BİYOLO Jİ TARİHİ Yeniden Doğuş (Rönesans) ve ... - E-Universite
BİYOLO Jİ TARİHİ Yeniden Doğuş (Rönesans) ve ... - E-Universite BİYOLO Jİ TARİHİ Yeniden Doğuş (Rönesans) ve ... - E-Universite
BİYOLOJİ TARİHİ Biyolojinin tek bir bilim dalı olarak ortaya çıkması 19. yüzyılda olmuşsa da, biyolojik bilimlerle ilgili izler tarihin eski dönemlerine kadar sürülebilir. Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
- Page 2 and 3: BİYOLOJİ TARİHİ Tarihin Eski D
- Page 4 and 5: BİYOLOJİ TARİHİ Tarihin Eski D
- Page 6 and 7: BİYOLOJİ TARİHİ Tarihin Eski D
- Page 8 and 9: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 10 and 11: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 12 and 13: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 14 and 15: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 16 and 17: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 18 and 19: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 20 and 21: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 22 and 23: BİYOLOJİ TARİHİ Antik Dönem -
- Page 24 and 25: BİYOLOJİ TARİHİ Orta Çağ (476
- Page 26 and 27: BİYOLOJİ TARİHİ Orta Çağ (476
- Page 28 and 29: BİYOLOJİ TARİHİ Orta Çağ (476
- Page 30 and 31: BİYOLOJİ TARİHİ Orta Çağ (476
- Page 32 and 33: BİYOLOJİ TARİHİ Orta Çağ (476
- Page 34 and 35: BİYOLOJİ TARİHİ Orta Çağ (476
- Page 36 and 37: BİYOLOJİ TARİHİ Yeniden Doğuş
- Page 38 and 39: BİYOLOJİ TARİHİ Yeniden Doğuş
- Page 40 and 41: BİYOLOJİ TARİHİ 17. Yüzyıl -
- Page 42 and 43: BİYOLOJİ TARİHİ 17. Yüzyıl -
- Page 44 and 45: BİYOLOJİ TARİHİ 17. Yüzyıl -
- Page 46 and 47: BİYOLOJİ TARİHİ 18. Yüzyıldan
- Page 48 and 49: BİYOLOJİ TARİHİ 18. Yüzyıldan
- Page 50 and 51: BİYOLOJİ TARİHİ 18. Yüzyıldan
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Biyolojinin tek bir bilim dalı olarak ortaya çıkması<br />
19. yüzyılda olmuşsa da, biyolojik bilimlerle ilgili<br />
izler tarihin eski dönemlerine kadar sürülebilir.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Tarihin Eski Dönemleri<br />
MÖ 8000-7000 yılları arasında Mezopotamya bölgesinde<br />
yaşayan insanlar hastalıklar, ölümler <strong>ve</strong> bunların<br />
nedenlerinin insanüstü kuv<strong>ve</strong>tler tarafından<br />
oluşturulduğuna inanıyorlardı. Zamanla, bazı bitki <strong>ve</strong><br />
hayvanların zehirleyici nitelikte olduklarını <strong>ve</strong> bir kısım<br />
bitkilerin de bazı hastalıklara iyi geldiğini anlamışlar,<br />
yenecek <strong>ve</strong> yenmeyecek bitki <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>leri belirlemişlerdir.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Tarihin Eski Dönemleri<br />
Sümerliler (MÖ 3500-2000) hayvancılıkla<br />
uğraşıyorlardı; bu uğraşlarında at ırklarını ayırt<br />
etmek, atla eşeğin çaprazlanması gibi<br />
uygulamaları vardı.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Tarihin Eski Dönemleri<br />
Babilliler’in (MÖ 1895-1595) de belli bir biyoloji<br />
bilgisi vardı; pişmiş topraktan bazı iç organ<br />
modellerini yaptıkları bilinmektedir, bu ise<br />
hayvanları incelemek için kesip biçtiklerini, yani<br />
bazı deneyler yaptıklarını kanıtlar.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Tarihin Eski Dönemleri<br />
Mısır medeniyetinden kalan tıp alanı ile ilgili<br />
papirüslerden, Mısırlıların yaptıkları cerrahi operasyonları<br />
öğreniyoruz ki bunlar belli bir seviyede anatomi bilgisi<br />
gerektirmektedir. Mısırlıların mumyalama ile ilgili<br />
uygulamaları da belli bir anatomi bilgisini gerektirir. Bu<br />
anatomi bilgisinin tıp biliminin gelişimine ciddi bir katkısı<br />
olmuştur.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Tarihin Eski Dönemleri<br />
Eski Çin <strong>ve</strong> Eski Hint’te de hayvancılıkla, bitki yetiştirmeyle<br />
<strong>ve</strong> tıbbi operasyonlarla ilgili biyolojik bilgiler<br />
bulunmaktaydı. Eski Çin Medeniyeti (MÖ 3000-2000)<br />
döneminde yazılan "Materia Medika" adlı kitapta kan<br />
dolaşımına ait bilgiler <strong>ve</strong>rilmiş, dolaşımın kanın<br />
kontrolünde yapıldığı, kanın sürekli <strong>ve</strong> günde bir defa<br />
dolaştığı bildirilmiştir.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Bilinen ilk felsefeci olan<br />
Milet’li Thales (M.Ö. 6.yy)’in<br />
öğrencisi Anaximandros<br />
canlılar dünyasıyla ilgili ilginç<br />
açıklamalar yapmıştır. İlk<br />
hayvanların suda oluştuğunu<br />
<strong>ve</strong> bunların büyüyünce kuru<br />
alanlara göç ettiğini<br />
söylemiştir. Canlılarla ilgili<br />
fikirlerinden dolayı ilk evrimci<br />
görüşleri ortaya koyan kişidir.<br />
Medeniyeti<br />
Thales<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Apollonia’lı Diogenes’in (M.Ö. 425’ler civarı)<br />
çalışmaları da dikkat çekmektedir. Örneğin<br />
Diogenes’in insan vücudundaki kan damarlarının<br />
dağılımıyla ilgili çalışması bilinen en eski anatomi<br />
çalışmalarından birisidir.<br />
Diogenes<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Hippokrates (MÖ 460-377) tıp alanında gözlem<br />
<strong>ve</strong> deneye dayalı çalışmalar yapmıştır.<br />
Hippokrates<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Platon (Yunan felsefesinin<br />
kurucusu Sokrates’ın öğrencisi<br />
olup Arap dünyasında Eflatun<br />
olarak bilinir)’un öğrencisi<br />
İyonya’lı filozof Aristo<br />
(Aristoteles, MÖ 384-322)<br />
hayvanların davranışlarını<br />
incelemiş <strong>ve</strong> aynı zamanda<br />
onları sınıflandırmış, ayrıca<br />
canlıların oluşumlarını<br />
''kendiliğinden oluş<br />
(abiyogenez)'' hipotezi ile<br />
açıklamıştır.<br />
Medeniyeti<br />
Aristo<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Çalışmalarını,<br />
“Hayvanların Tarihi,<br />
Hayvan Nesli Üzerine”<br />
<strong>ve</strong><br />
“Hayvan Vücutlarının<br />
Kısımları Üzerine”<br />
adlı kitaplarında<br />
toplamıştır.<br />
Aristo<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Aristoteles’in hayvanlar üzerine<br />
yaptığı birçok gözlemin doğruluğu<br />
19. yüzyılda anlaşılmıştır.<br />
Kuşlarla, memelilerle, hatta derin<br />
denizlerde yaşayan balıklarla ilgili<br />
çalışmaları, bu türlerin<br />
çiftleşmelerine varıncaya kadar<br />
davranışlarının detaylı tespitini bir<br />
insan ömrüne nasıl sığdırdığına<br />
şaşırmamak mümkün değildir.<br />
Aristo<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
İçinde bulunduğu olumsuz şartlara<br />
rağmen iki bin yıldan fazla bir<br />
süreci etkileyecek çalışmalarıyla<br />
tarihin en etkili biyologu olduğu<br />
söylenebilir. Ondan önce bilinen<br />
hiç kimse hayvanları böylesine<br />
ciddi bir sınıflandırmaya tabi<br />
tutmamıştır.<br />
Aristo<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Aristoteles 550 civarında hayvanı<br />
yaşam tarzları, organları,<br />
davranışları gibi ölçütler<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde sınıflandırmıştır.<br />
Ayrıca canlıları “yumuşak,<br />
sıcakkanlı memeliler” <strong>ve</strong> “sert,<br />
soğuk bitkiler” gibi farklı hiyerarşik<br />
sıralar altında incelemiştir.<br />
Aristo<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Aristoteles’in çalışmaları morfoloji,<br />
fizyoloji, embriyoloji, sistematik,<br />
hayvan davranışları gibi biyolojinin<br />
birçok çalışma alanları için temel<br />
oluşturmuştur.<br />
Aristo<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Aristoteles’in öğrencisi<br />
Theophrastus (MÖ 372-288)<br />
botanik konusundaki<br />
çalışmalarında 500’ün üzerinde<br />
bitki türünden bahsetmiştir.<br />
Botaniğin babası olarak anılan<br />
Theophrastus, Bitkilerin Sebepleri<br />
(De Causis Plantrum) <strong>ve</strong> Bitkilerin<br />
Doğal Tarihi (Historia Plantrum)<br />
isimli ünlü eserlerinde bitkilerin<br />
üreme sisteminden hastalıklarına<br />
kadar birçok konuyu ele almıştır.<br />
Medeniyeti<br />
Theophrastus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Bu dönemden sonra biyolojiye<br />
önemli katkıda bulunanların<br />
birçoğu aynı zamanda hekimdir.<br />
Örneğin Herophilus (MÖ 335-<br />
280)’un anatomi konusundaki<br />
çalışmaları önemlidir; döneminin<br />
en önemli iki anatomi bilgininden<br />
biridir. Yaptığı otopsiler ile insan<br />
vücudu hakkındaki bilgilerin<br />
birçoğunu ilk defa insanlığa<br />
kazandıran odur.<br />
Medeniyeti<br />
Herophilus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Erasistratus (MÖ 304-250), Herophilus’un çağdaşıdır <strong>ve</strong> o<br />
da önemli bir anatomi bilgini <strong>ve</strong> fizyologudur. Kalp üzerine<br />
çalışmalar yapmış <strong>ve</strong> kalp kapakçıklarını isimlendirmiştir.<br />
Ayrıca, dolaşım sistemi <strong>ve</strong> sinir sistemi üzerine araştırmalar<br />
yapmış, beynin kıvrımlarını dikkatle incelemiştir.<br />
Erasistratus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
İskenderiyeli bu iki anatomi bilgininin birbirleriyle<br />
rekabeti biyoloji biliminin gelişimi açısından<br />
önemli sonuçlar <strong>ve</strong>rmiştir. Onların çalışmaları<br />
<strong>Rönesans</strong> döneminde anatomi <strong>ve</strong> fizyolojinin<br />
yeniden canlanmasında temel oluşturmuştur.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Romalıların biyolojiye katkıları genelde<br />
Yunanlılarınkinden daha önemsiz kabul edilir.<br />
Milattan sonra birinci yüzyılda<br />
yaşayan Gaius Plinius<br />
Secundus (Büyük Plinius)<br />
(23-79), “Doğa Tarihi” adlı<br />
geniş bir ansiklopedi yazmış<br />
<strong>ve</strong> bu eser 15 yüzyıl boyunca<br />
başvuru kitabı olmuştur.<br />
Büyük Plinius<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Antik dönemin son önemli biyoloji bilgini 2.<br />
yüzyılda yaşayan Claudius Galenus (Aelius<br />
Galenus) (129-199/217)’tur.<br />
Bergama’da doğan<br />
Galenos (Bergamalı<br />
Galen), Roma’da hekimlik<br />
<strong>ve</strong> cerrahlık yapmış,<br />
birçok tıp kitabı yazmıştır.<br />
Galen<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Antik Dönem - Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma<br />
Medeniyeti<br />
Bu anatomici fil, domuz <strong>ve</strong> maymun gibi birçok<br />
hayvanın üzerinde otopsi uygulayarak sinir<br />
sistemlerini, kalplerini incelemiştir.<br />
Deneysel fizyolojinin kurucusu<br />
kabul edilir.<br />
17. yüzyıla dek biyoloji bilimi<br />
üzerinde en etkili birkaç isimden<br />
biri olmuştur. Hatta Aristoteles ile<br />
beraber en etkili iki kişiden biri<br />
olduğu da söylenebilir.<br />
Galen<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - İslam Medeniyeti<br />
Galenos’tan sonra uzun bir dönem çok önemli<br />
sayılabilecek bir biyolojik çalışmaya<br />
rastlanmamaktadır. Bu süreç İslam medeniyetinin<br />
en önemli eserlerinin <strong>ve</strong>rildiği 9.-13. yüzyıllar<br />
arasındaki döneme kadar devam etmiştir.<br />
İslam bilginleri bilgilerini sadece<br />
tercümelerle arttırmakla<br />
kalmamış, sistematik deney <strong>ve</strong><br />
gözlem ile bilgi edinmenin<br />
önemini kavramışlar <strong>ve</strong> pratik<br />
uygulamalarıyla birçok keşifler<br />
yapmışlardır.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - İslam Medeniyeti<br />
Zooloji alanında El-Cahız (Ebu Osman Amr b.<br />
Bahr b. Mahbub elcahiz el-Kinani) (767/777-<br />
868/869, Basra doğumlu)’ın 350'den fazla hayvan<br />
türünü şiirsel anlatım, anekdotlar <strong>ve</strong> atasözleri ile<br />
açıklayan <strong>ve</strong> tanımlayan Kitab<br />
ül- Hayevan (Hayvanlar<br />
Hakkında Kitap) adlı kitabı<br />
kendi döneminin en önemli<br />
eserlerindendir.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - İslam Medeniyeti<br />
Ebu Hanife El-Dina<strong>ve</strong>ri (Ebû Henîfe Ehmed kurê<br />
Dawudê Dinawerî) (820-896, Dina<strong>ve</strong>r doğumlu<br />
Kürt bilim insanı)’nin Kitab el-Nebat (Bitkiler<br />
Kitabı) isimli eseri muhtemelen 9. yüzyılın en<br />
önemli botanik kitabıdır.<br />
El-Dina<strong>ve</strong>ri<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - İslam Medeniyeti<br />
İbnül Heysem<br />
İbnül Heysem (Ebû Ali El-Hasan İbnü'l-<br />
Heysem) (965-1039, Basra doğumlu<br />
modern optiğin kurucusu, fotoğraf<br />
makinesinin babası)’in optik konusundaki<br />
çalışmaları, 16-17. yüzyıla kadarki bu<br />
alanda yapılmış en önemli bilimsel<br />
çalışmalardan birisidir.<br />
Optikteki bilgi birikimi astronomi için olduğu kadar biyoloji<br />
için de hayati önemde olmuştur. Nasıl çağdaş astronomi<br />
gelişmesini teleskopa borçluysa, çağdaş biyoloji de<br />
mikroskoba borçludur. Bu yüzden optikteki gelişmeye katkısı<br />
olan İbnül Heysem biyoloji açısından da önemli bir yere<br />
sahiptir. Roger Bacon <strong>ve</strong> Vitello’dan, Leonardo da Vinci’ye dek<br />
birçok önemli bilim insanı optik ile ilgili çalışmalarında İbnül<br />
Heysem’in optik ile ilgili kitabından faydalanmışlardır.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - İslam Medeniyeti<br />
İslam medeniyetinin biyoloji alanındaki en etkili ismi olan<br />
İbn Sina (Abu Ali al-Husain ibn Abdallah ibn Sina) (980-<br />
1037, Buhara doğumlu) tıpla ilgili birçok eser kaleme<br />
almıştır; bunlar arasında özellikle kalp-damar sistemi ile<br />
ilgili olanlar dikkat çekmektedir.<br />
Özellikle el-Kanun fi’t-Tıb (Tıp Kanunu) isimli<br />
eseri biyoloji <strong>ve</strong> tıp açısından yüzyıllarca ders<br />
kitabı olarak okutulmuştur. Batı ülkelerinde<br />
16. yüzyılın <strong>ve</strong> Doğu ülkelerinde ise 19.<br />
yüzyılın başlarına kadar okutulmuş olan beş<br />
ciltlik bu ansiklopedik eserin Birinci Kitab'ı,<br />
anatomi <strong>ve</strong> koruyucu hekimlik, İkinci Kitab'ı<br />
basit ilaçlar, Üçüncü Kitab'ı patoloji,<br />
Dördüncü Kitab'ı ilaçlarla <strong>ve</strong> cerrâhî<br />
yöntemlerle tedavi <strong>ve</strong> Beşinci Kitab'ı ise<br />
çeşitli ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler<br />
<strong>ve</strong>rmektedir.<br />
İbn Sina<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - İslam Medeniyeti<br />
İbnün Nefs (İbnün Nefis, İbn Nefis) (İbnü’n-Nefis<br />
Alaaddin Ebu’l-A’lâ Ali ibn Ebi’l-Hazm el-Kureşî ed-<br />
Dımeşkî) (1210-1288, Şam doğumlu)’in küçük kan<br />
dolaşımını keşfi önemlidir.<br />
İbnün Nefs, Galenos’un yanlış<br />
düşüncelerini düzelterek kalbin üç<br />
değil iki karıncıktan ibaret<br />
olduğunu belirtmiştir.<br />
İbnün Nefs<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - Hıristiyan Dünyası<br />
Ortaçağ Hıristiyan dünyasında genel olarak<br />
bilimsel düşüncede de, biyolojide de önemli<br />
buluşlara <strong>ve</strong> çalışmalara az rastlanır.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - Hıristiyan Dünyası<br />
Albertus Magnus (1193/1207-1280, Alman<br />
düşünür) biyoloji alanındaki çalışmalarında kelime<br />
kelime Aristoteles'in Arapça çevirilerini izlemiş <strong>ve</strong><br />
bunlar üzerinde yorumlar yapmıştır; kendisine<br />
özgü gözlemler <strong>ve</strong> saptamalar da bulunmaktadır.<br />
“Hayvanlar Hakkında” adlı<br />
eserinde kuş <strong>ve</strong> balıkların kan<br />
damarlarının dağılımı<br />
konusunda Aristoteles'in<br />
<strong>ve</strong>rdiği bilgilerden ayrılmıştır.<br />
Albertus Magnus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - Hıristiyan Dünyası<br />
Yumurtadan itibaren embriyonun gelişmesini<br />
anlatırken, organların sırasıyla nasıl şekillendiğini,<br />
göbek kordonu denen yapının yerini gelişim süreci<br />
içinde hangi damarın aldığını açık <strong>ve</strong> seçik bir<br />
şekilde anlatmıştır.<br />
Albertus Magnus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - Hıristiyan Dünyası<br />
Bitkilerle de ilgilenmiş <strong>ve</strong> bu konuya ilişkin<br />
“Bitkiler Hakkında” adlı bir eserinde, ana<br />
çizgileriyle bitki betimlemeleri yapmıştır. Bir ara<br />
İtalya'ya giden Albertus Magnus orada portakal<br />
ağacını görmüş, bundan çok etkilenmiş <strong>ve</strong> özellikle<br />
portakal yapraklarını ayrıntılı<br />
bir biçimde tanıtmıştır.<br />
Albertus Magnus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - Hıristiyan Dünyası<br />
Kutsal Roma İmparatoru II. Frederik (1194-1250)’in<br />
(şahinle avcılık, egzotik hayvan sevgisi, bazı insan<br />
deneyleri) <strong>ve</strong> Dominiken tarikatından Vincentius<br />
Bellovacensis (1190-1264?)’in (Latin, Yunan <strong>ve</strong> Arap <strong>ve</strong><br />
İbrani yazarlardan alıntıları <strong>ve</strong> kendi<br />
gözlem <strong>ve</strong> düşüncelerini de içeren<br />
Speculum Naturale “Doğanın Aynası”<br />
adlı 32 kitap <strong>ve</strong> 3718 bölümlük eseri)<br />
biyoloji ile ilgili çalışmaları da bu<br />
dönem açısından önemlidir, ama hiçbiri<br />
Albertus Magnus’unkinin çapında<br />
değildir.<br />
II. Frederik<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
Orta Çağ (476-1453) - Hıristiyan Dünyası<br />
Bilimsel anlamda bilinen bir keşfi olmasa da,<br />
deneysel bilim yolunda çaba harcamış olması<br />
sebebiyle Roger Bacon (1214-1292/1294, İngiliz<br />
düşünür) da bu dönemde anılması gereken bir<br />
isimdir. Roger Bacon bilimsel yöntem konusunda<br />
önemli katkılar yapmıştır.<br />
Roger Bacon<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
<strong>Yeniden</strong> <strong>Doğuş</strong> (<strong>Rönesans</strong>) <strong>ve</strong> Keşifler<br />
Dönemi (15-16.yüzyıllar)<br />
Fizik, özellikle astronomi biliminde yaşanan gelişmelerin<br />
(Kopernik, Kepler <strong>ve</strong> Galile) kilisenin gücünü kaybetmesine<br />
yol açması, tüm doğa bilimlerinde olduğu gibi biyolojide de<br />
etkili olmuştur.<br />
Coğrafi keşiflerin <strong>ve</strong> özellikle<br />
Amerika’nın keşfiyle de biyoloji yeni<br />
materyallere kavuşmuştur. Bunları hiç<br />
görmemiş olan Aristoteles’e dayanarak<br />
bilim yapmak bundan böyle mümkün<br />
olamamıştır. Bu durum yeni<br />
araştırmaların yapılmasına <strong>ve</strong> biyoloji<br />
biliminin tüm dallarındaki gelişmelere<br />
ivme kazandırmıştır.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
<strong>Yeniden</strong> <strong>Doğuş</strong> (<strong>Rönesans</strong>) <strong>ve</strong> Keşifler<br />
Dönemi (15-16. Yüzyıllar)<br />
<strong>Rönesans</strong> <strong>ve</strong> keşifler döneminde Otto Brunfels<br />
(Brunsfels, Braunfels) (1488-1534, Alman<br />
botanikçi), Herbarum Vivae Eicones (Bitkilerin<br />
Canlı Resimleri, 1530-1536) adlı yapıtıyla botaniği,<br />
Otto Brunfels<br />
Helloborus niger<br />
(Herbarum vivae<br />
eicones’den)<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
<strong>Yeniden</strong> <strong>Doğuş</strong> (<strong>Rönesans</strong>) <strong>ve</strong> Keşifler<br />
Dönemi (15-16. Yüzyıllar)<br />
Conrad Gesner (1516-1565, İsviçreli doğa<br />
bilimci) ise Historiae Animalium (Hayvanların<br />
Hikayeleri, 1551-1555) adlı yapıtıyla zoolojiyi<br />
yeniden canlandırmıştır.<br />
Conrad Gesner<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
<strong>Yeniden</strong> <strong>Doğuş</strong> (<strong>Rönesans</strong>) <strong>ve</strong> Keşifler<br />
Dönemi (15-16. Yüzyıllar)<br />
Bu dönemde nicel deney (ölçüme dayalı deney)<br />
biyolojide de önem kazanmıştır. Örneğin biyoloji<br />
tarihi açısından önemli bir yere sahip olan <strong>ve</strong> kan<br />
dolaşımını bulan William Har<strong>ve</strong>y (1578-1657,<br />
İngiliz tıp doktoru) nicel deney<br />
ile başarılı sonuçlar elde<br />
etmiştir. Har<strong>ve</strong>y, kalbin yarım<br />
saat içinde aorta pompaladığı<br />
kanın organizma içindeki<br />
toplam kan miktarından fazla<br />
olduğunu hesaplamıştır.<br />
William Har<strong>ve</strong>y<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
<strong>Yeniden</strong> <strong>Doğuş</strong> (<strong>Rönesans</strong>) <strong>ve</strong> Keşifler<br />
Dönemi (15-16. Yüzyıllar)<br />
Ayrıca aynı dönemde yaşayan Santorio<br />
Sanctorius (1561-1636, İtalyan fizyolog) da<br />
fizyolojik gözlemler (terleme, metabolik denge)<br />
yaparken terazi, ısıölçer, nemölçer kullanmıştır.<br />
Biyolojide niceliksel yöntem<br />
kullanmak o dönem için alışılmamış<br />
bir yöntem olduğundan bu bilim<br />
insanlarının çalışmaları oldukça<br />
önemlidir.<br />
Santorio Sanctorius<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
17. Yüzyıl - Mikroskop Dönemi<br />
Deney <strong>ve</strong> gözlem alanına yönelmiş bilim<br />
insanlarını bekleyen en büyük zorluklardan biri<br />
duyu organlarının sınırlılığıydı. Bu zorluğun<br />
aşılmasında merceklere dayanan iki sihirli aletten<br />
biri uzakları yakınlaştırdı (teleskop), diğeri ise çok<br />
küçük alanlara nüfuz etmeyi sağladı (mikroskop).<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
17. Yüzyıl - Mikroskop Dönemi<br />
Biyoloji alanında mikroskoplar ilk olarak 17.<br />
yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır.<br />
Francesco Stelluti (1577-<br />
1652, İtalyan matematikçi)<br />
tarafından 1625 yılında<br />
yazılan <strong>ve</strong> arıların bedenini<br />
konu edinen çalışma,<br />
mikroskoba dayalı ilk<br />
bilimsel eserdir. (Çizimler x5<br />
büyütmede yapılmıştır)<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
17. Yüzyıl - Mikroskop Dönemi<br />
1590-1608 yıllarında iki Hollandalı gözlükçü Zaccharias<br />
Janssen <strong>ve</strong> oğlu Hans’ın merceklerle yaptığı denemeleri<br />
geliştirerek 1676 yılında basit bir mikroskop icat eden<br />
Anton van Leeuwenhoek (1632-1723, Hollandalı bilim<br />
inanı) sudaki bakteri <strong>ve</strong> planktonları, kan hücrelerini, kas<br />
liflerini, spermi <strong>ve</strong> bitkilerin kök,<br />
gövde <strong>ve</strong> yapraklarını ayrıntılı<br />
incelemiştir. (Leewenhoek’in<br />
kullandığı mikroskoplar 270 kat<br />
büyütme kapasitesine sahipti <strong>ve</strong> bu<br />
17. yüzyıl için olağanüstü bir<br />
gelişmeydi.)<br />
Anton van Leeuwenhoek<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
17. Yüzyıl - Mikroskop Dönemi<br />
Robert Hooke (1635-1703, İngiliz fizikçi) mantarların<br />
yapısı ile ilgili çizimleri Micrographia (1665) isimli kitabında<br />
yayımlamıştır. (Bu kitap hücre kelimesinin ilk kullanıldığı<br />
eserdir. Ne var ki, Robert Hook yaptığı gözlemin <strong>ve</strong><br />
kullandığı terimin öneminin farkında bile değildi, çünkü<br />
hücre kuramı ancak 19. yüzyılda ortaya konabilmiştir.)<br />
Robert Hooke<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
17. Yüzyıl - Mikroskop Dönemi<br />
Marcello Malpighi<br />
(1628-1694, İtalyan<br />
doktor), mikroskopla<br />
önemli buluşları ilk<br />
gerçekleştiren isimler<br />
arasındadır. Deri, böbrek,<br />
tavuk embriyosunun<br />
gelişimi, böcek<br />
anatomisiyle ilgili<br />
çalışmaları nedeniyle<br />
mikroskobik anatominin<br />
kurucusu <strong>ve</strong> ilk histolog<br />
olarak kabul edilir.<br />
Marcello Malpighi<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
17. Yüzyıl - Mikroskop Dönemi<br />
Mikroskobun icadıyla “kendiliğinden oluş<br />
(türeme)” görüşü savunulamaz duruma gelmiştir.<br />
Çürümüş etin bulunduğu<br />
kapları tülle örtüp<br />
sineklerin ete<br />
yumurtlamasını önleyen <strong>ve</strong><br />
böylece çürümüş etten<br />
kurtçuklar oluşmadığını<br />
gösteren Francesco Redi<br />
(1626-1697, İtalyan fizikçi),<br />
“kendiliğinden oluş”<br />
anlayışına önemli bir darbe<br />
vurmuştur.<br />
Francesco Redi<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Carl Linnaeus (Carl von Linné, Latince yazılı<br />
kitaplarda Carolus Linnaeus) (1707-1778, İs<strong>ve</strong>çli<br />
doğa bilimci) her canlı varlığı iki adla sınıflandırma<br />
yöntemini ilk olarak uygulayan kişi olmuştur.<br />
Linnaeus 1753 yılına gelindiğinde 6000 adet bitki<br />
türü biliyordu <strong>ve</strong> bunların 10000 kadar olduğunu<br />
düşünüyordu; 1758’de 4000<br />
hayvan listelemişti ama onların<br />
sayısını da yine 10000 civarında<br />
tahmin ediyordu. Onun sayesinde,<br />
18. yüzyılın <strong>ve</strong> 19. yüzyılın ilk<br />
yarısında biyolojide taksonomi<br />
hakim olmuştur.<br />
Carl Linnaeus<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Georges-Louis Leclerc (Babasının Buffon <strong>ve</strong> Montbard<br />
Lordu olmasıyla 10 yaşından sonra Georges-Louis Leclerc de<br />
Buffon, 1773 yılında Buffon Kontu ünvanı nedeniyle Georges-<br />
Louis Leclerc, Comte de Buffon)<br />
(1707-1788, Fransız doğa bilimci<br />
<strong>ve</strong> matematikçi) yok olan<br />
canlı türler kavramıyla<br />
paleontolojinin gelişimine<br />
önderlik etmiştir.<br />
Georges-Louis Leclerc<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
36 ciltlik Genel <strong>ve</strong> Özel Doğa Tarihi adlı eserinde,<br />
doğa tarihinin birbirinden kopuk <strong>ve</strong> bağlantısız gibi<br />
görünen olgularını kavranabilir biçimde<br />
bütünleştirerek sunmuştur. Kuşlar üzerine yazılmış<br />
9 cilt, mineralleri konu alan 5 cilt <strong>ve</strong> sürüngenler,<br />
balıklar <strong>ve</strong> balinalarla ilgili 8 cilt<br />
eseri olan Georges Buffon, insanın<br />
biyolojik yapısı üzerine de detaylı<br />
çalışmalar yapmış, embriyo<br />
aşamasından değişik yaşlardaki<br />
durumuna kadar insanı<br />
incelemiştir.<br />
Georges-Louis Leclerc<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
18. yüzyılda, biyolojinin çoğu dalı (botanik, zooloji<br />
<strong>ve</strong> jeoloji) profesyonelleşmeye <strong>ve</strong> bilimsel<br />
anlamda bir dal olmaya başlamış, ancak bu<br />
dallaşma 1800'lerin sonuna kadar<br />
tamamlanmamıştır.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
19. yüzyıla doğru gidildikçe, Alexander von<br />
Humboldt (1769-1859, Alman doğa bilimci) gibi<br />
kâşif doğacılar, organizmaların<br />
aralarındaki ilişkileri <strong>ve</strong> bu<br />
ilişkilerin bulundukları<br />
ortama göre nasıl farklılık<br />
gösterdiklerini inceleyerek<br />
biyocoğrafya, ekoloji <strong>ve</strong><br />
etoloji gibi bilim dallarını<br />
başlatmıştır.<br />
Alexander von Humboldt<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Matthias Jakob Schleiden (1804-1881, Alman<br />
botanikçi) 1838'de bitki hücreleri üzerinde<br />
çalışmalar yapmıştır.<br />
Matthias Jakob<br />
Schleiden<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Theodor Schwann (1810-1882, Alman fizyolog)<br />
1839'da hayvan hücresini bitki hücresiyle<br />
karşılaştırmıştır.<br />
Theodor Schwann<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Schleiden <strong>ve</strong> Schwann Hücre Kuramı (Teorisi)”<br />
olarak isimlendirilen bazı önermeler (postulat)<br />
ileri sürmüşlerdir.<br />
Matthias Jakob<br />
Schleiden<br />
Theodor Schwann<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Charles Robert Darwin (1809-1882, İngiliz doğa<br />
bilimci) insan dahil tüm canlı<br />
türlerinin doğal seçilim yoluyla<br />
bir ya da birkaç ortak atadan<br />
evrildiğini öne sürmüş <strong>ve</strong> o<br />
günün şartlarına göre bu<br />
teoriyi destekleyen pek çok<br />
kanıt sunmuştur.<br />
Charles Darwin<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
1859 yılında yayımladığı “Türlerin Kökeni Üzerine<br />
(On the Origin of Species)” adlı kitabı evrim<br />
teorisinin kabul görmesini sağlamıştır.<br />
Charles Darwin<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Louis Pasteur (1822-1895, Fransız mikrobiyolog<br />
<strong>ve</strong> kimyacı) kuduz, tavuk kolerası <strong>ve</strong> antraks<br />
hastalıkları üzerinde bazı araştırmalar yapmış,<br />
kuduz aşısını bulmuş <strong>ve</strong><br />
mikroskobik canlıların<br />
fermentasyona neden<br />
olduğunu, şarap <strong>ve</strong> biranın<br />
maya hücreleri tarafından<br />
fermente edildiğini<br />
saptamıştır.<br />
Louis Pasteur<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Gregor Johann Mendel (1822-1884, Avusturyalı<br />
rahip <strong>ve</strong> bilim insanı) bezelyelerle yaptığı deneyler<br />
sonucunda, kalıtsal özelliklerin dölden döle geçişi<br />
ile ilgili önemli sonuçlar elde<br />
etmiştir.<br />
Gregor Mendel<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Johannes Friedrich Miescher (1844-1895,<br />
İsviçreli tıp doktoru <strong>ve</strong> biyolog) 1869 yılında beyaz<br />
kan hücrelerinden nüklein (şimdiki nükleik asitler)<br />
adını <strong>ve</strong>rdiği, çeşitli fosfatça zengin kimyasallar<br />
izole etmiştir. Bu çalışmalar, o zamanlar işlevi<br />
bilinmeyen <strong>ve</strong> kalıtsal bilginin<br />
taşıyıcısı olan nükleik asitlerin<br />
tanımlanmasında önemli olmuştur.<br />
Johannes Miescher<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Wilhelm Roux (1850-1924, Alman tıp doktoru <strong>ve</strong><br />
zoologu) 1880’li yıllarda gelişmekte olan kurbağa<br />
embriyolarıyla yaptığı deneylerle embriyolojinin<br />
öncüsü olmuştur.<br />
Wilhelm Roux<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Martinus Willem Beijerinck (1851-1931,<br />
Hollandalı mikrobiyolog <strong>ve</strong> botanikçi) tarımsal <strong>ve</strong><br />
endüstriyel mikrobiyoloji alanında çalışmalar<br />
yapmıştır. 1898 yılında, tütün mozaik hastalığına<br />
bakteriden daha küçük bir ajanın neden olduğunu<br />
bulmuştur. Bu yeni patojene virüs adını <strong>ve</strong>rmiş,<br />
böylece virolojinin kurucusu olmuştur.<br />
Martinus Willem<br />
Beijerinck<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Thomas Hunt Morgan (1866-1945, Amerikalı<br />
embriyolog) 1900 yılında Mendel kalıtımını tekrar<br />
keşfetmiştir. Mutasyon konusunda çalışan <strong>ve</strong><br />
genlerin kalıtımın temeli olduğunu ortaya koyarak<br />
modern genetik biliminin oluşmasını sağlayan<br />
Morgan, kromozomların<br />
kalıtımda oynadıkları rolü<br />
açığa çıkarması nedeniyle 1933<br />
yılında Nobel Tıp Ödülün’nü<br />
kazanan ilk genetikçi olmuştur.<br />
Thomas Hunt Morgan<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Walter Stanborough Sutton (1877-1916,<br />
Amerikalı tıp doktoru <strong>ve</strong> genetikçi) 1902 yılında<br />
kalıtımın kromozom kuramını, yani Mendel<br />
kanunları’nın hücresel düzeyde kromozomlarla<br />
ilgili olduğunu açıklamıştır.<br />
Walter Sutton<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Alexander Fleming (1881-1955, İngiliz<br />
bakteriyolog) 1928’de penisilini bulmuştur.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Fleming, Sir Howard Walter Florey (1898-1968,<br />
Avustralyalı patolog) <strong>ve</strong> Ernest Boris Chain (1906-<br />
1979, Alman biyokimyacı) ile birlikte penisilinin<br />
farmakolojik <strong>ve</strong> klinik çalışmalarını yaparak<br />
bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkin mücadeleyi<br />
sağlamıştır. Bu iki arkadaşı ile birlikte 1945 yılında<br />
Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştır.<br />
Howard<br />
Florey<br />
Ernest Chain<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Otto Fritz Meyerhof (1884-1951, Almanya<br />
doğumlu Yahudi tıp doktoru <strong>ve</strong> biyokimyacı ) kas<br />
metabolizması, glikoliz <strong>ve</strong> fermentasyonun<br />
biyokimyası üzerine çalışmalar<br />
yapmış <strong>ve</strong> kasta oksijen tüketimi<br />
<strong>ve</strong> laktik asit metabolizması<br />
arasındaki ilişkiyi buluşundan<br />
dolayı 1922 yılında Nobel Tıp<br />
Ödülü’nü almıştır.<br />
Otto Meyerhof<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Ernst August Friedrich Ruska (1906-1988,<br />
Alman fizikçi) 1933 yılında ilk elektron<br />
mikroskopunu icat etmiştir <strong>ve</strong> 1986 yılında<br />
elektron optiği çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik<br />
Ödülü’nü almıştır.<br />
Ernst Ruska<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
James Dewey Watson (1928, Amerikalı zoolog<br />
<strong>ve</strong> moleküler biyolog), Francis Hary Compton<br />
Crick (1916-2004, İngiliz fizikçi), Maurice Hugh<br />
Frederick Wilkins (1916-2004, Yeni Zelanda<br />
doğumlu İngiliz biyofizikçi ) <strong>ve</strong> Rosalind Franklin<br />
(1920-1958, İngiliz kimyacı) 1953<br />
yılında DNA’nın moleküler yapısını<br />
keşfetmişlerdir.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
James Watson<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Francis Crick<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Maurice Hugh Frederick Wilkins<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Rosalind Franklin<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
James Watson, Francis Crick <strong>ve</strong> Maurice Wilkins<br />
1962 yılında meslektaşları ile birlikte nükleik<br />
asitlerin moleküler yapısı <strong>ve</strong> canlı materyaldeki<br />
bilgi taşınmasındaki önemiyle ilgili buluşlarından<br />
dolayı Nobel Tıp Ödülü’nü almışlardır. (Nobel<br />
Ödülleri yaşayan bilim insanlarına <strong>ve</strong>rildiğinden<br />
Rosalind Franklin bu ödülle onurlandırılamamıştır.)<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Sadece birkaç yıl birlikte çalışan, ama yaptıkları<br />
keşif sayesinde adları daima bir arada anılan<br />
James Watson ile Francis Crick’in keşifleri o kadar<br />
önemliydi ki, o kısa süreli<br />
işbirliği moleküler biyolojinin<br />
günümüzün en gelişmiş <strong>ve</strong><br />
sonuçları gündelik hayatımıza<br />
en fazla yansıyan bilim<br />
dallarından biri olmasını<br />
sağlamıştır.<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Yakın tarihte, biyoloji alanında kayda geçmiş<br />
önemli çalışmalardan iki tanesi aşağıda <strong>ve</strong>rilmiştir:<br />
Stephen Howell (Amerikalı bitki moleküler<br />
biyologu) 1986’da, ateş böceklerinin ışık saçmasını<br />
sağlayan lusiferaz enzimini kodlayan geni ayırarak,<br />
tütün bitkisine aktarmış <strong>ve</strong> bu bitkilerin ışık<br />
saçtığını görmüştür. Bu olay gen naklinin<br />
başlangıcı olmuştur.<br />
Stephen Howell<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü
<strong>BİYOLO</strong><strong>Jİ</strong> <strong>TARİHİ</strong><br />
18. Yüzyıldan Günümüze<br />
Ian Wilmut (1944, İngiliz embriyolog) <strong>ve</strong> Keith<br />
H. S. Campbell (1954, İngiliz biyolog) 1996<br />
yılında ilk kez bir memeli hayvanı (koyun, Dolly)<br />
klonlamışlardır.<br />
Keith Campbell<br />
Ian Wilmut<br />
Yrd.Doç.Dr. Nadim Yılmazer – Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü