23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Müslüman, dünyayı sevdiği, dünyaya düşkün olduğu için değil; Allahü teâlâ, çalışmayı<br />

emrettiği için çalışıp kazanır. Nefsinin kötü arzûlarına, zevklerine kavuşmak için çalışıp para<br />

kazanmaz.<br />

"Onları size teslim edemem" 9 AĞUSTOS <strong>1996</strong><br />

Biz câhil bir millet idik. Putlara tapardık. Hayvan leşi yer, her türlü kötülüğü<br />

işlerdik. Kuvvetli olanlarımız, zayıf olanlarımızı ezerdi. Allahü teâlâ bize, soyunun<br />

düzgünlüğünü bildiğimiz bir Peygamber gönderinceye kadar, biz bu vaziyette idik.<br />

Kureyş müşriklerinin Eshâb-ı kirâma karşı revâ gördükleri zulüm ve işkencelerden sonra,<br />

Peygamber efendimiz, bir kısım eshâbın Habeşistan'a hicret etmelerine müsâade etti. Kâfile,<br />

Ca'fer-i Tayyâr hazretlerinin başkanlığında gitti.<br />

Mekkeli müşrikler bu durumdan haberdar olunca, Habeşistan Melîki Necâşî'ye çok<br />

kıymetli hediyeler hazırlıyarak elçiler gönderdiler. Hediyeleri takdim eden elçiler şöyle<br />

dediler:<br />

- Ey Melîk! İçimizden birtakım kimseler sizin memleketinize iltica etmişlerdir. İsteğimiz,<br />

bunların iâde edilmeleridir.<br />

Necâşî, âlimlerini topladı. Büyük bir divân kuruldu. Sonra muhacirleri getirdiler.<br />

Müslümanlar geldiklerinde selâm verdiler ve secde etmediler. Müslümanlar adına Ca'fer-i<br />

Tayyâr hazretleri, elçiler adına Amr bin Âs konuşacaktı.<br />

Üç sorum var!<br />

Necâşî söze başladı:<br />

- Ey Ca'fer! Önce sen konuş!<br />

- Benim üç suâlim var. Evvelâ şu adama sorunuz ki, biz, yakalanıp efendilerimize<br />

iâde edilecek köleler miyiz?<br />

Melik, Amr bin Âs'a sordu:<br />

- Ey Amr, bunlar köle midir?<br />

- Hayır.<br />

Ca'fer-i Tayyâr hazretleri buyurdu ki:<br />

- Acaba biz haksız yere bir kimsenin kanını mı döktük de, kanı dökülenlere iâde<br />

edileceğiz?<br />

Necâşi sorunca Amr cevap verdi:<br />

- Hayır, bir damla bile kan dökmediler.<br />

Hazret-i Ca'fer tekrar buyurdu:<br />

- Başkasının mallarından haksız yere aldığımız, üzerimizde ödemekle mükellef<br />

olduğumuz mallar mı var?<br />

Necâşî dedi ki:<br />

- Ey Amr, eğer bunların pek çok altın borçları olsa bile, onu ben ödiyeceğim.<br />

Söyleyin!<br />

- Hayır, bir kuruş bile borçları yok.<br />

- O hâlde siz bunlardan ne istiyorsunuz?<br />

- Onlar ile biz bir dinde ve bir işte idik. Onlar, bunları bıraktılar.<br />

Necâşî bu defa Ca'fer-i Tayyâr hazretlerine sordu:<br />

- Siz bulunduğunuz dîni bırakıp ne diye başkasına uydunuz? Kabûl ettiğiniz bu din<br />

hakkında bilgi veriniz. Üstelik niçin öyle selâm verdiniz ve secde etmediniz?<br />

Biz câhil bir millet idik<br />

Ca'fer-i Tayyâr hazretleri buyurdu ki:<br />

- Ey Hükümdâr, biz câhil bir millet idik. Putlara tapardık. Hayvan leşi yer, her türlü<br />

kötülüğü işlerdik. Kuvvetli olanlarımız, zayıf olanlarımızı ezerdi. Allahü teâlâ bize,<br />

kendimizden, doğruluğunu, emînliğini, iffet ve temizliğini, soyunun düzgünlüğünü<br />

bildiğimiz bir Peygamber gönderinceye kadar, biz bu vaziyette idik. O Peygamber bizi,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!