Viral Hepatit 2011 Dergisi-2 - VHSD
Viral Hepatit 2011 Dergisi-2 - VHSD
Viral Hepatit 2011 Dergisi-2 - VHSD
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
11<br />
Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl:<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl: <strong>2011</strong><br />
Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik<br />
Yaklaşım<br />
Şükran KÖSE, Gürsel ERSAN, Gülgün AKKOÇLU,<br />
Ayhan GÖZAYDIN, Yıldız ULU<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve<br />
Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />
Hamza Murat AKIN, Ayşe Nur TORUN, M. Ali EREN,<br />
Süda TEKİN KORUK, Tevfik SABUNCU<br />
Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg<br />
ve Anti-HCV Seroprevalansının Değerlendirilmesi<br />
Ali ASAN, Ayhan AKBULUT, Suzan SAÇAR,<br />
Hüseyin TURGUT<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum<br />
Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik<br />
Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />
Şükran KÖSE, Filiz OĞUZ GÜLCÜ, Selim TOPALOĞLU,<br />
Tuncer İYİ<br />
İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />
Ahmet UYANIKOĞLU, Muharrem COŞKUN,<br />
Doğan Nasır BİNİCİ, Yasin ÖZTÜRK<br />
Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />
İbak GÖNEN<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı<br />
ve Klinik Önemi<br />
Süreyya GÜL YURTSEVER, Hüseyin Hakan ER,<br />
Serdar GÜNGÖR, Berrin UZUN<br />
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde<br />
Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
Özlem KANDEMİR, Musa GÖKSU, Öner KURT<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt<br />
Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />
Yunus GÜRBÜZ, Emin Ediz TÜTÜNCÜ,<br />
Doğan Barış ÖZTÜRK, Ayşe BAYLAK, İrfan ŞENCAN<br />
Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />
Celal ÇALIŞIR, Süda TEKİN KORUK, Leman KARAAĞAÇ,<br />
Hasan KARSEN
Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl: <strong>2011</strong><br />
Editörler<br />
Fehmi TABAK<br />
Mustafa ALTINDİŞ<br />
Editör Yardımcısı<br />
Hakan ERDEM<br />
Selma TOSUN<br />
Yayın Kurulu<br />
Necati ÖRMECİ<br />
Tuna DEMİRDAL<br />
Aysun YALÇI<br />
İlker İnanç BALKAN<br />
Danışmanlar Kurulu<br />
Hakan ABACIOĞLU<br />
Canan AĞALAR<br />
Ayhan AKBULUT<br />
Esragül AKINCI<br />
Salih Zeki AKSU<br />
Mustafa ALTINDİŞ<br />
Bilgin ARDA<br />
Mehmet ARHAN<br />
Dilek ARMAN<br />
Hilmi ATASEVEN<br />
Kemalettin AYDIN<br />
Bilgehan AYGEN<br />
Neriman BALABAN<br />
İsmail BALIK<br />
Ömer BAŞAR<br />
Yaşar BAYINDIR<br />
Nurcan BAYKAM<br />
Ahmet BEKTAŞ<br />
Bülent BEŞİRBELLİOĞLU<br />
Hürrem BODUR<br />
Şahin ÇOBAN<br />
Fügen ÇOKCA<br />
Tuna DEMİRDAL<br />
Neşe DEMİRTÜRK<br />
Başak DOKUZOĞUZ<br />
Abdülkadir DÖKMECİ<br />
İlyas DÖKMETAŞ<br />
Şükrü DUMLU<br />
Hakan ERDEM<br />
Cafer EROĞLU<br />
Serpil EROL<br />
Yasemin ERSOY<br />
Gülden ERSÖZ<br />
İbrahim ERTUĞRUL<br />
Şaban ESEN<br />
Can Polat EYİGÜN<br />
Rahmet GÜNER<br />
Yunus GÜRBÜZ<br />
Kenan HIZEL<br />
Salih HOŞOĞLU<br />
Mehmet İBİŞ<br />
Seza İNAL<br />
Dilara İNAN<br />
Özlem KANDEMİR<br />
Oğuz KARABAY<br />
Üner KAYABAŞ<br />
Arif KAYGUSUZ<br />
Sedat KAYGUSUZ<br />
Murat KEKİLLİ<br />
Dilek KILIÇ<br />
Mehmet KIYAN<br />
Seyfettin KÖKLÜ<br />
Ömer Faruk KÖKOĞLU<br />
İftihar KÖKSAL<br />
Halil KURT<br />
Hakan LEBLEBİCİOĞLU<br />
Ali MERT<br />
Reşit MISTIK<br />
Nihat OKÇU<br />
Necati ÖRMECİ<br />
Tijen ÖZACAR<br />
Reşat ÖZARAS<br />
İlhan ÖZGÜNEŞ<br />
Nail ÖZGÜNEŞ<br />
Hasan ÖZKAN<br />
Nefise ÖZTOPRAK<br />
Recep ÖZTÜRK<br />
Hüsnü PULLUKÇU<br />
Neşe SALTOĞLU<br />
Fatma SIRMATEL<br />
Mehmet SÖKMEN<br />
Mustafa SÜNBÜL<br />
İrfan ŞENCAN<br />
Fehmi TABAK<br />
Meltem TAŞBAKAN<br />
Yeşim TAŞOVA<br />
Alper TEKELİ<br />
Selma TOSUN<br />
Yaşar TUNA<br />
İlyas TUNCER<br />
Emel TÜRK ARIBAŞ<br />
Gaye USLUER<br />
Selahattin ÜNAL<br />
Aysun YALÇI<br />
Tansu YAMAZHAN<br />
M. Hadi YAŞA<br />
Orhan YILDIZ<br />
Ömer YILMAZ<br />
İlhami YÜKSEL
Cilt: 17 Sayı: 2 Yıl: <strong>2011</strong><br />
İÇİNDEKİLER<br />
Araştırma<br />
Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />
Şükran KÖSE, Gürsel ERSAN, Gülgün AKKOÇLU, Ayhan GÖZAYDIN, Yıldız ULU.................................................................. 41-46<br />
Araştırma<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />
Hamza Murat AKIN, Ayşe Nur TORUN, M. Ali EREN, Süda TEKİN KORUK, Tevfik SABUNCU.............................................. 47-51<br />
Araştırma<br />
Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının<br />
Değerlendirilmesi<br />
Ali ASAN, Ayhan AKBULUT, Suzan SAÇAR, Hüseyin TURGUT................................................................................................. 52-56<br />
Araştırma<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV<br />
Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />
Şükran KÖSE, Filiz OĞUZ GÜLCÜ, Selim TOPALOĞLU, Tuncer İYİ......................................................................................... 57-61<br />
Araştırma<br />
İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />
Ahmet UYANIKOĞLU, Muharrem COŞKUN, Doğan Nasır BİNİCİ, Yasin ÖZTÜRK................................................................. 62-65<br />
Araştırma<br />
Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />
İbak GÖNEN.................................................................................................................................................................................. 66-68<br />
Araştırma<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />
Süreyya GÜL YURTSEVER, Hüseyin Hakan ER, Serdar GÜNGÖR, Berrin UZUN.................................................................. 69-73<br />
Araştırma<br />
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong><br />
B ve C Sıklığı<br />
Özlem KANDEMİR, Musa GÖKSU, Öner KURT......................................................................................................................... 74-83<br />
Olgu Sunumu<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />
Yunus GÜRBÜZ, Emin Ediz TÜTÜNCÜ, Doğan Barış ÖZTÜRK, Ayşe BAYLAK, İrfan ŞENCAN............................................. 84-87<br />
Olgu Sunumu<br />
Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />
Celal ÇALIŞIR, Süda TEKİN KORUK, Leman KARAAĞAÇ, Hasan KARSEN............................................................................ 88-91
Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />
Araştırma<br />
Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara<br />
Sistematik Yaklaşım<br />
Şükran KÖSE, Gürsel ERSAN, Gülgün AKKOÇLU, Ayhan GÖZAYDIN, Yıldız ULU<br />
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İZMİR.<br />
ÖZET<br />
Günümüzde acil ya da ayaktan polikliniklere başvuran olgulara istenen tetkiklerin başında transaminazlar<br />
gelmektedir. Çalışmamızda Ocak 2004-Ocak 2009 tarihleri arasında transaminaz yükseklikleri saptanan<br />
ve akut karaciğer hasarı ön tanısıyla kliniğimize yatırılan 223 olgunun epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar<br />
sonuçları retrospektif olarak incelendi. Transaminaz yüksekliklerinin viral etiyolojisinde en sık neden akut<br />
hepatit B (HBV) enfeksiyonu (%51) olarak saptandı. Bunu sırasıyla akut hepatit A (HAV) enfeksiyonu (%30),<br />
akut hepatit C (HCV) enfeksiyonu (%1), delta ko-enfeksiyonu (%1) ve HAV+HBV ko-enfeksiyonları (%0.5)<br />
izledi. Diğer nedenler; alkole bağlı hepatit (%2), akut kolesistit ve koledokolitiyazis (%1.5) ve kalp yetmezliğine<br />
bağlı iskemik hepatit (%1) idi. Olguların %11’inde ise etiyoloji saptanamadı. Transaminaz yükseklikleri sık<br />
karşılaşılan bir durum olup güncel bilgiler ışığında yorumlanması doğru ve kesin tanıya ulaşmada yardımcı<br />
olmakla birlikte pek çok hastalığı da düşündürmektedir. Bu çalışmada orta-yüksek derecede karaciğer transaminaz<br />
yüksekliklerine neden olan klinik durumlar irdelenerek, tanı için olgulara sistematik bir yaklaşımın<br />
gerekliliği vurgulanmıştır.<br />
Anahtar Kelimeler: Transaminaz yüksekliği, viral hepatit, karaciğer fonksiyon testleri<br />
SUMMARY<br />
Systematic Approach to the Patients with Elevated Liver Transaminase<br />
Hepatic transaminase tests are the primary tests of standard laboratory panels in outpatients or emergent<br />
cases. In this retrospective study, epidemiological, clinical, and laboratory data of 223 patients who were<br />
hospitalized for elevated transaminase levels and acute liver damage between January 2004 and January<br />
2009 were evaluated. The most frequently encountered viral cause of elevated transaminases was acute<br />
hepatitis B (HBV) (51%) infection. This was followed by acute hepatitis A (HAV) (30%), acute hepatitis C<br />
(HCV) (1%), delta co-infection (1%), and HAV plus HBV co-infections (0.5%). Other causes were alcoholic<br />
hepatitis (2%), acute cholecystitis and choledocholithiyasis (1.5%), and ischemic hepatitis due to congestive<br />
heart failure (1%). No causative factor was detected in 11% of the patients. Elevations in liver transaminas<br />
levels are common in routine practices, and should be evaluated accurately based on revised current knowledge<br />
in order to make correct diagnosis since they may reflect many underlying conditions. In the present<br />
study, the clinical conditions led to moderate and marked elevations in liver transaminase levels were indicated<br />
and the requirement of a systematic approach to these patients for the diagnosis was emphasized.<br />
Keywords: Elevated liver transaminase, viral hepatitis, liver function tests<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46<br />
41
Köse Ş ve ark.<br />
GİRİŞ<br />
Karaciğer testleri genel biyokimyasal taramanın<br />
bir parçası olarak istenen ve çoğu zaman “karaciğer<br />
fonksiyon testleri” şeklinde eksik terimlendirilen<br />
biyokimyasal parametreleri kapsamaktadır.<br />
Alanin transaminaz (ALT), aspartat transaminaz<br />
(AST) ve laktat dehidrogenaz (LDH) fonksiyondan<br />
çok özgül olmayan hücre hasarı ve/ veya nekrozunu<br />
yansıtan enzim testleridir ve yükseklikleri birçok<br />
etiyolojiye bağlı olabilmektedir.<br />
Karaciğer hastalıkları oldukça yaygındır ve çoğunlukla<br />
da klinik olarak sessiz seyreder. Asemptomatik<br />
hastalarda anormal karaciğer testleri sonuçları<br />
ile karşılaşılabileceği gibi ciddi karaciğer hastalığı<br />
olanlarda tamamen normal sonuçlar görülebilir.<br />
Örneğin kronik hepatit C enfeksiyonu olanların en<br />
az %16’sında, alkol dışı yağlı karaciğer olgularının<br />
da yaklaşık %13’ünde normal transaminaz düzeyleri<br />
olmasına rağmen farklı derecelerde histolojik<br />
hasar olduğu gösterilmiştir (1). Bu nedenle son<br />
20 yıl içinde kronik karaciğer hastalığının siroz ve<br />
hepatoselüler kanser gibi uzun dönem komplikasyonlarının<br />
2-3 kat arttığı bildirilmektedir (2).<br />
Transaminaz düzeylerini artıran en önemli nedenler;<br />
alkol dışı steatohepatit, viral hepatitler ve<br />
alkole bağlı hepatittir. Bunların dışında metabolik,<br />
genetik, malign ve otoimmun bozukluklar, ilaçlar/hepatotoksinler<br />
de diğer önemli nedenlerdir.<br />
Transaminaz düzeylerinin orta derecede (üst limitin<br />
>10 katı) artması tipik olarak akut karaciğer<br />
hasarını göstermektedir.<br />
Bu retrospektif çalışmada belirgin transaminaz<br />
yüksekliği olup bilirubin yüksekliği eşlik etsin ya<br />
da etmesin akut karaciğer hasarı ön tanısı ile kliniğimize<br />
yatan olguların etiyolojik dağılımı incelenmiş<br />
ve transaminaz yüksekliklerine sistematik<br />
yaklaşım irdelenmiştir.<br />
MATERYAL ve METOT<br />
Ocak 2004-Ocak 2009 tarihleri arasında transaminaz<br />
yükseklikleri ile başvuran ve akut karaciğer<br />
hasarı ön tanısıyla kliniğimize yatırılan 223 olgunun<br />
epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar sonuçları<br />
retrospektif olarak incelendi. Akut viral hepatitlerin<br />
serolojik tanısı için anti-HAV IgM, HBsAg,<br />
anti-HBc IgM, anti-HCV, anti-HDV IgM, anti-HEV<br />
IgM testleri ELISA yöntemi ile çalışıldı. Akut viral<br />
hepatit A tanısı anti-HAV IgM, akut viral hepatit B<br />
tanısı anti-HBc IgM ve HBsAg, akut viral hepatit C<br />
tanısı anti-HCV, akut Delta hepatiti anti-HDV IgM<br />
pozitiflikleri ile konuldu. Tüm olguların karaciğer<br />
ve biliyer sisteme yönelik ultrasonografik incelemeleri<br />
yapıldı.<br />
BULGULAR<br />
Çalışmamıza dahil edilen hastalarımızın 120’si<br />
(%53.8) erkek ve yaş ortalaması 26.8±12.0 yıl idi.<br />
En sık rastlanan yakınmalar; gözlerde sararma<br />
(%74), idrar renginde koyulaşma (%73) ve halsizlik-yorgunluk<br />
(%63) idi. En sık görülen bulgular ise<br />
ikter (%72), hepatomegali (%18), karında hassasiyet<br />
(%13), ve lenfadenopati (%3) idi. Olguların<br />
%51’inde bulaş yolu ve risk faktörü belirlenemezken,<br />
%14’ünde cerrahi müdahale veya diş tedavisi,<br />
%11’inde yakın çevrede hepatit varlığı, %9’unda<br />
çevresel maruziyet (traş, manikür, pedikür vb.),<br />
%5’inde kan transfüzyonu, %5’inde sağlık çalışanı<br />
olma, %4’ünde düzenli alkol tüketimi ve %1’inde<br />
de birden fazla risk faktörü saptandı. Laboratuvar<br />
tetkiklerinde; ortalama total bilirubin değeri<br />
7.12±4.5 mg/dL, direkt bilirubin 4.13± 2.3 mg/dL,<br />
ALT 625±51 IU/mL ve AST 497±42 IU/mL olarak<br />
saptandı.<br />
<strong>Viral</strong> hepatitli hastalarda başvuru anında ortalama<br />
ALT düzeyi 712±34 IU/L, AST düzeyi 430±15 IU/L,<br />
alkole bağlı karaciğer hastalığı olanlarda ALT düzeyi<br />
326±24 IU/L, AST düzeyi 441±40 IU/L, kalp<br />
yetmezliği olan hastalarda ALT düzeyi 750±54<br />
IU/L, AST düzeyi 814±62 IU/L ve alkol dışı karaciğer<br />
yağlanması olgularında ALT düzeyi 210±18<br />
IU/L, AST düzeyi 230±21 IU/L olarak saptanmıştır.<br />
Ultrasonografik incelemelerde akut viral hepatitli<br />
olgularda karaciğer normalden büyük ve ekojenitesi<br />
diffüz olarak azalmış izlendi. Akut kolesistitli<br />
olgularda ise kese içerisinde safra çamuru, kese<br />
duvar kalınlığında artma ve multipl taşlar görüldü.<br />
Akut koledokolitiyazisli olguda koledok çapı 10<br />
mm saptandı ve kanalda ardışık yerleşimli akustik<br />
gölge veren milimetrik taşlar gözlendi.<br />
Transaminaz yüksekliklerinin viral etiyolojisinde<br />
akut HBV enfeksiyonu (%51) en sık neden olarak<br />
saptandı. Bunu sırasıyla akut HAV enfeksiyonu<br />
(%30), akut HCV enfeksiyonu (%1), delta koenfeksiyonu<br />
(%1) ve HAV+HBV ko-enfeksiyonları<br />
(%0.5) izlemiştir. Diğer nedenler; alkole bağlı<br />
hepatit (%2), akut kolesistit ve koledokolitiyazis<br />
(%1.5) ve kalp yetmezliğine bağlı iskemik hepatit<br />
(%1) idi. Olguların %11’inde ise etiyoloji saptanamadı<br />
(Tablo 1).<br />
42 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46
Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />
Tablo 1. Transaminaz yüksekliklerinin<br />
etiyolojik dağılımı<br />
Sayı (%)<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>ler<br />
HBV 114 %52<br />
HAV 68 %30<br />
HCV 2 %1<br />
HDV 2 %1<br />
HAV+HBV 1 %0.5<br />
Alkole bağlı hepatit 4 %2<br />
Akut kolesistit ve koledokolitiyazis 3 %1.5<br />
İskemik hepatit 2 %1<br />
Etiyoloji saptanamayan 25 %11<br />
TARTIŞMA<br />
Karaciğer; karbonhidrat, protein ve lipid metabolizmasından<br />
başka, detoksifikasyonda, retiküloendotelyal<br />
işlevlerde ve safra asitleri sentezinde de<br />
rol oynayan kompleks bir organdır. Akut veya kronik<br />
karaciğer hasarı biyokimyasal anormallikler<br />
olarak laboratuvara yansımaktadır. Serum karaciğer<br />
enzimlerini ölçen testler genellikle “karaciğer<br />
fonksiyon testleri” olarak isimlendirilse de aslında<br />
hepatosit bütünlüğünü veya kolestazı yansıtmaktadır.<br />
Serum albümin, prealbümin ve protrombin<br />
zamanındaki değişiklikler ise sentez yapabilen,<br />
fonksiyonel karaciğer kütlesi ile ilgili olabilirler,<br />
ancak karaciğere özgül değildir (Tablo 2) (1, 2).<br />
Tablo 2. Karaciğer sistemi ve işlevlerinin biyokimyasal belirteçleri<br />
Sistem Belirteç Lokalizasyon İşlev<br />
Hepatosit<br />
bütünlüğü<br />
AST<br />
ALT<br />
Karaciğer, iskelet kası, beyin,<br />
eritrosit<br />
Karaciğer<br />
Kolestaz ALP Kemik, bağırsak, karaciğer,<br />
plasenta<br />
Karaciğer fonksiyonel<br />
kütlesi<br />
GGT<br />
Bilirubin<br />
ALP ile birlikte ise<br />
hepatobiliyer kaynak<br />
Karaciğer veya karaciğer dışı<br />
kaynak<br />
Aminoasit katabolizması<br />
Safra üretimi<br />
Gama glutamil gruplarının<br />
diğer aminoasitlere transferi<br />
Hemoliz yıkım ürünü olarak<br />
karaciğer hücrelerine alınır<br />
ve safrada atılır<br />
Serum Albümin Diyet veya karaciğer Karaciğerde sentezlenir<br />
Protrombin Zamanı<br />
Karaciğerde vitamin -K bağımlı<br />
olan pıhtılaşma faktörleri<br />
sentezlenir<br />
Safra tuzları karaciğerde<br />
sentezlenir ve vitamin K<br />
emilimi için gereklidir<br />
AST ve ALT, aspartat ve alaninden α-amino gruplarını<br />
ketoglutarik asidin α-keto grubuna taşıyarak<br />
sırasıyla oksaloasetik asit ve piruvik asit oluşmasını<br />
sağlayan enzimlerdir. Bu sayede oluşan son<br />
ürünler sitrik asit siklusuna katılmaktadır. Her<br />
iki enzimin de bu reaksiyon için vitamin B6’ya<br />
(piridoksal-5’-fosfat) gereksinimi vardır. ALT B6<br />
eksikliğinden daha fazla etkilenmektedir ve klinik<br />
olarak bu durum vitamin B6 eksikliği sık olan alkolik<br />
karaciğer hastalığında serum ALT aktivitesini<br />
daha da azaltarak AST/ALT oranının artmasına neden<br />
olmaktadır (3, 4, 5).<br />
ALT karaciğerde ve böbrekte sadece hücre sitoplazmasında<br />
bulunurken, AST birçok dokuda hem<br />
sitoplazmada hem de mitokondride bulunmaktadır.<br />
Alkole bağlı karaciğer hastalığında ek olarak<br />
mitokondriyal hasar da (Mallory cisimcikleri) olduğu<br />
için açığa daha fazla AST çıkmaktadır (6).<br />
Çalışma grubumuzda alkole bağlı karaciğer hasarı<br />
olan hastalarda AST/ALT oranı ortalama 2.8 olarak<br />
bulunmuştur.<br />
Karaciğer enzim yüksekliğine yaklaşım öykü ve<br />
fizik bakı ile başlamalıdır. Öyküde risk faktörlerinin<br />
varlığı (endemik bölgeye seyahat, intravenöz<br />
ilaç kullanımı, homoseksüel ilişki, dövme, piercing,<br />
steril olmayan kulak deldirmeler gibi), genetik<br />
hastalıklar için aile öyküsü (hemakromatoz,<br />
Wilson hastalığı, α-1 antitripsin eksikliği), bitkisel<br />
ilaç kullanımı, alkol kullanımı, vitaminler, ilaçlar,<br />
kan nakli ve eşlik eden diğer hastalıklar (obesi-<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46<br />
43
Köse Ş ve ark.<br />
te, diyabet, kalp yetmezliği, kas hastalıkları, tiroid<br />
hastalıkları ve kanser gibi) sorgulanmalıdır. İkinci<br />
aşamada enzim yüksekliğinin kolestatik veya<br />
hepatoselüler olup olmadığı belirlenmelidir. Son<br />
aşamada ise hastalığın kesin tanısına yönelik viral<br />
serolojik belirteçler, glukoz, lipidler, serum demir,<br />
total demir bağlama kapasitesi ve ferritin, ultrasonografi,<br />
serüloplazmin, α-1antitripsin, otoimmun<br />
belirteçler (antinükleer antikor, anti düz kas antikoru,<br />
antigliadin, antiendomisiyal antikor) ve gereğinde<br />
genetik tarama testleri istenmelidir.<br />
Bazı karaciğer hastalıklarında karışık biyokimyasal<br />
profil görülmesine rağmen başlangıçta hepatosellüler/kolestatik<br />
ayırımını yapmak ayırıcı tanıya<br />
ışık tutacaktır. Akut karaciğer hasarında tipik olarak<br />
transaminaz düzeyleri üst limitin ≥10 katı artmaktadır.<br />
Orta-yüksek düzeyde artmış transaminaz<br />
düzeylerine neden olan hastalıklar Tablo 3’de<br />
gösterilmektedir (1).<strong>Viral</strong> hepatitlere bağlı akut<br />
karaciğer hasarında en duyarlı ve özgül transaminaz<br />
eşik düzeylerinin üst sınırın 5-10 katı arasında<br />
yer aldığı, yani AST için 200 IU/L (duyarlılık %91,<br />
özgüllük %95) ve ALT için 300 IU/L (duyarlılık %96,<br />
özgüllük %94) olduğu bildirilmektedir (1). Ancak<br />
serum transaminaz düzeyleri hastalığın evresine<br />
göre değişkenlik göstermektedir (7).<br />
En sık transaminaz yüksekliğine neden olan durumlarda<br />
biyokimyasal özellikler Tablo 4’de verilmiştir<br />
(1).<br />
Tablo 3. Transaminaz yüksekliği nedenleri<br />
<strong>Viral</strong> hepatitler<br />
Hipoksik hasar (konjestif kalp yetmezliği)<br />
Akut ve kronik alkole bağlı hepatit<br />
İlaçlar<br />
Alkol dışı steatohepatit (NASH)<br />
Otoimmun hepatit<br />
İskelet kası hastalıkları<br />
Hemokromatoz<br />
Wilson hastalığı<br />
Çölyak hastalığı<br />
Alfa-1 antitripsin eksikliği<br />
Tablo 4. Farklı klinik durumlarda biyokimyasal özellikler<br />
Sebep<br />
Transaminaz<br />
düzeyinde artma<br />
(üst sınırın katı)<br />
Bilirubin<br />
düzeyinde artma<br />
(üst sınırın katı)<br />
Yorum<br />
İskemik hasar >10-50 ALT; başlangıç pikinden sonra<br />
ani düşme; diğer komorbid durumların<br />
varlığı<br />
Toksik hasar >10 10 5-10 Transaminazlarda yavaş azalma; risk<br />
faktörleri<br />
Akut biliyer tıkanma 5-10 5-10, >10 Kolestazdan önce transaminazlarda<br />
artma; tipik semptomlar<br />
Alkole bağlı hepatit 5-10 5-10, >10 AST/ALT >2; hem akut hem de kronik<br />
olguda akut hasar olabilir<br />
Amerika Birleşik Devletleri’nde 2007’de yapılan bir<br />
sürveyans çalışmasına göre 25-39 yaş arası erişkinlerde<br />
<strong>Hepatit</strong> A oranı 1.3/100000, toplam <strong>Hepatit</strong><br />
B insidansı 1.5/100000 ve <strong>Hepatit</strong> C insidansı<br />
0.3/100000 olarak bildirilmiştir (8). Tüm dünyada<br />
yaklaşık olarak 350000 kişinin <strong>Hepatit</strong> B taşıyıcısı<br />
ve yaklaşık 170000 kişide de HCV enfeksiyonu olduğu<br />
tahmin edilmektedir (7).<br />
Ülkemizde çeşitli bölgelerde hastaneye yatırılan<br />
4471 erişkin akut viral hepatit hastasında HBV<br />
%60.4 ve HAV %27.5 oranında saptanmıştır (9).<br />
Retrospektif olarak yapılan 172 hastalık bir çalışmada<br />
ise HBV %50, HAV %26.7, HCV %1.8, HDV<br />
%8.7 ve etkeni belli olmayan grup %12.8 oranında<br />
saptanmıştır (10).<br />
Günümüzde viral hepatite yol açtığı bilinen hepatit<br />
A, B, C, D ve E virusları hem genom yapıları hem<br />
de oluşturdukları hastalık açısından çok iyi tanımlanmışlardır.<br />
Geliştirilen duyarlı serolojik testlere<br />
karşın günümüzde hepatit enfeksiyonlarının yak-<br />
44 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46
Transaminaz Enzim Yüksekliği Olan Olgulara Sistematik Yaklaşım<br />
laşık %15-17’sinde sebep açıklanamamaktadır<br />
(7).<br />
<strong>Viral</strong> hepatitlerde AST ve ALT düzeyleri ikterin başlaması<br />
ile pik yapmakta ve genellikle üst sınırın 10<br />
kat ve üzerine çıkmaktadır. İkter sıklık sırasına<br />
göre akut hepatit A enfeksiyonunda %70, <strong>Hepatit</strong><br />
B enfeksiyonunda %33-50 ve <strong>Hepatit</strong> C’de %20-30<br />
oranında görülmektedir (6). Bizim çalışma grubumuzda<br />
yer alan tüm olgularda ikter sıklığı %72,<br />
viral hepatitlerde %58 olarak literatürle uyumlu<br />
bulunmuştur.<br />
Alkole bağlı karaciğer hastalığı akut veya kronik<br />
zeminde akut alevlenme şeklinde görülebilir.<br />
Alkolik hepatitlerin çoğunda GGT düzeyleri artmıştır<br />
ve bu karaciğer profilinin tek anormal testi<br />
olabilmektedir. Karakteristik biyokimyasal bulgu<br />
GGT/ALP oranının >2.5 olmasıdır. İkter, hastaların<br />
>%60’ında saptanmaktadır. AST ve ALT düzeyleri<br />
genellikle üst sınırların 3-4 katından azdır<br />
ancak bazı durumlarda normal düzeyin 10 katını<br />
aşabilmektedir. Örneğin açlığın eşlik ettiği alkol<br />
alımında veya alkol ile beraber asetaminofen/steroid<br />
olmayan antiinflamatuar ilaç kullanımında 20<br />
kat artabilen AST düzeyleri saptanabilir (11, 12).<br />
Çalışmamızdaki 4 olguda gözlenen yüksek transaminaz<br />
değerleri bu bilgi ışığında yorumlanmıştır.<br />
Total bilirubin değerleri ise ilerlemiş olgularda 7<br />
mg/dL’ye kadar çıkabilmektedir. Bilirubin düzeyleri<br />
arttıkça mortalite de artmaktadır (2).<br />
Çok yüksek transaminaz düzeyleri (>50 kat) olguların<br />
%90’ından fazlasında iskemik ya da toksik<br />
hasarı belirtmektedir (3). AST düzeyleri enzimin<br />
intralobüler dağılımına bağlı olarak ALT’den daha<br />
önce yükselmektedir. İskemik hasarda transaminaz<br />
düzeyleri tepe yaptıktan sonra hızla düşmektedir<br />
(7, 13). Ancak bunun prognostik bir önemi<br />
yoktur çünkü hem rezolüsyon hem de yaygın<br />
karaciğer nekrozu bu tabloya neden olabilmektedir.<br />
Bu durumda serum bilirubin düzeyleri ve<br />
protrombin zamanları yüksek olan olgular hepatik<br />
yetmezlik riski yönünden yakın izlenmelidir. Diğer<br />
bir bulgu ise iskemi belirteci olan LDH’ın çok yüksek<br />
düzeylere ulaşması ve ALT/LDH oranının 1100 IU/L olup AST daha ön planda yüksek<br />
saptanmıştır.<br />
Akut karaciğer hasarının en sık nedenleri dışlandıktan<br />
sonra sekonder hepatit virusları (sitomegalovirus,<br />
Epstein-Barr virus gibi), alkol dışı steatohepatit,<br />
otoimmun, ekstrahepatik ve konjenital<br />
nedenler araştırılmalıdır. Alkol dışı steatohepatit<br />
hafif transaminaz yüksekliklerinin en sık nedenidir<br />
ve bu duruma sıklıkla obesite, bozulmuş glukoz<br />
toleransı veya tip 2 diabetes mellitus, hipertansiyon<br />
ve hipertrigliseridemi gibi risk faktörleri<br />
eşlik eder (7).<br />
Otoimmun hepatitler akut hepatit benzeri tablo ile<br />
ortaya çıkabilir ve serum transaminaz düzeyleri<br />
2000 IU/L’ye kadar ulaşabilir. Karakteristik laboratuvar<br />
bulguları anti nükleer antikor (ANA), anti<br />
düz kas antikor (ASMA) pozitifliği ve belirgin IgG<br />
yüksekliğidir. <strong>Viral</strong> hepatitlerin dışlanması sonrasında<br />
kortikosteroid tedavisi başlanan hastalarda<br />
dramatik bir yanıt alınmaktadır (7, 15).<br />
Akut ekstrahepatik biliyer obstrüksiyon olan hastaların<br />
yaklaşık %25’inde AST düzeyleri 10 kat<br />
ve üzerinde artabilir ve tipik olarak obstrüksiyon<br />
giderildikten sonra hızla düşer (1, 16). Hastanın<br />
öyküsü, tipik biliyer ağrı ve ultrasonografik olarak<br />
dilate safra yollarının görüntülenmesi tanı koydurucudur.<br />
Çalışma grubumuzda üç olgu belirgin<br />
olarak kolestatik formda enzim yüksekliklerine<br />
eşlik eden transaminaz yüksekliği ile başvurmuştu.<br />
Ultrasonografik görüntülemede iki olguda akut<br />
taşlı kolesistit ve bir olguda koledokolithiyazis saptanmıştır.<br />
Sonuç olarak transaminaz yükseklikleri sık karşılaşılan<br />
bir durum olup beraberinde pek çok hastalığı<br />
düşündürmektedir. Tanıda ayrıntılı bir öykü<br />
ve fizik muayene ilk basamaktır. Karaciğer testlerinin<br />
güncel bilgiler ışığında yorumlanması doğru<br />
ve kesin tanıya ulaşmada yardımcı olmaktadır. Bu<br />
çalışmada orta-yüksek derecede karaciğer transaminaz<br />
yüksekliklerine neden olan klinik durumlar<br />
ve biyokimyasal özellikleri irdelenerek, olgulara<br />
sistematik bir yaklaşımın önemine vurgu yapılmıştır.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46<br />
45
Köse Ş ve ark.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Giannini EG, Testa R, Savarino V. Liver enzyme<br />
alteration: a guide for clinicians. CMAJ 2005; 172:<br />
367-79.<br />
2. Knight JA. Liver function tests: their role in the<br />
diagnosis of hepatobiliary diseases. J Infus Nurs.<br />
2005; 28: 108-17.<br />
3. Dufour DR, Lott JA, Nolte FS, Gretch DR, Koff RS,<br />
Seeff LB. Diagnosis and monitoring of hepatic injury.<br />
I. Performance characteristics of laboratory<br />
tests. Clin Chem 2000; 46: 2027-49.<br />
4. Vanderlinde RE. Review of pyridoxal phosphate<br />
and the transaminases in liver disease. Ann Clin<br />
Lab Sci 1986; 16: 79-93.<br />
5. Gopal DV, Rosen HR. Abnormal findings on liver<br />
function tests. Interpreting results to narrow the<br />
diagnosis and establish a prognosis. Postgrad<br />
Med 2000; 107: 100-14.<br />
6. Dufour DR, Lott JA, Nolte FS, Gretch DR, Koff RS,<br />
Seeff LB. Diagnosis and monitoring of hepatic injury.<br />
II. Recommendations for use of laboratory<br />
tests in screening, diagnosis, and monitoring.<br />
Clin Chem 2000; 46: 2050-68.<br />
7. Curry MP, Chopra S. Acute viral hepatitis. Mandell<br />
GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principle and<br />
practice of infectious diseases. 7th edition. Philadelphia,<br />
Churchil Livingston Elsevier 2007: 1577-<br />
92.<br />
8. Daniels D, Grytdal S, Wasley A. Center for Disease<br />
Control and Prevention (CDC). Surveillance<br />
for acute viral hepatitis- United States, 2007.<br />
MMWR Surveill Summ 2009; 58: 1-27.<br />
9. Mıstık R, Balık İ. Türkiye’de viral hepatitlerin epidemiyolojik<br />
analizi. Kılıçturgay K, Badur S (editörler).<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2001. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />
Savaşım Derneği, 2001: 10-55.<br />
10. Hoşoğlu S, Elevli M, Çümen B, Ayaz C, Geyik MF.<br />
Farklı yaş gruplarında hospitalize akut viral hepatitli<br />
hastalarda etyoloji araştırılması. Dicle Tıp<br />
<strong>Dergisi</strong> 1995; 22: 41-5.<br />
11. Wedemeyer H, Jackel E, Wiegand J, Cornberg M,<br />
Manns MP. Whom? When? How? Another piece<br />
of evidence for early treatment of acute hepatitis<br />
C. Hepatology 2004; 39: 1201-3.<br />
12. Ceccanti M, Attili A, Balducci G et al. Acute alcoholic<br />
hepatitis. J Clin Gastroenterol 2006; 40:<br />
833-41.<br />
13. Seeto RK, Fenn B, Rockey DC. Ischemic hepatitis:<br />
clinical presentation and pathogenesis. Am J<br />
Med 2000; 109: 109-13.<br />
14. Fuchs S, Bogomolski-Yahalom V, Paltiel O, Ackerman<br />
Z. Ischemic hepatitis: clinical and laboratory<br />
observations of 34 patients. J Clin Gastroenterol<br />
1998; 26: 183-6.<br />
15. Kessler WR, Cummings OW, Eckert G, Chalasani<br />
N, Lumeng L, Kuo PY. Fulminant hepatic failure<br />
as the initial presentation of acute autoimmune<br />
hepatitis. Clin Gastroenterol Hepatol 2004; 2:<br />
625-31.<br />
16. Schoch L, Whiteman K. Monitoring liver function.<br />
Nursing 2007; 37: 22-3.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Uz. Dr. Gürsel ERSAN<br />
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi<br />
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği<br />
İZMİR<br />
e-mail: ersangursel@gmail.com<br />
46 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 41-46
Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />
Araştırma<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin<br />
ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />
Hamza Murat AKIN 1 , Ayşe Nur TORUN 2 , M. Ali EREN 2 , Süda TEKİN KORUK 3 , Tevfik SABUNCU 2<br />
1<br />
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı,<br />
2<br />
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji Bilim Dalı,<br />
3<br />
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, ŞANLIURFA<br />
ÖZET<br />
Çalışmanın amacı kronik hepatit B (KHB) ve kronik hepatit C (KHC) olgularında prolaktin (PRL), hipofiz-tiroid<br />
aksı ve bu değişkenlerle viral yük ve karaciğer enzimleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir.<br />
Çalışmaya 15 KHB, 15 KHC ve 30 sağlıklı kontrol alındı. PRL, KHB grubunda KHC grubuna göre düşük bulunurken<br />
(p
Akın H ve ark.<br />
levels, a negative significant correlation was observed between HCV RNA and AST levels (r:-0.52, p
Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />
sekti (p
Akın H ve ark.<br />
hem KHB hem de KHC olgularında etkilenmemiştir.<br />
Kronik hastalıklarda karşılaşılan bir diğer durum<br />
da ötiroid hasta sendromu olup, karaciğer hastalıklarında<br />
da sık görülür (15, 16). Ötiroid hasta<br />
sendromu gerçek bir hipotiroidizm olmayıp, organizmanın<br />
strese karşı bir adaptasyonudur ve klasik<br />
olarak TSH normal, sT3 düzeyi düşük olarak<br />
izlenir ve hastalık ilerlediğinde sT4 de düşer (15).<br />
Olgularımızda ötiroid hasta sendromunun olmaması<br />
karaciğer fonksiyonlarının iyi korunmuş olması<br />
ile açıklanabilir.<br />
Kronik hepatit olgularında ön hipofizin nasıl etkilendiği<br />
çok açık değildir (11). Çalışmamızda ön<br />
hipofiz açısından sınırlı bir değerlendirme yapmış<br />
olsak da PRL’nin KHB olgularında düştüğünü<br />
saptadık. PRL akut ve kronik hastalıklar gibi stres<br />
koşullarında arttığı bilinen bir hormondur (17).<br />
PRL’nin kronik inflamasyonun yarattığı stres koşulundan<br />
etkilenme olasılığına rağmen, çalışmamızda<br />
PRL düzeyi KHB olgularında daha düşük olarak<br />
bulunmuştur. KHB grubunda karaciğer hasar testlerinden<br />
olan ALT düzeyi kontrollere göre yüksek<br />
bulunmuş olsa da KHC’ye göre daha düşük bulunmuştur.<br />
Bu da KHB grubunda mevcut olan stres<br />
faktörünün KHC grubuna göre daha düşük olduğu<br />
anlamına gelebilir. Ancak hastalarımızda karaciğerdeki<br />
inflamasyonun, dolayısı ile organizmanın<br />
içinde bulunduğu stresin derecesinin belirlenmesinde<br />
önemli bir rolü olan karaciğer biyopsisinin<br />
yapılmamış olması net yorum yapmamızı engellemektedir.<br />
Ancak sonuçlarımıza göre hem KHB<br />
hem de KHC grubunda henüz PRL artışına neden<br />
olacak ciddi bir stresin olmadığı yorumu yapılabilir.<br />
KHB olgularında saptadığımız PRL düşüklüğünün<br />
patogenezi net değildir. Ancak bilinmektedir ki<br />
endokrin sistem ile immun sistem iç içe çalışmakta<br />
ve bu sistemlerden herhangi birine ait patolojiler<br />
diğerini kolaylıkla etkilemektedir (20). KHB’nin<br />
yarattığı inflamasyon ve bunun sonucunda artan<br />
sitokin trafiği PRL salgılayan laktotrop hücreler<br />
üzerine inhibitör etki yaratmış olabilir. Ancak bu<br />
teorimizin daha detaylı olarak incelendiği, sitokin<br />
düzeylerinin de değerlendirildiği çalışmalarla desteklenmesi<br />
gerekir.<br />
Kronik hepatit olgularında mevcut karaciğer hastalığının<br />
PRL düzeyini etkileme olasılığı olduğu<br />
gibi, PRL’nin de karaciğer hastalık sürecini etkileme<br />
olasılığı vardır. PRL’nin siroz hastalarında arttığı<br />
ve bunun da östrojenlerin metabolizmasına bağlı<br />
olduğu düşünülse de, PRL’nin karaciğer üzerinde<br />
rejeneratif etkisinin olduğunu gösteren çalışmalar<br />
da mevcuttur (18, 19). Nitekim bir çalışmada karaciğerde<br />
fibrozis ve siroz olan olgularda normal karaciğere<br />
oranla daha fazla PRL reseptörü olduğu<br />
gösterilmiştir ve yazarlar bunu PRL’nin hasarlı olan<br />
karaciğerdeki rejeneratif etkisine bağlamışlardır<br />
(19). Çalışmamızda hastaların gerek klinik olarak<br />
normal olması, gerekse karaciğer fonksiyon göstergelerinden<br />
olan albumin, protrombin zamanı<br />
ve aktive parsiyel tromboplastin zamanının normal<br />
olması, karaciğer biyopsisi yapılmamış olsa da<br />
kronik hepatitli olgularımızda sirozu dışlamaktadır<br />
ve eğer varsa fibrozisin de hafif olduğu anlamına<br />
gelmektedir. Bu da PRL düzeyinin kronik hepatit<br />
gruplarımızda neden artmadığını açıklayabilir.<br />
Sonuç olarak siroza ilerlememiş hem kronik B<br />
hem de kronik C hepatiti olgularında hipofiz-tiroid<br />
aksı etkilenmezken, KHB olgularında ön hipofiz<br />
hormonlarından PRL düşmektedir. Bu durumda<br />
PRL salgılayan hipofizer laktotrop hücrelerin<br />
KHB’nin yarattığı etkilere tirotrop hücrelerden<br />
daha duyarlı olduğu düşünülebilir. KHB patogenezinde<br />
rol oynayan sitokinler ile PRL düşüşü arasında<br />
bir ilişki olup olmadığı daha ileri çalışmalarla<br />
değerlendirilmelidir.<br />
50 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 47-51
Kronik <strong>Hepatit</strong> B ve C Enfeksiyonunun Prolaktin ve Hipofiz-Tiroid Aksı Üzerine Etkisi<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Lavanchy D. <strong>Hepatit</strong>is B virus epidemiology, disease<br />
burden, treatment, and current and emerging<br />
prevention and control measures. J <strong>Viral</strong><br />
Hepat 2004; 11: 97-107.<br />
2. Munir S, Saleem S, Idrees M, et al. <strong>Hepatit</strong>is C<br />
treatment: current and future perspectives. Virol<br />
J 2010; 7: 296.<br />
3. Baig S, Alamgir M. The extrahepatic manifestations<br />
of hepatitis B virus. J Coll Physicians Surg<br />
Pak 2008; 18: 451-7.<br />
4. Antonelli A, Ferri C, Ferrari SM, Colaci M, Sansonno<br />
D, Fallahi P. Endocrine manifestations of hepatitis<br />
C virus infection. Nat Clin Pract Endocrinol<br />
Metab 2009; 5: 26-34.<br />
5. Antonelli A, Ferri C, Ferrari SM, Colaci M, Fallahi<br />
P. Immunopathogenesis of HCV-related endocrine<br />
manifestations in chronic hepatitis and mixed<br />
cryoglobulinemia. Autoimmun Rev. 2008; 8:<br />
18-23.<br />
6. Zignego AL, Piluso A, Giannini C. HBV and HCV<br />
chronic infection: autoimmune manifestations<br />
and lymphoproliferation. Autoimmun Rev 2008;<br />
8: 107-11.<br />
7. Acharya JN, Pacheco VH. Neurologic complications<br />
of hepatitis C. Neurologist 2008; 14: 151-6.<br />
8. Okuse C, Yotsuyanagi H, Koike K. <strong>Hepatit</strong>is C as<br />
a systemic disease: virus and host immunologic<br />
responses underlie hepatic and extrahepatic<br />
manifestations. J Gastroenterol 2007; 42: 857-65.<br />
9. Zignego AL, Giannini C, Ferri C. <strong>Hepatit</strong>is C virusrelated<br />
lymphoproliferative disorders: an overview.<br />
World J Gastroenterol 2007; 13: 2467-78.<br />
10. Lormeau C, Falgarone G, Roulot D, Boissier MC.<br />
Rheumatologic manifestations of chronic hepatitis<br />
C infection. Joint Bone Spine 2006; 73: 633-8.<br />
11. Zietz B, Lock G, Plach B, et al. Dysfunction of the<br />
hypothalamic-pituitary-glandular axes and relation<br />
to Child-Pugh classification in male patients<br />
with alcoholic and virus-related cirrhosis. Eur J<br />
Gastroenterol Hepatol 2003; 15: 495-501.<br />
12. Bianco AC, Kim BW. Deiodinases: implications<br />
of the local control of thyroid hormone action. J<br />
Clin Invest 2006; 116: 2571–79.<br />
13. Bianco AC, Salvatore D, Gereben B, Berry MJ,<br />
Larsen PR. Biochemistry, cellular and molecular<br />
biology, and physiological roles of the iodothyronine<br />
selenodeiodinases. Endocr Rev 2002; 23:<br />
38–89.<br />
14. Antonelli A, Ferri C, Fallahi P, et al. Thyroid disorders<br />
in chronic hepatitis C virus infection. Thyroid<br />
2006; 16: 563-72.<br />
15. Adler SM, Wartofsky L. The nonthyroidal illness<br />
syndrome. Endocrinol Metab Clin North Am<br />
2007; 36: 657-72.<br />
16. Warner MH, Beckett GJ. Mechanisms behind the<br />
non-thyroidal illness syndrome: an update. J Endocrinol<br />
2010; 205: 1-13.<br />
17. Aron DC, Findling JW, Tyrell JB. Hypothalamus<br />
and pituitary gland. Anterior pituitary hormones.<br />
In: Gardner DG, Shoback D eds. Basic and Clinical<br />
Endocrinology. 8th ed. New York:Mc Graw<br />
Hill, 2007: 118-19.<br />
18. Kloehn S, Otte C, Korsanke M, et al. Expression<br />
and distribution of the prolactin receptor in normal<br />
rat liver and in experimental liver cirrhosis.<br />
Horm Metab Res 2001; 33: 394-401.<br />
19. Simon-Holtorf J, Mönig H, Klomp HJ, Reinecke-<br />
Lüthge A, Fölsch UR, Kloehn S. Expression and<br />
distribution of prolactin receptor in normal, fibrotic,<br />
and cirrhotic human liver. Exp Clin Endocrinol<br />
Diabetes 2006; 114: 584-9.<br />
20. Webb P, Baxter JD. Introduction to Endocrinology.<br />
Relationships between hormones and other<br />
signaling molecules. In: Gardner DG, Shoback<br />
D (eds). Basic and Clinical Endocrinology.<br />
8th ed. New York:Mc Graw Hill, 2007: 6.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Dr. Ayse Nur TORUN,<br />
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi,<br />
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı,<br />
Yenişehir Kampüsü, 63300, ŞANLIURFA<br />
e-mail: aysenurizol@yahoo.com<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 47-51<br />
51
Asan A ve ark.<br />
Araştırma<br />
Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde<br />
HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının<br />
Değerlendirilmesi*<br />
Ali ASAN 1 , Ayhan AKBULUT 2 , Suzan SAÇAR 3 , Hüseyin TURGUT 3<br />
1<br />
Tunceli Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, TUNCELİ<br />
2<br />
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ELAZIĞ<br />
3<br />
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, DENİZLİ<br />
*Bu çalışma 15. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Kongresi’nde bildiri olarak sunulmuştur.<br />
ÖZET<br />
<strong>Viral</strong> hepatitler gerek dünyada gerekse ülkemizde en önemli karaciğer hastalıkları grubunu oluşturmaktadır.<br />
Bu çalışmada; 01 Ocak - 31 Aralık 2010 tarihleri arasında Tunceli Devlet Hastanesi polikliniklerine başvuran<br />
hastaların HBsAg ve anti-HCV seropozitifliklerinin araştırılması amaçlandı. Bütün HBsAg ve anti-HCV düzeyleri<br />
kemiluminesans immunoassay (Architect i2000, Abbott, USA) yöntemi ile tespit edildi ve sonuçlar retrospektif<br />
olarak değerlendirildi. Sonuçların istatistiksel değerlendirmesinde Fisher’in Ki-kare testi kullanıldı.<br />
Araştırmamızda HBsAg seroprevalansı %4.22, anti-HCV seroprevalansı %0.95 bulundu. HBsAg ve anti-HCV<br />
oranları kadınlarda sırasıyla %3.50 ve %0.92 bulunurken, erkeklerde bu oranlar sırasıyla %4.99 ve %0.98 olarak<br />
tespit edildi. HBsAg ve anti-HCV seroprevalansı erkeklerde kadınlara göre daha yüksek oranda saptandı<br />
(p>0.05). Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde HBsAg seropozitifliği hem erkekte hem de kadında en<br />
sık 50-59 yaş grubunda; anti-HCV seropozitifliği ise en sık ≥70 yaş grubunda saptandı. Araştırmamızda,<br />
ulusal aşılama programının başlangıcından sonra doğmuş olan biri bir yaşında ve diğeri ise altı yaşında olmak<br />
üzere iki kişide HBsAg pozitif olarak saptandı. Sonuç olarak; HBsAg ve anti-HCV seropozitifliği Türkiye<br />
ortalamasına göre yüksek bulunsa da doğu - güneydoğu ortalamasına benzer olarak bulundu. Ne yazık ki,<br />
Tunceli’de daha önce yapılmış başka bir çalışma olmadığı için ildeki gidişat değerlendirilememiştir. Sağlık<br />
Bakanlığının yürütmekte olduğu aşılama programının riskli grupları içerecek şekilde yaygınlaştırılması ve<br />
ayrıca gerekli önleyici tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.<br />
Anahtar Kelimeler: HBsAg, anti-HCV, seroprevalans<br />
52 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 52-56
Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının Değerlendirilmesi<br />
SUMMARY<br />
Evaluation of Seroprevalence of HBsAg and Anti-HCV in the Patients Admitted to the Tunceli<br />
State Hospital<br />
<strong>Viral</strong> hepatitis cases constitute the leading group of liver diseases both in our country and worldwide. The aim<br />
of the current study was to investigate seropositivity of HbsAg and anti-HCV in the patients who were admitted<br />
to the outpatient clinics of Tunceli State Hospital between January 2010 and December 2010. All HBsAg and<br />
anti-HCV levels were determined by chemiluminescence immunoassay method (Architect i2000, Abbott, USA)<br />
and the results were evaluated retrospectively. Statistical analysis of the results was performed using Fisher’s<br />
Chi-square test. The seroprevalence of HBsAg was 4.22% and anti-HCV was 0.95%. The seroprevalences of<br />
HBsAg and anti-HCV among females were 3.50% and 0.92%, respectively, whereas 4.99% and 0.98% among<br />
males, respectively. The seroprevalences of HBsAg and anti-HCV were higher in males than females (p>0.05).<br />
When the seroprevalences were evaluated according to the age groups, HBsAg seropositivity was most frequently<br />
observed in 50-59 years of age group both in males and females; whereas, anti-HCV seropositivity<br />
was most frequent in the ≥70 years of age group. In the present study, HBsAg positivity was detected in two<br />
cases; a one year old and a six year old child born following the initiation of national immunization program.<br />
In conclusion; seropositivities of HBsAg and anti-HCV were determined to be similar to the mean levels in the<br />
eastern-southeastern regions, though they were higher than those in Turkey. Since no previous similar studies<br />
have been conducted in Tunceli province, it was not possible to perform a comparison or an overall evaluation<br />
for the city. The scope of the immunization program, which has been currently conducting by Ministry of<br />
Health, should be extended to include risk groups and necessary preventive measures should be taken as well<br />
Keywords: HBsAg, anti-HCV, seroprevalence<br />
GİRİŞ<br />
<strong>Hepatit</strong> B virus (HBV) ve <strong>Hepatit</strong> C virus (HCV) enfeksiyonları<br />
tüm dünyada önemli sağlık sorunları<br />
arasındadır. HBV açısından dünya nüfusunun yaklaşık<br />
olarak üçte biri serolojik olarak eski veya yeni<br />
enfeksiyon kanıtlarına sahiptir. Dünyada yaklaşık<br />
iki milyar kişinin HBV ile enfekte olduğu ve yaklaşık<br />
350 milyon kişinin bu kronik hastalık ile yaşadığı<br />
bildirilmektedir. Her yıl yaklaşık 600 000 kişi<br />
HBV’ye bağlı akut veya kronik hadiseler nedeniyle<br />
ölmektedir. Değişik bölgelerde yapılan prevalans<br />
çalışmaları HBV’nin tüm siroz olgularının %30’undan,<br />
tüm hepatoselüler kanser (HCC) vakalarının<br />
ise %53’ünden sorumlu olduğunu göstermektedir.<br />
Bu oranlar HCV’de sırasıyla %27 ve %25 olarak bildirilmektedir<br />
(1-3). Dünya’da HCV enfeksiyonun<br />
ortalama sıklığı %3 civarındadır. Dünya genelinde<br />
yaklaşık 210 milyon HCV ile enfekte hasta vardır.<br />
Ülkemizde HBsAg taşıyıcılık oranı %2-7 civarındadır<br />
ve dünyada orta endemik bölge sınıfında bulunmaktadır<br />
(4, 5). Ülkemizde HCV sıklığı %1–2.4<br />
arasında değişmektedir. Kan donörlerindeki oranlar<br />
genellikle %1’i geçmemektedir (6).<br />
Bu çalışmada Tunceli ilinde daha önce hepatit B<br />
ve C seroprevalansı ile ilgili çalışma yapılmamış<br />
olması sebebiyle ilin seroprevalansı hakkında bilgi<br />
sahibi olmak ve bu oranları ülke verileriyle karşılaştırmak<br />
amaçlandı.<br />
MATERYAL ve METOT<br />
Tanımlayıcı tipte olan çalışmamızda 01 Ocak - 31<br />
Aralık 2010 tarihleri arasında herhangi bir nedenle<br />
Tunceli Devlet Hastanesi polikliniklerine başvuran<br />
hastalardan istenmiş olan hepatit göstergeleri<br />
retrospektif olarak değerlendirildi. Bütün HBsAg<br />
ve anti-HCV düzeyleri kemiluminesans immunoassay<br />
(Architect i2000, Abbott, USA) yöntemi ile<br />
tespit edildi. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 15.0<br />
kullanılarak yapıldı. Gruplar arası değerlendirmede<br />
ki kare testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık<br />
düzeyi p
Asan A ve ark.<br />
(29/3141) olarak tespit edilmiştir. Anti-HCV pozitif<br />
olan kişilerin %54.23’ü 50 yaş ve üzerinde iken, en<br />
sık görüldüğü yaş grubunu 70 yaş ve üzeri kişiler<br />
(%2.91) oluşturdu. On ile 19 yaş grubunda toplam<br />
525 kişide anti-HCV pozitifliği hiç saptanmadı<br />
(Tablo 2).Yerleşim alanlarına göre değerlendirme<br />
yapıldığında HBsAg pozitifliği kent merkezinde<br />
%4.66 (187/4012) kırsal alanda %3.52 (87/2466)<br />
bulundu ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı<br />
(p=0.03). Anti HCV pozitifliği ise kent merkezinde<br />
Tablo 1. HBsAg Pozitifliğinin Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı<br />
Yaş Grupları Erkek Kadın Toplam<br />
n % n % n %<br />
≤9 2/418 0.47 0/184 0 2/602 0.33<br />
10-19 2/244 0.81 5/299 1.67 7/543 1.28<br />
20-29 49/1136 1.67 24/926 2.59 73/2062 3.54<br />
30-39 38/491 7.73 31/792 3.91 69/1283 4.59<br />
40-49 28/343 8.16 22/442 4.97 52/785 6.62<br />
50-59 27/205 13.17 23/299 7.69 50/504 9.92<br />
60-69 3/101 2.97 7/159 4.40 10/260 3.84<br />
≥70 9/226 3.98 4/213 1.87 13/439 2.96<br />
Toplam 158/3164 4.99 116/3314 3.50 274/6478 4.22<br />
Tablo 2. Anti HCV Pozitifliğinin Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı<br />
Yaş Grupları Erkek Kadın Toplam<br />
n % n % n %<br />
≤9 1/427 0.23 0/213 0 1/640 0.15<br />
10-19 0/240 0 0/285 0 0/525 0<br />
20-29 5/1097 0.45 5/871 0.57 10/1968 0.50<br />
30-39 6/469 1.27 6/757 0.79 12/1216 0.98<br />
40-49 2/320 0.62 2/392 0.51 4/712 0.56<br />
50-59 4/183 2.18 9/274 3.28 13/457 2.84<br />
60-69 3/96 3.12 4/152 2.63 7/248 2.82<br />
≥70 9/214 4.20 3/197 1.52 12/411 2.91<br />
Toplam 30/3046 0.98 29/3141 0.92 59/6187 0.95<br />
Tablo 3. <strong>Hepatit</strong> B ve C Seropozitifliğinin Yerleşim Alanlarına Göre Dağılımı<br />
Yerleşim Yeri<br />
Antikorlar Kent n % Kır n % Toplam* n % P<br />
HBsAg pozitif 187 (4.66) 87 (3.52) 274 (4.23) 0.03<br />
HBsAg negatif 3825 (95.34) 2379 (96.48) 6204 (94.77)<br />
Toplam* 4012 (100) 2466 (100) 6478 (100) >0.05<br />
Anti-HCV pozitif 40 (1.07) 19 (0.76) 59 (0.95)<br />
Anti-HCV negatif 3672 (98.93) 2456 (99.24) 6128 (99.05)<br />
Toplam** 3712 (100) 2475 (100) 6187 (100)<br />
*Satır yüzdesi **Sütun yüzdesi<br />
54 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 52-56
Tunceli Devlet Hastanesine Başvuran Kişilerde HBsAg ve Anti-HCV Seroprevalansının Değerlendirilmesi<br />
%1.07 (40/3712), kırsal alanda %0.76 (19/2475) olarak<br />
saptandı (p>0.05) (Tablo 3).<br />
HBsAg pozitif saptananların %68.24 (187/274)’ü nün,<br />
anti-HCV pozitif saptananların ise %67.80 (40/59)’inin<br />
kent merkezinde yaşadıkları tespit edildi.<br />
TARTIŞMA<br />
Ülkemizde HBsAg taşıyıcılık oranı %2-7 civarındadır<br />
ve dünyada orta endemik bölge sınıfında<br />
bulunmaktadır. Türkiye’den yapılan yayınların incelendiği<br />
bir meta-analizde 1985-1999 yıllarında<br />
HBsAg pozitifliği %5.2 iken, 2000-2005 yıllarında<br />
%2.97 olarak saptanmış ve istatistiksel olarak anlamlı<br />
bir azalma olduğu bildirilmiştir (4). Bizim<br />
çalışmamızda HBsAg pozitifliği %4.22 bulundu.<br />
Meta-analizde anti-HCV oranları ise %0.54 civarında<br />
bildirilmiştir (4). Laboratuvar sonuçlarının<br />
değerlendirildiği; ilimize komşu olan Elazığ ve<br />
Malatya’dan yapılan çalışmalarda anti-HCV prevalansı<br />
%0.11, %1.7 ve %1.3 olarak saptanmıştır (7,<br />
8, 9). Bizim çalışmamızda bu oran %0.95 olarak<br />
tespit edildi. İlimizde daha önceden yapılmış bir<br />
çalışma olmadığından oranlarda azalma olup olmadığını<br />
söylemek mümkün değildir. Bizim verilerimiz<br />
Türkiye ortalamasına göre yüksek olmakla<br />
beraber doğu illerimizin ortalamasına benzerdir.<br />
HBsAg seropozitifliğini araştıran Diyarbakır, Elazığ,<br />
Van illerindeki ilk çalışmalarda %8-14 gibi daha<br />
yüksek oranlar bildirilirken, 2000 yılı sonrasında<br />
Diyarbakır’da %4, 4.9, Van’da %4.2, Şanlıurfa’da<br />
%9.6 oranları rapor edilmiştir (10-15).<br />
HBsAg seropozitifliği erkeklerde (%4.99), kadınlardan<br />
(%3.50) daha yüksek oranda bulundu ancak<br />
aradaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı<br />
değildi (p>0.05). Bizim sonuçlarımızla uyumlu<br />
olarak ulusal literatürde HBV enfeksiyonu seroprevalansının<br />
erkeklerde daha yüksek olduğu ifade<br />
edilmektedir. Bununla birlikte cinsiyete göre fark<br />
bulmayan çalışma sonuçları da bulunmaktadır<br />
(16-22). Erkeklerin berberlerde jilet ve ustura kullanılarak<br />
tıraş olmaları ve askere gitmeleri HBsAg<br />
pozitifliğinin erkeklerde daha sık görülmesinin nedeni<br />
olabilir.<br />
Yaş gruplarındaki HBsAg seropozitifliği karşılaştırıldığında;<br />
en yüksek oranlar erkeklerde (%13.17) ve<br />
kadınlarda (%9.92) 50-59 yaş grubunda saptandı.<br />
İkinci sırada ise yine hem erkeklerde (%8.16) hem<br />
de kadınlarda (%4.97) 40-49 yaş grubu alıyordu.<br />
Bu sonuçlar bize Sağlık Bakanlığının yürütmekte<br />
olduğu aşılama programının devam etmesi ve<br />
erişkinler ve yüksek riskli grupları içerecek şekilde<br />
yaygınlaştırılması gerektiğini işaret etmektedir.<br />
Araştırmamızda, ulusal aşılama programının başlangıcından<br />
sonra doğmuş olan biri bir yaşında ve<br />
diğeri ise altı yaşında olmak üzere iki kişide HBsAg<br />
pozitif olarak saptandı. Bu kişiler için filyasyon çalışması<br />
planlanmıştır.<br />
Araştırmamızda HBsAg pozitifliği kent merkezinde<br />
%4.66 kırsal alanda ise %3.52 bulundu ve aradaki<br />
fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0.03). Anti<br />
HCV pozitifliği ise kent merkezinde %1.07, kırsal<br />
alanda ise %0.76 olarak tespit edildi (p>0.05)<br />
HBsAg pozitif saptananların %68.24’ünün, anti-<br />
HCV pozitif saptananların %67.80’inin kent merkezinde<br />
yaşadıkları saptandı. Bunun nedeni kırsal<br />
nüfusun azlığından kaynaklanıyor olabilir. Tunceli<br />
iline ait adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine<br />
göre nüfusun %76.26’sı (56 222 356 / 73 722 988)<br />
merkezde, %24.74’ü (17 500 632 / 73 722 988) ise<br />
kırsalda yaşamaktadır (23). Şehir merkezinde yaşayanların<br />
bulaşa daha çok muhatap olmaları da<br />
hepatit B ve C’nin kent merkezinde daha sık olmasına<br />
katkıda bulunuyor olabilir. Literatürde HBsAg<br />
pozitifliğinin kırsal alanda fazla görüldüğünü belirten<br />
yayınlar olmakla birlikte, fark olmadığını gösteren<br />
yayınlar da bulunmaktadır (14, 24).<br />
Anti-HCV seropozitifliği; erkeklerde (%0.98) kadınlara<br />
(%0.92) göre daha yüksek oranda saptandı<br />
(p>0.05). Bu fark 70 yaş ve üzeri kişilerde<br />
erkekler lehine artış göstermiş (%4.20-%2.91)<br />
ve istatistiksel olarak da anlamlı fark ortaya çıkmıştır<br />
(p
Asan A ve ark.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Kantarçeken B. Kronik <strong>Hepatit</strong> B-Doğal Seyir. Tabak<br />
F, Balık İ (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2009. 1. Baskı.<br />
İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 2009:<br />
3-22.<br />
2. Perz JF, Armstrong GL, Farrington LA, Hutin YJ,<br />
Bell BP. The contribution of hepatitis B and hepatitis<br />
C virus infection to cirrhosis and primary liver<br />
cancer worldwide. J Hepatol 2006; 45: 529-38.<br />
3. <strong>Hepatit</strong>is B. World Health Organization. http://<br />
www.who.int/mediacentre/factsheets/ fs204<br />
(Erişim tarihi 15.03.<strong>2011</strong>)<br />
4. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi<br />
yayınların irdelenmesi. Tabak F, Balık İ (eds). <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong> 2007. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />
Savaşım Derneği, 2007: 10-50.<br />
5. Quer J, Esteban J. Epidemiology. In: Thomas HC,<br />
Lemon S, Zuckerman AJ (eds). <strong>Viral</strong> hepatitis.<br />
Third Edition. Massachusetts, USA: Blackwell<br />
Publishing, 2005: 407-25.<br />
6. Sünbül M. HCV enfeksiyonlarının epidemiyolojisi<br />
ve korunma. Tabak F, Balık İ (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
2009. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />
Derneği, 2009: 208-19.<br />
7. Özden M, Denk A, Almış H, Kılıç SS. Kan donörlerinde<br />
HBsAg ve anti-HCV sropozitifliği. VII. Ulusal<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi Kongre Kitabı, <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 2004: 126.<br />
8. Özden M, Demirdağ K, Kalkan A. Hastanemizde<br />
üç yıllık HBV ve HCV markerlerin değerlendirilmesi.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 8: 116-118.<br />
9. Tekerekoğlu MS, Aktaş E, Özerol İH, Durmaz R.<br />
18-45 yaş grubu kadınlarda HBsAg, anti-HCV ve<br />
anti-HIV seropozitifliği. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2004;<br />
9: 46-9.<br />
10. Bilgiç A, Özacar T. <strong>Hepatit</strong> B virüsü. Wilke Topçu<br />
A, Söyletir G, Doğanay M. (eds) İnfeksiyon Hastalıkları<br />
ve Mikrobiyolojisi. 1. Baskı. İstanbul: Nobel<br />
Tıp Kitabevi, 2002: 1350-70.<br />
11. Arabacı F, Şahin HA, Şahin İ, Kartal Ş. Kan donörlerinde<br />
HBV, HCV, HIV ve VDRL seropozitifliği.<br />
Klimik Derg 2003; 16: 18-20.<br />
12. Dilek İ, Demir C, Bay A, Akdeniz H, Öner AF. Seropositivity<br />
rates of HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve<br />
VDRL in blood donors in Eastern Turkey. Turk J<br />
Hematol 2007; 24: 4-7.<br />
13. Dursun M, Gül K, Yılmaz Ş, Canoruç F, Ayyıldız<br />
O, Değertekin H. Diyarbakır’da kan merkezine<br />
başvuran gönüllü vericilerin HBsAg ve anti-HCV<br />
pozitiflik oranları. Akademik Gastroenteroloji<br />
Derg 2003; 2: 130-3.<br />
14. Dursun M, Ertem M, Yılmaz Ş, Saka G, Özekinci<br />
T, Şimşek Z. Prevalance of hepatitis B infections<br />
in the Southeastern region of Turkey: Comparision<br />
of risk factors for HBV infection in rural and<br />
urban areas. Jpn J Infect Dis 2005; 58: 15-9.<br />
15. Aslan G, Ulukanlıgil M, Seyrek A. Şanlıurfa ilinde<br />
HBsAg, anti-HBs ve anti-HCV seroprevelansı. <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong> Derg 2001; 3: 408-10.<br />
16. Kaçmaz B. Ankara ilinde hepatit B ve hepatit C<br />
infeksiyonu seroprevelansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg<br />
2003; 2: 97-101.<br />
17. Kurt H, Battal İ, Memikoğlu O, Yeşilkaya A, Tekeli<br />
E. Ankara bölgesinde sağlıklı bireylerde HAV,<br />
HBV, HCV seropozitifliğinin yaş ve cinsiyete göre<br />
dağılımı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 2: 88-96.<br />
18. Taşyaran MA, Akdağ R, Akyüz M, Kaya A, Ceviz<br />
N, Yılmaz Ş. Erzurum bölgesi çocuklarında parenteral<br />
bulaşan hepatit virüslerinin seroprevelansı.<br />
KLİMİK Derg 1994; 7: 76-8.<br />
19. Akbulut A, Kılıç SS, Felek S, Kalkan A, Papila Ç.<br />
Elazığ ili ve yöresinde hepatit B prevalansının<br />
araştırılması. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 1995; 1: 29-33.<br />
20. Ocak S, Kaya H, Çetin M, İnandı T. Antakya’da<br />
preoperatif hastalarda hepatit A ve B seropozitifliği,<br />
yaş ve cinsiyete göre dağılımı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
Derg 2005; 3: 169-75.<br />
21. Kaygusuz S, Kılıç D, Ayaşlıoğlu E, Özlük Ö, Cerit<br />
L, Yıldırım A. Kırıkkale’de yaşa ve cinsiyete göre<br />
HAV, HBV ve HCV seropozitiflik sonuçları. <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 3: 160-5.<br />
22. Apan TZ, Yıldırım RC, Yıldız A, Begon B. Kırıkkale<br />
ilinde devlet hastanesi ve Kırıkkale üniversitesi<br />
tıp fakültesi hastanesi polikliniklerine başvuranlarda<br />
hepatit B seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
Derg 2002; 3: 509-13.<br />
23. Türkiye İstatistik Kurumu Adrese Dayalı Nüfus<br />
Kayıt Sistemi (ADNKS) Veri Tabanı. http://<br />
rapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnks<br />
db2&ENVID=adnksdb2Env&report=turki<br />
ye_il_koy_sehir.RDF&p_il1=62&p_kod=2&p_<br />
yil=2010&p_dil=1&desformat=html (Erişim tarihi<br />
06.10.<strong>2011</strong>)<br />
24. Karabay O, Serin E, Tamer A ve ark. <strong>Hepatit</strong>is B<br />
carriage and Brucella seroprevalence in urban<br />
and rural areas of Bolu province of Turkey: a<br />
prospective epidemiologic study. Turk J Gastroenterol<br />
2004; 15: 11-3.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Uzm. Dr. Ali ASAN<br />
Tunceli Devlet Hastanesi,<br />
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />
Kliniği,<br />
TUNCELİ<br />
e-mail: draasan@yahoo.com<br />
56 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 52-56
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />
Araştırma<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum<br />
Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV<br />
Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />
Şükran KÖSE, Filiz OĞUZ GÜLCÜ, Selim TOPALOĞLU, Tuncer İYİ<br />
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İZMİR<br />
ÖZET<br />
Bu çalışmada, serum HBV DNA düzeyi 10 4 kopya/mL ve üzerinde olan hastaların yaş, cinsiyet, serum alanin<br />
aminotransferaz (ALT) düzeyleri ve HBV serolojik göstergeleri açısından incelenmesi planlanmıştır. HBV DNA<br />
kantitatif olarak real time polimeraz zincir reaksiyon (PCR) ile, serolojik testler ise enzim immuno assay<br />
yöntemiyle çalışılmıştır. HBV DNA ve HBV seroloji calışılan toplam 322 serumun 136’sında (%42.2) HBV DNA<br />
düzeyi 10 4 -10 7 kopya/mL arasında, 186’sında da (%57.8) 10 7 kopya/mL’nin üzerinde olduğu bulunmuştur. ALT<br />
düzeyleri, hastaların 191’inde (%59.4) normalin üst sınırının iki katından düşük; 131’inde (%40.6) normalin<br />
üst sınırının iki katından yüksek bulunmuştur. HBeAg yönünden 96’sı (%29.8) pozitif saptanırken, 266 hastada<br />
(%70.2) HBeAg negatif saptanmıştır. Hasta grubumuzda erkekler %63.7; kadınlar ise %36.3 oranında, yaş dağılımına<br />
bakıldığında en büyük oranın %51.8 ile 21-40 yaş arası olduğu görülmüştür. HBV enfeksiyonlu hastaların<br />
tanı, tedavi ve takiplerinde HBV serolojik testlerinin, HBV DNA düzeylerinin, karaciğer enzim testlerinin<br />
hastanın kliniği de göz önünde bulundurularak bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.<br />
Anahtar Kelimeler: <strong>Hepatit</strong> B virus DNA, <strong>Hepatit</strong> B virus serolojisi, serum alanin aminotransferaz (ALT)<br />
düzeyleri, yaş, cinsiyet<br />
SUMMARY<br />
The Association Between <strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Levels, Alanin Aminotransferaz Levels And<br />
HBV Serologic Markers<br />
In the present study, we planned to evaluate the association between serum alanin aminotransferaz (ALT)<br />
levels, age, gender, and <strong>Hepatit</strong>is B virus (HBV) serologic markers of the patients whose HBV DNA levels<br />
were 10 4 copy/mL and higher. HBV DNA was quantitatively detected by real-time polymerase chain reaction<br />
(PCR) and serologic markers by enzyme immunoassay (EIA). Of the 322 sera which were tested for HBV<br />
DNA and HBV serology, 136 (42.2%) patients had HBV DNA levels between 10 4 -10 7 copy/mL and 186 (57.8%)<br />
had HBV DNA levels higher than 10 7 copy/mL. ALT levels were more than two times the upper limit of normal<br />
in 131 (40.6%) patients and less than two times the upper limit of normal in 191 (59.4%) patients. Of the<br />
patients, 96 (29.8%) were HBeAg positive and 266 (70.2%) were HBeAg negative. Of the study population,<br />
63.7% of the patients were males and 36.3% of the patients were females. When the patients were evaluated<br />
according to the age distribution, the largest rate of the patients (51.8%) was within the range of 21-40 years.<br />
HBV DNA levels, HBV serology, liver enzymes and the clinical findings should be considered together during<br />
the diagnosis, treatment and the follow-up of the patients with HBV infection.<br />
Keywords: <strong>Hepatit</strong>is B virus DNA, <strong>Hepatit</strong>is B virus serology, serum alanine aminotransferase (ALT) levels,<br />
age, gender<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 57-61<br />
57
Köse Ş ve ark.<br />
GİRİŞ<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) enfeksiyonu, akut ve kronik<br />
şekilleri ile Türkiye’de ve tüm dünyada yaygın<br />
olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Erişkinlerde<br />
HBV’ne bağlı akut hepatitin yaklaşık %5’inin<br />
kronikleştiği ve bunların önemli bir bölümünün<br />
siroza dönüştüğü, sirozlu olgularda da hepatosellüler<br />
karsinoma (HSK) gelişme riskinin oldukça<br />
yüksek olduğu bilinmektedir (1).<br />
Dünyada yaklaşık 2 milyar insanın HBV ile karşılaşmış<br />
olduğu, 400 milyon kişinin kronik HBV enfeksiyonlu<br />
olup, bunların yaklaşık %7-30’ununda<br />
HBV varyantlarıyla enfekte olduğu tahmin edilmektedir.<br />
Her yıl 1 milyon kişinin HBV enfeksiyonundan<br />
öldüğü tahmin edilmekte ve ölümlerin<br />
%33’ünün HSK’dan kaynaklandığı bildirilmektedir.<br />
Ülkemizde de 3.5 milyon insan HBV ile enfektedir<br />
(1, 2). Bu nedenle kronik HBV enfeksiyonunun<br />
tanısının konulması, viral replikasyonun saptanarak<br />
tedavisinin erken dönemde yönlendirilmesi<br />
büyük önem taşımaktadır. Günümüzde HBV<br />
DNA’nın moleküler yöntemlerle saptanması giderek<br />
yaygınlaşmıştır. Bu yöntem viral replikasyonun<br />
en iyi şekilde gösterilmesi, serolojik göstergelerin<br />
doğrulanması, tanı ve tedavinin takibi ve mutant<br />
virus enfeksiyonlarının neden olduğu karışıklıkların<br />
aydınlatılması açısından önemlidir (3).<br />
Bu çalışmada, olağan takiplerinde ya da ilk görüşmede<br />
serum HBV DNA düzeyi 10 4 kopya/mL ve<br />
üzerinde olan hastaların yaş, cinsiyet, serum alanin<br />
aminotransferaz (ALT) düzeyleri ve HBV serolojik<br />
göstergeleri açısından incelenmesi planlanmıştır.<br />
MATERYAL ve METOT<br />
İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon<br />
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Polikliniğinde<br />
takip edilen 322 hastanın, serum HBV DNA<br />
düzeyleri, serum ALT düzeyleri, yaş, cinsiyet ve<br />
HBV serolojik göstergeleri retrospektif olarak incelenmiştir.<br />
HBV DNA testi real-time polimeraz<br />
zincir reaksiyonu (ROCHE/COBAS® AmpliPrep/<br />
COBAS® TaqMan® System) yöntemiyle çalışılmıştır.<br />
Serolojik göstergeler enzim immunoassay<br />
yöntemiyle çalışılmıştır.<br />
BULGULAR<br />
Çalışmaya alınan 322 hastanın 31’inin (%9.7) 0-20<br />
yaş arasında, 167’sinin (%51.8) 21-40 yaş arasında,<br />
108’inin (%33.6) 41-60 yaş arasında, 16’sının<br />
(%4.9) ise 61 yaş ve üzerinde olduğu görülmüştür.<br />
Çalışmaya alınan 322 hastanın 205’i erkek (%63.4)<br />
ve 117’si kadındır (%36.6). Hastaların serumlarında<br />
tespit edilen HBV DNA düzeyleri kopya/mL ola-<br />
Tablo 1. Yaş gruplarına göre HBV DNA düzeyleri<br />
HBV DNA düzeyleri (n=322)<br />
Yaş, yıl 10 4 ≤HBV DNA61 12 4 16 (%4.9)<br />
Toplam 136 (%42.2) 186 (%57.8) 322<br />
(*) kopya/mL<br />
Tablo 2. Cinsiyete göre HBV DNA düzeyleri<br />
HBV DNA düzeyleri<br />
Cinsiyet 10 4 ≤HBVDNA< 10 7 (*) HBV DNA≥ 10 7 (*)<br />
Kadın (n=117; 36.6) 50 (%42.7) (**) 67 (%57.3) (**)<br />
Erkek (n=205; %63.4) 86 (%41.9) (**) 119 (%58.1) (**)<br />
(*) kopya/mL<br />
(**) Kendi cinsiyeti içindeki % değeri<br />
58 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 57-61
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />
Tablo 3. Yaş gruplarına göre ALT düzeyleri<br />
ALT düzeyleri (n=322)<br />
Yaş, yıl ALT NÜSx2<br />
0-20 21 10<br />
21-40 89 78<br />
41-60 72 36<br />
>61 9 7<br />
Toplam 191 (%59.4) 131 (%40.6)<br />
rak 2 ayrı grupta değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye<br />
göre 322 hastanın 136’sında (%42.2) HBV<br />
DNA düzeyi 10 4 -10 7 kopya/mL arasında,186’sında<br />
da (%57.8) 10 7 kopya/mL’nin üzerinde olduğu bulunmuştur.<br />
Hastaların HBV DNA düzeylerinin yaş<br />
gruplarına göre dağılımı Tablo 1’de, cinsiyet ayrımı<br />
göz önüne alınarak dağılımları Tablo 2’de gösterilmiştir.<br />
Tablo 1’de görüldüğü gibi hastaların %51.8<br />
gibi bir oranla yarıdan fazlasını 21-40 yaş grubu<br />
hastalar ve %33.6 gibi 2. büyük grubunu 41-60 yaş<br />
grubu hastalar oluşturmaktadır. Tablo 2’de ise<br />
hastaların %63.4 gibi büyük grubunun erkek hastalar<br />
olduğu ve gerek kadın gerekse erkek hasta<br />
grubunda HBV DNA düzeylerinin dağılımı yönünden<br />
fark olmadığı görülmüştür.<br />
Çalışmamızda ALT düzeyleri 2 grupta değerlendirilmiştir.<br />
Laboratuvar hatalarından doğabilecek,<br />
ya da farklı test kitlerinden kaynaklanabilecek<br />
yanılgıları en aza indirgemek amacıyla normalin<br />
üst sınırının 2 katının (NÜSX2) üzerinde olan ve<br />
altında kalan ALT düzeyleri olarak 2 ayrı grupta<br />
değerlendirdik. Buna göre HBV DNA istemi yapılan<br />
dönemdeki ALT düzeyleri, hastaların 191’inde<br />
(%59.4) normalin üst sınırının iki katından düşük;<br />
131’inde (%40.6) normalin üst sınırının iki katından<br />
yüksek bulunmuştur. Bu bulguların yaş gruplarına<br />
göre dağılımı da Tablo 3’te verilmiştir.<br />
ALT düzeyleri normalin üst sınırının 2 katından<br />
düşük olan grupta serum HBV DNA düzeylerini<br />
incelediğimizde 191 hastanın 87’sinde (%45.5)<br />
HBV DNA düzeyi 10 4 -10 7 kopya/mL arasında, 10 4<br />
hastada da (%54.5) 10 7 kopya/mL üzerinde bulunmuştur.<br />
ALT düzeyleri normalin üst sınırının<br />
2 katından yüksek olan grupta ise 131 hastanın<br />
49’unda (%37.4) HBV DNA düzeyi 10 4 -10 7 kopya/<br />
mL arasında bulunurken, geride kalan 82 hastada<br />
Tablo 4. ALT düzeyi gruplarında HBV DNA düzeyleri<br />
HBV DNA düzeyleri<br />
ALT düzeyleri 10 4 ≤HBVDNA
Köse Ş ve ark.<br />
Tablo 6. Cinsiyete göre ALT düzeyleri<br />
TARTIŞMA<br />
Cinsiyet<br />
ALT düzeyleri Erkek Kadın<br />
ALT >NÜSx2 (n=131) 90 (%68.7) 41 (%31.3)<br />
ALT
<strong>Hepatit</strong> B Virus (HBV) DNA Düzeyleri ile Serum Alanin Aminotransferaz Düzeyleri ve HBV Serolojik Göstergeleri Arasındaki İlişki<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Birengel E, Tekeli E. Kronik hepatitlerin epidemiyolojisi.<br />
Köksal İ. Leblebicioğlu H. (eds). Kronik<br />
<strong>Hepatit</strong>lerin Tanı ve Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar.<br />
1.Baskı. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi,<br />
2009: 11-25.<br />
2. Çaylan R, Keske Ş. <strong>Hepatit</strong> B epidemiyolojisi ve<br />
tanımlar. Kronik <strong>Hepatit</strong> B. Ankara: 2009: 9-17.<br />
3. Özdemir D, Cesur S, Çiftçi A, Balık İ. Kronik hepatit<br />
B’li hastalarda HBV DNA’nın önemi. <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong> Derg 2001; 1: 279-80.<br />
4. Yalcin K, Degertekin H, Yildiz F, Celik Y. Markers<br />
of disease activity in chronic hepatitis B virüs infection.<br />
Clin Invest Med 2003; 26: 27-34.<br />
5. Ozekinci T, Ozerdem N, Atmaca S, Elçi S. Distribution<br />
of HBV DNA according to age group in the<br />
Diyarbakir Region (southeast Turkey). J Infect<br />
2003; 46: 145.<br />
6. Tsai JF, Chuang LY, Jeng JE, et al. Sex differences<br />
in relation to serum hepatitis B e antigen and<br />
alanine aminotransferase levels among asyptomatic<br />
hepatitis B surface antigen carriers. J<br />
Gastroenterol 2000; 35: 690-5.<br />
7. Chu CM, Sheen IS, Lin SM, Liaw YF. Sex differance<br />
in chronic hepatitis B virüs infection: studies<br />
of serum HBeAg and alanine aminotransferase<br />
levels in 10,431 asymptomatic Chinese HBsAg<br />
carriers. Clin Infect Dis 1993; 16: 709-13.<br />
8. Brechot C, Degos F, Lugassy C, et al. <strong>Hepatit</strong>is B<br />
virus DNA in patients with chronic liver disease<br />
and negative tests for <strong>Hepatit</strong>is B surface antigen.<br />
N Engl J Med 1985; 312: 270-6.<br />
9. Wang JT, Wang TH, Sheu JC, Shih LN, Lin JT,<br />
Chen DS. Detection of hepatitis B virus DNA by<br />
polymerase chain reaction in plasma of volunteer<br />
blood donors negative for hepatitis B surface<br />
antigen. J Infect Dis 1991; 163: 397-9.<br />
10. Özsan M, HBV Enfeksiyonunda Mikrobiyolojik<br />
Tanı. Tabak F, Balık İ, Tekeli E (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
2007. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />
Derneği, 2007: 124-134.<br />
11. Ökten A. B tipi viral hepatit (Klinik gidişi ve tedavi).<br />
Kılıçturgay K (ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 94. 1. Baskı.<br />
İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 1994:<br />
107-9.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Dr. Filiz OĞUZ GÜLCÜ<br />
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi<br />
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği<br />
İZMİR<br />
e-mail:filizglc@yahoo.com.tr<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 57-61<br />
61
Uyanıkoğlu A ve ark.<br />
Araştırma<br />
İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz<br />
Sıklığı<br />
Ahmet UYANIKOĞLU 1 , Muharrem COŞKUN 1 , Doğan Nasır BİNİCİ 2 , Yasin ÖZTÜRK 2<br />
1<br />
Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi, Gastroenteroloji,<br />
2<br />
Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi, İç Hastalıkları, ERZURUM<br />
ÖZET<br />
Erişkin nüfusta karaciğer yağlanması (hepatosteatoz) sıklığı yaklaşık %30’dur. Bu çalışmada inaktif hepatit B<br />
virus (HBV) taşıyıcılarında hepatosteatoz sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Şubat 2010-Haziran <strong>2011</strong> döneminde<br />
Gastroenteroloji polikliniğine müracaat eden, hepatit B taşıyıcı teşhisi almış olan hastalarda, batın<br />
ultrasonografi (USG) ile hepatosteatoz sıklığı araştırılmıştır. HBsAg’si pozitif, HBV-DNA’sı 2000 IU/mL’nin altında,<br />
anti-delta ve anti-HCV’si negatif olan hastalar taşıyıcı kabul edilmiştir. İnaktif HBV taşıyıcısı teşhisi konulan<br />
ve batın USG’si bakılan 78 hastanın 46’sı (%59) erkek, yaş ortalaması 39.8±11.6 yıl (dağılım 17-71) idi. Bu<br />
hastaların 33’ünde (%42) hepatosteatoz saptanmıştır. Steatoz saptanan hastaların 24’ü (%73) grade1, 7 tanesi<br />
(%21) grade2, 2 tanesi (%6) grade3 idi. Ayrıca 4 hastada (%6) karaciğer kistleri, 3 hastada (%4) safra kesesi<br />
taşı, 3 hastada hemanjiyom, 2 hastada safra kesesi polibi, 1 hastada geçirilmiş kolesistektomi saptanmıştır.<br />
Steatozu olan hastaların 25’i (%76) erkek, yaş ortalaması 44.4±11.1 yıl (dağılım 25-65); olmayan hastaların<br />
21’i erkek (%47), yaş ortalaması 36.5±10.8 yıl (dağılım 17-71) idi. Her iki grup arasında steatozlu grupta, olmayanlara<br />
göre ileri yaş, fazla hastalık yaşı, erkek cinsiyet ve yüksek HBV-DNA düzeyi açısından istatistiki anlamlılık<br />
vardı (p0.5). İnaktif HBV taşıyıcılarında çoğunluğu grade 1 olan steatoz sıklığı %42 olup, toplumdaki ortalama<br />
sıklığa göre artmıştır. Taşıyıcılık ve steatoz arasındaki ileri yaş, erkek cinsiyet, hastalık yaşının ileri olması ve<br />
yüksek HBV DNA açısından istatistiki anlamlılık saptanmış olup bu konuda daha ileri araştırmaya ihtiyaç vardır.<br />
Her taşıyıcı hastada batın USG en az bir defa istenmelidir, steatoz dışında faydalı ek bilgiler sağlamaktadır.<br />
Anahtar Kelimeler: İnaktif hepatit B taşıyıcılığı, karaciğer yağlanması<br />
SUMMARY<br />
The Frequency of Hepatosteatosis in Inactive <strong>Hepatit</strong>is B Carriers<br />
The frequency of fatty liver disease in adult population (hepatosteatosis) is approximately 30%. The aim<br />
of the present study was to investigate the frequency of hepatosteatosis in inactive hepatitis B virus (HBV)<br />
carriers. The frequency of hepatosteatosis was investigated using abdominal ultrasonography (USG) in the<br />
patients who admitted to the Gastroenterology clinic between February 2010 and June <strong>2011</strong>, and diagnosed<br />
as hepatitis B carrier. The patients who were HBsAg positive, had HBV DNA below 2000 IU/mL, and were<br />
anti-delta and anti-HCV negative diagnosed as carrier. Of the 78 patients who were diagnosed as inactive<br />
HBV carriers and examined by abdomen USG, 46 (59%) were males and the mean age was 39.8±11.6<br />
years (range 17-71). Hepatosteatosis was found in 33 (42%) patients, of whom 24 (%73) were grade 1, 7<br />
(21%) were grade 2, and 2 (6%) were grade 3. In addition, 4 patients (6%) had hepatic cysts, 3 patients (4%)<br />
had gallstones, 3 patients had hemangioma, 2 patients had gallbladder polyps and 1 patient had previous<br />
62 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 62-65
İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />
cholecystectomy. The mean age of the patients with steatosis was 44.4±11.1 years (range 25-65) and 25<br />
of them (76%) were males; however, the mean age of the patients without steatosis was 36.5±10.8 years<br />
(range 17-71) and 21 of them (47%) were males. There were statistically significances in the patients with<br />
steatosis in terms of older age, advanced disease age, male gender, and high HBV DNA level compared to<br />
the patients without steatosis (p0.05). The frequency of steatosis which was found 42% in the inactive HBV carriers<br />
of whom the majority was grade 1 was increased according to the frequency of steatosis in the population.<br />
In the present study, statistically significances between inactive HBV carriers and patients with steatosis in<br />
terms of older age, male gender, advanced disease age, and high HBV-DNA level were observed. However,<br />
further studies on this subject are needed. Moreover, abdominal USG should be performed at least once in<br />
each HBV carrier; this also provides useful information in addition to steatosis.<br />
Keywords: Inactive hepatitis B carrier, hepatosteatosis<br />
GİRİŞ<br />
Hepatosteatoz karaciğerde yağ miktarının özellikle<br />
trigliseridlerin, karaciğer ağırlığının %5’inden<br />
fazla olması veya histopatolojik incelemede<br />
hepatositlerin %5’ten fazlasının yağ vakuolleri ile<br />
dolu olması olarak tanımlanır (1). En sık nedenleri<br />
alkol, metabolik hastalıklar, ilaçlar ve beslenme<br />
bozukluklarıdır (2). Toplumda karaciğer yağlanması<br />
(hepatosteatoz) sıklığı yaklaşık %30’dur (3,<br />
4). Daha önce kronik hepatit C ile hepatosteatoz<br />
birlikteliği sıkça gösterilmiş olup hepatosteatozun<br />
hepatit C virusunun etkisi ile oluştuğu düşünülmüştür.<br />
Literatürde kronik hepatit B ile steatoz<br />
arasında ve hastalığın seyri üzerine olan etkilerini<br />
açıklayan az sayıda çalışma olup taşıyıcılarda hepatosteatoz<br />
sıklığını ve hastalık seyrine etkilerini<br />
araştıran çalışma sayısı daha da azdır (2). Bu çalışmada<br />
kronik hepatit B taşıyıcılarında ultrasonografik<br />
olarak hepatosteatoz sıklığı araştırılmıştır.<br />
BULGULAR<br />
İnaktif HBV taşıyıcısı teşhisi konulan ve batın USG’si<br />
bakılan 78 hastanın 46’sı (%59) erkek, yaş ortalaması<br />
39.8±11.6 yıl (dağılım 17-71) idi. Bu hastaların<br />
33’ünde (%42) hepatosteatoz saptanmıştır.<br />
Steatoz saptanan hastaların 24’ü (%73) grade1, 7<br />
tanesi (%21) grade2, 2 tanesi (%6) grade3 idi. Ayrıca<br />
dört hastada (%6) karaciğer kistleri, 3 hastada<br />
(%4) safra kesesi taşı, 3 hastada hemanjiyom, 2<br />
hastada safra kesesi polibi, 1 hastada geçirilmiş<br />
kolesistektomi saptanmıştır (Şekil 1).<br />
MATERYAL ve METOT<br />
Şubat 2010-Haziran <strong>2011</strong> döneminde Gastroenteroloji<br />
polikliniğine müracaat eden, hepatit B taşıyıcısı<br />
teşhisi almış olan 78 hastada batın ultrasonografi<br />
(USG) ile hepatosteatoz sıklığı araştırılmıştır.<br />
HBsAg’si pozitif, HBV DNA 2000 IU/mL’nin altında,<br />
anti-delta ve anti-HCV’si negatif olan hastalar taşıyıcı<br />
kabul edilmiştir. Daha önce antiviral tedavi alanlar,<br />
hepatotoksik ilaç kullananlar, anti-HCV ve anti-HDV<br />
pozitif olan hastalar, düzenli veya aşırı alkol kullanımı<br />
olan hastalar, otoimmun ve metabolik karaciğer<br />
hastalığı olanlar çalışmaya dahil edilmemiştir.<br />
İstatistiki değerlendirme için SPSS programı 17.0<br />
versiyonu kullanılmıştır.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 62-65<br />
Şekil 1: USG (ultrasonografi) bulgularının dağılımı (KC: karaciğer,<br />
SK: safra kesesi)<br />
Steatozu olan hastaların 25’ü (%76) erkek, yaş<br />
ortalaması 44.4±11.1 yıl (dağılım 25-65); olmayan<br />
hastaların 21’i erkek (%47), yaş ortalaması<br />
36.5±10.8 yıl (dağılım 17-71) idi.<br />
Her iki grup arasında steatozlu grupta, olmayanlara<br />
göre ileri yaş, erkek cinsiyet, fazla hastalık<br />
yaşı (steatozlu grupta medyan 24 ay, olmayanlarda<br />
medyan 12 ay) ve düşük HBV DNA düzeyi açısından<br />
istatistiki anlamlılık vardı (p0.5) (Tablo1).<br />
63
Uyanıkoğlu A ve ark.<br />
Tablo 1. Steatoz olan ve olmayan hastaların demografik ve laboratuvar sonuçları<br />
Steatoz olan<br />
(n=33)<br />
Steatoz olmayan<br />
(n=45)<br />
p değeri<br />
Yaş, yıl 44.4±11.1 (25-65) 36.5±10.8 (17-71)
İnaktif <strong>Hepatit</strong> B Taşıyıcılarında Hepatosteatoz Sıklığı<br />
lipid düzeyleri değerlendirilmemiş olup; hastalık<br />
süresi uzun olan, ileri yaşta olan hastalarda daha<br />
uzun süre virusa maruz kalındığından virusun steatoz<br />
yapıcı etkisi olabileceği; yağlanma kadınlarda<br />
sık iken bizim hasta grubumuzda erkeklerde sık<br />
olmasının virusla steatoz arasında bir ilişki olabileceği<br />
kanaatine varılmıştır. HBV DNA düzeyi beklediğimizin<br />
aksine steatozlu grupta daha düşüktü;<br />
AST ve ALT düzeyleri arasında steatoz olan ve olmayan<br />
hastalarda anlamlı fark yoktu. Bu veriler<br />
literatürle uyumlu olup steatoz, virus ilişkisinin<br />
aleyhine olarak yorumlandı.<br />
Kronik hepatit B taşıyıcılarının izlenmesinde belirli<br />
aralarla klinik, biyokimyasal ve serolojik testlerden<br />
yararlanılır. Ayrıca, komplikasyonların belirlenmesi<br />
açısından (özellikle hepatoselüler karsinoma-<br />
HCC) yılda bir kez alfa-feto protein taraması ve<br />
ultrasonografik muayene önerilen genel kurallardır<br />
(7). Batın USG, HCC taraması dışında steatoz<br />
ve diğer yapısal bulgular açısından değerli bilgiler<br />
sağlamaktadır. Bizim hasta grubumuzda, 4 hastada<br />
(%6) karaciğer kistleri, 3 hastada (%4) safra<br />
kesesi taşı, 3 hastada hemanjiyom, 2 hastada safra<br />
kesesi polibi, 1 hastada geçirilmiş kolesistektomi<br />
saptanmıştır.<br />
İnaktif HBV taşıyıcılarında dörtte üçü grade1 olmak<br />
üzere, steatoz sıklığı %42 olup toplumdaki ortalama<br />
sıklığa göre artmıştır. Taşıyıcılık ve steatoz<br />
arasındaki ileri yaş, erkek cinsiyet, hastalık yaşının<br />
ileri olması ve düşük HBV DNA açısından istatistiki<br />
anlamlılık saptanmış olup steatozla virus arasında<br />
ilişki olabileceğini düşündürtmüştür, bu konuda<br />
daha ileri araştırmaya ihtiyaç vardır. Her taşıyıcı<br />
hastada başlangıç değerlendirmesinde batın USG<br />
mutlaka istenmelidir, steatoz dışında faydalı ek<br />
bilgiler sağlamaktadır.<br />
KAYNAKLAR:<br />
1. Satman İ. ,Kocabay G. Diabetes mellitus and<br />
fatty liver : review. Turkiye Klinikleri J Med Sci<br />
2000, 126:176-88.<br />
2. Altıparmak E, Koklu S, Yalinkilic M, Yuksel O, Cicek<br />
B, Kayacetin E, Sahin T. <strong>Viral</strong> and host causes<br />
of fatty liver in chronic hepatitis B. World J<br />
Gastroenterol 2005; 11: 3056-9.<br />
3. Kirovski G, Schacherer D, Wobser H, et al. Prevalence<br />
of ultrasound-diagnosed non-alcoholic<br />
fatty liver disease in a hospital cohort and its association<br />
with anthropometric, biochemical and<br />
sonographic characteristics. Int J Clin Exp Med<br />
2010; 3: 202-10.<br />
4. Younossi ZM. Review article: current management<br />
of non-alcoholic fatty liver disease and<br />
non-alcoholic steatohepatitis. Aliment Pharmacol<br />
Ther 2008; 28: 2-12.<br />
5. Süleyman Y. Hepato steatoz. T Klin Gastroenterohepatoloji<br />
1996, 7.<br />
6. Gören B, Fen T. Non-alcoholic fatty liver disease:<br />
Review. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25:<br />
841-50.<br />
7. Ökten A, Demir K, Çakaloğlu Y ve ark. Kronik<br />
asemptomatik HBsAg taşıyıcılığı (372 Vakanın<br />
Değerlendirilmesi). T Klin Gastroenterohepatoloji<br />
1996; 7: 178-83.<br />
8. Czaja AJ, Carpenter HA, Santrach PJ, Moore SB.<br />
Host- and disease-specific factors affecting steatosis<br />
in chronic hepatitisC. J Hepatol 1998; 29:<br />
198-206.<br />
9. Vere CC, Neagoe D, Streba CT, et al. Steatosis<br />
and serum lipid patterns in patients with chronic<br />
viral hepatitis: differences related to viral etiology.<br />
Rom J Morphol Embryol 2010, 51: 509-14.<br />
10. Czaja AJ, Carpenter HA. Sensitivity, specificity,<br />
and predictability of biopsy interpretations in<br />
chronic hepatitis. Gastroenterology 1993; 105:<br />
1824-32.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Dr. Ahmet UYANIKOĞLU<br />
Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi,<br />
Gastroenteroloji Kliniği<br />
ERZURUM<br />
e-mail: auyanikoglu@hotmail.com<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 62-65<br />
65
Gönen İ<br />
Araştırma<br />
Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />
İbak GÖNEN<br />
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, DÜZCE.<br />
ÖZET<br />
Bu çalışmada, Erbaa Devlet Hastanesi’ne başvuran gebelerde hepatit B virusu (HBV) ve hepatit C virusu<br />
(HCV) ile enfeksiyon sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine<br />
başvuran 1028 gebenin laboratuvar sonuçları (HBV ve HCV’nin serolojik göstergeleri) değerlendirilmiştir.<br />
Gebelerin 34’ünde (%3.3) HBsAg pozitifliği, 7’sinde (%0.6) anti-HCV pozitifliği saptanmıştır. HBsAg<br />
pozitifliği saptanan 34 gebenin 31’i, anti-HCV saptanan 7 gebenin ise tümü hastalıklarının farkında değildiler.<br />
Tüm seropozitif olgular enfeksiyon hastalıkları polikliniğinde izleme alınmıştır. HBV’nin perinatal geçişinin<br />
engellenebilmesi, HBV ve HCV enfeksiyonu saptanan gebelerin bu enfeksiyonlar yönünden takiplerinin yapılabilmesi<br />
amacıyla gebelerde HBV ve HCV taraması yapılması gerekmektedir.<br />
Anahtar Kelimeler: <strong>Hepatit</strong> B, hepatit C, gebelik.<br />
SUMMARY<br />
The Frequency of HBV and HCV in Pregnant Women in Rural Areas<br />
The aim of the present study was to determine the prevalance of hepatitis B virus (HBV) and hepatitis C<br />
virus (HCV) infection among pregnant women who admitted to Erbaa State Hospital. Laboratory results<br />
(serological markers of HBV and HCV) of 1028 pregnant women who applied to the obstetrics and gynecology<br />
outpatient clinic were evaluated. Of the women, 34 (3.3%) were positive for HBsAg and 7 (0.6%) were<br />
positive for anti-HCV. Of the 34 HBsAg positive women, 31 women and all anti-HCV positive women were<br />
not aware of their disease. All seropositive cases were followed in the infectious diseases clinic. HBV and<br />
HCV serologic marker screening is essential in pregnant women in order to prevent perinatal transmissions<br />
of HBV and follow up of the infected pregnants with HBV and HCV.<br />
Keywords: <strong>Hepatit</strong>is B, hepatitis C, pregnancy.<br />
GİRİŞ<br />
Dünya çapında yaklaşık 350 milyon kişinin (dünya<br />
nüfusunun yaklaşık %5’i) HBV ile 170 milyon<br />
kişinin (dünya nüfusunun yaklaşık %3’ü) ise HCV<br />
ile kronik olarak enfekte olduğu bildirilmektedir<br />
(1, 2). Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise, değişik<br />
bölgelerden farklı oranlar bildirilmekle birlikte<br />
ülke nüfusunun %3-12.5’inin HBV ile %1-2.4’ünün<br />
de HCV ile kronik olarak enfekte olduğu bildirilmektedir<br />
(3). Bu oranlar dikkate alındığında ülkemizde<br />
yaklaşık 4 milyon kişi HBV ile 1 milyon<br />
kişi ise HCV ile enfektedir. HBV ve HCV kronik<br />
hepatitlerin en önemli nedeni olup siroz ve hepatosellüler<br />
kansere de neden olmakta ve global<br />
bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Perinatal<br />
dönemde bulaşan HBV enfeksiyonu %90<br />
oranında kronikleşmektedir (4). Aşılama ve pasif<br />
immunoprofilaksi ile bulaş engellenebilmekte,<br />
bu nedenle gebelerde HBsAg taramasının yapıl-<br />
66 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 66-68
Kırsal Kesimde Gebelerde HBV ve HCV Sıklığı<br />
ması çok önem kazanmaktadır. HCV de perinatal<br />
olarak bulaşabilmekle birlikte bu oran HCV RNA<br />
pozitif gebelerde %5 ile sınırlı kalmaktadır (5). Bu<br />
çalışmada, Orta Karadeniz Bölgesinin daha çok<br />
kırsal bölgeden gelen hastaların başvurduğu Erbaa<br />
Devlet Hastanesi’nde takip edilen gebelerde<br />
HBV ve HCV sıklığını araştırmayı ve bunun gebe<br />
ve yenidoğan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya<br />
çıkarmayı amaçladık.<br />
MATERYAL ve METOT<br />
Bu çalışmada, Erbaa Devlet Hastanesi kadın hastalıkları<br />
ve doğum polikliniğinde izlenen gebelerin<br />
HBsAg ve anti-HCV tetkikleri, poliklinik ve laboratuvar<br />
kayıtlarından, retrospektif olarak araştırılmıştır.<br />
Kan örnekleri Bayer Advia Centaur cihazında<br />
üretici firmanın kitleri ve önerileri doğrultusunda<br />
çalışılmıştır. HBsAg ve HCV pozitif bulunan olgular<br />
telefonla aranarak risk faktörleri ile ilgili sorgulanmıştır.<br />
Tüm pozitif olgular Enfeksiyon Hastalıkları<br />
polikliniğinde takibe alınmış ve halen takipleri<br />
sürmektedir. Bu annelerden doğan bebekler de<br />
takibe alınmış olup izlemleri sürmektedir.<br />
BULGULAR<br />
Ocak 2008-Aralık 2009 tarihleri arasında kadın<br />
hastalıkları ve doğum polikliniğine başvuran 1028<br />
gebe çalışmaya alındı. Gebelerin yaşları 17-42 arasında<br />
değişmekle birlikte ortalaması 25.2±10.4<br />
idi. 34 (%3.3) gebede HBsAg pozitifliği saptanırken,<br />
7 (%0.6) gebede anti-HCV pozitifliği saptandı.<br />
HBsAg pozitifliği saptanan 34 gebenin 31’i, anti-<br />
HCV pozitifliği saptanan 7 gebenin hepsi hastalıklarının<br />
farkında değillerdi. Risk faktörleri ile ilgili<br />
sorgulamada alınan sonuçlar Tablo 1’de özetlenmiştir.<br />
Tablo 1. HBsAg, anti-HCV pozitifliği saptanan<br />
gebelerin çeşitli özellikleri<br />
Özellik<br />
Sayı<br />
Multiparite 28<br />
Kan transfüzyonu öyküsü 5<br />
Cerrahi operasyon öyküsü 7<br />
Dental girişim öyküsü 24<br />
Ailede HBV-HCV pozitifliği 3<br />
Hastalığın ilk kez saptanması 38<br />
TARTIŞMA<br />
Bu çalışmada gebelerde HBsAg pozitifliği (%3.3)<br />
yurt içinde yapılan diğer çalışmalarla benzer<br />
olarak bulunmuştur. Kölgeliler ve ark. (6)<br />
Adıyaman’da yapmış oldukları çalışmada 660 gebenin<br />
%4.7’sinde HBsAg pozitifliği saptamışlardır.<br />
Karaca ve ark.’nın (7) İstanbul’da yaptıkları çalışmada<br />
HBsAg pozitifliği yine %4.7 bulunurken,<br />
Afyon bölgesinde yapılan bir diğer çalışmada bu<br />
oran %2.9, Diyarbakır’da yapılan bir çalışmada ise<br />
%12.3 olarak bulunmuştur (8, 9). Daha geniş katılımlı<br />
ve kentsel bir bölgede yapılan bir çalışmada<br />
ise HBsAg pozitiflik oranı %2.1 olarak bulunmuştur<br />
(9). Farklı bölgelerden değişik oranlar bildirilmekle<br />
birlikte ülkemizde gebelerde HBsAg pozitiflik<br />
oranının %4 civarında olduğu görülmektedir.<br />
HBsAg pozitif annelerin bebeklerine ilk 12 saatte<br />
pasif profilaksi amacıyla hepatit B immunoglobulini,<br />
aktif profilaksi amacıyla da hepatit B aşısı<br />
yapılırsa hepatit B bulaşı büyük oranda engellenebilmektedir.<br />
Yapılan bu müdahaleye rağmen<br />
çok nadir olarak bulaş olabilmekte, bu vakaların<br />
intrauterin dönemde bulaştığı tahmin edilmektedir<br />
(10). Ancak bu tedavi ilk 48 saatte, hatta mümkünse<br />
bebek doğar doğmaz yapılmalıdır. Bu çalışmada<br />
HBsAg pozitif annelerin bebeklerine doğar<br />
doğmaz farklı bölgelerden hepatit B immunoglobulini<br />
ve aşısı yapılmış takip altında olan bebeklerin<br />
hiçbirinde HBsAg pozitifliği saptanmamıştır.<br />
HBsAg pozitifliği saptanan gebelerin %91’inde bu<br />
pozitiflik ilk kez bu kontrollerinde saptanmıştır. Bu<br />
nedenle özellikle hastaneye başvuru oranının az<br />
olduğu kırsal kesimde gebelerde HBsAg taramasının<br />
yapılması hem perinatal geçişin, hem aile içi<br />
horizontal bulaşın azaltılması hem de bu gebelerin<br />
hepatit B yönünden takiplerinin yapılması açısından<br />
önem kazanmaktadır.<br />
Bu çalışmada gebelerde HCV pozitiflik oranı %0.6<br />
olarak bulunmuştur ve yurt içinde yapılan diğer<br />
çalışmalarla benzerdir. Adıyaman’da Kölgeliler<br />
ve ark.’nın (6) yapmış olduğu çalışmada bu oran<br />
%1.1 , Karaca ve ark.’nın (7) İstanbul’da yaptıkları<br />
çalışmada ise %1.3 olarak bulunmuştur. Madendağ<br />
ve ark. (9) ise oldukça geniş katılımlı çalışmalarında<br />
gebelerde HCV sıklığını %0.17 olarak tespit<br />
etmişlerdir. HCV’nin perinatal geçişi ile ilgili kesin<br />
bir oran verilmemekle birlikte <strong>Hepatit</strong> B’den çok<br />
daha az olduğu (%5-6) bilinmektedir (5). <strong>Hepatit</strong><br />
C’li gebelerde HCV’nin geçişini engelleyecek ek<br />
bir öneri bulunmamaktadır (11). HCV’nin geçişi<br />
ile HCV RNA değerleri arasında doğru orantı olup,<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 66-68<br />
67
Gönen İ<br />
HCV RNA düzeyleri 1000000 kopya/mL’nin üzerinde<br />
olan gebelerde bulaş daha fazladır. Perinatal<br />
geçişi önleyecek bir tedavi veya önerinin bulunmaması<br />
nedeniyle gebelerde HCV taraması risk<br />
grupları dışında önerilmemektedir (12). Ancak bu<br />
çalışmada HCV pozitif saptanan gebelerin hepsinde<br />
pozitifliğin ilk kez tespit edildiği göz önüne<br />
alınacak olursa, hastaneye başvuru sayısının az<br />
olduğu kırsal kesimde gebelerde HCV taraması<br />
yapılabilir kanaatindeyiz. Böylece HCV pozitifliği<br />
saptanan gebenin postpartum takip ve tedavisi yapılabilecektir.<br />
Aynı zamanda HCV pozitif anneden<br />
doğan bebekler perinatal transmisyon açısından<br />
takip edilebilecektir.<br />
Sonuç olarak, perinatal geçişin azaltılması ve hepatit<br />
B saptanan gebelerin takiplerinin yapılabilmesi<br />
amacıyla tüm gebelerin HBsAg açısından<br />
taranması gereklidir. HCV taramasının ise, özellikle<br />
kırsal alanda yaşayan hastaneye başvuru sayısı<br />
az gebelerde ve HCV açısından yüksek risk grubu<br />
olan gebelerde yapılması gerektiği kanaatindeyiz.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Dienstag JL. Chronic viral hepatitis. In: Mandell<br />
GL, Bennet Je, Dolin R (eds). Mandell Douglas<br />
and Bennetts Principles and Practice of Infectious<br />
Diseases. 6th ed. Phledalphia: Churchill Livingstone,<br />
2005:1441-64.<br />
2. Lai CL, Ratziu V, Yuen MF, Poynard T. <strong>Viral</strong> hepatitis<br />
B. Lancet 2003; 362: 2089-94.<br />
3. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi.<br />
Tabak F, Balık İ, Tekeli E (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
2007. 1. Baskı. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />
Derneği, 2007: 10-50.<br />
4. Chang MH. <strong>Hepatit</strong>is B virus infection. Semin Fetal<br />
Neonatal Med 2007; 12: 160-7.<br />
5. Hupertz VF, Wyllie R. Perinatal hepatitis C infection.<br />
Pediatr Infect Dis J 2003; 22: 369-72.<br />
6. Kölgeliler S, Güler D, Demiraslan H. Adıyaman’da<br />
gebe kadınlarda HBsAg ve Anti-HCV sıklığı. Dicle<br />
Tıp Derg 2009; 36: 191-4.<br />
7. Karaca Ç, Karaca N, Usta T ve ark. Gebe populasyonunda<br />
<strong>Hepatit</strong> B, C, D virus enfeksiyonu<br />
sıklığı ve hepatit C virusunun perinatal yolla<br />
geçiş oranı. Akademik Gastroenteroloji <strong>Dergisi</strong><br />
2003; 2: 122-4.<br />
8. Yılmazer M, Altındiş M, Cevrioğlu S, Fenkçi V,<br />
Aktepe O, Sırthan E. Afyon bölgesinde yaşayan<br />
gebe kadınlarda toksoplazma, sitomegalovirus,<br />
rubella, hepatit B, hepatit C seropozitiflik oranları.<br />
Kocatepe Tıp <strong>Dergisi</strong> 2004; 5: 49-53.<br />
9. Madendağ Y, Madendağ İÇ, Çelen Ş, Ünlü S, Danışman<br />
N. Hastanemize başvuran tüm obstetrik<br />
ve jinekolojik hastalarda hepatit B, hepatit C ve<br />
HIV seroprevalansı. Turkiye Klinikleri J Gynecol<br />
Obst 2007; 17: 442-6.<br />
10. Zuckerman JN. Review: hepatitis B immune<br />
globulin for prevention of hepatitis B infection. J<br />
Med Virol 2007; 79: 919-21.<br />
11. Dienstag JL. Sexual and perinatal transmision<br />
of hepatitis C. Hepatology 1997; 26(3 suppl 1):<br />
66S-70S.<br />
12. Majeroni BA, Ukkadam S. Screening and treatment<br />
for sexually transmitted infections in pregnancy.<br />
Am Fam Physician 2007; 76: 265-70.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Yrd. Doç. Dr. İbak GÖNEN<br />
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />
Anabilim Dalı<br />
Konuralp Yerleşkesi / DÜZCE<br />
e-mail: dribak77@hotmail.com<br />
68 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 66-68
<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />
Araştırma<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru<br />
Sıklığı ve Klinik Önemi*<br />
Süreyya GÜL YURTSEVER 1 , Hüseyin Hakan ER 1 , Serdar GÜNGÖR 1 , Berrin UZUN 2<br />
1<br />
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı,<br />
2<br />
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kan Merkezi, İZMİR<br />
*Bu çalışma, 7-11 Kasım 2010 tarihlerinde Kıbrıs’ta düzenlenen XXXIV. Türk Mikrobiyoloji Kongresi’nde poster bildiri olarak sunulmuştur.<br />
ÖZET<br />
Bu çalışmada, hepatit B virus (HBV) ile birlikte kronik karaciğer hastalığı, siroz ve hepatosellüler kanser<br />
gelişmesinde önemli rol oynayan hepatit delta virusunun (HDV), HBV enfeksiyonu ile birlikteliğinin araştırılması<br />
amaçlanmıştır. Çalışma 01.01.2008- 15.08.2010 tarihleri arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma<br />
Hastanesi’nde takip edilen kronik hepatit B hastaları ve inaktif HBsAg taşıyıcılarında yapılmıştır. <strong>Hepatit</strong> B<br />
enfeksiyonlu 913 hastaya ait serum örneklerinde anti-HDV antikoru mikro-enzim immunoassay (EIA) ile<br />
araştırılmıştır. Toplam 913 HBsAg pozitif olgunun 58’inde (%6.3) anti-HDV pozitifliği saptanmıştır. Anti-HDV<br />
pozitifliği saptanan hasta grubunun HBV ile ilgili tanısal dağılımı ise şöyledir: İnaktif HBsAg taşıyıcıları %6.8,<br />
kronik B hepatitli %70.6, kronik B hepatit ve sirozlu %18.9, kronik B hepatit ve hepatosellüler kanser %3.4.<br />
HBsAg pozitif kişilerde HBV ile HDV’nin birlikteliği %6.3 oranında saptanmıştır. Bu oran ülkemiz için bildirilen<br />
oranlarla uyumludur.<br />
Anahtar Kelimeler: <strong>Hepatit</strong> D virus, kronik hepatit B, delta antikoru.<br />
SUMMARY<br />
The Prevalence and Clinical Significance of Delta Antibody in <strong>Hepatit</strong>is B Virus Infection<br />
The aim of the present study was to investigate the comorbidity of the hepatitis B virus (HBV) infection with<br />
hepatitis delta virus (HDV) which plays an important role in the development of chronic liver disease, cirrhosis<br />
and hepatocellular cancer together with HBV. The study was conducted on chronic hepatitis B patients<br />
and inactive HBsAg carriers followed in Izmir Ataturk Training and Research Hospital between January.2008<br />
- August.2010. Anti-HDV antibodies were assayed by micro enzyme imummoassay (EIA) in serum samples<br />
of 913 patients with HBV infection. Anti-HDV positivity was detected in 58 (6.3%) of 913 HBsAg (+) patients.<br />
Of 58 anti-HDV (+) patients, 6.8% were inactive HBsAg carriers, 70.6% had chronic hepatitis B, 18.9% had<br />
chronic hepatitis B and cirrhosis, and 3.4% had chronic hepatitis B and hepatocellular cancer. The comorbidity<br />
of HDV and HBV was found in 6.3% of the HBsAg (+) patients. This rate was consistent with the rates<br />
reported for our country.<br />
Keywords: <strong>Hepatit</strong>is D virus, chronic hepatitis B, delta antibody<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73<br />
69
Yurtsever S ve ark.<br />
GİRİŞ<br />
<strong>Hepatit</strong> Delta Virusu (HDV) defektif bir RNA virusudur.<br />
<strong>Viral</strong> taksonomide yeri satellit viruslar içerisinde<br />
kabul edilmektedir. Bu gruptaki virusların<br />
özelliği, ancak “helper” virus olarak adlandırılan<br />
bir diğer virusla enfekte olan konakta hastalık oluşturmasıdır<br />
(1). Dünyada <strong>Hepatit</strong> B virusu (HBV)<br />
taşıyıcılarının %5’i (10-15 milyon) HDV ile enfekte<br />
olarak kabul edilmektedir (2). HDV ilk kez 1977<br />
yılında Rizzetto tarafından yapılan bir çalışmada<br />
HBsAg (+) hastaların serumunda saptanan bir<br />
antijen olarak saptanmış, 1980’lere doğru yapılan<br />
çalışmalarla replikasyonu için HBV ile birlikte enfeksiyon<br />
oluşturması gerektiği anlaşılmıştır (3). Bu<br />
virusun HBV ile birlikteliğine göre; ko-enfeksiyon,<br />
süperenfeksiyon ve kronik enfeksiyonları vardır<br />
(4). Ko-enfeksiyon genellikle akut gelişir ve kendini<br />
sınırlar. Buna karşılık süperenfeksiyon sıklıkla<br />
kronik hepatit D ile sonuçlanır (5). Kronik HDV enfeksiyonu<br />
geçirenlerde, yalnızca HBV enfeksiyonu<br />
saptananlara nazaran daha fazla karaciğer hasarı<br />
saptanır. Delta hepatit enfeksiyonu geçirenlerin<br />
yaklaşık %60-80’inde karaciğer sirozu gelişir ve bu<br />
oran B ve C hepatiti ile karşılaştırıldığında yaklaşık<br />
üç kat daha yüksektir (6). <strong>Hepatit</strong> viruslerı ile<br />
ilgili son dönemde çok yol kat edilmesine rağmen<br />
HDV enfeksiyonu ile ilgili çalışmalar diğer hepatit<br />
viruslarının gölgesinde kalmıştır. İnaktif HBsAg<br />
taşıyıcılarının yüksek olduğu ve endemik kuşakta<br />
yer alan Türkiye’de, delta hepatitinin önemi gün<br />
geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Bu çalışmada,<br />
HBV ile birlikte kronik karaciğer hastalığı, siroz ve<br />
hepatosellüler kanser (Ca) gelişmesinde önemli<br />
rol oynayan HDV’nin HBV enfeksiyonu ile birlikteliğinin<br />
araştırılması amaçlanmıştır.<br />
MATERYAL ve METOT<br />
Çalışma 01.01.2008- 15.08.2010 tarihleri arasında<br />
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde<br />
takip edilen, kronik hepatit B ve inaktif HBsAg<br />
taşıyıcısı olgularda yapılmıştır. HBsAg pozitifliği 6<br />
aydan uzun süren, anti-HBc total pozitif, anti-HBs,<br />
anti-HBc IgM negatif, karaciğer fonksiyon testleri<br />
yüksek, HBV DNA düzeyi >2000 IU/mL (≥10 5 kopya/mL)<br />
olan olgular kronik hepatit B enfeksiyonlu<br />
kabul edildi. HBsAg pozitifliği 6 aydan uzun süren,<br />
anti-HBc IgM negatif, anti-HBc total pozitif, karaciğer<br />
fonksiyon testleri normal ve HBV DNA düzeyi<br />
<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />
da görülmüş ve HBV ile enfekte insanlar arasında<br />
endemik olduğu anlaşılmıştır. Eldeki veriler HBV<br />
enfeksiyonu gibi, HDV enfeksiyonunun da orta<br />
endemik kuşakta yer alan Türkiye’de (Akdeniz<br />
ülkeleri; %10-30 pozitiflik) sık olması gerektiğini<br />
göstermektedir (8, 9,10).<br />
Ülkemizde yapılan çalışmalarda HDV prevalansı<br />
inaktif HBV taşıyıcılarında %0.9-16.2, akut HBV<br />
enfeksiyonlarında %2.5-21.8, kronik karaciğer hastalarında<br />
%9-51.7 ve sirozlularda %23-74 olarak<br />
bildirilmektedir (11). Bahçecioğlu ve ark. (12) 282<br />
kronik hepatit B’li olguda %45.5 oranında anti HDV<br />
pozitifliği, Çelen ve ark. (13) inaktif HBsAg taşıyıcılarında<br />
%6 (53/889), kronik hepatit B’li olgularda<br />
%27.5 (33/120) anti-HDV pozitifliği saptamışlardır.<br />
Anti-HDV pozitifliğinin insidansı asemptomatik taşıyıcılar<br />
ile karşılaştırıldığında, kronik aktif hepatit<br />
B hastalarında anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur.<br />
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki<br />
oranlar İtalya ve Yunanistan’a benzer şekilde<br />
diğer bölgelerden yüksektir ve enfeksiyon en sık<br />
süperenfeksiyon şeklinde görülmektedir (11). Ülkemizde<br />
HBV’ye bağlı kronik karaciğer hastalıklarında<br />
%20-30 oranında HDV süperenfeksiyonu<br />
görülmektedir (14). Bu çalışmada da bir hastada<br />
ko-enfeksiyon saptanırken, diğer hastalarda süperenfeksiyon<br />
saptanmıştır. Dünyada HDV sıklığının<br />
giderek azaldığı bildirilmektedir. Sıklıktaki bu azalma<br />
HBV bulaşını önleyici genel korunma yöntemlerine<br />
(disposibl iğne ve enjektörlerin kullanılması),<br />
sosyo-ekonomik düzeyin yükselmesine ve HBV<br />
aşılama çalışmaları ile toplumdaki kronik HBsAg<br />
taşıyıcılarının azalmasına bağlı olabilir (15-17).<br />
Ülkemizde 1980-2005 yılları arasında çeşitli karaciğer<br />
hastalıklarında anti-HDV pozitifliği %3 ile %32.5<br />
arasında değişen oranlarda bildirilmiştir (18).<br />
Türkiye’de bu yıllar arasında yapılan çalışmaların<br />
analizini yapan akut ve kronik karaciğer hastalıklarında<br />
HDV enfeksiyon prevalansını irdeleyen<br />
bir çalışmada (19) inaktif HBsAg taşıyıcılarında,<br />
kronik hepatit B’li, siroz’lu ve hepatosellüler Ca’lu<br />
olgularda anti-HDV pozitifliğini sırasıyla %4.9, %20<br />
.0, %32.5, %23.0 saptamışlardır. Yine aynı çalışmada<br />
yer alan verilere göre ülkemizde inaktif HBsAg<br />
taşıyıcılarında 1980’li, 1990’lı ve 2000’li yıllarda<br />
anti-HDV seropozitifliği sırasıyla %7.4, %4.4 ve %1.4<br />
olarak hesaplanmıştır (20, 21). Ülkemizde 2005 yılında<br />
tüm bölgeler birlikte değerlendirildiğinde ise,<br />
kronik HBV enfeksiyonlu olgularda anti-HDV seropozitifliği<br />
%20 olarak bulunmuştur (19, 20). Bölgemizde<br />
yapılan çalışmalarda ise Akarca ve ark.’ları<br />
(22) aynı hasta grubunda bu oranları sırasıyla %0.5,<br />
%6.1, %25.8 olarak, Topalak ve ark. (23) ise %1.0,<br />
%6.0, %18.0 saptamışlardır. Bu çalışmada 63 inaktif<br />
HBsAg taşıyıcısında, 645 kronik hepatit B’li, 173<br />
siroz’lu ve 32 hepatosellüler Ca’lu olguda anti-HDV<br />
pozitifliği sırasıyla %6.3, %6.3, %6.3, %6.2 saptanmıştır.<br />
Türkiye verileri ile kıyaslandığında inaktif<br />
HBsAg taşıyıcılarında seroprevalansın yüksek olduğu,<br />
kronik hepatit B’lilerde Türkiye ortalamasından<br />
özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden<br />
düşük ancak farklı yıllarda aynı bölgede yapılan<br />
diğer çalışmalarla benzer olduğu, sirozlularda<br />
ise seroprevalansın Türkiye ve farklı yıllarda aynı<br />
bölgede yapılan diğer çalışmalardan düşük olduğu<br />
saptanmıştır. İnaktif HBsAg taşıyıcılarında seroprevalansın<br />
yüksek olmasının nedenini şehrimizin<br />
göç almasına ve bölge hastanesi olmamızdan dolayı<br />
perifer hastanelerden hastaların hastanemize<br />
yönlendirilmesi ve ulaşılabilirliğimizin daha kolay<br />
olmasından kaynaklanabileceği düşünüldü.<br />
Endemisite düzeylerine göre genel olarak dünyada<br />
iki farklı bulaş paterni gözlenmektedir. Yüksek<br />
endemisite bölgelerinde ana bulaş yolu tam olarak<br />
tanımlanmamışsa da gözyaşı ile temas, öpüşme,<br />
kanla kontamine diş fırçası ve tıraş bıçağı<br />
gibi aletlerin ortak kullanımının rolü olabileceği<br />
iddia edilmektedir (7). Hemodiyaliz hastalarında<br />
görülen nozokomiyal salgınlar çevresel kontaminasyonla<br />
bulaşmayı düşündürmektedir (9).<br />
HDV, HBV gibi kontamine kan ve kan ürünlerinin<br />
parenteral verilmesiyle, daha az oranda vücut sıvıları<br />
ile yakın temas veya cinsel yolla bulaşmaktadır.<br />
Vertikal geçiş HBeAg varlığına bağlıdır. HDV<br />
enfeksiyonu diyaliz hastaları ve hemofilik hastalarda<br />
daha sıktır (24-26).<br />
Düşük endemisite bölgelerinde ise kan ve kan<br />
ürünleri ile bulaş en önemli geçiş yoludur. Kan<br />
transfüzyonundan sonra kısmen HDV az görülmesine<br />
rağmen özellikle çok sayıdaki transfüzyon<br />
bulaş riskini artırmaktadır. Yapılan çalışmalarda İV<br />
ilaç kullananlar, sık kan ve kan ürünü alan hemofili<br />
hastaları yüksek riskli grubu oluşturmaktadır (7,<br />
24-27). HDV enfeksiyonunun neden bu iki grupta<br />
yaygın fakat sağlık çalışanları, hemodiyaliz hastaları<br />
ve homoseksüel erkekler gibi HBV riski yüksek<br />
olan gruplarda düşük olduğu açık değildir. Bu<br />
durum HDV’nin perkütan veya mukozal bulaşının<br />
parenterale göre düşük olması ile açıklanabilir.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73<br />
71
Yurtsever S ve ark.<br />
HDV’nin seksüel geçişi nadirdir. Bununla birlikte<br />
seçilmiş vakalarda ve İV ilaç kullananların seksüel<br />
partnerlerinde cinsel bulaş gösterilmiştir. HDV enfeksiyonu<br />
genelev kadınları gibi izole gruplar arasında<br />
yaygındır. Başka riski olmayan HDV pozitif<br />
erkeklerin %90’ında son 3 ayda genelev kadınları<br />
ile seksüel ilişki öyküsü olması, bulaşmanın cinsel<br />
temasa bağlı olduğunu düşündürmektedir.<br />
Homoseksüel erkeklerin %60-70’inde HBV enfeksiyonu<br />
göstergelerinin bulunmasına rağmen<br />
HDV pozitifliğinin % 15’in altında olması HDV’nin<br />
seksüel geçişinin HBV’ye göre düşük olduğunu<br />
göstermektedir. HDV’nin perinatal bulaşı nadirdir<br />
ve toplum genelinde büyük öneme sahip değildir.<br />
Vertikal geçiş sıklığının ise annenin HBeAg pozitifliğine<br />
bağlı olduğu gösterilmiştir (27).<br />
HDV enfeksiyonu için etkili bir tedavi olmadığından<br />
korunmaya önem verilmelidir. <strong>Hepatit</strong> B aşısı<br />
kullanarak HBV enfeksiyonunu önleme ile HDV<br />
enfeksiyonundan da korunulur. Birçok ülkede hepatit<br />
B’ye karşı geniş çaplı aşılama kampanyaları<br />
başlatılmıştır. Bunun sonucu olarak HBV ve HDV<br />
enfeksiyonu sıklığında azalma beklenmektedir.<br />
Deneysel çalışmalarda rekombinant HDAg aşıların<br />
koruyucu etkinliği gösterilememiştir. HDV’den<br />
korunmada temel prensip hepatit B hastalığı geçirmemiş<br />
veya bağışık olmayanların aşılanması,<br />
kronik hepatit B hastalarının ise cinsel temasla<br />
geçiş ve kontamine iğne kullanma gibi riskli davranışlar<br />
konusunda eğitilmeleridir. Bu hastaların<br />
cinsel partnerleri HBV enfeksiyonu yönünden test<br />
edilmeli ve eğer negatif iseler HBV enfeksiyonuna<br />
karşı aşılanmalıdır (28). Ayrıca HBV ve HDV gibi<br />
benzer yollarla bulaşan, başta human immunodeficiency<br />
virus (HIV) olmak üzere diğer seksüel<br />
yollarla bulaşan hastalıkların kontrolüne yönelik<br />
çabalar da hastalıktan korunmada önemlidir (29).<br />
Öztoprak ve ark. (30) toplumda hepatit B virus<br />
enfeksiyonu ile ilgili bilgi düzeyini araştırdıkları<br />
çalışmalarında toplumunun büyük çoğunluğunun<br />
hepatit B hastalığını duyduğunu ancak hastalığın<br />
bulaş yolları, risk faktörleri, korunma yolları ile ilgili<br />
bilgi düzeylerinin yeterli olmadığını ve iyileştirilmesi<br />
gerektiğini belirtmektedirler.<br />
Sonuç olarak HBV enfeksiyonunun klinik ve prognoz<br />
açısından HDV enfeksiyonundan etkilenmesi<br />
nedeniyle HDV enfeksiyonundan korunmak için<br />
HBsAg pozitif olgularda koruyucu tedbirlerin alınması<br />
ve HDV enfeksiyonun önemsenmesi uygun<br />
yaklaşım olacaktır. Ülkemizdeki son verilerinin<br />
oluşturulabilmesi için bölgesel çalışmalar yapılmasına<br />
ihtiyaç vardır.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Çelen MK. HDV Enfeksiyonun Doğal Seyri. Tabak<br />
F, Balık İ (Ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2009. 1. Baskı. İstanbul:<br />
İstanbul Medikal Yayıncılık Ltd. Şti., 2009:<br />
183-5.<br />
2. Demirdal T. HDV enfeksiyonunun epidemiyolojisi<br />
ve korunma. IX. Ulusal viral hepatit kongresi<br />
kongre kitabı. Ankara; <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le Savaşım<br />
Derneği, 2008: 27-9.<br />
3. Taylor JM. <strong>Hepatit</strong>is Delta Virus and its replication.<br />
In: Fields BN, Knipe DM, Howley PM (eds).<br />
Field’s Virology. 3rd ed. Philadelphia: Lippincott<br />
Raven Publishers, 1996: 2809-18.<br />
4. Taylor JM. <strong>Hepatit</strong>is delta virus. Virology 2006;<br />
344: 71-6.<br />
5. Davaalkham D, Ojima T, Uehara R, et al. <strong>Hepatit</strong>is<br />
delta virus infection in mongolia: analyses of<br />
geographic distribution, risk factors, and disease<br />
severity. Am J Trop Med Hyg 2006; 75: 365-9.<br />
6. Rizzetto M. <strong>Hepatit</strong>its D: the comeback? Liver Int<br />
2009; 29: 140-2.<br />
7. Adrian MDB. Willson RA (ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>is,<br />
New York, Marcel Dekker Inc, 1997: 217-38.<br />
8. Baylan O, Güney Ç. B hepatitli hastaların ve<br />
asemptomatik HbsAg taşıyıcılarının korkulu rüyası:<br />
Delta Virusu. İnfeksiyon Derg 2002; 16: 249-57<br />
9. Polish LB, Gallagher M, Fields HA, Hadler SC.<br />
Delta hepatitis: molecular biology and clinical<br />
and epidemiological features. Clin Microbiol Rev<br />
1993; 6: 211-29.<br />
10. Balık İ, Onul M, Tekeli E, Caredda F. Epidemiology<br />
and clinical outcome of hepatitis D virus infection<br />
in Turkey. Eur J Epidemiol 1991; 7: 48-54.<br />
11. Mıstık R, Balık İ. Türkiye’de viral hepatitlerin<br />
epidemiyolojik analizi. In: Kılıçturgay K, Badur S<br />
(eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2001. İstanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />
Savaşım Derneği, 2001: 10-55.<br />
12. Bahcecioglu IH, Aygun C, Gozel N, Poyrazoglu<br />
OK, Bulut Y, Yalniz M. Prevalence of hepatitis<br />
delta virus (HDV) infection in chronic hepatitis<br />
B patients in eastern Turkey: still a serious problem<br />
to consider. J <strong>Viral</strong> Hepat. <strong>2011</strong>; 18: 518-24.<br />
13. Celen MK, Ayaz C, Hosoglu S, Geyik MF, Ulug M.<br />
Anti-hepatitis delta virus seroprevalence and risk<br />
factors in patients with hepatitis B in Southeast<br />
Turkey. Saudi Med J 2006; 27: 617-20.<br />
14. Yalçın K. Kronik Delta hepatit epidemiyolojisinde<br />
değişimler ve tedavi deneyimleri. X. Ulusal <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong> Kongresi (01-04 Nisan 2010 Antalya).<br />
Kongre Kitabı. 2010: 50-3.<br />
72 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73
<strong>Hepatit</strong> B Virus Enfeksiyonunda Delta Antikoru Sıklığı ve Klinik Önemi<br />
15. Huo TI, Wu JC, Lin RY, Sheng WY, Chang FY, Lee<br />
SD. Decreasing hepatitis D virus infection in Taiwan:<br />
an analysis of contributory factors. J Gastroenterol<br />
Hepatol 1997; 12: 747-51.<br />
16. Hadziyannis SJ. Decreasing prevalence of hepatitis<br />
D virus infection. J Gastroenterol Hepatol<br />
1997; 12: 745-6.<br />
17. Navascues CA, Rodriguez M, Sotorrio NG, et<br />
al. Epidemiology of hepatitis D virus infection:<br />
Changes in the last 14 years. Am J Gastroenterol<br />
1995; 90: 1981-4.<br />
18. Tosun S. Ülkemizde hepatit epidemiyolojisinde<br />
değişim. X. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi (01-04<br />
Nisan 2010 Antalya) Kongre Kitabı. 2010: 35-43.<br />
19. Değertekin H, Yalçin K, Yakut M. The prevalence<br />
of hepatitis delta virus infection in acute and<br />
chronic liver diseases in Turkey: an analysis of<br />
clinical studies. Turk J Gastroenterol 2006; 17:<br />
25-34.<br />
20. Yurdaydin C. Delta hepatitis in Turkey: decreasing<br />
but not vanishing and still of concern. Turk J<br />
Gastroenterol 2006; 17: 74-5.<br />
21. Değertekin H, Yalçin K, Yakut M, Yurdaydin C.<br />
Seropositivity for delta hepatitis in patients with<br />
chronic hepatitis B and liver cirrhosis in Turkey:<br />
a meta-analysis. Liver Int 2008; 28: 494-8.<br />
22. Akarca U. The state of hepatitis B, C and D in<br />
Turkey. I.East-Southeast Anatolia Hepatogastroenterology<br />
Symposium. Diyarbakir, 2001; 24-36.<br />
23. Topalak O, Soytürk M, Okan G, et al. The frequency<br />
of delta infection in patients with HBV infection<br />
in Hepatology Clinic of DEUTF. 16. National<br />
Gastroenterology Week, Antalya Turkey, 1999; 74.<br />
24. Sherlock S, Dooley J. <strong>Hepatit</strong>is B and hepatitis<br />
Delta Virus. In: Sherlock S, Dooley J (eds). Diseases<br />
of the liver and biliary system. 11th edition.<br />
UK: Blackwell-Science,, 2002: 285--300.<br />
25. Hadziyannis SJ. Rewiew: <strong>Hepatit</strong>is delta. Gastroenterol<br />
Hepatol 1997; 12: 289-98.<br />
26. Farci P. Delta hepatitis: an update. J Hepatol<br />
2003; 39: S212-9.<br />
27. Eroğlu C. <strong>Hepatit</strong> D Epidemiyolojisi. In: Tekeli E,<br />
Balık İ (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2002. Ankara: <strong>Viral</strong><br />
<strong>Hepatit</strong>le Savaşım Derneği, 2002: 10-55.<br />
28. Di Bisceglie A.M. <strong>Hepatit</strong>is D Virus. In: Willson RA<br />
(ed). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>is. New York: Marcel Dekker<br />
Inc,. 1997: 217-38.<br />
29. Rosina F, Conoscitore P, Cuppone R, et al. Changing<br />
pattern of chronic hepatitis D in Southern<br />
Europe. Gastroenterology 1999; 117: 161-6.<br />
30. Öztoprak N, Tosun S, Balık İ ve ark. Toplumda hepatit<br />
B virüs enfeksiyonu ile ilgili bilgi düzeyinin<br />
araştırılması. X. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi (01-<br />
04 Nisan 2010 Antalya). Kongre Kitabı. P02-36.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Uz. Dr. Süreyya GÜL YURTSEVER<br />
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,<br />
Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı<br />
35370 Karabağlar / İZMİR<br />
e-mail:sgul71@yahoo.com<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 69-73<br />
73
Kandemir Ö ve ark.<br />
Araştırma<br />
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine<br />
Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde<br />
<strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
Özlem KANDEMİR 1 , Musa GÖKSU 1 , Öner KURT 2<br />
1<br />
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı,<br />
2<br />
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, MERSİN<br />
ÖZET<br />
Bu çalışmada bölgemizde hepatit B virusu (HBV) ve hepatit C virusu (HCV) sıklığı ile bu oranlar üzerinde<br />
etkili olabilecek faktörleri araştırmak hedeflenmiştir. Mersin merkez ve merkeze bağlı belde ve köy sağlık<br />
ocaklarına başvuran 15 yaş üstü 2800 kişide hepatit B virus yüzey antijeni (HBsAg), hepatit C virus antikoru<br />
(anti-HCV) ve 752 hastada hepatit B virus yüzey antikoru (anti-HBs) sıklığı araştırılmıştır. Ayrıca uygulanan<br />
anket formu ile bu sıklığa etkili olabilecek faktörler yüz yüze hastalarla görüşerek sorgulanmış ve bu parametreler<br />
tek tek analiz edilmiştir. Önce kart test yöntemi ile HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs bakılmış, ardından<br />
pozitif çıkan örnekler ELİSA yöntemiyle tekrar çalışılmıştır. Başvurular arasında HBsAg pozitiflik oranı %4.1<br />
olarak saptanmıştır. Bu oran kentsel bölgede %3.6 ve kırsal bölgede %6.8 bulunmuş olup, aradaki fark istatistiksel<br />
olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.003). Kentsel bölgede HBsAg pozitiflik oranı sosyoekonomik olarak<br />
iyi bölgede %2.9, orta bölgede %2.8 ve kötü bölgede %6.7 olarak tespit edilmiştir (p=0.003). <strong>Hepatit</strong> C virus<br />
sıklığının oranı genel popülasyonda %1.1 bulunmuş olup, kentsel ve kırsal bölgede oranlar benzer saptanmıştır.<br />
Anti-HBs kentsel ve kırsal bölgede toplam 752 kişide bakılabilmiş ve sıklık %19.9 olarak saptanmıştır.<br />
Mesleki olarak HBsAg pozitiflik oranı en yüksek hizmet işlerinde çalışanlarda (berber, terzi gibi), anti-HBs<br />
ise öğrencilerde saptanmıştır. Eğitim durumlarına göre sadece anti-HBs pozitiflik oranı istatistiksel olarak<br />
eğitimli grupta anlamlı yüksek saptanmıştır (p=0.022). Birinci derece akrabalarında HBV enfeksiyonu olan<br />
olgularda HBsAg ve anti-HBs pozitiflik oranı, olmayanlardan istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur<br />
(her ikisinde de, p
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
surface antigen (HBsAg) and hepatitis C antibody (anti-HCV) were investigated in 2,800 subjects and hepatitis<br />
B surface antibody (anti-HBs) in 752 subjects who were over 15 years of age and admitted to the primary<br />
health care centers from rural and urban areas of Mersin province. Possible factors affecting the frequency<br />
were questioned by face to face interviews and each parameter was analyzed. Firstly HBsAg, anti-HCV and<br />
anti-HBs positivity were determined by card test and positive results were confirmed by ELISA method. HBsAg<br />
positivity was 4.1% in study population; however, it was 3.6% in urban areas and 6.8% in rural areas. The<br />
difference between the urban and rural areas in terms of HBsAg positivity was significant (p=0.003). When<br />
HBsAg positivity was evaluated according to the socioeconomic status of subjects in urban areas, it was<br />
found 2.9% were in high, 2.8% were in intermediate and 6.7% were in low socioeconomic status (p=0.003).<br />
The frequency of anti-HCV was 1.1% in the study population; within similar rates in urban and rural areas.<br />
Anti-HBs could be assayed only in 752 subjects and its frequency was found as 19.9%. The HBsAg positivity<br />
was the highest in subjects who were working in service sector (such as barbers, tailors); whereas anti-HBs<br />
positivity was the highest in students. When the subjects were classified according to their educational status,<br />
only anti-HBs frequency was found to be significantly higher in the educated group (p=0.022). The rates<br />
of HBsAg and anti-HBs positivity were higher in the group having first degree relatives with HBV infection<br />
(p
Kandemir Ö ve ark.<br />
(5’i iyi, 7’si orta, 3’ü kötü) ve 5 belde-köy olmak<br />
üzere toplam 20 sağlık ocağı bölgesi çalışmaya<br />
dahil edildi. Üçüncü adımda, sağlık ocağı bölgesinden<br />
alınacak kişi sayıları; yaş grupları ve cinsiyete<br />
göre ağırlıklandırılarak belirlendi. Herhangi<br />
bir nedenle sağlık ocağına gelen kişilerden rastgele<br />
olarak yaş gruplarına (15-24, 25-34, 35-44, 45-54,<br />
55-64 ve 65 üstü) ve cinsiyete göre seçilen kişiler<br />
araştırmaya alındı.<br />
Çalışmaya katılan bireylerin sosyodemografik bilgileri<br />
anket formuna kaydedildi. Bu formda ayrıca<br />
bölgeye göçle mi gelindiği, eğer göçle gelinmişse<br />
nereden göç edildiği, ailesinde hepatitli birey olup<br />
olmadığı, son bir yıl içinde ameliyat, kan nakli,<br />
hastanede yatma, diş tedavisi, şüpheli cinsel ilişki,<br />
diyalize girme, piercing taktırma ve uyuşturucu<br />
kullanımı sorgulandı.<br />
Çalışmaya katılan hastalardan antekubital venden<br />
10 mL venöz kan örneği alındı. Kan örneği<br />
santrifüj edildikten sonra serum ayrılarak, kart<br />
testi yöntemi ile HBsAg (Bioland NanoSign HBschromatographic<br />
immunoassay, Korea), anti-HCV<br />
(Bioland NanoSign HCV chromatographic immunoassay,<br />
Korea) ve anti-HBs (Bioland NanoSign<br />
Anti-HBs, chromatographic immunoassay, Korea)<br />
bakıldı. Pozitif çıkan kişilerin serumlarına ELİSA<br />
(ABBOOT firması ARCİTHEC İ 200 SR Makro ELISA<br />
kemilüminesans) yöntemiyle tekrar bakıldı.<br />
İstatiksel Analizde, verilerin özetlenmesinde tanımlayıcı<br />
istatistikler, kategorik değişkenler arasındaki<br />
ilişkinin test edilmesinde ki-kare analizi kullanıldı.<br />
Birden fazla grup olan ve ki kare testinde<br />
anlamlı olanlara MINITAB 15.0 paket programında<br />
iki oran testi uygulandı. Analizler SPSS Windows<br />
11.5 paket programında yapıldı. İstatistik analizlerde<br />
p
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
Çalışmamızda HBsAg pozitiflik oranı %4.1 (n=114)<br />
olarak saptandı. Kentsel bölgede bu oran %3.6<br />
(n=87), kırsal bölgede %6.8 (n=27) bulundu. Kırsal<br />
bölgede kentsel bölge ile karşılaştırıldığında<br />
bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0.003).<br />
Kentsel bölge sosyoekonomik durumuna göre üç<br />
gruba ayrıldığında (iyi, orta, kötü sosyoekonomik<br />
düzey) HBsAg pozitiflik sıklığı iyi bölgede %2.9<br />
(n=31), orta bölgede %2.8 (n=25) ve kötü bölgede<br />
%6.7 (n=31) olarak bulundu. Sosyoekonomik<br />
düzeyi kötü olan bölgede bu oran iyi ve orta olan<br />
bölgelere göre anlamlı yüksekti (p=0.003). Kırsal<br />
bölgede HBsAg pozitifliği kentsel alanın iyi ve orta<br />
bölgelerine göre anlamlı olarak yüksek bulundu<br />
(sırayla p=0.005 ve p=0.004) (Tablo 2).<br />
HCV sıklığı genel popülasyonda %1.1 (n=31),<br />
kentsel bölgede %1.2 (n=28), kırsal bölgede %0.8<br />
(n=3) bulundu. HCV sıklığı bölgeler arasında istatistiksel<br />
olarak anlamlı fark göstermedi (p>0.05)<br />
(Tablo 2).<br />
Çalışmamızda yeterli kit temin edilemediğinden<br />
anti-HBs toplam 752 kişide bakılabildi. Bakılabilen<br />
popülasyonda anti-HBs pozitifliği %19.9 (n=150)<br />
bulundu. Kırsal bölgede anti-HBs bakılan hasta sayısı<br />
az olduğundan (n=17) kentsel bölge ile kıyaslama<br />
yapılmadı. Kentsel alanda anti-HBs pozitifliği<br />
sosyoekonomik olarak iyi bölgede %17.6 (n=57),<br />
orta bölgede %22.2 (n=80), kötü bölgede %6.0<br />
(n=3) olarak bulunmuş olup, aradaki fark sosyoekonomik<br />
düzeyi iyi ve orta derecede olan bölgelerde<br />
anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (sırayla<br />
p=0.003 ve p
Kandemir Ö ve ark.<br />
Tablo 3. Yaş gruplarına göre HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik oranları<br />
Yaş<br />
(yıl)<br />
HBsAg<br />
n %<br />
anti-HCV<br />
n %<br />
anti-HBs<br />
n %<br />
15-24 21 2.9 5 0.7 57 27.7<br />
25-34 31 4.6 6 0.9 28 16.4<br />
35-44 24 4.3 13 2.3 30 20.0<br />
45-54 28 6.5 2 0.5 20 18.9<br />
55-64 7 2.8 1 0.4 7 10.1<br />
65 + 3 1.8 4 2.3 8 16.0<br />
Toplam 114 4.1 31 1.1 150 19.9<br />
Cinsiyete göre HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik<br />
oranları irdelendiğinde sadece HBsAg pozitifliği<br />
yönünden cinsler arasında fark saptandı.<br />
Erkeklerde oran anlamlı olarak daha yüksekti<br />
(p=0.049).<br />
HBsAg pozitiflik oranlarının yaş gruplarına göre<br />
dağılımı Tablo 3’te verilmiştir. En yüksek oran %<br />
6.5 (n=28) ile 45–54 yaş grubunda bulundu. Bu<br />
grup ile 15-24 yaş grubunda saptanan oranlar arasındaki<br />
fark anlamlı bulundu (p=0.008). Daha ileri<br />
yaş gruplarında olgu sayısı az olduğu için değerlendirmeye<br />
alınmadı.<br />
Anti-HCV pozitiflik oranı ise en yüksek 35-44 (n=13)<br />
ve >65 yaş üstü (n=4) grupta saptandı. Yaş grupları<br />
karşılaştırıldığında 35-44 yaş grubu ile 15-24 yaş<br />
grubu arasında anlamlı fark saptandı (p=0.021).<br />
Diğer yaş gruplarında (45-54 ve 55-64) olgu sayısı<br />
az olduğundan değerlendirilmeye alınmadı.<br />
Anti-HBs prevalansı en yüksek %27.7 oranı ile 15-<br />
24 yaş grubunda, en düşük %10.1 (n=79) oranı ile<br />
55-64 yaş grubunda bulundu. Aradaki fark istatistiksel<br />
olarak anlamlıydı (p0.05). Göçle gelenlerde en yüksek oran %7<br />
(n=35) olarak Güneydoğu Anadolu bölgesinden<br />
göç edenlerde bulundu. Anti-HCV sıklığı ise göçle<br />
gelenlerde anlamlı olarak daha yüksekti (p
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
Tablo 5. Mesleklere göre HBsAg, HCV ve Anti-HBs pozitiflik oranları<br />
Meslek<br />
HBsAg<br />
n %<br />
anti-HCV<br />
n %<br />
anti-HBs<br />
n %<br />
Ev hanımı 38 3.8 8 0.8 42 16.3<br />
Hizmet işi 33 7.1 9 1.9 26 21.0<br />
Öğrenci 11 2.4 2 0.4 46 37.1<br />
Emekli 8 3.7 4 1.9 6 8.8<br />
Memur 5 3.0 2 1.2 5 12.5<br />
İşsiz 4 6.2 2 3.1 0 0<br />
Esnaf 9 4.3 2 1.0 4 7.8<br />
Çiftçi 1 2.9 0 0 0 0<br />
Toplam 109 4.2 29 1.1 129 19.2<br />
Eğitim durumlarına göre HBsAg, anti-HCV ve anti-<br />
HBs pozitiflik oranları Tablo 6’da verilmiştir. HBsAg<br />
pozitiflik oranları gruplar arasında rakamsal olarak<br />
farklılık gösterse de, bu farklar istatistiksel olarak<br />
anlamlı değildi (p=0.293). Aynı durum anti-HCV<br />
sıklığı için de geçerliydi (p=0.292). Anti-HBs pozitiflik<br />
oranlarında ise lise/üniversite ile ilkokul/<br />
ortaokul arasında fark anlamlı bulundu (p=0.022).<br />
Tablo 6. Eğitim durumlarına göre HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik oranları<br />
Meslek<br />
HBsAg<br />
n %<br />
anti-HCV<br />
n %<br />
anti-HBs<br />
n %<br />
Okuryazar 4 4.3 0 0.0 3 15.0<br />
İlkokul 41 4.0 15 1.5 38 15.8<br />
Ortaokul 30 5.5 6 1.1 23 16.1<br />
Lise 26 3.7 5 0.7 51 26.3<br />
Üniversite 7 2.0 1 0.4 21 24.4<br />
Toplam 108 4.1 27 1.0 136 19.9<br />
Birinci derece akrabalarında HBV enfeksiyonu<br />
olan olgularda HBsAg pozitiflik oranı %11.1<br />
(n=22), olmayanlarda %3.5 (n=92) bulundu<br />
(p0.05). Birinci derece akrabalarda HBV enfeksiyonu<br />
olan olgularda anti-HBs prevalansı %37.7<br />
(n=26), olmayanlarda %18.2 (n=124) bulundu<br />
(p< 0.05).<br />
Son bir yıl içerisinde operasyon öyküsü olanlarda<br />
ve olmayanlarda HBsAg, anti-HCV ve anti-HBs pozitiflik<br />
oranları arasındaki faklar istatistiksel olarak<br />
anlamlı bulunmadı (sırayla p=0.665, p=0.131 ve<br />
p=0.996).<br />
TARTIŞMA<br />
Çalışmaya dâhil edilen tüm olgularda HBsAg pozitiflik<br />
oranı %4.1, kentsel bölgede %3.6 ve kırsal<br />
bölgede %6.8 olarak saptandı. Ülkemiz HBsAg pozitifliği<br />
prevalansı açısından, %2–7 olarak belirtilen<br />
orta endemisite bölgesinde yer almaktadır (6).<br />
Kurçer ve ark. Malatya il merkezinde toplumda<br />
yaptıkları çalışmada HBsAg pozitifliğini %6 bulmuşlardır<br />
(7). Dökmetaş ve ark. (8), Sivas’ta kontrol<br />
grubu olarak ele aldıkları 120 kişilik sağlıklı bir<br />
grupta HBsAg pozitifliğini %5 bulmuşlar, Durmuş<br />
ve ark. (9) Trabzon’da kırsal ve kentsel alanda<br />
yaşayan, basit örnekleme yöntemiyle seçtikleri<br />
15 yaş üzerindeki 1000 kişide HBsAg pozitifliğini<br />
%8 olarak bildirmişlerdir. Ankara’da Kaçmaz ve<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83<br />
79
Kandemir Ö ve ark.<br />
ark.’nın (10) yaptığı çalışmada check-up için başvuran<br />
herhangi bir şikâyeti olmayan 4196 kişide<br />
HBsAg prevalansı %2.9 bulunmuştur. Kurt ve ark.<br />
(11) ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine<br />
hepatit B aşısı yaptırmak için başvuranlarda<br />
HBsAg pozitifliğini % 5.5 olarak bildirmişlerdir.<br />
İstanbul bölgesi kan donörlerinde ise oran %2.03<br />
bulunmuştur(12). Çalışmamızda HBsAg pozitiflik<br />
oranı ülke genelinde yapılan çalışma sonuçları ile<br />
uyumlu bulunmuştur.<br />
Çalışmamızda kırsal bölgede HBsAg pozitifliği<br />
kentsel bölgeden anlamlı olarak yüksek bulundu.<br />
Dursun ve ark.’nın (13) çalışmasında da kırsal<br />
kesimde HBsAg pozitifliğinin kentsel kesime göre<br />
yüksek olduğu ve kırsalda ailede sarılık geçirme<br />
hikâyesinin bu oran üzerine etkili bir risk faktörü<br />
olabileceği belirtilmiştir. Kentsel bölge sosyoekonomik<br />
duruma göre ayrıldığında kötü sosyoekonomik<br />
düzeyli bölgede HBsAg pozitiflik oranı %6.7<br />
bulundu. Bu oran sosyoekonomik durumu iyi ve<br />
orta bölgelere göre daha yüksek saptandı. Karaca<br />
ve ark. (14) İzmir’de lise öğrencilerinde yaptıkları<br />
bir araştırmada HBsAg pozitifliği saptananların %<br />
69.3’nün gelir düzeyi düşük grupta olduğunu saptamışlardır.<br />
Sosyoekonomik düzey düşüklüğünün<br />
HBsAg pozitifliği için risk faktörü olduğu iyi bilinmektedir.<br />
Lee ve ark. (15), Pasquini ve ark. (16) ve<br />
Toukan ve ark. (17) da HBsAg pozitifliği sıklığının<br />
düşük sosyoekonomik düzeyle ilişlikli olduğunu<br />
bildirmektedirler.<br />
Anti- HCV sıklığı bu çalışmada genel popülasyonda<br />
%1.1 olarak tespit edildi. Ülkemizde çeşitli<br />
bölgelere ve risk gruplarına göre bildirilen prevalanslar<br />
farklıdır. Ülkemizde son 16 yılda çeşitli kan<br />
merkezlerindeki toplam 6 240 130 donörde anti-<br />
HCV pozitiflik oranı %0.38 olarak bildirilmiştir (18).<br />
Yeni bir çalışmada İstanbul bölgesi kan donörlerinde<br />
bu oran %0.27 olarak saptanmıştır (12). Mersin<br />
Üniversitesi Tıp Fakültesinde kan donörlerinde<br />
anti-HCV sıklığı farklı yıllarda %0.26–0.6 arasında<br />
bildirilmiştir (19–21). Mersin’de çeşitli poliklinik ve<br />
servislerinden laboratuvara gönderilen farklı yaş<br />
gruplarında toplam 4969 kişide anti-HCV pozitifliği<br />
%3.9 olarak bildirilmiştir (22). Kaçmaz ve ark’nın<br />
(10) çalışmasında oran %0.5 bulunmuştur. Sağlıklı<br />
popülasyonda yapılan kohort çalışmalarında<br />
anti-HCV prevalansı %1.2–2.6 arasında bildirilmiştir<br />
(23). Bu çalışmada anti-HCV prevalansı sağlıklı<br />
popülasyonda yapılmış çalışmalarda bildirilenler<br />
ile benzer saptanmıştır. Kan donörleri ile yapılan<br />
çalışmalarda anti-HCV prevalansı çalışmamızda<br />
saptanan orandan daha düşüktür. Bunun nedeni<br />
geçirilmiş sarılık öyküsü olanların donör olarak<br />
kabul edilmemesi, hepatit hastalarının kan bağışı<br />
için başvurmaması olabilir. Spesifik gruplarda yapılan<br />
bu tür çalışmalarda elde edilen oranlar toplum<br />
genelini yansıtmamaktadır (5). Aynı şekilde<br />
hastane poliklinikleri ve servislerinden gönderilen<br />
öneklerin hepatit C hastalarının örneklerini de<br />
içermesi nedeniyle anti-HCV sıklığının toplumdan<br />
daha yüksek saptanması beklenebilir.<br />
HCV sıklığı için kırsal ve kentsel bölgeler arası<br />
oranlar farklı olmasına rağmen istatistiksel olarak<br />
bu fark anlamlı değildi.<br />
Çalışmamızda anti-HBs 752 kişide araştırılabildi.<br />
Bütün popülasyonda pozitiflik %19.9 olarak bulundu.<br />
Türkiye’de yapılan farklı çalışmalarda bu oran<br />
%2.4-48.7 olarak belirtilmektedir (24,25).<br />
HBsAg pozitiflik oranı bu araştırmada erkeklerde<br />
anlamlı olarak yüksek saptandı. Literatürde<br />
HBsAg pozitiflik oranının erkeklerde daha yüksek<br />
olduğunu belirten çalışmalar yanında, cinsiyete<br />
göre fark bulmayan çalışma sonuçları da bulunmaktadır<br />
(26, 27). Kaçmaz ve ark’nın (10) yaptığı<br />
çalışmada HBsAg pozitifliği erkeklerde %4.7,<br />
kadınlarda %1.9 bulunmuş, Kurt ve ark.’nın (11)<br />
çalışmasında ise sırayla %6.5 ve %4.2 saptanmıştır.<br />
Asan ve ark.’nın (28) çalışmasında herhangi<br />
bir risk faktörü ile karşılaşma oranı erkeklerde<br />
%94, kadınlarda %82 olarak saptanmış ve erkeklerin<br />
özellikle askerlik döneminde risk faktörleri<br />
ile daha sık karşılaşmaları bu yüksekliğin nedeni<br />
olabilir yorumu yapılmıştır. Anti-HCV sıklığı açısından<br />
kadınlar ve erkekler arasında anlamlı bir fark<br />
bulunmadı. Kurt ve ark.’nın (11) çalışmasında da<br />
cinsiyete göre oranlar arasında fark tespit edilmemiştir.<br />
Benzer sonuçlar Demirtürk ve ark. (29) ile<br />
Kaçmaz ve ark.’nın (10) çalışmalarında da bildirilmiştir.<br />
Anti-HBs sıklığı da bu çalışmada cinsler arasında<br />
literatürle uyumlu olarak farklı bulunmamıştır<br />
(29).<br />
HBsAg pozitiflik oranı yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde,<br />
en yüksek 45-54 yaş grubunda<br />
gözlenmiştir. Kaçmaz ve ark. (10) tarafından yapılan<br />
çalışmada benzer sonuçlar elde edilmiştir.<br />
Erden ve ark.’nın (30) yaptıkları çalışmada yaşla<br />
pozitifliğin arttığı tespit edilmiştir. Bizim bulgularımız<br />
da bu çalışmalar ile uyumludur. Yaş ilerledikçe<br />
HBV ile karşılaşma oranın arttığı düşünülmektedir.<br />
Ayrıca ileri yaş gruplarında oranın yüksek<br />
80 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
olmasından virusun kazanımı döneminde henüz<br />
tarama ve aşılama programlarına başlanmamış<br />
olması sorumlu olabilir. Anti-HCV sıklığının en<br />
yüksek saptandığı yaş grupları 35-44 ve 65 yaş üstü<br />
yaş grubuydu. İleri yaş gruplarında oranın yüksek<br />
saptanma nedeni HBsAg’de olduğu gibi bunların<br />
tarama programlarından çok daha önce virusa<br />
maruz kalmaları olabilir. Daha genç yaş grubunda<br />
oranların düşük olması ise muhtemelen konu ile<br />
ilgili eğitim programları sayesinde bilinçlenme ve<br />
farkındalığın artması olabilir. Anti-HCV pozitifliğinin<br />
yaşa bağlı olarak değiştiğini bildiren çalışmalar<br />
olduğu gibi (29) yaş grupları ile sıklık arasında bir<br />
ilişki olmadığını gösteren çalışmalar da vardır (31-<br />
33). Anti-HBs sıklığı en yüksek 15-24 yaş grubunda<br />
en düşük 55-64 yaş grubunda bulundu. Düşük yaş<br />
grubunda en yüksek oranın saptanma nedeni yapılan<br />
ulusal aşılama programı ile ilgili olabilir.<br />
Çalışmaya alınan bireylerde bölgeye göçle gelenlerde<br />
ve gelmeyenlerde HBsAg pozitiflik oranları<br />
benzer olarak saptandı. Göçle gelenler arasında<br />
en yüksek oran Güneydoğu Anadolu bölgesinden<br />
göç edenlerde bulundu. Bu durum Güneydoğu<br />
Anadolu bölgesinden göç eden ailelerin sosyoekonomik<br />
düzeyi düşük olan bölgede yaşaması ile<br />
ilişkili olabilir. Erden ve ark.’nın (30) çalışmasında<br />
doğduğu bölgeye göre hesaplanan oran Güneydoğu<br />
Anadolu bölgesinde doğanlarda %12.6<br />
bulunmuştur. Çalışmaya alınan bireylerden göçle<br />
gelenlerde (bunların geneli Güneydoğu ve Doğu<br />
Anadolu bölgesinden gelenlerdi) anti-HCV sıklığı<br />
istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek<br />
saptandı.Anti-HBs sıklığı iki grup arasında benzer<br />
bulundu. En yüksek oran Marmara bölgesinden<br />
göçle gelenlerde saptandı. Bu durum Marmara<br />
bölgesinde sosyoekonomik durumun iyi olması<br />
ve göç edenlerin öğrenci olmasından kaynaklanıyor<br />
olabilir.<br />
Mesleklere göre değerlendirme yaptığımızda<br />
HBsAg pozitiflik oranı en yüksek hizmet işlerinde<br />
çalışanlarda saptandı. Erden ve ark.’nın (30)<br />
yaptığı çalışmada saptanan oranlar çalışmamıza<br />
göre daha yüksek olmakla beraber meslek grupları<br />
arasındaki dağılım açısından uyumluydu.<br />
Yüksek oranın muhtemel nedeni bu grupta çalışanların<br />
daha yüksek riske maruz kalmaları olabilir.<br />
Anti-HCV sıklığının mesleklere göre anlamlı<br />
değişiklik göstermediğini saptadık. Erden ve ark.<br />
(30) anti-HCV pozitifliğini işçi ve işsizlerde %2, ev<br />
hanımlarında %2.3 ve öğrencilerde %1.1 bulmuşladır.<br />
Bizim çalışmamızda işçi ve işsizlerde oranlar<br />
benzer, ev hanımları ve öğrencilerde daha düşük<br />
bulunmuştur. Anti-HBs sıklığı ise en yüksek öğrencilerde<br />
bulundu ve bunun başarılı uygulanan<br />
ulusal aşılama programına bağlı olabileceği düşünüldü.<br />
HBsAg pozitifliği oranı her ne kadar anlamlı<br />
fark saptanmasa da, üniversite grubunda diğer<br />
guruplara göre daha düşük bulunmuştur. Bu da<br />
eğitim düzeyinin HBsAg pozitifliği ile ilişkili olabileceğini<br />
düşündürmektedir. Daha geniş serilerde<br />
yapılacak çalışmalarda farklar anlamlı bulunabilir.<br />
Aynı durum anti-HCV sıklığı için de söz konusudur.<br />
Anti-HBs pozitiflik oranlarında ise lise/üniversite<br />
ile ilk/ortaokul arasında anlamlı fark bulundu.<br />
Bu sonuç da bu konuda eğitimin önemini bir kez<br />
daha ortaya koymuştur.<br />
HBsAg pozitiflik oranı birici derece akrabalarında<br />
hastalık olanlarda anlamlı derecede yüksek bulundu.<br />
Kayabaş ve ark. (33) indeks olguların aile<br />
bireylerinde HBsAg pozitifliğini %12.5 saptamışlardır.<br />
Ülkemizde HBsAg pozitifliği saptanan hastaların<br />
aile bireylerinde yapılan çeşitli araştırmalarda<br />
HBsAg pozitifliği %16.5-30.5 arasında saptanmıştır<br />
(34-36). Birinci derece akrabalarında anti-HCV<br />
pozitifliği olanlarda anti-HCV oranı daha yüksek<br />
olmasına rağmen, olmayanlarla kıyaslandığında<br />
aradaki fark anlamlı değildi. Literatürde özellikle<br />
virusun orta derecede endemik olduğu yörelerde<br />
aile içi bulaşın söz konusu olabileceği bildirilmektedir<br />
(37). <strong>Hepatit</strong> B hastalarının birinci derece<br />
akrabalarında anti-HBs pozitiflik oranını, olmayanlara<br />
göre yüksek bulduk. Bunun nedeninin bu<br />
grubun ülkemizde risk grubu olarak kabul edilip<br />
aşılanması veya hastalığı geçirip bağışık kalmaları<br />
olabileceği düşünüldü.<br />
Sonuç olarak, risk gruplarında yapılan çalışmalar<br />
toplumu yansıtmayabilir. Bu nedenle toplumu<br />
yansıtan daha geniş gruplarda çalışmaların yapılması<br />
gerekmektedir. Kırsal bölgede ve kentsel<br />
alanda sosyoekonomik düzeyi düşük bölgelerde<br />
HBsAg pozitifliğinin daha yüksek olması, bu kesimlerde<br />
düşük sosyoekonomik düzeyin düzeltilmesini<br />
ve daha fazla eğitim ile halkın bilinçlendirilmesi<br />
gerektiğini düşündürmektedir.<br />
Yapılan ulusal aşılama programı ile HBsAg pozitifliğinin<br />
azalmakta olduğu görülmüştür. HBV ile<br />
enfekte hastaların birinci derece akrabalarında<br />
HBsAg pozitifliğinin yüksek saptanması, özellikle<br />
bu kişilerin risk grubunda olduğunu düşündürmeli<br />
ve bu kişilere erken dönemde tarama ve gerekiyorsa<br />
bağışıklama yapılmalıdır.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83<br />
81
Kandemir Ö ve ark.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Alter MJ. Epidemiology of hepatitis B in Europe<br />
and worldwide. J Hepatol 2003; 39: S64-9.<br />
2. Dienstag JL. Chronic viral hepatitis. In: Mandell<br />
GL, Bennett JE and Dolin R (eds). Principles and<br />
Practice of Infectious Diseases. 7th edition. Philadelphia:<br />
Churchill Livingstone, 2010: 1593-1617.<br />
3. Zou S. Tepper M. Giulivi A. Current status of hepatitis<br />
C in Canada. Can J Public Health 2000;<br />
91: S10–6.<br />
4. Groshiede, P and van Damme, P. Epidemiology<br />
of hepatitis B infection prevention and control of<br />
hepatitis B in community. In: Hallauer H, Jane J,<br />
McCloy M, Meheus E and Roure C (eds). Communicable<br />
Disease Series, No. 1. Geneva: World<br />
Health Organization European Regional Office,<br />
1996: 17–26.<br />
5. Mıstık R. Türkiye’de viral hepatit epidemiyolojisi.<br />
Tabak F, Balık İ, Tekeli E (eds). <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
2007. 1. Baskı. Istanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Savaşım<br />
Derneği, 2007: 9-51.<br />
6. Curry MP, Chopra S. Acute <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>is. Mandell<br />
GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and<br />
Practice of Infectious Diseases. 6th ed. Philadelphia:<br />
Churchill Livingstone, 2005: 1426–41.<br />
7. Kuçer MA. ve Pehlivan E. Malatya il merkezinde<br />
hepatit B seroprevalansı ve etkileyen faktörler<br />
Turk J Gastroenterol 2002; 13: 1–5.<br />
8. Dökmetaş İ, Yalçın AN, Bakır M, Poyraz Ö, Elaldı<br />
N, Yalman N. Sağlık personelinde hepatit B ve<br />
C seroprevalansı. Mikrobiyoloji Bülteni 1995; 29:<br />
278–83.<br />
9. Durmuş G, Erem C, Sönmez M, Mocan Z,<br />
Telatar,M, Yanat GC. Trabzon bölgesinde hepatit<br />
B virus infeksiyonu seroepidemiyolojisi. Yeni Tıp<br />
Derg 1996; 13: 228–231.<br />
10. 10.Kaçmaz B. Ankara ilinde <strong>Hepatit</strong> B ve <strong>Hepatit</strong><br />
C İnfeksiyonun seroprevalansı <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg<br />
2003; 8: 97–101.<br />
11. Kurt H, Battal İ, Memikoğlu O, Yeşilkaya A, Tekeli<br />
E. Ankara Bölgesinde Sağlıklı Bireylerde HAV,<br />
HBV, HCV Seropozitifliğinin Yaş ve Cinsiyete<br />
Göre Dağılımı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 8: 88–96.<br />
12. Altuntaş Aydın Ö, Kumbasar Karaosmanoğlu H,<br />
Kökrek A, Işık ME, Nazlıcan Ö. İstanbul bölgesi<br />
kan donörlerinde HbsAg, anti-HCV ve anti-HIV<br />
seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2010; 14: 69-<br />
73.<br />
13. Dursun M, Ertem M, Yılmaz Ş, Günay S, Özeklinci<br />
T, Şimşek Z. Prevalence of hepatitis B infection<br />
in the southeastern region of Turkey: comparison<br />
of risk factors for HBV infection in rural and<br />
urban areas. Jp J Infect Dis 2005; 58: 15–9.<br />
14. Karaca B, Tarakçı H, Tümer E. İzmir ili Lise Öğrencilerinde<br />
HBsAg Seroprevelansı <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
Derg 2007; 12: 91–4.<br />
15. Lee DH, Kim JH, Nam JJ, Kim HR, Shin HR. Epidemiological<br />
finding of hepatitis B infection based<br />
on 1998 National Health and Nutrition Survey<br />
in Korea. J Korean Med Sci 2002; 17: 457–62.<br />
16. Pasquini P, Kahn HA, Pileggi D, Pana A, Terzi J,<br />
Guzzanti E. Prevalence of hepatitis B markers in<br />
Italy. Am J Epidemiol 1983; 118: 699-709.<br />
17. Toukan AL, Sharaiha ZK, Abu-el-rub OA, et al.<br />
The epidemiology of hepatitis B virus among family<br />
members in the middle east. Am J Epidemiol<br />
1990; 132: 220–32.<br />
18. Ayyıldız A, Aktaş AE, Yiğit N, Uslu H. Atatürk Üniversitesi<br />
Diş Hekimliği çalışanlarının hepatit B ve<br />
hepatit C yönünden incelenmesi. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong><br />
Derg 2000; 2: 113–5.<br />
19. Öztürk C, Delialioğlu N. Mersin Ü Tıp Fakültesi<br />
Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kan merkezinin<br />
15 aylık verilerinin değerlendirilmesi. XXIX.<br />
Türk Mikrobiyoloji Kongresi 2000, Kongre Kitabı:356.<br />
20. Otağ F, Köksel T. Mersin Ü Tıp Fakültesi Araştırma<br />
ve Uygulama Hastanesi Kan Merkezi donörlerinin<br />
enfeksiyon etkenleri tarama sonuçlarının<br />
değerlendirilmesi VI. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresi<br />
2002, Kongre Kitabı:81.<br />
21. Tiftik N, Ünal T, Kırık PA, Yalçın A. The results<br />
of microbiologic screening test in blood donors<br />
in Mersin Turkey. XXX. World Congress of International<br />
Society of Hemology 2005, Abstract<br />
Book:318.<br />
22. Delialioğlu N, Öztürk C, Aslan G. Mersin ilinde<br />
HBsAg, anti-HBs, anti-HCV ve anti-HDV seroprevalansı.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2001; 3: 416–8.<br />
23. Ökten A. Türkiye’de Kronik <strong>Hepatit</strong>, Siroz ve Hepatosellüler<br />
Karsinoma Etiyolojisi. Güncel Gastroenteroloji<br />
2003;7: 187–191.<br />
24. Hacımustafaoğlu M, Çelebi S, Sadıkoğlu G ve<br />
ark. Çocuklarda hepatit B prevalansı. 4. PediatrikGastroenteroloji<br />
ve Beslenme Kongresi 2000,<br />
Kongre Kitapçığı: 249.<br />
25. Pahsa A, Üzsoy MF, Altunay H, Koçak N, Ekren Y,<br />
Çavuşlu Ş. İstanbul’da hepatit B ve C seroprevalanısı.<br />
Gülhane Tıp Derg 1999; 41: 325–30.<br />
26. Dündar C, Hamzaçebi H, Topbaş M, Gündüz H,<br />
Pekşen Y. Samsun il merkezinde hepatit B infek-<br />
82 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83
Mersin İli Kentsel Bölge ve Kent Merkezine Bağlı Belde-Köy Sağlık Ocağı Bölgesinde <strong>Hepatit</strong> B ve C Sıklığı<br />
siyonu seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2001;<br />
6: 194–197.<br />
27. Demirci M, Arıdoğan BC, Taşkın P, Arda M.<br />
Isparta’da değişik yaş gruplarında hepatit B belirleyicilerinin<br />
seroprevalansı. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg<br />
2001; 6: 198–200.<br />
28. Asan A. Denizli’nin hepatit B seroprevalansının<br />
değerlendirilmesi. Pamukkale Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />
Uzmanlık Tezi 2007, Denizli.<br />
29. Demirtürk N, Demirdal T, Toprak D, Altindiş M,<br />
Aktepe OC. <strong>Hepatit</strong>is B and C virus in West-<br />
Central Turkey: Seroprevalence in healthy individuals<br />
admitted to a university hospital for routine<br />
health checks. Turk J Gastroenterol 2006;<br />
17 (4): 267–72.<br />
30. Erden S, Büyüköztürk S, Çalangu S, Yilmaz G,<br />
Palanduz S, Badur S. A study of serological markers<br />
of hepatitis B and C viruses in İstanbul, Turkey.<br />
Med Princ Pract 2003; 12: 184–8.<br />
31. Yenen OS, Badur S. Prevalance of antibodies to<br />
hepatitis C virus in blood donors and risk groups<br />
in Istanbul, Turkey. Eur J Clin Microbiol Infect Dis<br />
1991; 10: 93–4.<br />
32. Ekren Y. İstanbul’da <strong>Hepatit</strong> B ve <strong>Hepatit</strong> C seroprevanlası.:<br />
Uzmanlık Tezi, 1998, İstanbul.<br />
33. Kayabaş Ü, Bayındır Y, Yoloğlu S, Akdoğan D.<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> B Hastalarının Aile Bireylerinde<br />
HBsAg Taraması. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2007; 12;<br />
128-32.<br />
34. Dikici N, Ural O. <strong>Hepatit</strong> B Virüsünün Aile İçi Geçişi.<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 2003; 8: 82–7.<br />
35. Erol S, Ozkurt Z, Ertek M, Tasyaran MA. Intrafamilial<br />
transmission of hepatitis B virus in the<br />
eastern Anatolian region of Turkey. Eur J Gastroenterol<br />
Hepatol 2003; 15: 345–9.<br />
36. Karagöz K, Felek S, Kalkan A, Akbulut A, Kılış SS.<br />
<strong>Hepatit</strong> B virusunun horizontal yolla geçişinin<br />
araştırılması. <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Derg 1997; 2: 100–5.<br />
37. Sünbül M. HCV enfeksiyonunun epidemiyolojisi<br />
ve korunma. Tabak F, Balık İ, Tekeli E (editörler).<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> 2007. 1. Baskı. Istanbul: <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong>le<br />
Savaşım Derneği, 2007: 208–19.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Dr. Özlem KANDEMİR<br />
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi<br />
Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları<br />
Anabilim Dalı<br />
33079/MERSİN<br />
e-mail: kandemir68@gmail.com<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 74-83<br />
83
Gürbüz Y ve ark.<br />
Olgu Sunumu<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt<br />
Bulguları; İki Olgu Sunumu*<br />
Yunus GÜRBÜZ 1 , Emin Ediz TÜTÜNCÜ 1 , Doğan Barış ÖZTÜRK 1 , Ayşe BAYLAK 2 , İrfan ŞENCAN 1<br />
1<br />
SB Dışkapı YBEAH Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği,<br />
2<br />
SB Dışkapı YBEAH Dermatoloji Kliniği, ANKARA<br />
*Bu çalışma daha önce, 2010 yılında Antalya’da düzenlenen X. Ulusal <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> Kongresinde poster olarak sunulmuştur.<br />
ÖZET<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> C (KHC) tedavisinde bugün için kullanılan pegile-interferon ve ribavirin kombinasyonu ile<br />
önemli tedavi başarılarına ulaşılmıştır. Ancak her iki ilaç için de önemli yan etkiler bildirilmiştir. En çok bildirilen<br />
yan etkiler grip benzeri yan etkiler iken, anemi, lökopeni, trombositopeni gibi hematolojik yan etkiler<br />
de sık sık izlenmektedir. Bunların yanı sıra tiroid fonksiyon bozuklukları, impotans gibi yan etkiler daha az<br />
sıklıkla da olsa bildirilen yan etkilerdir. Cilt bulguları ise oldukça nadir izlenmektedir. Bu yazıda KHC tedavisi<br />
sırasında ortaya çıkan biri vitiligo, diğeri hiperpigmentasyonla seyreden iki olgu bildirilmiştir.<br />
Anahtar Kelimeler: Kronik <strong>Hepatit</strong> C, pegile-interferon, ribavirin, vitiligo, hiperpigmentasyon<br />
SUMMARY<br />
Skin Disease after Chronic <strong>Hepatit</strong>is C: Two Cases Report<br />
Combination of pegylated-interferon and ribavirin has been successful in chronic hepatitis C (CHC) treatment.<br />
However, adverse effects are reported in both drugs. Flu like adverse effects are the most reported<br />
ones; besides, hematologic adverse effects like anemia, leukopenia, and thrombocytopenia are frequently<br />
observed. Despite less frequent, thyroid function disorder and impotence are also reported adverse effects.<br />
Moreover, skin diseases are rarely noted adverse effects of CHC treatment. Herein, we present two cases<br />
of whom one with vitiligo and the other with hyperpigmentation, those developed during CHC treatment.<br />
Keywords: Chronic <strong>Hepatit</strong>is C, pegylated-interferon, ribavirin, vitiligo, hyperpigmentation<br />
GİRİŞ<br />
Kronik <strong>Hepatit</strong> C (KHC) enfeksiyonu tedavisiz doğal<br />
seyrine bırakıldığında, bir süre sonra hastaların<br />
belirli bir bölümünde siroz, karaciğer yetmezliği<br />
ve hepatosellüler karsinom gibi ciddi sonuçları<br />
olan bir hastalıktır (1). KHC enfeksiyonunda bugün<br />
için kabul görmüş tedavi pegile-interferon,<br />
ribavirin kombinasyon tedavisidir. Bu kombinasyon<br />
ile önemli klinik başarılar elde edilmeye başlanmıştır<br />
(2). Ancak bu ilaçların birçok yan etkileri<br />
bildirilmektedir. Bu yan etkiler arasında grip benzeri<br />
belirtiler gibi hafif seyirli yan etkiler olabildiği<br />
gibi, anemi, trombositopeni ve lökopeni gibi doz<br />
ayarlamasına veya tedavinin kesilmesine neden<br />
84 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87
Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />
olabilecek daha ciddi yan etkiler de olabilmektedir.<br />
Cilt bulguları KHC tedavisi esnasında daha<br />
nadir olarak rapor edilmiştir ve daha çok lokal<br />
injeksiyon bölgesinde izlenen lezyonlardır (3). Bu<br />
yazıda bu nadir yan etki olarak rapor edilen vitiligo<br />
ve hiperpigmentasyon lezyonları olan iki örnek<br />
vaka bildirimi yapılmıştır.<br />
OLGU 1<br />
Altmışbeş yaşında erkek hasta, emekli, boş vakitlerinde<br />
bahçe ile uğraşıyor. Hastaya KHC enfeksiyonu<br />
nedeniyle Ekim 2008’de pegile-interferon<br />
alfa 2b 100 mikrogram/gün ve ribavirin 1000 mg/<br />
gün kombinasyon tedavisi başlandı. Tedavinin 6.<br />
ayından sonra hastada özellikle alın bölgesinde<br />
olmak üzere hipopigmente maküler lezyonlar ortaya<br />
çıktı (Resim1). Hastanın dermatolojik muayenesinde,<br />
alnında belirgin olmak üzere, verteks<br />
ön kısmı, alt göz kapakları ve maksiller bölgelerde,<br />
çok sayıda, çapları değişken, hipopigmente<br />
maküller saptandı. Deri lezyonlarından alınan<br />
punch biyopsi materyalinin histopatolojik incelemesinde;<br />
periadneksiyel inflamasyon ve melanin<br />
inkontinansı izlendi. Hastaya mevcut bulgularla<br />
vitiligo tanısı konuldu. KHC tedavisine devam edilen<br />
hastada, tedavi sonunda kalıcı viral yanıt elde<br />
edildi. Vitiligo tedavisi ise dermatoloji kliniğince<br />
düzenlendi ve tedaviden kısmen fayda gördü.<br />
Resim 2.Yüzünde hiperpigmentasyonu olan hasta.<br />
ve dördüncü ayda belirgin hale geldi (Resim 2).<br />
Tedaviye başladıktan sonra hastada güneşe maruziyette<br />
bir artış olmadığı öğrenildi. Hasta hiperpigmentasyon<br />
yapan nedenler yönünden endokrin<br />
bölümünde araştırıldı ve herhangi bir hormonal<br />
bozukluk saptanmadı. Hasta dermatoloji hekimine<br />
danışıldı. Dermatoloji kliniğiyle birlikte değerlendirilen<br />
hastanın lezyonunun ilaç yan etkisi<br />
olduğu belirlendi. KHC tedavisine devam edilen<br />
hastada, tedavi sonunda kalıcı viral yanıt elde<br />
edildi. Hiperpigmentasyon lezyonu için ise özgül<br />
tedavi verilmedi. Şu anda lezyonları kısmen azalsa<br />
da devam etmektedir.<br />
TARTIŞMA<br />
Resim 1. Alın bölgesinde vitiligosu olan hasta<br />
OLGU 2<br />
Kırkbeş yaşında erkek hasta, özel bir işyerinde<br />
çalışıyor. Hastaya KHC enfeksiyonu nedeniyle<br />
Ağustos 2009’da pegile-interferon alfa 2b 120 mikrogram/gün<br />
ve ribavirin 1000 mg/gün kombinasyonu<br />
başlandı. Hastada tedavinin ikinci ayından<br />
itibaren yüzde diffüz hiperpigmentasyon gelişti<br />
KHC tedavisi sırasında birçok yan etki izlenmektedir.<br />
Cilt bulguları nispeten daha az izlenmektedir.<br />
Cilt bulgularının çoğunluğu lokal enjeksiyon bölgesinde<br />
izlenen lezyonlardır ve bu lezyonların yaklaşık<br />
%60’ını oluşturmaktadır. Vitiligo ve hiperpigmentasyon<br />
daha nadir bildirilen yan etkilerdir (4).<br />
Vitiligo, değişik büyüklükte ve sayıda, iyi sınırlı, süt<br />
beyazı renkte yamalar şeklinde görülen, melanosit<br />
yıkımı ile karakterize kazanılmış bir deri hastalığıdır<br />
(5-8). Çok çeşitli araştırmalara rağmen, vitiligonun<br />
sebebi hâlâ kesin olarak bilinmemektedir.<br />
Genellikle kabul edilen görüş, vitiligonun, melanositlere<br />
karşı gelişen otoantikorlar nedeniyle<br />
meydana geldiğidir (9). Melanosit yıkımı hücresel<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87<br />
85
Gürbüz Y ve ark.<br />
veya humoral immuniteye bağlı gelişebilir (10).<br />
Melanositler major histokompatibilite kompleksi<br />
klas 1 ve 2 moleküllerini, intrasellüler adezyon<br />
molekülü-1 ve vasküler adezyon molekülü-1 gibi<br />
adezyon moleküllerini ayrıca da Interlökin-1 (IL-<br />
1), IL-6, IL-8 gibi sitokinleri ve transforming growth<br />
faktör-beta salgılamaktadır. Ayrıca melanositlerin<br />
fagositoz yeteneklerinin yanı sıra T hücrelerine<br />
antijen ve antijenik peptidlerin sunulmasında da<br />
görev alıyor olabilecekleri düşünülmektedir (11).<br />
Bu yeni bulgular melanositleri de immun sistem<br />
içine çekmekte ve vitiligonun immun sistemle<br />
bağlantısına daha çok ağırlık verilmesi gerektiğinin<br />
işaretlerini taşımaktadır (12).<br />
İnterferonlar antiviral, antitümör ve immunomodulatuar<br />
etkileri ile oldukça geniş biyolojik aktiviteye<br />
sahip endojen sitokinlerdir. İmmun sistem<br />
hücrelerinin büyüme ve farklılaşmasını etkiler.<br />
İnterferonun bildirilen çeşitli yan etkilerinden biri<br />
dermatolojik yan etkilerdir. Bu ajanın kullanımına<br />
bağlı psöriazis, liken planus, pemfigus vulgaris, eritema<br />
multiforme, vitiligo gibi etiyopatogenezinde<br />
otoimmunitenin rol oynadığı çeşitli dermatolojik<br />
hastalıkların geliştiğine dair olgu sunumları mevcuttur<br />
(13). KHC tedavisinde izlenen vitiligo olguları<br />
daha çok interferon tedavisine bağlanmıştır<br />
(3, 10, 14-16). Vitiligo gelişiminde interferonun etki<br />
mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Normal<br />
melanositleri yıkıma uğratan antimelanosit otoantikorları<br />
indükleyebileceği veya sitotoksik T hücrelerini<br />
aktive edebileceği düşünülmektedir (17).<br />
KHC tedavisi sırasında ciltte izlenebilen hiperpigmentasyon<br />
daha nadir izlenmektedir. Daha çok<br />
oral mukoza ve dilde izlendiğine dair vaka bildirimleri<br />
mevcuttur (18, 19). Hiperpigmentasyonun<br />
esas nedeni net olarak bilinmemektedir, fotosensitiviteye<br />
sekonder melanin birikimine bağlı olduğu<br />
düşünülmektedir (20). Ancak hastamızda güneşe<br />
maruziyet öyküsü yoktu. Ayrıca melanin sentezi,<br />
melanosit stimüle edici hormon (MSH) tarafından<br />
düzenlenmektedir ve interferonların MSH üretimini<br />
artırdığı gösterilmiştir (18, 19, 21). Bizim hastamızda<br />
da hiperpigmentasyonun sebebi interferon<br />
tedavisine bağlı MSH artışı ve buna sekonder olarak<br />
melanin pigment artışı neden olmuş olabilir.<br />
Sonuç olarak pegile-interferonlar ve ribavirin ile<br />
tedavi gören hastalarda çeşitli yan etkilerin yanı<br />
sıra hiperpigmentasyon ve vitiligo gibi cilt bulgularına<br />
da rastlanabileceği konusu akılda tutulmalı<br />
ve hastalar bu konuda tedavi öncesi bilgilendirilmelidir.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Kronenberger B, Zeuzem S. Current and future<br />
treatment options for HCV. Ann Hepatol 2009; 8:<br />
103-12.<br />
2. Wilkins T, Malcolm JK, Raina D, Schade RR.<br />
<strong>Hepatit</strong>is C: diagnosis and treatment. Am Fam<br />
Physician 2010; 81: 1351-7.<br />
3. Arya V, Bansal M, Girard L, Arya S, Valluri A. Vitiligo<br />
at Injection Site of PEG-IFN-α 2a in Two Patients<br />
with Chronic <strong>Hepatit</strong>is C: Case Report and<br />
Literature Review. Case Rep Dermatol. 2010; 2:<br />
156-64.<br />
4. Veluru C, Atluri D, Chadalavada R, Burns E, Mullen<br />
KD. Skin rash during chronic hepatitis C therapy.<br />
Gastroenterol Hepatol (N Y) 2010; 6: 323-5.<br />
5. Ortonne JP, Bahadoran P, Fitzpatrick TB, et<br />
al. Hypomelanoses and hypermelanoses.<br />
Fitzpatrick’s Dermatology in General Medicine.<br />
Freedberg IM, Eisen AZ, Wolf K et al. (eds) USA,<br />
McGraw-Hill, 2003: 836-81.<br />
6. Baransü O. Pigmentasyon bozuklukları. Dermatoloji.<br />
Tüzün Y, Kotoğyan A, Aydemir EH ve ark.<br />
(eds) İstanbul, Nobel Tıp Kitabevi, 1994: 557-9.<br />
7. Braun-Falco O, Plewig G, Wolf HH, Burgdorf<br />
WHC. Disorders of melanin pigmentation. Dermatology.<br />
Berlin, Springer Verlag 2000: 1013-42.<br />
8. Spielvogel RL, Kantor GR. Pigmentary disorders<br />
of the skin. Lever’s Histopathology of the Skin.<br />
Editor in Chief, Elder D. Ed. Elenitsas R, Jaworsky<br />
C, Johnson Jr B. Philadelphia, Lippincott Raven<br />
1997: 619-23.<br />
9. Chang LW, Liranzo M, Bergfeld WF. Cutaneous<br />
side effects associated with interferon-alpha therapy:<br />
a review. Cutis. 1995; 56: 144.<br />
10. Simsek H, Savas C, Akkiz H, Telatar H. Interferon-induced<br />
vitiligo in a patient with chronic viral<br />
hepatitis C infection. Dermatology, 1996; 193:<br />
65-6.<br />
11. Oztas P, Polat M, Yalcin B, Gur G, Tamer E, Alli N.<br />
<strong>Hepatit</strong> C Virüs ile İlişkili Deri Hastalıkları. Turkiye<br />
Klinikleri J Med Sci 2007, 27: 136-8.<br />
12. Arıcan Ö. Vitiligo patogenezinde immünitenin<br />
rolü. Dermatose 2006; 1: 33-7.<br />
13. Naughton GK. Eisinger M. Bystryn JC: Antibodies<br />
to normal human melanocytes in vitiligo. J Exp<br />
Med 1983; 158: 246-51.<br />
14. Seckin D, Durusoy C, Sahin S: Concomitant vitiligo<br />
and psoriasis in a patient treated with interferon<br />
alfa-2a for chronic hepatitis B infection.<br />
Pediatr Dermatol 2004; 21: 577-9.<br />
15. Bernstein D, Reddy KR, Jeffers L, Schiff E: Canities<br />
and vitiligo complicating interferon therapy<br />
for hepatitis C. Am J Gastroenterol 1995; 90:<br />
1176-7.<br />
86 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87
Kronik <strong>Hepatit</strong> C Tedavisini Takiben Gelişen Cilt Bulguları; İki Olgu Sunumu<br />
16. Tinio P, Hadi S, Al-Ghaithi K, Al-Qari H, Rudikoff<br />
D: Segmental vitiligo and hair curling after interferon<br />
alpha and ribavirin treatment for hepatitis<br />
C. Skinmed 2006; 5: 50-1.<br />
17. Abdel-Naser MB, Krüger-Krasagakes S, Krasagakis<br />
K, Gollnick H, Abdel-Fattah A, Orfanos CE:<br />
Further evidence for involvement of both cell<br />
mediated and humoral immunity in generalized<br />
vitiligo. Pigment Cell Res 1994; 7: 1-8.<br />
18. Gurguta C, Kauer C, Bergholz U, Formann E, Steindl-Munda<br />
P, Ferenci P. Tongue and skin hyperpigmentation<br />
during PEG-interferon-alpha/ribavirin<br />
therapy in dark-skinned non-Caucasian<br />
patients with chronic hepatitis C. Am J Gastroenterol.<br />
2006; 101: 197-8.<br />
19. Willems M, Munte K, Vrolijk JM, et al. Hyperpigmentation<br />
during interferon-alpha therapy for<br />
chronic hepatitis C virus infection. Br J Dermatol.<br />
2003; 149: 390-4.<br />
20. Van den Wijngaard R, Wankowicz-Kalinska A,<br />
Pals S, Weening J, Das P.. Autoimmune melanocyte<br />
destruction in vitiligo. Lab Invest 2001;<br />
81: 1061-7.<br />
21. Torres HA, Bull L, Arduino RC, Barnett BJ. Tongue<br />
hyperpigmentation in a Caucasian patient<br />
coinfected with HIV and hepatitis C during peginterferon<br />
alfa-2b and ribavirin therapy. Am J<br />
Gastroenterol 2007; 102: 1334-5.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Doğan Barış ÖZTÜRK<br />
SB Dışkapı YBEAH<br />
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği<br />
e-mail: dbarisozturk@yahoo.com<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 84-87<br />
87
Çalışır C ve ark.<br />
Olgu Sunumu<br />
Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu*<br />
Celal ÇALIŞIR 1 , Süda TEKİN KORUK 1 , Leman KARAAĞAÇ 2 , Hasan KARSEN 1<br />
1<br />
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,<br />
2<br />
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, ŞANLIURFA<br />
*Bu çalışma 7-11 Kasım 2010 tarihinde Girne/KKTC’de yapılan XXXIV. Türk Mikrobiyoloji Kongresinde poster bildiri olarak<br />
sunulmuştur.<br />
ÖZET<br />
Akut hepatit C, hepatit C virusunun (HCV) yol açtığı yüksek oranda kronikleşebilen, siroz ve karaciğer kanserine<br />
neden olan ciddi bir enfeksiyondur. HCV enfeksiyonunda asıl bulaşma parenteral yol ile meydana<br />
gelir. Nozokomiyal bulaşmaya hastanelerde kontamine aletlerle yapılan tıbbi işlemler ve uygun olmayan<br />
aseptik teknikler neden olabilir. Burada, birisi pegileinterferon alfa ile tedavi edilen diğeri spontan iyileşme<br />
ile sonuçlanan iki nozokomiyal akut hepatit C olgusu sunulmuştur.<br />
Anahtar Kelimeler: Akut hepatit C, nozokomiyal enfeksiyon, tedavi<br />
SUMMARY<br />
Nosocomial Acute <strong>Hepatit</strong>is C: Two Cases Report<br />
Acute hepatitis C is a serious infectious disease caused by hepatitis C virus (HCV) and leads chronic liver<br />
disease, cirrhosis and hepatocelluler carcinoma. Transmission of HCV primarily occurs through parenteral<br />
exposure. Nosocomial transmission occurs due to contaminated medical devices and breaches in aseptic<br />
techniques in hospitals. Here, we present two cases with nosocomial acute hepatitis C, of whom one was<br />
treated with pegyleinterferon alpha and the other recovered spontaneously.<br />
Keywords: Acute hepatitis C, nosocomial infection, treatment<br />
GİRİŞ<br />
<strong>Hepatit</strong> C virusu (HCV) Flaviviridae ailesinin Hepacivirus<br />
genusuna ait bir RNA virusudur (1).<br />
HCV enfeksiyonu prevalansının yaklaşık %2.2-3<br />
arasında olduğu tahmin edilmektedir (2). Ülkemiz<br />
dünya haritasında prevalansı %1-1.9 arasında<br />
olan ülkeler içerisinde yer almaktadır (3, 4). HCV<br />
esas olarak kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu<br />
ve kontamine iğnelerin kullanılması ile parenteral<br />
yolla bulaşır. Gelişmiş ülkelerde intravenöz<br />
ilaç kullanımı en önemli bulaş yoludur. Perinatal<br />
ve cinsel yolla bulaş ise daha nadir olarak görülür<br />
(5). Hastane ve diş tedavi ünitelerinde kullanılan<br />
alet ve ekipmanların yetersiz temizlik ve dezenfeksiyonu<br />
da önemli bir risk faktörüdür (6, 7). Akut<br />
hepatit C enfeksiyonu çoğunlukla asemptomatik<br />
88 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91
Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />
seyreder ve %85 kronikleşir (1). Kronikleşme olasılığının<br />
yüksek olması nedeniyle akut enfeksiyon<br />
varlığında tedavide antiviraller denenmektedir. İnterferonların<br />
kullanımı ile yüz güldürücü sonuçlar<br />
elde edilmektedir (8).<br />
Bu yazıda, ilerlemiş tanı yöntemlerine rağmen, birisi<br />
pegileinterferon alfa 2a ile tedavi edilen diğeri<br />
spontan iyileşme ile sonuçlanan iki nozokomiyal<br />
akut hepatit C olgusunun sunulması amaçlanmıştır.<br />
OLGU 1<br />
Sıvacılık yapan 41 yaşındaki erkek hastanın yakınmaları<br />
15 gün önce halsizlik, iştahsızlık ile başlamış.<br />
Daha sonra idrar renginde koyulaşma ve gözlerinde<br />
sararmayı fark etmiş. Öyküsünden, hastanın iki<br />
ay önce sıva yapmak için kurduğu iskeleden düştüğü,<br />
çenesi ile dişlerinde kırıkların oluştuğu ve bu<br />
nedenle çenesine cerrahi girişim uygulandığı öğrenildi.<br />
Hastanın özgeçmişinden inaktif kronik hepatit<br />
B enfeksiyonu nedeniyle takip edildiği öğrenildi.<br />
Aile taramasında özellik yoktu.<br />
Başvurunda yapılan fizik muayenesinde cilt ve<br />
skleralarında ikter ve alt çene sağında operasyona<br />
bağlı skar ve şişlik mevcuttu. Laboratuvar incelemesinde,<br />
hemoglobin 15 g/dL, hematokrit<br />
%48, lökosit 11200 /mm 3 , trombosit 372000 /mm 3 ,<br />
glukoz 92 mg/dL, aspartat aminotransferaz (AST)<br />
1025 IU/L, alanin aminotransferaz (ALT) 1096 IU/L,<br />
gama glutamil transpeptidaz (GGT) 188 IU/L, total/<br />
direk bilirubin 21.1/14.8 mg/dL, C-reaktif protein<br />
(CRP) negatif ve tam idrar incelemesinde (+2)<br />
bilirubin dışında özellik yoktu. Serolojik incelemede<br />
HBsAg pozitif, anti-HBe pozitif, anti-HBc<br />
IgM negatif, anti-HAV IgM negatif, anti-HCV pozitif<br />
(Architect i2000sr, Abbott, USA) ve anti-HDV negatif<br />
olarak tespit edildi. Hastanın HBV DNA sonucu<br />
negatif, HCV RNA 4.45x10 5 IU/mL (Cobas Taqman<br />
48, Roche Diagnostics, Switzerland) olarak bulundu.<br />
Rose Bengal lam aglutinasyonu, ANA, AMA,<br />
Anti-SM, anti-CMV IgM, anti-toksoplazma IgM negatif<br />
idi. Ultrasonografisinde karaciğer parankimi<br />
kaba granüler görünümde idi. Hastanede girişim<br />
yapılması gibi bir risk faktörünün olması, daha<br />
önce inaktif kronik hepatit B nedeniyle takipli<br />
olması nedeniyle ve klinik ile laboratuvar olarak<br />
değerlendirildiğinde hasta nozokomiyal akut hepatit<br />
C enfeksiyonu olarak kabul edildi. Spontan<br />
klirens açısından sekiz hafta izlenen hastaya HCV<br />
RNA’nın negatifleşmemesi üzerine, pegile interferon<br />
alfa 2a 180 mcg haftada bir olacak şekilde<br />
başlandı. Birinci ayda HCV RNA negatifleşti. Tedavi<br />
24 haftaya tamamlandı. Tedavi sonu ve tedavi<br />
sonrası birinci yıl HCV RNA ve HBV DNA değerleri<br />
negatif idi ve diğer biyokimyasal değerler normal<br />
sınırlarda tespit edildi.<br />
OLGU 2<br />
Ev hanımı 55 yaşındaki kadın hastanın yakınmaları<br />
15 gün önce halsizlik, iştahsızlık, dilde tat bozukluğu,<br />
karın ağrısı, mide bulantısı ile başlamış. Birkaç<br />
gün sonra idrar renginde koyulaşmayı fark etmiş.<br />
Öyküsünden, tip 2 diyabeti olan hastaya koroner<br />
arter hastalığı nedeniyle 8 hafta önce koroner anjiografi<br />
yapıldığı öğrenildi. Ek kronik hastalık ve bitkisel<br />
ilaç kullanımı, kan transfüzyon öyküsü yoktu.<br />
Aile taramasında özellik yoktu.<br />
Fizik muayenede cilt ve skleralar ikterik, batında<br />
epigastrik ve sağ üst kadran hassasiyeti dışında<br />
özellik yoktu. Laboratuvar olarak hemoglobin 12.8<br />
g/dL, hematokrit %43, lökosit 7024 /mm 3 , trombosit<br />
189000 /mm 3 , glukoz 348 mg/dL, AST 913 IU/L,<br />
ALT 1677 IU/L, GGT 961 IU/L, total/direk bilirubin<br />
4.9/3.7 mg/dL, CRP 1.7 mg/dL (N: 0.1-0.5), tam<br />
idrar incelemesinde (+4) glukoz dışında özellik<br />
yoktu. Serolojik incelemede HBsAg, anti-HBc IgM,<br />
anti-HAV IgM negatif, anti-HCV pozitif (Architect<br />
i2000sr, Abbott, USA) olarak bulundu. HCV RNA<br />
4.7x10 7 IU/mL (Cobas Taqman 48, Roche Diagnostics,<br />
Switzerland) idi. Batın ultrasonografisinde<br />
safra kesesinde kalınlaşma dışında özellik yoktu.<br />
Hasta girişim öyküsünün olması, o dönemde yapılan<br />
serolojik testlerde özellik olmaması, klinik ve<br />
laboratuvar olarak destekleyici bulguların olması<br />
nedeniyle nozokomiyal akut hepatit C olarak kabul<br />
edildi. Spontan viral klirens için sekiz hafta<br />
beklendi. Bu süre sonunda yapılan HCV RNA sonucu<br />
negatif idi. Diğer biyokimyasal değerleri normal<br />
sınırlara geldi. Hastanın altıncı ay HCV RNA’sı<br />
halen negatif.<br />
TARTIŞMA<br />
Akut HCV enfeksiyonu yüksek kronikleşme, siroz<br />
ve hepatosellüler kansere dönüşebilme potansiyeli<br />
nedeniyle önemli bir enfeksiyon hastalığıdır.<br />
Son yıllarda, ortak enjektör kullanımının azalması,<br />
transfüzyon ve diğer işlemlerde üniversal önlemlere<br />
uyulmasına bağlı insidansında azalma olma-<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91<br />
89
Çalışır C ve ark.<br />
sına karşın halen görülmektedir (1). HCV esas<br />
olarak kontamine iğnelerin kullanılması ile parenteral<br />
yolla bulaşır (5). Hastane ortamında kan ve<br />
ürünleri, doku-organ nakilleri esnasında bulaşma<br />
bilinen diğer yollardır. Bunun yanında girişimsel<br />
işlemleri takiben kullanılan aletlerin dezenfeksiyon<br />
ve sterilizasyon ilkelerine dikkat edilmemesi<br />
veya ortak kullanılan malzemelere bağlı hastane<br />
salgınları bildirilmiştir (9, 10). Sunduğumuz iki olguda<br />
da hastanede bulunma ve girişimsel işlem<br />
uygulanma öyküsü mevcuttu. Günümüzde dezenfeksiyon<br />
ve sterilizasyon yöntemlerinde oldukça<br />
fazla mesafe alınmıştır. Buna rağmen olguların görülmesi<br />
oldukça kaygı vericidir. Başta viral hepatitler<br />
olmak üzere pek çok parenteral yolla bulaşan<br />
hastalıkların önemi ve bunlardan korunma yolları<br />
sağlık çalışanlarına belirli zamanlarda yapılacak<br />
eğitimlerle anlatılmalıdır.<br />
Akut HCV olgularının ancak %15-25’inde sarılık<br />
gözlenir (11). Akut enfeksiyon genellikle semptomsuzdur,<br />
ancak kırgınlık, bulantı, sarılık, batın<br />
sağ üst kadranında ağrı ve idrarda renk koyuluğu<br />
bulgu veren olgularda gözlenebilir (1). Semptomatik<br />
akut viral hepatit olgularının altıda biri<br />
HCV’ye bağlıdır. Klinik ve laboratuvar olarak kıyaslandığında<br />
hepatit A ve hepatit B’den daha hafif<br />
seyirlidir. Olguların büyük kısmı anikterik seyretmesi<br />
nedeniyle gözden kaçar (12). <strong>Hepatit</strong> C enfeksiyonunda<br />
inkübasyon süresi ortalama 50 gün<br />
(14-120 gün) kadardır (1). Sunduğumuz her iki olguda<br />
da mevcut klinik, semptomlarla birlikteydi.<br />
Her ikisinde de hastanelerde tanı-tedavi amaçlı girişim<br />
yapılmıştı. İnkübasyon dönemi de belirtilen<br />
sürelerle uyumluydu. Kuşkusuz bu klinik belirti ve<br />
bulgular, tanı olasılığını artıran bir durumdu. Ancak<br />
akut hepatit C enfeksiyonunu kronik enfeksiyondan<br />
ayırmak oldukça zordur. Riskli temas zamanının<br />
tam olarak saptanamaması, akut evrenin<br />
süresinin değişken olması ve bu dönemde tanı<br />
koyduracak özgül testin olmaması nedeniyle tanı<br />
koymak güçleşir. Ayrıca her iki durumda da anti<br />
HCV ve HCV RNA pozitiftir. Ancak öykü ve daha<br />
önce yapılmış tetkikler ayırıcı tanıda önemlidir<br />
(1). Olgularımızdan birisinin kronik hepatit B taşıyıcılığı<br />
nedeniyle takipte olması ve HCV serolojisinin<br />
önceden bilinmesi, diğerinde ise anjiografi<br />
öncesinde bakılan tetkiklerde anormal sonuca<br />
rastlanılmaması söz konusu idi. Bu epidemiyolojik<br />
öykü ve hastane girişimleri tanımızın akut HCV<br />
olmasını desteklemiştir.<br />
Akut HCV enfeksiyonunda amaç hepatit C enfeksiyonunun<br />
kronikleşmesini engellemektir. Henüz<br />
mevcut olan bir aşısı yoktur ve interferon alfa ile<br />
erken tedavi bir seçenek olabilir (13). Semptomatik<br />
akut hepatit C hastalarının 24 haftalık interferon<br />
veya pegileinterferon alfa ile monoterapisi<br />
olguların yaklaşık %90’da kronikleşmeyi engellediği<br />
belirtilmiştir (8, 13, 14). Ribavirin eklemenin<br />
gerekli olmadığı, semptomatik akut hepatit C<br />
hastalarında spontan viral temizlenme semptom<br />
başlangıcından sonraki ilk 12 hafta içerisinde<br />
olabildiği belirtilmiştir (15). Spontan iyileşmenin<br />
olguların %10-60’ında (ortalama %25 kadarında)<br />
görüldüğü vurgulanmaktadır (5). Bunun yanında<br />
saptanabilirse asemptomatik olguların hemen tedavi<br />
edilmesi gerekliliği belirtilmektedir (16).Tedaviye<br />
daha geç başlama kalıcı viral yanıt oranını<br />
azaltır. Semptom başlangıcından ortalama 27 gün<br />
sonra ve 76 gün sonra başlanan gruplar karşılaştırıldığında<br />
etkinlik %89’dan %71’e düşmektedir<br />
(8). Görüldüğü gibi akut hepatit C enfeksiyonunun<br />
tedavisi konusunda bir rehber yoktur. Öneriler<br />
daha çok çalışma sonuçları üzerinden yapılmaktadır.<br />
Bu verilerden yola çıkarak sunduğumuz iki<br />
semptomatik akut hepatit C olgusu, spontan viral<br />
klirens açısından sekiz hafta tedavisiz takip edildi.<br />
İlk olguya HCV RNA pozitifliğinin devam etmesi<br />
üzerine pegile-interferon alfa-2a 180 mcg başlandı<br />
ve HCV RNA negatifliği birinci ayda görüldü. Erken<br />
yanıt alındı, önerilere dayalı olarak tedavi 24 haftaya<br />
tamamlandı. Daha önce inaktif kronik hepatit<br />
B olan bu olgumuzda akut hepatit C, süperenfeksiyon<br />
olarak gelişti. Akut HCV enfeksiyonunda fulminan<br />
hepatit nadirken, HBV ile birlikte fulminan<br />
seyrin arttığı bilinmektedir (17). Diğer olgunun takiplerinde,<br />
sekizinci haftada bakılan HCV RNA negatif<br />
ve aminotransferazları normal olduğundan,<br />
tedavi verilmedi. Böylece gereksiz ilaç yan etkileri<br />
ve tedavi maliyeti gibi diğer ek sorunların da önüne<br />
geçilmiş oldu.<br />
Sonuç olarak bilimsel ve teknolojik gelişmelere<br />
rağmen asepsi ve antisepsi uygulamalarında<br />
yetersizlikler nedeniyle hastane kaynaklı enfeksiyonlar<br />
halen sorun olmaya devam etmektedir.<br />
Kronikleşme eğiliminin yüksek olması nedeniyle<br />
semptomlu akut hepatit C’li hastalar tedavi edilmeli<br />
ancak spontan viral temizlenme ihtimaline<br />
şans verilmelidir. Asemptomatik ya da spontan<br />
iyileşme şansı beklenmeyen hastalarda ise mümkün<br />
olan en kısa zamanda tedavi başlanmalıdır.<br />
90 <strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91
Nozokomiyal Akut <strong>Hepatit</strong> C: İki Olgu Sunumu<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Thomas DL, Ray SC; <strong>Hepatit</strong>is C. Mandell GL,<br />
Bennett JE, Dolin R (eds); Principles and Practice<br />
of Infectious Diseases, 7th edition, Philadelphia,<br />
Churchill Livingstone, 2010: 2157-86.<br />
2. Lavanchy D. The global burden of hepatitis C.<br />
Liver Int 2009; 29 Suppl 1: 74-81.<br />
3. Shepard CW, Finelli L, Alter MJ. Global epidemiology<br />
of hepatitis C virus infection. Lancet Infect<br />
Dis 2005; 5: 558-67.<br />
4. <strong>Hepatit</strong>is C-global prevalance (update). Wkly<br />
Epidemiol Rec 2000; 75: 18-9.<br />
5. Caruntu FA, Benea L. Acute hepatitis C virus infection:<br />
Diagnosis, pathogenesis, treatment. J<br />
Gastrointestin Liver Dis 2006; 15: 249-256.<br />
6. Barut HŞ, Günal Ö. Dünyada ve Ülkemizde <strong>Hepatit</strong><br />
C Epidemiyolojisi. Klimik <strong>Dergisi</strong> 2009; 22:<br />
38-43.<br />
7. Yıldırım B, Tahan V, Ozaras R, et al. <strong>Hepatit</strong>is C<br />
virus risk factors in the Turkish community. Dig<br />
Dis Sci 2005; 50: 2352-5.<br />
8. Wiegand J, Buggisch P, Boecher W, et al, Early<br />
monotheraphy with pegylated interferon alpha-<br />
2b for acute hepatitis C infection: the HEP-NET<br />
acute-HCV-II study. Hepatology 2006; 43: 250-6.<br />
9. Grethe S, Gemsa F, Monazahian M, Böhme I, Uy<br />
A, Thomssen R. Molecular epidemiology of an<br />
outbreak of HCV in a hemodialysis unit: direct<br />
sequencing of HCV-HVR1 as an appropriate tool<br />
for phylogenetic analysis. J Med Virol 2000; 60:<br />
152-8.<br />
10. Krause G, Trepka MJ, Whisenhunt RS, et al. Nosocomial<br />
transmission of hepatitis C virus associated<br />
with the use of multidose saline vials.<br />
Infect Control Hosp Epidemiol 2003; 24: 122-7.<br />
11. Andreone P, Caraceni P,Grazi GL, et al. Lamivudine<br />
treatment for acute hepatitis B after liver<br />
transplantation. J Hepatol 1998; 29: 985-9.<br />
12. Akhan S. <strong>Hepatit</strong> C virusu. Topçu AW, Söyletir<br />
G, Doğanay M (eds), Enfeksiyon Hastalıkları ve<br />
Mikrobiyolojisi, 3.baskı, İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri,<br />
2008: 1911-29.<br />
13. Santantonio T, Fasano M, Sinisi E, et al. Efficacy<br />
of a 24-week course of PEG-interferon alpha-2b<br />
monotherapy in patients with acute hepatitis C<br />
after failure of spontaneous clearance. J Hepatol<br />
2005; 42: 329-33.<br />
14. Broers B, Helbling B, Francois A, et al. Barriers to<br />
interferon-alfa therapy are higher in intravenous<br />
drug users than in other patients with acute hepatitis<br />
C. J Hepatol 2005; 42: 323-8.<br />
15. Gerlach JT, Diepolder HM, Zachoval R, et al. Acute<br />
hepatitis C: high rate of both spontaneous and<br />
treatment- induced viral clearance. Gastroenterology<br />
2003; 125: 80-8.<br />
16. Cornberg M, Manns MP, Wedemeyer H. Therapy<br />
of acute hepatitis C. In; Mauss S, Berg T,<br />
Rockstroh J, Sarrazin C, Wedemeyer H (eds).<br />
Hepatology-A clinical Textbook. 2nd edition.<br />
Dusseldorf, 2010: 171-2.<br />
17. Chu CM, Yeh CT, Liaw YF. Fulminant hepatic failure<br />
in acute hepatitis C: Increased risk in chronic<br />
carriers of hepatitis B virus. Gut 1999; 45: 613-7.<br />
YAZIŞMA ADRESİ<br />
Dr. Celal ÇALIŞIR<br />
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji<br />
Anabilim Dalı<br />
Yenişehir Yerleşkesi, ŞANLIURFA<br />
e-mail: celalcalisir@yahoo.com.tr<br />
<strong>Viral</strong> <strong>Hepatit</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>2011</strong>; 17(2): 88-91<br />
91