika'da Güyanlarda Jonestown ismini verdiği bir<br />

kampa götürmüş ve onları orada kendilerini öldürmeye teşvîk etmiştir.<br />

İtalya'da böyle sapık bir papaza inanan anne baba, "çocuğunuzu öldürün. Ben duâ<br />

edeceğim, o tekrar ve daha iyi olarak dirilecek" dediği için, çocuklarını kendi elleri ile<br />

öldürmüşler ve sonra onun tekrar dirilmediğini görünce, perişân olmuşlardır.<br />

Yanlış adres<br />

Hâlbuki akla, mantığa uymadığı için kendi dinlerinden ayrılan bu insanlar, İslâmı<br />

tanısalardı, Müslümanlığı kabûl edenler gibi İslâm dînini inceleseler, aradıklarını onda<br />

bulabilecekler ve kendisi, "Barış ve sükûnet, selâmet, Allaha teslîm olmak" demek olan<br />

islâm dîni, onlara aradıkları gönül rahatlığını verecekti.<br />

Ne yazık ki, biz Müslümanlar, pırlanta gibi temiz dînimizi dünyaya istediğimiz gibi<br />

anlatamıyoruz. Bunda, bizim de dînimize tam bağlı olmamamızın ve onun emirlerine tam<br />

uymamamızın te'sîri vardır.<br />

İslâm dînini teblîg etmek istiyen bir insan, kendisi bizzat örnek bir Müslüman olmalıdır.<br />

Böyle doğru ve dürüst hareket edersek, bizi gören başka dîne bağlı olan kimseler, bize hayrân<br />

kalacak ve kendiliklerinden İslâm dînini araştırmaya başlıyacaklardır.<br />

1960'lı yıllarda kapılarını Türklere açan Avrupa'da, bugün 3 milyonun üzerinde Türk<br />

yaşamaktadır. Üç milyon deyip geçmeyin, bugün üç milyonun altında nüfusu olan dünyada<br />

pek çok devlet var. Eğer bu üç milyon insan, dînimizi iyi bilen, dînimizin güzel ahlâkı ile<br />

ahlâklanan, yaşayışıyla, çalışmasıyla, kısacası her haliyle dört dörtlük Müslüman olsalardı,<br />

inanın bugün Avrupa'nın çehresi değişirdi.<br />

Fakat biz ne yaptık, bırakın iyi örnek olmayı tam tersine kötü örnek olduk. Avrupa'nın<br />

nezdinde, Türk kelimesi ile Müslüman kelimesi eş anlamlıdır. Dolayısıyla dîni bilsin<br />

bilmesin, eğer bir kimse Türkse Müslümandır, İslâmı temsil etmektedir. Böyle kimseler<br />

sebebiyle Avrupalı İslâmiyetten soğudu.<br />

Zannedilmesin ki, İslâmiyet dört kıtaya kılıç zoruyla yayıldı. İslâmiyet, örnek insanlar<br />

vâsıtasıyla yayıldı. Osmanlılar bir yeri alınca, kimseyi Müslüman olmaya zorlamazlar,<br />

Anadolu'dan oralara Müslüman aileler yerleştirirlerdi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!