21.04.2015 Views

Sinemaskop dergi sayı 7

Haftalık sinema dergisi

Haftalık sinema dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı 7<br />

17 Nisan 2015<br />

<strong>dergi</strong><br />

Haftanın filmi<br />

Kanunun Kuvveti<br />

Haftanın yönetmeni<br />

Abdullah Oğuz<br />

SineAfiş<br />

The Seven Year Itch<br />

Özel dosya<br />

Türk Sineması’nda korku<br />

Sine Haber<br />

26. Ankara Uluslararası Film Festivali<br />

SineStar<br />

Jean Dujardin


Hayatınız filmse, rehberiniz burada!<br />

www. filmrehberiniz.com


Editö rden...<br />

Sadece sinema aşkı...<br />

Bu hafta oldukça fazla film vizyona girdi,<br />

geçen haftakine benzer şekilde. Türk filmlerinin<br />

fazlalığı özellikle dikkati çekiyor.<br />

Oscarlı oyuncu Jean Dujardin’in rol aldığı<br />

Kanunun Kuvveti öne çıkan filmler arasında.<br />

Film haftanın filmi olurken, oyuncu da<br />

SineStar sayfamızın konuğu oldu.<br />

Bu hafta uzun bir aradan sonra Senden<br />

Bana Kalan’la yönetmen koltuğuna tekrar<br />

oturan, Türk televizyon ve sinemasının harika<br />

çocuğu Abdullah Oğuz, haftanın yönetmeni<br />

oldu.<br />

Mihrez: Cin Padişahı filmi ile Türk Sineması’na<br />

korku temalı bir film daha eklendi.<br />

Özellikle 2000’li yılların başlarında büyük<br />

bir atağa geçen korku temalı filmleri ve<br />

sinemamızda korkuyu, bu hafta özel dosyamızda<br />

inceledik.<br />

Uzun yıllardır sinemamıza büyük katkılar<br />

sağlayan Ankara Uluslararası Film Festivali,<br />

26.sıyla SineHaber olurken, Holywood’<br />

un unutulmaz efsane aktristi Marilyn Monroe’nun<br />

başrolünde yer aldığı The Seven<br />

Year Itch - Yaz Bekarı filmi de bu haftanın<br />

SineAfiş’i.<br />

Vizyona girdiğinde oldukça ses getireceğine<br />

inandığımız ve bu seneki Akademi<br />

Ödülleri’nde en iyi belgesel Oscarı’nı alan<br />

Citizenfour, gelecek program sayfamızda.<br />

İyi seyirler…<br />

web|medya grup<br />

www.webmedyagrup.com<br />

info@webmedyagrup.com<br />

Genel yayın yönetmeni<br />

Yayına hazırlayan<br />

Mahir Gülcan<br />

mahirgulcan@sinemaskop<strong>dergi</strong>.com<br />

Reklam ve pazarlama<br />

Serap Torun<br />

seraptorun@sinemaskop<strong>dergi</strong>.com<br />

İletişim<br />

info@sinemaskop<strong>dergi</strong>.com<br />

www.sinemaskop<strong>dergi</strong>.com<br />

Mahir Gülcan<br />

Genel yayın yönetmeni<br />

mahirgulcan@sinemaskop<strong>dergi</strong>.com<br />

Dergide yayınlanan yazılar izin<br />

alınmadan kullanılamaz.<br />

Her hakkı web| medya grup’a aittir.<br />

Haftalık süreli yayın


SineAfiş<br />

Haftanın<br />

filmleri<br />

Haftanın<br />

yönetmeni<br />

Haftanın<br />

filmi<br />

SineHaber<br />

SineStar


<strong>Sinemaskop</strong> <strong>dergi</strong><br />

Sayı 7 17 Nisan 2015<br />

Gelecek<br />

program<br />

Haftanın filmleri sayfa 6<br />

Kanunun Kuvveti<br />

Ejder Yuvası<br />

Tek Aşkım<br />

Kuzular Firarda<br />

Senden Bana Kalan<br />

Eksik<br />

Mihrez: Cin Padişahı<br />

Dönüm Noktası<br />

Polis Akademisi Alaturka<br />

Sebahat&Melahat<br />

Sine Afiş sayfa 17<br />

The Seven Year Itch - Yaz Bekarı<br />

Haftanın filmi sayfa 18<br />

Kanunun Kuvveti<br />

Haftanın yönetmeni sayfa 20<br />

Abdullah Oğuz<br />

Özel<br />

Dosya<br />

Özel dosya sayfa 22<br />

Türk Sinemas’nda korku<br />

Gelecek program sayfa 28<br />

Citizenfour<br />

SineDVD sayfa 29<br />

Whiplash<br />

SineKitap sayfa 29<br />

Sinema ve Ben<br />

SineHaber sayfa 30<br />

26. Ankara Uluslararası Film Festivali<br />

SineStar sayfa 32<br />

Jean Dujardin<br />

Box office sayfa 34<br />

10 Nisan 2015


HAFTANIN FI LMLERI<br />

Bu hafta beşi yerli ön film vizyöna girdi<br />

Kanunun Kuvveti / Ejder Yuvası / Tek Aşkım / Kuzular Firarda /<br />

Senden Bana Kalan/ Eksik / Mihrez: Cin Padişahı /<br />

Dönüm Noktası / Polis Akademisi Alaturka / Sebahat&Melahat


Haftanın<br />

filmi<br />

Kanunun Kuvveti<br />

Film Tu ru : Aksiyön, Pölisiye, Gerilim<br />

Orjinal Adı: La French<br />

Yö netmen: Cedric Jimenez<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Film Su resi: 135 dk<br />

Senaryö: Cedric Jimenez, Audrey Diwan<br />

Yapımcılar: Alain Göldman<br />

Mu zik: Guillaume Röussel<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Laurent Tangy<br />

Oyuncular: Jean Dujardin, Gilles<br />

Lellöuche, Ce line Sallette, Me lanie<br />

Döutey, Benöı t Magimel, Guillaume<br />

Göuix, Brunö Tödeschini<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Ü lke: Fransa<br />

Dag ıtım: Pinema<br />

70’ler Marsilya, ABD’ye uyuşturucu ithal eden en büyük yer ve<br />

dünyada uyuşturucu trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerden<br />

biri. Gerçek hikâyeden uyarlanan film, tüm zamanların en büyük<br />

uyuşturucu organizasyonunu ve bu şebekeyi ortadan kaldırmak<br />

için yapılanları gözler önüne seriyor. 1975 Marsilya, genç polis<br />

memuru Pirere Micheal bölgeye yeni atanmıştır ve organize suçlarla<br />

başetmek ilk hedefidir. Ortadan kaldırmak istediği suç örgütü de tüm<br />

dünyaya eroin satışı yapan mafia örgütü French Connection’dır. Tüm<br />

uyarılara rağmen olayı kişileştiren ve bu örgütü kökten çözmeye karar<br />

veren Pierre Micheal, örgütün başında ki dünyaca ünlü mafya babası<br />

Gaetan Zampa’nın hedefi haline gelir. Her ikisi de bir birinden kurtulmak<br />

için daha önce denenmemiş olanı denemek zorunda olduklarını<br />

anlayacaklardır.<br />

Gerçek bir hika yeden uyarlanan film, tu m<br />

zamanların en bu yu k uyuşturucu örganizasyönunu<br />

ve bu şebekeyi örtadan kaldırmak<br />

için yapılanları gö zler ö nu ne seriyör.


Ejder Yuvası<br />

Film Tu ru : Animasyön, Fantastik, Aile<br />

Orjinal Adı: Dragön Nest: Rise öf the<br />

Black Dragön<br />

Yö netmen: Yuefeng Söng<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Film Su resi: 88 dk<br />

Senaryö: Bill Börden, Yuefeng Söng,<br />

Ran Zhuö<br />

Yapımcılar: Michael Yijun Wang, Bill<br />

Börden, Jack Zhang<br />

Mu zik: Adrian Lee<br />

Seslendirenler: Didem Atlıhan, Pelin<br />

Gu lmez, Fatih O zkul, Fatih O zacun,<br />

Mustafa Oral, Savaş Pat, Gö khan<br />

O zdemir, Burçin Artut<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Ü lke: Çin<br />

Dag ıtım: O zen Film<br />

A<br />

ltera ülkesi uzun yıllar boyu insanlar, elfler ve canavarlar<br />

arasındaki çekişmeye tanık olmuş, huzurun zor sağlandığı<br />

topraklardır. Uzun yıllar önce yaşanan savaşın ardından<br />

elfler ve insanlar barışıı muhafaza etme amacıyla kendi topraklarında<br />

yaşamaya başlarlar. Bu barış atmosferi sürerken bir gün karanlık<br />

dağlarda uyuyan kara ejderin uyanışa geçtiğini ve insanlara saldırmak<br />

için ordu yaratmaya başladığı haberini alırlar. Elflerin prensesi<br />

Nerwin, muhafızı Liya'yı da yanına alıp yaklaşmakta olan tehlikeyi insanlara<br />

duyurmak için insanların yaşadıkları topraklara, birlikte savaşmak<br />

için kralın yanına giderler. İnsan topraklarında bir köy olan Carderock<br />

bölgesinde yaşayan genç Lambert ise ilk saldırılardan nasibini almıştır.<br />

Şimdi insanlar ve elfler güçbirliği yaparak ejderi kendi yuvasında yok<br />

etmek zorundadır.<br />

Genç savaşçı Lambert'ın yaşadıg ı yer ölan<br />

Altera'yı kurtarmak için mu cadeleye edişini<br />

anlatan çizgi film, aslen, Çin'li yö netmen<br />

Yuefeng Söng tarafından sinemaya<br />

uyarlanan pöpu ler bir öyun.


Tek Aşkım<br />

E<br />

than ve Sophie bir süredir evli bir çifttir. Fakat hayatlarında çeşitli<br />

sorunlar vardır ve bunlar evliliklerini zora sokmuştur. Neredeyse<br />

bitmek üzere olan evliliklerini kurtarmak için çözüm bulmaya<br />

çalıştıkları bir dönemde evlilik terapistlerinin verdiği bir<br />

tavsiye üzerine hafta sonu tatiline çıkmaya karar verirler. Birbirlerine vakit<br />

ayırmaya karar veren ikili, doğanın içinde sakin bir kır evinde hafta<br />

sonlarını geçirecektir. Ancak çift, güzel başlayan bu tatil kaçamaklarında<br />

kendilerini daha büyük bir çelişkinin beklendiğinden habersizdir.<br />

Film Tu ru : Römantik, Kömedi, Dram<br />

Orjinal Adı: The One I Löve<br />

Yö netmen: Charlie McDöwell<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Film Su resi: 91 dk<br />

Senaryö: Justin Lader<br />

Yapımcılar: Mel Eslyn<br />

Mu zik: Danny Bensi, Saunder Jurriaans<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Döug Emmett<br />

Oyuncular: Mark Duplass, Elisabeth<br />

Möss, Ted Dansön, Marlee Matlin<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Ü lke: ABD<br />

Dag ıtım: M3 Film<br />

Römantik kömedi ve dram tu rlerini harmanlayan<br />

Tek Aşkım´ın başröllerinde,<br />

Mad Men dizisindeki rölu yle u nlenen Elisabeth<br />

Möss, Mark Duplass ve Ted Dansön<br />

yer alıyör.


Kuzular Firarda<br />

Film Tu ru : Animasyön, Macera, Kömedi<br />

Orjinal Adı: Shaun the Sheep the Mövie<br />

Yö netmen: Mark Burtön, Richard<br />

Starzack<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Film Su resi: 85 dk<br />

Senaryö: Mark Burtön, Richard<br />

Starzack.<br />

Yapımcılar: Paul Kewley, Julie Löckhart,<br />

Peter Lörd, David Spröxtön.<br />

Mu zik: Ilan Eshkeri.<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Charles Cöpping,<br />

Dave Alex Riddett.<br />

Orjinal Sesler: Jöhn Sparkes, Omid<br />

Djalili, Richard Webber, Kate Harböur.<br />

Yapım yılı: 2015<br />

Ü lke: I ngiltere, Fransa<br />

Dag ıtım: M3 Film<br />

S<br />

haun ve diğer kuzu arkadaşları büyük şehirde dev bir maceraya<br />

yelken açıyor. Kuzular, çiftlikteki işlerden sıkılmış ve bir gün<br />

tatil yapabilmenin hayalini kurmaktadırlar. Bir gün zekice bir<br />

planla hem çiftçi sahiplerini hem de çoban köpeğini atlatıp tatil<br />

yaparlar. Fakat uyuyakalan çiftçinin karavanı birtakım aksilikler sonucu<br />

şehre kadar gidip gözden kaybolur. Kuzular, köpek dostlarıyla birlikte<br />

sahiplerini bulmak için şehre giderler ancak sahiplerini bulmak pek de<br />

kolay olmayacak, şehirde onları eğlenceli ve macera dolu bir dünya<br />

bekliyor olacaktır.<br />

Çöcuk kanallarında dizi şeklinde gö sterilen<br />

Kuzular Firarda'da başröl karakteri<br />

Shaun´nın şehirdeki kömik ve macera dölu<br />

seru veni anlatılıyör. Mu ziklerini sön<br />

zamanlarda bir çök filme imza atmış ölan<br />

besteci Ilan Eshkeri u stlenmiş.


Senden Bana Kalan<br />

Film Tu ru : Aşk, Dram<br />

Orjinal Adı: Senden Bana Kalan<br />

Yö netmen: Abdullah Og uz<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Film Su resi: 117 dk<br />

Senaryö: Levent Kazak.<br />

Yapımcılar: Abdullah Og uz, Muzaffer<br />

Yıldırım, Evren Og uz<br />

Mu zik: Yıldıray Gu rgen<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Veli Kuzlu.<br />

Oyuncular: Ekin Köç, Neslihan Atagu l,<br />

Zeynep Kankönde, Sabri O zmener,<br />

Tayfun Sav, Dög a Könakög lu, Dila<br />

Pekdemir<br />

Yapım yılı: 2015<br />

Ü lke: Tu rkiye<br />

Dag ıtım: Mars Dag ıtım<br />

Ç<br />

ocukluğunda annesiz ve babasız kalan Özgür, büyükbabasının<br />

mirası sayesinde zorluk görmeden, biraz da şımartılarak<br />

büyümüştür. Büyükbabasından kalacak olan miras sayesinde<br />

rahat ve sorumsuz bir hayat sürmeyi planlarken 18 yaşına<br />

bastığı gün işlerin hiç de umduğu gibi gitmeyeceğini öğrenir. Özgür<br />

mirası alabilmek için vasiyetnamede yazan bir şartı yerine getirmek<br />

zorundadır. Buna göre İstanbul'dan Çanakkale'nin Adatepe köyüne<br />

taşınacak ve burada bir yıl geçirecektir. Özgür bu şartı yerine getirmezse<br />

mirasın yalnızca ufak bir kısmını alabilecek, geri kalan kısmı ise hayır<br />

kurumlarına bağışlanacaktır. Mirası hak ettiğini düşünen Özgür, Adatepe'ye<br />

gider ve kendini bekleyen yeni hayata böylece atılmış olur. Adatepe'de<br />

onu büyük sürprizler beklemektedir. En büyük sürpriz ise beklenmedik<br />

bir anda hayatına giren Elif olacaktır.<br />

Yö netmenlig ini Abdullah Og uz, senaryösunu<br />

ise Levent Kazak'ın kaleme aldıg ı,<br />

Senden Bana Kalan, hayatı böyunca para<br />

derdi ölmamış O zgu r'u n ku çu k bir kö ye<br />

gitmek zörunda kalması ile kendisinin,<br />

sevginin ve hayatın farklı yö nlerini keşfetmesini<br />

könu alıyör.


Figüran<br />

E<br />

ksik, '80 darbesi sonrası, parçalanan bir ailenin, 30 yıllık ayrılık<br />

sürecine ışık tutmaya çalışırken, bir anne (Melek) ve birbirinden<br />

ayrı büyümek zorunda kalan iki oğlu (Türker ve Devrim) arasındaki<br />

ilişkiyi irdeliyor. Üçünün de yıllarca derinlerde sakladıkları<br />

özlemle karışık öfkelerine, geçmişte kalmış bir kırılmanın parçalarını birleştirme<br />

çabalarına ve hayatlarında ilk kez yüzleşmelerine tanıklık etmeyi<br />

amaçlıyor.<br />

Film Tu ru : Dram, Tarihi<br />

Orjinal Adı:Eksik<br />

Yö netmen:Barış Atay<br />

Vizyön Tarihi:17 Nisan 2015 Cuma<br />

Film Su resi:110 dk<br />

Senaryö: Mehmet Kala, Şeref Nökta.<br />

Yapımcılar: Barikat Film.<br />

Mu zik: Üg ur Ateş, Saki Çimen.<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Barış Aygen.<br />

Oyuncular: Nur Su rer, Barış Atay, O zgu r<br />

Emre Yıldırım, Töprak Sag lam, Üg ur<br />

Pölat, Şebnem Sö nmez, Funda Eryig it.<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Ü lke: Tu rkiye<br />

Dag ıtım: Pinema<br />

1980 darbesi dö nemi ve gu nu mu zde geçen<br />

bir aile dramını könu alan filmin yö -<br />

netmeni Barış Atay.


Mihrez: Cin Padişahı<br />

Film Tu ru : Körku, Gerilim<br />

Orjinal Adı: Mihrez: Cin Padişahı<br />

Yö netmen: Dög a Can Anafarta<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Senaryö: Dög a Can Anafarta<br />

Yapımcılar: Metin Anter, Nedim Anter,<br />

Nurullah Yenihan, Kerem Tu lu n<br />

Mu zik: Temel Zu mru t<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Yusuf Aslanyu rek.<br />

Oyuncular: Melisa Törös, Tarık Ü ndu z,<br />

Dög a Könakög lu, Gizem I lhan, Leyla<br />

Yu ngu l, Haldun Böysant<br />

Yapım yılı: 2015<br />

Ü lke: Tu rkiye<br />

Dag ıtım: Chantier<br />

B<br />

eş gencin daveti üzerine aralarına katılan cinler, hayatlarında<br />

yok saydıkları bir olayın bedelini ödetmek için peşlerini bırakmaz.<br />

Şeytani ve azgın cinler bu gençlere halüsinasyon göstererek<br />

akıllarını çelme gücüne sahiptir ve durum hayatlarını<br />

altüst edecektir. Betül’ün doğum gününde eğlence için Cin Çağırma<br />

seansı düzenleyen bu beş gencin hayatı bir anda değişecektir. Başlarına<br />

sardıkları Cin Padişahları çok güçlüdür ve onlardan kurtulmak aslında<br />

onların elinde değildir çünkü aslında bu hikaye sandıklarından da<br />

geriye gitmektedir. Geçmişte işlenen bir günahın bedelini şimdi ödeyecekler.<br />

Kadrösunda Melisa Törös, Tarık Ü ndu z,<br />

Dög a Könakög lu, Haldun Böysan, Leyla<br />

Yu ngu l ve Gizem I lhan isimlerinin yer aldıg<br />

ı filmin yö netmeni ise Dög a Can Anafarta.


Dönüm Noktası<br />

S<br />

imon Axler bir anda ve açıklanamaz bir şekilde yeteneğini kaybettikten<br />

sonra girdiği bunalım sonucunda intihara meyilli hale<br />

gelen ünlü bir sahne oyuncusudur. Tekrar gündemdeki yerini<br />

alabilmek adına yarı yaşındaki lezbiyen bir kadınla ilişkiye girer.<br />

Kısa süre sonra, söz konusu ilişki, romantik çiftin geçmişlerindeki insanların<br />

yeniden hayatlarına girmeleriyle, karmaşaya dönüşür.<br />

Film Tu ru : Dram<br />

Orjinal Adı: The Humbling<br />

Yö netmen: Barry Levinsön<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Film Su resi: 112 dk<br />

Senaryö: Buck Henry, Michal Zebede.<br />

Yapımcılar: Al-Pacinö, Jasön Sösnöff,<br />

Barry Levinsön<br />

Gö ru ntu Yö netmeni:: Adam Jandrup<br />

Mu zik:: Marcelö Zarvös, The Affair<br />

Oyuncular: Al Pacinö, Greta Gerwig, Dan<br />

Hedaya, Kyra Sedgwick, Dianne Wiest,<br />

Nina Arianda, Charles Grödin, Li Jun Li<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Ü lke: ABD, I talya<br />

Dag ıtım: Mir Yapım<br />

Akademi O du llu ve yedi kez Oscar O du -<br />

lu ’ne aday gö sterilmiş ölan Al Pacinö, Pulitzer<br />

O du llu Philip Röth’un aynı isimli<br />

römanından uyarlanan filmde Simön<br />

Axler isimli yeteneg ini kaybeden bir aktö<br />

ru canlandırıyör.


Polis Akademisi: Alaturka<br />

Film Tu ru : Kömedi<br />

Orjinal Adı: Pölis Akademisi: Alaturka<br />

Yö netmen: Ali Yörgancıög lu<br />

Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015<br />

Senaryö: Kemal Kenan Ergen<br />

Yapımcılar: Aydın Film.<br />

Gö ru ntu Yö netmeni:Alp Körfali<br />

Mu zik: Emre Irmak<br />

Oyuncular: : Yölanthe Cabau, Mehmet<br />

Ali Erbil, Peker Açıkalın, Su mer Tilmaç,<br />

Elvin Levinler, Perihan Erener, I lker<br />

Kurt, Can Yu cel Metin<br />

Yapım yılı: 2015<br />

Ü lke: Tu rkiye<br />

Dag ıtım: Warner Brös.<br />

F<br />

ilm, ipini koparan herkesin polis akademisine alındığı ve aşırı<br />

disiplin merakıyla tanınan Müdür Muavini Beton Haşmet’in başına<br />

gelen komik olayları konu alıyor. Film, yeni çıkan “Pozitif Ayrımcılık”<br />

kararnamesi gereği, Polis Akademisi´ne giriş koşullarının<br />

son derece esnetildiği, polis olmak isteyen herkesin neredeyse koşulsuz<br />

şartsız kabul edildiği akademide geçiyor. Tabiri caizse ipini koparan<br />

herkesin soluğu, polis olmak için akademide almasıyla başlayan filmde;<br />

aşırı disiplin merakıyla tanınan Müdür Muavini Beton Haşmet (Mehmet<br />

Ali Erbil)´in başına gelen bir dizi komik olay, seyirciyi bol gülmeli bir serüvene<br />

sürüklüyor.<br />

Filmin başröllerini paylaşan Yölanthe Cabau<br />

ve Mehmet Ali Erbil’e, kadröda Peker<br />

Açıkalın, Su mer Tilmaç, Elvin Levinler,<br />

Perihan Erener, I lker Kurt ve Fulden Akyu<br />

rek eşlik ediyör.


Sebahat ve Melahat<br />

Film Tu ru : Kömedi<br />

Orjinal Adı: Figu ran<br />

Yö netmen: Tölga Çetin<br />

Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015<br />

Filmin Orijinal Sitesi<br />

Senaryö: Sefa Demir, Su heyp Tösun<br />

Yapımcı: Aytekin Mert<br />

Mu zik:: Ramiz Bayraktar<br />

Gö ru ntu Yö netmeni: Tölga Çetin<br />

Oyuncular: Ceyhun Fersöy, Serenay<br />

Aktaş, Ferdi Kurtuldu, Erdal Cindöruk,<br />

Cem Kılıç, Ümut Og uz, Mehtap Bayrı,<br />

Yıldırım O cek<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Ü lke: Tu rkiye<br />

Dag ıtım: Pinema<br />

S<br />

ebahat ve Melahat, Trabzon'un bir köyünde yaşayan iki yakın<br />

arkadaştır. Kocaları gurbette yaşayan iki arkadaş günlerini bahçede<br />

çalışarak geçirirken eşlerinin geri dönmelerini beklerler.<br />

Köyde dedikoducu olarak tanınan Güdük Emine bir gün iki arkadaşa<br />

kötü bir haber verir. Emine'nin söylediğine göre ikilinin kocaları<br />

başka kadınlarla birlikte Sebahat ve Melahat'ı aldatmaktadır. Başta<br />

bunun asılsız bir dedidoku olduğunu düşünen ikili, sonrasında kocalarının<br />

Facebook profillerindeki fotoğraflara bakıp söylenenlerin gerçek<br />

olduğunu görürler. Kocalarını bulmaya karar veren iki kadın hayatlarında<br />

ilk kez yaşadıkları yayladan çıkacak, dahası İstanbul'un karmaşasıyla<br />

tanışacaktır. Sebahat ve Melahat kocalarını bulup rezil etmek için<br />

her yolu denerken kendilerini hiç de beklemedikleri bir maceranın içinde<br />

bulacaklar.<br />

Karadeniz’in yerel yıldızları Seymen Aydın<br />

ve Adem Yılmaz'ın kendi tiplemelerini<br />

beyazperdeye taşıdıg ı ve başröllerini<br />

paylaştıg ı filmin yö netmenlig ini Hasan<br />

Kalender u stleniyör.


SineAfiş<br />

Filmin künyesi<br />

Türkçe Adı: Yaz Bekarı<br />

Tür: Romantik komedi<br />

Yönetmen: Billy Wilder<br />

Senaryo: George Axelrod,<br />

Billy Wilder<br />

Oyuncular: Marilyn Monroe,<br />

Tom Ewell, Evelyn Keyes<br />

Yapımcı: Charles K. Feldman,<br />

Billy Wilder<br />

Müzik: Alfred Newman<br />

Yapım Tarihi: 1955<br />

Ülke: ABD


Haftanın filmi<br />

Kanunun Kuvveti<br />

Cédric Jimenez'in ikinci uzun metrajlı filminin başlıca rollerinde Oscarlı oyuncu Jean Dujardin,<br />

Gilles Lellouche ve Céline Sallette bulunuyor. Filmin hikayesi 1970'lerde varlık gösteren French<br />

Connection isimli gerçek uyuşturucu çetesinden ve William Friedkin’in 1971 yapımı The French<br />

Connection filminden esinlenilerek yazıldı. Prömiyerini 2014 yılında Toronto Uluslararası Film<br />

Festivali'nde yaptı. Filmin Türkiye prömiyeri 34. İstanbul Film Festivali'nin Dünya Festivallerinden<br />

bölümünde yapıldı.<br />

70'ler Marsilya, ABD'ye uyuşturucu ithal eden en büyük yer<br />

ve dünyada uyuşturucu trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerden<br />

biri. Gerçek hikâyeden uyarlanan film, tüm zamanların<br />

en büyük uyuşturucu organizasyonunu ve bu şebekeyi<br />

ortadan kaldırmak için yapılanları gözler önüne seriyor.<br />

1971 Amerika yapımı meşhur William Friedkin filmi The<br />

French Connection’dan esinlenen Kanunun Kuvveti gerilimi<br />

yüksek bir suç filmi. Öykünün başkarakteri, bir polis mahkemesi<br />

hâkimi olan Pierre Michel. Pierre’in kariyeri, yıllarını<br />

harcadığı bir dava nedeniyle batağa saplanmış durumdadır.<br />

Dava onun için bir takıntıya dönüşmüştür ve artık tek<br />

bir amacı vardır: Ülkenin en güçlü uyuşturucu kartellerinden<br />

birini alt etmek. Altı yıllık bir süreci anlatan ve 35mm<br />

çekilen bu karanlık film, özellikle başroldeki Oscar ödüllü<br />

Jean Dujardin ile dikkat çekiyor.<br />

Yönetmen Cedric Jimenez filmle ilgili şunlsrı söylüyor:<br />

“Gaetan Zampa’nın hikayesi beni her zaman çok etkilemiştir.Gerçek<br />

hikayesine göre Zampa acımasız bir mafya<br />

babası gibi görünmesine rağmen oldukça duygusal da bir<br />

adamdır. Bu bende aksiyon dolu ama aynı zamanda da<br />

dramatik sahneleri olan bir film yapmaya teşvik etti.<br />

Zampa’nın hikayesine kendinizi yakın hissetiniz mi? Babamın<br />

Marsilya’da restaurantı vardı., dolayısıyla haraç kesen<br />

ve başımıza bela olan insanlara oldukça alışığız. Bu ortamlarda<br />

büyüdüm. Pierre Martin’in suikaste kurban gittiği günü<br />

de gün gibi hatırlıyorum, bütün bir şehir bunu konuşuyordu.<br />

Bu bilgilerimi ve Marsilya’nın hikayesini tüm dünyaya<br />

anlatmak istedim.”<br />

Jean Dujardin ise filmle ilgili olarak “Senaryoyu ilk okuduğunuzda<br />

ne düşündünüz? Açıkcası elimden bırakamadım.<br />

Senaryonun yazılışına, olayların kurgulanmasına hayran<br />

kaldım. Aynı zamanda da Pierre Micheal’den çok etkilendim.<br />

Daha sonra da Cedric Jimenez’le tanıştım ve hikayenin<br />

bu kadar içine girmiş olması beni çok etkiledi. Ayrıca<br />

kendisi sette oyuncuları fazlasıyla özgür bırakan bir yönetmen,<br />

dolayısıyla da kendisiyle çalışmak çok keyifliydi. İlk<br />

defa gerçekten yaşamış bir karakteri canlandırdınız. Bu<br />

kariyerinizde bir dönüm noktasıydı diyebilir miyiz? Her yeni<br />

film ve yeni karakter yeni bir oluşum getirir. Ben her yaşadığım<br />

tecrübeden daha da tecrübeli çıkıyorum. Gelen tekliflerle<br />

her defasında başka tecrübe yaşıyorum. İşler yolunda<br />

gitmediğinde kendi kendime diyorum ki “Egonu bir tarafa<br />

bırak ve bununda üstesinden gel”. Her zaman işime yaradı<br />

ve başaramadığım, altından kalkamadığım rollerin olmasını<br />

engelledi” diyor.<br />

1970'lerde varlık gösteren French Connection isimli gerçek<br />

uyuşturucu çetesini gerçek hikayesinden yolaçıkarakyazılan<br />

film aynı zamanda William Friedkin’in 1971 yapımı The<br />

French Connection filminden esinlenilerek yapıldı. The<br />

William Friedkin'in yönettiği 1971 yapımı Hollywood filmi<br />

French Connection, Robin Moore'un aynı adlı romanından<br />

sinemaya uyarlandı.. Senaryosunu Ernest Tidyman dığı filmnin<br />

başrolünde usta oyuncu Gene Hackman ter aldı. Film<br />

8 dalda Oscar'a aday gösterildi ve En İyi Film Akademi<br />

Ödülü dahil 5 ödül aldı. Gene Hackman En İyi Erkek Oyuncu<br />

Akademi Ödülü'nü kazandığı ilmde William Friedkin En<br />

İyi Yönetmen Akademi Ödülü'nün sahibi oldu. Film ayrıca<br />

kurgu ve uyarlama senaryo dallarında da ödül aldı. Roy<br />

Scheider yardımcı erkek oyuncu ile Oscar'a aday oldu<br />

ancak ödül alamadı. Filmin ses ve görüntü yönetimi dallarında<br />

da adaylıkları var. 1975 yılında French Connection II<br />

isminde bir devam filmi de çekilen film, 2005 yılında Amerika<br />

Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından Ulusal<br />

Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verildi.


Haftanın Yönetmeni<br />

Abdullah Oğuz<br />

Y<br />

apımcı, yönetmen, senaryo yazarı Abdullah<br />

Oğuz 1958 yılında İstanbul’ da<br />

doğdu. Marmara Üniversitesi, İktisadi ve<br />

İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi. 1983 yılında<br />

New York’ ta ANS International’ ı kurdu. 1987’<br />

de prodüksiyon işine girip, posta ile alışveriş şirketi<br />

için geliştirdiği video katalogu, <strong>dergi</strong> aracılığıyla<br />

gerçekleşenden yüzde 65 daha fazla satış sağladı.<br />

Dünyada ilk kez uygulanan bu pazarlama<br />

konseptinin başarısı “Wall Street Journal” da kapak<br />

haberi oldu. 1987’ de reklam filmleri de çekmeye<br />

başlayan Abdullah Oğuz 1992 yılında kendi<br />

kreatif ekibini yaratıp ANS International Türkiye’yi<br />

kurdu. ANS, özgün drama ve game show<br />

formatlarını ekrana taşıdı. Ayrıca film distribütörlüğü<br />

yapmaya başladı. Dünyanın en büyük format<br />

ve distribution firmalarından Frementle International<br />

ile yapılan çözüm ortaklığı sayesinde 2 senede<br />

17 tane yarışma programı Türkiye’ ye uyarlandı.<br />

1993’ te Amerika’ da “All My Children”,<br />

“General Hospital”, “Loving”gibi Soap operaların<br />

yapımcısıyla da Türkiye’ de ilk defa günlük pembe<br />

diziler gerçekleştirildi. Bu çok yönlü yapımcı<br />

kimliğinin yanında, Abdullah Oğuz yaratıcı bir<br />

yönetmen olarak kendini kabul ettirdi.”Arnavut<br />

Kaldırımı” şarkısına çektiği klip gerçek anlamda<br />

klip sektörünün başlama noktası oldu.Aldığı uluslar<br />

arası ödülle Türkiye’ deki klip endüstrisinin oluşturulmasında<br />

önemli bir rol oynadı. Bunun yanı<br />

sıra Türkiye’ de en çok aranılan reklam yönetmenlerinden<br />

biri olmayı da başardı.<br />

ANS ‘ nin ekrana taşıdığı “Evdeki Yabancı” Türkiye’<br />

de ilk sitcom oldu.King World Entertainment’<br />

ın “Wheel of Fortune” isimli yarışma ve eğlence<br />

programı Türkiye’ de ANS tarafından “Çarkıfelek”<br />

adıyla uyarlanarak 1.5 sene Kanal D’ in Prime<br />

Time’ da birinci kanal olmasını sağladı.<br />

“Çarkıfelek” programı bununla kendi türünde bir<br />

ilke imza attı. “Wheel of Fortune” programının<br />

değişik adlar altında yapıldığı ve yayınlandığı<br />

ülkeler arası yarışmalarda, Türkiye’ de yapılan<br />

formatıyla 4 sene üst üste bütün kategorilerdeki<br />

ödülleri topladı. Abdullah Oğuz yapımcılığını üstlendiği<br />

ve ilk bölümlerini New York’ ta yönettiği<br />

“Asmalı Konak” dizisi reyting anlamında yayınlandığı<br />

dönemde ve hala Türk televizyon tarihinin en<br />

yüksek reytingli dizisi olma özelliğini taşıyor.<br />

Abdullah Oğuz, reklam, klip, dizi ve televizyon<br />

programları yapımcılığı ve yönetmenliğinin yanı<br />

sıra “O Şimdi Asker” (2003), “Mustafa Hakkında<br />

Her Şey” (2003) ve “Bir Tutam Baharat” (2003)<br />

filmlerine yapımcı; 2003 yılının bir numaralı filmi<br />

olan; “ Asmalı Konak Hayat” ile “O Şimdi Mahkum”<br />

(2005) filmlerine ise yapımcı ve yönetmen<br />

olarak imzasını attı. “Asmalı Konak Hayat” ve “O<br />

Şimdi Asker” vizyonda oldukları dönemde (2003)<br />

en iyi gişe sıralamasında ilk iki sırayı paylaştılar.<br />

2007 yılında Abdullah Oğuz; Zülfü Livaneli’nin<br />

dünyanın bir çok ülkesinde 18 dilde çevrilmiş<br />

“Mutluluk” isimli kitabından uyarlanan, Türkiye’nin<br />

hem geleneksel hem de modern yüzünü bir araya<br />

getiren bir yolculuk ekseninde ilerleyen,<br />

“Mutluluk” filminin yönetmenliğini ve yapımcılığını<br />

yaptı.


Filmografi<br />

Asmalı Konak: Hayat<br />

2003<br />

O Şimdi Mahkum<br />

2005<br />

Mutluluk<br />

2007<br />

Sıcak<br />

2008<br />

Senden Bana Kalan<br />

2015


Özel Dosya<br />

Türk Sineması’nda korku<br />

İlk korku filmleri sıklıkla klasik edebiyattaki Drakula, Frankenstein,<br />

Mumya, Kurtadam, Operadaki Hayalet ve Dr.<br />

Jekyll ve Mr. Hyde gibi karakter ve öykülerden esinlenmiştir.<br />

II. Dünya Savaşı sonrası korku filmleri ise, bundan farklı<br />

olarak, yaşamda güvensizlik yaratan şeylerden esinlenmiş<br />

ve üç farklı korku filmi alt türünün doğmasına yol açmıştır:<br />

kişilik korkusu, kıyamet korkusu ve şeytani güçler korkusu<br />

filmleri. Son alt tür, dünyaya dehşet salan doğaüstü<br />

güçler üzerine daha çok vurgu yapan erken dönem korku<br />

filmlerinin modern biçimleri olarak ele alınabilir.<br />

Sinema tanımına uygun ilk film olan Arrival of a Train at La<br />

Ciotat’ın 1895 yılında Lumiere kardeşler tarafından çekilmesinden<br />

sonra tarihin ilk korku filmi bundan sadece bir yıl<br />

sonra George Melies tarafından çekilmiştir. Şeytanın Kalesi<br />

adlı film 7. sanat dalının ilk korku filmi olarak tarihe geçmiştir.<br />

Yarasanın şeytana dönüştükten sonraki insanlığa hükmetme<br />

arzusu ile yaptıklarının anlatıldığı 3 dakikalık bu film,<br />

günümüz korku filmlerine öncü olacak niteliktedir. Melies’den<br />

14 yıl sonra ilk frankenstein filmi Thomas Edison tarafından<br />

çekilmiştir. Fakat korku sinemasının kalıcı etkiye<br />

sahip ilk türleri 1920’lerde üretilmiştir. Robert Wiene‘in yönettiği<br />

1920 tarihli The Cabinet of Dr.Caligari (Doktor Caligari’nin<br />

kliniği) ilk ‘gerçek’ korku filmi olarak tarihe geçmiştir.<br />

Film; Işık kullanımı,rüya sahneleri, makyaj teknikleri ve<br />

dekorları ile gerçek bir korku modeli yaratmıştır.Filmde, kullanılan<br />

dekorlar asimetrik bir tasarıma sahiptir.<br />

Korku filmleri açık şiddet içermelerinden ötürü eleştirilmiş<br />

ve düşük bütçeli B filmleri ve sömürü filmleri olarak görülerek<br />

eleştirmenler tarafından uzun bir süre ciddiye alınmamıştır.<br />

Bununla birlikte, bazı majör film stüdyoları ve saygın<br />

yönetmenlerin bu türde filmler çekmeleri ile birlikte<br />

korku filmlerini çözümleyen daha ciddi eleştiri ler yapılmaya<br />

başlanmıştır. Bazı korku filmleri bilim kurgu, fantezi, kara<br />

komedi ve gerilim türlerinden birtakım unsurları da bünyesinde<br />

barındırmaktadır. Hepimiz izlemeye bayılırız ama<br />

sinemacılarımız hiçbir zaman korku filmi çekmeye hevesli<br />

olmadı. Çünkü örneklerin tamamının Anglo Sakson<br />

kültürüyle yoğrulduğu hikayeleri bize uydurmanın ve<br />

oluşacak gülünç durumları önlemenin zorluğunun yanı sıra,<br />

teknik kabiliyetler bakımından da bu tür filmler çekmek için<br />

çok yetersiz bir iklim mevcuttu. Yine de bir elin parmaklarıyla<br />

<strong>sayı</strong>labilecek azlıkta denemeler yapılmadı değil. Drakula<br />

İstanbul’da 'nın sınırlı önemini saymazsak korku türünde kült<br />

olmuş bir filmimiz henüz yok. Türk Sineması’nda ilk korku<br />

filmleri, uzun bir aradan sonra özellikle ikibinli yılların başlarında<br />

tekrar atağa geçti. Bu hafta vizyona giren “Mihrez:<br />

Cin Padişahı” filme ile gündeme gelenmesiyle hatırladığımız<br />

bu tür den yoal çıkarak korku sinemamızın tarihçesine<br />

ve öne çıkan korku temalı Türk filmlerine, korku sinemamızın<br />

serüvenine baktık sizler için bu yazımızda.<br />

İlk Türk korku filmi Aydın Arakon'un yönettiği, 1949 yılı yapımı "Çığlık" adlı filmdir. Esrarengiz ve boş bir konakta geçen<br />

daha çok atmosfere dayanan bir filmdir ve ne yazık ki hiçbir kopyası günümüze kadar ulaşamamıştır. 1953<br />

yapımı “Drakula İstanbul”da” ise etkili hikaye anlatımı yanında bazı ilklere de imza atmıştır. Dünya sinema tarihi<br />

açısından bir ilk olan, sivri dişleri gözüken ve insanları boynundan ısırarak kanlarını emen ilk vampir bu filmdedir.<br />

Duman yaratmak için tüm set ekibinin hep birlikte sigara içerek üflemesi gibi acıklı ve zahmetli çarelerle yapılan<br />

bu film gişede iyi iş yapmasına rağmen gerektirdiği planlama ve teknik yükler sebebiyle, yapımcıların türe ilgi duymasına<br />

değil, bu türde eserler vermekten uzak durmasına yol açtı. Yine farklı eleştirmenler tarafından korku türüne<br />

ait olarak kabul edilen ilk yapıtlardan biri, 1954 yapımı, yönetmenliğini Orhan Erçin’in yaptığı “Ölüm Saati” adlı<br />

filmdir. 1970 yılında yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini Yavuz Yalınkılıç'ın üstlendiği, “Ölüler Konuşmaz ki”,<br />

Türk yapımı bir korku/gerilim filmi olarak seyirciyle buluştu. Genel izleyici tarafından en çok bilinen ve ilk zannedilen<br />

Türk korku filmi ise Metin Erksan’ın 1974′de çektiği Şeytan (The Exorcist) replikası “Şeytan”dır.<br />

Türk sineması bu yapıtlardan sonra 1994’de E.Kutluğ Ataman’ın “Karanlık Sularé” filmi dışında 2004’de Orhan<br />

Oğuz’un “Büyü” filmine kadar korku temasına 30 yıl gibi uzun bir ara vermiştir. Bu yıldan sonra günümüze kadar<br />

korku türünde 40 civarında film vizyona girmiştir.


Çığlık, yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını Aydın Arakon'un, yapımcılığını<br />

Murat Köseoğlu ve Nazif Duru'nun yaptığı, görüntü yönetmeni olarak İlhan<br />

Arakon’un imzasını taşıyan, başrollerinde Muzaffer Tema ve Emine Engin'in<br />

yer aldığı 1949 yılı yapımı ilk Türk korku filmidir.<br />

Film, fırtınalı bir gecede bir köşke sığınan, orada bir miras meselesi yüzünden<br />

dayısı tarafından çılgına döndürülen bir genç kızla tanışan bir doktorun öyküsünü<br />

ele alıyor. Esrarengiz, karanlık deli kızın dehşet verici çığlıklarıyla çınlayan<br />

köşkte doktor öldürülmek istenilecek, fakat yerine genç kız kurban gidecektir.<br />

Büyü (2004) Dabbe (2005) Küçük Kıyamet (2006)<br />

Yönetmen Orhan Oğuz’un 2004 yapımı<br />

filminde Özgü Namal, Okan Yalabık, ve<br />

İpek Tuzcuoğlu başrollerde. Senaryosunun<br />

Şafak Güçlü ve Servet Aksoy’un<br />

yazdığı film, ülke sinemamızın korkugerilim<br />

türünde verdiği ender örneklerden<br />

biri olan film her ne kadar vasatın<br />

altında bir görünüm sergilemiş olsa da<br />

ilgi çekici denemelerden biri olarak<br />

kabul edilebilir. Çekimlerinde şansız<br />

olaylar olması ve galasında da yangın<br />

çıkmışı ile güneme gelen film, bu şamsızlıkları<br />

ile ile uzun süre konuşuldu.<br />

Hasan KaracadağIı’nınn yönettiği ve<br />

senaryosunu da yazdığı 2005 yapımı<br />

filmde Ümit Acar, Zeynep Hasdal Çolakoğlu<br />

gibi isimler rol alıyor. Filmin yönetmeni,<br />

Japonya’da <strong>sayı</strong>sız kısa film<br />

ve prodüksiyona imza atmış ve uluslararası<br />

ödüller almış, genç bir sinemacı.<br />

Uzakdoğu’da, korku türünün önemli<br />

yönetmen ve senaristleriyle çalışma<br />

imkanı bulmuş sinemacının ilk uzun<br />

metrajlı filmi olan Dabbe, Ringu ve<br />

benzerlerinden ciddi anlamda etkilenmişe<br />

benziyor.<br />

2006 yapımı, Doğu Yücel'in senaryosunu<br />

kaleme aldığı film, insanın doğa<br />

karşısındaki acizliğini göstermeyi amaçlıyor.<br />

Taylan Biraderler'in olası İstanbul<br />

Depremi'nden hareket ederek "Felaket<br />

Beklentisi" travmasını beyaz perdeye<br />

taşıyan psikolojik-gerilim türündeki filmi<br />

"Küçük Kıyamet" 2006'da vizyona girdi.<br />

Filmin başlıca rollerinde Başak Köklükaya,<br />

Cansel Elçin, Binnur Kaya, İlker Aksum<br />

gibi isimler yer aldı. Film, Batı Sineması<br />

ile Türk Sineması arasında önemli<br />

bir köprü görevini görüyor.


Drakula İstanbul'da, Mehmet Muhtar'ın yönetmenliğini üstlendiği 1953 tarihli<br />

korku filmidir. Yapımcılığını Turgut Demirağ’ın üstlendiği filmde başrollerde<br />

Annie Ball ve Atıf Yılmaz yer aldı. Ali Rıza Seyfi'nin Bram Stoker'ın romanından<br />

uyarladığı Kazıklı Voyvoda adlı romandan uyarlanmıştır. Film orijinalinin Türk<br />

versiyonudur. Küçük bir bütçe ile çekilmesine rağmen o zamanların teknolojisine<br />

göre ustaca çekilmiştir.<br />

Filmi konusu şöyle: Azmi isimli İstanbul’lu bir avukat Romanya’da yaşayan<br />

Drakula isimli bir kontun avukatlığını üstlenmiştir. Drakula, İstanbul’da Azmi<br />

aracılığıyla pek çok ev satın almıştır ve İstanbul’a taşınacaktır. Fakat Drakula<br />

Kazıklı Voyvoda’nın soyundan gelen bir vampirdir. Kahramanlarımızın bunu<br />

anlamaları fazla sürmez.<br />

Drakula İstanbul’da Türk Sinemasında çok az örneğe sahip korku filmlerinin<br />

en başarılısı olarak nitelendiriliyor. Aslında filmin başarısını sadece en iyi Türk<br />

korku filmi olarak değil, en iyi Türk filmlerinden biri olarak tanımlayarak nitelendirmek<br />

daha doğru olacaktır. Değeri çok geç anlaşılmış bu eser, ABD’de<br />

düzenlenen bir korku filmleri festivalinde ayakta alkışlanmış, Bela Lugosi’nin<br />

oyunculuğuyla üne kavuşmuş orijinal hikayesini birebir kopyalamadan, özgün<br />

bir yorumla sunduğu için muadili olan filmler arasında ayrıcalıklı bir yere<br />

konmuştur. Usta oyunculuğuyla göz kamaştıran Atıf Kaptan’ın canlandırdığı<br />

Drakula, sinemada uzun köpek dişleri gözüken ilk vampirdir. Eski İstanbul görüntülerinin<br />

zenginlik kattığı fonuyla ve Özen Sermet’in nefis görüntüleri ile<br />

zenginleşen film, türün meraklıları için kesinlikle koleksiyonluk bir eser.<br />

Gen (2006) Musallat (2007) Destere (2008)<br />

Yönetmenliğini Togan Gökbakar’ın<br />

yaptığı, senaryasonu Murat Toktamışoğlu’nun<br />

yazdığı ve başrollerinde Haldun<br />

Boysan, Cemil Büyükdögerli, Volkan<br />

Cal gibi ismlerin oynadığı 2006<br />

yapımı film, Türk Sineması'nda o yıllarda<br />

artan korku-gerilim türündeki filmlerin<br />

arasında kendine iyi bir yer edinmeyi<br />

hedeflemiştir. Psikolojik gerilim unsurlarının<br />

had safhada kullanıldığı bu yerli<br />

yapım korku filminde, psikiyatrist Deniz'in<br />

akıl hastanesinde başından geçen<br />

tuhaf olaylar aktarılıyor.<br />

2007 yapımı olan Musallat, Gen filminin<br />

senaristlerinden Alper Mestçi'nin ilk yönetmenlik<br />

deneyimidir. Çok genç bir<br />

oyuncu kadrosuna sahip olan filme,<br />

korku ögelerinden dolayı 15 yaş sınırı<br />

getirilmiştir. Film, Türkiye sinemalarında<br />

301 bin 220 kişi tarafından izlenmiştir.<br />

Senaryosunun Alper Mestçi ile birlikte<br />

Güray Ölgü’nün yazdığı filmin başlıca<br />

rollerinde Burak Özçivit, Kurtuluş Şakirağaoğlu<br />

ve Biğkem Karavus yer alıyor.<br />

Musallat korku türünün öncü çalışmalar<br />

arasında yerini almıştır.<br />

Yönetmenliğini Gürcan Yurt ve Ahmet<br />

Uygun’un yaptığı, senaryosunu da Gürcan<br />

Yurt ‘un yazdığı 2008 yapımı filmde<br />

Peker Açıkalın, Volkan Demirok, Tuna<br />

Orhan başrollerde. Testere serisinden<br />

esinlenip onun bir parodisi niteliği taşıyan,<br />

komedi ve korku türünün harmanlandığı,<br />

Türklere özgü esprilerle süslenen<br />

bu alternatif korku-komedide, çok kısa<br />

bir zaman önce yitirdiğimiz değerli sinema<br />

sanatçısı Erol Günaydın gibi usta bir<br />

oyuncu da Hazim Dede karakterine<br />

hayat veriyor.


1954 yapımıfilmin yapımcıllığı ve müzikleri Nedim Otyam’a ait. Başrol ile beraber<br />

filmin senaristi ve yönetmeni olarak Orhan Elçin’i görüyoruz. Diğer rollerde<br />

Nevin Aypar ve Sadri Karan yer almakta. Sinemaya oyuncu olarak başlayan<br />

Elçin ikinci yönetmenlik deneyimini bu tarz bir filmle yapması dönemin Yeşilçam<br />

endüstrisini düşündüğümüzde cesaret isteyen bir iş. Zira yönetmen 1955<br />

yılında ise başka bir fantastik filme imza atıyor: “Uçan Daireler İstanbul’da”.<br />

Üzüzcü bir durum da, filmin kayıp statüsünde olması. 1953 yılından 1956 yılına<br />

kadar 6 filme imza atan yönetmen 1987 yılına kadar filmlere ara vermiş.<br />

Ölümü bekleyen bir adamın öyküsünü anlatan filmde, Vecdi Bey karısı Müjgan<br />

ve oğlu Kemal ile mutlu bir yaşam sürmektedir. Elektrik malzemesi satan<br />

dükkanına bir akşam yaşlı bir çingene gelerek falına bakar. Falcı Vecdi Beye<br />

ölüm haberi verir. Korkak bir adam olan Vecdli bey bir süre sonra tehdit mektupları<br />

almava başlayınca daha fazla korkmaya başlar. Gelen mektuplarda<br />

önce küçük oğlunun sonra karısının öleceği en sonunda kendisini öldüreceğini<br />

yazmaktadır. Bir gece küçük Kemal yatağında ölü bulunur Bir süre sonra<br />

Müjgan hanım bıçaklanarak öldürülür. Vecdi bey sıranın kendine geldiğini<br />

düşünerek polise sığınır. Cinayetlerin faili Müjgan’ın amca oğlu Rıfat’tır. Ruh<br />

hastası Rıfat. aşık olduğu Müjgan’a evlenne teklif etmiş reddedilmiştir. Müjgan<br />

Vecdi Bey ile evlenmiştir. Bu Rıfat’ın mutlu aileyi yıkm ak için yemin etmesine<br />

neden olmuştur.<br />

Oyunculuk olarak film dönemin şartlarını da düşündüğümüzde görsel efekt<br />

olmadan izleyiciye korku ve merak duygusunu son saniyesine kadar vermiş.<br />

Ses (2009) Cehennem 3D (2010) Musallat 2: Lanet (2011)<br />

9, Anlat İstanbul, Ara ve Gölgesizler'e<br />

imza atmış olan Ümit Ünal'ın yönetmenliğini<br />

üstlendiği filmin senaryosu ise Anne<br />

Tut Elimi ve Büyük Deniz Yükseliyor<br />

adlı romanlarından tanıdığımız sinema<br />

yazarı Uygar Şirin'e ait. Mehmet Günsür,<br />

Eylem Yıldız ve Işık Yenersu’nun ana<br />

rolleri üstlendiği 2009 yapımı korku türündeki<br />

film, bir bankanın çağrı merkezinde<br />

çalışan Derya’nın rutin giden hayatı<br />

gaipten duymaya başladığı bir<br />

sesin ortaya çıkması ile beraber altüst<br />

olumasını anlatıyor.<br />

Yönetmenliğini Biray Dalkıran'ın yaptığı,<br />

senaryosunu Biray Dalkıran ve Cem<br />

Şancı ‘nın kaleme aldığı, başrollerini<br />

Ogün Kaptanoğlu, Serhan Süsler, Melis<br />

Türk ve Pelin Eriş'in paylastığı Türkiye'nin<br />

ilk 3 boyutlu korku filmi Cehennem'in<br />

çekimlerinde İspanyol ve Türk ekipler<br />

beraber çalıştı. Seyirci ve eleştirmenlerden<br />

iyi bir alamayan film, Türkiye'nin ilk<br />

3 boyutlu korku filmi olması nedeniyle<br />

burada yerini aldı. Film, Tükiye sinemalarında<br />

104 bin 292 kişi tarafından izlenmiştir.<br />

2007 tarihli ilk filminden sonra yönetmen<br />

ve senarist Alper Mestçi, "Musallat<br />

2 Lanet" filmine de imza attı. Başrollerinde<br />

Türkü Turan'ın yanı sıra Tülay Bursa,<br />

Selim Gürata, Zeliha Güney gibi isimlerin<br />

yer aldığı yapım, görsel efektleri,<br />

sanat yönetmenliği ve plastik makyaj<br />

gibi teknik detaylarıyla da konuşulacağa<br />

benziyor. Başka dünyalardan gelen<br />

bir varlığın bir çifte musallat olmasını<br />

anlatan film için halen Anadolu'nun<br />

çeşitli kasabalarında büyücülükle ilgilenen<br />

insanlarla da görüşüldü.


Ölüler Konuşmaz ki, yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini Yavuz Yalınkılıç'ın<br />

üstlendiği, 1970 yılı Türk yapımı bir korku/gerilim filmidir. Filmin oyuncu<br />

kadrosunda ise Sema Yaprak, Kerem Mertoğlu, Oya Evintan, Doğan Tamer,<br />

Jirayir Çarkçı, Giray Alpan, Sırrı Elitaş, Hayriye Gönül, Ali Çolpan, Aytekin Akkaya<br />

ve Ahmet Sert’i görmekteyiz.<br />

Filmin konusu: Adem Bey‘in vasiyetiyle misafirhane olarak hizmet veren malikâne,<br />

kasabada tekinsiz olarak anılmaktadır. Koskoca konakta tek başına<br />

yaşayan kâhya Hasan, konaklamak üzere gelenleri garip tavırlarıyla ürkütmektedir.<br />

Misafirleri bekleyen daha büyük tehlikeyse, her ayın 15'inde mezarından<br />

kalkan bir hortlağın malikâneye ziyaretleridir.<br />

Gösterime girdiği zaman dikkat çekmeyen ve önemsenmeyen yapım zaman<br />

içinde doğal olarak unutuldu. Yeniden ortaya çıkışı ve tüm dünyada<br />

kült sinema çevrelerinin dikkatini çekmesi ise, şans eseri bulunmasının ardından<br />

çıkan DVD baskısıyla gerçekleşti.<br />

Gotik atmosferi, vampir ve zombi türlerine göndermeleri filme fantastik bir<br />

boyut katsa da, eğlenceli yeşilçam filmleri arasında yerini aldı ve bu sayede<br />

kısa sürede kült oldu.<br />

htr2b: Dönüşüm (2012) İblisin Oğlu 13. Vahşet (2013) Siccin (2014)<br />

Yönetmen ve senarist Osman Evre Tolga'nın<br />

bir gazete haberinden yola çıkarak<br />

kurguladığı filmin kadrosunda<br />

Serkan Altunorak, Veda Yurtsever İpek<br />

ve Ahmet Somers gibi isimler yer alıyor.<br />

Bir ana haber bülteni haberiyle çıkış<br />

noktasını oluşturan film, büyük ilaç firmalarının,<br />

yeni ürettikleri ilaçları piyasaya<br />

sürmeden önce, üçüncü dünya<br />

ülkelerinde yaşayan ve bu ilaçlar piyasaya<br />

sürülmeden önce firmalar tarafından<br />

kobay olarak kullanılan insanların<br />

hikayesini konu alıyor.<br />

2013 yılı yapımı filmin yönetmenliğini<br />

Emre Kaya'nın üstlendiği, senaryosunu<br />

ise Fevzi Altunbulak ve Zafer Kaya'nın<br />

yazdığı filmin başrollerinde Fevzi Altunbulak,<br />

Burakhan Keyif ve Merve Uçar<br />

Cangöz gibi isimler bulunuyor. Gazetecilik<br />

bölümünde okuyan bir arkadaş<br />

grubu, bitirme tezleri için ilginç haber<br />

aramaktadırlar. Sekiz dağcının esrarengiz<br />

bir şekilde ortadan kaybolduğu gizemli<br />

olayın hikayesini ele alacaklardır.<br />

Kameralar kayıda girdiğinde 13 <strong>sayı</strong>sının<br />

laneti kendilerini bulacaktır.<br />

Musallat’ın da yönetmeni olan Alper<br />

Mestçi’nin hem yönetip hem de yazdığı<br />

filmin oyuncu kadrosunda Pınar<br />

Çağlar Gençtürk, Koray Şahinbaş, Ebru<br />

Kaymakçı gibi isimler yer alıyor. Gerçek<br />

bir hikâyeden beyazperdeye uyarlanan<br />

film, Öznur isimli genç bir kadının<br />

zorlu bir aşk hikâyesini anlatıyor. Evli<br />

olan Kudret, Öznur ile olan ilişkisini bitirmek<br />

ister. Öznur ise ne olursa olsun<br />

Kudret’i kendisine bağlamak için eşi<br />

Nisa’ya büyü yaptırır. Bu büyü sonucu<br />

kadına cinler musallat olacaktır.


Şeytan, (The Turkish Exorcist) 1973 tarihli ABD yapımı Şeytan filminin Türk<br />

versiyonudur. Metin Erksan'ın yönettiği film Drakula İstanbul'da gibi Türk korku<br />

filmi sinemasının ilk örneklerindendir. Hulki Saner’in yapımcı olduğu filmde<br />

Canan Perver, Cihan Ünal, Meral Taygun, Agah Hün ve Erol Amaç rol alıyor.<br />

Gerilim-korku türünde çığır açan 'Exorcist' filminin yerli ve eğlenceli bir uyarlaması<br />

olan film Metin Erksan imzalı. Sinemamızın en önemli yönetmenlerinden<br />

olan Metin Erksan filmin orijinal versiyonuna pek dokunmadan, içerisine kültürümüzü<br />

de kattığı bu eserde, fantastik Türk sinemasının en önemli filmlerinden<br />

birine imza atmıştı.<br />

Gül ve annesi zengin yaşamları olan bir ailedir. Gül'ün annesi ve babası ayrılmanın<br />

eşiğine gelmiştir. Gül'ün annesi ile Ekrem evlenmek istemektedir. Ama<br />

anne Ekrem ile evlenmeyi fazla düşünmemektedir. Gül'ün doğum günü olur.<br />

Gül'ün babası bu doğum gününe gelemez. Yine anne baba arasında şiddetli<br />

tartışmalar yaşanır. Gül bu sırada psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Doktorlarla<br />

birlikte bir imam, Gül'e ne olduğunu anlamaya çalışırken sonunda Gül'ün<br />

içine şeytan girdiğini anlayacaklardır. İmam ile Tuğrul Bilge, Gül'ün içine giren<br />

şeytanı çıkarmak için bir uğraşa gireceklerdir. Şeytan, Tuğrul Bilge'yi yanıltmak<br />

için çeşitli oyunlar oynasa da imam sayesinde bu oyunları boşa çıkacaktır.<br />

Şeytan, Gül'ün bedeninden çıktığında, Tuğrul Bilge'nin bedenine girer. Şeytan,<br />

bedenini esir almadan Tuğrul Bilge kendini camdan atar ve ölür. Şeytan<br />

ise yine azamlar dünyasına döner. Gül bu yaşananları hatırlamaz ve eski neşesine<br />

tekrar döner.<br />

Azem: Cin Karası (2014) Muska (2014) Münafık (2015)<br />

Azem: Cin Karası, korku türünün meraklısını<br />

sevindirecek türden bir film. Hikayesini<br />

yaşanmış, gerçek bir öyküden<br />

esinlenen film, Düzce'nin bir dağ köyünde<br />

geçiyor. Filme adını veren Azem<br />

ise, Türkçesi "Savunucu" olarak bilinen<br />

ve Arap yarımadasında oldukça yaygın<br />

olarak kullanılan eski bir büyüden<br />

alıyor. 2014 yapımı bu korku, gerilim<br />

filminin yönetmenliğini Volkan Akbaş<br />

üstlenirken senaryosunu Özgür Akbaş<br />

yazmış. Filmin başrollerini Zeki Şen ve<br />

Eylül Öztürk paylaşıyor.<br />

Senaryosunun Serhan Nasırlı ile birlişkte<br />

yazan ve yönetmen koltuğunda da<br />

oturan Özkan Çelik var. Televizyon sektöründen<br />

sonra ilk uzun metrajlı işine<br />

Muska ile imza atmış Özkan Çelik. Filmin<br />

kadrosunda ise Tanju Tuncel,<br />

Sezgin Erdemir ve Aslı Şahin öne<br />

çıkan isimler. Sevgilisin aldatıp evden<br />

kovulan genç gazeteci Celal, kendine<br />

kiralık bir oda bulur. Döküntü haldeki<br />

evde kalmak istemese de evde kalan<br />

Yasemini görünce fikri değişir. Bu karar,<br />

hayatının akışını değiştirecektir.<br />

Bu sene vizyona giren filmin senarist ve<br />

yönetmen koltuğunda Özkan Aksular<br />

bulunuyor. Sovyetler Birliği’nde parapsikolojik<br />

olaylar üzerine incelemeler yapan<br />

ESP Laboratuvarlarından birinde<br />

çalışmakta olan Valeria, eski sevgilisi<br />

Nazım’ın daveti üzerine, “Cinli Nazife”<br />

olarak anılan Nazife Hanım ile ilgili araştırma<br />

yapmak üzere Türkiye’ye gelir ve<br />

bir süre sonra hiçbir iz bırakmadan ortadan<br />

kaybolur. Köylü, Nazife Hanım’ı<br />

felç geçirmiş, Nazım’ı ise delirmiş bir<br />

halde bulur.


Gelecek<br />

program<br />

Citizenfour<br />

Yönetmen: Laura Poitras<br />

Oyuncular: Edward<br />

Snowden, Glenn<br />

Greenwald, Laura Poitras<br />

Konu: Tarihin en ses getiren olaylarından<br />

birinin kahramanı olan üst<br />

düzey CIA analisti Edward<br />

Snowden'ın hikayesi, senenin en<br />

iddialı yapımlarından biri olan Citizenfour<br />

belgeselinde izleyiciyle<br />

buluşuyor. Amerikan Ulusal Güvenlik<br />

Ajansı'nın, vatandaşların özel<br />

hayatlarının gizliliğini yasal olmayan<br />

yollarla, gizlice ihlal ettiğini<br />

açığa çıkaran Snowden, belgeselci<br />

gazeteci Laura Poitras ve gazeteci<br />

Glenn Greenwald ile<br />

"Citizenfour" takma adını kullanarak<br />

iletişime geçer. Üçünün yolları<br />

Hong Kong'da kesişir ve Snowden<br />

skandala ait gizli belgeleri kameralar<br />

kayıttayken gazetecilere teslim<br />

eder. Snowden'ın attığı bir hayli<br />

riskli adımın ardından yaşananları<br />

takip eden Laura Poitras imzalı<br />

belgesel; gerçeklik, gerçekçilik ve<br />

mevcut kontrol mekanizmalarına<br />

dair derin sorular barındırıyor.


SineDVD & SineKitap<br />

Sinema ve Ben<br />

Ç<br />

ağdaş Sinemanın önemli isimlerinden biri olan Anderj Wajda, bu<br />

kitapla ilk kez karşımıza yazar kimliğiyle çıkıyor. Kanal, Küller ve<br />

Elmaslar, Memer Adam ve Danton gibi filmlerin yönetmenliğini<br />

üstlenen Wajda, bu kitapta 1949 yılındaki o toy genç delikanlıya -<br />

yani kendisine- 30 yıllık sinema deneyimini aktarıyor. Yazar kitapta, bir yönetmenin<br />

aklına gelen bir fikrin adım adım bir sinema filmine dönüşmesini<br />

yalın bir dille kaleme alıyor. Adeta bir ders kitabı niteliğindeki bu eser tüm<br />

sinema öğrencilerinin ve sinema severlerin keyifle okuyacağı bir kaynak.<br />

Yazar: Andrej Wajda<br />

Yayınevi: Es Yayınları<br />

Dili: Türkçe<br />

Baskı Yılı: 2006<br />

Sayfa Sayısı: 158<br />

Yönetmen: Damien Chazelle<br />

Senaryo: Damien Chazelle<br />

Oyuncular:<br />

Miles Teller, J.K. Simmons,<br />

Paul Reiser, Melissa Benoist,<br />

Jayson Blair, Austin Stowell<br />

Sanat Yönetmeni:<br />

Hunter Brown<br />

Ülke: ABD<br />

Tür: Dram , Müzik<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Whiplash<br />

DVD Özellikleri:<br />

Dil seçenekleri: İngilizce(Orijinal), İngilizce(Dublaj), İngilizce(Altyazı),<br />

Türkçe(Altyazı)<br />

Süre: 107 dk.<br />

Yapım yılı: 2014<br />

Konu:<br />

Küçük yaşlardan itibaren bateri çalmaya başlayan Andrew, işinde tam anlamıyla<br />

bir usta olmak ister. Üniversite tercihinde de ülkenin en iyi müzik<br />

okulu olarak gördüğü Shcarffer Konservatuarı'na girer. Henüz 19 yaşındadır<br />

ama dersler harici var gücüyle antrenman yapar. Bir gün, okulun en<br />

sert hocalarından biri olan caz duayeni Terence Fletcher'ın dikkatini çeker.<br />

Fletcher Andrew'ü okulun en parlak öğrencilerinin seçildiği ve sürekli yeni<br />

yarışmalara hazırlanan "studio band"e seçer. Başarısı kadar acımasızlığıyla<br />

da ün yapmış olan Fletcher, Andrew'un kapasitesinin sonuna kadar kullanmadan<br />

asla başarmış saymayacaktır. Genç bateristin önünde sadece mesleki<br />

bir test değil, psikolojik bir sınav da vardır.<br />

Detaylar:<br />

Film 87.si düzenlenen Akademi Ödül Töreni’nden Oscar ödüllerinden en iyi<br />

yardımcı erkek oyuncu ve en iyi kurgu ödülleri ile döndü. J.K. Simmons,<br />

filmdeki performansı ile en iyi yardımcı erkek oyuncu oscarını sahibi oldu.


SineHaber<br />

Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın<br />

desteği ve<br />

Halkbank ana<br />

sponsorluğunda<br />

23 Nisan - 03<br />

Mayıs 2015<br />

tarihleri<br />

arasında<br />

düzenlenen 26.<br />

Ankara<br />

Uluslararası Film<br />

Festivali,<br />

birçok filmin<br />

Türkiye galasını<br />

gerçekleştirecek,<br />

pek çok yönetmen<br />

ve oyuncuyu<br />

konuk edecek.<br />

A<br />

nkara Uluslararası Film Festivali, ilk<br />

kez 1988 yılında Ankara Film Şenliği<br />

adıyla gerçekleştirildi. 13-20<br />

Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen<br />

şenlikte 10’a yakın ülkeden 40 dolayında<br />

yapıt ve 30 yerli yapım izleyici ile buluştu. O<br />

güne kadar Ankara’da Sinema ile ilgili bu büyüklükte<br />

bir organizasyon düzenlenmemişti.<br />

Başkent’in ilk film şenliği, Mahmut Tali Öngören<br />

ve Aziz Nesin’in önderliğinde Bilim ve Sanat,<br />

Bilar A.Ş. ve Mülkiyeliler Birliği’nin ortaklığında<br />

hayata geçirildi.<br />

Ankara Film Şenliği, hızla çeşitlenerek gelişen<br />

programlar sunarken 1991 yılında öncelikle<br />

Körfez Savaşı ve diğer nedenlerle sekteye<br />

uğradı. Ancak bu yıl, şenliğin kurumsal temellerinin<br />

atılmasıyla sonuçlanmış; Mahmut Tali<br />

Öngören’in çabalarıyla Dünya Kitle İletişimi<br />

Araştırma Vakfı 11 Ocak 1991 tarihinde kurulmuştur.<br />

Vakfın etkinlikleri kapsamına alınan<br />

şenlikse, 1992 yılında 4. Ankara Uluslararası<br />

Film Festivali olarak zengin bir programla izleyici<br />

karşısına çıkar.<br />

İlk yıllarında festivalde, sinema sanatını konu<br />

olarak işleyen eserler kapsamında karikatür<br />

yarışması da düzenlenmekte ve o yılın anlayışı<br />

doğrultusunda emek ödülü, onur ödülü, TV<br />

ödülü gibi isimlerle sinemaya emek harcayanlar<br />

onurlandırılmaktaydı.<br />

Festivalin kuruluşu ve biçimlenmesinde en<br />

önemli isimlerden olan Türkiye’nin büyük mizah<br />

yazarı Aziz Nesin’in 1995’te vefat etmesinin<br />

ardından, “Emek Ödülü” , “Aziz Nesin<br />

Emek Ödülü” adını alarak gelenekselleşmiştir.<br />

1996’ta ilk “Aziz Nesin Emek Ödülü” sahipleri<br />

Giovanni Scagnamillo ve Nijat Özön olmuştur.<br />

1999’da ise festivalin ve vakfın kurucusu olan<br />

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim<br />

üyesi Mahmut Tali Öngören, 12. festivale az<br />

bir zaman kala vefat eder. TRT Televizyonunun<br />

kuruluşu, Türkiye’nin ilk Sinematek’i gibi ilklere<br />

imza atan Öngören’i unutulmaz kılmak amacıyla<br />

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasındaki<br />

Jüri Özel Ödülü; 2000 yılından itibaren<br />

“Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü” olarak<br />

adlandırılır; Kutluğ Ataman<br />

Lola+Bilidikid filmiyle bu ödülün ilk sahibi<br />

olmuştur.<br />

Mustafa Altıoklar, Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu,<br />

Fatih Akın, Yüksel Aksu, Nuri Bilge Ceylan<br />

gibi…pek çok üretken ve değerli isim, sinema<br />

dünyasındaki ilk yıllarında Ankara Uluslararası<br />

Film Festivali’nden cesaret verici ödüller<br />

almıştır.


Mahmut Tali Öngören; Ankara Uluslararası<br />

Film Festivali’ni “çölde lale” olarak tanımlar.<br />

Bu tanımlama ile Başkent’te gerçekleştirilmesine<br />

rağmen ekonomik, siyasal ve kültürel zorluklar<br />

nedeniyle bir film festivalini var etmenin<br />

ve büyütmenin zorluğuna dem vurur. Tüm bu<br />

zorluğa rağmen festival güçlenmiş, uzun yıllar<br />

kesintisiz devam etmiştir. II. Körfez Savaşı’nın<br />

yarattığı olumsuz etkiler ve ekonomik sıkıntılar<br />

nedeniyle 2004 yılında bir kez daha sekteye<br />

uğramışsa da bugün çeyrek asırı devirmiş,<br />

saygın bir festival olarak seyircisini karşılar.<br />

Ankara Uluslararası Film Festivali, başlangıcından<br />

itibaren Ulusal Sinema’nın gelecek kuşaklarına<br />

yatırım yapmıştır. Öncelikli hedefi Türkiye<br />

Sineması’nın geleceğini şekillendirecek<br />

yeni isimleri keşfetmek ve desteklemektir. Bu<br />

kapsamda nitelikli jürilerle uzun, kısa, belgesel<br />

filmlere; deneyselden animasyona uzanan<br />

<strong>sayı</strong>sız yerli yapımı değerlendirmiştir. Dünya<br />

Seçkisi yanında kısa filmleri ihmal etmemiş,<br />

izleyicisini her yıl <strong>sayı</strong>sız uluslararası film ve sanatçıyla<br />

buluşturmuştur. Karikatür, Afiş Tasarımı,<br />

Film Öyküsü yarışması gibi sinema sanatını<br />

destekleyen diğer alanlarda da teşvik edici<br />

olmuş; illüstrasyon ve fotoğraftan ‘ video- art’<br />

a uzanan çeşitlilikte sergilere ev sahipliği yapmıştır.<br />

Öte yandan, festival çerçevesinde tarihten<br />

toplumbilime, kadın sorunlarından sektör<br />

sorunlarına kadar uzanan çeşitli alanlarda<br />

panel, çalıştay, konferanslar düzenlenmiş,<br />

teorik, akademik ve pratik katkı sağlamıştır.<br />

Gerçekleştirilen farklı atölyeler ile amaçlanansa<br />

yalnızca pratik deneyim sağlamak değildir.<br />

Çocuklardan gençlere hatta emeklilere<br />

kadar uzanan farklı yaş grupları için sanatı<br />

ulaşılabilir kılmıştır. Festivalin her yılı sanatçılarla<br />

halkı buluşturarak, şehre yayılan bir sinerji yaratmıştır.<br />

Ankara Uluslararası Film Festivali, uluslararası<br />

ünlü konukları, sinemaya uzun yıllar emek vermiş<br />

deneyimli sanatçıları, gelecek vaat eden<br />

genç yetenekleri, bilge akademisyenleri, tutkulu<br />

sinefilleri; meraklı gönüllüleri ve koca bir<br />

şehrin sakinlerini sinemanın düşsel dilinde buluşturur<br />

ve her yıl yepyeni bir yolculuk vaat<br />

eder.<br />

26. Ankara Uluslararası Film<br />

Festivali’nin ulusal uzun film<br />

kategorisinde yarışacak filmler:<br />

Annemin Şarkısı (Yö netmen: Eröl Mintaş;<br />

Oyuncular: Feyyaz Duman, Zu beyde Rönahi,<br />

Nesrin Cavadzade, Aziz Çapkurt)<br />

Asasız Musa (Yö netmen: Aydın Orak;<br />

Oyuncular: Turgay Tanu lku , Aydın Orak,<br />

Selamö, Şenay Aydın, Murat Töprak, Rahşan<br />

Anter, Dicle Anter, Anter Anter)<br />

Çekmekö y Ündergröund (Yö netmen: Aysim<br />

Tu rkmen; Oyuncular: Can Sipahi, Kerem Can,<br />

Gö zde Köcaög lu, Barış Gö nenen)<br />

Dag Çiçeg i (Yö netmen: Caner Canerik;<br />

Oyuncular: Aygu l Aras, Mevla Dalgıç, I smail<br />

Geçer, Kemal Karabulut, Canan Çakır)<br />

Firak (Yö netmen: Halil O zer; Oyuncular:<br />

Canan Atalay, Oktay Gu rsöy, Barış Gö nenen,<br />

I smail Karagö z)<br />

I çimdeki I nsan (Yö netmen: Aydın Sayman;<br />

Oyuncular: Vedat Erincin, Suavi Eren, Fu sun<br />

Demirel, Şebnem Bözöklu, Macit Köper,<br />

Menderes Samancılar, Melek Şahin, Murat<br />

Karasu, Rıza Sö nmez)<br />

Neden Tarkövski Olamıyörum (Yö netmen:<br />

Murat Du zgu nög lu; Oyuncular: Tansu Biçer,<br />

Esra Kızıldög an, Menderes Samancılar, Vuslat<br />

Saraçög lu, Tu lay Bursa, Recep Yener, Hu seyin<br />

Baylan, Hakan Karsak, Kadim Yaşar)<br />

Sesime Gel (Yö netmen: Hu seyin Karabey;<br />

Oyuncular: Feride Gezer, Melek Ü lger, Tuncay<br />

Akdemir, Muhsin Tökçu, Ali Tekbaş, Muhsin<br />

Tökçu, Emrah O zdemir)<br />

26. Ankara Üluslararası Film<br />

Festivali Onur O du lleri:<br />

2015 Kitle I letişimi O du lu : Institut<br />

Français Ankara ve Göethe Institut Ankara<br />

2015 Sanat Çınarı: Pröf. Dr. Jale Nejdet Erzen<br />

2015 Aziz Nesin Emek O du lu : Haluk Bilginer<br />

Ju ri Başkanı:<br />

Onur Ü nlu


Jean Dujardin<br />

1972 Paris doğumlu Fransız aktör, yönetmen,<br />

yapımcı ve komedyen Jean Dujardin, 1995 yılında<br />

ilk kez tiyatroyla başladığı sanat yaşamı tek<br />

kişilik gösterisi, Nous C nous adlı yapıtla olmuştur.<br />

Sinemaya ise 1999 yılında Un gars, une fille<br />

ileLoulou adlı filmlerle adım attı. 2010 yapımı<br />

A View of Love filmiyle başarılı bir performans<br />

sergiledi. 84. Akademi ödüllerinde 2012 yıklında<br />

The Artist filmi En İyi Film Akademi Ödülü’nü kazanırken<br />

En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını George<br />

Vlantin rolü ile Jean Dujardin aldı.<br />

Onun oyunculuk kariyeri, komedi televizyon<br />

programlarında ve filmlerde oynamaya başlamadan<br />

önce Paris'te bir stand-up komedyeni<br />

olarak başladı.<br />

İlk ses getiren filmleri olan ve yönetmen Michel<br />

Hazanavicius’un filmleri 2006 yapımı OSS 117:<br />

Cairo, Nest of Spies ve onun devamı olan OSS<br />

117: Lost in Rio’da gizli ajan Hubert Bonisseur<br />

rollünde oynadı. OSS 117: Cairo, Nest of Spies<br />

filmindeki rolüyle Étoile d'Or Award-En İyi Aktör,<br />

César Ödülleri, En İyi Aktömr Adaylığı, Kristal<br />

Küre, En İyi Aktör Adyalığı başta olmak üzere, bir<br />

ç.ok ödüle aday gösterildi. Bu başarılı filmi 99F<br />

(99 francsk) filmi izledi. Dujardin 2011 yılında<br />

ödüllü sessiz film Sanatçı George Valentin rolüyle<br />

uluslararası şöhret ve yaygın beğeni topladı.<br />

Bu rol ona 2012’de En İyi Erkek Oyuncu dalında<br />

Akademi Ödülü de dahil olmak üzere, <strong>sayı</strong>sız<br />

ödül kazandırdı. Bunlar arasında En İyi Erkek<br />

Oyuncu dalında Altın Küre Ödülü - Motion Picture<br />

Müzikal veya Komedi, BAFTA En İyi Erkek<br />

Oyuncu Ödülü, Üstün Performans Screen Actors<br />

Guild Ödülü dalında Cannes Film Festivali En İyi<br />

Erkek Oyuncu ödülü bunlardan bazıları. Jean<br />

Dujardin, En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü<br />

kazanan tarihteki ilk Fransız aktör olmasıylada<br />

sinema tarihinde ayrı bir yer edindi.<br />

Bu başarılarılarının ardından, Martin Scorsese'nin<br />

2013 yılında yaptığı kara komedi türündeki Para<br />

Avcısı (The Wolf of Wall Street) ve George Clooney'nin<br />

2014 tarihli tarihsel draması Monuments<br />

Men filmleri izledi.<br />

Son olarak yönetmenliğini Cédric Jimenez’in<br />

yaptığı Fransız yapımı film olan Kanun Kuvveti<br />

filmi ile karşımıza çıkıyor.


SineStar


10 Nisan 2015<br />

❶<br />

Hızlı ve Öfkeli 7<br />

❻<br />

Piramitin Laneti<br />

❷<br />

Kocan Kadar Konuş<br />

❼<br />

Güvercin Uçuverdi<br />

❸<br />

Aşk Olsun<br />

❽<br />

Son Mektup<br />

❹<br />

Selam: Bahara Yolculuk<br />

❾<br />

Kuralsız<br />

❺<br />

Evim<br />

❿<br />

Daire


uygulamaları ile<br />

<strong>Sinemaskop</strong> <strong>dergi</strong><br />

her yerde!<br />

www.sinemaskop<strong>dergi</strong>.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!