21.03.2015 Views

altZine_ilkbahar_2015

altZine_ilkbahar_2015

altZine_ilkbahar_2015

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul’da Bir Meyhane, 17.Yy., Minyatür<br />

zaman zaman Yeniçerilerin yasağa<br />

ilişkin hoşnutsuzluğu ve<br />

meyhanelere konan ağır vergilerin<br />

hazineye sağladığı gelir göz önünde<br />

bulundurulduğunda, tekrar serbest<br />

bırakılmak durumunda kalmıştır. Bu<br />

yasaklar çoğu zaman Anadolu’da<br />

Bektaşi fıkralarının doğmasına<br />

olanak hazırlamış; ayrıca Ankara<br />

yöresinde alkol ihtiyacını gidermek<br />

için bozahanelere gidenlerin<br />

sayısında kayda değer artışlar<br />

gözlemlenmiştir. 3 Tüm bu süreli<br />

yasakların asıl sebebi İslam’ın<br />

içkiyi haram kılmasından ziyade,<br />

meyhanelerin zaman içinde politik<br />

eleştiri merkezleri haline gelmesi<br />

olmuştur.<br />

Öte yandan, İstanbul meyhaneleri<br />

ilerleyen vakitlerde bazı<br />

3 Oğuz, Burhan, Türkiye Halkının Kültür<br />

Kökenleri 1, İsis Yayınları: İstanbul, 1976, s.733-<br />

734.<br />

ritüellere sahip olmaya başlamış ve bu<br />

ritüellerin görünür bir şekilde devam<br />

ettirilmesi Müslüman çoğunluğun<br />

da bu durumu içselleştirdiğinin<br />

göstergesi olarak ele alınmıştır.<br />

Ortaylı, “Ramazanın bitiminde, yani<br />

arife günü meyhaneci gedikli<br />

müşterilerine özel bir davetiye<br />

gönderirdi. Midye yahut uskumru<br />

dolmalarından oluşan bu davetiyeye<br />

unutma bizi dolması deniyormuş.<br />

İstanbullu alkolik değildi, ama<br />

töreniyle ve mezesiyle, özgün sohbetleriyle<br />

içkiyi ve meyhane hayatını<br />

severdi.” 4 diye aktarırken bu aleniliğe<br />

dikkat çekiyor.<br />

Meyhanelerde şimdilerde<br />

görmeye alışık olmadığımız bir başka<br />

adet ise, fiske şamdanı yakmaktır.<br />

“Saki meyhaneye gelen müdavimleri<br />

kulağında bir çiçek olduğu halde<br />

karşılar, ‘Buyurun efendim, buyurun’<br />

diyerek içeriye davet ederdi. Bu<br />

arada tanıdığı misafirlere adlarıyla<br />

hitap ederdi. Sofra kurulduktan<br />

sonra barba 5 kendi eliyle fiske<br />

şamdanı sofraya koyar, sofradakileri<br />

‘Ağalar, sefa geldiniz!’ 6 diyerek<br />

selamlardı.” Ardından meyhanedeki<br />

çubuktârın 7 getirip yaktığı tütün<br />

çubuğu, mezelerin dizilişi, meyhane<br />

ustasının akşamcılar masasına ‘derdinize<br />

yanın’ diyerek diktiği mum;<br />

İstanbul meyhanelerinin kendilerine<br />

has niteliklerinin göstergeleridir.<br />

Bugün hâlâ kullandığımız<br />

4 Ortaylı, İlber, ibid, s.88.<br />

5 Meyhane sahibi, yöneticisi.<br />

6 Zat, Vefa, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi,<br />

Meyhaneler maddesi, C.5, Kültür<br />

Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayınları, s.437.<br />

7 Bazı kaynaklarda ateşoğlan diye geçiyor.<br />

60

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!