Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ...

Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ... Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ...

dokuman.tsadergisi.org
from dokuman.tsadergisi.org More from this publisher
07.02.2015 Views

Osman Karamustafa / Aykut Karakaya yük firmalara nazaran küçük firmalar için daha yaygın ve geçerli olduğunu ortaya koymuşlardır. Finansal piyasaların tam rekabet şartlarında olmaması ve zaman içerisinde piyasa koşullarının değişiklik arz etmesi, aynı zamanda firmaların kendi özel konumlarından dolayı zamanla benimseyeceği farklı finansman politikalarının olması, firma finansal davranışının hiyerarşik bir düzende olduğu hipotezini zayıflatmaktadır. Özellikle 1980’li yıllardan sonra yapılan çalışmalarda finansman kaynaklarındaki sınırl1amalar, firmaların yatırım kararlarını ve seçilecek finans türünü doğrudan etkilediği vurgulanmaktadır (Fazzari ve Athey, 1987). Minton ve Wruck (2001), firmaların borçla finansmanda uyguladığı farklı finansman politikalarına ve değişen piyasa koşullarına bağlı olarak zaman içerisinde farklılıklar olduğunu ortaya koymuşlardır. Böylece, firmalar için geleneksel bir borçlanma yapısının olmadığını ileri sürmüşlerdir. Borç verenler ile fon talep edenler arasındaki asimetrik bilgi, piyasalarda eksik rekabeti doğuran en önemli unsurlardan biridir. Bu durum özellikle küçük firmalar açısından daha da önemlidir. Küçük firmaların sunduğu finansal bilginin güvenilirlilik derecesinin zayıflığı nedeniyle borç verenler, talep edilen kaynağın gerçekten proje finansmanında kullanılıp kullanılmayacağını ve projenin gerçek değerini bilemezler. Bu güvensizlik borç verenler açısından daha riskli bir projeye finansman tedarik ettiği için daha yüksek bir risk primini talep etmesi sonucunu doğurur (Stiglitz ve Weiss, 1981). Bunun sonucunda küçük firmaların karlı projeleri, finansal kurumlar tarafından talep edilen kaynaktan daha büyük bir garanti kaydıyla ve daha büyük bir faiz oranı talebine veya belki de projenin göz ardı edilmesine yol açabilmektedir. Uygulamada borç yapısının ölçülmesine yönelik olarak gerçekleştirilen çalışmalar iki grupta toplanmaktadır. Bunlardan birincisi borcun piyasa değerini dikkate alan çalışmalardır. Özellikle gelişmiş sermaye piyasalarının olduğu ekonomilerde borcun ikincil piyasasının olması durumunda firma borçlarının piyasa değeri belirlenebilmektedir. Mc Connell ve Servaes (1995), Demsetz ve Villalonga (2001) çalışmalarında borçlanma yapısını belirlemede bor- 122 TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007

Kobi’lerin Borçlanma Yapılarına Ampirik Bir Bakış cun piyasa değerini dikkate almışlardır. Diğer gruptaki çalışmalar ise, borçlanma yapılarını ölçmede borcun defter değerini dikkate almışlardır (Uğurlu, 1992, Durukan, 1997; Dağlı, 1998; Craswell vd, 1997;Brailsford vd,1999; Ghosh ve Francis 1999 ve Qi vd, 2000). Bu grupta yer alan çalışmalar, borcun piyasa değerini ortaya koyabilecek gelişmiş bir ikincil borç piyasasının olmaması nedeniyle borcun defter değerini kullanmışlardır. Bu çalışmada da, örnek kütle KOBİ’lerinin borçları defter değerine göre ele alınmıştır. İşletme sahiplerinin firmalarına yeni ortak almanın, firmanın kontrolünü kaybetme ile aynı anlama geldiği düşüncesi dolayısıyla, finansman ihtiyaçlarında daha çok kısa vadeli kaynakları tercih ettiği ampirik olarak ortaya konmuştur (Hutchinson 1995; Berger ve Udell 1998; Harvey ve Evans 1995). Jensen (1986) sabit faizli borçlanmanın, yöneticiler ile ortaklar arasındaki temsil sorununu azaltacağını vurgulamıştır. Bunun yanında Romano vd,(2000) yönetici yaşı arttıkça firmanın yabancı kaynak kullanımında bir azalma olduğu yönündeki bulguları dikkat çekicidir. Yöneticinin aynı zamanda işletmenin sahibi olması özellikle borç finansmanında önemli bir faktör olabilmektedir. Firma yöneticisinin, profesyonel yönetici olması ek finansman ihtiyacı duyulduğunda borçlanmaya daha az başvurulmasında önemli olmaktadır. Yapılan ampirik çalışmalar, firma borçlanma yapısını etkileyen diğer önemli faktörler arasında finansal kurumlarla olan ilişkilerin yer aldığını ortaya koymuştur. Bunlar arasında Gammie (1995) ve Binks ve Ennew (1997) küçük işletmelerin banka ile olan ilişki yoğunluğunun bankadan duyulan memnuniyeti ve kredi ilişkilerinde yoğunlaşmayı beraberinde getirdiğini vurgulamıştır. Bu durum banka memnuniyeti ile firmanın yabancı kaynak olarak banka kredilerine yönelmesi arasında bir ilişki olduğu hipotezini doğurmaktadır. Bazı ampirik çalışmalar, firmanın faaliyet süresi ile finans yapısı arasında anlamlı ilişki ortaya koymuştur (Berger ve Udell 1998; Romano vd, 2000). Yeni kurulan ve genç firmaların kaynak olarak daha çok aile kaynakları ve ticari krediler gibi kaynaklardan finansman sağlayacağı, dış kaynak ile finansmanın gelişme aşama- TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007 123

Osman Karamustafa / Aykut Karakaya<br />

yük firmalara nazaran küçük firmalar için daha yaygın ve geçerli<br />

olduğunu ortaya koymuşlardır.<br />

Finansal piyasaların tam rekabet şartlarında olmaması ve zaman<br />

içerisinde piyasa koşullarının değişiklik arz etmesi, aynı zamanda<br />

firmaların kendi özel konumlarından dolayı zamanla benimseyeceği<br />

farklı finansman politikalarının olması, firma finansal davranışının<br />

hiyerarşik bir düzende olduğu hipotezini zayıflatmaktadır.<br />

Özellikle 1980’li yıllardan sonra yapılan çalışmalarda finansman<br />

kaynaklarındaki sınırl1amalar, firmaların yatırım kararlarını ve seçilecek<br />

finans türünü doğrudan etkilediği vurgulanmaktadır (Fazzari<br />

ve Athey, 1987). Minton ve Wruck (2001), firmaların borçla<br />

finansmanda uyguladığı farklı finansman politikalarına ve değişen<br />

piyasa koşullarına bağlı olarak zaman içerisinde farklılıklar olduğunu<br />

ortaya koymuşlardır. Böylece, firmalar için geleneksel bir<br />

borçlanma yapısının olmadığını ileri sürmüşlerdir.<br />

Borç verenler ile fon talep edenler arasındaki asimetrik bilgi,<br />

piyasalarda eksik rekabeti doğuran en önemli unsurlardan biridir.<br />

Bu durum özellikle küçük firmalar açısından daha da önemlidir.<br />

Küçük firmaların sunduğu finansal bilginin güvenilirlilik derecesinin<br />

zayıflığı nedeniyle borç verenler, talep edilen kaynağın gerçekten<br />

proje finansmanında kullanılıp kullanılmayacağını ve projenin<br />

gerçek değerini bilemezler. Bu güvensizlik borç verenler açısından<br />

daha riskli bir projeye finansman tedarik ettiği için daha yüksek<br />

bir risk primini talep etmesi sonucunu doğurur (Stiglitz ve Weiss,<br />

1981). Bunun sonucunda küçük firmaların karlı projeleri, finansal<br />

kurumlar tarafından talep edilen kaynaktan daha büyük bir garanti<br />

kaydıyla ve daha büyük bir faiz oranı talebine veya belki de projenin<br />

göz ardı edilmesine yol açabilmektedir.<br />

Uygulamada borç yapısının ölçülmesine yönelik olarak gerçekleştirilen<br />

çalışmalar iki grupta toplanmaktadır. Bunlardan birincisi<br />

borcun piyasa değerini dikkate alan çalışmalardır. Özellikle<br />

gelişmiş sermaye piyasalarının olduğu ekonomilerde borcun ikincil<br />

piyasasının olması durumunda firma borçlarının piyasa değeri belirlenebilmektedir.<br />

Mc Connell ve Servaes (1995), Demsetz ve Villalonga<br />

(2001) çalışmalarında borçlanma yapısını belirlemede bor-<br />

122 TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!