o_19i9vc88i18vo10i3tv513593g8a.pdf

editörden 

SAYI:1 / ŞUBAT-MART 2015 

Hoş Geldik, Hoş Bulduk... 

İmtiyaz Sahibi: 

Nurdan Tol 

Merhaba diyerek başlıyor kayak 

serüvenimiz… 

Özgürlüğün zirvesine yolculuk etmeye 

hazır mısınız? 

Türkiye’de pek çok dergi var ama biz fark 

yaratmak adına kayak ve doğa sporlarını 

konu alan, bu konuyu başlı başına işleyen 

bir medya organı olmak için çıktık yola… 

Kayağın geçmişinden bahsederek 

başlayalım. karda batmadan yürümeyi 

sağlayan ekipmanların ilk olarak, 

zamanımızdan 8000 yıl önceleri Altay 

Dağları’nda kullanılmaya başlandığı 

araştırıcılar tarafından iddia ediliyor. Daha 

sonraları buradan bütün dünyaya, özellikle 

kuzey bölgelere yayılan kayak, İskandinav 

ülkelerinde büyük ilgi görmüş. Burada 

gelişen kayak, Norveç lisanındaki ismi olan 

“ski” kelimesiyle dünyaya yayılmış ve bu 

isimle benimsenmiş. İskandinav ülkelerinde 

ihtiyaca göre günlük işlerde, ulaşım ve 

nakliyatta kullanılan kayak, askeri amaçlı ilk 

olarak yine Norveç’te kullanılmış. 

Temel bilgilerin alınmasıyla daha 

rahat yapılabilecek olan kayak sporuna, 

eğitmenlerin önerileri ile başlamak 

gerekiyor. Kayak merkezlerinde verilen 

eğitimlerde, teknik bilgiler ile birlikte kar 

üzerinde pratik yaparak başlayıp, kısa 

zamanda kendinizi pistlere hazır halde 

bulabilirsiniz. 

Dünyada Federation Internationale 

de Ski (FIS) himayesinde, Türkiye’de de 

Kayak Federasyonu tarafından kayak sporu 

çalışmaları organize edilmekte. 1950’den 

beri FIS tarafından her dört senede bir Kış 

Olimpiyatları düzenleniyor. Yurdumuzda 

da çeşitli yerlerde (Uludağ, Sarıkamış, 

Palandöken, Erciyes vb.) kayak merkezleri 

mevcut. Kış mevsiminde buralarda çeşitli 

müsabakalar yapılıyor. Özellikle uluslararası 

müsabakalara daha fazla sporcu yetişmesi 

için, bu sporun ülkemizde yaygınlaşması 

gerekiyor. Her yaşta insanın yapabileceği 

bu keyifli sporun, ülkemizde daha fazla 

kişiye ulaşmasında My SKI Life ailesi olarak 

katkımızın olması bizi mutlu edecek. 

Birbirinden değerli yazılarımız arasında, 

Kayseri’nin güzelliklerini, Türkiye’deki 

kayak merkezlerinin tanıtımını, Erzurum’un 

keşfedilesi doğasını, önemli kayakçılardan 

dergimize özel röportajları, sağlık 

köşesinde sağlıklı kayak yapmak ile 

ilgili önerilerin yanı sıra, ülkemizden ve 

dünyadan kayak haberlerini bulabilirsiniz. 

Kar tanelerinin oluşturduğu huzur, 

mutluluk herkesi sarsın temennilerimiz 

ile siz okurlarımızın karşısında olmanın 

keyfini yaşıyoruz. Bu yolculuğumuzda 

bizimle birlikte olmayı seçtiğiniz için 

teşekkürlerimizle… 

Akben Ulutaş 

Yazı İşleri Sorumlusu: 

Hüseyin Murat Tol 

Genel Yayın Yönetmeni: 

Sevinç Emir 

Editör: 

Akben Ulutaş 

Muhabir: 

Yasemin Kad 

Hukuk Danışmanı: 

Dede Hukuk Bürosu 

Yayına Hazırlık: 

Tolgrup A.S. , 

Baskı: 

San , Ofset Matbaacılık 

San. ve Tic. Ltd. Sti. , 

Yayın Türü: 

Süreli yayındır. 

İki ayda bir yayınlanır. 

Reklam ve Abonelik: 

0212 222 50 90 

mail: info@myski.com.tr 

web: www.myski.com.tr

İçindekiler 

6 

Kayseri’ye Yolculuk 

Türkiye’de Kayak Merkezleri 

26 

32 

Erzurum Palandöken 

ve Konaklı Kayak Merkezleri

44 

Erzurum Gelişmeye 

Devam Ediyor 

Röportaj: 

Werner Margreiter 

54 

Interalpin 2015 Fuarı 

56 

70 

Kayak Kıyafeti Alırken 

Nelere Dikkat Etmeli? 

84 

Avusturya Kayak Merkezi 

Hinterstoder Wurzeralm 

Demiroğlu’ndan Kış 

Turizmine Genel Bakış 

86

tarih 

Kayağın 

Tarihteki 

Gelişimi 

K 

AYAK İNSANLIK TARİHİ kadar eski bir tarihi geçmişe sahiptir. 

Kayağın en ilkel şekli, tarih öncesi çağlarda insanların karda batmamak için 

ve bağladıkları ağaç parçaları olarak bilinmektedir. Sonraları bu bağladıkları 

ağaç parçaların kayganlığını azaltmak için, tabanlar katran veya deri ile kaplanmaya 

başlamış. 

İlk kayaklar dişbudak, betudaladan ve 

çam ağaçlarından yapılmış olup tarihçesi 5 

bin yıl öncesine dayanmaktadır. 

Tarih araştırmalarına göre, kayağın ilk 

olarak ortaya çıktığı bölgeler Altaylar/ 

Sibirya ve Moğolistan’dır. Kayak, 

spor olarak hayatımıza girmeden 

önce, 15. yy ‘da Orta Asya’da ve 

İskandinavya’da düşmanlara karşı askeri 

amaçla kullanılmıştır. Aynı bölgelerde 

kış şartları nedeniyle ulaşım amaçlı da 

kullanılmıştır. Spor dalı olarak uygulanması 

19. yy ortalarındadır. 1879’da Oslo’da 

düzenlenen organizasyon ile kayak 

yarışmaları yapılmıştır. Fridtjof Nansen’in 

“Grönland’da Kayakla Gezi” kitabını 

yayımlaması ile kayağa gösterilen ilgi 

artmıştır. Gelişen yeni tekniklerle çeşitli 

stillere ayrılmış ve kayak kulüplerinin 

kurulması ile yetenekli sporcuların 

yetiştirilmesi için ilk adımlar atılmıştır. 

1924’te Uluslararası Kayak 

Federasyonu’nun kurulması ile 

olimpiyatlara dahil edilen kayak 

günümüzde bir çok dallarda düzenlenen 

yarışmalarla sporun vazgeçilmezidir. 

4 

ŞUBAT/MART 2015

Türkiye’de 

Kayak Tarihi 

Kayak Tarihinden söz etmişken, bu 

keyifli sporun ülkemizde nasıl ortaya 

çıktığına ve geliştiğine değinmeden 

geçmek istemedik. Türkiye’de ilk kez 1914 

yılında, Haliç’te bir marangoz atölyesinde 

yapılan çok sayıda kayak hayvan sırtında 

Erzurum’a taşınmış ve Kafkas cephesinde 

kayakçı er yetiştirmek üzere Erzurum’da 

açılan kurslarda 30 kayakçı yetiştirilmiştir. 

İlk olarak askeri amaçlı üretilen kayak 

araçları Kafkas cephesinde kayakçı asker 

yetiştirilmesi için Erzurum’a gönderilmiştir. 

1 Ocak 1933 yılında Galatasaray 

Lisesinden bir grup öğretmen ilk kez 

Uludağ’da kayak yaparak bu sporun 

Türkiye’de öncülüğünü yapmışlardır. 

1933-1934 yılları arasında Bursa, Ankara 

ve Erzurum Halkevleri ile Muhafız Alayı 

kayak sporu ile özellikle ilgilenmişlerdir. 

1934 yılından sonra karlı bölgelerdeki 

Halkevleri aracılığıyla kayak sporu 

yurt düzeyinde yayılmaya başlamıştır. 

1939 yılında kuruluş hazırlıkları 

tamamlanarak “Dağcılık ve Kış Sporları” 

adı altında günümüz Kayak Federasyonu 

kurulmuştur. Federasyonun dağcılık 

sporlarından ayrılarak bir kimliğe 

kavuşması ise ancak 1968 yılında 

gerçekleşti. 

ŞUBAT/MART 2015 

5

tanıtım 

6 

ŞUBAT/MART 2015

Erciyes Dağı 

A 

DINI ROMA İMPARATORLUĞU zamanında eski yunanca ‘Argaeos’ 

kelimesinden alan Erciyes Dağı, Kayseri’nin 20 km güneyinde bulunan ve bir 

rivayete göre 50 milyon yıldan beri bölgeyi etkisi altına alan Türkiye’nin en 

güzel ve görkemli dağlarından birisidir. 3.197 m. Yüksekliği, bulutları delen zirvesi, 

tepesinden eksik olmayan karı ve insana ilahi duygular veren azametiyle, Kayseri’nin 

kalbi gibidir. 

Kayseri’nin MÖ 4.000’lere uzanan 

tarihi içerisinde hüküm süren Hitit, 

Frig, Pers, Kapadokya, Roma, Bizans, 

Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarının 

tamamında Erciyes şehrin ve bölgenin 

sembolü olmuştur. Hatta arkaik dönemde 

Anadolu’daki Olympos olarak tabiatüstü 

hüviyetiyle şöhret bulan dağın halk 

açısından önemi Roma döneminde 

basılan paralara dahi yansımıştır. 

Sönmüş bir ‘küme volkan’ olan 

dağdaki volkanik patlamalar 30 milyon 

yıl önce başlamış, Erciyes’ten çıkan 

küller patlamanın şiddetiyle 

kilometrelerce uzaklara taşınarak, 

Hasan Dağı ile birlikte, Kapadokya 

bölgesindeki jeolojik yapıyı ve peri 

bacalarını oluşturmuştur. Yüksek kısımları 

her mevsim karla kaplı olan Erciyes’in 

kuzeyinde bir kilometre uzunluğunda dağ 

buzulu vardır. Ayrıca dağın zirve kısmında 

bulunan, Bizans rahiplerinin inzivaya 

çekildiği mağaralar ve tapınaklar kötü 

hava şartlarında, hala dağcılar için sığınak 

olmaktadır. 


7

Erciyes Kış Sporları 

Turizm Merkezi 

Türkiye’nin üçüncü Ortaanadolu’nun 

en yüksek dağı olan Erciyes, uluslararası 

kış sporları merkezi konumundadır. Kayak 

ve dağcılık için son derece elverişli pist ve 

kulvarların yer aldığı Erciyes’te son yıllarda 

yapılan çalışmalarla modern konaklama 

yerleri inşa edilmiştir. 24 saat hizmet veren 

tesislerin yanısıra, ulaşım için yollar sürekli açık 

tutulmaktadır. Erciyes 1989 yılında Bakanlar 

Kurulu Kararı ile “Kış Sporları ve Turizm 

Merkezi” ilan edilmiştir. 

Kayseri il merkezine 25 km uzaklıktaki 

Erciyes dağının 1800 ile 3000 metre arası 

yükseklikleri dağ ve kış turizmi açısından 

önem arz etmektedir. Kayak mevsimi 1 

Kasım – 1 Mayıs tarihleri arasında beş aylık 

oldukça uzun bir süreyi kapsamaktadır. Kar 

kalitesi iyi durumdadır. Kayak pistleri yüzde 

30 – 10 arasında değişiklik gösteren eğime 

sahiptir. Kayak için en ideal kar çeşidini (toz 

kar) sunan Erciyes çeşitli disiplinlerde kayak 

yarışmalarına imkan tanımaktadır. Erciyes 

kayak merkezlerinde uluslararası kayak 

yarışmaları düzenlenebilmesi için Uluslararası 

Kayak Federasyonu (FISU) tarafından Çoşkun 

ve Bedük Pistleri’nin tescili yapılmıştır. Pistler 

hem Alp disiplini hem de kuzey disiplini 

yarışmalarına imkan sağlamaktadır. Erciyes 

dağcılık ve buzul tırmanışları yanısıra, 

yaz aylarında tracking parkuru olarak da 

kullanılmaktadır. Ulaşımın son derece rahat 

olduğu Erciyes, güzelliklerini ziyaretçilerle her 

mevsim paylaşmaktadır. 

8 

ŞUBAT/MART 2015

Erciyes Master Planı 

E 

RCİYES KIŞ TURİZM Merkezi Master Plan çalışması, Kayseri 

Büyükşehir Belediyesi tarafından 2005 yılında hazırlatılmıştır. 

Avusturya’nın uzman kuruluşu Austrian Tourism Consultants (ATC) 

firması ile iki yıllık bir ön hazırlık süresi gerçekleştirildi. Master Plan’ın tüm 

yatırımları tamamlandıktan sonra Erciyes Kayak Merkezinin, dünyanın önemli 

kış turizm merkezlerinden biri haline gelmesi bekleniyor. 

Erciyes Master Planı’nın uygulaması ile 

birlikte Erciyes’te 5 adet bulunan mekanik 

tesis sayısı 20 adet olacak. Lift uzunluğu 

7,5 km’den 36,15 km’ye pist uzunluğu ise 

9 km’den 160 km’ye yükselecek. Mevcut 

liftlerin saatte 4 bin 650 kişi olan taşıma 

kapasitesi 35 bin 650 kişiye çıkacak. Plan 

kapsamında 170 hektar alanda yapay 

karlama gerçekleştirilecek. Erciyes Kayak 

Merkezi’nde 3 adet kafe ve restoran 

bulunmaktadır. Mastır Plan uygulamaya 

geçtikten sonra bu sayı 20 adete 

yükselecektir. Halihazırda 1 adet sağlık 

ünitesi olan Kayak Merkezi’ne proje ile 

birlikte 7 adet sağlık ünitesi, 5 adet alışveriş 

ünitesi, 2000 kişilik günübirlik alanlar, 4 

adet kayak kulüpleri için tesis ve 2000 

kişilik kongre ve kültür merkezi inşa edilmesi 

planlanmaktadır. 

Erciyes’te mevcut bulunan 800 kişilik 

konaklama kapasitesine 4200 kişi kapasiteli 

yeni konaklama tesisleri eklenecek. 

Plan kapsamında 9 futbol sahası, 

soyunma odaları, kondisyon, fitnes, sauna 

ve havuz gibi ek hizmetler eklenecektir. 

Mastır Plan uygulamasında giriş noktaları 

Hacılar, Halilinyurdu, mevcut liftlerin 

bulunduğu alandan ve Kabaktepe’den 

olacaktır. Giriş noktalarında otopark, 

danışma, bilet satış, kayak ve spor aletleri 

kiralama dükkanı, kayak okulu hizmetleri, 

kreş, kayak kulübü için odalar, cafe ve 

restoran bulunacaktır. 

Planlanan kış spor aktiviteleri; Alp tarzı 

kayak, snowboard, telemark, serbest stil 

kayak, kayak turları, helikopter kayağı, kuzey 

disiplin kayağı, biathlon, kar uçurtması, kar 

kızağı snow tubing, kar raftingi, kar motoru, 

buz pateni, kar ayakkabılı arazi yürüyüşüne 

olanak sağlanacak. 

Planlanan yaz aktiviteleri; Golf, dağ 

yürüyüşü, tırmanma, dağ bisikleti, uçurtma, 

paraşüt, at sırtında gezinti, kızak yolu, 

dağ planörü ve uçurtma sörfüne olanak 

sağlanacak. 

Mastır plan kapsamında 

270 Milyon Euro yatırım 

yapılıyor. 

I. Mastır Plan Etabında kayak altyapısı 

için 40 Milyon Euro, konaklama ve diğer 

olanaklar için 70 Milyon Euro yatırım 

yapılacak. Kayak pisti yüzey alanı 145 

hektara çıkacak. 6900 kişinin aynı anada 

kayak yapabilme imkanı sağlanacak. 900 

kişiye de kayak haricinde restoranda, 

dağ kulübesi aktiviteleri, yürüyüş yapma 

ve güneşlenme gibi farklı aktivite imkanı 

sunulacak. Günlük kapasite yaklaşık 10 bin 

kişi olacaktır. Yapay karlama ile 75 hektar 

alan karlanacaktır. 

II. Mastır Plan Etabında kayak altyapısı 

için 65 Milyon Euro, konaklama ve diğer 

olanaklar için 100 Milyon Euro yatırım 

yapılacak. Kayak pisti yüzey alanı 747 

hektara çıkacak. 19 bin 700 kişinin aynı 

anda kayak yapabilmesi sağlanacaktır. 

Günlük kapasite yaklaşık 30 bin kişi olacak. 

Yapay karlama ile karlanacak kayak alanı 170 

hektara yükselecek. 

Erciyes’te kış ve yaz döneminde dağ 

severler, ihtiyaçları olan altyapısı hazırlanmış 

çeşitli hizmet ve ürün çeşitliliği ile keyifli 

bir tatil dönemi geçireceklerdir. Giriş 

noktalarında gerekli olan ekipmanları 

kiralayabilecek, ücretsiz otoparka 

arabalarınız parkedip kafe ve restoranlarda 

sıcak dağ çayıyla keyif yapabilirsiniz. 

Master Plan uygulaması bitiminde 

toplam uzunluğu 200 km’ye ulaşacak 

profesyonelce konumlandırılmış 

Erciyes’in birbiriyle bağlantılı pistlerinde 

kaymanın keyfini yaşayacaksınız. Kar ezme 

makineleriyle günlük olarak ezilen ve 

düzenlenen pistler içerisinde kayak sporuna 

hem yeni başlayanlar, hem de profesyonel 

kayakçılar için vazgeçilmez bir adres 

olacaktır. 


9

Kayseri Tarihi Yerler 

(Gezilecek Yerler) 

K 

AYAK YAPMANIN KEYFİNİ yaşarken, Kayseri’nin gizli güzelliklerini 

de keşfedin. Tarihi M.Ö. 4000’lere uzanan, Erciyes Dağı’nın eteklerinde 

kurulmuş, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden Kaniş Karum’un da 

sınırları içerisinde bulundugu Kayseri, gerek külturel gerekse coğrafi özellikleri nedeniyle 

dört mevsim canlılığını koruyan bir şehir. 

Bir milyonu aşkın nüfusuyla tarihi ipek 

yolu’nun kavşak noktasında bulunan 

Kayseri’de her dönem farklı milletlerin 

birarada yaşaması kentin kültürel 

zenginliğini oluşturmaktadır. 

Camiikebir, Hunat, Hacıkılıç, LaIa, 

Han, Kurşunlu gibi Türklerin Anadolu’ya 

adım attıklarından bu yana çeşitli beylik 

ve imparatorluk dönemlerinde bina 

ettikleri, tarihi 1000 yıla ulaşan camileri. 

Gevher Nesibe Tıp Tarihi Muzesi, Hunat 

Hatun Külliyesi, Sahabiye Medresesi, 

Döner Kümbet, Roma Kalesi, Kapalıçarşı 

gibi tarihi eserleriyle Kayseri tam bir 

medeniyetler geçmişini temsil etmektedir. 

Köklü geçmişiyle görenlerin beğenisini 

kazanan bu güzel şehirde gezebileceğiniz 

tarihi yapı oldukça fazla. Özellikle kale 

yapıları bir şehrin en eski dönemlerinin 

izlerini taşıyan yapılar arasındadır.Kayseri 

Kalesi, Develi Kalesi, Melikgazi Kalesi ve 

Akkışla Kalesi ise Kayseri’deki günlerinize 

dahil edebileceğiniz tarihi dokulardan 

sadece birkaçıdır. 

Kayseri’nin tarihi parçalarının ve kültürel 

değerlerinin bir arada bulunduğu müzeler 

de gezi listenizde mutlaka yerini almalı. 

Kayseri’yi yakından tanıyacağınız müzeler 

arasında Melikgazi’deki Kayseri Atatürk 

Evi, Merkez ilçesindeki Kent ve Mimarsinan 

Müzesi, Gevher Nesibe Tıp Tarihi 

Müzesi, Ahi Evran Müzesi, Melikgazi’deki 

Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi ve 

Kayseri Arkeoloji Müzesi’dir. 

Hiç şüphesiz ki Kayseri’nin doğasının 

büyük bir bölümünü vadileri ve yaylaları 

oluşturuyor. Tatilinizde yapacağınız 

gezilere; Talas’taki Derevenk Vadisi’ni, 

Tomarza’daki Berçin Yaylası’nı, Çavuşağa 

Köyü’ndeki Barsama Vadisi’ni, Aladağlar 

Milli Parkı içerisindeki Hacer Vadisi’ni, 

Yeşilhisar’daki Soğanlı Vadisi’ni de dahil 

edebilirsiniz. 

Kayseri gezinizin en huzurlu saatlerini 

Kocasinan’daki Şeker Gölü’nde, 

Yahyalı’daki Kapuzbaşı Şelalesi’nde ve 

Palas Tuzla Gölü’nde geçirebilirsiniz. 

Gizemli bir yolculuk isteyenlere ise 

Melikgazi’de yer alan Ağırnas Yeraltı 

Şehri’ni önerebiliriz. 

Ek olarak Kayseri’nin tarihine ışık 

tutan yapılar arasında olan Kümbetler, 

Camiler ve Medreseleri de gezi listenize 

ekleyebilirsiniz. 

10 

ŞUBAT/MART 2015


11

Kapadokya 

K 

APADOKYA 

BÖLGESİ, DOĞA 

ve tarihin dünyada en 

güzel bütünleştiği yerdir. Coğrafik 

olaylar Peribacalarını oluştururken, 

tarihi süreçte, insanlar da, bu 

peribacalarının içlerine ev, kilise 

oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, 

binlerce yıllık yaşlı medeniyetlerin 

izlerini günümüze taşımıştır. 

Roma İmparatoru Augustus zamanında 

Antik Dönem yazarlarından Strabon 17 

kitaplık ‘Geographika’ adlı kitabında 

(Anadolu XII, XIII, XIV) Kapadokya 

Bölgesi’nin sınırlarını güneyde Toros 

Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya 

ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına 

kadar uzanan geniş bir bölge olarak 

belirtir. 

Bu günkü Kapadokya bölgesi, Nevşehir, 

Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir 

illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir 

alan olan kayalık Kapadokya bölgesi 

ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, 

Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden 

ibarettir. Kayalara oyulmuş geleneksek 

Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin 

özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler 19. 

yüzyılda yamaçlara ya kayaların yada 

kesme taştan inşa edilmiştir. 

Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş 

yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan 

çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok 

rahat işlenebilmekte, ancak hava ile temas 

ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı 

bir yapı malzemesine dönüşmektedir. 

Kullanılan malzemenin bol olması ve 

kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye 

has olan taş işçiliği gelişerek mimari 

bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu 

gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. 

Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı 

stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle 

süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. 

yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük 

yapılardır. İslam resim sanatını göstermek 

açısından önemli olan güvercinliklerin 

bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa 

edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi 

yöresel sanatçılar tarafından zengin 

bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. 

Kapadokya bölgesinde pek çok 

müze ve ören yeri bulunuyor. Hepsi de 

görülmeye değer. Gezinize Göreme ve 

çevresinden başlayabilirsiniz. Göreme 3 

tarafı kayalıklar ve peri bacaları ile çevrili 

bir bölge. Burada pek çok kilise, manastır 

yer alıyor. Aynı zamanda Göreme’de yer 

alan yapıların neredeyse tamamı yöreye 

özgü mimariye uygun şekilde tasarlanmış. 

Bu yapıları gezebilir, Göreme sokaklarında 

keşif yürüyüşlerine çıkabilirsiniz. 

Göreme Açık Hava Müzesi, 

Kapadokya’da mutlaka görmenizi tavsiye 

ettiğimiz yerlerden. Peri bacalarının en 

yoğun şekilde yer aldığı bu müzede, 

12 

ŞUBAT/MART 2015

Kapadokya, yer 

üstündeki mucizelerin 

yanı sıra yer altındaki 

yapıları ile de dünyaca 

ünlü bir yer. Bölgede 

pek çok yer altı 

şehri var ve bunların 

neredeyse tamamının 

tünel ve geçitler 

sayesinde birbirleri ile 

bağlantısının olduğu 

biliniyor. 

geçmiş zamanlarda var olan şehir hayatının 

izlerine rastlayacak ve büyüleneceksiniz. 

Avanos, Kapadokya’nın vazgeçilmez 

duraklarından biri. Binlerce yıllık 

çanak-çömlek yapımı ile halıcılık 

kültürünü günümüze taşıyan köprü 

olan Avanos’ta bu kültürle tanışıp, 

deneyimleyebileceğiniz pek çok çömlek 

yapım merkezi bulunuyor. Çömlek 

ustalarından çömlek yapımı hakkında 

bilgi alıp ve izleyip, dilerseniz siz de 

kendi toprak çömleğinizi yapabilirsiniz. 

Aynı zamanda mağaza bölümünden 

sevdiklerinize hediye de götürebilirsiniz. 

Peri bacalarını görebileceğiniz bir 

diğer yer ise Paşabağ Vadisi’dir. Zelve 

yolu üzerinde, Göreme’ye oldukça yakın 

konumda olan, Kapadokya Paşabağ 

Rahipler Vadisi, şapkalı peri bacalarının yer 

aldığı muhteşem güzelliğe sahip bir yerdir. 

Vadiye girdikten sonra, sağ tarafta yer alan 

tepeye çıkıp, vadiye mutlaka yukarıdan 

bakın. 

Kapadokya gezinize Paşabağ’dan sonra 

Ürgüp ile devam edebilirsiniz. Ürgüp, 

Kapadokya’nın vazgeçilmez duraklarından 

biri. Diğer yerlere göre daha hareketli ve 

kalabalık olan Ürgüp gece de pek çok 

mekan ile vakit geçirebileceğiniz bir yer. 

Ürgüp de görmenizi tavsiye ettiğimiz yer 

Temenni Tepesi. Tüm bölgeye hakim bir 

konuma sahip olan Temenni Tepesi’nde, 

eşsiz manzaraya karşı, kumda pişen 

Türk kahvenizi yudumlayıp, keyifli bir 

mola verebilirsiniz. Akşam yemeği için 

Ürgüp’de yer alan mekanlardan birini 

tercih edebilirsiniz. 

Ürgüp’e oldukça yakın konumda yer 

alan Mustafapaşa’yı da gezi rotanıza 

ekleyebilrisiniz. Asmalı Konak dizisinde yer 

alan ilk konak burada yer alıyor. Dilerseniz 

konakta hem gezebilir hem de yemek 

yiyebilirsiniz. Oldukça şirin bir kasaba olan 

Mustafapaşa’nın merkezinde bulunan cafe 

ve restoranlarda vakit geçirebilir, kasaba 

sokaklarında yürüyüş yapabilirsiniz. 

Kapadokya, yer üstündeki mucizelerin 

yanı sıra yer altındaki yapıları ile de 

dünyaca ünlü bir yer. Bölgede pek çok 

yer altı şehri var ve bunların neredeyse 

tamamının tünel ve geçitler sayesinde 

birbirleri ile bağlantısının olduğu biliniyor. 

Kapadokya’daki en önemli yer altı şehri 

ise Derinkuyu Yeraltı Şehri. Bölgedeki 

en büyük yer altı şehri olan Derinkuyu, 4 

bin yıllık bir geçmişe sahip ve toplam 12 

kattan oluşuyor; ancak 8 katı geziye açık. 

Şehri mutlaka görevli rehberlerden biriyle 

gezmeniz öneriyoruz. Böylece şehirle ilgili 

gerekli tüm bilgileri almış ve keyifli bir gezi 

yapmış olacaksınız. Dilerseniz Derinkuyu 

Yeraltı Şehri’nin çok yakınında yer alan 

Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni de gezebilirsiniz. 

Kapadokya’nın simgesi haline gelmiş 

olan balon ise gezinizin en keyifli 

parçalarından biri olacak. Kapadokya’nın 

güzelliklerine bir de yukarıdan bakmak 

için balon gezisini mutlaka rotanıza 

ekleyin. Göreme’nin düzlüklerinden 

havalanıp, muhteşem manzara eşliğinde 

size unutulmaz bir deneyim sunacak 

olan balon gezisi için Göreme’de yer 

alan balon firmalarından birini tercih 

edebilirsiniz. 

Kapadokya’nın lezzetleri de doğal 

güzellikleri kadar ünlü. Yöreye özel testi 

kebabını ve etli ekmeği mutlaka deneyin. 

Dünyaca meşhur Kapadokya şarapları ise 

tatilinize keyif katacak. 


13

Alışveriş 

Gün boyu kayak yaptıktan sonra 20 

dakikada Kayseri merkezine inip ister 

eski çarşılardan, isterseniz AVM’Ierden 

veya Outlet’lerden cazip fiyatlarla 

alışveriş yapabilirsiniz. Kayseri Kapalıçarşı, 

Osmanlı’dan kalan kapalıçarşıların 

İstanbul’dan sonra ikinci en büyüğüdür. 

1990’lı yıllarda tamamen kemerli olan 

örtüsü açılarak aslına uygun tarzda 

onarılmıştır. 1800’den fazla işyeri bulunan 

Kapalıçarşı’da tarihi dükkanlardan 

alışverişinizi yapabilir ve esnaf kültürünü 

yaşayabilirsiniz. 

Tarihi Kazancılar çarşısından da takı 

ve mücevher alabilir ve sevdiklerinizi 

hediyeleriniz ile sevindirebilirsiniz. Kale 

etrafında yoğunlaşan meşhur Kayseri 

pastırma ve sucuğunu satan dükkanları 

ziyaret edebilirsiniz. 

Aktiviteler 

Erciyes’te dört mevsim yapılabilecek 

olan aktiviteler mevcuttur. 

Kış Aktiviteleri 

• Serbest Stil Kayak 

• Alp Disiplini Kayak 

• Snowboard (Kayak Sörfü) 

• Telemark (Dönüş Kayağı) 

• Helikopter Kayağı 

• Cross Country (Kuzey Disiplini) 

• Kar Uçurtması 

• Kar Kızağı 

• Kar Motoru 

Yaz Aktiviteleri 

• Tırmanma 

• Dağ Yürüyüşü (Trekking) 

• Paraşüt 

• At Sırtında Gezi 

• Yaz Toboggan (Kızak) Yolu 

• Uçurtma Sörfü 

• Oryantiring 

• Kampingler 

• Dağcılık 

• Off-Road 

• Motokros 

• Dağ Bisikleti 

Kayseri’de pek çok etkinlik ile keyifli vakit geçirebilirsiniz. 

14 

ŞUBAT/MART 2015

haber 

Görme Engelliler İki Günde Kayak Sporunu Öğrenmeyi Başardı 

ENGELLERİ ERCİYES’TE AŞTILAR 

E 

RCİYES’TE 

CESARETİN ve azmin 

zaferini gösteren önemli bir 

etkinlik yapıldı. Görme engelli 9 kişi, 

Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle 

Erciyes’te kayak sporunu öğrendi. 

İki günde bu sporu öğrenme başarısı 

gösteren görme engelliler, hocalarının 

komutlarına uyarak kayak yaptı. 

Engellilerin kendilerine fırsat verildiğinde 

neler yapabildiklerinin en güzel örneği 

Erciyes’te yaşandı. Gençlik ve Spor 

Bakanlığı’nın “Antrenörler Engelleri Aşıyor” 

projesi çerçevesinde “Gözümüz Zirvede” 

etkinliği yapıldı ve etkinlik Erciyes’te 

gerçekleştirildi. Erciyes A.Ş.’nin de 

desteğiyle görme engellilere yönelik kayak 

kursu düzenlendi. İki günde kayak yapmayı 

öğrenen görme engelliler, hocalarının 

komutlarına uyarak kayak yapmayı başardı. 

“Görebilenler Bu Hızda 

Öğrenemiyorlar” 

Kayak yapmayı öğrenen görme engelliler 

kayak yapmanın başlangıçta korkutucu 

geldiğini; ancak önemli olanın bu korkuyu 

yenmek olduğunu belirtti. 

Kayak Antrenörü Hülya Çam ise görme 

engellilerin kayak sporunu herkesin 

yapabileceğini gösterdiklerini söyledi. 

Kayak kursuna yürüme adımları ile 

başladıklarını ve daha sonra sesli komutlarla 

devam ettiklerini ifade eden Çam, 

“Engellilerimizin nasıl korkusuz olduklarını 

gördük. İki günde yukardan aşağı inme 

seviyesine ulaştılar. Görebilen insanların 

bile bu hızda öğrenmeleri kolay değil. Mart 

ayında ikinci grupla görme engellilere kayak 

öğretmeye devam edeceğiz” dedi. 

Erciyes’e Çıkmayı Hayal 

Edemezken Zirveye Çıktılar 

Görme Engelliler Spor Kulübü Genel 

Sekreteri ve Kayseri Genç Görme Engelliler 

Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Mahmut 

Selçuk, 10 yıl önce Erciyes dağına gezmek 

için dahi çıkmayı hayal edemezken, bugün 

kayak yapar hale geldiklerini söyledi. 

Engellilere verilen desteğin önemine 

işaret eden Selçuk, “Bu tür imkanlar 

verildiği takdirde engelli hiçbir engel 

tanımayacaktır” dedi. 

Şimdi Hedef Milli Takım 

Türkiye Görme Engelliler Spor 

Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ümmet 

Ekici, görme engellilerin yapmış olduğu 

spor branşları arasına kayak sporunu da 

eklemeyi düşündüklerini belirtti. Kayak 

branşının da eklenmesiyle Kayseri’de milli 

takım sporcusu yetiştirebileceklerini dile 

getiren Ekici, “Erciyes bu konuda çok iyi. 

Türkiye’nin en iyi kayak pistlerine sahip. 

Burada onlarca görme engelli kayak 

sporcusu olarak yetişebilir” diye konuştu. 

“Erciyes’i Toplumun 

Tüm Kesimlerine Açtık” 

Vali Yardımcısı Mustafa Masatlı engelli 

olmanın insanın elinde olmadığını ama 

engelleri kaldırmanın mümkün olduğunu 

ifade ederek projeye katkıda bulunanlara 

teşekkür etti. Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu 

Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Murat Cahid 

Cıngı da, Erciyes’i Büyükşehir Belediyesi 

olarak tüm halka açtıklarını söyledi. Engelli 

engelsiz bütün toplum kesimlerinin bu 

güzel tesislerden yararlanmasını istediklerini 

vurgulayan Cıngı, “Katılımcı arkadaşları 

cesaretlerinden ve engellilerin hiçbir 

engel tanımadığını göstermeleri açısından 

kutluyorum” dedi. 


15

demeç 

VALİ 

ORHAN DÜZGÜN’ÜN 

GÖZÜNDEN KAYSERİ 

T 

ÜRKİYE, 

SAHİP OLDUĞU turizm potansiyeli ile bu alanda dünya 

genelinde söz sahibi olurken, ilimiz de turizm cenneti ülkemizin parlayan 

yıldızları arasında dikkat çekmektedir. 

Çok ciddi turizm zenginliklerine sahip 

ülkemizde turizm gelirlerinin daha da 

artırılabilmesi, bu alanda yapılacak 

önemli yatırımlarla mümkün olacaktır. 

Deniz, güneş, kum turizminde yakalanan 

başarıyı Erciyes örneğinde olduğu gibi 

kış turizmi ile de yakalayabilmenin gayreti 

içerisindeyiz. Aslında, deniz turizmi 

dışındaki diğer sektörlerde turistlerin 

kişi başına bıraktıkları gelire bakarsak 

elde edilen gelirin deniz turizminden 

daha fazla olduğu açıkça görülecektir. 

Örneğin, her şey dahil bir tatil paketi ile 

Türkiye’ye gelen turist belki sadece 7 gün 

tam pansiyon otelde kalıyor ve çarşıya, 

pazara uğramadan birçok yeri göremeden 

ülkesine geri dönüyor. Ama kış turizmi, 

kültür turizmi, spor turizmi, av turizmi için 

ülkemize gelenlerin aynı zamanda günün 

önemli bir kısmını da alışveriş yerlerinde, 

şehirlerde gezerek, o yerin kültürünü 

tanıyarak, açık ve kapalı çarşılarında 

alışveriş yaparak geçirdiklerini ve bunun 

da ülkemize çok daha fazla turizm geliri 

bıraktığını görüyoruz. 

Erciyes volkanik bir dağ olması ile 

birlikte, tarihi 20 milyon yıl öncesine 

kadar dayanmaktadır. Erciyes’in volkanik 

hareketleri sonucu oluşan coğrafi 

tabakanın binlerce yıl maruz kaldığı 

yağmur, sel, fırtına gibi etkenlerle birlikte 

Kayseri’nin bir bölümünü de kapsayan 

Kapadokya Bölgesi’ndeki peri bacaları 

oluşmuştur. Peri bacalarının yanı sıra Tekir 

Yaylası, Koç Dağı ve Sultan Sazlığı ile 

pek çok coğrafi oluşum Erciyes Dağı’nın 

volkanik hareketleri sonucu meydana 

gelmiştir. Erciyes Dağı bu yönüyle 

bölgenin coğrafi yapısının oluşmasında da 

çok önemli bir etken olmuştur. 

Kayseri’yi Erciyes ile birlikte Türkiye’nin 

kış sporları merkezi haline getirmek, 

kış turizmini ülkemiz ve ilimiz için cazip 

kılabilmek ve bu alanda önemli bir vizyonu 

gerçekleştirmek amacıyla başlatılan Erciyes 

Master Planı ile Erciyes yakın zamanda kış 

turizminde hak ettiği yeri alacaktır. 

Kayseri, hem doğal hem de kültürel 

zenginliklere sahip bir şehrimizdir. 

Kapadokya Krallığı’na başkentlik yapmış, 6 

bin yıllık geçmişi ile önemli medeniyetlere 

ev sahipliği yapmış olan Kayseri’nin kış 

turizminde de daha iddialı hale gelebilmesi 

için başlatılan altyapı çalışmaları ile 

tanıtım çalışmaları hızla sürdürülmektedir. 

300 milyon Euro’yu bulması beklenen 

yatırımlar tamamlandığında, uzunluğu 35 

bin metreyi bulan 20 adet mekanik tesis 

ve toplam uzunluğu 200 kilometreye 

yaklaşan pistlerle Erciyes, dünyanın sayılı 

kış turizm merkezlerinden birisi haline 

gelecektir. Ayrıca suni karlama üniteleri 

sayesinde sezonu daha erken açıp daha 

geç kapatma imkanı da Erciyes’i farklı kılan 

noktalardandır. 

Erciyes alt yapı yeterliliği açısından dünya 

sıralamasında üst sıralarda yer almaktadır. 

Erciyes Master Planı kapsamında değişik 

16 

ŞUBAT/MART 2015

zorluk derecelerinde, Uluslararası Kayak 

Federasyonu standartlarında kayak 

pistleri, gondol, lift ve sabit hızlı teleferik 

hatları, yaz ve kış aktivite merkezleri, 5 bin 

kişilik günü birlik sosyal tesisler, kongre 

ve kültür merkezleri, kafe ve restoranlar, 

futbol sahaları ve antrenman merkezleri, 

sağlık noktaları ve 5 bin kişilik konaklama 

kapasiteli oteller bulunmaktadır. 3 bin kişi 

kapasiteli kongre merkezi ile Erciyes hem 

ulusal, hem de uluslararası toplantı ve 

kongrelere ev sahipliği yapacak konuma 

gelecektir. Ayrıca kurulacak 9 adet UEFA 

standartlarında futbol sahası ve antrenman 

tesisleri ile profesyonel futbol takımları 

kamplarına da ev sahipliği yapmayı 

hedeflemekteyiz. 

Her düzeyde kayakçıya hitap edebilecek 

pist seçeneklerine sahip olması, yapay kar 

üretimi için gerekli su rezervinin bulunması 

ve havaalanına 25 dakikalık erişim mesafesi 

ile “Dünyanın En Yakın Kayak Merkezi” 

olması, Erciyes Kayak Merkezi’nin en 

önemli avantajları arasında yer almaktadır. 

Karşılaştırmalı olarak bu ve benzer 

avantajları elinde bulunduran Kayseri, 

planlanan yatırımların da gerçekleştirilmesi 

ile dünyada önemli kış turizm merkezleriyle 

rekabet edebilecek potansiyele sahiptir. 

Ayrıca yöresel mutfak ürün çeşitliliği ile 

“Gastronomi Turizmi”ne hitap etmesi, 

Kapuzbaşı Şelaleri, Sultan Sazlığı, Selçuklu 

Eserleri, müzeler ve tarihi eserleri gibi 

kültür varlıklarına ve doğal güzelliklere 

sahip olması Kayseri’yi farklı kılmaktadır. 

Bölge turizminin geliştirilebilmesi 

amacıyla Kapadokya Bölgesi’nde yer alan 

şehirlerden, Nevşehir ile Kayseri’nin birlikte 

hareket edebilmesine yönelik çalışmaları 

da gerçekleştiriyoruz. Her iki ilin dönemsel 

avantajlarının kullanılmasını ve farklı bir 

seyahat deneyimi yaşatmak amacı ile 

“Cultural Sking” (kültür kayağı) konseptiyle 

iki turizm bölgesini farklı seyahat 

deneyimleri ile birbirine bağlayarak 

bölgesel bir destinasyon oluşturma 

noktasında çok önemli bir adım attık. 3 

gün Kapadokya, 4 gün Erciyes gibi tur 

paketleri ile kültür ve kayak turu dünyada 

ilk defa bir araya getiriliyor. 

Ayrıca, Maden Tetkik Arama Enstitüsü 

tarafından Erciyes Dağı’nda termal su 

kaynağı arama çalışmaları da devam 

etmektedir. Volkanik bir yapı olan 

Erciyes’te termal kaynağa rastlanılması 

yönünde olumlu gelişmeler yaşanıyor, 

termal su kaynağının bulunmasıyla beraber 

kayak ile birlikte termal turizmin gelişmesi 

de söz konusu olacaktır. 

Misafirperverliği, ticareti ve girişimciliği 

ile ün salmış Kayseri halkının, turizm 

alanında da kendini geliştirme isteği ve 

gayreti ilimizin sahip olduğu doğal ve 

kültürel değerlerini turizme kaydırma 

noktasında üzerine düşen görevi yapmaya 

hazır ve hali hazırda yapmakta da 

olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. 

Bölge turizminin 

geliştirilebilmesi 

amacıyla Kapadokya 

Bölgesi’nde yer alan 

şehirlerden, Nevşehir 

ile Kayseri’nin birlikte 

hareket edebilmesine 

yönelik çalışmaları da 

gerçekleştiriyoruz. 


17

öportaj 

Kayak Sporunun 

Yaşı Yoktur 

18 

ŞUBAT/MART 2015

Kayseri Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat 

Cahid CINGI ile kayak üzerine gerçekleştirdiğimiz 

röportajımızda Cıngı, “Kayak, insanların dinç kalabilme, 

sağlıklı yaşam ve vücutlarını çok yönlü çalıştırılabilmeleri için 

yapabilecekleri en etkili sporlardan birisidir. Kayak sporunun 

yaşı yoktur. Her yaşta bu sporu devam ettiren birçok fert 

karşımıza çıkmaktadır. Genç kalmak, sıhhatli hayat yaşamak ve 

dağların temiz havasından da istifade etmek için kayak sporu 

her yaştan insanın yapabileceği bir spordur.” dedi. 

Murat Bey öncelikle okurlarımıza sizi 

tanıtarak başlayalım. 

1971 Kayseri doğumluyum. 

Yükseköğrenimimi Marmara ve Boğaziçi 

Üniversiteleri’nde tamamlayıp profesyonel 

iş hayatımı 5 yıl kadar İstanbul’da 

yürüttükten sonra, Kayseri’ye dönüş 

yaptım. Bilgisayar lisans eğitimimin 

akabinde, akademik kariyerimi sosyal 

bilimlere yönlendirdim. Master yaptığım 

Avrupa Birliği Siyaseti ve Uluslararası 

İlişkiler Ana Bilim Dalında 2004 yılında 

doktoramı tamamladım. “Avrupa Birliği’nin 

Demokratik Eksiklikleri” isimli bir kitabım 

var. İş hayatım, lisans eğitimim bittiğinden 

beri hep özel sektörde çeşitli kademelerde 

yöneticilik yapmakla geçti. Muhtelif dernek 

ve sivil toplum organlarında üyeliklerim 

ve danışmanlıklarım bulunmakta. Halen 

kurucusu olduğum üretim ve dış ticaret 

firmasında, ticari faaliyetlerimize devam 

ederken 2011 yılından itibaren de Kayseri 

Erciyes A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı ve 

Genel Müdür olarak görev yapmaktayım. 

Aynı zamanda Türkiye Kayak Federasyonu 

Yönetim/İcra Kurulu üyesi olarak ülkemiz 

kayak sporuna hizmet etmeye gayret 

etmekteyim. 

Kayak yapmaya nasıl başladınız? 

Kayak ile ilk tanışmanızı anlatır 

mısınız? 

Kayak sporuna, lise çağlarında okul 

arkadaşlarımızla Erciyes’e sucuk ekmek 

yemeye geldiğimiz zamanlarda burada 

kayak yapan insanları seyrederek başladık. 

Amatör çabalarla bilen arkadaşlarımızın 

destekleriyle bu sporu öğrenmeye çalıştık. 

Ulaşımın çok zor ve bilet fiyatlarının 

çok pahalı olduğu o dönemde öğrenci 

harçlığımızı biriktirerek, bazen otostopla iki 

haftada bir Erciyes’e gelip kayak yapmaya 

çalışırdık. 

Türkiye’de kayak merkezlerinin 

koşulları değerlendirecek olursanız, 

sıralamada 1 numara sizce neresi? 

Türkiye de toplam 18 ayrı bölgede 

bulunan çeşitli büyüklüklerde kayak 

merkezi var. Her birinin farklı özellikleri 

bulunmakta. Marmara Bölgesi’ndekiler 

konaklama ve sosyal imkanlarının 

genişliğinden dolayı daha ziyade tatil 

ve keyif amaçlı kullanılırken, özellikle 

Palandöken ve Erciyes kayak altyapısı, 

mekanik tesisleri ve pistlerinin kalitesi 

dolayısıyla sportif maksatlı tercih 


19

edilmekte. Fakat kayak merkezi olarak 

planlanan, bir master proje dahilinde 

aşama aşama inşa edilen, tamamen 

Avusturyalı mühendislik ve danışmanlık 

firmalarının nezaretinde dünya 

standartlarında ortaya çıkan ve tek elden, 

yani Kayseri Erciyes A.Ş. tarafından her 

yönüyle yönetilen tek kayak merkezi 

Erciyes olduğu için bizce en ön planda 

görülmesi gereken dağ Erciyes’tir. 

Dağların yapısı bakımından, bu spora 

en uygun dağımız sizce neresi? 

Bahsettiğim gibi bölgesel olarak 

bütün kayak merkezlerimizin hepsinin 

de farklı özellikleri var. Fakat Erciyes bir 

kayak merkezi olarak baştan itibaren 

planlanıp master planla üretildiği için biz 

işin magazinel boyutu değil de kayak 

sporu açısından ele alındığında herkesi 

Erciyes’e davet ediyoruz. Çünkü son 

teknoloji ürünü Doppelmayer ve Leitner 

tarafından yapılmış 18 adet çift hızlı, kapalı 

kabin gondol, alttan ısıtmalı özellikli liftler, 

başlangıçtan profesyonele doğru giden, 

zorluk derecelerinde 102 km’ye ulaşan 

ve de tamamı birbirine bağlantılı kayak 

pistleri, sosyal alanları, sağlık merkezleri 

gibi bir kayak merkezinde olması gereken 

bütün unsurları taşıyan ve de yönetilen 

ve de en cazip fiyatla kayak biletlerinin 

satıldığı dağ Erciyes. Bir örnek vermek 

gerekirse, sezonluk skipass fiyatımız 

öğrenci için 200 TL, yetişkinler için 300 TL. 

Tabi burada Erciyes’in Kayseri Büyükşehir 

Belediyesi yatırımı ve işletmesi olduğunu 

tekrar vurgulamak lazım. Fiyatların 

uygunluğu tamamen belediyemizin 

bu sporu destekleme gayretlerinin bir 

ürünüdür. 

Çocuklar için bu spora başlama yaşı 

kaç? 

Tabi ülkemizde bu spora çocukluktan 

başlayarak eğitimli ve disiplinli fertler 

yetiştiremediğimiz ülkemizden maalesef 

bir dünya şampiyonu, bir olimpiyat birincisi 

çıkaramıyoruz. Kayak sporunda dereceler 

alıp başarılar elde edebilmemiz için bu işe 

çocuklarımızı çok erken yaşta başlatmamız 

ve ağaç yaşken eğilir mantığı ile küçük 

yaşlarda bu disiplini kazandırmamız 

gerekmektedir. Bu spora başlamanın en 

verimli ve en ideal yaşı 4-6 yaş arasıdır. 

İnsanlar Neden kayak yapmalı? 

Kayak, insanların dinç kalabilme, 

sağlıklı yaşam ve vücutlarını çok yönlü 

çalıştırılabilmeleri için yapabilecekleri en 

etkili sporlardan birisidir. Kayak sporunun 

yaşı yoktur. Her yaşta bu sporu devam 

ettiren birçok fert karşımıza çıkmaktadır. 

Genç kalmak, sıhhatli hayat yaşamak ve 

dağların temiz havasından da istifade 

etmek için kayak sporu her yaştan insanın 

yapabileceği bir spordur. Bu vesileyle 

geçtiğimiz ay kaybettiğimiz Erciyes’in 

sembolü 78 yaşındaki Hacılarlı Hasan 

dedemiz’i de rahmetle anmamız uygun 

olacaktır. Kendisi o yaşında beyaz sakalıyla 

kayak kıyafetini giyer kayak ve buz pateni 

yapardı. Elim bir trafik kazasında kaybettik. 

Allah gani gani rahmet etsin. 

Yurt dışında kaydınız mı? Türk 

turistlere, dünyada kayak yapılacak 

noktalardan nereleri önerirsiniz? 

Hem iş hem de turistik seyahat olarak 

birçok kez yurtdışındaki kayak merkezlerini 

görme fırsatım oldu. Avrupa’daki birçok 

kayak merkezini gezdim ve inceledim. 

Kesin olarak bir yer ismi vermek doğru 

olmaz çünkü insanların beklentileri farklı 

farklı. Bazıları pistlerin ve mekanik tesislerin 

kalitesi açısından çok iyi durumdayken 

bazı kayak merkezleri eğlence merkezleri 

ve sosyal imkanlar açısından çok 

cazibeli. Fakat umumi manada bir seçim 

yaptığımızda bu işi gerçekten 100 yıla 

varan bir tecrübeyle yapan ve çok komplike 

bir merkez haline gelmiş yerler tabi ki 

Avusturya Alplerinde. Bununla birlikte 

İsviçre, Fransa, İtalya bu işin global çaptaki 

merkezleri. Mesela 80 bin nüfuslu Andorra 

bile muhteşem bir kayak merkezine sahip 

ve her yıl yüzbinlerce insan oraya kayak 

yapmaya gidiyor. Ülkemiz kış sporlarına 

gereken itinayı göstermediğinden, 

dağlarımız kendi kaderleriyle baş başa 

kaldı maalesef. Ülkemiz kayak sporuna 

son yıllarda odaklanmaya başladı. Ama 

şunu da belirtmemiz gerekir ki, hem Spor 

Bakanlığımız, hem Kayak Federasyonumuz, 

hem de Kayseri örneğinde olduğu 

gibi mahalli idarelerimizin gayretleriyle 

önümüzdeki yıllar Türkiye’nin kayak yılları 

olacaktır. 

Kayak Esnasında yaşamış olduğunuz 

ilginç bir anınızı bizimle paylaşır 

mısınız? 

Kayak yaparken veya Erciyes’i yönetirken 

çok farklı şeylerle karşılaştığımız oluyor. 

Geçtiğimiz günlerde Erciyes Tekir Gondol 

üst istasyonda inceleme yaparken, 

yabancı olduğunu tahmin ettiğim bir 

grubu gördüm. 4-5 tane genç bayan 

ama kıyafetleri de normal kaban, palto 

vs. ve de kayağı takmalarından çok acemi 

oldukları anlaşılıyordu. Kendilerine nerden 

geldiklerini sordum; Türkmenistan menşeli 

Türkiye’de üniversite okuyan öğrenciler 

olduklarını öğrendim. Erciyes’i medyadan 

duyup merak etmişler ve 2 günlüğüne 

Kayseri’ye gelmişler. Onlara kayak eğitimi 

olmadan pistlere çıktıklarında hem 

kendilerine, hem de başkalarına zarar 

verebileceklerini ve öncelikle yürüyen 

bantta kayak eğitimi aldıktan sonra 

istasyonları kullanmaları gerektiğini ifade 

ettim. Espriyle karışık “şimdi bu şekilde 

piste çıkarsanız muhakkak zorlanırsınız, 

düşer ve kayaktan soğursunuz, biz de 

Erciyes olarak bir kayakçıdan mahrum 

kalırız” dedim ve öğrenci arkadaşlar eğitim 

almak üzere tekrar gondol lifti kullanarak 

aşağı indiler. Tabi bunun yanında yüzlerce 

kere çarpışan kayakçıların birbirlerine 

gösterdikleri farklı tarzdaki reaksiyonlarına, 

düşen kayakçıların acı tatlı davranışlarına 

şahit olduk. Bu soruyu fırsat bilerek kayağa 

yeni başlayanları pistlere eğitim almadan 

çıkmalarının yanlışlığı hususunda ikaz etmek 

ve de kayağın iyi bir eğitimciden sadece 

bir gün içinde öğrenilip hayat boyu doğru 

biçimde kayak yapabilecekleri hususuna 

dikkat çekmek istiyorum. 

Ayrıca ülkemiz kış turizmine ve kayak 

camiasına büyük hizmetler edeceğine 

inandığımız bu güzel dergiyi çıkardığınız 

için tebrik eder, sektöre bu yönde de 

hizmet verdiğiniz için Kayseri Erciyes 

A.Ş. olarak teşekkür ederiz. Uzun soluklu 

bir ses olacağını düşündüğümüz dergi 

için de elimizden gelen bütün destekleri 

vereceğimizi de ifade etmek isteriz. 

20 

ŞUBAT/MART 2015

Türkiye’de 

Kış Turizmi 

Kış Turizmindeki 

Gelişmeler 

Deniz, kum, güneş denildiğinde ilk akla 

gelen ülkeler arasına yerleşen Türkiye, 

turizm sektörünü 12 aya yaymak için son 

yıllarda kış turizmine de ağırlık vermeye 

başladı. 10 yıl önce aralık-ocak-şubat 

aylarında 2.7 milyon ziyaretçi ağırlanırken, 

bu sayı 2014 itibarıyla 4.8 milyon kişiyi 

aştı. Kış turizminde Avusturya, İsviçre ve 

Fransa gibi zorlu rakipleri olan Türkiye, 

kış sezonunun vazgeçilmezi olan kayak 

tesislerinde de ilerleme kaydediyor. Bugün 

itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 

kayıtlı kayak merkezlerinin sayısı 28. Buna 

Turizm Bakanlığı belgeli olmayan ancak 

farklı idareler tarafından kayak merkezi 

olarak belirlenen yada hedef gösterilen 

alanlarda eklenince bu sayı 51’e yükseliyor. 

Toplam yatak kapasitesine bakıldığında 

da, halihazırda Turizm Bakanlığı belgeli 28 

tesiste, 9 bin 549 yatak kapasitesi varken, 

hedef bu rakamı 78 bin 645’e ulaştırmak. 

Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 2013 

yılında 39.8 milyon kişiyi aştı. 2015 yılı için 

43 milyon ziyaretçi bekleyen Türkiye’ye 

son yıllarda kış aylarında gelen ziyaretçi 

sayısı da artıyor. Bundan 10 yıl önce, yani 

2004-2005 dönemi aralık-ocak ve şubat 

aylarında 2 milyon 745 bin ziyaretçiyi 

ağırlayan Türkiye, 2013-2014 döneminde 

yani geçen kış bu rakamı 4 milyon 836 

bine ulaştırdı. Yani 10 yılda yüzde 76’nın 

üzerinde bir artışa imza atıldı. Turist sayısının 

bu kış döneminde ise 5 milyonu aşması 

bekleniyor. Sömestr tatilinde yerli turistlerin 

de kayak merkezlerine akın etmesiyle son 

yıllarda doluluk oranlarında çarpıcı bir artış 

olduğu göze çarpıyor. 

Son birkaç yıldır karın yağmaması 

nedeniyle sıkıntı yaşayan ve önemli ölçüde 

zarar eden Türkiye’deki dağ otelleri de artık 

yapay kar yağdırma yatırımına yöneldiler. 

Yapay kar yağdırma sistemi sayesinde 

kar garantisi veren oteller, eylül ayından 

başlayarak kış dönemine yönelik olarak 

erken rezervasyon almaya bile başladılar. 

Kış Turizmi Master 

Planı Hazırlanacak 

Kış turizminde Türkiye’nin rakiplerinin 

arasından sıyrılıp daha çok tercih edilen bir 

destinasyon haline gelmesi için bir master 

planı hazırlanacak. 2015 yılında açıklanması 

beklenen master planı ile birlikte Türkiye’de 

hangi bölgelerin kış turizmi potansiyel 

taşıdığı belirlenecek ve bu bölgelerin 

hangilerinin öncelikli alan olduğu ortaya 

konacak. Ayrıca, kış turizmi merkezlerine 

yönelik yatırım planlaması yapılacak ve 

kış turizm merkezlerinde yeni işletmecilik 

modelleri geliştirilecek. 

TÜRKİYE KAYAK MERKEZİ SAYISINDA 

18’İNCİ SIRADA 

SIRA 

ÜLKE 

KAYAK 

MERKEZİ 

SAYISI 

1 JAPONYA 547 

2 ALMANYA 498 

3 ABD 481 

4 ÇİN 350 

5 İTALYA 349 

6 FRANSA 325 

7 KANADA 288 

8 AVUSTURYA 254 

9 İSVİÇRE 240 

10 İSVEÇ 228 

18 TÜRKİYE 51 

* TÜRSAB Kış Turizmi raporunda alıntı yapılmıştır. 

22 

ŞUBAT/MART 2015

TÜRSAB’ın Hazırladığı Kış Turizmi 

Raporu’na Göre Konaklama Ücretleri; 

BÖLGE 

KİŞİ BAŞI 5 GECELİK 

FİYAT (TL) 

ULUDAĞ* 1.968 

PALANDÖKEN** 2.216 

KARTEPE 1.700 

KARTALKAYA*** 3.250 

SARIKAMIŞ 2.125 

ERCİYES 1.825 

DAVRAZ 1.375 


23

öportaj 

Kadın Bakış 

Açısıyla Kayak 

Fidan Kırbaç Özbakır 

İki buçuk yaşından bu 

yana kayak yapan bir 

kadın kayak şampiyonuyla 

dünya kadınlar gününe 

özel söyleşi gerçekleştirdik. 

Tüm kadınların dünya 

kadınlar gününü kutluyor, 

keyifle okuyacağınızı 

düşünerek paylaşıyoruz. 

Sayın Fidan Kırbaç Özbakır sizi 

okurlarımıza tanıtarak başlamak 

istiyoruz. Bize kendinizi tanıtır 

mısınız? 

Selamlar, İstanbul doğumlu olup, 

babamın kayak ve yelken öğretmeni 

olmasından dolayı çocukluğumu spor 

yaparak geçirdim. Çok şanslıydım babam 

bir spor öğretmeniydi. Çocukluk yıllarımı 

yazları yelken, tenis, kışları kayak yaparak 

geçirdim. İlk kayakları ayağıma 2.5 yaşımda 

taktım. Lisanslı sporcu olma yaşıma 

geldiğimde, 13 yaşımda Türkiye şampiyonu 

oldum. Yıllarca milli takımda yarıştım. 

Balkan şampiyonasında 6. ve 9. oldum. 8 yıl 

arka arkaya Türkiye şampiyonu oldum. 38 

yaşımda iddiaya girdim ve 2 yıl üst üste yine 

şampiyon oldum. Babamın izinden giderek 

kayak, snowboard öğretmeni ve antrenör 

oldum. Yıllarca bir çok kişiye eğitim verdim. 

17 yıldır antrenörlük yapıyorum. Çocukları 

iyi bir sporcu ve kayakçı yaparak milli 

takımda yarışmalarını sağladım. Başarılı 

bir takımım var. Halen yeni şampiyonlar 

yetiştirmeye devam ediyorum. Uludağ da 

kayak ve snowboard okulumuz, İstanbul 

da yelken okulumuz var. Yaz aylarında tenis 

dersleri veriyorum ve turnuva oynuyorum. 

Seniorler’de milli olarak Amerika’da Dünya 

şampiyonasında ülkemizi temsil ettim. 

Sizce başarının sırrı ne? 

Bence başarının sırrı, hedef koymak, 

inanmak, vazgeçmemek ve çalışmak. 

Kadınların bu spora ilgisi ile ilgili genel 

değerlendirmenizi alabilir miyiz? 

Bu spor dalında genelde ailelerin 

destekleriyle küçük yaşta başlayarak, 

gelişme devam ediyor. Turizm kayağı 

olarak düşünürsek çocuk yaşta çok kayakçı, 

zevkle bu sporu yapmak istiyor ve devam 

ediyor. Sporcu olmak meşakkatli ve uzun 

bir yol… Başarılı olan bir çok kadın sporcum 

var. Gerçekten çok zor şartlarda yılmadan 

çalışarak devam ediyorlar.-20 derecelerde, 

zor şartlarda bir genç kızın 2000 metrede 

her hava koşulunda bu spora devam etmesi 

gerçekten takdir edilmesi gerek bir durum. 

Ne kadar zevk alıyorlar ve çalışmalarının 

karşılığını alıyorlar ki devam ediyorlar. Şu 

an yurt dışında yarış hayatlarını bitirmiş 

ama okullarında kayak takımlarında olan 

sporcularım kayağa devam ediyorlar. Genel 

olarak bakarsak kıyafetlerin şıklığı, dağlarda 

özgürce hareket edebilmek, sosyallik ve 

temiz havayı solumak vazgeçilmez bir kayak 

bağımlılığı yapıyor. 

8 Mart Dünya kadınlar gününde 

kadınların kayak sporuna yönelmeleri 

ile ilgi mesajınız var mı? 

8 mart Dünya kadınlar gününde Uludağ 

da kayak kayarak evliliğe adım attım. 

Evlenme yıl dönümüm bugün olması benim 

için çok özeldir. Kadın olarak dünyanın en 

zevkli sporunu yıllarca yaptım. Yarışma, 

antrenörlük eğitmenlik her dönemini 

yaşadım. Eğer fitseniz her yaşta kayağa 

başlayabilirsiniz. Ben özellikle Dünya 

kadınlar gününde tek mesajım var kayağa 

başlayın ve en önemlisi kız çocukları olan 

aileler, kızlarınızı kayağa teşvik edin. 

24 

ŞUBAT/MART 2015

Özgecan’ımız 

ve Bütün Kadınların 

8 Mart Dünya Kadınlar 

Gününü Kutluyor, 

Eşitlik, Özgürlük, Huzur, 

Mutluluk, Güven içinde 

Yaşamalarını Temenni 

ediyoruz. 

Ailesi

Türkiye’de 

Kayak 

Merkezleri 

Kış turizminin en çok talep gören aktivitesi olan kayak günümüzde özellikle gençlerin ilgi 

göstermesi ile giderek yaygınlaşmaktadır. Kayak merkezleri misafirlerine, konforlu otellerinde 

konaklama imkanı sunarken, tur organizasyonları ve kayak malzemelerinin temin edilmesine 

kadar zengin bir yelpazede hizmet veriyor. Kayak merkezlerinin sunduğu eşsiz doğası ve kaliteli 

hizmetleri ile kış mevsiminin güzelliğini kayak yaparak yaşayabilirsiniz. 

Uludağ’dan Kartalkaya’ya, Palandöken’den 

Davraz’a kadar yurdumuzun en güzel 

dağlarında kış aylarında yağan kar ile 

beraber oluşan doğal kayak pistleri 

tatillerinizde hem spor yapmanıza imkan 

tanıyor, hem de çevrelerindeki oteller 

sıcacık ortamlarda konaklamanızı sağlıyor. 

Ayrıca kayak merkezlerinde verilen 

eğitimler ile kayak sporunu öğrenmeniz 

mümkün. 

Tarif edilmez güzellikteki bir coğrafya 

üzerinde bulunan Türkiye, sahip olduğu 

önemli kayak merkezleri ile yerli ve 

yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Avrupa 

standartlarında düzenlemeleri ile sağlıklı 

bir şekilde spor yapma imkanı sağlayan 

kayak pistleri kış aylarında misafirlerini 

ağırlarken, ulusal ya da uluslararası 

müsabakalara ev sahipliği de yapıyor. 

Kayak merkezleri arasında ulaşım 

teleferikle sağlanırken, şehir merkezlerine 

giden yollar yoğun kar yağışının engel 

oluşturmaması için düzenli olarak 

belediyeler tarafından açık tutulmakta. 

Snowboard, Alp Disiplini, Biatlon ve 

benzeri sporların yapılmasına olanak 

tanıyan kayak pistleri, ayrıca muhteşem 

manzarası ile doğa fotoğrafçılığına da 

imkan sağlıyor. 

Tatilini kayak yaparak geçirmek isteyenler 

için Türkiye birçok alternatifiyle tam 

bir kış turizm cenneti konumunda. Kar 

tatilinden vazgeçemeyenler için bazı kayak 

merkezleri ve özellikleri şöyle: 

26 

ŞUBAT/MART 2015

Bursa-Uludağ 

Bembeyaz örtüsü ile Uludağ, Bursa Şehir 

Merkezi’ne sadece 30 km mesafede 

yer alıyor. Kayak merkezine çıkmak için 

kullanılan teleferik keyfi bile muhteşem 

bir tatilin habercisi oluyor. Mısırlılar’ın 

Mismos, Romalılar’ın Calbyeers, 

Bizanslılar’ın Misolymp diye isimlendirdiği 

dağ, Anadolu’da Olympos adıyla anılan 

altı kutsal dağın en görkemlisi. 

Türkiye’nin en gözde kış sporları merkezi 

olan ve eğlence merkezi haline de gelen 

Uludağ kayak merkezinde, kayağın yanı 

sıra “snowboard”, “big foot”, “buz 

pateni”, “kar motosikleti” gibi aktiviteler 

de tatilcilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. 

Kayak sezonunun Aralık ayından 

başlayarak, Mart ayına kadar sürdüğü 

Uludağ’da, normal kış koşullarında kar 

yağışı üç metreye ulaşıyor. 


27

Erzurum-Palandöken 

Erzurum’a yalnızca on dakikalık mesafede 

bulunan Palandöken Kayak Merkezi, 

günümüzde en çok tercih edilen 

kayak merkezlerimizden biri haline 

geldi. Yılın yedi ayı karlarla kaplı olan 

Palandöken Dağı’nda mevsim boyunca 

toz kar üzerinde kayak yapılıyor. Kayak 

etkinliklerinin en sıklaştığı 10 Aralık - 10 

Mayıs arasındaki dönemde toplam 

uzunluğu 28 km’yi bulan kayak pistlerinde, 

kayak severler kışın tadını çıkarıyor. 

Kastamonu-Ilgaz 

Kayak meraklılarının yeni gözdesi haline 

gelen Ilgaz Dağı’nda bin ve bin 500 metre 

uzunluğunda iki tane kayak pisti bulunuyor. 

Ilgaz Dağı’nda kayak mevsimi Aralık ayında 

başlayarak Nisan ayına kadar sürüyor. Kar 

kalınlığının 50- 200 santimetre arasında 

değişen kayak pistlerinin yüksekliği ise 2 

bin metreye ulaşıyor. 

Kars-Sarıkamış 

Sarıkamış’ı diğer pistlerden ayıran en 

büyük özelliklerin başında bölgeye yağan 

karın cinsi ve doğal güzellikleri geliyor. Toz 

karı ile ünlü olan Sarıkamış Kayak Merkezi, 

2100-2634 m yükseklikleri arasında, 

Sarıçam Ormanları içerisinde yer alıyor. 

Normal kış koşullarında 1.5 m dolayında 

olan kar, kayak sporu için oldukça elverişli 

ve sadece Alplerde olan kristal kar özelliği 

gösteriyor. Kayak için en uygun zamanın 

20 Aralık - 20 Mart tarihleri arası olan 

Sarıkamış ve çevresi, “Alp disiplini”, “kuzey 

disiplini” ve “tur kayağı” etkinlikleri için 

çok uygun koşullara sahip olduğundan 

profesyonel kayakçıların büyük ilgisiyle 

karşılaşıyor. 

28 

ŞUBAT/MART 2015

Kayseri-Erciyes 

Dağcılık sporu açısından da önemli 

dağlardan biri olan Erciyes’te kayak alanları 

2000-3000 m yükseklikleri arasında 

değişiyor. Kayak için en uygun zaman ise 

20 Kasım - 20 Nisan tarihleri arasında. 

Normal kış koşullarında kar kalınlığının 

2 m dolayında bulunduğu bölgede, kar 

genellikle toz kar niteliğinde oluyor. “Yaz 

kayağı’, “tur kayağı” ve “helikopterli 

kayak” gibi aktivitelerin de yer aldığı 

Erciyes, kayak sporuna gönül verenlere 

harika imkanlar sunuyor. 

Bolu-Kartalkaya 

Kartalkaya kayak merkezi, Köroğlu dağına 

kurulmuş 2 bin metre yükseklikte yer alıyor. 

Doğal güzelliklerin konforla birleştiği 

Kartalkaya, İstanbul ve Ankara’ya yalnızca 

3 saatlik mesafede bulunmasından dolayı 

en çok burada yaşayanlar tarafından tercih 

ediliyor. Vazgeçilmez kış tatili yeri olan 

Kartalkaya, tatilcileri konuk ettiği kayak 

merkezinde “Alp kayağı”, “kayaklı koşu” 

ve “tur kayağı” için çok uygun koşullar 

sunuyor. Kayak için en uygun zamanın 

20 Aralık-20 Mart olduğu Kartalkaya’da 

normal kış koşullarında üç metre kar yağışı 

görülüyor. 

Antalya-Saklıkent 

Beydağları üzerinde yer alan Saklıkent, 

yerli ve yabancı turistlerin yeni gözde kayak 

merkezi haline geldi. Antalya’ya yakınlığı 

nedeni ile bir günde iki mevsimin birden 

yaşanabildiği ender yerlerden biri olan 

bu merkez, Antalya’nın Doyura Köyü’nün 

çıkışında bulunuyor. 


29

öportaj 

The Greenpark Otel 

The Greenpark Otel yöneticilerinden Atilla ÜSTÜNDAĞ’dan otelin genel yapısı, işleyişi ile 

ilgili bilgiler aldık. Kartepe’nin güzelliklei ve doğasından da bahseden Üstündağ ile yaptığımız 

söyleşide, “Muhteşem Samanlı Dağları’nın zirvesinde yer alan, The Green Park Kartepe Resort 

& SPA, bir tarafta Sapanca Gölü, diğer yanda İzmit Körfezi manzarası ile İstanbul’a sadece 1 

saat mesafededir. Kış aylarında kayak, snowboard, yaz aylarında ise futbol ve adrenalin sporları 

tutkunları için en cazip adres konumundaki otelimiz, şirket toplantıları ve seminerleri için de 

profesyonel organizasyonlar sunmaktadır.” dedi. 

Atilla ÜSTÜNDAĞ 

30 

ŞUBAT/MART 2015

Atilla Bey sizi tanıyabilir miyiz? 

1976’da İstanbul’da doğdum. 

İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği 

mezunuyum. Akışık Otomotiv Aydınlatma 

ve Demar Otomotiv’de Satış Müdürü 

olarak görev yaptım. GYSİAD, Skal 

İstanbul, MİAD kuruluşlarının üyesiyim. 

2002 yılından bu yana The Green Park 

Hotels & Resorts’de Satıştan Sorumlu 

Yönetim Kurulu Üyeliği’ne devam 

ediyorum. 

Okurlarımıza otelinizin fiziki 

yapısından ve söz eder misiniz? 

Konuklarınızı nasıl bir hizmet anlayışı 

ile ağırlıyorsunuz? 

Muhteşem Samanlı Dağları’nın 

zirvesinde yer alan, The Green Park 

Kartepe Resort & SPA, bir tarafta Sapanca 

Gölü, diğer yanda İzmit Körfezi manzarası 

ile İstanbul’a sadece 1 saat mesafededir. 

Kış aylarında kayak, snowboard, yaz 

aylarında ise futbol ve adrenalin sporları 

tutkunları için en cazip adres konumundaki 

otelimiz, şirket toplantıları ve seminerleri 

için de profesyonel organizasyonlar 

sunmaktadır. 

Acemi ve profesyonel kayakçıların 

faydalanabildiği toplam 17 pisti bulunan 

kayak merkezi, güvenlik ve yönlendirme 

konularında da dünya standartlarına 

uygundur. 2500 m 2 ’lik SPA Merkezi 

tamamen yenilenerek misafirlerine gerçek 

anlamda SPA hizmeti vermektedir. 

Kayakseverler otelinizin konumu 

bakımından, kardan ne kadar süre 

ile yararlanabilirler? Bölgede karın 

yapısı ile ilgili neler söylersiniz? 

Kartepe kayak merkezinde 4 lift, 3 

telesiyej, 1 teleski mevcut olup, pist 

uzunlukları 400 m ile 3500 m arasında 

değişmekte. Kayak sezonu aralık ayının 

başlarından, mart sonuna kadar sürüyor. 

Kartepe kayak merkezinde kar kalınlığı 

normal şartlarda 80- 200 cm arasında 

değişiyor. 

Ülkemizde kar turizminin geleceğini 

nasıl değerlendiriyorsunuz? Otel 

olarak sizin buna katkınız nedir? 

Türkiye kar turizmi açısından çok daha 

iyi yerlere gelebilir. Kayak merkezini daha 

çağdaş bir görünüm kazandırabilmek 

öncelikle tesis anlamında yatırımcıların 

kayak merkezine yatırım yapmaları için 

devletin bu konuda yatırımcıların dikkatini 

buraya çekecek gerekli tanıtımın ve teşvikin 

sağlanması gerekir. 

Ayrıca kayak merkezi için yapılması 

şart olan fakat henüz yapılmamış reklam 

kampanyaları düzenleyip, öncelikle 

hedef kitle içinde yer alan misafirlerimize 

ulaşılarak, kayak merkezi hakkında bilgi 

sağlamak ve kayak merkezine gelmeleri 

teşvik edilmeli. 

Kartepe kış turizmi için eşsiz kayak 

merkezine sahip olduğu kadar, yaz 

aylarında yapılabilecek turizm çeşitleri 

içinde imkan ve olanaklara sahip bir bölge. 

İşletme olarak geleceğe dönük 

projeleriniz var mı? Hedeflerinizden 

bahseder misiniz? 

Hedefimiz, misafirlerimize her zaman 

daha iyi hizmet verebilmek. Dört mevsim 

hizmet veren The Green Park Kartepe 

Resort & SPA olarak kış aylarında kayak 

sever misafirlerimiz için tüm hazırlıklarımızı 

aylar öncesinden tamamlıyoruz. Yaz 

aylarında ise doğa sporları ile uğraşan 

misafirlerimizi ve yaz kampları için otelimizi 

tercih eden tüm futbol kulüplerimizi en 

iyi şekilde ağırlayarak, Kartepe doğasının 

güzelliklerini sunuyoruz. Gerektiği takdirde 

düzenli olarak renovasyon çalışmalarımızı 

yapmaya devam edeceğiz. 


31

tanıtım 

Erzurum 

Palandöken 

ve Konaklı Kayak Merkezleri 

32 

ŞUBAT/MART 2015

E 

ĞER 

BİR GÜN yolunuz Erzurum’a düşerse sizi Palandöken Dağı’nın 

eteklerinde konumlanmış, bol oksijenli, eşsiz doğal güzellikleri ile birçok medeniyete 

ev sahipliği yapmış, soğuk ama içinizi ısıtacak bir şehir karşılayacaktır. 

Doğu Anadolu’nun en büyük 

şehirlerinden birisi olan Erzurum, eski ticaret 

yollarının kavşak noktasında olmasından 

dolayı birçok kültür ve medeniyet ile 

etkileşim içine girmiştir. Tarihe tanıklık 

eden Yakutiye Medresesi, Çifte Minerali 

Medrese, Ulu Camii, Lala Paşa Camii, Üç 

Kümbetler, Rüstem Paşa Bedesteni, Öşvank 

Kilisesi ve Meryem Ana Kilisesi Erzurum’un 

kültürel mirasının en güzel örneklerindendir. 

Palandöken Dağı başta olmak üzere 

Tortum Şelalesi, Narman Peri Bacaları, 

Elmalı Çam Mağarası Erzurum’un eşsiz 

doğal güzelliklerinin sadece birkaçıdır. 

Bunun yanı sıra sağlık yönünden 

Pasinler ve Ilıca kaplıcaları ile Oltu taşı 

Erzurum’un önemli değerleri. Karasal 

iklimi sebebiyle kış boyunca soğuk 

havanın hakim olduğu Erzurum, yaz 

aylarında ise güneşli ve serin. 


33

Gerçek Kayakla Tanışın! 

2011 yılında “Anadolu’nun Zirvesinde Buluşalım” 

sloganı ile yola çıkarak, 2011 Üniversitelerarası Kış 

Oyunlarına büyük bir fedakarlık ve başarı ile ev sahipliği 

yapan Erzurum Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri, 

2019 yılında ise yine uluslararası bir organizasyon olan 

Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivaline (EYOWF) ev 

sahipliği yapacak olmanın gururunu yaşıyor. 

Palandöken ve Konaklı Dağlarına 

kurulmuş, Türkiye’nin en yüksek zirvesine 

sahip olan Palandöken ve Konaklı 

Kayak Merkezleri, Erzurum iline bağlı. 

Mevsim koşulları bakımından karasal 

iklim özellikleri görülen bölge ülkemizin 

en soğuk hava koşullarına sahip. Toz 

kar özelliği taşıyan kayak merkezlerinin, 

ortalama kar kalınlığı 2 m‘dir. Günde 

32000 kişinin kayak yapabileceği, 

uluslararası olimpiyatların düzenlendiği, 

kayak merkezi yaklaşık olarak 1600 yatak 

kapasitesine sahip. Bu sayı şehir otellerinin 

de katılımıyla yaklaşık olarak 6000 

civarında. Palandöken ve Konaklı Kayak 

Merkezlerinde 4 ve 5 yıldızlı konaklama 

tesisleri, günübirlik tesisler ve restoranlar 

bulunmakta. Her bütçeye uygun 

konaklama seçeneklerinin bulunduğu 

Palandöken’de, lüks otellerin yanı sıra 

uygun fiyatlı otellerde var. 

Palandöken Kayak Merkezi’nin 3125 

metrelik pisti, Türkiye’nin en yüksek 

rakımlı pisti olma özelliğine sahip. Ayrıca 

3125 metreden 2100 metre rakıma, hiç 

durmadan kayarak inmek mümkündür. 

27 no’lu pist, sekiz kilometreye 

varan uzunluğuyla, Türkiye’nin en 

uzun pistlerindendir. Palandöken’de 

snowboardcular için ezilmemiş, doğal 

pistler de vardır. Bu pistlere teleski 

yada telesiyejlerle ulaşılmaktadır. 

Profesyonel bir kayak deneyimi yaşamak 

isteyenlerdenseniz, Palandöken tam size 

göre. 

Palandöken ve Konaklı Kayak 

Merkezlerinde kayak sezonu ortalama 

olarak aralık ayının ilk haftasına doğru 

başlar ve mayıs ayının ilk haftalarına 

kadar yüksek kesimdeki pistlerinde 

kayılabilir. Bölgenin kuru bir havaya 

34 

ŞUBAT/MART 2015

Palandöken ve Konaklı 

Kayak Merkezleri diğer 

kayak merkezlerinin 

aksine doğa ile baş başadır. 

sahip olmasından dolayı ve geceleri hava 

sıcaklığının sıfırın altında 30 derece ve daha 

da düşük sıcaklıklara varması nedeniyle kar 

kalitesi bozulmaz ve toz kar kaymanın keyfi 

yaşanır. 

Palandöken kayak merkezinde 22 adet 

pist mevcut olup; Ejder ve Kapıkaya isimli 

pistleri, Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları 

için tescilli pistler olarak olimpik pist ilan 

edilmiştir. Bu pistlerde yoğun olarak Slalom 

ve Büyük Slalom yarışmaları yapıldığı için, 

kayak merkezleri arasından sık olarak tercih 

edilen pistler arasında yer almaktadırlar. 

Palandöken Kayak Merkezi Erzurum 

hava alanına 30 dakika uzaklıkta olup, 

Erzurum Otogarına 20 dakika, tren 

istasyonuna ise 15 dakikalık mesafede. Şehir 

merkeziyle kayak merkezi arasında mesafe 

7 km olup, Palandöken Kayak Merkezine 

Erzurum Büyük Şehir Belediyesi tarafından 

günün belirli saatlerinde otobüs seferleri 

düzenleniyor. 

Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri 

diğer kayak merkezlerinin aksine doğa ile 

baş başadır. Otellerin kapısı direk pistlere 

çıkıyor ve desek yeri mevcut. Kayak merkezi 

sınırları içerisinde doğanın bozulmaması 

için az sayıda bulunan 4 ve 5 yıldızlı oteller, 

gelen müşterilerine benzersiz hizmetler ve 

aktiviteler sunuyor. 


35


Merkezlerine en yakın havalimanı 

hangisidir ve mesafesi ne kadardır? 

Erzurum Havalimanı 13 km mesafede, 

Erzincan Havalimanı 240 km, Kars 

Havalimanı ise 260 km mesafededir. 


Merkezlerine turlar düzenleniyor mu? 

Erzurum şehir merkezinden ve çevre 

ilçelerden günübirlik ulaşım, kayak 

programları ve konaklamalı programlar 

düzenlenmekte. Palandöken’de 

konaklayacak kişileri oteller 

havalimanından veya şehir merkezinden 

alarak kayak merkezine de getirmekte. 


Merkezlerinde otopark var mı? 

Palandöken’de 6 adet otel bulunuyor. 

Bu otellerin ve günübirlik kullanım için 

gelenlerin araçlarını park edebileceği 

otobüs, minibüs ve binek araç park yerleri 

bulunmakta. Konaklı Kayak Merkezinde 

ise yeterli park alanı mevcut. Park 

yerlerinin tesislere uzaklığı 100-300 metre 

mesafede. 


Merkezlerinde çevre güzelliği ve kar 

kalitesi nasıldır? 

Erzurum Palandöken ve Konaklı Kayak 

Merkezleri deniz seviyesinden yaklaşık 

3100 metre yüksekte bulunmaktadır. 

Kayak merkezi Palandöken Dağları’nın 

en yüksek zirvelerinden birisinde olduğu 

için hem çevredeki diğer tepeleri, hem 

de ormanları yukarıdan ve geniş açıdan 

görebilirsiniz. Kayak pistlerinin yakını 

ormanlık alan olduğu için sadece tepelerin 

üstünde değil, ormanın kenarında da 

kayak yapabilirsiniz. Palandöken ve Konaklı 

Kayak Merkezlerindeki kar kalitesi yağış ve 

hava durumuna göre değişmekle beraber 

Türkiye’nin en iyi kar kalitesine sahip 5 

kayak merkezinden birisi olarak sayılmakta. 


Merkezlerinde kayak sezonu ne 

zaman başlar ve ne zaman biter? 

Palandöken Dağları’nda kar yağışı 

genelde kasım başında başlar. Aralık ayının 

ortasından itibaren Palandöken ve Konaklı 

Kayak Merkezleri kayak severler gelince 

hareketlenir. Kar yağışı ve rüzgara bağlı 

36 

ŞUBAT/MART 2015

olarak mart ayı ortası veya sonuna kadar 

kayak sezonu devam eder. Kar kalınlığı 

ortalama 1-1,5 metre, kar yağışı yoğun ise 

2-3 metre civarındadır. 


Merkezlerinde kayak ve snowboard 

malzemeleri kiralanıyor mu? 


Merkezlerindeki otellerin kayak odalarında 

kayak – snowboard takımları ve kayak 

kıyafetleri kiralanır. Bunun yanı sıra Erzurum 

şehir merkezinde de kayak kiralayan yerler 

bulabilirsiniz. 


Merkezlerinde kayak ve snowboard 

dersi veriliyor mu? 

Evet, kayak ve snowboard dersi veriliyor, 

otellerden ve kayak odalarından konuyla 

ilgili bilgi alabilirsiniz. 


Merkezlerinde yeme, içme ve ihtiyaç 

tesisleri var mı? 

Palandöken kayak merkezinde başta 

otellerdeki tesisler olmak üzere yemek, 

dinlenmek, tuvalet vs. gibi ihtiyaçlarınızı 

karşılayabileceğiniz çeşitli tesisler 

bulunmaktadır. Yıldız sayısına göre üç 

ile beş yıldız arasında altı otel ve TSK 

misafirhanesi kayak severlere hizmet 

vermektedir. Konaklı Kayak Merkezinde 

ise kayak severlerin tüm ihtiyaçlarına cevap 

verebilecek büyüklükte bir kafeterya 

bulunmaktadır. Palandöken ve Konaklı 

Kayak Merkezlerinde tüm cep telefonu 

operatörlerinin istasyonu bulunmakta ve 

iletişim sorunu yaşanmamaktadır. 


Merkezlerinde güvenlik ve sağlık 

hizmetleri sağlayan tesisler var mı? 

Kayak yapanların karşılaşabileceği 

sağlık sorunlarına karşılık otellerde sağlık 

personeli ve revir bulunmaktadır. Bunun 

yanı sıra kayak merkezinin özellikle hafta 

sonları yoğun olması nedeniyle il sağlık 

müdürlüğünün görevlendirdiği sağlık 

personeli ve ambulans kayak merkezinde 

hazır bekletilmektedir. Güvenliği sağlamak 

amacıyla özel güvenlik ekipleri ile 

Palandökende Jandarma karakolu hizmet 

vermektedir. 


37

KONAKLAMA HİZMETLERİ 

VE DİĞER TESİSLER 

Eşsiz kar kalitesi, modern ve gelişmiş tesisleri ile dünyada benzerine az rastlanır pistlerini her 

geçen gün daha da geliştiren GrandErzurum siz kayak severleri Erzurum Palandöken ve 

Konaklı Kayak Merkezlerine bekliyor. 

Neden 

GrandErzurum? 

• Türkiye ve Asya coğrafyasında kayak 

tesisleri sıralamasında en iyilerden biridir. 

• Eşsiz kar kalitesi ve uzun süreli kayak 

sezonuna sahiptir. 

• 2198 m. ile 3180 m. arası yükseltiye sahip 

olmasına rağmen Erzurum şehir merkezine 

10 dakika uzaklıkta. 

• Ulaşım açısından Türkiye’nin bir ucu gibi 

görünse de, örneğin İstanbul yada İzmir 

gibi illerden yola çıkan kayak severler 

havayolu ile iki saat içerisinde kayak 

merkezine rahatlıkla ulaşabilmektedir. 

• Toplamda 65 kilometrelik pist uzunluğuna 

sahip olan kayak merkezinde çeşitli zorluk 

derecelerine göre 32 pist, 14 kayak lifti ve 

212 adet suni kar aracı hizmet vermektedir. 

38 

ŞUBAT/MART 2015


39

GrandErzurum 

Ski Life Lodge 

Ş 

EHİR MERKEZİNE BEŞ dakika uzaklıkta bulunan GrandErzurum 

Ski life Lodge, Palandökende pistlere ve kayak liftlerine sadece 100 metre 

uzaklıktadır. Otel restaurantımız, 150 kişilik kapasitesiyle hem Türk, 

hem de uluslararası mutfaklara hitap eden kahvaltı, öğle ve akşam yemeği ile 

hizmet vermektedir. GrandErzurum Ski Life Lodge sauna, fitness merkezi, 2 

adet toplantı salonuna sahip olmakla beraber, 79 adet standart oda ve 4 adet suit 

odayla tüm yıl boyunca hizmet vermektedir. 

Palandöken kayak merkezlerinde 

GrandErzurum Ski Life Lodge otelin 

haricinde Xanadu Hotel, Polat Renaissance 

Hotel, Dedaman Hotel, Dedeman Ski 

Lodge Hotel ve Palan Hotel yerli ve yabancı 

turistlere kaliteyi ve kayak zevkini bir arada 

sunmaktadır. 

Palandöken kayak merkezindeki toplam 

yatak kapasitesi 1600 civarında olmakla 

birlikte, kayak merkezlerinin Erzurum 

şehir merkezine yakın olmasından dolayı 

şehir otelleri de kayak severler açısından 

tercih sebebidir. Otellerin yanı sıra kayak 

merkezlerinde hizmet veren kafeterya ve 

restaurantlar kayak severlere muhteşem bir 

manzara eşliğine hoşça vakit geçirebilme 

imkanı sunmaktadır. 


Merkezlerinde birçok noktada kayak 

ekipmanları kiralama noktası bulunmaktadır. 

Ayrıca kayak öğrenmeyi isteyenler 

profesyonel kayak hocaları eşliğinde kayak 

öğrenme imkanına da sahip. 

Erzurum, Anadolu’nun en eski 

yerleşimlerinden biri. Palandöken’in 

eteklerinde kurulu, tarihi yapılarla çevrili bir 

şehir olan Erzurum’da keşfedeceğiniz pek 

çok tarihi ve doğal güzellik var. 

Müzeler: Erzurum’un geçmişini 

keşfetmek için Erzurum Arkeoloji Müzesi, 

Erzurum Atatürk Evi, Yakutiye Medresesi 

Erzurum’da mutlaka görmenizi önerdiğimiz 

müzeler. Özellikle Yakutiye Medresesi tarihi 

bir yapı olması nedeniyle de görülmeye 

değer. 

Tarihi Yapılar ve Örenyerleri: 

Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden 

biri olan Erzurum tarih boyunca pek 

çok uygarlığa ev sahipliği yaptı. Burada 

görebileceğiniz onlarca tarihi yapı 

bulunuyor. Erzurum Kalesi, Üç Kümbetler, 

Çifte Minareli Medrese,Çobandede 

Köprüsü, Rüstempaşa Bedesteni, Erzurum 

Saat Kulesi (Tepsi Minare), Lalapaşa Camii, 

Erzurum Ulu Camii, Erzurum Murat Paşa 

Camii, İbrahim Paşa Camii, Derviş Ağa 

Camii, Öşvank Kilisesi, Cimcime Sultan 

Türbesi Erzurum geziniz sırasında gezmenizi 

tavsiye ettiğimiz tarihi mekanlar. 

Doğal Güzellikler: Yalnızca tarihi 

değil; eşsiz doğal güzelliklere de sahip 

olan Erzurum’da görmeden dönmemeniz 

gereken doğal güzellikler arasında Narman 

Peribacaları, Nene Hatun Milli Parkı, Tortum 

Gölü, Tortum Şelalesi ve Çoruh Nehri 

bulunuyor. 

Palandöken Kayak Merkezi: 

Erzurum, kış spolarının ülkemizdeki en 

önemli merkezlerinden olan Palandöken 

Kayak Merkezi’ne de ev sahipliği yapıyor. 

Kış aylarında Palandöken’e binlerce 

kayaksever geliyor ve keyifli bir kış tatili 

yapıyor. Eğer sizin de kış sporlarına ilginiz 

varsa ve kış mevsiminde Erzurum’daysanız 

Palandöken Kayak Merkezi’ni mutlaka 

ziyaret edin. 

Kaplıcalar: Hem dinlenmek hem 

şifa bulmak isteyen seyahatseverlerin 

Erzurum’daki vazgeçilmez duraklarından 

biri de Erzurum kaplıcaları. Pasinler Kaplıcası 

ve Erzurum Ilıca Kaplıcası Erzurum’un en 

popüler iki kaplıcası. 

40 

ŞUBAT/MART 2015

Çift Minareli Medrese: 

Selçuklular dönemine 

aittir. Bu tarihi eser 

günümüze kadar 

varlığını koruyabilmiş ve 

bulunduğu Erzurum ilinin 

sembolü haline gelmiştir. 


41

öportaj 

Erzurum Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri 

İşletme Dairesi Başkanı Kemalettin Işık 

REKLAM VE TANITIM 

ERZURUM’UN TERCİH 

EDİLMESİNİ SAĞLAR 

Kemalettin IŞIK 

E 

RZURUM 

PALANDÖKEN VE 

Konaklı Kayak Merkezleri 

İşletme Dairesi Başkanı Kemalettin 

Işık ile gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde 

Erzurum’un cazibesinden bahseden 

Işık, “kayak merkezlerimizin reklam 

ve tanıtımı yapılması durumunda 

daha fazla insanın Erzurum’u tercih 

edeceğini düşünüyorum” dedi. Yönetimin 

tek elde toplanması konusunda ki 

bürokratik değişikliklerden de söz eden 

Işık’dan aldığımız bilgileri sizlerle 

paylaşıyoruz. 

Sayın Başkanım; Palandöken ve 

Konaklı Kayak Merkezlerini bize daire 

başkanlığı kimliğinizle değil de bir 

kayak sever, bir Erzurumlu olarak 

nasıl tanıtırdınız? 

Kayak merkezlerinin, özellikle de 

Palandöken Kayak Merkezinin Erzurum 

şehir merkezine çok yakın olması kayak 

severler için çok büyük bir avantaj. Bunun 

yanı sıra Erzurum’a ulaşım olanaklarının 

fazla oluşu, özellikle de hava yolu ulaşımı 

ile yerli ve yabancı turistlerin dünyadan 

ve Türkiye’nin her noktasından rahatlıkla 

Erzurum’a ulaşabilmeleri kayak severlerin 

tercih sebebidir. 

Kayak merkezlerimizin, yüksek kar 

kalitesi, dünyanın sayılı uzun pistlerine ve 

zorluk derecelerine göre çeşitli pistlere 

sahip olması oldukça önemlidir. Uzun 

süren kayak sezonu boyunca doğal kar 

ve ihtiyaç duyulması durumunda ise 

suni kar yapımı ile hizmet veren kayak 

merkezleri kayak severler tarafından 

tam anlamıyla tanınmamaktadır. Fakat 

kayak merkezlerimizin reklam ve tanıtımı 

yapılması durumunda daha fazla insanın 

Erzurum’u tercih edeceğini düşünüyorum. 


Merkezlerinin yıllar içerisinde 

nasıl değiştiğini, şehre ve bölgeye 

etkilerinden bahseder misiniz? 

Uzun yıllardır kayak severlere hizmet 

veren kayak merkezlerimiz özellikle 2011 

Üniversitelerarası Kış Oyunları ile başlayan 

tanıtım imkanlarıyla, insanlarda farkındalık 

oluşturdu. Bu sayede Erzurum’un kış 

turizmine yönelik değerleri ve imkanları 

daha da gün yüzüne çıkma olanağı buldu. 

2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları 

sayesinde Erzurum’a birçok spor tesisi 

sağlandı. Bu vesile ile Erzurum’da 

şehircilik anlamında büyük değişiklikler ve 

gelişmeler oldu. Kış turizminin yıllardan 

beri Erzurum’a ve ülkeye sağladığı 

ekonomik katkı kış sporlarına ve tesislere 

yapılan yatırımlar sayesinde daha da arttı. 

Daire Başkanlığınızca yapılan 

çalışmalar ve değişiklikler nelerdir? 

2014 yılı öncesi Gençlik ve Spor İl 

Müdürlüğü, Valilik, Belediye ve Özel 

İdare gibi birçok kurum tarafından ayrı ayrı 

yönetim anlayışı ile yönetilen, bürokrasi 

ve karar alma süreci uzun olan Palandöken 

ve Konaklı Kayak Merkezleri artık Erzurum 

Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri 

İşletme Dairesi Başkanlığı bünyesinde 

hizmet vermeye başlamıştır. Yönetim 

şeklinin tek elden olması bize yerinde ve 

daha hızlı karar almada imkanı sağlamıştır. 

Göreve başladığımız günden beri 

danışmanlık hizmeti aldığımız PGI ve 

MC KINSEY gibi kayak ve kış turizmi 

konusunda uzman ekipler sayesinde kayak 

merkezlerimizin eksikleri tespit edilmiş, 

iyileştirme, bakım ve onarım çalışmaları 

yapılmaya başlanmıştır. 

42 

ŞUBAT/MART 2015

Online Satýþ: www.karspor.com.tr 

R

öportaj 

44 

ŞUBAT/MART 2015

ERZURUM GELİŞMEYE 

DEVAM EDİYOR 

Ü 

LKEMİZDE KAYAK MERKEZLERİNİN önde gelen şehirlerinden 

Erzurum’un Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile Erzurum’un 

şuan ki durumunu değerlendirdik. Erzurum’un turizmde hak ettiği yerde 

olmadığını ifade eden Sekmen, “Kara ve hava yolları bakımında ulaşımı çok kolay olan 

şehrimiz, oldukça eski bir yerleşim birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu, tarihi 

yönden çok zengin birçok eseri barındıran ve adeta bir kültür merkezi olan kentimiz, 

günümüzde önemli bir turizm potansiyeli taşımaktadır.” diyerek şehrin güzelliklerini 

anlattı. Projelerinden ve hedeflerinden de söz eden Sekmen ile gerçekleştirdiğimiz 

röportajımızı keyifle okuyacağınızı düşünerek paylaşıyoruz. 

Öncelikle; Erzurum Büyükşehir 

Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i 

kısaca tanıyabilir miyiz? 

1958’de Erzurum’un Pazaryolu 

Kılıççı Köyü’nde doğdum. İstanbul 

Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten 

sonra Ankara’da Bankacılık ihtisasımı 

tamamladım. İş hayatına bir kamu 

bankasında yöneticilik yaparak başladım. 

1985 yılından sonra Mali Müşavirlik ve 

özel sektörde holding finans yöneticiliği 

yaptım. Siyasi hayatıma Milli Gençlik 

Vakfı Kartal İlçe Başkanı olarak başladım. 

Ardından 1989 yılında Refah Partisi Kartal 

İlçe Başkanlığı görevine getirildim. 1992 

yerel seçimlerinde Samandıra Belediye 

Başkanlığı’na seçildim. 27 Mart 1994 

yerel Seçimlerinde Kartal Belediye 

Başkanı oldum. 1999 seçimlerinde tekrar 

kazanarak Kartal’da 2. dönem Belediye 

Başkanı olarak görevime devam ettim. 

10 yıl Kartalspor Kulübü’nün başkanlığını 

yaptım. Kartalspor’un altyapısını kurarak 

aynı zamanda 2. Lig Kulüpler Birliği 

Başkanlığı görevinde bulundum. 2002 

yılında yapılan genel seçimlerde AK Parti 

İstanbul Milletvekili oldum. TBMM’de 

sırasıyla Plan Bütçe Komisyonu, Çevre 

Komisyonu ve Bayındırlık Komisyonu’nda 

görev aldım. 2003-2005 yılları arasında 

AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler 

Başkanlığı Danışma Kurulu Üyeliği 

görevinde bulundum. 27 Temmuz 

2007’deki genel seçimlerde tekrar 

İstanbul Milletvekilliğine seçildim. Bu 

zaman aralığında Güneydoğu Anadolu 

Bölge Koordinatörlüğü, Erzurum’unda 

içinde olduğu Doğu Anadolu Bölge 


45

Koordinatörlüğü, AK Parti Genel Merkez 

Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı 

ve Karadeniz Bölge Koordinatörlüğü 

görevlerini üstlendim. Evli ve dört çocuk 

babasıyım. 

Erzurum’da Başkan olmak nasıl bir 

duygu? 

Erzurum; stratejik, tarihi, kültürel ve 

ekonomik anlamda Anadolu’nun zirve 

bir kentidir. Bu mübarek beldede Başkan 

olmak herkese nasip olmaz. Erzurum, 

Reis-i Cumhurumuz Sayın Recep Tayyip 

Erdoğan’ın dediği gibi “Siyasetin 

parametresidir” Kadim şehir Erzurum’u 

yenilikçi, modernist ve her türlü gelişime 

açık kadromla birlikte yeniden inşa 

ediyoruz. Olimpiyat ruhuna sahip şehrimizi 

bir bilim şehri yapmak için ülkemizin saygın 

bilim adamlarıyla görüşüyoruz. Erzurum; adı 

ve misyonuna yakışır bir şekilde bölgesinde 

lider kent olacak. Kısacası şairlere ilham 

kaynağı olacak bir şehir olacağız. 

Erzurum’u en iyi bilenlerden biri 

sizsiniz. Okurlarımıza Erzurum’u 

anlatabilir misiniz? Erzurum’u diğer 

illerimizden farklı kılan nedir? 

Erzurum, birçok medeniyete ev sahipliği 

yapmış bir kenttir. Alvarlı Muhammed 

Lütfi Efe Hazretleri’nin dediği gibi İslam’ın 

kilidi olan şehrimiz, bir turizm merkezidir. 

Deniz seviyesinden 1893 metre yüksekte 

olan kentte Palandöken ve Konaklı Kayak 

Merkezleri bulunmaktadır. 25. Dünya 

Üniversitelerarası Kış Oyunları’na ev 

sahipliği yapan Erzurum, dünyanın sayılı 

kayak merkezlerine sahiptir. Kara ve 

hava yolları bakımında ulaşımı çok kolay 

olan şehrimiz, oldukça eski bir yerleşim 

birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde 

kurulu, tarihi yönden çok zengin birçok 

eseri barındıran ve adeta bir kültür merkezi 

olan kentimiz, günümüzde önemli bir 

turizm potansiyeli taşımaktadır. İnanç 

ve doğa turizmi açısından da yerli ve 

yabancı turistleri ağırlayan şehrimiz, aynı 

zamanda bir üniversite şehridir. Erzurum, 

yatırıma uygun ve müteşebbislere her türlü 

kolaylığı sağlayan özelliklere sahip, cazibe 

merkezidir. 

Erzurum yaz-kış yerli ve yabancı 

turistlerin akın ettiği bir kent. 

Erzurum’un turizm potansiyeli ve 

turizm yatırımları hakkında neler 

söyleyeceksiniz? Şehir turizm 

pastasından hak ettiği kadar 

faydalanabiliyor mu? 

Şehrimiz özellikle turizm konusunda 

istenilen şekilde tanıtılmıyor. En büyük 

hedefim Erzurum’u diplomasinin başkenti 

Davos gibi dünyada tanınır ve ünlü bir kent 

yapmaktır. Bunun için kısa, orta ve uzun 

vadeli planlarımız var. Bakınız şehrimizde 

bulunan turizm değerlerinin tanıtımı için 

yoğun mesai harcıyorum. En son Yüksek 

İrtifa Kamp Merkezi’nin tanıtımıyla ilgili 

farklı yabancı diller kullanılarak tanıtım cd’si 

hazırladık. Türkiye’de sanat, spor, iş dünyası, 

akademisyen ve müteşebbis gibi birçok 

sektör, grup ve alanında en etkin olan kişileri 

Erzurum’a davet ediyorum. Bundaki temel 

amacım; tanıtım ve yatırımdır. 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi doğa 

dostu bir belediye olarak dikkat 

çekiyor. Yeşil alanları, modern yapıları 

ile yaşanabilirliği ön planda olan bir 

kent. Erzurum Türkiye’nin Modern 

Kenti diyebilir miyiz? 

Evet diyebiliriz. Bu dönem “yeşil bir 

çevre” sloganıyla kent genelinde 350 bin 

çiçeği toprakla buluşturduk. Rekreasyonlar 

ve yeşil alanların korunması ve işlevselliğinin 

artırılmasına yönelik Çevre Koruma ve 

Kontrol ekiplerimiz sürekli proje geliştiriyor. 

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı 

Mehmet SEKMEN 

46 

ŞUBAT/MART 2015

Malumunuz bir yerleşim yeriyle alakalı ilk 

değerlendirme, imardan sonra, çevre ve 

ışıklarıdır. Bu algı hizmet prensiplerimiz 

arasındadır. Yeşil bir Erzurum ve muhteşem 

ışıklarla donatılmış bir şehir için mühendis 

ve mimarlarımızla birlikte Erzurum’un tarihi 

misyonuna uygun bir gelişim tasarlıyoruz. 

Türkiye’nin modern kentleri arasında yer 

almak için 21. yüzyılın modern mimarisini 

serhatlar kentine uyguluyoruz. 

Türkiye’nin birçok şehrinde 

gerçekleştirilen kentsel dönüşüm 

çalışmalarının Erzurum ayağı 

hakkında bilgiler verir misiniz? Ne 

gibi kentsel dönüşüm çalışmaları 

yapmaktasınız? 

Erzurum, bir medeniyet kentidir. Her 

bir mahallesi, sokağı ve caddesi buram 

buram tarih kokar. Selçuklu ve Osmanlı’nın 

gözbebeği şehrimize tarihi misyonuna 

uygun bir kentsel dönüşüm uyguluyoruz. 

Kentsel dönüşümle ilgili şuan en iddialı 

projemiz Kültür Yolu Projesi’dir. Erzurum 

Kalesi ve etrafında 3 etap şeklinde 

uygulanacak olan projeyle birlikte tarihi 

gün yüzüne çıkaracağız. Şuan kamulaştırma 

çalışmalarımız sürüyor. Projenin hayata 

geçmesiyle birlikte Erzurum Kalesi ve 

çevresindeki tarihi miras rahat bir nefes 

almış olacak. 

Erzurum’da Eğitim, Kültür-Sanat 

ve Sağlık alanlarında ne gibi 

çalışmalarınız var? Kısaca bahseder 

misiniz? 

Geçen sene Atatürk Üniversitesi ile 

birlikte önemli bir protokole imza attık. 

Erzurum’a Bilim Müze Doğa Tarih ve 

Eğitim Parkı yapacağız. Söz konusu 

proje Erzurum’a büyük bir prestij ve 

onur kazandıracak. Bilim Müze Doğa 

Tarih ve Eğitim Park Projesi, Erzurum’un 

geçmişiyle geleceğini bir arada tutabilmek 

ve Erzurum’u bir marka şehir haline 

getirebilmek düşüncesiyle oluşturulan 

projedir. Bu çalışma sadece bir Erzurum 

projesi değil bir ülke projesidir. İnşallah bu 

proje tamamlandığında, Erzurum birçok 

alanda araştırmacılara kapılarını açacaktır. 

Eğitim; bireylere hayatta gerekli olan bilgi 

ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde 

verilmesidir. Eğitim, hayatın her alanında 

gereklidir. Göreve geldiğimiz günden beri 

eğitime destek ve öncelik vereceğimizi 

her fırsatta dile getirdim. Hazreti Ali’nin 

dediği gibi “Bana bir harf öğretenin 40 

yıl kölesi olurum” ifadesini şiar edinen 

İnanç ve doğa turizmi 

açısından da yerli ve 

yabancı turistleri ağırlayan 

şehrimiz, aynı zamanda 

bir üniversite şehridir. 

Erzurum, yatırıma uygun 

ve müteşebbislere her 

türlü kolaylığı sağlayan 

özelliklere sahip, cazibe 

merkezidir. 


47

‘Bir gün herkes engelli 

olabilir’ prensibini hiçbir 

zaman aklımızdan 

çıkarmadık. Engelli Yaz 

Spor Okulları’nda yer 

alan tekerlekli sandalye 

tenisinde iddialıyız. Bu 

branşta bulunan milli 

sporcularımız kurslara 

katılarak teorik bilgilerini 

pratiğe dökme şansına 

sahip oldu. 

eğitim gönüllüsü mesai arkadaşlarımın 

katkısıyla oluşturulan Erzurum Sanat Eğitim 

Merkezi’nde (ESMEK) şimdiye kadar 

yüzlerce kişiye sertifika verdik. 50 eğitim 

neferinin yoğun gayreti sonucu birçok 

gencimizin hayata bakış açısını değiştiren 

ESMEK’te bu yıl 20 branşta kursiyerlere 

eğitim verdik. El sanatları, ayakkabıcılık, 

tekstil, kuaförlük, aşçılık, nakış, mefruşat, 

muhasebe, bilgisayar, sekreterlik ve spor 

gibi birçok branşta verdiğimiz eğitimlerde 

farklı sektörlere ara eleman yetiştirdik. 

Büyükşehir Belediyesi olarak engelli 

bakım başta olmak üzere birçok alanda 

kent istihdamına katkıda bulunuyoruz. 

Eğitim merkezlerimizde şimdiye kadar 12 

bin vatandaşımıza birçok branşta eğitim 

verdik. Sadece Erzurum değil bölgemiz ve 

diğer illerimizde bulunan kursiyerlerimiz 

verdiğimiz eğitim sayesinde evlerine 

ekmek götürüyor. Sosyal sorumluluk ilkesini 

prensip edinen eğitim merkezlerimizde bu 

yıl açılan Kur’an Kurslarımız da yavrularımıza 

Kur’an-ı Kerim eğitimi verdik. Yaşlısı, 

genci 7’den 70’e her kesime hitap eden 

eğitim merkezlerimizin işlevsel özelliğini 

artırarak şehir ekonomisine daha çok katkı 

sağlayacağız. 

Sosyal sorumluluk bilincinde önde 

gelen isimlerdensiniz. Özellikle engelli 

vatandaşlarımız için çalışmalarınız 

nelerdir? 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak 

engelli öğrencilere yönelik yaz spor kursları, 

açtık. Bu kurslar çocuklara umut ışığı oldu. 

Öğrencilerin bedensel engelleri aşarak 

hayata daha sıkı tutunmalarını sağlayan 

engelli kursları bu yıl tenis, jimnastik, 

basketbol, masa tenisi ve badminton 

alanlarında açıldı. Erzurum Büyükşehir 

Belediyesi ile Gençlik Hizmetleri ve Spor 

İl Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği 

Engelli Yaz Spor Okulları’na bu sene 49 

öğrenci katıldı. 23 otizmli, 10’u zihinsel 

engelli, 16’sı da bedensel engelli olan 

gençler, sporun kardeşlik ruhunda buluştu. 

Bedensel ve zihinsel engelli çocuklar için 

açtığımız yaz spor okullarında beklenmedik 

bir ilgiyle karşılaştık. Kurslara başlayan 

çocuklarımıza engelleri hep birlikte 

sporun evrensel ve birleştirici gücüyle 

aşacağımızı ifade ettik. Ve bugün gelinen 

noktada gerek antrenörlerimiz gerekse de 

kurumlarımızdaki özverili personellerimiz 

sayesinde amacımıza ulaştık. ‘Bir gün herkes 

engelli olabilir’ prensibini hiçbir zaman 

aklımızdan çıkarmadık. Engelli Yaz Spor 

Okulları’nda yer alan tekerlekli sandalye 

tenisinde iddialıyız. Bu branşta bulunan 

milli sporcularımız kurslara katılarak teorik 

bilgilerini pratiğe dökme şansına sahip 

oldu. Genç sporcularımız bundan sonra 

belediyemiz adına ulusal ve uluslararası 

şampiyonalara katılma sözü verdi. Bu söz gibi 

halkımızın yaptığımız çalışma ve projelere 

katılma düşüncesi, fikir beyan etmeleri ve 

destek olmaları bizlere güç ve enerji veriyor. 

48 

ŞUBAT/MART 2015

Peki, şehrin ekonomik yapısına 

uygun yatırımcıların Erzurum’a bakış 

açısı nedir? Şehir yatırımcılardan ilgi 

görüyor mu? Yatırımcılara çağrılarınız 

nelerdir? 

Erzurum için herkes elini taşın altına 

koymalı. Mutlaka hepimiz elimizi taşın 

altına koymalıyız. Şehre yatırım yapmak 

isteyenler başımın tacıdır. Yerli ve yabancı 

kim olursa olsun şehre yatırım yapmak 

isteyenleri hava alanından ben alacağım. 

Bunu iddia ediyorum. Hatta kendi makam 

aracımı yatırımcıya tahsis edeceğim. 

Yeter ki memleketim Erzurum’a yatırım 

yapsın. Yatırımcılar bizi yönlendirebilir. 

Yatırımcılardan hiçbir bağış almayacağım. 

Yeter ki kent hareketlensin. İşadamlarının 

ayaklarını bu şehre alıştıracağım. Tek gayem 

var; o da şehrimin kazanmasıdır. 

Üniversitelerarası 2011 Kış 

Olimpiyatları’nın Erzurum’da 

yapılmasının ardından Cumhuriyet 

tarihinin en büyük spor yatırımları da 

Erzurum’a yapılmıştı. Spor yatırımları, 

ilçe sporunun kalkındırılması, sportif 

faaliyetler gibi çalışmalarınız var 

mıdır? Erzurum’da spor başlığı altında 

yorumlarınızı alabilir miyiz? 

Sportif yatırımlar arasında yer alan Yüksek 

İrtifa Kamp Merkezi’ni çok önemsiyorum. 

Bu yıl ulusal ve uluslararası yaklaşık 30 

futbol takımını ağırladık. Kamp merkezinin 

sahalarına ilaveten yeni sahalar yapacağız. 

2015’te 100 futbol kulübünü ağırlamayı 

hedefliyoruz. İddia ediyorum Erzurum 

ülkenin en önemli futbol kamp merkezleri 

arasında yer alacak. 

EYOWF 2019 Erzurum’a kazandırıldı. 

Süreci anlatır mısınız? 

Erzurum heyeti ile birlikte EYOWF 2019 

diğer adıyla Avrupa Olimpik Gençlik 

Festivali’ni şehrimize kazandırmak adına çok 

çalıştık. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 

yapılan Avrupa Olimpiyat Komiteleri 

Birliği 43. Genel Kurulu’nda yapılan 

oylama sonucu bu büyük organizasyonun 

Erzurum’da gerçekleştirilmesi kararı alındı. 

Erzurum Adaylık Başvuru Komisyonu olarak, 

tabiri yerindeyse dersimize çok iyi çalıştık. 

Aylardır üzerinde çalıştığımız sunum ve kış 

oyunlarındaki bilgi, birikim ve başarımızla 

Avrupa Olimpiyat Komitesi üyelerinin reyini 

Erzurum’a çevirdik. 49 ülkenin temsilcisi, 

kararını Erzurum’dan yana kullandı. 

Şehrimizi bu önemli organizasyona layık 

gören Avrupa Olimpiyat Komitesi üyeleri 

ve spor otoritelerine teşekkür ediyorum. 

Bu başarı, 2026 Kış Olimpiyatları’na giden 

yolda, ülkemiz için önemli bir dönüm 

noktasıdır. EYOWF 2019’u şehrimize 

kazandırdıktan sonra bu alanda söz 

sahibi olan spor adamları, yatırımcılar, 

kamu ve özel sektörün en üst düzeydeki 

temsilcileriyle fikir alışverişi yaptık. Şuan kış, 

kayak ve buz sporlarıyla alakalı kentimizde 

bulunan tesis ve yatırımların son durumu 

gözden geçiriyoruz. Eksikliklerimizi 

gidererek 2011 Kış Oyunları’nda olduğu 

gibi EYOWF 2019’dan da alnımızın akıyla 

çıkacağız. 

Winterfest 2014 ile turizm alanında 

zirve yaptınız. Neler söyleyeceksiniz? 

Bizim sloganlarımız arasında 

“Erzurum’un marka ve rüya şehri olacağı” 

yönünde söylemlerimiz de var. Bakınız 

Erzurum Winterfest 2014 şehrin kültür 

ve turizm politikasında bir milat olarak 

değerlendirilmeli bence… Kısaca size bir 

istatistiği aktarmak istiyorum. Winterfest 

2014, yaygın ve yerel medyada adeta 

patlama yaptı. Basın toplantımızla başlayıp, 

kortej yürüyüşü, konserler, sergi, yarışma, 

tiyatro, kayak ve buz yarışlarıyla renklenen 

Kış Festivali, ulusal ve yerel medyanın 

gündeminden hiç düşmedi. Winterfest 

2014, 10 canlı bağlantı ve 12 ulusal haber 

kanalında geniş bir şekilde yer aldı. Yavru 

vatan Kıbrıs dahil, Avrupa’nın seçkin haber 

siteleri ve interaktif haber portalları, festivali 

an ve an takip etti. Medya takip raporlarında 

Erzurum Winterfest 2014, 1058 haberle 

geniş bir şekilde yer aldı. Uydu üzerinden 

yayın yapan 100’ü aşkın televizyon kanalı, 

haber bültenlerinde festivalin bütün 

detaylarını izleyicilerine aktardı. 

Son olarak okuyucularımıza 

mesajlarınız nelerdir? 

Kendimi bildim bileli sürekli okuyorum. 

Edebiyata büyük bir ilgim var. Sürekli 

yazılı ve görsel medyayı takip ediyorum. 

Türkiye’nin Demokrasi ve Basın Tarihi’ni çok 

iyi bilen bir siyasetçi olarak ülkemizin yazılı 

ve görsel yayın organlarının her alanda 

desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. 

Okuyucularımıza sevgi ve selamlarımı 

sunuyorum. 


49

Palandöken’de 12 Aralık-14 Aralık 2014 tarihleri 

arasında muhteşem bir festival gerçekleştirildi. 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Erzurum 

Winterfest 2014 ile bu yılın kayak sezonu açılışını gerçekleştirdi. 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Kayak Federasyonu’nun 

katkılarıyla hazırlanan organizasyon kapsamında 3 gün süren 

etkinlikler hem kent merkezinde, hem de Erzurum Atatürk 

Üniversitesi’nde ve Palandöken Kayak Merkezi’nde gerçekleştirildi. 

Birbirinden güzel resim, gravür, hat sergilerinin yanında Buzdan 

Heykeller Sergisi de ziyaretçilerle buluştu. Üniversitede yapılan 

sempozyumda Türkiye Kayak Federasyonu’ndan katılımcılar ve 

kayak sporcuları, öğrencilere seminer verdi. 

50 

ŞUBAT/MART 2015

öportaj 

Hayatım Kayak 

Üzerine Kurulu 

Ülkemizde Yetişmiş Önemli Bir Kayakçı 

Atakan Alaftargil 

Kayak sporuna gönül vermiş Alaftargil’in, kayakla tanışması, kayarken hissettikleri, 

kaymaktan keyif aldığı bölgeleri konu alan söyleşimizi sizlerle paylaşıyoruz. 

Atakan Alaftargil öncelikle sizi 

tanıyabilir miyiz? 

1976 Erzurum doğumluyum. 17 yıl 

Türkiye şampiyonluğum var. 67 kez 

milli formayı giydim. Türkiye’de en çok 

milli olan 2. sporcuyum 2002 yılında 

Amerika Salt Lake City de yapılan 19. Kış 

Olimpiyat Oyunlarında Slalom branşında 

yarıştım. 32. lik elde ettim. Atatürk 

Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksek 

Okulunda Öğretim görevlisi olarak görev 

yapmaktayım. 

Kayakla nasıl buluştunuz? 

Babamın ve ağabeylerim sayesinde 

buluştum. Daha sonra Erzurum Kayak 

Kulübünde sporculuk yaşantımı 

sürdürdüm. 

Kayarken ne hissediyorsunuz? 

Kayak yaparken Beyaz deniz veya beyaz 

bir dünyada her şeyden uzak bulutlara 

yakın özgür ve mutlu hissediyorum. 

Yarışçılığım döneminde başarılı arzulu ve 

hızlı hissediyorum. 

Bu sporu tavsiye eder misiniz? Kayak 

yapmak bize ne kazandırır? 

Tabi ki tavsiye ederim. Benim hayatım 

kayak üzerine kurulu dünya görüşüm 

fiziksel bedensel ve ruhsal olarak sağlık 

getiriyor kayak. 

Türkiye’de kaymaktan en keyif 

aldığınız bölge neresi? Neden? 

Erzurum Palandöken kayak merkezi 

ve Konaklı kayak merkezinde kaymak 

mutluluk veriyor. Ayrıca Uludağ, Sarıkamış, 

Kartalkaya gibi kayak merkezleri de tabiat 

olarak farklı olduğundan oralarda daha 

farklı hazlar alıyorum. Ayrıca Erciyes 

dağının benim hayatımda bambaşka yeri 

var. Olimpiyat seçmelerim Kayseri Erciyes 

dağında oldu ve Olimpiyat Oyunlarına 

gitme hakkını o dağda aldığım için, o dağ 

benim kayak kariyerimin en önemli dağıdır. 

Dünyada kaymaktan en keyif 

aldığınız yer neresi? Neden? 

Avusturya Alplerinde Sölden bölgesinde 

kayak yapmak bana ayrı haz veriyor. Çünkü 

sistem olarak, düzen olarak ve tabiat olarak 

keyif aldığım bir yer. 

Ülkemizde kayak ile ilgili az sporcu 

yetişmesini neye bağlıyorsunuz? 

Sporcunun tek işi olmalı. Bence neden 

bu. Ekonomik kısmını tamamlamamız 

gerekiyor. Örnek verecek olursam bir 

futbolcu sabah akşam antrenman yapıyor. 

Parasını kazanıyor. Ekonomik yönden 

hiçbir kaygısı yok. Eğer ülkemizde de 

kayakçının tek işi kayak olmalı başarı 

ödüllendirilse dereceler kendiliğinden 

gelecektir. 

Kayak yaparken yaşamış olduğunuz 

bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? 

Babam bana kayak yaptırırken çabuk 

adapte olayım, hızlı yarışçı ekibine 

katılayım diye uzun uzun antrenman 

yaptırırdı. Ben kayağa giderken çok keyif 

alırdım. Bir keresinde çocuğum ve çok 

yorulmuşum. Babam bana çikolata uzattı. 

Çikolataya kanıp, kayağa devam etmem 

için. Bende o kadar yorulmuşum ki o çok 

sevdiğim çikolatayı alıp, babamın suratına 

attım. Rahmetli babam ben derece aldıkça 

bana bunu hatırlatır, aramızda hoş sohbeti 

olurdu. 

52 

ŞUBAT/MART 2015

öportaj 

Kayak severlerin tanıdığı, kayakta 

sayısız başarılara imza atmış 

isimsiniz. Werner Margleiter, kayağı 

nasıl tanımlar? 

Kayak özellikle dağ ve kayak merkezi olan 

ülkelerde en ünlü kış sporlarından biridir. 

Doğayı,dağı ve karı keyifle yaşamanın en 

büyük olanağıdır. Size çok fazla eğlence ve 

keyif verir, aynı zamanda büyük bir meydan 

okumadır. Yeni başlayandan uzmanına 

kadar herkes, muhteşem kış sporları 

merkezlerindeki kayağı sever. 

Bu spora nasıl başladınız? 

Kayağa iki buçuk yaşındayken arka 

bahçemizde başladım ve o zamandan beri 

seviyorum. 8 yaşındayken yarışlara katıldım 

ve 11 yaşımdayken bölge takımından Dünya 

Kupalarında yer alan Avusturya Ulusal Kayak 

takımına transfer oldum 

Başarılarınızı elde ederken sizi kimler 

destekledi? 

Ailem, bölgesel ve ulusal federasyonlar 

tarafından çok destek aldım. 

Ne gibi özellikler gerekiyor başarılı 

olabilmek için? 

Kayak eğitmenleri ve koçları tarafından 

verilen basit teknik becerilere, pratik ve 

eğitimlere sahip olmanız gerekiyor. Bu 

muhteşem sporun tüm aşamalarını yaşamak 

için bazı fiziksel fitness yapamya ihtiyacınız 

var. 

Spor hayatınız boyunca 

unutamadığınız bir anınız var mı? 

Hayatım boyunca asla unutamayacağım 

birçok tecrübem vardır. Çocukken 

katıldığım ilk yarış, ilk kazandığım kupadaki 

ilk zaferim, ilk Dünya kupası kayışına 

başlangıcım, Avusturya’da Kitzbuehel’de 

Dünyadaki en tehlikeli yokuş olan ünlü 

“Streif”de ilk yarışım ve daha fazlası... 

Türkiye’de ki kayak merkezleriyle 

ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? 

Hiç Türkiye’de kaydınız mı? 

Malesef Türkiye’de hiç kaymadım 

fakat kayan bildiğim iyi arkadaşlarım var. 

Hepsi, Erzurum ve Kayserideki kayakdan 

ve Ararattaki tura katılmaktan çok 

heyecanlılardı. Türkiye, mükemmel kar 

koşullarını ve çeşitli zorluklara sahip uzun 

yamaçları sağlayan yüksek dağlarıyla ünlü 

kayak destinasyonu olma potansiyeline 

sahiptir. 

Kayak severlere dergimiz aracılığı ile 

neler söylemek istersiniz? 

Kayak mutlaka yapabileceğiniz en iyi 

spordur. Çocuklarımızı bu spora 

yönlendirmek onlara açık havada,kışın ve 

karda eğlenme şansı vermek açısından çok 

değerlidir. İster kayak ister snowboard, 

ister kros kayağı ister ğist dışı kayak, kar 

sporu yaşam kalitemizin artmasını ve sağlıklı 

olmamızı sağlar. Dijital çağda, kendimizi 

güzel kış manzaralarda ve temiz havayı 

nefes alırken hissetmek çok önemlidir. 

54 

ŞUBAT/MART 2015

Interalpin 2015; 

40 yıldır Kayak 

Teknolojilerinin Zirvesi 

56 

ŞUBAT/MART 2015

Uluslararası Kayak Sektörleri 

Innsbruck’ta Buluşuyor 

İnteralpin 1974’ten bu yana iki yılda 

bir kayak branşını bir araya getiriyor. 

Bu sene 15 Nisan’da İnteralpin fuarı 

yine misafirlerine kapılarını açacak ve 

uluslararası ilgiyi yine üzerine çekecek. 

Başka hiç bir yerde bulamayacağınız en 

yeni teknolojiler bu fuarda sergilenecek. 

47 ülkeden yaklaşık 650 şirket ve 

20.000’i aşkın ziyaretçiler bu fuarda 

buluşuyor. Fuardan aylar önce bile 

İnteralpin fuarı yeni bir rekora koşuyor: 

“İnteralpin fuarı kayak branşının olmazsa 

olmazı ve İnnsbruck’ta üç gün boyunca 

bu sektör hakkında bir çok bilgi 

edinebilirsiniz. Bu fuar dünyada tek. Bu 

sene ziyaretçi sayısında bir artış bekliyorlar, 

özellikle de güney Amerika ülkelerinden 

bekleniyor.”(İnnsbruck Kongre Fuarı 

Yönetim kurulu başkanı Christian 

Mayerhofer). 

Kayak branşı ile ilgilenen kişilere bu 

fuarda bir çok şey sunuluyor: Yeni ürün 

sunumları, yeniliklerin tanıtımı, detaylı 

bilgi edinebilme fırsatı, bilgi alışverişi, 

vs. Bu geniş portföyde turnike geçiş 

sistemleri, kar ve kış ekipmanları, güvenlik 

ve kurtarma hizmetleri, ve çok daha fazlası 

yer alıyor. “İnteralpin fuarı geçen senelerin 

başarısını yakalayacağından eminim” 

(Proje Uzmanı Stefan Kleinlercher). 

Uluslararası 

Kayak Fuarı 

Herşey 40 yıl önce Avusturya’nın İgls 

şehrinde kayak pisti kongresinde küçük bir 

ürün tanıtımıyla başlamıştı. O zamandan 

bu zamana çok şey değisti: İnteralpin fuarı 

artık uluslararası alanda en büyük branş 

fuarını gelişti. Her iki yılda bir düzenlenen 

fuarda katılımcı ve ziyaretçi sayısı her fuarla 

birlikte artıyor. İnteralpin fuarı teleferik 

sanayisi, kayak araçları, kar üretimi, 

erişim sistemleri, bilişim, spor ve eğlence 

ekipmanları, çığ koruma sistemlerinin 

yanında bir çok alanda ziyaretçisine geniş 

bir yelpaze sunuyor. 

Yer: Messe İnnsbruck 

Tarih: 15-17 Nisan 2015 

Fuar Alanı: 38.500 Metrekare 

Katılımcılar: 

47 Ülkeden 650 Şirket 

Ziraretçi Sayısı: 2013: 70 

Ülkeden 21.600 Ziyaretçi 

Açılış Saatleri: 

15-16 Nisan: 9-18, 17 Nisan: 9-16 

Düzenleyen: Congress Und 

Messe Innsbruck Gmbh 


57

sağlık 

Kayak ve Sağlık 

Kış sporları yaparken kazayı tetikleyen faktörler; bireysel zorlama ya da yanlış tekniğe 

bağlı kontrol edilemeyen düşme, engele çarpma ya da başkası ile çarpışma ve yüksekten 

düşme şeklinde olmaktadır. 

Ülkemizde kış sporları olarak en 

çok kayak ve snowboard yapılmakta, 

bunlara bağlı kemik ve yumuşak doku 

yaralanmaları meydana gelmektedir. Bu 

sporları yapan kişilerin spora yatkınlıkları 

ve aldıkları eğitim olası bir travmanın 

derecesini belirlemektedir. Başlangıçta 

hissedilmeyen ağrılar travmatize kişinin 

spora devam etmesine mani(engel) 

olmuyor. Bu durum ise yaralanmaların 

daha da ciddi bir hale gelmesiyle 

sonuçlanmaktadır. 

Sıklıkla travmalar, kemiklerde 

döndürücü güçlere bağlı spiral tarzı 

kırıklar (özellikle uyluk ve bacak 

kemiklerinde), bağ yaralanmaları (özellikle 

ön çapraz bağ) hatta çıkıklara (omuz 

çıkığı) sebep olabilmektedir. En dramatik 

olanı ise boyun ve bel yaralanmaları 

sonucunda sinir hasarı oluşmasıdır. 

Travma sonrasında, özellikle boyun 

travmaların da, sağlık ekibi gelip gerekli 

sabitleme (boyunluk, atel v.s) önlemlerini 

alıncaya kadar hasta yerinden asla 

oynatılmamalıdır. Hasta muayenesi sıcak 

ortamda yapılıp travmanın oluşturduğu 

patolojini ayrıntıları için klinik muayeneyi 

takiben radyolojik tetkik mutlaka 

yapılmalıdır. Bu araştırmalar sonucunda 

meydana gelen ortopedik sorunların 

tedavisi uygun hastane ortamlarında 

yapılmalıdır. 

Prof. Dr. Mustafa ÖZ - İ.B.Ü Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Göğüs ve Damar Cerrahi 

Yaralanmaları en az seviyeye getirmek için 

yapılması gerekenler; 

Yaralanma anında size ulaşmalarını 

sağlayabilecek teknik donanıma sahip 

olmak. 

Dizlerinizi bükük pozisyonda tutmaya 

çalışın, düşme esnasında dizlerinizi 

açmaya çalışmayın. 

Düştükten sonra, kurtulmak için çaba 

göstermeyin, durana kadar yerde kalın. 

Belki de en önemlisi vücudu spora hazır 

hale getirmek için ısınma ve kas germe 

egzersizleri (streching) yapmak gerekir. 

Bu egzersizler spora başlamadan önce en 

az 10 dakika yapılmalıdır. 

Yorgunluk belirtileri başladığı an 

spora ara verilmelidir. En çok kaza ve 

denge kaybı bu yorgunluk döneminde 

oluşmaktadır. 

Alkol veya ilaç aldıysanız kayak 

yapmayın çünkü refleksleriniz 

zayıflayacaktır ve kaslarınız daha çabuk 

yorulacaktır. İlk günlerde kas sistemi 

yoğun zorlanma karşısında erken kas 

yorgunluğu oluşacağından egzersiz süresi 

giderek ve kontrollü olarak artırılmalıdır. 

Her kayak yapılan yerde bir acil 

servisinin bulunması tercih edilir. 

60 

ŞUBAT/MART 2015

öportaj 

SKIDATA ALANINDA EN İYİ 

OLMAYI SÜRDÜRÜYOR 

Skidata Avusturya, Türkiye ve Doğu Avrupa bölgelerinin, Bölge Sorumlusu Franz Holzer ile 

geçiş sistemlerinin öncü lideri Skidata firmasının çalışma alanları ve geliştirdiği yeni sistemler 

üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Bölge Sorumlusu - Franz HOLZER 

Sayın Holzer, kendinizi kısaca 

tanıtabilir misiniz lütfen. SKIDATA’da 

ne zamandan beri çalışıyorsunuz ve 

hangi alanlardan sorumlusunuz? 

Ben yaklaşık 23 yıldır kayak merkezleri 

alanında çalışmaktayım ve dünyanın tüm 

kayak bölgelerini dolaştım. Şube müdürü 

olarak Avusturya, Türkiye ve Doğu Avrupa 

kayak bölgelerinden sorumluyum. 

SKIDATA çok farklı alanlarda başarıyla 

iş yapan bir şirket. Sizce geçiş sistemi 

dağ sporlarında nasıl bir önem 

taşıyor? 

SKIDATA çözümleri 90 ülkede satışa 

sunuluyor ve gün geçtikçe büyüyen bir 

pazara dönüşüyor. Yaklaşık 10 bin SKİDATA 

sistemi kayak merkezlerinde, alışveriş 

merkezlerinde, havaalanlarında, şehir 

merkezlerinde, stadyumlarda, fuarlarda vs. 

insanları hızlı ve güvenli bir şekilde binaya 

veya etkinliklere ulaştırıyor. Aynı zamanda 

araçlara sorunsuz geçiş sağlıyor ve bu 

nedenle mobiliteyi de arttırıyor. Dağ sporları 

merkezleri bizim için büyük önem taşıyor. 

Sadece Avusturya’da gelirimizin %60’ını 

bu faaliyetlerden sağlıyoruz, diğer Alp 

bölgelerinde de aynı şekilde. Uluslararası 

piyasada oranımız %30. 

Doymuş bir piyasaya yenilikler ve 

gelişim sunulmalı mı? 

Piyasada belli bir statüye ulaştıktan sonra, 

odak noktanız müşteri hizmeti oluyor. Bu 

nedenle her daim kendimizi geliştirmemiz 

ve ürünlerimizi adapte etmemiz gerekiyor. 

62 

ŞUBAT/MART 2015

Müşterilere fayda sağlayacak projeler 

üzerinde yoğunlaşıyoruz. Her yıl 

milyonlarca insan dünya çapında SKIDATA 

geçiş sistemlerini kullanıyor. Bu bizim 

için çok büyük sorumluluk. SKIDATA 

çözümlerinin sağladığı en büyük rahatlık 

kısa bekleme sürelerinde ve sezgisel 

kullanımında. Bu alanda kendimizi 

geliştirebilmemiz için şirketimizde araştırma 

ve geliştirme departmanı kurduk. 

Türkiye yaz turizmi 

konusunda yetkinliğini 

kanıtlamıştır. Ben 

Türkiye’nin kışın da aynı 

şekilde başarılı olacağını 

düşünüyorum. Uluslararası 

tatil konuklarının dışında 

kayak sporunu Türkiye’de 

milli spor haline getirmek 

önemlidir. 

En yeni ürününüz nedir? 

Bir tarafta SKIDATA Loyalty programı var. 

Sadece puan biriktirmenin ötesinde bir 

sistem bu. Şirketlere müşterilerine yakın 

olabilme fırsatı sağlayacak aynı zamanda. 

Sadakat programı da denebilir aslında. 

Sadakat programıyla müşteriler motive ve 

belirli hizmetlere teşvik ediliyorlar. Kayak 

merkezleri ziyaretçileri bu programa 

kayıt olabilir ve belirli faaliyetlerde puan 

toplayabilir: örneğin belirli pistlerde fazla 

puan kazanabilirler, ne kadar kaydıklarını 

görebilirler, vs. Toplanılan Loyalty 

puanlarını çeşitli şirketlerin sunduğu fırsatlar 

karşılığında değerlendirebilirler (örneğin 

“money can’t buy”- seçenekleri: VIP 

otopark hizmeti, özel gondol kullanımı, vs.). 

Şuan bu proje test aşamasında. 

SKIDATA’da mobilitenin çok büyük 

önem taşıdığını söylediniz. Neyi 

kastettiniz? 

Mobilite kelimesi bu zamanda herkesin 

ağzında olan bir kelime aslında. Özel 

alanda cep telefonları, tabletler, dizüstü 

bilgisayarlar her zaman ulaşılabilir 

olmamızı sağlıyor. Onlarla maillerimizi 

takip edebiliyoruz, saat kaç olursa olsun. 

Tamda bunu web odaklı hizmetlerimizle 

müşterilerimize sunmak istiyoruz. Her 

nerede olursa olsunlar onlara bilgilendirme 

şansımız olacak. Kayak merkezlerinin 

işletmeleri de teknik ve marketing 

alanlarında bilgilendirilecek. Sadece 

bir tıkla internette, her nerede olurlarsa 

olsunlar. 

Türkiye’deki kayak bölgeleri 

konusundaki düşünceniz nedir? 

Türkiye şu ana kadar kış sporları alanında iyi 

bir etki bırakmıştır. Deneyimlerimiz, yüksek 

kalite seviyesi ile kombine edilmiş, Türk 

misafirperverliğidir. Dünya çapındaki tüm 

kış sporcuları için bu kesinlikle caziptir. 

Türkiye yaz turizmi konusunda yetkinliğini 

kanıtlamıştır. Ben Türkiye’nin kışın da aynı 

şekilde başarılı olacağını düşünüyorum. 

Uluslararası tatil konuklarının dışında 

kayak sporunu Türkiye’de milli spor haline 

getirmek önemlidir. Bunun için de ayrıca 

Türkiye’de mümkün olduğu kadar çok 

sayıda çocuğun kayak öğrenmesi gerekir. 

Avusturya mutlaka teknik bilgisiyle 

destek verebilir. Kayak, profesyonel 

kayak eğitmenleri ile 3 gün içerisinde 

öğrenilebilir. 


63

FERATEL; Yenilikçi Fikirler, 

Merak Uyandıran Çözümler 

Feratel Media Technologis AG, telekomünikasyon,medya, bilgi ve rezervasyon sistemleri 

olmak üzere üç ana sektörde faaliyet göstermektedir. Turizm sektöründe toplam çözüm 

sağlayıcı olarak yaklaşık 180 çalışanı bulunmakta ve Avusturya, Almanya, İsviçre,İtalya,Belçika, 

Hollanda,İspanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Bulgaristan, Amerika ve Japonya’da ofisleri 

bulunmaktadır. 

Feratel panorama 

kameranın yaratıcısıdır. 

300’den fazla kamera 

lokasyonu, Feratel kamera 

görüntülerini ve hava 

datalarını internet ve 

mobil telefonlar aracılığıyla 

Avrupa ve dünya 

çapındaki birçok kamu ve 

özel televizyon kanalında 

iletir. 

Müşterilerine istikrarlı bilgi aktaran ve aynı 

zamanda gerekli bilgi ve uygun teknolojiler 

ile hedeflerinizi başarılı bir şekilde 

gerçekleştirmenize yardım eden yenilikçi 

çözümleri sağlayan feratel ekibine sahip 

Feratel ile birlikte bilirkişi bir partnere sahip 

olursunuz. Şirketin ana yetkinliği ve takımı, 

turizm sektörü bilgisi ve teknik deneyimi 

ile yenilikçi pazarlama yaklaşımlarının 

kombinasyonudur. 

Telekomünikasyon 

Feratel panorama kameranın yaratıcısıdır. 

300’den fazla kamera lokasyonu, Feratel 

kamera görüntülerini ve hava datalarını 

internet ve mobil telefonlar aracılığıyla 

Avrupa ve dünya çapındaki birçok 

kamu ve özel televizyon kanalında iletir. 

Feratel, kamera ve hava istasyonlarının 

kurulumundan teknik merkeze verinin 

aktarılması, medya yönelik işlem ve 

içerik partnerlere canlı hava panorama 

görüntülerinin aktarılması görüntü 

datasının hazırlanması gibi tüm servis 

aralıklarını kapsar. 

Medya 

Feratel Grubun parçası olarak sitour kış ve 

yaz Alp reklamlarının yaratıcısı ve 50 yıldır 

teleferik ve reklam sektörününpartneri 

olmuş. Sitour sadece tasarım ve kayak 

koşu işaretleyicisi üreticisi değil, panorama 

boardları ve kayak koşu gösterme 

sistemleri değil aynı zamanda kayak yamaç 

güvenlik konusunda öneri sağlar. 

Bilgi ve Rezervasyon 

sistemi (IRS) 

Feratel aynı zamanda toplam e-turizm 

konsepti sağlar. Merkez ve doğu 

Avrupa’daki 3,600 destiansyonun 

bazıları Feratel’in teknik olarak destekli 

destinasyon yazılımı için geliştirilmiş 

olduğu yazılım sistemleri ve dış bilgi 

sistemlerini kullanır. Bu servislerin 

çeşitliliği ekonomik olarak tek kullanıcı 

çözümlerinden bağlı bölge ve il çapındaki 

çözümlerine kadar genişler. 

66 

ŞUBAT/MART 2015

Bu üç şart, toplam turizm çözüm sağlayıcı 

konseptini tamamlayan birçok ek ürünlerle 

tamamlanır. Şirketler, internet portalı ve 

mobil telefon operatörlerine panorama 

görüntüleri, hava datası ve hotel/ 

etkinlik bilgisi ile benzersiz turizm içerik 

havuzu pazarlar böylece müşterilerine 

ek satış kanalları açarlar. Kendi yazılımı ve 

deneyimli uzman ekibi ile Feratel büyük 

etkinlik ve ticari fuarlar için akreditasyon 

alanında aktifdir. 

Panorama TV ile Başarı 

Günümüzde turizm konsepti için 

panorama Tv kullanmayan başarılı 

destinasyonları hayal etmek mümkün 

değildir. Birçok kamu ve özel TV kanalı ile 

işbirliği aracılığıyla, Panorama TV ürünü 

ile Feratel, müşterilerinin panorama hava 

görüntülerini Avrupa’da yayınlamaktadır. 

TV birçok insan için günlük bir alışkanlıktır 

ve geriye yaslan, rahatla ve eğlen şeklinde 

medya tüketimidir. Feratel panorama 

TV’nin de sloganı bu şekildedir,”hava 

panoraması” evlerinde hergün 

yaslanan ve TV önünde olan binlerce 

TV izleyicisini etkilemektedir. Büyüleyici 

hareketli görüntüler ve güncel bilgiler ile 

ziyaretçileri etkilemektedir. 

Feratel panorama TV formatına1989 yılında 

başlamış olup,etkili ziyaretçi pazarlamasını 

uygulamak için tatil destinasyonlarına yeni 

bir perspektif getirmiştir. Günümüzde 

büyüleyici panorama görüntüleri ve 

bilgilendirici hava datalarını 13 ülkede 

kamu ve özel TV kanallarında yayınlayan 

400 kamera lokasyonundan fazlası vardır. 

Sadece Tv üzerinde değil, 200 den fazla 

online partner portalı,mobil servisler 

ve Smart Tv panorama görüntülerini on 

binlerce Tv izleyicisine ulaşmasını ve yıllık 

156 milyondan fazla sayfa görüntülenmesi 

sağlamaktadır. TV de HD olarak canlı 

panorama görüntülerinin uluslararası 

dağıtımı, online veya mobil kanallar turizm 

pazarlamasında yeni bir kalite anlayışı 

getirmiştir. Feratel’in gücü teknik alana ve 

alternatifsiz dağıtım ağına dayanmaktadır. 

En Yüksek Kalite ve En 

Yüksek Servis 

En iyi görüntüler en iyi kaliteyi gerektirir. 

Feratel Mediacam 3.0 kamera modelini 

geliştirmiş ve deniz veya dağlardaki 

zorlu koşullara adapte etmiştir. Yüksek 

görüntü kalitesine ek olarak su geçirmez 

gövdesi, dayanıklılığı ve uzun ömürlü 

olması maksimum esneklik sağlar. Feratel 

servis ekibi profesyonelce kamera ve hava 

istasyonlarını kurmaktadır. 

Sitour, dağ sporları bilgi ve reklam 

alanlarında global pazar lideridir. Yaklaşık 

1,000 Alp destinasyonunda, sitour 200 

milyon yaz ve kış sporları severi için 

kullanılır. 


67

Parlayan 

Yıldızlar 

Güçlü insan kaynaklarını ve takım ruhunu, 

tüm doğa ve su sporları tutkunlarıyla, sevgi, 

saygı ve dostluk çerçevesinde paylaşarak 

yeni ufuklara yelken açmak, misyonu ile 

faaliyetlerini sürdüren Çukurova Denizyıldızı 

Turizm ve Doğa Sporları Organizasyonu 

Grubu Türkiye’nin en sıcak şehirlerinden 

birisi olan Adana halkına, Erciyes Kayak 

Merkezi’nde yapılan kar aktiviteleri ile 

zevkli anlar yaşatıyor. Çukurova’nın sıcak 

kanlı insanlarına kış sporlarının çok zevkli 

olduğunu ve kayak yapabileceklerini 

gösteren Çukurova Denizyıldızı Grup 

Yöneticilerinden Ergin Çelebi, tüm doğa 

sporlarında iddialı olduklarını, kayak ve 

kano balıkçılığı, su kıyısı fotoğrafçılığı, Tüplü 

dalış ve kayak dallarında güçlü bir ekip 

ve eğitmen kadrosuna sahip olduklarını 

belirtti. Adana’ya en yakın kayak merkezinin 

Erciyes olduğunu belirten Çelebi, tüm doğa 

sporları tutkunlarını Denizyıldızı ailesine 

katılmaya davet ediyor. 

68 

ŞUBAT/MART 2015

Kayak Kıyafeti Alırken 

Nelere Dikkat Etmeli? 

Kayak yaparken giyecekleriniz konusunda dikkate almanız gereken iki önemli nokta vardır: 

Rahat ve kuru olmak. Rahat hareket edebileceğiniz, sizi sıcak tutacak ve su geçirmeyecek 

giyecekler tercih etmelisiniz. 

* Kayak kıyafeti alırken kaplamasının 

ne kadar olduğuna dikkat etmek 

gerekiyor.1000, 5000, 10000 mm gibi 

rakamlarla ifade edilen korumalı kıyafetleri 

alırken, kumaşların sağlıklı bir sonuç 

verebilmesi için minimum 5000 mm suya 

dayanıklı ve metrekarede 5000 gram havayı 

geçiriyor olmasına dikkat edin. Rakam 

yükseldikçe koruma artar. 

* Kıyafetler suyu genelde dikiş yerlerinden 

alır. Kapalı dikişle üretilen modeller tercih 

edilmeli. 

* Kayak montlarının kol altındaki “melek 

kanadı” denen fermuarlar kayak yaparken 

rahat hareket etmenizi sağlar. Bu özelliği 

olan modelleri seçmekte yarar var. 

* Alacağınız giysiler çok dar veya çok bol 

olmamalıdır. İçinde rahat hissedeceğiniz 

modeller seçin. 

* Kıyafetlerin içindeki aksesuarlar ufak 

detaylar gibi görünse de çok önemli. Mont 

alırken kayak gözlüğü, cep telefonu, mp3 

player gibi özel eşyalarınızı taşıyabileceğiniz 

su geçirmeyen özel cepleri olması rahat 

etmenizi sağlar. 

* Normal güneş gözlüklerini kayak 

sırasında kullanmak kırılıp çizilebilecekleri 

için risklidir. Yüz yapınıza uygun, UV 

korumalı “Goggles” adı verilen özel kayak 

gözlüklerinden edinin. 

* Günlük çoraplar ısıtma konusunda yeterli 

değildir. Destekli ve termal özelliği olan 

çoraplardan edinin. 

* Çocukların kaybolma riskini azaltmak 

için renkli, fosforlu giysiler ve üzerlerinde 

reflektörleri olan montlar tercih edin. 

Kayarken Neler 

Giymelisiniz; 

• Tişört/Atlet: Tişört/atlet kullanma 

alışkanlığınız yoksa bile kayarken giymek 

için yanınızda bulundurun. Yün atlet tercih 

etmeyin! Pamuklu dokumalar terinizi daha 

iyi alacağından pamuklu giysileri tercih 

etmelisniz. 

• Boğazlı Kazak: Boğazınızı korumak 

için mutlaka giymeniz gereken bir giysi. 

Yün değil, pamuklu dokumaları veya kayak 

malzemesi satan yerlerde bulabileceğiniz 

polypropylene malzemeden yapılmış 

giysileri tercih edin. 

• Polar/Kazak: Boğazlı kazağınızın 

üzerine giymeniz gereken bir giysi. 

Mümkünse poları tercih edin. 

• Mont: En ideali kaz tüyü montlar. 

Giyeceğiniz montun kısa ve hafif olması ve 

sizi sıcak tutması gerekir. 

• Eldiven: Kayarken vücudunuzun en çok 

üşüdüğü yerler ellerinizdir. Kayak eldivenleri 

hafiftir ve sıcak tutar. Ancak iki-üç eldiven üst 

üste de giyerek ellerinizin sıcak kalmasını 

sağlayabilirsiniz. 

70 

ŞUBAT/MART 2015

• Külotlu Çorap/İçlik: Bacaklarını 

sıcak tutmak için bayanlar külotlu 

çorap, erkekler ise içlik giymelidir. 

Sağlık açısından pamuklu giysiler tercih 

edilmelidir. 

• Kayak Pantolonu/Tulumu: 

Kesinlikle su geçirmez olmalıdır. 

Düştüğünüz zaman, özellikle yeni 

başlayanlar için, karla en çok temas 

edecek yeriniz bacaklarınız ve 

kalçanızdır. Sağlığınız 

açısından 

vücudunuzun bu 

kısımlarını kuru tutmanız gerekir. 

Kayak pantolonunuzun paçalarını 

kayak botunuzun içine sokmayınız. 

• Çorap: Botunuzun içine giyeceğiniz 

çorap ayaklarınızı sıcak tutmalıdır. İki 

çorap üst üste giyebilirsiniz, ancak 

ayğınıza çok kalın şeyler giymemeye 

dikkat edin. 

• Bere: Havanın yumuşak olduğu 

durumlarda kullanımı zorunlu değildir. 

Ancak hava koşulları değişebildiğinden 

yanınızda bulunsun. 

• Kulaklık: Bereniz kulaklarınızı 

örtmüyor ise kulaklarınızı korumak için 

kullanmalısınız. Atkı, kayarken kullanışlı 

olmadığı için tavsiye edilmiyor. 

• Buff: Buff’ı hem bere, hem kulaklık, 

hem de maske olarak kullanabilirsiniz. 

• Gözlük: Pek çok insanın gözü, 

kara ve güneşe karşı hassastır. Kar 

yağışının olduğu durumlarda ise, 

gözlerin korunması için kar gözlüğü 

kullanılmalıdır. 

• Lipstick/Cilt Koruma 

Ürünleri: Hassas bir cildiniz var ise 

soğuk havadan etkilenecektir. Soğuk 

havalarda çoğumuzun soğuktan 

dudakları çatlar. Kayarken 

bu kaçınılmazdır. 


71

Kışın Soğuğunu 

Üzerinizde Taşımayın 

Onlarca kilo ağırlığı üzerinizde taşımadan da kış soğuklarından korunmanız mümkün! 

Teknolojiyi şık tasarımla birleştiren 2AS; en hafif malzemeyle ısı üreten dokuyu biraraya 

getirerek, sizleri kış soğuklarıyla savaşınızda ağır kıyafet esaretinden kurtarıyor. 

Kış sporları ve outdoor ürün gamında 

tasarladığı yeni koleksiyonuyla sektöre 

giriş yapan 2AS; kaliteyi, teknoloji, 

tasarım ve dayanıklılıkla biraraya 

getiriyor. Tekstil sektöründeki teknolojik 

gelişmeleri yakından takip ederek; yeni 

koleksiyonunda, gelişmiş teknolojiyle 

üretilen kumaşlara ve dokulara yer veren 

marka konforu ve tasarımı birarada 

sunuyor. 

Super Lite, Rain Stop, Thermal Down, 

Leight Weight Down, Shoft Shell, Solar 

Fleece, Anti Static, Protech, Flextec, 

Microfill, Wind Proof, Warm Tech gibi 

teknolojiler kullanılarak hazırlanan 

koleksiyonda tüm ürünler hareket 

kabiliyetinizi kısıtlamadan soğuk 

kış günlerini en yüksek korumayla 

geçirmenizi sağlıyor. 

Super Lite özellikteki hafif ürünlerini, 

düşük sıcaklıklarda ısı üreten Thermal 

Down özelliği ile birliştiren marka; kış 

aylarında hareket özgürlüğünü kısıtlayan 

ağır kıyafetlerden kurtulup vücut 

sıcaklığınızı maksimumda tutmanızı 

sağlıyor. 

Kaliteli, konforlu ve dayanaklı ürünler 

üretme hedefiyle yola çıkan marka; 

outdoor spor severlere hitap etmenin 

yanı sıra şehirde, ofiste, evde ve 

seyahatlerinizde de kullanabileceğiniz 

tarzda ürünleriyle dikkat çekiyor. 

Sezonun trend renklerinin ön plana 

çıkartıldığı koleksiyon geniş renk 

skalasındaki ürünleriyle puslu kış 

günlerinde sizin ve çevrenizdekilerin içini 

açacak. 

Performans, stil ve konforu en yüksek 

seviyede sunmak üzere tasarlanan 

2AS’in birbirinden çeşitli ve fonksiyonel 

ürünlerine Kar Spor mağazalarından 

ulaşabilirsiniz. 

72 

ŞUBAT/MART 2015

KIŞ SPORUNA GÖNÜL VERENLERİN 

A’DAN Z’YE TÜM İHTİYAÇLARINI 

BULABİLECEKLERİ MARKA: 

Kış sporları ve outdoor ürünler alanında 30 yıldır faaliyette olan Kar Spor; bünyesinde 

bulundurduğu markalarla, kış ve outdoor sporlara gönül verenlerin tüm ihtiyaçlarını 

karşılayabildiği adres olmaya devam ediyor. 

Kış ve outdoor ürünler konusunda 

akla gelen ilk markalardan olan Kar Spor 

bu iddiasını kendi yarattığı markayla 

pekiştiriyor. Türkiye’nin yerli sermayeyle 

üretilen ilk outdoor markası olan 2AS; 

kaliteli konforlu ve dayanıklı ürünlerden 

oluşan koleksiyonuyla pazara iddialı bir 

giriş yapıyor. 

Kış sporları ve outdoor ürünler 

konusundaki 30 yıllık bilgi birikimini 

2AS isimli markasına aktaran Kar Spor; 

yüksek teknolojiyle geliştirilen ürünleri şık 

tasarımlarıyla piyasa sürüyor. 

Kaliteli, konforlu ve dayanaklı ürünler 

üretme hedefiyle yola çıkan marka; 

outdoor spor severlere hitap etmenin 

yanı sıra şehirde de kullanılabilecek tarzda 

ürünleriyle dikkat çekiyor. Ürünlerinde; 

Super Lite, Rain Stop, Thermal Down, 

Leight Weight Down, Shoft Shell, Solar 

Fleece, Anti Static, Protech, Flextec, 

Microfill, Wind Proof, Warm Tech gibi 

teknolojileri kullanan marka özellikle soğuk 

kış günlerinde hafif yapıdaki ürünleriyle 

tam koruma sağlıyor. 

Völkl, Marker, Dalbello, Elan, Uvex, 

Reusch, Holmenkol, Ortovox, Garmont, 

Olang, Leki markaların Türkiye distribütörü 

olan Kar Spor Türkiye genelinde 10 

mağazası ve online satış sitesi www. 

karspor.com.tr ve www.2assport. 

com’dan hizmet veriyor. 


73

öportaj 

İSMAİL ER; SPORUN GELİŞMESİ 

KONUSUNDA MEDYANIN DESTEĞİ 

YADSINAMAZ! 

Spor yazarlarının önde gelen isimlerinden İsmail Er ile 

kayak üzerine konuştuk. 

Ülkemiz de kayakçı yetişmesi 

konusunda yorumlarınızı alabilir 

miyiz? 

Ülkemizdeki genel olarak sporcu 

yetiştirme konusunda sıkıntı var. 

Çünkü biz sporcu yetiştirmeyi sadece 

tesis yapmak olarak görüyoruz. Nitelikli 

antrenör kısmını ve sporcu adaylarının 

psikolojik ve düşünsel gelişimini ise 

tamamen es geçiyoruz. Bence kayak 

için de durum bu. Bir de buna futbolun 

dominant etkisini de eklersek aileler 

için kayak ya da diğer sporlar pek caiz 

durmuyor. Tabii işin bir de tamamen 

farklı bir boyutu var. O da eğitimle spor 

hayatının bir arada götürülmesi sorunu 

var ki. O bu kadara kısa bir zamanın işi 

değil. Yine de burada adını geçirmek 

lazımdı. Ülkemizin bir spor kültürü bu 

kültürün içinde kayak da bulunmalı. Pilot 

bölgelerin dışında Kayseri, Kars, Erzurum, 

Bursa dışındaki yetenekli kayak sporuna 

gönül vermiş gençler kazandırılmalı. 

Türkiye’de yetenekli gençler kullanılmalı. 

Kayak sporu sadece imkanları iyi olanlara 

yada kayak federasyonuna yakın ailelere 

kullandırılmamalı. Kayakta kapılar tüm 

gençlere açılmalı. 

Federasyonun çalışmaları ile ilgili 

eleştirileriniz var? Sizce neler 

yapılabilir? 

Federasyon için şu an bir şeyler söylemek 

için erken. İyi niyetle çalıştıkları kesin. Ama 

neredeyse her şeye sıfırdan başlamak 

zorundalar. Bunun sıkıntılarını yaşıyorlar. Bir 

de hedefleri yüksek tutuyorlar. Bu iyi mi kötü 

mü, zaman gösterecek. 

Kış sporlarını konu alan dergimiz yayın 

hayatına başlıyor. Sizce bir sporun 

gelişmesinde medyanın katkısı var 

mı? 

Sporun gelişmesi konusunda medyanın 

desteği yadsınamaz. Ama spor zirvesinde 

gazetelerin spor müdürlerinin de belirttiği 

gibi futbol egemen bir dünya kurduk. 

Bunda büyük sorumluluk tabii ki bizlerde. 

Ama tek sorumlu da spor basını değildir. 

İstenilen seviyede sporcu yaratamamak 

ve organizasyon düzenleyememek de 

federasyonların problemi. Mesela futbol 

egemen olduğunu söylediğimiz spor 

basını Tour de France’a ya da teniste Grand 

Slam’lere kayıtsız kalamıyor. Yani iyi sporcu 

ve iyi organizasyona çok eleştirdiğimiz spor 

basını bile kayıtsız kalamıyor. 

74 

ŞUBAT/MART 2015

PERA’YA 

PERA’YA 

TESCİLİ AİTTİR 

AİTTİR 

TASARIM ÜRÜNÜN 

ÜRÜNÜN

FIS Snowboard 

Dünya Kupası Big Air 

Fotoğraflar: 

Mine Kasapoğlu 

76 

ŞUBAT/MART 2015

Türkiye Kayak 

Federasyonu’nun girişmleriyle 

ülkemize getirilen FIS 

Snowboard Dünya Kupası 

Big Air, ilkleri İstanbul ayağı 

20 Aralık 2014’te gerçekleşti. 

FIS Snowboard Dünya Kupası, 

Londra, Moskova, Quebec, Barcelona 

ve Stockholm gibi şehirlerin ardından 

ilk kez İstanbul’da düzenlendi. İstanbul 

Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Kayak 

Federasyonu işbirliğinde organize edilen 

şampiyona için 40 metre yüksekliğinde 

ve 110 metre uzunluğunda dev bir 

rampa kuruldu. Yarışma için dünyanın 

en iyi sporcuları İstanbul’a gelirken, 

organizasyon için alana 350 ton yapay kar 

yığıldı. Kadın sporcuların ilk kez yer aldığı 

ve tarihte ilk kez 40 metrelik rampanın 

oluşturulduğu yarış, İstanbul Teknik 

Üniversitesi (İTÜ) Maslak Yerleşkesi’nde 

bulunan İTÜ Stadı’nda kurulan dev 

rampada 30 erkek, 15 kadın sporcu saat 

11.00’deki elemelerin ardından akşam 

saat 19.00’da finalde mücadele etti. 

İstanbul’daki ilk ayağın ardından yarışlar 

Londra, Quebec ve Moskova’da olacak. 

Organizasyonun dağ ayağı ise İsviçre ve 

Fransa’da yapılacak. 

FIS Snowboard Dünya Kupası 

çerçevesinde çeşitli konserler ve etkinlikler 

de gerçekleştirildi. 

20 Aralık Cumartesi günü 19:00 – 

19:45 saatleri arasında gerçekleşen 

final yarışları ulusal ve uluslar arası spor 

kanalları tarafından naklen yayınlandı. Big 

Air kategorisinde düzenlenen yarışın en 

çarpıcı özelliği ise tarihte ilk defa kadınların 

da bu kategoride yarışmasıdır. 

Big Air kategorisinde Dünya Kupası 

zaferi elde eden ilk kadın olarak tarihe 

geçen isim 17 yaşındaki Amerikalı Ty 

Walker olurken, Belçikalı Seppe Smits de 

erkekler yarışmasının galibi oldu. 

Geçtiğimiz Şubat ayında Soçi’deki Kış 

Olimpiyatları’nda topuğundaki sakatlık 

nedeniyle istediği başarıyı elde edemeyen 

Walker, toplamda aldığı 156.5 puanla 

birinci oldu. İsviçreli Sina Candrian yalnızca 

0.75 puan farkla ikinciliğe otururken, 

Hollandalı tecrübeli sporcu Cheryl Maas 

ise etkileyici numaralarına rağmen üçüncü 

sırayı aldı. 


77

öportaj 

POTANSİYELİMİZİ ORTAYA 

KOYMAK ADINA ÖNEMLİ 

ADIMLAR ATACAĞIZ 

T 

URİZM BAKANLIĞI YATIRIM ve İşletmeler Genel Müdürlüğünde, Yatırım Geliştirme ve Planlama Daire 

Başkanı Dr. Adnan Aslan dergimize vermiş olduğu demeçte, Müdürlüğün kış turizminde bu yıl için gerçekleştirmeyi 

düşündüğü projelerden, kayak sporunun gelişmesi için yaptıkları çalışmalardan bahsetti ve “günlük hedefler yerine orta ve 

uzun, verimli, sürdürülebilir gelişim hedeflemekteyiz.” diyerek hedeflerinin büyük olduğunu belirtti. Dr. Adnan Aslan ile yapmış 

olduğumuz röportajı keyifle okuyacağınızı düşünerek paylaşıyoruz. 

Turizm alanında 

Sektörel İşgücü 

Eğitim Araştırması 

tamamlanacaktır. 

2015 yılında Kültür ve 

Turizm Bakanlığından 

belgeli yaklaşık 4 bin 

işletmede Turizm 

İşgücü Araştırmasının 

tamamlanması ve 4 bin 

kişinin mesleki eğitim 

alması sağlanacaktır. 

Yatırım Geliştirme ve Planlama Daire Başkanı Dr. Adnan Aslan 

Adnan Bey sizi tanıyabilir miyiz? 

1968 İstanbul doğumluyum. İlk ve orta 

dereceli eğitimimi Malatya ili Hekimhan 

ilçesinde, lisans eğitimimi Gazi Üniversitesi 

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve 

Bölge Planlama Bölümünü bitirdim. Daha 

sonra, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri 

Enstitüsü Trafik Planlaması Bölümünde 

yüksek lisans, Gazi Üniversitesi Fen 

Bilimleri Enstitüsü Trafik Planlama Anabilim 

Dalında eğitimimi tamamladım. 

1990 yılında lisans eğitimimi 

tamamladıktan sonra özel sektörde 2 yıl ve 

Gazi Üniversitesinde Araştırma Görevlisi 

olarak da 2 yıl çalıştım. Araştırma Görevlisi 

olarak çalıştığım süre zarfında Alman 

Karayolları Teşkilatında (BAST) Burslu 

Eğitim aldım. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen 

İşleri Daire Başkanlığında 1994 – 2005 

yılları arasında çalıştıktan sonra, Kültür 

ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler 

Genel Müdürlüğünde Yatırım Geliştirme 

ve Planlama Daire Başkanı olarak göreve 

başladım. 2013 yılında Yatırım İşletmeler 

Genel Müdürlüğü görevine başladım. 

Halen görevimi sürdürüyorum. Evliyim. 

2 çocuğum var. 

Kültür ve Turizm Bakanlığının 2015 

yılı turizm yatırımlarından bahseder 

misiniz? 

Bakanlık olarak çalışmalarımızı 2634 

sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve 2007 yılında 

yürürlüğe giren Türkiye Turizm Stratejisi – 

2023 belgesi, Kalkınma Planları ve Yıllık 

Programlara göre şekillendirmekteyiz. 

78 

ŞUBAT/MART 2015

2014 – 2018 yıllarını kapsayan 10. 

Kalkınma Planında yer alan Bakanlığımız 

eylem planları; 

1.“Sağlık turizmi başta olmak üzere, 

kongre turizmi, kış turizmi, kruvaziyer 

turizmi, golf turizmi ve kültür turizmine 

ilişkin altyapı eksiklikleri tamamlanarak 

pazarın çeşitlendirilmesi sağlanacak 

ve alternatif turizm türlerinin gelişimi 

desteklenecektir. 

Bu madde bağlamında 2015 yılı 

programı şu eylemlerin gerçekleştirilmesi 

hedeflenmektedir; 

• Kış turizmine yönelik yatırımların etkin ve 

sürdürülebilir olması amacıyla, Kış Turizmi 

Master Planı hazırlanacak ve uygulamaya 

konulacaktır. 

• Kış Turizmi açısından rekabet gücü 

yüksek olan Doğu Anadolu Bölgesi için 

Kış Turizmi Strateji Belgesi hazırlanacaktır. 

Strateji kapsamında bölgenin kış 

turizmi potansiyeli değerlendirilerek 

öncelikli alanlar belirlenecek, kış turizmi 

merkezlerine yönelik yatırım planlaması 

yapılacak ve kış turizm merkezlerinde yeni 

işletmecilik modelleri geliştirilecektir. 

• Kıyılarda yat turizmi için alt bölgeler 

itibariyle talep tahmini, gerekli yat 

limanı sayısı ve kapasiteleri ile yer seçimi 

konularını içeren bir çalışma yapılacaktır. 

Yat limanı yatırımlarının doğru yerde ve 

uygun kapasitede yapılmasını amaçlayan 

çalışma katılımcı bir anlayışla yapılacaktır. 

2. Turizm hareketlerinin yoğunlaştığı 

bölgelerde yerel yönetimlerin, STK’ların 

ve halkın turizmle ilgili kararlara katılımı 

artırılacaktır. 

3. Turizm sektöründe işgücü kalitesi 

artırılarak, nitelikli turizm personeliyle 

turiste daha yüksek standartlarda hizmet 

sunumuna önem verilecektir. 

Bu madde bağlamında 2015 yılı programı 

ile de şu eylemlerin gerçekleştirilmesi 

amaçlanmıştır; 

• Turizm alanında Sektörel İşgücü Eğitim 

Araştırması tamamlanacaktır. 2015 yılında 

Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli 

yaklaşık 4 bin işletmede Turizm İşgücü 

Araştırmasının tamamlanması ve 4 bin 

kişinin mesleki eğitim alması sağlanacaktır. 

Araştırma kapsamında, çalışanların 

niteliklerine yönelik bilgilerin yer aldığı 

bir veritabanı oluşturulacak ve sürekli 

güncel tutulacak olan veritabanı projeler, 

akademik çalışmalar ve eğitim programları 

için bir yol haritası niteliği taşıyacaktır. 

4. Çevreye duyarlı ve sorumlu turizm 

anlayışı kapsamında sürdürülebilir turizm 

uygulamaları geliştirilecek, turizmin 

sosyokültürel ve çevresel olumsuzlukları 

azaltılacak.” Hedeflerine yer verilmiştir. 

Bu madde de şunlar hedeflenmekte; 

• Yeşil Yıldız belgesine sahip konaklama 

tesislerinin sayısı artırılacaktır. Ülkemiz 

turizm sektörünün uzun vadeli 

çevresel, sosyokültürel ve ekonomik 

sürdürülebilirliğini sağlamak üzere AB 

ölçütlerini dikkate alan ve 2008/3 sayılı 

Tebliğ kapsamında Kültür ve Turizm 

Bakanlığından belgeli konaklama 

tesislerinde uygulanmaya başlanan 

çevreye duyarlı konaklama tesisi belgesi 

Yeşil Yıldız eko-etiketleme uygulaması 

özendirilerek yaygınlaştırılacaktır. 2015 

yılında Yeşil Yıldız Belgeli tesis sayısının 90 

adet artması öngörülmektedir. 

• Ayrıca 2015 yılı programı ile Turizm 

istatistiklerinin kurumlararası etkin 

işbirliğiyle güncel ve güvenilir şekilde 

üretilmesine yönelik bilgi sistemi altyapısı 

kurulacaktır. Emniyet Genel Müdürlüğü ve 

Jandarma Genel Komutanlığından günlük 

veri transferine, tek kaynaktan istatistik 

üretimine ve turizm istatistiklerine ilişkin 

rapor ve bültenlerin kullanıcı dostu bir 

ara yüz aracılığıyla oluşturulmasına imkan 

veren bilgi sistemi altyapısı kurulacaktır. 

Tüm bunların yanı sıra 2015 – 2017 yılı orta 

Vadeli Programı ile şu hedeflere ulaşılması 

amaçlanmaktadır; 

5. Turizm Sektöründe hizmet 

kalitesini artıran, pazarlama kanallarını 

çeşitlendirerek üst gelir gruplarını hedef 

alan, koruma – kullanma dengesini 

gözeten, karşılaştırmalı rekabet 

üstünlüğüne uygun turizm çeşitlerini öne 

çıkaran bir yapı oluşturulacaktır. 

6. Turizm yatırımlarının gelişmiş ve yoğun 

kullanıma konu olan yörelerden diğer 

alanlara kaydırılarak çeşitlendirilmesine ve 

turizm faaliyetlerinin tüm yıla yayılmasına 

dönük politikalar uygulanacaktır. 

7. Türkiye’nin dünyada yükselen Pazar 

konumunda olduğu sağlık turizmi altyapısı 

geliştirilerek hizmet kalitesi ve rekabet 

gücü artırılacaktır. Bu alanda hedef 

pazarlarda etkin bir tanıtım ve pazarlama 

stratejisi yürütülecektir. 

Sizce ülkemiz, kış sporları turizminde 

hakkettiği yerde mi? 

Bakanlık olarak turizmi çeşitlendirme 

çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. 

Bu çalışmalar içerisinde kış turizmine 

yönelik çalışmalarımız hızlı bir şekilde 


79

Türkiye Turizm 

Stratejisinde belirlenen 

Kış Turizmi Koridoru 

(Erzincan, Erzurum, 

Ağrı, Kars ve Ardahan) 

boyunca kış sporlarının 

ve bu illerde yer alan 

turizm merkezlerinin 

geliştirilmesi çalışmaları 

öncelikle yürütülmektedir. 

yürümektedir. Kış turizmi çalışmalarımızda 

hedeflerimizi ortaya koyacağımız 

Türkiye Kış Turizmi Stratejisi ve Kış 

Turizmi Eylem Planı Belgesini hazırlama 

çalışmalarımızda epeyce yol almış 

durumdayız. Bu çalışmalar sonucunda 

var olan potansiyelimizi ortaya koymak 

adına önemli adımlar atacağız. Her alanda 

olduğu gibi burada da günlük hedefler 

yerine orta ve uzun, verimli, sürdürülebilir 

gelişim hedeflemekteyiz. 

Kış sporları turizminin gelişmesi 

yönünde yatırım çalışmalarınızdan 

söz eder misiniz? 

Turizm ürününde çeşitlilik sağlanması ve 

turizm sezonunun tüm yıla yayılması ilkesi 

ve değişen talebin karşılanması amacıyla, 

turizmin temel dayanak noktası olan doğal 

ve kültürel değerlerin “Koruma-Kullanma” 

dengesi gözetilerek bölge ve ülke 

menfaatleri doğrultusunda kullanılmasına 

yönelik çalışmalar Bakanlığımızca 

hazırlanan ve 02.03.2007 tarih ve 26450 

sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 

yürürlüğe giren Türkiye Turizm Stratejisi 

(2023) kapsamında sürdürülmektedir. 

Türkiye Turizm Stratejisinde belirlenen 

Kış Turizmi Koridoru (Erzincan, Erzurum, 

Ağrı, Kars ve Ardahan) boyunca kış 

sporlarının ve bu illerde yer alan turizm 

merkezlerinin geliştirilmesi çalışmaları 

öncelikle yürütülmektedir. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 

çalışmaları yürütülen ve Avrupa Birliği 

tarafından desteklenen “Erzurum, 

Erzincan ve Kars Kış Turizm Koridorunun 

Geliştirilmesi Projesi” kapsamındaki proje 

faaliyetlerinin 2015 yılı ortasında başlayıp, 

2017 yılında tamamlanması planlanıyor. 

Türkiye Turizm Stratejisi 2023 öncelikleri 

doğrultusunda hazırlanan projede Kültür 

ve Turizm Bakanlığı önderliğinde ilgili 

Valilikler, Belediyeler, altyapı birlikleri, sivil 

toplum kuruluşları ve meslek birliklerinin 

katılımıyla kış turizminin gelişmesi 

için gereken altyapı ve üstyapıların 

tesis edilmesi ve pazarlama ve tanıtım 

faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi yolu ile 

bölge kalkınmasına katkıda bulunmak 

hedefleniyor. 

Projede Erzincan-Ergan Dağı ve 

Kars-Sarıkamış Turizm Merkezinde 

yapılacak altyapı ve üstyapı inşaat işleri 

gibi doğrudan yatırımların yanında; 

Erzurum-Palandöken’de uluslararası kış 

turizmi kongresi düzenlenmesi, yerel 

yönetimlere, KOBİ’lere, girişimcilere 

danışmanlık ve halkla ilişkiler hizmetleri 

sunulması, turizm konusunda bölgenin 

acil ihtiyaçlarının ve öncelikli yatırım 

alanlarının belirlenmesi amacıyla, ihtiyaç 

analizi yapılması ve pazarlama-tanıtım 

faaliyetleri gibi bölgeye yatırımların 

artırılmasına yönelik destekleyici faaliyetler 

yer alıyor. Yaklaşık 9 Milyon Avro gibi 

büyük bir bütçeye sahip projenin, bölge 

turizmine ivme kazandırması bekleniyor. 

80 

ŞUBAT/MART 2015

Projenin tamamlanması ile birlikte kış 

turizminde uluslararası bir marka haline 

gelecek koridorda kış ve doğa sporları 

meraklıları ve yerli yabancı turistler dünya 

standartlarında kış turizm merkezlerine 

kavuşacaklar. Altyapı faaliyetlerinin 

tamamlanması ile bölgede devam eden 

yatırımlar hızlanacak ve turizm sektöründe 

yeni yatırımların önü açılacak. 

Bakanlığımızca Kış Sporları Turizminin 

geliştirilmesi amacıyla ilan edilen toplam 

28 adet TM/KTKGB’nin 23 adedinde 

planlar tamamlanmış olup bu planlar ile 

yaklaşık 80.000 yatak hedeflenmektedir. 

5 adedinde planlama çalışmaları devam 

etmektedir. Palandöken (Erzurum), 

Uludağ II. Gelişim Bölgesi (Bursa), 

Kartalkaya (Bolu), Erciyes (Kayseri), Ilgaz 

(Kastamonu), Kartepe (Kocaeli), Sarıkamış 

(Kars) ve Davraz (Isparta) konaklama 

imkanı sunması bakımından faal kış 

sporları turizm merkezlerdir. Yıldıztepe 

(Çankırı), Uğurludağ (Ardahan), Kop 

(Bayburt), Zigana (Gümüşhane), Ergan 

(Erzincan), Bozdağ (Denizli), Yıldızdağ 

(Sivas), Akdağ (Samsun) ise kış turizm 

faaliyetine başlanıldığı konaklamanın 

kısmen karşılanabildiği ve yatırımların 

devam ettiği gelişmekte olan merkezlerdir. 

Ülke genelinde Bakanlığımız yetki ve 

sorumluluğundaki 28 adet kış turizm 

merkezinin 16 adedinde kış TM/KTKGB’de 

kış turizm faaliyetine başlanılmıştır. Mevcut 

yatak kapasitesi Uludağ I. Gelişim Bölgesi 

dahil olmak üzere 13.500’dür. 

Ülkemizdeki konaklama ve günübirlik 

kayak yapılabilen 16 merkezin dışındaki 

yatırım ve planlama çalışmalarının 

devam eden Karboğazı (Mersin), Ovit 

(Rize), Kafkasör (Artvin), Kardüz (Düzce), 

Yamadağı (Malatya), Süleymaniye 

(Gümüşhane) kış turizm merkezlerinde 

yatırımlar ivme kazanmıştır. Ülkemizdeki 

kış turizminin sahip olduğu potansiyelin 

tam olarak değerlendirilebilmesi ve 

kayak sporunun ülke geneline yayılarak, 

kayak kültürünün oluşturulması ile 

ulusal ölçekte kış turizm faaliyetinin 

yapılabildiği merkezlerin niteliğinin 

ve niceliğinin artırılarak, uluslararası 

ölçekte hizmet edebilecek kış turizm 

merkezlerinin oluşturulması hedefiyle 

kış turizminin stratejisinin ve eylem 

planının hazırlanmasına yönelik çalışmalar 

Bakanlığımızca sürdürülmektedir. 

Kış sporlarını konu alan dergimiz 

yayın hayatına başlıyor. Yurtiçi ve 

yurtdışında pek çok noktaya ulaşmayı 

hedefleyen My SKI Life dergisinin, 

kayak turizminin gelişimine katkısı 

olacağını düşünüyor musunuz? 

Şüphesiz kış turizmi alanında derginiz 

sektörümüze faydalı olacaktır. Bu şekilde 

kaliteli dergilerin sayısının artması 

bizlere yeni ufuklar kazandıracak, 

çalışmalarımızda farklı bakış açılarından 

da değerlendirmemize yardımcı olacaktır. 

Yayın hayatınızda başarılar diliyorum. 


81

öportaj 

Dr. Markus 

Schröcksnadel 

Türkiye’de Kayak Turizmi 

Hızla Büyüyen Bir Pazar 

Dr. Markus Schröcksnadel 

Türkiye Kayak merkezleri ile 

ilgili düşüncelerini dergimizle 

paylaştı; 

Türkiye’de kayak turizmi hızla büyüyen 

bir pazar. Taleplerin çoğunluğunun 

İstanbul’dan olmasıyla beraber Avusturya’ya 

göre çok yüksek bir potansiyeli vardır. 

Türkiye’nin yanında Rusya ve Güneydoğu 

bölgesi kayak turizmi için büyük bir pazar 

oluşturuyor. Türkiye’deki dağların yüksekliği 

de (1800-3500 metre) ülkeye büyük avantaj 

sağlıyor. 

Turistik bilgi sistemlerinde, dünya çapında 

pist güvenliği ve pist kontrol sistemleri 

konusunda uzman olmamız Türkiye’nin 

kayak turizmi ile alakalı gelişimini 

desteklememizi sağlıyor. Burada öncelikle 

kayak merkezlerinde ulaşımı düzenlememiz 

veya yenilememiz gerekiyor ki ziyaretçi 

sayısını artıralım. 

Pist güvenliğini sağlayabilmek için 

destekleyici tedbirler ve verimli araçlar 

kullanıyoruz ki yurtiçinden ve yurt dışından 

gelen ziyaretçileri öncesinde medyadan 

bilgilendiriyoruz veya direk pistte bilgi 

veriyoruz. Feratel olarak dünya çapında 

yaklaşık 200 milyon yaz ve kış sporcularına 

yaklaşık 1000 kayak merkezinde konfor ve 

güvenlik sağlıyoruz. Bizim temel amacımız 

güvenlik olduğu için, kayak merkezlerinden 

bilgi topluyor, buna göre yeni teknolojiler 

üretiyoruz. 

82 

ŞUBAT/MART 2015

Avusturya Kayak Merkezi 

Hinterstoder 

Wurzeralm 

84 

ŞUBAT/MART 2015

AVUSTURYA’NIN 

KALBİNDE KAYAK VE 

KAR KEYFİ 

T 

OTEN GEBIRGE VE Warscheneck Dağları‘nın olağanüstü görüntüsüne 

karşın, Hinterstoder-Wurzeralm kayak merkezi Avusturya’nın güneyinde yer 

almakta olup the Pyhrn Otobanı (A9) aracılığıyla ulaşım oldukça kolaydır. 

Hinterstoder kayak merkezi ve 40 kilometrelik patikası deniz seviyesinden 2000 metre 

yüksekliği ile kar için oldukça elverişlidir. Wurzeralm 22 kilometrelik patikada rahat bir 

kayak imkanı sunmaktadır. Dünya’nın en hızlı füniküleri, Wurzeralm istasyonundan 

yolcuları anında almaktadır. 

Merkez Lokasyonda 

Fantastik Dağ 

Görüntüsü 

Hem kayak tutkunları, hem de aileler 

rahat bir kayak için uygun mükemmel 

kayak koşullarını bulabilirler. Hinterstoder- 

Wurzeralm kayak merkezi, ziyaretçilerini 

ilgi çekici, merak uyandıran ve ilham veren 

kayak alanı, modern lift aktiviteleri ve kolay 

ulaşımı ile etkilemektedir. 

Aile dostunuz olan kayak merkezimiz, 

ailelere inanılmaz aile paketleri 

sunmaktadır. 10 yaş ve altı çocuklu aileler 

bileti günlük sadece 2 Euro’ya alırlar. 

Hinterstoder and Wurzeralm SunnyKids 

Parkları, kayak tecrübesini ilk kez 

yaşayacaklar için ideal ve vazgeçilmezdir. 

Dağ kulübelerinde güneş ve yerel 

özellikler ile eğlenecenin tadını 

çıkarabilirsiniz. 

Hinterstoder, üst Avusturya’daki tek Dünya 

Kupası alanıdır ve Hannes-Trinkl-Dünya 

Kupası ile ünlüdür. Snowboard eğlence 

parkları ve son model 14 lift sistemi ile 

genç yaşlı herkesin ilgisini çekmektedir. 

Wurzeralm kayak alanı liftleri ve geniş ve 

doğal kar alanları ile takdir kazanmaktadır. 

Özellikle aileler ve rahat kayakçılar birkaç 

günlerini geçirebilecekleri ideal alan olarak 

bulmaktadırlar. Tüm aile üyeleri için Pazar 

günlerinin ailece geçirilebilecek olan 

vazgeçilmez yerlerindendir. 

Pyhrn-Priel bölgesi sadece kayak için 

uygun alan değildir, ayrıca kış ve kar 

yürüyüşleri, kayak turları, kros kayağı, 

kızakla kayma ve at binişleri gibi birçok 

aktivite sunmaktadır. 


85

köşe yazısı 

Demiroğlu’ndan 

Kış Turizmine 

Genel Bakış 

Dr. O. Cenk Demiroğlu 

Mercator-İPM Araştırmacısı 

Sabancı Üniversitesi 

86 

ŞUBAT/MART 2015

Osman Cenk Demiroğlu kimdir? 

1980, İstanbul doğumlu Osman 

Cenk Demiroğlu, Üsküdar Amerikan 

Lisesi’nden mezun olduktan sonra, 

Turizm İşletmeciliği alanında 

Boğaziçi Üniversitesi’nden Lisans ve 

İstanbul Üniversitesi’nden Yüksek 

Lisans derecelerini ve İstanbul Bilgi 

Üniversitesi’nden Gayrimenkul 

Değerleme Uzmanlığı eğitimlerini aldı. 

Turizm ile ilgili konularda araştırmaları 

bulunan Demiroğlu, 2006 senesinde 

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği 

Barlas Küntay Turizm Araştırma Ödülü 

ve 2007 senesinde IV. Lisansüstü Turizm 

Öğrencileri Araştırma Kongresi Sektör 

Ödülünü kazandı. 2008-2011 yıllarında 

İsveç Enstitüsü İsveç-Türk Bursu ile Umeå 

Üniversitesi’nde “Turizm” ve “Mekansal 

Planlama ve Geliştirme” konularında 

iki Yüksek Lisans derecesi daha alan 

Demiroğlu, 2011-2013 yıllarında doktora 

çalışmalarına paralel olarak Norveç 

Araştırma Konseyi’nin YGGDRASIL 

ve NORKLIMA Burslarını ve Slovak 

Cumhuriyeti Ulusal Bursunu kazanarak 

Batı Norveç Araştırma Enstitüsü ve 

Matej Bel Üniversitesi’nde projeler 

yürütmüştür. Norveç’teki misafirliği 

esnasında Sogn og Fjordane Üniversite 

Koleji Mühendislik ve Fen Fakültesi’nde 

“İklim Değişikliği” konusunda eğitim 

alan Demiroğlu, 2013 yılında “İklim 

Değişikliğinin Kış Turizmine Etkisi” 

konulu tezi ile İstanbul Üniversitesi’nden 

Coğrafya Doktoru unvanı almıştır. 

Sektör ve bilim dalıyla ilgili olarak 

Turizm Yazarları ve Gazetecileri 

Derneği (TUYED), Skål International ve 

American Association of Geographers 

(AAG) üyelikleri bulunan Demiroğlu, 

çalışmalarını Sabancı Üniversitesi İstanbul 

Politikalar Merkezi’nde Mercator- 

İPM Araştırmacısı olarak, Boğaziçi 

Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları 

Araştırma Merkezi ile işbirliği içerisinde 

sürdürmektedir. Boğaziçi Üniversitesi 

Turizm İşletmeciliği Bölümü’nde 

Seyahat Coğrafyası üzerine dersler 

veren Demiroğlu, 2014 senesinde “Kış 

Turizmi” adlı kitabını yayınlamıştır. Uzun 

seneler kış sporlarına gönül veren yazar, 

2011-2012 senelerinde İsveç Hız Kayağı 

Kupası’nda kulübü USHK Umeå’yu 

temsil ederek birçok ulusal düzey yarışa 

katılmıştır. 

Kış Sporları Turizmini 

Geliştirmede 

Üç Engel: İklim 

Değişikliği, Pazar 

Darlığı ve Destinasyon 

Yönetimsizliği 

Ülkemizde uzun ama dar bir geçmişi 

olan kış sporları turizminde son senelerde 

ciddi bir hareketlilik gözlemlenmekte. 

Bu nedenle olacak ki, My Ski Life ve iki 

dergi daha, sadece kar, buz ve tahta 

sporlarına odaklanarak son bir senede 

yayın hayatlarına başladılar. Yayıncılıkta 

bu gelişmelerin yaşanmasının ardında, 

Türkiye’nin yıllardır tam anlamıyla 

değerlendirilemeyen kış sporları ve turizmi 

potansiyelinin hızlı bir ivmeyle filizler 

vermeye başlaması olmalı... 

Türkiye’de kış sporlarının tarihi I. Dünya 

Savaşı’na, hatta Petran (Rize) gibi gizli 

kalmış yörelerde 19. yüzyıla, turizminin 

tarihçesi ise Uludağ’da ilk turların ve 

konaklamanın başladığı 1930’lu yıllara 

kadar uzanıyor. Ancak kış sporlarının 

turizminin ülke çapına yayılması için ilk 

ciddi adımlar, 1950’li ve 1960’lı yıllarda 

atılıyor ve Uludağ, Elmadağ, Erciyes, 

Bitlis, Palandöken ve Sarıkamış’ta ilk 

mekanik tesisler kuruluyor. 1980’lerde 

serbest pazar ekonomisine geçen 

Türkiye’de turizm sektörünün önemi daha 

iyi kavranınca, Turizm Bakanlığı ve Devlet 

Planlama Teşkilatı ilk sistematik hamleyi 

yaparak yeni merkezler tespit etmiş ve özel 

sektörle işbirliği içerisinde geliştirilmesine 

çalışmış. 

2000’li yıllarda ikinci bir yarı-sistematik 

hamlenin daha yapıldığı dikkat çekiyor. 

İlk senelerde eski bakanlardan Faruk 

Özak’ın da girişimleriyle bir “kayak 

açılımı” dile getiriliyor. Bunu takiben, 

ilişkili veya ilişkisiz olarak, Anadolu’nun 

birçok köşesinde özellikle İl Özel 

İdarelerinin girişimleriyle birçok küçük 

ve orta boylu kayak alanı beliriyor. Ayrıca 

bazı merkezler baştan sona yenileniyor. 

Bunların başlıca iki örneği; Palandöken 

ve Erciyes… Erciyes yenilemeyi sadece 

fiziksellikte bırakmıyor, kurumsallığa da 

taşıyor. Böylece günümüzde projesi 

henüz tamamlanmamış olsa da şimdiden 

Anadolu’nun gerek Yıldız Dağı (Sivas) gibi 

yeni, gerekse Palandöken gibi köklü kayak 

merkezlerine (özellikle yönetim modeliyle) 

önemli bir model oluyor. 

Sonuç olarak, Türkiye’de 2000’li 

yıllara kadar bir düzineyi anca aşan kayak 

merkezi ve alanı sayısı, günümüzde 50’yi 

aşmış durumda (bkz. Kayakharitasi.com). 

Ancak gelinen bu arz büyüklüğünün, 

mevcut planlar ışığında nitel ve nicel 

açılardan henüz başlangıç olduğu 

anlaşılıyor. Kar sporlarına uygun fiziki 

potansiyeli Türkiye’yle kıyaslanır diğer 

ülkelere baktığımızda da mevcut 

büyüklüğün potansiyeli gerçek anlamda 

ifade edemediği ortada. Sözgelimi, kaba 

bir hesapla kış sezonu boyunca 150 bin 

kilometrekaresi karla kaplı bir araziyle 

kaplı Türkiye’de sadece 50 civarı kayak 

alanı mevcutken, bu rakam, 190 bin 

kilometrekare ile Fransa’dan Slovenya’ya 

yedi ülkeye yayılan Alpler’de bini rahatça 

aşıyor. 

Türkiye’de kış sporları ve turizminin 

geliştirilmesinin en önemli iki politik 

aktörü olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve 

Kayak Federasyonu’nun vizyon ve planları, 

önümüzdeki yıllarda spor ve sektörün 

çok daha fazla adından söz ettireceğini 

gösteriyor. Bakanlık, ilan ettiği 28 kayak 

merkezinden sekizini tamamen, yedisini 

ise kısmen hayata geçirmiş durumda, 

diğerleri ise planlama aşamasında. Ayrıca 

Kalkınma Bakanlığı ile işbirliğinde 2015 

senesi içerisinde bir “Kış Turizmi Strateji 

Belgesi”’nin de ortaya çıkarılması söz 

konusu. Yaptığımız görüşmelerden, bu 

belgenin sadece kış sporlarına uygun 

yerlerin planlama esaslarını belirlemekle 

kalmayıp işin talep, tanıtım ve işletme 

boyutundaki eksikliklerini de mercek 

altına alacağını anlıyoruz. Yönetimi yeni 

değişen, ancak kısa sürede pek çok yeni 

adım atan Federasyonun vizyonu ise çok 

büyük projeleri içeriyor. Özetle, 12 sene 


87

içerisinde kulüp sayısını 500’e, lisanslı 

sporcu sayısını 100 bine, normal sporcu 

sayısını 4 milyona çıkarmak, 9,5 milyon 

turist çekmek ve uluslararası etkinlikler 

ile 2026 Kış Olimpiyatlarını Türkiye’de 

düzenlemek, işin talep, tanıtım ve spor 

yanını ilgilendiriyor. Yatırım ve ekonomi 

boyutunda ise 48 ilde 100 kayak merkezi 

ve toplam 275 bin yatak kapasiteli 5000 

otelin yapılması söz konusu. Böylece 

senede 11 milyar Avro gelir ve 500 bin 

kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. 

Tüm bu işlerin toplam bütçesi ise 48,5 

milyar Avro olarak hesaplanmış. Kamunun 

üstleneceği altyapı yatırımları, bin mekanik 

tesis, dağ işleme makineleri, tanıtım, 

eğitim, okullar ve hastaneler için 30 milyar 

Avro; özel sektörün üstleneceği 

otel kaleminin maliyeti için ise 

18,5 milyar Avro öngörülmüş. 

Diğer bir hesapla, her bir kayak 

merkezi için ortalama yarım 

milyar Avroluk bir somut ve soyut 

yatırım hedeflenmiş. 

Ortada bu kadar hevesli, 

heyecanlı ve planlı bir irade 

varken, gelecek umutlu 

görünüyor. Ancak bazı noktalara 

çok dikkat etmemiz gerekecek. 

Bu noktaları üç ana başlıkta 

toplayabiliriz: iklim değişikliği, 

pazar darlığı ve destinasyon 

yönetimi. 

Bu üç ana başlıkta en hafife 

alınmaması gereken tehdit; iklim 

değişikliği. Diğer iki konu beşeri 

nitelikli, yani insanla, kendimizle 

mücadele ediyoruz. İklim 

meselesinde ise doğa anayla 

karşı karşıyayız ve o, mücadele 

etmekten ziyade dinlemek ve anlamamız 

gereken, dışsal bir unsur. 

İklim değişikliği, şimdiden olumsuz 

etkilerini dünya kış sporları ve turizminin 

üzerinde göstermiş durumda. Gerek 

ülkemizde, gerekse dünyada birçok 

mega spor etkinliğinin yapılması, kar 

noksanlığı nedeniyle kimi zaman tehlikeye 

girdi, kimi zamansa son dakika iptalleri 

getirerek ciddi maliyetler ve imaj kaybı 

yaşattı. Felaket tellalı gibi olmayalım, ama 

bu sadece başlangıç. Isınmanın olumsuz 

etkileri önümüzdeki 20-30 sene içerisinde 

katlanarak artacak. Yeni yayınlanan ciddi 

bir bilimsel araştırmanın sonuçları, daha 

önce Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği 

yapmış 19 şehirden 13’ünün 21. yüzyıl 

içerisinde bir daha böyle bir etkinliği 

düzenleyebilecek kar güvenirliğine sahip 

olamayacaklarını gösteriyor. Bu kentlerin 

başında da yakın coğrafyamızdaki Soçi 

geliyor. Dünyada kış turizminin en geliştiği 

ülkelerden ABD’ye baktığımızda ise, 

2000-2010 döneminde karsız geçen 

senelerde doğrudan 1 milyar Dolar 

gelir, 15 milyon ziyaret ve 18 bin kişilik 

istihdam kayıpları yaşandığı görülüyor. 

Ayrıca kuzeydoğu ABD’deki doğal kayak 

alanlarının %60’tan fazlasının 20 sene 

sonra haritadan silineceği tahmin ediliyor. 

Bir diğer araştırma da, Alman Alpleri’nde 

doğal karla kayak yapmanın 2050 yılında 

hayal olacağını gösteriyor. 

Bu bilgileri göz korkutmak için değil, 

gerçekleri yansıtmak için aktarıyorum. Biz 

şanslıyız, çünkü kış sporları ve turizmimiz 

için en büyük yatırımları yapmakta daha 

yolun başındayız. Böyle bir konumumuz 

varken, deneme yanılma yoluyla lüks 

maliyetlere gireceğimize, sektörle 

iç içe hareket eden bilim dünyasını 

dinlemekte fayda var. Bu konuda Boğaziçi 

Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları 

Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 

yer alan İklimBU laboratuvarı, dünyanın 

önde gelen analiz merkezlerinden. 

Öyle ki, Norveç hükümeti, 2022 Kış 

Olimpiyatları adaylığından çekilmeden 

önce, buradan görüş almayı ihmal 

etmedi. Bu tür kurumlarımızın kendi 

ülkemiz tarafından da ciddiye alınması, 

bu kurumlardan evvel ülkemize faydalı 

olacaktır. Konuyla ilgili politik aktörlerin 

iklim değişikliği karşısındaki pozisyonları 

olumlu bir düzeyde. Federasyonun 

geçmiş demeçlerinden iklim değişikliği 

tehdidinin farkında olduklarını anlıyoruz. 

Yine Bakanlık da tehdidin farkında. 

Ancak şimdilik kayak merkezlerini belli 

yüksekliklerin üstüne yaparak ve yapay 

karlama teknolojilerine yer vererek bu 

sorunun aşılabileceği düşünülüyor. 

Ayrıca kayak merkezlerinin her birine 

özel meteoroloji istasyonu kurulması 

planlanıyor. İşte bilim de tam bu noktada 

devreye giriyor. Çünkü bu “belli” 

yüksekliklerin ve yapay karlama 

kapasitesinin ne olduğunu 

net olarak böyle anlayabiliriz. 

Kurulacak meteoroloji istasyonları 

ise gelecekte bizlere ve 

sektöre çok yardımcı olacaktır, 

ancak şu an ne geçmiş ne de 

geleceği bize söyleyecek bir 

arşiv ve tahmin yöntemleri 

yok. Dolayısıyla bu konularda 

gelişmiş iklim modellerine 

güvenmek durumundayız. 

Ezbere alacağımız kararlar bize 

ciddi zararlar getirebilir. Örneğin, 

başlıca kayak merkezlerimizden 

biri için gerçekleştirilen bir 

ön çalışma, mevcut rakımları 

içerisinde yakın gelecekte 

yapay karlamanın bile burayı 

kurtaramayacağını gösteriyor. 

Zira yapay karlama sadece 

kuraklığa bir çare, ısınan havalara 

değil. Mevcut teknoloji, hele ki 

rutubetli bölgelerde, oldukça 

eksi değerlere muhtaç. Bununla 

birlikte, aynı kayak merkezinin mevcut 

yerinden 300 m yukarıya taşındığı 

takdirde ciddi bir karlama kapasitesine 

kavuştuğunu da görebiliyoruz. Yani 

gelecekteki kayak merkezlerimizin yer 

seçimi konusunda ince hesaplar bu kadar 

önemli. Keza OECD tarafından Alpler için 

yapılan bir çalışma da, her 1 oC’lik sıcaklık 

artışında, kayak merkezlerini finansal 

açıdan başa baş tutacak kalınlık ve sürede 

kar örtüsünün (100 gün boyunca en az 

30 cm) oluşabileceği rakımın – doğal 

kar güvenirliği hattının – ortalama 150 

m yükseleceğini gösteriyor. Belki de bu 

noktada, iklim araştırmalarının baş otoritesi 

IPCC’nin bu yüzyıl için tahmin ettiği 

sıcaklık artışının 4,8 oC’a ulaşabileceğini 

88 

ŞUBAT/MART 2015

hatırlatmamızda fayda var. Hesap sizin. 

Kayak merkezlerinin müstakbel kuruluş 

rakımlarına biraz daha yakından bakalım. 

Bu konuda bir otoritemiz 2000 m’yi uygun 

buluyor. Bu uygunluğa, geçmiş verilere 

bakılarak karar kılınıyor. Ancak geçmiş 

geleceğin göstergesi değil. Dolayısıyla 

bu yaklaşım sakıncalı. İklim modellerinin 

yaptığı etraflı tahminlerin dikkate alınması 

gerekli. Eğer bilimin geldiği düzeye bir 

güven yoksa ve ille de gözleme dayalı 

kararlar alınmak isteniyorsa da, geçmiş 

ortalamalara değil, “analog” dediğimiz, 

gelecekte kayak merkezlerinin ne türden 

sezonlar geçireceğini bize sergileyen 

örnek yıllara bakılmalı. Bu noktada 

Türkiye için 2013-2014 sezonu, neyle 

karşılaşacağımıza dair ilk sinyalleri verdi. 

Bazı kayak merkezlerimiz daha sezon 

başından kepenk kapattı, bazı merkezler, 

var gücüyle yapay karlamaya yüklendi. Ki 

bu aynı zamanda hassas su kaynaklarına 

ve bütçeye de büyük birer yük. Sektörde 

neredeyse yarı yarıya ekonomik kayıplar 

yaşandı. 

Konunun diğer otoritesi ise, kuruluş 

rakımlarına daha muhafazakar yaklaşarak 

3000 m üzerlerini işaret eden açıklamalar 

yapmıştı. Bu yaklaşım elbette iklim 

değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı çok 

daha önlemli bir eylem içeriyor. Ancak bu 

noktada da birkaç sorun var. Birincisi, çok 

yüksek irtifalarda kayak ve snowboard gibi 

gün boyu yüksek efor isteyen sporların 

yapılmasının fizyolojik zorluğu. Bir diğeri 

ise mekan darlığı. Kış turizmini ülke 

geneline yaymak için telaffuz edilen arz 

büyüklüğü ile 3000 m üzeri uygun yerlerin 

varlığı pek örtüşmüyor. Aşağıdaki haritaya 

baktığımızda, yaklaşık 3000 km2 kaplayan 

bu tür arazilerin öncelikle Hakkari ve 

Van’da toplandığını, buraları Kaçkarlar, 

Munzur ve Orta Toroslar’ın izlediğini 

görmekteyiz. Belki de Federasyonun 

büyük projesinin başlangıcı için sıkça dile 

getirdiği pilot bölge, sosyoekonomik 

faktörler de göz önüne alınarak buralar 

arasından seçilmeli. 

Bir diğer sorun olan pazar darlığı ise; 

söz konusu projeler, doğru araştırmalar 

üzerine bina edilmeden geliştirilirse, 

başımıza ciddi iş açacak nitelikte. 

Öncelikle şu bir gerçek: kış turizmini 

geliştirmek için başta kış sporlarını ve 

kültürünü oturtmak gerekli. Böylece iç 

pazar samimi bir şekilde geliştirilebilir ve 

yapılması planlanan kayak merkezlerinin 

sigortası halini alır. İç pazarı geliştirmeden 

sadece yada büyük ölçüde dış pazara 

güvenerek projeksiyonlar çizmek oldukça 

yanıltıcı olacaktır. Çünkü kış turizmi 

pazarı, sanıldığının aksine çok büyük 

bir dış talep içermiyor. Dünyadaki 115 

milyon kış sporu tutkunun yaklaşık 100 

milyonu kendi ülkelerinde tatil yapmayı 

tercih ediyor. Geri kalan 15-20 milyon 

kişilik hareket ise, ya Almanya-Avusturya 

ve Türkiye-Bulgaristan örneğinde olduğu 

gibi komşu ülkelere karadan seyahatlerle 

gerçekleşiyor ya da Avusturya, Fransa 

ve İsviçre gibi belli başlı destinasyonlara 

İngiltere ve Hollanda gibi arzdan nispeten 

yoksun ancak talep açısından zengin 

pazarlardan paket akışlarla cereyan 

ediyor. Dolayısıyla ülkemiz için yapılması 

düşünülen 5000 kayak merkezi otelini 4 

milyon yerli turistin yanında 9,5 milyon 

yabancı turistin de doldurabileceğini 

planlamak çok ama çok riskli. Tabi ki, bu 

otelleri yaz sezonunda özellikle ülkemize 

ilgileri gittikçe artan Orta Doğulu turistler 

ile doldurmak da mümkün. Ancak bu 

pazara dair sayısal veriler de, planlanan 

arzı atıl kalmaktan kurtaracak nicelikte 

gözükmüyor. 

Bu noktada cesaret veren durum, ilgili 

otoritelerin ülkede kış sporlarını tabana 

yaymaya yönelik kararlılıkları. Bu kararlılık 

doğrultusunda bir kısmı şimdiden hayata 

geçmeye başlayan güzel fikirler var: yazılı 

ve görsel medya ve etkinlikler aracılığıyla 

farkındalığın arttırılması, lise ve üniversite 

düzeyinde eğitim kurumlarının kurulması, 

ilköğretim kuşağına ücretsiz kış sporları 

eğitimi verilmesi, zamansal sıkışmayı ve 

pahalanmayı önlemek için sömestr tatilinin 

dilimlen dirilerek dağıtılması… 

Bence buradaki en elzem konu, 

çocuklara kış sporları sevgi ve becerisinin 

verilmesi. Çünkü onlar bu işin geleceğinin 

teminatı olacaklar. Ülkemiz halen nispeten 

genç bir nüfusa sahip ve hal böyleyken 

bunu bir an önce değerlendirmeliyiz. 

Gelişen bir ülke olarak, biz de gelecekte 

birçok Avrupa ülkesi gibi yaşlanan ve hatta 

yaşlı bir nüfus hali alacağız. Tahminlere 

göre; günümüzde 29 olan ortanca 

yaşımızın 2050’de 40 olması bekleniyor. 

Bu noktaya geldiğimizde de dönüştürecek 

genç kuşağımız yeterli gelmemeye 

başlayacak. 

Gençleri kış sporlarına teşvike etmenin 

yanında bu eğilime bir süreklilik sağlamak 

önemli. II. Dünya Savaşı sonrası genç 

nüfus patlaması yaşayan Avrupa ve 

Kuzey Amerika’da pazarın günümüzde 

neden durağanlaştığına bakarsak; o 

zamanlarda doğan ve kış sporlarını 

benimseyen kuşakların artık emekliye 

ayrılmasının ana neden olduğunu görürüz. 

Alttan gelen kuşaklar ise gerek sayısal 

yetersizlik gerekse modern hayatın 

zamansal kısıtlamaları ve kış sporlarına 

alternatif faaliyetler dolayısıyla mevcut 

arzı beslemeye yetmiyor. Bu yüzden ABD 

kış turizmi sektörü 1980’lerin sonunda 

ciddi bir daralma yaşadı ve kapanma ve 

birleşmeler sonucu kayak merkezi sayısı 

800’lerden 500’lere indi. Bu daralmayı 

1990’larda snowboard’un getirdiği 

hareketlilik bile toparlayamadı. Sıkıntının 

ciddiyetinin farkında olan Ulusal Kayak 

Merkezleri Birliği, bir “büyüme modeli” 

geliştirerek, üyelerini daha fazla kişiyi kış 

sporlarına çekmeye ve, daha da önemlisi, 

piste çektikleri kişileri gerçek birer kış 

sporları tutkununa çevirmeye davet etti. 

Burada “dönüşüm” konusunun özellikle 

üzerinde duruldu, çünkü ülkede kış 

sporlarını ilk kez deneyenlerin sadece 

%15’i pazara tam olarak katılıyor. Bu 

dönüşüm oranının %25’e çıkarılması için 


89

örgüt en iyi uygulama kriterlerini araştırıyor 

ve bunların sonuçlarını tüketici anketleri 

ile takip ediyor. ABD ve birçok gelişmiş 

kış turizmi destinasyonun düştüğü bu 

durumlara düşmemek için biz de işi 

baştan sıkı tutmalı, özellikle sporu ilk kez 

deneyecek kişilerin bu deneyimi sürekli 

kılmalarını sağlayacak uygulamalara özen 

göstermeliyiz. 

Son olarak, ülkemizde sadece 

kış turizminin değil genel olarak 

çok gelişmiş bildiğimiz turizminin 

de önemli bir eksikliğinin üzerinde 

durmalıyız: “destinasyon yönetimi”. Otel 

işletmeciliğini, seyahat işletmeciliğini, 

ulaşım işletmeciliğini son yıllarda belli ileri 

noktalara getirdik. Ancak bu unsurların 

bir üst düzeyinde destinasyon yönetimini 

halen oturtamadık. Kış turizmi bu unsurun 

geliştirilmesi için ideal kaftan. Çünkü kayak 

merkezlerinde destinasyonun fiziki sınırları 

ve işlevsel yapısı oldukça net. 

Dünyada kış turizmi destinasyonlarının, 

daha yakın ölçekte kayak merkezlerinin, 

yönetimi genelde iki yaklaşımla 

sağlanıyor: kamusal model ve kurumsal 

model. Kamusal modelde kayak 

merkezi yerel yönetim merkezli bir 

şekilde genelde kar amacı gütmeksizin 

işletilirken, kurumsal modelde ise ticari 

şirketler genel işletmeyi üstleniyor. İkinci 

model, özellikle Kuzey Amerika’da ve 

son senelerde eli iyice güçlenen SkiStar 

şirketi ile İskandinavya’da oldukça 

yaygın. Kuzey Amerika’daki üç-dört şirket 

ve İskandinavya’da (İsveç ve Norveç) 

SkiStar, bölgelerindeki sektör gelirlerinin 

neredeyse yarısına hakim. Bu başarılarının 

ardında kayak merkezinin ana ürünü 

olan mekanik tesis ve pistleri çok iyi 

işletmeleri ve yarattıkları bu katma değerle 

otelcilik ve özellikle de gayrimenkul 

satışlarından önemli derecede kar 

etmeleri yatıyor. Türkiye’de ise bu tür 

yapılanmalara sadece Erciyes’i örnek 

verebiliriz. Burada hizmet veren Kayseri 

Büyükşehir Belediyesi iştiraki Kayseri 

Erciyes A.Ş., kamusal modele önemli bir 

örnek. Söz konusu model, son senelerde 

milyonlarca lira yatırım alan ancak aynı 

özeni işletimi açısından yaşayamayan 

ve dolayısıyla ciddi sıkıntılarla karşı 

karşıya kalan Erzurum kayak merkez ve 

alanları için de iyi bir model teşkil etti. 

Dolayısıyla, kış turizmi gelişimi sayesinde 

sadece kayak merkezlerinde değil belki 

genel olarak turizm sektörümüzde de 

destinasyon yönetiminin yayıldığını 

görebiliriz. Buradaki hassas konu, 

kamusal modelin hizmet motivasyonunu 

kaybetmemesi. Böyle bir kayıp, henüz 

yeni gelişen sektörün imajına ciddi darbe 

vuracaktır. Ayrıca ileride kurumsal modele 

geçilmesi düşünülüyorsa, toptan turizm 

ürününün özelleştirilebilecek değeri de 

kaybedilecektir. Bu noktalara gelmemek 

için kurum içi eğitimlerin yanında, 

özellikle kayak merkezleriyle hemşeri olan 

üniversitelerin turizm bölümlerinde kayak 

merkezi işletmeciliğine yönelik eğitimler 

verilmesi iyi bir hamle olabilir. Bu konuda 

dünyanın en önemli kayak merkezlerinden 

Aspen ve Colorado State Üniverstiesi 

arasındaki eğitim bağı incelenebilir. 

Sürekliliği sağlanmış bir destinasyon 

yönetimi, sektör imajı ve hizmet kalitesini 

korumanın yanında, son zamanlarda sıkça 

duyduğumuz güvenlik zaaflarının da 

önüne geçilmesini sağlayacaktır. 

Yukarıda saydığımız ve daha da 

adını koyacağımız nice engeli aşmak 

için politik aktörlerin ve spor ve sektör 

paydaşlarının önünde uzun ama kısa 

zamanda kat edilmesi gereken bir yol 

var. Bizler de akademik tarafta gerekli 

sentezin yaratılması için elimizden 

geleni yapıyoruz. Şimdilik özellikle 

iklim değişikliği üzerinde duruyor, 

kamuyu aydınlatıcı etkinlikler düzenliyor, 

tüketicinin nabzını tutuyor (bkz. 

Kayakiklim.com) ve teknik modellemeler 

gerçekleştiriyoruz. Yakın zaman içerisinde 

tüm aktör ve paydaşların temsilcilerini 

karşılıklı etkileşime alacak bir etkinlik 

düzenlemek de gündemimizde. Bu 

gündem, Eylül-Ekim aylarında İstanbul’da 

ev sahipliğini yapacağımız IV. İklim, 

Turizm ve Rekreasyon Konferansı’na 

katılacak dünyada konunun önde gelen 

bilim insanları ve uzmanları ile daha da 

zenginleşecek. 

İyi haberlerle tekrar görüşmek 

dileğiyle… 

90 

ŞUBAT/MART 2015

gezi 

Avusturyalı 

Yöneticilerin Gözünden 

Türkiye Kayak 

Merkezleri 

Avusturya kayak merkezleri yöneticileri Türkiye’yi ve kayak merkezlerini ziyaret etti. Avusturya 

kayak merkezleri yöneticileri Türkiye ziyaretleri sonrası Türkiye kayak merkezleri ile ilgili 

düşüncelerini dergimizle paylaştılar; 

92 

ŞUBAT/MART 2015

Reinhard Zechner - Genel Müdür 

Land Karnten Beteiligungen GmbH Bünyesindeki merkezler Bad Kleinkirchheimer Bergbahnen 

Holding Ag, Katschbergbahnen Gmbh, Bergbahnen Turracher Höhe Gmbh, Ergbahnen 

Nassfeld Pramollo Ag 

Türkiye’deki kayak merkezlerinin çeşitliliği karşısında çok şaşırdım. Kayseri ve Uludağ’ı ziyaret 

ettik. Özellikle Kayseri çok ilgi çekiciydi. En üst ve en gelişmiş teknoloji ile donatılmış. Gezimizin 

tamamı çok ilginç ve etkileyiciydi. 

David Kammerlander - CEO 

Schilift-Zentrum Gerlos // Zillertal Arena 

Alplerin kalbinde yaşayan bizler için, Türkiye’de tatil denilince çoğunlukla aklımıza gelen 

güneş, kumsal ve denizdi. Türkiye’deki kayak olanakları ile ilgili beni en çok şaşırtan ise kayak 

merkezlerinin kalitesiydi. Aynı zamanda kayak merkezleri çeşitliliği de hayret vericiydi. 

Klaus Exenberger - CMO 

Bergbahnen Ellmau-Going GmbH 

Tatilimiz çok güzel organize edilmişti ve Türkiye’de çok güzel bir kaç gün geçirme fırsatımız 

oldu.Otelde çalışan her personelin Almanca ve İngilizce bilgisi beni pozitif bir yönde şaşırttı. 

Ulaşımda iyiydi. Bize gösterilen kayak merkezlerinin gelişme potansiyeli çok yüksek (teleferik, 

restoranlar, yemekler, özellikle de kahvaltılar) Piste ve teleferiğe ulaşım mükemmel. Fakat 

özellikle eski kayak merkezlerinde yapılması gereken tadilatlar var. Bazı bölümleri hala eski 

kalmış. Pistlerin genişliği, kalitesi ve durumunun düzeltilmesi gerekiyor. 

Kayak merkezlerinin giriş bölümlerinde daha fazla bilgi olmalı ve diğer bölümlere geçişlerin 

düzeltilmesi gerek. Şunu eklemek istiyorum. Türkiye’de çok güzel bir tatil geçirdim. 

Franz Padinger 

SKIDATA - Yaya Geçiş Sistemleri Pazarlama ve Satış Direktörü 

2014’de Türkiye’ye yapmış olduğumuz gezi oldukça başarılıydı. 15 yıldır bu pazarda 

çalışıyorum ve Türkiye’ye her gelişimde bu ülkeden yeniden etkileniyorum ve gelişimini 

gözlemliyorum (örneğin Erciyes dağı nın kayak merkezine dönüşümünü). Kapadokya’ya 

seyehatimiz ve İstanbul’un hareketliliği ve farklılığı beni çok heyecanlandırdı. Bursa’da, 

Uludağ’a her gidişim beni heyecanlandırıyor. İlk büyük kayak merkezi projemizi orada hayata 

geçirdik. Erciyes dağından başlayarak, Kapadokya gezimiz ve Uludağ’da çok güzel resimler 

çekme şansımız oldu. Erciyes’te tanıştığım Murat bey’in bizi karşılaması ve misafir perverliği için 

ona da teşekkür ediyorum. 


93

haber 

Winterfest 2014 - Erzurum Böyle Festival Görmedi 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından 

düzenlenen Kış Festivali’nin ilk günü 

onbinlerce Erzurumlu’nun katılımıyla dolu 

dolu geçti. Başkan Mehmet Sekmen’in basın 

toplantısıyla başlayan Winterfest 2014, şehrin 

dört bir yanında gerçekleştirilen aktivitelerle 

renkli görüntülere sahne oldu. 

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne 

Sanatları Oyunculuk Anasanat Dalı öğrencilerinin muhteşem 

performansının yer aldığı Atlı Kızak Kumpanyası, tiyatro 

severlerden tam not aldı. Festivalin ilk günü düzenlenen kayak 

sempozyumunda, kış turizminin önemine vurgu yapıldı. Türkiye 

Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar’ın konuşmacı olarak 

katıldığı kayak sempozyumuna AK Parti Erzurum Milletvekili Dr. 

Cengiz Yavilioğlu, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet 

Sekmen, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Başkan Yarar, 

katılımcılara Türkiye’de kayak sporunun öneminden bahsetti. 

Yarar, Türkiye’de kayağın gelişimi için çalışmalara tüm hızıyla 

devam ettiklerini söyledi. Erzurum’da düzenlenen Winterfest 

2014’ü bundan böyle kış mevsimi ve kayak sezonunun başlangıcı 

olarak kabul ettiklerini söyleyen Yarar, “Bundan sonra kış mevsimi 

ve kayak sezonu her yıl aralık ayında düzenleyeceğimiz kış 

festivalleriyle başlayacak. Türkiye Kayak Federasyonu ve Erzurum 

Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğiyle benzer festivalleri ülkemizin 

farklı şehirlerine taşıyarak gelenekselleştireceğiz. İlerleyen 

yıllarda festivaller kapsamında fuarlar düzenleyerek bu festivalleri 

adeta kış mevsimiyle özdeşleştireceğiz. Hedefimiz ülkemizde 4 

milyon kişiyi kayak sporu ile buluşturmak” dedi. Başkan Mehmet 

Sekmen de, kentte festival kültürünü yaygınlaştıracaklarını söyledi. 

Büyükşehir’in yerel yönetim hizmetlerinden ziyade sosyal yaşamı 

ilgilendiren konularda da her zaman önde olacağını ifade eden 

Sekmen, Kış Festivali’nin bu bağlamda şehirde bir milat olduğunu 

kaydetti. AK Parti Erzurum Milletvekili Dr. Cengiz Yavilioğlu da, 

Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezlerine sahip olan şehrin 

kış turizminde lider bir konuma ulaşacağını ifade ederek, bu 

bağlamda festival, tanıtım ve organizasyonların kış turizminde ne 

denli önemli olduğunu vurguladı. 

EYOWF 2019 

Başkan Sekmen, EYOWF 2019’a dikkati çekerek, “2019 

Avrupa Gençlik Kış Olimpiyatları’nı da (EYOWF) şehrimize almış 

bulunuyoruz. Bu olimpiyatlara gerek tesis gerekse de sporcu 

olarak arzumuz en iyi şekilde hazırlanmak. Burada Buz Hokeyi 

Federasyon Başkanımız, Geleneksel Kış Sporları Federasyon 

Başkanımız, Kızak Federasyon Başkanımız, Buz Pateni Federasyon 

Başkanımız ve Kayak Federasyon Başkanımız buradalar. Hep 

birlikte 2019 EYOWF olimpiyatlarına en görkemli bir şekilde 

hazırlanarak Erzurum’u ve Doğu Anadolu’yu, ülkemizi en güzel 

şekilde temsil etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. 

Onbinlerce Erzurumlu Meşaleli 

Kortej Yürüyüşü’nde Buluştu 

Sempozyum ve Yakutiye Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen 

kültür ve sanat etkinlikleri sonrası Erzurum halkı, Meşaleli Kortej 

Yürüyüşü’nde buluştu. 

94 

ŞUBAT/MART 2015

Sagopa Kajmer, 

Erzurumluları Coşturdu 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Winterfest 

2014 kapsamında kentte sahne alan rap sanatçısı Sagopa Kajmer, 

hayranlarını coşturdu. Atatürk Üniversitesi Anıtlar’da konser veren 

rap sanatçısı albümlerinin sevilen şarkılarını Erzurumlularla birlikte 

seslendirdi. Yaklaşık bir buçuk saat süren konser sonunda Erzurum 

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in adına Başkan 

Sekmen’in Basın Danışmanı Onur Durası, Sagopa Kajmer’e 

gecenin anısına plaket verdi. Erzurum’da böylesine coşkulu bir 

hayran kitlesiyle karşılaşmaktan ötürü duyduğu memnuniyeti ifade 

eden Sagopa Kajmer, Başkan Sekmen’e Kış Festivali nedeniyle 

teşekkür etti. Konser sonunda sosyal medyanın fenomenleri 

platforma çıkarak, Erzurumluları güldürdü. 

Winterfest 2014, Mustafa 

Ceceli’nin Konseriyle Sona Erdi 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 

Winterfest (Kış Festivali) 2014, Mustafa Ceceli’nin konseriyle 

sona erdi. Palandöken Kayak Merkezi’nde düzenlenen konsere 

binlerce Erzurumlu akın etti. Konser öncesi 3 gün boyunca 

düzenlenen kayak ve buz sporlarında dereceye giren sporculara 

Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Türkiye Kayak Federasyonu 

Başkanı Erol Yarar, Erzurum İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk 

ve diğer yetkililer tarafından madalya verildi. Madalya takdimi 

sonrası mahalli sanatçılardan Tülay Özer Akköse, müzik severlere 

Erzurum türkülerini okudu. Daha sonra sahne alan ünlü sanatçı 

Mustafa Ceceli, sevilen şarkılarını hayranlarıyla birlikte seslendirdi. 

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, yaklaşık 

20 bin kişinin katıldığı konserde, vatandaşlara seslendi. Yoğun 

tezahürat ve sloganlar eşliğinde sahneye çıkan Başkan Sekmen, 

günün anlam ve önemini belirtti. Festivale gösterilen ilgiden 

ötürü şehir halkına teşekkür eden Sekmen, şöyle devam etti: 

“Teşekkürler Erzurum. Göstermiş olduğunuz bu ilgi ve alaka 

bizleri hakikaten çok mutlu etti. Bu etkinlikleri devam ettireceğiz. 

Bizim bir sözümüz vardı. Erzurum’umuzu belediye hizmetlerinde 

çok iyi bir konuma taşıyacağız. Altyapımız, üstyapımız, kentsel 

dönüşümümüz, imarsal faaliyetlerimiz, sosyal tesislerimiz çok iyi 

bir konuma gelecek. Kültüre, sanata, spora ve sosyal faaliyetlere 

büyük ağırlık vereceğiz. 

Murat Dalkılıç Büyüledi 

Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Winterfest 

2014 kapsamında kentte konser veren Türk pop müziği sanatçısı 

Murat Dalkılıç, hayranlarını coşturdu. Havuzbaşı Kent Meydanı’nı 

dolduran binlerce Erzurumlu, sanatçının son albümündeki hit 

parçalarını birlikte seslendirdi. Sanatçı Murat Dalkılıç, Erzurum’da 

muhteşem bir sahne performansı sergiledi. Konser öncesi 

Erzurum’un mahalli sanatçılarından Hakan Murat Çukur da sahne 

alarak, müzik severlere unutulmaz bir gece yaşattı. Konserde 

gerçekleştirilen mapping gösterisi yoğun ilgi gördü. Erzurum 

tarihinin ışıklarla anlatıldığı gece, havai fişek gösterisiyle renkli 

görüntülere sahne oldu. 

İstanbul Türkiye’nin En Uzun Kızak Pistine Ev Sahipliği Yapıyor. 

Mall of İstanbul kış aylarına özgü sporları ve lezzetleri Kış 

Festivali’nde bir araya getiriyor. Mall of İstanbul Kış Festivali 

kapsamında, Türkiye’nin en uzun kızak pisti oluşturuldu. 300 

metre uzunluğunda ve 3 ayrı kayak hattına sahip pistte, aynı 

anda 50 kişi kızak yapabiliyor. Kızak pistinin sonunda yer alan 

buz pateni sahası ise buz dansı tutkunlarını ağırlıyor. Her yaştan 

ziyaretçinin doyasıya tadını çıkarabileceği kızak ve buz pateni 

pisti, Mall of İstanbul’da 3 ay boyunca açık kalacak. 


95

“Kayakçı Dede” Toprağa Verildi 

Kayak sporuna olan tutkusuyla bilinen 

Kayseri’nin renkli kişiliklerinden “kayakçı 

dede” lakaplı 78 yaşındaki Hasan Mutlu’nun 

cenazesi toprağa verildi. 

Hasan Mutlu için Hacılar ilçesindeki Cami Kebir’de cenaze 

töreni düzenlendi. Mutlu’nun cenazesine ailesinin yanı sıra 

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Ak Parti Kayseri Milletvekilleri 

İsmail Tamer, Yaşar Karayel, Hacılar Belediye Başkanı Doğan 

Ekici, Erciyes AŞ Genel Müdürü Murat Cahid Cıngı ile çok 

sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazının ardından Mutlu, ilçe 

mezarlığına defnedildi. 

İlerleyen yaşına rağmen Erciyes Dağı’nda sık sık kayak yapan 

Mutlu, Anadolu Harikalar Diyarı’nda buz pateni pistinde kaydıktan 

sonra eve dönüşte yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin 

çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. 

Renkli kişiliğiyle kentte 7’den 70’e herkesin sevgisini kazanan 

Hasan Mutlu Erciyes Dağı’nın yanı sıra Uludağ’da da kayak yapan 

Mutlu, Hacılar Arama Kurtarma Havacılık Dağcılık ve Kış Sporları 

Kulübü (HADAK) tarafından her yıl geleneksel olarak organize 

edilen ve bu yıl 20’incisi düzenlenen Erciyes Zirve Tırmanışı 

etkinliğine de katılmıştı. 70’inden sonra kayak sporuna başlayan 

Hasan Mutlu, katıldığı çeşitli yarışmalarda madalyalar kazanmıştı. 

Binlerce Kayserili, “Sarıkamış Ruhu”nda Buluştu. 

Sarıkamış Harekâtı’nın 100. yılında, 

Allahuekber Dağları’nda kara kışa yenik düşen 

90 bin vatan evladı Erciyes’te anıldı. 

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öncülüğünde Kayseri Valiliği ve 

Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğinde tarih bilincini artırmak ve 

vatan savunmasında çekilen sıkıntıları gençlerin yerinde görmeleri 

amacıyla “Asımın Nesli Asrın Yürüyüşünde, Gök Allahuekber, Yer 

Allahuekber” sloganıyla gerçekleştirilen Sarıkamış Şehitleri’ni 

Anma Yürüyüşüne, Vali Orhan Düzgün, Kayseri Milletvekilleri Yaşar 

Karayel ve İsmail Tamer, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, Belediye 

Başkanları, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, Gençlik ve 

Spor İl Müdürü Murat Eskici, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular ve 

kamu kurum ve kuruluşlarının bölge ve il müdürleri ile her yaştan 

binlerce vatandaş katıldı. 

Erciyes Dağı’nın Tekir Yaylası girişinde ellerinde Türk Bayrakları 

ile toplanan binlerce kişi Mehteran Takımı’nın söylediği marşlara 

eşlik etti. Sarıkamış Harekâtı sırasında şehit düşen Mehmetçikleri 

100’ncü yılında anmak için toplanan Kayserililerin, şehitlerimizin 

temsili olarak canlandırıldığı kardan heykelleri önünde “Dede ben 

geldim” diyerek şehitleri anması duygusal anların yaşanmasına 

neden oldu. 

96 

ŞUBAT/MART 2015

Dergimize www.myski.com.tr adresinden abone olabilirsiniz. 

Online e-kataloga erişim sağlayabilirsiniz.

Kayaklarda erkek, bayan ve çocuk 

modelleri bulunabilmektedir. Bayan 

ve çocuk kayakları genellikle erkek 

kayaklarına göre daha hafif ve yumuşaktır. 

Bu bayanların ve çocukların kayağı orta 

yerinden esnetebilmeleri ve kenarlar 

üzerinde dönüşü tamamlayabilmeleri 

kolaylaşır. Bayan kayaklarında bağlamaların 

normalden bir santimetre kadar daha öne 

monte edildiği de görülür. Bu sayede 

bayanların erkeklere göre genellikle daha 

arkada olan ağırlık merkezleri öne ve 

kayak merkezine yaklaştırılarak dönüşler 

kolaylaştırılır ve denge artırılır. 

En uygun kayak boyunun belirlenmesi, 

boy ve kilonuz, kayak düzeyiniz, ve 

amaçlanan performansa bağlıdır. Boy, kilo 

ve kayak düzeyiniz arttıkça önerilen kayak 

boyu da artar. Uzun kayaklar yüksek hızlarda 

daha dengeli ve kararlı iken kısa kayaklar 

dönüşlerde daha kolay ve kontrollüdür. 

Orta dereceli kayak yaparken bir saatte 

460 kalori yakabilirsiniz. 

Günümüzde araçlar saatte 120 mil hıza 

ulaşırken, Dünya rekorunu elinde tutan 

Simone Origone saatte 156.8 mil hızla 

kaymıştır. Aracınızla gitmekten daha hızlı 

kayak yapabilirsiniz. 

Uçak yolculuklarında kayak takımlarınızı 

nasıl taşırsınız? Öncelikle bilet alırken hava 

yolu şirketine kayak takımları için fark alıp 

almadıklarını sorunuz, check-in sırasında 

kayak çantanıza normal bagaj etiketi 

takılıyor ancak kayaklar farklı bir noktadan 

alınıyor. 

98 

ŞUBAT/MART 2015

Kayak Federasyonu 2015 

Etkinlik Takvimi 

*Türkiye Kayak Federasyonu 

resmi web sitesi 28.01.2015 

verileri kullanılmıştır. 

KAYAKLI KOŞU B 

GRUBU 1. AYAK 

YARIŞMASI 

BOLU / GEREDE 

Başlama Tarihi: 

13 Ocak 2015 - 11:55 PM 

Bitiş Tarihi: 

14 Ocak 2015 - 11:55 PM 

KAYAKLI KOŞU A 

GRUBU 1. AYAK 

YARIŞMA 


17 Ocak 2015 - 11:00 AM 


18 Ocak 2015 - 11:00 AM 

ALP DİSİPLİNİ K2 

AÇILIŞ YARIŞMASI 

U12-U14 

ERZURUM (POLAT RÖNESANS) 

U16-U18-U21 ve BÜYÜKLER 

KAYSERİ (AMALİA VE İBİS OTEL) 


21 Ocak 2015 - 12:15 PM 


23 Ocak 2015 - 12:15 PM 

FIS BC COC 

GEREDE 

FIS BC COC 

GEREDE YARIŞMA 


21 Ocak 2015 - 2:25 PM 


22 Ocak 2015 - 2:25 PM 

ALP DİSİPLİNİ K1 VE 

K2 LIGI 2. AYAK - 

U12-U14-U16 

BURSA U18-U21 VE 

BÜYÜKLER KARS 


13 Şubat 2015 - 10:00 AM 


15 Şubat 2015 - 10:00 AM 

KAYAKLI KOŞU B 

GRUBU 1. AYAK 

YARIŞMASI 

BOLU / GEREDE 


13 Ocak 2015 - 11:55 PM 


14 Ocak 2015 - 11:55 PM 


99

Sudoku 

1 

2 

3 

4 

100 

ŞUBAT/MART 2015

o_19i9vc88i18vo10i3tv513593g8a.pdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?