Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ...
Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ... Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ...
Hasan TÜZEN Sendikacılığın, işçinin ücret konusunda kavgacılık temsilcisi değil, işçinin çeşitli sosyal meselelerinde devlete ışık tutacak müşavere enstitüsü ve yardımlaşma, dayanışma teşkilatı gibi çalışacağı (Ergin 1988:269) beklentisine karşılık, daha sonraki yıllarda kurulan çeşitli sendika ve konfederasyonlarla, Türkiye, hem sosyal ve hem de ekonomik açıdan çok şeyler kaybetmiş, mesele işçi ve işveren ilişkisi, yahut işçi haklarının iyileştirilmesi ve yeni sosyal ve ekonomik istekler boyutlarını aşarak çeşitli mekanlarda kendini göstermiştir. Nitekim bu süreçte 12 Eylül’ü takip eden günlerde 15 Eylül 1980 tarihli 8 numaralı kararla DİSK,MİSK ve HAK-İŞ konfederasyonları ile bunlara bağlı sendikaların mevduat, üyelik aidatı, para, kıymetli evrak, malzeme ve her türlü evrakı bloke edilmiş (Kaptan 1986:4) ve daha sonra yeni yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. 27 Aralık 1980 tarihinde çıkarılan 2364 sayılı “süresi sona eren Toplu iş sözleşmelerinin sosyal zorunluluk halinde yeniden yürürlüğe konulması hakkındaki kanun” ile devam eden üç yıllık geçiş döneminden sonra 5 Mayıs 1983 tarihinde, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile, 2822 sayılı Toplu iş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu kabul edilerek 7 Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir (Kaptan 1986:4-6). Yukarıda da belirtildiği gibi, geçiş döneminden sonra çıkarılmış olup, işçi ve işveren ilişkileri ile, Türkiye’ deki iş hayatını düzenleyen 2821 ve 2822 sayılı kanunları incelemeden önce, çalışma hayatı ve buna bağlı hükümlerle ilgili olarak Anayasa’ da yer alan maddelere bakmak gerekmektedir. b. 1980’ den Sonraki Durum 1982’ de kabul edilmiş olan yeni Anayasanın sosyal ve ekonomik haklar ve ödevlerle ilgili olan bölümde, çalışma ve sözleşme hürriyetine dair, 48. maddede “herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir denmekte çalışma hakkı ve ödevi ile ilgili 49. maddede ise, “çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.”.. Devlet, çalışanları hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır. Devlet, işçi-işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır” ifadesi kullanılmaktadır. Yine Anayasanın çalışma 90 TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007
Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z şartları ve dinlenme hakkı ile ilgili olan 50. maddesinde, “kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir” denmektedir. Sendika kurma hakkı ise, Anayasanın 51. maddesinde yer almaktadır. “İşçiler ve İşverenler, üyelerin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal, hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahiptirler”. Anayasanın 52. maddesinde ise Sendikal faaliyetlere bir sınır çizilmekte ve “sendikalar, 13.maddede sayılan genel sınırlamalara aykırı hareket edemeyecekleri gibi, siyasi amaç güdemezler, siyasi faaliyette bulunamazlar, siyasi partilerden destek göremezler ve onlara destek olamazlar; derneklerle, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve vakıflarla, bu amaçlarla ortak hareket edemezler denmektedir. Görüldüğü gibi 1982 Anayasasında, çalışma hayatı ile ilgili hükümler veya işçi – işveren ilişkileri ve sendikal faaliyetler, özellikle siyaset yasağı üzerine bina edilmiş ve siyasi kombinasyonlarda bulunmamak, temel ilke olarak benimsetilmiştir.05.05.1982 tarihinde kabul edilmiş ve 07.05.1983 tarih ve 18040 sayılı Remi Gazete’ de yayınlanmış olan 2821 sayılı Sendikalar Kanunun I.maddesi kanunun amacını açıklamaktadır. Buna göre kanunun amacı, çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korunması ve geliştirilmesi için işçiler ve işverenler tarafından meydana getirilen sendikalar ile konfederasyonların kuruluşu, teşkilatı, faaliyeti ve denetlenmesi esaslarını düzenlemektedir. Aynı kanunun II.maddesinde ise “işçi” tarif edilmektedir; “Hizmet akdine dayanarak çalışanlar.” Nitekim, sendikaların çalışmaları konusunda Zaim; 1.Çeşitli koruyucu kontrol tedbirleri ile işçinin güvenliğinin arttırır. 2.İşçi İşveren arasında şuurlu bir işbirliği meydana getirir. 3.İşçiye mesleki statü, şeref ve aidiyet duygusu ve teşkilatlı işgücünün bir üyesi olmak sıfatını kazandırır. 4.İşçilerin refah ve güveliğini arttırabildiği ve dolaylı da olsa gelirin aşırı dere- TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007 91
- Page 40 and 41: Bahri ATA dersinin işlenişine yö
- Page 42 and 43: Bahri ATA yaklaşımı üç öğret
- Page 44 and 45: Elif ALADAĞ ArcView 9.2. At contro
- Page 46 and 47: Elif ALADAĞ lanması, organize edi
- Page 48 and 49: Elif ALADAĞ rencilerin uygun sorul
- Page 50 and 51: Elif ALADAĞ • Yazılım ve donan
- Page 52 and 53: Elif ALADAĞ Yöntem: Araştırma m
- Page 54 and 55: Elif ALADAĞ CBS, sayısal verileri
- Page 56 and 57: Elif ALADAĞ kontrol grubu öğrenc
- Page 58 and 59: Elif ALADAĞ 3. Araştırmanın ü
- Page 60 and 61: Elif ALADAĞ rin başlangıçta Sos
- Page 62 and 63: Elif ALADAĞ needs to know about GI
- Page 65 and 66: DEMOKRATİK DEĞERLERİN EĞİTİM
- Page 67 and 68: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 69 and 70: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 71 and 72: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 73 and 74: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 75 and 76: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 77 and 78: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 79 and 80: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 81 and 82: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 83 and 84: Demokratik Değerlerin Eğitiminde
- Page 85 and 86: SENDİKACILIK, AHİLİK VE TEORİ Z
- Page 87 and 88: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z d
- Page 89: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z m
- Page 93 and 94: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z v
- Page 95 and 96: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z t
- Page 97 and 98: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z 1
- Page 99 and 100: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z b
- Page 101 and 102: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z v
- Page 103 and 104: Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z O
- Page 105 and 106: ÖĞRETMEN ADAYLARININ İKLİM KAVR
- Page 107 and 108: Öğretmen Adaylarının İklim Kav
- Page 109 and 110: Öğretmen Adaylarının İklim Kav
- Page 111 and 112: Öğretmen Adaylarının İklim Kav
- Page 113 and 114: Öğretmen Adaylarının İklim Kav
- Page 115 and 116: Öğretmen Adaylarının İklim Kav
- Page 117 and 118: Öğretmen Adaylarının İklim Kav
- Page 119 and 120: KOBİ’LERİN BORÇLANMA YAPILARIN
- Page 121 and 122: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 123 and 124: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 125 and 126: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 127 and 128: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 129 and 130: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 131 and 132: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 133 and 134: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 135 and 136: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 137 and 138: Kobi’lerin Borçlanma Yapıların
- Page 139 and 140: OSMANLI’NIN SON DÖNEMİNDE EĞİ
Hasan TÜZEN<br />
Sendikacılığın, işçinin ücret konusunda kavgacılık temsilcisi<br />
değil, işçinin çeşitli sosyal meselelerinde devlete ışık tutacak müşavere<br />
enstitüsü ve yardımlaşma, dayanışma teşkilatı gibi çalışacağı<br />
(Ergin 1988:269) beklentisine karşılık, daha sonraki yıllarda kurulan<br />
çeşitli sendika ve konfederasyonlarla, <strong>Türkiye</strong>, hem sosyal ve hem<br />
de ekonomik açıdan çok şeyler kaybetmiş, mesele işçi ve işveren ilişkisi,<br />
yahut işçi haklarının iyileştirilmesi ve yeni sosyal ve ekonomik<br />
istekler boyutlarını aşarak çeşitli mekanlarda kendini göstermiştir.<br />
Nitekim bu süreçte 12 Eylül’ü takip eden günlerde 15 Eylül 1980 tarihli<br />
8 numaralı kararla DİSK,MİSK ve HAK-İŞ konfederasyonları<br />
ile bunlara bağlı sendikaların mevduat, üyelik aidatı, para, kıymetli<br />
evrak, malzeme ve her türlü evrakı bloke edilmiş (Kaptan 1986:4)<br />
ve daha sonra yeni yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. 27 Aralık<br />
1980 tarihinde çıkarılan 2364 sayılı “süresi sona eren Toplu iş sözleşmelerinin<br />
sosyal zorunluluk halinde yeniden yürürlüğe konulması<br />
hakkındaki kanun” ile devam eden üç yıllık geçiş döneminden sonra<br />
5 Mayıs 1983 tarihinde, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile, 2822<br />
sayılı Toplu iş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu kabul edilerek 7<br />
Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir (Kaptan 1986:4-6). Yukarıda<br />
da belirtildiği gibi, geçiş döneminden sonra çıkarılmış olup, işçi<br />
ve işveren ilişkileri ile, <strong>Türkiye</strong>’ deki iş hayatını düzenleyen 2821<br />
ve 2822 sayılı kanunları incelemeden önce, çalışma hayatı ve buna<br />
bağlı hükümlerle ilgili olarak Anayasa’ da yer alan maddelere bakmak<br />
gerekmektedir.<br />
b. 1980’ den Sonraki Durum<br />
1982’ de kabul edilmiş olan yeni Anayasanın sosyal ve ekonomik<br />
haklar ve ödevlerle ilgili olan bölümde, çalışma ve sözleşme<br />
hürriyetine dair, 48. maddede “herkes, dilediği alanda çalışma ve<br />
sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir<br />
denmekte çalışma hakkı ve ödevi ile ilgili 49. maddede ise, “çalışma,<br />
herkesin hakkı ve ödevidir.”.. Devlet, çalışanları hayat seviyesini<br />
yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak,<br />
çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir<br />
ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır. Devlet, işçi-işveren ilişkilerinde<br />
çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu<br />
tedbirler alır” ifadesi kullanılmaktadır. Yine Anayasanın çalışma<br />
90 TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007