15.02.2015 Views

2014-05 Kizilbas 38

2014-05 Kizilbas 38

2014-05 Kizilbas 38

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kızılbaş - sayfa 40 - sayı <strong>38</strong> - mayıs <strong>2014</strong> - http://www.kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53<br />

yoktu.. Onun adı da Hacer’di, benimki<br />

de.. O beni çocukları olmadığından<br />

gelip almıştı.. Böylelikle biz iki Hacer<br />

birbirimizin kuması oluverdik!.. Ben<br />

daha çocuğum, dünyadan haberim<br />

yok.. Hem Sayder’den utanıyorum,<br />

hem de ilk eşinden.. Onun ilk eşi çok<br />

güzel bir kadındı.. Arkasında uzun<br />

saçları vardı.. O, yere oturduğunda saçının<br />

örükleri aşağı sarkar yerde toplanırdı..<br />

Akşam olduğunda ilk eşi getirir iki<br />

yatak sererdi.. Biri kendisine, diğeri<br />

de benimle Sayder’e.. Ben ondan da<br />

Sayder’den de utandığımdan gidip yatağa<br />

girmezdim.. O bana derdi ki:<br />

„Hacer, kalk git kocanın yatağına gir..<br />

Yat artık, sen burda ne oturuyorsun!..“<br />

Ben ondan utanırdım, onun yanında<br />

kalkıp Sayder’in yatağına girmezdim..<br />

Öyle oturup onu beklerdim.. Taa ki o<br />

kendi yatağına girip uykuya dalıncaya<br />

kadar.. Sonra ben sessizcene kalkar<br />

onun yatağına varırdım.. Usulcacık<br />

sırtından yorganını kaldırır yatağına<br />

girerdim..<br />

Gecenin bilmem kaçında Sayder çıkar<br />

gelir, elinde çırayla başımızın üstünde<br />

dururdu.. Şakayla ilk eşine derdi ki:<br />

„De bakim Hacer, ben bunu kendime<br />

mi aldım, yoksa sana mı aldım“ O<br />

derdi ki:<br />

„Sayder, bunu kendine aldığını ben de<br />

biliyorum.. Sen bana ne söylüyosun<br />

ki.. Bak ben orda yatağı serdim.. Kendisine<br />

„Kız git yatağına gir“ dedim..<br />

Ben uykudaydım, nerden bileyim ki o<br />

gelip benim yanıma girmiş..<br />

Sayder beni çekip kendi yatağına götürürdü..<br />

Üç sene halim böyleydi.. Üç<br />

seneden sonra alıştım artık.. Yavaş yavaş<br />

uyum sağladım.. Zamanla o savaşa<br />

gitti ve Ruslar tarafından vuruldu..“<br />

Harse Yenge diyor ki:<br />

„Ana Derge’in kendisi bu Sayder ağıtını<br />

söylerdi.. Ben kendisinden hepsini<br />

kapmıştım.. Şimdi aklımda fazla birşey<br />

kalmadı.. Ancak birkaç dizeyi hatırlayabiliyorum..<br />

Şahım Sevdin’dir bura<br />

Aslanım Sevdin bura<br />

Sayder’im tan attı gün doğuyor<br />

Bir yandan da vuruşuluyor tüfeklerle<br />

Ama Sayder’imin tüfeğinden ses<br />

çıkmıyor<br />

Zar zor duyuluyor Sayder’imin sesi<br />

(...)<br />

Sayder’e diyorlar bize vasiyetini et<br />

Diyor ki sizlere ne vasiyet edeyim ki<br />

Cenazemi götürüp Germıke’de<br />

Kayınlarımın yanında defnedin<br />

Sayder’im artık gün doğuyor<br />

Ama Sayder’imin tüfeğinden ses<br />

çıkmıyor<br />

(...)<br />

Sayder’imi getirdiler yanası<br />

Herdif’te söğüt gölgesine<br />

Kurban olayım sana Sayder’im<br />

Merdi meydanım benim<br />

Biz düşmanın ortasındayız diyorlar<br />

Ağırdan ağırdan kendine inle sen<br />

(...)<br />

Sayder’im artık gün doğuyor<br />

Ellerin kervenını yola çıkarmış ama<br />

Sayder’im kendisi kervandan kopmuş<br />

Yenge diyor ki:<br />

„Bu daha çok uzun, ama benim aklımda<br />

kalmadı.. Sayder’in kayınbiraderleri<br />

Ana Derge’nin kardeşleridir.. Ondan,<br />

Ana Derge ah vah çeke çeke bunu<br />

söylerdi..<br />

(...)<br />

Mustafa Amca söze giriyor:<br />

„Bu Sevdin ağıtını Sey Qaji söylemiş..<br />

Sey Qaji gece gündüz durmadan söylerdi..<br />

O, kendi rüyasını görmiştü.. Rüyada,<br />

bir ölçek darıyı onun boğazına<br />

akıtırlar.. Gece gündüz söylemesine<br />

rağmen bitiremezdi.. Sayder’in bu ağıtını<br />

Sey Qaji söylemiş.. Sey Qaji.. Dersim<br />

katliamı başladığında henüz hayattaydı..<br />

Abdullah Paşa Dersim’in üstüne<br />

asker çektiğinde o hâlâ yaşıyordu.. İşte<br />

o, Dersim –katliamı- üstüne de biraz<br />

söyledi.. Daha hayattaydı.. Yani anlayacağın,<br />

Sey Qaji’nin ki öyle basit bir<br />

söyleme değildi.. Kör biriydi..“<br />

Harse Yenge:<br />

„O, kadınlar üstüne söylerdi.. Derler<br />

ki, o kadınlar üstüne söyledi mi insan<br />

gülmekten kırılırdı..<br />

Bak şu güzele<br />

Zinciri bezeyip saçlarına takıştımış<br />

Yüklemiş evini eşyasını<br />

Boğaz’ın ortasına varmış<br />

Oturuyor şimdi sacın önünde<br />

Ahali kurt ağılı bastı<br />

Aldı gitti gri keçiyi<br />

Aman ha kurt aman<br />

Düştüm ben ölmüşlerinin bahtına<br />

Sen o gri keçiyi şimdi bırakma<br />

(...)<br />

Bir de ayran yaymak için de söylerdi..<br />

Ayranım ayran oluver artık, diye..<br />

İnsan söylemesine doyamazdı..<br />

* * *<br />

Bu söyleşiyle ilgili bir değerlendirme<br />

yapmaya çalışırsak şu çıkarımları sıralayabiliriz:<br />

• Sayder ağıtı Sey Qaji’ye malediliyor.<br />

• Ayran yayarken söylenen iş şarkısını<br />

-Dowo dowo bıbe- keza Sey Qaji söylüyor.<br />

• Sey Qaji, Dersim Katliamı başlarken<br />

henüz hayatdaydı. Bu söyleşiden çıkardığımız<br />

bir neticedir bu. Tartışmalı bir<br />

husustur.. Ama elinizdeki bu çalışmayla<br />

bu ve benzeri sorunlar muhakkak<br />

netlik kazanacaktır..<br />

• Dersim Katliamı’yla ilgili de ağıtlar<br />

yaptı.<br />

• Sey Qaji maniler de söyledi. Anladığım<br />

kadarıyla satırik, yani hiciv içeren<br />

maniler de okumuş. Aslında bu tür<br />

mailerin bir ustası da Pülümür, Tercan<br />

ve Kiği yöresinde çok tanınan Memo<br />

Bom’dur. Bir hazır cevap, bir söz ustası.<br />

Zazaca dilindeki satırik manilerin<br />

piri. 1968 Pülümür depreminin olduğu<br />

gece eceliyle tabii olarak hayattan koptu.<br />

Ama deprem neticesinde öldüğü sanılarak<br />

adı radyodan duyruldu.<br />

• Sey Qaji, şairlik ilhamını Haktan alır.<br />

Bu inanç bir rüyayla beslenir. Böylecene<br />

onun hazinesi ne eksilir, ne tükenir.<br />

Gece gündüz söyler durur. Kimi Türk<br />

halk şairlerinin rüyalarında, aksakallı<br />

bir dervişten bade içtikten sonra ilham<br />

alıp aşıklık geleneğine başlamalarını<br />

andıran bir rüyadır Sey Qaji’nin gördüğü.<br />

Tıpkı Pir Sultan Abdal’ın gördüğü<br />

rüya gibi. Burada ilginç olan “darı”<br />

motifinin kullanılmasıdır. Sanırım Sey<br />

Qaji bununla güzel öten kuşlara benzetilmek<br />

isteniyordur.<br />

• Sayder iki kere evlenmesine rağmen<br />

çocuğu olmadan öldürülüyor.<br />

• Her iki eşinin adı da Hacer’dir.<br />

• Sayder, ikinci eşi tarafından boylu<br />

poslu, güçlü kuvvetli, simsiyah uzun<br />

bıyıkları, simsiyah kaşları, kirpikleri<br />

ve saçları olan çok yakışıklı bir yiğit<br />

olarak betimleniyor.<br />

* * *<br />

Söyleşinin Zazaca orjinali:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!