15.02.2015 Views

2014-05 Kizilbas 38

2014-05 Kizilbas 38

2014-05 Kizilbas 38

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kızılbaş - sayfa 39 - sayı <strong>38</strong> - mayıs <strong>2014</strong> - http://www.kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53<br />

ğe çalıştığım bu esaslar Dersim alevi<br />

değerlerinin yalnızca başlıcalarıdır.<br />

Bunlar, günümüzde hem İnsan Hakları<br />

Evrensel Beyannamesi’yle rahatlıkla<br />

mukayese edilebilir değerlerdir, hem<br />

de 19.yüzyılın en büyük aydınlamacısı<br />

ve bugün hâlâ adından sözettiren<br />

Marx’ın dünya görüşüyle. Zira Marx<br />

sosyalimi, bugünki insandan daha iyi<br />

bir insan yaratmak; komünizmi de hümanizm<br />

ve naturalizm olarak tanımlamaktadır.<br />

Kapitalizmin hem analizini,<br />

hem de negatif bir eleştirisini yapan<br />

Marx, krize dair ileri sürdüğü isabetli<br />

öngörüleriyle çok gündeme geldi. Görüldüğü<br />

gibi, Marx da düşüncelerinin<br />

merkezine insanı ve insanın bir parçası<br />

olduğu doğayı koymakta. Alevilikte de<br />

insan doğduğu günden itibaren insanlaşmaya<br />

başlar ta mezara gidinceye kadar.<br />

Hep daha iyi bir insan olmaya çalışır.<br />

Kâmil insan olma mücadelesidir<br />

bu insanlaşma. Peki yukarıda kısaca<br />

ifade etmeyi denediğim Dersim değerleri<br />

hümanizm ve naturalizm değil de<br />

nedir Ve burada aktardığım alevi değerlerinin<br />

canlı olarak hüküm sürdüğü<br />

bir zaman ve makânda yaşıyan Sey<br />

Qaji nasıl evrensel olmasın ki O, bu<br />

değerlerle hem beslendi ve hem de şavkı<br />

günümüze vuran bir taşıyıcısıydı.<br />

Dersimliler, Sey Qaji’nin büyük bir<br />

halk aşığı olduğunu söylemekteler..<br />

Ama ne yazık ki onun ürünleri henüz<br />

bir araya derlenmedi, yazı ve notaya<br />

kaydedilmedi. Sey Qaji’nin sanatsal<br />

faliyetini kapsayan bütün ürünlerini,<br />

kendisine dair aktarılan rivayetleri,<br />

hayatı ve hayatını birlikte paylaştığı<br />

insanlarla olan ilşkilerini ve derli toplu<br />

bir biyografisini de çıkarmak gerekir..<br />

Bu çok kolay olmayacak.. Biliyorum..<br />

Çünkü nereden bakarsak bakalım Sey<br />

Qaji’nin ardından tam yetmiş beş yıl<br />

geçti. Nihayet bir gün Dr. Daimi Cengiz<br />

Sey Qaji için alarm verdi.. Sey Qaji<br />

sevenleri olarak bizlerden, bu kollektif<br />

çalışmaya katkı sunmamız gerektiği<br />

çağrısında bulunuyordu. Gecikmesine<br />

gecikmiştik ama belki de bu atakla Sey<br />

Qaji’den arta kalan birşeylere ulaşırız,<br />

ya da onun sağda solda dağınık olarak<br />

duran ürünlerini bir araya toparlarız<br />

diye düşündüm. Ayrıca, Dr. Daimi<br />

Cengiz’in bu işe elatması beni daha<br />

da sevindirdi. Sey Qaji’nin hak ettiği<br />

bir çalışmanın (bir kitap çerçevesinde<br />

yapılan en kapsamlı çalışma olacak)<br />

ortaya çıkacağına şimdiden bütün kalbimle<br />

inanıyorum.<br />

Benim bu hususta yapabileceğim katkı<br />

bir söyleşiden ibaret.. Hem Sayder,<br />

3 hem de Sey Qaji’yi kapsayan bir<br />

söyleşi. Pülümür’ün Kırdım köyünden<br />

iki yaşlı akrabamla 1991 yılında<br />

Almanya’da görüştüm. Bana Sayder’in<br />

ikici eşi Ana Derge’nin, Sayder’in hayatından<br />

kesitler de içeren anılarını<br />

aktardılar.<br />

Söyleşiye geçmeden öncelikle şunu<br />

söylemek istiyorum.. Daha önce de<br />

kimi kitap ya da dergilerde, bunların<br />

dünya görüşleri bize çok ters gelse de,<br />

Sey Qaji’nin adı elbette anıldı, ürünlerinden<br />

örnekler sunuldu.. Bizden önce<br />

de bu cevheri görenler vardı. Örneğin:<br />

„Sevdin“ adlı ağıtın Sey Qaji’nin<br />

olduğu birçok kaynak tarafından<br />

doğrulanmaktadır. Dr. Nuri Dersimi<br />

„K.T.Dersim“ adlı kitabında bu ağıta<br />

yer vermektedir. Gerçi o, Sey Qaji’nin<br />

adını anmıyor.. Yanlışlıkla sözkonusu<br />

ağıtın „Dursun“ tarafından söylendiğini<br />

ileri sürüyor. Ama bu durumu<br />

değiştirmez.. Biz, Sey Qaji olduğunu<br />

biliyoruz.. Bu durumda Dr. Nuri Dersimi,<br />

Sey Qaji’nin adını anmadan onun<br />

ürünlerinden birini yarım da olsa ilk<br />

defa yazıya geçen kişidir.<br />

Acaba Dr. Nuri Dersimi’nin elinde Sey<br />

Qaji’ye dair daha fazla bilgi olabilir<br />

miydi Bu soruya, ardında bıraktığı<br />

anılarını kapsayan notlarından yola çıkarak<br />

hayır demek mümkün. Ayrıca bu<br />

notlarla birlikte bir husus daha gün ışığına<br />

çıktı. O da şu: Yetmişlerin sonundan<br />

itibaren Avrupa’da göçmen olarak<br />

yaşıyan, Kürt aydınları ve hareketiyle<br />

sıcak ilişkileri olan kimi Dersimliler,<br />

Dr. Nuri Dersimi’nin bu kitapta Dersim<br />

Aleviliğine daha geniş yer verdiği<br />

duyumunu almışlardı. Fakat kitap basıma<br />

hazırlanınca onu gözden geçiren<br />

Kürt hareketinin o dönemde Suriye<br />

ve Lübnan’da yaşayan öncüleri kaygılanırlar.<br />

O günkü şartlardan hareketle<br />

aleviliğe çok fazla yer verildiği, bunun<br />

Kürt halkının birliğini zedeleyebileceği<br />

tenkidinde bulunurlar.. Dr. Nuri<br />

Dersimi yapılan ikazları dikkate alarak<br />

bu bölümü kitabından çıkarır. Hakka<br />

göçtükten yıllar sonra, Doktor’un,<br />

büyük bir bölümü anılardan oluşan<br />

notları „Hatıratım“ adı altında basıldı.<br />

Bu kitabı çıkınca sözkonusu duyum biraz<br />

daha netlik kazandı. Zira bu kitapta<br />

„Dersim Seyitleri Bahsi“ olarak geçen<br />

Dersim Alevi Ocaklarına ayrılan bölümün,<br />

özünde hatıratla hiç bir alakası<br />

yoktu. Muhtemelen bu, birinci kitabında,<br />

yukarıda sözünü ettiğim kimi kaygılardan<br />

ötürü sansürden geçmiyen bölümdü.<br />

Gerçeği tam bilmiyoruz.. Ama<br />

buna rağmen öyle sanıyorum ki, Dr.<br />

Nuri Dersimi’nin elinde Sey Qaji’yle<br />

ilgili daha fazla bilgi olmuş olsaydı,<br />

ardında bıkatığı bu belgelerin içinden<br />

çıkması gerekirdi.<br />

Dr. Nuri Dersimi’den sonra, Sey<br />

Qaji’nin adını zikrederk ve onun ürünlerinden<br />

de örnekler veren ikici esas<br />

kaynak Sait Kırmızıtoprak’tır. Onu<br />

yıllar sonra Zilfi Selcan takibeder.<br />

Seksenden sonra da birçok dergi, gazete<br />

ve kitapda onun hayatı ve ürünleri<br />

gündeme geldi.<br />

* * *<br />

HARSE YENGE VE MUSTAFA<br />

4<br />

AMCAYLA SÖYLEŞİ<br />

Ana Derge Sayder’in ikinci eşidir.<br />

Birinci eşinden çocukları olmayan<br />

Sayder bu hanımla evlenir. Bu eşinden<br />

de henüz evlat sahibi olmamışken<br />

Sevdin’de vurulur. Sayder öldürülünce<br />

Ana Derge sonra da Dewrês Xıdır’a<br />

(Derviş Hıdır) varır. Onun vefatının<br />

ardından da Alê Kuki’yi (Pelte Ali)<br />

alır. Ana Derge bir hayli uzun bir ömür<br />

sürer. 1967’de Hakka yürür..<br />

5<br />

Ana Derge’nin esas adı Hacer’dir. Uzun<br />

boyluymuş, tahmini iki metreye yakın..<br />

Bir hayli de güçlü kuvvetli.. Erkeklerden<br />

daha cesur, daha yiğit bir kadınmş..<br />

Bir keresinde, Dersim Katliamı’nda<br />

karşılaştığı iki askerden her birini bir<br />

eliyle yakalar.. Ve bunların kafalarını<br />

birbirine çarparak yere atar.<br />

Ana Derge, Kırdım’da 6 uzun yıllar<br />

Harse Yenge’ye komşuluk yapar. Evleri<br />

yanyana olduğundan gece gündüz<br />

görüşürlermiş.. Bu arada o, zaman zaman<br />

da Sayder’den bahsedermiş.. Harse<br />

Yenge diyor Ana Derge derdi ki:<br />

„Sayder beni almaya geldiğinde ben<br />

daha ufak tefek bir şeydim, çok küçüktüm..<br />

Sayder’i sorarsan, o öyleydi ki..<br />

kaya gibi bir erkekti.. Boyu benim boyum<br />

kadar değildi ama güçlü kuvvetliydi..<br />

Burnuna yakıştırdığı uzun bir<br />

bıyığı vardı.. Sonra bıyığı, saçı, kaşı ve<br />

kirpikleri simsiyahtı.. böyle parlıyorlardı..<br />

Çok yakışıklı bir erkekti..<br />

Sayder’in birinci eşinden çocukları

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!