23.06.2015 Views

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1996 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

- Ey Kârûn! Böyle ibâdet yapmakla iyi mi yapıyoruz sanki? İsrâiloğullarının<br />

hastalarını ziyâret edemiyoruz, onların cenâzelerinde bulunamıyoruz. Bunun için dağda<br />

bulunmamız uygun olmaz.<br />

Şeytanın hîlesi<br />

Bu bahâne ile, onu insanların arasına indirdi. İbâdetlerine burada devam ettiler. Halk<br />

bunlara yemek getiriyor, bunlar devamlı ibâdetle meşgûl oluyorlardı. Birgün şeytan dedi ki:<br />

- Bu yaptığımız uygun değildir. Başkalarına yük oluyoruz?<br />

- Öyleyse ne yapmamız lâzımdır?<br />

- Sadece Cum'a günleri çalışıp, rızkımızı çıkararak diğer günler ibâdet edelim.<br />

Öyle yaptılar. Fakat bir müddet sonra da,<br />

- Bir gün çalışıp, bir gün ibâdet edelim. Fazla kazancımızı da fakîrlere sadaka olarak<br />

veririz, sevâba gireriz, dedi.<br />

Böylece şeytan, Kârûn'u dünya malına karşı teşvîk etti. Kârûn bildiği kimya ilmini de<br />

kullanarak, kısa zamanda zengin oldu. O kadar çok zengin oldu ki, zenginliği dillere destan<br />

oldu. Mûsâ aleyhisselâmın sözlerine uymayıp, kendini tamamen dünyaya verdi. Sayısız<br />

hazînelere kavuştu. Hazînelerinin anahtarlarını, kırk katır taşırdı.<br />

Kârûn zengin olunca, eski güzel huyu da kalmadı. Zulüm ve haksızlık yapmaya başladı.<br />

Hattâ, kendisine ilim öğreten Mûsâ aleyhisselâma bile karşı gelip, O'nun çalışmalarına<br />

engel olmaya, O'nun mu'cizelerine sihir demeye başladı.<br />

Kur'ân-ı kerîmde, Kârûn'dan şöyle bahsedilmektedir:<br />

(Kârûn Mûsâ'nın "aleyhisselâm" kavmindendi. Fakat o, onlara karşı azgınlık etmişti.<br />

Biz ona, anahtarlarını taşımakta bile, güçlü kuvvetli bir cemâ'ate ağır gelen hazîneler<br />

verdik. O vakit kavmi ona şöyle dediler: "Dünya malı ile şımarma! Çünkü Allahü teâlâ<br />

dünya malı ile şımaranları sevmez.")<br />

"Dünya malı ile şımarma!"<br />

Dünya malı ile şımarmak ve dünyaya gönül vermek, ona sımsıkı sarılmak, insanı âhıretten<br />

alıkoyar. Dünya malı ve zevkleri geçicidir. Kısa zamanda hepsi yok olur. Dünyadan çok kısa<br />

zamanda ayrılacağını bilen kimse, kalbine dünya sevgisi sokmaz.<br />

Kârûn, mü'minlerin yaptığı nasîhatleri kabûl etmedi. Allahü teâlânın verdiği ni'metlere<br />

karşı nankörlüğünü gün geçtikçe artırmaya başladı. ^Ayet-i kerîmede bildirildiği gibi, (Bu<br />

servet bana ancak bende olan ilim mukabilinde verilmiştir) dedi.<br />

Kârûn'un durumu ibret alınacak bir hâdisedir. Kasas sûresinde meâlen buyuruldu ki:<br />

(Kârûn zînet ve ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzû<br />

edenler, "Ne olurdu, Kârûn'a verilenler gibi bizim de olsaydı. O hakîkaten büyük nasîb<br />

sahibidir" dediler.) Hâlbuki, Kârûn'a verilenler, onun helâkına sebep oldu.<br />

Bunun için, bir şey isterken, hayırlısını istemelidir.<br />

Yarın: Kârûn'un yerin dibine batırılması.<br />

Yerin dibine battı 6 HAZİRAN <strong>1996</strong><br />

Kârûn ve yanındakiler, önce bellerine kadar, sonra boyunlarına kadar toprağa<br />

gömüldüler. En sonunda toprak onları tamamen yuttu. Böylece yerin dibine geçerek,<br />

Kârûn ve yanındakilerden hiçbir eser kalmadı.<br />

Kârûn'un zenginliği iyice artınca, Mûsâ aleyhisselâma muhâlefeti de arttı. Altından bir ev<br />

yaptırıp, burada ziyâfetler vererek, kendine taraftar toplamaya başladı.<br />

Mûsâ aleyhisselâm, kendisine nasîhat ederek, bundan vazgeçmesini istedi. Daha sonra,<br />

mü'minlere zekât farz edilince, Mûsâ aleyhisselâm, Kârûn'a ne oranda zekât vereceğini<br />

bildirdi.<br />

Kârûn bunu çok fazla gördü. Bunu vermek nefsine ağır geldi. Taraftarlarına dedi ki:<br />

- Mûsâ'nın her istediğini yerine getirdiniz. Fakat, şimdi görüyorsunuz ki, kendine mal<br />

toplamak istiyor. Buna da mı itâ'at edeceksiniz?

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!