15.02.2015 Views

2014-05 Kizilbas 38

2014-05 Kizilbas 38

2014-05 Kizilbas 38

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kızılbaş - sayfa 19 - sayı <strong>38</strong> - mayıs <strong>2014</strong> - http://www.kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53<br />

Ermeni soykırımı bağlamında<br />

politisit. Osmanlı İmparatorluğu’nda<br />

Batı Ermeni aydınlarının yok edilmesi<br />

Makale, bir bildiri olarak, 21-22 Nisan<br />

günleri arasında Yerevan’da Ermeni<br />

Soykırımı Müze-Enstitüsü tarafından<br />

düzenlenen «I. Dünya Savaşı’nda Kafkasya<br />

Cephesi: Soykırım, muhacirler<br />

ve insani yardım» başlıklı Uluslararası<br />

Konferansta okunmuştur.<br />

Milli, siyasi, toplumsal, askeri, bilimsel<br />

ve kültürel kişiliklerin, soykırımı gerçekleştiren<br />

cellâtlar tarafından taammüden<br />

toplu imhası, politisit veya siyasi<br />

cinayet olarak adlandırılmaktadır.<br />

Bu yaklaşımın amacı, söz konusu etnosu,<br />

öz savunma tertiplenmesini üzerine<br />

almaya muktedir güçlerden mahrum<br />

etmektir.<br />

Profesör Nikolay Hovhannisyan’ın betimlemesiyle,<br />

“Siyasi cinayetin amacı,<br />

soykırıma tabi olan milletin kafasını<br />

kesmek ve direniş gücünü kırmaktır.<br />

Bu durum, soykırımı gerçekleştiren<br />

devletler ve hükümetlere, toplu katliam<br />

düzenleme açısından geniş bir faaliyet<br />

alanı yaratmaktadır”[1].<br />

Ermeni Soykırımı’nda politisitin startı,<br />

hükümetin emriyle, yaklaşık 60 bin<br />

Ermeni erkeğinin silâhaltına alınmasıyla<br />

1915 Şubatında verilmiştir.<br />

Bu seferberliğin, Ermeni askerlerden<br />

işçi taburları oluşturularak, kendi mezarlarını<br />

kazmaya mecbur edildiklerinden<br />

dolayı, salt şeklen olduğu görülmektedir.<br />

Halk, bu şekilde, mücadele edecek<br />

güçlerinden mahrum edilmiştir[2].<br />

Siyasi cinayetlerin diğer aşaması, siyaset,<br />

toplum ve kültür emekçileri<br />

nezdinde Ermeni aydınlarının toplu<br />

olarak imha edilmesi olup, Ermeni<br />

Soykırımı’nın anma günü olarak kabul<br />

edilen 24 Nisan 1915 tarihinde başlatılmıştır.<br />

Bu darbe, özellikle Ermeni aydınlarının<br />

çok sayıda yazar, sanatçı ve bilim<br />

adamından oluşan kaymak tabakasının<br />

Meline Anumyan (Tarih doktoru)<br />

bulunduğu Konstantinopel’de (İstanbul<br />

çev. notu) güçlü olmuştur.<br />

Konstantinopel’de, tanınmış Ermenilerin<br />

tutuklanmasını İstanbul polis şefi<br />

Bedri Bey şahsen yönetmekte, siyasi<br />

konuda yardımcısı Reşat ve genel güvenlik<br />

şefi Canpolat kendisine destek<br />

olmaktaydı.<br />

İttihatçı yöneticiler tarafından önceden<br />

hazırlanmış olan kara listelere<br />

istinaden, tüm karakollara özel olarak<br />

mühürlenmiş zarflar gönderilir[3].<br />

Eski takvimle 1915 Nisanının 11, 12<br />

ve 13’ünde, çok sayıda Ermeni siyaset,<br />

toplum ve kültür adamlarının tutuklanması<br />

gerçekleşir.<br />

Ermeni Soykırımı’ndan hayatta kalmış<br />

aydınlardan milli mebus Büzand<br />

Boyacıyan, tutuklamalarla ilgili şunları<br />

anlatmaktadır, “Yazıhaneye nihayet<br />

vardığımda, hangi sınıfa mensup<br />

insanların tutuklanmış olduğuna dair<br />

tamamen bilgi edindim ve o zaman,<br />

bunun siyasi öneme haiz bir durum<br />

olduğunu ve Ermeni ispiyoncular tarafından<br />

önceden hazırlanmış listelere<br />

göre gerçekleştirilmiş olduğuna ikna<br />

oldum.<br />

İttihat Partisi’nin hain yöneticilerinin,<br />

tamusal Alman öğüdüyle hazırlamış<br />

oldukları, Ermeni tehciri konusundaki<br />

canavarca planın başlangıcıydı bu”[4].<br />

Tutuklanan Ermeni aydınların ilk<br />

grubunu oluşturan yaklaşık 200 kişi,<br />

İstanbul merkez hapishanesi olan<br />

Mehterhane’ye kapatılır. Tutuklanan 5<br />

Ermeni din adamından başrahip Grigoris<br />

Balakyan, Soykırım’dan mucize<br />

kabilinde kurtularak şunları anlatmaktadır,<br />

“…işte, hapishanenin demirden<br />

devasa kapıları lanetli bir gıcırdamayla<br />

tekrar açıldı. Sayısız simalar, hepsi de<br />

tanıdık devrimci kişilikler, aktivistler<br />

ve partisiz ve hatta parti karşıtı aydınlar<br />

güruh halinde içeri itildi.<br />

Sabaha kadar, birkaç saatte bir, yeniyeni<br />

tutuklular getirildi hapishaneye,<br />

gecenin derin sessizliği içinde, hapishanenin<br />

sağlam ve yüksek duvarları<br />

arkasında, tutuklu kalabalığı arttıkça,<br />

giderek hareketlenme de artmaktaydı.<br />

Başkentte yaşayan Ermenilerin, toplum<br />

dâhilinde göze çarpan tüm kişiliklerinin,<br />

temsilci, vekil, devrimci, redaktör,<br />

öğretmen, doktor, eczacı, dişçi,<br />

tüccar, banker ve her sınıftan milli<br />

kişiler, hapishanenin bu karanlık bodrumlarında<br />

aynı gece randevu vermiş<br />

gibiydi. Hatta birden fazla kişi ev kıyafeti<br />

ve pabuçlarla getirilmişti. (…) Hepimiz,<br />

bu sırrı çözmeye ve şu soruların<br />

cevabını bulmaya çalışmaktaydık. Bu<br />

yüzlerce tutuklama niyeydi ve bunun<br />

sonu nereye varacaktı”[5]<br />

Ermeni aydınlar, yirmi dört saat tutuklu<br />

kaldıktan sonra, 25 Nisan 1915’te,<br />

İstanbul’un Haydarpaşa tren istasyonuna<br />

götürülüp, oradan da tehcir edilir[6].<br />

Tanınmış Ermeni kişiliklerin bir kısmı,<br />

75 kişilik bir grup halinde ayrılarak<br />

Ayaş’a yollanır, kalanları ise<br />

Ankara’ya. Ayaş’a gönderilenler, bu<br />

şehrin dışında bulunan “Sarı Kışla”<br />

kışlasına yerleştirilip korkunç işkencelere<br />

tabi tutulur[7]. Ayaş’a sürülenlerin<br />

içinde, Ermeni düşün âleminin<br />

ünlü temsilcilerinden, Daşnaktsakanlardan<br />

Khaçatur Mamulyan (Aknuni),<br />

Garegin Khajak, Ruben Zardaryan ve<br />

Sargis Minasyan, milli mebuslardan<br />

Harutyun Cangülyan, Nazaret Da-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!