14.06.2015 Views

Viral Hepatit 2011 Dergisi-2 - VHSD

Viral Hepatit 2011 Dergisi-2 - VHSD

Viral Hepatit 2011 Dergisi-2 - VHSD

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

11<br />

Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl:<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl: <strong>2011</strong><br />

Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik<br />

Yaklaşım<br />

Şükran KÖSE, Gürsel ERSAN, Gülgün AKKOÇLU,<br />

Ayhan GÖZAYDIN, Yıldız ULU<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve<br />

Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />

Hamza Murat AKIN, Ayşe Nur TORUN, M. Ali EREN,<br />

Süda TEKİN KORUK, Tevfik SABUNCU<br />

Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg<br />

ve Anti-HCV Seroprevalansının Değerlendirilmesi<br />

Ali ASAN, Ayhan AKBULUT, Suzan SAÇAR,<br />

Hüseyin TURGUT<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum<br />

Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik<br />

Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />

Şükran KÖSE, Filiz OĞUZ GÜLCÜ, Selim TOPALOĞLU,<br />

Tuncer İYİ<br />

İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />

Ahmet UYANIKOĞLU, Muharrem COŞKUN,<br />

Doğan Nasır BİNİCİ, Yasin ÖZTÜRK<br />

Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />

İbak GÖNEN<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı<br />

ve Klinik Önemi<br />

Süreyya GÜL YURTSEVER, Hüseyin Hakan ER,<br />

Serdar GÜNGÖR, Berrin UZUN<br />

Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde<br />

Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

Özlem KANDEMİR, Musa GÖKSU, Öner KURT<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt<br />

Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />

Yunus GÜRBÜZ, Emin Ediz TÜTÜNCÜ,<br />

Doğan Barış ÖZTÜRK, Ayşe BAYLAK, İrfan ŞENCAN<br />

Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />

Celal ÇALIŞIR, Süda TEKİN KORUK, Leman KARAAĞAÇ,<br />

Hasan KARSEN


Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl: <strong>2011</strong><br />

Editörler<br />

Fehmi TABAK<br />

Mustafa ALTINDİŞ<br />

Editör Yardımcısı<br />

Hakan ERDEM<br />

Selma TOSUN<br />

Yayın Kurulu<br />

Necati ÖRMECİ<br />

Tuna DEMİRDAL<br />

Aysun YALÇI<br />

İlker İnanç BALKAN<br />

Danışmanlar Kurulu<br />

Hakan ABACIOĞLU<br />

Canan AĞALAR<br />

Ayhan AKBULUT<br />

Esragül AKINCI<br />

Salih Zeki AKSU<br />

Mustafa ALTINDİŞ<br />

Bilgin ARDA<br />

Mehmet ARHAN<br />

Dilek ARMAN<br />

Hilmi ATASEVEN<br />

Kemalettin AYDIN<br />

Bilgehan AYGEN<br />

Neriman BALABAN<br />

İsmail BALIK<br />

Ömer BAŞAR<br />

Yaşar BAYINDIR<br />

Nurcan BAYKAM<br />

Ahmet BEKTAŞ<br />

Bülent BEŞİRBELLİOĞLU<br />

Hürrem BODUR<br />

Şahin ÇOBAN<br />

Fügen ÇOKCA<br />

Tuna DEMİRDAL<br />

Neşe DEMİRTÜRK<br />

Başak DOKUZOĞUZ<br />

Abdülkadir DÖKMECİ<br />

İlyas DÖKMETAŞ<br />

Şükrü DUMLU<br />

Hakan ERDEM<br />

Cafer EROĞLU<br />

Serpil EROL<br />

Yasemin ERSOY<br />

Gülden ERSÖZ<br />

İbrahim ERTUĞRUL<br />

Şaban ESEN<br />

Can Polat EYİGÜN<br />

Rahmet GÜNER<br />

Yunus GÜRBÜZ<br />

Kenan HIZEL<br />

Salih HOŞOĞLU<br />

Mehmet İBİŞ<br />

Seza İNAL<br />

Dilara İNAN<br />

Özlem KANDEMİR<br />

Oğuz KARABAY<br />

Üner KAYABAŞ<br />

Arif KAYGUSUZ<br />

Sedat KAYGUSUZ<br />

Murat KEKİLLİ<br />

Dilek KILIÇ<br />

Mehmet KIYAN<br />

Seyfettin KÖKLÜ<br />

Ömer Faruk KÖKOĞLU<br />

İftihar KÖKSAL<br />

Halil KURT<br />

Hakan LEBLEBİCİOĞLU<br />

Ali MERT<br />

Reşit MISTIK<br />

Nihat OKÇU<br />

Necati ÖRMECİ<br />

Tijen ÖZACAR<br />

Reşat ÖZARAS<br />

İlhan ÖZGÜNEŞ<br />

Nail ÖZGÜNEŞ<br />

Hasan ÖZKAN<br />

Nefise ÖZTOPRAK<br />

Recep ÖZTÜRK<br />

Hüsnü PULLUKÇU<br />

Neşe SALTOĞLU<br />

Fatma SIRMATEL<br />

Mehmet SÖKMEN<br />

Mustafa SÜNBÜL<br />

İrfan ŞENCAN<br />

Fehmi TABAK<br />

Meltem TAŞBAKAN<br />

Yeşim TAŞOVA<br />

Alper TEKELİ<br />

Selma TOSUN<br />

Yaşar TUNA<br />

İlyas TUNCER<br />

Emel TÜRK ARIBAŞ<br />

Gaye USLUER<br />

Selahattin ÜNAL<br />

Aysun YALÇI<br />

Tansu YAMAZHAN<br />

M. Hadi YAŞA<br />

Orhan YILDIZ<br />

Ömer YILMAZ<br />

İlhami YÜKSEL


Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl: <strong>2011</strong><br />

İÇİNDEKİLER<br />

Araştırma<br />

Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />

Şükran KÖSE, Gürsel ERSAN, Gülgün AKKOÇLU, Ayhan GÖZAYDIN, Yıldız ULU.................................................................. 41-46<br />

Araştırma<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />

Hamza Murat AKIN, Ayşe Nur TORUN, M. Ali EREN, Süda TEKİN KORUK, Tevfik SABUNCU.............................................. 47-51<br />

Araştırma<br />

Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının<br />

Değerlendirilmesi<br />

Ali ASAN, Ayhan AKBULUT, Suzan SAÇAR, Hüseyin TURGUT................................................................................................. 52-56<br />

Araştırma<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV<br />

Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />

Şükran KÖSE, Filiz OĞUZ GÜLCÜ, Selim TOPALOĞLU, Tuncer İYİ......................................................................................... 57-61<br />

Araştırma<br />

İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />

Ahmet UYANIKOĞLU, Muharrem COŞKUN, Doğan Nasır BİNİCİ, Yasin ÖZTÜRK................................................................. 62-65<br />

Araştırma<br />

Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />

İbak GÖNEN.................................................................................................................................................................................. 66-68<br />

Araştırma<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />

Süreyya GÜL YURTSEVER, Hüseyin Hakan ER, Serdar GÜNGÖR, Berrin UZUN.................................................................. 69-73<br />

Araştırma<br />

Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong><br />

B ve C Sıklığı<br />

Özlem KANDEMİR, Musa GÖKSU, Öner KURT......................................................................................................................... 74-83<br />

Olgu Sunumu<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />

Yunus GÜRBÜZ, Emin Ediz TÜTÜNCÜ, Doğan Barış ÖZTÜRK, Ayşe BAYLAK, İrfan ŞENCAN............................................. 84-87<br />

Olgu Sunumu<br />

Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />

Celal ÇALIŞIR, Süda TEKİN KORUK, Leman KARAAĞAÇ, Hasan KARSEN............................................................................ 88-91


Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />

Araştırma<br />

Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara<br />

Sistematik Yaklaşım<br />

Şükran KÖSE, Gürsel ERSAN, Gülgün AKKOÇLU, Ayhan GÖZAYDIN, Yıldız ULU<br />

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İZMİR.<br />

ÖZET<br />

Günümüzde acil ya da ayaktan polikliniklere başvuran olgulara istenen tetkiklerin başında transaminazlar<br />

gelmektedir. Çalışmamızda Ocak 2004-Ocak 2009 tarihleri arasında transaminaz yükseklikleri saptanan<br />

ve akut karaciğer hasarı ön tanısıyla kliniğimize yatırılan 223 olgunun epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar<br />

sonuçları retrospektif olarak incelendi. Transaminaz yüksekliklerinin viral etiyolojisinde en sık neden akut<br />

hepatit B (HBV) enfeksiyonu (%51) olarak saptandı. Bunu sırasıyla akut hepatit A (HAV) enfeksiyonu (%30),<br />

akut hepatit C (HCV) enfeksiyonu (%1), delta ko-enfeksiyonu (%1) ve HAV+HBV ko-enfeksiyonları (%0.5)<br />

izledi. Diğer nedenler; alkole bağlı hepatit (%2), akut kolesistit ve koledokolitiyazis (%1.5) ve kalp yetmezliğine<br />

bağlı iskemik hepatit (%1) idi. Olguların %11’inde ise etiyoloji saptanamadı. Transaminaz yükseklikleri sık<br />

karşılaşılan bir durum olup güncel bilgiler ışığında yorumlanması doğru ve kesin tanıya ulaşmada yardımcı<br />

olmakla birlikte pek çok hastalığı da düşündürmektedir. Bu çalışmada orta-yüksek derecede karaciğer transaminaz<br />

yüksekliklerine neden olan klinik durumlar irdelenerek, tanı için olgulara sistematik bir yaklaşımın<br />

gerekliliği vurgulanmıştır.<br />

Anahtar Kelimeler: Transaminaz yüksekliği, viral hepatit, karaciğer fonksiyon testleri<br />

SUMMARY<br />

Systematic Approach to the Patients with Elevated Liver Transaminase<br />

Hepatic transaminase tests are the primary tests of standard laboratory panels in outpatients or emergent<br />

cases. In this retrospective study, epidemiological, clinical, and laboratory data of 223 patients who were<br />

hospitalized for elevated transaminase levels and acute liver damage between January 2004 and January<br />

2009 were evaluated. The most frequently encountered viral cause of elevated transaminases was acute<br />

hepatitis B (HBV) (51%) infection. This was followed by acute hepatitis A (HAV) (30%), acute hepatitis C<br />

(HCV) (1%), delta co-infection (1%), and HAV plus HBV co-infections (0.5%). Other causes were alcoholic<br />

hepatitis (2%), acute cholecystitis and choledocholithiyasis (1.5%), and ischemic hepatitis due to congestive<br />

heart failure (1%). No causative factor was detected in 11% of the patients. Elevations in liver transaminas<br />

levels are common in routine practices, and should be evaluated accurately based on revised current knowledge<br />

in order to make correct diagnosis since they may reflect many underlying conditions. In the present<br />

study, the clinical conditions led to moderate and marked elevations in liver transaminase levels were indicated<br />

and the requirement of a systematic approach to these patients for the diagnosis was emphasized.<br />

Keywords: Elevated liver transaminase, viral hepatitis, liver function tests<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46<br />

41


Köse Ş ve ark.<br />

GİRİŞ<br />

Karaciğer testleri genel biyokimyasal taramanın<br />

bir parçası olarak istenen ve çoğu zaman “karaciğer<br />

fonksiyon testleri” şeklinde eksik terimlendirilen<br />

biyokimyasal parametreleri kapsamaktadır.<br />

Alanin transaminaz (ALT), aspartat transaminaz<br />

(AST) ve laktat dehidrogenaz (LDH) fonksiyondan<br />

çok özgül olmayan hücre hasarı ve/ veya nekrozunu<br />

yansıtan enzim testleridir ve yükseklikleri birçok<br />

etiyolojiye bağlı olabilmektedir.<br />

Karaciğer hastalıkları oldukça yaygındır ve çoğunlukla<br />

da klinik olarak sessiz seyreder. Asemptomatik<br />

hastalarda anormal karaciğer testleri sonuçları<br />

ile karşılaşılabileceği gibi ciddi karaciğer hastalığı<br />

olanlarda tamamen normal sonuçlar görülebilir.<br />

Örneğin kronik hepatit C enfeksiyonu olanların en<br />

az %16’sında, alkol dışı yağlı karaciğer olgularının<br />

da yaklaşık %13’ünde normal transaminaz düzeyleri<br />

olmasına rağmen farklı derecelerde histolojik<br />

hasar olduğu gösterilmiştir (1). Bu nedenle son<br />

20 yıl içinde kronik karaciğer hastalığının siroz ve<br />

hepatoselüler kanser gibi uzun dönem komplikasyonlarının<br />

2-3 kat arttığı bildirilmektedir (2).<br />

Transaminaz düzeylerini artıran en önemli nedenler;<br />

alkol dışı steatohepatit, viral hepatitler ve<br />

alkole bağlı hepatittir. Bunların dışında metabolik,<br />

genetik, malign ve otoimmun bozukluklar, ilaçlar/hepatotoksinler<br />

de diğer önemli nedenlerdir.<br />

Transaminaz düzeylerinin orta derecede (üst limitin<br />

>10 katı) artması tipik olarak akut karaciğer<br />

hasarını göstermektedir.<br />

Bu retrospektif çalışmada belirgin transaminaz<br />

yüksekliği olup bilirubin yüksekliği eşlik etsin ya<br />

da etmesin akut karaciğer hasarı ön tanısı ile kliniğimize<br />

yatan olguların etiyolojik dağılımı incelenmiş<br />

ve transaminaz yüksekliklerine sistematik<br />

yaklaşım irdelenmiştir.<br />

MATERYAL ve METOT<br />

Ocak 2004-Ocak 2009 tarihleri arasında transaminaz<br />

yükseklikleri ile başvuran ve akut karaciğer<br />

hasarı ön tanısıyla kliniğimize yatırılan 223 olgunun<br />

epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar sonuçları<br />

retrospektif olarak incelendi. Akut viral hepatitlerin<br />

serolojik tanısı için anti-HAV IgM, HBsAg,<br />

anti-HBc IgM, anti-HCV, anti-HDV IgM, anti-HEV<br />

IgM testleri ELISA yöntemi ile çalışıldı. Akut viral<br />

hepatit A tanısı anti-HAV IgM, akut viral hepatit B<br />

tanısı anti-HBc IgM ve HBsAg, akut viral hepatit C<br />

tanısı anti-HCV, akut Delta hepatiti anti-HDV IgM<br />

pozitiflikleri ile konuldu. Tüm olguların karaciğer<br />

ve biliyer sisteme yönelik ultrasonografik incelemeleri<br />

yapıldı.<br />

BULGULAR<br />

Çalışmamıza dahil edilen hastalarımızın 120’si<br />

(%53.8) erkek ve yaş ortalaması 26.8±12.0 yıl idi.<br />

En sık rastlanan yakınmalar; gözlerde sararma<br />

(%74), idrar renginde koyulaşma (%73) ve halsizlik-yorgunluk<br />

(%63) idi. En sık görülen bulgular ise<br />

ikter (%72), hepatomegali (%18), karında hassasiyet<br />

(%13), ve lenfadenopati (%3) idi. Olguların<br />

%51’inde bulaş yolu ve risk faktörü belirlenemezken,<br />

%14’ünde cerrahi müdahale veya diş tedavisi,<br />

%11’inde yakın çevrede hepatit varlığı, %9’unda<br />

çevresel maruziyet (traş, manikür, pedikür vb.),<br />

%5’inde kan transfüzyonu, %5’inde sağlık çalışanı<br />

olma, %4’ünde düzenli alkol tüketimi ve %1’inde<br />

de birden fazla risk faktörü saptandı. Laboratuvar<br />

tetkiklerinde; ortalama total bilirubin değeri<br />

7.12±4.5 mg/dL, direkt bilirubin 4.13± 2.3 mg/dL,<br />

ALT 625±51 IU/mL ve AST 497±42 IU/mL olarak<br />

saptandı.<br />

<strong>Viral</strong> hepatitli hastalarda başvuru anında ortalama<br />

ALT düzeyi 712±34 IU/L, AST düzeyi 430±15 IU/L,<br />

alkole bağlı karaciğer hastalığı olanlarda ALT düzeyi<br />

326±24 IU/L, AST düzeyi 441±40 IU/L, kalp<br />

yetmezliği olan hastalarda ALT düzeyi 750±54<br />

IU/L, AST düzeyi 814±62 IU/L ve alkol dışı karaciğer<br />

yağlanması olgularında ALT düzeyi 210±18<br />

IU/L, AST düzeyi 230±21 IU/L olarak saptanmıştır.<br />

Ultrasonografik incelemelerde akut viral hepatitli<br />

olgularda karaciğer normalden büyük ve ekojenitesi<br />

diffüz olarak azalmış izlendi. Akut kolesistitli<br />

olgularda ise kese içerisinde safra çamuru, kese<br />

duvar kalınlığında artma ve multipl taşlar görüldü.<br />

Akut koledokolitiyazisli olguda koledok çapı 10<br />

mm saptandı ve kanalda ardışık yerleşimli akustik<br />

gölge veren milimetrik taşlar gözlendi.<br />

Transaminaz yüksekliklerinin viral etiyolojisinde<br />

akut HBV enfeksiyonu (%51) en sık neden olarak<br />

saptandı. Bunu sırasıyla akut HAV enfeksiyonu<br />

(%30), akut HCV enfeksiyonu (%1), delta koenfeksiyonu<br />

(%1) ve HAV+HBV ko-enfeksiyonları<br />

(%0.5) izlemiştir. Diğer nedenler; alkole bağlı<br />

hepatit (%2), akut kolesistit ve koledokolitiyazis<br />

(%1.5) ve kalp yetmezliğine bağlı iskemik hepatit<br />

(%1) idi. Olguların %11’inde ise etiyoloji saptanamadı<br />

(Tablo 1).<br />

42 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46


Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />

Tablo 1. Transaminaz yüksekliklerinin<br />

etiyolojik dağılımı<br />

Sayı (%)<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>ler<br />

HBV 114 %52<br />

HAV 68 %30<br />

HCV 2 %1<br />

HDV 2 %1<br />

HAV+HBV 1 %0.5<br />

Alkole bağlı hepatit 4 %2<br />

Akut kolesistit ve koledokolitiyazis 3 %1.5<br />

İskemik hepatit 2 %1<br />

Etiyoloji saptanamayan 25 %11<br />

TARTIŞMA<br />

Karaciğer; karbonhidrat, protein ve lipid metabolizmasından<br />

başka, detoksifikasyonda, retiküloendotelyal<br />

işlevlerde ve safra asitleri sentezinde de<br />

rol oynayan kompleks bir organdır. Akut veya kronik<br />

karaciğer hasarı biyokimyasal anormallikler<br />

olarak laboratuvara yansımaktadır. Serum karaciğer<br />

enzimlerini ölçen testler genellikle “karaciğer<br />

fonksiyon testleri” olarak isimlendirilse de aslında<br />

hepatosit bütünlüğünü veya kolestazı yansıtmaktadır.<br />

Serum albümin, prealbümin ve protrombin<br />

zamanındaki değişiklikler ise sentez yapabilen,<br />

fonksiyonel karaciğer kütlesi ile ilgili olabilirler,<br />

ancak karaciğere özgül değildir (Tablo 2) (1, 2).<br />

Tablo 2. Karaciğer sistemi ve işlevlerinin biyokimyasal belirteçleri<br />

Sistem Belirteç Lokalizasyon İşlev<br />

Hepatosit<br />

bütünlüğü<br />

AST<br />

ALT<br />

Karaciğer, iskelet kası, beyin,<br />

eritrosit<br />

Karaciğer<br />

Kolestaz ALP Kemik, bağırsak, karaciğer,<br />

plasenta<br />

Karaciğer fonksiyonel<br />

kütlesi<br />

GGT<br />

Bilirubin<br />

ALP ile birlikte ise<br />

hepatobiliyer kaynak<br />

Karaciğer veya karaciğer dışı<br />

kaynak<br />

Aminoasit katabolizması<br />

Safra üretimi<br />

Gama glutamil gruplarının<br />

diğer aminoasitlere transferi<br />

Hemoliz yıkım ürünü olarak<br />

karaciğer hücrelerine alınır<br />

ve safrada atılır<br />

Serum Albümin Diyet veya karaciğer Karaciğerde sentezlenir<br />

Protrombin Zamanı<br />

Karaciğerde vitamin -K bağımlı<br />

olan pıhtılaşma faktörleri<br />

sentezlenir<br />

Safra tuzları karaciğerde<br />

sentezlenir ve vitamin K<br />

emilimi için gereklidir<br />

AST ve ALT, aspartat ve alaninden α-amino gruplarını<br />

ketoglutarik asidin α-keto grubuna taşıyarak<br />

sırasıyla oksaloasetik asit ve piruvik asit oluşmasını<br />

sağlayan enzimlerdir. Bu sayede oluşan son<br />

ürünler sitrik asit siklusuna katılmaktadır. Her<br />

iki enzimin de bu reaksiyon için vitamin B6’ya<br />

(piridoksal-5’-fosfat) gereksinimi vardır. ALT B6<br />

eksikliğinden daha fazla etkilenmektedir ve klinik<br />

olarak bu durum vitamin B6 eksikliği sık olan alkolik<br />

karaciğer hastalığında serum ALT aktivitesini<br />

daha da azaltarak AST/ALT oranının artmasına neden<br />

olmaktadır (3, 4, 5).<br />

ALT karaciğerde ve böbrekte sadece hücre sitoplazmasında<br />

bulunurken, AST birçok dokuda hem<br />

sitoplazmada hem de mitokondride bulunmaktadır.<br />

Alkole bağlı karaciğer hastalığında ek olarak<br />

mitokondriyal hasar da (Mallory cisimcikleri) olduğu<br />

için açığa daha fazla AST çıkmaktadır (6).<br />

Çalışma grubumuzda alkole bağlı karaciğer hasarı<br />

olan hastalarda AST/ALT oranı ortalama 2.8 olarak<br />

bulunmuştur.<br />

Karaciğer enzim yüksekliğine yaklaşım öykü ve<br />

fizik bakı ile başlamalıdır. Öyküde risk faktörlerinin<br />

varlığı (endemik bölgeye seyahat, intravenöz<br />

ilaç kullanımı, homoseksüel ilişki, dövme, piercing,<br />

steril olmayan kulak deldirmeler gibi), genetik<br />

hastalıklar için aile öyküsü (hemakromatoz,<br />

Wilson hastalığı, α-1 antitripsin eksikliği), bitkisel<br />

ilaç kullanımı, alkol kullanımı, vitaminler, ilaçlar,<br />

kan nakli ve eşlik eden diğer hastalıklar (obesi-<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46<br />

43


Köse Ş ve ark.<br />

te, diyabet, kalp yetmezliği, kas hastalıkları, tiroid<br />

hastalıkları ve kanser gibi) sorgulanmalıdır. İkinci<br />

aşamada enzim yüksekliğinin kolestatik veya<br />

hepatoselüler olup olmadığı belirlenmelidir. Son<br />

aşamada ise hastalığın kesin tanısına yönelik viral<br />

serolojik belirteçler, glukoz, lipidler, serum demir,<br />

total demir bağlama kapasitesi ve ferritin, ultrasonografi,<br />

serüloplazmin, α-1antitripsin, otoimmun<br />

belirteçler (antinükleer antikor, anti düz kas antikoru,<br />

antigliadin, antiendomisiyal antikor) ve gereğinde<br />

genetik tarama testleri istenmelidir.<br />

Bazı karaciğer hastalıklarında karışık biyokimyasal<br />

profil görülmesine rağmen başlangıçta hepatosellüler/kolestatik<br />

ayırımını yapmak ayırıcı tanıya<br />

ışık tutacaktır. Akut karaciğer hasarında tipik olarak<br />

transaminaz düzeyleri üst limitin ≥10 katı artmaktadır.<br />

Orta-yüksek düzeyde artmış transaminaz<br />

düzeylerine neden olan hastalıklar Tablo 3’de<br />

gösterilmektedir (1).<strong>Viral</strong> hepatitlere bağlı akut<br />

karaciğer hasarında en duyarlı ve özgül transaminaz<br />

eşik düzeylerinin üst sınırın 5-10 katı arasında<br />

yer aldığı, yani AST için 200 IU/L (duyarlılık %91,<br />

özgüllük %95) ve ALT için 300 IU/L (duyarlılık %96,<br />

özgüllük %94) olduğu bildirilmektedir (1). Ancak<br />

serum transaminaz düzeyleri hastalığın evresine<br />

göre değişkenlik göstermektedir (7).<br />

En sık transaminaz yüksekliğine neden olan durumlarda<br />

biyokimyasal özellikler Tablo 4’de verilmiştir<br />

(1).<br />

Tablo 3. Transaminaz yüksekliği nedenleri<br />

<strong>Viral</strong> hepatitler<br />

Hipoksik hasar (konjestif kalp yetmezliği)<br />

Akut ve kronik alkole bağlı hepatit<br />

İlaçlar<br />

Alkol dışı steatohepatit (NASH)<br />

Otoimmun hepatit<br />

İskelet kası hastalıkları<br />

Hemokromatoz<br />

Wilson hastalığı<br />

Çölyak hastalığı<br />

Alfa-1 antitripsin eksikliği<br />

Tablo 4. Farklı klinik durumlarda biyokimyasal özellikler<br />

Sebep<br />

Transaminaz<br />

düzeyinde artma<br />

(üst sınırın katı)<br />

Bilirubin<br />

düzeyinde artma<br />

(üst sınırın katı)<br />

Yorum<br />

İskemik hasar >10-50 ALT; başlangıç pikinden sonra<br />

ani düşme; diğer komorbid durumların<br />

varlığı<br />

Toksik hasar >10 10 5-10 Transaminazlarda yavaş azalma; risk<br />

faktörleri<br />

Akut biliyer tıkanma 5-10 5-10, >10 Kolestazdan önce transaminazlarda<br />

artma; tipik semptomlar<br />

Alkole bağlı hepatit 5-10 5-10, >10 AST/ALT >2; hem akut hem de kronik<br />

olguda akut hasar olabilir<br />

Amerika Birleşik Devletleri’nde 2007’de yapılan bir<br />

sürveyans çalışmasına göre 25-39 yaş arası erişkinlerde<br />

<strong>Hepatit</strong> A oranı 1.3/100000, toplam <strong>Hepatit</strong><br />

B insidansı 1.5/100000 ve <strong>Hepatit</strong> C insidansı<br />

0.3/100000 olarak bildirilmiştir (8). Tüm dünyada<br />

yaklaşık olarak 350000 kişinin <strong>Hepatit</strong> B taşıyıcısı<br />

ve yaklaşık 170000 kişide de HCV enfeksiyonu olduğu<br />

tahmin edilmektedir (7).<br />

Ülkemizde çeşitli bölgelerde hastaneye yatırılan<br />

4471 erişkin akut viral hepatit hastasında HBV<br />

%60.4 ve HAV %27.5 oranında saptanmıştır (9).<br />

Retrospektif olarak yapılan 172 hastalık bir çalışmada<br />

ise HBV %50, HAV %26.7, HCV %1.8, HDV<br />

%8.7 ve etkeni belli olmayan grup %12.8 oranında<br />

saptanmıştır (10).<br />

Günümüzde viral hepatite yol açtığı bilinen hepatit<br />

A, B, C, D ve E virusları hem genom yapıları hem<br />

de oluşturdukları hastalık açısından çok iyi tanımlanmışlardır.<br />

Geliştirilen duyarlı serolojik testlere<br />

karşın günümüzde hepatit enfeksiyonlarının yak-<br />

44 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46


Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />

laşık %15-17’sinde sebep açıklanamamaktadır<br />

(7).<br />

<strong>Viral</strong> hepatitlerde AST ve ALT düzeyleri ikterin başlaması<br />

ile pik yapmakta ve genellikle üst sınırın 10<br />

kat ve üzerine çıkmaktadır. İkter sıklık sırasına<br />

göre akut hepatit A enfeksiyonunda %70, <strong>Hepatit</strong><br />

B enfeksiyonunda %33-50 ve <strong>Hepatit</strong> C’de %20-30<br />

oranında görülmektedir (6). Bizim çalışma grubumuzda<br />

yer alan tüm olgularda ikter sıklığı %72,<br />

viral hepatitlerde %58 olarak literatürle uyumlu<br />

bulunmuştur.<br />

Alkole bağlı karaciğer hastalığı akut veya kronik<br />

zeminde akut alevlenme şeklinde görülebilir.<br />

Alkolik hepatitlerin çoğunda GGT düzeyleri artmıştır<br />

ve bu karaciğer profilinin tek anormal testi<br />

olabilmektedir. Karakteristik biyokimyasal bulgu<br />

GGT/ALP oranının >2.5 olmasıdır. İkter, hastaların<br />

>%60’ında saptanmaktadır. AST ve ALT düzeyleri<br />

genellikle üst sınırların 3-4 katından azdır<br />

ancak bazı durumlarda normal düzeyin 10 katını<br />

aşabilmektedir. Örneğin açlığın eşlik ettiği alkol<br />

alımında veya alkol ile beraber asetaminofen/steroid<br />

olmayan antiinflamatuar ilaç kullanımında 20<br />

kat artabilen AST düzeyleri saptanabilir (11, 12).<br />

Çalışmamızdaki 4 olguda gözlenen yüksek transaminaz<br />

değerleri bu bilgi ışığında yorumlanmıştır.<br />

Total bilirubin değerleri ise ilerlemiş olgularda 7<br />

mg/dL’ye kadar çıkabilmektedir. Bilirubin düzeyleri<br />

arttıkça mortalite de artmaktadır (2).<br />

Çok yüksek transaminaz düzeyleri (>50 kat) olguların<br />

%90’ından fazlasında iskemik ya da toksik<br />

hasarı belirtmektedir (3). AST düzeyleri enzimin<br />

intralobüler dağılımına bağlı olarak ALT’den daha<br />

önce yükselmektedir. İskemik hasarda transaminaz<br />

düzeyleri tepe yaptıktan sonra hızla düşmektedir<br />

(7, 13). Ancak bunun prognostik bir önemi<br />

yoktur çünkü hem rezolüsyon hem de yaygın<br />

karaciğer nekrozu bu tabloya neden olabilmektedir.<br />

Bu durumda serum bilirubin düzeyleri ve<br />

protrombin zamanları yüksek olan olgular hepatik<br />

yetmezlik riski yönünden yakın izlenmelidir. Diğer<br />

bir bulgu ise iskemi belirteci olan LDH’ın çok yüksek<br />

düzeylere ulaşması ve ALT/LDH oranının 1100 IU/L olup AST daha ön planda yüksek<br />

saptanmıştır.<br />

Akut karaciğer hasarının en sık nedenleri dışlandıktan<br />

sonra sekonder hepatit virusları (sitomegalovirus,<br />

Epstein-Barr virus gibi), alkol dışı steatohepatit,<br />

otoimmun, ekstrahepatik ve konjenital<br />

nedenler araştırılmalıdır. Alkol dışı steatohepatit<br />

hafif transaminaz yüksekliklerinin en sık nedenidir<br />

ve bu duruma sıklıkla obesite, bozulmuş glukoz<br />

toleransı veya tip 2 diabetes mellitus, hipertansiyon<br />

ve hipertrigliseridemi gibi risk faktörleri<br />

eşlik eder (7).<br />

Otoimmun hepatitler akut hepatit benzeri tablo ile<br />

ortaya çıkabilir ve serum transaminaz düzeyleri<br />

2000 IU/L’ye kadar ulaşabilir. Karakteristik laboratuvar<br />

bulguları anti nükleer antikor (ANA), anti<br />

düz kas antikor (ASMA) pozitifliği ve belirgin IgG<br />

yüksekliğidir. <strong>Viral</strong> hepatitlerin dışlanması sonrasında<br />

kortikosteroid tedavisi başlanan hastalarda<br />

dramatik bir yanıt alınmaktadır (7, 15).<br />

Akut ekstrahepatik biliyer obstrüksiyon olan hastaların<br />

yaklaşık %25’inde AST düzeyleri 10 kat<br />

ve üzerinde artabilir ve tipik olarak obstrüksiyon<br />

giderildikten sonra hızla düşer (1, 16). Hastanın<br />

öyküsü, tipik biliyer ağrı ve ultrasonografik olarak<br />

dilate safra yollarının görüntülenmesi tanı koydurucudur.<br />

Çalışma grubumuzda üç olgu belirgin<br />

olarak kolestatik formda enzim yüksekliklerine<br />

eşlik eden transaminaz yüksekliği ile başvurmuştu.<br />

Ultrasonografik görüntülemede iki olguda akut<br />

taşlı kolesistit ve bir olguda koledokolithiyazis saptanmıştır.<br />

Sonuç olarak transaminaz yükseklikleri sık karşılaşılan<br />

bir durum olup beraberinde pek çok hastalığı<br />

düşündürmektedir. Tanıda ayrıntılı bir öykü<br />

ve fizik muayene ilk basamaktır. Karaciğer testlerinin<br />

güncel bilgiler ışığında yorumlanması doğru<br />

ve kesin tanıya ulaşmada yardımcı olmaktadır. Bu<br />

çalışmada orta-yüksek derecede karaciğer transaminaz<br />

yüksekliklerine neden olan klinik durumlar<br />

ve biyokimyasal özellikleri irdelenerek, olgulara<br />

sistematik bir yaklaşımın önemine vurgu yapılmıştır.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46<br />

45


Köse Ş ve ark.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Giannini EG, Testa R, Savarino V. Liver enzyme<br />

alteration: a guide for clinicians. CMAJ 2005; 172:<br />

367-79.<br />

2. Knight JA. Liver function tests: their role in the<br />

diagnosis of hepatobiliary diseases. J Infus Nurs.<br />

2005; 28: 108-17.<br />

3. Dufour DR, Lott JA, Nolte FS, Gretch DR, Koff RS,<br />

Seeff LB. Diagnosis and monitoring of hepatic injury.<br />

I. Performance characteristics of laboratory<br />

tests. Clin Chem 2000; 46: 2027-49.<br />

4. Vanderlinde RE. Review of pyridoxal phosphate<br />

and the transaminases in liver disease. Ann Clin<br />

Lab Sci 1986; 16: 79-93.<br />

5. Gopal DV, Rosen HR. Abnormal findings on liver<br />

function tests. Interpreting results to narrow the<br />

diagnosis and establish a prognosis. Postgrad<br />

Med 2000; 107: 100-14.<br />

6. Dufour DR, Lott JA, Nolte FS, Gretch DR, Koff RS,<br />

Seeff LB. Diagnosis and monitoring of hepatic injury.<br />

II. Recommendations for use of laboratory<br />

tests in screening, diagnosis, and monitoring.<br />

Clin Chem 2000; 46: 2050-68.<br />

7. Curry MP, Chopra S. Acute viral hepatitis. Mandell<br />

GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principle and<br />

practice of infectious diseases. 7th edition. Philadelphia,<br />

Churchil Livingston Elsevier 2007: 1577-<br />

92.<br />

8. Daniels D, Grytdal S, Wasley A. Center for Disease<br />

Control and Prevention (CDC). Surveillance<br />

for acute viral hepatitis- United States, 2007.<br />

MMWR Surveill Summ 2009; 58: 1-27.<br />

9. Mıstık R, Balık İ. Türkiye’de viral hepatitlerin epidemiyolojik<br />

analizi. Kılıçturgay K, Badur S (editörler).<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2001. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />

Savaşım Derneği, 2001: 10-55.<br />

10. Hoşoğlu S, Elevli M, Çümen B, Ayaz C, Geyik MF.<br />

Farklı yaş gruplarında hospitalize akut viral hepatitli<br />

hastalarda etyoloji araştırılması. Dicle Tıp<br />

<strong>Dergisi</strong> 1995; 22: 41-5.<br />

11. Wedemeyer H, Jackel E, Wiegand J, Cornberg M,<br />

Manns MP. Whom? When? How? Another piece<br />

of evidence for early treatment of acute hepatitis<br />

C. Hepatology 2004; 39: 1201-3.<br />

12. Ceccanti M, Attili A, Balducci G et al. Acute alcoholic<br />

hepatitis. J Clin Gastroenterol 2006; 40:<br />

833-41.<br />

13. Seeto RK, Fenn B, Rockey DC. Ischemic hepatitis:<br />

clinical presentation and pathogenesis. Am J<br />

Med 2000; 109: 109-13.<br />

14. Fuchs S, Bogomolski-Yahalom V, Paltiel O, Ackerman<br />

Z. Ischemic hepatitis: clinical and laboratory<br />

observations of 34 patients. J Clin Gastroenterol<br />

1998; 26: 183-6.<br />

15. Kessler WR, Cummings OW, Eckert G, Chalasani<br />

N, Lumeng L, Kuo PY. Fulminant hepatic failure<br />

as the initial presentation of acute autoimmune<br />

hepatitis. Clin Gastroenterol Hepatol 2004; 2:<br />

625-31.<br />

16. Schoch L, Whiteman K. Monitoring liver function.<br />

Nursing 2007; 37: 22-3.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Uz. Dr. Gürsel ERSAN<br />

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi<br />

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği<br />

İZMİR<br />

e-mail: ersangursel@gmail.com<br />

46 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46


Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />

Araştırma<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin<br />

ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />

Hamza Murat AKIN 1 , Ayşe Nur TORUN 2 , M. Ali EREN 2 , Süda TEKİN KORUK 3 , Tevfik SABUNCU 2<br />

1<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı,<br />

2<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji Bilim Dalı,<br />

3<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, ŞANLIURFA<br />

ÖZET<br />

Çalışmanın amacı kronik hepatit B (KHB) ve kronik hepatit C (KHC) olgularında prolaktin (PRL), hipofiz-tiroid<br />

aksı ve bu değişkenlerle viral yük ve karaciğer enzimleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir.<br />

Çalışmaya 15 KHB, 15 KHC ve 30 sağlıklı kontrol alındı. PRL, KHB grubunda KHC grubuna göre düşük bulunurken<br />

(p


Akın H ve ark.<br />

levels, a negative significant correlation was observed between HCV RNA and AST levels (r:-0.52, p


Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />

sekti (p


Akın H ve ark.<br />

hem KHB hem de KHC olgularında etkilenmemiştir.<br />

Kronik hastalıklarda karşılaşılan bir diğer durum<br />

da ötiroid hasta sendromu olup, karaciğer hastalıklarında<br />

da sık görülür (15, 16). Ötiroid hasta<br />

sendromu gerçek bir hipotiroidizm olmayıp, organizmanın<br />

strese karşı bir adaptasyonudur ve klasik<br />

olarak TSH normal, sT3 düzeyi düşük olarak<br />

izlenir ve hastalık ilerlediğinde sT4 de düşer (15).<br />

Olgularımızda ötiroid hasta sendromunun olmaması<br />

karaciğer fonksiyonlarının iyi korunmuş olması<br />

ile açıklanabilir.<br />

Kronik hepatit olgularında ön hipofizin nasıl etkilendiği<br />

çok açık değildir (11). Çalışmamızda ön<br />

hipofiz açısından sınırlı bir değerlendirme yapmış<br />

olsak da PRL’nin KHB olgularında düştüğünü<br />

saptadık. PRL akut ve kronik hastalıklar gibi stres<br />

koşullarında arttığı bilinen bir hormondur (17).<br />

PRL’nin kronik inflamasyonun yarattığı stres koşulundan<br />

etkilenme olasılığına rağmen, çalışmamızda<br />

PRL düzeyi KHB olgularında daha düşük olarak<br />

bulunmuştur. KHB grubunda karaciğer hasar testlerinden<br />

olan ALT düzeyi kontrollere göre yüksek<br />

bulunmuş olsa da KHC’ye göre daha düşük bulunmuştur.<br />

Bu da KHB grubunda mevcut olan stres<br />

faktörünün KHC grubuna göre daha düşük olduğu<br />

anlamına gelebilir. Ancak hastalarımızda karaciğerdeki<br />

inflamasyonun, dolayısı ile organizmanın<br />

içinde bulunduğu stresin derecesinin belirlenmesinde<br />

önemli bir rolü olan karaciğer biyopsisinin<br />

yapılmamış olması net yorum yapmamızı engellemektedir.<br />

Ancak sonuçlarımıza göre hem KHB<br />

hem de KHC grubunda henüz PRL artışına neden<br />

olacak ciddi bir stresin olmadığı yorumu yapılabilir.<br />

KHB olgularında saptadığımız PRL düşüklüğünün<br />

patogenezi net değildir. Ancak bilinmektedir ki<br />

endokrin sistem ile immun sistem iç içe çalışmakta<br />

ve bu sistemlerden herhangi birine ait patolojiler<br />

diğerini kolaylıkla etkilemektedir (20). KHB’nin<br />

yarattığı inflamasyon ve bunun sonucunda artan<br />

sitokin trafiği PRL salgılayan laktotrop hücreler<br />

üzerine inhibitör etki yaratmış olabilir. Ancak bu<br />

teorimizin daha detaylı olarak incelendiği, sitokin<br />

düzeylerinin de değerlendirildiği çalışmalarla desteklenmesi<br />

gerekir.<br />

Kronik hepatit olgularında mevcut karaciğer hastalığının<br />

PRL düzeyini etkileme olasılığı olduğu<br />

gibi, PRL’nin de karaciğer hastalık sürecini etkileme<br />

olasılığı vardır. PRL’nin siroz hastalarında arttığı<br />

ve bunun da östrojenlerin metabolizmasına bağlı<br />

olduğu düşünülse de, PRL’nin karaciğer üzerinde<br />

rejeneratif etkisinin olduğunu gösteren çalışmalar<br />

da mevcuttur (18, 19). Nitekim bir çalışmada karaciğerde<br />

fibrozis ve siroz olan olgularda normal karaciğere<br />

oranla daha fazla PRL reseptörü olduğu<br />

gösterilmiştir ve yazarlar bunu PRL’nin hasarlı olan<br />

karaciğerdeki rejeneratif etkisine bağlamışlardır<br />

(19). Çalışmamızda hastaların gerek klinik olarak<br />

normal olması, gerekse karaciğer fonksiyon göstergelerinden<br />

olan albumin, protrombin zamanı<br />

ve aktive parsiyel tromboplastin zamanının normal<br />

olması, karaciğer biyopsisi yapılmamış olsa da<br />

kronik hepatitli olgularımızda sirozu dışlamaktadır<br />

ve eğer varsa fibrozisin de hafif olduğu anlamına<br />

gelmektedir. Bu da PRL düzeyinin kronik hepatit<br />

gruplarımızda neden artmadığını açıklayabilir.<br />

Sonuç olarak siroza ilerlememiş hem kronik B<br />

hem de kronik C hepatiti olgularında hipofiz-tiroid<br />

aksı etkilenmezken, KHB olgularında ön hipofiz<br />

hormonlarından PRL düşmektedir. Bu durumda<br />

PRL salgılayan hipofizer laktotrop hücrelerin<br />

KHB’nin yarattığı etkilere tirotrop hücrelerden<br />

daha duyarlı olduğu düşünülebilir. KHB patogenezinde<br />

rol oynayan sitokinler ile PRL düşüşü arasında<br />

bir ilişki olup olmadığı daha ileri çalışmalarla<br />

değerlendirilmelidir.<br />

50 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 47-51


Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Lavanchy D. <strong>Hepatit</strong>is B virus epidemiology, disease<br />

burden, treatment, and current and emerging<br />

prevention and control measures. J <strong>Viral</strong><br />

Hepat 2004; 11: 97-107.<br />

2. Munir S, Saleem S, Idrees M, et al. <strong>Hepatit</strong>is C<br />

treatment: current and future perspectives. Virol<br />

J 2010; 7: 296.<br />

3. Baig S, Alamgir M. The extrahepatic manifestations<br />

of hepatitis B virus. J Coll Physicians Surg<br />

Pak 2008; 18: 451-7.<br />

4. Antonelli A, Ferri C, Ferrari SM, Colaci M, Sansonno<br />

D, Fallahi P. Endocrine manifestations of hepatitis<br />

C virus infection. Nat Clin Pract Endocrinol<br />

Metab 2009; 5: 26-34.<br />

5. Antonelli A, Ferri C, Ferrari SM, Colaci M, Fallahi<br />

P. Immunopathogenesis of HCV-related endocrine<br />

manifestations in chronic hepatitis and mixed<br />

cryoglobulinemia. Autoimmun Rev. 2008; 8:<br />

18-23.<br />

6. Zignego AL, Piluso A, Giannini C. HBV and HCV<br />

chronic infection: autoimmune manifestations<br />

and lymphoproliferation. Autoimmun Rev 2008;<br />

8: 107-11.<br />

7. Acharya JN, Pacheco VH. Neurologic complications<br />

of hepatitis C. Neurologist 2008; 14: 151-6.<br />

8. Okuse C, Yotsuyanagi H, Koike K. <strong>Hepatit</strong>is C as<br />

a systemic disease: virus and host immunologic<br />

responses underlie hepatic and extrahepatic<br />

manifestations. J Gastroenterol 2007; 42: 857-65.<br />

9. Zignego AL, Giannini C, Ferri C. <strong>Hepatit</strong>is C virusrelated<br />

lymphoproliferative disorders: an overview.<br />

World J Gastroenterol 2007; 13: 2467-78.<br />

10. Lormeau C, Falgarone G, Roulot D, Boissier MC.<br />

Rheumatologic manifestations of chronic hepatitis<br />

C infection. Joint Bone Spine 2006; 73: 633-8.<br />

11. Zietz B, Lock G, Plach B, et al. Dysfunction of the<br />

hypothalamic-pituitary-glandular axes and relation<br />

to Child-Pugh classification in male patients<br />

with alcoholic and virus-related cirrhosis. Eur J<br />

Gastroenterol Hepatol 2003; 15: 495-501.<br />

12. Bianco AC, Kim BW. Deiodinases: implications<br />

of the local control of thyroid hormone action. J<br />

Clin Invest 2006; 116: 2571–79.<br />

13. Bianco AC, Salvatore D, Gereben B, Berry MJ,<br />

Larsen PR. Biochemistry, cellular and molecular<br />

biology, and physiological roles of the iodothyronine<br />

selenodeiodinases. Endocr Rev 2002; 23:<br />

38–89.<br />

14. Antonelli A, Ferri C, Fallahi P, et al. Thyroid disorders<br />

in chronic hepatitis C virus infection. Thyroid<br />

2006; 16: 563-72.<br />

15. Adler SM, Wartofsky L. The nonthyroidal illness<br />

syndrome. Endocrinol Metab Clin North Am<br />

2007; 36: 657-72.<br />

16. Warner MH, Beckett GJ. Mechanisms behind the<br />

non-thyroidal illness syndrome: an update. J Endocrinol<br />

2010; 205: 1-13.<br />

17. Aron DC, Findling JW, Tyrell JB. Hypothalamus<br />

and pituitary gland. Anterior pituitary hormones.<br />

In: Gardner DG, Shoback D eds. Basic and Clinical<br />

Endocrinology. 8th ed. New York:Mc Graw<br />

Hill, 2007: 118-19.<br />

18. Kloehn S, Otte C, Korsanke M, et al. Expression<br />

and distribution of the prolactin receptor in normal<br />

rat liver and in experimental liver cirrhosis.<br />

Horm Metab Res 2001; 33: 394-401.<br />

19. Simon-Holtorf J, Mönig H, Klomp HJ, Reinecke-<br />

Lüthge A, Fölsch UR, Kloehn S. Expression and<br />

distribution of prolactin receptor in normal, fibrotic,<br />

and cirrhotic human liver. Exp Clin Endocrinol<br />

Diabetes 2006; 114: 584-9.<br />

20. Webb P, Baxter JD. Introduction to Endocrinology.<br />

Relationships between hormones and other<br />

signaling molecules. In: Gardner DG, Shoback<br />

D (eds). Basic and Clinical Endocrinology.<br />

8th ed. New York:Mc Graw Hill, 2007: 6.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Dr. Ayse Nur TORUN,<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi,<br />

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı,<br />

Yenişehir Kampüsü, 63300, ŞANLIURFA<br />

e-mail: aysenurizol@yahoo.com<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 47-51<br />

51


Asan A ve ark.<br />

Araştırma<br />

Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde<br />

HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının<br />

Değerlendirilmesi*<br />

Ali ASAN 1 , Ayhan AKBULUT 2 , Suzan SAÇAR 3 , Hüseyin TURGUT 3<br />

1<br />

Tunceli Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, TUNCELİ<br />

2<br />

Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ<br />

3<br />

Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, DENİZLİ<br />

*Bu çalışma 15. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Kongresi’nde bildiri olarak sunulmuştur.<br />

ÖZET<br />

<strong>Viral</strong> hepatitler gerek dünyada gerekse ülkemizde en önemli karaciğer hastalıkları grubunu oluşturmaktadır.<br />

Bu çalışmada; 01 Ocak - 31 Aralık 2010 tarihleri arasında Tunceli Devlet Hastanesi polikliniklerine başvuran<br />

hastaların HBsAg ve anti-HCV seropozitifliklerinin araştırılması amaçlandı. Bütün HBsAg ve anti-HCV düzeyleri<br />

kemiluminesans immunoassay (Architect i2000, Abbott, USA) yöntemi ile tespit edildi ve sonuçlar retrospektif<br />

olarak değerlendirildi. Sonuçların istatistiksel değerlendirmesinde Fisher’in Ki-kare testi kullanıldı.<br />

Araştırmamızda HBsAg seroprevalansı %4.22, anti-HCV seroprevalansı %0.95 bulundu. HBsAg ve anti-HCV<br />

oranları kadınlarda sırasıyla %3.50 ve %0.92 bulunurken, erkeklerde bu oranlar sırasıyla %4.99 ve %0.98 olarak<br />

tespit edildi. HBsAg ve anti-HCV seroprevalansı erkeklerde kadınlara göre daha yüksek oranda saptandı<br />

(p>0.05). Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde HBsAg seropozitifliği hem erkekte hem de kadında en<br />

sık 50-59 yaş grubunda; anti-HCV seropozitifliği ise en sık ≥70 yaş grubunda saptandı. Araştırmamızda,<br />

ulusal aşılama programının başlangıcından sonra doğmuş olan biri bir yaşında ve diğeri ise altı yaşında olmak<br />

üzere iki kişide HBsAg pozitif olarak saptandı. Sonuç olarak; HBsAg ve anti-HCV seropozitifliği Türkiye<br />

ortalamasına göre yüksek bulunsa da doğu - güneydoğu ortalamasına benzer olarak bulundu. Ne yazık ki,<br />

Tunceli’de daha önce yapılmış başka bir çalışma olmadığı için ildeki gidişat değerlendirilememiştir. Sağlık<br />

Bakanlığının yürütmekte olduğu aşılama programının riskli grupları içerecek şekilde yaygınlaştırılması ve<br />

ayrıca gerekli önleyici tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.<br />

Anahtar Kelimeler: HBsAg, anti-HCV, seroprevalans<br />

52 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 52-56


Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının Değerlendirilmesi<br />

SUMMARY<br />

Evaluation of Seroprevalence of HBsAg and Anti-HCV in the Patients Admitted to the Tunceli<br />

State Hospital<br />

<strong>Viral</strong> hepatitis cases constitute the leading group of liver diseases both in our country and worldwide. The aim<br />

of the current study was to investigate seropositivity of HbsAg and anti-HCV in the patients who were admitted<br />

to the outpatient clinics of Tunceli State Hospital between January 2010 and December 2010. All HBsAg and<br />

anti-HCV levels were determined by chemiluminescence immunoassay method (Architect i2000, Abbott, USA)<br />

and the results were evaluated retrospectively. Statistical analysis of the results was performed using Fisher’s<br />

Chi-square test. The seroprevalence of HBsAg was 4.22% and anti-HCV was 0.95%. The seroprevalences of<br />

HBsAg and anti-HCV among females were 3.50% and 0.92%, respectively, whereas 4.99% and 0.98% among<br />

males, respectively. The seroprevalences of HBsAg and anti-HCV were higher in males than females (p>0.05).<br />

When the seroprevalences were evaluated according to the age groups, HBsAg seropositivity was most frequently<br />

observed in 50-59 years of age group both in males and females; whereas, anti-HCV seropositivity<br />

was most frequent in the ≥70 years of age group. In the present study, HBsAg positivity was detected in two<br />

cases; a one year old and a six year old child born following the initiation of national immunization program.<br />

In conclusion; seropositivities of HBsAg and anti-HCV were determined to be similar to the mean levels in the<br />

eastern-southeastern regions, though they were higher than those in Turkey. Since no previous similar studies<br />

have been conducted in Tunceli province, it was not possible to perform a comparison or an overall evaluation<br />

for the city. The scope of the immunization program, which has been currently conducting by Ministry of<br />

Health, should be extended to include risk groups and necessary preventive measures should be taken as well<br />

Keywords: HBsAg, anti-HCV, seroprevalence<br />

GİRİŞ<br />

<strong>Hepatit</strong> B virus (HBV) ve <strong>Hepatit</strong> C virus (HCV) enfeksiyonları<br />

tüm dünyada önemli sağlık sorunları<br />

arasındadır. HBV açısından dünya nüfusunun yaklaşık<br />

olarak üçte biri serolojik olarak eski veya yeni<br />

enfeksiyon kanıtlarına sahiptir. Dünyada yaklaşık<br />

iki milyar kişinin HBV ile enfekte olduğu ve yaklaşık<br />

350 milyon kişinin bu kronik hastalık ile yaşadığı<br />

bildirilmektedir. Her yıl yaklaşık 600 000 kişi<br />

HBV’ye bağlı akut veya kronik hadiseler nedeniyle<br />

ölmektedir. Değişik bölgelerde yapılan prevalans<br />

çalışmaları HBV’nin tüm siroz olgularının %30’undan,<br />

tüm hepatoselüler kanser (HCC) vakalarının<br />

ise %53’ünden sorumlu olduğunu göstermektedir.<br />

Bu oranlar HCV’de sırasıyla %27 ve %25 olarak bildirilmektedir<br />

(1-3). Dünya’da HCV enfeksiyonun<br />

ortalama sıklığı %3 civarındadır. Dünya genelinde<br />

yaklaşık 210 milyon HCV ile enfekte hasta vardır.<br />

Ülkemizde HBsAg taşıyıcılık oranı %2-7 civarındadır<br />

ve dünyada orta endemik bölge sınıfında bulunmaktadır<br />

(4, 5). Ülkemizde HCV sıklığı %1–2.4<br />

arasında değişmektedir. Kan donörlerindeki oranlar<br />

genellikle %1’i geçmemektedir (6).<br />

Bu çalışmada Tunceli ilinde daha önce hepatit B<br />

ve C seroprevalansı ile ilgili çalışma yapılmamış<br />

olması sebebiyle ilin seroprevalansı hakkında bilgi<br />

sahibi olmak ve bu oranları ülke verileriyle karşılaştırmak<br />

amaçlandı.<br />

MATERYAL ve METOT<br />

Tanımlayıcı tipte olan çalışmamızda 01 Ocak - 31<br />

Aralık 2010 tarihleri arasında herhangi bir nedenle<br />

Tunceli Devlet Hastanesi polikliniklerine başvuran<br />

hastalardan istenmiş olan hepatit göstergeleri<br />

retrospektif olarak değerlendirildi. Bütün HBsAg<br />

ve anti-HCV düzeyleri kemiluminesans immunoassay<br />

(Architect i2000, Abbott, USA) yöntemi ile<br />

tespit edildi. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 15.0<br />

kullanılarak yapıldı. Gruplar arası değerlendirmede<br />

ki kare testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık<br />

düzeyi p


Asan A ve ark.<br />

(29/3141) olarak tespit edilmiştir. Anti-HCV pozitif<br />

olan kişilerin %54.23’ü 50 yaş ve üzerinde iken, en<br />

sık görüldüğü yaş grubunu 70 yaş ve üzeri kişiler<br />

(%2.91) oluşturdu. On ile 19 yaş grubunda toplam<br />

525 kişide anti-HCV pozitifliği hiç saptanmadı<br />

(Tablo 2).Yerleşim alanlarına göre değerlendirme<br />

yapıldığında HBsAg pozitifliği kent merkezinde<br />

%4.66 (187/4012) kırsal alanda %3.52 (87/2466)<br />

bulundu ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı<br />

(p=0.03). Anti HCV pozitifliği ise kent merkezinde<br />

Tablo 1. HBsAg Pozitifliğinin Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı<br />

Yaş Grupları Erkek Kadın Toplam<br />

n % n % n %<br />

≤9 2/418 0.47 0/184 0 2/602 0.33<br />

10-19 2/244 0.81 5/299 1.67 7/543 1.28<br />

20-29 49/1136 1.67 24/926 2.59 73/2062 3.54<br />

30-39 38/491 7.73 31/792 3.91 69/1283 4.59<br />

40-49 28/343 8.16 22/442 4.97 52/785 6.62<br />

50-59 27/205 13.17 23/299 7.69 50/504 9.92<br />

60-69 3/101 2.97 7/159 4.40 10/260 3.84<br />

≥70 9/226 3.98 4/213 1.87 13/439 2.96<br />

Toplam 158/3164 4.99 116/3314 3.50 274/6478 4.22<br />

Tablo 2. Anti HCV Pozitifliğinin Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı<br />

Yaş Grupları Erkek Kadın Toplam<br />

n % n % n %<br />

≤9 1/427 0.23 0/213 0 1/640 0.15<br />

10-19 0/240 0 0/285 0 0/525 0<br />

20-29 5/1097 0.45 5/871 0.57 10/1968 0.50<br />

30-39 6/469 1.27 6/757 0.79 12/1216 0.98<br />

40-49 2/320 0.62 2/392 0.51 4/712 0.56<br />

50-59 4/183 2.18 9/274 3.28 13/457 2.84<br />

60-69 3/96 3.12 4/152 2.63 7/248 2.82<br />

≥70 9/214 4.20 3/197 1.52 12/411 2.91<br />

Toplam 30/3046 0.98 29/3141 0.92 59/6187 0.95<br />

Tablo 3. <strong>Hepatit</strong> B ve C Seropozitifliğinin Yerleşim Alanlarına Göre Dağılımı<br />

Yerleşim Yeri<br />

Antikorlar Kent n % Kır n % Toplam* n % P<br />

HBsAg pozitif 187 (4.66) 87 (3.52) 274 (4.23) 0.03<br />

HBsAg negatif 3825 (95.34) 2379 (96.48) 6204 (94.77)<br />

Toplam* 4012 (100) 2466 (100) 6478 (100) >0.05<br />

Anti-HCV pozitif 40 (1.07) 19 (0.76) 59 (0.95)<br />

Anti-HCV negatif 3672 (98.93) 2456 (99.24) 6128 (99.05)<br />

Toplam** 3712 (100) 2475 (100) 6187 (100)<br />

*Satır yüzdesi **Sütun yüzdesi<br />

54 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 52-56


Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının Değerlendirilmesi<br />

%1.07 (40/3712), kırsal alanda %0.76 (19/2475) olarak<br />

saptandı (p>0.05) (Tablo 3).<br />

HBsAg pozitif saptananların %68.24 (187/274)’ü nün,<br />

anti-HCV pozitif saptananların ise %67.80 (40/59)’inin<br />

kent merkezinde yaşadıkları tespit edildi.<br />

TARTIŞMA<br />

Ülkemizde HBsAg taşıyıcılık oranı %2-7 civarındadır<br />

ve dünyada orta endemik bölge sınıfında<br />

bulunmaktadır. Türkiye’den yapılan yayınların incelendiği<br />

bir meta-analizde 1985-1999 yıllarında<br />

HBsAg pozitifliği %5.2 iken, 2000-2005 yıllarında<br />

%2.97 olarak saptanmış ve istatistiksel olarak anlamlı<br />

bir azalma olduğu bildirilmiştir (4). Bizim<br />

çalışmamızda HBsAg pozitifliği %4.22 bulundu.<br />

Meta-analizde anti-HCV oranları ise %0.54 civarında<br />

bildirilmiştir (4). Laboratuvar sonuçlarının<br />

değerlendirildiği; ilimize komşu olan Elazığ ve<br />

Malatya’dan yapılan çalışmalarda anti-HCV prevalansı<br />

%0.11, %1.7 ve %1.3 olarak saptanmıştır (7,<br />

8, 9). Bizim çalışmamızda bu oran %0.95 olarak<br />

tespit edildi. İlimizde daha önceden yapılmış bir<br />

çalışma olmadığından oranlarda azalma olup olmadığını<br />

söylemek mümkün değildir. Bizim verilerimiz<br />

Türkiye ortalamasına göre yüksek olmakla<br />

beraber doğu illerimizin ortalamasına benzerdir.<br />

HBsAg seropozitifliğini araştıran Diyarbakır, Elazığ,<br />

Van illerindeki ilk çalışmalarda %8-14 gibi daha<br />

yüksek oranlar bildirilirken, 2000 yılı sonrasında<br />

Diyarbakır’da %4, 4.9, Van’da %4.2, Şanlıurfa’da<br />

%9.6 oranları rapor edilmiştir (10-15).<br />

HBsAg seropozitifliği erkeklerde (%4.99), kadınlardan<br />

(%3.50) daha yüksek oranda bulundu ancak<br />

aradaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı<br />

değildi (p>0.05). Bizim sonuçlarımızla uyumlu<br />

olarak ulusal literatürde HBV enfeksiyonu seroprevalansının<br />

erkeklerde daha yüksek olduğu ifade<br />

edilmektedir. Bununla birlikte cinsiyete göre fark<br />

bulmayan çalışma sonuçları da bulunmaktadır<br />

(16-22). Erkeklerin berberlerde jilet ve ustura kullanılarak<br />

tıraş olmaları ve askere gitmeleri HBsAg<br />

pozitifliğinin erkeklerde daha sık görülmesinin nedeni<br />

olabilir.<br />

Yaş gruplarındaki HBsAg seropozitifliği karşılaştırıldığında;<br />

en yüksek oranlar erkeklerde (%13.17) ve<br />

kadınlarda (%9.92) 50-59 yaş grubunda saptandı.<br />

İkinci sırada ise yine hem erkeklerde (%8.16) hem<br />

de kadınlarda (%4.97) 40-49 yaş grubu alıyordu.<br />

Bu sonuçlar bize Sağlık Bakanlığının yürütmekte<br />

olduğu aşılama programının devam etmesi ve<br />

erişkinler ve yüksek riskli grupları içerecek şekilde<br />

yaygınlaştırılması gerektiğini işaret etmektedir.<br />

Araştırmamızda, ulusal aşılama programının başlangıcından<br />

sonra doğmuş olan biri bir yaşında ve<br />

diğeri ise altı yaşında olmak üzere iki kişide HBsAg<br />

pozitif olarak saptandı. Bu kişiler için filyasyon çalışması<br />

planlanmıştır.<br />

Araştırmamızda HBsAg pozitifliği kent merkezinde<br />

%4.66 kırsal alanda ise %3.52 bulundu ve aradaki<br />

fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0.03). Anti<br />

HCV pozitifliği ise kent merkezinde %1.07, kırsal<br />

alanda ise %0.76 olarak tespit edildi (p>0.05)<br />

HBsAg pozitif saptananların %68.24’ünün, anti-<br />

HCV pozitif saptananların %67.80’inin kent merkezinde<br />

yaşadıkları saptandı. Bunun nedeni kırsal<br />

nüfusun azlığından kaynaklanıyor olabilir. Tunceli<br />

iline ait adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine<br />

göre nüfusun %76.26’sı (56 222 356 / 73 722 988)<br />

merkezde, %24.74’ü (17 500 632 / 73 722 988) ise<br />

kırsalda yaşamaktadır (23). Şehir merkezinde yaşayanların<br />

bulaşa daha çok muhatap olmaları da<br />

hepatit B ve C’nin kent merkezinde daha sık olmasına<br />

katkıda bulunuyor olabilir. Literatürde HBsAg<br />

pozitifliğinin kırsal alanda fazla görüldüğünü belirten<br />

yayınlar olmakla birlikte, fark olmadığını gösteren<br />

yayınlar da bulunmaktadır (14, 24).<br />

Anti-HCV seropozitifliği; erkeklerde (%0.98) kadınlara<br />

(%0.92) göre daha yüksek oranda saptandı<br />

(p>0.05). Bu fark 70 yaş ve üzeri kişilerde<br />

erkekler lehine artış göstermiş (%4.20-%2.91)<br />

ve istatistiksel olarak da anlamlı fark ortaya çıkmıştır<br />

(p


Asan A ve ark.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Kantarçeken B. Kronik <strong>Hepatit</strong> B-Doğal Seyir. Tabak<br />

F, Balık İ (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2009. 1. Baskı.<br />

İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 2009:<br />

3-22.<br />

2. Perz JF, Armstrong GL, Farrington LA, Hutin YJ,<br />

Bell BP. The contribution of hepatitis B and hepatitis<br />

C virus infection to cirrhosis and primary liver<br />

cancer worldwide. J Hepatol 2006; 45: 529-38.<br />

3. <strong>Hepatit</strong>is B. World Health Organization. http://<br />

www.who.int/mediacentre/factsheets/ fs204<br />

(Erişim tarihi 15.03.<strong>2011</strong>)<br />

4. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi<br />

yayınların irdelenmesi. Tabak F, Balık İ (eds). <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong> 2007. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />

Savaşım Derneği, 2007: 10-50.<br />

5. Quer J, Esteban J. Epidemiology. In: Thomas HC,<br />

Lemon S, Zuckerman AJ (eds). <strong>Viral</strong> hepatitis.<br />

Third Edition. Massachusetts, USA: Blackwell<br />

Publishing, 2005: 407-25.<br />

6. Sünbül M. HCV enfeksiyonlarının epidemiyolojisi<br />

ve korunma. Tabak F, Balık İ (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

2009. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />

Derneği, 2009: 208-19.<br />

7. Özden M, Denk A, Almış H, Kılıç SS. Kan donörlerinde<br />

HBsAg ve anti-HCV sropozitifliği. VII. Ulusal<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi Kongre Kitabı, <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 2004: 126.<br />

8. Özden M, Demirdağ K, Kalkan A. Hastanemizde<br />

üç yıllık HBV ve HCV markerlerin değerlendirilmesi.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 8: 116-118.<br />

9. Tekerekoğlu MS, Aktaş E, Özerol İH, Durmaz R.<br />

18-45 yaş grubu kadınlarda HBsAg, anti-HCV ve<br />

anti-HIV seropozitifliği. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2004;<br />

9: 46-9.<br />

10. Bilgiç A, Özacar T. <strong>Hepatit</strong> B virüsü. Wilke Topçu<br />

A, Söyletir G, Doğanay M. (eds) İnfeksiyon Hastalıkları<br />

ve Mikrobiyolojisi. 1. Baskı. İstanbul: Nobel<br />

Tıp Kitabevi, 2002: 1350-70.<br />

11. Arabacı F, Şahin HA, Şahin İ, Kartal Ş. Kan donörlerinde<br />

HBV, HCV, HIV ve VDRL seropozitifliği.<br />

Klimik Derg 2003; 16: 18-20.<br />

12. Dilek İ, Demir C, Bay A, Akdeniz H, Öner AF. Seropositivity<br />

rates of HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve<br />

VDRL in blood donors in Eastern Turkey. Turk J<br />

Hematol 2007; 24: 4-7.<br />

13. Dursun M, Gül K, Yılmaz Ş, Canoruç F, Ayyıldız<br />

O, Değertekin H. Diyarbakır’da kan merkezine<br />

başvuran gönüllü vericilerin HBsAg ve anti-HCV<br />

pozitiflik oranları. Akademik Gastroenteroloji<br />

Derg 2003; 2: 130-3.<br />

14. Dursun M, Ertem M, Yılmaz Ş, Saka G, Özekinci<br />

T, Şimşek Z. Prevalance of hepatitis B infections<br />

in the Southeastern region of Turkey: Comparision<br />

of risk factors for HBV infection in rural and<br />

urban areas. Jpn J Infect Dis 2005; 58: 15-9.<br />

15. Aslan G, Ulukanlıgil M, Seyrek A. Şanlıurfa ilinde<br />

HBsAg, anti-HBs ve anti-HCV seroprevelansı. <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong> Derg 2001; 3: 408-10.<br />

16. Kaçmaz B. Ankara ilinde hepatit B ve hepatit C<br />

infeksiyonu seroprevelansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg<br />

2003; 2: 97-101.<br />

17. Kurt H, Battal İ, Memikoğlu O, Yeşilkaya A, Tekeli<br />

E. Ankara bölgesinde sağlıklı bireylerde HAV,<br />

HBV, HCV seropozitifliğinin yaş ve cinsiyete göre<br />

dağılımı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 2: 88-96.<br />

18. Taşyaran MA, Akdağ R, Akyüz M, Kaya A, Ceviz<br />

N, Yılmaz Ş. Erzurum bölgesi çocuklarında parenteral<br />

bulaşan hepatit virüslerinin seroprevelansı.<br />

KLİMİK Derg 1994; 7: 76-8.<br />

19. Akbulut A, Kılıç SS, Felek S, Kalkan A, Papila Ç.<br />

Elazığ ili ve yöresinde hepatit B prevalansının<br />

araştırılması. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 1995; 1: 29-33.<br />

20. Ocak S, Kaya H, Çetin M, İnandı T. Antakya’da<br />

preoperatif hastalarda hepatit A ve B seropozitifliği,<br />

yaş ve cinsiyete göre dağılımı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

Derg 2005; 3: 169-75.<br />

21. Kaygusuz S, Kılıç D, Ayaşlıoğlu E, Özlük Ö, Cerit<br />

L, Yıldırım A. Kırıkkale’de yaşa ve cinsiyete göre<br />

HAV, HBV ve HCV seropozitiflik sonuçları. <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 3: 160-5.<br />

22. Apan TZ, Yıldırım RC, Yıldız A, Begon B. Kırıkkale<br />

ilinde devlet hastanesi ve Kırıkkale üniversitesi<br />

tıp fakültesi hastanesi polikliniklerine başvuranlarda<br />

hepatit B seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

Derg 2002; 3: 509-13.<br />

23. Türkiye İstatistik Kurumu Adrese Dayalı Nüfus<br />

Kayıt Sistemi (ADNKS) Veri Tabanı. http://<br />

rapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnks<br />

db2&ENVID=adnksdb2Env&report=turki<br />

ye_il_koy_sehir.RDF&p_il1=62&p_kod=2&p_<br />

yil=2010&p_dil=1&desformat=html (Erişim tarihi<br />

06.10.<strong>2011</strong>)<br />

24. Karabay O, Serin E, Tamer A ve ark. <strong>Hepatit</strong>is B<br />

carriage and Brucella seroprevalence in urban<br />

and rural areas of Bolu province of Turkey: a<br />

prospective epidemiologic study. Turk J Gastroenterol<br />

2004; 15: 11-3.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Uzm. Dr. Ali ASAN<br />

Tunceli Devlet Hastanesi,<br />

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />

Kliniği,<br />

TUNCELİ<br />

e-mail: draasan@yahoo.com<br />

56 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 52-56


<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />

Araştırma<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum<br />

Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV<br />

Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />

Şükran KÖSE, Filiz OĞUZ GÜLCÜ, Selim TOPALOĞLU, Tuncer İYİ<br />

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İZMİR<br />

ÖZET<br />

Bu çalışmada, serum HBV DNA düzeyi 10 4 kopya/mL ve üzerinde olan hastaların yaş, cinsiyet, serum alanin<br />

aminotransferaz (ALT) düzeyleri ve HBV serolojik göstergeleri açısından incelenmesi planlanmıştır. HBV DNA<br />

kantitatif olarak real time polimeraz zincir reaksiyon (PCR) ile, serolojik testler ise enzim immuno assay<br />

yöntemiyle çalışılmıştır. HBV DNA ve HBV seroloji calışılan toplam 322 serumun 136’sında (%42.2) HBV DNA<br />

düzeyi 10 4 -10 7 kopya/mL arasında, 186’sında da (%57.8) 10 7 kopya/mL’nin üzerinde olduğu bulunmuştur. ALT<br />

düzeyleri, hastaların 191’inde (%59.4) normalin üst sınırının iki katından düşük; 131’inde (%40.6) normalin<br />

üst sınırının iki katından yüksek bulunmuştur. HBeAg yönünden 96’sı (%29.8) pozitif saptanırken, 266 hastada<br />

(%70.2) HBeAg negatif saptanmıştır. Hasta grubumuzda erkekler %63.7; kadınlar ise %36.3 oranında, yaş dağılımına<br />

bakıldığında en büyük oranın %51.8 ile 21-40 yaş arası olduğu görülmüştür. HBV enfeksiyonlu hastaların<br />

tanı, tedavi ve takiplerinde HBV serolojik testlerinin, HBV DNA düzeylerinin, karaciğer enzim testlerinin<br />

hastanın kliniği de göz önünde bulundurularak bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.<br />

Anahtar Kelimeler: <strong>Hepatit</strong> B virus DNA, <strong>Hepatit</strong> B virus serolojisi, serum alanin aminotransferaz (ALT)<br />

düzeyleri, yaş, cinsiyet<br />

SUMMARY<br />

The Association Between <strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Levels, Alanin Aminotransferaz Levels And<br />

HBV Serologic Markers<br />

In the present study, we planned to evaluate the association between serum alanin aminotransferaz (ALT)<br />

levels, age, gender, and <strong>Hepatit</strong>is B virus (HBV) serologic markers of the patients whose HBV DNA levels<br />

were 10 4 copy/mL and higher. HBV DNA was quantitatively detected by real-time polymerase chain reaction<br />

(PCR) and serologic markers by enzyme immunoassay (EIA). Of the 322 sera which were tested for HBV<br />

DNA and HBV serology, 136 (42.2%) patients had HBV DNA levels between 10 4 -10 7 copy/mL and 186 (57.8%)<br />

had HBV DNA levels higher than 10 7 copy/mL. ALT levels were more than two times the upper limit of normal<br />

in 131 (40.6%) patients and less than two times the upper limit of normal in 191 (59.4%) patients. Of the<br />

patients, 96 (29.8%) were HBeAg positive and 266 (70.2%) were HBeAg negative. Of the study population,<br />

63.7% of the patients were males and 36.3% of the patients were females. When the patients were evaluated<br />

according to the age distribution, the largest rate of the patients (51.8%) was within the range of 21-40 years.<br />

HBV DNA levels, HBV serology, liver enzymes and the clinical findings should be considered together during<br />

the diagnosis, treatment and the follow-up of the patients with HBV infection.<br />

Keywords: <strong>Hepatit</strong>is B virus DNA, <strong>Hepatit</strong>is B virus serology, serum alanine aminotransferase (ALT) levels,<br />

age, gender<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 57-61<br />

57


Köse Ş ve ark.<br />

GİRİŞ<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) enfeksiyonu, akut ve kronik<br />

şekilleri ile Türkiye’de ve tüm dünyada yaygın<br />

olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Erişkinlerde<br />

HBV’ne bağlı akut hepatitin yaklaşık %5’inin<br />

kronikleştiği ve bunların önemli bir bölümünün<br />

siroza dönüştüğü, sirozlu olgularda da hepatosellüler<br />

karsinoma (HSK) gelişme riskinin oldukça<br />

yüksek olduğu bilinmektedir (1).<br />

Dünyada yaklaşık 2 milyar insanın HBV ile karşılaşmış<br />

olduğu, 400 milyon kişinin kronik HBV enfeksiyonlu<br />

olup, bunların yaklaşık %7-30’ununda<br />

HBV varyantlarıyla enfekte olduğu tahmin edilmektedir.<br />

Her yıl 1 milyon kişinin HBV enfeksiyonundan<br />

öldüğü tahmin edilmekte ve ölümlerin<br />

%33’ünün HSK’dan kaynaklandığı bildirilmektedir.<br />

Ülkemizde de 3.5 milyon insan HBV ile enfektedir<br />

(1, 2). Bu nedenle kronik HBV enfeksiyonunun<br />

tanısının konulması, viral replikasyonun saptanarak<br />

tedavisinin erken dönemde yönlendirilmesi<br />

büyük önem taşımaktadır. Günümüzde HBV<br />

DNA’nın moleküler yöntemlerle saptanması giderek<br />

yaygınlaşmıştır. Bu yöntem viral replikasyonun<br />

en iyi şekilde gösterilmesi, serolojik göstergelerin<br />

doğrulanması, tanı ve tedavinin takibi ve mutant<br />

virus enfeksiyonlarının neden olduğu karışıklıkların<br />

aydınlatılması açısından önemlidir (3).<br />

Bu çalışmada, olağan takiplerinde ya da ilk görüşmede<br />

serum HBV DNA düzeyi 10 4 kopya/mL ve<br />

üzerinde olan hastaların yaş, cinsiyet, serum alanin<br />

aminotransferaz (ALT) düzeyleri ve HBV serolojik<br />

göstergeleri açısından incelenmesi planlanmıştır.<br />

MATERYAL ve METOT<br />

İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon<br />

Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Polikliniğinde<br />

takip edilen 322 hastanın, serum HBV DNA<br />

düzeyleri, serum ALT düzeyleri, yaş, cinsiyet ve<br />

HBV serolojik göstergeleri retrospektif olarak incelenmiştir.<br />

HBV DNA testi real-time polimeraz<br />

zincir reaksiyonu (ROCHE/COBAS® AmpliPrep/<br />

COBAS® TaqMan® System) yöntemiyle çalışılmıştır.<br />

Serolojik göstergeler enzim immunoassay<br />

yöntemiyle çalışılmıştır.<br />

BULGULAR<br />

Çalışmaya alınan 322 hastanın 31’inin (%9.7) 0-20<br />

yaş arasında, 167’sinin (%51.8) 21-40 yaş arasında,<br />

108’inin (%33.6) 41-60 yaş arasında, 16’sının<br />

(%4.9) ise 61 yaş ve üzerinde olduğu görülmüştür.<br />

Çalışmaya alınan 322 hastanın 205’i erkek (%63.4)<br />

ve 117’si kadındır (%36.6). Hastaların serumlarında<br />

tespit edilen HBV DNA düzeyleri kopya/mL ola-<br />

Tablo 1. Yaş gruplarına göre HBV DNA düzeyleri<br />

HBV DNA düzeyleri (n=322)<br />

Yaş, yıl 10 4 ≤HBV DNA61 12 4 16 (%4.9)<br />

Toplam 136 (%42.2) 186 (%57.8) 322<br />

(*) kopya/mL<br />

Tablo 2. Cinsiyete göre HBV DNA düzeyleri<br />

HBV DNA düzeyleri<br />

Cinsiyet 10 4 ≤HBVDNA< 10 7 (*) HBV DNA≥ 10 7 (*)<br />

Kadın (n=117; 36.6) 50 (%42.7) (**) 67 (%57.3) (**)<br />

Erkek (n=205; %63.4) 86 (%41.9) (**) 119 (%58.1) (**)<br />

(*) kopya/mL<br />

(**) Kendi cinsiyeti içindeki % değeri<br />

58 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 57-61


<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />

Tablo 3. Yaş gruplarına göre ALT düzeyleri<br />

ALT düzeyleri (n=322)<br />

Yaş, yıl ALT NÜSx2<br />

0-20 21 10<br />

21-40 89 78<br />

41-60 72 36<br />

>61 9 7<br />

Toplam 191 (%59.4) 131 (%40.6)<br />

rak 2 ayrı grupta değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye<br />

göre 322 hastanın 136’sında (%42.2) HBV<br />

DNA düzeyi 10 4 -10 7 kopya/mL arasında,186’sında<br />

da (%57.8) 10 7 kopya/mL’nin üzerinde olduğu bulunmuştur.<br />

Hastaların HBV DNA düzeylerinin yaş<br />

gruplarına göre dağılımı Tablo 1’de, cinsiyet ayrımı<br />

göz önüne alınarak dağılımları Tablo 2’de gösterilmiştir.<br />

Tablo 1’de görüldüğü gibi hastaların %51.8<br />

gibi bir oranla yarıdan fazlasını 21-40 yaş grubu<br />

hastalar ve %33.6 gibi 2. büyük grubunu 41-60 yaş<br />

grubu hastalar oluşturmaktadır. Tablo 2’de ise<br />

hastaların %63.4 gibi büyük grubunun erkek hastalar<br />

olduğu ve gerek kadın gerekse erkek hasta<br />

grubunda HBV DNA düzeylerinin dağılımı yönünden<br />

fark olmadığı görülmüştür.<br />

Çalışmamızda ALT düzeyleri 2 grupta değerlendirilmiştir.<br />

Laboratuvar hatalarından doğabilecek,<br />

ya da farklı test kitlerinden kaynaklanabilecek<br />

yanılgıları en aza indirgemek amacıyla normalin<br />

üst sınırının 2 katının (NÜSX2) üzerinde olan ve<br />

altında kalan ALT düzeyleri olarak 2 ayrı grupta<br />

değerlendirdik. Buna göre HBV DNA istemi yapılan<br />

dönemdeki ALT düzeyleri, hastaların 191’inde<br />

(%59.4) normalin üst sınırının iki katından düşük;<br />

131’inde (%40.6) normalin üst sınırının iki katından<br />

yüksek bulunmuştur. Bu bulguların yaş gruplarına<br />

göre dağılımı da Tablo 3’te verilmiştir.<br />

ALT düzeyleri normalin üst sınırının 2 katından<br />

düşük olan grupta serum HBV DNA düzeylerini<br />

incelediğimizde 191 hastanın 87’sinde (%45.5)<br />

HBV DNA düzeyi 10 4 -10 7 kopya/mL arasında, 10 4<br />

hastada da (%54.5) 10 7 kopya/mL üzerinde bulunmuştur.<br />

ALT düzeyleri normalin üst sınırının<br />

2 katından yüksek olan grupta ise 131 hastanın<br />

49’unda (%37.4) HBV DNA düzeyi 10 4 -10 7 kopya/<br />

mL arasında bulunurken, geride kalan 82 hastada<br />

Tablo 4. ALT düzeyi gruplarında HBV DNA düzeyleri<br />

HBV DNA düzeyleri<br />

ALT düzeyleri 10 4 ≤HBVDNA


Köse Ş ve ark.<br />

Tablo 6. Cinsiyete göre ALT düzeyleri<br />

TARTIŞMA<br />

Cinsiyet<br />

ALT düzeyleri Erkek Kadın<br />

ALT >NÜSx2 (n=131) 90 (%68.7) 41 (%31.3)<br />

ALT


<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Birengel E, Tekeli E. Kronik hepatitlerin epidemiyolojisi.<br />

Köksal İ. Leblebicioğlu H. (eds). Kronik<br />

<strong>Hepatit</strong>lerin Tanı ve Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar.<br />

1.Baskı. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi,<br />

2009: 11-25.<br />

2. Çaylan R, Keske Ş. <strong>Hepatit</strong> B epidemiyolojisi ve<br />

tanımlar. Kronik <strong>Hepatit</strong> B. Ankara: 2009: 9-17.<br />

3. Özdemir D, Cesur S, Çiftçi A, Balık İ. Kronik hepatit<br />

B’li hastalarda HBV DNA’nın önemi. <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong> Derg 2001; 1: 279-80.<br />

4. Yalcin K, Degertekin H, Yildiz F, Celik Y. Markers<br />

of disease activity in chronic hepatitis B virüs infection.<br />

Clin Invest Med 2003; 26: 27-34.<br />

5. Ozekinci T, Ozerdem N, Atmaca S, Elçi S. Distribution<br />

of HBV DNA according to age group in the<br />

Diyarbakir Region (southeast Turkey). J Infect<br />

2003; 46: 145.<br />

6. Tsai JF, Chuang LY, Jeng JE, et al. Sex differences<br />

in relation to serum hepatitis B e antigen and<br />

alanine aminotransferase levels among asyptomatic<br />

hepatitis B surface antigen carriers. J<br />

Gastroenterol 2000; 35: 690-5.<br />

7. Chu CM, Sheen IS, Lin SM, Liaw YF. Sex differance<br />

in chronic hepatitis B virüs infection: studies<br />

of serum HBeAg and alanine aminotransferase<br />

levels in 10,431 asymptomatic Chinese HBsAg<br />

carriers. Clin Infect Dis 1993; 16: 709-13.<br />

8. Brechot C, Degos F, Lugassy C, et al. <strong>Hepatit</strong>is B<br />

virus DNA in patients with chronic liver disease<br />

and negative tests for <strong>Hepatit</strong>is B surface antigen.<br />

N Engl J Med 1985; 312: 270-6.<br />

9. Wang JT, Wang TH, Sheu JC, Shih LN, Lin JT,<br />

Chen DS. Detection of hepatitis B virus DNA by<br />

polymerase chain reaction in plasma of volunteer<br />

blood donors negative for hepatitis B surface<br />

antigen. J Infect Dis 1991; 163: 397-9.<br />

10. Özsan M, HBV Enfeksiyonunda Mikrobiyolojik<br />

Tanı. Tabak F, Balık İ, Tekeli E (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

2007. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />

Derneği, 2007: 124-134.<br />

11. Ökten A. B tipi viral hepatit (Klinik gidişi ve tedavi).<br />

Kılıçturgay K (ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 94. 1. Baskı.<br />

İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 1994:<br />

107-9.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Dr. Filiz OĞUZ GÜLCÜ<br />

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi<br />

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği<br />

İZMİR<br />

e-mail:filizglc@yahoo.com.tr<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 57-61<br />

61


Uyanıkoğlu A ve ark.<br />

Araştırma<br />

İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz<br />

Sıklığı<br />

Ahmet UYANIKOĞLU 1 , Muharrem COŞKUN 1 , Doğan Nasır BİNİCİ 2 , Yasin ÖZTÜRK 2<br />

1<br />

Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi, Gastroenteroloji,<br />

2<br />

Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi, İç Hastalıkları, ERZURUM<br />

ÖZET<br />

Erişkin nüfusta karaciğer yağlanması (hepatosteatoz) sıklığı yaklaşık %30’dur. Bu çalışmada inaktif hepatit B<br />

virus (HBV) taşıyıcılarında hepatosteatoz sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Şubat 2010-Haziran <strong>2011</strong> döneminde<br />

Gastroenteroloji polikliniğine müracaat eden, hepatit B taşıyıcı teşhisi almış olan hastalarda, batın<br />

ultrasonografi (USG) ile hepatosteatoz sıklığı araştırılmıştır. HBsAg’si pozitif, HBV-DNA’sı 2000 IU/mL’nin altında,<br />

anti-delta ve anti-HCV’si negatif olan hastalar taşıyıcı kabul edilmiştir. İnaktif HBV taşıyıcısı teşhisi konulan<br />

ve batın USG’si bakılan 78 hastanın 46’sı (%59) erkek, yaş ortalaması 39.8±11.6 yıl (dağılım 17-71) idi. Bu<br />

hastaların 33’ünde (%42) hepatosteatoz saptanmıştır. Steatoz saptanan hastaların 24’ü (%73) grade1, 7 tanesi<br />

(%21) grade2, 2 tanesi (%6) grade3 idi. Ayrıca 4 hastada (%6) karaciğer kistleri, 3 hastada (%4) safra kesesi<br />

taşı, 3 hastada hemanjiyom, 2 hastada safra kesesi polibi, 1 hastada geçirilmiş kolesistektomi saptanmıştır.<br />

Steatozu olan hastaların 25’i (%76) erkek, yaş ortalaması 44.4±11.1 yıl (dağılım 25-65); olmayan hastaların<br />

21’i erkek (%47), yaş ortalaması 36.5±10.8 yıl (dağılım 17-71) idi. Her iki grup arasında steatozlu grupta, olmayanlara<br />

göre ileri yaş, fazla hastalık yaşı, erkek cinsiyet ve yüksek HBV-DNA düzeyi açısından istatistiki anlamlılık<br />

vardı (p0.5). İnaktif HBV taşıyıcılarında çoğunluğu grade 1 olan steatoz sıklığı %42 olup, toplumdaki ortalama<br />

sıklığa göre artmıştır. Taşıyıcılık ve steatoz arasındaki ileri yaş, erkek cinsiyet, hastalık yaşının ileri olması ve<br />

yüksek HBV DNA açısından istatistiki anlamlılık saptanmış olup bu konuda daha ileri araştırmaya ihtiyaç vardır.<br />

Her taşıyıcı hastada batın USG en az bir defa istenmelidir, steatoz dışında faydalı ek bilgiler sağlamaktadır.<br />

Anahtar Kelimeler: İnaktif hepatit B taşıyıcılığı, karaciğer yağlanması<br />

SUMMARY<br />

The Frequency of Hepatosteatosis in Inactive <strong>Hepatit</strong>is B Carriers<br />

The frequency of fatty liver disease in adult population (hepatosteatosis) is approximately 30%. The aim<br />

of the present study was to investigate the frequency of hepatosteatosis in inactive hepatitis B virus (HBV)<br />

carriers. The frequency of hepatosteatosis was investigated using abdominal ultrasonography (USG) in the<br />

patients who admitted to the Gastroenterology clinic between February 2010 and June <strong>2011</strong>, and diagnosed<br />

as hepatitis B carrier. The patients who were HBsAg positive, had HBV DNA below 2000 IU/mL, and were<br />

anti-delta and anti-HCV negative diagnosed as carrier. Of the 78 patients who were diagnosed as inactive<br />

HBV carriers and examined by abdomen USG, 46 (59%) were males and the mean age was 39.8±11.6<br />

years (range 17-71). Hepatosteatosis was found in 33 (42%) patients, of whom 24 (%73) were grade 1, 7<br />

(21%) were grade 2, and 2 (6%) were grade 3. In addition, 4 patients (6%) had hepatic cysts, 3 patients (4%)<br />

had gallstones, 3 patients had hemangioma, 2 patients had gallbladder polyps and 1 patient had previous<br />

62 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 62-65


İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />

cholecystectomy. The mean age of the patients with steatosis was 44.4±11.1 years (range 25-65) and 25<br />

of them (76%) were males; however, the mean age of the patients without steatosis was 36.5±10.8 years<br />

(range 17-71) and 21 of them (47%) were males. There were statistically significances in the patients with<br />

steatosis in terms of older age, advanced disease age, male gender, and high HBV DNA level compared to<br />

the patients without steatosis (p0.05). The frequency of steatosis which was found 42% in the inactive HBV carriers<br />

of whom the majority was grade 1 was increased according to the frequency of steatosis in the population.<br />

In the present study, statistically significances between inactive HBV carriers and patients with steatosis in<br />

terms of older age, male gender, advanced disease age, and high HBV-DNA level were observed. However,<br />

further studies on this subject are needed. Moreover, abdominal USG should be performed at least once in<br />

each HBV carrier; this also provides useful information in addition to steatosis.<br />

Keywords: Inactive hepatitis B carrier, hepatosteatosis<br />

GİRİŞ<br />

Hepatosteatoz karaciğerde yağ miktarının özellikle<br />

trigliseridlerin, karaciğer ağırlığının %5’inden<br />

fazla olması veya histopatolojik incelemede<br />

hepatositlerin %5’ten fazlasının yağ vakuolleri ile<br />

dolu olması olarak tanımlanır (1). En sık nedenleri<br />

alkol, metabolik hastalıklar, ilaçlar ve beslenme<br />

bozukluklarıdır (2). Toplumda karaciğer yağlanması<br />

(hepatosteatoz) sıklığı yaklaşık %30’dur (3,<br />

4). Daha önce kronik hepatit C ile hepatosteatoz<br />

birlikteliği sıkça gösterilmiş olup hepatosteatozun<br />

hepatit C virusunun etkisi ile oluştuğu düşünülmüştür.<br />

Literatürde kronik hepatit B ile steatoz<br />

arasında ve hastalığın seyri üzerine olan etkilerini<br />

açıklayan az sayıda çalışma olup taşıyıcılarda hepatosteatoz<br />

sıklığını ve hastalık seyrine etkilerini<br />

araştıran çalışma sayısı daha da azdır (2). Bu çalışmada<br />

kronik hepatit B taşıyıcılarında ultrasonografik<br />

olarak hepatosteatoz sıklığı araştırılmıştır.<br />

BULGULAR<br />

İnaktif HBV taşıyıcısı teşhisi konulan ve batın USG’si<br />

bakılan 78 hastanın 46’sı (%59) erkek, yaş ortalaması<br />

39.8±11.6 yıl (dağılım 17-71) idi. Bu hastaların<br />

33’ünde (%42) hepatosteatoz saptanmıştır.<br />

Steatoz saptanan hastaların 24’ü (%73) grade1, 7<br />

tanesi (%21) grade2, 2 tanesi (%6) grade3 idi. Ayrıca<br />

dört hastada (%6) karaciğer kistleri, 3 hastada<br />

(%4) safra kesesi taşı, 3 hastada hemanjiyom, 2<br />

hastada safra kesesi polibi, 1 hastada geçirilmiş<br />

kolesistektomi saptanmıştır (Şekil 1).<br />

MATERYAL ve METOT<br />

Şubat 2010-Haziran <strong>2011</strong> döneminde Gastroenteroloji<br />

polikliniğine müracaat eden, hepatit B taşıyıcısı<br />

teşhisi almış olan 78 hastada batın ultrasonografi<br />

(USG) ile hepatosteatoz sıklığı araştırılmıştır.<br />

HBsAg’si pozitif, HBV DNA 2000 IU/mL’nin altında,<br />

anti-delta ve anti-HCV’si negatif olan hastalar taşıyıcı<br />

kabul edilmiştir. Daha önce antiviral tedavi alanlar,<br />

hepatotoksik ilaç kullananlar, anti-HCV ve anti-HDV<br />

pozitif olan hastalar, düzenli veya aşırı alkol kullanımı<br />

olan hastalar, otoimmun ve metabolik karaciğer<br />

hastalığı olanlar çalışmaya dahil edilmemiştir.<br />

İstatistiki değerlendirme için SPSS programı 17.0<br />

versiyonu kullanılmıştır.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 62-65<br />

Şekil 1: USG (ultrasonografi) bulgularının dağılımı (KC: karaciğer,<br />

SK: safra kesesi)<br />

Steatozu olan hastaların 25’ü (%76) erkek, yaş<br />

ortalaması 44.4±11.1 yıl (dağılım 25-65); olmayan<br />

hastaların 21’i erkek (%47), yaş ortalaması<br />

36.5±10.8 yıl (dağılım 17-71) idi.<br />

Her iki grup arasında steatozlu grupta, olmayanlara<br />

göre ileri yaş, erkek cinsiyet, fazla hastalık<br />

yaşı (steatozlu grupta medyan 24 ay, olmayanlarda<br />

medyan 12 ay) ve düşük HBV DNA düzeyi açısından<br />

istatistiki anlamlılık vardı (p0.5) (Tablo1).<br />

63


Uyanıkoğlu A ve ark.<br />

Tablo 1. Steatoz olan ve olmayan hastaların demografik ve laboratuvar sonuçları<br />

Steatoz olan<br />

(n=33)<br />

Steatoz olmayan<br />

(n=45)<br />

p değeri<br />

Yaş, yıl 44.4±11.1 (25-65) 36.5±10.8 (17-71)


İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />

lipid düzeyleri değerlendirilmemiş olup; hastalık<br />

süresi uzun olan, ileri yaşta olan hastalarda daha<br />

uzun süre virusa maruz kalındığından virusun steatoz<br />

yapıcı etkisi olabileceği; yağlanma kadınlarda<br />

sık iken bizim hasta grubumuzda erkeklerde sık<br />

olmasının virusla steatoz arasında bir ilişki olabileceği<br />

kanaatine varılmıştır. HBV DNA düzeyi beklediğimizin<br />

aksine steatozlu grupta daha düşüktü;<br />

AST ve ALT düzeyleri arasında steatoz olan ve olmayan<br />

hastalarda anlamlı fark yoktu. Bu veriler<br />

literatürle uyumlu olup steatoz, virus ilişkisinin<br />

aleyhine olarak yorumlandı.<br />

Kronik hepatit B taşıyıcılarının izlenmesinde belirli<br />

aralarla klinik, biyokimyasal ve serolojik testlerden<br />

yararlanılır. Ayrıca, komplikasyonların belirlenmesi<br />

açısından (özellikle hepatoselüler karsinoma-<br />

HCC) yılda bir kez alfa-feto protein taraması ve<br />

ultrasonografik muayene önerilen genel kurallardır<br />

(7). Batın USG, HCC taraması dışında steatoz<br />

ve diğer yapısal bulgular açısından değerli bilgiler<br />

sağlamaktadır. Bizim hasta grubumuzda, 4 hastada<br />

(%6) karaciğer kistleri, 3 hastada (%4) safra<br />

kesesi taşı, 3 hastada hemanjiyom, 2 hastada safra<br />

kesesi polibi, 1 hastada geçirilmiş kolesistektomi<br />

saptanmıştır.<br />

İnaktif HBV taşıyıcılarında dörtte üçü grade1 olmak<br />

üzere, steatoz sıklığı %42 olup toplumdaki ortalama<br />

sıklığa göre artmıştır. Taşıyıcılık ve steatoz<br />

arasındaki ileri yaş, erkek cinsiyet, hastalık yaşının<br />

ileri olması ve düşük HBV DNA açısından istatistiki<br />

anlamlılık saptanmış olup steatozla virus arasında<br />

ilişki olabileceğini düşündürtmüştür, bu konuda<br />

daha ileri araştırmaya ihtiyaç vardır. Her taşıyıcı<br />

hastada başlangıç değerlendirmesinde batın USG<br />

mutlaka istenmelidir, steatoz dışında faydalı ek<br />

bilgiler sağlamaktadır.<br />

KAYNAKLAR:<br />

1. Satman İ. ,Kocabay G. Diabetes mellitus and<br />

fatty liver : review. Turkiye Klinikleri J Med Sci<br />

2000, 126:176-88.<br />

2. Altıparmak E, Koklu S, Yalinkilic M, Yuksel O, Cicek<br />

B, Kayacetin E, Sahin T. <strong>Viral</strong> and host causes<br />

of fatty liver in chronic hepatitis B. World J<br />

Gastroenterol 2005; 11: 3056-9.<br />

3. Kirovski G, Schacherer D, Wobser H, et al. Prevalence<br />

of ultrasound-diagnosed non-alcoholic<br />

fatty liver disease in a hospital cohort and its association<br />

with anthropometric, biochemical and<br />

sonographic characteristics. Int J Clin Exp Med<br />

2010; 3: 202-10.<br />

4. Younossi ZM. Review article: current management<br />

of non-alcoholic fatty liver disease and<br />

non-alcoholic steatohepatitis. Aliment Pharmacol<br />

Ther 2008; 28: 2-12.<br />

5. Süleyman Y. Hepato steatoz. T Klin Gastroenterohepatoloji<br />

1996, 7.<br />

6. Gören B, Fen T. Non-alcoholic fatty liver disease:<br />

Review. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25:<br />

841-50.<br />

7. Ökten A, Demir K, Çakaloğlu Y ve ark. Kronik<br />

asemptomatik HBsAg taşıyıcılığı (372 Vakanın<br />

Değerlendirilmesi). T Klin Gastroenterohepatoloji<br />

1996; 7: 178-83.<br />

8. Czaja AJ, Carpenter HA, Santrach PJ, Moore SB.<br />

Host- and disease-specific factors affecting steatosis<br />

in chronic hepatitisC. J Hepatol 1998; 29:<br />

198-206.<br />

9. Vere CC, Neagoe D, Streba CT, et al. Steatosis<br />

and serum lipid patterns in patients with chronic<br />

viral hepatitis: differences related to viral etiology.<br />

Rom J Morphol Embryol 2010, 51: 509-14.<br />

10. Czaja AJ, Carpenter HA. Sensitivity, specificity,<br />

and predictability of biopsy interpretations in<br />

chronic hepatitis. Gastroenterology 1993; 105:<br />

1824-32.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Dr. Ahmet UYANIKOĞLU<br />

Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi,<br />

Gastroenteroloji Kliniği<br />

ERZURUM<br />

e-mail: auyanikoglu@hotmail.com<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 62-65<br />

65


Gönen İ<br />

Araştırma<br />

Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />

İbak GÖNEN<br />

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, DÜZCE.<br />

ÖZET<br />

Bu çalışmada, Erbaa Devlet Hastanesi’ne başvuran gebelerde hepatit B virusu (HBV) ve hepatit C virusu<br />

(HCV) ile enfeksiyon sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine<br />

başvuran 1028 gebenin laboratuvar sonuçları (HBV ve HCV’nin serolojik göstergeleri) değerlendirilmiştir.<br />

Gebelerin 34’ünde (%3.3) HBsAg pozitifliği, 7’sinde (%0.6) anti-HCV pozitifliği saptanmıştır. HBsAg<br />

pozitifliği saptanan 34 gebenin 31’i, anti-HCV saptanan 7 gebenin ise tümü hastalıklarının farkında değildiler.<br />

Tüm seropozitif olgular enfeksiyon hastalıkları polikliniğinde izleme alınmıştır. HBV’nin perinatal geçişinin<br />

engellenebilmesi, HBV ve HCV enfeksiyonu saptanan gebelerin bu enfeksiyonlar yönünden takiplerinin yapılabilmesi<br />

amacıyla gebelerde HBV ve HCV taraması yapılması gerekmektedir.<br />

Anahtar Kelimeler: <strong>Hepatit</strong> B, hepatit C, gebelik.<br />

SUMMARY<br />

The Frequency of HBV and HCV in Pregnant Women in Rural Areas<br />

The aim of the present study was to determine the prevalance of hepatitis B virus (HBV) and hepatitis C<br />

virus (HCV) infection among pregnant women who admitted to Erbaa State Hospital. Laboratory results<br />

(serological markers of HBV and HCV) of 1028 pregnant women who applied to the obstetrics and gynecology<br />

outpatient clinic were evaluated. Of the women, 34 (3.3%) were positive for HBsAg and 7 (0.6%) were<br />

positive for anti-HCV. Of the 34 HBsAg positive women, 31 women and all anti-HCV positive women were<br />

not aware of their disease. All seropositive cases were followed in the infectious diseases clinic. HBV and<br />

HCV serologic marker screening is essential in pregnant women in order to prevent perinatal transmissions<br />

of HBV and follow up of the infected pregnants with HBV and HCV.<br />

Keywords: <strong>Hepatit</strong>is B, hepatitis C, pregnancy.<br />

GİRİŞ<br />

Dünya çapında yaklaşık 350 milyon kişinin (dünya<br />

nüfusunun yaklaşık %5’i) HBV ile 170 milyon<br />

kişinin (dünya nüfusunun yaklaşık %3’ü) ise HCV<br />

ile kronik olarak enfekte olduğu bildirilmektedir<br />

(1, 2). Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise, değişik<br />

bölgelerden farklı oranlar bildirilmekle birlikte<br />

ülke nüfusunun %3-12.5’inin HBV ile %1-2.4’ünün<br />

de HCV ile kronik olarak enfekte olduğu bildirilmektedir<br />

(3). Bu oranlar dikkate alındığında ülkemizde<br />

yaklaşık 4 milyon kişi HBV ile 1 milyon<br />

kişi ise HCV ile enfektedir. HBV ve HCV kronik<br />

hepatitlerin en önemli nedeni olup siroz ve hepatosellüler<br />

kansere de neden olmakta ve global<br />

bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Perinatal<br />

dönemde bulaşan HBV enfeksiyonu %90<br />

oranında kronikleşmektedir (4). Aşılama ve pasif<br />

immunoprofilaksi ile bulaş engellenebilmekte,<br />

bu nedenle gebelerde HBsAg taramasının yapıl-<br />

66 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 66-68


Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />

ması çok önem kazanmaktadır. HCV de perinatal<br />

olarak bulaşabilmekle birlikte bu oran HCV RNA<br />

pozitif gebelerde %5 ile sınırlı kalmaktadır (5). Bu<br />

çalışmada, Orta Karadeniz Bölgesinin daha çok<br />

kırsal bölgeden gelen hastaların başvurduğu Erbaa<br />

Devlet Hastanesi’nde takip edilen gebelerde<br />

HBV ve HCV sıklığını araştırmayı ve bunun gebe<br />

ve yenidoğan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya<br />

çıkarmayı amaçladık.<br />

MATERYAL ve METOT<br />

Bu çalışmada, Erbaa Devlet Hastanesi kadın hastalıkları<br />

ve doğum polikliniğinde izlenen gebelerin<br />

HBsAg ve anti-HCV tetkikleri, poliklinik ve laboratuvar<br />

kayıtlarından, retrospektif olarak araştırılmıştır.<br />

Kan örnekleri Bayer Advia Centaur cihazında<br />

üretici firmanın kitleri ve önerileri doğrultusunda<br />

çalışılmıştır. HBsAg ve HCV pozitif bulunan olgular<br />

telefonla aranarak risk faktörleri ile ilgili sorgulanmıştır.<br />

Tüm pozitif olgular Enfeksiyon Hastalıkları<br />

polikliniğinde takibe alınmış ve halen takipleri<br />

sürmektedir. Bu annelerden doğan bebekler de<br />

takibe alınmış olup izlemleri sürmektedir.<br />

BULGULAR<br />

Ocak 2008-Aralık 2009 tarihleri arasında kadın<br />

hastalıkları ve doğum polikliniğine başvuran 1028<br />

gebe çalışmaya alındı. Gebelerin yaşları 17-42 arasında<br />

değişmekle birlikte ortalaması 25.2±10.4<br />

idi. 34 (%3.3) gebede HBsAg pozitifliği saptanırken,<br />

7 (%0.6) gebede anti-HCV pozitifliği saptandı.<br />

HBsAg pozitifliği saptanan 34 gebenin 31’i, anti-<br />

HCV pozitifliği saptanan 7 gebenin hepsi hastalıklarının<br />

farkında değillerdi. Risk faktörleri ile ilgili<br />

sorgulamada alınan sonuçlar Tablo 1’de özetlenmiştir.<br />

Tablo 1. HBsAg, anti-HCV pozitifliği saptanan<br />

gebelerin çeşitli özellikleri<br />

Özellik<br />

Sayı<br />

Multiparite 28<br />

Kan transfüzyonu öyküsü 5<br />

Cerrahi operasyon öyküsü 7<br />

Dental girişim öyküsü 24<br />

Ailede HBV-HCV pozitifliği 3<br />

Hastalığın ilk kez saptanması 38<br />

TARTIŞMA<br />

Bu çalışmada gebelerde HBsAg pozitifliği (%3.3)<br />

yurt içinde yapılan diğer çalışmalarla benzer<br />

olarak bulunmuştur. Kölgeliler ve ark. (6)<br />

Adıyaman’da yapmış oldukları çalışmada 660 gebenin<br />

%4.7’sinde HBsAg pozitifliği saptamışlardır.<br />

Karaca ve ark.’nın (7) İstanbul’da yaptıkları çalışmada<br />

HBsAg pozitifliği yine %4.7 bulunurken,<br />

Afyon bölgesinde yapılan bir diğer çalışmada bu<br />

oran %2.9, Diyarbakır’da yapılan bir çalışmada ise<br />

%12.3 olarak bulunmuştur (8, 9). Daha geniş katılımlı<br />

ve kentsel bir bölgede yapılan bir çalışmada<br />

ise HBsAg pozitiflik oranı %2.1 olarak bulunmuştur<br />

(9). Farklı bölgelerden değişik oranlar bildirilmekle<br />

birlikte ülkemizde gebelerde HBsAg pozitiflik<br />

oranının %4 civarında olduğu görülmektedir.<br />

HBsAg pozitif annelerin bebeklerine ilk 12 saatte<br />

pasif profilaksi amacıyla hepatit B immunoglobulini,<br />

aktif profilaksi amacıyla da hepatit B aşısı<br />

yapılırsa hepatit B bulaşı büyük oranda engellenebilmektedir.<br />

Yapılan bu müdahaleye rağmen<br />

çok nadir olarak bulaş olabilmekte, bu vakaların<br />

intrauterin dönemde bulaştığı tahmin edilmektedir<br />

(10). Ancak bu tedavi ilk 48 saatte, hatta mümkünse<br />

bebek doğar doğmaz yapılmalıdır. Bu çalışmada<br />

HBsAg pozitif annelerin bebeklerine doğar<br />

doğmaz farklı bölgelerden hepatit B immunoglobulini<br />

ve aşısı yapılmış takip altında olan bebeklerin<br />

hiçbirinde HBsAg pozitifliği saptanmamıştır.<br />

HBsAg pozitifliği saptanan gebelerin %91’inde bu<br />

pozitiflik ilk kez bu kontrollerinde saptanmıştır. Bu<br />

nedenle özellikle hastaneye başvuru oranının az<br />

olduğu kırsal kesimde gebelerde HBsAg taramasının<br />

yapılması hem perinatal geçişin, hem aile içi<br />

horizontal bulaşın azaltılması hem de bu gebelerin<br />

hepatit B yönünden takiplerinin yapılması açısından<br />

önem kazanmaktadır.<br />

Bu çalışmada gebelerde HCV pozitiflik oranı %0.6<br />

olarak bulunmuştur ve yurt içinde yapılan diğer<br />

çalışmalarla benzerdir. Adıyaman’da Kölgeliler<br />

ve ark.’nın (6) yapmış olduğu çalışmada bu oran<br />

%1.1 , Karaca ve ark.’nın (7) İstanbul’da yaptıkları<br />

çalışmada ise %1.3 olarak bulunmuştur. Madendağ<br />

ve ark. (9) ise oldukça geniş katılımlı çalışmalarında<br />

gebelerde HCV sıklığını %0.17 olarak tespit<br />

etmişlerdir. HCV’nin perinatal geçişi ile ilgili kesin<br />

bir oran verilmemekle birlikte <strong>Hepatit</strong> B’den çok<br />

daha az olduğu (%5-6) bilinmektedir (5). <strong>Hepatit</strong><br />

C’li gebelerde HCV’nin geçişini engelleyecek ek<br />

bir öneri bulunmamaktadır (11). HCV’nin geçişi<br />

ile HCV RNA değerleri arasında doğru orantı olup,<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 66-68<br />

67


Gönen İ<br />

HCV RNA düzeyleri 1000000 kopya/mL’nin üzerinde<br />

olan gebelerde bulaş daha fazladır. Perinatal<br />

geçişi önleyecek bir tedavi veya önerinin bulunmaması<br />

nedeniyle gebelerde HCV taraması risk<br />

grupları dışında önerilmemektedir (12). Ancak bu<br />

çalışmada HCV pozitif saptanan gebelerin hepsinde<br />

pozitifliğin ilk kez tespit edildiği göz önüne<br />

alınacak olursa, hastaneye başvuru sayısının az<br />

olduğu kırsal kesimde gebelerde HCV taraması<br />

yapılabilir kanaatindeyiz. Böylece HCV pozitifliği<br />

saptanan gebenin postpartum takip ve tedavisi yapılabilecektir.<br />

Aynı zamanda HCV pozitif anneden<br />

doğan bebekler perinatal transmisyon açısından<br />

takip edilebilecektir.<br />

Sonuç olarak, perinatal geçişin azaltılması ve hepatit<br />

B saptanan gebelerin takiplerinin yapılabilmesi<br />

amacıyla tüm gebelerin HBsAg açısından<br />

taranması gereklidir. HCV taramasının ise, özellikle<br />

kırsal alanda yaşayan hastaneye başvuru sayısı<br />

az gebelerde ve HCV açısından yüksek risk grubu<br />

olan gebelerde yapılması gerektiği kanaatindeyiz.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Dienstag JL. Chronic viral hepatitis. In: Mandell<br />

GL, Bennet Je, Dolin R (eds). Mandell Douglas<br />

and Bennetts Principles and Practice of Infectious<br />

Diseases. 6th ed. Phledalphia: Churchill Livingstone,<br />

2005:1441-64.<br />

2. Lai CL, Ratziu V, Yuen MF, Poynard T. <strong>Viral</strong> hepatitis<br />

B. Lancet 2003; 362: 2089-94.<br />

3. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi.<br />

Tabak F, Balık İ, Tekeli E (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

2007. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />

Derneği, 2007: 10-50.<br />

4. Chang MH. <strong>Hepatit</strong>is B virus infection. Semin Fetal<br />

Neonatal Med 2007; 12: 160-7.<br />

5. Hupertz VF, Wyllie R. Perinatal hepatitis C infection.<br />

Pediatr Infect Dis J 2003; 22: 369-72.<br />

6. Kölgeliler S, Güler D, Demiraslan H. Adıyaman’da<br />

gebe kadınlarda HBsAg ve Anti-HCV sıklığı. Dicle<br />

Tıp Derg 2009; 36: 191-4.<br />

7. Karaca Ç, Karaca N, Usta T ve ark. Gebe populasyonunda<br />

<strong>Hepatit</strong> B, C, D virus enfeksiyonu<br />

sıklığı ve hepatit C virusunun perinatal yolla<br />

geçiş oranı. Akademik Gastroenteroloji <strong>Dergisi</strong><br />

2003; 2: 122-4.<br />

8. Yılmazer M, Altındiş M, Cevrioğlu S, Fenkçi V,<br />

Aktepe O, Sırthan E. Afyon bölgesinde yaşayan<br />

gebe kadınlarda toksoplazma, sitomegalovirus,<br />

rubella, hepatit B, hepatit C seropozitiflik oranları.<br />

Kocatepe Tıp <strong>Dergisi</strong> 2004; 5: 49-53.<br />

9. Madendağ Y, Madendağ İÇ, Çelen Ş, Ünlü S, Danışman<br />

N. Hastanemize başvuran tüm obstetrik<br />

ve jinekolojik hastalarda hepatit B, hepatit C ve<br />

HIV seroprevalansı. Turkiye Klinikleri J Gynecol<br />

Obst 2007; 17: 442-6.<br />

10. Zuckerman JN. Review: hepatitis B immune<br />

globulin for prevention of hepatitis B infection. J<br />

Med Virol 2007; 79: 919-21.<br />

11. Dienstag JL. Sexual and perinatal transmision<br />

of hepatitis C. Hepatology 1997; 26(3 suppl 1):<br />

66S-70S.<br />

12. Majeroni BA, Ukkadam S. Screening and treatment<br />

for sexually transmitted infections in pregnancy.<br />

Am Fam Physician 2007; 76: 265-70.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Yrd. Doç. Dr. İbak GÖNEN<br />

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />

Anabilim Dalı<br />

Konuralp Yerleşkesi / DÜZCE<br />

e-mail: dribak77@hotmail.com<br />

68 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 66-68


<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />

Araştırma<br />

<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru<br />

Sıklığı ve Klinik Önemi*<br />

Süreyya GÜL YURTSEVER 1 , Hüseyin Hakan ER 1 , Serdar GÜNGÖR 1 , Berrin UZUN 2<br />

1<br />

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı,<br />

2<br />

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kan Merkezi, İZMİR<br />

*Bu çalışma, 7-11 Kasım 2010 tarihlerinde Kıbrıs’ta düzenlenen XXXIV. Türk Mikrobiyoloji Kongresi’nde poster bildiri olarak sunulmuştur.<br />

ÖZET<br />

Bu çalışmada, hepatit B virus (HBV) ile birlikte kronik karaciğer hastalığı, siroz ve hepatosellüler kanser<br />

gelişmesinde önemli rol oynayan hepatit delta virusunun (HDV), HBV enfeksiyonu ile birlikteliğinin araştırılması<br />

amaçlanmıştır. Çalışma 01.01.2008- 15.08.2010 tarihleri arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma<br />

Hastanesi’nde takip edilen kronik hepatit B hastaları ve inaktif HBsAg taşıyıcılarında yapılmıştır. <strong>Hepatit</strong> B<br />

enfeksiyonlu 913 hastaya ait serum örneklerinde anti-HDV antikoru mikro-enzim immunoassay (EIA) ile<br />

araştırılmıştır. Toplam 913 HBsAg pozitif olgunun 58’inde (%6.3) anti-HDV pozitifliği saptanmıştır. Anti-HDV<br />

pozitifliği saptanan hasta grubunun HBV ile ilgili tanısal dağılımı ise şöyledir: İnaktif HBsAg taşıyıcıları %6.8,<br />

kronik B hepatitli %70.6, kronik B hepatit ve sirozlu %18.9, kronik B hepatit ve hepatosellüler kanser %3.4.<br />

HBsAg pozitif kişilerde HBV ile HDV’nin birlikteliği %6.3 oranında saptanmıştır. Bu oran ülkemiz için bildirilen<br />

oranlarla uyumludur.<br />

Anahtar Kelimeler: <strong>Hepatit</strong> D virus, kronik hepatit B, delta antikoru.<br />

SUMMARY<br />

The Prevalence and Clinical Significance of Delta Antibody in <strong>Hepatit</strong>is B Virus Infection<br />

The aim of the present study was to investigate the comorbidity of the hepatitis B virus (HBV) infection with<br />

hepatitis delta virus (HDV) which plays an important role in the development of chronic liver disease, cirrhosis<br />

and hepatocellular cancer together with HBV. The study was conducted on chronic hepatitis B patients<br />

and inactive HBsAg carriers followed in Izmir Ataturk Training and Research Hospital between January.2008<br />

- August.2010. Anti-HDV antibodies were assayed by micro enzyme imummoassay (EIA) in serum samples<br />

of 913 patients with HBV infection. Anti-HDV positivity was detected in 58 (6.3%) of 913 HBsAg (+) patients.<br />

Of 58 anti-HDV (+) patients, 6.8% were inactive HBsAg carriers, 70.6% had chronic hepatitis B, 18.9% had<br />

chronic hepatitis B and cirrhosis, and 3.4% had chronic hepatitis B and hepatocellular cancer. The comorbidity<br />

of HDV and HBV was found in 6.3% of the HBsAg (+) patients. This rate was consistent with the rates<br />

reported for our country.<br />

Keywords: <strong>Hepatit</strong>is D virus, chronic hepatitis B, delta antibody<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73<br />

69


Yurtsever S ve ark.<br />

GİRİŞ<br />

<strong>Hepatit</strong> Delta Virusu (HDV) defektif bir RNA virusudur.<br />

<strong>Viral</strong> taksonomide yeri satellit viruslar içerisinde<br />

kabul edilmektedir. Bu gruptaki virusların<br />

özelliği, ancak “helper” virus olarak adlandırılan<br />

bir diğer virusla enfekte olan konakta hastalık oluşturmasıdır<br />

(1). Dünyada <strong>Hepatit</strong> B virusu (HBV)<br />

taşıyıcılarının %5’i (10-15 milyon) HDV ile enfekte<br />

olarak kabul edilmektedir (2). HDV ilk kez 1977<br />

yılında Rizzetto tarafından yapılan bir çalışmada<br />

HBsAg (+) hastaların serumunda saptanan bir<br />

antijen olarak saptanmış, 1980’lere doğru yapılan<br />

çalışmalarla replikasyonu için HBV ile birlikte enfeksiyon<br />

oluşturması gerektiği anlaşılmıştır (3). Bu<br />

virusun HBV ile birlikteliğine göre; ko-enfeksiyon,<br />

süperenfeksiyon ve kronik enfeksiyonları vardır<br />

(4). Ko-enfeksiyon genellikle akut gelişir ve kendini<br />

sınırlar. Buna karşılık süperenfeksiyon sıklıkla<br />

kronik hepatit D ile sonuçlanır (5). Kronik HDV enfeksiyonu<br />

geçirenlerde, yalnızca HBV enfeksiyonu<br />

saptananlara nazaran daha fazla karaciğer hasarı<br />

saptanır. Delta hepatit enfeksiyonu geçirenlerin<br />

yaklaşık %60-80’inde karaciğer sirozu gelişir ve bu<br />

oran B ve C hepatiti ile karşılaştırıldığında yaklaşık<br />

üç kat daha yüksektir (6). <strong>Hepatit</strong> viruslerı ile<br />

ilgili son dönemde çok yol kat edilmesine rağmen<br />

HDV enfeksiyonu ile ilgili çalışmalar diğer hepatit<br />

viruslarının gölgesinde kalmıştır. İnaktif HBsAg<br />

taşıyıcılarının yüksek olduğu ve endemik kuşakta<br />

yer alan Türkiye’de, delta hepatitinin önemi gün<br />

geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Bu çalışmada,<br />

HBV ile birlikte kronik karaciğer hastalığı, siroz ve<br />

hepatosellüler kanser (Ca) gelişmesinde önemli<br />

rol oynayan HDV’nin HBV enfeksiyonu ile birlikteliğinin<br />

araştırılması amaçlanmıştır.<br />

MATERYAL ve METOT<br />

Çalışma 01.01.2008- 15.08.2010 tarihleri arasında<br />

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde<br />

takip edilen, kronik hepatit B ve inaktif HBsAg<br />

taşıyıcısı olgularda yapılmıştır. HBsAg pozitifliği 6<br />

aydan uzun süren, anti-HBc total pozitif, anti-HBs,<br />

anti-HBc IgM negatif, karaciğer fonksiyon testleri<br />

yüksek, HBV DNA düzeyi >2000 IU/mL (≥10 5 kopya/mL)<br />

olan olgular kronik hepatit B enfeksiyonlu<br />

kabul edildi. HBsAg pozitifliği 6 aydan uzun süren,<br />

anti-HBc IgM negatif, anti-HBc total pozitif, karaciğer<br />

fonksiyon testleri normal ve HBV DNA düzeyi<br />


<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />

da görülmüş ve HBV ile enfekte insanlar arasında<br />

endemik olduğu anlaşılmıştır. Eldeki veriler HBV<br />

enfeksiyonu gibi, HDV enfeksiyonunun da orta<br />

endemik kuşakta yer alan Türkiye’de (Akdeniz<br />

ülkeleri; %10-30 pozitiflik) sık olması gerektiğini<br />

göstermektedir (8, 9,10).<br />

Ülkemizde yapılan çalışmalarda HDV prevalansı<br />

inaktif HBV taşıyıcılarında %0.9-16.2, akut HBV<br />

enfeksiyonlarında %2.5-21.8, kronik karaciğer hastalarında<br />

%9-51.7 ve sirozlularda %23-74 olarak<br />

bildirilmektedir (11). Bahçecioğlu ve ark. (12) 282<br />

kronik hepatit B’li olguda %45.5 oranında anti HDV<br />

pozitifliği, Çelen ve ark. (13) inaktif HBsAg taşıyıcılarında<br />

%6 (53/889), kronik hepatit B’li olgularda<br />

%27.5 (33/120) anti-HDV pozitifliği saptamışlardır.<br />

Anti-HDV pozitifliğinin insidansı asemptomatik taşıyıcılar<br />

ile karşılaştırıldığında, kronik aktif hepatit<br />

B hastalarında anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur.<br />

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki<br />

oranlar İtalya ve Yunanistan’a benzer şekilde<br />

diğer bölgelerden yüksektir ve enfeksiyon en sık<br />

süperenfeksiyon şeklinde görülmektedir (11). Ülkemizde<br />

HBV’ye bağlı kronik karaciğer hastalıklarında<br />

%20-30 oranında HDV süperenfeksiyonu<br />

görülmektedir (14). Bu çalışmada da bir hastada<br />

ko-enfeksiyon saptanırken, diğer hastalarda süperenfeksiyon<br />

saptanmıştır. Dünyada HDV sıklığının<br />

giderek azaldığı bildirilmektedir. Sıklıktaki bu azalma<br />

HBV bulaşını önleyici genel korunma yöntemlerine<br />

(disposibl iğne ve enjektörlerin kullanılması),<br />

sosyo-ekonomik düzeyin yükselmesine ve HBV<br />

aşılama çalışmaları ile toplumdaki kronik HBsAg<br />

taşıyıcılarının azalmasına bağlı olabilir (15-17).<br />

Ülkemizde 1980-2005 yılları arasında çeşitli karaciğer<br />

hastalıklarında anti-HDV pozitifliği %3 ile %32.5<br />

arasında değişen oranlarda bildirilmiştir (18).<br />

Türkiye’de bu yıllar arasında yapılan çalışmaların<br />

analizini yapan akut ve kronik karaciğer hastalıklarında<br />

HDV enfeksiyon prevalansını irdeleyen<br />

bir çalışmada (19) inaktif HBsAg taşıyıcılarında,<br />

kronik hepatit B’li, siroz’lu ve hepatosellüler Ca’lu<br />

olgularda anti-HDV pozitifliğini sırasıyla %4.9, %20<br />

.0, %32.5, %23.0 saptamışlardır. Yine aynı çalışmada<br />

yer alan verilere göre ülkemizde inaktif HBsAg<br />

taşıyıcılarında 1980’li, 1990’lı ve 2000’li yıllarda<br />

anti-HDV seropozitifliği sırasıyla %7.4, %4.4 ve %1.4<br />

olarak hesaplanmıştır (20, 21). Ülkemizde 2005 yılında<br />

tüm bölgeler birlikte değerlendirildiğinde ise,<br />

kronik HBV enfeksiyonlu olgularda anti-HDV seropozitifliği<br />

%20 olarak bulunmuştur (19, 20). Bölgemizde<br />

yapılan çalışmalarda ise Akarca ve ark.’ları<br />

(22) aynı hasta grubunda bu oranları sırasıyla %0.5,<br />

%6.1, %25.8 olarak, Topalak ve ark. (23) ise %1.0,<br />

%6.0, %18.0 saptamışlardır. Bu çalışmada 63 inaktif<br />

HBsAg taşıyıcısında, 645 kronik hepatit B’li, 173<br />

siroz’lu ve 32 hepatosellüler Ca’lu olguda anti-HDV<br />

pozitifliği sırasıyla %6.3, %6.3, %6.3, %6.2 saptanmıştır.<br />

Türkiye verileri ile kıyaslandığında inaktif<br />

HBsAg taşıyıcılarında seroprevalansın yüksek olduğu,<br />

kronik hepatit B’lilerde Türkiye ortalamasından<br />

özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden<br />

düşük ancak farklı yıllarda aynı bölgede yapılan<br />

diğer çalışmalarla benzer olduğu, sirozlularda<br />

ise seroprevalansın Türkiye ve farklı yıllarda aynı<br />

bölgede yapılan diğer çalışmalardan düşük olduğu<br />

saptanmıştır. İnaktif HBsAg taşıyıcılarında seroprevalansın<br />

yüksek olmasının nedenini şehrimizin<br />

göç almasına ve bölge hastanesi olmamızdan dolayı<br />

perifer hastanelerden hastaların hastanemize<br />

yönlendirilmesi ve ulaşılabilirliğimizin daha kolay<br />

olmasından kaynaklanabileceği düşünüldü.<br />

Endemisite düzeylerine göre genel olarak dünyada<br />

iki farklı bulaş paterni gözlenmektedir. Yüksek<br />

endemisite bölgelerinde ana bulaş yolu tam olarak<br />

tanımlanmamışsa da gözyaşı ile temas, öpüşme,<br />

kanla kontamine diş fırçası ve tıraş bıçağı<br />

gibi aletlerin ortak kullanımının rolü olabileceği<br />

iddia edilmektedir (7). Hemodiyaliz hastalarında<br />

görülen nozokomiyal salgınlar çevresel kontaminasyonla<br />

bulaşmayı düşündürmektedir (9).<br />

HDV, HBV gibi kontamine kan ve kan ürünlerinin<br />

parenteral verilmesiyle, daha az oranda vücut sıvıları<br />

ile yakın temas veya cinsel yolla bulaşmaktadır.<br />

Vertikal geçiş HBeAg varlığına bağlıdır. HDV<br />

enfeksiyonu diyaliz hastaları ve hemofilik hastalarda<br />

daha sıktır (24-26).<br />

Düşük endemisite bölgelerinde ise kan ve kan<br />

ürünleri ile bulaş en önemli geçiş yoludur. Kan<br />

transfüzyonundan sonra kısmen HDV az görülmesine<br />

rağmen özellikle çok sayıdaki transfüzyon<br />

bulaş riskini artırmaktadır. Yapılan çalışmalarda İV<br />

ilaç kullananlar, sık kan ve kan ürünü alan hemofili<br />

hastaları yüksek riskli grubu oluşturmaktadır (7,<br />

24-27). HDV enfeksiyonunun neden bu iki grupta<br />

yaygın fakat sağlık çalışanları, hemodiyaliz hastaları<br />

ve homoseksüel erkekler gibi HBV riski yüksek<br />

olan gruplarda düşük olduğu açık değildir. Bu<br />

durum HDV’nin perkütan veya mukozal bulaşının<br />

parenterale göre düşük olması ile açıklanabilir.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73<br />

71


Yurtsever S ve ark.<br />

HDV’nin seksüel geçişi nadirdir. Bununla birlikte<br />

seçilmiş vakalarda ve İV ilaç kullananların seksüel<br />

partnerlerinde cinsel bulaş gösterilmiştir. HDV enfeksiyonu<br />

genelev kadınları gibi izole gruplar arasında<br />

yaygındır. Başka riski olmayan HDV pozitif<br />

erkeklerin %90’ında son 3 ayda genelev kadınları<br />

ile seksüel ilişki öyküsü olması, bulaşmanın cinsel<br />

temasa bağlı olduğunu düşündürmektedir.<br />

Homoseksüel erkeklerin %60-70’inde HBV enfeksiyonu<br />

göstergelerinin bulunmasına rağmen<br />

HDV pozitifliğinin % 15’in altında olması HDV’nin<br />

seksüel geçişinin HBV’ye göre düşük olduğunu<br />

göstermektedir. HDV’nin perinatal bulaşı nadirdir<br />

ve toplum genelinde büyük öneme sahip değildir.<br />

Vertikal geçiş sıklığının ise annenin HBeAg pozitifliğine<br />

bağlı olduğu gösterilmiştir (27).<br />

HDV enfeksiyonu için etkili bir tedavi olmadığından<br />

korunmaya önem verilmelidir. <strong>Hepatit</strong> B aşısı<br />

kullanarak HBV enfeksiyonunu önleme ile HDV<br />

enfeksiyonundan da korunulur. Birçok ülkede hepatit<br />

B’ye karşı geniş çaplı aşılama kampanyaları<br />

başlatılmıştır. Bunun sonucu olarak HBV ve HDV<br />

enfeksiyonu sıklığında azalma beklenmektedir.<br />

Deneysel çalışmalarda rekombinant HDAg aşıların<br />

koruyucu etkinliği gösterilememiştir. HDV’den<br />

korunmada temel prensip hepatit B hastalığı geçirmemiş<br />

veya bağışık olmayanların aşılanması,<br />

kronik hepatit B hastalarının ise cinsel temasla<br />

geçiş ve kontamine iğne kullanma gibi riskli davranışlar<br />

konusunda eğitilmeleridir. Bu hastaların<br />

cinsel partnerleri HBV enfeksiyonu yönünden test<br />

edilmeli ve eğer negatif iseler HBV enfeksiyonuna<br />

karşı aşılanmalıdır (28). Ayrıca HBV ve HDV gibi<br />

benzer yollarla bulaşan, başta human immunodeficiency<br />

virus (HIV) olmak üzere diğer seksüel<br />

yollarla bulaşan hastalıkların kontrolüne yönelik<br />

çabalar da hastalıktan korunmada önemlidir (29).<br />

Öztoprak ve ark. (30) toplumda hepatit B virus<br />

enfeksiyonu ile ilgili bilgi düzeyini araştırdıkları<br />

çalışmalarında toplumunun büyük çoğunluğunun<br />

hepatit B hastalığını duyduğunu ancak hastalığın<br />

bulaş yolları, risk faktörleri, korunma yolları ile ilgili<br />

bilgi düzeylerinin yeterli olmadığını ve iyileştirilmesi<br />

gerektiğini belirtmektedirler.<br />

Sonuç olarak HBV enfeksiyonunun klinik ve prognoz<br />

açısından HDV enfeksiyonundan etkilenmesi<br />

nedeniyle HDV enfeksiyonundan korunmak için<br />

HBsAg pozitif olgularda koruyucu tedbirlerin alınması<br />

ve HDV enfeksiyonun önemsenmesi uygun<br />

yaklaşım olacaktır. Ülkemizdeki son verilerinin<br />

oluşturulabilmesi için bölgesel çalışmalar yapılmasına<br />

ihtiyaç vardır.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Çelen MK. HDV Enfeksiyonun Doğal Seyri. Tabak<br />

F, Balık İ (Ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2009. 1. Baskı. İstanbul:<br />

İstanbul Medikal Yayıncılık Ltd. Şti., 2009:<br />

183-5.<br />

2. Demirdal T. HDV enfeksiyonunun epidemiyolojisi<br />

ve korunma. IX. Ulusal viral hepatit kongresi<br />

kongre kitabı. Ankara; <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />

Derneği, 2008: 27-9.<br />

3. Taylor JM. <strong>Hepatit</strong>is Delta Virus and its replication.<br />

In: Fields BN, Knipe DM, Howley PM (eds).<br />

Field’s Virology. 3rd ed. Philadelphia: Lippincott<br />

Raven Publishers, 1996: 2809-18.<br />

4. Taylor JM. <strong>Hepatit</strong>is delta virus. Virology 2006;<br />

344: 71-6.<br />

5. Davaalkham D, Ojima T, Uehara R, et al. <strong>Hepatit</strong>is<br />

delta virus infection in mongolia: analyses of<br />

geographic distribution, risk factors, and disease<br />

severity. Am J Trop Med Hyg 2006; 75: 365-9.<br />

6. Rizzetto M. <strong>Hepatit</strong>its D: the comeback? Liver Int<br />

2009; 29: 140-2.<br />

7. Adrian MDB. Willson RA (ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>is,<br />

New York, Marcel Dekker Inc, 1997: 217-38.<br />

8. Baylan O, Güney Ç. B hepatitli hastaların ve<br />

asemptomatik HbsAg taşıyıcılarının korkulu rüyası:<br />

Delta Virusu. İnfeksiyon Derg 2002; 16: 249-57<br />

9. Polish LB, Gallagher M, Fields HA, Hadler SC.<br />

Delta hepatitis: molecular biology and clinical<br />

and epidemiological features. Clin Microbiol Rev<br />

1993; 6: 211-29.<br />

10. Balık İ, Onul M, Tekeli E, Caredda F. Epidemiology<br />

and clinical outcome of hepatitis D virus infection<br />

in Turkey. Eur J Epidemiol 1991; 7: 48-54.<br />

11. Mıstık R, Balık İ. Türkiye’de viral hepatitlerin<br />

epidemiyolojik analizi. In: Kılıçturgay K, Badur S<br />

(eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2001. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />

Savaşım Derneği, 2001: 10-55.<br />

12. Bahcecioglu IH, Aygun C, Gozel N, Poyrazoglu<br />

OK, Bulut Y, Yalniz M. Prevalence of hepatitis<br />

delta virus (HDV) infection in chronic hepatitis<br />

B patients in eastern Turkey: still a serious problem<br />

to consider. J <strong>Viral</strong> Hepat. <strong>2011</strong>; 18: 518-24.<br />

13. Celen MK, Ayaz C, Hosoglu S, Geyik MF, Ulug M.<br />

Anti-hepatitis delta virus seroprevalence and risk<br />

factors in patients with hepatitis B in Southeast<br />

Turkey. Saudi Med J 2006; 27: 617-20.<br />

14. Yalçın K. Kronik Delta hepatit epidemiyolojisinde<br />

değişimler ve tedavi deneyimleri. X. Ulusal <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong> Kongresi (01-04 Nisan 2010 Antalya).<br />

Kongre Kitabı. 2010: 50-3.<br />

72 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73


<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />

15. Huo TI, Wu JC, Lin RY, Sheng WY, Chang FY, Lee<br />

SD. Decreasing hepatitis D virus infection in Taiwan:<br />

an analysis of contributory factors. J Gastroenterol<br />

Hepatol 1997; 12: 747-51.<br />

16. Hadziyannis SJ. Decreasing prevalence of hepatitis<br />

D virus infection. J Gastroenterol Hepatol<br />

1997; 12: 745-6.<br />

17. Navascues CA, Rodriguez M, Sotorrio NG, et<br />

al. Epidemiology of hepatitis D virus infection:<br />

Changes in the last 14 years. Am J Gastroenterol<br />

1995; 90: 1981-4.<br />

18. Tosun S. Ülkemizde hepatit epidemiyolojisinde<br />

değişim. X. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi (01-04<br />

Nisan 2010 Antalya) Kongre Kitabı. 2010: 35-43.<br />

19. Değertekin H, Yalçin K, Yakut M. The prevalence<br />

of hepatitis delta virus infection in acute and<br />

chronic liver diseases in Turkey: an analysis of<br />

clinical studies. Turk J Gastroenterol 2006; 17:<br />

25-34.<br />

20. Yurdaydin C. Delta hepatitis in Turkey: decreasing<br />

but not vanishing and still of concern. Turk J<br />

Gastroenterol 2006; 17: 74-5.<br />

21. Değertekin H, Yalçin K, Yakut M, Yurdaydin C.<br />

Seropositivity for delta hepatitis in patients with<br />

chronic hepatitis B and liver cirrhosis in Turkey:<br />

a meta-analysis. Liver Int 2008; 28: 494-8.<br />

22. Akarca U. The state of hepatitis B, C and D in<br />

Turkey. I.East-Southeast Anatolia Hepatogastroenterology<br />

Symposium. Diyarbakir, 2001; 24-36.<br />

23. Topalak O, Soytürk M, Okan G, et al. The frequency<br />

of delta infection in patients with HBV infection<br />

in Hepatology Clinic of DEUTF. 16. National<br />

Gastroenterology Week, Antalya Turkey, 1999; 74.<br />

24. Sherlock S, Dooley J. <strong>Hepatit</strong>is B and hepatitis<br />

Delta Virus. In: Sherlock S, Dooley J (eds). Diseases<br />

of the liver and biliary system. 11th edition.<br />

UK: Blackwell-Science,, 2002: 285--300.<br />

25. Hadziyannis SJ. Rewiew: <strong>Hepatit</strong>is delta. Gastroenterol<br />

Hepatol 1997; 12: 289-98.<br />

26. Farci P. Delta hepatitis: an update. J Hepatol<br />

2003; 39: S212-9.<br />

27. Eroğlu C. <strong>Hepatit</strong> D Epidemiyolojisi. In: Tekeli E,<br />

Balık İ (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2002. Ankara: <strong>Viral</strong><br />

<strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 2002: 10-55.<br />

28. Di Bisceglie A.M. <strong>Hepatit</strong>is D Virus. In: Willson RA<br />

(ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>is. New York: Marcel Dekker<br />

Inc,. 1997: 217-38.<br />

29. Rosina F, Conoscitore P, Cuppone R, et al. Changing<br />

pattern of chronic hepatitis D in Southern<br />

Europe. Gastroenterology 1999; 117: 161-6.<br />

30. Öztoprak N, Tosun S, Balık İ ve ark. Toplumda hepatit<br />

B virüs enfeksiyonu ile ilgili bilgi düzeyinin<br />

araştırılması. X. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi (01-<br />

04 Nisan 2010 Antalya). Kongre Kitabı. P02-36.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Uz. Dr. Süreyya GÜL YURTSEVER<br />

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,<br />

Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı<br />

35370 Karabağlar / İZMİR<br />

e-mail:sgul71@yahoo.com<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73<br />

73


Kandemir Ö ve ark.<br />

Araştırma<br />

Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine<br />

Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde<br />

<strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

Özlem KANDEMİR 1 , Musa GÖKSU 1 , Öner KURT 2<br />

1<br />

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı,<br />

2<br />

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, MERSİN<br />

ÖZET<br />

Bu çalışmada bölgemizde hepatit B virusu (HBV) ve hepatit C virusu (HCV) sıklığı ile bu oranlar üzerinde<br />

etkili olabilecek faktörleri araştırmak hedeflenmiştir. Mersin merkez ve merkeze bağlı belde ve köy sağlık<br />

ocaklarına başvuran 15 yaş üstü 2800 kişide hepatit B virus yüzey antijeni (HBsAg), hepatit C virus antikoru<br />

(anti-HCV) ve 752 hastada hepatit B virus yüzey antikoru (anti-HBs) sıklığı araştırılmıştır. Ayrıca uygulanan<br />

anket formu ile bu sıklığa etkili olabilecek faktörler yüz yüze hastalarla görüşerek sorgulanmış ve bu parametreler<br />

tek tek analiz edilmiştir. Önce kart test yöntemi ile HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs bakılmış, ardından<br />

pozitif çıkan örnekler ELİSA yöntemiyle tekrar çalışılmıştır. Başvurular arasında HBsAg pozitiflik oranı %4.1<br />

olarak saptanmıştır. Bu oran kentsel bölgede %3.6 ve kırsal bölgede %6.8 bulunmuş olup, aradaki fark istatistiksel<br />

olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.003). Kentsel bölgede HBsAg pozitiflik oranı sosyoekonomik olarak<br />

iyi bölgede %2.9, orta bölgede %2.8 ve kötü bölgede %6.7 olarak tespit edilmiştir (p=0.003). <strong>Hepatit</strong> C virus<br />

sıklığının oranı genel popülasyonda %1.1 bulunmuş olup, kentsel ve kırsal bölgede oranlar benzer saptanmıştır.<br />

Anti-HBs kentsel ve kırsal bölgede toplam 752 kişide bakılabilmiş ve sıklık %19.9 olarak saptanmıştır.<br />

Mesleki olarak HBsAg pozitiflik oranı en yüksek hizmet işlerinde çalışanlarda (berber, terzi gibi), anti-HBs<br />

ise öğrencilerde saptanmıştır. Eğitim durumlarına göre sadece anti-HBs pozitiflik oranı istatistiksel olarak<br />

eğitimli grupta anlamlı yüksek saptanmıştır (p=0.022). Birinci derece akrabalarında HBV enfeksiyonu olan<br />

olgularda HBsAg ve anti-HBs pozitiflik oranı, olmayanlardan istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur<br />

(her ikisinde de, p


Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

surface antigen (HBsAg) and hepatitis C antibody (anti-HCV) were investigated in 2,800 subjects and hepatitis<br />

B surface antibody (anti-HBs) in 752 subjects who were over 15 years of age and admitted to the primary<br />

health care centers from rural and urban areas of Mersin province. Possible factors affecting the frequency<br />

were questioned by face to face interviews and each parameter was analyzed. Firstly HBsAg, anti-HCV and<br />

anti-HBs positivity were determined by card test and positive results were confirmed by ELISA method. HBsAg<br />

positivity was 4.1% in study population; however, it was 3.6% in urban areas and 6.8% in rural areas. The<br />

difference between the urban and rural areas in terms of HBsAg positivity was significant (p=0.003). When<br />

HBsAg positivity was evaluated according to the socioeconomic status of subjects in urban areas, it was<br />

found 2.9% were in high, 2.8% were in intermediate and 6.7% were in low socioeconomic status (p=0.003).<br />

The frequency of anti-HCV was 1.1% in the study population; within similar rates in urban and rural areas.<br />

Anti-HBs could be assayed only in 752 subjects and its frequency was found as 19.9%. The HBsAg positivity<br />

was the highest in subjects who were working in service sector (such as barbers, tailors); whereas anti-HBs<br />

positivity was the highest in students. When the subjects were classified according to their educational status,<br />

only anti-HBs frequency was found to be significantly higher in the educated group (p=0.022). The rates<br />

of HBsAg and anti-HBs positivity were higher in the group having first degree relatives with HBV infection<br />

(p


Kandemir Ö ve ark.<br />

(5’i iyi, 7’si orta, 3’ü kötü) ve 5 belde-köy olmak<br />

üzere toplam 20 sağlık ocağı bölgesi çalışmaya<br />

dahil edildi. Üçüncü adımda, sağlık ocağı bölgesinden<br />

alınacak kişi sayıları; yaş grupları ve cinsiyete<br />

göre ağırlıklandırılarak belirlendi. Herhangi<br />

bir nedenle sağlık ocağına gelen kişilerden rastgele<br />

olarak yaş gruplarına (15-24, 25-34, 35-44, 45-54,<br />

55-64 ve 65 üstü) ve cinsiyete göre seçilen kişiler<br />

araştırmaya alındı.<br />

Çalışmaya katılan bireylerin sosyodemografik bilgileri<br />

anket formuna kaydedildi. Bu formda ayrıca<br />

bölgeye göçle mi gelindiği, eğer göçle gelinmişse<br />

nereden göç edildiği, ailesinde hepatitli birey olup<br />

olmadığı, son bir yıl içinde ameliyat, kan nakli,<br />

hastanede yatma, diş tedavisi, şüpheli cinsel ilişki,<br />

diyalize girme, piercing taktırma ve uyuşturucu<br />

kullanımı sorgulandı.<br />

Çalışmaya katılan hastalardan antekubital venden<br />

10 mL venöz kan örneği alındı. Kan örneği<br />

santrifüj edildikten sonra serum ayrılarak, kart<br />

testi yöntemi ile HBsAg (Bioland NanoSign HBschromatographic<br />

immunoassay, Korea), anti-HCV<br />

(Bioland NanoSign HCV chromatographic immunoassay,<br />

Korea) ve anti-HBs (Bioland NanoSign<br />

Anti-HBs, chromatographic immunoassay, Korea)<br />

bakıldı. Pozitif çıkan kişilerin serumlarına ELİSA<br />

(ABBOOT firması ARCİTHEC İ 200 SR Makro ELISA<br />

kemilüminesans) yöntemiyle tekrar bakıldı.<br />

İstatiksel Analizde, verilerin özetlenmesinde tanımlayıcı<br />

istatistikler, kategorik değişkenler arasındaki<br />

ilişkinin test edilmesinde ki-kare analizi kullanıldı.<br />

Birden fazla grup olan ve ki kare testinde<br />

anlamlı olanlara MINITAB 15.0 paket programında<br />

iki oran testi uygulandı. Analizler SPSS Windows<br />

11.5 paket programında yapıldı. İstatistik analizlerde<br />

p


Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

Çalışmamızda HBsAg pozitiflik oranı %4.1 (n=114)<br />

olarak saptandı. Kentsel bölgede bu oran %3.6<br />

(n=87), kırsal bölgede %6.8 (n=27) bulundu. Kırsal<br />

bölgede kentsel bölge ile karşılaştırıldığında<br />

bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0.003).<br />

Kentsel bölge sosyoekonomik durumuna göre üç<br />

gruba ayrıldığında (iyi, orta, kötü sosyoekonomik<br />

düzey) HBsAg pozitiflik sıklığı iyi bölgede %2.9<br />

(n=31), orta bölgede %2.8 (n=25) ve kötü bölgede<br />

%6.7 (n=31) olarak bulundu. Sosyoekonomik<br />

düzeyi kötü olan bölgede bu oran iyi ve orta olan<br />

bölgelere göre anlamlı yüksekti (p=0.003). Kırsal<br />

bölgede HBsAg pozitifliği kentsel alanın iyi ve orta<br />

bölgelerine göre anlamlı olarak yüksek bulundu<br />

(sırayla p=0.005 ve p=0.004) (Tablo 2).<br />

HCV sıklığı genel popülasyonda %1.1 (n=31),<br />

kentsel bölgede %1.2 (n=28), kırsal bölgede %0.8<br />

(n=3) bulundu. HCV sıklığı bölgeler arasında istatistiksel<br />

olarak anlamlı fark göstermedi (p>0.05)<br />

(Tablo 2).<br />

Çalışmamızda yeterli kit temin edilemediğinden<br />

anti-HBs toplam 752 kişide bakılabildi. Bakılabilen<br />

popülasyonda anti-HBs pozitifliği %19.9 (n=150)<br />

bulundu. Kırsal bölgede anti-HBs bakılan hasta sayısı<br />

az olduğundan (n=17) kentsel bölge ile kıyaslama<br />

yapılmadı. Kentsel alanda anti-HBs pozitifliği<br />

sosyoekonomik olarak iyi bölgede %17.6 (n=57),<br />

orta bölgede %22.2 (n=80), kötü bölgede %6.0<br />

(n=3) olarak bulunmuş olup, aradaki fark sosyoekonomik<br />

düzeyi iyi ve orta derecede olan bölgelerde<br />

anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (sırayla<br />

p=0.003 ve p


Kandemir Ö ve ark.<br />

Tablo 3. Yaş gruplarına göre HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik oranları<br />

Yaş<br />

(yıl)<br />

HBsAg<br />

n %<br />

anti-HCV<br />

n %<br />

anti-HBs<br />

n %<br />

15-24 21 2.9 5 0.7 57 27.7<br />

25-34 31 4.6 6 0.9 28 16.4<br />

35-44 24 4.3 13 2.3 30 20.0<br />

45-54 28 6.5 2 0.5 20 18.9<br />

55-64 7 2.8 1 0.4 7 10.1<br />

65 + 3 1.8 4 2.3 8 16.0<br />

Toplam 114 4.1 31 1.1 150 19.9<br />

Cinsiyete göre HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik<br />

oranları irdelendiğinde sadece HBsAg pozitifliği<br />

yönünden cinsler arasında fark saptandı.<br />

Erkeklerde oran anlamlı olarak daha yüksekti<br />

(p=0.049).<br />

HBsAg pozitiflik oranlarının yaş gruplarına göre<br />

dağılımı Tablo 3’te verilmiştir. En yüksek oran %<br />

6.5 (n=28) ile 45–54 yaş grubunda bulundu. Bu<br />

grup ile 15-24 yaş grubunda saptanan oranlar arasındaki<br />

fark anlamlı bulundu (p=0.008). Daha ileri<br />

yaş gruplarında olgu sayısı az olduğu için değerlendirmeye<br />

alınmadı.<br />

Anti-HCV pozitiflik oranı ise en yüksek 35-44 (n=13)<br />

ve >65 yaş üstü (n=4) grupta saptandı. Yaş grupları<br />

karşılaştırıldığında 35-44 yaş grubu ile 15-24 yaş<br />

grubu arasında anlamlı fark saptandı (p=0.021).<br />

Diğer yaş gruplarında (45-54 ve 55-64) olgu sayısı<br />

az olduğundan değerlendirilmeye alınmadı.<br />

Anti-HBs prevalansı en yüksek %27.7 oranı ile 15-<br />

24 yaş grubunda, en düşük %10.1 (n=79) oranı ile<br />

55-64 yaş grubunda bulundu. Aradaki fark istatistiksel<br />

olarak anlamlıydı (p0.05). Göçle gelenlerde en yüksek oran %7<br />

(n=35) olarak Güneydoğu Anadolu bölgesinden<br />

göç edenlerde bulundu. Anti-HCV sıklığı ise göçle<br />

gelenlerde anlamlı olarak daha yüksekti (p


Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

Tablo 5. Mesleklere göre HBsAg, HCV ve Anti-HBs pozitiflik oranları<br />

Meslek<br />

HBsAg<br />

n %<br />

anti-HCV<br />

n %<br />

anti-HBs<br />

n %<br />

Ev hanımı 38 3.8 8 0.8 42 16.3<br />

Hizmet işi 33 7.1 9 1.9 26 21.0<br />

Öğrenci 11 2.4 2 0.4 46 37.1<br />

Emekli 8 3.7 4 1.9 6 8.8<br />

Memur 5 3.0 2 1.2 5 12.5<br />

İşsiz 4 6.2 2 3.1 0 0<br />

Esnaf 9 4.3 2 1.0 4 7.8<br />

Çiftçi 1 2.9 0 0 0 0<br />

Toplam 109 4.2 29 1.1 129 19.2<br />

Eğitim durumlarına göre HBsAg, anti-HCV ve anti-<br />

HBs pozitiflik oranları Tablo 6’da verilmiştir. HBsAg<br />

pozitiflik oranları gruplar arasında rakamsal olarak<br />

farklılık gösterse de, bu farklar istatistiksel olarak<br />

anlamlı değildi (p=0.293). Aynı durum anti-HCV<br />

sıklığı için de geçerliydi (p=0.292). Anti-HBs pozitiflik<br />

oranlarında ise lise/üniversite ile ilkokul/<br />

ortaokul arasında fark anlamlı bulundu (p=0.022).<br />

Tablo 6. Eğitim durumlarına göre HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik oranları<br />

Meslek<br />

HBsAg<br />

n %<br />

anti-HCV<br />

n %<br />

anti-HBs<br />

n %<br />

Okuryazar 4 4.3 0 0.0 3 15.0<br />

İlkokul 41 4.0 15 1.5 38 15.8<br />

Ortaokul 30 5.5 6 1.1 23 16.1<br />

Lise 26 3.7 5 0.7 51 26.3<br />

Üniversite 7 2.0 1 0.4 21 24.4<br />

Toplam 108 4.1 27 1.0 136 19.9<br />

Birinci derece akrabalarında HBV enfeksiyonu<br />

olan olgularda HBsAg pozitiflik oranı %11.1<br />

(n=22), olmayanlarda %3.5 (n=92) bulundu<br />

(p0.05). Birinci derece akrabalarda HBV enfeksiyonu<br />

olan olgularda anti-HBs prevalansı %37.7<br />

(n=26), olmayanlarda %18.2 (n=124) bulundu<br />

(p< 0.05).<br />

Son bir yıl içerisinde operasyon öyküsü olanlarda<br />

ve olmayanlarda HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik<br />

oranları arasındaki faklar istatistiksel olarak<br />

anlamlı bulunmadı (sırayla p=0.665, p=0.131 ve<br />

p=0.996).<br />

TARTIŞMA<br />

Çalışmaya dâhil edilen tüm olgularda HBsAg pozitiflik<br />

oranı %4.1, kentsel bölgede %3.6 ve kırsal<br />

bölgede %6.8 olarak saptandı. Ülkemiz HBsAg pozitifliği<br />

prevalansı açısından, %2–7 olarak belirtilen<br />

orta endemisite bölgesinde yer almaktadır (6).<br />

Kurçer ve ark. Malatya il merkezinde toplumda<br />

yaptıkları çalışmada HBsAg pozitifliğini %6 bulmuşlardır<br />

(7). Dökmetaş ve ark. (8), Sivas’ta kontrol<br />

grubu olarak ele aldıkları 120 kişilik sağlıklı bir<br />

grupta HBsAg pozitifliğini %5 bulmuşlar, Durmuş<br />

ve ark. (9) Trabzon’da kırsal ve kentsel alanda<br />

yaşayan, basit örnekleme yöntemiyle seçtikleri<br />

15 yaş üzerindeki 1000 kişide HBsAg pozitifliğini<br />

%8 olarak bildirmişlerdir. Ankara’da Kaçmaz ve<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83<br />

79


Kandemir Ö ve ark.<br />

ark.’nın (10) yaptığı çalışmada check-up için başvuran<br />

herhangi bir şikâyeti olmayan 4196 kişide<br />

HBsAg prevalansı %2.9 bulunmuştur. Kurt ve ark.<br />

(11) ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine<br />

hepatit B aşısı yaptırmak için başvuranlarda<br />

HBsAg pozitifliğini % 5.5 olarak bildirmişlerdir.<br />

İstanbul bölgesi kan donörlerinde ise oran %2.03<br />

bulunmuştur(12). Çalışmamızda HBsAg pozitiflik<br />

oranı ülke genelinde yapılan çalışma sonuçları ile<br />

uyumlu bulunmuştur.<br />

Çalışmamızda kırsal bölgede HBsAg pozitifliği<br />

kentsel bölgeden anlamlı olarak yüksek bulundu.<br />

Dursun ve ark.’nın (13) çalışmasında da kırsal<br />

kesimde HBsAg pozitifliğinin kentsel kesime göre<br />

yüksek olduğu ve kırsalda ailede sarılık geçirme<br />

hikâyesinin bu oran üzerine etkili bir risk faktörü<br />

olabileceği belirtilmiştir. Kentsel bölge sosyoekonomik<br />

duruma göre ayrıldığında kötü sosyoekonomik<br />

düzeyli bölgede HBsAg pozitiflik oranı %6.7<br />

bulundu. Bu oran sosyoekonomik durumu iyi ve<br />

orta bölgelere göre daha yüksek saptandı. Karaca<br />

ve ark. (14) İzmir’de lise öğrencilerinde yaptıkları<br />

bir araştırmada HBsAg pozitifliği saptananların %<br />

69.3’nün gelir düzeyi düşük grupta olduğunu saptamışlardır.<br />

Sosyoekonomik düzey düşüklüğünün<br />

HBsAg pozitifliği için risk faktörü olduğu iyi bilinmektedir.<br />

Lee ve ark. (15), Pasquini ve ark. (16) ve<br />

Toukan ve ark. (17) da HBsAg pozitifliği sıklığının<br />

düşük sosyoekonomik düzeyle ilişlikli olduğunu<br />

bildirmektedirler.<br />

Anti- HCV sıklığı bu çalışmada genel popülasyonda<br />

%1.1 olarak tespit edildi. Ülkemizde çeşitli<br />

bölgelere ve risk gruplarına göre bildirilen prevalanslar<br />

farklıdır. Ülkemizde son 16 yılda çeşitli kan<br />

merkezlerindeki toplam 6 240 130 donörde anti-<br />

HCV pozitiflik oranı %0.38 olarak bildirilmiştir (18).<br />

Yeni bir çalışmada İstanbul bölgesi kan donörlerinde<br />

bu oran %0.27 olarak saptanmıştır (12). Mersin<br />

Üniversitesi Tıp Fakültesinde kan donörlerinde<br />

anti-HCV sıklığı farklı yıllarda %0.26–0.6 arasında<br />

bildirilmiştir (19–21). Mersin’de çeşitli poliklinik ve<br />

servislerinden laboratuvara gönderilen farklı yaş<br />

gruplarında toplam 4969 kişide anti-HCV pozitifliği<br />

%3.9 olarak bildirilmiştir (22). Kaçmaz ve ark’nın<br />

(10) çalışmasında oran %0.5 bulunmuştur. Sağlıklı<br />

popülasyonda yapılan kohort çalışmalarında<br />

anti-HCV prevalansı %1.2–2.6 arasında bildirilmiştir<br />

(23). Bu çalışmada anti-HCV prevalansı sağlıklı<br />

popülasyonda yapılmış çalışmalarda bildirilenler<br />

ile benzer saptanmıştır. Kan donörleri ile yapılan<br />

çalışmalarda anti-HCV prevalansı çalışmamızda<br />

saptanan orandan daha düşüktür. Bunun nedeni<br />

geçirilmiş sarılık öyküsü olanların donör olarak<br />

kabul edilmemesi, hepatit hastalarının kan bağışı<br />

için başvurmaması olabilir. Spesifik gruplarda yapılan<br />

bu tür çalışmalarda elde edilen oranlar toplum<br />

genelini yansıtmamaktadır (5). Aynı şekilde<br />

hastane poliklinikleri ve servislerinden gönderilen<br />

öneklerin hepatit C hastalarının örneklerini de<br />

içermesi nedeniyle anti-HCV sıklığının toplumdan<br />

daha yüksek saptanması beklenebilir.<br />

HCV sıklığı için kırsal ve kentsel bölgeler arası<br />

oranlar farklı olmasına rağmen istatistiksel olarak<br />

bu fark anlamlı değildi.<br />

Çalışmamızda anti-HBs 752 kişide araştırılabildi.<br />

Bütün popülasyonda pozitiflik %19.9 olarak bulundu.<br />

Türkiye’de yapılan farklı çalışmalarda bu oran<br />

%2.4-48.7 olarak belirtilmektedir (24,25).<br />

HBsAg pozitiflik oranı bu araştırmada erkeklerde<br />

anlamlı olarak yüksek saptandı. Literatürde<br />

HBsAg pozitiflik oranının erkeklerde daha yüksek<br />

olduğunu belirten çalışmalar yanında, cinsiyete<br />

göre fark bulmayan çalışma sonuçları da bulunmaktadır<br />

(26, 27). Kaçmaz ve ark’nın (10) yaptığı<br />

çalışmada HBsAg pozitifliği erkeklerde %4.7,<br />

kadınlarda %1.9 bulunmuş, Kurt ve ark.’nın (11)<br />

çalışmasında ise sırayla %6.5 ve %4.2 saptanmıştır.<br />

Asan ve ark.’nın (28) çalışmasında herhangi<br />

bir risk faktörü ile karşılaşma oranı erkeklerde<br />

%94, kadınlarda %82 olarak saptanmış ve erkeklerin<br />

özellikle askerlik döneminde risk faktörleri<br />

ile daha sık karşılaşmaları bu yüksekliğin nedeni<br />

olabilir yorumu yapılmıştır. Anti-HCV sıklığı açısından<br />

kadınlar ve erkekler arasında anlamlı bir fark<br />

bulunmadı. Kurt ve ark.’nın (11) çalışmasında da<br />

cinsiyete göre oranlar arasında fark tespit edilmemiştir.<br />

Benzer sonuçlar Demirtürk ve ark. (29) ile<br />

Kaçmaz ve ark.’nın (10) çalışmalarında da bildirilmiştir.<br />

Anti-HBs sıklığı da bu çalışmada cinsler arasında<br />

literatürle uyumlu olarak farklı bulunmamıştır<br />

(29).<br />

HBsAg pozitiflik oranı yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde,<br />

en yüksek 45-54 yaş grubunda<br />

gözlenmiştir. Kaçmaz ve ark. (10) tarafından yapılan<br />

çalışmada benzer sonuçlar elde edilmiştir.<br />

Erden ve ark.’nın (30) yaptıkları çalışmada yaşla<br />

pozitifliğin arttığı tespit edilmiştir. Bizim bulgularımız<br />

da bu çalışmalar ile uyumludur. Yaş ilerledikçe<br />

HBV ile karşılaşma oranın arttığı düşünülmektedir.<br />

Ayrıca ileri yaş gruplarında oranın yüksek<br />

80 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83


Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

olmasından virusun kazanımı döneminde henüz<br />

tarama ve aşılama programlarına başlanmamış<br />

olması sorumlu olabilir. Anti-HCV sıklığının en<br />

yüksek saptandığı yaş grupları 35-44 ve 65 yaş üstü<br />

yaş grubuydu. İleri yaş gruplarında oranın yüksek<br />

saptanma nedeni HBsAg’de olduğu gibi bunların<br />

tarama programlarından çok daha önce virusa<br />

maruz kalmaları olabilir. Daha genç yaş grubunda<br />

oranların düşük olması ise muhtemelen konu ile<br />

ilgili eğitim programları sayesinde bilinçlenme ve<br />

farkındalığın artması olabilir. Anti-HCV pozitifliğinin<br />

yaşa bağlı olarak değiştiğini bildiren çalışmalar<br />

olduğu gibi (29) yaş grupları ile sıklık arasında bir<br />

ilişki olmadığını gösteren çalışmalar da vardır (31-<br />

33). Anti-HBs sıklığı en yüksek 15-24 yaş grubunda<br />

en düşük 55-64 yaş grubunda bulundu. Düşük yaş<br />

grubunda en yüksek oranın saptanma nedeni yapılan<br />

ulusal aşılama programı ile ilgili olabilir.<br />

Çalışmaya alınan bireylerde bölgeye göçle gelenlerde<br />

ve gelmeyenlerde HBsAg pozitiflik oranları<br />

benzer olarak saptandı. Göçle gelenler arasında<br />

en yüksek oran Güneydoğu Anadolu bölgesinden<br />

göç edenlerde bulundu. Bu durum Güneydoğu<br />

Anadolu bölgesinden göç eden ailelerin sosyoekonomik<br />

düzeyi düşük olan bölgede yaşaması ile<br />

ilişkili olabilir. Erden ve ark.’nın (30) çalışmasında<br />

doğduğu bölgeye göre hesaplanan oran Güneydoğu<br />

Anadolu bölgesinde doğanlarda %12.6<br />

bulunmuştur. Çalışmaya alınan bireylerden göçle<br />

gelenlerde (bunların geneli Güneydoğu ve Doğu<br />

Anadolu bölgesinden gelenlerdi) anti-HCV sıklığı<br />

istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek<br />

saptandı.Anti-HBs sıklığı iki grup arasında benzer<br />

bulundu. En yüksek oran Marmara bölgesinden<br />

göçle gelenlerde saptandı. Bu durum Marmara<br />

bölgesinde sosyoekonomik durumun iyi olması<br />

ve göç edenlerin öğrenci olmasından kaynaklanıyor<br />

olabilir.<br />

Mesleklere göre değerlendirme yaptığımızda<br />

HBsAg pozitiflik oranı en yüksek hizmet işlerinde<br />

çalışanlarda saptandı. Erden ve ark.’nın (30)<br />

yaptığı çalışmada saptanan oranlar çalışmamıza<br />

göre daha yüksek olmakla beraber meslek grupları<br />

arasındaki dağılım açısından uyumluydu.<br />

Yüksek oranın muhtemel nedeni bu grupta çalışanların<br />

daha yüksek riske maruz kalmaları olabilir.<br />

Anti-HCV sıklığının mesleklere göre anlamlı<br />

değişiklik göstermediğini saptadık. Erden ve ark.<br />

(30) anti-HCV pozitifliğini işçi ve işsizlerde %2, ev<br />

hanımlarında %2.3 ve öğrencilerde %1.1 bulmuşladır.<br />

Bizim çalışmamızda işçi ve işsizlerde oranlar<br />

benzer, ev hanımları ve öğrencilerde daha düşük<br />

bulunmuştur. Anti-HBs sıklığı ise en yüksek öğrencilerde<br />

bulundu ve bunun başarılı uygulanan<br />

ulusal aşılama programına bağlı olabileceği düşünüldü.<br />

HBsAg pozitifliği oranı her ne kadar anlamlı<br />

fark saptanmasa da, üniversite grubunda diğer<br />

guruplara göre daha düşük bulunmuştur. Bu da<br />

eğitim düzeyinin HBsAg pozitifliği ile ilişkili olabileceğini<br />

düşündürmektedir. Daha geniş serilerde<br />

yapılacak çalışmalarda farklar anlamlı bulunabilir.<br />

Aynı durum anti-HCV sıklığı için de söz konusudur.<br />

Anti-HBs pozitiflik oranlarında ise lise/üniversite<br />

ile ilk/ortaokul arasında anlamlı fark bulundu.<br />

Bu sonuç da bu konuda eğitimin önemini bir kez<br />

daha ortaya koymuştur.<br />

HBsAg pozitiflik oranı birici derece akrabalarında<br />

hastalık olanlarda anlamlı derecede yüksek bulundu.<br />

Kayabaş ve ark. (33) indeks olguların aile<br />

bireylerinde HBsAg pozitifliğini %12.5 saptamışlardır.<br />

Ülkemizde HBsAg pozitifliği saptanan hastaların<br />

aile bireylerinde yapılan çeşitli araştırmalarda<br />

HBsAg pozitifliği %16.5-30.5 arasında saptanmıştır<br />

(34-36). Birinci derece akrabalarında anti-HCV<br />

pozitifliği olanlarda anti-HCV oranı daha yüksek<br />

olmasına rağmen, olmayanlarla kıyaslandığında<br />

aradaki fark anlamlı değildi. Literatürde özellikle<br />

virusun orta derecede endemik olduğu yörelerde<br />

aile içi bulaşın söz konusu olabileceği bildirilmektedir<br />

(37). <strong>Hepatit</strong> B hastalarının birinci derece<br />

akrabalarında anti-HBs pozitiflik oranını, olmayanlara<br />

göre yüksek bulduk. Bunun nedeninin bu<br />

grubun ülkemizde risk grubu olarak kabul edilip<br />

aşılanması veya hastalığı geçirip bağışık kalmaları<br />

olabileceği düşünüldü.<br />

Sonuç olarak, risk gruplarında yapılan çalışmalar<br />

toplumu yansıtmayabilir. Bu nedenle toplumu<br />

yansıtan daha geniş gruplarda çalışmaların yapılması<br />

gerekmektedir. Kırsal bölgede ve kentsel<br />

alanda sosyoekonomik düzeyi düşük bölgelerde<br />

HBsAg pozitifliğinin daha yüksek olması, bu kesimlerde<br />

düşük sosyoekonomik düzeyin düzeltilmesini<br />

ve daha fazla eğitim ile halkın bilinçlendirilmesi<br />

gerektiğini düşündürmektedir.<br />

Yapılan ulusal aşılama programı ile HBsAg pozitifliğinin<br />

azalmakta olduğu görülmüştür. HBV ile<br />

enfekte hastaların birinci derece akrabalarında<br />

HBsAg pozitifliğinin yüksek saptanması, özellikle<br />

bu kişilerin risk grubunda olduğunu düşündürmeli<br />

ve bu kişilere erken dönemde tarama ve gerekiyorsa<br />

bağışıklama yapılmalıdır.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83<br />

81


Kandemir Ö ve ark.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Alter MJ. Epidemiology of hepatitis B in Europe<br />

and worldwide. J Hepatol 2003; 39: S64-9.<br />

2. Dienstag JL. Chronic viral hepatitis. In: Mandell<br />

GL, Bennett JE and Dolin R (eds). Principles and<br />

Practice of Infectious Diseases. 7th edition. Philadelphia:<br />

Churchill Livingstone, 2010: 1593-1617.<br />

3. Zou S. Tepper M. Giulivi A. Current status of hepatitis<br />

C in Canada. Can J Public Health 2000;<br />

91: S10–6.<br />

4. Groshiede, P and van Damme, P. Epidemiology<br />

of hepatitis B infection prevention and control of<br />

hepatitis B in community. In: Hallauer H, Jane J,<br />

McCloy M, Meheus E and Roure C (eds). Communicable<br />

Disease Series, No. 1. Geneva: World<br />

Health Organization European Regional Office,<br />

1996: 17–26.<br />

5. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi.<br />

Tabak F, Balık İ, Tekeli E (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

2007. 1. Baskı. Istanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Savaşım<br />

Derneği, 2007: 9-51.<br />

6. Curry MP, Chopra S. Acute <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>is. Mandell<br />

GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and<br />

Practice of Infectious Diseases. 6th ed. Philadelphia:<br />

Churchill Livingstone, 2005: 1426–41.<br />

7. Kuçer MA. ve Pehlivan E. Malatya il merkezinde<br />

hepatit B seroprevalansı ve etkileyen faktörler<br />

Turk J Gastroenterol 2002; 13: 1–5.<br />

8. Dökmetaş İ, Yalçın AN, Bakır M, Poyraz Ö, Elaldı<br />

N, Yalman N. Sağlık personelinde hepatit B ve<br />

C seroprevalansı. Mikrobiyoloji Bülteni 1995; 29:<br />

278–83.<br />

9. Durmuş G, Erem C, Sönmez M, Mocan Z,<br />

Telatar,M, Yanat GC. Trabzon bölgesinde hepatit<br />

B virus infeksiyonu seroepidemiyolojisi. Yeni Tıp<br />

Derg 1996; 13: 228–231.<br />

10. 10.Kaçmaz B. Ankara ilinde <strong>Hepatit</strong> B ve <strong>Hepatit</strong><br />

C İnfeksiyonun seroprevalansı <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg<br />

2003; 8: 97–101.<br />

11. Kurt H, Battal İ, Memikoğlu O, Yeşilkaya A, Tekeli<br />

E. Ankara Bölgesinde Sağlıklı Bireylerde HAV,<br />

HBV, HCV Seropozitifliğinin Yaş ve Cinsiyete<br />

Göre Dağılımı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 8: 88–96.<br />

12. Altuntaş Aydın Ö, Kumbasar Karaosmanoğlu H,<br />

Kökrek A, Işık ME, Nazlıcan Ö. İstanbul bölgesi<br />

kan donörlerinde HbsAg, anti-HCV ve anti-HIV<br />

seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2010; 14: 69-<br />

73.<br />

13. Dursun M, Ertem M, Yılmaz Ş, Günay S, Özeklinci<br />

T, Şimşek Z. Prevalence of hepatitis B infection<br />

in the southeastern region of Turkey: comparison<br />

of risk factors for HBV infection in rural and<br />

urban areas. Jp J Infect Dis 2005; 58: 15–9.<br />

14. Karaca B, Tarakçı H, Tümer E. İzmir ili Lise Öğrencilerinde<br />

HBsAg Seroprevelansı <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

Derg 2007; 12: 91–4.<br />

15. Lee DH, Kim JH, Nam JJ, Kim HR, Shin HR. Epidemiological<br />

finding of hepatitis B infection based<br />

on 1998 National Health and Nutrition Survey<br />

in Korea. J Korean Med Sci 2002; 17: 457–62.<br />

16. Pasquini P, Kahn HA, Pileggi D, Pana A, Terzi J,<br />

Guzzanti E. Prevalence of hepatitis B markers in<br />

Italy. Am J Epidemiol 1983; 118: 699-709.<br />

17. Toukan AL, Sharaiha ZK, Abu-el-rub OA, et al.<br />

The epidemiology of hepatitis B virus among family<br />

members in the middle east. Am J Epidemiol<br />

1990; 132: 220–32.<br />

18. Ayyıldız A, Aktaş AE, Yiğit N, Uslu H. Atatürk Üniversitesi<br />

Diş Hekimliği çalışanlarının hepatit B ve<br />

hepatit C yönünden incelenmesi. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />

Derg 2000; 2: 113–5.<br />

19. Öztürk C, Delialioğlu N. Mersin Ü Tıp Fakültesi<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kan merkezinin<br />

15 aylık verilerinin değerlendirilmesi. XXIX.<br />

Türk Mikrobiyoloji Kongresi 2000, Kongre Kitabı:356.<br />

20. Otağ F, Köksel T. Mersin Ü Tıp Fakültesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Kan Merkezi donörlerinin<br />

enfeksiyon etkenleri tarama sonuçlarının<br />

değerlendirilmesi VI. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi<br />

2002, Kongre Kitabı:81.<br />

21. Tiftik N, Ünal T, Kırık PA, Yalçın A. The results<br />

of microbiologic screening test in blood donors<br />

in Mersin Turkey. XXX. World Congress of International<br />

Society of Hemology 2005, Abstract<br />

Book:318.<br />

22. Delialioğlu N, Öztürk C, Aslan G. Mersin ilinde<br />

HBsAg, anti-HBs, anti-HCV ve anti-HDV seroprevalansı.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2001; 3: 416–8.<br />

23. Ökten A. Türkiye’de Kronik <strong>Hepatit</strong>, Siroz ve Hepatosellüler<br />

Karsinoma Etiyolojisi. Güncel Gastroenteroloji<br />

2003;7: 187–191.<br />

24. Hacımustafaoğlu M, Çelebi S, Sadıkoğlu G ve<br />

ark. Çocuklarda hepatit B prevalansı. 4. PediatrikGastroenteroloji<br />

ve Beslenme Kongresi 2000,<br />

Kongre Kitapçığı: 249.<br />

25. Pahsa A, Üzsoy MF, Altunay H, Koçak N, Ekren Y,<br />

Çavuşlu Ş. İstanbul’da hepatit B ve C seroprevalanısı.<br />

Gülhane Tıp Derg 1999; 41: 325–30.<br />

26. Dündar C, Hamzaçebi H, Topbaş M, Gündüz H,<br />

Pekşen Y. Samsun il merkezinde hepatit B infek-<br />

82 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83


Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />

siyonu seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2001;<br />

6: 194–197.<br />

27. Demirci M, Arıdoğan BC, Taşkın P, Arda M.<br />

Isparta’da değişik yaş gruplarında hepatit B belirleyicilerinin<br />

seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg<br />

2001; 6: 198–200.<br />

28. Asan A. Denizli’nin hepatit B seroprevalansının<br />

değerlendirilmesi. Pamukkale Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />

Uzmanlık Tezi 2007, Denizli.<br />

29. Demirtürk N, Demirdal T, Toprak D, Altindiş M,<br />

Aktepe OC. <strong>Hepatit</strong>is B and C virus in West-<br />

Central Turkey: Seroprevalence in healthy individuals<br />

admitted to a university hospital for routine<br />

health checks. Turk J Gastroenterol 2006;<br />

17 (4): 267–72.<br />

30. Erden S, Büyüköztürk S, Çalangu S, Yilmaz G,<br />

Palanduz S, Badur S. A study of serological markers<br />

of hepatitis B and C viruses in İstanbul, Turkey.<br />

Med Princ Pract 2003; 12: 184–8.<br />

31. Yenen OS, Badur S. Prevalance of antibodies to<br />

hepatitis C virus in blood donors and risk groups<br />

in Istanbul, Turkey. Eur J Clin Microbiol Infect Dis<br />

1991; 10: 93–4.<br />

32. Ekren Y. İstanbul’da <strong>Hepatit</strong> B ve <strong>Hepatit</strong> C seroprevanlası.:<br />

Uzmanlık Tezi, 1998, İstanbul.<br />

33. Kayabaş Ü, Bayındır Y, Yoloğlu S, Akdoğan D.<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> B Hastalarının Aile Bireylerinde<br />

HBsAg Taraması. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2007; 12;<br />

128-32.<br />

34. Dikici N, Ural O. <strong>Hepatit</strong> B Virüsünün Aile İçi Geçişi.<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 8: 82–7.<br />

35. Erol S, Ozkurt Z, Ertek M, Tasyaran MA. Intrafamilial<br />

transmission of hepatitis B virus in the<br />

eastern Anatolian region of Turkey. Eur J Gastroenterol<br />

Hepatol 2003; 15: 345–9.<br />

36. Karagöz K, Felek S, Kalkan A, Akbulut A, Kılış SS.<br />

<strong>Hepatit</strong> B virusunun horizontal yolla geçişinin<br />

araştırılması. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 1997; 2: 100–5.<br />

37. Sünbül M. HCV enfeksiyonunun epidemiyolojisi<br />

ve korunma. Tabak F, Balık İ, Tekeli E (editörler).<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2007. 1. Baskı. Istanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />

Savaşım Derneği, 2007: 208–19.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Dr. Özlem KANDEMİR<br />

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi<br />

Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları<br />

Anabilim Dalı<br />

33079/MERSİN<br />

e-mail: kandemir68@gmail.com<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83<br />

83


Gürbüz Y ve ark.<br />

Olgu Sunumu<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt<br />

Bulguları; İki Olgu Sunumu*<br />

Yunus GÜRBÜZ 1 , Emin Ediz TÜTÜNCÜ 1 , Doğan Barış ÖZTÜRK 1 , Ayşe BAYLAK 2 , İrfan ŞENCAN 1<br />

1<br />

SB Dışkapı YBEAH Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği,<br />

2<br />

SB Dışkapı YBEAH Dermatoloji Kliniği, ANKARA<br />

*Bu çalışma daha önce, 2010 yılında Antalya’da düzenlenen X. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresinde poster olarak sunulmuştur.<br />

ÖZET<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> C (KHC) tedavisinde bugün için kullanılan pegile-interferon ve ribavirin kombinasyonu ile<br />

önemli tedavi başarılarına ulaşılmıştır. Ancak her iki ilaç için de önemli yan etkiler bildirilmiştir. En çok bildirilen<br />

yan etkiler grip benzeri yan etkiler iken, anemi, lökopeni, trombositopeni gibi hematolojik yan etkiler<br />

de sık sık izlenmektedir. Bunların yanı sıra tiroid fonksiyon bozuklukları, impotans gibi yan etkiler daha az<br />

sıklıkla da olsa bildirilen yan etkilerdir. Cilt bulguları ise oldukça nadir izlenmektedir. Bu yazıda KHC tedavisi<br />

sırasında ortaya çıkan biri vitiligo, diğeri hiperpigmentasyonla seyreden iki olgu bildirilmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: Kronik <strong>Hepatit</strong> C, pegile-interferon, ribavirin, vitiligo, hiperpigmentasyon<br />

SUMMARY<br />

Skin Disease after Chronic <strong>Hepatit</strong>is C: Two Cases Report<br />

Combination of pegylated-interferon and ribavirin has been successful in chronic hepatitis C (CHC) treatment.<br />

However, adverse effects are reported in both drugs. Flu like adverse effects are the most reported<br />

ones; besides, hematologic adverse effects like anemia, leukopenia, and thrombocytopenia are frequently<br />

observed. Despite less frequent, thyroid function disorder and impotence are also reported adverse effects.<br />

Moreover, skin diseases are rarely noted adverse effects of CHC treatment. Herein, we present two cases<br />

of whom one with vitiligo and the other with hyperpigmentation, those developed during CHC treatment.<br />

Keywords: Chronic <strong>Hepatit</strong>is C, pegylated-interferon, ribavirin, vitiligo, hyperpigmentation<br />

GİRİŞ<br />

Kronik <strong>Hepatit</strong> C (KHC) enfeksiyonu tedavisiz doğal<br />

seyrine bırakıldığında, bir süre sonra hastaların<br />

belirli bir bölümünde siroz, karaciğer yetmezliği<br />

ve hepatosellüler karsinom gibi ciddi sonuçları<br />

olan bir hastalıktır (1). KHC enfeksiyonunda bugün<br />

için kabul görmüş tedavi pegile-interferon,<br />

ribavirin kombinasyon tedavisidir. Bu kombinasyon<br />

ile önemli klinik başarılar elde edilmeye başlanmıştır<br />

(2). Ancak bu ilaçların birçok yan etkileri<br />

bildirilmektedir. Bu yan etkiler arasında grip benzeri<br />

belirtiler gibi hafif seyirli yan etkiler olabildiği<br />

gibi, anemi, trombositopeni ve lökopeni gibi doz<br />

ayarlamasına veya tedavinin kesilmesine neden<br />

84 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87


Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />

olabilecek daha ciddi yan etkiler de olabilmektedir.<br />

Cilt bulguları KHC tedavisi esnasında daha<br />

nadir olarak rapor edilmiştir ve daha çok lokal<br />

injeksiyon bölgesinde izlenen lezyonlardır (3). Bu<br />

yazıda bu nadir yan etki olarak rapor edilen vitiligo<br />

ve hiperpigmentasyon lezyonları olan iki örnek<br />

vaka bildirimi yapılmıştır.<br />

OLGU 1<br />

Altmışbeş yaşında erkek hasta, emekli, boş vakitlerinde<br />

bahçe ile uğraşıyor. Hastaya KHC enfeksiyonu<br />

nedeniyle Ekim 2008’de pegile-interferon<br />

alfa 2b 100 mikrogram/gün ve ribavirin 1000 mg/<br />

gün kombinasyon tedavisi başlandı. Tedavinin 6.<br />

ayından sonra hastada özellikle alın bölgesinde<br />

olmak üzere hipopigmente maküler lezyonlar ortaya<br />

çıktı (Resim1). Hastanın dermatolojik muayenesinde,<br />

alnında belirgin olmak üzere, verteks<br />

ön kısmı, alt göz kapakları ve maksiller bölgelerde,<br />

çok sayıda, çapları değişken, hipopigmente<br />

maküller saptandı. Deri lezyonlarından alınan<br />

punch biyopsi materyalinin histopatolojik incelemesinde;<br />

periadneksiyel inflamasyon ve melanin<br />

inkontinansı izlendi. Hastaya mevcut bulgularla<br />

vitiligo tanısı konuldu. KHC tedavisine devam edilen<br />

hastada, tedavi sonunda kalıcı viral yanıt elde<br />

edildi. Vitiligo tedavisi ise dermatoloji kliniğince<br />

düzenlendi ve tedaviden kısmen fayda gördü.<br />

Resim 2.Yüzünde hiperpigmentasyonu olan hasta.<br />

ve dördüncü ayda belirgin hale geldi (Resim 2).<br />

Tedaviye başladıktan sonra hastada güneşe maruziyette<br />

bir artış olmadığı öğrenildi. Hasta hiperpigmentasyon<br />

yapan nedenler yönünden endokrin<br />

bölümünde araştırıldı ve herhangi bir hormonal<br />

bozukluk saptanmadı. Hasta dermatoloji hekimine<br />

danışıldı. Dermatoloji kliniğiyle birlikte değerlendirilen<br />

hastanın lezyonunun ilaç yan etkisi<br />

olduğu belirlendi. KHC tedavisine devam edilen<br />

hastada, tedavi sonunda kalıcı viral yanıt elde<br />

edildi. Hiperpigmentasyon lezyonu için ise özgül<br />

tedavi verilmedi. Şu anda lezyonları kısmen azalsa<br />

da devam etmektedir.<br />

TARTIŞMA<br />

Resim 1. Alın bölgesinde vitiligosu olan hasta<br />

OLGU 2<br />

Kırkbeş yaşında erkek hasta, özel bir işyerinde<br />

çalışıyor. Hastaya KHC enfeksiyonu nedeniyle<br />

Ağustos 2009’da pegile-interferon alfa 2b 120 mikrogram/gün<br />

ve ribavirin 1000 mg/gün kombinasyonu<br />

başlandı. Hastada tedavinin ikinci ayından<br />

itibaren yüzde diffüz hiperpigmentasyon gelişti<br />

KHC tedavisi sırasında birçok yan etki izlenmektedir.<br />

Cilt bulguları nispeten daha az izlenmektedir.<br />

Cilt bulgularının çoğunluğu lokal enjeksiyon bölgesinde<br />

izlenen lezyonlardır ve bu lezyonların yaklaşık<br />

%60’ını oluşturmaktadır. Vitiligo ve hiperpigmentasyon<br />

daha nadir bildirilen yan etkilerdir (4).<br />

Vitiligo, değişik büyüklükte ve sayıda, iyi sınırlı, süt<br />

beyazı renkte yamalar şeklinde görülen, melanosit<br />

yıkımı ile karakterize kazanılmış bir deri hastalığıdır<br />

(5-8). Çok çeşitli araştırmalara rağmen, vitiligonun<br />

sebebi hâlâ kesin olarak bilinmemektedir.<br />

Genellikle kabul edilen görüş, vitiligonun, melanositlere<br />

karşı gelişen otoantikorlar nedeniyle<br />

meydana geldiğidir (9). Melanosit yıkımı hücresel<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87<br />

85


Gürbüz Y ve ark.<br />

veya humoral immuniteye bağlı gelişebilir (10).<br />

Melanositler major histokompatibilite kompleksi<br />

klas 1 ve 2 moleküllerini, intrasellüler adezyon<br />

molekülü-1 ve vasküler adezyon molekülü-1 gibi<br />

adezyon moleküllerini ayrıca da Interlökin-1 (IL-<br />

1), IL-6, IL-8 gibi sitokinleri ve transforming growth<br />

faktör-beta salgılamaktadır. Ayrıca melanositlerin<br />

fagositoz yeteneklerinin yanı sıra T hücrelerine<br />

antijen ve antijenik peptidlerin sunulmasında da<br />

görev alıyor olabilecekleri düşünülmektedir (11).<br />

Bu yeni bulgular melanositleri de immun sistem<br />

içine çekmekte ve vitiligonun immun sistemle<br />

bağlantısına daha çok ağırlık verilmesi gerektiğinin<br />

işaretlerini taşımaktadır (12).<br />

İnterferonlar antiviral, antitümör ve immunomodulatuar<br />

etkileri ile oldukça geniş biyolojik aktiviteye<br />

sahip endojen sitokinlerdir. İmmun sistem<br />

hücrelerinin büyüme ve farklılaşmasını etkiler.<br />

İnterferonun bildirilen çeşitli yan etkilerinden biri<br />

dermatolojik yan etkilerdir. Bu ajanın kullanımına<br />

bağlı psöriazis, liken planus, pemfigus vulgaris, eritema<br />

multiforme, vitiligo gibi etiyopatogenezinde<br />

otoimmunitenin rol oynadığı çeşitli dermatolojik<br />

hastalıkların geliştiğine dair olgu sunumları mevcuttur<br />

(13). KHC tedavisinde izlenen vitiligo olguları<br />

daha çok interferon tedavisine bağlanmıştır<br />

(3, 10, 14-16). Vitiligo gelişiminde interferonun etki<br />

mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Normal<br />

melanositleri yıkıma uğratan antimelanosit otoantikorları<br />

indükleyebileceği veya sitotoksik T hücrelerini<br />

aktive edebileceği düşünülmektedir (17).<br />

KHC tedavisi sırasında ciltte izlenebilen hiperpigmentasyon<br />

daha nadir izlenmektedir. Daha çok<br />

oral mukoza ve dilde izlendiğine dair vaka bildirimleri<br />

mevcuttur (18, 19). Hiperpigmentasyonun<br />

esas nedeni net olarak bilinmemektedir, fotosensitiviteye<br />

sekonder melanin birikimine bağlı olduğu<br />

düşünülmektedir (20). Ancak hastamızda güneşe<br />

maruziyet öyküsü yoktu. Ayrıca melanin sentezi,<br />

melanosit stimüle edici hormon (MSH) tarafından<br />

düzenlenmektedir ve interferonların MSH üretimini<br />

artırdığı gösterilmiştir (18, 19, 21). Bizim hastamızda<br />

da hiperpigmentasyonun sebebi interferon<br />

tedavisine bağlı MSH artışı ve buna sekonder olarak<br />

melanin pigment artışı neden olmuş olabilir.<br />

Sonuç olarak pegile-interferonlar ve ribavirin ile<br />

tedavi gören hastalarda çeşitli yan etkilerin yanı<br />

sıra hiperpigmentasyon ve vitiligo gibi cilt bulgularına<br />

da rastlanabileceği konusu akılda tutulmalı<br />

ve hastalar bu konuda tedavi öncesi bilgilendirilmelidir.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Kronenberger B, Zeuzem S. Current and future<br />

treatment options for HCV. Ann Hepatol 2009; 8:<br />

103-12.<br />

2. Wilkins T, Malcolm JK, Raina D, Schade RR.<br />

<strong>Hepatit</strong>is C: diagnosis and treatment. Am Fam<br />

Physician 2010; 81: 1351-7.<br />

3. Arya V, Bansal M, Girard L, Arya S, Valluri A. Vitiligo<br />

at Injection Site of PEG-IFN-α 2a in Two Patients<br />

with Chronic <strong>Hepatit</strong>is C: Case Report and<br />

Literature Review. Case Rep Dermatol. 2010; 2:<br />

156-64.<br />

4. Veluru C, Atluri D, Chadalavada R, Burns E, Mullen<br />

KD. Skin rash during chronic hepatitis C therapy.<br />

Gastroenterol Hepatol (N Y) 2010; 6: 323-5.<br />

5. Ortonne JP, Bahadoran P, Fitzpatrick TB, et<br />

al. Hypomelanoses and hypermelanoses.<br />

Fitzpatrick’s Dermatology in General Medicine.<br />

Freedberg IM, Eisen AZ, Wolf K et al. (eds) USA,<br />

McGraw-Hill, 2003: 836-81.<br />

6. Baransü O. Pigmentasyon bozuklukları. Dermatoloji.<br />

Tüzün Y, Kotoğyan A, Aydemir EH ve ark.<br />

(eds) İstanbul, Nobel Tıp Kitabevi, 1994: 557-9.<br />

7. Braun-Falco O, Plewig G, Wolf HH, Burgdorf<br />

WHC. Disorders of melanin pigmentation. Dermatology.<br />

Berlin, Springer Verlag 2000: 1013-42.<br />

8. Spielvogel RL, Kantor GR. Pigmentary disorders<br />

of the skin. Lever’s Histopathology of the Skin.<br />

Editor in Chief, Elder D. Ed. Elenitsas R, Jaworsky<br />

C, Johnson Jr B. Philadelphia, Lippincott Raven<br />

1997: 619-23.<br />

9. Chang LW, Liranzo M, Bergfeld WF. Cutaneous<br />

side effects associated with interferon-alpha therapy:<br />

a review. Cutis. 1995; 56: 144.<br />

10. Simsek H, Savas C, Akkiz H, Telatar H. Interferon-induced<br />

vitiligo in a patient with chronic viral<br />

hepatitis C infection. Dermatology, 1996; 193:<br />

65-6.<br />

11. Oztas P, Polat M, Yalcin B, Gur G, Tamer E, Alli N.<br />

<strong>Hepatit</strong> C Virüs ile İlişkili Deri Hastalıkları. Turkiye<br />

Klinikleri J Med Sci 2007, 27: 136-8.<br />

12. Arıcan Ö. Vitiligo patogenezinde immünitenin<br />

rolü. Dermatose 2006; 1: 33-7.<br />

13. Naughton GK. Eisinger M. Bystryn JC: Antibodies<br />

to normal human melanocytes in vitiligo. J Exp<br />

Med 1983; 158: 246-51.<br />

14. Seckin D, Durusoy C, Sahin S: Concomitant vitiligo<br />

and psoriasis in a patient treated with interferon<br />

alfa-2a for chronic hepatitis B infection.<br />

Pediatr Dermatol 2004; 21: 577-9.<br />

15. Bernstein D, Reddy KR, Jeffers L, Schiff E: Canities<br />

and vitiligo complicating interferon therapy<br />

for hepatitis C. Am J Gastroenterol 1995; 90:<br />

1176-7.<br />

86 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87


Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />

16. Tinio P, Hadi S, Al-Ghaithi K, Al-Qari H, Rudikoff<br />

D: Segmental vitiligo and hair curling after interferon<br />

alpha and ribavirin treatment for hepatitis<br />

C. Skinmed 2006; 5: 50-1.<br />

17. Abdel-Naser MB, Krüger-Krasagakes S, Krasagakis<br />

K, Gollnick H, Abdel-Fattah A, Orfanos CE:<br />

Further evidence for involvement of both cell<br />

mediated and humoral immunity in generalized<br />

vitiligo. Pigment Cell Res 1994; 7: 1-8.<br />

18. Gurguta C, Kauer C, Bergholz U, Formann E, Steindl-Munda<br />

P, Ferenci P. Tongue and skin hyperpigmentation<br />

during PEG-interferon-alpha/ribavirin<br />

therapy in dark-skinned non-Caucasian<br />

patients with chronic hepatitis C. Am J Gastroenterol.<br />

2006; 101: 197-8.<br />

19. Willems M, Munte K, Vrolijk JM, et al. Hyperpigmentation<br />

during interferon-alpha therapy for<br />

chronic hepatitis C virus infection. Br J Dermatol.<br />

2003; 149: 390-4.<br />

20. Van den Wijngaard R, Wankowicz-Kalinska A,<br />

Pals S, Weening J, Das P.. Autoimmune melanocyte<br />

destruction in vitiligo. Lab Invest 2001;<br />

81: 1061-7.<br />

21. Torres HA, Bull L, Arduino RC, Barnett BJ. Tongue<br />

hyperpigmentation in a Caucasian patient<br />

coinfected with HIV and hepatitis C during peginterferon<br />

alfa-2b and ribavirin therapy. Am J<br />

Gastroenterol 2007; 102: 1334-5.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Doğan Barış ÖZTÜRK<br />

SB Dışkapı YBEAH<br />

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği<br />

e-mail: dbarisozturk@yahoo.com<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87<br />

87


Çalışır C ve ark.<br />

Olgu Sunumu<br />

Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu*<br />

Celal ÇALIŞIR 1 , Süda TEKİN KORUK 1 , Leman KARAAĞAÇ 2 , Hasan KARSEN 1<br />

1<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,<br />

2<br />

Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, ŞANLIURFA<br />

*Bu çalışma 7-11 Kasım 2010 tarihinde Girne/KKTC’de yapılan XXXIV. Türk Mikrobiyoloji Kongresinde poster bildiri olarak<br />

sunulmuştur.<br />

ÖZET<br />

Akut hepatit C, hepatit C virusunun (HCV) yol açtığı yüksek oranda kronikleşebilen, siroz ve karaciğer kanserine<br />

neden olan ciddi bir enfeksiyondur. HCV enfeksiyonunda asıl bulaşma parenteral yol ile meydana<br />

gelir. Nozokomiyal bulaşmaya hastanelerde kontamine aletlerle yapılan tıbbi işlemler ve uygun olmayan<br />

aseptik teknikler neden olabilir. Burada, birisi pegileinterferon alfa ile tedavi edilen diğeri spontan iyileşme<br />

ile sonuçlanan iki nozokomiyal akut hepatit C olgusu sunulmuştur.<br />

Anahtar Kelimeler: Akut hepatit C, nozokomiyal enfeksiyon, tedavi<br />

SUMMARY<br />

Nosocomial Acute <strong>Hepatit</strong>is C: Two Cases Report<br />

Acute hepatitis C is a serious infectious disease caused by hepatitis C virus (HCV) and leads chronic liver<br />

disease, cirrhosis and hepatocelluler carcinoma. Transmission of HCV primarily occurs through parenteral<br />

exposure. Nosocomial transmission occurs due to contaminated medical devices and breaches in aseptic<br />

techniques in hospitals. Here, we present two cases with nosocomial acute hepatitis C, of whom one was<br />

treated with pegyleinterferon alpha and the other recovered spontaneously.<br />

Keywords: Acute hepatitis C, nosocomial infection, treatment<br />

GİRİŞ<br />

<strong>Hepatit</strong> C virusu (HCV) Flaviviridae ailesinin Hepacivirus<br />

genusuna ait bir RNA virusudur (1).<br />

HCV enfeksiyonu prevalansının yaklaşık %2.2-3<br />

arasında olduğu tahmin edilmektedir (2). Ülkemiz<br />

dünya haritasında prevalansı %1-1.9 arasında<br />

olan ülkeler içerisinde yer almaktadır (3, 4). HCV<br />

esas olarak kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu<br />

ve kontamine iğnelerin kullanılması ile parenteral<br />

yolla bulaşır. Gelişmiş ülkelerde intravenöz<br />

ilaç kullanımı en önemli bulaş yoludur. Perinatal<br />

ve cinsel yolla bulaş ise daha nadir olarak görülür<br />

(5). Hastane ve diş tedavi ünitelerinde kullanılan<br />

alet ve ekipmanların yetersiz temizlik ve dezenfeksiyonu<br />

da önemli bir risk faktörüdür (6, 7). Akut<br />

hepatit C enfeksiyonu çoğunlukla asemptomatik<br />

88 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91


Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />

seyreder ve %85 kronikleşir (1). Kronikleşme olasılığının<br />

yüksek olması nedeniyle akut enfeksiyon<br />

varlığında tedavide antiviraller denenmektedir. İnterferonların<br />

kullanımı ile yüz güldürücü sonuçlar<br />

elde edilmektedir (8).<br />

Bu yazıda, ilerlemiş tanı yöntemlerine rağmen, birisi<br />

pegileinterferon alfa 2a ile tedavi edilen diğeri<br />

spontan iyileşme ile sonuçlanan iki nozokomiyal<br />

akut hepatit C olgusunun sunulması amaçlanmıştır.<br />

OLGU 1<br />

Sıvacılık yapan 41 yaşındaki erkek hastanın yakınmaları<br />

15 gün önce halsizlik, iştahsızlık ile başlamış.<br />

Daha sonra idrar renginde koyulaşma ve gözlerinde<br />

sararmayı fark etmiş. Öyküsünden, hastanın iki<br />

ay önce sıva yapmak için kurduğu iskeleden düştüğü,<br />

çenesi ile dişlerinde kırıkların oluştuğu ve bu<br />

nedenle çenesine cerrahi girişim uygulandığı öğrenildi.<br />

Hastanın özgeçmişinden inaktif kronik hepatit<br />

B enfeksiyonu nedeniyle takip edildiği öğrenildi.<br />

Aile taramasında özellik yoktu.<br />

Başvurunda yapılan fizik muayenesinde cilt ve<br />

skleralarında ikter ve alt çene sağında operasyona<br />

bağlı skar ve şişlik mevcuttu. Laboratuvar incelemesinde,<br />

hemoglobin 15 g/dL, hematokrit<br />

%48, lökosit 11200 /mm 3 , trombosit 372000 /mm 3 ,<br />

glukoz 92 mg/dL, aspartat aminotransferaz (AST)<br />

1025 IU/L, alanin aminotransferaz (ALT) 1096 IU/L,<br />

gama glutamil transpeptidaz (GGT) 188 IU/L, total/<br />

direk bilirubin 21.1/14.8 mg/dL, C-reaktif protein<br />

(CRP) negatif ve tam idrar incelemesinde (+2)<br />

bilirubin dışında özellik yoktu. Serolojik incelemede<br />

HBsAg pozitif, anti-HBe pozitif, anti-HBc<br />

IgM negatif, anti-HAV IgM negatif, anti-HCV pozitif<br />

(Architect i2000sr, Abbott, USA) ve anti-HDV negatif<br />

olarak tespit edildi. Hastanın HBV DNA sonucu<br />

negatif, HCV RNA 4.45x10 5 IU/mL (Cobas Taqman<br />

48, Roche Diagnostics, Switzerland) olarak bulundu.<br />

Rose Bengal lam aglutinasyonu, ANA, AMA,<br />

Anti-SM, anti-CMV IgM, anti-toksoplazma IgM negatif<br />

idi. Ultrasonografisinde karaciğer parankimi<br />

kaba granüler görünümde idi. Hastanede girişim<br />

yapılması gibi bir risk faktörünün olması, daha<br />

önce inaktif kronik hepatit B nedeniyle takipli<br />

olması nedeniyle ve klinik ile laboratuvar olarak<br />

değerlendirildiğinde hasta nozokomiyal akut hepatit<br />

C enfeksiyonu olarak kabul edildi. Spontan<br />

klirens açısından sekiz hafta izlenen hastaya HCV<br />

RNA’nın negatifleşmemesi üzerine, pegile interferon<br />

alfa 2a 180 mcg haftada bir olacak şekilde<br />

başlandı. Birinci ayda HCV RNA negatifleşti. Tedavi<br />

24 haftaya tamamlandı. Tedavi sonu ve tedavi<br />

sonrası birinci yıl HCV RNA ve HBV DNA değerleri<br />

negatif idi ve diğer biyokimyasal değerler normal<br />

sınırlarda tespit edildi.<br />

OLGU 2<br />

Ev hanımı 55 yaşındaki kadın hastanın yakınmaları<br />

15 gün önce halsizlik, iştahsızlık, dilde tat bozukluğu,<br />

karın ağrısı, mide bulantısı ile başlamış. Birkaç<br />

gün sonra idrar renginde koyulaşmayı fark etmiş.<br />

Öyküsünden, tip 2 diyabeti olan hastaya koroner<br />

arter hastalığı nedeniyle 8 hafta önce koroner anjiografi<br />

yapıldığı öğrenildi. Ek kronik hastalık ve bitkisel<br />

ilaç kullanımı, kan transfüzyon öyküsü yoktu.<br />

Aile taramasında özellik yoktu.<br />

Fizik muayenede cilt ve skleralar ikterik, batında<br />

epigastrik ve sağ üst kadran hassasiyeti dışında<br />

özellik yoktu. Laboratuvar olarak hemoglobin 12.8<br />

g/dL, hematokrit %43, lökosit 7024 /mm 3 , trombosit<br />

189000 /mm 3 , glukoz 348 mg/dL, AST 913 IU/L,<br />

ALT 1677 IU/L, GGT 961 IU/L, total/direk bilirubin<br />

4.9/3.7 mg/dL, CRP 1.7 mg/dL (N: 0.1-0.5), tam<br />

idrar incelemesinde (+4) glukoz dışında özellik<br />

yoktu. Serolojik incelemede HBsAg, anti-HBc IgM,<br />

anti-HAV IgM negatif, anti-HCV pozitif (Architect<br />

i2000sr, Abbott, USA) olarak bulundu. HCV RNA<br />

4.7x10 7 IU/mL (Cobas Taqman 48, Roche Diagnostics,<br />

Switzerland) idi. Batın ultrasonografisinde<br />

safra kesesinde kalınlaşma dışında özellik yoktu.<br />

Hasta girişim öyküsünün olması, o dönemde yapılan<br />

serolojik testlerde özellik olmaması, klinik ve<br />

laboratuvar olarak destekleyici bulguların olması<br />

nedeniyle nozokomiyal akut hepatit C olarak kabul<br />

edildi. Spontan viral klirens için sekiz hafta<br />

beklendi. Bu süre sonunda yapılan HCV RNA sonucu<br />

negatif idi. Diğer biyokimyasal değerleri normal<br />

sınırlara geldi. Hastanın altıncı ay HCV RNA’sı<br />

halen negatif.<br />

TARTIŞMA<br />

Akut HCV enfeksiyonu yüksek kronikleşme, siroz<br />

ve hepatosellüler kansere dönüşebilme potansiyeli<br />

nedeniyle önemli bir enfeksiyon hastalığıdır.<br />

Son yıllarda, ortak enjektör kullanımının azalması,<br />

transfüzyon ve diğer işlemlerde üniversal önlemlere<br />

uyulmasına bağlı insidansında azalma olma-<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91<br />

89


Çalışır C ve ark.<br />

sına karşın halen görülmektedir (1). HCV esas<br />

olarak kontamine iğnelerin kullanılması ile parenteral<br />

yolla bulaşır (5). Hastane ortamında kan ve<br />

ürünleri, doku-organ nakilleri esnasında bulaşma<br />

bilinen diğer yollardır. Bunun yanında girişimsel<br />

işlemleri takiben kullanılan aletlerin dezenfeksiyon<br />

ve sterilizasyon ilkelerine dikkat edilmemesi<br />

veya ortak kullanılan malzemelere bağlı hastane<br />

salgınları bildirilmiştir (9, 10). Sunduğumuz iki olguda<br />

da hastanede bulunma ve girişimsel işlem<br />

uygulanma öyküsü mevcuttu. Günümüzde dezenfeksiyon<br />

ve sterilizasyon yöntemlerinde oldukça<br />

fazla mesafe alınmıştır. Buna rağmen olguların görülmesi<br />

oldukça kaygı vericidir. Başta viral hepatitler<br />

olmak üzere pek çok parenteral yolla bulaşan<br />

hastalıkların önemi ve bunlardan korunma yolları<br />

sağlık çalışanlarına belirli zamanlarda yapılacak<br />

eğitimlerle anlatılmalıdır.<br />

Akut HCV olgularının ancak %15-25’inde sarılık<br />

gözlenir (11). Akut enfeksiyon genellikle semptomsuzdur,<br />

ancak kırgınlık, bulantı, sarılık, batın<br />

sağ üst kadranında ağrı ve idrarda renk koyuluğu<br />

bulgu veren olgularda gözlenebilir (1). Semptomatik<br />

akut viral hepatit olgularının altıda biri<br />

HCV’ye bağlıdır. Klinik ve laboratuvar olarak kıyaslandığında<br />

hepatit A ve hepatit B’den daha hafif<br />

seyirlidir. Olguların büyük kısmı anikterik seyretmesi<br />

nedeniyle gözden kaçar (12). <strong>Hepatit</strong> C enfeksiyonunda<br />

inkübasyon süresi ortalama 50 gün<br />

(14-120 gün) kadardır (1). Sunduğumuz her iki olguda<br />

da mevcut klinik, semptomlarla birlikteydi.<br />

Her ikisinde de hastanelerde tanı-tedavi amaçlı girişim<br />

yapılmıştı. İnkübasyon dönemi de belirtilen<br />

sürelerle uyumluydu. Kuşkusuz bu klinik belirti ve<br />

bulgular, tanı olasılığını artıran bir durumdu. Ancak<br />

akut hepatit C enfeksiyonunu kronik enfeksiyondan<br />

ayırmak oldukça zordur. Riskli temas zamanının<br />

tam olarak saptanamaması, akut evrenin<br />

süresinin değişken olması ve bu dönemde tanı<br />

koyduracak özgül testin olmaması nedeniyle tanı<br />

koymak güçleşir. Ayrıca her iki durumda da anti<br />

HCV ve HCV RNA pozitiftir. Ancak öykü ve daha<br />

önce yapılmış tetkikler ayırıcı tanıda önemlidir<br />

(1). Olgularımızdan birisinin kronik hepatit B taşıyıcılığı<br />

nedeniyle takipte olması ve HCV serolojisinin<br />

önceden bilinmesi, diğerinde ise anjiografi<br />

öncesinde bakılan tetkiklerde anormal sonuca<br />

rastlanılmaması söz konusu idi. Bu epidemiyolojik<br />

öykü ve hastane girişimleri tanımızın akut HCV<br />

olmasını desteklemiştir.<br />

Akut HCV enfeksiyonunda amaç hepatit C enfeksiyonunun<br />

kronikleşmesini engellemektir. Henüz<br />

mevcut olan bir aşısı yoktur ve interferon alfa ile<br />

erken tedavi bir seçenek olabilir (13). Semptomatik<br />

akut hepatit C hastalarının 24 haftalık interferon<br />

veya pegileinterferon alfa ile monoterapisi<br />

olguların yaklaşık %90’da kronikleşmeyi engellediği<br />

belirtilmiştir (8, 13, 14). Ribavirin eklemenin<br />

gerekli olmadığı, semptomatik akut hepatit C<br />

hastalarında spontan viral temizlenme semptom<br />

başlangıcından sonraki ilk 12 hafta içerisinde<br />

olabildiği belirtilmiştir (15). Spontan iyileşmenin<br />

olguların %10-60’ında (ortalama %25 kadarında)<br />

görüldüğü vurgulanmaktadır (5). Bunun yanında<br />

saptanabilirse asemptomatik olguların hemen tedavi<br />

edilmesi gerekliliği belirtilmektedir (16).Tedaviye<br />

daha geç başlama kalıcı viral yanıt oranını<br />

azaltır. Semptom başlangıcından ortalama 27 gün<br />

sonra ve 76 gün sonra başlanan gruplar karşılaştırıldığında<br />

etkinlik %89’dan %71’e düşmektedir<br />

(8). Görüldüğü gibi akut hepatit C enfeksiyonunun<br />

tedavisi konusunda bir rehber yoktur. Öneriler<br />

daha çok çalışma sonuçları üzerinden yapılmaktadır.<br />

Bu verilerden yola çıkarak sunduğumuz iki<br />

semptomatik akut hepatit C olgusu, spontan viral<br />

klirens açısından sekiz hafta tedavisiz takip edildi.<br />

İlk olguya HCV RNA pozitifliğinin devam etmesi<br />

üzerine pegile-interferon alfa-2a 180 mcg başlandı<br />

ve HCV RNA negatifliği birinci ayda görüldü. Erken<br />

yanıt alındı, önerilere dayalı olarak tedavi 24 haftaya<br />

tamamlandı. Daha önce inaktif kronik hepatit<br />

B olan bu olgumuzda akut hepatit C, süperenfeksiyon<br />

olarak gelişti. Akut HCV enfeksiyonunda fulminan<br />

hepatit nadirken, HBV ile birlikte fulminan<br />

seyrin arttığı bilinmektedir (17). Diğer olgunun takiplerinde,<br />

sekizinci haftada bakılan HCV RNA negatif<br />

ve aminotransferazları normal olduğundan,<br />

tedavi verilmedi. Böylece gereksiz ilaç yan etkileri<br />

ve tedavi maliyeti gibi diğer ek sorunların da önüne<br />

geçilmiş oldu.<br />

Sonuç olarak bilimsel ve teknolojik gelişmelere<br />

rağmen asepsi ve antisepsi uygulamalarında<br />

yetersizlikler nedeniyle hastane kaynaklı enfeksiyonlar<br />

halen sorun olmaya devam etmektedir.<br />

Kronikleşme eğiliminin yüksek olması nedeniyle<br />

semptomlu akut hepatit C’li hastalar tedavi edilmeli<br />

ancak spontan viral temizlenme ihtimaline<br />

şans verilmelidir. Asemptomatik ya da spontan<br />

iyileşme şansı beklenmeyen hastalarda ise mümkün<br />

olan en kısa zamanda tedavi başlanmalıdır.<br />

90 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91


Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />

KAYNAKLAR<br />

1. Thomas DL, Ray SC; <strong>Hepatit</strong>is C. Mandell GL,<br />

Bennett JE, Dolin R (eds); Principles and Practice<br />

of Infectious Diseases, 7th edition, Philadelphia,<br />

Churchill Livingstone, 2010: 2157-86.<br />

2. Lavanchy D. The global burden of hepatitis C.<br />

Liver Int 2009; 29 Suppl 1: 74-81.<br />

3. Shepard CW, Finelli L, Alter MJ. Global epidemiology<br />

of hepatitis C virus infection. Lancet Infect<br />

Dis 2005; 5: 558-67.<br />

4. <strong>Hepatit</strong>is C-global prevalance (update). Wkly<br />

Epidemiol Rec 2000; 75: 18-9.<br />

5. Caruntu FA, Benea L. Acute hepatitis C virus infection:<br />

Diagnosis, pathogenesis, treatment. J<br />

Gastrointestin Liver Dis 2006; 15: 249-256.<br />

6. Barut HŞ, Günal Ö. Dünyada ve Ülkemizde <strong>Hepatit</strong><br />

C Epidemiyolojisi. Klimik <strong>Dergisi</strong> 2009; 22:<br />

38-43.<br />

7. Yıldırım B, Tahan V, Ozaras R, et al. <strong>Hepatit</strong>is C<br />

virus risk factors in the Turkish community. Dig<br />

Dis Sci 2005; 50: 2352-5.<br />

8. Wiegand J, Buggisch P, Boecher W, et al, Early<br />

monotheraphy with pegylated interferon alpha-<br />

2b for acute hepatitis C infection: the HEP-NET<br />

acute-HCV-II study. Hepatology 2006; 43: 250-6.<br />

9. Grethe S, Gemsa F, Monazahian M, Böhme I, Uy<br />

A, Thomssen R. Molecular epidemiology of an<br />

outbreak of HCV in a hemodialysis unit: direct<br />

sequencing of HCV-HVR1 as an appropriate tool<br />

for phylogenetic analysis. J Med Virol 2000; 60:<br />

152-8.<br />

10. Krause G, Trepka MJ, Whisenhunt RS, et al. Nosocomial<br />

transmission of hepatitis C virus associated<br />

with the use of multidose saline vials.<br />

Infect Control Hosp Epidemiol 2003; 24: 122-7.<br />

11. Andreone P, Caraceni P,Grazi GL, et al. Lamivudine<br />

treatment for acute hepatitis B after liver<br />

transplantation. J Hepatol 1998; 29: 985-9.<br />

12. Akhan S. <strong>Hepatit</strong> C virusu. Topçu AW, Söyletir<br />

G, Doğanay M (eds), Enfeksiyon Hastalıkları ve<br />

Mikrobiyolojisi, 3.baskı, İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri,<br />

2008: 1911-29.<br />

13. Santantonio T, Fasano M, Sinisi E, et al. Efficacy<br />

of a 24-week course of PEG-interferon alpha-2b<br />

monotherapy in patients with acute hepatitis C<br />

after failure of spontaneous clearance. J Hepatol<br />

2005; 42: 329-33.<br />

14. Broers B, Helbling B, Francois A, et al. Barriers to<br />

interferon-alfa therapy are higher in intravenous<br />

drug users than in other patients with acute hepatitis<br />

C. J Hepatol 2005; 42: 323-8.<br />

15. Gerlach JT, Diepolder HM, Zachoval R, et al. Acute<br />

hepatitis C: high rate of both spontaneous and<br />

treatment- induced viral clearance. Gastroenterology<br />

2003; 125: 80-8.<br />

16. Cornberg M, Manns MP, Wedemeyer H. Therapy<br />

of acute hepatitis C. In; Mauss S, Berg T,<br />

Rockstroh J, Sarrazin C, Wedemeyer H (eds).<br />

Hepatology-A clinical Textbook. 2nd edition.<br />

Dusseldorf, 2010: 171-2.<br />

17. Chu CM, Yeh CT, Liaw YF. Fulminant hepatic failure<br />

in acute hepatitis C: Increased risk in chronic<br />

carriers of hepatitis B virus. Gut 1999; 45: 613-7.<br />

YAZIŞMA ADRESİ<br />

Dr. Celal ÇALIŞIR<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />

Anabilim Dalı<br />

Yenişehir Yerleşkesi, ŞANLIURFA<br />

e-mail: celalcalisir@yahoo.com.tr<br />

<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91<br />

91

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!