Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
okuyucu mektuplarını okuyordum.<br />
Bir genç şöyle yazmıştı: “Bir grubu<br />
seviyorsan onu mutlaka canlı izlemiş<br />
olman gerekir. Bir grubun konserini<br />
izlemeden o grubu seviyorum diyemezsin,<br />
hayranı olamazsın”. Bunu<br />
okuyunca o kadar sinirlenmiştim ki<br />
çünkü o zaman dinlediğim grupların<br />
konserine gitmek aklımda olan bir<br />
kavram bile değildi. Sinirlenmem de<br />
çok saçma tabii, sonuçta İngiltere’den<br />
bir dergi! Ama içimi çok büyük bir<br />
öfke kaplamıştı. Sonrasında o gruplar<br />
İstanbul’a konser vermeye gelmeye<br />
başladı. Bu güne kadar sayısız konser<br />
organizasyonu yapan Kod Müzik<br />
bana böyle bir şeyler ifade ediyor<br />
işte. 20 yıldır konser yapıyorsunuz.<br />
Yaşadığımız yer için çok uzun bir<br />
süre. Dolayısıyla hislerinizi, nasıl<br />
dönüşümler gözlemlediğinizi merak<br />
ediyorum. Konserlerin, festivallerin,<br />
genel anlamda eğlencenin<br />
tekelleştiği bir süreçten de<br />
geçiyoruz. Çoğunlukla İstanbul’da<br />
organizasyonlar yaptınız, ama mesela<br />
Ankara üzerine düşüncelerinizi de<br />
merak ediyorum.<br />
Müge: Bir grubu konserinden<br />
tanımak, albümünü almak<br />
gibi mevhumla büyümedim. Bırak<br />
sevdiğimiz toplulukları izlemeyi,<br />
konser nedir bilmiyorduk. Bir grubun<br />
gelip de sahne efektleri, ışıklarıyla<br />
konser vermesi… Ben de çok geç<br />
keşfettim ama belki de çok çabuk<br />
alıştık. 3-5 konser olunca tabii ki<br />
de ‘konsere giden insanlar’ olduk,<br />
ama aslında o ilk gidilen konserler<br />
unutulmaz konserler oluyor.<br />
Stadyum konseri de olabilir, küçük<br />
bir mekândaki pub konseri de.<br />
Dolayısıyla bir kuraklıktan, kıtlıktan<br />
çıktık diyebiliriz. Bunun tarihi de<br />
tespit edilebilir. 1990, 1991, 1993’tür<br />
aslında. Şimdi herkes hep birden<br />
girişiyor. Mekânlar açılıyor. Biri küçük<br />
biri büyük grupları getiriyor. Farklı<br />
müziklere yöneliyor. Müzik türleri<br />
gelişiyor. Eskiden kaç müzik türü<br />
çalıyordu ki barda? Bırak canlı müziği,<br />
bir yerde rock çalar, bir yerde metal,<br />
ya da dans müziği çalan kulüpler<br />
vardı. Ortası yoktu. Çok farklı müzik<br />
türlerin çalındığı yerler yoktu. Biz<br />
gençler olarak hep bir yerlerdeydik<br />
ama müziğin belirlediği yerler<br />
değildi onlar. Belki bir kimliği vardı<br />
ama bir Karga değildi örneğin. O<br />
yüzden o kuraklıktan sonra böyle bir<br />
dönem yaşadık. Bugün mekânların<br />
seyirci potansiyellerini tam olarak<br />
ölçemiyorum. Bu çok çeşitlilikte<br />
bir konsere kaç kişinin geleceğinin<br />
algılayamıyorum, bunun sinyallerini<br />
alamıyorum.<br />
Necati: Bence seyirci potansiyeli<br />
anlamında herhangi bir<br />
şey değişmedi. Herhangi bir şey<br />
büyümedi. Bir kere bunu kesinlikle<br />
masaya koymamız gerekiyor. Yani arz<br />
fazla ama talep artmadı. Diyeceksin<br />
ki o zaman neden bu kadar grup<br />
gelebiliyor. İşte arz fazla ve buradaki<br />
talebe göre daha fazla grup<br />
getiriliyor. Cepten para harcanıyor.<br />
Hep aynı büyüklükte, belirli bir<br />
kesim var. 20’li 22’li yaşlarda gençler<br />
de var, ama aynı oranda 30-35<br />
yaşında, aileye karışıp kopanlar da<br />
68