23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Bütün konferanslarımda, atomdaki enerjiden nasıl istifâde edilebileceğini anlattım. Şimdi<br />

aklımıza, haklı olarak, şu soru gelmektedir: Bu muazzam kudreti, küçücük yere kim ve nasıl<br />

koydu? Buna ancak metafizik, ya'nî ilâhiyyât cevap verecektir."<br />

Buna hangi dînin cevap vereceği sorulduğu zaman, "Buna ancak İslâm dîni cevap<br />

vermektedir. Ben ve arkadaşım atom bilgini Hahn bu fikirdeyiz" demiştir.<br />

"Ben âciz bir insanım" 2 KASIM <strong>1996</strong><br />

İşte ben de, bunları düşündükçe, ne kadar kudretsiz, ne kadar âciz, ne kadar zayıf<br />

bir mahlûk olduğumu anlıyorum. Ben mûcidim ha! Asıl mûcid, asıl dâhî, asıl yaratıcı<br />

işte O'dur, Allahtır!<br />

Meşhûr Amerikan fen adamı Edison'u hepiniz bilirsiniz. Birçok buluşları yanında, ilk<br />

elektrik ampulünü yaparak her yeri aydınlatan bu meşhûr kâşif hakkında, onun en yakın mesâi<br />

arkadaşı olan Martin André Rosonoff, şu hâtırayı anlatıyor:<br />

Birgün laboratuvara girince, Edison'u kendinden geçmiş, çok dalgın bir hâlde, hiç<br />

kımıldamadan, elinde tuttuğu bir kaba baktığını gördüm. Yüzünde büyük bir hayret, hürmet,<br />

takdîr ve ta'zîm ifâdesi vardı. Yanına tam yaklaşıncıya kadar, geldiğimin farkına varmadı bile.<br />

Sonra beni yanında görünce, elindeki kabı bana gösterdi. Kap, cıva ile doluydu. Bana,<br />

- Şuna bak, dedi. Bu ne mu'azzam bir eserdir! Sen cıvanın hârikulâde birşey<br />

olduğuna inanır mısın?<br />

- Cıva, hakîkaten hayrete değer bir maddedir, diye cevap verdim.<br />

Edison konuşurken sesi titriyordu. Sonra mırıldandı:<br />

- Ben cıvaya bakınca bunu yaratanın büyüklüğüne hayrân oluyorum. Buna ne türlü<br />

hâssalar vermiş. Bunları düşündükçe, aklım başımdan gidiyor.<br />

Ne büyük hatâ!<br />

Sonra tekrar bana döndü, konuşmasına şöyle devam etti:<br />

- Bana dünyadaki bütün insanlar hayrândır. Benim yaptığım birçok keşifleri, birçok<br />

yeni buluşları birer hârika, birer başarı zannediyorlar. Beni, insan üstü bir varlık gibi<br />

görmek istiyorlar.<br />

Hâlbuki, ne büyük hatâ! Ben, beş para bile etmiyen bir insanım. Benim keşiflerim esâsen<br />

dünyada bulunan, fakat o zamana kadar insanların göremedikleri büyük hârikaların ufacık bir<br />

kısmını meydana çıkarmaktan ibârettir.<br />

Bunu ben yaptım diyen bir insan, en büyük yalancı, en büyük budaladır. İnsan,<br />

elinden hiçbir şey gelmiyen âciz bir mahlûktur. İnsan, ancak bir parça konuşabilen,<br />

biraz düşünebilen bir mahlûktur. İyi düşünse, kibre, gurûra kapılmaz, aksine, ne kadar<br />

boş olduğunun farkına varır.<br />

İşte ben de, bunları düşündükçe, ne kadar kudretsiz, ne kadar âciz, ne kadar zayıf bir<br />

mahlûk olduğumu anlıyorum. Ben mûcidim ha! Asıl mûcid, asıl dâhî, asıl yaratıcı işte<br />

O'dur, Allahtır!<br />

Görülüyor ki, fen adamları Allahü teâlânın varlığına inanmakta ve iki elle O'nun dînine<br />

sarılmaktadır. Yalnız maddiyata inanan kimseler, çok kereler dertlerine çâre bulamayıp,<br />

ümitsizliğe kapılmaktadırlar. Bu, onların rûhlarının boş kalmasından ileri gelmektedir. İnsanın<br />

rûhu da, bedeni gibi gıdâya muhtâçtır. Bu da, ancak îmân etmekle kâbildir ve Allahü teâlânın<br />

yolunu ancak din gösterir. Allahü teâlâyı inkâr edenler bile, muhakkak birgün bu ihtiyâcı<br />

duyarlar.<br />

Maddenin esîri olmuşsunuz!<br />

Ünlü Rus yazarı Solzhenitsyn, Amerika'ya yerleştiği zaman, kendisinin büyük<br />

sıkıntılardan, rûhî bunalımlardan, makina olmaktan kurtulacağını zannetmişti.<br />

Birgün, bir üniversitede Amerikan gençlerini başına toplıyarak onlara, şöyle hitap etti:<br />

"Ben buraya gelince, çok bahtiyâr olacağımı zannetmiştim. Ne yazık ki, burada da<br />

büyük bir boşluk hissediyorum. Çünkü siz, artık maddenin esîri olmuşsunuz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!