19.03.2015 Views

Bir Kaşık Sosyal Sermaye Suyunda Felsefi Fırtına - Yerel Siyaset

Bir Kaşık Sosyal Sermaye Suyunda Felsefi Fırtına - Yerel Siyaset

Bir Kaşık Sosyal Sermaye Suyunda Felsefi Fırtına - Yerel Siyaset

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Bir</strong> Kaþýk <strong>Sosyal</strong> <strong>Sermaye</strong> <strong>Suyunda</strong><br />

<strong>Felsefi</strong> Fýrtýna<br />

Mustafa ÞEN<br />

Giriþ<br />

Bu dergi bir felsefe dergisi deðil; bunu yazarlarý<br />

da biliyor, okuyucularý da. Ama nedense,<br />

sosyal sermaye kavramýný görünce, felsefi bir yazý<br />

yazmak geçti içimizden. Vaktiyle, üniversitenin<br />

birinde felsefe öðrencisi de olmuþtuk. Oradan<br />

kalma bir damarýmýz kabarmýþ olsa gerek ki, bu<br />

sayýnýn konusuna felsefi/düþünsel bir pencere a-<br />

çalým dedik.<br />

<strong>Sosyal</strong> sermaye kavramý geçen yüzyýla ait bir<br />

kavram olarak bilim ve düþünce dünyasýnda yerini<br />

almýþtý. Yaygýn kullanýmý ise biraz da Bourdieu’nün<br />

çabalarýyla oldu. Bu tür kavramsallaþtýrmalar<br />

ve tanýmlamalar Batý düþüncesinin ve Batý<br />

biliminin indirgemeci ve parçacýl özelliklerinden<br />

kaynaklanmaktadýrlar. Bu sebeple de, bu<br />

kavramlar indirgemeci ve indirgenmiþ, parçacýl<br />

ve parçalayan, ayný zamanda parçalanmýþ kavramlar<br />

olagelmektedirler.<br />

Bu yazý çerçevesinde sosyal sermaye kavramýndan<br />

kalkarak Batý düþüncesinin indirgemeciindirgenmiþ,<br />

parçacýl-parçalayan ve parçalanmýþ<br />

özelliði üzerine bir tartýþma yapýp ardýndan bu<br />

kavramý ayný sadette ele alacaðýz. Herhangi bir<br />

kesin noktaya varmayý hedeflememekle beraber,<br />

kavramlarý kullanýrken en azýndan kimin dilini<br />

konuþturduðumuzun biraz daha farkýnda olmamýz<br />

gerektiðine dair küçük bir katký saðlamayý ve<br />

zihinlerimizi az biraz kýþkýrtmayý hedeflememiþ<br />

olduðunu da söyleyemeyiz.<br />

Yazý, küllenmiþ felsefeciliðimiz sebebiyle sýnýrlý<br />

bir iddia taþýmaktadýr. Yazýlanlar bu ilge ile o-<br />

kunmalýdýr. Bu baðlamda, sosyal sermaye sosyal<br />

alan temelinde, sosyal alan ise sosyal varlýk ve o<br />

da varlýk temelinde ele alýnacaktýr.<br />

Kavramlar Kimin ve Neyin Dilidir?<br />

Batý düþüncesi modern kökleri ve modern<br />

köklerinin kadim külleri üzerinden devþirdiði iflah<br />

olmaz bir indirgemecilik ve parçacýllýk sürecinden<br />

ibarettir. Ýndirgemeciliði, bütünü kendi<br />

bir parçasýnda indirgeme, parçacýllýðý da bu parçayý<br />

bütün olarak görme, bir baþka ifadeyle onu<br />

bütün seviyesine yükseltgeme illetidir. Batý düþüncesi<br />

bu sebeple hiçbir zaman bütüncülcü o-<br />

lamamýþtýr.<br />

Varlýðýn indirgenmesi ve parçalanmasý anlamýna<br />

gelen bu durum, sosyal varlýk ve fizik varlýk<br />

ayrýmýný mantýksal bir sonuç olarak doðurmuþtur.<br />

Bu ayrým her ne kadar bilgi alanýnda iþlevsel<br />

ve kullanýþlý olsa da, özünde varlýða dair bir saldýrýnýn<br />

neticesi olarak ortaya çýkmasý sebebiyle<br />

son derece tehlikelidir ve nitekim modern ve daha<br />

belirgin olarak<br />

postmodern dünya,<br />

parçalanmýþ zihinlerinden<br />

parçalanmýþ<br />

kiþiliklerine kadar her<br />

þeyiyle bunu yansýtmaktadýr.<br />

Kavramlara gelince,<br />

onlar da bu indirgenmiþliðin<br />

ve par-<br />

Ýndirgemeciliði,<br />

bütünü kendi bir<br />

parçasýnda indirgeme,<br />

parçacýllýðý da bu<br />

parçayý bütün olarak<br />

görme, bir baþka<br />

ifadeyle onu bütün<br />

seviyesine yükseltgeme<br />

illetidir. Batý<br />

düþüncesi bu<br />

sebeple hiçbir zaman<br />

bütüncülcü olamamýþtýr.<br />

çalanmýþlýðýn kavramlarýdýrlar.<br />

<strong>Sosyal</strong><br />

sermaye dediðimizde,<br />

doðasý sosyal o-<br />

lan ve fakat doðasý fizik<br />

olana indirgenemeyen<br />

bir varlýktan<br />

söz etmiþ oluruz. Düþüncenin<br />

devamýnda,<br />

bu sosyal varlýðýn,<br />

bir sosyal varlýk olmanýn<br />

ötesinde, bir sermaye olarak, tam da<br />

Marx’sýn das kapital dediði türden bir sermaye o-<br />

larak mümkün olup olamayacaðýný tartýþmýþ ve<br />

bu tartýþmayý, “olabilir olan” yönünde, hatta “olmak<br />

zorunda olan” seviyesinde bitirdiðimizi ilan<br />

etmiþ oluruz. Yani, varlýk olarak sosyal, bir sermaye<br />

varlýktýr demek mümkündür. Nitekim, di-<br />

67


<strong>Sosyal</strong> <strong>Sermaye</strong> ve <strong>Yerel</strong> <strong>Siyaset</strong><br />

yen de öyle demiþtir zaten. Peki, bu ne kadar<br />

doðru? Oradan bakýnca doðru ama buradan bakýnca<br />

hiç de doðru deðil. Öyleyse, ne diyeceðiz<br />

bu durumda?<br />

<strong>Bir</strong> kavramýn mahiyetine o kavramýn ait olduðu<br />

düþünce dünyasý içinden bakmak öncelikle<br />

bir ahlaki zorunluluktur. Yukarýda onu yaptýk;<br />

sosyal sermaye kavramýna kendi düþünce dünyasý<br />

içinde baktýk ve o dünyanýn böyle bir kavramý<br />

doðru ve tutarlý bir þekilde üretip kullandýðýný<br />

gördük. Ancak, o düþünce dünyasýnýn hangi anlam<br />

evreninde olduðuna baktýðýmýzda, buna hiç<br />

de mecbur olmadýðýmýzý anlarýz. Mesele, nerede<br />

durduðumuz ve nereden baktýðýmýzla ilgilidir.<br />

Þöyle ki; varlýðý bir bütünsellik olarak algýlayan<br />

bir bilinç, her türlü varlýksal indirgemeyi ve<br />

parçacýllýðý reddedecektir. Bu bilinç, varlýk düzleminde<br />

hiçbir sosyal varlýk alanýndan ve hiçbir fizik<br />

varlýk alanýndan bahsedemez. Ýndirgeyen ve<br />

parçalayan diðer bilincin tanýmladýðý iki farklý<br />

varlýk alanýný tek bir varlýk alanýnýn sonsuz yansýmasýnýn<br />

birbirine katýlýmlý ve geçkili bir hali olarak<br />

görür. Zira, sosyal ve fizik alanlar ayrýmý daha<br />

sonra kendi içlerinde daha alt alanlar ayrýmýna<br />

gider ve bu, ilanihaye böyle devam eder. Gerçekte<br />

ise, parçalayadurduðumuz varlýk ayný varlýktýr.<br />

Dolayýsýyla, yaptýðýmýz þey, varlýðýn hakikatine<br />

taalluk eden bir edim olmaktan uzaktýr. Varlýðý algýlarýmýzda<br />

parçalamak ve onu bir paçasýnda indirgemek<br />

bihakkýn o-<br />

Her þeyi metalaþtýrdýðýmýz<br />

gerçeðini de<br />

hatýrlarsak, bu<br />

kavramlarýn delalet<br />

ettikleri somut gerçeklikleri<br />

de metalaþtýrýp<br />

kapitalizmin emrine<br />

vermiþ olmaktayýz.<br />

Burada, sosyal<br />

sermaye günah<br />

keçisi durumuna<br />

düþmemelidir.<br />

68<br />

nu parçalayabilmiþ<br />

olmak demek deðildir.<br />

Varlýðý anlamlandýrma<br />

çabamýz, kendimizi<br />

ve toplumumuzu<br />

anlamlandýrma çabamýzdýr.<br />

Anlamlandýran<br />

varlýk olarak varlýðý<br />

anlamlandýran insan,<br />

“Varlýk” ve “varlýk”<br />

ayrýmýný yapar. Bu<br />

ayrým yapýldýðýnda<br />

Varlýk sosyale mi yoksa<br />

fiziðe mi girer? E-<br />

ðer, Varlýk sosyali de<br />

fiziði de aþan ve onlarýn<br />

ötesinde bir þey i-<br />

se, sosyal alan ve fizik<br />

alanýn ihata edemediði<br />

ve dolayýsýyla sosyal olan ve fizik olanla anlamlandýramayacaðýmýz<br />

bir þeyden bahsediyoruz<br />

demektir. Öyleyse, sosyal ve fizik alanlar ayrýmý<br />

yapýlamaz.<br />

Varlýk’tan deðil de, sadece varlýktan yani<br />

mevcûd olandan bahsedebileceðimiz bir alemde<br />

sosyal alan ve fizik alan ayrýmý yapýlabilir diye düþünülse<br />

bile, özünde varlýk yani mevcûd da kendi<br />

bütünselliðinin varlýðý olduðu için, bu muhaldir.<br />

Geriye kalan, Varlýk’ýn (bu, Ýbn Arabi’nin<br />

Vücûd dediði þeydir) olmadýðý bir varlýk alemi tasavvur<br />

etmektir; ki, bu bizi kör aydýnlanmacýlýða,<br />

yani tarihin gerisine düþürür. Tarihin gerisine<br />

düþmek, aklýn da gerisine düþmek olur. Herhalde,<br />

bunca akýl ve tecrübeden sonra (rasyonalist<br />

ve ampirik olmaya da gerek yok), öyle bir þey<br />

yapmayýz.<br />

<strong>Sosyal</strong> sermaye derken tümüyle bu tartýþmalarý<br />

yapmýþ oluyoruz esasýnda. Yani, bunlarýn<br />

hepsi bir varlýk tasavvurunun tezahürleridir. Belki,<br />

bilimsel/sosyolojik düzlemde hiçbir zaman bu<br />

baðlamda ele alýnýp kullanýlmamaktadýr, ancak,<br />

bizatihi Batý bilimi ve sosyoloji (diðer bilimler de)<br />

böylesi bir anlam evreninde ortaya çýkan olgulardýr.<br />

Ýster, Durkheim gibi sosyolojizm yapýlsýn yani<br />

sosyali sosyalle açýklama yaklaþýmý seçilsin,<br />

isterse diðer sosyologlar gibi yapýlýp sosyale sosyalden<br />

baþka sebepler de aransýn, fark etmemektedir.<br />

Ýþin sonu, baþýnda ortaya koyulan ayrýmdan<br />

yani indirgemecilikten ve parçacýllýktan<br />

baðýmsýz olamamaktadýr.<br />

Bu yaklaþým bizi her þeyi parçalamaya götürür<br />

ve biz baþka sermayeler de üretiriz (zaten ü-<br />

rettik de). <strong>Sosyal</strong> sermayeden baþka kültürel sermaye,<br />

beþeri sermaye, entelektüel sermaye, iletiþim<br />

sermayesi vb.; tüm bunlar varlýðýn parçalanmýþlýðýna<br />

dair ifadelerdir. Ayrýca, her þeyi metalaþtýrdýðýmýz<br />

gerçeðini de hatýrlarsak, bu kavramlarýn<br />

delalet ettikleri somut gerçeklikleri de<br />

metalaþtýrýp kapitalizmin emrine vermiþ olmaktayýz.<br />

Burada, sosyal sermaye günah keçisi durumuna<br />

düþmemelidir. Mesele bu kavram deðil,<br />

bu kavramýn üretildiði anlam evreni ve düþünce<br />

dünyasýdýr.<br />

Bilgi düzeyinde adlandýrmalarýn kimseye zararý<br />

olmaz; ancak, bilgi varlýðýn bilgisi olmaktan<br />

kendisini hiçbir zaman kurtaramayacaðý için ve<br />

kendisi de bir varlýk olduðu için, bu mesele de<br />

göründüðü kadar masum olmayabilir.<br />

Sonuç Yerine: <strong>Sosyal</strong> <strong>Sermaye</strong><br />

Yani “<strong>Sosyal</strong> Kapital”<br />

Das Kapital’in Nesi Olur?<br />

Dedesi olur dersek, Marksist jargona ters bir<br />

þey söylemiþ oluruz. (Marx’ýn bize küsmesini u-<br />

mursamalýyýz) Torunu olur dersek, toplumu kendi<br />

kurumlarýndan birine daraltmýþ (indirgemiþ)<br />

oluruz. Baþka bir yol yok mu derseniz, var; fakat<br />

baðlamý ve paradigmasý farklý deriz. Farklý paradigmalardaki<br />

doðru ve yanlýþlarýn birbirlerine<br />

göre anlamsýz doðruluklar ve anlamsýz yanlýþlýklar<br />

olduðunu biliyoruz. Öyleyse, biz kendi paradigmamýzý<br />

kuralým; kuralým ki bu tür ithal kavramlarla<br />

zihnimizi köleleþtirmeyelim, zihnimiz<br />

kendisi olsun, özgür olsun; bizim olsun ve büyük<br />

olsun…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!