23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bizden tam 29 sene sonra, 1868 de Batıya dönen Japonlar, bizden kat kat ilerlediler. Hem<br />

de bâtıl dinlerinden hiç ayrılmadan! Medeniyet yarışında önde iken, Tanzîmâttan sonra ilim<br />

ve irfân bırakılıp, nefse ve şeytâna uyuldu. Bu ingiliz afyonu, devlet adamlarını uyuttu.<br />

Bugün, yeniden hamle yapmak, Batı ile aramızdaki mesâfeyi azaltmak, onlara yetişmek,<br />

hattâ geçmek zorundayız. Bu da boş lafla, nutuk çekerek olmaz! Ecdâdımızın yoluna<br />

dönmeliyiz!<br />

Şimdi ecdâdımızın yolu nedir, bunu inceliyelim:<br />

Medenî bir insan, her şeyden önce güzel ahlâklı, dürüst ve çalışkandır. Önce din terbiyesi<br />

almış, fen bilgilerini de öğrenmiştir. Sözü özü doğrudur. İşlerine son derece dikkat eder ve<br />

başından sonuna kadar takip eder. Gerekirse, iş saatinden fazla çalışmaktan hiç çekinmez.<br />

Gece gündüz çalışır.<br />

Çalışmak ibâdettir<br />

Böyle çalışmaktan, iş görmekten zevk alır. Yaşlansa bile, gücü yettiği takdirde kolay<br />

kolay çalışmayı bırakmaz. Kahvehane köşelerinde vaktini öldürmez. Çünkü, çalışmak<br />

ibâdettir. Dîninin emir ve yasaklarına titizlikle uyar. İbâdetlerini aslâ terketmez. Çocuklarının<br />

îmânlı, ahlâklı yetişmelerine çok önem verir.<br />

Onları kötü arkadaşlardan, zararlı yayınlardan korur. Zamanın kıymetini bildiği için, her<br />

işini dakikası dakîkasına yapar. Sözüne sâdık olur. Din ve dünya vazîfelerini bitirmeden içi<br />

rahat etmez. Bir işi yarına bırakmak şöyle dursun, yarın yapılacak bir işi bugün yapar.<br />

Ecdâdımızın bu meziyetlerine sâhip olursak, maddî ve ma'nevî yükselir, her işimizde başarılı<br />

olur, Rabbimizin rızâsını kazanırız.<br />

"Batılılar böyle midir" diye bir soru akla gelebilir. Îmânları, ahlâkları şüphesiz böyle<br />

değildir. Maddî temizliklerine gelince, İslâm dîninin emrettiği temizliği tatbîk ediyorlar. Ba'zı<br />

sokaklarda tek çöp parçası yoktur. Parklar bir çiçek deryâsı hâlindedir.<br />

Her taraf, her dükkân, herkes ve görünüşleri tertemizdir. Zaten dînimiz bize, bedenimizin<br />

ve kullandığımız şeylerin temizliğini emretmiyor mu?<br />

O hâlde demek oluyor ki, hakîkî medeniyet esâsları, bizim dînimizde bulunmakdadır ve<br />

Orta çağdaki öve öve bir türlü bitiremediğimiz İslâm medeniyeti ancak bu sâyede meydana<br />

gelmiştir.<br />

Tembellikle bir yere varılamaz! 26 AĞUSTOS <strong>1996</strong><br />

Eğer îmânımızı düzeltmez ve dînimize uymaz ve hayırlı iş görmez, kendi şahsî<br />

menfaatlerimiz için gayrı meşrû yollara saparsak, Allahü teâlâ bizi aşağıların aşağısı<br />

yapar. O zaman, vay hâlimize!<br />

İnsanın hem dünyada hem de âhirette rahat edebilmesi çok çalışmasına bağlıdır. Allahü<br />

teâlâ çalışmayı emrediyor. Çalışmamak, yan gelip yatmak dînin emrine uymamak olur.<br />

Çalışmak, aynı zamanda kul olmanın gereğidir. Dînimiz böyle emretmesine rağmen biz şimdi<br />

ne yapıyoruz? Her şeyden önce tembeliz. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına gereği kadar<br />

önem verilmiyor. Zevkimize, rahatımıza çok düşkünüz. Bir işe başladıktan biraz sonra hemen<br />

gevşiyoruz. Bulgarlar, "Bir işe Türk gibi başlamalı, Bulgar gibi bitirmeli" derler. Çabuk<br />

yoruluyoruz, "adam sen de"ciyiz.<br />

Bir binâ yaparız, ta'mîrine üşeniriz. Memleketimizdeki, dedelerimizden kalma, muazzam<br />

sanat eserleri bakımsızlık ve ta'mîrsizlikten dolayı harâb olmaktadır. Az çalışıp çok kazanmak<br />

isteriz.<br />

Dış kaynaklı cereyanlar<br />

İşte bu korkunç arzû, işçilerimizi greve, fakat daha fenâsı birçok gençleri zararlı yollara<br />

sürüklemektedir. Kendi kötü emelleri için, bu zavallılara para, menfaat sağlayan yurt<br />

dışındaki hâinler ve onların tuzağına düşmüş olan içimizdeki soysuzlar, bunları sabotajlarda,<br />

adam öldürmekte kullanmaktadır. Kolay para bulan bu zavallılar, iş yapmak yerine, kâtil

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!