23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sen suyun kaynağı gibisin! Senin vâlilerin, kumandanların da suyun kollarıdır.<br />

Suyun kaynağı saf ve temiz olursa, kolları da saf ve temiz olur. Suyun kaynağı temiz,<br />

kolları hafif bulanık olursa da zararı olmaz.<br />

Şakîk-i Belhî hazretleri, bir sene hacca gitmek üzere yola çıktı. Bağdat'a vardığında,<br />

Halîfe Hârun Reşid kendisini yanına çağırarak sordu:<br />

- Zâhid olan, Şakîk-i Belhî sen misin?<br />

- Şakîk benim fakat, zâhid değilim.<br />

- Bana nasîhat eder misin?<br />

- Ey Halîfe aklını başına topla! Çok dikkatli ol! Allahü teâlâ sana, hazret-i Ebû<br />

Bekir'in makâmını verdi ki, senden O'nun gibi doğruluk istiyor. Sana Hazret-i Ömer'in<br />

makâmını verdi ki, O'nun gibi hak ve bâtılı ayırmanı istiyor. Sana hazret-i Osman'ın<br />

makâmını verdi ki, O'nun gibi hayâ sahibi olmanı, lütuf ve ihsânının bol olmasını<br />

istiyor. Sana hazret-i Ali'nin makâmını verdi ki, O'nun gibi ilim ve adâlet istiyor.<br />

İlk giden sen olursun!<br />

Halîfe Hârun Reşid:<br />

- Ne olur biraz daha devam et, deyince buyurdu ki:<br />

- Allahü teâlâ seni Cehennemin kapısına bekçi yaptı. Eline de üç şey verdi. Bunlar,<br />

mal, kılıç ve kırbaç. İnsanları bu üç şey ile Cehennemden uzaklaştıracaksın! Muhtâç<br />

biri gelirse ona mal vereceksin. Allahü teâlânın emirlerine karşı gelenleri<br />

cezâlandıracaksın! Haksızlıklara karşı kılıcını çekeceksin! Eğer bunları yapmazsan,<br />

Cehenneme gidecek ilk sen olursun!<br />

- Ne olur biraz daha söyleyin.<br />

- Sen suyun kaynağı gibisin! Senin vâlilerin, kumandanların da suyun kollarıdır.<br />

Suyun kaynağı saf ve temiz olursa, kolları da saf ve temiz olur. Suyun kaynağı temiz,<br />

kolları hafif bulanık olursa da zararı olmaz. Fakat, suyun kaynağı bulanık olursa,<br />

kollarından saf ve temiz su beklemek mümkün olmaz.<br />

Hârun Reşid, bu nasîhatleri kendinden geçmiş bir hâlde dinliyordu. Şakîk-i Belhî<br />

hazretleri, kalkıp gitmek istediğinde, ona yalvardı:<br />

- Senin gibisi az bulunur. Ne olur, biraz daha devam et!<br />

Şakîk-i Belhî hazretleri sonra şöyle devam etti:<br />

- Düşün ki, çölün ortasında kaldın! Susuzluktan ölmek üzeresin! Birisi getirip, bir<br />

bardak su uzattı. Bu suyu kaça satın alırsın?<br />

- Ne istiyorsa verir o suyu satın alırım!<br />

- Suyun sahibi, elindeki suya karşılık malının yarısını istese verir misin?<br />

- Seve seve veririm.<br />

- Düşün ki, malının yarısını vererek aldığın suyu içtin. Bir zaman geçince bu suyu<br />

dışarı atmak ihtiyâcı duydun. Fakat, idrarını yapamıyorsun. Sancılar içinde<br />

kıvranıyorsun. Çâresiz bir vaziyette kıvranırken, birisi sana, "Ben seni bu sıkıntıdan<br />

kurtarırım, fakat malının kalan yarısını isterim" dese, ne yaparsın?<br />

- Elbette o yarısını da veririm. Ben o sıkıntı, ızdırap içindeyken, malım olmuş ne fayda?<br />

Servetine güvenme!<br />

Bunun üzerine, Şakîk-i Belhî hazretleri buyurdu ki:<br />

- O hâlde, önce içtiğin sonra idrar yoluyla dışarı attığın bir içim su kıymetinde bile<br />

olmıyan şu servetine sakın güvenme! Başkasına bu malların ile övünme!<br />

Bir gün yolda, gayrı müslimin biri Şakîk-i Belhî hazretlerine dedi ki:<br />

- Bir kimse, kendisine rızık verdiği için Allahü teâlâya îmân ve ibâdet ederse, o kimsenin<br />

yaptığı yalancılık olur.<br />

Bu sözü duyan Şakîk-i Belhî hazretleri, yanındakilere buyurdu ki:<br />

- Bu sözü yazın.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!